Bir geliştirici Unreal Engine 5 oyun motoru ile Dust 2’yi yeniden tasarladı! – Teknoloji

Bir geliştirici Unreal Engine 5 oyun motoru ile Dust 2’yi yeniden tasarladı! – Teknoloji

David Johnston’ın 2001 yılında Dust’ın ardından tasarladığı, Ortadoğu temalı, ve milyonlarca kez oynanmış, her bir karışı ezberlenmiş ve türlü taktikler için kullanılmış bomba imha haritası Dust 2, bir geliştiri tarafından yeniden tasarlandı.

Geliştirici, Unreal Engine 5 isimli oyun motoru ile oyunseverlerin CS:GO ve Counter Strike oyunlarındaki en bilinen Dust 2 temasına yeni bir görünüm kazandırdı. Oyuncunun haritanın belli bölümlerini görüntülediği esnada oyunun eski görünüme kıyasla büyük oranda grafik farkları göze çarptı.

Geliştiricinin paylaştığı görüntülerde gerçekliğin boyutunu dikkat çekerken, çok sayıda kullanıcıdan olumlu yönde yorum geldi.

İşte o görüntüler:

A solo developer has recreated CS:GO’s Dust2 map in Unreal Engine 5.#UE5 #gamedev #csgo pic.twitter.com/j06uZwij33


— Hitmarker | Gaming Jobs (@HitmarkerJobs) August 3, 2023

DUST 2 HARİTASI NEDİR?

“Dust 2,” popüler bir çok oyunculu birinci şahıs nişancı (FPS) oyunu olan Counter-Strike: Global Offensive (CS:GO) oyununun haritalarından biridir. CS:GO, Valve Corporation tarafından geliştirilen ve yayımlanan rekabetçi bir nişancı oyunudur.

Dust 2, çöl temasına sahip, iki takım arasındaki çatışmaları simüle eden bir haritadır. Bu harita, iki takım arasındaki stratejik savaşlara uygun bir tasarıma sahiptir. Oyunda teröristler ve antiteröristler olarak iki takım yer alır ve görevleri, belirlenen hedeflere ulaşmak veya rakip takımı etkisiz hale getirmektir.

Dust 2 haritası, oyuncuların taktiklerini, nişan alma yeteneklerini ve takım koordinasyonunu test etmeleri için popüler bir seçenektir. Oyunun geniş oyuncu kitlesi tarafından tercih edilen ve sıkça oynanan haritalarından biridir.

 

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay zeka destekli yerelleştirme, şirketlerin başarılarına yeni bir boyut katıyor

Yapay zeka destekli yerelleştirme, şirketlerin başarılarına yeni bir boyut katıyor

 

Çeviri ve yerelleştirme, benzer görünseler de farklı amaçlara hizmet eden iki farklı unsur. Sözkonusu süreçler, birlikte çalıştığında iş dünyasında verimli sonuçlar elde ediliyor. Bu noktada yapay zeka çeviri aracı DeepL; yerelleştirme sürecini kolaylaştırmak ve hızlandırmak için önemli bir araç olarak kendini geliştiriyor.

Çeviri, metnin bir dilden diğerine aktarılması anlamına geliyor. Yerelleştirmeyse çevirinin de ötesinde; aktarıldığı dilin kültürel, dilbilgisel ve yapısal gereksinimlerine göre uyarlanmasını hedefleyen daha kapsamlı bir süreç olarak tanımlanıyor. Burada çeviri sadece bir adım olarak yer alıyor. Devamında aktarılan metnin yerel gereksinimlere uygun hale getirilmesi; o dilin ve kültürün inceliklerini göz önünde bulundurulması ve bölgedeki insanlara hitap edecek şekilde uyarlanması gerekiyor. Özetle çeviri, daha uzun ve karmaşık olan yerelleştirme sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır ve iki kavram birlikte çok iyi çalışır. Özellikle de yapay zeka çevirisi kullanıldığında.  

Yapay zeka çevirisi anında sonuç veren otomatik bir makine öğrenimi sürecidir. Hızları ve doğrulukları sayesinde, yapay zeka çeviri araçları yerelleştirme sürecine çok iyi uyum sağlar ve hatta iş akışlarını kolaylaştırmak ve verimliliği artırmak için kullanılabilir. 

