WhatsApp Web için ekran kilidi özelliği yolda – Teknoloji

WhatsApp Web için ekran kilidi özelliği yolda – Teknoloji

Dünyanın en çok kullanılan mesajlaşma uygulamalarından WhatsApp’ın Android ve iPhone akıllı telefonlardaki sürümlerinde bulunan ekran kilidi özelliğinin WhatsApp Web platformuna da geleceği ortaya çıktı.

WABetaInfo’nun haberine göre, test aşamasındaki yeni özellik sayesinde kullanıcılar, WhatsApp Web uygulamasının açılışına yazılı veya sayısal bir parola koyabilecekler. Bu sayede hem mesajlarınızın hem de sesli / görüntülü arama geçmişinizin başka kişilerce görülmesini engelleyebileceksiniz.

Ekran kilidi özelliği WhatsApp’ın mobil uygulamalarında da bulunuyor fakat, kullanıcılar tercihe bağlı olarak parmak izi veya yüz tanıma yöntemini de seçebiliyorlar. Mobil uygulamadan farklı olarak, WhatsApp Web sürümünde yalnızca ‘parola’ seçeneği bulunacak.

Apple MacBook Pro dahil olmak üzere bazı Windows ve Mac cihazlarda parmak izi özelliği mevcut. Yani bilgisayarların işletim sistemleri teorik olarak bu sisteme yönelik destek sunuyor, fakat buna rağmen WhatsApp Web’e giriş sırasında parmak izi özelliği aktif edilemiyor. En azından şu an için mümkün değil.

Bununla birlikte WhatsApp Web’e ekran kilidi koymak için, Ayarlar > Gizlilik > Ekran Kilidi (Screen Lock) seçeneğini açmanız yeterli. Bunu yaptıktan sonra WhatsApp, sizden unutmayacağınız bir şifre belirlemenizi isteyecek ve bu şifreyi, WhatsApp Web’i her açtığınızda girmek zorunda kalacaksınız.

Haber Kaynağı ulusal24.com

James Webb Uzay Teleskobu, Uranüs’ün şimdiye kadarki en net fotoğrafını çekti – Teknoloji

James Webb Uzay Teleskobu, Uranüs’ün şimdiye kadarki en net fotoğrafını çekti – Teknoloji

Güneş Sistemi’nde Güneş’e en yakın yedinci gezegen olan Uranüs, bugüne kadar yalnızca Voyager 2 uzay aracı ve Keck ile gözlemlenmişti. Donmuş manto ve hidrojen ile helyum gazlarından oluşan gezegen, tarihe geçecek bir şekilde James Webb Uzay Teleskobu tarafından gözlemlendi.

Üstelik James Webb, daha önce gördüğümüz görüntülerde gezegenin pek de göze batmayan silik halkalarını da apaçık ortaya koydu. Gezegen üzerindeki bulutlar ve Uranüs’ün en parlak uyduları da James Webb’in lenslerine yakalandı.

URANÜS, BÖYLE POZ VERDİ

James Webb’in elde ettiği bu fotoğrafta gezegen üzerindeki parlak noktalar, atmosferde bulunan bulutlardan kaynaklanıyor. Fakat görüntünün en ilginç yeri bu noktalar değil, çok daha büyük bir şekilde görülebilen beyaz alan.

Webtekno’da aktarıldığı gibi beyaz alan, gezegenin tamamen buzla kaplı bölümünün ta kendisi. Bu alanı da tarihte ilk kez James Webb sayesinde bu kadar net bir şekilde görebiliyoruz. İşin ilginç yanı bu alan, doğrudan Güneş ışığında gözükse de gezegenin sonbahar döneminde ortadan kayboluyor. James Webb tarafından elde edilen verilerin bu gizemi aydınlatması bekleniyor.

Uranus. (Go ahead, get it out of your system. We tried.)⁣

Only Voyager 2 in the 1980s & Keck (with adaptive optics) have imaged the planet’s rings before, and they’ve never been this clear. @NASAWebb highlights atmospheric features & 11 of its 13 rings: https://t.co/oWpw1ekldE pic.twitter.com/m5upNQKEEX


— NASA (@NASA) April 6, 2023

Görüntülerde gördüğümüz halkalar ise Uranus’ün 13 halkasını gösteriyor. Fakat sadece 11 adet halka görebiliyoruz. Bunun nedeni, diğer iki halkanın çok fazla ışık yansıtması sonucunda birbiriyle iç içe geçmiş gibi gözükmesi.

Bu fotoğrafta ise Uranüs’ün 27 uydusunun tamamı görülmüyor. Çünkü bu uyduların pek çoğu oldukça küçük ve gözlemlenmesi zor derecede az ışık yansıtıyor. Yukarıda gördüğümüz 6 uydu ise Titania, Oberon, Miranda, Puck, Ariel ve Ubriel uyduları.

Üstelik NASA’nın açıklamasına göre bu fotoğraf, sadece 12 dakikalık bir pozlamanın ürünü. Daha uzun pozlamalar ile Uranüs hakkında çok daha detaylı görüntüler ve veriler elde etmek mümkün olacak.

 

Haber Kaynağı ulusal24.com

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı

Okurlarına güncel, yalın, teyit edilmiş ve bağımsız içerikler sunan dijital medya servisi Aposto, yeni web ve mobil uygulamaları ile medya deneyimini e-posta yayınlarının ötesine taşıyor. Bilginin üretilme, derlenme ve dolaşma biçimini yeniden düzenleyerek güvenilir, doyurucu ve kullanışlı olmayı önceliklendiren Aposto, dijital medya servisinin yeni ürünlerini 2 Haziran Perşembe günü SALT Galata’da gerçekleştirdiği lansmanla duyurdu.

 

Bilgiyi takip etmenin ve düzenlemenin en iyi yolu olduğuna inandığı e-posta yayınlarıyla 2019’dan bu yana toplamda 1 milyonun üzerinde okura ulaşan Aposto, okurlarına web ve mobil uygulamalar üzerinden yeni bir medya deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Aposto!’nun yeni ürünlerini tanıtmak üzere SALT Galata’da düzenlediği lansmanda basın temsilcileri, yayıncılar, fikir önderleri, akademisyenlerin yanı sıra yeni medya, teknoloji, bilgi, yaratıcılık, girişim ekosistemlerinden katılımcılar yer aldı. Aposto CEO’su Orhun Canca, Aposto’nun yeni bir medya deneyimi sunma yolculuğunu, değişen kimliğini, web ve mobil ürünlerinde kullanıcıları neler beklediğini dinleyicilerle paylaştı.

 

Zihniniz için taze bir başlangıç

Aposto uygulamalarını “zihinler için taze bir başlangıç” olması için tasarladıklarını vurgulayan Orhun Canca, “Bu uygulamaları internetteki gürültü kalabalığından uzakta, e-posta kutularımızda biriken içeriklere bir çözüm olarak geliştirdik. Aynı zamanda gereksiz içerik kalabalığına bir panzehir olarak, yepyeni dünyalara açılan bir kapı olarak hayata geçirdik” dedi. Canca şöyle devam etti: 

 

“E-posta yayınlarını çok sevsek de içeriklerimizin gelen e-posta kalabalığı arasında kaybolduğunu ve arşiv değerini yitirdiklerini görüyoruz. Tam olarak bu sebeple bugün Aposto’yu e-postanın çok daha ötesine taşıyoruz. Aposto dijital gazete ve dergileri tek bir yerden takip edebilmenizi sağlıyor. İnternetin sonsuz gürültüsünden uzakta, içeriklerin tek bir yerde toplandığı bir vaha gibi aslına bakarsanız.” 

