Yerli otomobil TOGG’un satışa çıkacağı tarih açıklandı – Teknoloji

Yerli otomobil TOGG’un satışa çıkacağı tarih açıklandı – Teknoloji

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Radyo Başakşehir Özel Yayını’nda Melis Bektaş’a konuk oldu. Varank, yerli otomobil TOGG hakkında açıklama yaptı.Vatandaşların TOGG’u beğeni oranının yüzde 95’lere ulaştığını ve Gemlik’te inşaatı devam eden fabrikanın 29 Ekim’de açılacağını söyleyen Varank, satışlar için tarih verdi.Varank, ilk araçların banttan inip sertifikasyon sürecinin de tamamlanması ile 2023 Mart’ta TOGG satışlarının başlayacağını söyledi.Varank, C sınıfı SUV tipi aracın aynı sınıftaki içten yanmalı araçlarla rekabet edeceğini ve aynı fiyattan piyasaya çıkacağını dile getirdi.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yerli otomobil TOGG’un satışa çıkacağı tarih açıklandı – Teknoloji – Ulusal24.com

Yerli otomobil TOGG’un satışa çıkacağı tarih açıklandı – Teknoloji – Ulusal24.com

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Radyo Başakşehir Özel Yayını’nda Melis Bektaş’a konuk oldu. Varank, yerli otomobil TOGG hakkında açıklama yaptı.Vatandaşların TOGG’u beğeni oranının yüzde 95’lere ulaştığını ve Gemlik’te inşaatı devam eden fabrikanın 29 Ekim’de açılacağını söyleyen Varank, satışlar için tarih verdi.Varank, ilk araçların banttan inip sertifikasyon sürecinin de tamamlanması ile 2023 Mart’ta TOGG satışlarının başlayacağını söyledi.Varank, C sınıfı SUV tipi aracın aynı sınıftaki içten yanmalı araçlarla rekabet edeceğini ve aynı fiyattan piyasaya çıkacağını dile getirdi.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz – Ulusal24.com

Mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz – Ulusal24.com

Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği olan VivaTech’te konuşan Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, “Bir otomobilden daha fazlasını, akıllı bir otomobilden daha fazlasını hedefleyerek, mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz. ‘Togg Akıllı Yaşam’ adını verdiğimiz hizmetlerle bağlantılı bir otomobilden çok daha fazlasını sunuyoruz” dedi.

 

Türkiye’de açık ve kullanıcı odaklı bir mobilite ekosistemi oluşturma hedefiyle yola çıkan küresel teknoloji markası Togg’un CEO’su M. Gürcan Karakaş, Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği olan VivaTech’te, mobilite ekosistemindeki dönüşümü ve Togg’un vizyonunu katılımcılarla paylaştı. 15-18 Haziran tarihleri arasında Paris’te düzenlenen etkinliğin “Gelecekte Hareket Etmek: Bir Deneyim Olarak Mobilite” başlıklı oturumuna katılan Karakaş, cep telefonunda yaşanan dönüşümün bugün otomotiv sektöründe yaşandığını belirterek, şunları söyledi:

 

 “Kesintisiz bir mobilite deneyimi sunuyoruz”

“Otomotiv endüstrisi büyük bir hızla mobilite ekosistemine dönüşüyor. Mobilite ekosistemindeki bir akıllı cihaz da, akıllı bir cihaz olarak tasarlanmalıdır. Hedeflediğimiz ve yaptığımız şey bir otomobilden daha fazlası, akıllı bir otomobilden daha fazlası, ekosistemin parçası olan akıllı bir cihaz. ‘Togg Akıllı Yaşam’ adını verdiğimiz hizmetlerle bağlantılı bir otomobilden çok daha fazlasını sunuyoruz. Akıllı cihazımızı tasarlarken, ihtiyaç duyacağı iş modelleriyle beraber o ekosistemi kurmak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Blok zinciri teknolojisi ile geliştirdiğimiz akıllı kontratlar sayesinde alt ekosistemleri birleştirerek entegre mobilite servisleri ve kesintisiz kullanıcı deneyimi sağlıyoruz. Blok zinciri sayesinde dijitalize edilmiş veri ve diğer varlıklar hızlı, güvenli ve çevre dostu biçimde saklanıp transfer edilebiliyor. Dekarbonizasyon, akıllı yaşam, e-cüzdan, akıllı lokasyon, uzaktan güncelleme, akıllı bağlantı hizmetleri sayesinde kesintisiz bir mobilite deneyimi sunarken, yasal düzenlemeler çerçevesinde blok zinciri, techfin ve fintech gibi yeni nesil teknolojilerle güvenli, hızlı ve çevre dostu hizmetler sunmanın yöntemlerini geliştirmeye devam ediyoruz.”

 

 “Mega trendlerin dönüştürdüğü dünyada hızlı, yalın ve çevik şirketler yükseliyor”

Teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak mega trendlerdeki değişimin sektörü kökten dönüştürdüğünün altını çizen Karakaş, şöyle devam etti: “Mega trendler sosyal alanda, teknoloji alanında ve politika oluşturmada etkisini gösteriyor. Kullanıcı beklentileri değişiyor. Akıllı evler, akıllı cihazlar, akıllı telefonlar istediğimiz şeylere istediğimiz an erişmemizi sağlıyor. Çevre duyarlılığımız ve paylaşım ekonomisine yatkınlığımız artıyor. Teknoloji alanında, otomobiller birer akıllı yaşam alanları haline geliyor. Hükümetlerin iklim değişikliğiyle mücadele için verdiği taahhütler, mobilite ekosistemindeki dönüşüme yön veren faktörler arasında öne çıkıyor. Bu dünyada hızlı, yalın, çevik, elektrik-elektronikten, bağlantılı cihazlardan ve akıllı uygulamalardan anlayan şirketlerin yükselmesi kaçınılmaz. En büyük değil, en çevik organizasyonlar gelişiyor. Veri bazlı iş modelleri bu yeni dünyada çok önemli ve müthiş bir potansiyel. 2035’ten itibaren kârlılık havuzunun yüzde 40-50’sinin bu dünyadan geleceği öngörülüyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı – Ulusal24.com

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı – Ulusal24.com

Okurlarına güncel, yalın, teyit edilmiş ve bağımsız içerikler sunan dijital medya servisi Aposto, yeni web ve mobil uygulamaları ile medya deneyimini e-posta yayınlarının ötesine taşıyor. Bilginin üretilme, derlenme ve dolaşma biçimini yeniden düzenleyerek güvenilir, doyurucu ve kullanışlı olmayı önceliklendiren Aposto, dijital medya servisinin yeni ürünlerini 2 Haziran Perşembe günü SALT Galata’da gerçekleştirdiği lansmanla duyurdu.

 

Bilgiyi takip etmenin ve düzenlemenin en iyi yolu olduğuna inandığı e-posta yayınlarıyla 2019’dan bu yana toplamda 1 milyonun üzerinde okura ulaşan Aposto, okurlarına web ve mobil uygulamalar üzerinden yeni bir medya deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Aposto!’nun yeni ürünlerini tanıtmak üzere SALT Galata’da düzenlediği lansmanda basın temsilcileri, yayıncılar, fikir önderleri, akademisyenlerin yanı sıra yeni medya, teknoloji, bilgi, yaratıcılık, girişim ekosistemlerinden katılımcılar yer aldı. Aposto CEO’su Orhun Canca, Aposto’nun yeni bir medya deneyimi sunma yolculuğunu, değişen kimliğini, web ve mobil ürünlerinde kullanıcıları neler beklediğini dinleyicilerle paylaştı.

