ABD’de Apple saat kararı: Satışı yasaklandı! – Teknoloji

ABD’de Apple saat kararı: Satışı yasaklandı! – Teknoloji





ABD’li teknoloji devlerinden Apple’ın en yeni akıllı saat modelleri Apple Watch Ultra 2 ve Apple Watch Series 9’un ABD’de satışı yasaklandı.

ABD Uluslararası Ticaret Komisyonunun ekimde tıbbi izleme teknolojisi şirketi Masimo’nun şikayeti üzerine Apple’a söz konusu akıllı saatlerin ithalatını ve satışını durdurma talimatı vermesi kararı, ABD Başkanı Joe Biden yönetimi tarafından veto edilmedi.

25 Aralık’a kadar veto etme süresi olan Biden yönetiminin kararı veto etmemesiyle Apple’ın en yeni akıllı saat modelleri Apple Watch Ultra 2 ve Watch Series 9’un ülkede satışı yasaklandı.

ŞİRKET İKİ PATENTİ İHLAL ETTİ
ABD Ticaret Temsilciliğinden (USTR) yapılan açıklamada, ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu’nun Apple’ın, ABD merkezli Masimo ve Cercacor Laboratories’e ait iki patenti ihlal ettiğini tespit ettiği anımsatıldı.

Açıklamada, dikkatli istişarelerin ardından ABD Uluslararası Ticaret Komisyonunun kararının bozulmamasını kararlaştırıldığı ve söz konusu kararın bugün itibarıyla kesinleştiği bildirildi.

Apple ise ABD Federal Temyiz Mahkemesine başvurarak karara itiraz etti. Kararın durdurulması için talepte bulunan Apple, saatlerin yeniden tasarlanmış versiyonlarının Masimo’nun patentlerini ihlal edip etmediğine 12 Ocak’a kadar karar verecek ABD Gümrük ve Sınır Korumasının değerlendirmesinin beklenmesini istedi.

YASAKTAN TÜM MODELLER ETKİLENMEYECEK
Uluslararası ticaret anlaşmazlıklarına bakan ABD Uluslararası Ticaret Komisyonu, ekimde, Apple Watch’un kandaki oksijen seviyelerini okuma özelliğinin Masimo’nun nabız oksimetresi patentlerini ihlal ettiği kararına varmıştı.

Apple, 18 Aralık’ta yaptığı açıklamada, patent anlaşmazlığı nedeniyle Apple Watch Ultra 2 ve Apple Watch Series 9’un satışlarını kendi mağazalarında durduracağını duyurmuştu.

Apple’ın daha düşük fiyatlı Apple Watch SE modeli gibi kandaki oksijen seviyelerini okuma özelliğini içermeyen akıllı saat modellerinin ise bu anlaşmazlıktan etkilenmeyeceği belirtilmişti.

Kaynak: cumhuriyetcomtr


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Akıllı cihazları güvence altına almanın 10 yolu

Akıllı cihazları güvence altına almanın 10 yolu

Yeni yıl yaklaşırken hepimiz arkadaşlarımızdan ve ailemizden gelebilecek hediyeleri   dört gözle bekliyoruz. Bu da giderek artan bir şekilde, büyük gün geldiğinde hediyelerin teknolojiyle dolu olacağı anlamına geliyor. Bu bir dizüstü bilgisayardan; akıllı telefona ya da saate kadar her şey olabilir. Akıllı cihazlar taşıdıkları risklerle beraber geliyorlar. Siber güvenlik şirketi ESET akıllı cihazları güvence altına almanın 10 yolunu paylaştı. 

Hepimiz akıllı cihazların yaygın kullanıcılarıyız. Avrupalıların yarısından fazlası bugün internete bağlı bir TV kullanıyor, dörtte biri (%26) akıllı saat ve diğer giyilebilir cihazları kullanıyor ve beşte biri (%20) internete bağlı oyun cihazlarının hayranı. 

Yeni bir cihazın paketini açmak büyük bir gülümseme yaratabilir ancak cihaz ve içindeki veriler düzgün bir şekilde güvence altına alınmazsa işlerin hızla tersine dönme olasılığı var. 

Riskler neler?

Maruz kaldığınız risk düzeyi, yeni yılda aldığınız cihazın türüne bağlı olarak değişir. Ancak çevrimiçi hesaplarınızı, kişisel ve finansal verilerinizi tehlikeye atabilecek bazı yaygın ve genel sorunlar olduğunu da unutmayın:

Ürün, yamalanmamış aygıt yazılımı içerirse bu, bilgisayar korsanlarının çeşitli hedeflere ulaşmak için saldırılardaki güvenlik açıklarından yararlanmasını sağlayabilir.
Ürünün varsayılan fabrika parolasını tahmin etmek ya da kırmak kolaydır. Ürün, kullanıcının parolayı hemen güncellemesini talep etmez. Bu durum, saldırganların nispeten az bir çabayla ürünü uzaktan ele geçirmesine olanak sağlayabilir. 
Varsayılan olarak iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) etkin değildir, bu da bilgisayar korsanlarının cihazı ele geçirmesini kolaylaştırabilir.
Cihaz kilidi henüz etkin değilken cihazın kaybolması veya çalınması durumunda risk oluşturabilir.
Gizlilik ayarlarının kutudan çıktığı haliyle yeterince güvenli olmaması, kişisel verilerinizi reklamcılarla veya potansiyel kötü niyetli varlıklarla aşırı paylaşmanıza yol açabilir. Bu durum özellikle çocuklar için bir oyuncak söz konusuysa endişe vericidir.
Video ve ses kayıtları gibi belirli ayarlar varsayılan olarak etkinleştirilir ve çocuğunuzun gizliliğini riske atabilir.
Hesap oluşturma ve oturum açma sürecinde şifreleme yoktur, bu da kullanıcı adlarını ve parolaları açığa çıkarabilir.
Cihaz eşleştirmesi (yani başka bir akıllı oyuncak veya uygulama ile) kimlik doğrulama gerekmeden Bluetooth üzerinden yapılabilir. Bu, menzil içindeki herhangi birinin oyuncağa bağlanarak rahatsız edici veya üzücü içerik yayımlamasına veya çocuğunuza manipülatif mesajlar göndermesine olanak sağlayabilir.
Cihaz coğrafi konumu otomatik olarak paylaşarak ailenizi potansiyel olarak fiziksel tehlikeye veya hırsızlık riskine sokabilir.
Cihazda herhangi bir güvenlik yazılımı bulunmuyorsa bu da veri çalabilecek veya cihazı kilitleyebilecek internet kaynaklı tehditlere daha açık olduğu anlamına gelir.