 

Medya deneyimini e-postanın ötesine taşıyan Aposto’nun yeni web ve mobil uygulamalarında “Gelen Kutusu“, “Keşfet” ve “Kütüphane” olmak üzere öne çıkan üç özellik var.

Gelen Kutusu: E-posta kutusunu rahatlatmak, uygulamadaki önemli içeriklerin kaybolmasını önlemek için tasarlanan, kullanıcıya özel bir ana ekran. Aposto yayınlarıyla buluşma noktası.
Keşfet: Özenle derlenen haberlere, son dakika gelişmelerine, farklı kategorilerdeki yayınlara, editörlerin hazırladığı koleksiyonlara ve birbirinden değerli podcast’lere en kolay erişim alanı. Yeni dünyalara açılan kapı.
Kütüphane: Hem hatırlamak istenilen yayınları kaydedebilmeyi hem de sonradan okumak istenilenleri saklayabilmeyi sağlayan bir hafıza merkezi. Kişisel bilgi deposu.

 

21. yüzyılın gazete ve dergileri

Aposto, 70’ten fazla yayınını gazete ve dergiler olarak ayırdı. Yayınlarını bu geleneksel formatları yeniden keşfederek bugünün ihtiyaçlarına göre oluşturdu. Aposto gazeteleriyle okurlar gündemi kolayca takip edilebilir, dünyada ve Türkiye’de farklı kategorilerde olup bitenleri anlamlandırarak okuyabilir. Kendi alanında en özgün içeriklere sahip Aposto dergileriyle de pek çok konuda hazırlanan incelemeleri, değerlendirmeleri ve söyleşileri hayatlarına katabilir. Aposto’daki tüm gazeteler ve dergilere mobil ve web bildirimlerini yöneterek abone olmak mümkün.

 

Yayıncıların sesinden: Aposto Radyo

Aposto Radyo, sürekli genişleyen kataloğuyla yayıncılarının hazırladığı en iyi programları ve haber özetlerini bir araya getirerek 100 bini aşkın dinleyiciye, 1.3 milyondan fazla dinlenme sayısına erişti. Aposto Radyo kataloğunda her sabah gündeme dair öne çıkan konuları 10 dakikada aktaran Aposto Altı Otuz’un yanı sıra sektör uzmanlarının yorumlarını, fikir önderlerinin farklı alanlardaki görüşlerini, sinema ve müzik evrenindeki söyleşileri, ilham veren hikâyeleri ve popüler kültür konularını odağına alan 10 podcast program mevcut.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı – Ulusal24.com

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı – Ulusal24.com

Okurlarına güncel, yalın, teyit edilmiş ve bağımsız içerikler sunan dijital medya servisi Aposto, yeni web ve mobil uygulamaları ile medya deneyimini e-posta yayınlarının ötesine taşıyor. Bilginin üretilme, derlenme ve dolaşma biçimini yeniden düzenleyerek güvenilir, doyurucu ve kullanışlı olmayı önceliklendiren Aposto, dijital medya servisinin yeni ürünlerini 2 Haziran Perşembe günü SALT Galata’da gerçekleştirdiği lansmanla duyurdu.

 

Bilgiyi takip etmenin ve düzenlemenin en iyi yolu olduğuna inandığı e-posta yayınlarıyla 2019’dan bu yana toplamda 1 milyonun üzerinde okura ulaşan Aposto, okurlarına web ve mobil uygulamalar üzerinden yeni bir medya deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Aposto!’nun yeni ürünlerini tanıtmak üzere SALT Galata’da düzenlediği lansmanda basın temsilcileri, yayıncılar, fikir önderleri, akademisyenlerin yanı sıra yeni medya, teknoloji, bilgi, yaratıcılık, girişim ekosistemlerinden katılımcılar yer aldı. Aposto CEO’su Orhun Canca, Aposto’nun yeni bir medya deneyimi sunma yolculuğunu, değişen kimliğini, web ve mobil ürünlerinde kullanıcıları neler beklediğini dinleyicilerle paylaştı.

 

Zihniniz için taze bir başlangıç

Aposto uygulamalarını “zihinler için taze bir başlangıç” olması için tasarladıklarını vurgulayan Orhun Canca, “Bu uygulamaları internetteki gürültü kalabalığından uzakta, e-posta kutularımızda biriken içeriklere bir çözüm olarak geliştirdik. Aynı zamanda gereksiz içerik kalabalığına bir panzehir olarak, yepyeni dünyalara açılan bir kapı olarak hayata geçirdik” dedi. Canca şöyle devam etti: 

 

“E-posta yayınlarını çok sevsek de içeriklerimizin gelen e-posta kalabalığı arasında kaybolduğunu ve arşiv değerini yitirdiklerini görüyoruz. Tam olarak bu sebeple bugün Aposto’yu e-postanın çok daha ötesine taşıyoruz. Aposto dijital gazete ve dergileri tek bir yerden takip edebilmenizi sağlıyor. İnternetin sonsuz gürültüsünden uzakta, içeriklerin tek bir yerde toplandığı bir vaha gibi aslına bakarsanız.” 

 

Medya deneyimini e-postanın ötesine taşıyan Aposto’nun yeni web ve mobil uygulamalarında “Gelen Kutusu“, “Keşfet” ve “Kütüphane” olmak üzere öne çıkan üç özellik var.

Gelen Kutusu: E-posta kutusunu rahatlatmak, uygulamadaki önemli içeriklerin kaybolmasını önlemek için tasarlanan, kullanıcıya özel bir ana ekran. Aposto yayınlarıyla buluşma noktası.
Keşfet: Özenle derlenen haberlere, son dakika gelişmelerine, farklı kategorilerdeki yayınlara, editörlerin hazırladığı koleksiyonlara ve birbirinden değerli podcast’lere en kolay erişim alanı. Yeni dünyalara açılan kapı.
Kütüphane: Hem hatırlamak istenilen yayınları kaydedebilmeyi hem de sonradan okumak istenilenleri saklayabilmeyi sağlayan bir hafıza merkezi. Kişisel bilgi deposu.

 

21. yüzyılın gazete ve dergileri

Aposto, 70’ten fazla yayınını gazete ve dergiler olarak ayırdı. Yayınlarını bu geleneksel formatları yeniden keşfederek bugünün ihtiyaçlarına göre oluşturdu. Aposto gazeteleriyle okurlar gündemi kolayca takip edilebilir, dünyada ve Türkiye’de farklı kategorilerde olup bitenleri anlamlandırarak okuyabilir. Kendi alanında en özgün içeriklere sahip Aposto dergileriyle de pek çok konuda hazırlanan incelemeleri, değerlendirmeleri ve söyleşileri hayatlarına katabilir. Aposto’daki tüm gazeteler ve dergilere mobil ve web bildirimlerini yöneterek abone olmak mümkün.