 

Zihniniz için taze bir başlangıç

Aposto uygulamalarını “zihinler için taze bir başlangıç” olması için tasarladıklarını vurgulayan Orhun Canca, “Bu uygulamaları internetteki gürültü kalabalığından uzakta, e-posta kutularımızda biriken içeriklere bir çözüm olarak geliştirdik. Aynı zamanda gereksiz içerik kalabalığına bir panzehir olarak, yepyeni dünyalara açılan bir kapı olarak hayata geçirdik” dedi. Canca şöyle devam etti: 

 

“E-posta yayınlarını çok sevsek de içeriklerimizin gelen e-posta kalabalığı arasında kaybolduğunu ve arşiv değerini yitirdiklerini görüyoruz. Tam olarak bu sebeple bugün Aposto’yu e-postanın çok daha ötesine taşıyoruz. Aposto dijital gazete ve dergileri tek bir yerden takip edebilmenizi sağlıyor. İnternetin sonsuz gürültüsünden uzakta, içeriklerin tek bir yerde toplandığı bir vaha gibi aslına bakarsanız.” 

 

Medya deneyimini e-postanın ötesine taşıyan Aposto’nun yeni web ve mobil uygulamalarında “Gelen Kutusu“, “Keşfet” ve “Kütüphane” olmak üzere öne çıkan üç özellik var.

Gelen Kutusu: E-posta kutusunu rahatlatmak, uygulamadaki önemli içeriklerin kaybolmasını önlemek için tasarlanan, kullanıcıya özel bir ana ekran. Aposto yayınlarıyla buluşma noktası.
Keşfet: Özenle derlenen haberlere, son dakika gelişmelerine, farklı kategorilerdeki yayınlara, editörlerin hazırladığı koleksiyonlara ve birbirinden değerli podcast’lere en kolay erişim alanı. Yeni dünyalara açılan kapı.
Kütüphane: Hem hatırlamak istenilen yayınları kaydedebilmeyi hem de sonradan okumak istenilenleri saklayabilmeyi sağlayan bir hafıza merkezi. Kişisel bilgi deposu.

 

21. yüzyılın gazete ve dergileri

Aposto, 70’ten fazla yayınını gazete ve dergiler olarak ayırdı. Yayınlarını bu geleneksel formatları yeniden keşfederek bugünün ihtiyaçlarına göre oluşturdu. Aposto gazeteleriyle okurlar gündemi kolayca takip edilebilir, dünyada ve Türkiye’de farklı kategorilerde olup bitenleri anlamlandırarak okuyabilir. Kendi alanında en özgün içeriklere sahip Aposto dergileriyle de pek çok konuda hazırlanan incelemeleri, değerlendirmeleri ve söyleşileri hayatlarına katabilir. Aposto’daki tüm gazeteler ve dergilere mobil ve web bildirimlerini yöneterek abone olmak mümkün.

 

Yayıncıların sesinden: Aposto Radyo

Aposto Radyo, sürekli genişleyen kataloğuyla yayıncılarının hazırladığı en iyi programları ve haber özetlerini bir araya getirerek 100 bini aşkın dinleyiciye, 1.3 milyondan fazla dinlenme sayısına erişti. Aposto Radyo kataloğunda her sabah gündeme dair öne çıkan konuları 10 dakikada aktaran Aposto Altı Otuz’un yanı sıra sektör uzmanlarının yorumlarını, fikir önderlerinin farklı alanlardaki görüşlerini, sinema ve müzik evrenindeki söyleşileri, ilham veren hikâyeleri ve popüler kültür konularını odağına alan 10 podcast program mevcut.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

2022’nin ilk aylarında en çok kullanılan mobil uygulamalar açıklandı – Teknoloji – Ulusal24.com

2022’nin ilk aylarında en çok kullanılan mobil uygulamalar açıklandı – Teknoloji – Ulusal24.com

Sosyal medyayla ilgili analizler paylaşan Data.ai, 2022’nin ilk 3 ayında en çok kullanılan mobil uygulamalara ilişkin raporunu yayımladı. Rapor, indirme sayısı, müşteri harcamaları ve aylık aktif kullanıcı sayısı baz alınarak hazırlandı. 

Shift Delete’in haberine göre, pandemi nedeniyle uzaktan eğitim ve iş modelinin yaygınlaşmasıyla birlikte popülaritesi artan Zoom, 2022’nin birinci çeyreğinde en çok indirilen uygulamalar sıralamasında 10’uncu oldu. 

BİRİNCİ SIRADA FACEBOOK
Data.ai verilerine göre Facebook, 2022’nin birinci çeyreğinde en çok kullanılan uygulama oldu. İkinci sırada popüler mesajlaşma uygulaması WhatsApp gelirken, Instagram üçüncü sırada yer aldı. Dördüncü sırada ise Facebook Messenger var.

Aylık 1 milyardan fazla kullanıcısı bulunan TikTok, Data.ai’nin listesine beşinci sırada girerken; onu Amazon, Telegram, Twitter, Spotify ve Netflix takip ediyor.

Mobil uygulama harcamalarını da araştıran Data.ai’ye göre kullanıcılar 2022’nin birinci çeyreğinde en fazla TikTok’ta harcama yaptı. 

Google’ın sahibi olduğu YouTube listeye ikinci sırada girdi. Popüler tanışma uygulaması Tinder üçüncü olurken, bu yıl Türkiye’de faaliyete başlayacak olan Disney+ ve HBO Max peşinden geldi.

Data.ai konuyla alakalı açıklamasında şu bilgileri paylaştı:

Genel olarak, uygulamalara yapılan tüketici harcamasının iki yıl içinde yüzde 40’ın üzerinde arttığını, 2020’nin ilk çeyreğiyle kıyasladığımızda toplam harcamanın iOS için yüzde 42 ve Google Play için yüzde 44 arttığını tahmin ediyoruz.

Öte yandan Instagram, 2022’nin birinci çeyreğinde en çok indirilen mobil uygulama olmayı başardı. Meta’ya bağlı sosyal medya platformunu ezeli rakibi TikTok takip etti. Facebook, üçüncülük koltuğuna oturdu ve WhatsApp da en çok indirilen dördüncü mobil uygulama oldu. Hemen ardından Snapchat geliyor.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Şirketlerin Formula 1den Öğreneceği 5 Siber Güvenlik Dersi

Şirketlerin Formula 1den Öğreneceği 5 Siber Güvenlik Dersi

Formula 1’in ve siber güvenliğin hızlı tempolu dünyasında başarı hıza, çevikliğe ve inovasyonun gücüne bağlıdır. F1 takımlarının stratejilerini ve araçlarını en yüksek performansa göre ayarlaması gibi, şirketlerin siber güvenlik ekipleri de dijital ortamlarını korumak için uyum sağlamalı, yenilik yapmalı ve iş birliği içinde olmalıdır. Ferrari takımının sponsoru global siber güvenlik lideri Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, şirketlerin F1’den öğreneceği 5 siber güvenlik dersini sıralıyor.

Bir işletmeyi kendi sektöründe ön sıralara taşımak, yalnızca yenilikçi düşünmeyi değil aynı zamanda en beklenmedik alanlardan içgörüler elde etme becerisini de gerektirir. Bu durum özellikle; hızlı aksiyon almanın, hassasiyetin ve gelişmiş stratejilerin uygulandığı zamanlarda, işletmeleri rakiplerinden ayıran siber güvenlik alanında geçerli oluyor. Ferrari takımının sponsoru, global siber güvenlik lideri Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, Formula 1 (F1) yarışlarının yüksek hızlı dünyasıyla benzerlikler gösteren ve şirketlerin dijital ortamdaki en zorlu yarış pistlerinde ustalıkla gezinmeleri için uygulayabilecekleri 5 önemli siber güvenlik dersini sıralıyor. F1’in adrenalin yüklü taktikleriyle siber güvenlik yaklaşımınızı güçlendirerek, kuruluşunuzu başarı ve güvenlikte yeni boyutlara taşıyabilirsiniz.

