OPPO Gezegene Yeşil Bir Dokunuşla Katkı Sunuyor – Ulusal24.com

OPPO Gezegene Yeşil Bir Dokunuşla Katkı Sunuyor – Ulusal24.com

OPPO, ürün tasarımından sürdürülebilirlik konularında kamuoyunu bilinçlendirmeye kadar, gezegenimize daha yeşil bir gelecek sunmayı teşvik etmek için teknolojiyi ve marka gücünü kesintisiz kullanıyor.

 

 

Dünyada her yıl 22 Nisan’da gezegenimizin korunması konusunda farkındalık yaratmak amacıyla ‘Dünya Günü’ kutlanıyor. Teknolojideki uzmanlığıyla yaşamı iyileştirmeyi hedefleyen, dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO, sürdürülebilirliğe olan uzun vadeli taahhüdüyle, global bir kurumsal vatandaş olma sorumluluğuna öncelik veriyor. OPPO, ürün tasarımından sürdürülebilirlik konularında kamuoyunu bilinçlendirmeye kadar, gezegenimize daha yeşil bir gelecek sunmayı teşvik etmek için teknolojiyi ve marka gücünü kesintisiz kullanıyor.

 

OPPO, ambalajlarında kullandığı plastik miktarını 95 oranında azalttı

Plastik atıklar günümüzde çevre kirliliğinin büyük bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı verilerine göre her yıl denizlere yaklaşık 11 milyon ton plastik atık bırakılıyor. Düzgün bir şekilde atılmayan plastikler sıklıkla toprağı, suyu kirletiyor ve nihai olarak yediğimiz yiyecekler yoluyla insan vücuduna giriyor. Bu mikroplastikler, sağlığımız için şu anda hakkında çok az şey bildiğimiz gizli tehlikelere neden oluyor.

 

Ambalajında kullanılan plastik miktarını düşürmek için OPPO, uluslararası düzeyde kabul gören ‘3R+1D’ sürdürülebilir ambalaj ilkelerini uygulamayı, ambalaj ağırlığının azaltılması hedefine bağlı kalmayı, geri dönüştürülmüş malzemeleri yeniden kullanmayı ve ambalajlarında geri dönüştürülebilir, biyolojik olarak parçalanabilen malzemeler kullanmayı taahhüt ediyor. Bu yaklaşım sayesinde OPPO, 2019’dan bu yana Avrupa’daki ambalajlarında kullandığı plastik miktarını büyük bir başarıyla 95 oranında azalttı. Şirket, geleneksel plastiklerin yerine biyolojik olarak parçalanabilen polilaktik asit malzemesini kullanmayı tercih ediyor.

 

Bu yılın başlarında piyasaya sürülen OPPO 5G CPE T2 modeli, bir kısmı tüketicilerin kullandığı ürünlerden elde edilen PCR’den (Tüketici Sonrası Geri Dönüştürülmüş Plastikler) üretildi.

 

Find X5 serisi ambalajı 45 oranında geri dönüştürülmüş liften üretildi

Ormanlar, hayatta kalmak için insanlara güven veren birçok doğal kaynağa ev sahipliği yapıyor. Ancak Amazon yağmur ormanları, aşırı ağaç kesimi nedeniyle, son 50 yılda ormanlık alanlarının 17’sini kaybetti. Ağaç kesimi ile orman arazilerinin azaltılması, dünyadaki biyolojik çeşitliliğe doğrudan tehdit oluşturuyor ve aynı zamanda küresel ısınmayı hızlandırıyor.

 

OPPO, ahşap kaynaklı lif tüketimini azaltmak için mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş malzemeler kullanıyor. Örneğin, Avrupa’da satışa sunulan OPPO Find X5 serisinin ambalajı yaklaşık 45 oranında geri dönüştürülmüş liften üretildi. Bu malzeme, geri dönüştürülmüş kâğıttan veya şeker kamışı ve bambu gibi diğer organik atıklardan oluşuyor.

 

Pil Sağlığı Motoru pillerin 80’inden fazlasını korumaya yardımcı oluyor

Tüm dünyada meydana gelen elektronik atık hacmi son 5 yılda 21 arttı ve bu kalem en hızlı büyüyen evsel atık kategorisi haline geldi. Buna rağmen elektronik atıkların sadece 17,4’ü geri dönüştürülüyor. Elektronik atıkların çevre üzerinde oluşturduğu uzun vadeli tehdidin bilinciyle OPPO, ürünlerini daha dayanıklı hale getiriyor. Şirket ayrıca, çevreye olumsuz etkisini en aza indirmek için elektronik ürün atıklarına yönelik geri dönüşüm programları oluşturdu.

 

Örneğin, pazara yeni sunulan OPPO Find X5 serisi, OPPO’nun kendi geliştirdiği Pil Sağlığı Motoru teknolojisiyle donatıldı. OPPO’nun 80W SuperVOOC hızlı şarj teknolojisini kullanan bu çözüm, 1.600’e kadar tam şarj döngüsünden sonra bile akıllı telefon pillerinin kendi kapasitelerinin 80’inden fazlasını korumaya yardımcı oluyor. Bu da sektör ortalamasının iki katından fazla bir süreye denk geliyor ve bu teknolojiden güç alan her pilin daha uzun kullanılmasını sağlıyor.

 

OPPO, kullanılmış cep telefonlarının geri dönüşümünü ve yeniden kullanımını teşvik etmek için yerel ve uluslararası pazarlarda takas hizmetleri sunan bir ürün geri dönüşüm sistemi de kurdu. Çin’de bu program aracılığıyla bugüne kadar 1,2 milyondan fazla akıllı telefon geri dönüşüme dahil oldu. Bu, 216 tondan fazla elektronik atığın önüne geçmek anlamına geliyor.

 

OPPO ayrıca sektörel ve sivil toplum kuruluşları ortaklıkları aracılığıyla atık haldeki elektronik ürünlerin geri dönüşümünü teşvik etmeye de yardımcı oluyor. Avrupa’da yerel geri dönüşüm sistemlerine mali destekler sağlayan OPPO, elektronik atıklara yönelik bir geri dönüşüm programını hayata geçirmek için geri dönüşüm kuruluşlarıyla iş ortaklıkları gerçekleştiriyor. OPPO, Avustralya’da ise insanları elektronik atıklarını doğru bir şekilde geri dönüştürmeye ve çöpe giden e-atık miktarını azaltmaya teşvik etmek için Taronga Conservation Society/Taronga Koruma Derneği ile çalışmalar yürütüyor.

