Yüksek hızlı şarj adaptörleri 100 kat daha çevreci

Yüksek hızlı şarj adaptörleri 100 kat daha çevreci

Enerji verimliliği teknoloji şirketlerinin de öncelikli konularından biri. Dünya devi teknoloji şirketleri, hızlı telefon şarjlarını piyasaya sürmeye devam ederken; sadece hızlı şarj değil, en uzun kullanım süreleri ve çevreci tasarım gibi vaatleriyle de sürdürülebilirliğe katkı sağlıyorlar. Peki hızı gün geçtikte artan şarj adaptörleri, şarjın daha uzun süre gitmesini sağlayarak, enerji tasarrufuna katkı sağlayabilir mi? Mcdodo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Uçurum’a göre özellikle teknoloji harikası GaN adaptörler, eski nesil adaptörlere kıyasla karbondioksit emisyonlarını azaltarak 100 kat daha fazla çevre koruması ve 10 kat enerji tasarrufu sağlama kapasitesine sahip!

 

Teknolojik cihazların hayatımızın en önemli parçaları haline gelmesiyle beraber, bu aletlerin performansının yüksek kalması ve şarj süreleri de günlük hayatımızın en önemli konularının başında geliyor. Hal böyle olunca, teknoloji şirketlerinin en önemli çalışma alanı; daha hızlı şarj ve uzun şarj kullanım süreleri oluyor. Özellikle akıllı telefonları hızlı şarj etmek ve o şarjı daha uzun süre muhafaza etmek için tüm şirketler en iyi teknolojileri geliştirmek için adeta bir yarış içinde ve her geçen gün daha yüksek hızlı şarj imkanı sunan adaptörleri piyasaya sunmaya devam ediyor. 

 

Apple, Huawei, Oppo gibi dünya devleri 240W’lara varan hızlı şarjları yarıştırırken; özellikle enerji fiyatlarının bu kadar arttığı bu günlerde kullanıcıların aklındaki sorular: “Peki ben bu yüksek hızlı hızlı şarj adaptörlerine yatırım yaparak, şarjımı daha verimli kullanabilir miyim ve orta vadede enerjiden tasarruf edebilir miyim?” oluyor.

 

Daha verimli şarj, daha az enerji israfı

Konuyla ilgili bilgi veren Mcdodo Türkiye Genel Müdürü Mehmet Uçurum, son dönemde global markaların hızlı şarjlar çıkarmaya başladığını ve hızlı şarj pazarı gittikçe büyüdüğünü belirterek, “Hızlı şarj elbette günümüzün dünyasının en büyük ihtiyaçlarından biri. Ama hem dünyada hem de ülkemizde enerji üretimi ve fiyatlarının bu kadar sıkıntılı olduğu bir dönemde, o şarj elde edilirken kullanılan enerji ve uzun süreli kullanım da artık büyük bir hassasiyet haline geldi” dedi.

 

Bu konuda en avantajlı şarj seçeneğini, teknoloji harikası GaN adaptörlerin sunduğunu belirten Uçurum, sebebini şöyle açıkladı: “Özellikle 100W ve 125W GaN adaptörler, eski nesil adaptörlere kıyasla karbondioksit emisyonlarını azaltarak 100 kat daha fazla çevre koruması, 10 kat enerji tasarrufu sağlama potansiyeline sahip. Çünkü sahip olduğu malzeme teknolojisiyle daha düşük boyutlarda çevreci tasarımıyla sürdürülebilirliğe katkı sağlarken, aynı zamanda daha uzun süreli kullanım sunarak, cihazlarınızı uzun aralıklarla şarj etmenize imkan tanıyor. Elektrik faturalarınıza yansımasını belki orta ve uzun vadede daha net hissedebilirsiniz ancak şu değişmeyen bir kural ki; daha verimli şarj cihazları daha az enerji israfı anlamına geliyor.”

 

Düşük maliyet, düşük enerji kullanımı 

Normal adaptörlere göre çok daha küçük ve hafif olan galyum nitrür (GaN) şarj cihazları, silikon cihazlar kadar bileşen gerektirmediği için zaman içinde silikon şarjlardan çok daha yüksek voltajlar iletebiliyor. Peki bunu yaparken daha uzun süre dayanan ve daha az enerji kullanan şarj prensibinin temelinde ne var? Uçurum bu farkı da kısaca şöyle açıklıyor: “GaN adaptörleri, geleneksel adaptörlerden ayıran en önemli özelliklerden biri bir rezonans indüktörü, bir uyarma indüktörü ve bir rezonans kondansatörü seri olarak kullanan çift tüplü yarım köprü rezonansı olan LLC mimarisinin kullanılması. Bu mimari ise sıfır voltaj anahtarlama (ZVS) teknolojisini kullanarak; şarj cihazının güç yoğunluğunu artırabilen yüksek çalışma frekansı, düşük kayıp, yüksek verimlilik ve küçük boyut avantajlarına sahip olmasına sebep oluyor. Bu yönüyle GaN adaptörler; hayatımızda daha fazla yer edindikçe, hem maliyet hem de enerji tasarrufuna büyük katkı sağlayacak gibi görünüyor.”

