Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu;nun Üçüncüsü Tamamlandı

Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu;nun Üçüncüsü Tamamlandı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Huawei Türkiye’nin, bilişim alanında yetenekli yazılımcıların eğitimine yönelik birlikte yürüttüğü bir proje olan Huawei Türkiye Ar-Ge Kodlama Maratonu’nun üçüncüsü tamamlandı. ‘Bulut Bilişim’ kategorisinde gerçekleşen yarışmada dereceye giren üç takıma ödülleri Ankara’daki BTK Başkanlığı’nda düzenlenen törende takdim edildi.  

 

BTK iş birliği ile 25 Ağustos’ta başlayan Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu, 13 Ekim’de Ankara’da düzenlenen kapanış töreniyle sona erdi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Huawei Türkiye Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zhu Yongsheng ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanı Mustafa Ermiş’in katıldığı kapanış töreninde, maratonu başarıyla tamamlayan katılımcılar ödüllendirildi. Ödül törenine 350’den fazla öğrenci ve bilişim profesyoneli katıldı. 

 

Bulut Bilişim kategorisinde gerçekleşen yarışmada, Pyckle Rick takımından Deniz Özcan, Emre Düzgün ve Barkın Sağan birinci, Efsane Milan Kadrosu takımından Muharrem Onur Alan, Sarp Dora Yönden ve Şevval Ensarioğlu ikinci ve Mind Benders takımından Alperen Çelik, Ergün Deniz Buyruk ve Onur Malcı üçüncü olarak ipi göğüsleyen yarışmacılar arasında yer aldılar.

 

Törende bir konuşma yapan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu; “Ülkemizi ve gençlerimizi geleceğin dijital dünyasına hazırlamak hedefiyle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak var gücümüzle çalışıyoruz. Gençlerimiz teknolojiyi sadece tüketen değil, aynı zamanda üreten de bireyler olarak Türkiye’nin geleceğini şekillendirecekler. Yerli ve milli üretimin değerini ve gücünü kavrayan, bilim ve teknolojiye önem vermekten kaçınmayan bir gençlik, ülkemizi uluslararası arenada daha da ileriye taşıyacak. Bu vesileyle, Huawei Türkiye ve BTK Akademi iş birliğiyle üçüncü kez gerçekleştirdiğimiz Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu’na katılan ve ödül alan gençlerimizi tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Bu tarz yarışmaların gençlerimizin zihninde yeni ufuklar açmasını, ilham olabilmesini temenni ediyorum” dedi. 

 

Huawei Türkiye AR-GE’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zhu Yongsheng ise yaptığı konuşmada; “BTK iş birliğiyle son 3 yıldır düzenlediğimiz Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu, bilişim yeteneklerini yetiştirmeye yönelik sürekli çalışmalarımızın en değerli uygulamasıdır. BTK ile birlikte, Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu final etabını ilk kez fiziki olarak sahaya taşımaktan ve harika bir yarışma atmosferi yaratmaktan büyük onur duyuyoruz. Proje ekibinin hazırladığı ana konuların ‘Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Hedefleri’ amaçlı olması da her proje çıktısının bir kat daha değerli olmasını sağlıyor. Bu kapsamda finalistlerimiz, Huawei Bulut Bilişim hizmetlerini deneyimleme ve uygulama fırsatı yakalarken, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinci, küresel sorunlara yakından bakma ve çözüm üretme bilincini de kazandılar. Zorlu etapları başarıyla geçerek finale ulaşan tüm yetenekleri tebrik ediyorum” dedi. 

 

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Mustafa Ermiş ise konuşmasında; “Gençlerimizi geleceğin dijital dünyasına hazırlamak amacıyla, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında 9 farklı kategoride 125 bin dakikadan oluşan 234 başlıktaki eğitimimizle, ülkemizin dört bir yanındaki gençlerimize ulaşmaya gayret ediyoruz. Bulut bilişim ve yapay zeka teknolojileri günümüzde hızla gelişen ve hayatımızın her alanına nüfuz eden teknolojiler. Hem Huawei Türkiye ile üç yıldır gerçekleştirdiğimiz Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu hem de Bulut Bilişim ve Yapay Zeka Zirvesi ile bu teknolojilerin uygulama alanları, potansiyeli ve geleceği hakkında farkındalık oluşturmak niyetindeyiz. Bu alanlarda yapılan her çalışmanın ülkemizin gelişimine de önemli bir katkı sağlıyor olmasından da ayrıca mutluyuz” dedi. 

