Dijital dünyada siber risklerden uzak bir çalışma ortamı mümkün

Dijital dünyada siber risklerden uzak bir çalışma ortamı mümkün

Palo Alto Networks’ün dünya genelinde ve farklı sektörlerden C-Level 1.300 üst düzey yöneticiyle gerçekleştirdiği “Siber Güvenlikte Sırada Ne Var?” araştırmasına katılan yöneticilerin yüzde 84’ü, kurumlarının hibrit çalışma ortamlarına yönelmesi nedeniyle güvenlik sorunlarında artış yaşandığını kaydediyor.

Siber güvenlik teknolojilerinde Zero Trust (Sıfır Güven) yaklaşımını uygulayarak, dijital ortamda gerçekleştirilen tüm işlemlerin güvenli olduğu yanılsamasını ortadan kaldırmayı hedefleyen Palo Alto Networks, ZTNA 2.0 standardına sahip güvenlik platformları sayesinde kurumların yenilikçi iş uygulamaları ve hibrit iş gücü için siber risklerden arınmış bir çalışma ortamı sağlıyor.

Dünya çapında binlerce müşterisine kendi veri merkezlerinde ve bulut üzerinden siber güvenlik çözümleri sunan Palo Alto Networks, geniş alan, mobil ve IoT ağlar arasında kesintisiz, performanslı ve güvenli erişim sunan SASE (Secure Access Service Edge) teknolojilerine her geçen gün bir yenisini ekliyor.  Şirket en son olarak kurumları, yeni erişim çağının standardı olmaya aday Sıfır Güven Temelli Ağ Erişimi 2.0’a (ZTNA 2.0) geçmeye çağırdı.

Palo Alto Networks’ün dünya genelinde ve farklı sektörlerden C-Level 1.300 üst düzey yöneticiyle gerçekleştirdiği “Siber Güvenlikte Sırada Ne Var?” araştırmasına katılan yöneticilerin yüzde 37’sine göre, 2023’teki siber güvenlik atakları ağırlıkla tedarik zincirlerini hedefleyecek. Araştırmaya yanıt verenlerin yüzde 96’sı son bir yılda en az bir kez saldırı yaşadığını ifade ederken, yarıdan fazlası (yüzde 57) üç veya daha fazla ihlal olayı yaşadığını söylüyor. Her üç yöneticiden biri ise bir saldırı sonucu operasyonel kesinti yaşadıklarını kabul ediyor. Yöneticilerin yüzde 84’ü, kurumlarının hibrit çalışma ortamlarına yönelmesi ile birlikte güvenlik sorunlarında artışlar gördüklerini vurguluyor. 

Zero Trust yaklaşımının detaylarıyla ilgili açıklama yapan Palo Alto Networks Türkiye, Rusya CIS Direktörü Vedat Tüfekçi, “ZTNA (Zero Trust Network Access) mimarisinin geliştirilmesinin nedeni, eski sanal özel ağların (VPN) belli noktalarda gerekli ölçeklenmeyi yeterince sağlayamaması ve bazı ağ geçişlerine izin vermesidir. Eski ZTNA 1.0 çözümlerinde ise kullanıcıya bir kez erişim yetkisi verildiğinde, bağlantının dolaylı olarak sonsuza kadar güvenli olduğu varsayılıyor. Bu zayıflık siber güvenlik tehditleri, kötü niyetli eylemler ve davranışlar için kullanılabiliyor. Palo Alto Networks’ün Prisma Access gibi ZTNA 2.0 yeteneklerine sahip güvenlik platformları ise bütün bu ön kabulleri ortadan kaldırarak Zero Trust (Sıfır Güven) yaklaşımıyla gerekli bütün iç denetimleri yapan bir mekanizmayı teknolojiye dahil ediyor. Teknoloji ve hizmetlerimize yansıyan Zero Trust (Sıfır Güven) yaklaşımımız ile kurum genelindeki dijital tüm işlemlerin bir ön kabul olarak güvenli bir ortamda yapıldığı yanılsamasını ortadan kaldırmayı hedefliyoruz. Palo Alto Networks Prisma Access gibi ZTNA 2.0 özellikli ürünlerimiz, kuruluşlara, çağdaş iş uygulamalarına ve hibrit iş gücüne siber güvenlik tehditlerinden uzak bir çalışma ortamı sağlıyor” dedi.

Yapay Zeka ile siber güvenlik otomasyonu yapıyor

Prisma Access, Prisma SASE’nin sınır güvenlik hizmeti (SSE) olarak öne çıkıyor. Geniş alan ağ üzerinde tüm güvenlik denetimlerini bir veri merkezi olmadan yapma olanağı sunan Prisma SASE ile kullanıcılar hangi cihazı veya hangi ağı kullanırsa kullansın ağ sorunlarına takılmadan güvenli ve performanslı bir iletişimin rahatlığını yaşıyorlar. Prisma SASE’nin yapısında yer alan yapay zeka ve makine öğrenimi teknolojileri, anormallik tespitini otomatikleştirip, kurum genelinde siber güvenlik görünürlüğünü ve denetimini düzenli olarak iyileştiriyor.  Prisma SASE, uygulamalardaki ya da kodlardaki bir açığın kötü niyetli kişiler tarafından keşfedildiği Sıfırıncı Gün (Zero Day) saldırılarına karşı güvenlik güncellemelerini otomatik olarak yaparken, kullanıcı ve yöneticileri de bu tür sıra dışı ataklara karşı önceden uyarıyor.

Sıfır Güven Ağ Erişimi ne sağlıyor?

ZTNA 2.0 güvenlik yöneticilerini rahatlatan birçok avantajı bünyesinde barındırıyor:

Yeterli yetki ile  erişim — IP adresleri ve bağlantı noktaları gibi ağ bileşenlerinden bağımsız olarak uygulama ve alt uygulama düzeylerinde hassas erişim denetimi sağlıyor.

Sürekli güvenlik doğrulaması — Herhangi bir uygulamaya erişim yetkisi verildikten sonra bile cihaz görünümünde, kullanıcı ve uygulama davranışındaki değişikliklere bağlı olarak güvenlik değerlendirmesi kesintisiz devam ediyor.

Sürekli güvenlik araştırması— Sıfırıncı gün (Zero Day) tehditleri de dahil olmak üzere bütün kötü niyetli atakları önlemeye yardımcı olmak için izin verilmiş bağlantılar için dahi tüm uygulama trafiğinin derinlemesine ve sürekli denetimi söz konusudur.

Verilerin eksiksiz korunması — Merkezi veri kaybını önleme (DLP) ilkesiyle özel uygulamalar ve SaaS uygulamaları da dahil olmak üzere tüm uygulamalarda tutarlı veri kontrolü sağlar.

Tüm uygulamalar için güvenlik — Yalnızca bulut için yazılmış uygulamalar, kurumun kendine özel uygulamaları ve çeşitli SaaS uygulamaları da dahil olmak üzere kuruluş genelinde kullanılan her tür uygulamayı düzenli ve tutarlı bir şekilde korumaya alır.

Güvenlik duvarları ile 11. kez lider

Endüstriye yönelik raporlarıyla ünlü, araştırma kuruluşu Gartner’ın Leader in the 2022 Gartner® Magic Quadrant™ for Network Firewalls araştırmasında Palo Alto Networks, 2022’de üst üste 11. kez lider seçildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Dijital Dünya için 2023 Öngörüleri Neler

Dijital Dünya için 2023 Öngörüleri Neler

Dijital istatistikler dendiği zaman akla gelen ilk global rapor We Are Social; 2022 4. Çeyrek raporu öncesinde 2023 için pazarlama faaliyetlerini şekillendirecek trendlere ve dijital dünyaya dair öngörülere yer verdiği 237 sayfalık bir rapor yayımladı.

