Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24 Haber Merkezi

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24 Haber Merkezi

Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, dijital gelir akışı elde etmek için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurguladı.

 

Bilgi Teknolojileri alanının, son 15 yıldır öngörülebilir bir ilerleme halinde olduğu görülüyor. Kuruluşlar, kritik iş süreçlerini otomatize etmek için bilinen yazılım tedarikçilerinin paket uygulamalarını kullanıyor.  TÜSİAD ve Deloitte iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye’de Yazılım Ekosisteminin Geleceği” raporuna göre yazılım sektörü, Türkiye’de brüt katma değeri incelenen ilk 5 sektör arasında, yarattığı yüzde 81’lik katma değer oranıyla  4. sırada yer alıyor. Ayrıca yazılım sektörü, ürettiği çıktı ve hizmetlerle incelenen 64 reel sektörden 61’ine direkt katkı sağlayarak Türkiye ekonomisine doğrudan etki ediyor. Bunun sonucunda BT departmanları da çalışmalarının çoğunda bu tür uygulamaları çalıştırmak için gereken altyapıyı oluşturmaya ve yönetmeye ve ayrıca işletme genelinde garantili hizmet seviyeleri sağlamak için gereken becerileri geliştirmeye odaklanıyor. Ancak tüm bunlar artık değişiyor. Mobil cihazlar, bulut bilişim, sosyal medya, Nesnelerin İnterneti ve diğer ezber bozan yeniliklerle birlikte uygulamaların oluşturulma, dağıtılma ve kullanılma biçimleri önemli ölçüde evriliyor.

 

Dijital gelir akışı elde etmek, daha akıllı ürünler geliştirmek ve müşterilerin beklentisi olan iyileştirilmiş deneyimleri sunmak için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurgulayan Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, konuya dair yaptığı değerlendirmede “Otomasyon için büyük kurumsal uygulamaları çalıştırmanın yanı sıra şirketlerin; ürünlerini, hizmetlerini ve dünyayla yakın ilişki kurma biçimlerini dönüştürecek tüketiciye yönelik mobil uygulamaları ve gömülü yazılımları sürekli olarak geliştirmeleri gerekiyor. Ancak tüm bunlar, eş zamanlı olarak maliyetleri düşürüp eski uygulamaların ve üzerinde çalıştıkları altyapının performansını iyileştirirken yapılmalı. Yenilik yapmak ve optimize etmek hedefine ulaşmanın tek yolu, BT hizmetlerini sunmak için kullandığımız teknolojiyi dönüştürmek. Bu da BT’deki insan kaynağının ve finansal kaynakların, sürekli değişen mobil deneyimler, daha iyi veri analitiği ve ürün ve hizmetlerle ilgili daha derin inovasyon gibi daha dönüşümsel yönleri olanaklı hâle getirmeye yardımcı olan diğer yatırımlara kaydırılabilmesi için, eski otomasyon yazılım paketlerini çalıştırmak üzere gereken maliyet ve eforu azaltmakla başlıyor” ifadelerini kullandı.

 

Lumassi ayrıca, BT yöneticileri tarafından atılması gereken adımlara da dikkat çekti.

 

BT yöneticileri için bir ikilem 

Modernizasyon ve hız ihtiyacı arasındaki gerilim, kuruluşlar için zaman zaman zorlayıcı olabiliyor. Her iki cephede de başarılı olmak için BT yöneticileri, kurum içi ve kurum dışı altyapı yatırımlarını yeniden değerlendirmek, personel ve beceri eğitiminde değişikliklere gitmek, farklı departmanlarla daha yakın ilişkiler kurmak ve Hizmet Olarak BT modeli konusundaki kararlılığı artırmak gibi işletme genelinde önemli bir dönüşümden geçmeleri gerektiğinin farkındalar. Bu yeni alanda yöneticilerin birçoğu mümkün olduğunca etkili bir şekilde yol alabilmek için rehberliğe ihtiyaç duyuyor.

 

Modern bir veri merkezi altyapı ile başlar 

Sıklıkla çatışan bu BT önceliklerinin desteklenmesine yönelik atılması gereken ilk adım, BT’nin üzerine kurulduğu altyapı bileşenlerini modernize etmek ve dahası, modern bir veri merkezi hâline gelmek. Geçmişte BT departmanları altyapılarını oluşturur ve uygulamalarını satın alırdı, ancak bugün bu modeli giderek tersine çevirmeye çalışıyorlar. Temel iş uygulamalarını hızla oluşturup çalıştırabilecekleri ve aynı zamanda yeni nesil uygulamaları dağıtmak için bir platform sağlayabilecekleri basit, dağıtımı kolay altyapı platformları satın almak istiyorlar.

 

Yakınsanmış bir altyapı her ikisine birden olanak tanıyor. Hepsi bir arada depolama, bilgi işlem ve ağ platformları, altyapıyı bileşen bazında kurma ve geliştirmeye yönelik geleneksel BT sürecini basitleştiriyor, hızlandırıyor ve kökten dönüştürüyor. Donanım ve yazılım bileşenlerini ayrı ayrı tedarik etme, dağıtma, yapılandırma ve yönetme konusunda harcanan zaman ve oluşan maliyeti azaltıp BT yatırımları için değer elde etme süresini hızlandırıyor. Buna ilaveten, yakınsanmış sistemlerin flash, yazılım tanımlı ve bulut özellikli sistemler gibi üçüncü parti bir platforma hazır teknolojiler üzerine kurulması önem arz ediyor.

 

Her şeyi otomatik hâle getirin edin

Veri merkezi altyapısını modernize etmek için bir plan oluşturulduktan sonraki adım, artık her şeyi otomatik hâle getirmek. Öngörülebilir, tekrarlanabilir bir adım olarak yapılan herhangi bir manuel işlemin, BT yığınının tamamında yönetim ve orkestrasyon araçları aracılığıyla bertaraf edilmesi gerekiyor. Tam otomasyon, günümüzde BT sunumunda tek ve en dönüştürücü değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Tam otomasyon süreçlerinin devreye girmesiyle de tam ölçekli bir BT dönüşümü için ilerleme sağlanıyor. Bilgi teknolojileri hizmetleri, birtakım CIO önceliklerini destekleyen iyi yönetilen bir hibrit bulut deneyimi sunmak üzere donanım ve yazılım yaklaşımları kullanılarak modernleştirilebiliyor ve otomatik hâle getirilebiliyor olsa da bilgi teknolojileriyle, iş çıktıları elde edilmesini sağlayan insanların ve süreçlerin sürekli olarak dönüştürülmesi gerekiyor.

 

Hızlandırılmış dijitalleştirme, Türkiye’de veri merkezi pazarının önemli bir itici gücü

 

TÜBİSAD’ın “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2021” raporuna göre Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2019, 2020 ve 2021 yılları için beş üzerinden sırasıyla 2,94, 3,03 ve 3,24 olarak hesaplandı. Veriler, 2021 yılında dijital dönüşümün ivme kazandığını ortaya koyuyor. Türkiye’de KOBİ’lerin dijital dönüşüme katılımıyla veri merkezlerine olan ihtiyaç daha da artacak. BT altyapısı hemen hemen tüm sektörlerde öncelik hâline gelmiş durumda. Buna paralel olarak ResearchAndMarkets.com tarafından hazırlanan “Türkiye Veri Merkezi Pazarı – Yatırım Analizi ve Büyüme Fırsatları 2021-2026” raporu, Türkiye veri merkezi pazarının 2026 yılına kadar 902,7 milyon dolarlık yatırımla 2021-2026 arasında 5,24 oranında büyüyeceğini gösteriyor. Kuruluşlar ve işletmeler dijital dönüşüm programlarında ilerleme kaydettikçe sunucu odasında yürütülen operasyonlardan, yönetilen hizmetler (managed services), sunucu barındırma ve hibrit altyapı gibi veri merkezi hizmetlerine geçiş ihtiyacı artıyor.