 

Huawei Türkiye Ar-Ge Kodlama Maratonu’na, Bulut Bilişim kategorisinde toplam 928 aday başvurdu. Adaylar, BTK Akademi web sitesi üzerinden çevrimiçi eğitimlerini tamamladı. Başvuranlar arasından 200 aday, beş gün boyunca Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen Talent Interview online sınav sistemi üzerinden, Bulut Bilişim, Yapay Zeka, Büyük Veri, CI/CD ve CodeArts alanlarında yapılan ön eleme sınavına girdi. Ön eleme sınavının ardından 30 aday, maratonun büyük finaline kalmaya hak kazandı. Üç kişilik takımların yarıştığı maratonda 10 takım, projelerini 96 saat içinde hazırlayarak jüriye sundular. En yüksek dereceyi alan ilk üç takım, Huawei Matebook D16 bilgisayar ödülünün sahibi oldu. Ayrıca, Maraton’u tamamlayan ancak dereceye giremeyen adaylara, Huawei akıllı saat hediye edildi.

 

Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu kapanış töreni kapsamında, ‘Yapay Zeka ve Bulut Bilişim Zirvesi’ de düzenlendi. Moderatörlüğünü BTK Teknik İşletme Daire Başkanı Orhan Koca’nın yapığı panelde, Gazi Üniversitesi Yapay Zeka Merkezi Direktörü Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, Yapay Zeka Politikaları Derneği Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, Logo Yazılım Yazılım Mimarisi Dönüşüm Direktörü Kamil Yıldırgan ve Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi Direktörü Boran Demirciler konuşmacı olarak yer alan isimler arasındaydı. ‘Yapay Zeka ve Bulut Bilişim Zirvesi’ katılımcıları arasında yapılan çekilişle, kazanan iki kişiye Huawei akıllı saat hediye edildi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kaspersky, Konteyner Ortamları için Özel Güvenlik Çözümü Sunuyor

Kaspersky, Konteyner Ortamları için Özel Güvenlik Çözümü Sunuyor

Kaspersky, konteyner ortamları için tam kapsamlı bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i (KCS) pazara sundu. Ürün, konteyner uygulamalarını geliştirme sürecinden operasyona kadar her aşamada koruma altına alıyor. Kurulumun hemen ardından kullanıma hazır olan ürün düşük maliyetiyle, kolay yaygınlaştırma özelliğiyle ve şirketin BT altyapısına kolay entegre oluşuyla öne çıkıyor. Çözüm, KasperskyHybrid Cloud Security ile birlikte hibrit ve bulut altyapıları için kapsamlı bir güvenlik ekosistemi oluşturuyor.

Konteynerleştirme, geliştiricilerin yüksek profilli uygulamaları daha hızlı bir şekilde hazırlamasına ve yaygınlaştırmasına yardımcı olması sayesinde yazılım geliştirmede giderek popüler bir seçenek haline geldi. Bu teknolojinin en büyük avantajı, adından da anlaşılacağı üzere özerk bir yapıya sahip olmasıdır. Tıpkı denizdeki konteyner gemisine yüklenmiş kargolar gibi geminin kendisinden ayrı duran, ancak gemi içinde hareket edebilen konteynerler, mikro servis adı verilen uygulamaları geliştirmek, sunmak ve yaygınlaştırmak için gereken her şeyi (ikili kod, ilişkili yapılandırılmış dosyalar, kütüphaneler ve bağımlılıklar) bir arada tutar. Bu da konteynerleştirilmiş uygulamaları kolayca taşınabilir, son derece güvenilir ve dağıtık ekipler tarafından çalıştırılabilir hale getirir.

Siber olayların sayısı arttıkça konteyner ortamlarının korunmaya ihtiyacı artıyor. Kaspersky, bu sorunu çözmek için konteyner kullanan veya kullanmayı planlayan işletmeleri korumak üzere tasarladığı, konteynerli ortamlar için özel bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i piyasaya sürdü. Ürün, konteynerli uygulama geliştirmenin tüm aşamaları için güvenlik sağlıyor. Çözüm, geliştirme sürecinin yanı sıra runtime koruması da sunuyor. Örneğin yalnızca güvenilir konteynerlerin başlatılmasını sağlıyor, konteynerlerin içindeki uygulama ve hizmetlerin çalışmasını kontrol ediyor ve trafiği izliyor.

Kaspersky Container Security’de üç ana bileşen yer alıyor: 

‘KCS tarayıcı’, ‘KCS aracısı’ ve ‘KCS sunucusu’ yönetimi:

KCS tarayıcısı, yapılandırma dosyalarını yanlış yapılandırmalara karşı kontrol ediyor, imajları güvenlik açıkları, kötü amaçlı yazılımlar, hassas veriler için tarıyor ve bunları imaj kayıt defteri ve CI / CD platformları içindeki güvence politikalarına uygunluk açısından kontrol ediyor. 
KCS ajanı, konteynerdeki uygulamaya yönelik çeşitli saldırılara karşı koruma sağlıyor, kümelerdeki konteyner ve ağ etkileşimlerini izliyor ve tüm sistemi güvenlik standartlarına uygunluk açısından kontrol ediyor. 
Yönetici KCS sunucusu, tarayıcıdan ve aracıdan alınan verileri topluyor, müşterilerin verileri görselleştirmesine ve raporlar oluşturmasına olanak tanıyor ve diğer güvenlik çözümleriyle (ör. Kaspersky’nin KUMA’sı gibi SIEM’ler) entegre oluyor.