 

2023 trendlerine hızlıca göz atmanız ve öngörüleri yakından takip edebilmeniz için IQUEEM Kurucusu Berkun Meral öne çıkan maddeleri sizler için anlattı. 

 

1. 2023’ün sonuna kadar dünya nüfusunun yaklaşık üçte ikisinin çevrimiçi olması bekleniyor. 

İlk web sitesi hayatımıza gireli 30 yıl oldu ve bu sürede 5 milyardan fazla insan çevrimiçi dünyaya dahil oldu. Gelecek yılın sonuna kadar internetin aşağı yukarı televizyonla aynı sayıda insana ulaşacağı tahmin ediliyor. Bugün 5,41 milyar kişilik bir TV izleyici kitlesi bulunuyor. İnternet kullanıcıları küresel TV izleyicilerinden çok daha hızlı büyümeye devam ederken bu iki sayının önümüzdeki 18 ay içinde neredeyse eşit olacağı düşünülüyor.

 

Çevrimiçi bağlanma sayısı artmaya devam etse de tüm dünyada çevrimiçi bağlanmayı zorlaştıracak ya da imkansız kılacak engeller hala bulunuyor.

 

2. İnternette geçirdiğimiz süre değişmiyor; içeriği değişiyor. 

 

İnternet kullanıcıları gün içinde uyanık olduğu zamanların 40’ını çevrimiçi olarak geçiriyor. Son yıllarda internette geçirilen sürede belirgin bir artış olmamakla birlikte süre kullanımında farklı dijital faaliyetler arasında geçişi görüyoruz. Bu da 2023 yılında dijital platformların, kullanıcılara kalıcı değer sunmasının kullanıcıyı platformda tutma ekseninde önemli olacağını gösteriyor.

 

3. NFT dünyasının geleceği ne durumda? 

Son dönemin en öne çıkan konularından biri NFT’lerdi. Araştırmalar artık çoğu insanın NFT hakkında bilgi sahibi olduğunu ortaya koyuyor. GWI Zeitgeist araştırması, çalışma çağındaki her 3 internet kullanıcısından 2’sinden fazlasının en azından şu anda bu terimi duyduğunu ortaya koyuyor. Yine aynı araştırma 10 kişiden 3’ünden daha azının bir NFT’nin ne olduğunu gerçekten bildiğini de söylüyor.

 

NFT konusundaki bilinirlik artarken aslında veriler popülerliğin ve işlem hacminin düştüğünü ortaya koyuyor. NonFungible.com’dan alınan verilere göre her ay NFT ticareti yapan cüzdan sayısının geçen yılın aralık ayındaki zirveden bu yana yüzde 80’den fazla düştüğü ve son 30 günde 200.000’den az cüzdanın NFT ticareti yaptığı gözlemleniyor. Ayrıca, NFT işlemlerinin birleşik aylık değeri, Eylül 2021’deki zirveden bu yana yüzde 90’dan fazla düşmüş durumda. Bunun arkasında spekülasyonların, alış-satışlarda dolandırıcılıkların yer aldığı da konuşuluyor. NFT’lerin 2023 ve sonrasında potansiyellerini yerine getirdiği görülmek isteniyorsa; özellikle dolandırıcılıklardan ve yeniliklerden uzaklaşıp faydaya odaklanılması öneriliyor.

 

4. Oyun sektöründe neler oluyor?

Çalışma çağındaki internet kullanıcılarının oyun konsolunda oyun oynayarak günde 1 saatten fazla zaman harcıyorlar ve buna akıllı telefonlar gibi diğer cihazlarda oyun oynamak için harcadıkları süre dahil değil.

ActivePlayer’ın analizi; Roblox’un aylık yaklaşık 200 milyon aktif oyuncu gördüğü ve Minecraft’ın 170 milyon aylık aktif oyuncuyla kullanıcı tabanlarını çektiğini gösteriyor. Video oyunların demografik yapılarına baktığımızda ise tüm demografilerde popülerliğini koruyorlar. Örneğin, 55-64 yaş arası kadınların neredeyse üçte ikisi oyuncu olduklarını söylüyor.

 

5. Sosyal medya platformları nasıl şekilleniyor? 

Sosyal medya platformları arasında TikTok gücünü arttırmaya devam ederken; Facebook hakkındaki öldü söylentileri her yıl olduğu gibi de bu yıl da devam ediyor. Oysa Facebook 3. sıradaki yerini koruyor. En çok söylenen ise gençlerin Facebook’u terk ettiği. Dünya çapındaki verilere baktığımızda ise Nisan 2022’ye kıyasla Haziran 2022’de 1,35 milyon daha fazla gencin Facebook reklamı gördüğünü gözlemiyoruz. Başka bir deyişle, Facebook’un küresel genç kullanıcı tabanı büyümeye devam ediyor.

 

Rapordan öne çıkan diğer başlıklar ise şöyle;

– TikTok her ay 1 milyardan fazla insana ulaşıyor ve büyümesini sürdürüyor. Ancak bu büyümenin yavaşlamaya başlayacağı öngörülüyor. Ayrıca araştırmalar pazarlamacıların en az bir başka sosyal platformda tüm TikTok kullanıcılarının 99,9’undan fazlasına ulaşabileceğini ortaya koyuyor. Örneğin GWI’nin verileri, 16 ila 64 yaş arasındaki TikTok kullanıcılarının yüzde 84’ünün de her ay Facebook kullandığını gösteriyor. Bu da TikTok pazarlamasına odaklanmayan pazarlamacıların aslında kitleye farklı kanallarda temas ettiğini gösteriyor.

 

– Mesajlaşma platformları 2023 pazarlamasında önemli rol oynayacak. WhatsApp’ın Business uygulamasının 2. çeyrekte en çok indirilen 10 mobil uygulamadan biri olduğunu da göz önünde bulundurduğumuzda özellikle küçük işletmeler bu platformlara yatırım yapıp sistemlerini şekillendirmeye başlaması öngörülüyor.

 

– Giyilebilir cihazların yükselişi devam edecek. Dünya genelinde Fitbit veya Apple Watch gibi bir cihaza sahip olan yetişkinlerin sayısı artık oyun konsolu olan yetişkinlerin sayısından daha fazla. Bununla birlikte, akıllı saatler benimsendikçe insanlar telefonları ile daha az zaman harcamaya başlıyorlar bu da pazarlamacılar için bazı önemli sonuçlar doğuracak gibi görünüyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding’in Dijital Dönüşüm Programı kapsamında hayata geçirdiği uygulamalar, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) düzenlediği “Lighthouses Live” etkinliğinde en iyi örnekler arasında gösterildi. 

 

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu “Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), küresel çaptaki lider üretim tesislerinde uygulanan teknolojilerin ve bu teknolojilerin sağladığı faydaların anlatıldığı “Lighthouses Live” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Çevrim içi gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2016 yılında başlatılan Dijital Dönüşüm Programı’na ilişkin Topluluk vizyonunu ve bu kapsamda üretim tesislerinde yaygınlaştırılan teknolojik uygulamaları katılımcılarla paylaştı. Global Lighthouse Network üyelerinin en ilham verici dönüşüm örneklerini anlattığı etkinlikte Foxconn, Siemens, Henkel, Schneider Electric, Johnson & Johnson ve CATT şirketlerinin üst düzey yöneticileri de konuşmacı olarak yer aldı.