 

Tüm bunlar, hızlı dijitalleşme ve pazar fırsatları sayesinde işletmelerin ve BT ekiplerinin dönüşüm sürecinde nereye doğru gittiğinin küçük bir kesitini ortaya koyuyor. Veri merkezi teknolojisiyle ilişkili paradigmalar hızla değişmeye devam edecek ve bu değişimlerle birlikte yeni beceriler, araçlar ve kaynaklar devreye girecek. Yaratıcılıkta ve inovasyonda bir son nokta olmadığı için dönüşümde de bir bitiş noktası yok, ancak bir başlangıç noktası var. Ki bu da modern veri merkezine doğru bir yolculukla başlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kaspersky Araştırması, üçüncü parti otomotiv aplikasyonlarının önemli gizlilik riskleri taşıdığını tespit etti

Kaspersky Araştırması, üçüncü parti otomotiv aplikasyonlarının önemli gizlilik riskleri taşıdığını tespit etti

Bağlantılı araçlara yönelik mobil uygulamalar, sürücülerin hayatını kolaylaştıran çeşitli özellikler sunuyor. Ancak bunlar aynı zamanda risk kaynağı da olabiliyor. Kaspersky uzmanları, bağlantılı araçları kontrol etmek için tasarlanmış 69 popüler üçüncü taraf mobil uygulamasını analiz etti ve sürücülerin bunları kullanırken karşılaşabilecekleri tehditleri tanımladı. Neticede uygulamaların yarısından fazlasının (58) araç sahiplerinin kimlik bilgilerini izin almadan kullandığı ortaya çıktı. Bunun da ötesinde başvuruların beşte birinin iletişim bilgileri mevcut değildi ve bu durum sorunları bildirmeyi imkânsız hale getirdi. Bu ve benzeri bulgular, yeni Kaspersky Connected Apps raporunda yayınlandı.

 

Bağlantılı araç aplikasyonları, sürücülerin hayatlarını kolaylaştırmak için çok çeşitli işlevler sunuyor. Örneğin kullanıcıların kapıları kilitlemesine ve açmasına, klima kontrolünü ayarlamasına, motoru çalıştırıp durdurmasına, kısaca araçlarını uzaktan kontrol etmelerine olanak tanıyor. Çoğu otomobil üreticisinin otomobilleri için kendi uygulamaları olsa da üçüncü parti aplikasyon mobil geliştiricileri tarafından tasarlananlar, araç üreticisi tarafından henüz tanıtılmamış benzersiz özellikler de sunabilecekleri için kullanıcılar arasında oldukça popüler.

 

Kaspersky tarafından analiz edilen üçüncü parti aplikasyonlar, bu tarz uygulamalar tarafından kontrol edilen Tesla, Nissan, Renault, Ford ve Volkswagen başta olmak üzere neredeyse tüm büyük araç markalarını kapsıyor. Kaspersky araştırmacıları, bu uygulamaların kullanımının tümüyle güvenli olmadığına dikkat çekiyor.

 

Kaspersky uzmanları, bağlantılı araçlar için tasarlanmış 69 üçüncü parti aplikasyonu inceledi ve sürücülerin bunları kullanırken karşılaşabilecekleri önemli gizlilik risklerini belirledi. Araştırmalar sonucunda uygulamaların yarısından fazlasının (58) kullanıcı hesabı aracılığıyla orijinal otomobil üreticisinin hizmetini kullanırken bunun riskleri hakkında uyarıda bulunmadığı ortaya çıktı. Bazı geliştiriciler, daha güvenilir görünmek için kullanıcı adı ve parola yerine yetkilendirme belirteçleri kullanılmasını öneriyordu. Buradaki önemli kısım ise söz konusu belirtecin ele geçirilmesi durumunda kötü niyetli kişilerin kurbanların kimlik bilgilerine ve araçlarına erişebilme riski bulunuyor. Kullanıcıların, riskin kendilerine ait olduğunun ve yetkilendirme belirteci kullanılmasının güvenliği tam olarak sağlamadığının farkında olması gerekiyor. Buna rağmen geliştiricilerin sadece 19’u bundan bahsediyor.

 

Ayrıca uygulamaların 14’ü geliştiriciyle nasıl iletişime geçileceği veya geri bildirimde bulunulacağı konusunda bilgi içermiyor. Bu da herhangi bir sorunu bildirmeyi veya uygulamanın gizlilik politikası hakkında daha fazla bilgi talep etmeyi imkânsız hale getiriyor. Resmi iletişim bilgilerinin ve sosyal ağ sayfalarının olmaması, bu uygulamaların çoğunun meraklılar tarafından geliştirildiğini ortaya koyuyor. Bu illa kötü bir şey demek değil, ancak bu tür geliştiriciler aracınızın ve verilerinizin güvenliğiyle yeterince ilgilenmemiş olabilirler. 69 uygulamadan 49 tanesi ücretsiz veya demo kullanıma izin veren uygulamalardan oluşuyor ve bunlar Google Play Store üzerinde şimdiye dek 239 bin kez indirilmiş durumda.

 

Kaspersky Ulaşım Güvenliği Başkanı Sergey Zorin şunları söylüyor: “Bağlantılı bir dünyanın faydaları çok fazla. Ancak bunun hala gelişmekte olan bir sektör olduğunu ve belirli riskler taşıdığını belirtmek önemli. Arabanızı uzaktan kontrol etmek için üçüncü parti bir uygulama indirirken, kullanıcılar olası tehditlerin farkında olmalıdır. Bağlı teknolojilere çok sayıda özel bilgi ve kişisel veri emanet ediyoruz. Ne yazık ki tüm geliştiriciler, veri toplama ve depolama söz konusu olduğunda sorumlu bir yaklaşım benimsemiyor ve bu da kullanıcıların kişisel bilgilerini ifşa etmesine neden oluyor. Bu veriler daha sonra karanlık ağda satılabiliyor ve güvenilmez ellere geçebiliyor. Ayrıca siber suçlular yalnızca verilerinizi ve kişisel kimlik bilgilerinizi çalmakla kalmıyor, aynı zamanda aracınıza erişerek fiziksel tehditlere yol açabiliyor. Bu nedenle Kaspersky olarak, uygulama geliştiricileri kullanıcıların korumasını bir öncelik haline getirmeye ve müşterilerini ve kendilerini tehlikeye atmaktan kaçınmak için tedbir almaya çağırıyoruz.”

 

Uygulama geliştiriciler için Kaspersky uzmanları aşağıdaki tavsiyeleri öneriyor:

Uygulamalar temel geliştirme sürecinde kontrol edilmelidir, dağıtımdan önce güvenlik açıkları taranmalıdır. Taşıyıcıların rutin olarak güvenlik denetimi yapılmalı ve üretim altyapılarını kötü amaçlı yazılımdan koruyan, yazılım geliştirme sürecini güvence altına alan çözümler benimsenmelidir. Kamu noktaları aracılığıyla tedarik zinciri saldırılarının son zamanlarda daha sık görülmesi nedeniyle, geliştirme sürecinin dış müdahalelere karşı gelişmiş korunmaya ihtiyacı var.
Kaspersky Hybrid Cloud Security, geliştiricilerin güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan bir çözümdür. Docker ve Windows taşıyıcısını korur ve taşıyıcı ana bilgisayar belleğini koruması, taşıyıcılar için görevler, görüntü tarama ve komut dosyası yazılabilir arabirimleriyle bir “kod olarak güvenlik” yaklaşımı sağlar. Böylece, geliştirme süreci etkilenmeden güvenlik görevleri CI/CD ardışık düzenlerine entegre edilebilir.
Kaspersky Mobile SDK, müşteriler için veri korumasının yanı sıra kötü amaçlı yazılım algılama, güvenli bağlantı ve daha fazlasını sağlar.