Kaspersky Container Security, DevSecOps organizasyon çerçevesine, CI/CD pipeline süreçlerine ve altyapısına kolayca entegre oluyor. Ayrıca hem gelişmiş DevSecOps süreçlerine sahip, hem de bunları yeni uygulamaya başlayan şirketler için DevOps korumasını güçlendirebiliyor. Çözüm ayrıca tüm aşamalardaki güvenlik ve uyumluluk kontrollerinin otomasyonu sayesinde uygulamanın piyasaya sürülmesi için öngörülebilir teslim tarihlerinin belirlenmesine olanak tanır.

Kaspersky Bulut ve Ağ Güvenliği Ürün Grubu Başkanı Timofey Titkov, şunları söylüyor: “Konteynerleştirme yeni normale karışık geliyor. Ancak buna dair riskler geleneksel uç nokta veya sanal makine güvenlik çözümleri tarafından kapsanmıyor. Konteyner ortamları özel güvenlik çözümleri gerektiriyor. Bu nedenle, en savunmasız alan olan runtime dahil olmak üzere yaşam döngüsü boyunca konteyner uygulamalarını koruyan bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i (KCS) piyasaya sürüyoruz. KCS, müşterilerimizin geliştirmenin her aşamasında güvenliğin sağlandığı DevSecOps sürecini oluşturmalarına yardımcı oluyor. Bu lansman, Kaspersky’nin temel hedeflerinden biri olan müşterilerimizin her tür dijital varlığına kapsamlı koruma sağlama yolunda önemli bir adım. Bu ürünü müşterilerimizle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” 

Kaspersky Container Security hakkında daha fazla bilgiyi bu bağlantıda bulabilirsiniz.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve şirket 220.000’den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyoruz. kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Siber Dayanıklılığı Artıracak 8 Öneri

Siber Dayanıklılığı Artıracak 8 Öneri

Siber saldırılarla başa çıkmaya hazırlıklı olmak ev ve küçük işletmelerde uğranılan saldırının etkisini azaltma konusunda önemli rol oynuyor. Siber güvenlik şirketi ESET siber saldırılara karşı alınması gereken önlemler konusunda yapılabilecekleri sıraladı.

 

Her yıl Ekim ayında kutlanan ‘Siber Güvenlik Farkındalık Ayı’ tüm kullanıcılar açısından siber güvenlik önlemlerini gözden geçirmeleri için bir olanak tanıyor.  Güçlü ve benzersiz şifre ve parolaları tercih etmek, iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) kullanmak, kimlik avı saldırılarına karşı dikkatli olmak ve siber suçluların bilinen güvenlik açıklarından yararlanmasını engellemesini sağlamak için cihazlardaki yazılımı güncellemek ilk akla gelen önlemler arasında yer alıyor. 

 

Bunlara ek olarak küçük bir işletme sahibi, kişisel kullanıcı veya bir aile bireyi olarak yapılabilecek bazı temel hazırlık adımları da var: 

 

Düzenli olarak verilerinizi yedekleyin: Saldırı veya donanım arızası durumunda veri kaybını önlemek için düzenli veri yedeklemesinin önemini vurgulayın. Mümkünse hem yerel hem de bulut tabanlı yedeklemeleri kullanın ve bu yedeklemeleri düzenli olarak test edin.

Çalışma arkadaşlarınızı ve aile üyelerini eğitin: Bu, fark ettiğiniz iyi hazırlanmış bir kimlik avı e-postasından bahsetmek kadar basit bir şey olsa bile, onları en son tehditlerden haberdar edin. Ve bir olay karşısında nasıl tepki vereceklerini bildiklerinden emin olun.

Bir olay tepki planı hazırlayın: Plan, bir siber güvenlik saldırısına nasıl müdahale edileceğini, kiminle iletişime geçileceğini ve bir saldırıyı hafifletmek ve saldırıdan kurtulmak için yapılması gerekenleri özetlemelidir. 

Haberdar olun: Haber uygulamalarındaki siber güvenlik haber kategorisini en az haftada bir kez kontrol edin. Bu kaynaklardan elde edeceğiniz en önemli bilgi, cihazlara ne zaman yama yapmak gerektiğini bilmektir. Siber güvenlik sektörü, yazılımın güncellenmesine acil ihtiyaç olduğunda sıklıkla içerik yayınlar.

Şüpheli hareketler hakkında tartışın: Herkesi şüpheli hareketler veya güvenlik olaylarını tartışmaya teşvik edin. Bunu aile içinde veya küçük bir işletmede de benimsemek, gizlenen küçük bir olayın büyük bir soruna dönüşmesini önler. 