 

Yayıncıların sesinden: Aposto Radyo

Aposto Radyo, sürekli genişleyen kataloğuyla yayıncılarının hazırladığı en iyi programları ve haber özetlerini bir araya getirerek 100 bini aşkın dinleyiciye, 1.3 milyondan fazla dinlenme sayısına erişti. Aposto Radyo kataloğunda her sabah gündeme dair öne çıkan konuları 10 dakikada aktaran Aposto Altı Otuz’un yanı sıra sektör uzmanlarının yorumlarını, fikir önderlerinin farklı alanlardaki görüşlerini, sinema ve müzik evrenindeki söyleşileri, ilham veren hikâyeleri ve popüler kültür konularını odağına alan 10 podcast program mevcut.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Canon Web Kamera Sürücü güncellemesi ve yeni SRT ve FreeD protokolleriyle PTZ video akışı işlevini genişletiyor – Ulusal24.com

Canon Web Kamera Sürücü güncellemesi ve yeni SRT ve FreeD protokolleriyle PTZ video akışı işlevini genişletiyor – Ulusal24.com

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, PTZ kameraları için indirilerek kullanılabilecek yeni bir sürücüyü kullanıma sunuyor. Bu güncelleme ile Canon’un olağanüstü 4K görüntü kalitesi ve çok yönlü IP uyumluluğu sunan üç PTZ kamerası (CR-N300, CR-N500 ve CR-X300) aracılığıyla; yüksek öğretim kurumu ve iş yerleri gibi alanlarda video konferans ve video akışı yapmak artık çok daha kolaylaşıyor. Pandemi döneminde gelişen yeni alışkanlıklarla birlikte en kolay şekilde uygulanabilecek yüksek kaliteli video akışı çözümlerine erişim talep eden kuruluş sayısı artmaya devam ediyor.  Bunun sonucunda video konferans ve video akışı gereksinimleri bir katalizör olarak konumlanıyor.  Ek olarak, Canon’un CR-N300 ve CR-N500 modelleri için de iki yeni protokolü (SRT ve FreeD) desteklemesi, VR ve AR prodüksiyonlarının yanı sıra asgari çalışma süresiyle yüksek kaliteli akış için basit ve uygun maliyetli çözümlere sorunsuz entegrasyon sağlıyor. 

Web Kamerası Sürücüsü, Canon’un uzaktan PTZ kameralarını Windows işletim sistemiyle uyumlu PC bilgisayarlara etkili bir şekilde bağlayarak, kameraların yüksek kaliteli canlı akış için web kamerası işlevine sahip olmalarını sağlıyor. PTZ kameralar bu işlem sonrasında Microsoft Teams, Skype ve Zoom gibi uygulamalara entegre edilerek hibrit toplantılar için mükemmel bir seçenek haline gelmesiyle öne çıkıyor. Eğitim kurumları için de uygun olan kameralar, video kaydı ve akışına yönelik Ders Kaydı uygulamalarıyla birlikte Panopto’da canlı ders akışı yapmak için kullanılabiliyor. 

 

Yazılım, kurulumu kolaylaştırıp anında akışa başlanmasına olanak tanıyan bir özellik olarak, kullanıcının PC bilgisayarı ile aynı ağ üzerinde olan bir Canon PTZ kamerasını otomatik olarak algılayıp canlı yayın iş akışlarını kolaylaştırma imkânı tanıyor. Ayrıca, çoklu kamera düzeneklerinde aynı anda beş kameraya kadar kaydedilip kullanılabilir olması da önemli özellikleri arasında yer alıyor. Bu da sunumlu dersler gibi çok sayıda kamera açısı ve farklı odalarda kamera kullanımının gerektiği ortamlar için ideal bir çözüm olarak sunuluyor. 

 

Web Kamerası Sürücüsü esneklikle birlikte etkileyici görüntü kalitesi elde etmesiyle dikkat çekiyor.  Kullanıcılar, LAN bağlantısıyla çalıştıklarında 4K 30p’ya kadar video konferans yapabiliyor ve USB’li bağlantılarda sık sık yaşanan mesafe kısıtlaması sorununa takılmadan kameraların tam çıkış çözünürlüğünden yararlanabiliyorlar. Bu sayede, kameralarını istedikleri konumlara yerleştirme esnekliğine sahip oluyorlar. 100 metre ve daha uzun kablolarla kullanılan LAN bağlantısı, PTZ kameranın eşleştirildiği bilgisayardan daha uzakta olması gereken daha büyük mekanlarda kullanım için bu kameraları uygun hale getiriyor. 

 

İki yeni protokol: SRT ve FreeD

CR-N500 ve CR-N300 kameraların her ikisi de yeni protokolleriyle kullanıcıların iş akışını, içeriğini ve kaliteyi iyileştirmelerine olanak sağlıyor. FreeD Protokolü indirildikten sonra, kameranın konum verileri (ör., zum, odak, iris ve pan-tilt) başka bir takip ekipmanı kullanmaya gerek kalmadan işleme motoruna gönderilebiliyor. Bu da yayıncıların ve etkinlik düzenleme şirketlerinin PTZ kameraları, AR ve VR iş akışlarına entegre ederek, yüksek kaliteli “sanal” içerik sunmalarını sağlıyor. Haber, hava durumu, spor ve canlı etkinlikler arasında yeşil ekranla çalışırken, gerçek görüntülerin bilgisayar grafikleriyle kolaylıkla birleştirilme özelliği sunuyor. 

 

Secure Reliable Transport (SRT) protokolü, uzaktan prodüksiyon pazarında yüksek itibara sahip bir video iletim protokolü olarak adlandırılıyor. Video verileri ve güvenilir video iletimi için yüksek güvenlikli şifreleme özelliğine sahip olmasıyla önem arz ediyor. Protokol; ağ koşullarını ve uyarlanabilirlik kapasitesi son derece yüksek arabellek yönetim sistemini izleyerek, dengesiz bit hızlarına sahip ortamlarda bile, paket kaybının yeniden iletim/kurtarma mekanizması ve yüksek kaliteli videonun düşük gecikme süresiyle istikrarlı gönderimi ile güvenilirlik ve istikrar sunuyor. Yayıncılık pazarında, NDI® | HX ile birlikte uzaktan prodüksiyonlar için yaygın şekilde kullanılıyor.

 

PTZ Web Kamerası Sürücüsü ve kullanım tarihleri hakkında daha fazla bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Web Kamerası Sürücüsü Temel Özellikleri:

Video akışı platformları için kolay PTZ kamerası kurulumu
Otomatik kamera algılama
Beş taneye kadar kamera kaydedilebilir. 
4K çıkış – 4K 30p’ye kadar 
LAN bağlantısı sayesinde uzun kablolarla kullanılabilir.
Windows işletim sistemi ile uyumludur. 

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Yeni Intel Core Ultra – Ulusal24 Haber Merkezi

Yeni Intel Core Ultra – Ulusal24 Haber Merkezi

Acer, yeni Swift Go 14 ile ince ve hafif bir dizüstü bilgisayar tasarımını geniş iş hacmi ve benzersiz bir kullanım deneyimi sunan yapay zeka desteğiyle buluşturuyor.

