Türk Telekom yetkilisi Gürsoy: “Eğer deprem İstanbul, Ankara’da olsa bizim veri merkezlerimiz de zarar görebilirdi.” – Teknoloji

Türk Telekom yetkilisi Gürsoy: “Eğer deprem İstanbul, Ankara’da olsa bizim veri merkezlerimiz de zarar görebilirdi.” – Teknoloji

Türk Telekom Kurumsal Risk ve İş Sürekliliği Başkanı Ali Gürsoy, TBMM Depremleri Araştırma Komisyonu’nda; İstanbul ve Ankara’da veri merkezleri olduğunu kaydederek, “Bu deprem bizi çeperlerde buldu. Eğer deprem İstanbul, Ankara’da olsa bizim veri merkezlerimiz de zarar görebilirdi. Ama bu depremde öyle bir şey olmadı. Onun için gayet şanslı bir deprem demek isterim, tırnak içinde” dedi. Gürsoy, iletişimdeki sıkıntının baz istasyonlarının yıkılmasından kaynaklandığını belirtirken; Türk Telekom Destek Hizmetleri ve Satın Alma Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Beytur ise sıkıntının nedeninin enerji kesintisi olduğunu söyledi.

TBMM Depremleri Araştırma Komisyonu’nda, bugün Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu sunum yaptı. Karagözoğlu’nun yaptığı sunuma göre deprem bölgesinde 5 Şubat günü 100 bin civarında olan arama sayısı 6 Şubat günü yaklaşık 7 kat artışla 700 bin civarına yükseldi. Sunumda, 2022 yılında geçmiş dönemlerdeki depremlerde GMS operatörlerine kesilen para cezasının 107,6 milyon lira olduğu, ayrıca 4 yetki iptali, 35 uyarı, 281 para cezası verildiği belirtildi.

Deprem bölgesindeki internet kalitesine ilişkin verilerin de yer aldığı sunumda, depremden etkilenen illerde 3 GMS operatörünün indirme hızının 6,73 ve yükleme hızının da 3,27 olduğu kaydedildi. Karagözoğlu, ayrıca saat 04.17’deki depremin ardından saat 06.14’te borcu nedeniyle kapanan hatların açıldığını bildirdi.

Türk Telekom Kurumsal Risk ve İş Sürekliliği Başkanı Ali Gürsoy, “Kendimizi anlatmak bizim için büyük bir nimet oldu, inşallah doğru şeyleri size anlatacağız” diyerek komisyon üyelerine teşekkür etti.

Gürsoy’un yaptığı sunuma göre; deprem bölgesinde bulunan Türk Telekom’un 3 bin 476 çalışanından 37’si hayatını kaybetti. Türk Telekom’un deprem bölgesinde 4 binası yıkılırken; 31 binasının ağır hasarlı ve 16’sının da orta hasarlı durumda olduğu bilgisinin yer aldığı sunumda, 10 ilde bulunan 2 bin 573 baz istasyonundan 90’ı ağır hasar aldı, 75’i yıkıldı.

“GAYET ŞANSLI BİR DEPREM DEMEK İSTERİM”

Gürsoy, İstanbul ve Ankara’da veri merkezleri olduğunu kaydederek, “Bu deprem bizi çeperlerde buldu. Eğer deprem İstanbul, Ankara’da olsa bizim veri merkezlerimiz de zarar görebilirdi. Ama bu depremde öyle bir şey olmadı. Onun için gayet şanslı bir deprem demek isterim, tırnak içinde” dedi.

Gürsoy, deprem öncesine göre çağrıların yüzde 540 oranında arttığını kaydederek, 40 milyon olan çağrı sayısının 140 milyona çıktığını açıkladı.

DEPREM GÜNÜ SADECE 7 MOBİL BAZ İSTASYONU DEVREYE GİRDİ

Gürsoy, 6 Şubat’ta 39 mobil baz istasyonunu bölgeye sevk ettiklerini ve 7’sinin deprem günü hizmete alındığını bildirerek, şu anda 121 mobil baz istasyonunun bölgede hizmet verdiğini söyledi.