Kaspersky uzmanları kullanıcılara ise şunları tavsiye ediyor:

Yalnızca Apple App Store, Google Play veya Amazon Appstore gibi resmi mağazalardan uygulama indirilmelidir. Bu pazarlardaki uygulamalar 100 güvenli olmasa da en azından mağaza temsilcileri tarafından kontrol edilirler ve yerinde bir filtreleme sistemi vardır. Yani her uygulama bu mağazalara giremez.
Özellikle erişilebilirlik hizmetlerine erişim gibi yüksek riskli izinler söz konusu olduğunda, bir işleme izin vermeden önce iyice düşünülmelidir. Örneğin bir el feneri uygulamasının ihtiyaç duyduğu tek izin, el feneri işlevine erişim olmalıdır.
Kötü amaçlı uygulamaları ve reklam yazılımlarını tespit etmeye yardımcı olacak güvenilir bir güvenlik çözümü kullanılmalıdır.
İşletim sistemi ve tüm yazılımlar düzenli olarak güncellenmelidir. Birçok güvenlik sorunu, yazılımın güncellenmiş sürümleri yüklenerek çözülebilir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Dijital ödemeler yeni teknolojilerle büyüme hızını artırıyor

Dijital ödemeler yeni teknolojilerle büyüme hızını artırıyor

Global ödemeler pazarından yüzde 40 pay alan dijital ödemelerin gelecek 4 yılda bu payı yüzde 65’e çıkarması bekleniyor. Taksitli alışveriş, mobil, temassız ödeme ve dijital cüzdan teknolojileri de pazarın büyümesinde en büyük itici güç olacak.

 

Dijital ödemeler pazarı hızla büyümeye devam ediyor. Pazarın 2028 yılına kadar 204,1 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. ReportLinker’ın raporuna göre geçtiğimiz yıl 87,8 milyar dolarlık hacme ulaşan pazarın 2028’e kadar her yıl yüzde 15 büyümesi bekleniyor.

Dijital ödemelerin bu performansı tüm dünyanın nakitsiz toplum olma yolculuğunu da hızlandırıyor. Global danışmanlık şirketi BCG’nin bu yıl haziran ayında gerçekleştirdiği bir araştırma, bu noktada çarpıcı veriler ortaya koyuyor. BCG’nin araştırmasına göre bugün ödemeler pazarından yüzde 40 pay alan dijital ödemeler, 2026 yılında bu payı yüzde 65’e çıkaracak.

E- ticaret harcamaları 8,3 trilyon doları aşacak 

Alışverişin e-ticarete kayışının sürmesi, markaların dijital alanda büyümesi, taksitli alışveriş, mobil, temassız ödemelerin yükselişi ve dijital cüzdan kullanımının yaygınlaşması gibi birçok etken de dijital ödemeler pazarının büyümesinde itici güç olacak. Bulut teknolojileri, uç bilgi işlem, makine öğrenimi, IoT teknolojileri ve 5G teknolojisi de pazarda daha yaygın olarak kullanılarak büyümeyi destekleyecek. 2022 Global Payments Report by Worldpay raporuna göre 2021 yılında küresel e-ticaret harcamaları işlem değeri olarak 5,3 trilyon doları aştı. Bu rakamın 2025 yılına kadar 8,3 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor. 

Geleneksel yöntemler dijital yöntemlere evriliyor

Dijital cüzdanlar 2021’de küresel e-ticaret işlem değerinin yüzde 48,6’sını oluşturdu. Bu oranın 2025 yılında yüzde 52,5’e ulaşması bekleniyor. 

 

2022 Global Payments Report by Worldpay raporu kartlar ve kapıda ödeme gibi geleneksel ödeme yöntemlerinin de dijital yöntemlere evrildiğine dikkat çekiyor. 2025 yılına kadar kartlar ve kapıda ödemenin küresel e-ticaret işlemlerinin 3’te 1’inden daha azını oluşturacağı tahmin ediliyor.  

 

Temassız ve mobilde katlamalı büyüme 

B2B ve B2B2C ödeme sistemlerinde Türkiye’nin öncü şirketi Paynet’in Genel Müdürü Onur Ertürk, temassız ödeme çözümleri ve mobil ödeme teknolojilerinin ödemeler pazarına yön verdiğini söylüyor. Bu iki alanın katlamalı bir büyüme yaşadığını ifade eden Ertürk, “2020’de 10,5 milyar dolar olan global temassız ödeme pazarının 2026 yılına kadar 20,7 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.  Mobil uygulama üzerinden ödeme yapma, linkle güvenli bağlantı üzerinden uzaktan ödeme, QR kod ve mobil cüzdan gibi uygulamalar, şubeye gitmeden kredi kullanımı da tüm işletmeler ve tüketici gruplarında tabana yayılıyor. Yapılan çalışmalara göre mobil ödemeler 2022-2027 yılları arasında her yıl yüzde 22’nin üzerinde büyüme gösterecek. 2021’de 1,8 milyar dolar olan pazar hacminin 2027 yılında 6 milyar dolara ulaşması bekleniyor” diyor. 

 

“Yenilikçi ve esnek çözümlerle büyümenin en büyük destekçisi olacağız”

Paynet olarak pazardaki bu büyümeye yeni teknolojiler ve çözümlerle destek olacaklarını dile getiren Ertürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Paynet olarak ödemeler pazarına liderlik ediyoruz. Online alışveriş deneyimini daha kolay, konforlu ve güvenli kılmak için birçok çözümümüz var. Örneğin sunduğumuz Sanal POS çözümü ile fiziksel POS’a ihtiyaç duymadan tüm ödemeler kolayca alınıyor. Tüm banka ve kredi kartları ile uyumlu olan Sanal POS sayesinde, yasal kısıtlar çerçevesinde taksitli satış yapılıyor. Link ile ödeme alma çözümümüz Paylink , ödeme için fiziksel sınırları ortadan kaldırırken güvenli ödemeyi mümkün kılıyor.  Kredi ile ödeme alma, PayKredi, çözümümüzle müşterilerimizin son kullanıcıya yeni ödeme seçenekleri sunabilmesini sağlıyoruz. Yaptığımız özel iş birlikleriyle tüketiciye ödeme anında kredi kullanarak alışverişlerini kesintisiz bir şekilde tamamlama ayrıcalığını sunuyoruz, işletmelerin de enerjilerini tahsilatlarına değil büyümelerine odaklamalarını sağlıyoruz.  Çoklu ödeme çözümümüz de Paynet üye iş yerlerinin, müşterilerine aynı alışverişte birden fazla karttan ödeme seçeneği sunuyor. Paynet Sanal POS, link ile ödeme almayı sağlayan Paylink, Paynet API veya Paynet mobil uygulama ile yapılan alışverişlerde müşterilerin kart bilgileri saklanabiliyor ve müşteriler daha sonra tekrar ödeme bilgilerini girmeden kaydettikleri kartlarıyla tüm satış kanalları üzerinden kolayca alışveriş yapabiliyor. Paynet API ile Paynet’in güçlü teknik altyapısına ulaşmak ve ihtiyaçlara göre özelleştirmek de mümkün. Tüm platformlarla uyumlu esnek bir yapıya sahip olan Paynet API, ödeme ve tahsilat gibi finansal süreçlerin dijitalleştirilmesi ile sorunsuz bir deneyim sunma konusunda geliştiricilerin en büyük yardımcısı konumunda. Paynet üye iş yerleri, Paynet’in tüm ürünlerini Paynet API ile şirketlerinin ihtiyaçlarına göre uyarlayıp müşterilerine sunabiliyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yeni kötü niyetli saldırı, Discord messenger kullanıcılarını avlıyor