Kötü niyetli bilgisayar korsanları, zayıf satıcı tasarımından ve en iyi güvenlik uygulamalarına gösterilen sınırlı ilgiden yararlanarak cihazlarınızı ele geçirmek ve üzerlerinde depolanan verilere erişmek için bir dizi saldırı gerçekleştirebilir. Bu, çevrimiçi bankacılık işlemlerinize müdahale ve hesaplarınızdan bazılarına erişimi de içerebilir.  Cihazın kendisi uzaktan kontrol edilebilir ve DDoS, tıklama sahtekarlığı ve kimlik avı kampanyaları dahil olmak üzere başkalarına saldırılar başlatmak üzere tasarlanmış, güvenliği ihlal edilmiş cihazlardan oluşan bir botnet’e dahil edilebilir. Tehdit aktörleri ayrıca cihazınızı fidye yazılımıyla kilitlemek ve yeniden erişim sağlamanız için bir ücret talep etmek isteyebilir. Ya da cihaz ekranını reklamlarla doldurarak neredeyse kullanılamaz hale getiren reklam yazılımları indirebilirler. Bu arada, sınırlı gizlilik korumaları, siz veya aileniz hakkındaki verilerin reklamcılar ve diğer taraflarla paylaşılmasına yol açabilir.

Cihazlarınızı güvence altına almanın 10 yolu

Varsayılanlardan kurtulun ve bunun yerine her aygıtı kurulum sırasında güçlü, uzun ve benzersiz bir parola ile güvence altına alın.
Seçenek olan her yerde, daha fazla oturum açma güvenliği için 2FA’yı açın.
Cihazınıza uygulama indirirken yalnızca yasal uygulama mağazalarını ziyaret edin.
Cihazları asla jailbreak yapmayın çünkü bu onları bir dizi güvenlik riskine maruz bırakabilir.
Tüm yazılım ve işletim sistemlerinin güncel ve en son sürümde olduğundan emin olun. Ve mümkünse otomatik güncellemeleri açın.
Diğer cihazlarla yetkisiz eşleştirmeyi önlemek için cihaz ayarlarını değiştirin.
Varsa uzaktan yönetimi ve Evrensel Tak ve Çalıştır’ı (UPnP) devre dışı bırakın ve cihazın kayıtlı olduğundan ve güncellemeleri aldığından emin olun.
Fidye yazılımı veya diğer tehditlere karşı cihazlarınızdaki verileri yedekleyin.
Saldırganların en hassas bilgilerinize ulaşamaması için tüm akıllı ev cihazlarını ayrı bir Wi-Fi ağında tutun.
Mümkün olan her cihaza saygın bir satıcıdan güvenlik yazılımı yükleyin.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Girişimcilik Merkezi İzmir 2023;ün en başarılı yenilikçi fikirlerini ödüllendirdi

Girişimcilik Merkezi İzmir 2023;ün en başarılı yenilikçi fikirlerini ödüllendirdi

Girişimcilik Merkezi İzmir 2023’ün en başarılı yenilikçi fikirlerini ödüllendirdi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TÜSİAD işbirliği ile hayata geçirdiği Girişimcilik Merkezi İzmir, genç girişimcilerin önünü açmaya devam ediyor. Bu yıl “Bilişim Teknolojileri” temasıyla yapılan programda dereceye giren girişimciler ödüllerini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in elinden aldı. Tüm projelerin hayata geçmesini dileyen Başkan Soyer, “Bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TÜSİAD işbirliği ile İzmir’in girişimcilik dönüşümüne yön vermek için hayata geçirdiği Girişimcilik Merkezi İzmir, sektörlere genç girişimciler kazandırmaya devam ediyor. 2021’de Tarımsal Girişimcilik, 2022’de Akıllı ve Sürdürülebilir Ulaşım, bu yıl ise Bilişim Teknolojileri temasıyla yapılan programda kazananlar belli oldu. Hedef Holding ile yürütülen programda, eğitim ve mentorluk sürecini başarıyla tamamlayan 7 ekip, Girişimcilik Merkezi İzmir’de yapılan Demo Day etkinliğinde fikirlerini jüri ile yatırımcılar önünde kamuoyu ile paylaştı.

Soyer: “Verdikleri emekten dolayı kutluyorum”

Programda birinciliği EnzyVerse projesi ile elde eden Beyza Kaynarca ödülünü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in elinden aldı. İkincilik Emircan Oğuz’un Debi projesinin oldu. Oğuz’un ödülünü Hedef Holding Genel Müdürü Haluk Lap takdim etti. Programda üçüncülük ödülünü Berkan Bostanoğlu’nun Agromechatronics projesi kazandı. Ödülü EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer verdi. Başkan Tunç Soyer, “Her yarışmanın bir kazananı oluyor. Diğer arkadaşlarımızı da verdikleri emek ve bu yolculuktaki kararlıkları nedeniyle bütün kalbimle kutlamak istiyorum. Diliyorum ki ödül alan arkadaşlarımızın projelerinin hayata geçme imkânı olur. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” dedi.