 

WEF, McKinsey ile 2018 yılında başlattığı iş birliği kapsamında Sanayi 4.0 alanında dünya lideri olan üretim tesislerini belirleyerek, bu tesisleri “Global Lighthouse Network” adını verdiği küresel ağa dâhil ediyor. Küresel ağ, sürdürülebilirliği inovasyonun merkezinde tutan üretim merkezlerini belirlemenin yanı sıra, ileri teknolojilere yatırımı özendirmeyi ve bu teknolojilerin başka şirketler tarafından benimsenmesine yardımcı olmayı da hedefliyor. Arçelik’in Romanya Çamaşır Makinesi Fabrikası, Eskişehir Buzdolabı Fabrikası ve Ford Otosan’ın Kocaeli Fabrikası, Global Lighthouse Network’teki 132 fabrika arasında yer alıyor. 

 

Teknolojilerin yaygınlaştırılması sürecinde işletme verimliliği ve performans artışı sağlayan uygulamalara odaklandıklarını söyleyen Levent Çakıroğlu, bu uygulamaların Koç Topluluğu’nun stratejik hedefleri arasında yer alan kurumsal dayanıklılık, çeviklik ve sürdürülebilir büyümeye de hizmet ettiğinin altını çizdi. Çakıroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Koç Topluluğu olarak küresel bir vizyonla işlerimizi yönetirken, rekabetçiliğimizi artırmaya, teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmeye odaklanıyoruz. Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz. Çünkü dijital dönüşüm hızlı adaptasyon ve aksiyon gerektiriyor.”

 

Dijital dönüşüm sürecinde paydaşlarla iş birliğinin önemine vurgu yapan Çakıroğlu, “Bu yolculukta sahip olduğumuz teknolojik altyapıyı paydaşlarımıza sunarak, onların dijital yetkinliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Arçelik, Türkiye’nin üretim teknolojileri alanındaki ilk Ar-Ge Merkezi olan Atölye 4.0’da farklı teknoloji sağlayıcılar, start-up’lar, akademik kurumlar, KOBİ’ler ve tedarikçilerle çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan Ford Otosan ve Arçelik, dijitalleşmeyi tüm ekosistemine yaygınlaştırmak için tedarikçilerinin dijital dönüşümünü destekliyor” ifadelerini kullandı. Mobil otomasyon sistemlerinin yanı sıra yapay zekâ tabanlı enerji yönetimi ve kalite kontrol sistemlerinin teknoloji üssü olan fabrikalarında hızla yaygınlaştırdıklarına dikkat çeken Çakıroğlu, üretim hatlarının ve teçhizatlarının dijital ikizlerinin oluşturulması sayesinde üretim sürelerinde azalma ve verimlilik artışı sağladıklarını söyledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türkiye;nin İlk Dijital Portföy Yönetimi Hizmeti Akbank Mobil;de!

Türkiye;nin İlk Dijital Portföy Yönetimi Hizmeti Akbank Mobil;de!

Akbank, Ak Portföy iş birliğiyle Türkiye’nin mobil bankacılık üzerinden sunulan ilk Dijital Portföy Yönetimi hizmetini hayata geçiriyor. Akbank Mobil üzerinden dijital portföy yönetimi hesabı açan tüm Akbanklılar, 200 bin TL ve üzeri birikimlerinde Ak Portföy uzmanları tarafından portföy yönetimi hizmeti alıyor.

Türkiye’yi geleceğe taşıyan öncü banka olma vizyonuyla, yenilikçi finansal çözümler sunarak tüm paydaşları için yüksek değer yaratan Akbank, sektöründe “ilk”lere imza atmaya devam ediyor. Bu kapsamda Akbank, Ak Portföy iş birliği ile Türkiye’nin ilk Dijital Portföy Yönetimi hizmetini Akbank Mobil üzerinden müşterilerine sunuyor.

Akbank Mobil üzerinden dijital portföy yönetimi hesabı açan tüm Akbanklılar, 200 bin TL ve üzeri birikimlerinde Ak Portföy uzmanları tarafından portföy yönetim hizmeti alabiliyor. Akbanklılar, Türkiye’nin ilk Dijital Portföy Yönetimi ürünü sayesinde, normal şartlarda çok daha yüksek tutarlardaki birikimler için verilen portföy yönetim hizmetine, Akbank ve Ak Portföy’ün yatırım ve dijitalleşme dünyasındaki öncü vizyonuyla kolayca ulaşıyor.

Akbanklılar, sektörde ilk olan bu hizmet sayesinde birikimlerini, 500 milyar TL eşiğini aşan varlık büyüklüğü ile özel sektörde Türkiye’de lider ve dünyanın en büyük 500 portföy yönetim şirketinden biri olan Ak Portföy uzmanlığı ile değerlendiriyor. Dijital Portföy Yönetimi’nde müşterilerin varlıkları, çeşitlendirilmiş yatırımlardan oluşan portföy stratejilerine uygun olarak yönetiliyor.

Türkiye’nin ilk Dijital Portföy Yönetimi hizmetini Akbanklılar ile buluşturmaktan dolayı çok heyecanlı ve gururlu olduklarını ifade eden Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce: “Uzun zamandır dijital ürün geliştirme yetkinliklerimizle müşterilerimizin mobil bankacılık deneyimini zenginleştirmeye, ülkemizde “ilk”leri yaratarak sektörümüze öncülük etmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda ülkemizde birikim ve yatırım hizmetlerinin geniş kitleler için erişilebilir hale getirilmesi için çalışmalarımız yoğunlaşmıştı. Bu alanda sunulan ayrıcalıklı ürün ve hizmetlerin çok daha fazla insanımızın kullanımına sunulması, sektörün geleceğini ve müşterilerimizin yatırım ve birikim yapma alışkanlıklarını şekillendirme potansiyeline sahip. Akbank Mobil’den sunduğumuz Türkiye’nin ilk Dijital Portföy Yönetimi ürünü ile yatırım hizmetlerinin yaygınlaştırılmasına ve geniş kitlelerin çok daha yüksek birikim sahibi yatırımcılara sunulan özel finansal olanaklardan küçük tutarlarla faydalanmasına öncülük edeceğiz” dedi.

Akbank Yatırım Hizmetleri olarak müşterilerinin yatırım tercihlerine ve beklentilerine paralel olarak yatırım kararlarını güvenle ve kolayca vermelerini sağladıklarını paylaşan Akbank Özel Bankacılık ve Yatırım Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dalya Kohen: “Akbank Yatırım Hizmetleri olarak teknolojinin ve dijital bankacılığın sağladığı olanakları en verimli şekilde kullanıyoruz. Dijital kanallarımız üzerinden müşterilerimizin yatırım ürünlerine ulaşmasını çok önemsiyoruz. Yatırım dünyasında yeni bir dönemin kapılarını açacak olan Türkiye’nin mobil bankacılık üzerinden sunulan ilk Dijital Portföy Yönetimi ürünü ile müşterilerimizin yatırımları Ak Portföy’ün uzmanlığında, kendilerine özel stratejiler doğrultusunda yönetilecek. Müşterilerimiz risk algıları ve hedeflerine uygun olarak mevduat üzeri getiri hedefli ya da tematik stratejilerle yönetilen Türkiye’nin ilk Dijital Portföy Yönetimi hesabını Akbank Mobil’den açabilecekler. Bu sayede müşterilerimiz yatırımlarına profesyonel yönetim, yenilikçi ve stratejik bir yaklaşımla yön verebilecekler.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

NVIDIA Dijital İnsan Teknolojileri, Yapay Zeka Karakterlerine Hayat Veriyor

NVIDIA Dijital İnsan Teknolojileri, Yapay Zeka Karakterlerine Hayat Veriyor

Öncü Yapay Zeka Geliştiricileri, Oyunlardan Sağlık Hizmetlerine, Finansal Hizmetlerden Perakende Uygulamalarına Kadar Her Şey İçin Gerçekçi Avatarlar ve Dinamik Karakterler Oluşturmak İçin NVIDIA Teknolojilerini Kullanıyor.