Yeni kötü niyetli saldırı, Discord messenger kullanıcılarını avlıyor

Kaspersky araştırmacıları, 26 Temmuz’da açık kaynak depolarını izlemek için dahili otomatik sistemi kullanan LofyLife adlı kötü niyetli bir kampanya belirledi. Kampanya, kurbanlardan Discord jetonları ve kredi kartı bilgileri de dahil olmak üzere çeşitli bilgileri toplamak ve zaman içinde casusluk yapmak için Volt Stealer ve Lofy Stealer kötü amaçlı yazılımlarını açık kaynaklı npm deposuna yayan dört ayrı kötü amaçlı paket kullandı.

 

Npm deposu, ön uçtaki web uygulamalarında, mobil uygulamalarda, robotlarda ve yönlendiricilerde yaygın olarak kullanılan ve JavaScript topluluğunun sayısız ihtiyacını karşılamak için kullanılan açık kaynak kod paketlerinin halka açık bir koleksiyonundan oluşuyor. Bu koleksiyonun popülaritesi LofyLife kampanyasını daha da tehlikeli hale getiriyor, çünkü potansiyel olarak etkilenebilecek kullanıcı sayısı oldukça yüksek.

 

Tanımlanan kötü amaçlı depolar, başlıkları biçimlendirme veya belirli oyun işlevleri gibi sıradan görevler için kullanılan paketler gibi görünüyor. Ancak bunlar esasında oldukça karmaşık kötü amaçlı JavaScript ve Python kodları içeriyor. Bu da depoya yüklenirken analiz edilmelerini zorlaştırıyor. Kötü amaçlı yük, Python’da yazılmış Volt Stealer adlı kötü amaçlı yazılımdan ve çok sayıda özelliğe sahip Lofy Stealer adlı JavaScript kötü amaçlı yazılımından oluşuyor.

 

Volt Stealer, Discord jetonlarını etkilenen makinelerden kurbanın IP adresiyle birlikte çalmak ve HTTP aracılığıyla yüklemek için kullanıldı. Saldırganların yeni bir geliştirmesi olan Lofy Stealer, Discord istemci dosyalarına bulaşabiliyor ve kurbanın eylemlerini izleyebiliyor. Bir kullanıcının ne zaman oturum açtığını, e-posta veya şifre ayrıntılarını değiştirdiğini, çok faktörlü kimlik doğrulamasını etkinleştirdiğini veya devre dışı bıraktığını, yeni ödeme yöntemleri ekleyip eklemediğini, tüm kredi kartı bilgilerini ve daha fazlasını görebiliyor. Toplanan bu bilgiler uzak uç noktaya yükleniyor.

 

Kaspersky Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi güvenlik araştırmacısı Leonid Bezvershenko, şunları söylüyor: “Geliştiriciler büyük ölçüde açık kaynak kod depolarına güveniyorlar ve bunları BT çözümü geliştirmelerini daha hızlı ve daha verimli hale getirmek için kullanıyorlar. Bu yapı bir bütün olarak BT endüstrisinin gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Ancak LofyLife kampanyasının gösterdiği gibi, saygın depolara bile varsayılan olarak güvenmemek gerekir. Geliştiricilerin ürünlerine enjekte ettiği açık kaynak kodu dahil olmak üzere tüm kodlar kendi sorumluluğundadır. Bu kötü amaçlı yazılımın tespitlerini ürünlerimize ekledik. Böylece çözümlerimize güvenen kullanıcılarıkmız kötü amaçlı yazılımın kendilerine bulaşıp bulaşmadığını belirleyebilecek ve varsa temizleyebilecekler.”

 

Kaspersky güvenlik ürünleri, LofyLife kötü amaçlı yazılımını Trojan.Python.Lofy.a, Trojan.Script.Lofy.gen olarak algılıyor. Detayları Securelist’te okuyabilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yeni kötü niyetli saldırı, Discord messenger kullanıcılarını avlıyor – Ulusal24.com

Yeni kötü niyetli saldırı, Discord messenger kullanıcılarını avlıyor – Ulusal24.com

Kaspersky araştırmacıları, 26 Temmuz’da açık kaynak depolarını izlemek için dahili otomatik sistemi kullanan LofyLife adlı kötü niyetli bir kampanya belirledi. Kampanya, kurbanlardan Discord jetonları ve kredi kartı bilgileri de dahil olmak üzere çeşitli bilgileri toplamak ve zaman içinde casusluk yapmak için Volt Stealer ve Lofy Stealer kötü amaçlı yazılımlarını açık kaynaklı npm deposuna yayan dört ayrı kötü amaçlı paket kullandı.

 

Npm deposu, ön uçtaki web uygulamalarında, mobil uygulamalarda, robotlarda ve yönlendiricilerde yaygın olarak kullanılan ve JavaScript topluluğunun sayısız ihtiyacını karşılamak için kullanılan açık kaynak kod paketlerinin halka açık bir koleksiyonundan oluşuyor. Bu koleksiyonun popülaritesi LofyLife kampanyasını daha da tehlikeli hale getiriyor, çünkü potansiyel olarak etkilenebilecek kullanıcı sayısı oldukça yüksek.

 

Tanımlanan kötü amaçlı depolar, başlıkları biçimlendirme veya belirli oyun işlevleri gibi sıradan görevler için kullanılan paketler gibi görünüyor. Ancak bunlar esasında oldukça karmaşık kötü amaçlı JavaScript ve Python kodları içeriyor. Bu da depoya yüklenirken analiz edilmelerini zorlaştırıyor. Kötü amaçlı yük, Python’da yazılmış Volt Stealer adlı kötü amaçlı yazılımdan ve çok sayıda özelliğe sahip Lofy Stealer adlı JavaScript kötü amaçlı yazılımından oluşuyor.

 

Volt Stealer, Discord jetonlarını etkilenen makinelerden kurbanın IP adresiyle birlikte çalmak ve HTTP aracılığıyla yüklemek için kullanıldı. Saldırganların yeni bir geliştirmesi olan Lofy Stealer, Discord istemci dosyalarına bulaşabiliyor ve kurbanın eylemlerini izleyebiliyor. Bir kullanıcının ne zaman oturum açtığını, e-posta veya şifre ayrıntılarını değiştirdiğini, çok faktörlü kimlik doğrulamasını etkinleştirdiğini veya devre dışı bıraktığını, yeni ödeme yöntemleri ekleyip eklemediğini, tüm kredi kartı bilgilerini ve daha fazlasını görebiliyor. Toplanan bu bilgiler uzak uç noktaya yükleniyor.

