Facebook hesaplarını ve kripto para cüzdanlarını çalan kimlik avı saldırılarına dikkat

Facebook hesaplarını ve kripto para cüzdanlarını çalan kimlik avı saldırılarına dikkat

Yeni PHP bilgi çalan zararlı yazılımlar Facebook hesaplarını hedef alıyor

 

Siber güvenlik şirketi ESET, yeni bir kimlik avı saldırısına karşı uyarılarda bulundu. ESET Türkiye Teknik Müdürü Gürcan Şen saldırganların hedeflerinde kripto para cüzdanlarının da olabileceğini paylaştı. 

 

Bleeping Computer‘a göre, yeni bir Ducktail kimlik avı kampanyası, Facebook hesaplarını, tarayıcı verilerini ve kripto para birimi cüzdanlarını çalmak için kullanılan PHP’de yazılmış daha önce hiç görülmemiş bir zararlı yazılım yayıyor. Kullanıcıları cezbetmek için kampanyanın parçası olarak oyunlar, altyazı dosyaları, yetişkin videoları ve kırık MS Office uygulamaları vaad ediliyor. Bu dosyalar ZIP formatında meşru web sitelerinde barındırılıyor. Çalıştırıldığında, kurulum arka planda gerçekleşirken, kurban ön uçta sahte bir ‘Uygulama Uyumluluğunu Kontrol Etme’ penceresi görürken arka planda dolandırıcılar tarafından gönderilen sahte uygulama yükleniyor. 

 

ESET Türkiye Teknik Müdürü Gürcan Şen, yeni kimlik avı saldırısı ile ilgili şu  açıklamalarda bulundu; LinkedIn ve diğer iş mesajlaşma platformlarındaki anlık mesajlar söz konusu olduğunda kullanıcıların son derece dikkatli olması gerekiyor. Bu platformlardan gelen mesajlar, alışık olduğumuz ve kullandığımız  standart e-postalar kadar sık. Gelen mesajlar, özellikle dosya indirme istekleriyle size ulaşıyorsa, olası kimlik avı e-postalarında olduğu gibi şüpheyle yaklaşmalısınız. Kötü amaçlı yazılım, birçok bilgiyi hızla çalabilir. Kurbanın şirketindeki reklamları yöneten Facebook hesaplarına bağlı verilere özel olarak odaklanarak tarayıcılarından bilgi çalar. Hedeflerini dikkatli bir şekilde seçer. Bu hem maddi hem de itibar kaybına yol açabilir.  Bu kimlik avı saldırısında, saldırganların kripto para cüzdanlarıyla da ilgilendikleri görülüyor. Kullanıcıların korsan  yazılım ve  oyun modlarından,  hilelerden kaçınmalarını bir kez daha hatırlatmak istiyorum. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Siber Güvenlik Farkındalık Ayı’na Özel Siber Güvenlikle İlgili 4 Şehir Efsanesi

Siber Güvenlik Farkındalık Ayı’na Özel Siber Güvenlikle İlgili 4 Şehir Efsanesi

SİBER GÜVENLİK HAKKINDA DOĞRU BİLİNEN 4 YANLIŞ

 

İnternet kişiler için çalışmanın, öğrenmenin ve sosyalleşmenin ana kaynağı haline geldiğinden beri başta siber güvenlik olmak üzere pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Hızla değişen dünya düzeninde hackerların dolandırıcılık şekilleri de aynı hızda değişiyor ve gelişiyor. Kimlik avı saldırıları ve siber dolandırıcılığın 32 oranında arttığının altını çizen Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, bu tür saldırılardan ve siber dolandırıcılıktan korunmak adına Siber Güvenlik Farkındalık Ayı’na özel yanlış bilinen 4 siber güvenlik efsanesini sıralıyor.

 

Kişi ve kurumlar için siber güvenlik farkındalığına sahip olmanın önemi her geçen gün artıyor. İnternet kişiler için çalışmanın, öğrenmenin ve sosyalleşmenin ana kaynağı haline geldiğinden beri başta siber güvenlik olmak üzere pek çok sorunu da beraberinde getiriyor. Siber saldırılardan etkilenen kişi ve kurumların genellikle siber güvenlik konusunda yanlış bir bilinçle hareket ettiğini vurgulayan Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, tam manasıyla bir siber güvenlikten bahsedebilmek adına siber güvenlik hakkında en yaygın 4 şehir efsanesini ortadan kaldırmanın ve uygun önlemler almanın hayati önem taşıdığını söylüyor.

 

Siber Güvenlikle İlgili En Yaygın 4 Şehir Efsanesi

 

1. Efsane: Antivirüs artık geçmişte kaldı.

Gerçek: ‘’Antivirüs’’ kavramı zaman içerisinde çok katmanlı bir güvenlik paketine dönüştü. Günümüzde tüm teknolojik cihazlar için etkili bir güvenlik önlemi şarttır. Tek bir cihazı korumasız bırakmak, evinizin kapısını açık bırakıp hırsızın içeriye girmesini beklemekle eşdeğerdir. Bu nedenle antivirüs programlarının hala siber saldırılardan korunmanın ön koşulu olarak konumlandırılması gerekiyor.

 

2. Efsane: Tek bir basit şifre saldırılardan korunmak için yeterli olacaktır.

Gerçek: Teknolojik cihazlarda güçlü olmayan şifreler kullanmak kişi ve kurumları siber saldırılar karşısında korunmasız bırakabiliyor. Hacker’ların kolaylıkla tahmin edebileceği şifreler e-postanıza, kişisel belgelerinize, banka hesaplarınıza, fotoğraflarınıza ve videolarınıza erişmeleri anlamına geliyor. Bu nedenle güçlü, karmaşık, benzersiz parolalar seçmek ve tüm çevrimiçi hesaplarda çok faktörlü (2FA) kimlik doğrulamayı etkinleştirmek gerekiyor. Basit gibi görünen ve göz ardı edilebilen bu yöntem hacker’ların elini kolunu bağlıyor.

 

3. Efsane: Bir VPN uygulaması, gizliliğimi korumayı başaramaz.

Gerçek: VPN uygulamaları, kişi ve kurumların gizliliğini korumayı başarıyor. VPN kullanımı, bilgisayar trafiğinizi şifreleyip birkaç coğrafi konum üzerinden yönlendirerek IP adresini gizliyor ve hem kullanıcıları korurken hem de siber suçluların veri toplamasına engel oluyor. Öyle ki herkese açık WiFi kullanıldığında bağlanmak üzere olduğunuz ağı kimin sunduğundan emin değilseniz, bu ağı kullanmadan önce VPN’in açık durumda olduğundan mutlaka emin olun.