İş dünyasında yapay zeka destekli yerelleştirme 

Yerelleştirme günümüzde iş dünyasının en önemli ögelerinden biri haline geldi. Bu sayede küresel kuruluşlar, hedef kitleleriyle kendi ana dillerinde buluşabiliyor ve onların kültürel tercihlerine uygun ürün ve hizmetler sunabiliyor. Bağımsız araştırma şirketi CSA Research’ün yayınladığı sonuçlara göre online alışveriş yapanların yüzde 76’sı, kendi ana dillerinde bilgi içeren ürünleri satın almayı tercih ediyor. Aynı araştırmaya göre bu grubun yüzde 75’i de müşteri hizmetlerinin kendi dillerinde olmasının tekrar alışveriş yapma olasılıklarını yükselttiğini söylüyor.[1] 

Dolayısıyla hem yeni pazarlara ulaşmak isteyen, hem de müşteri memnuniyetini artırmakla ilgilenen kuruluşlar için yerelleştirme; müşterileriyle en rahat oldukları yerde, kendi ana dillerinde buluşmasını sağlıyor. Bu konuda DeepL, kullandığı yapay zeka ve makine öğrenme yetenekleriyle yerelleştirme  süreçlerinde destek sunuyor.

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Instagram, yapay zeka içeriklerini ayırt etmek için bir özellik geliştiriyor – Teknoloji

Instagram, yapay zeka içeriklerini ayırt etmek için bir özellik geliştiriyor – Teknoloji





Instagram, kullanıcılarının platform üzerinde paylaşılan içeriklerin hangisinin yapay zeka tarafından oluşturulduğunu belirlemelerine yardımcı olacak bir özellik üzerinde çalışıyor.

Yapay zeka, zaman zaman dezenformasyonlar üretebiliyor ve bu da kullanıcıların yanlış bilgiler almasına neden olabiliyor. Bu nedenle Instagram, yapay zeka ile oluşturulan içeriklerde daha şeffaf bir yaklaşım benimsemek için yeni bir düzenleme getiriyor. Artık yapay zeka ile üretilen içeriklerde “İçerik oluşturucu veya Meta bu içeriğin yapay zeka ile oluşturulduğunu veya düzenlendiğini söyledi” ibaresi yer alacak. Böylelikle kullanıcılar paylaşılan içeriğin kaynağını daha rahat görüntüleyebilecek ve içeriğin doğruluğunu sorgulayabilecekler.

KENDİ YAPAY ZEKA MODELİNİ GELİŞTİRİYOR

Öte yandan Instagram, platform içinde kullanıma sunacağı Llama 2 dil modeline dayanan üretken yapay zeka araçları için çalışmalarına devam ediyor.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Eski bir Microsoft Office güvenlik açığı 2. çeyrekte altı kat daha fazla istismar edildi

Eski bir Microsoft Office güvenlik açığı 2. çeyrekte altı kat daha fazla istismar edildi

Kaspersky, Microsoft Office’teki eski bir güvenlik açığının kullanıcıları ve şirketleri hedef alan saldırganlar arasında giderek popülerlik kazandığını tespit etti. Bu yılın başından bu yana CVE-2017-11882’nin istismarı yaklaşık yüzde 500 artarak binlerce kişiyi etkiledi. Bir başka eski güvenlik açığı olan CVE-2018-0802 de siber suçluların en yaygın “silahı” olarak ortaya çıktı ve 130 binden fazla kullanıcıyı hedef aldı. Microsoft yazılımlarının eski sürümleri popülerliğini sürdürdüğünden saldırganlar için hala oldukça cazip bir hedef olmaya devam ediyor. Bu nedenle güvenilir bir güvenlik çözümü yüklemek ve yazılımınızı düzenli olarak güncellemek oldukça önemli.

Kaspersky araştırmacıları, 2023’ün ikinci çeyreği boyunca 11 binden fazla kullanıcının Microsoft Office yazılımında CVE-2017-11882 olarak bilinen eski bir güvenlik açığını istismar eden saldırılarla karşılaştığını tespit etti. Bu güvenlik açığı, saldırganların Microsoft Office belgelerindeki denklem düzenleyicisinden yararlanarak hedeflenen cihazda kötü amaçlı kodlar çalıştırmasına olanak tanıyor. Sonuç olarak kullanıcının bilgisi olmadan kötü amaçlı yazılım istenmeyen yazılımlar sisteme yüklenebiliyor. Güvenlik açığından faydalanmak için saldırganların potansiyel kurbana ya kötü amaçlı bir dosya göndermesi, ya da aynı türde dosya içeren bir web sitesi oluşturması ve ardından sosyal mühendislik tekniklerini kullanarak insanları bu dosyayı açmaya ikna etme yönünde kandırması gerekiyor.