Ardınızda bir cihaz bırakmayın: Tüm cihazların evinizde ya da iş yerinizde nerede olduğunu bilmek, onları güncel tutmanıza yardımcı olacaktır.

Hesapları ve erişimi sık sık izleyin: Abone olduğunuz bir hizmeti kullanan bir cihazdan yapılan herhangi bir bağlantı da araştırılmalıdır; bu, parolanızın ve kişisel bilgilerinizin ihlal edildiği anlamına gelebilir. 

Tüm finansal hesaplar, telefon operatörleri, internet servis sağlayıcısı ve benzeri kişilerin iletişim bilgilerini (fiziksel olarak) elinizin altında bulundurun. Bir olay meydana gelirse, kartların bloke edilmesi, SIM kartların devre dışı bırakılması veya daha fazla kötüye kullanımın önlenmesi amacıyla bu şirketlerden bazılarıyla iletişime geçmeniz gerekebilir.  

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding’in Dijital Dönüşüm Programı kapsamında hayata geçirdiği uygulamalar, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) düzenlediği “Lighthouses Live” etkinliğinde en iyi örnekler arasında gösterildi. 

 

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu “Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), küresel çaptaki lider üretim tesislerinde uygulanan teknolojilerin ve bu teknolojilerin sağladığı faydaların anlatıldığı “Lighthouses Live” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Çevrim içi gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2016 yılında başlatılan Dijital Dönüşüm Programı’na ilişkin Topluluk vizyonunu ve bu kapsamda üretim tesislerinde yaygınlaştırılan teknolojik uygulamaları katılımcılarla paylaştı. Global Lighthouse Network üyelerinin en ilham verici dönüşüm örneklerini anlattığı etkinlikte Foxconn, Siemens, Henkel, Schneider Electric, Johnson & Johnson ve CATT şirketlerinin üst düzey yöneticileri de konuşmacı olarak yer aldı.

 

WEF, McKinsey ile 2018 yılında başlattığı iş birliği kapsamında Sanayi 4.0 alanında dünya lideri olan üretim tesislerini belirleyerek, bu tesisleri “Global Lighthouse Network” adını verdiği küresel ağa dâhil ediyor. Küresel ağ, sürdürülebilirliği inovasyonun merkezinde tutan üretim merkezlerini belirlemenin yanı sıra, ileri teknolojilere yatırımı özendirmeyi ve bu teknolojilerin başka şirketler tarafından benimsenmesine yardımcı olmayı da hedefliyor. Arçelik’in Romanya Çamaşır Makinesi Fabrikası, Eskişehir Buzdolabı Fabrikası ve Ford Otosan’ın Kocaeli Fabrikası, Global Lighthouse Network’teki 132 fabrika arasında yer alıyor. 

 

Teknolojilerin yaygınlaştırılması sürecinde işletme verimliliği ve performans artışı sağlayan uygulamalara odaklandıklarını söyleyen Levent Çakıroğlu, bu uygulamaların Koç Topluluğu’nun stratejik hedefleri arasında yer alan kurumsal dayanıklılık, çeviklik ve sürdürülebilir büyümeye de hizmet ettiğinin altını çizdi. Çakıroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Koç Topluluğu olarak küresel bir vizyonla işlerimizi yönetirken, rekabetçiliğimizi artırmaya, teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmeye odaklanıyoruz. Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz. Çünkü dijital dönüşüm hızlı adaptasyon ve aksiyon gerektiriyor.”

 

Dijital dönüşüm sürecinde paydaşlarla iş birliğinin önemine vurgu yapan Çakıroğlu, “Bu yolculukta sahip olduğumuz teknolojik altyapıyı paydaşlarımıza sunarak, onların dijital yetkinliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Arçelik, Türkiye’nin üretim teknolojileri alanındaki ilk Ar-Ge Merkezi olan Atölye 4.0’da farklı teknoloji sağlayıcılar, start-up’lar, akademik kurumlar, KOBİ’ler ve tedarikçilerle çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan Ford Otosan ve Arçelik, dijitalleşmeyi tüm ekosistemine yaygınlaştırmak için tedarikçilerinin dijital dönüşümünü destekliyor” ifadelerini kullandı. Mobil otomasyon sistemlerinin yanı sıra yapay zekâ tabanlı enerji yönetimi ve kalite kontrol sistemlerinin teknoloji üssü olan fabrikalarında hızla yaygınlaştırdıklarına dikkat çeken Çakıroğlu, üretim hatlarının ve teçhizatlarının dijital ikizlerinin oluşturulması sayesinde üretim sürelerinde azalma ve verimlilik artışı sağladıklarını söyledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

10 kentilyon dolar değerinde göktaşına ilk uzay aracı fırlatıldı – Teknoloji

10 kentilyon dolar değerinde göktaşına ilk uzay aracı fırlatıldı – Teknoloji





Mevcut programa göre araç, Elon Musk’ın uzay firması SpaceX’e ait Falcon Heavy roketiyle ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatılacak.

