Tales of Kenzera: ZAU, EA Originals imzasıyla oyuncularla buluşmaya hazırlanıyor!

Tales of Kenzera: ZAU, EA Originals imzasıyla oyuncularla buluşmaya hazırlanıyor!

Tales of Kenzera: ZAU, EA Originals imzasıyla oyuncularla buluşmaya hazırlanıyor!

 

 

Bantu kültüründen esinlenen mistik diyarlarda geçen metroidvania türündeki yepyeni aksiyon-macera oyunu, içten hikayesiyle oyunculara farklı bir tecrübe yaşatacak

 

 

Electronic Arts ve Surgent Studios, büyük bir kayıptan sonra umudu ve cesareti tekrar bulmayı konu alan, tek oyunculu aksiyon-macera platform oyunu Tales of Kenzera: ZAU’yu duyurdu. Surgent Studios’un kurucusu ve BAFTA adayı aktör Abubakar Salim’in, babasının kaybıyla ve video oyunlarıyla olan derin ortak bağıyla ilgili kişisel yolculuğundan ilham alan Tales of Kenzera: ZAU, ünlü aktörün babasıyla olan ilişkisine metroidvania türü bir aksiyon-macera platform oyunu ile hayat veriyor. 

Abubakar Salim, “Uzun bir süre yolculuğumu kederle iletmenin bir yolunu bulmakta zorlandım. Şimdi bunu Zau’nun Tales of Kenzera: ZAU’daki kayıp, büyüme ve iyileşme hikayesi aracılığıyla yapabilmek çok iyi hissettiriyor.” dedi. “Oyunlar benim için hikayeleri paylaşmanın en güçlü aracı. Beni bu büyülü dünyayla tanıştıran da babamdı. Onu, ilişkimizi ve sevgimizi bu deneyim aracılığıyla onurlandırmanın daha iyi bir yolu olabilir mi? Oyunda emeği geçen tüm ekibe son derece minnettarım ve gurur duyuyorum.”

 

EA Originals etiketi altında yayınlanan ve Abubakar tarafından kurulan ve yönetilen Surgent Studios tarafından geliştirilen Tales of Kenzera: ZAU, oyuncuları, çok sevdiği babasını ölümün pençesinden kurtarma görevinde olan Zau’nun yerine geçmeye davet ediyor. Ölüm Tanrısı Kalunga’nın rehberliğinde ilerleyen Zau, savaşçı şamanın kozmik güçlerinden yararlanarak nefes kesen bir maceraya atılacak.

 

Oyun 23 Nisan 2024’te PlayStation 5, Xbox Series X|S, Nintendo Switch ve PC’de Steam, Epic Games Store ve EA uygulaması aracılığıyla yayınlanacak.

 

EA Partners Genel Müdürü Jeff Gamon, “EA Originals’ın kuruluş ilkesi, ortaya çıkan yeni oyun geliştirme yeteneklerine araç ve destek sağlamak, yaratıcıların cesur ve vizyoner hikaye anlatımlarını oyunseverlere sunmalarına olanak sağlamaktır.” dedi. “Abu’nun aile geçmişinden ve bin yıllık Bantu mitolojisinden gelen dokunaklı vizyonuna duyduğumuz heyecan, bundan birkaç yıl önce Surgent Studios’a olan desteğimizi ve inancımızı daha da artırdı. EA Originals ekibi, Abu’nun gerçekten unutulmaz ve dokunaklı bir deneyimi dünyayla paylaşmasına destek olmaktan büyük gurur duyuyor.”

 

Kenzera’nın güzel ama bir o kadar da tehlikeli topraklarında ortaya çıkan Tales of Kenzera: ZAU, kaos ve düzene dair anlatılmamış bilgilerden, antik şamanların anılarından, kutsal ruhlardan ve büyüleyici yaratıklarla dolu Bantu masallarından ilham alıyor. Oyuncular, savaşta huzursuz ruhları alt edebilmek için Ay Maskesi güçlerini kullanarak zamanı değiştirebilecek veya Güneş Maskesi ile ateşli mızraklar fırlatabilecekler. Tüm görsel efektlerde titizlikle çalışılmış el yapımı animasyonlar etkili olacak. Birçok ödül sahibi besteci Nainita Desai’nin büyüleyici orijinal müziğine dayanan Zau’nun değerli bir ruhsal şifacı olma arayışı, birbirinden farklı ve etkileyici mekanları gerçek hayata taşımaya hazırlanıyor.

 

Tales of Kenzera: ZAU, 23 Nisan 2024’te PlayStation 5, Xbox Series X|S, Nintendo Switch ve PC’de Steam, Epic Games Store ve EA uygulaması aracılığıyla satışa çıkacak. PlayStation 5, Xbox Series X|S ve Epic Games’te %10’luk ön sipariş indirimiyle birlikte 540 TL’den satışa çıkan oyun, Steam ve Nintendo Switch’te 17.99 Dolarlık bir etikete sahip. Ayrıca, ön siparişler birtakım bonuslarla birlikte gelecek ve oyun içinde iki becerinin kilidini açan iki şaman puanı, Kalunga’s Blessing görsel efekt varyasyonu ve Kenzera’nın zengin bilgisini derinlemesine inceleyen Tales of Kenzera: ZAU dijital – yardımcı çizgi romanı Soulshifters’ı içeriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

EA FC 24’e sinirlenen konsol oyuncusu televizyonunu kullanılamaz hâle getirdi – Teknoloji

EA FC 24’e sinirlenen konsol oyuncusu televizyonunu kullanılamaz hâle getirdi – Teknoloji

En çok oynanan futbol oyunlarından olan EA FC 24, kimi zaman hatalarıyla kimi zaman dengesiz karşılaşmalarıyla oyuncuları çileden çıkartmaya devam ediyor.