 

OPPO ayrıca, cep telefonlarının tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel performansını değerlendirmek için Avrupa’nın önde gelen birkaç operatörü tarafından oluşturulmuş Eco Rating etiketleme planına dahil olan ilk akıllı telefon üreticilerinden biri oldu. Programa katılarak sürdürülebilir dönüşüme destek veren OPPO, sektördeki diğer oyuncularla iş birliği içinde çalışıyor. 

 

OPPO, sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklıklar kuruyor

Yalnızca kendi teknolojisini kullanarak çevre ve sürdürülebilirlik sorunlarına çözümler sunmakla kalmayan OPPO, bu sorunların aşılmasına yardımcı olmak için dünyanın her yerinden insanları bir araya getiren sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklık kuruyor. Şirket, 2021 yılında İtalya’nın 5 şehrinde plastik atık toplama faaliyetleri düzenlemek için, yerel bir sivil toplum kuruluşu olan Free Plastic Odv Onlus ile ortaklık başlattı. Program kapsamında, 1.000’den fazla gönüllünün yardımıyla, 10 tonun üzerinde plastik atık geri dönüştürüldü.

 

Avustralya’da ise şirket, Great Barrier Reef’in karşı karşıya olduğu çevresel krizle ilgili farkındalığı artırmak ve halkı bu yönde harekete geçmek için Reef Restoration Foundation (RRF) ile ortaklık kurarak Artırılmış Gerçeklik uygulamasını kullanıma sundu. OPPO yine 2021 yılında, bu fonun 2026 yılına kadar Great Barrier Reef’de 1.000.000 yeni mercan üretme misyonunu gerçekleştirmesine yardımcı olmak için, 52.000 doların üzerinde bağış yaptı.

 

OPPO nesli tükenmekte olan hayvanların renk çeşitliliğini koruyor

Dünyadaki doğal alanların ve biyolojik çeşitliliğin korunması, göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir konu… Şu anda yok olma tehdidi altında olan 1 milyona yakın tür bulunuyor ve OPPO, bu türlerin doğaya kattığı renk çeşitliliğini ve güzelliği korumaya yardımcı olmak için teknolojiyi kullanıyor. OPPO’nun National Geographic ile yürüttüğü Tehlike Altındaki Renkler projesi, üst üste ikinci kez, nesli tükenmekte olan ve risk altındaki hayvanların ilgi çekici görüntülerini kullanarak gezegenin biyolojik çeşitliliğini korumak için daha fazla insana ilham veriyor. Kampanya aynı zamanda kâr amacı gütmeyen National Geographic Society’nin vahşi yaşamı koruma çabalarına yönelik destekler de sunuyor.  

 

Dünyayı korumak hepimizin ortak sorumluluğu… OPPO, teknolojik yeniliklerle ve herkesin katılacağı ortak hareketle dünyanın doğal alanlarının korunmasına yardımcı olabileceğimize karşı inancını koruyor ve daha yeşil bir gelecek için çalışmaya devam ediyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Twitter’ın düzenleme özelliğinin detayları çıktı, şartlar belli oldu! – Teknoloji – Ulusal24.com

Twitter’ın düzenleme özelliğinin detayları çıktı, şartlar belli oldu! – Teknoloji – Ulusal24.com

Sosyal medya platformu Twitter, paylaşımları düzenlemek için “Edit” butonunun getirileceğini açıklamış ve çalışmalara başlamıştı. Merakla beklenen özellikle ilgili yeni detaylar çıktı.

Twitter özelliklerini önceden deneyen ve paylaşan Alessandro Paluzzi’ye göre bu özellik fazla esneklik sunmayacak.

Paluzzi, paylaşımları düzenlemek için süre sınırı olduğunu söyledi. Paluzzi, tweetlerin bir saat boyunca düzenlenebilir olacağını ifade etti.

Ayrıca Twitter, Edit History (Düzenleme Geçmişi) bölümünde düzenlenmiş bir tweetin önceki sürümlerini de gösterecek.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Samsung Neo QLED 8K TV serisinin görüntü teknolojilerindeki benzersiz 3 yeni özelliği! – Ulusal24.com

Samsung Neo QLED 8K TV serisinin görüntü teknolojilerindeki benzersiz 3 yeni özelliği! – Ulusal24.com

Dünya çapında en yenilikçi TV teknolojilerini geliştirmeye devam eden Samsung, önümüzdeki aylarda müşterilere sunulacak yeni Neo QLED 8K TV serisi ve son teknoloji MICRO LED’leri ile benzersiz bir TV deneyimi sunmak üzere çalışmalarını sürdürüyor. Arka ışık denetimi, kontrast seviyeleri, kalibrasyon ve derinlik artırımı gibi, Samsung’un sunduğu birbirine kusursuz uyum sağlayan birçok özellik, gerçeğe en yakın görüntü kalitesini ortaya koyuyor. 

 

Yeni Neo QLED 8K TV serisi, bugüne kadar elde edilmiş gerçeğe en yakın görüntüleri sunarken, görüntü kalitesinde adeta bir çığır açıyor. Güncellenmiş Nöral Quantum İşlemci 8K, yeni yapay zeka (AI) destekli yükseltme özelliği ve yeni kalibrasyon uygulaması sayesinde, kullanıcılar gerçeğe daha yakın bir TV ve ekran deneyimi yaşıyor. Üstelik, bu deneyimi ileri düzeyde kişiselleştirme özellikleriyle çok kolay bir şekilde yönetebiliyorlar.

 

İşte Samsung 2022 Neo QLED 8K TV serisinin arka plandaki benzersiz teknoloji ve özellikleri

 

14-bit Kontrast Eşleme: 2022 Neo QLED 8K TV’nin panelleri, 2021 modellerde bulunan 12-bit denetim üzerinden geliştirilen ‘14-bit kontrast eşleme’ sayesinde, tüm sahnelerde olağanüstü ayrıntılar sağlamak üzere yapılandırıldı. Böylece daha fazla kontrast, ayrıntılar üzerinde daha fazla denetim ve olağanüstü görüntü kalitesi sunabilen yeni bir 8K ekran deneyimi sağlanıyor. Geçtiğimiz yıl sunulan model ile 2022 Neo QLED 8K serisi arasındaki kontrast ve ayrıntı farkı açıkça görülebiliyor. Mini LED’ler ve karartma bölgeleri gibi benzer özellikler, 2022 Neo QLED 8K’da daha önce fark edilemeyen girift görüntü ve ayrıntıların görülebilmesini sağlıyor. 14 bitlik kontrast eşleme, en ince ayrıntıları dahi görebilmeyi sağlıyor.