Söz konusu güvenlik açığı uzun zaman önce tespit edilmiş ve yamanmış olmasına rağmen, bu yılın ilk çeyreğine kıyasla ikinci çeyrekte bu açığın istismarında yüzde 483’lük bir artış yaşandı. Bu endişe verici eğilim, eski güvenlik açıklarının bile hem tüketici cihazlarına hem de kuruluşların altyapılarına saldırmak için etkili bir yöntem olmaya devam ettiğini gösteriyor.

Kaspersky Kötü Amaçlı Yazılım Analisti Ekip Lideri Alexander Kolesnikov, şunları söylüyor: “Saldırganlar son zamanlarda bu açığı tekrar kullanmaya başladılar. Bunu yaparken tespit edilmekten kaçınmak için yeni gizleme teknikleri uygulamaya çalışıyor olmaları kuvvetle muhtemel. Örneğin Microsoft Office belgelerine yeni kötü amaçlı veri türleri eklemeye çalışabilirler. Ancak evrensel tespit için tasarlanmış kanıtlanmış güvenlik çözümleri bu gibi saldırıları önleyecek ve kullanıcıları koruyacaktır. Yazılım güncellemelerini ve yamaları zamanında yüklemek de aynı derecede önemlidir.” 

Exploits for vulnerabilities

The number of attacked users

CVE-2018-0802

130126

CVE-2010-2568

31091

CVE-2017-0199

13537

CVE-2017-11882

11394

CVE-2011-0105

10646

Saldırıya uğrayan kullanıcı sayısına göre belirli güvenlik açıklarına yönelik istismar tespitleri, 2023 ikinci çeyrek verileri

Saldırganlar birincil araç olarak Microsoft yazılımındaki eski güvenlik açıklarını kullanmaya devam ederken, bu yerleşik eğilimi içinde bulunduğumuz dönemde de sürdürdüler. Bunu yaparken de en fazla CVE-2018-0802 açığından yararlandılar ve 130 binden fazla kişi bununla ilgili saldırılarla karşılaştı. Bu güvenlik açığının istismarı tipik olarak, bir saldırganın özel olarak hazırlanmış bir dosya kullanarak sistemin kontrolünü ele geçirebileceği bellek bozulmasını içeren ve yukarıda bahsedilen CVE-2017-11882 ile aynı modeli takip ediyor.

CVE-2010-2568, CVE-2017-0199 ve CVE-2011-0105 de ikinci çeyrekte en sık tespit edilen açıklar listesine girdi. Bunlardan ilki özel olarak hazırlanmış bir LNK dosyası aracılığıyla kod çalıştırmayı içerirken, son ikisi Microsoft Office paketiyle ilgili.

Kaspersky uzmanları, çeşitli güvenlik açıklarının istismarıyla ilgili tehditlerden korunmak için şunları öneriyor:

Yeni güvenlik açıklarından etkilenmemek için yamaları mümkün olan en kısa sürede yükleyin. İndirildikten sonra, tehdit aktörleri artık güvenlik açığını kötüye kullanamaz. 
Tıklamadan önce bağlantıları kontrol edin. URL’yi ön izlemek için üzerine gelin ve yazım hataları veya diğer düzensizlikler olup olmadığına bakın. Bazen sahte e-postalar ve web siteleri gerçek gibi görünebilir. Bu, suçluların işlerini ne kadar iyi yaptıklarına bağlıdır. Ancak bağlantılar büyük olasılıkla yanlış olacaktır. Yazım hataları içerebilir veya sizi farklı bir yere yönlendirebilir.
Kimlik avı e-postası yoluyla bulaşma olasılığını azaltmak için uç nokta ve e-posta sunucuları için kimlik avı önleme özelliklerine sahip bir koruma çözümü kullanın. 
Şirketler için, kapsamlı bir güvenlik görünümü sunmanın yanı sıra mevcut tehditleri anında tespit etmek ve otomatik olarak yanıtlamak için uç nokta, ağ ve bulut verileri dahil olmak üzere çeşitli veri kaynaklarından telemetri toplayan Genişletilmiş Tespit ve Yanıt çözümlerini uygulayarak siber güvenlik araçlarının kullanımını optimize edin.
Kaspersky Incident Response, Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert ve Kaspersky Managed Detection and Response gibi hizmet ve çözümleri kullanarak siber suçlular nihai hedeflerine ulaşmadan önce saldırıyı erken aşamalarda tespit edip durdurun.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Apple, yuvarlanabilir yapıda bir iPhone çıkarabilir – Teknoloji

Apple, yuvarlanabilir yapıda bir iPhone çıkarabilir – Teknoloji

Apple yeni patent başvuruları yapmaya devam ederken uzun bir süre önce ortaya çıkan iddialar tekrar gündeme geldi. LG ve Samsung gibi şirketlerin halihazırda geliştirdiği ‘yuvarlanabilir, sarılabilir’ esnek ekranlar gibi Apple da bu yapıda bir iPhone geliştirebilir.