 

Hızlı şarjla ilgili beklentiler boyut değiştirince…

Sektörün artık sadece “daha hızlı şarj” değil, daha uzun süreler dayanan, daha az maliyetli şarj alanında her geçen gün daha iyisini yapmaya devam ettiğini, bu yeniliklerden biri olan Galyum nitrat şarjların ise bu konuda bir çığır açacağını söyleyen Uçurum, Mcdodo’nun bu alanda pek çok farklı ürünle, kullanıcıların farklı ihtiyaçlarına cevap vermeye devam ettiğini söylüyor.

 

Mcdodo artık Apple Yetkili Satıcısı Gürgençler’de!

2018’de Metro İletişim Aksesuarları A.Ş. aracılığıyla girdiği Türkiye pazarında hızla büyüyen Mcdodo, ülke çapında bayilik vermeye hazırlanırken; sektördeki varlığını pekiştirecek bir adım daha atıyor. Mcdodo ürünleri, Eylül ayından itibaren, Apple’ın Türkiye’deki yetkili satış ve teknik servis temsilcisi Gürgençler’in 20 mağazasında satışa çıktı. Mcdodo ürünleri; mcdodo nin yanı sıra Amazon, Hepsiburada, Arena, N11, Trendyol, Gittigidiyor üzerinden ve Gürgençler mağazalarında tüketicilerle buluşuyor. 

 

Mcdodo 8581 47W GaN Şarj fiyatı: 654 TL

Mcdodo 7921 65W GaN Şarj fiyatı: 759 TL

Mcdodo 8101 100W GaN Şarj fiyatı: 1269 TL

Haber Kaynağı ulusal24.com

Mcdodo’nun hızlı şarj kabloları bu yaza renk katacak!

Mcdodo’nun hızlı şarj kabloları bu yaza renk katacak!

Global mobil aksesuar markası Mcdodo, yeni nesil şarj/data kablolarıyla, 100W hızlı şarjı emsallerine göre çok daha dayanıklı ve estetik bir tasarımla sunuyor. Patentli ‘power off’ (otomatik kapanma) teknolojisinin yaratıcısı olan Mcdodo’nun lightning ve Type C uçlu ve dijital göstergeli yeni kabloları; telefon, tablet, bilgisayar ve daha pek çok elektronik cihazınızı 100W hızla ve ‘güvenli şekilde’ şarj etmenizi sağlıyor.

 

 

Türkiye’nin en hızlı büyüyen mobil aksesuar markası Mcdodo, her yaşa ve zevke hitap eden geniş ürün gamıyla, ihtiyaca uygun teknolojik aksesuarlar üretmeye devam ediyor. Günümüzün dijitalleşen mobil dünyasında, teknolojik aletlerin artık olmazsa olmazımız olduğunun bilinciyle hareket eden Mcdodo; USB-C hub’lar, led ışıklı hızlı şarj kabloları, hızlı GaN şarjlar, bluetooth kulaklıklar ve kablosuz şarjlı araç tutacağı gibi pek çok inovatif ürünün de içinde olduğu 250’nin üzerinde aksesuar seçeneği sunuyor.

 

Hem renkli, hem hızlı!

 

Marka mottosu, ‘sektördeki ihtiyaçlara kısa sürede odaklanarak çözümler geliştirmek’ olan Mcdodo; yeni nesil data kablolarıyla mobil hayatta en büyük ihtiyaç olan hızlı şarjı dijital göstergeli ve en güvenli şekilde sunuyor. Mcdodo’nun patentli ‘power off’ teknolojisinin kullanıldığı renkli silikon tasarımlı data kabloları Type C’den Type C’ye ve Type C’den Lightning’e 2 farklı girişle sunuluyor.

 

Kire ve suya dayanıklı

 

Çevre dostu sıvı silikon malzemesiyle yüksek dayanıklılık ve uzun süreli kullanım avantajı vadeden kablolar, 100W 5A hızlı şarjı; dizüstü bilgisayar, tablet, telefon ve daha pek çok elektronik cihaz için en güvenli şekilde sunuyor. Ayrıca şu geçirmiyor ve kir tutmuyor.