Girişimcilere pek çok destek var

Programa girmeye hak kazanan girişimci ekipler, Girişimcilik Merkezi İzmir tarafından ücretsiz olarak sağlanan hizmetlere erişim imkânına sahip oluyor. Bunlar arasında mentor desteği, birebir danışmanlık, eğitimler ve atölye çalışmaları, girişimcilerin ve projelerin düzenli takibi, Ar-Ge için gerekli donanımların bulunduğu Fabrikasyon Laboratuvarı İzmir’e erişim, program katılımcılarının başarılı iş fikirlerinin kamuoyunda tanıtılması ve girişimcilerin projeleri kapsamında uygun programlara yönlendirme gibi hizmetler yer alıyor.

Geçmiş programlar

Her sene İzmir’in stratejik öncelikleri dikkate alınarak farklı bir temaya yönelik çalışmalar hayata geçirmeyi hedefleyen Girişimcilik Merkezi İzmir’in 2021 yılı teması Tarımsal Girişimcilik olarak belirlendi. 2022 yılı için belirlenen Akıllı ve Sürdürülebilir Ulaşım teması ise Ford Otosan ve WRI Türkiye işbirliğiyle “Şehrini Geliştir” ve İnci Holding işbirliğiyle “Akıllı ve Sürdürülebilir Ulaşım#2” olmak üzere iki farklı program olarak yürütüldü.

Bu yılki Bilişim Teknolojileri programı ile de Afet Yönetimi ve Acil Durum, Akıllı Şehirler, FinTech, Yeşil Mutabakata Uyum (Sürdürülebilirlik) alt sektörlerinde yenilikçi iş fikirlerinin hayata geçirilmesi amaçlandı. 18-40 yaş arası herkesin başvurabildiği programla yenilikçilik teşvik edildi ve kentin sorun alanlarına ilişkin çözümlerin üretilmesi hedeflendi. Programda birincilik için 100 bin TL, ikincilik için 75 bin TL, üçüncülük içinse 50 bin TL ödül belirlendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

 

 

Müşterilerine ve iş ortaklarına birçok farklı sektörde yazılım ve ürün geliştirme çözümleri üreten, start-up projelerine teknoloji desteği veren PATH, “CTO As a Service” modelinde verdiği hizmetle öne çıkıyor. 

 

2016 yılında kurulan PATH; deneyimleri, uzmanlığı ve geniş servis portföyü ile dünya çapında prestijli müşterilere hizmet veriyor. Sunduğu hizmetleri her geçen gün geliştiren, uzman ve dinamik ekibiyle 100’den fazla farklı çözüm üreten PATH, ‘’Sürekli olarak kaliteli ve inovatif çözümler sunmak” mottosuyla hareket ediyor.

 

CTO As a Service (CAAS) Nedir?

 

PATH’in sunduğu hizmetler arasında öne çıkan “CTO As a Service” modeli; ana vizyon doğrultusunda doğru stratejinin doğru zamanda entegre edilmesi, geliştirme süreçlerinin düzenlenmesi, in-house ya da outsource BT ekiplerinin kaliteli proje çıktıları için yönetimi gibi önemli konularda kritik bir rol üstleniyor. Bazen BT departmanı içindeki bir bölümün görevlerinin üstlenilmesi, bazen de CTO rolünün üstlenilmesi ile ihtiyaca göre hizmet verilen bu model sayesinde teknik vizyon, doğru BT stratejileri ile buluşuyor.  

 

Pandemi döneminde iş hayatının öngörülemez ve geri dönüşü olmayan değişimiyle birlikte teknolojinin son yıllardaki hızlı yükselişi de ivme kazanarak, günlük hayatımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerini sarsılmaz bir şekilde sağlamlaştırmaya devam ediyor. Günümüzde küçükten büyüğe tüm başarılı organizasyonlar da bulundukları pazarlardaki varlıklarını sürdürmek/büyütmek için bu teknolojik değişime hızla ayak uyduruyorlar.

 

Mevcut teknolojilerin sürekli gelişimi, henüz alıştığımız yeni alışkanlıkları hızla eskiterek, bir yenisini önümüze koyarken; firmaların da BT süreçlerinin her zamankinden daha dinamik ve sürdürülebilir yönetimi konusunda verimli sonuçlar alma ihtiyacı artıyor. İşte “CTO As a Service” tam da böyle bir ihtiyaç anında camı kırarak, hızlıca organizasyonların içine su serpecek bir hizmet olarak karşımıza çıkıyor.

 

Murat Kader: “Uyguladığımız Yeni Teknolojiler Firmalara Rekabet Avantajı Sağlıyor.”

 

PATH Product and Software House’un kurucusu Murat Kader bu servis ile ilgili şöyle konuştu: “BT yani bilgi teknolojileri, her zaman şirketlerin kritik departmanlarından biriyken, son yıllarda artan farkındalıkla birlikte hak ettiği önemi de görmeye başladı. CTO As a Service hizmetimizle firmaların ana hedeflerine uygun yazılım ve danışmanlık çözümleri sunarken, markaların  bulundukları pazarda ana işlerine odaklanmalarına imkan sağlıyoruz. Böylece sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurmak, inovasyon, değişen yazılım ihtiyaçları gibi konular artık firmalar için bir fırsat haline dönüşüyor. Biz de bu tabloda, 20 yılı aşkın tecrübemizle müşterilerimizin ana hedefleri doğrultusunda teknik vizyonlarını oluşturuyor, tüm yazılım geliştirme ihtiyaçlarını doğru BT stratejileri ile devreye alıyoruz. Bu süreçte güncel ve çevik kod yazılımı, kaliteli proje çıktıları için markaların ek bir teknik ekibe ihtiyaç duymayacağı şekilde, onların BT departmanları ya da bu departmanların bir birimi şeklinde konumlanarak hizmet üretiyoruz. Yine ihtiyaç ve talep doğrultusunda in-house teknik ekiplere rehberlik edebiliyoruz. Böylelikle inovatif bir yaklaşım ile mevcut ve yeni teknolojileri firmaların DNA’larına işliyoruz.”