NVIDIA, çeşitli endüstrilerde öncü yapay zeka uygulama geliştiricilerinin, ticari uygulamalar ve dinamik oyun karakterleri için gerçekçi avatarlar oluşturmak için NVIDIA ACE, NeMo ve RTX işleme teknolojilerini içeren NVIDIA dijital insan teknolojilerini kullandığını duyurdu. Bu projeler sonucunda elde edilen başarılar, San Jose, Kaliforniya’da bu hafta düzenlenen küresel yapay zeka konferansı GTC’de sergileniyor ve Hippocratic AI, Inworld AI, UneeQ  gibi şirketlerin teknoloji gösterimlerinde görülebiliyor. 

NVIDIA Avatar Cloud Engine (ACE) ses ve animasyon, NVIDIA NeMo™ dil işleme ve NVIDIA RTX™ ışın izlemeli görüntüleme için temel yapı taşları olarak karşımıza çıkıyor. Bu teknolojiler, geliştiricilere yapay zeka destekli doğal dil etkileşimleri olan dijital insanlar oluşturma imkanı veriyor. Böylece avatarlar ile yapılan konuşmalar daha gerçekçi ve etkileyici hale geliyor.

NVIDIA Geliştirici ve Performans Teknolojileri Başkan Yardımcısı John Spitzer “NVIDIA, geliştiricilere dijital insan oluşturma için dünya standartlarında bir dizi yapay zeka destekli teknoloji sunuyor. Bu teknolojiler, dijital etkileşimleri gerçek gibi hissettirmek için gereken karmaşık animasyonları ve konuşma yeteneklerini artırıyor” diyor. 

Dünya Standardında Dijital İnsan Teknolojileri

NVIDIA’nın sağlamış olduğu dijital insan teknolojileri, dil, konuşma, animasyon ve grafik alanlarında yapay zeka tarafından güçlendiriliyor:

NVIDIA ACE, geliştiricilerin yüz animasyonunu destekleyen NVIDIA Audio2Face™ ve otomatik konuşma tanıma (ASR) ile metinden konuşmaya (TTS) geçişi sağlayan NVIDIA Riva gibi teknolojilerle dijital insanlara hayat vermesine yardımcı oluyor. ACE mikro hizmetleri, modellerin bulutta ve yerel GPU özelliklerine bağlı olarak çalışmasına izin vererek kullanıcıların en iyi deneyimi elde etmesine yardımcı oluyor.
NVIDIA NeMo, hassas veri iyileştirmesiyle kurumsal kullanıma hazır, verimli yapay zeka modelleri sunuyor. Bu kapsamlı platform, en son teknolojiye sahip özelleştirme, geri alma işlevlerini destekleyen bir üretim süreci ve hızlandırılmış performans sağlıyor.
NVIDIA RTX, oyunlarda ve uygulamalarda gerçek zamanlı ışın izlemeyi mümkün kılan işleme teknolojileri koleksiyonunu içeriyor, örneğin RTX Global Aydınlatma (RTXGI) ve DLSS 3.5 gibi özelliklerini bünyesinde barındırıyor. 

Sanal Asistanlar ve Dijital İnsanlar İçin Temel Taşları

NVIDIA, dijital insan teknolojilerinin yeni yeteneklerini sergilemek için çeşitli endüstrilerde lider geliştiricilerle, Hippocratic AI, Inworld AI ve UneeQ gibi şirketlerle iş birliği yaparak bir dizi yeni gösterim gerçekleştirdi.

Hippocratic AI, görev ve güvenlik odaklı, geniş dil modelleri (LLM) destekli bir Sağlık Asistanı oluşturdu. Bu asistan, hastaları telefonla arayarak, bakım koordinasyonu görevlerini takip ediyor, ameliyat öncesi talimatlar veriyor, ameliyat sonrasındaki süreci kontrol etmek gibi işlevleri bünyesinde barındırıyor. NVIDIA, GTC için Hippocratic AI ile işbirliği yaparak çözümünü NVIDIA ACE mikro hizmetlerini, NVIDIA Audio2Face’i, NVIDIA Animation Graph ve NVIDIA Omniverse™ Streamer Client ile birlikte kullanacak şekilde genişletti ve üretken bir yapay zeka sağlık hizmetleri temsilcisi avatarının potansiyelini gösterdi.

Hippocratic AI kurucu ortağı ve CEO’su Munjal Shah, “Dijital asistanlarımız dünya çapındaki hastalara yararlı, zamanında ve doğru bilgiler sağlıyor. NVIDIA ACE teknolojileri, hastalarla daha iyi bağlantı kurmaya yardımcı olan son teknoloji görseller ve gerçekçi animasyonlarla destek veriyor.”dedi.

UneeQ, müşteri hizmetleri ve interaktif uygulamalar için yapay zeka destekli avatarlar oluşturma konusunda uzmanlaşmış otonom bir sanal asistan platformu. Sanal asistanları, markaları çevrimiçi ortamda temsil ediyor ve müşterilerle gerçek zamanlı iletişim kurarak onlara satın alma işlemlerinde güven veriyor. UneeQ, NVIDIA Audio2Face mikro hizmetini platformuna entegre etti ve daha iyi bir müşteri deneyimi ve etkileşimi için son derece gerçekçi avatarlar oluşturmak üzere Synanim ML ile birleştirdi.

UneeQ’in kurucusu ve CEO’su Danny Tomsett “UneeQ, NVIDIA’nın animasyon yapay zekasını kendi Synanim ML sentetik animasyon teknolojimizle birleştirerek, duygusal tepkilere duyarlı, sohbet yapay zekası tarafından desteklenen dinamik deneyimler sunan gerçek zamanlı dijital insan etkileşimleri sağlıyor” diyor. 

Oyunlara Dinamik NPC Karakterler Getirme

NVIDIA ACE, oyun karakterlerini hayata geçirmek için tasarlanmış bir teknoloji paketidir. Covert Protocol, Inworld AI tarafından NVIDIA ile ortaklaşa oluşturulan ve oyunlardaki karakter etkileşimlerinin sınırlarını zorlayan yeni bir teknoloji gösterisi. Inworld AI motoru, gerçekçi yüz performansları sağlamak için NVIDIA Audio2Face’i kullanarak metinden konuşmaya geçiş için NVIDIA Riva’yı entegre etti. 

Inworld AI motoru, NPC’lerin performansı için çok yönlü bir yaklaşım benimsiyor.  Bu da zihinsel süreçleri, algıyı ve davranış sistemlerini bir araya getirerek etkileyici bir hikaye anlatımıyla birleştirilmiş, RTX ile görüntülenen karakterlerin yer aldığı güzel bir ortamın yaratılması demek oluyor.  

Inworld AI’nin CEO’su Kylan Gibbs, ‘NVIDIA ACE mikro hizmetleri ve Inworld Engine’in birleşimi, geliştiricilere dinamik anlatılar oluşturabilen dijital karakterler yaratma imkanı vererek, oynanış açısından sonsuz yeni olanaklar sunuyor.” dedi.

Dünya çapındaki oyun yayıncıları, NVIDIA ACE’in oyun deneyimini nasıl geliştirebileceğini değerlendiriyor.