1. Hız ve görünürlük başarıyı belirler. Yarış pistinde ve siber güvenlik dünyasında hız, tartışmasız dikkate alınması gereken en önemli niteliklerden biridir. Ancak bir yarış sadece arabanın ne kadar hızlı olduğuyla değil, ne kadar çabuk adapte olabileceğinizle de kazanılır. Herhangi bir yarışta pist, araç ve hatta hava koşulları, işlerin nasıl ele alınması gerektiğini değiştirebilir. Bir sürücü bu değişikliklere ne kadar hızlı uyum sağlayabilirse, tüm yarış boyunca o kadar iyi donanıma sahip olacak ve bu da onlara rakiplerine karşı avantaj sağlayacak. Ortalama olarak, F1 araçlarının 0’dan 100 km/saat hıza 3 saniyeden daha kısa bir sürede hızlandığı ve 350 km/saatin üzerindeki maksimum hızlara ulaşabildiği bilinmektedir. Sonuç olarak, en iyi F1 sürücülerinin en yüksek tepki süresi 0,2 saniyedir. Bu reaksiyon hızı sadece sürüş için değil, yarış sırasında değişebilecek sayısız ayrıntı için de geçerlidir. Çok fazla değişken olduğundan görünürlük son derece önemlidir; bu nedenle bir F1 aracı 500’den fazla IoT sensörüyle donatılmıştır.

Kuruluşların ayrıca hızlı yanıt vermenin yanı sıra ortamları üzerinde maksimum görünürlüğe sahip olmaya da öncelik vermeleri gerekir. Tehdit ortamları ve saldırı yüzeyleri değiştikçe, bir departmanın güvenlik açığına ne kadar hızlı tepki verebileceği, bir tehdit aktörünün verebileceği zararı belirleyecektir. Bir siber güvenlik lideri stratejisini geliştirirken, yeni araçlar ve teknoloji satın almak isterken ve yeni siber güvenlik ortakları edinirken hız ve görünürlük ihtiyacı en önemli husus olmalıdır.

2. Müdahale yetenekleri fark yaratır. F1 yarışları tek bir yarışta 44 ila 78 tur arasında değişir; bu da anında müdahale ve dikkat gerektiren hatalara, sorunlara ve kazalara çok fazla yer olduğu anlamına gelir. Bir pistte veya otomobilin durumundaki küçük veya hafif değişiklikler bile sürücünün başarı şansını en üst düzeye çıkarmak için hızlı adaptasyon gerektirir.

Aynı şekilde, bir kuruluşun bilinen bir tehdide, güvenlik olayına ve hatta keşfedilen bir güvenlik açığına tepki verme süresi, yıkıcı bir uzlaşma veya kontrol altına alınan bir sorun arasındaki farkı yaratabilir. Genişletilmiş algılama ve yanıt (XDR) çözümüne ve gelişmiş yanıt yeteneklerine sahip bir kuruluş, kurtarma sürelerini kısaltabilir. Siber güvenlik liderleri, tehditlere karşı hızlı yanıt veren bir departman kurmayı önemseyen bir siber güvenlik stratejisi oluşturmalıdır. Hızlı hareket etme yeteneğiniz siber güvenlik departmanınızın yeteneklerine dahil edilmelidir. Ne kadar hızlı tepki verirseniz kuruluşunuzun maruz kaldığı risk o kadar az olur.

3. İnovasyon alışılmışın dışında düşünmeyi gerektirir. F1 yarışları büyük ölçüde teknolojik yeniliğe dayanır. F1 takımları; rekabet avantajı elde etmek amacıyla temel ölçümleri takip etmenin yeni ve daha verimli yollarını bulmak için Ar-Ge’ye yatırım yapıyor. Otomobilin performansını, dayanıklılığını artıran bu geliştirmeler, bir yarış sırasında milyonlarca veri noktasını gerçek zamanlı olarak analiz edebilen gelişmiş bilgisayar sistemlerinin yanı sıra performansı ve yakıt verimliliğini artıran mühendislik ilerlemelerini (tüketici araçlarına aktarılan teknoloji) içeriyor.

Aynı şekilde siber güvenlik departmanlarının da inovasyon söz konusu olduğunda kalıpların dışında düşünmesi gerekiyor. Teknolojik ilerlemeler yeni tehditlere karşı savunmayı iyileştirmeye devam ediyor. Bu çerçevde siber güvenlik sektörü doğrudan korumanın ötesinde gelişim gösterdi. Bu gelişimi bünyesine adapte etmek isteyen siber güvenlik departmanları, yalnızca önlemeye odaklanan çözümlerin ötesine geçmeli. Yapay zeka destekli analizler, gelişmiş tespit ve tanımlama yazılımları ve özellikle bulut tabanlı olmak üzere karmaşık ortamlara tam görünürlük sağlamak üzere tasarlanmış platformları da içeren yeni teknolojik yeniliklerden yararlanmalıdır.

4. Başarı etkin ekip çalışması ve iş birliğine bağlıdır. F1 takımları çok sayıda kişiden oluşur ve hepsinin tek hedefi sürücünün ve aracın yeteneklerinin en iyi şekilde performans göstermesini sağlamaktır. Siber güvenlik ekipleri ise bunu iş birliği, iletişim ve hız yoluyla yapabilir. Ancak optimum performans için bu ekip çalışması ve iş birliği kültürünün, bir kuruluşun siber güvenlik departmanının ötesine geçmesi gerekir. Tıpkı tek bir araca ve yarışçıya atfedilen birden fazla rol ve sorumluluğun olması gibi, herhangi bir güvenlik olayından, tehlikeden veya veri ihlalinden etkilenen birden fazla paydaş ve departman da vardır.

Bu, güvenliğin ihlal edildiği tüm departmanların yanı sıra ilk savunma hattı olan BT ve siber güvenliğe ek olarak geçerlidir. Bu ekipler ve paydaşlar, bir sorun karşısında ne kadar yakın ve hızlı harekete geçebilirlerse, sorunu kontrol altına almak için o kadar hızlı çalışacaklar ve nispeten sorunsuz bir iyileşmeyi sağlayacaklardır. Bu nedenle etkili bir siber güvenlik lideri, kendi departmanının ötesinde bir güvenlik kültürü oluşturmaya çalışmalı ve bir güvenlik olayının meydana gelmesi durumunda paydaşların rollerini ve sorumluluklarını bilmelerini sağlamak için paydaşlarla birlikte çalışmalıdır.

5. Bir ekibin iyi çalışması için güven gereklidir. Bir takımdaki tüm tarafların F1 yarışlarında hareket etme hızı göz önüne alındığında, güven inanılmaz derecede önemlidir. Herhangi bir ikinci tahmin veya tereddüt, değerli saniyelerin kaybedilmesine neden olabileceği ve yarışın kazanılması veya kaybedilmesi arasındaki farkı yaratabileceği için sürücülerin takımlarına güvenmesi gerekir.

Aynı şekilde siber güvenlik liderlerinin de çözümlerine, süreçlerine, kontrollerine, teknolojilerine ve ekiplerine güvenmeleri gerekiyor. Ancak hem siber güvenlik hem de F1 takımları açısından bu güvenin kör olmaması gerekiyor. Şirketler, bu önlemlerin amaçlandığı gibi çalıştığından emin olmak için testler gerçekleştirmeli, performansta herhangi bir boşluk olup olmadığını veya herhangi bir ekibin en iyi şekilde performans sergilemek için gerekli kaynaklara sahip olup olmadığını görmek için yıllık değerlendirmeler yapmalı, sürekli senaryo planlaması ve testler yapmalıdır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Turkcell ve Ericsson 5G şebeke dilimleme otomasyonunu başarılı bir şekilde test etti

Turkcell ve Ericsson 5G şebeke dilimleme otomasyonunu başarılı bir şekilde test etti

Şebeke dilimleme çözümünün başarıyla test edilmesi, Türkiye’deki kurumsal ve bireysel kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik 5G Bağımsız iletişim hizmetleri için Ericsson ve Turkcell iş birliğinde önemli bir kilometre taşıdır.

 Bu başarı ile tek bir cihaz üzerinde birden fazla kullanıcı profili ve uygulamaya hizmet veren şebeke dilimlerinin desteği ticari bir 5G cihazında test edilmiş oldu.  

Ericsson (NASDAQ: ERIC) ve Turkcell (NYSE: TKC; BIST: TCELL), başarılı bir 5G Bağımsız (SA- Standalone)  şebekesi testi (PoC) gerçekleştirerek şebeke dilimleme çözümü oluşturmaya yönelik ortak çalışmalarında önemli bir dönüm noktasına imza attılar. Şirketler birlikte, müşterilerin iletişim ihtiyaçlarını karşılamak için isteğe göre uyarlanmış 5G şebeke dilimlerinin nasıl oluşturulabileceğini, birden fazla dilimin hem kurumsal hem de bireysel kullanıcı profilleriyle tek bir 5G cihazına nasıl hizmet verebileceğini ve  ücretlendirmelerin farklı şebeke dilimleri arasında nasıl farklılaştırılabileceğini gösterdi.