 

Kaspersky Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi güvenlik araştırmacısı Leonid Bezvershenko, şunları söylüyor: “Geliştiriciler büyük ölçüde açık kaynak kod depolarına güveniyorlar ve bunları BT çözümü geliştirmelerini daha hızlı ve daha verimli hale getirmek için kullanıyorlar. Bu yapı bir bütün olarak BT endüstrisinin gelişimine önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Ancak LofyLife kampanyasının gösterdiği gibi, saygın depolara bile varsayılan olarak güvenmemek gerekir. Geliştiricilerin ürünlerine enjekte ettiği açık kaynak kodu dahil olmak üzere tüm kodlar kendi sorumluluğundadır. Bu kötü amaçlı yazılımın tespitlerini ürünlerimize ekledik. Böylece çözümlerimize güvenen kullanıcılarıkmız kötü amaçlı yazılımın kendilerine bulaşıp bulaşmadığını belirleyebilecek ve varsa temizleyebilecekler.”

 

Kaspersky güvenlik ürünleri, LofyLife kötü amaçlı yazılımını Trojan.Python.Lofy.a, Trojan.Script.Lofy.gen olarak algılıyor. Detayları Securelist’te okuyabilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Dijital ödemeler yeni teknolojilerle büyüme hızını artırıyor – Ulusal24.com

Dijital ödemeler yeni teknolojilerle büyüme hızını artırıyor – Ulusal24.com

Global ödemeler pazarından yüzde 40 pay alan dijital ödemelerin gelecek 4 yılda bu payı yüzde 65’e çıkarması bekleniyor. Taksitli alışveriş, mobil, temassız ödeme ve dijital cüzdan teknolojileri de pazarın büyümesinde en büyük itici güç olacak.

 

Dijital ödemeler pazarı hızla büyümeye devam ediyor. Pazarın 2028 yılına kadar 204,1 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. ReportLinker’ın raporuna göre geçtiğimiz yıl 87,8 milyar dolarlık hacme ulaşan pazarın 2028’e kadar her yıl yüzde 15 büyümesi bekleniyor.

Dijital ödemelerin bu performansı tüm dünyanın nakitsiz toplum olma yolculuğunu da hızlandırıyor. Global danışmanlık şirketi BCG’nin bu yıl haziran ayında gerçekleştirdiği bir araştırma, bu noktada çarpıcı veriler ortaya koyuyor. BCG’nin araştırmasına göre bugün ödemeler pazarından yüzde 40 pay alan dijital ödemeler, 2026 yılında bu payı yüzde 65’e çıkaracak.

E- ticaret harcamaları 8,3 trilyon doları aşacak 

Alışverişin e-ticarete kayışının sürmesi, markaların dijital alanda büyümesi, taksitli alışveriş, mobil, temassız ödemelerin yükselişi ve dijital cüzdan kullanımının yaygınlaşması gibi birçok etken de dijital ödemeler pazarının büyümesinde itici güç olacak. Bulut teknolojileri, uç bilgi işlem, makine öğrenimi, IoT teknolojileri ve 5G teknolojisi de pazarda daha yaygın olarak kullanılarak büyümeyi destekleyecek. 2022 Global Payments Report by Worldpay raporuna göre 2021 yılında küresel e-ticaret harcamaları işlem değeri olarak 5,3 trilyon doları aştı. Bu rakamın 2025 yılına kadar 8,3 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor. 

Geleneksel yöntemler dijital yöntemlere evriliyor

Dijital cüzdanlar 2021’de küresel e-ticaret işlem değerinin yüzde 48,6’sını oluşturdu. Bu oranın 2025 yılında yüzde 52,5’e ulaşması bekleniyor. 

 

2022 Global Payments Report by Worldpay raporu kartlar ve kapıda ödeme gibi geleneksel ödeme yöntemlerinin de dijital yöntemlere evrildiğine dikkat çekiyor. 2025 yılına kadar kartlar ve kapıda ödemenin küresel e-ticaret işlemlerinin 3’te 1’inden daha azını oluşturacağı tahmin ediliyor.  

 

Temassız ve mobilde katlamalı büyüme 

B2B ve B2B2C ödeme sistemlerinde Türkiye’nin öncü şirketi Paynet’in Genel Müdürü Onur Ertürk, temassız ödeme çözümleri ve mobil ödeme teknolojilerinin ödemeler pazarına yön verdiğini söylüyor. Bu iki alanın katlamalı bir büyüme yaşadığını ifade eden Ertürk, “2020’de 10,5 milyar dolar olan global temassız ödeme pazarının 2026 yılına kadar 20,7 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.  Mobil uygulama üzerinden ödeme yapma, linkle güvenli bağlantı üzerinden uzaktan ödeme, QR kod ve mobil cüzdan gibi uygulamalar, şubeye gitmeden kredi kullanımı da tüm işletmeler ve tüketici gruplarında tabana yayılıyor. Yapılan çalışmalara göre mobil ödemeler 2022-2027 yılları arasında her yıl yüzde 22’nin üzerinde büyüme gösterecek. 2021’de 1,8 milyar dolar olan pazar hacminin 2027 yılında 6 milyar dolara ulaşması bekleniyor” diyor. 

 

“Yenilikçi ve esnek çözümlerle büyümenin en büyük destekçisi olacağız”

Paynet olarak pazardaki bu büyümeye yeni teknolojiler ve çözümlerle destek olacaklarını dile getiren Ertürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Paynet olarak ödemeler pazarına liderlik ediyoruz. Online alışveriş deneyimini daha kolay, konforlu ve güvenli kılmak için birçok çözümümüz var. Örneğin sunduğumuz Sanal POS çözümü ile fiziksel POS’a ihtiyaç duymadan tüm ödemeler kolayca alınıyor. Tüm banka ve kredi kartları ile uyumlu olan Sanal POS sayesinde, yasal kısıtlar çerçevesinde taksitli satış yapılıyor. Link ile ödeme alma çözümümüz Paylink , ödeme için fiziksel sınırları ortadan kaldırırken güvenli ödemeyi mümkün kılıyor.  Kredi ile ödeme alma, PayKredi, çözümümüzle müşterilerimizin son kullanıcıya yeni ödeme seçenekleri sunabilmesini sağlıyoruz. Yaptığımız özel iş birlikleriyle tüketiciye ödeme anında kredi kullanarak alışverişlerini kesintisiz bir şekilde tamamlama ayrıcalığını sunuyoruz, işletmelerin de enerjilerini tahsilatlarına değil büyümelerine odaklamalarını sağlıyoruz.  Çoklu ödeme çözümümüz de Paynet üye iş yerlerinin, müşterilerine aynı alışverişte birden fazla karttan ödeme seçeneği sunuyor. Paynet Sanal POS, link ile ödeme almayı sağlayan Paylink, Paynet API veya Paynet mobil uygulama ile yapılan alışverişlerde müşterilerin kart bilgileri saklanabiliyor ve müşteriler daha sonra tekrar ödeme bilgilerini girmeden kaydettikleri kartlarıyla tüm satış kanalları üzerinden kolayca alışveriş yapabiliyor. Paynet API ile Paynet’in güçlü teknik altyapısına ulaşmak ve ihtiyaçlara göre özelleştirmek de mümkün. Tüm platformlarla uyumlu esnek bir yapıya sahip olan Paynet API, ödeme ve tahsilat gibi finansal süreçlerin dijitalleştirilmesi ile sorunsuz bir deneyim sunma konusunda geliştiricilerin en büyük yardımcısı konumunda. Paynet üye iş yerleri, Paynet’in tüm ürünlerini Paynet API ile şirketlerinin ihtiyaçlarına göre uyarlayıp müşterilerine sunabiliyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24.com

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24.com

Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, dijital gelir akışı elde etmek için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurguladı.