 

Gerçek Derinlik Geliştirici: Yeni Neo QLED 8K TV, göz nesneye odaklandığında, arka plan korurken, nesnenin keskinliğine, netliğine ve dokusuna odaklanarak dikkati nesneye yönlendirebiliyor. 2022 Samsung Neo QLED 8K TV’nin Nöral Quantum 8K işlemcisi, yeni bir özellik olan ve nesnenin genel kontrastı ve çözünürlüğünü yükselten ‘Gerçek Derinlik Geliştirici’ üzerinden daha fazla derinlik hissi yaratıyor ve görselliği öne çıkarıyor. ‘Gerçek Derinlik Geliştirici’, kullanıcıları doğal olarak önlerindeki nesneye odaklanmaya yönlendirerek derinlik algısı yaratıyor. Böylece, odaklanılan nesnenin öne çıkması sağlanıyor.

 

Akıllı Kalibrasyon: Görüntü kalitesinin daha da iyileştirildiği Samsung Neo QLED 8K, kullanıcılara yeni denetim ve kontrol ayarları da sunuyor. İzleyiciler artık ekranlarını menü çubuğundan veya akıllı telefonlarındaki ‘Akıllı Kalibrasyon’ uygulaması üzerinden kalibre ve optimize edebiliyor. Uygulama, ‘Temel Mod’da çalışırken, 30 saniyede görüntü kalibrasyonu sunabiliyor. Profesyonel Mod’da ise 5 ila 8 dakika içinde çok daha kapsamlı görüntü kalibrasyonu ve optimizasyonu yapılabiliyor. Her iki modda da, tek adımda ve kolay bir şekilde ekrandaki görüntüyü optimize etmek mümkün. ‘Profesyonel Mod’un sunduğu daha gelişmiş özellikler, kullanıcıların Neo QLED 8K TV’nin üstün donanım ve yapay zeka (AI) destekli yükseltme teknolojisinden faydalanmasına olanak sağlıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

VİVO V23 5G İle Yaratıcılığınızın Sınırlarını Zorlayın – Ulusal24.com

VİVO V23 5G İle Yaratıcılığınızın Sınırlarını Zorlayın – Ulusal24.com

vivo’nun en yenisi V23 5G yenilikçi tasarımı, dev kamera sistemi ve yaratıcılık kelimesini baştan yaratacak özellikleriyle yaşamınızı renklendirmeye geliyor.

 

Günümüzde yaratıcılık, yeni nesil cihazların hayatımızda sıkça yer almasıyla başka boyutlar kazanıyor. Artık günlük hayatımızın vazgeçilmezi olan akıllı telefonların bile tasarımlarında yansıttığı yaratıcılık tüketicilerin ufkunu açıyor. 

 

vivo’nun en yeni modeli V23 5G’de tasarımı ile yaratıcı ruhlara hitap ediyor. Sıradan gözüken bir akıllı telefonu sıra dışı bir tasarım ve performans ile karşımıza çıkaran vivo, yalnızca bugün değil hayatınızın her alanında ve her anında yaratıcılığınızla fark yaratmanıza yardımcı oluyor. V23 5G, Türkiye’de ilk olan renk değiştiren arka yüzeyinden, Dual-View video ve çift pozlama özelliğine kadar yaratıcılığınızın sınırlarını zorlayacak daha birçok özellikle hayatınıza renk katıyor. Telefonunuz ve hayal gücünüz birleştiğinde ortaya çıkacak olan sonuçlara siz bile inanamayacaksınız!

 

Hep Renkli Hep Yeni

Hayal gücünüzün sınırlarını zorlayacak güce sahip Türkiye’deki ilk renk değiştiren cam arka yüzeyli telefon olan vivo V23 5G, güneş ışınlarıyla ve diğer UV ışın kaynaklarıyla etkileşime girerek bambaşka bir görümüne bürünüyor. Güneşe her çıktığında doğadan ilham alan renkleriyle ahenkle dans eden V23 5G, aynı zamanda aklınızdan geçen her deseni telefonunuzun arka yüzeyine yansıtma imkanı sunuyor.

 

Günlük veya anlık modunuzu yansıtarak sizi tamamlayacak bir telefona dönüşen V23 5G’nin arka yüzeyine hayal ettiğiniz görseli 30 saniye tutmanız yeterli olacak, bırakın telefonunuz yarattığınız her yeni tasarımla sizinle daha da bütünleşsin.

 

Aynı Anda İki Farklı Yerde 

Aynı anda iki farklı yerde olmak mümkün mü? V23 5G, Dual-View Video özelliği ile artık bunu mümkün kılıyor. 50 MP’lik çift ön kamera ile 64 MP’lik ana kamerayı aynı anda kullanmanıza olanak tanıyan bu özellik yaratacağınız hikayelerin her iki tarafında da bulunmanızı sağlıyor. Çekimlerinizi daha da özelleştirebilmek adına hem bölünmüş ekranın hem de daire, kalp gibi çeşitli şekillerin ayarlanabilir olmasıyla yaratıcılığınız daha da ön plana çıkıyor. Bu özelliği denemenin en eğlenceli yolu ise arka kamerayla en sevdiğiniz diziyi çekerken ön kamerayla da kendinizi çekip farklı maskelerle karakteri kendinize uyarlamaktan geçiyor. Ünlü olmak hiç bu kadar kolay ve eğlenceli olmamıştı. 

 

En Moda Fotoğraflar Bir Telefon Uzağınızda

Çift pozlamanın tarihsel geçmişine baktığımızda iki fotoğrafı aynı karede birleştirebilmek oldukça zahmet gerektiren bir işlem olarak görülüyordu. Fakat V23 5G’nin Çift Pozlama özelliği ile istediğiniz video veya fotoğrafa dokunarak kolaylıkla birkaç saniye içerisinde sanat eseri niteliğindeki fotoğraflarınızı ortaya koyabilirsiniz. Yalnızca anlık olarak çektiğiniz video ve fotoğraflarla değil önceden var olanlar üzerinde de geçerli olan bu özellik size ön izleme ile de yarattığınız eseri önceden şahit olmanıza olanak tanıyor. Şehrinizde bulunan ikonik bir manzaraya kendi portrenizi birleştirebilir veya çok sevdiğiniz hayvan dostlarınızla fotoğraflarınızı aynı karede birleştirerek eğlencenin keyfine varın.