 

4. Efsane: Siber saldırı benim başıma gelmez.

Gerçek: Bir kişinin hırsızlığa uğrama ihtimali 50’de 1, bir kişiye yıldırım çarpması ihtimali ise 14.600’de 1’dir. Dünya genelinde ise her 30 saniyede bir siber saldırı gerçekleşiyor. Bu nedenle siber saldırı yaşamayacağını düşünmek biraz ütopik yaklaşım olarak düşünülmeli. Günümüzde internetin olmadığı bir dünya hayal bile edilemiyor. Online dünyanın geleceğini kestirmek güç olsa da kesin olan bir şey var ki o da güvende kalmamız gerektiği.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı

Okurlarına güncel, yalın, teyit edilmiş ve bağımsız içerikler sunan dijital medya servisi Aposto, yeni web ve mobil uygulamaları ile medya deneyimini e-posta yayınlarının ötesine taşıyor. Bilginin üretilme, derlenme ve dolaşma biçimini yeniden düzenleyerek güvenilir, doyurucu ve kullanışlı olmayı önceliklendiren Aposto, dijital medya servisinin yeni ürünlerini 2 Haziran Perşembe günü SALT Galata’da gerçekleştirdiği lansmanla duyurdu.

 

Bilgiyi takip etmenin ve düzenlemenin en iyi yolu olduğuna inandığı e-posta yayınlarıyla 2019’dan bu yana toplamda 1 milyonun üzerinde okura ulaşan Aposto, okurlarına web ve mobil uygulamalar üzerinden yeni bir medya deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Aposto!’nun yeni ürünlerini tanıtmak üzere SALT Galata’da düzenlediği lansmanda basın temsilcileri, yayıncılar, fikir önderleri, akademisyenlerin yanı sıra yeni medya, teknoloji, bilgi, yaratıcılık, girişim ekosistemlerinden katılımcılar yer aldı. Aposto CEO’su Orhun Canca, Aposto’nun yeni bir medya deneyimi sunma yolculuğunu, değişen kimliğini, web ve mobil ürünlerinde kullanıcıları neler beklediğini dinleyicilerle paylaştı.

 

Zihniniz için taze bir başlangıç

Aposto uygulamalarını “zihinler için taze bir başlangıç” olması için tasarladıklarını vurgulayan Orhun Canca, “Bu uygulamaları internetteki gürültü kalabalığından uzakta, e-posta kutularımızda biriken içeriklere bir çözüm olarak geliştirdik. Aynı zamanda gereksiz içerik kalabalığına bir panzehir olarak, yepyeni dünyalara açılan bir kapı olarak hayata geçirdik” dedi. Canca şöyle devam etti: 

 

“E-posta yayınlarını çok sevsek de içeriklerimizin gelen e-posta kalabalığı arasında kaybolduğunu ve arşiv değerini yitirdiklerini görüyoruz. Tam olarak bu sebeple bugün Aposto’yu e-postanın çok daha ötesine taşıyoruz. Aposto dijital gazete ve dergileri tek bir yerden takip edebilmenizi sağlıyor. İnternetin sonsuz gürültüsünden uzakta, içeriklerin tek bir yerde toplandığı bir vaha gibi aslına bakarsanız.” 

 

Medya deneyimini e-postanın ötesine taşıyan Aposto’nun yeni web ve mobil uygulamalarında “Gelen Kutusu“, “Keşfet” ve “Kütüphane” olmak üzere öne çıkan üç özellik var.

Gelen Kutusu: E-posta kutusunu rahatlatmak, uygulamadaki önemli içeriklerin kaybolmasını önlemek için tasarlanan, kullanıcıya özel bir ana ekran. Aposto yayınlarıyla buluşma noktası.
Keşfet: Özenle derlenen haberlere, son dakika gelişmelerine, farklı kategorilerdeki yayınlara, editörlerin hazırladığı koleksiyonlara ve birbirinden değerli podcast’lere en kolay erişim alanı. Yeni dünyalara açılan kapı.
Kütüphane: Hem hatırlamak istenilen yayınları kaydedebilmeyi hem de sonradan okumak istenilenleri saklayabilmeyi sağlayan bir hafıza merkezi. Kişisel bilgi deposu.

 

21. yüzyılın gazete ve dergileri

Aposto, 70’ten fazla yayınını gazete ve dergiler olarak ayırdı. Yayınlarını bu geleneksel formatları yeniden keşfederek bugünün ihtiyaçlarına göre oluşturdu. Aposto gazeteleriyle okurlar gündemi kolayca takip edilebilir, dünyada ve Türkiye’de farklı kategorilerde olup bitenleri anlamlandırarak okuyabilir. Kendi alanında en özgün içeriklere sahip Aposto dergileriyle de pek çok konuda hazırlanan incelemeleri, değerlendirmeleri ve söyleşileri hayatlarına katabilir. Aposto’daki tüm gazeteler ve dergilere mobil ve web bildirimlerini yöneterek abone olmak mümkün.

 

Yayıncıların sesinden: Aposto Radyo

Aposto Radyo, sürekli genişleyen kataloğuyla yayıncılarının hazırladığı en iyi programları ve haber özetlerini bir araya getirerek 100 bini aşkın dinleyiciye, 1.3 milyondan fazla dinlenme sayısına erişti. Aposto Radyo kataloğunda her sabah gündeme dair öne çıkan konuları 10 dakikada aktaran Aposto Altı Otuz’un yanı sıra sektör uzmanlarının yorumlarını, fikir önderlerinin farklı alanlardaki görüşlerini, sinema ve müzik evrenindeki söyleşileri, ilham veren hikâyeleri ve popüler kültür konularını odağına alan 10 podcast program mevcut.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

ESET Tehdit Raporunu Yayınladı – Ulusal24 Haber Merkezi

ESET Tehdit Raporunu Yayınladı – Ulusal24 Haber Merkezi

Siber güvenlik şirketi ESET, 2022 Birinci Dönem Tehdit Raporu’nu yayımladı. ESET Tehdit Raporu’nda, ESET araştırmacılarının analiz ettiği Ukrayna’da devam eden savaşla bağlantılı çeşitli siber saldırılara yer veriliyor. Industroyer kötü amaçlı yazılımının yeniden ortaya çıkmasına da değiniliyor.