“HIRSIZLIK VAKALARI VARDI”

Deprem bölgesinde 29 jeneratörün çalındığını belirten Gürsoy, bölgede yaşadıkları zorlukları şöyle anlattı:

“Deprem bölgesinde yıkım, trafik sıkışıklığı ve hava şartları kaynaklı yolların tıkanması ve sahalara erişilememesi. Seyyar jeneratörlerin ağır olması nedeniyle (benzinli jeneratörler 40kg- 90kg, dizel jeneratörler 113kg-270kg) vinç ve araç ile taşınması ihtiyacı doğmuştur. Afet sonrası cadde sokakların kapalı olması nedeniyle jeneratörler insan gücüyle taşınmıştır. Normal sürece göre 2-3 kat fazla insan gücüne ihtiyaç duyulmuştur. Montajı yapılan jeneratörlerde yaşanan hırsızlık vakaları.

“YAKITLAR KALİTESİZ”

Jeneratörler için acil temin edilen bazı yakıtların kalitesiz olmasından dolayı (su karışık vb.) jeneratörlerin devreye alınması ve işletmelerinde sorunlar meydana gelmiştir. Bina üstü baz istasyonlarında deprem sonrası yapının hasar durumunun bilinmemesine rağmen personelimiz risk alarak sahaya jeneratör kurulması ve yakıt takviyesi ihtiyacını sağlamıştır. Her bir jeneratörün sürekli çalışmasından dolayı 250 saatte bir bakım yapılması gerekmektedir.”

“SIKIŞIKLIK YOK, YIKIM VAR”

Gürsoy, “Bu deprem sonrasında trafikte sıkışıklık yaşanmamıştır, iletişim kesikliğinin nedenleri baz istasyonlarının yıkılması” dedi.

“KAYNAĞI ENERJİ KESİNTİSİ”

Türk Telekom Destek Hizmetleri ve Satın Alma Yönetimi Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Beytur, Gürsoy’un aksine iletişim sıkıntısını enerji kesintisine bağlayarak, “Kendi şirketim adına konuşabilirim, Türk Telekom şebekede herhangi bir kesinti, daralma, yavaşlama, müşterinin aldığı servis kalitesini etkileyecek herhangi bir problem yaşanmadı, problemin temel kaynağı baz istasyonları kısmından kaynaklanıyor. Baz istasyonlarının ise depremde sadece 75 tanesi kesildi. Bölgedeki toplam baz istasyonları sayımızın yüzde 4’ü, geri kalan baz istasyonlarımızın kesilme nedeni ise enerji kesintisi. Enerji kesintisinin bu kadar uzun sürdüğü coğrafyada doğal olarak servis veremedik. Ekipmanlarımız, kapasitemiz ayaktaydı” diye konuştu.  

Vodafone Genel Müdür Yardımcı Vekili Adem Özdemir de sıkıntının nedeninin enerji kesintisi olduğunu açıklayarak, “Her operatörün olduğu gibi bizim de bir afet planımız var. Bakanlığımız ile regüler olarak istişare ediyoruz, sunuyoruz. Deprem anında bunu devreye soktuk. Bu konuda yurtdışındaki diğer iştiraklerimizden aldığımız bilgi birikimi var. Biz burada ISO 22301 standartlarımıza göre hareket ediyoruz” dedi.

“PERSONELİMİZİN GÜVENLİĞİ KONUSUNDA TEHDİTLER YAŞADIK”

Özdemir, karşılaştıkları sorunları şöyle sıraladı:

“Bina üstündeki baz istasyonlarının yakılması, enerji verilememesi, araç ve personel geçiş önceliğinde öyle bir önceliğimiz olmadı, üzülerek söylüyorum ama kendi personelimizin fiziksel güvenliği konusunda tehditler yaşadık.”

Özdemir, kendilerine kolaylık sağlanması ve benzer sorunların yaşanmaması için deprem anında enerji önceliği, yakıt önceliği, geçiş ve yol önceliği, hasarlı olma ihtimali olan yapıların tespitinin yapılmasını ve kendileriyle paylaşılmasını istedi.

YARISINDA KESİNTİ YAŞANDI

TURKCELL Superonline Genel Müdür Yardımcısı Tümay Ünal, elektronik haberleşme hizmetlerinin kamu hizmetleri açısından en hızlı normale dönen hizmetlerden biri olduğunu söyledi. Ailesinden depremde hayatını kaybedenler olan Network Bölge Operasyonları Direktörü Ülgen Ünal ise bölgedeki 3 bin 124 bazdan 1598’inde farklı zamanlarda kesinti yaşandığını aktardı.