 

Dergi Kapaklarına Konu Olacak Portreler

vivo V23 5G’nin rakip tanımayan 50 MP’lik ön ana kamera ve 8 MP’lik süper geniş açılı ikinci ön kamera kombinasyonundan oluşan Türkiye’deki ilk 50 MP Geniş Açılı Çift Selfie Kamera setiyle portreleriniz bambaşka bir boyut kazanıyor. 2 ve 3 boyutlu çeşit çeşit filtreleriyle ve Bokeh moduyla doğal ama bir o kadar da kusursuz görüneceksiniz. Bu kadar seçenek arasında kararsız kaldığınızda ise Çok Stilli Portre modu yardımınıza koşarak tek selfie üzerinden tüm stil seçeneklerini önünüze seriyor ve sizin aralarında seçim hakkınız doğuyor. 

 

Bununla birlikte partilerin vazgeçilmez ismi olmanızı sağlayacak Parti Portre modu ile partilere renk katacaksınız. Bu özellik eski kameraların klasik gecikmeli pozlama ve anında flaş görünümünü taklit eden yeni bir fotoğrafçılık modu olarak bizleri karşılıyor. Flaş patladığı an karanlık bir ortamda bulunan kullanıcının yüzünü canlı bir şekilde yakalarken hemen arkasından tüm ışık izleriyle uzun bir pozlama oluşturmak için telefonu sallamanız yeterli olacak. Telefon içerisinde bulunan algoritmalar sayesinde bu ışıklar orijinal selfieniz ile birleşerek ilgi çekici parti portrelerde sizin imzanız oluyor. 

 

Yaratıcı portreler çekmek için Flaş Portre özelliği ile partilere gitmenize gerek kalmıyor. V23 5G’nin çift tonlu spot ışığı ile estetik görünmek ve parlak noktalar arasında eşsiz bir denge oluşturmak artık sizin işiniz. Bir dokunuşla iyi vurgulanmış yüz hatları ve arka planda güçlü bir kontrasta sahip portreler çekebilir, nesnelerin ön plana olmasıyla daha da stilize edilmiş karakteristik portelere sahip olabilirsiniz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Telsiz İletişim Ağımızı Genişletiyoruz – Ulusal24.com

Telsiz İletişim Ağımızı Genişletiyoruz – Ulusal24.com

Çorlu Belediyesi tarafından yapılan başvurunun ardından olası afet sonrası yaşanabilecek iletişim sorunlarının önüne geçebilmek için Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nce çağrı kodu tahsis edildi.

 

Çorlu Belediyesi olarak afet ve acil durumlara karşı hazırlık çalışmalarını artırarak sürdürdüklerini belirten Çorlu Belediye Başkan Yardımcısı Oktay Çolpan, Tekirdağ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile haberleşme sağlayabilecek telsiz altyapısına sahip olduklarını söyledi.

 

Bu kapsamda çağrı kodu alabilmek için Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne başvuruda bulunduklarını söyleyen Başkan Yardımcısı Çolpan yaptığı açıklamada, “Hatırlanacağı gibi 26 Eylül 2019 tarihinde komşu ilçemiz Silivri açıklarında yaşanan 5,7 büyüklüğündeki bir depremde belirli bir süre telefon ile iletişim sağlanamamıştı. Bu yaşananlardan yola çıkarak uzmanlar tarafından yapılan uyarıları da göz önünde bulundurarak Marmara Bölgesi’ni etkileyebilecek daha büyük ölçekli olası bir afet sonrasında GSM operatörlerinde yoğunluk oluşması ve telefon ile iletişimde aksamalar yaşanması kuvvetle muhtemeldir. Böyle zamanlarda gerekli müdahale çalışmalarının koordineli bir şekilde yürütülebilmesi için kurum içinde ve kurumlar arasında iletişim sağlanabilmesi son derece önemlidir.

 

Çorlu Belediyesi olarak olası her türlü senaryo üzerinde değerlendirmelerde bulunmaya ve çalışmalarımızı bu yönde sürdürmeye devam ediyoruz. Bu kapsamda telsiz ile haberleşme yöntemini çok önemsiyoruz. Kurulu telsiz sistemimiz ve yapmış olduğumuz son alımlar ile telsiz kapasitemizi daha da artırdık. Afet ve acil durum zamanlarında Tekirdağ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü ile haberleşme sağlayabilecek telsiz altyapımızı oluşturduk.

 

Buna bağlı olarak yapmış olduğumuz müracaat sonrası Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’nce belediyemize ‘YM1VTC’ çağrı kodu tahsisi yapıldı. Bundan böyle bölgemizdeki amatör telsiz kullanıcıları, afet ve acil durumlarda bulundukları alanlarda yaşanan olumsuz durumları bu çağrı kodu üzerinden haber merkezimize iletebilecekler.

 

Çorlu Belediyesi olarak sistemin sağlıklı bir şekilde işleyebilmesi için Tekirdağ İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü tarafından belli periyotlar ile yapılan telsiz çevrimine dahil oluyor, Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (TRAC) tarafından düzenlenen bölgesel telsiz çevrim tatbikatlarına katılım sağlayarak ve kurum içi telsizlerimizin özellikle sahada görev yapan ekiplerimizce kullanılması ile kesintisiz iletişim imkânı sunan telsiz haberleşmesi alanında kendimizi geliştirmeye devam edeceğiz.” ifadelerine yer verdi.

 

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

OPPO Find N, iF Tasarım Ödülleri’nde İki Ödülün Sahibi Oldu – Ulusal24.com

OPPO Find N, iF Tasarım Ödülleri’nde İki Ödülün Sahibi Oldu – Ulusal24.com

OPPO’nun ilk katlanabilir amiral gemisi modeli OPPO Find N, iF Tasarım Ödülleri’nde ürün tasarımı ve kullanıcı deneyimi alanlarında iki ödül kazandı.

 

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO’nun ilk katlanabilir amiral gemisi modeli OPPO Find N, iF Tasarım Ödülleri’nde ürün tasarımı ve kullanıcı deneyimi alanlarında iki ödül kazandı. Geçtiğimiz yıl aralık ayında piyasaya sürülen OPPO Find N’in genel tasarımı her iki ekranın deneyimini optimize eden benzersiz bir ekran oranıyla geliyor. 