 

ESET araştırmacılarının tespitlerine göre savaş, Ukrayna’yı destekleyen insanlardan faydalanmaya çalışan kimlik avı ve dolandırıcılık kampanyaları akınına neden oldu. Bu saldırılar, işgalin başlamasından hemen sonra tespit edildi. Mart ve Nisan 2022’de Emotet operatörleri çalışmalarını hızlandırıp zararlı yazılım içeren Microsoft Word belgeleri kullanarak büyük istenmeyen e-posta kampanyaları başlattı ve 2021’in birinci döneminde Emotet algılamalarının 113 kat artmasına neden oldu. Emotet kampanyaları, 2022’nin birinci döneminde E-posta tehditleri kategorisine yansıdı. Bu kategori 37 büyüme gösterdi.

 

Rusya’nın Ukrayna’yı  işgalinden kısa bir süre önce ESET telemetrisi, Uzak Masaüstü Protokolü (RDP) saldırılarında keskin bir düşüş kaydetti. Bu saldırılardaki düşüş, iki yıllık sürekli artışın ardından geldi. Bu değişimin Ukrayna’daki savaşla ilgili olabileceği düşünülüyor. Ancak bu düşüşte bile, 2022’nin ikinci döneminde görülen RDP saldırılarının neredeyse 60’ı Rusya’dan kaynaklandı.

 

Savaşın bir başka etkisi ise geçmişte fidye yazılımı tehditleri Rusya’da bulunan hedeflerden kaçınma eğilimindeyken, bu dönemde ESET telemetrisine göre Rusya’nın en çok hedef alınan ülke olduğunu ortaya koyması oldu. ESET araştırmacıları, Ukrayna ulusal selamı “Slava Ukraini!”nin (Şan olsun Ukrayna’ya!) kullanıldığı kilit ekranı varyantlarını algıladı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana amatör fidye yazılımı ve dosyaları silmeyi hedefleyen yazılımların sayısında artış oldu. Yazarları genellikle savaşan taraflardan birine destek sözü vererek saldırıları kişisel bir intikam davası olarak ortaya koyuyor.

 

Savaş zamanında bile istismar devam ediyor 

Savaş aynı zamanda istenmeyen e-posta ve kimlik avı tehditleri açısından da dikkat çekici bir şekilde istismar edildi. 24 Şubat’taki işgalden hemen sonra, dolandırıcılar, hayali hayır kurumlarını ve bağış toplayıcıları yem olarak kullanarak Ukrayna’yı desteklemeye çalışan insanlardan yararlanmaya başladı. O gün, ESET telemetrisinin istenmeyen e-posta algılamalarında büyük bir artış görüldü. 

 

Zararlı yazılımlar istenmeyen e-postalar yayılmaya devam ediyor 

ESET telemetrisi, Rusya/Ukrayna savaşıyla ilgisi olmayan birçok başka tehdit de gördü. ESET Kıdemli Araştırma Yetkilisi Roman Kováč, bu durumu şöyle açıklıyor: “Öncelikle istenmeyen e-posta yoluyla yayılan kötü amaçlı bir yazılım olan Emotet’in, geçen yılki ortadan kaldırma girişiminden sonra geri döndüğünü ve telemetrimizde yeniden görülmeye başladığını doğrulayabiliriz.” Emotet operatörleri, D1’de birçok istenmeyen e-posta kampanyası düzenledi ve Emotet algılamaları yüz kattan fazla arttı. Ancak Tehdit Raporu’nda da belirttiği üzere Microsoft’un Office programlarında varsayılan olarak internetten makroları devre dışı bırakma hamlesi göz önüne alındığında, kötü amaçlı makrolara dayanan kampanyalar son bulabilir. Değişikliğin ardından, Emotet operatörleri diğer uzlaşma vektörlerini çok daha küçük kurban örnekleri üzerinde test etmeye başladı.

 

ESET 2022 D1 Tehdit Raporu ayrıca en önemli araştırma bulgularını gözden geçirerek ESET Research’ün şunları ortaya çıkardığını belirtiyor: Çekirdek sürücüsü güvenlik açıklarının kötüye kullanımı; Yüksek etkili UEFI güvenlik açıkları; Android ve iOS cihazları hedefleyen kripto para kötü amaçlı yazılımları; DazzleSpy macOS kötü amaçlı yazılımını dağıtan henüz ilişkilendirilmemiş bir kampanya; ve Mustang Panda, Donot Team, Winnti Group ve TA410 APT grubunun kampanyaları.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türkiye’de kurumsal hesap bilgilerini çalmayı amaçlayan kötü niyetli spam operasyonu tespit edildi

Türkiye’de kurumsal hesap bilgilerini çalmayı amaçlayan kötü niyetli spam operasyonu tespit edildi

Kaspersky uzmanları, Türkiye’deki kuruluşları hedef alan yeni bir kötü niyetli spam e-posta operasyonu tespit etti. İstenmeyen e-posta mesajlarını gönderenler, fatura kisvesi altında iş iletişimini taklit etmeye çalışıyor ve (.r00) uzantılı sıkıştırılmış WinRAR arşiv ekleri gönderiyorlar. E-postaların amacı tarayıcılarda depolanan, FTP istemcilerinde ve kurbanın bilgisayarındaki e-posta programlarında yer alan kişisel bilgileri ve giriş bilgilerini çalabilen farklı türde kötü amaçlı yazılımları yaymak şeklinde ortaya çıkıyor. Bu spam e-postalar, saldırganların virüslü bilgisayarları uzaktan kontrol etmesine izin veren arka kapılar da içerebiliyor. Bu tür programların yardımıyla siber suçlular, kullanıcıların bilgisi olmadan kötü amaçlarla kullanabilecekleri büyük zombi bilgisayar grupları, yani botnetler oluşturabiliyor.

 

Kaspersky’nin Türkiye’de tespit ettiği bu tür spam e-postaların sayısı Mart ayından bu yana 20 bine ulaştı.

 

Söz konusu spam e-posta saldırısında yayılan kötü amaçlı yazılım Kaspersky tarafından HEUR:Trojan-PSW.MSIL.Stealer.gen, HEUR:Backdoor.MSIL.NanoBot.gen ve HEUR:Backdoor.Win32.Remcos.gen olarak algılanıyor.

 

Saldırı operasyonu hakkında yorum yapan Kaspersky E-posta Tehditlerinden Korunma Grup Müdürü Andrey Kovtun şunları söyledi: “İş yazışmalarını taklit etmek siber suçlular tarafından yaygın olarak kullanılan bir taktiktir. İstenmeyen e-posta gönderenlerin neden sıkıştırılmış WinRAR arşiv dosyası olan (.r00) biçiminde kötü amaçlı yazılımı yaydıklarını bilmiyoruz. Ancak bu teknikle belirli dosya uzantıları için yapılandırılmış otomatik koruma sistemlerini atlamayı umduklarını varsayıyoruz.”