Sağlık, Oyun, Finansal Hizmetler, Medya ve Eğlence ile Perakende Sektörlerindeki Geliştiriciler ACE’yi Benimsiyor

Önde gelen oyun ve sanal asistan geliştiricileri, ACE ve üretken yapay zeka teknolojilerinin, oyunlarda ve uygulamalarda oyuncular ile NPC’ler arasındaki etkileşimleri dönüştürmek için nasıl kullanılabileceğine dair çığır açan yolları öncülük ediyor.

ACE’yi benimseyen geliştiriciler ve platformlar arasında Convai, Cyber Agent, Data Monsters, Deloitte, Hippocratic AI, IGOODI, Inworld AI, Media.Monks, miHoYo, NetEase Games, Perfect World, Openstream, OurPalm, Quantiphi, Rakuten Securities, Slalom, SoftServe, Tencent, Top Health Tech, Ubisoft, UneeQ ve Unions Avatars yer alıyor. 

NVIDIA ACE hakkında daha fazla bilgiye developer.nvidiaace adresinden ulaşabiliyor. Platform geliştiricileri, dijital insan teknolojilerinin tamamını veya tek tek mikro hizmetleri ürün tekliflerine dahil edebiliyor.

Geliştiriciler, geliştirilmekte olan yapay zeka modellerini edinmek için erken erişim programına başvurarak NVIDIA   ACE’deki yolculuklarına başlayabiliyor. Geliştiriciler, mevcut modelleri keşfetmek için bugün ai.nvidia adresinden Riva ve Audio2Face için üretken yapay zekanın dağıtımını hızlandırmak üzere tasarlanmış, kullanımı kolay bir dizi mikro hizmet olan NVIDIA NIM’i değerlendirebilir ve bu hizmetlere erişebilir.

NVIDIA’nın GDC etkinliğine ilişkin duyurularında RTX teknolojisinin birkaç heyecan verici yeni entegrasyonu da bulunuyor. Bunlar;

Black Myth: Wukong ve NARAKA: BLADEPOINT Işın İzleme ve NVIDIA DLSS 3.5 içeriyor
Star Wars™ Outlaws bu yıl içinde DLSS 3 ve ışın izlemeli efektlerle piyasaya sürülecek.
Valve’in klasik oyunu Portal, tamamen ışın izlemeli olarak yeniden tasarlanmış RTX destekli Portal, DLSS 3.5’e Işın Oluşturma ve RTX IO entegrasyonuyla güncellendi. Bu güncelleme şu anda ücretsiz olarak erişilebiliyor. 
Diablo IV 26 Mart’ta ışın izleme güncellemesine kavuşacak
The First Berserker: Khazan, Sengoku Destiny ve Outcast – A New Beginning 500’den fazla RTX oyunu ve uygulaması listesine katıldı.
GeForce NOW kütüphanesinin bir parçası olarak duyurulan Star Wars™ Outlaws, bir dizi DL

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEOsu TM Roh

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEOsu TM Roh

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEO’su TM Roh, mobil teknoloji ve yapay zekanın parlak geleceğine dair düşüncelerini dile getirdiği bir yazı paylaştı. TM Roh, kariyerindeki en büyük başarı olarak gördüğü Galaxy S24 Serisi ile, yapay zekanın bu yüzyılın en etkileyici teknolojisi olduğuna olan inancını vurguluyor. Samsung Galaxy’nin yapay zekayı telefonlara entegre ederek mobil deneyimlerde yeni bir dönemi başlattığını belirten TM Roh yazısında, bu teknolojinin günlük yaşamı nasıl daha iyi bir hale getirebileceği ve topluma nasıl ilham kaynağı olabileceği üzerinde duruyor.

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEO’su TM Roh, kaleme aldığı son blog yazısında Galaxy S24 Serisi’nin kullanıcılar tarafından ne kadar benimsendiğini ve aldıkları olumlu geri dönüşlerden duyduğu memnuniyeti ifade ediyor. TM Roh’un yazısının geri kalanı ise şöyle:

‘‘Kariyerimin en değerli başarısı Galaxy S24 Serisi’ni geliştirmek oldu. Bir mühendis olarak birçok olağanüstü inovasyona tanık olsam da yüzyılın en dönüştürücü teknolojisinin yapay zeka olduğunu düşünüyorum. Böylesine sarsıcı bir potansiyele sahip gelişmenin bir parçası olma şansını çok az mühendis yakalayabilir. Bu gelişme, sadece Samsung’a ve mobil sektöre değil, tüm insanlığa büyük bir değişim fırsatı sunuyor.

Telefonlara yapay zekanın entegre edilmesi başlı başına bir devrim niteliği taşıyor. Bu adım, mobil deneyimler için yeni bir çağa işaret ediyor ve Samsung Galaxy bu çağa öncülük ediyor. Mobil cihazlar yapay zekaya erişimde birinci erişim noktası olacak. Geniş ve kapsamlı ürün portföyümüz, inovasyon mirasımız ve açık iş birliği anlayışımız sayesinde Samsung Galaxy, bu teknolojinin dünyaya yayılmasını hızlandırmak adına muhteşem bir konuma sahip. Mobil yapay zekaya erişimi kolaylaştırıp herkese yeni imkanlar sunacağız.

Yeni İmkanlar Sunmak 

Mobil yapay zekada çığır açan deneyimlere öncülük ederken, bu yeni ve heyecan verici teknolojinin yaşamımızı nasıl iyileştirebileceği ve toplumun geleceğine nasıl ilham verebileceği konusunda çok düşündük. Büyük bir özen ve dikkatle hayata geçirdiğimiz Galaxy AI insanların iletişimde bariyerleri aşmasına, günlük görevleri zahmetsizce yerine getirmesine ve çok daha fazla fazlasını başarmasına yardımcı oluyor.

Galaxy S24 Serisi’nin lansmanından bugüne kadar, Galaxy AI özelliklerini günlük yaşamlarına dahil eden kullanıcılarımızdan harika geri dönüşler aldık. En çok memnuniyetle karşılanan yapay zeka yeteneklerinden biri, arama yapmak için olağanüstü bir araç olan, Google  iş birliğiyle geliştirilen Circle to Search özelliği oldu. Canlı Çeviri, Chat Asistanı gibi dil bariyerlerini ortadan kaldırmaya yönelik sunduğumuz iletişim araçlarımız da birçok kişinin hayalini gerçeğe dönüştürdü. Kullanıcılar ayrıca, ProVisual Engine ile desteklenen yaratıcılık araçlarıyla donatılmış Foto Asistanı’nı da çok sevdi.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu sadece başlangıç. Galaxy S24 Serisi üzerinde çalışırken, hayata geçirmek istediğimiz birçok fikir ve konsept geliştirdik. Samsung, mobil yapay zeka deneyimlerini hiç durmadan güçlendirip zenginleştirdikçe, Galaxy kullanıcıları da zaman içinde bu fikirlerden ve konseptlerden güç alan daha fazla Galaxy AI özelliğinin keyfini çıkaracak

Bunların yanında, Galaxy AI için akıllı telefonların ötesine geçen adımlar atmayı da planlıyoruz. Galaxy AI platformunu farklı hizmetler ve çeşitli cihaz kategorileri için optimize ediyoruz.  Seçkin Galaxy giyilebilir cihazları yakında, dijital sağlık hizmetlerini daha da geliştirmek üzere yapay zekadan destek alacak ve genişletilmiş akıllı sağlık deneyimlerinde yepyeni bir dönemin kapılarını açacak. Samsung, daha fazla sektör lideri yapay zeka ortağıyla iş birliği yaparak Galaxy AI deneyimlerini kategoriler bazında geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya devam edecek.