 

İç ekran 8.4:9 en boy oranına sahip ve doğrudan yatay modda açılıyor. Böylece kullanıcılar cihazı tekrar döndürmek zorunda kalmadan video izleyebiliyor, oyun oynayabiliyor veya kitap okuyabiliyor. Katlandığında sahip olduğu 18:9 en boy oranı ise tek elle kullanımı kolay bir ekranla kullanıcılara eksiksiz ve alışılmış bir akıllı telefon deneyimi sunuyor.

 

Açıldığında, büyük boyutuyla yaşattığı deneyimden tam olarak yararlanmak için OPPO Find N, yan yana çoklu görevleri daha sezgisel hale getiren hareketli kısa yollara sahip. Uyumlu bir uygulama kullanırken, ekranı ikiye bölmek için cihazın ortasında iki parmağınızı aşağı kaydırabilir veya tam ekran penceresini, dört parmağınızla sıkıştırarak kayan bir pencereye dönüştürebilirsiniz.

 

Ek olarak, OPPO Find N’in Gelişmiş Esnek Menteşesi sayesinde iç ekrandaki kırışıklık görüntüsü minimuma iniyor ve cihazın 50-120 derecede durması sağlanıyor. Bu tasarım, katlandığında ekranlar arasındaki boşluğu da pratik olarak ortadan kaldırıyor, daha bütünleşmiş bir görünüm sunarken iç ekranı çizilmelere karşı daha iyi koruyor.

 

OPPO Find N, Çin’de piyasaya sürülmesinden bu yana büyük bir başarı elde etti ve ilk satış ayında bir milyon siparişi geçti.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Depolama yenilemesi için 5 ipucu! – Ulusal24.com

Depolama yenilemesi için 5 ipucu! – Ulusal24.com

Telefonlarımızı ve dizüstü bilgisayarlarımızı düzenli olarak yenilemekten evdeki WiFi’mızı tekrar değerlendirmeye kadar, teknoloji yenilemeleri günlük hayatımızın önemli bir parçası oldu. Ne var ki piyasada mevcut olanın en yenisini ararken bunları genellikle içgüdüsel olarak, fazla düşünmeden yapıyoruz. Üstelik bir iş ortamında da durum çok farklı değil. Donanımın özellikleri ve türü, karar vermede genellikle ilk öncelikli husus. Ancak bir kuruluşun veri merkezindeki depolama sistemlerinin yenilenmesi gerektiğinde karar vericiler, çoğu zaman değişime dirençle karşılaşabiliyor. Oysa verinin artık yeni sermaye olmasıyla depolama donanımları, kuruluşların hızla değişen bir iş ortamında başarılı olmalarında kritik öneme sahip. Bir depolama sisteminin yenilemesinin başarısını etkileyebilecek birçok faktör bulunduğunu  söyleyen Dell Technologies Satış Öncesi Kıdemli Yöneticisi Emin Çalıklı, her CIO’yu yakından ilgilendiren depolama yenilemesi için beş kritik ipucu paylaştı.

 

 

1. Mevcut engelleri belirleyin 

Son dönemde yapılan bir Forrester araştırmasında, karar vericilerin 83’ü verileri ayrıştırma, analiz etme ve sonuçlara göre hareket etme konusunda; “Yüksek depolama maliyetleri, Optimize edilmemiş veri ambarı, eski BT altyapısı ve ihtiyaçlarını karşılamak için fazla sayıda manuel süreçler” gibi engeller olduğunu bildirdi. Dolayısıyla başlıca engellerinizi bilmek, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlara en uygun depolama platformunu belirlemenize ve tasarlamanıza yardımcı olacaktır.

 

2. Mevcut depolama teknolojinizi en üst düzeye çıkarın

BT yöneticilerinin dikkate alması gereken bir diğer önemli konu da mevcut donanımlarının optimize edilip edilmediğidir. Kuruluşların, mevcut depolama sistemlerini yıl boyunca en yüksek performans için optimize edilmiş ve yapılandırılmış hâlde tutmalarına yardımcı olmak için sürekli analiz sağlayabilecek çözümlerden yararlanmaları gerekiyor. Sistemlerin en yüksek verimlilik sağlayacak şekilde kurulmaması sebebi ile boşta duran ve yeterince kullanılmayan bir depolama sistemi ile karşı karşıya kalıyoruz.

 

3. Doğru yöntem ve iş modelini belirleyin

Genel bulut ve şirket içi bulut bölgede geniş çapta kabul görürken bazı verilerin, oluşturulduğu ve tüketildiği yere yakın yerlerde tutulmasının daha iyi olabileceğini dikkate almak önemlidir. Bu hem uçta hem de veri merkezinde geçerlidir. Depolama yöntemini değerlendirirken güvenlik de önemli bir etkendir. Verilere erişime izin verilirken ne kadar denetim gereklidir ve ne kadar risk alınabilir? Mutlaka belirlenmelidir. Maliyet, uygun çözümü seçerken göz önünde bulundurulması gereken bir diğer husus olup bulut benzeri bir deneyim için hem geleneksel depolama ürünleri hem de veri depolama hizmetleri sunan bir teknoloji sağlayıcısı belirlemek yararlı olacaktır.

 

4. Verileriniz inovasyona uygunluğundan emin olun

Forrester araştırmasına göre Orta Doğu’daki veri karar vericilerinin 70’i, analiz etmek ve kullanmak için geçen süreye kıyasla verileri daha hızlı bir şekilde topluyor. Teknolojiyi yenilemek, veriye dayalı iş sonuçlarına ulaşmanın yalnızca ilk adımıdır. Yeni depolama çözümlerini devreye almak, iş yüklerinin ve verilerin ilk seferde doğru ve verimli şekilde kategorize anlamına gelir. Veri taşıma hizmetlerini kullanmak daha fazla denetim, güvenlik ve değer sağlar. Bu hizmetler, sorunsuz bir geçişi planlamak ve yürütmek için uzmanlardan yararlanılarak süreci basitleştirmenin ve hızlandırmanın en iyi  yoludur.

 

5. Güvenli geri dönüşüme öncelik verin 

BT karar vericilerinin 72’si, BT güvenliği ve risk gereksinimlerini karşıladıklarından emin olmak için dışarıdan yardım almaya ihtiyaç duyduklarını söylüyor. BT yöneticilerinin herhangi bir altyapıyı yenilemek ve tekrar düzenlemek veya emekliye ayırmayı istediklerinde, yaşam döngülerinin sonunda varlıkların güvenli ve tutarlı bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilecek bir teknoloji ortağı olması gerekiyor. Varlıkları verimli bir şekilde yönetmek oldukça önemli husustur. Öncelik her zaman yeniden kullanım olmalı, yeniden kullanım gibi bir seçenek olmadığında ise güvenli geri dönüşüm olmalıdır.