 

Bilgi Teknolojileri alanının, son 15 yıldır öngörülebilir bir ilerleme halinde olduğu görülüyor. Kuruluşlar, kritik iş süreçlerini otomatize etmek için bilinen yazılım tedarikçilerinin paket uygulamalarını kullanıyor.  TÜSİAD ve Deloitte iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye’de Yazılım Ekosisteminin Geleceği” raporuna göre yazılım sektörü, Türkiye’de brüt katma değeri incelenen ilk 5 sektör arasında, yarattığı yüzde 81’lik katma değer oranıyla  4. sırada yer alıyor. Ayrıca yazılım sektörü, ürettiği çıktı ve hizmetlerle incelenen 64 reel sektörden 61’ine direkt katkı sağlayarak Türkiye ekonomisine doğrudan etki ediyor. Bunun sonucunda BT departmanları da çalışmalarının çoğunda bu tür uygulamaları çalıştırmak için gereken altyapıyı oluşturmaya ve yönetmeye ve ayrıca işletme genelinde garantili hizmet seviyeleri sağlamak için gereken becerileri geliştirmeye odaklanıyor. Ancak tüm bunlar artık değişiyor. Mobil cihazlar, bulut bilişim, sosyal medya, Nesnelerin İnterneti ve diğer ezber bozan yeniliklerle birlikte uygulamaların oluşturulma, dağıtılma ve kullanılma biçimleri önemli ölçüde evriliyor.

 

Dijital gelir akışı elde etmek, daha akıllı ürünler geliştirmek ve müşterilerin beklentisi olan iyileştirilmiş deneyimleri sunmak için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurgulayan Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, konuya dair yaptığı değerlendirmede “Otomasyon için büyük kurumsal uygulamaları çalıştırmanın yanı sıra şirketlerin; ürünlerini, hizmetlerini ve dünyayla yakın ilişki kurma biçimlerini dönüştürecek tüketiciye yönelik mobil uygulamaları ve gömülü yazılımları sürekli olarak geliştirmeleri gerekiyor. Ancak tüm bunlar, eş zamanlı olarak maliyetleri düşürüp eski uygulamaların ve üzerinde çalıştıkları altyapının performansını iyileştirirken yapılmalı. Yenilik yapmak ve optimize etmek hedefine ulaşmanın tek yolu, BT hizmetlerini sunmak için kullandığımız teknolojiyi dönüştürmek. Bu da BT’deki insan kaynağının ve finansal kaynakların, sürekli değişen mobil deneyimler, daha iyi veri analitiği ve ürün ve hizmetlerle ilgili daha derin inovasyon gibi daha dönüşümsel yönleri olanaklı hâle getirmeye yardımcı olan diğer yatırımlara kaydırılabilmesi için, eski otomasyon yazılım paketlerini çalıştırmak üzere gereken maliyet ve eforu azaltmakla başlıyor” ifadelerini kullandı.

 

Lumassi ayrıca, BT yöneticileri tarafından atılması gereken adımlara da dikkat çekti.

 

BT yöneticileri için bir ikilem 

Modernizasyon ve hız ihtiyacı arasındaki gerilim, kuruluşlar için zaman zaman zorlayıcı olabiliyor. Her iki cephede de başarılı olmak için BT yöneticileri, kurum içi ve kurum dışı altyapı yatırımlarını yeniden değerlendirmek, personel ve beceri eğitiminde değişikliklere gitmek, farklı departmanlarla daha yakın ilişkiler kurmak ve Hizmet Olarak BT modeli konusundaki kararlılığı artırmak gibi işletme genelinde önemli bir dönüşümden geçmeleri gerektiğinin farkındalar. Bu yeni alanda yöneticilerin birçoğu mümkün olduğunca etkili bir şekilde yol alabilmek için rehberliğe ihtiyaç duyuyor.

 

Modern bir veri merkezi altyapı ile başlar 

Sıklıkla çatışan bu BT önceliklerinin desteklenmesine yönelik atılması gereken ilk adım, BT’nin üzerine kurulduğu altyapı bileşenlerini modernize etmek ve dahası, modern bir veri merkezi hâline gelmek. Geçmişte BT departmanları altyapılarını oluşturur ve uygulamalarını satın alırdı, ancak bugün bu modeli giderek tersine çevirmeye çalışıyorlar. Temel iş uygulamalarını hızla oluşturup çalıştırabilecekleri ve aynı zamanda yeni nesil uygulamaları dağıtmak için bir platform sağlayabilecekleri basit, dağıtımı kolay altyapı platformları satın almak istiyorlar.

 

Yakınsanmış bir altyapı her ikisine birden olanak tanıyor. Hepsi bir arada depolama, bilgi işlem ve ağ platformları, altyapıyı bileşen bazında kurma ve geliştirmeye yönelik geleneksel BT sürecini basitleştiriyor, hızlandırıyor ve kökten dönüştürüyor. Donanım ve yazılım bileşenlerini ayrı ayrı tedarik etme, dağıtma, yapılandırma ve yönetme konusunda harcanan zaman ve oluşan maliyeti azaltıp BT yatırımları için değer elde etme süresini hızlandırıyor. Buna ilaveten, yakınsanmış sistemlerin flash, yazılım tanımlı ve bulut özellikli sistemler gibi üçüncü parti bir platforma hazır teknolojiler üzerine kurulması önem arz ediyor.

 

Her şeyi otomatik hâle getirin edin

Veri merkezi altyapısını modernize etmek için bir plan oluşturulduktan sonraki adım, artık her şeyi otomatik hâle getirmek. Öngörülebilir, tekrarlanabilir bir adım olarak yapılan herhangi bir manuel işlemin, BT yığınının tamamında yönetim ve orkestrasyon araçları aracılığıyla bertaraf edilmesi gerekiyor. Tam otomasyon, günümüzde BT sunumunda tek ve en dönüştürücü değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Tam otomasyon süreçlerinin devreye girmesiyle de tam ölçekli bir BT dönüşümü için ilerleme sağlanıyor. Bilgi teknolojileri hizmetleri, birtakım CIO önceliklerini destekleyen iyi yönetilen bir hibrit bulut deneyimi sunmak üzere donanım ve yazılım yaklaşımları kullanılarak modernleştirilebiliyor ve otomatik hâle getirilebiliyor olsa da bilgi teknolojileriyle, iş çıktıları elde edilmesini sağlayan insanların ve süreçlerin sürekli olarak dönüştürülmesi gerekiyor.

 

Hızlandırılmış dijitalleştirme, Türkiye’de veri merkezi pazarının önemli bir itici gücü

 

TÜBİSAD’ın “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2021” raporuna göre Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2019, 2020 ve 2021 yılları için beş üzerinden sırasıyla 2,94, 3,03 ve 3,24 olarak hesaplandı. Veriler, 2021 yılında dijital dönüşümün ivme kazandığını ortaya koyuyor. Türkiye’de KOBİ’lerin dijital dönüşüme katılımıyla veri merkezlerine olan ihtiyaç daha da artacak. BT altyapısı hemen hemen tüm sektörlerde öncelik hâline gelmiş durumda. Buna paralel olarak ResearchAndMarkets.com tarafından hazırlanan “Türkiye Veri Merkezi Pazarı – Yatırım Analizi ve Büyüme Fırsatları 2021-2026” raporu, Türkiye veri merkezi pazarının 2026 yılına kadar 902,7 milyon dolarlık yatırımla 2021-2026 arasında 5,24 oranında büyüyeceğini gösteriyor. Kuruluşlar ve işletmeler dijital dönüşüm programlarında ilerleme kaydettikçe sunucu odasında yürütülen operasyonlardan, yönetilen hizmetler (managed services), sunucu barındırma ve hibrit altyapı gibi veri merkezi hizmetlerine geçiş ihtiyacı artıyor.