Bir PlayStation 4 oyuncusu, online maç sırasında rakibine sinirlenince kendine hakim olamayarak elindeki konsol kolunu televizyonuna fırlattı. Kol ekrana saplanıp kalırken televizyon kullanılamaz hâle geldi.

Bu anları sosyal medyadan paylaşan oyuncudan televizyonu kapatıp açmayı denemesi istenince ortaya bu görüntüler çıktı. 

FC 24 saç baş yoldurmaya devam ediyor. Online maç yaparken rakibine sinirlenen bir oyuncunun fırlattığı joystick televizyona saplandı.

— Aykırı (@aykiricomtr) December 7, 2023

Haber Kaynağı ulusal24.com

Airfry sağlık açısından riskli mi? Yayıncı Hasan Kaya’nın çektiği video tartışmaları yeniden alevlendirdi – Teknoloji

Airfry sağlık açısından riskli mi? Yayıncı Hasan Kaya’nın çektiği video tartışmaları yeniden alevlendirdi – Teknoloji

Yayıncı Hasan Kaya’nın Airfry’lar hakkında çektiği video ile son dönemleri en popüler yemek pişiricisiyle ilgili sağlık risklerini gündeme getirdi.

Kaya, Airfry’ın iç yapısını göstermek amacıyla çektiği video ile, ürünün sağlık açısından riskli bir sistem barındırdığını gözler önüne serdi.

Videoda, Airfry’ın alt kısmında biriken yağ artıklarının yeni pişirilen yemeğe bulaştığını ve bu durumun sağlık için olumsuz sonuçlar doğurabileceğini belirtti.

Hasan Kaya, Airfry’ın iç mekanizmasının pisliğin birikimine müsait olduğunu ifade ederek, makinenin temizlenmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulundu.

Bu iddialar, Airfry kullanıcıları arasında tartışmalara neden oldu. Sağlık açısından endişelerin arttığı bir dönemde, bu tarz videoların etkisiyle Airfry ve benzeri ürünlerin kullanımına dair daha fazla dikkat edilmesi gerektini belirtti.

AİRFRY NEDİR?

Airfry, geleneksel kızartma yöntemlerine göre daha az yağ kullanarak yiyecekleri pişirmek amacıyla tasarlanan bir mutfak cihazıdır. Bu cihaz, sıcak hava dolaşımı ve hızlı pişirme teknolojisi kullanarak yiyecekleri kızartma, pişirme veya ızgara yapma işlemlerini gerçekleştirir. Airfry’ın sağlık avantajı, geleneksel kızartma yöntemlerine kıyasla daha az yağ kullanılması ve dolayısıyla daha düşük kalori alımı sağlamasıdır.

Ancak, kullanıcılar arasında bu cihazın sağlıklı olup olmadığına dair bazı tartışmalar bulunmaktadır. Yayıncı Hasan Kaya gibi bazı kişiler, Airfry’ın alt kısmında biriken yağ artıkları nedeniyle temizliğin önemine vurgu yaparak sağlık riskleri konusunda uyarılarda bulunmuştur. Bu noktada, Airfry veya benzeri cihazları kullanırken düzenli temizlik yapmanın ve dikkatli bir şekilde kullanmanın önemli olduğu belirtilmektedir.

Haber Kaynağı ulusal24.com

FC 24 saç baş yoldurtmaya devam ediyor: Bu nasıl penaltı? – Teknoloji

FC 24 saç baş yoldurtmaya devam ediyor: Bu nasıl penaltı? – Teknoloji





FIFA oyunlarının tutkunları, FC24 takımının başına gelen olağanüstü durumlarla sarsılmaya devam ediyor. Futbol oyunlarının popülerliği FIFA’nın Ultimate Team modu ile birleştiğinde, beklenmedik hatalar ve tuhaf kararlar ortaya çıkabiliyor. FC24’nün sahibi olan bir spor yayıncısı, oynadığı bir maç sırasında alakasız bir şekilde kendisine verilen penaltı kararına tepki göstererek sosyal medyada geniş yankı bulan bir video paylaştı.

Yayıncının karşılaştığı durum, oyuncuların oyun içindeki hatalar ve çelişkili kararlar karşısında yaşadığı hayal kırıklığını bir kez daha ortaya koydu. Oyuncunun paylaştığı video, penaltı kararının açık bir hata olduğunu gösterirken, benzer sorunların sıklıkla yaşandığına dikkat çekti. FC24’nün bu tür olaylara maruz kalarak oyun deneyiminde sıkıntı yaşaması, futbolseverler arasında tartışmalara neden oldu.