 

Spam saldırılarından korunmak için Kaspersky şunları öneriyor:

 

Gönderenin adresi kontrol edilmelidir. Çoğu spam mesajı anlamsız veya anlamsız görünen e-posta adreslerinden gelir. Örneğin, [email protected] gibi. Fareyle gönderenin adının üzerine gelinerek tam e-posta adresi görülebilir. Bir e-posta adresinin yasal olup olmadığından emin olunamıyorsa, kontrol etmek için bir arama motorunda bakılabilir.
 
Aciliyet duygusu yaratan mesajlara karşı dikkatli olunmalıdır. Spam gönderenler genellikle sosyal mühendislik hileleri kullanır ve aciliyet duygusu yaratarak baskı uygulamaya çalışır. Örneğin konu satırı, harekete geçmeye zorlamak için “acil” veya “acil işlem gerekli” gibi kelimeler içerebilir.
 
Personele temel siber güvenlik hijyeni eğitimi verilmelidir. Ayrıca kimlik avı e-postalarını gerçek olanlardan nasıl ayırt edeceklerini bildiklerinden emin olmak için simüle edilmiş bir kimlik avı saldırısı uygulanmalıdır.
 
Kimlik avı e-postası yoluyla bulaşma olasılığını azaltmak için Kaspersky Endpoint Security for Business gibi kimlik avına karşı koruma özelliklerine sahip, uç noktaları posta sunucularını koruyan bir koruma çözümü kullanılmalıdır.
 
İstenmeyen mesajları otomatik olarak filtreleyen Kaspersky Secure Mail Gateway gibi güvenilir bir güvenlik çözümüne başvurulmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Siber güvenlikte en zayıf halka insan

Siber güvenlikte en zayıf halka insan

Araştırmalar, 2021’de analiz edilen veri ihlallerinin yüzde 82’sinde bir “insan faktörü” olduğunu gösteriyor. Saldırıların birinci hedefinin çalışanlar olduğu, modern siber tehditlerin yadsınamaz bir gerçeği. Siber güvenlik şirketi ESET, siber güvenlik eğitimlerinin neden önemli olduğunun altını çizdi. Neler yapılması gerektiğini paylaştı. 

 

ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban işletmelerin en büyük siber güvenlik endişelerini içeren konuları kapsamlı bir şekilde incelediklerini,  bu konuları ele alan bir siber güvenlik eğitimini ücretsiz olarak sunduklarını paylaştı. 

 

Siber güvenlikle ilgili bir özdeyiş güvenlik zincirindeki en zayıf halkanın insanlar olduğunu söyler. Tehdit aktörlerinin çalışanları istismar etmeye yönelik rekabeti arttıkça bu sözün doğruluğu daha da artıyor. Ancak bu zayıf halkayı, aşılması zor bir ilk savunma hattına dönüştürmek de mümkün. Burada kilit nokta etkili bir güvenlik farkındalığı eğitim programı sunmaktır.

 

Eğitim neden önemli?

Ciddi bir güvenlik ihlali, nedeni ne olursa olsun, finansal ve itibari açıdan önemli zararlara yol açabilir. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, böyle bir ihlale maruz kalan işletmelerin yüzde 20’sinin sonuç olarak neredeyse iflas ettiğini gösteriyor. Bir diğer araştırma ise bir veri ihlalinin günümüzdeki ortalama maliyetinin 4,2 milyon ABD dolarının da üstünde çıkarak en yüksek seviyelere ulaştığını öne sürüyor.

 

Güvenlik farkındalığı eğitimi nedir?

Güvenlik farkındalığı eğitimi, doğru kararlar alabilmeleri için çalışanların elini güçlendirmeye yönelik bir dizi konu ve tekniğin ele alınmasını gerektiren biçimlendirilmiş bir süreçtir. Bu kapsamda söz konusu eğitim, bir güvenlik tasarımına sahip kurum kültürü oluşturmak isteyen kurumlar için temel bir yapıtaşı olarak görülebilir.

 

Güvenlik farkındalığı eğitimi neden gerekli?

Herhangi bir eğitim programında olduğu gibi güvenlik farkındalığı eğitimlerinde de bireylerin daha iyi birer çalışana dönüşmeleri için becerilerinin geliştirilmesi fikri güdülür. Çalışanların güvenlik farkındalıklarını geliştirmek, potansiyel güvenlik ihlali riskini de azaltacaktır. Kurumsal kullanıcılar, çalıştıkları herhangi bir kurumun tam merkezinde yer alırlar. Dolayısıyla onların bilgileri ele geçirilirse kurumların bilgileri de ele geçirilebilir. Benzer şekilde, bu kişilerin hassas veriler ile BT sistemlerine erişebiliyor olması, şirketi de olumsuz etkileyebilecek kazaların riskini arttırmaktadır. 

 

Çeşitli eğilimler, güvenlik farkındalığı eğitimine duyulan acil ihtiyacın önemini ortaya koymaktadır:

 

Parolalar: Değişmeyen kimlik bilgileri, bilgisayar sistemleri kadar uzun bir geçmişe sahip. Güvenlik uzmanlarının yıllardır uyarmasına rağmen kimlik bilgileri, kullanıcı kimlik doğrulaması için kullanılan en popüler yöntem olmaya devam ediyor. Nedeni basit; insanlar bu bilgileri nasıl kullanacağını içgüdüsel olarak biliyor. Bu ise, bu bilgilerin bilgisayar korsanları için büyük birer hedef haline gelmesi sorununu ortaya çıkarıyor. Bir çalışanın kişisel bilgilerini paylaşması için kandırılması ya da bu bilgilerin tahmin edilmesi tam ağ erişimi için genelde başka bir şeye gerek bırakmıyor. Yapılan bir tahmine göre Amerika’da çalışanların yarısından fazlası, parolalarını bir kağıda yazıyor. Zayıf parola uygulamaları, bilgisayar korsanları için açık birer kapıdır. Çalışanların hatırlaması gereken kimlik bilgilerinin sayısı arttıkça kötü kullanım ihtimalleri de artmaktadır.