 

Neden “CTO As a Service”? / “CAAS” Modelinin Firmalara Sunduğu 6 Avantaj

 

BT Stratejisi

Firmaların iş hedeflerine uygun şekilde geliştirilen BT stratejisi sayesinde bütüncül ve karlı bir operasyon ortaya çıkıyor. Ayrıca, teknolojinin etkin kullanımı için sağlanacak rehberlik hizmetiyle iş operasyonlarının çıktı kalitesi artıyor. Tüm şirket birimlerinin süreçlerinin inovatif bir bakış açısıyla sürdürülmesi sağlanıyor. 

 

Esnek Yaklaşım ve Sürdürülebilirlik

Sürekli gelişen ve değişen teknoloji, şirketlerin ihtiyaçlarına göre adapte ediliyor. Firma büyüklüğünden ve sektörden bağımsız olarak, her organizasyonun dinamik ve ölçeklenebilir bir şekilde yürütülmesi sağlanıyor. Sürdürülebilir yapısı sayesinde hedeflere uygun planların, rekabet halindeki öncelikleri dikkate alınarak dinamik bir yapıyla hayata geçirilmesi birçok kuruluş için başarının anahtarı… 

 

Güvenlik

Tüm işletmelerin Siber Güvenliği sağlamak için veri koruma sistemlerine ihtiyacı bulunuyor. Siber Güvenliği güçlü bir şekilde sağlayan BT çözümleri, ürünleri, stratejileri ve BT altyapı çözümleri CTO As a Service hizmetinin kapsamında yer alıyor. 

 

Bütçe

CTO As a Service modelinde firmalar BT ihtiyaç ve gereksinimlerine göre hizmet alarak, optimum bütçe yapılandırması sağlıyor. Böylelikle işletme ve operasyonel maliyetleri minimuma iniyor, optimum bütçeyle maksimum fayda elde edilebiliyor.

 

Ölçülebilirlik

Ölçümlenebilir yapısı sayesinde BT hedeflerine ulaşma, proje süreçleri, çıktıları gibi birçok konuda verimli, şeffaf ve kolay takip edilebilen iş süreçleri yürütülüyor.

 

Rekabet Avantajı

Firmalara sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayacak yeni teknolojilerin uygulanmasını kolaylaştırıyor. Böylelikle marka gücünün artmasına doğrudan katkı sağlıyor. 

Haber Kaynağı ulusal24.com

Sabiha Gökçen Havalimanı;nda EDS Cihazları Yenileniyor

Sabiha Gökçen Havalimanı;nda EDS Cihazları Yenileniyor

İstanbul Sabiha Gökçen (İSG), Avrupa’nın en fazla turist alan 3. şehri İstanbul’a daha iyi hizmet vermek için terminal hizmetlerini modern teknoloji ile donatmaya devam ediyor. ECAC Standard 3.1 geliştirme projesi kapsamında İSG’nin satın aldığı yeni nesil bilgisayarlı tomografi (CT) patlayıcı tespit sistemi (EDS) cihazları sayesinde yolcu şut altı bagajlarının havalimanındaki geçiş süresi hızlanacak. 

 

İSG’de yeni nesil  CT EDS tarama cihazları dönemi başlıyor

Dünya çapında X-ray cihazları ve akıllı güvenlik çözümleri dalında 300’den fazla ürün yelpazesi ile büyük bir pazar payına sahip olan Pekin merkezli Nuctech firması Çin, Polonya ve Brezilya’daki üretim merkezleriyle 170’ten fazla ülkeye hizmet sağlıyor.  Firmanın WooKong H model yeni nesil  CT EDS tarama cihazlarını satın alan İSG, 17 Ekim Salı günü Malezya Havalimanları Grup Yönetim Kurulu ile birlikte Nuctech yetkililerini Sabiha Gökçen Terminali’nde ağırladı. Toplantıya Nuctech Pekin merkez ve Türkiye ofislerinden temsilciler katıldı. Nuctech Satış Direktörü en son teknoloji CT tarama teknolojisi sayesinde bagajın üç boyutlu (3D) görüntüsünü ve çok dilimli görüntülerini renkli olarak ekrana yansıtan WooKong H model cihazın hem tarama tünel boyutu hem de görüntü kalitesiyle bir üst seviyeye ulaştığını, ayrıca bagaj taşıma sistemi (BHS) ile tamamen entegre olabildiğini belirtti.

 

WooKong H model cihazlar ile uçak ve yolcu bekleme süreleri minimuma iniyor

2022 yılını 30.8 milyon yolcu ile kapatan Sabiha Gökçen Havalimanı, pandemi sonrası küresel ölçekte seyahat çılgınlığının yaşandığı ve yaz-kış demeden yoğun bir turizm sezonunun yaşandığı şartlarda terminal operasyonlarını daha verimli şekilde yönetmek ve yolcu konforunu artırmak için WooKong H model cihazları tercih etti. 

Yeni nesil WooKong H model cihazı hassas tespit kabiliyeti ile bagajlarda bulunan patlayıcı gibi tehlikeli nesneleri tek tarama seviyesinde farklı açılardan ve yüksek çözünürlükte algılayarak terminal ve uçak güvenliğini korumakla beraber, geniş tarama kapasitesi ile uçak ve yolcu bekleme sürelerini de minimum seviyeye indirmeye katkı sağlıyor.

 

Murad, “havalimanı operasyonlarımızın hızı artacak”

Havalimanı güvenliğini artıracak ve yolcu valiz kontrolünü hızlandıracak CT EDS cihazlarıyla ilgili açıklama yapan İSG Yönetim Kurulu Danışmanı Dato Azmi Murad, “Misafirlerimizin kullanımına sunduğumuz bu en son teknoloji tarama cihazları ile yolcu şut altı bagajlarının kontrolü hızlanacak ve bu sayede havalimanı operasyonlarımızın hızı artacaktır” dedi.