Öğrencilerin, profesyonellerin ve içerik üreticilerinin kişiselleştirilmiş kullanım deneyimlerine katkı sağlamak ve ihtiyaç duydukları işlem performansını sağlamak üzere satışa sunulan Acer Swift Go 14 (SFG14-72), gücünü Intel® Core™ Ultra 7 işlemciden alıyor. Cihaz ayrıca, Intel Arc grafik işleme birimi (GPU) ve entegre sinir işleme birimi (NPU) Intel AI Boost özellikleri sayesinde yapay zeka iş yükleri için etkili bilgi işlem yetenekleri sağlayarak kullanıcı deneyimini daha sürükleyici bir hale getiriyor. Cihazın yapay zeka destekli yetenekleri arasında video konferans ve özelleştirme araçları için Acer PurifiedVoice™ ve Acer PurifiedView™ gibi bir dizi seçenek bulunuyor. Öte yandan Windows 11’de yer alan Microsoft Copilot uygulaması da dizüstü bilgisayarda görevlerin ve iş akışlarının tamamlanmasını kolaylaştırıyor.

Yeni Nesil Hız: Intel Core Ultra 7 ile Kesintisiz İşlem Gücü 

Intel Core Ultra 7 155H işlemci ile donatılmış olan ve Intel Evo Edition platformunu destekleyen Acer Swift Go 14, özel bir yapay zeka motoru olarak görev yapan Intel AI Boost ve yerleşik Intel Arc GPU sayesinde performans optimizasyonu, oyun veya içerik oluşturma için sürükleyici deneyimler sunuyor. Olağanüstü güç verimliliği ile yapay zeka destekli kaynakların da kilidini açan cihaz, anında uyanma, hızlı şarj ve 13 saatlik pil ömrü gibi gelişmiş performans ihtiyaçlarına cevap verebiliyor. Intel Unison ile Windows 11 işletim sistemli olarak gelen dizüstü bilgisayar, tek bir ekranda dosya aktarımı, arama, mesajlaşma ve cihaz yönetimi için sorunsuz bir entegre deneyim oluşturmaya ilişkin Android veya iOS cihazlarla da eşleştirilebiliyor.

Yenilikçi Yapay Zeka Özellikleriyle Zenginleştirilmiş Kullanıcı Deneyimi

Acer Swift Go 14’ün 1440p QHD web kamerası, cihazın sunduğu yapay zeka destekli teknolojilerle bir araya gelerek özellikle video konferanslar sırasında kullanıcıların en çok ihtiyaç duyduğu özellikleri kullanıma sunuyor. Acer PurifiedVoice teknolojisi istenmeyen arka plan gürültüleri ortadan kaldırılırken, Acer PurifiedView ile ise arka plan bulanıklaştırma, otomatik çerçeveleme ve bakış düzeltme özellikleriyle ekranda istenilen iyi görüntülerin elde edilmesi sağlanıyor. Cihazda kamera veya mikrofon kullanımı algılandığında, kendiliğinden açılan yeni Acer QuickPanel sayesinde video konferans çözümlerinin hızlı ve kolay bir şekilde yapılandırılması da sağlanıyor. Buna ek olarak, yeni Acer AlterView, iki boyutlu (2D) görüntüleri birden fazla açıdan görüntülenebilen üç boyutlu (3D) efektlere sahip animasyonlu duvar kağıtlarına dönüştürmek için yapay zeka tarafından oluşturulan derinlik haritalarını kullanıyor. Üstelik de tüm bunları daha düşük güç tüketimi ile gerçekleştiren Swift Go 14, içerik üreticilerinin yayın kalitesini artırırken video konferansların daha iyi sonuç vermesini de sağlıyor. 

Windows’ta yer alan Copilot uygulaması çalışma, oluşturma ve oyun oynama süreçlerine yardımcı olma amacıyla yapay zekanın eşsiz potansiyelinden yararlanıyor. Görevleri hızlandırmak, sorunları azaltmak ve zamandan tasarruf etmek için tasarlanan Copilot, kişiselleştirilmiş yanıtlar, yeni fikirler ve görev yardımı da sağlayabiliyor. Copilot; Paint, Ekran Alıntısı Aracı, Fotoğraflar ve benzeri uygulamalarda sunulan diğer heyecan verici yapay zeka özelliklerinin yanı sıra bir web sayfasının özetlenmesine, e-posta oluşturulmasına, bilgisayar ayarlarının değiştirilmesine veya bir görüntü oluşturulmasına yardımcı olabiliyor.

Hafif ve İnce Tasarım OLED Ekranla Buluşuyor 

Şık, hafif ve güçlü Acer Swift Go, sürekli hareket halinde olan ve mobil deneyimini çok yönlü özelliklerle güçlendirmeye odaklanan dinamik kullanıcılar için ideal bir dizüstü bilgisayar olarak öne çıkıyor. 1,32 kg ağırlığında ve 14,9 mm kalınlığındaki alüminyum kasası çantada veya elde taşımayı kolaylaştırıyor. Okyanusa bağlı geri dönüştürülmüş plastikten üretilen ve önceki nesillere kıyasla yüzde 44 daha fazla alan sağlayan çevre dostu OceanGlass™ dokunmatik yüzey, kullanıcıların daha geniş bir kaydırma alanının keyfini çıkarmasını sağlıyor.

Kullanıcılar 14 inç dizüstü bilgisayarda film izlerken veya proje oluştururken yüzde 100 DCI-P3 renk gamıyla, VESA Display HDR™ True Black 500 sertifikası ve 90 Hz yenileme hızına sahip 2,8K çözünürlüklü (2880×1800) OLED panel ekran ile canlı görüntüler ve renkler elde ediyor. 

Tek Tuşla Yapay Zeka Özelliklerine Erişim ve Güncelleme: AcerSense

Dizüstü bilgisayar üzerinde ayrıca, cihazın performansı, bakım ve kişiselleştirme deneyimleri gibi seçenekleri sorunsuz bir şekilde yönetebilmek için tek bir AcerSense tuşu ile erişilebilen bir arayüz mevcut. Bu uygulama üzerinde yer alan Acer AI Zone sekmesi, kullanıcıların cihazın yapay zeka özelliklerini görüntüleyebiliyor ve var olan güncellemeleri hızlıca alabiliyor. Swift Go 14, toplam 4 adet USB bağlantı noktası ve bir adet HDMI çıkışı sunarken kablosuz ağ bağlantısı için Intel Wi-Fi 6E kablosuz ağ ve yüksek kaliteli ses bağlantısı için Intel Bluetooth LE Audio teknolojilerini içeriyor.

Fiyat ve bulunabilirlik

Acer Swift Go 14 (SFG14-72) Türkiye’de 39.999 TL’lik satış fiyatıyla Vatan Bilgisayar’da satışa sunuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Teknoloji Bağımlılığını Yaratıcılığa Çevirdiler – Ulusal24 Haber Merkezi

Teknoloji Bağımlılığını Yaratıcılığa Çevirdiler – Ulusal24 Haber Merkezi

Marmaris’te yapılan teknoloji zirvesinde, çocukların teknolojik bağımlılığı yapılan etkinliklerle yaratıcılığa çevrildi. Tabletler ve bilgisayarlar bu sefer farklı amaç ile kullanıldı ve çocuklar ile gençler kendi çizgi film kahramanlarını yaratarak kendi çizgi filmlerini yaptılar. Yapay zeka ile programlamalar ve yine tabletlerle stop motion filmler yaparak yaratıcılığın kapılarını açtılar.