Bu test kapsamında, 5G cihazındaki (cep telefonu gibi) ‘iş’ ve ‘kişisel’ uygulamaların, her biri özel şebeke dilimlerine bağlanan farklı profillerle nasıl ilişkilendirilebileceği gösterildi. Bu yetenek, Turkcell’in uygulama geliştiricileri ile kurumsal ve bireysel  müşterilerinin, 5G ile mümkün olacak farklı kullanım senaryoları için çok daha fazla esnekliğe ve performansa sahip olabileceklerini ve 5G bağımsız şebekesine (5G SA- Standalone) sahip olmanın değerini güçlü bir şekilde kanıtlıyor.

Bu testler, Turkcell’in laboratuvar ortamında konuşlandırılan Turkcell’e ait Merkezi Bulut Altyapısı üzerinde çalışan 5G Çekirdek Şebeke test ortamında  gerçekleştirildi. Bu çalışma kapsamında, Ericsson’un Çift Modlu 5G Çekirdek şebekesi, Dinamik radyo kaynakları bölümleme ve 5G Radio erişim şebekesi dilimleme yetenekleri bulunan Ericsson Radyo Sistemi ürünleri kullanıldı. Şebeke dilimleme Otomasyonu ise Ericsson Orchestrator aracılığıyla sağlandı. Ek olarak dilim özelliklerine göre farklılaştırılmış ücretlendirme modelleri için ise Ericsson 5G Ücretlendirme ürün ve çözümleri kullanıldı. 

Bu konsept ayrıca, tek bir cihazın aynı anda birden fazla şebeke dilimine bağlanmasını sağlayan ve hizmetlerin esnek bir şekilde ayrılmasını ve deneyim kalitesini en üst düzeye çıkarmak için gelişmiş trafik yönlendirmesini sağlayan bir özellik olan Kullanıcı Ekipmanı Rota Seçim Politikası (URSP-UE Route Selecetion Policy) fonksiyonalitesini uygulayan Ericsson Dinamik Şebeke Dilim Seçimi çözümüne de  dayanıyor. Bu demoda piyasada bulunabilen 5G özellikli mobil telefonlar kullanıldı.

Ericsson Orchestrator, Sanal Makine veya Konteyner bazlı şebeke fonksiyonları (VNF’ler ve CNF’ler) dahil olmak üzere hibrit altyapının otomasyonunu sağlayarak, hem telekom sektörü  hem de kurumsal ortamlar için şebeke kaynaklarının yönetimi, konteyner ve sanal şebeke fonksiyonlarının yaşam döngüsü yönetimi ve servis orkestrasyonu yoluyla gelişmiş 5G SA kullanım senaryolarını desteklemektedir.

Ericsson ile yapılan bu test, Turkcell’in Türkiye’deki kurumsal ve bireysel kullanıcıların gelişen iletişim ihtiyaçlarını karşılamak için ülke çapında güçlü bir 5G  bağımsız (5G SA) şebekesi hazırlama yolculuğundaki bir başka önemli adımdır.

Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör: “En ileri teknolojilerin uygulanmasında ortaklarımızla iş birliği yapmanın heyecanı ve kararlılığı içindeyiz. Bu test ile sergilenen şebeke dilimleme fonksiyonu, gelecekte yeni 5G hizmet tekliflerine öncülük etmek için potansiyel olarak temel yapı taşı olmaya hazırlanıyor. Ericsson ile gerçekleştirdiğimiz  başarılı 5G şebeke dilimleme testimiz, özelleştirilmiş servis kalitesi ve özel bağlantı gereksinimi duyan kurumların ve bireysel kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaya bizi bir adım daha yaklaştırdı. 5G şebekelerinde dilimleme fonksiyonlarınınkullanılması , inovasyonu teşvik etme, yeni iş modellerini mümkün kılma ve gelecekteki servis tekliflerinin genel yeteneklerini geliştirme potansiyeline sahiptir.”

Şebeke dilimleme, özellikle kurumsal segmentte birçok fırsat ve olası pazara giriş yolları sunduğundan, iletişim servis sağlayıcıları (CSP-Communication Service Provider) için muazzam bir iş potansiyeline sahiptir. Ericsson, iletişim servis sağlayıcıları için dilimleme etkin gelir değerinin 2025 yılına kadar 45 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın: “Ericsson olarak şebeke dilimlemenin, İletişim Servis Sağlayıcısının geniş bir kullanıcı yelpazesinden gelen talepleri aşan bir şebeke oluşturma ve yönetme konusunda en iyi yanıtı olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, şebeke dilimleme otomasyonu testini gerçekleştirmek, Turkcell ile uzun süredir devam eden işbirliğimizin doğal bir adımıydı. Şirketin 5G hedeflerini gerçeğe dönüştürmesine ve hem bireyler hem de kurumlar için değer yaratmasına destek olmaya kararlıyız.”

İki şirket birlikte 5G  bağımsız (5G SA) teknolojisini ve 5G bağlantılı otonom mobil robotlar, sensör ağı, özel 5G ağı, gelişmiş mobil geniş bant (eMBB-enhanced Mobile Broadband) ve sabit kablosuz erişim (FWA-Fixed wireless Access) için şebeke dilimleme gibi bireysel ve kurumsal kullanıcılar için birçok önemli kilometre taşının elde edildiği yenilikçi 5G kullanım senaryolarını denemektedir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Dell Technologies, Yenı̇ Yapay Zekâ Deneyı̇mlerı̇yle Modern İş Gücünü Destekliyor

Dell Technologies, Yenı̇ Yapay Zekâ Deneyı̇mlerı̇yle Modern İş Gücünü Destekliyor

Dell Technologies’in tanıttığı sektörün en geniş yapay zekâ bilgisayarı portföyü, kuruluşların yapay zekâ stratejilerini uygulamalarına ve geleceğe hazırlanmalarına yardımcı oluyor 

Dell Technologies, kuruluşları ve çalışan verimliliğini yapay zekâ çağına taşımak üzere tasarlanmış sektörün en geniş yapay zekâ bilgisayar yelpazesini piyasaya sürüyor. Yeni Latitude dizüstü bilgisayarlar ve Precision mobil iş istasyonları serisiyle Dell, müşterilerine giriş seviyesinden ultra premium PC’lere ve iş istasyonu seçeneklerine kadar sektördeki en geniş AI PC yelpazesini sunuyor. Intel vPro® özellikli Intel Core Ultra işlemcilere sahip Dell ticari bilgisayarlar, yepyeni üretkenlik ve verimlilik seviyeleri sağlıyor. Bu sayede çalışanların elde ettiği avantajların başında şunlar geliyor:

Daha etkili iş birliği yapma: Otomatik çerçeveleme, arka plan bulanıklaştırma ve göz izleme gibi yapay zekâlı video konferans özellikleriyle çalışanlar, NPU aktarımı sayesinde Zoom araması yaparken yüzde 38’e kadar daha az güç tüketiyor.

Hibrit bir çalışma ortamında güvenle çalışma: Dell, güvenlik işlevlerini NPU aracılığıyla cihaza yüklemek için CrowdStrike ve Intel ile birlikte çalışıyor. Bu sayede daha kapsamlı tehdit tespiti sağlayarak müşterilerin kötü amaçlı siteleri ve güvenlik açıklarını bulut tabanlı çözümlere kıyasla daha az gecikmeyle hızlı bir şekilde tespit etmelerine yardımcı oluyor.
Daha hızlı içerik oluşturma: Yapay zekâ işlemlerini CPU, GPU ve NPU arasında dağıtarak kullanıcılar, Stable Diffusion ile beş katı hızda üretken yapay zekâ görüntüleri oluşturabiliyor. 
İş akışının içinde kalma: Yeni cihazlar, Windows 11’deki Copilot ve tek bir düğmeye dokunarak işleri daha kolay ve daha hızlı halletmeyi sağlayan özel bir Copilot tuşu ile birlikte geliyor.