 

En yüksek şarj ve veri senkronizasyonuna sahip olan kablolar, 1G dosyanın 24 saniye içinde aktarılmasını sağlıyor. Ayrıca bükülme, düğümlenme ve deformasyonu engelleyen özel malzeme tasarımıyla da size kolay taşıma ve kullanım imkanı sağlıyor.

 

Ürün gamında araç içi aksesuarlar, kablolar, kılıflar ve koruyucu camlar, şarj adaptörleri, powerbank’ler, şarj kabloları gibi işlevsel ürünleri bulunduran Mcdodo, ayrıca pek çok yenilikçi ve özel tasarımlı inovatif ürünü de meraklılarıyla buluşturuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Başarılı dijital dönüşümün yolu hızlı haberleşmeden geçiyor

Başarılı dijital dönüşümün yolu hızlı haberleşmeden geçiyor

Sanayi 4.0 ile fabrikaların değişen ve kişiselleşen iletişim ihtiyaçlarına hızlı şekilde cevap veren CLPA’dan başarılı dijital dönüşümün ipuçları

Bugünün fabrikalarındaki değer zincirinin birbiriyle gerçek zamanlı entegrasyonunun sağlanması, sürekli iletişim içinde olması ve akıllı özellikleriyle kendisini uyarlayan bir sistem döngüsü oluşturması kritik bir öneme sahip. Sanayi 4.0 perspektifinde ele alındığında bu döngüyü oluşturmanın temelinde; büyük veri analizi, akıllı sensör teknolojileri, dijital ikiz sistemleri ve robotik teknolojiler yatıyor. Sanayiden üretime kadar hayatın her katmanında karşımıza çıkan dijital dönüşümün sürdürülebilir bir başarıya dönüşmesi içinse üretimin yanı sıra iş yapma modellerinin ve insan kaynağının da bu dijital ekosisteme entegre edilmesi gerekiyor. Üretim ve hizmet sistemlerinde tüm elemanların birbirleriyle bilgi alışverişinde olduğu bir mekanizmanın başarılı bir dönüşüm olarak nitelendirilebileceğinin altını çizen CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, dijitalleşmenin yol haritasını anlattı.

 

Siber fiziksel sistemlere dayalı üretimi esas alan Sanayi 4.0, dijital dönüşümü zorunlu kılan bir ekosistem yaratıyor. Akıllı fabrikalar çağı olarak da nitelendirilen bu süreçte, bahsedilen ekosistemin tüm bileşenlerin sensörler aracılığıyla haberleşebilmesi ve kendi yetenekleri doğrultusunda çevreden aldığı bilgiye göre hareket edebilmesi hedefleniyor. Küresel standartlara uygun bir dijital dönüşümden bahsedebilmek içinse konvansiyonel değer zincirinin temelden değişmesi gerekiyor. Siber fiziksel sistemlerin başını çektiği dijital dönüşüm yolculuğunun verimliliğin çok ötesinde bir katma değer sağladığını vurgulayan CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Tolga Bizel, kendi ekonomisini ve etki alanını yaratan fabrikalar için ipuçlarını sıraladı.

 

İlk adım yol haritasının oluşturulması

Dijital dönüşümün ilk adımında kapsamlı bir dijital yol haritası çıkarılması gerektiğini söyleyen Tolga Bizel; “Bugün bir fabrika, dijital ekosisteme dahil olmak istiyorsa öncelikle nerede olduğunu ve nereye varmak istediğini belirlemeli. Bu noktada yapılması gereken; dijital yeteneklerin ortaya konulması, mevcut durumun analiz edilmesi, kilit teknolojilerin doğru belirlenmesi ve güçlü bir yetenek havuzunun oluşturulması. Ardından stratejik hamleler ortaya konularak yeni iş modelleri ve üretim metodolojileri geliştirilebilir. Dijital dönüşümün sürdürülebilir bir başarıya dönüşmesi için üretimin yanı sıra iş yapma modellerinin ve insan kaynağının da bu ekosisteme en doğru şekilde entegre edilmesi gerekiyor. Ayrıca dijital dönüşüme sadece bir bilgi teknolojileri departmanı işi olarak bakılmamalı; operatörden üreticiye, müdürlerden yöneticilere kadar tüm iş gücü bu katmanda kendine yer bulabilmeli” dedi.