Geçen hafta İTK Marmaris Kampüsünde düzenlenen “Teknoloji Zirvesi”, alanında deneyimli konuşmacı ve ziyaretçilerin katılımı ile gerçekleşti!

Bahar Ergin Faat ile “Marmaris Teknoloji Zirvesi” için şunları anlattı.

Yapay zekânın gündem olduğu bu dönemde dijital yerli olan öğrencilerimizin seviyesine gelebilmek, onların dilini konuşabilmek, onlarla geleceğe daha sağlam emin adımlarla hazırlayabilmek için İTK Marmaris Teknoloji Zirvesini düzenledik. 

Hâlihazırda büyük şehirlerde bu tarz zirvelere katılmak, bu tarz bilgilere ulaşmak çok daha kolay olabiliyor. Ama özellikle Marmaris’imizde teknoloji alanında bir zirve yapmak, Muğla’da birçok çocuğa, öğretmene ve veliye ulaşabilmek, onların da bu tarz etkinliğin bir parçası olmasını sağlayabilmek bizim için çok kıymetliydi. Bu yüzden Teknoloji Zirvemizin ilkini Marmaris’te düzenledik. 

Teknoloji Zirvesini teknolojik gelişmeleri takip etmek isteyen çocuklarımız, gençlerimiz ve velilerimiz için gerçekleştirdik. Zirvede; her biri teknoloji alanında uzman konuşmacılarımız; katılımcılar ile buluştu. Nur Erdem Özeren’in Dijital Becerilerin Kariyer Gelişimine Etkisi üzerine,

Değer Eren Sırdaş’ın Lego ve Mühendislik Becerileri üzerine, Hasan Esen’in; Dijital Yetkinlikler, Web3, Blockchain Teknolojisi ve CertifiX üzerine, Kutlu Tanrıverdi ve Ulaş Kızıltuğ’un ise Çocuklarımızı Geleceğe Hazırlamak için Fırsat Penceresi Kapandı mı? üzerine yaptıkları konuşmalarla katılımcıları bilgilendirdiler. Atölye çalışmalarımızda ise Yapay Zeka, Genişletilmiş Gerçeklik, Metaverse, LEGO Education, Robotik, Tübitak Projeleri, Teleskop ile Gözlem temaları işlenerek katılımcıların teknolojiyi bire birde üretmesini ve deneyimlemesini sağladık.

Birbirinden değerli konuşmacılar bizlere tecrübelerini aktardılar. AR teknolojisi, XR teknolojisi, iPad ile çizgi film yapmak gibi çocukların üretkenlikleri üzerine birçok atölye gerçekleştirdik. Mutlu yüzler gördük. Çocuklar hayallerini gerçekleştirdiler. Stop Motion filmler yaptılar. XR laboratuvarında deneyim kazandılar, Teknofest’te veya Robotex’te yapılan farklı projelerin nasıl yapıldığını gözlemlediler.  Biz faydalı olacağına çok yürekten inanıyoruz. 

Önümüzdeki yıl daha güzel, daha kapsamlı bir İTK Marmaris Teknoloji Zirvesi bizleri bekliyor.

Marmaris Kaymakamı Nurullah Kaya, İTK Akademik Direktörü Bahar Ergin Faat, İTK Marmaris Kampüs Müdürü Makbule Özgöçmen ve İTK Marmaris Kampüsü Lise Müdürü Arzu Kayar’ın konuşmasıyla başlayan zirve, konuşmacıların sunumları ve interaktif atölyelerle devam etti.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Samsung One UI 6.1 güncellemesiyle Galaxy AI yeteneklerinin kullanılabildiği Galaxy cihaz yelpazesi genişliyor

Samsung One UI 6.1 güncellemesiyle Galaxy AI yeteneklerinin kullanılabildiği Galaxy cihaz yelpazesi genişliyor

İlk olarak Galaxy S24 serisinde yer alan yapay zeka yetenekleri, 28 Mart itibarıyla çıkan One UI 6.1 güncellemesiyle birlikte kademeli olarak Galaxy S23 Serisi, Z Flip5, Z Fold5, S23FE ve Tab S9 Serisi cihazlarda kullanıma sunuluyor. Samsung Electronics, yeni güncellemeyle son teknoloji yapay zeka geliştirmelerini daha fazla Galaxy kullanıcısına ulaştırmayı hedefliyor. 

Samsung’un yeni One UI 6.1 güncellemesi, yaşamı iyileştiren yapay zeka özelliklerini daha fazla Galaxy cihazına getirdi. Halihazırda Galaxy S24 serisiyle birlikte sunulan yenilikçi ve çok yönlü Galaxy AI yapay zeka özellikleri, 28 Mart 2024 tarihinden itibaren, Galaxy S23 Serisi, S23 FE, Z Flip5, Z Fold5 ve Tab S9 Serisi kullanıcılarını iletişim kurmanın, yaratıcı olmanın ve üretkenliğin yepyeni biçimleriyle tanıştırıyor. 

Galaxy AI daha fazla kullanıcının yaşamını iyileştirecek

Galaxy’nin yapay zeka dünyası, kullanıcılara günlük yaşamını kolaylaştıran premium mobil yapay zeka deneyimleri sunmak için tasarlandı. Samsung’un en yeni teknolojileri herkes için erişilebilir kılma misyonu doğrultusunda, yeni One UI 6.1 güncellemesiyle birlikte Galaxy AI yeteneklerinin yer aldığı Galaxy modelleri yelpazesi genişlerken, Live Translate’ten8 Circle to Search’e3 Not Asistanı’ndan Yaratıcı Düzenleme’ye yapay zeka teknolojisine sahip, yaşamı iyileştiren birçok yeni özellik daha fazla kullanıcıya sunuluyor. 

Mobilde web ve arama motoru deneyimi yapay zeka ile çağ atlıyor 

Galaxy AI, mobil web gezinti ve arama motoru deneyimini ileri taşıyan birçok özelliği akıllı telefonlara taşıyor. Google ile Circle to Search özelliği, kullanıcıların ekranda gördükleri herhangi bir nesneyi ya da içeriğin etrafında parmaklarıyla bir daire çizerek o nesne ya da içerik hakkında Google’da arama yapmasına olanak tanıyor. Kullanıcılar, en sevdikleri içeriği izlerken bir sahnede gördükleri bir nesneyi merak ettiklerinde ve hakkında daha fazla bilgi edinmek istediklerinde, bir ürünü, kıyafeti ya da cihazı beğenip satın almak istediklerinde Circle to Search aranan nesneleri farklı web sitelerindeki sonuçları sunarak hızlıca bulunmasını sağlayacak. Google ile Circle to Search aynı zamanda yapay zeka destekli genel sonuçlarla, kullanıcının konumuna bağlı olarak alakalı ve kişiselleştirilmiş bilgiler de sağlıyor. Web Asistanı, haberlerin ya da web sayfalarının kısa özetini oluşturarak dünyada olup bitenleri takip ederken zaman kazanılmasına fırsat sunuyor . Bu sayede web deneyimi ve haber takibi çok daha zahmetsiz ve bir o kadar da verimli hale geliyor. Bu özellikler sayesinde Galaxy S24 Serisi ile başlayan gezinti ve arama motoru deneyimindeki bu dönüşüm, One UI 6.1 güncellemesiyle daha fazla cihaza gelerek artık daha fazla sayıda kullanıcıya pratiklik ve zaman kazandırıyor. 