 

 Hibrit çalışma çağı için yapay zekâlı bilgisayarlar 

Sinirsel işlem birimi (NPU) donanımlı yapay zekâ bilgisayar pazarının 2024’te yaklaşık 50 milyon adetten 2027’de 167 milyonun üzerine çıkması ve dünya çapında dağıtılan tüm bilgisayarların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturması bekleniyor. Dell ise dünyanın en akıllı, yönetilebilir ve güvenli ticari bilgisayarlarını üreterek bu alanda öne çıkıyor

Dell Technologies Müşteri Çözümleri Grubu Başkanı Sam Burd Dell’in yeni portföyüyle ilgili olarak, “Kuruluşlar için artık bilgisayarlarını güncelleme zamanı. Yapay zekâ bilgisayarları çalışanlara en iyi teknolojiyi sunarak onları geleceğe hazırlıyor. Yapay zekâ iş yükleri sürekli artarken, yapay zekâ için yerel bilgi işlemin gücü bilgisayarlar için oldukça önemli. Dell’in çevre birimleri, yazılım ve hizmetlerden oluşan kapsamlı ekosistemi ile birlikte kuruluşlar çalışanlarına, kuruluşlarını sektörlerinde lider olarak konumlandırmak için ihtiyaç duydukları araçları ve deneyimleri sağlayabiliyor” diyor. 

Moor Insights & Strategy’nin Kurucusu ve CEO’su Patrick Moorhead ise “Yapay zekâlı bilgisayar sadece bir cihaz değil. Zamanın değerli ve inovasyonun önemli olduğu bir dünyada kuruluşlar, bu cihazları daha akıllı, daha verimli bir geleceğe giden yolu açan önemli yatırımlar olarak görüyor. Dell’in avantajı, en başından itibaren ticari portföyünde çok çeşitli yapay zekâ bilgisayarları sunmasıyla başlıyor. Buna uçtan uca ekosistem yetenekleri de eklendiğinde, Dell’in yapay zekânın ilerlemesi ve kurumlar için başarıyı artırma konusundaki kararlılığını görmek oldukça kolay” değerlendirmesinde bulunuyor.

 

Yapay zekâ destekli otomatik hizmetler 

Dell’in PC’ler için ProSupport Suite aracılığıyla sunduğu yeni kendi kendini iyileştirme özellikleri, kullanıcıların PC çalışma süresini en üst düzeye çıkarmasına ve üretkenliği artırmasına yardımcı oluyor. Dell’in SupportAssist teknolojisine bağlanan kullanıcılar, insan müdahalesi olmadan PC sorunlarını çözmek için telemetri ve yapay zekâdan yararlanabiliyor. IT çalışanları/yöneticileri, filolarında bulunan bilgisayarların mavi ekran hataları, termal sorunlar vb. sorunlarını otomatik olarak düzeltmek için Dell tarafından yazılan komut dosyalarını etkinleştirebiliyor. 

Dell ayrıca GenAI için Dijital Çalışan Deneyimi Hizmetleri sunarak GenAI geliştiricilerine, bilgi işçilerine ve uzman kullanıcılara kendi rollerine göre özelleştirilmiş araçlar ve teknolojiler sağlıyor. Bu hizmetler, kuruluşların GenAI çözümlerini tam olarak benimsemelerine yardımcı olarak bu yenilikçi teknolojiye yaptıkları yatırımların değerini en üst düzeye çıkarıyor.

Kullanıcıların yeni cihazlara ihtiyaç duyması hâlinde Dell’in yönetilen hizmetleri, farklı satıcılı cihazların dağıtımlarını zamanında yapmak için ayrıntılı planlama, tahmin ve tedarik zinciri yönetimi sağlıyor. Bu, kuruluşların filo yenilemelerini programa uygun ve bütçe dâhilinde, cihaz başına öngörülebilir bir maliyetle sürdürebilmelerini sağlıyor.

 

Ürün özellikleri

Dell’in en yeni Latitude portföyünde, dünyanın en iş birlikçi ticari çıkarılabilir cihazı Latitude 7350 Detachable bulunuyor. Bu cihaz profesyonellere, masalarında tam takılı olarak veya hareket hâlindeyken tablet veya dizüstü bilgisayar olarak çalışma esnekliği sunuyor. Zorlu aydınlatma koşullarında yüksek kaliteli görüntü sunmak amacıyla kullanıcıya dönük en iyi 8MP HDR kameraya sahip.

Dell’in yeni mobil ve sabit Precision iş istasyonları, uzman kullanıcıların, geliştiricilerin vb. kullanıcıların performans ihtiyaçlarını karşılıyor. İş istasyonlarında dünya lideri olan Precision, karmaşık yapay zekâ iş yüklerini bilgisayar üzerinde güvenli ve uygun maliyetli bir şekilde çalıştırabiliyor. NVIDIA RTX™ 500 ve 1000 Ada Nesil Dizüstü Bilgisayar GPU’lara sahip Precision mobil iş istasyonları, her yerden çalışmak için yapay zekâ yetenekleri ve kurumsal güvenilirlik sağlıyor. Precision 3280 Kompakt Form Faktörü (CFF – Compact Form Factor) ise hafif yapay zekâ geliştirme ve yaratıcı uygulamalar için tasarlanmış, yerden tasarruf sağlayan yeni bir form faktörü.

Dell’in, kendi sınıfının en akıllısı olan kulaklık portföyü beş adet yeni kulaklıktan oluşuyor. Dell Premier Wireless ANC Headset (WL7024), insan konuşma sinyallerini hem kullanıcıdan hem de kullanıcının karşısındaki taraftan gelen arka plan seslerinden ayıran ve gürültü engelleme düzeyini kullanıcının ortamına göre ayarlayan yapay zekâ tabanlı gürültü önleyici mikrofonlara sahip. Gelişmiş akıllı sensör, kulaklıklardan herhangi biri kaldırıldığında sessize alma/sesi açma, duraklatma/oynatma gibi görevleri akıllıca gerçekleştirirken, sezgisel dokunmatik kontroller ses deneyimini kişiselleştiriyor.

 

Döngüsel ekonomiyi hızlandırmaya devam ediyor

Döngüsel tasarımda öncü olan Dell, bu cihazlarda geri dönüştürülmüş metal ve mineral kullanımını artırdı. Yeni Latitude cihazları, pillerinde geri dönüştürülmüş kobalt kullanılan dünyanın ilk ticari bilgisayarları olarak öne çıkıyor. Concept Luna’dan ilham alan Latitude 7350 Detachable, onarımı kolaylaştıran ve kullanım ömrünü uzatan değiştirilebilir bir ekran paneline sahip, dünyanın bakımı en kolay ticari çıkarılabilir cihazı.

Kuruluşlar, yapay zekâ yeteneklerini optimize etmek için cihazlarını yenilemeyi düşünürken, Dell’in kurtarma ve geri dönüşüm hizmetleri, müşterilerin BT ekipmanlarını uygun şekilde kullanımdan kaldırmalarına yardımcı oluyor. Bu, e-atıkların çöp alanlarından uzaklaştırılmasına yardımcı olarak ürün ve malzemelerin daha uzun süre dolaşımda kalmasını sağlıyor.

Satışa Sunulma Tarihi

Latitude 7350 Detachable 2024 2. çeyrekte satışa sunulacak.
Precision 3280 CFF (Kompakt Form Faktörü) 12 Mart 2024’te satışa sunulacak.
Precision mobil iş istasyonları 12 Mart 2024 tarihinde satışa sunulacak.
Dell Premier Wireless ANC Headset (WL7024), 29 Mart’ta Çin’de, 14 Nisan’da ise dünya çapında satışa sunulacak.
Kendi kendini onarma özelliğine sahip PC’ler için ProSupport Suite, Nisan sonu itibarıyla tüm dünyada kullanımda olacak.
GenAI için Dijital Çalışan Deneyimi Hizmetleri dünya çapında kullanıma sunuldu.
Cihaz yenilemeye yönelik Yönetilen Hizmetler, 15 Mart’tan itibaren ABD ve EMEA’da kullanıma sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Xiaomi, AIoT Serisini Yeni Akıllı Yaşam Ürünleriyle Yenilediğini Duyurdu

Xiaomi, AIoT Serisini Yeni Akıllı Yaşam Ürünleriyle Yenilediğini Duyurdu

Küresel teknoloji devi Xiaomi, heyecan verici donanımlarıyla en yeni giyilebilir cihaz serisi Xiaomi Smart Band 8 Pro, Xiaomi Watch S3 ve Xiaomi Watch 2’yi uluslararası kullanıcıların beğenisine sundu. 