Bir Sonraki Büyük Gelişme SİZSİNİZ

Geçtiğimiz yıl boyunca sürekli olarak, kullanıcıların ne istediğini, neye ihtiyaç duyduğunu ve küçük bir yardımla neler başarabileceğini kendimize sorduk. Bu sorular, yapay zekayla kullanıcıların hayatını nasıl değiştirebileceğimizi hayal etmemizi sağlayan ilk yapay zekalı telefonumuz Galaxy S24 Serisi’ne ilham verdi. Galaxy S24, mobil yapay zeka standartlarını belirleyen ve gelişmekte olan yapay zekalı telefon kategorisini tanımlayan geleceğin telefonu oldu.

Tabii ki göz önünde bulundurmamız gereken bazı zorluklar ve sorumluluklarımız da var. Eğitimdeki yapay zeka modelleri hala belirsizliğini koruyor ve fikri mülkiyet hakları konusundaki tartışmalar devam ediyor. Kullanıcıların yeni yeteneklerden güvenle yararlanabilmesi için şirketlerin yapay zeka deneyimlerini dikkatle tanımlaması ve bu konuda açık iş birlikleri yapması büyük önem taşıyor. 

Yoğun veriye dayalı mobil deneyimlerin yaşandığı bu yeni dönemde, güvenlik ve gizlilik standartlarını iyileştirmek de önemli. Cihaz üzerinden ve bulut ortamından sağlanan yapay zeka yeteneklerini birleştiren hibrit bir yaklaşım benimsememizin nedenlerinden biri de burada kendini gösteriyor. Bu yaklaşım, sorunsuz kullanım deneyimi sağlamanın yanı sıra, kullanıcıların bazı özellikleri tamamen cihaz üzerinde çalışacak şekilde sınırlandırmasına ve verilerinin nasıl kullanılacağı konusunda daha fazla kontrol sahibi olmasına imkan veriyor. Kullanıcılara şeffaflık ve seçenek özgürlüğü sunarak, Galaxy cihazlarının güvenliğini ve kullanıcı gizliliğini iyileştirme konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz.

Artık, yeni mobil yapay zeka çağında telefonların neler yapabileceği değil kullanıcıların doğru araçlarla neleri başarabileceği söz konusu. Galaxy S24 Serisi de bu araçlar arasında yer alıyor ve bunlarla neleri başaracağınızı görmek için sabırsızlanıyorum. Neyin mümkün, faydalı ve anlamlı olduğuna siz karar vereceksiniz. Mobil deneyimlerin bir sonraki safhasını biz değil siz Samsung Galaxy kullanıcıları şekillendirecek.’’

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Mükemmel dijital temizlik için Kaspersky den 5 ipucu

Mükemmel dijital temizlik için Kaspersky den 5 ipucu

Yeni bir yıla hazırlanırken dijital izlerinizi temizlemenin tam zamanı geldi. Bu temizlik size sadece yeni bir yıl için “taze” bir başlangıç sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda daha verimli olmanıza da olanak tanıyacak. İşte Kaspersky uzmanlarından dijital hijyeninizi artırmak için ipuçları:

Gereksiz dosyaları silin

Oldukça basit adım. Ancak, artık ihtiyacınız olmayan dosyaları silmek şaşırtıcı derecede uzun zaman alabilir. Özellikle binlerce dosyanız varsa ve göz korkutucu olsa da, günde 20 ila 50 dosya silerek başlamak iyi bir fikir olabilir. Masaüstünüzü artık ihtiyaç duymadığınız tüm kısayollardan ve klasörlerden temizleyin. Bunu bilgisayarınızın performansını artıracak ve size daha düzenli hale getirecek bir taktik olarak görün. İnternet’te gezinirken maalesef birçok gereksiz dosya biriktiği için bir sonraki adım, bu dosyaları indirme klasöründen kaldırmak olabilir. Bir İnternet güvenlik uygulamasının performans sekmesi (örneğin, Kaspersky tarafından sunulan bir uygulama gibi) sayesinde işletim sisteminizin daha derin katmanlarında depolanan büyük dosyaları, yinelenen dosyaları ve geçici dosyaları kontrol etmenize yardımcı olabilir. Gereksiz dosyaları kaldırmayı bitirdikten sonra “geri dönüşüm kutusunu” boşaltmayı unutmayın.

2. E-posta ve mesajlaşma uygulamalarınızı temizleyin

Günümüz dünyasında hemen hemen herkes e-postalara boğuluyor. İlk adım olarak, hiçbir zaman okuma fırsatı bulamadığınız tüm bülten aboneliklerinden çıkma gibi temel şeylere odaklanabilirsiniz. Bir diğer ‘kolay’ görev de aylar veya yıllar öncesine ait okunmamış mesajlardan kurtulmak olacaktır. Eğer henüz bu mailleri okumadıysanız, muhtemelen hiçbir zaman okumayacaksınız demek oluyor. Sürücünüzü düzenlemenin harika bir yolu da eski mesaj sohbetlerini silmek. Eğer işinizle ilgili değillerse veya kişisel yaşamınızda önemli değillerse, onlardan kurtulun. Tabii ki spam klasörünü temizlemeyi unutmayın. Çoğu e-posta programı bunu otomatik olarak yapar, ancak belirli bir süre veya boyut eşiği aşıldıktan sonra bu mümkün oluyor. Haftada bir kez burayı kontrol edin ve spam mesajlarını silin. Bu aynı zamanda spam klasörüne yanlışlıkla girmiş herhangi önemli mesaj olup olmadığını kontrol etmek için de harika bir yol olabilir. Ayrıca, e-posta mesajlarından abonelikten çıkarken, giriş bilgilerinizi girmek gerekiyorsa, tarayıcınızdaki URL’nin isteğinizle örtüştüğünden emin olun. Bu, olası bir phishing saldırısının bilgilerinizi çalmasını önlemek için de yardımcı olabilir.

3. Kullanılmayan uygulamaları kaldırın

Akıllı telefonunuzda veya dizüstü bilgisayarınızda, muhtemelen uzun süredir kullanmadığınız uygulamalar bulunuyor. Özellikle akıllı telefon tarafında, cihazınızı aldığınızdan beri belki hiç açmadığınız uygulamalar olabilir. Bu uygulamalar depolama alanını ve belleği işgal ederek güncellenmemiş olduklarında güvenlik riski oluşturabiliyor. Her gün bir kullanılmayan uygulamayı silerek işe başlayın. Kısa sürede cihazınız, boşa çıkan depolama alanı sayesinde daha “taze” bir hale gelecek. Ayrıca, bazı uygulamaların dosyalarınıza ve/veya cihaz konumunuza sahip oldukları izin seviyesine şaşıracaksınız.

4. Gereksiz bildirimleri kapatın

Günümüz dünyasında karşı karşıya kaldığımız bir diğer zorluk ise aldığımız dijital bildirim sayısı denilebilir. Bir fitness uygulamasından veya doğum günü hatırlatıcısından gelen bildirimlerle işler hızla kontrolden çıkabilir. Tüm bildirimleri devre dışı bırakmaya da karar verebilirsiniz, ancak bu, en başta onları alma amacını ortadan kaldırabilir. Bunun yerine, bildirimleri kötüye kullanan uygulamaları belirleyin ve bunları devre dışı bırakın. Unutmayın birçok cihaz, bir toplantıya katılırken veya belirli bir göreve odaklanmanız gerektiğinde geçici olarak bildirimleri devre dışı bırakmanıza izin veren bir odak modu sunuyor. 