EA Sports’un FIFA oyunlarındaki bu tür hatalara ne şekilde çözüm getireceği ve geliştirmeler yapacağı, oyunseverlerin ve FC24 takımının hayranlarının merakla beklediği bir konu haline geldi. FIFA tutkunları, oyunun daha adil ve eğlenceli bir deneyim sunması için yapılan güncelleme ve düzeltmelerin daha hızlı bir şekilde hayata geçirilmesini umut ediyor.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Samsung ve UNDP, Innovation Campus programı çerçevesinde İnovasyon Merkezinde gençlere rehberlik etti

Samsung ve UNDP, Innovation Campus programı çerçevesinde İnovasyon Merkezinde gençlere rehberlik etti

Samsung ve UNDP, ‘‘Innovation Campus’’ programı çerçevesinde İnovasyon Merkezi’nde gençlere rehberlik etti

 

Samsung Electronics Türkiye ve UNDP Türkiye, Türkiye’nin gençlerini geleceğe hazırlamak ve dijital dönüşümde önemli bir rol oynamalarını sağlamak amacıyla, ‘‘Innovation Campus’’ programı kapsamında Samsung İnovasyon Merkezi’nde özel bir eğitim ve işe hazırlık etkinliği düzenledi. 18-19 Kasım tarihlerinde düzenlenen etkinlikte, Türkiye’nin dört bir yanından seçilen ve yapay zeka eğitimi alan gençler ağırlandı. Etkinlik kapsamında, Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Woo-Sung Lee, katılımcılara ilham veren bir konuşma gerçekleştirdi. Ayrıca, Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi da gençlere tecrübelerini aktardı. 

 

Samsung Electronics Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ile iş birliği içinde “Innovation Campus” adlı bir program yürüterek, gençlere yapay zeka, nesnelerin interneti, kodlama ve programlama alanında temel eğitimler sunuyor. Bu iş birliği, gençleri nitelikli iş gücüne katılımlarını   güçlendirecek teknik becerilerle donatarak, eğitimde fırsat eşitliği sağlıyor. Innovation Campus, yapay zeka dersleri ile, gençlerin dijital beceriler kazanarak vizyonlarını geliştirmelerine ve toplumsal sorunlara farklı açılardan yaklaşarak çözüm üretmelerine yardımcı oluyor.

 

Program Samsung’un teknoloji konusundaki küresel bilgi birikiminin aktarılmasına aracılık ederken, aynı zamanda gençlerin yetkinlik bazlı gelişimlerini de destekliyor. Küresel eğitim içeriği UNDP SDG AI Lab’in uzmanları ve değerli akademisyenler tarafından gençlerle buluşturuluyor. Genç istihdamına katkı sunan program, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) yolunda ilerlemeyi destekleyen çözümlerin geliştirilmesini odağına alıyor. Gençler program boyunca geliştirdikleri beceriler ile SKA’lara katkı sağlayacak çözümler üretirken, projelerini UNDP’nin uluslararası bilgi ve deneyiminden öğrenerek hayata geçiriyorlar.

 

Başkonsolos Lee öğrencilere ilham verici bir perspektif sundu

Bu vizyon çerçevesinde, İstanbul Levent’teki Samsung İnovasyon Merkezi’nde, 18-19 Kasım tarihlerinde bir etkinlik gerçekleşti. Etkinlikte çerçevesinde, Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Woo-Sung Lee gençlerle buluştu. Başkonsolos Lee, Kore ve Türkiye arasındaki ikili ilişkiler hakkında değerli bilgiler paylaştı, gençlere ilham verdi. Bu etkinlikte, Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi, Samsung’un teknoloji ve inovasyon alanındaki öncü rolü, gençlerin sektörde nasıl lider olabilecekleri ve gelecek teknoloji trendlerini nasıl şekillendirebilecekleri üzerine konuştu.

 

Etkinlik, 19 Kasım Pazar günü, işe hazırlık eğitimi ile devam etti. Eğitim kapsamında gençler, iş hayatına girişte kariyer planı hazırlama, özgeçmiş yazma, iş görüşmesi teknikleri ve profesyonel ağ kurma gibi önemli konularda yetkinliklerini geliştirdi. Depremden etkilenen gençler başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinden gençlerin katılımıyla gerçekleşen etkinlik, öğrencilerin kariyer yolculuklarında önemli bir adım oldu.

 

Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi: ‘‘Samsung, gençleri eğitim yoluyla güçlendirerek, herkes için daha iyi bir dünya yaratma vizyonuna katkıda bulunuyor’’

Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi, ‘‘Samsung, sosyal sorumluluk programlarında eğitimi odağına koyuyor. Gençlerin tam potansiyellerini ortaya çıkarmalarını sağlayarak, pozitif sosyal değişimlere öncülük etmelerine destek oluyor. Bu yaklaşım, genç neslin sadece akademik başarılarına değil, aynı zamanda topluma katkıda bulunan bireyler olarak gelişimlerine de odaklanıyor. ‘Innovation Campus’ ile gençlerimizin hayatlarına pozitif etkiler bırakmayı ve onları geleceğin parlak liderleri olarak görmeyi umuyoruz’’ ifadelerini kullandı.

