Siber güvenlik uzmanları, bilgi eksikliğinin iş yerinde hatalara yol açtığını itiraf ediyor

Siber güvenlik uzmanları, bilgi eksikliğinin iş yerinde hatalara yol açtığını itiraf ediyor

Kaspersky tarafından yaptırılan yeni bir küresel araştırmaya göre, son iki yıldaki tüm siber olayların yaklaşık üçte ikisine insan hataları neden olurken, siber güvenlik uzmanlarının %50’sinden fazlası kariyerlerinin başlarında teorik veya pratik bilgi eksikliği nedeniyle hata yaptıklarını kabul ediyor. Bu tür hataları kabul eden katılımcıların oranı, bu alanda iki ila beş yıllık deneyime sahip olanlar arasında yaklaşık %60’a yükseliyor. Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde tüm katılımcıların %43’ü bu tür hatalar yaptığını itiraf ediyor.

Kaspersky’nin yakın zamanda yaptığı bir araştırmaya göre, son iki yılda kuruluşlar nitelikli siber güvenlik personeli eksikliği nedeniyle en az bir siber olay yaşadı. Daha nitelikli siber güvenlik personeli tedarik etmek bu sorunun üstesinden gelmek için çözümlerden biri olsa da, dünya çapındaki işletmeler bilgi güvenliği (InfoSec) profesyonellerinin eksikliğiyle karşı karşıya. Mevcut tahminlere göre, siber işgücü açığı yaklaşık 4 milyonu buluyor.

Siber güvenlik becerilerindeki genel boşluk, endüstride yeni başlayan birçok kişinin pratik ve teorik bilgi eksiklikleriyle başa çıkması gerektiği gerçeğiyle birlikte geliyor. Bu da başlangıçta zorluklar yaşamalarına ve işlerinde hatalar yapmalarına neden oluyor. META bölgesindeki InfoSec profesyonellerinin kariyerlerinin başlarında yaptığı en yaygın hatalardan bazıları, zayıf veya tahmin edilebilir şifrelerin kullanılması (%52), kimlik korumasının uygulanmaması (%48), güncellenmemiş güvenlik önlemlerinin kullanılması (%35) olduğu görülüyor. Önemli verilerin yedeklerinin alınmaması (%34), siber güvenlik uzmanlarının kariyerlerinin başında yaptığı yaygın bir hata olarak ortaya çıkıyor.

Siber güvenlik uzmanları, sektöre giriş yaptıklarında gerekli beceri setine ve uygulamalı deneyime sahip olmadıklarını kabul ederken, bazıları kariyerlerine hız kazandırmak için ek zorluklara işaret etdiyor. Siber endüstrinin sürekli olarak işgücü açığı bildirmesine rağmen, katılımcıların %34’ü bir InfoSec rolü için seçilmeden önce üç veya daha fazla başarısız mülakat geçirdiklerini iddia ediyor. META bölgesinde, işlemler daha sorunsuz olup, sadece %21’i mülakatlardan birden fazla veya iki kez geçmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. 

Kaspersky İnsan Kaynakları Müdürü Marina Alekseeva, “Resmi eğitim programlarının sektördeki gelişmelere ayak uydurmakta zorlandığı bir sır değil ve bu durum özellikle siber güvenlik alanı için geçerli” diyor ve ekliyor: ” Piyasadaki birçok çalışanın sınırlı pratik becerilere veya bilgi eksikliklerine sahip olabileceği gerçeği, akran öğrenimine odaklanan kapsamlı bir işe alım sürecinin önemini vurguluyor ve şirketlerin çalışanlarının becerilerini geliştirmeye daha fazla önem vermesi gerektiği anlamına geliyor. Kaspersky için çalışanlar en değerli varlıklardır, bu nedenle şirketin kurumsal personelinin eğitimine sürekli yatırım yapıyor, çalışanların yeteneklerini geliştiriyor ve bir öğrenme ve sürekli gelişim kültürünü teşvik ediyoruz. Ayrıca BT profesyonelleri için sektör lideri bireysel ve kurumsal eğitim kursları sağlayarak mevcut siber güvenlik yetenek açığının kapatılmasına katkıda bulunuyoruz.”