Daha önce de bu tarz patent başvurulurı yapan Apple, karşımıza herhangi bir ürün çıkartmış değil ancak uzun zamandır beklenen Vision Pro’yu da epey zaman sonra tanıtmıştı. Yani Apple daha zamanı olmadığını düşünmediği ürünleri piyasaya sürmüyor ya da geliştirse bile uzun yıllar üzerinde çalışıyor. 

Bu patent için de benzer bir süreç işleyebilir. Yine ortaya çıkan bilgilerde, Apple’ın bu esnek ekran yapısındaki cihazı kullanılmadığı zamanlarda rulo şeklinde sarılabiliyor olmasıyla dikkat çekiyor. Ekran sarılması için şeffaf ve ekran bir yapı kullanılacak. 

Apple’ın daha önceki patentlerinde de ortaya çıktığı kadarıyla kullanıcılara ekranı büyütmek ya da istenirse küçültmek için uçlardan çekilebilecek ve yuvarlayabielcekleri bir tasarımın geliştirildiği konuşuluyordu.

Ekranın bükülebilir olması için cam tabakası hem esnek hem de basınç uygulandığında kırılmayacak ya da zarar görmeyecek bir yapıda olacak. 

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Elon Musk, ChatGPT’ye rakip olacak yeni bir yapay zeka üzerinde çalışıyor – Teknoloji

Elon Musk, ChatGPT’ye rakip olacak yeni bir yapay zeka üzerinde çalışıyor – Teknoloji





SpaceX’in kurucusu, CEO’su ve baş mühendisi; Tesla’nın CEO’su ve ürün mimarı; sosyal medya devi Twitter’ın da sahibi olan ünlü milyarder Elon Musk, şimdi de ‘xAI’ adında yeni bir yapay zeka girişimini dünyaya tanıtmak için kolları sıvadı.

Musk, dün gece bir Twitter Spaces etkinliğinde, “daha güvenli ve azami derecede meraklı” bir yapay zeka uygulaması inşa etmeyi planladığını açıkladı.

“EVRENİ ANLAYIN”

Reuters’e göre Musk, Mart ayında X.AI Corp adlı bir firma kurdu. Firmada Musk tek yönetici iken Musk’ın aile ofisinin genel müdürü Jared Birchall ise sekreter olarak yer alıyor.

‘Evreni Anlayın’ sloganıyla yola çıkan şirketin web sitesinde, 14 Temmuz Cuma günü düzenlenecek bir başka Twitter Spaces sohbet etkinliğinde insanların ekiple tanışabilecekleri ve sorular yöneltebilecekleri belirtildi.

MUSK’IN DENEYİMLİ EKİBİ

Açıklamada ayrıca şu ifadeler yer aldı:”xAI’nin amacı evrenin gerçek doğasını anlamaktır. Ekibimiz Tesla ve SpaceX’in CEO’su Elon Musk tarafından yönetiliyor. Daha önce DeepMind, OpenAI, Google Research, Microsoft Research, Tesla ve Toronto Üniversitesi’nde çalıştık. Hep birlikte bu alanda en yaygın kullanılan yöntemlerden bazılarına, özellikle de Adam optimizer, Batch Normalization, Layer Normalization ve adversarial örneklerin keşfine katkıda bulunduk. Ayrıca Transformer-XL, Autoformalization, Memorizing Transformer, Batch Size Scaling ve µTransfer gibi yenilikçi teknikler ve analizler sunduk. AlphaStar, AlphaCode, Inception, Minerva, GPT-3.5 ve GPT-4 dahil olmak üzere bu alandaki en büyük atılımlardan bazıları üzerinde çalıştık ve bunların geliştirilmesine öncülük ettik.”