NASA’nın YouTube kanalında canlı yayımlanacak fırlatmanın Türkiye saatiyle 17.19’da başlaması bekleniyor.

Uzmanlar, Mars ile Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında bulunan ve yaklaşık 200 kilometre genişliğinde olan göktaşının M tipi asteroitlerin en büyüğü olduğunu ifade ediyor.

Psyche adı verilen asteroit, bilinen en değerli asteroitlerden biridir ve diğer silikat kayaçlardan ziyade demir ve nikel gibi kıymetli madenlerden oluşmaktadır. Bu sebeple, göktaşının yaklaşık %60’ının metal olduğu tahmin edilmektedir.

Bazı bilim insanları, Psyche’nin tam 10 kentilyon dolar değerinde olduğunu öne sürmüştü. Fakat, göktaşının beklenen değerine sahip olmayabileceği ihtimali hala tartışma konusudur. Örneğin, ABD’deki Purdue ve Brown üniversitelerinden araştırmacılar, asteroitteki demir yoğunluğunun tahmin edilenden daha az olabileceğini ve dolayısıyla değerinin de daha düşük olabileceğini savunmaktadır.

Bu gizemi çözmek için uzay aracının Psyche adlı göktaşına yakından incelemelerde bulunması gerekmektedir. Psyche’nin çapı yaklaşık 225 kilometredir ve yüzey alanı yaklaşık 165,800 kilometrekare olarak bilinmektedir.

Bilim insanları, Psyche’nin bir zamanlar genç bir gezegen benzeri yapıya sahip olduğunu ve daha sonra yeni oluşan Güneş’in etrafında dönmeye başladığını düşünmektedir.

 

BİLİNEN EN PAHALI GÖKTAŞI

Uzay aracının Temmuz 2029’da Psyche adlı göktaşına ulaşması ve bir ay içinde araştırmalarına başlaması planlanmaktadır.

Aracın birincil görevleri, iki yıllık bir süre boyunca Psyche’nin görüntülerini kaydetmek, yüzey haritasını çıkarmak ve göktaşının oluşumunda rol oynayan kimyasal süreçleri keşfetmektir. Bu inceleme, Dünya dahil olmak üzere tüm karasal gezegenlerin iç yapılarının nasıl oluştuğuna dair önemli bilgiler sunabilir.

Uzay aracının ikincil bir görevi de olacak. Bu görev kapsamında, NASA’nın Derin Uzay Optik İletişimi sistemi test edilecektir. Bu sistem, Ay’ın yörüngesinin ötesinde yüksek bant genişliğine sahip iletişimi sağlayan lazerleri içermektedir. Bu teknoloji, derin uzay görevlerinde elde edilen verilerin Dünya’ya daha hızlı bir şekilde iletilmesini hedeflemektedir. Bu sistem, Psyche misyonunun ilk iki yılında test edilecektir.

NASA’nın Güney Kaliforniya’daki Jet İtki Laboratuvarı’ndan görev alan Henry Stone, “Ekip, uzay aracını türünün tek örneği olan bir asteroide yönlendireceği yolculuğa hazırlamak için sürekli bir çaba içerisinde” dedi. Tüm uzay aracı sistemleri, bilimsel araçlar ve yazılımlar entegre edilerek kapsamlı bir şekilde test edildi. Fırlatmayı ve önemlisi, misyonun hedeflerine ulaşmasını heyecanla bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

 

GÖKTAŞI MADENCİLİĞİ YAPILACAK MI?

16 Psyche’nin değeri, uzay madenciliği konusunda hayaller kuranlar için oldukça çarpıcıdır. Bu göktaşı, tüm Dünya ekonomisinden daha fazla bir değere sahiptir.

Ayrıca, uzay görevlerinde kullanılmak üzere gerekli olan maddelerin uzaydan elde edilmesi fikri, bilim insanlarının uzun süredir üzerinde çalıştığı bir konudur.

Ancak mevcut görev, asteroitte maden çıkarma işlemlerini içermemektedir. NASA’ya göre, Psyche’nin amacı, asteroitler ve karasal gezegenlerin oluşumu hakkında daha fazla bilgi edinmektir. Bu bağlamda görevin asıl başlangıç tarihi 2022 olarak belirlenmişti ancak NASA, fırlatmayı bir yıl ertelemişti.

Planlanan fırlatma öncelikle 12 Ekim 2023’te gerçekleşecekti, ancak hava koşulları nedeniyle bir kez daha ertelenerek bugüne alındı.