InfoSec profesyonelleri kendilerini rahat hissetmiyor

Siber güvenlik uzmanlarının sektöre katıldıklarında karşılaştıkları ilk zorluklar, dünya genelindeki InfoSec profesyonellerinin neredeyse yarısının (%46) ve META bölgesindeki her üç kişiden birinin (%32) ilk siber güvenlik rollerinde kendilerini rahat hissetmelerinin neden bir yıldan fazla sürdüğünü açıklayabiliyor. Katılımcıların %31’i işlerini bir ya da iki yıl içinde kavramayı başarırken, katılımcıların %9’u bu sürecin iki ila üç yıl, %6’sı ise üç yıldan fazla sürdüğünü belirtiliyor. META’da ilgili rakamlar %21, %7 ve %4.

Raporun tamamına ve siber güvenlik uzmanlarının eğitim geçmişlerine ve kariyerlerinde karşılaştıkları ilk zorluklara ilişkin daha fazla bilgiye bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz.

Kaspersky, bilgi açığının üstesinden gelmek ve siber güvenlik iş gücünün iş akışına daha sorunsuz bir şekilde entegre edilmesini sağlamak için hem önleyici hem de reaktif bir dizi önlem öneriyor:

1. Eğitim düzeyinde, eğitim programları güncellenmeli ve daha esnek ve çevik hale gelmelidir; bu da sektördeki oyuncular ve uzmanlarla işbirliği yapılarak sağlanabilir. Kaspersky, üniversiteler için siber güvenlik uzmanlığını entegre eden, program katılımcılarına derslere, eğitim oturumlarına ve en son teknolojilere erişim sunan özel bir program (Kaspersky Academy Alliance) yürüterek bu sürece katkıda bulunuyor.

2. Siber güvenlik alanına katılmayı planlayanlar, bir bilgi güvenliği veya araştırma ve geliştirme departmanında staj yaparak gerçek hayattaki siber güvenlik senaryolarının ele alınması konusunda deneyim kazanabilirler. Pratik becerileri artırmak için bir diğer fırsat da uluslararası yarışmalara veya Capture the Flag etkinliklerine katılmaktır. Kaspersky’nin LinkedIn sayfasındaki haberleri takip ederek şirketin staj programındaki açık pozisyonları ve Secur’IT Cup öğrencileri için düzenlenen küresel yarışmayla ilgili güncellemeleri ilk öğrenen siz olun.

3. İşletmeler, kurumsal personelleri için beceri geliştirme programlarına yatırım yaparak yeni bilgi ve beceriler edinmelerine ve rekabetçi kalmalarına yardımcı olabilir. Kaspersky, bilgi güvenliği profesyonelleri için hem bireyler için profesyonel eğitim hem de kurumsal eğitim sunan çok çeşitli özel eğitim programları sağlar

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay Zekâda Akademik Dürüstlük ve Etik: Bilgi Üretiminde Yeni Paradigmalar

Yapay Zekâda Akademik Dürüstlük ve Etik: Bilgi Üretiminde Yeni Paradigmalar

Günümüzdeki teknolojik ilerlemeler, bilgi üretiminde yeni boyutlar açıyor. Yapay zekâ akademik etik ve dürüstlük kavramlarını yeniden tanımlanmasını gerektiriyor. Yapay zekâ teknolojisinin akademik alanı; insan etiği, kaynak atıfları, bilgi üretimi, veri manipülasyonu ve intihal gibi etik boyutları içermekte. Yapay zekâ, büyük veri analizi ve tahmin etme yetenekleri sayesinde bilgi üretiminde çığır açıcı bir rol oynamakta. Bununla birlikte, bu etki nedeniyle ortaya çıkan yeni sorumluluklar ve ahlaki zorluklar göz ardı edilmemelidir. Veri madenciliği ve yapay zekâ tabanlı makine öğrenimi, araştırmaların hızını artırabilir, ancak bu tekniklerin sonuçlarının nasıl elde edildiği ve ne kadar güvenilir olduğu hala sorgulanmaya açık.

Akademinin hizmetindeki yapay zekânın sınırları nerede başlar, nerede biter?