5. Şifrelerinizi kontrol edin

Bu muhtemelen insanların en çok korktuğu şeylerden biri. Çok az kişi iyi parola yönetimi uygulamalarına uyuyor ve genellikle tüm dijital hesapları için aynı parolayı kullanmayı seçiyor. Ancak şimdi bu kötü alışkanlığı bırakma ve Kaspersky Password Manager gibi bir araç kullanmaya başlama zamanı geldi. Bu uygulama hangi parolalarınızın güvenli olmayabileceğini gösterir ve rastgele karakterler kullanarak güvenli ve benzersiz parolalar oluşturmanıza yardımcı oluyor. Parolaları şifrelenmiş biçimde saklayarak tüm cihazlarınızda otomatik olarak senkronize ediyor.

Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Güvenlik Araştırmacısı Mert Değirmenci ‘Dijitalleşmiş ve bağlantılı bir dünyada, dijital cihazların düzenli kullanıcıları çevrimiçi güvenliklerini artırmak ve sistem sağlıklarını korumak için her zaman siber hijyenlerini özen göstermelidir. Siber hijyenin temel prensibi, günlük rutinin bir parçası haline gelmesidir. Kaspersky Premium gibi güvenilir bir güvenlik çözümü kullanmak ve bilgi teknolojileri etrafında iyi alışkanlıklar edinmeye çalışmak, sizi korunmuş ve üretken tutmaya yardımcı olacaktır’” diyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay Zeka ve Dijital Ürünler İnsana Dost mu, Düşman mı

Yapay Zeka ve Dijital Ürünler İnsana Dost mu, Düşman mı

Yapay zeka tabanlı uygulamalar ve dijital asistanlar günümüz dünyasında hayatın vaz geçilmez bir parçası haline geldi. Uzmanlar, hayatı kolaylaştıran dijital teknolojik ürünlerin dost mu, düşman mı olacağına yine insanın kendisinin onlarla kuracağı ilişkinin karar vereceğini söylüyor. Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Sanal varlıklarla sanal dostluklar kısa vadede bazı sorunlara çözüm olsa da uzun vadede sosyal bir varlık olan insanın dokunmaya, hissetmeye, mimikleri yorumlamaya, bir başka insan tarafından özel hissettirilmeye yani gerçek bir başka insana ihtiyacı var.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, yapay zeka tabanlı uygulamaların ve dijital asistanların günümüz dünyasında hayatın vaz geçilmez bir parçası haline geldiğini ifade ederek, şu bilgileri verdi:

“Dijital teknolojik ürünler yaşamı kolaylaştıran en iyi dostlarımız olabileceği gibi bireyi, bireyin benliğini tehdit edecek düşmanlarımız da olabilir. Bu tamamen bizim onlarla nasıl ilişki kuracağımızla ilgili.”

Teknolojilerin olumlu yanlarına işaret eden Prof. Dr. Erdoğan, yapay zeka tabanlı uygulamaların ve dijital asistanların günlük işlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde yapılmasına yardımcı olabildiğini kaydetti.

Dijital ürünler bilgiye ulaşımı hızlandırdı ve demokratikleştirdi

Prof. Dr. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Artık trafikte kimse eskisi gibi harita açıp yol aramıyor. Kendimizi bir GPS’ye emanet ediyoruz. Onun talimatlarına uyarak, en kısa yoldan gitmek istediğimiz yere gidebiliyoruz. Ayrıca bu dijital ürünler bilgiye ulaşmamızı daha önce hiç olmadığı kadar hızlandırdı, demokratikleştirdi. Yabancı dildeki yazıları hatta konuşmaları anında kendi dilimize çevirebiliyoruz. Bir yabancı dili sanki anadili o dil olan bir öğretmenden alır gibi bizimle konuşan, telaffuzumuzu düzelten yapay zekâ uygulamaları var. Örnekleri çoğaltmak mümkün.”

Yapay zeka algoritmalarını yapanlar insanı da yönetiyor 

Yapay zekâ tabanlı uygulamalar ve dijital asistanların belli bir algoritmaya göre işlem yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Erdoğan, şunları anlattı:

“Yani bunlar geliştiricilerinin, yöneticilerinin beğeni, zevk, siyasi görüş ya da ekonomik çıkarlarına göre aslında bir karar alıyorlar. Hatta bu yazılımları çoğu zaman erkekler yazdığı için dijital erillik kavramı bile kullanılıyor. Dikkat edin robotların yazılımcıları çoğu zaman erkek, robotların kendisi dişi karakterler. Sonuçta haber akışlarından, alışveriş tavsiyelerine kadar birçok alanda yapay zekâ bizleri yönlendiriyor.  Bu belki bizlerin ilgili olduğumuz bilgilere ve içeriklere daha hızlı erişmemizi sağlıyor, ancak aynı zamanda ‘filtre baloncuğu’ olarak adlandırılan bir fenomene de neden oluyor. Burada bizler yapay zekanın sunduğu, yönlendirdiği inançlarla, fikirlerle ilgili sınırlı bir bilgiye ulaşıyoruz ve tüm dünyayı bunlardan ibaret zannedebiliyoruz. Aynı zamanda dijital asistanların ve diğer yapay zekâ uygulamalarının topladığı büyük miktarda verinin nasıl kullanıldığını, depolandığını tam olarak bilmiyoruz. Burada çok büyük etik problemler var.”

İnsan benzeri tepkiler kullanıcıları cezbediyor

Git gide daha mükemmelleşen yapay zekanın son dönemde popüler olan Sophia gibi insan benzeri tepkiler verdiğini ve kullanıcılarına daha ‘insan’ gibi bir deneyim sunduğunu kaydeden Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Bu da kullanıcıları cezbediyor.  Ancak bu etkileşimlerin genel yaşam deneyimine olan etkisi karmaşık. Özellikle yalnızlık hisseden bireyler için yapay zeka, anlık bir rahatlama hissi sunabiliyor. Fakat uzun vadede, gerçek insan etkileşimlerinin yerini alıp alamayacağı konusunda bazı soru işaretleri var.” dedi.

Yapay zeka ile duygusal bağlantı sosyal becerileri zayıflatabilir

Yapay zeka ile etkileşimlerin uzun vadede sosyal beceriler üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğini göz ardı etmemek gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Eğer bir birey gerçek insan etkileşimlerinden çok yapay zeka ile sohbeti tercih ederse, bu durum sosyal becerilerinin zayıflamasına neden olabilir. Gerçek insanlarla etkileşim, karşılıklı duygusal tepkileri anlama ve empati kurma yeteneğini geliştirir. Yapay zeka ile kurulan ‘duygusal’ bağlantı, gerçek bir insanla kurulan bağlantının derinliğine ve zenginliğine en azından şimdilik ulaşamıyor.”

İnsan yapay zekâ ilişkisi filmlere konu oldu

Prof. Dr. Erdoğan, insan yapay zeka ilişkisi ile ilgili en çarpıcı örneğin Spike Jonze’un uzun metrajlı filmi HER’de kurgulandığını dile getirerek, “Yalnızlık ve yaratıcılık sıkıntısı çeken yazar Theodore’un sadece sesten ibaret Samantha isimli bir yapay zekâ ile başlayan sohbeti zamanla aşka dönüşür. Duygusal açıdan çok tatmin edici bir ilişki yaşar, ta ki Samantha’nın 641 sevgilisi daha olduğunu ve 8 bin 341 kişi ile aynı anda flörtleştiğini itiraf etmesine kadar. Theodore bir anda değersizlik duygusu yaşar, ama Samantha’yı da bırakamaz.” diye anlattı.