 

Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Woo-Sung Lee: ‘‘Türkiye, Kore ile birçok benzer kültürel ve tarihsel unsurları paylaşıyor ve muazzam bir potansiyele sahip’’

Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Woo-Sung Lee, konuşmasında, ‘‘Kore, kısa zamanda olağanüstü bir büyüme ve ekonomik gelişme elde etti ve son zamanlarda ‘Hallyu’ veya ‘Kore Dalgası’ olarak bilinen yumuşak gücüyle küresel dünyada güçlü bir ülke haline geldi. Türkiye, Kore ile birçok benzer kültürel ve tarihsel unsurları paylaşıyor ve muazzam bir potansiyele sahip. Genç nesil, Türkiye’nin umut vadeden geleceğini temsil ediyor. Bu anlamda Türkiye’nin potansiyelini gerçekleştirmek için kendi alanlarında ellerinden gelenin en iyisini yapmaları bekleniyor. Kore halkı, Kore Savaşı sırasında Türkiye’nin yirmi binden fazla asker göndermiş olmasını derinden takdir ediyor. Kore Savaşı Gazilerinin asil fedakarlığı ve kararlılığı sayesinde Kore, ekonomik refah ve demokrasiye kavuştu’’ cümlelerine yer verdi.

 

Yapay zeka sınıfı için başvurular devam ediyor

“Innovation Campus” kapsamında gençlere sunulan eğitimler, sadece teknik becerilerle sınırlı kalmayıp, onları iş dünyasında başarılı olmaları için gereken yetkinliklerle de donatmayı hedefliyor. Şu anda, programın yeni ve heyecan verici bir bölümü olan yapay zeka sınıfı için başvurular açık durumda. İlgilenen gençler, program hakkında daha fazla bilgi almak ve başvuru yapmak için için Innovation Campus | Samsung Türkiye adresini   ziyaret edebilirler.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Rolls-Royce, %100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı test programını başarıyla tamamladı

Rolls-Royce, %100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı test programını başarıyla tamamladı

Rolls-Royce, %100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı test programını başarıyla tamamladı

Rolls-Royce (LSE: RR., ADR: RYCEY), %100 Sürdürülebilir Havacılık Yakıtının (SAF) üretimdeki tüm sivil uçak motoru çeşitlerine uyumluluk testlerini başarıyla tamamladığını duyurdu.

Bu başarı, SAF kullanımının önünde herhangi bir motor teknolojisi engellinin bulunmadığını göstererek 2021 yılında verilen taahhüdü yerine getirmiş oldu.

Test programı, şirketin Kanada’daki tesisinde BR710 iş jeti motoru üzerinde yapılan yer testi ile tamamlandı. Program kapsamında teste tabi tutulan diğer motorlar arasında Trent 700, Trent 800, Trent 900, Trent 1000, Trent XWB-84, Trent XWB-97, Trent 7000, BR725, Pearl 700, Pearl 15 ve Pearl 10X yer aldı.

Test sürecinde, operasyon koşullarını bire bir yansıtan bir dizi yer ve uçuş testi gerçekleştirildi. Yapılan tüm testler, %100 SAF kullanımının motor performansını olumsuz etkilemediğini doğruladı.

Rolls-Royce CEO’su Tufan Erginbilgiç, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Üretimdeki tüm uzun menzilli uçak ve iş jeti motorlarının %100 SAF ile uyumlu olduğunu halka açık bir şekilde ortaya koyan ilk jet motoru üreticisi olmak bizleri mutlu ediyor. Bu başarı, hem Rolls-Royce hem de tüm havacılık sektörü için önemli bir dönüm noktası. Şirket olarak 2050 yılına kadar Net Sıfır hedefine ulaşma konusundaki bağlılığımızı kanıtlamakta ve müşterilerimizi de aynı hedef doğrultusunda desteklemeye devam ettiğimizi gösteriyor.”

 

Rolls-Royce’un Mühendislik, Teknoloji ve Emniyet Grup Direktörü Simon Burr ise şunları dile getirdi:

“Bu dönüm noktası sadece Rolls-Royce için değil, aynı zamanda havacılık endüstrisi için de çok önemli bir aşama. Bu testlerle elde edilen başarının, ileride %100 SAF üretimine yatırım yapmak isteyenleri destekleyecek düzeyde bir teknik doğrulama sunacağına inancımız tam.”

Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanı Mark Harper ise şunları söyledi:

“Dünya çapında uçuşları karbondan arındırmaya yönelik bu yolculuk, İngiliz inovasyonundan güç alıyor ve Birleşik Krallık hükûmeti tarafından destekleniyor. Bugün yapılan duyuru, Rolls Royce ve Birleşik Krallık’ın ulaşımı karbondan arındırma konusunda küresel liderler olduğunu ve bizi Net Sıfır’a bir adım daha yaklaştırdıklarının bir göstergesi.”

Rolls-Royce, üretimdeki tüm motor tiplerinin uyumluluğunu kanıtlamanın yanı sıra, yeni nesil UltraFan motor demonstratörünün de aynı özelliğe sahip oldugunu teyit etti. Bu yılın başlarında yapılan ilk motor testi %100 SAF ile gerçekleştirilmişti.

Rolls-Royce SAF serüveni, bu ayın sonunda Trent 1000 motorlarının dünyanın ilk %100 SAF transatlantik uçuşu olan Uçuş 100’de Virgin Atlantic Boeing 787 Dreamliner’a güç vermesiyle devam edecek.