Nuctech West Asia Genel Müdürü Ronnie Meng ise “Sabiha Gökçen Havalimanı ile işbirlikteliği içerisinde olmak bizim için büyük bir gurur. 21 yıldır Türkiye pazarına hizmet vermekteyiz ve İSG ile portföyümüzü bir üst seviyeye çıkardığımıza inanıyoruz. En iyi hizmet mottomuzla çalışmalarımızı sürdürerek havalimanı operasyonlarına daha farklı teknolojilerle katkı sağlamaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kaspersky, Konteyner Ortamları için Özel Güvenlik Çözümü Sunuyor

Kaspersky, Konteyner Ortamları için Özel Güvenlik Çözümü Sunuyor

Kaspersky, konteyner ortamları için tam kapsamlı bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i (KCS) pazara sundu. Ürün, konteyner uygulamalarını geliştirme sürecinden operasyona kadar her aşamada koruma altına alıyor. Kurulumun hemen ardından kullanıma hazır olan ürün düşük maliyetiyle, kolay yaygınlaştırma özelliğiyle ve şirketin BT altyapısına kolay entegre oluşuyla öne çıkıyor. Çözüm, KasperskyHybrid Cloud Security ile birlikte hibrit ve bulut altyapıları için kapsamlı bir güvenlik ekosistemi oluşturuyor.

Konteynerleştirme, geliştiricilerin yüksek profilli uygulamaları daha hızlı bir şekilde hazırlamasına ve yaygınlaştırmasına yardımcı olması sayesinde yazılım geliştirmede giderek popüler bir seçenek haline geldi. Bu teknolojinin en büyük avantajı, adından da anlaşılacağı üzere özerk bir yapıya sahip olmasıdır. Tıpkı denizdeki konteyner gemisine yüklenmiş kargolar gibi geminin kendisinden ayrı duran, ancak gemi içinde hareket edebilen konteynerler, mikro servis adı verilen uygulamaları geliştirmek, sunmak ve yaygınlaştırmak için gereken her şeyi (ikili kod, ilişkili yapılandırılmış dosyalar, kütüphaneler ve bağımlılıklar) bir arada tutar. Bu da konteynerleştirilmiş uygulamaları kolayca taşınabilir, son derece güvenilir ve dağıtık ekipler tarafından çalıştırılabilir hale getirir.

Siber olayların sayısı arttıkça konteyner ortamlarının korunmaya ihtiyacı artıyor. Kaspersky, bu sorunu çözmek için konteyner kullanan veya kullanmayı planlayan işletmeleri korumak üzere tasarladığı, konteynerli ortamlar için özel bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i piyasaya sürdü. Ürün, konteynerli uygulama geliştirmenin tüm aşamaları için güvenlik sağlıyor. Çözüm, geliştirme sürecinin yanı sıra runtime koruması da sunuyor. Örneğin yalnızca güvenilir konteynerlerin başlatılmasını sağlıyor, konteynerlerin içindeki uygulama ve hizmetlerin çalışmasını kontrol ediyor ve trafiği izliyor.

Kaspersky Container Security’de üç ana bileşen yer alıyor: 

‘KCS tarayıcı’, ‘KCS aracısı’ ve ‘KCS sunucusu’ yönetimi:

KCS tarayıcısı, yapılandırma dosyalarını yanlış yapılandırmalara karşı kontrol ediyor, imajları güvenlik açıkları, kötü amaçlı yazılımlar, hassas veriler için tarıyor ve bunları imaj kayıt defteri ve CI / CD platformları içindeki güvence politikalarına uygunluk açısından kontrol ediyor. 
KCS ajanı, konteynerdeki uygulamaya yönelik çeşitli saldırılara karşı koruma sağlıyor, kümelerdeki konteyner ve ağ etkileşimlerini izliyor ve tüm sistemi güvenlik standartlarına uygunluk açısından kontrol ediyor. 
Yönetici KCS sunucusu, tarayıcıdan ve aracıdan alınan verileri topluyor, müşterilerin verileri görselleştirmesine ve raporlar oluşturmasına olanak tanıyor ve diğer güvenlik çözümleriyle (ör. Kaspersky’nin KUMA’sı gibi SIEM’ler) entegre oluyor.

Kaspersky Container Security, DevSecOps organizasyon çerçevesine, CI/CD pipeline süreçlerine ve altyapısına kolayca entegre oluyor. Ayrıca hem gelişmiş DevSecOps süreçlerine sahip, hem de bunları yeni uygulamaya başlayan şirketler için DevOps korumasını güçlendirebiliyor. Çözüm ayrıca tüm aşamalardaki güvenlik ve uyumluluk kontrollerinin otomasyonu sayesinde uygulamanın piyasaya sürülmesi için öngörülebilir teslim tarihlerinin belirlenmesine olanak tanır.

Kaspersky Bulut ve Ağ Güvenliği Ürün Grubu Başkanı Timofey Titkov, şunları söylüyor: “Konteynerleştirme yeni normale karışık geliyor. Ancak buna dair riskler geleneksel uç nokta veya sanal makine güvenlik çözümleri tarafından kapsanmıyor. Konteyner ortamları özel güvenlik çözümleri gerektiriyor. Bu nedenle, en savunmasız alan olan runtime dahil olmak üzere yaşam döngüsü boyunca konteyner uygulamalarını koruyan bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i (KCS) piyasaya sürüyoruz. KCS, müşterilerimizin geliştirmenin her aşamasında güvenliğin sağlandığı DevSecOps sürecini oluşturmalarına yardımcı oluyor. Bu lansman, Kaspersky’nin temel hedeflerinden biri olan müşterilerimizin her tür dijital varlığına kapsamlı koruma sağlama yolunda önemli bir adım. Bu ürünü müşterilerimizle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” 

Kaspersky Container Security hakkında daha fazla bilgiyi bu bağlantıda bulabilirsiniz.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve şirket 220.000’den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyoruz. kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding’in Dijital Dönüşüm Programı kapsamında hayata geçirdiği uygulamalar, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) düzenlediği “Lighthouses Live” etkinliğinde en iyi örnekler arasında gösterildi. 