Ünal, bölgedeki baz istasyonlarının yüzde 84’ünü depremin üçüncü, yüzde 94’ünü beşinci ve yüzde 98’ini de depremin birinci haftasında servis verir hale getirdiklerini kaydetti.

CİRO SORUSUNA “YAZILI VERELİM” YANITI

CHP İstanbul Milletvekili Gökan Zeybek’in “Cironuzun yüzde kaçını yatırıma ayırıyorsunuz?” sorusu üzerine  Ünal “Yazılı olarak veririz” yanıtını verdi.

Ünal, bölgedeki 3 bin 214 baz istasyonlarından 241’inde kalıcı hasar oluştuğunu aktararak, bunun baz istasyonlarının yüzde 7’sine karşılık geldiğini ifade etti.   

Ünal, “Tam 121 tane istasyonumuzda şu anda enerji yok. Türkiye’nin yüzde 15’ini etkilemiş bir afetten bahsediyoruz. Gerçekten çok zorlandık sahada. Depremin ilk günü 1050 istasyonumuzu kaybettik. Dördüncü günü 355’e düşmüş” diye konuştu.

Ünal, 160 baz istasyonunu da kalıcı olarak kaybettiklerinin ve yerine mobil baz istasyonu kurduklarını aktardı.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Huawei Bilişim Akademisi Ankara’da üniversitelerle buluştu

Huawei Bilişim Akademisi Ankara’da üniversitelerle buluştu

Huawei, Türkiye’deki 20. yılında genç yeteneklerin bilişim sektörüne kazandırılmasına yönelik, eğitim odaklı faaliyetlerini sürdürüyor. Bu kapsamda hayata geçirilen etkinliklerden biri olan “Huawei Bilişim Akademisi Zirvesi”, Bilişim Akademisi yöneticilerinin ve programa dahil olan üniversite temsilcilerinin katılımıyla, 4 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirildi.   

 

Huawei Bilişim Akademisi, üniversite işbirliklerine, 4 Ekim’de Ankara’da gerçekleştirilen ve şirketin Bilişim Akademisi programı yöneticileriyle üniversite temsilcilerini buluşturan, “Huawei Bilişim Akademisi Zirvesi” ile devam etti.

 

Bu yıl ilk kez düzenlenen ve Huawei Bilişim Akademisi programına dahil olan 25’ten fazla üniversiteden, yaklaşık 50 akademisyenin katıldığı Zirve’de; Huawei Bilişim Akademisi’nin vizyonu, yerel ve küresel platformlarda gerçekleştirilen faaliyetler, programın eğitim ekosistemi ve Huawei’ye kattığı değerler, bilişim sektörü özelinde sağlanan katkılar ve Bilişim Akademisi’nin gelecek dönem hedefleri, ele alınan temel konular arasındaydı.   

 

Huawei Türkiye Kurumsal İlişkiler ve İletişimden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Liang Dongbo, Huawei Bilişim Akademisi Zirvesi’nde yaptığı konuşmada; “2020 yılı sonunda hayata geçirdiğimiz Huawei Bilişim Akademisi projesi ile bugün Türkiye’de 26 üniversite ile işbirliği gerçekleştirdik ve 3.000`in üzerinde öğrenciye ulaştık. Huawei olarak Türkiye’deki 20. yılımızı kutluyoruz ve şuna inanıyoruz ki Huawei Bilişim Akademisi’nin de desteğiyle Türkiye’nin dijital dönüşümüne katkı sağlamaya ve her zaman olduğu gibi çok çalışarak yeni değerler yaratmaya devam edeceğiz. Hem küresel hem de yerel olarak hayata geçirdiğimiz yetenek programları ve yarışmalarla, öğrencilere kendilerini geliştirme imkanı tanırken, kariyer yollarında da onlara destek oluyoruz. Gençlerimizin en son teknolojiye rahatlıkla ulaşabilmesi ve her gencin eşit fırsatlara sahip olabilmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Bu kapsamdaki yatırımlarımıza, katma değerli projelerle birlikte, hız kesmeden devam edeceğiz” dedi.