 Her adımda destek alın

Teknoloji yenilemesi için atılacak adımlarda hata payının en aza indirilmesi için profesyonel destek alınması gerektiğine de dikkat çeken Emin Çalıklı, “Herhangi bir teknoloji yenilemesinin amacı, güvenliği sürdürmek, müşterilere ve iş gücüne karşı oluşabilecek ve iş operasyonlarında meydana gelebilecek kesintileri en aza indirmek ve gelecekteki iş ihtiyaçlarını karşılamak üzere gelişmek ve dönüşmektir. Dell Technologies Services, bir kuruluşun depolama varlıklarının planlanmasından kullanım dışına alınmasına kadarki süreçte en iyi uygulamaları sunmak için yenilik yapmaya devam ediyor. Depolama ihtiyaçları geliştikçe ve arttıkça, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlara en uygun olanı sağlamak için depolama platformlarını yenilemek bir zorunluluktur. Bu çok fazla planlama, test etme ve koordinasyon gerektiren önemli bir süreçtir. Aynı zamanda performansı artırmak, maliyetleri düşürmek ve platformun geleceğe hazır olmasını sağlamak için de büyük bir fırsattır” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Lenovo kullanıcıları gizli ve tehlikeli bir tehdit ile karşı karşıya olabilir – Ulusal24.com

Lenovo kullanıcıları gizli ve tehlikeli bir tehdit ile karşı karşıya olabilir – Ulusal24.com

ESET çeşitli Lenovo dizüstü bilgisayar modellerini etkileyen üç güvenlik açığı keşfetti

 

Siber güvenlikte dünya lideri ESET, Lenovo dizüstü bilgisayarlarda kullanıcıları UEFI kötü amaçlı yazılım yükleme riskine maruz bırakan güvenlik açıkları keşfetti. Bu güvenlik açıklarından yararlanan saldırganlar LoJax ve ESPecter gibi UEFI kötü amaçlı yazılımlarını dağıtıyor ve başarıyla yürütüyor. 

 

ESET Araştırma Birimi, tüm Lenovo dizüstü bilgisayar sahiplerine, etkilenen cihazlar listesini gözden geçirmelerini ve ürün yazılımlarını güncellemelerini şiddetle tavsiye ediyor.

 

ESET araştırmacıları, çeşitli Lenovo dizüstü bilgisayar modellerini etkileyen üç güvenlik açığı keşfetti ve bu açıkları analiz etti. Bu güvenlik açıklarından yararlanan saldırganlar, UEFI kötü amaçlı yazılımlarını LoJax gibi SPI flaş implantları veya en son keşfedilen ESPecter gibi ESP implantları biçiminde dağıtıyor ve başarılı bir şekilde yürütüyor. ESET, keşfedilen tüm güvenlik açıklarını Ekim 2021’de Lenovo’ya bildirdi. Etkilenen cihazların listesi, dünya çapında milyonlarca kullanıcısı olan yüzden fazla farklı dizüstü bilgisayar modelini içeriyor.

 

Güvenlik açıklarını keşfeden ESET araştırmacısı Martin Smolár, bu konuda şunları söyledi: “UEFI tehditleri son derece gizli ve tehlikeli olabilir. Bilgisayar ilk açıldığında, kontrolü işletim sistemine aktarmadan önce çalışırlar; bu durum, işletim sistemi devreye girmeden gerçekleştiği için sistemde yüklü olan neredeyse tüm güvenlik önlemlerini atlayabilecekleri anlamına gelir. “Güvenli” olarak adlandırılan bu UEFI arka kapıları hakkındaki keşfimiz, bazı durumlarda UEFI tehditlerinin dağıtımının çok kolay olabileceğini ve son yıllarda gerçek yaşamda daha çok UEFI tehdidinin keşfedilmesinin, saldırganların da bu kolaylığın farkında olmalarından kaynaklandığını gösteriyor.”

 

UEFI tehditleri son derece gizli ve tehlikeli olabilir

Bu güvenlik açıklarından ilk ikisi olan CVE-2021-3970 ve CVE-2021-3971, UEFI ürün yazılımında yerleşik olarak bulunan “güvenli” arka kapılardır. Bu yerleşik arka kapılar, işletim sistemi çalışırken ayrıcalıklı bir kullanıcı modu işleminden SPI flaş korumalarını (BIOS Kontrol Kaydı bitleri ve Koruma Aralığı kayıtları) veya UEFI Secure Boot özelliğini devre dışı bırakmak için etkinleştirilebilir.

 

Ayrıca, “güvenli” arka kapı ikili dosyalarını araştırırken üçüncü bir güvenlik açığını da keşfettik: SW SMI işleyici işlevi içinde SMM bellek bozulması (CVE-2021-3972). Bu güvenlik açığı, SMM ayrıcalıklarıyla kötü amaçlı kodun yürütülmesine ve potansiyel olarak bir SPI flaş implantının dağıtımına yol açabilecek şekilde SMRAM’den/SMRAM’e rastgele okuma/yazma olanağı sağlar.

 

UEFI önyükleme ve çalıştırma hizmetleri; protokoller kurma, mevcut protokolleri bulma, bellek ayırma, UEFI değişken manipülasyonu vb. gibi, sürücülerin ve uygulamaların işlerini yapmaları için gerekli olan temel işlevleri ve veri yapılarını sağlar. UEFI önyükleme sürücüleri ve uygulamaları, protokolleri kapsamlı bir şekilde kullanır.  UEFI değişkenleri, önyükleme yapılandırması da dahil olmak üzere çeşitli yapılandırma verilerini depolamak için UEFI modülleri tarafından kullanılan özel bir üretici yazılımı depolama mekanizmasıdır.

 

Öte yandan SMM, x86 işlemcilerin oldukça ayrıcalıklı bir yürütme modudur. Kodu, sistem firmware’i olarak yazılır ve genellikle gelişmiş güç yönetimi, OEM’e özel kod yürütülmesi ve güvenli firmware güncellemeleri dahil olmak üzere çeşitli görevler için kullanılır. 

 

Smolár bunu şöyle açıklıyor: “Son yıllarda keşfedilen tüm gerçek dünya UEFI tehditlerinin (LoJax, MosaicRegressor, MoonBounce, ESPecter, FinSpy), devreye alınabilmesi ve yürütülebilmesi için güvenlik mekanizmalarını bir şekilde baypas etmesi veya devre dışı bırakması gerekiyordu.”