 

Sosyal mühendislik: İnsanlar sosyal yaratıklardır. Sosyal olmamız da bizleri kolay ikna edilebilen kolay hedefler haline getirmektedir. Bize anlatılan hikayelere ve o hikayeleri bize anlatanlara inanmak isteriz. Sosyal mühendisliğin işe yarama sebebi işe şudur; tehdit aktörleri kurbanlarının isteklerini yerine getirmelerini sağlamak için zaman baskısı ve birini taklit etme gibi sahtekarlık tekniklerini kullanmaktadır. Bir oltalama e-postası, SMS ile kimlik avı olarak da bilinen oltalama kısa mesajları ya da sesli kimlik avı olarak da bilinen telefon aramaları, sahtekarlık tekniklerinin en bilinen örnekleri olsa da iş e-postalarının ele geçirilmesine (BEC) yönelik saldırılar ve diğer sahtekarlıklar da yaygındır.

 

Siber suç ekonomisi: Bu tehdit aktörleri günümüzde karmaşık ve sofistike ağlarda yer alan karanlık web sitelerini kullanmaktadır. Bu karanlık ağ sitelerinde ise, çok korunaklı barındırma hizmetlerinden fidye yazılımına kadar her türlü veri ve hizmetin alım satımını yapmaktadırlar. Bu ağın değeri trilyonlarla ifade edilmektedir. Siber suç sektörünün bu şekilde “meslekleşmesi” de doğal olarak tehdit aktörlerinin, yatırım getirisinin en yüksek olduğu yerlere odaklanmasına neden olmuştur. Çoğu durumda bu, hem kurumsal çalışan hem de tüketici olarak kullanıcıların hedef alınması anlamına gelmektedir.  

 

Hibrit çalışma: Evden çalışan kişilerin, oltalama bağlantılarına tıklama ve iş cihazlarını kişisel amaçlar için kullanma gibi riskli davranışlar sergileme ihtimallerinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Bu açıdan hibrit çalışmanın yeni bir dönem olarak ortaya çıkması, saldırganların kurumsal kullanıcıları en zayıf oldukları anda hedeflemelerine yol açmıştır. Dahası evdeki bağlantılar ve bilgisayarlar da ofistekilere kıyasla daha az korumaya sahip olabilmektedir.

 

ESET’ten ücretsiz siber güvenlik eğitimi 

ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban işletmelere destek olabilmek için ücretsiz bir siber güvenlik eğitimi hazırladıklarını söyledi. Türkçe olarak hazırlanan eğitime  eset adresinden formu dolduran herkes kolaylıkla erişebiliyor. Eğitim kapsamında altı başlıkta, işletmeler için en büyük endişe konuları basit ama  kapsamlı bir şekilde ele alınıyor. 

Haber Kaynağı ulusal24.com

Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (SDA) sayesinde farklı üreticilerin korumalı araç verilerine erişim

Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (SDA) sayesinde farklı üreticilerin korumalı araç verilerine erişim

Fiat ve Mercedes-Benz araçlarının erişim korumalı araç elektroniği üzerinde aktif teşhis çalışmaları mümkün

 

Bosch, korumalı elektronik sistemlere sahip araçlarda diyagnoz kapsamını genişletiyor ve yeni markaları erişimine dahil ediyor.
 
Güvenli Teşhis Erişimi, yalnızca tek bir kayıt işlemi ile farklı marka ve üreticilerin korumalı araç verilerine erişim sunuyor.
 
Korumalı diyagnoz verilerine erişim, bağımsız servislere rekabet imkânı tanıyor.
 

Günümüzde çok sayıda araç, sürücü destek sistemlerinin kalibrasyonu veya servis bildirimlerinin ayarlanması gibi aktif teşhis görevlerini yerine getirmek için üreticiye özel erişim yetkisi gerektiriyor. Bu durum, bağımsız servisler için çoğunlukla ciddi sorunlar ortaya çıkarıyor. Buna bağlı olarak Bosch standartlaştırılmış bir çözüm geliştirdi: Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (Secure Diagnostic Access) veya kısaca SDA, ESI[tronic] arıza tespit yazılımını kullanarak erişim korumalı teşhis içeriklerine erişim imkanı sunuyor. Ağustos 2021’den bu yana, ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi yazılımını kontrol ünitesi diyagnozu için bir lisansla birlikte kullanan atölyeler, Volkswagen grubu tarafından üretilen çeşitli araçların korumalı elektronik sistemlerine SDA aracılığıyla erişebiliyor. Böylece Bosch SDA, VW grubu tarafından üretilen araçlardaki güvenlik seviyesinin gereksinimlerini karşılayarak servis çalışmalarına imkân tanıyor. Bu yılın başlarında gerçekleştirilen ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi ve KTS 250 yazılım güncellemelerinden bu yana, kullanıcılar artık Fiat, Alfa Romeo, Lancia, Abarth, Chrysler, Jeep ve Dodge/RAM araçlarının korumalı araç verilerine erişmek için de SDA’yı kullanabilirler. SDA’nın kapsamı, mevcut Mercedes-Benz araçlarına da erişim sağlamak için Haziran ayında genişletilecek. Ayrıca Bosch, SDA aracılığıyla erişim olanaklarını sürekli olarak genişletmek için farklı araç üreticilerinin geliştirme departmanlarıyla da yakın iş birliği içindedir. 

 

Kişisel Bosch ID ile kolaylıkla SDA kullanımı

Güvenli Teşhis Erişimini kullanmak için servis personelinin, ücretsiz olarak kılavuzluk edilen bir süreç ile bir e-posta adresi ve kendi seçtikleri bir şifreden oluşan kişisel bir Bosch ID oluşturması gerekiyor ve tek bir kayıt yeterli oluyor. Kaydolduktan sonra, SDA aracılığıyla korunan tüm teşhis verilerine erişebilirler.

 

Yalnızca Mercedes-Benz araçlarının korunan verilerine erişim ve ağ tanımlaması için Bosch ID oluşturmanın yanı sıra ek bir işlem adımı gereklidir. Daha sonra, bu araçların da korunan verilerine erişim sağlanır.

 

SDA yardım merkezinde kapsamlı açıklamalar ve ipuçları

ESI[tronic] servis yazılımı aracılığıyla SDA’ya erişmenin temel olarak iki yolu var. Kullanıcılar dilerse, Bosch ID’lerini kullanarak diyagnoz işleminin hemen başında ESI[tronic] içindeki SDA erişimini etkinleştirebilir. Bu yöntem tercih edilmediğinde ise araç teşhis amacıyla bağlandığında, ESI[tronic], ilgili aracın korumalı bir elektronik sistemle donatıldığını gösteren bir açılır pencere açar ve kullanıcıları bilgilendirir. Kullanıcılar ayrıca bir bağlantı aracılığıyla da destek sağlayan SDA yardım merkezine erişebilir. Sık sorulan sorular gibi Güvenli Teşhis Erişimi ile ilgili konuların yanı sıra resim ve videolarla önemli bilgilere ulaşabilirler.