Birleşik Krallık Ulaştırma Bakanlığı tarafından desteklenen Virgin Atlantic liderliğindeki konsorsiyumda Boeing, Sheffield Üniversitesi, Imperial College London ve Rocky Mountain Institute yer alacak. Normal jet yakıtıyla yapılacak dönüş uçuşu da, motor ve uçağın mühendislik değişikliklerine gerek duymaksızın her iki yakıt türünde de çalışabileceğini kanıtlayacak.

Sürdürülebilir Havacılık Yakıtı, konvansiyonel yakıta alternatif olarak kullanılabilecek ikame bir yakıt olarak havacılığın enerji dönüşümü yolculuğunu destekleyen büyük bir potansiyele sahip.

SAF’ın yaşam döngüsü dikkate alındığında, IATA (Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği) harmanlanmamış SAF’ların net CO2 yaşam döngüsü emisyonlarının geleneksel yakıttan %80’e kadar daha düşük olduğunu tahmin ediyor.

Rolls-Royce, 2050 yılına kadar Net Sıfır uçuşa ulaşmak için %100 SAF ile çalışan yüksek verimli yeni nesil gaz türbinlerinin bir kombinasyonunun, hedeflenen toplam çözümün yaklaşık %80’ine kadar katkıda bulunacağını tahmin ediyor.

Jet yakıtı için uluslararası standartlar birimi olan ASTM International, şu anda %50 geleneksel jet yakıtı ile en fazla %50 SAF karışımına izin veriyor. Rolls-Royce’un üretimdeki tüm sivil uçak motorları halihazırda %50 SAF karışımıyla çalışmak üzere sertifikalı. Başarılı %100 SAF testleri, %100 SAF ile ticari uçuşlara giden yol için daha fazla destek sağlayacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Bıtdefender mobile securıty androıd için en iyi güvenlik yazılımı seçildi

Bıtdefender mobile securıty androıd için en iyi güvenlik yazılımı seçildi

BITDEFENDER MOBILE SECURITY

ANDROID İÇİN EN İYİ GÜVENLİK YAZILIMI SEÇİLDİ 

 

2023’ÜN EN İYİ ANDROİD ANTİVİRÜS UYGULAMASI 

BITDEFENDER MOBILE SECURITY OLDU

 

Dünyanın en çok kullanılan mobil işletim sistemi Android, bankacılık işlemlerinden eğlenceli oyunlar oynamaya kadar hayatın her alanında yer ediniyor. 2023’ün sonunda 3,6 milyar insanın Android işletim sistemi kullanması beklenirken, bu durumdan faydalanmak isteyen birçok kötü amaçlı kişiler bulunuyor. Birleşik Krallık’ın en çok ziyaret edilen teknoloji sitesi Techradar uzmanlarının incelemeri sonucu 2023’ün en iyi mobil antivirüs çözümü seçilen Bitdefender Mobile Security, üstün korumasıyla rakiplerinden ayrılan çözümler sunuyor.

 

Günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olan akıllı telefon ve tabletler, kullanıcılara birçok alanda çeşitlilik ve erişilebilirlik sağlıyor. Kişisel bilgiler, kredi kartı ve bankacılık işlemleri gibi hassas verileri barındıran bu cihazlar, kötü amaçlı kişiler tarafından da çeşitli saldırılara maruz kalabiliyor. 2023’ün sonunda 3,6 milyar insanın Android tabanlı cihaz sahibi olacağı göz önünde bulundurulduğunda, dünya nüfusunun yaklaşık yarısı ciddi tehlikelere karşı hedef haline geliyor. Birleşik Krallık’ın en çok ziyaret edilen teknoloji sitesi Techradar uzmanları tarafından en iyi mobil antivirüs çözümü seçilen Bitdefender Mobile Security, cihaz performansını etkilemeden siber tehditlere karşı otomatik koruma sağlıyor. Kötü amaçlı yazılımları algılama, kötü amaçları yazılımlara karşı koruma, performans ve bataryayı verimli kullanma gibi kategorilerdeki tüm testleri başarıyla geçen Bitdefender Mobile Security, tüm bu işlemleri kullanıcıyı rahatsız etmeden gerçekleştirerek rakiplerinin önüne geçiyor.

 

Sessiz Koruma, Üstün Performans

 

Bireysel ve kurumsal kullanıcılar için ödüllü antivirüs ve siber güvenlik çözümleri sunan Bitdefender Mobile Security, Birleşik Krallık’ın en çok ziyaret edilen teknoloji sitesi Techradar uzmanları tarafından en iyi mobil antivirüs çözümü seçildi. Android tabanlı akıllı telefonları ve tabletleri kötü amaçlı saldırılardan, virüslerden ve yazılımlardan koruyan Bitdefender Mobile Security, kullanıcı dostu ara yüzüyle kullanıcılarına pratik kullanım ve etkin koruma sağlıyor. Zararlı yazılım ve saldırılara karşı arka planda sessizce çalışan Bitdefender Mobile Security, kullanıcıyı rahatsız etmeden bilgilendiriyor. Bu sayede kullanıcılar, günlük işlerine ara vermeden dijital dünyada güvenli bir şekilde işlemlerini gerçekleştirebiliyor.