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Google, ‘Uçak modu’na yönelik yeni bir çalışma gerçekleştiriyor – Teknoloji

Google, ‘Uçak modu’na yönelik yeni bir çalışma gerçekleştiriyor – Teknoloji





Google farklı özellikler ve cihazlar için çalışmalarını sürdürürken, yeni bir patent başvurusu ortaya çıktı. Bu patent başvurusuna göre akıllı telefonlarda ‘Bağlantılı Uçuş Modu’ yer alacak. Telefonlar, basınç, kabin sesleri ve diğer durumları değerlendirerek uçuş moduna geçecek. 

Yeni özellik, hızlanma, motor gürültüsü, kabin sesleri, basınç ve radyo sinyallerini algıyacak ve kişinin uçuş yapıp yapmadığını anlayacak.

AB ÜLKELERİ İÇİN DE BİR KARAR ALINMIŞTI

Geliştirilme aşamasında olduğu aktarılan özellikle ilgili şu anda detaylar belli olmasa da geçen yıl Avrupa Komisyonu konu hakkında bir karar almıştı. 

Bu karara göre üye devletlerin 5G frekans bantlarını uçaklar için kullanılabilir hale getirmeleri için son tarihi 30 Haziran 2023 olarak açıklamıştı. Bu tarihten itibaren artık yolcular, uçuş sırasında telefonlarının tüm özelliklerini kullanabilecekti.

Yani AB ülkeleri arasında seyahat edenler aramalarının yanı sıra diğer internetten yapılan işlerini kullanabilecek.  


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

TikTok’ta en çok takipçisi olan isimler belli oldu! Listede bir de Türk var – Teknoloji

TikTok’ta en çok takipçisi olan isimler belli oldu! Listede bir de Türk var – Teknoloji

Son zamanların en çok konuşulan sosyal medya uygulaması TikTok’ta en çok takipçiye sahip olan isimler belli oldu. Listeye 10 numaradan giriş yapan iş insanı, eski profesyonel güreşçi ve aktör Dwayne Douglas Johnson’ın 71,1 milyon takipçisi var. TikTok’ta en fazla takipçisi olan isimler arasında bir Türk de var. Listenin birincisi ise 161,3 milyon takipçiyle bir Senegalli-İtalyan bir fenomen.

10. Dwayne Johnson

TikTok takipçi sayısı: 71,1 milyon

9. Burak Özdemir (CZN Burak)

TikTok Takipçi sayısı: 71,7 milyon

8. Will Smith

Tiktok takipçi sayısı: 73,1 milyon

7. Kimberly Loaiza

TikTok takipçi sayısı: 75,9 milyon

6. Zach King

TikTok takipçi sayısı: 78 milyon

5. MrBeast (Jimmy Donaldson)

TikTok takipçi sayısı: 84,8 milyon

4. Addison Rae

TikTok takipçi sayısı: 88,5 milyon

3. Bella Poarch

TikTok takipçi sayısı: 92,6 milyon

2. Charli D’Amelio

TikTok takipçi sayısı: 151 milyon

1. Khabane Lame

TikTok takipçi sayısı: 161,3 milyon

Haber Kaynağı ulusal24.com

Canon dan evden çalışanlara ve küçük işletmelere özel yeni bir tarayıcı; image FORMULA R30

Canon dan evden çalışanlara ve küçük işletmelere özel yeni bir tarayıcı; image FORMULA R30

Görüntüleme teknolojileri lideri Canon, evden çalışanlar ve küçük işletmeler için ideal bir seçenek olarak tanıttığı yeni imageFORMULA R30 belge tarayıcısını kullanıma sunuyor. Kullanıcıların 60 saniyeden kısa bir sürede işleme başlamasına olanak tanıyan, üstelik hızlı bir kurulum süresine de sahip imageFORMULA R30; verimlilik, rahatlık ve kullanım kolaylığı arayanların tercihi olacak.

 

Basit kurulum, güçlü performans

Hızlı ve kolay kurulumun yanı sıra, yeni imageFORMULA R30 hem Windows hem de Mac cihazlarla uyumlu olarak çalışıyor. Bu sayede, tek bir kullanıcı için olduğu gibi farklı cihazların bir arada bulunduğu ortak alanlarda çalışanlar için de uygun bir çözüm olarak öne çıkıyor. Tarayıcı ayrıca kartvizitler, faturalar, fotoğraflar ve kayıtlar dahil olmak üzere farklı boyutlarda belgeyi kapsayan çok çeşitli işlev becerisine sahip. 