Akademik dünyada güvenilir bilgi üretiminde akademik dürüstlük çok önemlidir. Akademik çalışmalara hizmet eden yapay zekâ, özetleme, çeviri ve metin üretimi gibi alanlarda büyük faydalar sağlayabilir. Bununla birlikte, yapay zekânın ürettiği içeriklerin orijinal olup olmadığı ve kaynak atıflarının doğru olup olmadığı gibi konular etik bir çerçevede ele alınmalıdır. Bu noktada, insanlar ve algoritmalar arasındaki sınırlar net bir şekilde çizilmelidir ve yapay zekânın ahlaki standartlara uyması kullanıcılar tarafından garanti edilmelidir.

 

Yapay zekâ ve intihal tartışmaları

Akademik dünyada intihal, etik standartlara aykırı olarak kabul edilir. İntihal, yapay zekânın hızlı metin üretme yetenekleri nedeniyle artabilir. Sonuç olarak, yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklerin özgünlüğü ve kaynaklarının doğru bir şekilde belirtilmesi gerekir. Bu, algoritmaların etik değerleri içselleştirmesini gerektirir ve akademik dürüstlüğü güvence altına alır.

Öğrenci verilerin gizliliği nasıl ele alınmalı?

Hisar Okulları Bilişim Stratejileri Merkezi Koordinatörü Dilara Vardar: “Üstün Öğrenen Programımız kapsamında işbirliği yaptığımız Coursera’nın araştırmasına göre; 2025 yılına kadar dijitalleşme, veri ve yapay zekâ alanlarındaki gelişmelerin 97 milyona yakın yeni iş yaratacak. Ayrıca mevcut 85 milyon işin de değişeceği tahmin ediliyor. Yapay Zekâ akademik dürüstlük bağlamında da tartışılıyor. Akademik dürüstlük ve yapay zekâ etiği, sadece akademik içerik üretmekle sınırlı değil. Yapay zekâ çerçevesi iyi çizilmezse; öğrencileri değerlendirmek, eğitim materyalleri yapmak ve araştırma yapmak gibi alanlarda etik sorunlara neden olabilir. Geçtiğimiz günlerde[1]  Science ve Nature gibi dergilerin ChatGPT ile yazılan makaleleri yasaklaması bu endişeye bir örnek. Ayrıca etik tartışmalar, eğitimde kullanılan algoritmaların adil olup olmadığı ve öğrenci verilerinin gizliliği ve güvenliği gibi konulardan da kaynaklanabilir. Hisar Okulları Bilişim Stratejileri Merkezi olarak apay zekânın eğitim dünyasına i etkisi ve bu kapsamda okulların atacağı adımları belirlemek adına çalışmalarımızı yürütüyoruz.   “Açık Kaynak” yaklaşımımız doğrultusunda Bilişim Stratejileri Merkezi’nin yayınlamış olduğu e-bültenden tüm eğitimcilerin yararlanacağına inanıyoruz”.

 

Yapay Zekâ ve Meslekler

Yapay zekâ, birçok farklı sektörde ve meslekte büyük etkiler yaratmış ve yaratmaya devam etmektedir.

 Yapay zekânın etkileyeceği bazı meslekler şu şekilde sıralanabilir:

Sağlık Sektörü:

Tıp alanında yapay zekâ, teşhis, tedavi ve hasta bakım süreçlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Radyoloji, patoloji gibi görüntüleme alanlarındaki verilerin analizi, hastalık teşhislerinin doğruluğunu artırmada yardımcı olabilir.

Hukuk:

Mahkeme kararlarının incelenmesi ve hukuki belgelerin analizi gibi işlemlerde yapay zeka kullanılır. Büyük miktarda veri ve metin işlerken özellikle etkilidir.

Üretim ve Endüstri:

Üretim süreçlerini daha verimli hale getirmek, hataları önceden tahmin etmek ve optimize etmek için yapay zekâ kullanılır. Yapay zekâ, robotik sistemlerle birlikte üretim hatlarını yönetiyor.

Finans:

Yapay zekâ, finansal analiz, risk yönetimi, otomatik ticaret gibi alanlarda kullanılır. Büyük veri analiziyle piyasa trendlerini tahmin etmek ve yatırım kararları almak için kullanılabilir.