Galaxy AI teknolojileri iş ortamında da yaşamı kolaylaştırıyor

Chat Asistanı5, kullanıcılar sohbet ederken sohbetin bağlamına uygun yazışma içerikleri önererek, daha nitelikli bir iletişim olanağı sunuyor. Yapay zeka destekli Chat Asistanı, arkadaşlarla günlük sohbetler için içerik önerilerinin yanında iş arkadaşlarıyla veya iş ortaklarıyla yapılan yazışmalarda daha resmi ve kurumsal bir dilde yanıtlar üretebiliyor. Chat Asistanı ayrıca 13 dilde çeviri özelliğiyle mesajları doğru ve uygun bir tonda çevirerek, aynı dili konuşmayan iki kullanıcının sohbet aracılığıyla kolaylıkla iletişim kurarak birbiriyle anlaşabilmesini sağlıyor. Ses Kaydı Asistanı, yapay zeka ve Konuşmadan Metne aktarım teknolojileriyle ses kayıtlarını yazıya geçirebiliyor, özetini çıkarabiliyor ve hatta tercümesini de gerçekleştirebiliyor ve bu sayede günlük iş yükünü azaltıyor. Not Asistanı, not tutmayı daha yaratıcı, pratik ve keyifli hale getiriyor. Yapay zeka desteğiyle tutulan notların özetini çıkartıyor, notları özel şablonlara yerleştiriyor, kapak sayfaları öneriyor ve daha düzenli ve üretken bir not alma deneyimi sunuyor. Bu özellikler sayesinde günlük iş yaşamında kullanılan araçlar yaşamı daha da kolaylaştırarak daha verimli bir günlük deneyim sunuyor. Yazışmaların yanı sıra toplantıların ve görevlerin takibi daha pratik hale gelirken, iş rutinlerinde zamandan tasarruf sağlanıyor. 

Bilmediğiniz diller artık seyahatinize engel değil 

Sözlü Çevirmen ve Live Translate ile kullanıcılar için dilini bilmediği ülkelerde dil bariyerlerini aşmak artık çok kolay. Sözlü Çevirmen, yüz yüze iletişimde dil engelini ortadan kaldırıyor ve gezilen bir şehirde yol tarifi almak istendiğinde konuşulan dilde iletişim kurulmasını sağlıyor. Galaxy Buds 2 Pro birlikte kullanıldığında kulaklıkla bağlantılı olarak çalışan Sözlü Çevirmen kulaklıkları çıkarmaya gerek olmadan daha akıcı bir deneyim sunuyor. Live Translate ise telefon görüşmeleri için yerel dilde gerçek zamanlı çeviri desteğiyle restoran ve ulaşım rezervasyonları yapabilmenize yardımcı oluyor. Bu iki özellik sayesinde bilmediğiniz diller seyahatinize engel olmaktan çıkacak ve tatillerinizde dil bariyeri konusunda endişe etmenize gerek kalmayacak. 

Yapay zeka ile fotoğraf ve videolar artık daha profesyonel ve yaratıcı 

Yaratıcı Düzenleme, fotoğrafları çektikten sonra dahi fotoğrafın içindeki nesneleri yeniden boyutlandırma, konumunu değiştirme ya da hizalama imkanı tanıyan, fotoğraf düzenlemeyi daha yaratıcı hale getirerek sınırlarını genişleten yapay zeka destekli bir özellik olarak öne çıkıyor. Kullanıcılar, bu yapay zeka özelliği sayesinde kendi ürettikleri fotoğraflar üzerinde diledikleri oynamaları daha az eforla daha özgürce yapabilecek. Düzenleme Önerisi, kullanıcının tercih ettiği, yapay zeka kullanan fotoğraf düzenleme uygulamalarında her fotoğrafa uygun düzenleme önerisi sunarak mevcut fotoğraf düzenleme deneyimini bir adım ileri taşıyor. Anlık Ağır Çekim, çekilen videolardaki hareketli sahneleri algılayıp aksiyon sahnelerini yavaşlatarak öne çıkarılmasını sağlıyor. Bu sayede videolara bir aksiyon filmi yönetmeninin dokunuşu eklenmesini ve videoların daha profesyonel görünmesini sağlıyor. Galaxy AI ayrıca temalar ve hazır tasarım komutlarıyla kullanıcıların kendi benzersiz duvar kağıtlarını tasarlamalarına imkan veriyor.

Galaxy AI özellikleri; ister evde, ister işyerinde ister tatilde kullanıcıların günlük mobil cihaz deneyimini daha da iyileştirmek için tasarlandı. One UI 6.1 güncellemesiyle birlikte, fotoğraf düzenlemeden gündelik iletişime, not tutma deneyiminden arama deneyimine, Samsung’un sunduğu en yeni yapay zeka yetenekleri 28 Mart 2024 tarihinden başlayarak daha fazla kullanıcının yaşamını kolaylaştırmaya devam edecek. One UI 6.1 güncellemesi, bu tarihten itibaren Galaxy S23 Serisi, S23 FE, Z Flip5, Z Fold5 ve Tab S9 Serisi cihazlara indirilebilir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Siber tehditler seçimlere zarar verebilir mi?

Siber tehditler seçimlere zarar verebilir mi?

Dünya genelinde yaklaşık iki milyar seçmen bu yıl tercih ettikleri temsilcilerine oy verecek. Aralarında Türkiye, ABD, İngiltere ve Hindistan’ın da bulunduğu çok sayıda ülkede hatta Avrupa Parlamentosu’nda seçimler yapılacak. 

Gerçek insanların sahte görüntüleri, ses ve video klipleri yaygınlaştıkça yapay zeka destekli bir dezenformasyon ihtimali giderek artan bir endişeye neden oluyor. Dijital güvenlik şirketi ESET, artık oldukça sık karşılaştığımız Deepfake’in yanı sıra hangi siber tehditlerle karşı karşıya olabileceğimizi inceledi. Oylama sistemlerinin bütünlüğünü sağlamak için ne tür önlemler var ve seçmenler olarak ne kadar endişelenmeliyiz sorularına cevap aradı.  

Kâğıt üzerinde, ulus devletler, hacktivistler ve hatta finansal olarak motive olmuş suçlular, oyları değiştirmek için çevrimiçi seçim altyapısını hedef alabilir veya bireylerin haklarını toplu olarak ellerinden almak için seçmen kayıt veri tabanlarına müdahale edebilirler. Çevrimiçi makineleri veya insanların dışarı çıkıp oy kullanmasını zorlaştırabilecek diğer altyapı gereçlerini hedef alarak seçim günü faaliyetleri aksatmaya çalışabilirler. Bir diğer senaryo ise sonuçlara şüphe düşürmek amacıyla sonuçların raporlanmasını hedef alan saldırılar olabilir.  Dış güçlerin istedikleri adayın seçilmesini sağlamak için seçim sonuçlarını değiştirme ya da etkileme potansiyeli açısından tehlikede olan çok şey var. Ancak iyi haberler de var. 