 

Independent Türkçe


Haber Kaynağı ulusal24.com

Amazon, Starlink’e rakip oluyor: Uydudan internet sağlayacak! – Teknoloji

Amazon, Starlink’e rakip oluyor: Uydudan internet sağlayacak! – Teknoloji





Elon Musk’ın sahibi olduğu SpaceX, önümüzdeki yıllarda on binlerce internet uydusunu uzaya fırlatarak dünya genelinde uydudan internet bağlantısı sağlama hedefini sürdürüyor.

Buna karşılık, internet hizmeti sunmayı amaçlayan bir başka şirket olan Amazon, 10 milyar dolardan fazla bir yatırım yaparak 3 bin 236 adet internet uydusu fırlatma planları yapıyor.

Federal İletişim Komisyonu (FCC), geçtiğimiz yıllarda Amazon’a internet uyduları için gerekli izinleri vermişti. Bu izinler kapsamında, ABD’li şirkete uyduların yarısını 2026 yılına kadar fırlatma hakkı tanınmıştır.

Önümüzdeki yıl hizmete başlayacak

Amazon, SpaceX’in geniş bant ağına rakip olarak geliştirdiği internet hizmeti için ilk test uydularını cuma günü fırlattı.

United Launch Alliance’ın Atlas V roketi, Dünya çevresinde küresel internet erişimini genişletmeyi amaçlayan bir programın bir parçası olarak bir çift test uydusuyla birlikte havalanarak başlangıç yaptı. Amazon, bu program aracılığıyla önümüzdeki yılın sonuna kadar internet hizmeti sunmayı hedefliyor.

Amazon’un yaptığı açıklamaya göre, “standart müşteri terminali” olarak kullanılacak 11 inçlik kare antenler, saniyede 400 megabit internet hızı sağlayacak ve 400 dolardan daha ucuza mal olacak.

Amazon’un müşterilere internet hizmeti sunabilmesi için yörüngede en az 578 uyduya ihtiyacı bulunuyor.

Bu gelişmeler, Amazon’un SpaceX’e rakip olarak geniş bant internet hizmeti alanında güçlü bir oyuncu olma yolunda attığı adımları temsil ediyor.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Schaeffler ve Zorlu Enerji;den Rüzgâr Enerjisinde Stratejik Ortaklık

Schaeffler ve Zorlu Enerji;den Rüzgâr Enerjisinde Stratejik Ortaklık

Enerji sektörünün öncü firmaları arasında yer alan ve Türkiye’deki elektrik üretiminin %100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayan Zorlu Enerji, rüzgâr türbinlerindeki major ekipmanların atölye seviyesi bakım hizmetleri ve bu alandaki yenilikçi çözümlerin geliştirmek için önemli bir iş birliğini hayata geçiriyor. 

 

Rüzgar türbinlerinde kullanılan gearbox, ana yatak gibi kritik ekipanların rulmanlarının tasarım ve üretimini yapan, Rüzgar Enerji sektöründe lider konumda olan Almanya merkezli teknoloji şirketi Schaeffler’le Türkiye’deki rüzgâr türbini bakım hizmetleri ve çözümlerini geliştirecek stratejik bir ortaklık anlaşması imzalayan Zorlu Enerji; yapılan ortaklık kapsamında Denizli’de rüzgâr türbini bileşenlerinin komple onarım ve revizyonunun yapılmasını sağlayacak “Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi”’ni kurdu. 

 

Dişli kutusu ve ana şaft rulmanlarının değiştirilmesi dahil olmak üzere rüzgâr türbini bileşenlerinin komple bakımınının yapıldığı Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi, ilk etapta Zorlu Enerji’nin rüzgâr enerji portföyüne hizmet vermek amacıyla hayata geçirildi. Sonraki aşamada kritik bakım ve revizyon hizmetlerini bölgedeki diğer rüzgâr santrali operatörlerine de yaygınlaştırmayı planlayan Zorlu Enerji, rüzgâr enerjisi üretiminin sürdürülebilirliğinin sağlanması yönünde bu nalaşmayla önemli bir adım atıyor. Türkiye genelinde endüstri alanında kapsamlı bir ürün yelpazesi sunan Schaeffler ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörünün lider oyuncularından Zorlu Enerji, bu stratejik iş birliğiyle ülke içindeki rüzgâr enerjisi üretiminin verimliliğini, sürdürülebilirliğini ve güvenilirliğini artırmayı hedefliyor. 

 

Rüzgâr türbini bakımında devrim yaratan ortaklık

Schaeffler Türkiye CEO’su Yusuf Bulut, “Güvene ve ortak hedeflere dayalı ortaklıklar kurmaya kesinlikle inanıyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Zorlu Enerji ile olan iş birliğimiz, rüzgar enerjisi sektöründe teknik yeterliliği artırma ve sürdürülebilirliği teşvik etme konusundaki kararlılığımızı yansıtıyor. Rüzgâr türbini bakımında devrim yaratan bu ortaklığın en önemli unsuru, ilk adım olarak Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi’nin Denizli’de kurulmasıdır.”