Yeni imageFORMULA R30 malzeme boyutunu ve rengini algılayan, eğikliği gideren ve belge yönünü düzelten otomatik iyileştirme özelliklerinin yanı sıra zamandan tasarruf ve ayarları sürekli olarak değiştirmeye gerek kalmadan kaliteyi de garanti ediyor.  Tarayıcıda, dahili CaptureOnTouch Lite yazılımı olması sayesinde belgeler PDF, TIFF, JPEG ve PNG gibi çeşitli dosya formatlarına da kolayca dönüştürülebiliyor ve anahtar kelimeler kullanılarak belgelerde hızlı arama yapılabiliyor. 

 

Daha sürdürülebilir bir tasarım 

imageFORMULA R30, daha uzun süre dayanacak şekilde tasarlanmış parçalarla uzun ömürlü bir kullanım sağlıyor. Çalışma sırasında 10 W’tan daha az elektrik tüketerek çevresel etkiyi en aza indiriyor. Ambalajında ise polistiren içermeyen kağıt ve biyolojik olarak parçalanabilir plastik gibi yeniden kullanılabilir malzemeler kullanılıyor. Ağırlığı 3 kg’ın altında olan ve kolayca tanışabilen hafif tarayıcı bu özellikleriyle karbon emisyonunun azaltılmasına da katkıda bulunuyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Samanyolu Galaksisi’nde “Dev aynaya” benzeyen garip bir ötegezegen bulundu – Teknoloji

Samanyolu Galaksisi’nde “Dev aynaya” benzeyen garip bir ötegezegen bulundu – Teknoloji





Astronomlar, Samanyolu Galaksisi’nde “dev bir aynaya” benzediği için evrenin “en yansıtıcı doğal nesnesi” olarak nitelendirilen bir ötegezegen buldu.

LBC’nin haberine göre, astronomlar, LTT9779b adı verilen ötegezegenin Dünya’dan yaklaşık 264 ışık yılı uzaklıkta bulunduğunu ve Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesindeki turunu 19 saatte tamamladığını açıkladı.

Araştırmada, Avrupa Uzay Ajansının CHEOPS Teleskobu’nun verileri kullanıldı.

Ötegezegenin çapının Dünya’dan yaklaşık 4,7 kat büyük olduğu ve yıldızının çevresinde, Merkür’ün Güneş’e mesafesinden daha yakın bir yörüngede döndüğü, gezegenin sadece bir yüzeyinin yıldızına bakması nedeniyle bir tarafında sürekli gündüz diğer tarafında ise sürekli gece yaşandığı belirtildi.

LTT9779b’nin titanyum ve silikatlardan oluşan metalik bulutlarla çevrili olduğunun düşünüldüğü ve bu sebeple gelen ışığın yaklaşık yüzde 80’ini yansıttığı, bunun da ötegezegeni evrenin “en yansıtıcı doğal nesnesi” yaptığı kaydedildi.

Karşılaştırma açısından, Dünya’dan görülebilen gökyüzündeki en parlak nesne olan Venüs’ün, gelen ışığın yaklaşık yüzde 75’ini, Dünya’nın ise yaklaşık yüzde 30’unu yansıttığı belirtildi.

LTT9779b’nin yüzeyinin, yıldızından gelen yoğun radyasyon nedeniyle erimiş lavdan bile daha yüksek olan 1800 derece sıcaklıkta olduğu ifade edildi.

Araştırmanın yazarlarından Prof. Dr. James Jenkins, “LTT9779b uzaydaki dev bir ayna. Gezegendeki bulutların damlacıklar halinde yoğunlaşabileceğini ve atmosferin bazı bölgelerine titanyum yağmuru yağabileceğini düşünüyoruz” açıklamasını yaptı.

Fransa’daki Côte d’Azur Gözlemevi’nden astronom Prof. Dr. Vivien Parmentier, LTT9779b’nin yıldızına bu kadar yakın olmasına rağmen bir atmosferi olduğu düşünüldüğünde “var olmaması gereken bir gezegen” olduğunu belirterek “Süper yansıtıcı bulut örtüsü muhtemelen gezegenin çok fazla ısınmasını ve atmosferinin yok olmasını önlüyor” dedi.

Parmentier, atmosferlerini tutacak kadar büyük olan bu sıcaklıktaki diğer tüm gezegenlerde sıcaklık yüzünden bulut görülmediğini ve bu nedenle kömür gibi karanlık olduklarını, LTT9779b’nin bu açıdan da benzersiz bir örnek olduğunu sözlerine ekledi.

Araştırma, Astronomy and Astrophysics dergisinde yayımlandı.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com