 

Bosch Güvenli Teşhis Erişimi’nin kullanımı için gerekenler, ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi arıza tespit yazılımı ve kontrol ünitesi teşhisi için geçerli bir lisans ve sabit bir internet bağlantısıdır. Ayrıca, KTS 590, KTS 560, KTS 350 veya KTS 250 gibi mevcut Bosch KTS neslinin bir arıza tespit cihazı da gereklidir. Bu, çok markalı servislerin de yeni araç modellerinde aktif teşhis işlemlerini gerçekleştirmesini sağlayarak rekabet etmelerini sağlar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

2021’de ağ yönlendiricilerinde 87 kritik güvenlik açığı keşfedildi

2021’de ağ yönlendiricilerinde 87 kritik güvenlik açığı keşfedildi

Ağ yönlendiricileri (router), evlerde ve işyerlerinde kullanılan cihazların Wi-Fi bağlantılarını sağlama görevini üstleniyor. Kaspersky tarafından yapılan analize göre, 2021’de ağ yönlendiricilerinde 87’si kritik olmak üzere 500’den fazla güvenlik açığı keşfedildi. Güvenlik açığı bulunan yönlendiricilerden kaynaklanan tehditler hem haneleri hem kuruluşları etkiliyor ve e-posta güvenliğinin ötesine geçerek fiziksel ev güvenliğini tehdit ediyor. Buna rağmen kullanıcılar bu cihazların güvenliğini nadiren düşünüyorlar. Yapılan bir araştırmaya göre kullanıcıların yüzde 73’ü yönlendiricilerini yükseltmeyi veya güvenliğini sağlamayı hiç düşünmedi. Bu da bu cihazları günümüzde nesnelerin internetini etkileyen en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. Kaspersky uzmanları, ağ yönlendiricilerinin güvenlik açıklarının hangi tehditlere yol açabileceğini ve kullanıcıların kendilerini nasıl koruyabileceğini masaya yatırdı.

 

Ağ yönlendiricisi, akıllı bir evin tüm öğelerinin internete eriştiği ve veri alışverişi yaptığı, tüm ev ağının merkezini oluşturan cihazdır. Yönlendiriciye ulaşan saldırganlar, veri paketlerinin iletildiği ağa erişim elde eder. Böylece hassas verileri, özel fotoğrafları veya iş dosyalarını çalmak için bağlı bilgisayarlara kötü amaçlı yazılım yükleyebilirler. Bunlar mağdurda onarılamaz hasara neden olabilir. Saldırgan, virüslü yönlendiriciler aracılığıyla kullanıcıları sık kullanılan e-posta servisleri veya çevrimiçi bankacılık sitelerini taklit eden kimlik avı sayfalarına da yönlendirebilirler. Bu sayfalara girilen herhangi bir veri anında dolandırıcıların eline geçer.

 

2010’dan bu yana yönlendiricilerde bulunan güvenlik açıklarının sayısı giderek artıyor. 2020’de keşfedilen güvenlik açıklarının sayısı 603’e yükseldi ki, bu bir önceki yıla göre yaklaşık 3 kat daha fazla. 2021’de keşfedilen güvenlik açıklarının sayısı 506 ile yine yüksek seviyelerde kaldı. 2021’de keşfedilen tüm güvenlik açıklarından 87’si kritik öneme sahipti. Kritik güvenlik açıkları, bir saldırganın ev veya şirket ağına girebileceği en korumasız boşlukları simgeliyor. Bu tür güvenlik açıkları işi saldırganın kimlik doğrulamasını atlamasına, yönlendiriciye uzak komutlar göndermesine ve hatta onu etkisiz hale getirmesine kadar götürebiliyor. Saldırganlar böylece kişisel fotoğraflarınızı, özel bilgilerinizi, e-postayla gönderilen iş sözleşmelerinizi, virüslü ağ üzerinden iletilen tüm verileri veya dosyaları çalabiliyor.

 

Araştırmacılar, bu tarz güvenlik açıkları hakkında farkındalığı artırsa da yönlendiriciler en güvensiz cihazlardan biri olmaya devam ediyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ürün sağlayıcıların tehditleri ortadan kaldırmak için acele etmemesi. 2021’de keşfedilen kritik güvenlik açıklarının neredeyse üçte biri satıcılardan herhangi bir tepki görmedi, herhangi bir yama veya tavsiye yayınlanmadı. Bu güvenlik açıklarının sadece yüzde 26’sına, üretici şirketinden teknik desteğe yönlendirme tavsiyesi geldi.

 

Saldırganların artan etkinliğinin yanı sıra tüketiciler ve küçük işletmeler, bir tehdidi çok geç olmadan belirleyecek veya anlayacak uzmanlığa veya kaynaklara sahip değil. Örneğin kullanıcıların yüzde 73’ü yönlendiricilerini yükseltmeyi veya güvenliğini sağlamayı hiç düşünmedi. Bu da onu günümüzde nesnelerin internetini etkileyen en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. Bu, yönlendiricilerin veri sızıntısının potansiyel olarak ciddi bir etkiye sahip olabileceği hastane veya kamu binaları gibi hassas ortamlarda kullanıldığı durumlarda özellikle tehlikeli.

 

Kaspersky Rusya Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Başkanı Maria Namestnikova şunları söylüyor: “Teknolojinin hayatımıza girme hızına siber güvenlik ayak uyduramadı. Birçok çalışan son iki yıldır evden çalışıyor. Ancak yönlendiricilerin güvenliği bu süre içinde gelişmedi ve nadiren güncelleniyorlar. Bu nedenle yönlendirici güvenlik açıklarının siber suçlular tarafından kötüye kullanılması riski 2022’de bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Önemli olan bir tehdidi mümkün olduğunca erken önlemektir. Çünkü insanlar bir saldırıyı genellikle çok geç olduğunda, verileri çalındıktan sonra öğreniyor. Bu nedenle bir yönlendirici satın aldığınızda, veri aktarım hızı ve fiyatı kadar ağ güvenliği de önceliğiniz olmalıdır. İncelemeleri okuyun ve üreticinin bildirilen sorunlarla ne kadar hızlı ilgilendiğini not edin. Hassas verileri ve parayı kaybetmemek için geliştirici bir yama yayınladığında yönlendiricinizi güncellemeyi unutmayın.”