Eğitim:

Yapay zekâ, öğretmenlere yardımcı olmak için kullanılır ve öğrenci performansını takip eder. Adaptif öğrenme sistemleri, öğrenci başarısını artırabilir.

Ulaşım:

 Lojistik, trafik yönetimi ve otonom araçlar için yapay zekâ kullanılmaktadır. Araçlar, trafik durumunu analiz edebilir ve sürücüsüz taşıma sistemleri oluşturabilir.

Pazarlama:

Hedef kitle davranışlarını analiz ederek yapay zekâ kullanarak pazarlama stratejileri oluşturur. Ayrıca kişiselleştirilmiş içerik ve tavsiyeler sunmak için kullanılabilir.

 

Yapay zekânın gelişimiyle birlikte ortaya çıkabilecek meslekleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Veri Mahremiyeti Danışmanı: Yapay zekâ sistemleri çok sayıda veri kullandığından, veri güvenliği ve mahremiyeti önemlidir. Bu meslek, verilerin mahremiyet ve güvenlik risklerini yönetmek için danışmanlık sağlar.

Yapay Zekâ Güvenlik Uzmanı: Yapay zekâ sistemlerinin siber güvenliği son derece önemlidir. Yapay Zekâ Güvenlik Uzmanları, sistemleri siber saldırılardan koruyabilir ve güvenlik açıklarını tespit edebilir.

Yapay Zekâ Çevirmeni: Çeşitli dillerde çalışan yapay zekâ sistemleri, iletişim kurmak için yapay zekâ çevirmenleri gerektirebilir. Bu meslek, çeşitli dillerde çalışan yapay zekâ sistemlerini geliştirmek ve veri akışını yönetmekle ilgilenir.

Yapay Zekâ Tasarım Psikologu: İnsanlarla etkileşim kurmak için yapay zekâ sistemlerinin kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak çok önemlidir. Bu uzmanlar, yapay zekâ sistemlerini insanların duygusal tepkileriyle daha iyi uyumlu hale getirmek için çalışabilir.

Yapay Zekâ İşbirliği Uzmanı:

İnsanlar ve yapay zekâ sistemleri arasındaki etkili işbirliğini sağlamak için uzmanlara ihtiyaç olabilir. Bu uzmanlar, insan-robot etkileşimini geliştirmek, işbirliği protokolleri tasarlamak ve sistemler arası uyumu sağlamak için çalışabilir.

Yapay zekânın akademi alanında da meslekler alanında da çok fazla değişim yapacağından hemfikiriz. Önemli olan kişilerin bu değişiklere uyum sağlayıp kendini adapte edebilmesidir. Hayatımızı oldukça kolaylaştıracak fakat bizden de bir şeyler götürecek bu alanda bilgi sahibi olmak günümüz insanın görevlerinden biri haline gelmiştir. Bundan dolayı yapay zekâ konusunda gelişmeleri takip etmeli ve bu alanda da yetkinlik kazanabilecek hale gelmeliyiz.

 

Hisar Okulları’nın eğitim modeli bilim, mühendislik, sanat ve tasarım alanlarını kapsıyor

Hisar Okulları kurulduğu ilk günden bu yana, dünya ile rekabet edebilen öğrenciler yetiştirmek üzere; bilim, mühendislik, sanat, tasarım gibi farklı alanların ilişkilendirildiği bir eğitim modeli ve akademik program sunuyor. Okul; en küçük yaşlarından başlayarak, her düzeydeki öğrenciler için ilgi alanları doğrultusunda deney ve gözlem odaklı bilgi ve beceri edinme fırsatları yaratıyor. Bu becerilerle donanmış öğrenciler yaşam yolculuklarına, sorun belirleme, çözüm üretme ve bu çözümleri sebatla uygulamaya koyma tecrübesiyle başlıyorlar. 1591 öğrencisi olan okulun mezunları, Türkiye ve dünyanın önde gelen eğitim kurumları ve kuruluşlarında eğitim ve çalışma hayatlarına devam ederken, içinde bulunduğu toplumun ilerlemesine de katkı veriyor. www.hisarschool.k12.tr/

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com