Küresel teknoloji devi Xiaomi, en yeni giyilebilir cihaz serisinin küresel lansmanını gerçekleştirdi. Xiaomi 14 Serisi ile birlikte tanıtılan Xiaomi Smart Band 8 Pro, Xiaomi Watch S3 ve Xiaomi Watch 2 gibi heyecan verici giyilebilir cihazlardan oluşan seri, kullanıcıların spor, sağlık ve zinde yaşam tarzlarının her yönüne yönelik deneyimlerini geliştirmeye hazırlanıyor.

Xiaomi Smart Band 8 Pro sporu modayla buluşturuyor

Xiaomi Smart Band 8 Pro iyileştirilmiş kişiselleştirme, profesyonel spor takibi, kapsamlı sağlık durumu takibi ve diğer akıllı özelliklerini günlük kullanımla harmanlayan olağanüstü bir kullanıcı deneyimi sunuyor.

Xiaomi Smart Band 8 Pro, geliştirilmiş 60Hz yenileme hızına ve 336×480 piksel çözünürlüğe sahip 1,74 inç büyüklüğünde yeni AMOLED ekranıyla dikkatleri üzerine topluyor. İnanılmaz derecede ince ve hafif olan akıllı bileklik yalnızca 9,99 mm kalınlığında ve 22,5 g ağırlığında.¹ Gövdesi şık bir metalik çerçeveye sahip olan bileklik, Corning® Gorilla® Glass Victus® ön cam ile korunuyor. 

Cihaz ayrıca, ortam ışığı parlaklığını otomatik olarak ayarlamayı destekleyen bir ışık sensörü içeriyor ve ekranın çeşitli aydınlatma koşullarında kolayca görülebilmesini sağlıyor.

Kullanımı kolay ve son derece şık olan Xiaomi Smart Band 8 Pro’nun, gövdesinin her iki tarafında kayışın hızla çıkarılabilmesine olanak tanıyan mekanizmalar bulunuyor. Kullanıcıların akıllı bilekliğin görümünü kendi zevklerine göre kişiselleştirebilmeleri için çeşitli kayış malzemeleri içeriyor. Bilekliğin siyah ve gümüş olmak üzere iki renk seçeneği bulunuyor.² Bireysel tercihlere hitap etmek için Xiaomi Smart Band 8 Pro, kullanıcıların deneyimine eğlenceli bir dokunuş katan oyun temalı seçenekler dahil olmak üzere 200’den fazla saat yüzü seçeneği sunuyor.³

Xiaomi Smart Band 8 Pro ayrıca, aralarından seçim yapılabilen 150’den fazla spor modundan oluşan kapsamlı seçeneklerle spor aktivitelerinin profesyonel düzeyde takibine olanak tanıyor. Çeşitli egzersiz seçeneklerine ve bireysel tercihlere hitap ediyor. Koşu meraklıları için akıllı koşu işlevi, kullanıcıların koşmadan önce istedikleri koşu hızını ayarlamalarını ve hız hatırlatıcıları ile yolda planladıkları şekilde ilerlemelerini sağlıyor. Cihaz ayrıca 10 farklı koşu parkuru sunarak egzersizler sırasında bilimsel ve sezgisel koşu rehberliği sunuyor. Ayrıca, yerleşik 3D egzersiz animasyonu, egzersizden önce ısınma ve esneme için net görsel rehberlik sağlayarak yaklaşan antrenmana daha iyi hazırlanılmasına olanak tanıyor.⁴

Akıllı bileklik sağlık izleme işlevleri de içeriyor. Yeni 4 kanallı kalp atış hızı izleme modülü ile güncellenen ileri teknoloji, gün boyunca kalp atış hızını sürekli olarak izlemek ve sağlık verilerini gerçek zamanlı olarak kaydetmek için birden fazla sensör kullanıyor.⁵

Xiaomi Smart Band 8 Pro, selefine kıyasla %23 daha uzun güç ömrü sağlayan 289mAh pil barındırıyor. Normal kullanımda 14 güne kadar dayanabiliyor, önceki nesle kıyasla 2 gün daha fazla dayanıyor ve sık sık şarj etmeden uzun süreli kullanım imkanı tanıyor.⁶ Akıllı bileklik dahili GNSS konumlandırma özelliğiyle kullanıcıların telefonları olmasa bile konumları hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyor. 5ATM sertifikalı Xiaomi Smart Band 8 Pro, Alexa sesli asistan ve “cep telefonunu bul” özelliği gibi çok çeşitli kullanışlı araçlar içeriyor ve kullanıcıların günlük yaşamlarına kolaylık katıyor.

Tarzınızı konuşturun: Xiaomi Watch S3

Klasik saat tasarımına sahip Xiaomi Watch S3, kullanıcıların hem moda hem de pratik ihtiyaçlarını karşılayabilen çok işlevli bir akıllı saat olarak öne çıkıyor.

Büyük yuvarlak 1,43 inç AMOLED ekrana ve hafif alüminyum alaşımlı çerçeveye sahip Xiaomi Watch S3, klasik saatlerin tasarımlarını yansıtıyor. Xiaomi Watch S3, değiştirilebilir çerçeveler ve kayışlarla kullanıcılara yeni bir kişiselleştirme düzeyi sunuyor. Kullanıcılar çerçeveyi çevirerek yerine oturtabiliyor ve ana ekranda söz konusu çerçeveye özel benzersiz bir kadran görüntüleyebiliyor.⁷ Saat ayrıca portre otomatik tuşlama özelliğiyle kullanıcıların portre fotoğraflarına bilgi verilerini yerleştirerek 180’den fazla ücretsiz saat kadranına ek olarak benzersiz bir kişisel saat kadranı oluşturmalarını sağlıyor.⁸ 

Xiaomi Watch S3, daha hızlı bağlantılar ve daha iyi bilgi senkronizasyonu sağlayan güçlü yeni Xiaomi HyperOS sistemi sayesinde üstün performans ve gelişmiş bir kullanıcı deneyimi sunuyor. 15 güne kadar dayanabilen ultra uzun pil ömrüne sahip olan saat, kullanıcıları hareket halinde tutuyor. Ayrıca hızlı şarj oluyor ve yalnızca 5 dakikalık şarjla iki güne kadar kullanım sunuyor.⁹ Kullanıcılar, Xiaomi Watch S3’te Xiaomi’nin bir ilk olma özelliğini taşıyan bir başka işlevi de kullanabiliyor. Bu işlev, kullanıcıların tek elle kişiselleştirilmiş işlemler yapabilmesini sağlıyor. Kullanıcılar, bileklerini çeşitli şekillerde çevirerek aramaları reddetme, hava durumunu kontrol etme veya fotoğraf çekme gibi işlemleri yapabiliyor.¹⁰

Spor takibi söz konusu olduğunda Xiaomi Watch S3, kullanıcılara aralarından seçim yapabilecekleri 150’den fazla spor modu sunuyor. Yeni kış sporları modları ilk kez Xiaomi Watch S3’ün global versiyonunda kullanıma sunuluyor. Kullanıcılar, hassas konumlandırma sağlayan L1+L5 çift bantlı GNSS sayesinde gelişmiş anten alım performansı ve gelişmiş konumlandırma doğruluğu ile kayak modunu en iyi şekilde deneyimleyebiliyor. Cihaz ayrıca, ister zinde kalmayı ister yağ yakmayı hedeflesinler, farklı seviyelerdeki koşucuların performanslarını optimize etmelerine yardımcı olan 10 farklı koşu parkuru içeriyor.