ABD’de 2020 seçimlerinin çalındığı yönündeki bazı iddialara rağmen bunu destekleyecek hiçbir kanıt bulunmuyor. ABD Siber Güvenlik ve Altyapı Güvenliği Ajansı (CISA) seçimlere müdahaleyle ilgili en yaygın söylentilerden bazılarını çürüten uzun bir liste yayımladı. Bu iddialar arasında şunlar yer alıyor: 

Seçim yetkilileri, seçmen kayıt listelerinin mümkün olduğunca doğru ve güncel olmasını sağlamak için düzenli olarak günceller. 
Postayla gönderilen oy pusulalarının bütünlüğünü korumak için seçmen kimlik kontrolleri de dahil olmak üzere çeşitli güvenlik önlemleri mevcuttur. 
Kurcalamaya karşı sağlam önlemler alınmış olup, oy pusulaları posta kutusu aracılığıyla iade edilmektedir. 
Federal, eyalet ve/veya yerel seçim yetkilileri oylama makinelerini ve ekipmanlarını güvenlik açıklarına karşı titizlikle test eder ve onaylar.
İmza eşleştirme, bilgi kontrolleri ve diğer önlemler, seçmen kimliğine bürünme ve uygun olmayan seçmenlerin oy kullanmasına karşı koruma sağlamak üzere tasarlanmıştır. 

Seçimlerin dürüstlüğünden emin olmak için başka bir neden daha var: ABD gibi ülkelerde farklı türde oylama makineleri ve kayıt teknolojileri mevcut. Bunlar, seçim döngüsünün tüm aşamalarındaki faaliyetleri ele alıyor: 

Seçim öncesi faaliyetler: Seçmen kaydı ve devamsız oyların işlenmesi. 
Seçim günü: Doğrudan Kayıt Elektronik (DRE) oylama makinelerini (kullanıcıların doğrudan oy kullandığı) ve kâğıt oy pusulalarının tarandığı ve oyların sayıldığı Optik Tarama Oylamasını içerir. Sonuçlar daha sonra elektronik olarak sunulur ve merkezileştirilir. 
Seçim sonrası faaliyetler: Seçim sonrası denetimler ve resmi olmayan seçim gecesi sonuçlarının halka açık web sayfalarında yayımlanması gibi. 

DRE makinelerinin uzaktan tehlikeye atılabileceği konusunda bazı endişeler bulunmaktadır. Öte yandan diğer pek çok ülkede olduğu gibi ABD’de de oyların kullanılmasının ana yolu bu değildir. Genel olarak teknoloji kullanımı ülke genelinde o kadar merkezi olmayan ve çeşitlilik arz eden bir yapıdadır ki, tek bir kuruluşun bir seçimi etkileyecek kadar sonuçları hacklemesi ve değiştirmesi son derece zor olacaktır.  

Ana tehditler nerede? 

Bununla birlikte kötü niyetli aktörlerin birkaç kararsız eyalette bir bölgeyi ya da şehri tek başına seçebileceğine dair hala geçerli endişeler var. Sonuçları değiştiremeseler bile, bireylerin oy kullanmalarını zorlaştırarak veya sonuçların raporlanmasına müdahale ederek teorik olarak sonuçlara olan güveni sarsabilirler.  CISA üç temel siber tehdit tanımlamaktadır: 

Fidye yazılımı: Seçmen kayıt verilerini çalmak ve sızdırmak veya hassas seçmen ve seçim sonuçları bilgilerine erişimi engellemek için kullanılabilir. Ayrıca kayıt ve aday dosyalama gibi temel operasyonel süreçleri aksatmak için de kullanılabilir. 

Kimlik Avı: Günlük işleri sırasında e-posta eklerini açmaları gereken seçim görevlileri için özel bir tehdittir. Tehdit aktörleri, seçim temalarından yararlanan sosyal mühendislik yemleriyle kötü amaçlı yükleri kolayca gizleyebilir. Sonuç, fidye yazılımı, bilgi çalan kötü amaçlı yazılım veya diğer kötü amaçlı kodların gizli bir şekilde indirilmesi olabilir. 

Hizmet Reddi (DoS): Dağıtık Hizmet Engelleme (DDoS) saldırıları, seçmenlerin kendilerine en yakın oy verme merkezinin yeri veya başlıca adaylar hakkındaki bilgiler gibi oy kullanmalarına yardımcı olacak kilit bilgilere erişimini engelleyebilir. Endonezya Genel Seçim Komisyonu, yakın zamanda ulusal seçimler sırasında kendi sitelerine ve diğer sitelere yönelik “olağanüstü” sayıda bu tür saldırılar yaşadığını söyledi. 

Seçimler nasıl güvende tutulur? 

Seçim güvenliği konusu geniş kitlelerce önemseniyor. CISA seçim kurumlarına diğer ülkelerdeki yöneticilerin de faydalanabileceği çok sayıda kaynak sunuyor. Oy kullanmanın en güvenli şekli elbette kâğıt kullanmaktır. Birleşik Krallık, AB ve ABD de dahil olmak üzere pek çok ülkede oyların çoğu bu şekilde kullanılmaktadır. Ancak seçmen kayıtları ve seçim altyapısı hedef alındığı sürece endişeler devam edecektir. 

Kimlik avı, fidye yazılımı ve DoS tehdidini azaltmaya yönelik en iyi uygulamalar bu bağlamda hala geçerli olacaktır. Bunlar arasında düzenli sızma testi ve güvenlik açığı, yama yönetimi programları, çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA) ve ağ segmentasyonu yer almaktadır. Neyse ki piyasada bulut tabanlı DDoS azaltma, kimlik avı tespiti ve fidye yazılımlarına hızlı müdahale sunan çok sayıda sağlayıcı da bulunmaktadır. Birçok açıdan seçim dürüstlüğüne yönelik en büyük tehdit, deepfake’ler de dahil olmak üzere dezenformasyon kampanyalarından kaynaklanacaktır.

Bir de 2016 ABD başkanlık seçimleri öncesinde olduğu gibi oy verme günü öncesinde kamuoyunu etkilemeye yönelik “hack-and-leak” girişimleri. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Şirketlerin yarısından fazlası iş süreçlerinde yapay zeka ve IoT kullanıyor

Şirketlerin yarısından fazlası iş süreçlerinde yapay zeka ve IoT kullanıyor

Yakın zaman önce yapılan bir Kaspersky araştırması, şirketlerin %50’sinden fazlasının altyapılarında Yapay Zeka (AI) ve Nesnelerin İnternetini (IoT) kullandıklarını ortaya koydu. Ayrıca şirketlerin %33’ü bu birbirine bağlı teknolojileri önümüzdeki iki yıl içinde benimsemeyi planlıyor. Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde katılımcıların %55’i yapay zekâyı uygulamaya koymuş durumda ve %34’ü önümüzdeki dönemde bunu yapmayı planlıyor. Nesnelerin İnterneti ise kuruluşların %44’ünde kullanılıyor ve %45’i bunu ilerde kullanmayı planlıyor. Uzmanlar, işletme sahiplerinin kendilerini güvence altına almak için doğru niteliklere sahip siber güvenlik çözümlerine sahip olmalarını tavsiye ediyor.

Birbirine bağlı teknolojiler, internete ve birbirine bağlı cihazların, sistemlerin ve uygulamaların büyüyen ağını simgeliyor. Bunlar işletmeleri dönüştürerek daha fazla veri toplamalarını ve süreçleri otomatize etmelerini sağlıyor. Ancak bu teknolojiler işletmenin varlıklarını güvence altına alırken ve müşterileri korurken, yeni riskleri ve zorlukları da beraberinde getiriyor.