 

Ağ yönlendiricilerinin güvenliği hakkındaki raporun tamamı Securelist’ten okunabilir.

 

 

Yönlendiricinin siber suçluların saldırılarından korunması için Kaspersky şunları öneriyor:

Akıllı cihazları ikinci el almak tavsiye edilmeyen bir yöntemdir. Üzerindeki yazılımlar önceki sahipler tarafından, uzaktaki bir saldırgana akıllı ev üzerinde tam kontrol sağlamak için değiştirilmiş olabilir.
Varsayılan şifrenin değiştirilmesi unutulmamalıdır ve kolay tahmin edilemeyecek bir şifre seçilmelidir.
Akıllı cihazların seri numaraları, IP adresleri veya diğer hassas bilgileri sosyal ağlarda paylaşılmamalıdır.
WPA2 şifrelemesi kullanılmalıdır. Bu veri aktarımı için en güvenli protokoldür.
Yönlendirici ayarlarında uzaktan erişim devre dışı bırakılmalıdır. Arada bir kullanılıyorsa sadece kullanılacağı zaman açılmalıdır.
Daha fazla güvenlik için, statik bir IP adresi seçilip DHCP’yi devre dışı bırakabilir ve Wi-Fi ağı bir MAC filtresiyle korunabilir. Bu eylemler, çeşitli ek cihazların yönlendiriciye bağlantısını manuel olarak yapılandırmayı gerektirir. Böylece süreç daha uzun ve daha karmaşık hale gelse de davetsiz misafirin yerel ağa girmesi çok daha zor olacaktır. Keşfedilen yönlendirici güvenlik açıklarıyla ilgili en son bilgiler her zaman kontrol edilmelidir.
Belirli bir uygulamaya veya cihaza karar verdikten sonra, güncellemeler ve güvenlik açıklarının keşfi konusunda düzenli bilgilenildiğinden emin olunmalıdır. Geliştiriciler tarafından yayınlanan tüm güncellemeler zamanında yüklenmelidir.
Ev ağı ve bağlı tüm cihazları korumaya yardımcı olabilecek özel bir güvenlik çözümü kurulmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

HUAWEI MatePad Paper Türkiye’de satışa sunuldu

HUAWEI MatePad Paper Türkiye’de satışa sunuldu

Huawei, MatePad ailesinin en son üyesi olan yeni E Ink tableti HUAWEI MatePad Paper’ı HUAWEI Türkiye Online Mağazası’nda satışa sundu. Karmaşadan uzak bir “kağıttan okuma ve kağıda yazma” deneyimi sunan MatePad Paper, uzun soluklu okuma ve not alma işlevlerini en güncel teknolojiyle birleştiren, akılcı bir tablet seçeneği. 

 

HUAWEI MatePad Paper, göz konforunu öne çıkaran bir okuma deneyimi için, “TÜV Rheinland Paper Like Display” sertifikasına sahip, dünyanın ilk E Ink cihazı olma özelliği taşıyor. Bunun yanı sıra, HUAWEI ikinci nesil M-Pencil’ın tam desteği ile kağıt üzerine mürekkepli kalemle yazma deneyimi de sunan ürün, gelişmiş teknik özellikleriyle verimli bir çalışma asistanı olarak da ideal.   

 

Elektronik mürekkep deneyimi

 

“Kağıttan okuma ve kağıda yazma” deneyimi ile segmenteki diğer ürünlerle kıyaslandığında farklı bir bakış açısı sunan HUAWEI MatePad Paper, tabletten okuma ve yazma işlevlerini son derece konforlu bir hale getiriyor. Yenilikçi tasarımıyla kitap benzeri bir görünüm ve ergonomiye sahip ürün, deri kapaklı tasarımıyla da fark yaratıyor. MatePad serisinin ikonik ve minimalist estetiğini sürdüren MatePad Paper, yaklaşık 360 gramlık ağırlığıyla, herkes için son derece rahat ve kaliteli bir okuma deneyimi vaat ediyor.

 

HUAWEI MatePad Paper, 10,3 inç büyüklüğündeki FullView ekranı ve manuel olarak da ayarlanabilen  ekran yenileme hızıyla, kişiselleştirilebilir bir kullanım seçeneği de sunuyor. Akıllı yenileme desteği ise uygun ışık koşullarına göre, cihazın ekran parklaklığını otomatik olarak optimize ediyor.   

 

Konforlu bir ofis deneyimi için yenilikçi ekran – kalem kombinasyonu

 

HUAWEI MatePad Paper, sorunsuz bir yazma deneyimi için 4096 basınç seviyesine ve 26ms düşük gecikme süresine sahip, ikinci nesil HUAWEI M-Pencil ile birlikte geliyor. Kalem ve tablet buluştuğunda kağıda yazı yazma hissi yaşatan ses efekti, ürünü benzersiz kılan bir diğer özellik olarak öne çıkıyor. Otomatik Bluetooth bağlantısı, çift tıklama, manyetik şarj gibi teknik özelliklerinin sıra, belgeye açıklama ekleme, el yazısını dijital metne dönüştürme ve bölünmüş ekran notu gibi özellikleri de elektronik mürekkep deneyimini üst düzeye çıkaran özellikler arasında.   

 

Gözünüz yorulduğunda MatePad Paper’a geçin 

 

HUAWEI MatePad Paper, akıllı ofis özellikleri ve Harmony OS’in “Süper Cihaz” özellikleriyle cihazlar arasında da önemli bir geçiş avantajı sağlıyor. Huawei cihazları arasında kesintisiz ara bağlantı sağlayan “Süper Cihaz” özelliği, kullanıcıların PC veya akıllı telefonda bir süre sonra yaşayabilecekleri göz yorgunluğundan kurtulmak için, içeriklerini sorunsuz bir şekilde HUAWEI MatePad Paper’a aktarmalarını ve işlerine burada devam edebilmelerini sağlıyor. Kullanıcılar ayrıca HUAWEI MatePad Paper’ı ikinci bir bilgisayar gibi de kullanabiliyor. MatePad Paper, e-posta veya herhangi bir ek uygulama desteğine ihtiyaç duymadan dosyaların iki cihaz arasında doğrudan sürüklenip bırakılmasına olanak sağlıyor. Güçlü işbirliği işlevleri, cihazlar arasındaki engelleri ortadan kaldırırken, yüksek iş verimliliği de sağlıyor.