 

“Tehditleri Otomatik Olarak Önleyen, Etkili Bir Güç”

 

Mobil antivirüs programlarının kişileri kötü amaçlı yazımlardan koruduğunu ve cihaz performansını artırdığını belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, “Dijital çağın en çok kullanılan cihazları olan akıllı telefon ve tabletler, artık sadece bir iletişim aracı değil, kişisel ve bankacılık gibi hassas bilgileri barındıran özel cihazlardır. Bu bilgilere erişmek için yöntem ve taktiklerini sürekli olarak geliştiren siber saldırganlar, çevrimiçi ortamlar yoluyla ya da zararlı uygulamalarla android kullanıcılarını tehdit etmeye devam ediyor. Bu tür tehlikelere karşı cihaz performansını etkilemeden tam koruma sağlayan Bitdefender Mobile Security, kullanıcı dostu arayüzüyle etkili bir güvenlik sunuyor. Verimli batarya kullanım özelliğine sahip Bitdefender Mobile Security, cihaz kullanımına olumsuz bir etkisi bulunmadan arka planda sessiz bir şekilde çalışarak tehditleri otomatik bir şekilde önlüyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Otomatik yedekleme yazılımının sağladığı 5 avantaj

Otomatik yedekleme yazılımının sağladığı 5 avantaj

SİBER SALDIRILARA KARŞI 

OTOMATİK YEDEKLEME TERCİH EDİLİYOR

 

OTOMATİK YEDEKLEME YAZILIMININ SAĞLADIĞI 

5 AVANTAJ

 

Kullanıcıların çok az manuel müdahaleyle veya hiç manuel müdahale olmadan verilerini yedeklemelerine olanak tanıyan otomatik yedekleme, veri kopyalarını daha hızlı oluşturarak insan hatasına neden olabilecek karmaşık görevleri ortadan kaldırıyor. Hayati verileri yedeklemek zaman alıcı olsa da birden fazla yedekleme oluşturmak manuel olarak yapıldığında daha da fazla zaman kaybına neden oluyor. İşlem öncesinde, sırasında ve sonrasında, beklemedeki ve aktarım halindeki tüm verileri güvence altına almak için üst düzey şifreleme protokolleri uygulayan otomatik yedekleme yazılımları, bir veri kopyasının hem fiziksel hem de bulut depolama alanında güvenle tutulmasını sağlıyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, otomatik yedekleme yazılımının sağladığı 5 avantajı paylaşıyor. 

 

Her yedekleme ve kurtarma stratejisi sağlam bir yedekleme sürecine dayanıyor. İster otomatik ister manuel yedekleme olsun, kritik verilerin kurtarma için hazır olacak şekilde güvenli bir depolama cihazına ulaşması hayati önem taşıyor. Yedekleme prosedürlerine olan yaklaşım uzmanlığa, zamana ve bütçeye bağlı olarak değişebiliyor. Kapsamlı bir manuel yedekleme, her adımı uygulanmadığı takdirde doğal afet, elektrik kesintisi veya siber saldırı sonrasında veri kaybına neden olabiliyor. Öte yandan otomatik yedekleme otomatik olarak çalışarak tüm önemli verilerin planlı yedeklerini oluşturuyor. Otomatik planlama, basit bir kullanıcı arayüzü sayesinde sık sık yedekleme yapmayı sağlıyor, veri kaybı riskini en aza indiriyor, kritik günlük süreçlere ve iş projelerine odaklanmak için zaman kazandırıyor.

 

Ev kullanıcıları ve küçük işletmeler için, kişisel dosyaların ve küçük miktarlardaki operasyonel verilerin harici bir sürücüye veya genel bir buluta yedeklenmesi için manuel yedekleme yeterli olabiliyor. Ancak daha büyük şirketler ve işletmeler çok miktarda veriye sahip olduğundan bu tür birimlerin manuel olarak yedeklenmesi inanılmaz derecede zahmetli hale geliyor. Bu durumda, iş sürekliliğini ve engelsiz iş süreçlerini sağlamak amacıyla günlük yedeklemeleri planlamak için özel otomatik yedekleme yazılımına güvenmek en doğru seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, otomatik yedekleme yazılımının sağladığı 5 avantajı paylaşıyor. 

 

1. Zaman Tasarrufu: Otomatik yedeklemeler size önemli ölçüde zaman kazandırabilir. Birkaç seçeneği ayarladığınızda yazılım, insan müdahalesi veya sürekli izleme olmadan sistemlerinizi ve verilerinizi yedekler. İşyerinde veya seyahatte verilerinizi güvenle yedekleyebilirsiniz. Yedekleme tamamlanana kadar flash sürücüleri, CD’leri vb. kontrol etmenize gerek yoktur. Ayrıca temel verilerinizin veya karmaşık adlandırma planlarınızın güncellenmiş kopyalarını nerede sakladığınızı hatırlamanıza da gerek kalmaz, böylece her yedeklemede ne olduğunu bilirsiniz. Sisteminizin tam disk görüntüsünü oluşturmanıza olanak tanıyan otomatik bir yedekleme çözümü, aynı zamanda tüm sisteminizi kurtarmanız ya da verilerinizi ve uygulamalarınızı yeni bir cihaza aktarmanız gerektiğinde zaman tasarrufu sağlar. İşletim sistemini ve uygulamaları yüklemek için zaman ve çaba harcamak yerine, tam disk görüntüsünü geri yükleyebilir ve işletim sistemlerinizi, uygulamalarınızı ve tüm verilerinizi hazır hale getirebilirsiniz.