Akıllı saat, kalp atış hızını önceki nesil cihazlardan daha doğru bir şekilde ölçen 12 kanallı bir kalp atış hızı izleme modülü sayesinde gelişmiş sağlık izleme özellikleri de sunuyor.⁵ Cihaz ayrıca bir uyku hayvanı işlevi de içeriyor. Eğlenceli bir ek özellik olarak, saat yedi gün üst üste takıldıktan sonra, 7 günlük uyku düzenine dayalı olarak kullanıcının uyku durumunu en iyi şekilde temsil eden bir “Uyku Hayvanı” oluşturuyor.

Her kullanımda daha akıllı: Xiaomi Watch 2

Xiaomi’nin en yeni AIoT serisinin bir parçası olan Xiaomi Watch 2, kapsamlı işlevselliği ve şık tasarımıyla kullanıcılara sıra dışı bir deneyim sunuyor.

Google Wear OS ile donatılan Xiaomi Watch 2, kullanıcılara sorunsuz ve istikrarlı bir akıllı saat deneyimi sunuyor. En sık kullanılan 5 uygulamayı içeren cihaz, kullanıcılara aralarından seçim yapabilecekleri geniş bir uygulama yelpazesi sunarak 200’den fazla üçüncü taraf uygulamasını da destekliyor. Xiaomi Watch 2, hızlı ve verimli performans sağlamak için gücünü Snapdragon® W5+Gen 1 Wearable platformundan alıyor. Çift çekirdekli mimari, yüksek performanslı ve düşük güç tüketimli otonom geçiş sağlıyor. 495mAh pil ve geniş 32G depolama alanı ile normal kullanımda 65 saate kadar pil ömrü sunuyor⁶.

Xiaomi Watch 2, şık ve sofistike tasarımı ve 1,43 inç AMOLED ekranı ve alüminyum alaşımlı orta çerçevesiyle öne çıkıyor. Yaklaşık 37g ağırlığındaki bu akıllı saat, spor aktiviteleri sırasında veya uyurken rahatça takılabiliyor. Akıllı saat, siyah veya gümüş kayış seçenekleriyle sunuluyor ve görünümünüzü tamamlamak için çeşitli kutu dışı malzeme seçenekleri sunuyor.

İlk kez uzaktan kamera kumanda işlevine sahip olan Xiaomi Watch 2, kullanıcıların fotoğraf çekmek ve video kaydetmek için mobil kameralarını doğrudan bileklerinde önizlemelerine olanak tanıyor.¹¹ Bu pratik özellik özellikle fotoğraf meraklıları için oldukça kullanışlı bir özellik olarak dikkat çekiyor.

Xiaomi Watch 2, yeni kış sporları modları da dahil olmak üzere 160’ın üzerinde spor modunu destekliyor. Kayakla kayarken her mesafeyi ve ortalama hızı kaydedebiliyor ve hatta kullanıcının kayak pistlerinin haritasını çıkarabiliyor. Çift bantlı L1+L5 GNSS, kullanıcıların karda veya diğer zorlu ortamlarda konumlarını doğru bir şekilde belirlemelerine yardımcı oluyor. Xiaomi, Strava ile yaptığı ortaklığın ardından Xiaomi Watch 2 için Suunto ile iş birliği yaparak çalışmalarını genişletti. Bu, kullanıcıların spor ve uyku verilerini Mi Fitness ile uygulamalar arasında kolayca senkronize etmelerini sağlayarak Xiaomi Watch 2’yi kullanırken kesintisiz veri kaydı yapılmasına olanak tanıyor.

Xiaomi Watch 2, geliştirilen 12 kanallı kalp atış hızı izleme modülü ile gelişmiş ve son derece doğru sağlık izleme deneyimi sunuyor.⁵ İyileştirilen uyku izleme algoritması, kapsamlı analiz ve sağlıkla ilgili daha doğru veriler için kandaki oksijen ve nefes verilerini entegre ediyor. Ayrıca, Mi Fitness uygulaması ilgi çekici Uyku Hayvanları özelliğini de sunuyor. Saati yedi gün üst üste taktıktan sonra, 7 günlük uyku düzenine göre kullanıcının uyku durumunu en iyi şekilde temsil eden bir “Uyku Hayvanı” oluşturuyor.

Ürün bulunabilirliği

25 Şubat ve 3 Mart tarihleri arasında ilk satışa özel Xiaomi Smart Band 8 Pro 2199 TL, Xiaomi Watch S3 ise 4999 TL tavsiye edilen son kullanıcı fiyatıyla raflarda yerini alırken Xiaomi Watch 2 yakında Türkiye’deki kullanıcılarıyla buluşacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Casper En Yeni Üst Segment Ürünlerini “Casper Tech Vision Day” Etkinliğinde Tanıttı

Casper En Yeni Üst Segment Ürünlerini “Casper Tech Vision Day” Etkinliğinde Tanıttı

Türkiye’nin 33 yıldır önde gelen teknoloji markası Casper, 20 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği “Casper Tech Vision Day” etkinliğinde en yeni ürünlerini tanıtarak, 2024 yılı hedeflerini açıkladı. 3 alt markası olan Excalibur, Casper Nirvana ve Casper VIA ile teknoloji sektörüne yön veren Casper, 2024 yılında 15 yeni üst segment ürünü tüketiciyle buluşturacak. Küresel teknoloji ve yerli üretimi bir araya getirerek, sektördeki öncü rolünü koruyan Casper’ın gelecek vizyonunun yansıtıldığı “Casper Tech Vision Day” etkinliğinde, Excalibur G911, Casper Nirvana Z100 ve Casper VIA X40 ürünleri tanıtıldı. 

Türkiye’nin yerli teknoloji markası olarak 33 yıldır sektöre öncülük eden Casper, 20 Şubat Salı günü yoğun bir katılımla “Casper Tech Vision Day” etkinliğini gerçekleştirdi. 3 alt markasıyla hem bireysel hem de kurumsal alanda çözümler sunarak, sektörün liderlerinden biri olan Casper, etkinlikte Excalibur, Casper Nirvana ve Casper VIA ailelerinin en yeni üyelerini tanıttı. 

“33 Yıldır Türkiye’nin Öncü Teknolojisi Markasıyız”

Casper Tech Vision Day etkinliğinde ana konuşmacı olarak yer alan Casper Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, konuşmasına Casper’da geçen 23 yıllık kariyer yolculuğundan bahsederek başladı. Uzun yıllardır çalıştıkları global iş ortaklarıyla olan güçlü bağları ile küresel pazarla etkileşim içinde kalarak, iş süreçlerini bu doğrultuda planladıklarını açıklayan Feray Karaman, hem kişiye özel üretim hem de seri üretim avantajlarının Casper’ı sektörde   istisnai hibrid bir model olarak öne çıkardığını açıkladı. Karaman, “Casper, 33 senedir bilgisayar teknolojileri gibi global bir alanda, global know-how ile yerel işgücü ve üretimini birleştirerek dünya çapında istisnai bir örnek oluşturuyor. Her sene üzerine koyarak geliştirdiğimiz ürünler, global trendlerin üzerine Türk tüketicisinin beğenileri göz önünde bulundurularak özelleştiriliyor. 3 alt markamız olan Excalibur, Casper Nirvana ve Casper VIA ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ediyoruz.” açıklamasında bulundu. 