 

Tüm işlevler için üstün performans

 

HUAWEI MatePad Paper, güçlü donanımıyla da öne çıkıyor. Cihaz, yüksek performanslı çipiyle gecikme veya takılma problemi olmaksızın sorunsuz bir okuma ve yazma deneyimi sunarken, yüksek pil kapasitesi ile dört haftaya kadar sıra dışı bir bekleme süresi ve yaklaşık 6 günlük kesintisiz kullanım süresi sunuyor. MatePad Paper ayrıca, kullanıcıların veri güvenliğini ve gizliliğini koruyan parmak izi kilidi özelliğine de sahip. İnce gövdesine rağmen ses kalitesiyle de iddialı olan ürün, güçlü çift hoparlörüyle berrak bir ses performansına imza atıyor.  4 GB RAM ve 64 GB dahili belleğe sahip HUAWEI MatePad Paper, siyah renk seçeneği ile HUAWEI online mağazada, 7.999 TL’lik fiyat etiketiyle satışa sunuldu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Snaptube APK İndir: Android MP3 İndirici – Teknoloji

Snaptube APK İndir: Android MP3 İndirici – Teknoloji

MP3’ü iyi kalitede, zorluk çekmeden indirmek zordur. Bu yüzden Snaptube APK’yi indirip nasıl harikalar yarattığını görmelisiniz…MP3 indirmeniz gerektiğinde, çevrimiçi olarak rastgele araçlar arayabilirsiniz. Birkaç araç ve yöntemi kontrol ettikten sonra, hizmetten hala memnun olmadığınızı veya arayıştan bıktığınızı fark edebilirsiniz.

Aynı sorunla karşı karşıyaysanız, Snaptube’u kullanın! Videoları indirmenize ve videoları MP3’e dönüştürmenize yardımcı olan güvenilir bir MP3 indiricisidir. Kullanmaya başlamak için uygulamayı indirmeniz yeterlidir. snaptube MP3 indiricisinin özelliklerini ve işlevlerini keşfetmeye başlayalım.

Snaptube MP3 İndirici’nin Özellikleri

Snaptube, müzik MP3 ve video dosyalarını cep telefonunuza indirmek için en iyi uygulamadır. Uygulamanın ücretsiz olması ve çeşitli indirme seçenekleriyle eğlenceye sınırsız erişim sağlaması şaşırtıcı. Medyayı çeşitli çözünürlüklerde, formatlarda ve bit hızlarında indirebilirsiniz.

Snaptube APK özelliklerine tam bir genel bakış:

Telefonunuza 240p, 360p, 720p, 1080p, 2k ve 4k dahil olmak üzere herhangi bir çözünürlükte video indirme gücüne sahipsiniz.Videoları kolayca MP3 dosyalarına dönüştürmek mümkündür. Bu dosyalar telefonunuza herhangi bir ücret ödemeden indirilebilir.Snaptube’un pürüzsüz bir resim içinde resim modu vardır. Bu, siz oyun oynarken, bir e-postaya yanıt verirken veya diğer görevleri gerçekleştirirken yüzen oynatıcınızın ekranda köşede kalacağı anlamına gelir.Geceleri telefonda çalışmayı seven tüm gece kuşları için, uygulamada yerleşik bir otomatik gece modumuz var. Karanlıkta kaldığınız anda, gözlerinizi korumak için açılacaktır.
Bunun dışında Snaptube bir çok özelliğe sahiptir. Bu, güvenlik tarafından doğrulanmış bir araçtır, yani uygulamaya yüklediğiniz veya uygulamadan indirdiğiniz hiçbir şey telefonunuza zarar vermez. Snaptube güvenli! Ayrıca, uygulama kullanıcı dostudur ve hiçbir kullanıcının onu kullanmaya başlamak için teknik bilgiye ihtiyacı yoktur. Kullanmak için bir rehber hazırladık, telefonunuza video ve MP3 dosyalarını indirmek için takip edebilirsiniz.

Snaptube’u Nasıl İndirir ve Kullanırsınız?

Bu bölümde, Snaptube kullanma sürecinin tamamını kısaca açıkladık. İdeal olarak, buna ihtiyacınız yoktur, çünkü telefonunuzda Snaptube olduğunda, açabilirsiniz ve her şey kendi kendini açıklar. Ancak bir yerde takılıp kalmanız durumunda aşağıdaki rehberden yardım alabilirsiniz:

Adım 1: Aracı Web Sitesinden İndirin
Snaptube indir işlem yapmak için web sitemize bakabilirsiniz. Telefonunuza bir APK indirilmeye başlayacaktır. Ancak, telefonunuzun Ayarlar bölümünden bu indirmeye izin vermeniz gerekir. Bilinmeyen Uygulamaların İndirilmesine İzin Ver.

2. Adım: Snaptube’u yükleyin
Bildirim çubuğundan APK’nın indirme ilerlemesini görebilirsiniz. Tamamlandığında, dosyaya tıklayın ve telefonunuza otomatik olarak yüklenecek ve Snaptube başlatılacaktır. Kullanmak için uygulamada oturum açmanız gerekmez, böylece doğrudan bir sonraki adıma geçebilirsiniz.

3. Adım: Medya URL’sini Kopyalayın
Artık bir videoyu beğendiğiniz herhangi bir web sitesinden URL’yi kopyalayabilir ve indirmek için Snaptube’a götürebilirsiniz.

Adım 4: URL’yi Snaptube’da kullanın
Snaptube’un ana sayfasındaki arama çubuğuna URL’yi yapıştırın. Tam şarkı aramaya gelecek. Doğru olup olmadığını kontrol etmek için dosyayı değerlendirin ve bir sonraki adıma geçin.

Adım 5: Dosyanın Formatını Seçin
İndir’e tıklayın ve Snaptube size indirme seçenekleri sunacaktır. Hem video hem de ses için dosya biçimini seçebilirsiniz. Bu seçenekler, 2k veya 4k video gibi videonun kalitesine karar vermenize yardımcı olur.

6. Adım: İndirmeyi Tamamlayın
Son olarak, İndir’e tıklayın ve bekleyin. Bu dosyalara telefonunuzun Dosyalarım veya İndirilenler bölümünden erişilebilir.

Snaptube, Android telefonunuza MP3 ve video medya indirmek için en iyi uygulamadır. Bu uygulama, herkese sınırsız medya sunma vizyonuyla tasarlanmıştır. Öyleyse acele et! Uygulamayı indirin ve özelliklerini keşfetmeye başlayın. Daha fazla detay için web sitemizi ziyaret edebilir ve daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Haber Kaynağı ulusal24.com