 

Denizli’de kurulan Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezinde rüzgâr türbini bileşenlerinin komple bakımı yapılıyor

 

Enerji sektöründe büyük bir dönüşüm yaşandığını, bu dönüşümün merkezinde de yenilenebilir enerji olduğunu belirten Zorlu Enerji Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap şunları ifade etti: “Türkiye’deki elektrik üretimimiz yüzde 100’ü yenilenebilir kaynaklardan geliyor. Sektörümüzde rüzgâr enerjisine yatırım yapan ilk şirketlerden biriyiz, bu alandaki yatırımlarımıza 2008 yılında başladık. Türkiye’de rüzgâr türbini bakım hizmetleri ve çözümlerini geliştirmek için Schaeffler ile yaptığımız anlaşmayı çok önemli buluyoruz. Bu iş birliği sonucunda kurulan Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezimizde, rüzgâr türbini bileşenlerinin fabrika seviyesi bakımını yapmaya başladık. Bu sayede, sektörümüzde yerli kaynak kullanımını artırmayı ve istihdam konusunda da fırsat yaratmayı amaçlıyoruz. Bugün Türkiye’de 4 bin civarında rüzgâr türbini bulunuyor. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji yatırımları kapsamında rüzgâr enerjisine ciddi anlamda yatırım yapılması bekleniyor. Bu anlamda sahalarda türbinlerin kritik ekipmanlarının tamir ve bakımlarını kendi kurduğumuz atölyede, tümüyle yerli kaynak ile yapabilecek konuma gelmek bize gurur veriyor. Schaeffler ile yaptığımız bu anlaşma ile tesisimizi dünya ölçeğinde hizmet veren bir konuma ulaştırmaktan memnuniyet duyuyoruz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Papara, Uygulama Özelliğini Duyurdu – Ulusal24 Haber Merkezi

Papara, Uygulama Özelliğini Duyurdu – Ulusal24 Haber Merkezi

inansal teknoloji şirketi Papara, uygulama içi ‘Sohbet’ özelliğini yayına aldı. Papara kullanıcıları, telefon rehberlerinde kayıtlı diğer Papara kullanıcılarıyla Papara içinden sohbet edebilecek.

 

2016’dan bu yana kullanıcılarına 7/24 ücretsiz para transferi, kart ürünleri ve ödeme hizmetleri sunan finansal teknoloji şirketi Papara, uygulama içi ‘Sohbet’ özelliğini yayına aldı. Yeni özellik sayesinde Papara kullanıcıları, alıştıkları mesajlaşma deneyimiyle, telefon rehberlerinde kayıtlı olan Papara kullanıcılarıyla Papara’dan sohbet edebilecek.

 

Kullanıcı davranışlarından hareketle geliştirildi

Para gönderme ve para isteme deneyiminde açıklama ve GIF ekleme özellikleri sunan Papara, bu özelliğin kullanıcılar tarafından küçük tutarların karşılıklı transferiyle sohbet amacıyla kullanıldığını fark etti. Her ay 200 binden fazlakullanıcının, küçük meblağları mesajlaşmak için birbirlerine transfer ettiklerini keşfeden Papara, kullanıcıların uygulama içi sohbet deneyimi talep ettiklerine yönelik içgörüden yola çıkarak geliştirdiği özellikle, kullanıcıların alışık olduğu mesajlaşma deneyimini uygulamaya taşıdı.

 

Finansal işlemleri sohbet deneyimiyle buluşturuyor

Papara kullanıcıları, Papara’nın sunduğu para transferi, para isteme, işlem paylaş gibi özellikleri kullanarak rehberlerinde kayıtlı Papara kullanıcılarıyla sohbet başlatabiliyor. Mesaj alıntılama, ifade bırakma gibi alışılmış mesajlaşma deneyimlerini finansal işlemlerle buluşturan Papara, bu sayede kullanıcıların arkadaşlarıyla, aile üyeleriyle veya yakınlarıyla olan finansal işlemlerinin bir sohbet arayüzü üzerinden kolayca takip edilebilmesini de sağlıyor. İlerleyen dönemde Papara kullanıcıları, Hediye Kartı gönderme, harcama bölüştürme gibi diğer Papara işlemlerini de ‘Sohbet’ arayüzü üzerinde gerçekleştirebilecek.

 

Papara ‘süper uygulama’ olmaya adım adım yaklaşıyor

2016’dan bu yana para transferi, ödemeler, birikim gibi odaklarda ürünler sunan, 2022’de sigorta aracılığı alanında bir şirket kurarak kullanıcılarını hızlı, kolay, hesaplı ve keyifli sigorta deneyimleriyle buluşturan, geçtiğimiz aylarda Yurt Dışı Para Transferi ve Kıymetli Maden Hesabı gibi ürünlerini devreye alan Papara, ‘Sohbet’ özelliğiyle finansal süper uygulama olmaya bir adım daha yaklaştı. Şirket, ürün ve hizmet setini sürekli geliştirerek kullanıcıların tüm finansal ihtiyaçlarına yanıt bulabilecekleri bir dünya vaat ediyor.