 

ESET Araştırma Birimi, tüm Lenovo dizüstü bilgisayar sahiplerine, etkilenen cihazlar listesini gözden geçirmelerini ve ürün yazılımlarını, üretici talimatları uyarınca güncellemelerini önemle tavsiye ediyor. 

 

Eğer mevcut bir güncelleme yoksa veya UEFI SecureBootBackdoor’dan (CVE-2021-3970) etkilenen ve artık güncellenmeyen, eski cihazlar kullanıyorsanız UEFI Secure Boot durumunu istenmeyen değişikliklere karşı korumanın bir yolu, UEFI Secure Boot’u değişirse disk verilerini erişilemez hale getirebilen TPM’ye duyarlı tam disk şifreleme çözümü kullanabilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Cisco’dan Şirketlerin Sürdürülebilirlik Hedeflerini Destekleyecek BT Ödeme Çözümü: Cisco Green Pay – Ulusal24.com

Cisco’dan Şirketlerin Sürdürülebilirlik Hedeflerini Destekleyecek BT Ödeme Çözümü: Cisco Green Pay – Ulusal24.com

Cisco, müşterilerin çevreyle ilgili hedeflerine ulaşması için sürdürülebilir bir BT stratejisi oluşturmalarını kolaylaştıracak ödeme modeli Green Pay’i tanıttı. Yeni çözüm, beş yıl için öngörülebilir ödeme planlarıyla ve başlangıçta yüzde 5’lik ekipman teşviği ile müşterilerin sürdürülebilirliğe yönelik ihtiyaçlarını karşılarken, döngüsel ekonomiye girmelerini de sağlayacak. 

 

Cisco sürdürülebilir teknolojilerinin döngüsel kullanımını destekleyen, Cisco Green Pay adlı ödeme çözümünün piyasaya sunulduğunu duyurdu. Bu çözüm, müşterilerin döngüsel ekonomiye girmelerine olanak verecek ve sürdürülebilirlik hedeflerini karşılamalarına yardımcı olacak. Süre sonunda ürün Cisco tarafından ücretsiz olarak geri alınacak.

 

Cisco EMEAR Başkanı Wendy Mars yeni çözümle ilgili şunları söyledi: “Çevresel, sosyal ve kurumsal sorumluluk yalnızca işimizdeki uygulamalarda ve ürünlerimizde yerleşik olmakla kalmıyor bunlar aynı zamanda müşterilerimiz için bir öncelik niteliği taşıyor. Cisco’nun bu yeni ödeme çözümü, müşterilerimize daha az kaynak tüketen güvenilir BT çözümleri sunuyor ve en son inovasyonlardan yararlanmalarını sağlıyor.” 

 

Cisco Green Pay, Cisco donanımı için yüzde 5 teşvik, beş yıl için öngörülebilir ödemeler ve ücretsiz ürün iadeleri sunuyor. Ekipman iade edildiğinde müşteriye döngüsel ekonomiye girdiğini doğrulayan bir sertifika veriliyor. Diğer özellikler arasında ise şunlar bulunuyor:

 

Green Meraki®, Cisco IoT portföyü, akıllı binalar ve Hizmet Sağlayıcı (SP) altyapısı gibi Cisco’nun sürdürülebilir teknolojileri için geçerli.
Müşteriler Cisco yazılımları ve hizmetlerini de pakete dahil edebiliyorlar.
Süre sonunda müşteriler ekipmanı iade ediyorlar veya bir yıl daha uzatma seçeneğine sahip oluyorlar. 
Çözüm şu anda; Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, Birleşik Krallık dahil Avrupa ve Orta Doğu’daki belirli bazı ülkelerde sağlanıyor.  
Bu çözüm, Cisco’nun döngüsel ekonomiye geçişe yönelik diğer sürdürülebilirlik çalışmalarını (Environmental Sustainability Specialization and Takeback Incentive ortaklığı duyurusu ve Send IT Back uygulaması gibi) tamamlıyor.
Çözüm aynı şekilde, Cisco’nun 100 ürün iadesi taahhüdünü hızlandırıyor ve Cisco’nun 2040’a kadar net sıfır olma hedefini destekliyor. 

 

Ellen McArthur Foundation’a göre, döngüsel ekonomi tek başına, yenilenebilir enerjiye geçişle çözülemeyecek küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 45’ini önlemeye katkıda bulunabilir. Döngüsellik, Avrupa’nın yeni sürdürülebilir büyüme gündeminin temel yapı taşlarından biri ve EMEA ülkelerindeki BT departmanları için çevresel sürdürülebilirlik çok önemli hale geliyor. 2022 Mart ayında Canalys araştırmasına katılan 311 kanal ortağından, EMEA bölgesinde yer alan her 4 katılımcıdan 1’i çevresel sürdürülebilirliğin müşterilerin teklif taleplerinden üçte birinden fazlasında yer aldığını bildirdi. Bu noktada, Cisco Green Pay, müşterilerin teknolojilerin sürdürülebilirliğiyle ilgili artan endişelerini gidermelerine olanak sağlayacak. 

 

Cisco Capital EMEA Satış Lideri Guido Kessler ise bu çözümle ilgili şunları söyledi: “Cisco Green Pay, atığı en aza indiren döngüsel bir ödeme modeli sunarak müşterilerin sürdürülebilir bir BT stratejisi oluşturmalarını ve çevresel, sosyal ve yönetişim hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırıyor. Bu ödeme çözümüyle Cisco, müşterilerin daha fazla öngörülebilirlik ve sürdürülebilirlik ihtiyacını karşılayabilir.”  

 

Cisco sürdürülebilir, döngüsel ve kapsayıcı bir geleceği desteklemeye yönelik taahhüdü için çalışmaya devam ediyor. İşte Cisco’nun bu yönde attığı adımlar: 

2021’de Cisco, 2025’e kadar tüm küresel Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında net sıfıra ulaşma ara hedefiyle 2040’a kadar (ürün kullanımı, operasyonları ve tedarik zinciri dahil) tüm Kapsam 1, Kapsam 2 ve Kapsam 3 emisyonlarında net sıfır hedefi koydu.