Modern toplum sanal dostlukları artırdı 

Günümüz toplumunun en önemli sorunlarından birinin yalnızlık olduğunu dile getiren Prof. Dr. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Modern toplumda kitleler halinde yalnızlık yaşıyoruz. Birçok araştırma yalnızlığın hastalıklara, erken ölüme neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle gerçek dünyada sosyalleşemeyen insanlar yakın zamana kadar sanal dünyada arkadaşlar arıyorlardı. Burada da aradığını bulamayan yalnız bireyler şimdi ise bir adım daha öteye giderek sanal dünyada sanal varlıklarla arkadaş olmaya yöneliyorlar. Ancak sanal varlıklarla sanal dostluklar kısa vadede bazı sorunlara çözüm olsa da uzun vadede sosyal bir varlık olan insanın dokunmaya, hissetmeye, mimikleri yorumlamaya, bir başka insan tarafından özel hissedilmeye yani gerçek bir başka insana ihtiyacı var.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Threads, Dijital Pazarlamaya Yeni Bir Soluk Getirecek

Threads, Dijital Pazarlamaya Yeni Bir Soluk Getirecek

Facebook, Instagram ve Whatsapp uygulamalarının üst markası Meta, Twitter’a rakip olan Threads adlı uygulamayı kullanıma sunarak pazarlama dünyasına yeni bir soluk getirdi. Threads, Instagram ile entegre bir şekilde çalışan bir uygulama olarak dikkat çekiyor. Son dönemde Twitter’da yaşanan değişikliklerden memnun olmayan kullanıcıları kendine çekebilecek potansiyele sahip olduğunu belirten Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, artı ve eksileriyle bir anda sosyal medya dünyasını etkisi altına alan bu uygulamanın pazarlama dünyasında da çok kısa bir zamanda farklı değişikliklere yol açacağını söyledi.

Meta’nın Twitter’a rakip uygulaması Threads kullanıma sunuldu ve şirketin on yıldan uzun bir süre önce satın aldığı popüler fotoğraf paylaşım ağı Instagram’a eşlik edecek bir uygulama olarak görücüye çıktı.

Threads’in kolay aktivasyon özelliği sayesinde hızla kullanıcı yoğunluğuna ulaşabileceğini ifade eden Dijital Pazarlama Okulu Kurucusu Yasin Kaplan, uzun vadeli istikrarın sağlanıp sağlanamayacağını zamanla görüleceğini söyledi. 

Kaplan, “Threads özellikle hızlı tüketim alışkanlığına sahip kullanıcıları hedefleyerek markaların dikkatini çekebilecek ve bu aktif kullanıcılar pazarlama açısından önemli bir avantaj sağlayabilecek. Yakın zamanda metin, anahtar kelime ve hashtag odaklı hedeflemeler içeren reklamların Threads üzerinde yer alması bekleniyor. Zuckerberg, sosyal medya platformlarının öncelikli hedefinin büyümek olduğunu ve para kazanmaktan önce ürünün iyi çalışmasına odaklandıklarını belirtiyor. Ancak reklamların kısa bir süre sonra Threads’de de yer alacağını ve büyüdükçe platformun büyük bir reklam geliri elde edeceğini öngörüyorum. Zaten büyük bir veri tabanına sahip olan Instagram, WhatsApp ve Facebook’un, bu veriler sayesinde meta reklamları ve hedeflemelerinde başarılı. Bu kapsamda Threads’in eklenmesiyle yapay zeka odaklı reklam teknolojilerinin daha da güçleneceğini ve pazarlama alanında diğer platformlardan bir adım öne çıkacağını düşünüyorum” dedi. 

Threads’in en yakın arkadaşlarla özel bir iletişim kurmayı amaçladığını belirten Kaplan, markaların da bu uygulamayı kullanarak hedeflenmiş iletişim stratejilerini geliştirmelerinin mümkün olduğunu söyledi. Kaplan, markalar hedef kitlelerinn ilgi alanlarına ve tercihlerine göre özel içerikler sunarak daha kişisel ve etkileşimli bir iletişim kurulabilir. Markalar, kullanıcılarının olumlu deneyimlerini ve ürünleriyle ilgili etkileşimleri teşvik ederek doğal ve samimi bir içerik oluşturabilirler. Samimiyetin öncelikli olduğu yaratıcı ve etkili reklam içerikleri oluşturularak anlamlı ve unutulmaz deneyimler yaratılabilir. Threads, dijital pazarlama açısından farklı bir deneyime yol açacak ve klasik pazarlama teknikleri daha arka planda olacağa benziyor” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Vodafone lu Olmak Uçtan Uca Dijitalleşti

Vodafone lu Olmak Uçtan Uca Dijitalleşti

Vodafone, dijital müşteri deneyiminde yeni bir dönem başlattı.

Dijital kanallardan faturalı yeni hat ya da numara taşıma başvurusuyla Vodafone’lu olmak isteyenler, internet bankacılığıyla e-Devlet Kapısı’na giriş yaparak başvurularını saniyeler içinde onaylayabiliyor.

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, uçtan uca dijital müşteri deneyimi anlayışıyla sunduğu hizmetlere bir yenisini daha ekledi. Dijital kanallardan faturalı yeni hat ya da numara taşıma başvurusuyla Vodafone’lu olmak isteyenler, internet bankacılığıyla e-Devlet Kapısı’na giriş yaparak başvurularını saniyeler içinde onaylayabiliyor. Yeni hizmetle birlikte müşteriler, istedikleri yerden Vodafone faturalı hat aktivasyonunu evraksız ve çok daha hızlı bir şekilde tamamlarken, kağıt israfının da önüne geçerek çevreci bir çözümün parçası oluyor. Vodafone’un yeni hizmetinden, akıllı telefonu ya da tableti olup internet bankacılığını kullanan herkes yararlanabiliyor. 

Konuyu değerlendiren Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi:

“Vodafone Türkiye olarak, her şeyin hızla dijitalleştiği dünyamızda müşterilerimizin dijital yol arkadaşı olmayı hedefliyoruz. Sektörde liderliğini sürdürdüğümüz  dijitalleşme yolunda bir adım daha atarak, bireysel müşterilerimize dijital kanallardan, herhangi bir satış noktamıza gelmelerine gerek kalmadan, diledikleri yerden yaptıkları yeni hat ya da numara taşıma başvurularını internet bankacılığıyla e-Devlet Kapısı’na giriş yaparak saniyeler içinde onaylama imkânı sunuyoruz. Yeni hizmetimizle, tarife seçiminden aktivasyon adımına kadar uçtan uca dijital bir çözüm sunarak, hızlı ve çevreci bir aktivasyon süreci sağlıyoruz. Vodafone olarak, herkes için daha iyi bir dijital deneyim hedefiyle çalışmaya devam edeceğiz.” 

Nasıl uygulanıyor? 

Vodafone’un yeni hizmetinden yararlanmak için müşteriler öncelikle vodafone üzerinden istedikleri tarifeyi seçiyor ve kişisel bilgilerini bırakıyor. Kimlik ve başvuru onay yöntemi olarak e-Devlet Kapısı’nı seçiyor. İnternet bankacılığı şifresiyle e-Devlet Kapısı’na giriş yaparak başvurusunu onaylıyor.

SIM kartını kurye seçeneğiyle teslim aldıktan sonra Vodafone Yanımda uygulamasına giriş yaparak sözleşmelerini onaylayıp SIM kart aktivasyonunu gerçekleştiriyor. SIM kart aktivasyonu sonrasında ise yeni hat başvurusu yaptıysa hemen, numara taşıma başvurusu yaptıysa bir önceki operatörünün onay süresine bağlı olarak maksimum 4 gün içinde Vodafone’lu oluyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com