 

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu “Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), küresel çaptaki lider üretim tesislerinde uygulanan teknolojilerin ve bu teknolojilerin sağladığı faydaların anlatıldığı “Lighthouses Live” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Çevrim içi gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2016 yılında başlatılan Dijital Dönüşüm Programı’na ilişkin Topluluk vizyonunu ve bu kapsamda üretim tesislerinde yaygınlaştırılan teknolojik uygulamaları katılımcılarla paylaştı. Global Lighthouse Network üyelerinin en ilham verici dönüşüm örneklerini anlattığı etkinlikte Foxconn, Siemens, Henkel, Schneider Electric, Johnson & Johnson ve CATT şirketlerinin üst düzey yöneticileri de konuşmacı olarak yer aldı.

 

WEF, McKinsey ile 2018 yılında başlattığı iş birliği kapsamında Sanayi 4.0 alanında dünya lideri olan üretim tesislerini belirleyerek, bu tesisleri “Global Lighthouse Network” adını verdiği küresel ağa dâhil ediyor. Küresel ağ, sürdürülebilirliği inovasyonun merkezinde tutan üretim merkezlerini belirlemenin yanı sıra, ileri teknolojilere yatırımı özendirmeyi ve bu teknolojilerin başka şirketler tarafından benimsenmesine yardımcı olmayı da hedefliyor. Arçelik’in Romanya Çamaşır Makinesi Fabrikası, Eskişehir Buzdolabı Fabrikası ve Ford Otosan’ın Kocaeli Fabrikası, Global Lighthouse Network’teki 132 fabrika arasında yer alıyor. 

 

Teknolojilerin yaygınlaştırılması sürecinde işletme verimliliği ve performans artışı sağlayan uygulamalara odaklandıklarını söyleyen Levent Çakıroğlu, bu uygulamaların Koç Topluluğu’nun stratejik hedefleri arasında yer alan kurumsal dayanıklılık, çeviklik ve sürdürülebilir büyümeye de hizmet ettiğinin altını çizdi. Çakıroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Koç Topluluğu olarak küresel bir vizyonla işlerimizi yönetirken, rekabetçiliğimizi artırmaya, teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmeye odaklanıyoruz. Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz. Çünkü dijital dönüşüm hızlı adaptasyon ve aksiyon gerektiriyor.”

 

Dijital dönüşüm sürecinde paydaşlarla iş birliğinin önemine vurgu yapan Çakıroğlu, “Bu yolculukta sahip olduğumuz teknolojik altyapıyı paydaşlarımıza sunarak, onların dijital yetkinliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Arçelik, Türkiye’nin üretim teknolojileri alanındaki ilk Ar-Ge Merkezi olan Atölye 4.0’da farklı teknoloji sağlayıcılar, start-up’lar, akademik kurumlar, KOBİ’ler ve tedarikçilerle çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan Ford Otosan ve Arçelik, dijitalleşmeyi tüm ekosistemine yaygınlaştırmak için tedarikçilerinin dijital dönüşümünü destekliyor” ifadelerini kullandı. Mobil otomasyon sistemlerinin yanı sıra yapay zekâ tabanlı enerji yönetimi ve kalite kontrol sistemlerinin teknoloji üssü olan fabrikalarında hızla yaygınlaştırdıklarına dikkat çeken Çakıroğlu, üretim hatlarının ve teçhizatlarının dijital ikizlerinin oluşturulması sayesinde üretim sürelerinde azalma ve verimlilik artışı sağladıklarını söyledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Rahmi Koç ve oğlu Ali Koç, Ford Otomotiv’in Romanya’daki fabrikasını ziyaret etti: Yeni araca imzalarını attı! – Teknoloji

Rahmi Koç ve oğlu Ali Koç, Ford Otomotiv’in Romanya’daki fabrikasını ziyaret etti: Yeni araca imzalarını attı! – Teknoloji

Koç Holding Yönetim Kurulu Onursal Başkanı Rahmi Koç, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç ve yönetim kurulu üyeleri, Ford Otomotiv Sanayi’nin Romanya’daki fabrikasını ziyaret etti. Craiova Fabrikası’nda üretilmeye başlanan yeni model Transit Courier’in seri üretimi öncesinde fabrikayı incelediler. Rahmi Koç ve Ali Koç, üretilen ilk aracı imzaladılar.

Bu gelişmeyi gazeteci Emre Özpeynirci sosyal medyasında paylaşarak, “Koç’lar, Romanya’daki yeni fabrikalarında. Kısa süre önce Yeniköy fabrikasında üretimi sona eren ve veda töreni düzenlenen Transit Courier’in yenisi Ford Otosan’ın Romanya’da satın aldığı Craiova fabrikasında üretilmeye başlıyor. Seri üretim öncesinde Ford Otosan ekibi, Romanya’da yönetim kurulunu ağırlamış. Şeref Başkanı Rahmi Koç, Başkan Ali Koç, YK üyeleri Haydar Yenigün, Güven Özyurt, Josephine M. Payne üretilen ilk aracı imzalamış. Herkes aracı çok beğenmiş.” şeklinde paylaştı.

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında Ford Otosan, Ford Motor Company’e ait Romanya’daki fabrikanın satın alımını tamamlamıştı. Ford Otosan, bu fabrikaya üç yılda 490 milyon euro yatırım yapmayı planlamıştı. Ayrıca, tesisin yıllık üretim kapasitesinin 900 bin araca çıkması öngörülmüştü. Koç Holding’in bu fabrikayı alış bedeli olarak 625 milyon euro ödediği açıklanmıştı.