Ocak 2018’de Dünya Ekonomik Forumu’nda Cisco CEO’su Chuck Robbins ve diğer 8 teknoloji sektörü yöneticisi Capital Equipment Pledge’i imzaladılar. Bu anlaşmada Cisco istek üzerine yüzde 100 ürün iadesinin müşteriler için ücretsiz olacağını taahhüt etti. Cisco Green Pay, iade edilen ve yeniden üretilen ürün sayısını artırmaya yardımcı olmak için, satın alma yerine döngüsel BT’yi teşvik eden bir ticari modelle birlikte bu hedefi hızlandırmaya yardımcı oluyor.
2025 mali yılı itibariyle, yeni Cisco ürünleri ve ambalajlarının hepsinde Döngüsel Tasarım İlkeleri yer alacak.
Product Takeback and Reuse Programı, Cisco donanımı sahiplerinin kullanım süresi sona erdiğinde donanım ürünlerini ücretsiz olarak iade etmelerine olanak sağlıyor. İade edilenlerin yüzde 99,9’u yeniden kullanılıyor ve geri dönüştürülüyor; böylece ekipman bilinçli bir şekilde elden çıkarılmış oluyor.
2021 mali yılında Cisco, Send IT Back uygulamasını genişleterek araçlarını, kullanım ömrü sona erdiğinde ürün iadesini kolaylaştıracak şekilde geliştirdi. Uygulama şu anda dünya çapında diğer pazarlarda da erişimi genişletme planlarıyla birlikte, ABD, Birleşik Krallık ve AB’deki Android ve iOS kullanıcıları tarafından kullanılabilir durumda. 
Cisco’nun sertifikalı yenilenmiş ürün segmenti Cisco Refresh, şirketin hammadde bağlılığını azalttı ve geçtiğimiz yıl 2,5 milyon pound (yaklaşık 1.133.980 kg) üzerinde donanımın çöpe gitmesini önledi. Program, Cisco’nun sürdürülebilirlik hedeflerinin karşılanmasına yardımcı oluyor ve çeşitli katma değerli yaşam döngüsü çözümleriyle sürdürülebilirlik taahhütlerini göstermek için somut yollar arayışında olan müşteriler için yarar sağlıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

2022 Yılı, realme için Güçlü Başladı! – Ulusal24.com

2022 Yılı, realme için Güçlü Başladı! – Ulusal24.com

Dünyanın en hızlı büyüyen akıllı telefon markası realme, belirlediği stratejilerle, küresel olarak GT Serisi satışlarını geçen yıla kıyasla 550 oranında artırdı.

 

GT 2 Serisi ve GT Neo Serisi, büyümenin önemli destekçileri!

 

MWC 2022’de dünya çapında lansmanı yapılan realme GT 2 Serisi, teknoloji hayranları ve medyadan büyük ilgi gördü. Cihaz, kullanıcılara birinci sınıf bir mobil deneyim sunmak için modern teknolojilere sahip olup, kullanıcılar tarafından heyecanla karşılanmaktadır. Başka bir deyişle, GT 2 Serisi, Qualcomm’un en yeni ve en hızlı işlemcisi, Snapdragon 8 Gen 1, dünyanın ilk 2K AMOLED düz ekranı ve dünyanın ilk biyopolimer arka kapak tasarımı ile realme’nin şimdiye kadarki en özel amiral gemisidir. Sadece teknoloji takipçileri tarafından değil, aynı zamanda Digital Trends, XDA, WIRED ve gibi teknoloji alanında öncü olan medya kuruluşları tarafından “MWC’nin En İyisi” ödülüyle onaylanmıştır. Bu büyüme aynı zamanda realme GT NEO Serisi, özellikle de yeni piyasaya sürülen realme GT NEO 3 ile güçlü bir şekilde destekleniyor. realme GT NEO 3, performansı artıran ve daha fazla güç tasarrufu sağlayan MediaTek Dimensity 8100 CPU ile donatılmış olup, aynı zamanda 150W UltraDart şarj teknolojisine sahiptir. Dünyanın en hızlı şarj kapasitesine sahip ve 120Hz pürüzsüz ekran ve şık ekran da en büyük tamamlayıcılarındandır.

 

realme GT 2 Serisi, Avrupa’da binlerce müşteriyi mağaza önünde sıraya dizdi 

 

realme, en hızlı büyüyen akıllı telefon markası olmakla beraber, gelecek hedefleri arasında teknolojiyi modern kültürlerle harmanlamayı en büyük amaçlarından birisi haline getirmiştir. Teknoloji ve yaşam standartları arasındaki dengeyi sağlamak ve daha da farklı bir boyuta taşımak amacıyla yürüttüğü çalışmalar GT 2 Serisi ile karşılık bulmaktadır. Serinin daha yakından tanınması için Almanya, Hollanda, Fransa, İspanya, İtalya, Polonya dahil olmak üzere, Avrupa’daki altı ülke ve 13 şehirde pop-up mağazalar açılmıştır. 16.000’den fazla takipçi, cihazları ilk satın alanlar arasında olmak için Avrupa genelinde mağazaların önünde sıraya girdi. Satın alım öncesi GT 2 Serisi’ni deneyimleme şansına sahip olan kullanıcılar, GT 2 ve GT 2 Pro’yu tüm detaylarıyla gözlemlemiştir. realme GT 2 Pro, tasarımı ve malzeme kalitesiyle üst düzey akıllı telefon pazarına yeni bir soluk getirip, realme’nin güçlü oyuncularından birisi haline gelmiştir.

 

Dünyanın ilk 150 °ultra geniş kamerasıyla her detay gözler önünde

 

realme GT 2 Pro, dünyanın ilk 150° ultra geniş kamerasıyla kullanıcılarına dar alanlarda bile fotoğraf çekmeyi çok kolay hale getirmektedir. Ayrıca, çevre için sürdürülebilirlik odaklı sırt tasarımı ile GT Serisi’nin modaya uygun görünümlü yüzü olan GT 2 Pro, 10.000 saatin üzerinde renk testinden titizlikle geçmiştir. Buna ek olarak realme, hem dayanıklılık hem de estetik açıdan çekicilik sağlayan biyopolimer adı verilen yenilenebilir kaynaklardan elde edilen bir malzeme keşfetti. Bu nedenle, GT 2 Serisi, cam veya metal malzemelere kıyasla üretimden kaynaklanan karbon emisyonlarını 35,5 azaltarak, tüm arka paneli için biyopolimer kullanan dünyanın ilk akıllı telefonudur. Telefonun ambalajında kullanılan plastik yüzdesi de 21,7’den 0,3’e düşürülerek cihazın karbon ayak izi düşürüldü.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com