 

Tüm bunlar, hızlı dijitalleşme ve pazar fırsatları sayesinde işletmelerin ve BT ekiplerinin dönüşüm sürecinde nereye doğru gittiğinin küçük bir kesitini ortaya koyuyor. Veri merkezi teknolojisiyle ilişkili paradigmalar hızla değişmeye devam edecek ve bu değişimlerle birlikte yeni beceriler, araçlar ve kaynaklar devreye girecek. Yaratıcılıkta ve inovasyonda bir son nokta olmadığı için dönüşümde de bir bitiş noktası yok, ancak bir başlangıç noktası var. Ki bu da modern veri merkezine doğru bir yolculukla başlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

İnternet Trafiğinin Yüzde 50’sini Oluşturan Kötü Amaçlı Botlara Karşı 5 Öneri – Ulusal24.com

İnternet Trafiğinin Yüzde 50’sini Oluşturan Kötü Amaçlı Botlara Karşı 5 Öneri – Ulusal24.com

KÖTÜ NİYETLİ BOTLARA KARŞI WAF KULLANIMI ŞİRKETLER İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR!

İnternet trafiğinin yarısından fazlası botlardan oluşuyor ve kuruluşların 89’u web uygulamalarına yönelik siber saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Dijital etkileşim araçları, botlar da dahil olmak üzere bir dizi karmaşık siber saldırının artan tehditlerine maruz kalıyor. Şirketlerin web uygulamalarının ve online hizmetlerinin kötü amaçlı bot saldırıları ile tehlike altında olduğunu dile getiren Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, şirketlerin web uygulamaları ve online hizmetlerini korumaları için 5 önerisini paylaşıyor.

 

Web siteleri ve mobil uygulamalar, işletmeler için en büyük gelir kaynakları arasında yer alıyor. Dijital etkileşim araçları, botlar da dahil olmak üzere bir dizi karmaşık siber saldırının artan tehditlerine maruz kalıyor. Araştırmalara göre web trafiğinin 50’den fazlasını oluşturan botlarla birlikte kuruluşların 89’u web uygulamalarına yönelik siber saldırılara uğruyor. Botların belirli bir yüzdesi iş süreçlerini ve görevlerini otomatikleştirmek için kullanılırken, diğerleri hesap devralma, içerik sızdırma, ödeme sahtekarlığı ve hizmet reddi saldırıları dahil olmak üzere kötü amaçlar için tasarlanıyor. Şirketlerin web uygulamalarının ve online hizmetlerinin kötü amaçlı bot saldırıları ile tehlike altında olduğunu dile getiren Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, şirketlerin web uygulamaları ve online hizmetlerini korumaları için 5 öneride bulunuyor.

 

Kötü Amaçlı Botlara Karşı WAF En Etkili Çözüm Yöntemleri Arasında Yer Alıyor

 

Belli standartları olmayan, birçok fonksiyonu aynı anda gerçekleştiren robot yazılımlara bot deniliyor. İnternet trafiğinin yarısından fazlasını da iyi ve kötü amaçlı olmak üzere bu botlar oluşturuyor. Özellikle kötü amaçlar taşıyan botların birçok sektör içerisinde zararlı çalışmalar gerçekleştirdiğini aktaran Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun’a göre, gelişmiş, yeni nesil botlar, geleneksel güvenlik kontrollerinden kaçabilir ve uygulama sahipleri tarafından fark edilmeyebilir ancak WAF çözümü, tipik olarak temel bot azaltma özelliklerine sahip ve IP’lere veya cihaz parmak izine dayalı olarak botları engelleyebilir. Kötü amaçlı bot saldırılarına karşı WAF desteğinin etkili olacağını dile getiren Tursun sıraladığı 5 önerisiyle güvenliğinizi nasıl artırabileceğinizi de sıralıyor.

 

1. Çok özellikli güvenlik çözümlerini tercih edin. Bir siber güvenlik çözümü tercih ederken saldırıların neredeyse tamamını ele alabilecek bir çözüm olduğundan emin olun. Mümkün olduğu kadar birçok tehdidi kapsama özellikleri sağlayan bir çözüm kullanmaya dikkat edin. Altyapınızda farklı tehditleri ele almak için birden fazla siber güvenlik çözümü kullanmanın pratik olmayacağını ve çeşitli yazılımların kullanımının maliyetli olabileceğini de unutmayın.

 

2. Ağ trafiğinizi izleyin. Bilgisayarınız, ağınız ve online varlıklarınızda neler olup bittiğinin farkında olmanız sağlam siber güvenliğe sahip olmanız anlamına geliyor. Bu nedenle, altyapınızın geri kalanıyla sorunsuz çalışan ve sağlam izleme işlevleriyle birlikte gelen bir güvenlik çözümü seçmeniz gerekiyor. 

 

3. Sağlam bot yönetimi gerçekleştirin. Siber güvenlik savunmalarını yenme girişimlerinin çoğu botlar tarafından otomatik olarak yapılıyor. İnternet trafiğinin yarısından fazlasını oluşturarak ağlara, cihazlara veya online hesaplara girmeye çalışan kötü amaçlı botlara karşı seçtiğiniz siber güvenlik çözümünün hız sınırlama, imza algılama, kara liste, reCAPTCH gibi bot aktivitesini algılayabilen ve herhangi bir hasar oluşturmadan önce bunları durdurabilen temel anti-bot işlevlerine sahip olması gerekiyor.

 

4. Yapay zeka desteklerinin işlevliğine dikkat edin. Yapay zeka, siber tehdit tespiti ve önlenmesinin etkinliğini artırmak için önemli ölçüde gelişim gösterse de aldatıcı pazarlama unsurlarına dikkat edin. Özellikle uygulamaların, web sitelerinin ve API uç noktalarının ve kullanıcılarının davranışsal profillerini oluşturma durumu söz konusu olduğunda, aldığınız AI destekli çözümün işe yaradığını tespit etmek için önce siber güvenlik uzmanlarının teknik incelemelerini veya yorumlarını gözden geçirin.

 

5. Tam yönetim ve desteğe sahip olun. Son olarak, tam yönetim ve destek ile sağlanan güvenlik çözümlerini tercih edin. Gelişmiş işlevlere sahip bir siber güvenlik sistemini yönetmek için destek almayı unutmayın. Sistemi kullanırken nasıl çalıştığını öğrenebilirsiniz, ancak işinizi veya dijital varlıklarınızı güvence altına almaya çalışırken yolunuzu değiştirmeye çalışmayın. Ayrıca, düşündüğünüz çözümün destek ekibinin güvenilirliği ve yeterliliği hakkında bilgi alın. Daha sonra destek sorunlarıyla karşılaşmayacağınızdan emin olun.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

CX³ with Netatmo ile evinizin tüm kontrolü elinizde! – Ulusal24.com

CX³ with Netatmo ile evinizin tüm kontrolü elinizde! – Ulusal24.com

Aydınlatmadan ev aletlerine su ıstıcısından elektrikli araç şarj cihazına kadar evinizdeki elektrikli her şeyi CX³ with Netatmo ile uzaktan kontrol edebilirsiniz. 

 

CX³ with Netatmo ile evinizde rahatlıkla akıllı bir sistem kurabilirsiniz. Geleneksel sistemler ile entegre edilebilen ve kendi aralarında kolaylıkla haberleşebilen, bir ağ geçidi yardımı ile evinizde yer alan kablosuz ağ sistemine bağlanarak uzaktan kontrole izin veren akıllı cihazlar ile evinizin kontrolünü sağlayabilirsiniz.