 

2. Gelişmiş Güvenilirlik: Otomatik yedeklemenin en önemli faydalarından biri güvenilirliğidir.

Yedekleme yazılımı çözümleri, yedeklemeleri planlamanıza ve yedeklemeyi başlatmayı unutma endişesi yaşamamanıza olanak tanır. Üstelik modern otomatik yedeklemeler, yedeklemelerinizi bulutta saklamanızı sağlar, böylece nereye giderseniz gidin verilerinizin güvenilir bir kopyasına her zaman sahip olursunuz.

 

3. Pratik ve Kolay Kurulum: Veri yedeklemeleri, özellikle de verilerinizin kopyalarını düzenli olarak alıyorsanız çok zor görünebilir. Ancak otomasyon sayesinde verilerinizi düzenli olarak yedeklemek yalnızca birkaç işlem gerektirir. Çoğu kurulum, yedeklemeleri kolayca planlayabilmeniz için kullanıcı dostu bir arayüz sunar. Herhangi bir sorunla karşılaşırsanız, sorularınızı ve sorunlarınızı ele alabilecek bir BT uzmanına erişebilir ve verilerinizin korunduğunu bilmenin rahatlığını yaşayabilirsiniz.

 

4. Gelişmiş Güvenlik: Modern yedekleme ve geri yükleme çözümleri, sıfırıncı gün açıklarından kaynaklanan saldırılar da dahil olmak üzere siber saldırıların yerel yedekleme ve cihaz verilerine zarar vermesini engellemek için siber güvenlik yazılımı da gerektirebilir. Yedekleriniz yerel olarak depolanıyorsa ve bir siber saldırıya maruz kalırsanız, yerel yedeğiniz de büyük olasılıkla etkilenecektir. Bu nedenle yedeklerinizi yalnızca bulutta saklamakla kalmayıp aynı zamanda sisteminizi, dosyalarınızı ve klasörlerinizi tehditlere karşı tarayan ve siber saldırıları durduran bir yedekleme çözümünü değerlendirebilirsiniz.

 

5. Avantajlı Maliyetler: Yedekleme ve siber güvenliğin entegre edilmesi, evdeki PC veya Mac kullanıcılarına maliyet tasarrufu sağlayabilir çünkü yalnızca verilerini tamamen koruyan tek bir çözüm için ödeme yapmaları gerekir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Elon Musk, X’i (Twitter) Avrupa’da erişime kapatabilir – Teknoloji

Elon Musk, X’i (Twitter) Avrupa’da erişime kapatabilir – Teknoloji





Business Insider’ın iddiasına göre, geçen yıl 44 milyar dolar karşılığında Twitter’ı satın alan milyarder Elon Musk’ın, uygulamanın bölgedeki kullanılabilirliğini kaldırmayı ya da Avrupa Birliği’ndeki kullanıcıların uygulamaya erişimini engellemeyi düşündüğü ifade edildi. Bu durumun gerçekleşmesi halinde, Threads gibi Twitter’ın eski adı olan X de Avrupa’da erişime kapatılabilir. Dijital Hizmetler Yasası (DSA), geçtiğimiz Ağustos ayında yürürlüğe girmiş olup, X gibi büyük çevrimiçi platformların yanlış, yanıltıcı ve zararlı içerikleri denetlemesi ve kaldırması için etkili ve şeffaf sistemlere sahip olmalarını gerektiriyor. 

AB KOMİSYONU AÇIKLAMASI

AB Komisyonu Üyesi Thierry Breton, geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, Komisyon’un Twitter’ın yeni yasaya uyumunu “incelediğini” ve platformdaki zararlı veya yanıltıcı bilgileri azaltma ve kaldırma faaliyetleri hakkında resmi olarak detaylı bilgi talep ettiğini belirtti. İsrail-Hamas çatışmasına ilişkin yanlış bilgi paylaşımlarının Twitter’da hızla yayılmasıyla birlikte platformun DSA’yı ihlal ettiği vurgulandı.

X’E CEZA KESİLEBİLİR

X’in nakit sıkıntısı yaşaması durumunda, DSA ihlali tespit edilirse, şirket para cezalarıyla karşı karşıya kalabilir. Komisyon, bir şirketin küresel gelirinin yüzde 6’sına kadar “periyodik ceza ödemeleri” veya para cezaları uygulayabilir.

ELON MUSK’UN İDDİASI

Ayrıca, Elon Musk’ın X’in erişimini büyük ölçüde sınırlama fikrini ilk kez ortaya atmadığı belirtildi. Öte yandan Musk’ın şirketi satın aldıktan hemen sonra maliyetleri azaltmak amacıyla X’in faaliyetlerini sadece ABD ile sınırlandırmayı önerdiği iddia edildi. İddiaya göre Musk, o dönemde henüz Twitter olarak bilinen platformun yalnızca en popüler olduğu ülkelerde, yani ABD, İngiltere ve Japonya’da faaliyet göstermesi gerektiğini de öne sürmüştü.