Haber Kaynağı ulusal24.com

10 gün önce Turkcell Genel Müdürü olarak atanan Bülent Aksu, görevden alındı – Teknoloji

10 gün önce Turkcell Genel Müdürü olarak atanan Bülent Aksu, görevden alındı – Teknoloji





Turkcell’e 14 Eylül’de genel müdür olarak atanan eski yönetim kurulu üyesi Bülent Aksu’nun görevi sona erdi.

Turkcell tarafından KAP’a yapılan açıklamada, “Turkcell Genel Müdürü olarak görev yapan Bülent Aksu’nun görevi, 25 Eylül 2023 tarihinden geçerli olmak üzere sona ermiştir. Turkcell Grubu bünyesinde üst düzey görevler üstlenen Bülent Aksu’ya bundan sonraki iş ve özel yaşamında başarılar diliyoruz” denildi.

ATAMA 14 EYLÜL’DE YAPILMIŞTI

Turkcell yönetim kurulu, 14 Eylül’de genel müdürlük görevine Bülent Aksu’yu atamıştı. Turkcell Olağan Genel Kurulu’nun ardından üst yönetim belirlenmiş ve Nisan 2021’den bu yana Turkcell Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Şenol Kazancı, Yönetim Kurulu Başkanı olarak atanmıştı.

MURAT ERKAN 11 EYLÜL’DE AYRILMIŞTI

Öte yandan Turkcell, dört yıldır Turkcell Genel Müdürü olarak görev yapan Murat Erkan’ın, 11 Eylül 2023 tarihinden geçerli olmak üzere görevinden ayrıldığını duyurmuştu.

Açıklamada, “15 yılı aşkın süredir Turkcell Grubu bünyesinde üst düzey görevler üstlenen ve başarılı çalışmalara imza atan Murat Erkan’a bugüne dek sağladığı katkılardan dolayı teşekkür ediyor; bundan sonraki iş ve özel yaşamında başarılar diliyoruz” ifadeleri yer almıştı.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay Zekâda Akademik Dürüstlük ve Etik: Bilgi Üretiminde Yeni Paradigmalar

Yapay Zekâda Akademik Dürüstlük ve Etik: Bilgi Üretiminde Yeni Paradigmalar

Günümüzdeki teknolojik ilerlemeler, bilgi üretiminde yeni boyutlar açıyor. Yapay zekâ akademik etik ve dürüstlük kavramlarını yeniden tanımlanmasını gerektiriyor. Yapay zekâ teknolojisinin akademik alanı; insan etiği, kaynak atıfları, bilgi üretimi, veri manipülasyonu ve intihal gibi etik boyutları içermekte. Yapay zekâ, büyük veri analizi ve tahmin etme yetenekleri sayesinde bilgi üretiminde çığır açıcı bir rol oynamakta. Bununla birlikte, bu etki nedeniyle ortaya çıkan yeni sorumluluklar ve ahlaki zorluklar göz ardı edilmemelidir. Veri madenciliği ve yapay zekâ tabanlı makine öğrenimi, araştırmaların hızını artırabilir, ancak bu tekniklerin sonuçlarının nasıl elde edildiği ve ne kadar güvenilir olduğu hala sorgulanmaya açık.

Akademinin hizmetindeki yapay zekânın sınırları nerede başlar, nerede biter?

Akademik dünyada güvenilir bilgi üretiminde akademik dürüstlük çok önemlidir. Akademik çalışmalara hizmet eden yapay zekâ, özetleme, çeviri ve metin üretimi gibi alanlarda büyük faydalar sağlayabilir. Bununla birlikte, yapay zekânın ürettiği içeriklerin orijinal olup olmadığı ve kaynak atıflarının doğru olup olmadığı gibi konular etik bir çerçevede ele alınmalıdır. Bu noktada, insanlar ve algoritmalar arasındaki sınırlar net bir şekilde çizilmelidir ve yapay zekânın ahlaki standartlara uyması kullanıcılar tarafından garanti edilmelidir.

 

Yapay zekâ ve intihal tartışmaları

Akademik dünyada intihal, etik standartlara aykırı olarak kabul edilir. İntihal, yapay zekânın hızlı metin üretme yetenekleri nedeniyle artabilir. Sonuç olarak, yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklerin özgünlüğü ve kaynaklarının doğru bir şekilde belirtilmesi gerekir. Bu, algoritmaların etik değerleri içselleştirmesini gerektirir ve akademik dürüstlüğü güvence altına alır.

Öğrenci verilerin gizliliği nasıl ele alınmalı?

Hisar Okulları Bilişim Stratejileri Merkezi Koordinatörü Dilara Vardar: “Üstün Öğrenen Programımız kapsamında işbirliği yaptığımız Coursera’nın araştırmasına göre; 2025 yılına kadar dijitalleşme, veri ve yapay zekâ alanlarındaki gelişmelerin 97 milyona yakın yeni iş yaratacak. Ayrıca mevcut 85 milyon işin de değişeceği tahmin ediliyor. Yapay Zekâ akademik dürüstlük bağlamında da tartışılıyor. Akademik dürüstlük ve yapay zekâ etiği, sadece akademik içerik üretmekle sınırlı değil. Yapay zekâ çerçevesi iyi çizilmezse; öğrencileri değerlendirmek, eğitim materyalleri yapmak ve araştırma yapmak gibi alanlarda etik sorunlara neden olabilir. Geçtiğimiz günlerde[1]  Science ve Nature gibi dergilerin ChatGPT ile yazılan makaleleri yasaklaması bu endişeye bir örnek. Ayrıca etik tartışmalar, eğitimde kullanılan algoritmaların adil olup olmadığı ve öğrenci verilerinin gizliliği ve güvenliği gibi konulardan da kaynaklanabilir. Hisar Okulları Bilişim Stratejileri Merkezi olarak apay zekânın eğitim dünyasına i etkisi ve bu kapsamda okulların atacağı adımları belirlemek adına çalışmalarımızı yürütüyoruz.   “Açık Kaynak” yaklaşımımız doğrultusunda Bilişim Stratejileri Merkezi’nin yayınlamış olduğu e-bültenden tüm eğitimcilerin yararlanacağına inanıyoruz”.