 

Size özel senaryolar oluşturun

Akıllı telefonlarınızla evinizi uzaktan yönetebilir, CX³ with Netatmo ile elektrikli aletleri, tüm prizleri ve aydınlatma ürünlerini uzaktan kontrol edebilir, size özel senaryolar oluşturabilirsiniz. Bunun için gerekli olan tek şey Home + Control mobil uygulamasını indirmek.

 

Enerji tüketiminizi izleyerek faturalarınızı kontrol altına alın

Enerji yönetiminizi doğru ve en iyi şekilde planlamak sağlık, ekonomi ve çevresel nedenlerden dolayı önemli bir konu. CX³ with Netatmo sayesinde uygulamadan tüketim değerlerinizi anlık, günlük veya aylık kontrol ederek maksimum tüketim seviyesine gelen cihazlarınızı tespit edebilir, dilerseniz bu cihazları devre dışı bırakabilir veya birkaç basit adımda zahmetsizce senaryolar planlayabilirsiniz. Böylelikle hem cihazlarınızın verimli kullanımını artırabilir hem de faturalarınızı kontrol altına alabilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Samsung’un en yenilikçi TV aksesuarları ile tarzınızı evinize yansıtmak çok kolay! – Ulusal24.com

Samsung’un en yenilikçi TV aksesuarları ile tarzınızı evinize yansıtmak çok kolay! – Ulusal24.com

Günümüzde en küçük ürünler dahi kullanıcıların yaşam tarzındaki en büyük değişikliklerin önünü açabiliyor. Peki, siz de yalnızca bir aksesuar ile televizyonunuzun özelliklerini artırabileceğinizi, TV deneyiminizde önemli değişiklikler yapabileceğinizi biliyor muydunuz? Teknoloji devi Samsung, kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak ve ekran deneyimini artıracak, kullanımı kolay ve pratik, en iyi aksesuarlarını derlediği bir liste oluşturarak, kullanıcılara tarzlarını yansıtmanın ve büyük değişimler yaratmanın bir yolunu sunuyor.

 

Kendiliğinden dönebilen duvar aparatı ve stant sayesinde TV’niz ister yatay ister dikey olsun

Samsung’un Neo QLED veya The Frame TV modellerinde yer alan mobil uygulamalardaki dikey videoları görmüş olabilirsiniz. İşte bu videoları dilediğiniz zaman dikey olarak izlemek mümkün. Samsung’un kendiliğinden dönebilen duvar aparatı ve standı sayesinde tüm videoları orijinal haliyle izlemek çok basit. Bu aparat sayesinde ekranı yatay moddan dikey moda otomatik olarak döndürmek için uzaktan kumandada yer alan döndürme tuşuna basmak yeterli oluyor. Bu sayede kullanıcılar, farklı içerikleri daha rahat izlemenin yanı sıra, dikey modda yansıtma ve yayınlama özelliklerinden de faydalanabiliyor.

 

 ‘Full Motion’ ince duvar aparatıyla ekranınıza dilediğiniz gibi eğim verin

Televizyonların duvara yalnızca tek bir aparatla sabitlenebildiği günler çoktan geride kaldı. Artık en sevilen program, dizi gibi içerikleri herhangi bir pozisyon veya açıdan görüntülemek için ekranı esnek bir şekilde yukarı, aşağı, sola veya sağa eğmek yeterli oluyor. Samsung’un ‘Full Motion’ ince duvar aparatı tüm bu görevleri yerine getirmeyi sağlarken, duvarla ekran arasında yakın temas sağlayarak, çok daha rahat ve sürükleyici bir izleme deneyimi sunuyor.

 

 ‘One Connect’ kutu ile dağınıklığa neden olan TV kablolarını toplayın 

Evde veya işyerinde dağınıklık oluşturan TV kablolarını derleyip toplamayı başardığımızda zaten TV odasının iç dekorasyonunun önemli bir kısmı hallolmuş oluyor. Samsung’un, ‘One Connect’ ve ‘Slim One Connect’ kablo kutusu sayesinde herhangi bir oturma odasını sade, şık ve derli toplu bir hale getirmek çok basit. Bu aksesuar sayesinde dikkat dağıtıcı kablo dağınıklığı hem hızla düzenlenebiliyor ve ortadan kalkıyor hem de evde işlevsel ve güzel görünen bir alan oluşturulabiliyor.

 

 Kişiselleştirilebilir çerçevelerle TV’nizi sanat eserine dönüştürün 

Samsung’un kişiselleştirilebilir TV çerçeve aksesuarı, sanat eserlerini doğrudan duvarda sergilemeye imkan sunuyor. Kullanıcılar, sade, şık ve modern bir görünüm için Beyaz, Tik Ağacı ve Kahverengi renk seçenekleriyle sunulan ‘Modern Düz Çerçeve’yi tercih edilebiliyor. Slim Fit Duvar Aparatı ile birlikte kullanılan bu aksesuar, evin tüm odalarına sorunsuz uyum sağlayarak, TV ile duvar arasındaki boşluğu en aza indiriyor.

 

Samsung, televizyonunu duvara monte ederek kullanmak istemeyen kullanıcılara da ‘Zemin Standı’ ile tarzlarını ifade etmenin yeni bir alternatifini sunuyor. Küçük alanlarda bile kurulumu kolay olan Zemin Standı, evlere sanatsal zarafet getiren mükemmel bir aksesuar olarak öne çıkıyor.

 

‘The Sero Tekerlekler’ ile seyyar eğlence her yerde 

Samsung’un eşi benzeri olmayan ve dönebilir özelliğe sahip The Sero ürünü, tekerlek aparatı ile artık daha da esnek. Hem içeriklerin yönünü hem de TV’nin konumunu değiştirmek isteyen kullanıcılar için ‘The Sero Tekerlekler’, en doğru seçim olabilir. Bu aksesuar sayesinde kullanıcılar, TV’lerini bir odadan diğerine özgürce taşıyabiliyor, The Sero’yu her zaman ve her yerde iç mekanla uyumlu bir şekilde kullanabiliyor.

 

 Taşınabilir ekran ve eğlence cihazı ‘The Freestyle’ ile kişisel tarzınızı yansıtın 

Taşınabilir bir ekran, bluetooth hoparlör ve ortam ışığı… Samsung’un sadece 830 gram ağırlığındaki eğlenceyi her yere taşıyan cihazı The Freestyle, bu görevlerin tamamını etkili bir biçimde başarıyor. The Freestyle’ın zarif beyaz tasarımına Blossom Pink, Forest Green ve Coyote Beige renk seçeneklerine sahip renkli kauçuk kaplama aparatıyla renk katmak da mümkün. Kullanıcılar, The Freestyle’ı kamp ortamında ya da bir çatı partisine giderken kullanmak istediğinde, cihazı şık ve kompakt bir çanta içinde rahatlıkla taşıyabiliyor.

 

 The Serif sayesinde mekanı yeniden keşfedin 

Samsung’un yenilikçi ev aksesuarı The Serif, “I” harfini andıran pratik tasarımıyla herhangi bir odanın vazgeçilmez aksesuarı olabilir. The Serif’in çerçevesinin üst kısmında bulunan düz yüzeyi raf olarak kullanarak herkes The Serif’i kendi zevk ve tercihlerine göre dekore edebiliyor. Evinin dekorasyonuna farklılık katmak ve tarzlarını yansıtmak isteyen kullanıcılar, el yapımı veya özel üretim ürünleri bu rafın üzerinde sergileyebiliyor. The Serif ile kullanıcılar, hem odalarının görünümünü dilediği gibi iyileştirebiliyor hem de misafirlerinin dikkatini tarzlarıyla çekebiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com