 

Papara Hakkında

Papara, KPMG tarafından Global FinTech 100’de listelenen Türkiye’nin lider FinTech şirketidir. Türkiye’den seçilen 68’inci Endeavor girişimi olma başarısını gösteren Papara, özgün LinkedIn verileri ile belirlenen “LinkedIn En İyi Startup’lar 2022” listesinde ilk sırada yer almış, dünyanın önde gelen FinTech topluluklarından Finovate tarafından düzenlenen 2022 Finovate Awards’da “En İyi Mobil Ödeme Çözümü” seçilmiştir. 2016 yılında finansal hizmetleri herkes için hızlı, kolay, hesaplı ve keyifli hâle getirmek amacıyla kurulan Papara’nın 17 milyondan fazla bireysel kullanıcısı, aralarında Uber, Yandex gibi şirketlerin de bulunduğu 1.500’ü aşkın ticari kullanıcısı vardır. 570’ten fazla çalışanı olan ve Happy Place to Work® kapsamında Türkiye’nin en mutlu işyerleri arasında gösterilen Papara, ürün ve hizmetlerini daha geniş coğrafyalara yayarak bölgenin lider ve rekabetçi finansal teknoloji şirketi olmayı hedefliyor.

 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Oyunseverler dikkat: Epic Games toplam değeri 914 TL olan iki oyunu ücretsiz veriyor! – Teknoloji

Oyunseverler dikkat: Epic Games toplam değeri 914 TL olan iki oyunu ücretsiz veriyor! – Teknoloji





Epic Games, bu hafta da kullanıcılarına ücretsiz oyunlar sunmaya devam ediyor. Model Builder ve Soulstice oyunları kısa bir süreliğine ücretsiz olarak kütüphaneye eklenebilir.

Epic Games, her hafta çeşitli oyunları ücretsiz olarak dağıtıyor. Bu oyunlar arasında popüler ve sevilen oyunlar olduğu gibi bağımsız yapımcıların ürünleri de bulunabiliyor. Bu hafta ise Model Builder ve Soulstice oyunları ücretsiz olarak sunuluyor. Her iki oyun da ücretsiz olarak kütüphanenize ekleyebilirsiniz.

Bu ücretsiz kampanya 5 Ekim tarihine kadar geçerli olacak ve bu tarihe kadar bu oyunları hesabınıza eklerseniz, bu oyunlar sonsuza kadar sizin olacak.

Model Builder, normalde 160 TL’ye satılan bir oyun ve tek oyunculu bir simülasyon oyunudur. Bu oyunun temel amacı, robotlar, el fenerleri ve otomobiller gibi çeşitli aletleri inşa etmektir.

Diğer ücretsiz oyun olan Soulstice ise normalde 754 TL’ye satılan bir oyundur. Soulstice, fantastik bir dünyada geçen ve aksiyon dolu bir oyun olarak öne çıkar. Oyunda yetişkinliğe geçiş hikayesi anlatılırken RPG öğeleri ve oyun kumandalarıyla oynanabilirlik sunuluyor.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Google 5 yıllık uygulamasını kapatma kararı aldı! – Teknoloji

Google 5 yıllık uygulamasını kapatma kararı aldı! – Teknoloji





Google, podcast dinleme deneyimini daha da geliştirmek amacıyla Google Podcast uygulamasını kapatma kararı aldı. Bu değişiklik, Google’ın podcast içeriklerini YouTube Music’e entegre etme stratejisinin bir parçası olarak hayata geçiriliyor. Google Podcast, ilk olarak 2018 yılında Android kullanıcıları için sunulmuş ve daha sonra 2020’de web ve iOS platformlarına genişletilmişti.

Google, podcast içeriğini daha büyük bir kullanıcı kitlesine ulaştırma hedefiyle Google Podcast’i kapatıp podcast deneyimini YouTube Music’e taşımayı planlıyor. ABD’de, YouTube Music kullanıcıları ücretsiz bir üyelikle podcast’leri dinleyebilir ve izleyebilirler. Bu platformda podcast’ler arka planda çalınabilir, çevrimdışı dinlemek için indirilebilir ve akıllı hoparlörlere aktarılabilir.

Google, yaptığı açıklamada podcast dinleyicilerinin yüzde 23’ünün YouTube’u podcast dinleme platformu olarak kullandığını, Google Podcast’i tercih edenlerin ise yalnızca yüzde 4 olduğunu belirtti. Google, bu değişikliğin Google Podcast kullanıcıları için sorunsuz bir geçişle gerçekleşeceğini vurguladı.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com