2024’te 15 Yeni Ürün Modeli Sunacak, AR-GE Yatırımlarını 2 kat Artıracak

Son 2 senedir, piyasaya sundukları ‘Yeni Nesil Casper Ürünleri’ stratejisine devam ettiklerini ve bu sene bu ivmeyi daha premium ürünlere çekerek büyümelerini devam ettireceklerini açıklayan Karaman, “2024’te sektördeki dinamiklere ve müşteri beklentilerindeki değişime bağlı olarak, yeniliklerimizi sürdüreceğiz. Yapay zeka teknolojisiyle hız kazanan sektörümüzde, bu gelişmelerle uyumlu yeni ürünlerimiz ve hayata geçireceğimiz çalışmalarımızla, bu yıl yüzde 40 büyüme hedefliyoruz. Bu yönde, ürün gamımızı daha premium line’a çekmek, oyun ve performans bilgisayarlarımızı artırarak uzun ömürlü kullanım performanslarını desteklemek adına gereken araştırma, geliştirme çalışmaları için de AR-GE yatırımlarımızı 2 kat artıracağız. Tüm bu çalışmaların sonucunda 15 yeni üst segment ürünü Türk tüketicisinin karşısına çıkaracağız. En büyük odak noktalarımızdan biri tüketici deneyimini iyileştirmek üzerine. Bilgisayarlarımızda NPU’nun entegre olmasıyla birlikte, yapay zekanın daha optimize ve akıcı bir deneyim sağlamasını hedefliyoruz. 2024 sonunda cihazlarımızın %30’unun yapay zeka destekli olacağını, 2025’te bu rakamın NPU’ların devreye girmesi ile %70’lere çıkacağını öngörüyoruz.” dedi.

Türkiye’nin Tüketiciye Özel Üretim Yapma Becerisi Olan Bilgisayar Üreticisi

Türkiye’de tüketiciye özel üretim yapma becerisi olan bilgisayar üreticisi olarak, kullanıcılarına binlerce tasarım seçeneği arasından dilediğince konfigürasyon yapabilme imkanı tanıdıklarını dile getiren Feray Karaman, “Üretim gücümüzle, ürün tutkumuzu birleştirerek tüketiciye ihtiyaçları olan teknolojinin en iyisini sağlamayı ilke edindik. Her gün 500’den fazla çalışanımızla iş planlarımızı bu yönde güncelliyoruz. AR-GE yatırımlarımızı artırarak, servis operasyonlarımızın odağına koşulsuz müşteri memnuniyetini alıp, kalite değerlerimizi günden güne yükselttik ve yükseltmeye devam edeceğiz. Son teknolojiye ve kaliteye verdiğimiz önemle, 8 şehirdeki 9 noktamızda, 1 saatte hizmet garantisi vererek fark yaratıyoruz. Yenilediğimiz servis operasyonumuzla müşteri memnuniyet oranlarımızı sektör ortalamasının çok üzerine çıkardığımızı söyleyebiliriz.” açıklamasında bulundu.

Yüksek Performans, Yenilikçi Teknoloji: VIA X40

VIA ailesinin yeni üyesi Casper VIA X40 ile yüksek performansın ve yenilikçi teknolojinin geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacaklarını belirten Karaman, “VIA ailesinin X serisi extra performans, extra güç anlamına geliyor. Casper’a özel 3D glass tasarımı sayesinde Casper VIA X40, pürüzsüz görünümü tamamlayan ince metalik çerçeveleriyle premium bir görüntü sunuyor. 6.67’’ FHD+ AMOLED ekranıyla dizi/film, video izlerken ve oyun oynarken daha canlı ve daha parlak görüntüler sunarak alınan keyfi artırıyor. Arcsoft yapay zeka yazılımı ile güçlendirilmiş 24MP ön kamera canlı, parlak ve net özçekimler çekilmesini sağlarken, 50MP+5MP+2MP arka kamerası ile de yüksek çözünürlükte canlı ve kaliteli fotoğraflar çekilebiliyor. 3 farklı renk, 3 farklı şık tasarım sunduğumuz Casper VIA X40’ın bu renkleri “Gece Siyahı, Gece Mavisi ve Casper’a özel Casper VIA Beyazı.” diyerek sözlerine son verdi.

Yeni Ürünleriyle Sektörde Standartları Yeniden Belirleyecek

Türk toplumuna 33 yıldır hizmet vermenin kazandırdığı tecrübe ve öngörüyle kullanıcıların ihtiyaçlarını iyi bir şekilde analiz ettiklerini ifade eden Casper PC Satın Alma ve Tedarik Zinciri Müdürü Yunuscan Fakılı, “Casper olarak yüzde yüz yerli AR-GE çalışmalarımız ile ürettiğimiz Casper Nirvana Z100 ve Excalibur G911 ürünlerimizle kurumsal ve oyun bilgisayarı alanında sektörde yeni standartlar belirleyeceğiz.” ifadelerini kullandı. 

“Casper Nirvana Z100, Ürettiğimiz En Hafif ve En İnce Dizüstü Bilgisayarı”

Satışa sundukları Nirvana ailesinin en yeni üyesi Casper Nirvana Z100 dizüstü bilgisayar modeli ile iş profesyonellerinin tüm beklentilerini karşılayacaklarını belirten Yunuscan Fakılı, “Casper Nirvana Z100, firmamızın bugüne kadar ürettiği en hafif ve en ince dizüstü bilgisayarı. 14.9 mm inceliğe ve %89 ekran gövde oranına sahip olan Casper Nirvana Z100, yalnızca 1,25 kilogram hafifliğiyle gün içerisinde dizüstü bilgisayarını yanından ayırmayan iş profesyonelleri için yüksek bir mobilite sağlıyor. Canlı görseller sunmanın yanı sıra opsiyon olarak eklenen OLED dokunmatik ekran, ‘Anti-Damage’ cam ekranı ile hem dayanıklı hem de şık bir tasarım sunuyor. Casper Nirvana Z100, içerisindeki 50 Whr bataryasının sağladığı minimum 12 saatlik pil ömrü ile kullanıcılarına uzun bir kullanımı alışkanlık haline getirecek. Batarya, Type-C hızlı şarj özelliğindeki Nirvana Z100 adaptörü ile tam kapasiteye sadece 2 saatte ulaşırken, sadece yarım saat şarj ile yaklaşık 4 saatlik kullanım imkanı tanıyacak.” dedi.

Intel’in en güçlü 14. Nesil HX İşlemcisiyle Yenilenen Excalibur G911

Excalibur G911’in Intel’in en güçlü 14. Nesil HX işlemcisiyle yenilendiğini ifade eden Fakılı, “Hem oyunlar hem de profesyonel kullanımlar için üstün performans sağlayan Excalibur G911, core gamerler, mimarlar, mühendisler, yazılımcılar gibi profesyonel kesime ve öğrencilere hitap ediyor. Performans/oyuncu dizüstü bilgisayarlarını diğer standart dizüstü bilgisayarlardan ayıran birçok teknoloji mevcut olsa da işlemci ve ekran kartı büyük önem taşıyor. Excalibur G911, dünyanın mobil plaformda en yüksek performansına sahip işlemci ekran kartlarıyla donatıldı. G911’i, Nvidia’nın Ada Lovelace mimarisine sahip RTX4000 ekran kartlarından en güçlü, en üst seviye modellerinden RTX4070 8GB ve RTX4090 16GB ile donattık. Nvidia’nın yenilenmiş teknolojisi DLSS 3.5 yani deep learning süper sampling teknolojisi ile eski teknolojide olan ekrandaki her bir pikselin sadece ışın izleme metoduyla değil, günümüz yeni teknolojisi yapay zeka ile yapılması sonucunda oyuncular için daha efektif ve daha sürükleyici, profesyoneller içinse daha verimli ve üretken bir kullanım vadediyor. Bir diğer performans bileşenimiz ise Intel işlemci. Excalibur G911, Intel’in RaptorLake refresh mimarisindeki 24 çekirdekli Core i9 14900HX işlemcisi ile üretildi. HX işlemciler, standart H işlemcilere göre daha yüksek TDP değeri ile birlikte %50’ye varan daha fazla performans sağlıyor. Excalibur G911’i gamerların hem odaklanabileceği hem de en fazla zevk alabileceği optimal ekran boyutu olan 16” ekran boyutunda tasarladık. Yanı sıra Excalibur G911, 240 Hz yenileme hızı ile en zorlu oyunlarda dahi yüksek FPS değeriyle, oyun tutkunlarına oyun deneyiminin hazzını sonuna kadar yaşatıyor.   Excalibur G911 ile kullanıcıları Türkiye’de ilk kez maksimum performans sağlayan Intel Wifi 7 teknolojisi ile buluşturuyoruz.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com