 

Huawei Türkiye AR-GE Merkezi Direktör Yardımcısı Boran Demirciler ise konuşmasında şu sözlere yer verdi; “Huawei kurulduğu ilk günden bu yana; yeniliğe, inovasyona ve Ar-Ge yatırımlarına çok değer veren bir şirket. Şirketimiz gelirinin her yıl 10’unu araştırma ve geliştirme faaliyetlerine ayırıyor. Huawei, sahip olduğu büyük Ar-Ge merkezlerinin yanı sıra, dünya çapında 172 ortak inovasyon laboratuvarı ve 86 temel teknoloji laboratuvarı ile akademilerle yakın bir çalışma prensibi izliyor. Türkiye’de 1.000’den fazla mühendisimiz ile yazılım geliştiriyor ve sektöre katma değerli çözümler sunuyoruz. Her yıl 100 yeni mezun arkadaşımızı bünyemize katmaya devam ediyor, uzmanlık alanlarına göre yetiştiriyor, gelişimlerine katkıda bulunuyoruz. Akademik işbirliklerine büyük önem veriyor, TÜBİTAK ve üniversitelerimiz ile projeler geliştiriyoruz. Tüm bunları yaparken, daha fazla yeni yeteneği sektöre kazandırmayı hedefliyoruz.”

 

Huawei Bilişim Akademisi Genel Müdür Yardımcısı Himanshu Mahajan ise konuşmasında şunları söyledi; “Dijital dönüşümün sürdürülebilir olması için yetenek geliştirme programları büyük bir önem taşıyor. Birçok ülkede, sektöre genç yetenekleri kazandırmak konusunda çalışmalar yapılıyor. Huawei olarak, Bilişim Akademisi programıyla genç yetenekleri teknoloji ile buluşturmayı, onları bilişim sektörüne kazandırmayı ve kariyerlerine istedikleri yönde devam etmelerine yardımcı olmayı hedefliyoruz. Huawei olarak, 170’ten fazla ülke ve bölgede, 3 milyardan fazla insanı teknoloji ile buluşturuyoruz. Bu büyük deneyimin de yardımıyla, Bilişim Akademisi projesini daha fazla geliştirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Sağlıklı bir yetenek ekosistemi oluşturmak amacıyla; UNESCO, GEDS, IFEES gibi uluslararası organizasyonlarla birlikte çalışıyoruz. Yetenek geliştirme programları kapsamında dünya çapında yarışmalar düzenliyoruz ve üniversitelerdeki genç yeteneklerin projeler geliştirmelerine destek oluyoruz. Huawei dünya çapında da bu anlamda birçok devam eden eğitim programı uyguluyor. Türkiye’de de bu alanda her gün daha ileri bir noktaya ulaşmayı hedefliyoruz.”

 

İş dünyası ve eğitim kurumları arasında bir köprü görevi görüyor

Huawei Bilişim Akademisi (Huawei ICT Academy), ülkemizde ve yurtdışında faaliyet gösteren lise ve üniversitelerle ortaklaşa yürütülen eğitim odaklı bir proje olma özelliği taşıyor. Bu proje kapsamında, öğrencilerin gelecekteki iş yaşamlarına katkı sağlamak amacıyla, tüm dünyada geçerliliği olan Huawei eğitim ve sertifikasyon kursları veriliyor. 

 

Huawei Bilişim Akademisi ayrıca, şirketler ve eğitim kurumları arasında bir köprü görevi görerek, bilişim endüstrisi için yenilikçi bir yetenek ekosistemi oluşturulmasına da katkıda bulunuyor. Bilgi teknolojileri alanında yeni yeteneklerin yetiştirilmesi için en güncel teknolojik imkanlar, Huawei ile işbirliği yapılan eğitim kurumlarına yine bu program çerçevesinde sunuluyor. Huawei Bilişim Akademisi kapsamında, dünya genelinde bugüne kadar 170 binden fazla öğrenci sertifika alırken, yaklaşık 2.000 üniversite ile de işbirliği gerçekleştirildi.

 

Huawei Bilişim Akademisi Zirvesi, katma değerli çalışmalarıyla Bilişim Akademisi programına destek veren; Ankara Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi ve Yalova Üniversitesi temsilcilerine ödüllerinin takdim edilmesiyle sona erdi.  

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com