Apptopia’nın verilerine göre, Avrupa, X’in küresel aylık aktif kullanıcı tabanının yaklaşık %9’unu oluşturuyor. Ancak son üç ayda günlük kullanım oranları bölge genelinde %10 ila %40 arasında önemli ölçüde azalarak düşmüş durumda. Uygulamanın faaliyet gösterdiği hemen her ülkede indirme ve kullanım oranları düşüş gösterdi. Elon Musk, henüz X’i herhangi bir ülkede kapatmamış olsa da, Paris, Madrid ve Berlin’deki ofislerin kapalı olduğu ve bu nedenle Avrupa’da aslında hiçbir çalışanın kalmadığı belirtildi.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Putin’in bahsettiği Hipersonik füze nedir? Hipersonik füze özellikleri nelerdir? Hangi ülkelerde mevcut? – Teknoloji

Putin’in bahsettiği Hipersonik füze nedir? Hipersonik füze özellikleri nelerdir? Hangi ülkelerde mevcut? – Teknoloji

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, iki uçak gemisini İsrail’e destek için Doğu Akdeniz’de konuşlandıran ABD’ye mesaj verdi. Ancak bu açıklama sonrasında hipersonik füzeler hakkında daha fazla bilgi sahibi olma ihtiyacı ortaya çıktı. Peki, hipersonik füze nedir ve özellikleri nelerdir?

HİPERSONİK FÜZE NEDİR?

Hipersonik füzeler, son derece yüksek hızlarda seyahat edebilen füzelerdir. Genellikle Mach 5 (yaklaşık 6.174 kilometre/saat) hızının üzerinde hareket ederler. İşte hipersonik füzelerin özellikleri:

HİPERSONİK FÜZENİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?



Yüksek Hız: Hipersonik füzeler, olağanüstü yüksek hızlarda hareket ederler. Bu hızlar, ses hızının çok üstündedir ve geleneksel füzelerden önemli ölçüde daha hızlıdır.


Manevra Kabiliyeti: Hipersonik füzeler, manevra yapabilme yetenekleri ile tanınırlar. Bu, hedefe ulaşırken manevra yaparak düşman savunmalarını aşma veya hedefi vurmayı zorlaştırma yetenekleri anlamına gelir.


Atmosfer İçinde Seyahat: Hipersonik füzeler, atmosferin alt tabakalarında uçabilme yeteneğine sahiptirler. Bu, uzun menzilli füzelerle karşılaştırıldığında daha fazla manevra kabiliyeti sağlar.


Hedefe Hızlı Erişim: Hipersonik füzeler, hedeflere hızla ulaşabilme yetenekleri ile dikkat çekerler. Bu, düşman hava savunma sistemlerini aşarak hedefe saldırabilme avantajı sağlar.


İnterkontinental Menzil: Bazı hipersonik füzeler, çok uzun menzillere sahiptirler ve kıtalar arası saldırılarda kullanılabilirler.


Müşterek Kullanım: Hem askeri hem de sivil alanlarda kullanım potansiyeline sahiptirler. Askeri amaçlarla roketler veya füzeler olarak kullanılabileceği gibi, uzay araştırmaları, hızlı yolculuklar ve daha fazlası için sivil amaçlarla da kullanılabilirler.

Hipersonik füzeler geleneksel silah sistemlerine göre önemli avantajlar sunarlar ve hızları ve manevra kabiliyetleri sayesinde modern savaş alanlarında etkili bir rol oynarlar.

HANGİ ÜLKELERİN ENVANTERİNDE BULUNUYOR?

Hipersonik füzeler çeşitli ülkeler tarafından geliştiriliyor veya kullanılıyor. İşte bazı ülkeler ve hipersonik füze programları:



Rusya: Rusya, hipersonik füze konusundaki çalışmalarıyla öne çıkıyor. Rusya’nın Avangard hipersonik füzesi ve Zircon hipersonik füzesi gibi sistemleri geliştirdiği ve test ettiği biliniyor.


Çin: Çin, hipersonik füze geliştirme alanında da etkili bir aktör haline geldi. DF-17 ve DF-21D gibi hipersonik füzeleri geliştirdi ve test etti.


ABD: ABD, hipersonik füze teknolojileri üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyor. ABD Hava Kuvvetleri ve Donanması, hipersonik silahlar geliştirmek için çeşitli programlar yürütüyor.


Fransa: Fransa da hipersonik füze programları üzerinde çalışıyor. Özellikle ASMP-A hipersonik füzesi, Fransız nükleer caydırıcılığının bir parçası olarak kullanılıyor.


İngiltere: İngiltere, özellikle havadan fırlatılabilen hipersonik füzeler üzerinde çalışıyor.


Hindistan: Hindistan, hipersonik füze geliştirme konusunda ilerleme kaydediyor. Hindistan’ın HSTDV (Hypersonic Technology Demonstrator Vehicle) programı bu alanda önemli bir adım.


Avustralya: Avustralya da hipersonik teknolojiler üzerine yatırım yapıyor ve birkaç hipersonik füze programına katılıyor.


Japonya: Japonya da hipersonik füze geliştirme alanında çalışmalar yürütüyor.


Almanya ve Diğer Avrupa Ülkeleri: Almanya ve diğer bazı Avrupa ülkeleri de hipersonik füze teknolojileri üzerine araştırma yapıyor.

Haber Kaynağı ulusal24.com