Kaspersky, şirketlerin birbirine bağlı teknolojilerin getirdiği zorlukların önüne geçmesine yardımcı olmayı amaçlayan ve siber güvenliğin bu yeni döneme nasıl uyum sağlaması gerektiğine ilişkin kritik soruları yanıtlayan “İş dünyasının geleceğini birbirine bağlamak” adlı bir çalışma gerçekleştirdi. Şirket bu amaçla Kuzey Amerika, Latin Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika, Rusya ve Asya-Pasifik’ten 560 üst düzey BT güvenlik lideriyle anket yaptı.

Bu ankette Kaspersky, katılımcıların aşağıdaki teknolojiler hakkında ne düşündüğünü incelemeye çalıştı:

Yapay Zeka (AI), 
Nesnelerin İnterneti (IoT), 
Artırılmış gerçeklik (AR), Sanal gerçeklik (VR) ve dijital ikizler,
6G ve birleşik bulut ağları,
Merkezi olmayan uygulamaları, blok zinciri akıllı sözleşmelerini ve kullanıcı tarafından yönetilen verileri mümkün kılan Web 3.0,
İşbirliğine dayalı ortamlarda sorunsuz veri paylaşımına olanak tanıyan veri alanları.

Yükselen Teknolojilerin İşletmelere Etkisi

Araştırma, yapay zeka ve IoT’nin şirketlerin sırasıyla %54 ve %51’i tarafından halihazırda kullanıldığını ortaya koydu (META’da bu oranlar %55 ve %44). Her üç şirketten biri iki yıl içinde bu teknolojileri benimsemeyi planlıyor (META’daki şirketlerin %34’ü yapay zeka ve %45’i IoT kullanmayı planlıyor). Veri alanları işletmelerin %32’si tarafından kullanılıyor ve neredeyse yarısı (%49) yakın gelecekte bunları benimsemeyi planlıyor (META için oranlar %34 ve %45).

Birbirine bağlı diğer teknolojiler (dijital ikizler, AR, VR, web 3.0, 6G ve birleşik bulut ağları), ankete katılan her beş şirketten yalnızca biri (%20-21) tarafından kullanılıyor. Ancak katılımcıların %70’inden fazlası bunları yakında iş süreçlerine entegre etmeyi düşünüyor. META bölgesindeki rakamlar da benzer, sadece 6G ve birleşik bulut ağları biraz farklı. Katılımcıların %18’i bunları halihazırda kullanıyor, %80’i ise kullanmayı planlıyor.

Yapay Zeka, IoT ve Diğer Yenilikçi Teknolojilerin Güvenliği

Yapay zeka ve IoT çok yaygınlaştığı için yeni siber saldırı vektörlerine karşı savunmasız kalıyor. Araştırmaya göre kurumların %16-17’si yapay zeka ve IoT’nin korunmasının ‘çok zor’ veya ‘son derece zor’ olduğunu düşünürken (META’da %18 ve %16), yapay zeka kullanıcılarının sadece %8’i ve IoT sahiplerinin %12’si şirketlerinin tamamen korunduğuna inanıyor (META’da %9 ve %14).

Bununla birlikte, sonuçlardan da görüleceği üzere teknolojilerin uygulanması ne kadar az yaygınsa, şirketlerin bunları koruması o kadar zorlaşıyor. Bunun tersi de geçerli. Örneğin en az benimsenen AR/VR ve birleşik bulut ağları, siber savunma açısından korunması en zor teknolojilere karşılık geliyor ve şirketlerin %39-40’ı bunların güvenliğinin sağlanmasının zor olduğunu belirtiyor (META için %37-38).

Kaspersky Kurumsal Ürünler Başkan Yardımcısı Ivan Vassunov, konuya ilişin şunları söylüyor: “Birbirine bağlı teknolojiler muazzam iş fırsatlarını beraberinde getirirken, aynı zamanda ciddi siber tehditlere karşı savunmanın zor olduğu yeni bir dönemi başlatıyor. Toplanan ve iletilen veri miktarının artmasıyla birlikte siber güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi gerekiyor. İşletmeler kritik varlıklarını korumalı, birbirine bağlı ortamın genişlediği bir ortamda müşterilerinde güven oluşturmalı ve birbirine bağlı teknolojinin getirdiği zorluklarla mücadele etmek için yeni çözümleri kullanabilmek amacıyla siber güvenliğe yeterli kaynak ayrılmasını sağlamalıdır. Yapay zeka ve IoT’yi altyapılarına entegre eden işletmelerin, siber tehditleri erken aşamalarda tespit etmek ve etkili savunma sağlamak için bunları Konteyner Güvenliği ve Genişletilmiş Tespit ve Yanıt çözümleriyle koruması gerekiyor.” 

Birbirine bağlı teknolojilerin getireceği değişimin ölçeği göz önüne alındığında, kuruluşların bunları uygulamak ve korumak için uygun stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Kaspersky, araştırmanın bulgularına dayanarak kurumların birbirine bağlı teknolojileri korumaya hazır olmalarını sağlamak için dört etkili yol öneriyor:

1. Güvenli tasarım ilkelerini benimseyin. Siber güvenliği yazılım geliştirme yaşam döngüsünün her aşamasına entegre edin. Tasarımdan itibaren güvenli yazılım ve donanım, siber saldırılara karşı dirençli hale gelir ve dijital sistemlerin genel güvenliğine katkıda bulunur. Örneğin KasperskyOS tabanlı Cyber Immune çözümleri, şirketlerin tehdit yüzeyini en aza indirmesine ve siber suçluların başarılı bir saldırı gerçekleştirme kabiliyetini önemli ölçüde azaltmasına olanak tanır.

2. İşgücünüzü eğitin ve becerilerini artırın. Siber farkındalığa sahip bir kültür oluşturmak, çalışanların bilgi edinmesini ve bunları uygulamaya koymasını sağlayan kapsamlı bir strateji gerektirir. Kaspersky Expert eğitimi InfoSec uzmanlarınızın becerilerini geliştirebilir ve şirketinizi saldırılara karşı koruyabilir.

3. Siber güvenlik çözümlerinizi yükseltin ve Kaspersky Extended Detection and Response (XDR) gibi merkezi ve otomatik platformları kullanın. Şirketler birbirine bağlı teknolojileri benimsedikçe, birden fazla kaynaktan telemetri toplayıp ilişkilendirmelerine ve etkili tehdit tespiti ve hızlı otomatik yanıt sağlamalarına olanak tanıyan daha gelişmiş özelliklere sahip siber güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyarlar.

Birçok yapay zeka çözümü konteynerler üzerine inşa edildiğinden, bunların entegre edildikleri altyapıyı Kaspersky Container Security gibi şirketlerin geliştirme aşamasından operasyona kadar uygulama yaşam döngüsünün her aşamasında güvenlik sorunlarını tespit etmesine olanak tanıyan siber güvenlik ürünleriyle güvence altına almak önemlidir.

4. Regülasyonlara uyun. Siber güvenlik uygulamalarınızın değişen standartları ve yasal gereklilikleri karşılamasını sağlayarak yasal sorunlardan veya itibar kaybından kaçınmak için yasal düzenlemelere uyun.

Birbirine bağlı teknolojilere ilişkin ek bulguları içeren raporun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com