 

Yapay Zekâ ve Meslekler

Yapay zekâ, birçok farklı sektörde ve meslekte büyük etkiler yaratmış ve yaratmaya devam etmektedir.

 Yapay zekânın etkileyeceği bazı meslekler şu şekilde sıralanabilir:

Sağlık Sektörü:

Tıp alanında yapay zekâ, teşhis, tedavi ve hasta bakım süreçlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Radyoloji, patoloji gibi görüntüleme alanlarındaki verilerin analizi, hastalık teşhislerinin doğruluğunu artırmada yardımcı olabilir.

Hukuk:

Mahkeme kararlarının incelenmesi ve hukuki belgelerin analizi gibi işlemlerde yapay zeka kullanılır. Büyük miktarda veri ve metin işlerken özellikle etkilidir.

Üretim ve Endüstri:

Üretim süreçlerini daha verimli hale getirmek, hataları önceden tahmin etmek ve optimize etmek için yapay zekâ kullanılır. Yapay zekâ, robotik sistemlerle birlikte üretim hatlarını yönetiyor.

Finans:

Yapay zekâ, finansal analiz, risk yönetimi, otomatik ticaret gibi alanlarda kullanılır. Büyük veri analiziyle piyasa trendlerini tahmin etmek ve yatırım kararları almak için kullanılabilir.

Eğitim:

Yapay zekâ, öğretmenlere yardımcı olmak için kullanılır ve öğrenci performansını takip eder. Adaptif öğrenme sistemleri, öğrenci başarısını artırabilir.

Ulaşım:

 Lojistik, trafik yönetimi ve otonom araçlar için yapay zekâ kullanılmaktadır. Araçlar, trafik durumunu analiz edebilir ve sürücüsüz taşıma sistemleri oluşturabilir.

Pazarlama:

Hedef kitle davranışlarını analiz ederek yapay zekâ kullanarak pazarlama stratejileri oluşturur. Ayrıca kişiselleştirilmiş içerik ve tavsiyeler sunmak için kullanılabilir.

 

Yapay zekânın gelişimiyle birlikte ortaya çıkabilecek meslekleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Veri Mahremiyeti Danışmanı: Yapay zekâ sistemleri çok sayıda veri kullandığından, veri güvenliği ve mahremiyeti önemlidir. Bu meslek, verilerin mahremiyet ve güvenlik risklerini yönetmek için danışmanlık sağlar.

Yapay Zekâ Güvenlik Uzmanı: Yapay zekâ sistemlerinin siber güvenliği son derece önemlidir. Yapay Zekâ Güvenlik Uzmanları, sistemleri siber saldırılardan koruyabilir ve güvenlik açıklarını tespit edebilir.

Yapay Zekâ Çevirmeni: Çeşitli dillerde çalışan yapay zekâ sistemleri, iletişim kurmak için yapay zekâ çevirmenleri gerektirebilir. Bu meslek, çeşitli dillerde çalışan yapay zekâ sistemlerini geliştirmek ve veri akışını yönetmekle ilgilenir.

Yapay Zekâ Tasarım Psikologu: İnsanlarla etkileşim kurmak için yapay zekâ sistemlerinin kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak çok önemlidir. Bu uzmanlar, yapay zekâ sistemlerini insanların duygusal tepkileriyle daha iyi uyumlu hale getirmek için çalışabilir.

Yapay Zekâ İşbirliği Uzmanı:

İnsanlar ve yapay zekâ sistemleri arasındaki etkili işbirliğini sağlamak için uzmanlara ihtiyaç olabilir. Bu uzmanlar, insan-robot etkileşimini geliştirmek, işbirliği protokolleri tasarlamak ve sistemler arası uyumu sağlamak için çalışabilir.

Yapay zekânın akademi alanında da meslekler alanında da çok fazla değişim yapacağından hemfikiriz. Önemli olan kişilerin bu değişiklere uyum sağlayıp kendini adapte edebilmesidir. Hayatımızı oldukça kolaylaştıracak fakat bizden de bir şeyler götürecek bu alanda bilgi sahibi olmak günümüz insanın görevlerinden biri haline gelmiştir. Bundan dolayı yapay zekâ konusunda gelişmeleri takip etmeli ve bu alanda da yetkinlik kazanabilecek hale gelmeliyiz.

 

Hisar Okulları’nın eğitim modeli bilim, mühendislik, sanat ve tasarım alanlarını kapsıyor

Hisar Okulları kurulduğu ilk günden bu yana, dünya ile rekabet edebilen öğrenciler yetiştirmek üzere; bilim, mühendislik, sanat, tasarım gibi farklı alanların ilişkilendirildiği bir eğitim modeli ve akademik program sunuyor. Okul; en küçük yaşlarından başlayarak, her düzeydeki öğrenciler için ilgi alanları doğrultusunda deney ve gözlem odaklı bilgi ve beceri edinme fırsatları yaratıyor. Bu becerilerle donanmış öğrenciler yaşam yolculuklarına, sorun belirleme, çözüm üretme ve bu çözümleri sebatla uygulamaya koyma tecrübesiyle başlıyorlar. 1591 öğrencisi olan okulun mezunları, Türkiye ve dünyanın önde gelen eğitim kurumları ve kuruluşlarında eğitim ve çalışma hayatlarına devam ederken, içinde bulunduğu toplumun ilerlemesine de katkı veriyor. www.hisarschool.k12.tr/

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com