 

Sensör yatırımı dijital dönüşümün kalbini oluşturuyor

Tüketici beklentilerini en iyi şekilde yönetebilmek için sensörlere büyük iş düştüğünü belirten Bizel; “Günümüzün akıllı sensörleri, çift yönlü haberleşme ara yüzlerine ve kullanıcı isteğine bağlı yazılım fonksiyonlarına sahip. Bu sayede üretim alanlarına ve makinelere hızlı adapte olabiliyor. Ayrıca otomatik izleme ve yapılandırma gibi özellikleriyle de dikkat çekiyor. Tak-çalıştır mantığıyla kolayca kurulabilen bu sistemler, anlık ve sürekli iletişim imkânı yaratıyor. Olası arızaların önceden tespitini kolaylaştıran ve müdahale etme şansı sunan sensörler, makine performansında da yüksek bir artış sağlıyor. Tüm bu bilgiler ışığında söyleyebiliriz ki firmalar, Sanayi 4.0 ile uyumlu bir dijital dönüşüm mekanizması yaratmak istiyorlarsa mutlaka sensör yatırımı yapmalılar” şeklinde konuştu.

 

Endüstriyel haberleşme protokolleri hayati rol üstleniyor

Akıllı sensörlerin elde ettiği veriyi en hızlı şekilde iletmek için bir endüstriyel haberleşme ağına ihtiyaç olduğunu söyleyen Tolga Bizel, sözlerine şöyle devam etti: “Cihazların kendi aralarında ya da bilgisayarlarla iletişim halinde olduğu Sanayi 4.0 evresinde haberleşme protokollerine büyük iş düşüyor. Çünkü fabrikaların kendi kendine organize olabilmesi ve proaktif bir yapı kazanması için bir aracı şart. Biz bunu CLPA ile en hızlı şekilde yapıyoruz. Endüstriyel düzenin yeni çerçevelerini destekleyen, son teknoloji ürünler ve uygulamaların potansiyelini açığa çıkaran kapsamlı bir protokol olan CC-Link IE TSN ise hızı, güvenliği, yüksek bant genişliği ile fark yaratıyor. İşletmelerin süreçlerinin optimize edilerek iyileştirilmesine ve rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunan bu protokol, 10 kat daha hızlı olmasıyla da uçtan uca dijital sinyal bütünlüğünü iyileştiriyor. Dünya standartlarında akıllı üretime adım atmayı hedefleyen şirketler için gerekli alt yapıyı sağlayan CC-Link IE TSN, Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network) teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olmasıyla da benzerlerinden ayrılıyor.” 

 

Dönüşüm için bulut teknolojileri devreye giriyor

Bilginin toplanması ve ilgili birimlere hızlı bir şekilde iletilmesi kadar bu bilgilerin depolanmasının da dijital dönüşümün bir parçası olduğunu vurgulayan Bizel; “Her şeyin kusursuz bir hızda ilerlediği günümüzde fiziksel erişim gerektiren harici veri depolama alanlarının zorluğu aşikâr. Yeni endüstri çağında ise fiziksel değil her yerden erişim sağlayan bulut sistemleri öne çıkıyor ve büyük miktarda veri saklama sürecini kolaylaştırıyor. Zamandan ve mekândan bağımsız erişilebilir olmasının yanı sıra kişiselleştirilebilir hizmet ve esnek üretim anlayışı için gerekli çıktıları sağlıyor. Tüketiciyi anlayan, onun duygularını ve ihtiyaçlarını en az onun kadar iyi bilen bir mekanizma ve dijital dönüşüm için bulut sistemlerine de yatırım yapılması gerekiyor” dedi. 

 

Veri analitiği ile işletmeler performanslarını optimize edebilir

Depolanan ve saklanan verilerin tek başına bir şey ifade etmediğini ve dijital dönüşüm ayağının en önemli adımını oluşturan veri analitiğinin çok kritik olduğunu ifade eden Tolga Bizel: “İşletmelerin performanslarını optimize edebilmesi ancak veri analitiği ile mümkün. Toplanan verilerin uygun alt yapılar ve teknolojiler ile analiz edilmesi ve anlamlı birer bilgiye dönüştürülmesi modern çağın en büyük gücüne dönüşüyor. Buradan elde edilecek bu değerli çıktılar ise iş modellerine uygulanarak hem esnek hem verimli hem de kişiselleştirilebilir üretim anlayışına hayat veriyor. Müşteri eğilimlerini anlamaktan kişinin hangi saatte ne yapmak istediğine kadar birçok konuda yüksek doğrulu bilgiler sunan veri analitiği, dijital dönüşümün en son ama en önemli adımı ve kesinlikle atlanmamalı” diyerek sözlerini tamamladı.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Başarılı dijital dönüşümün yolu hızlı haberleşmeden geçiyor – Ulusal24.com

Başarılı dijital dönüşümün yolu hızlı haberleşmeden geçiyor – Ulusal24.com

Sanayi 4.0 ile fabrikaların değişen ve kişiselleşen iletişim ihtiyaçlarına hızlı şekilde cevap veren CLPA’dan başarılı dijital dönüşümün ipuçları

Bugünün fabrikalarındaki değer zincirinin birbiriyle gerçek zamanlı entegrasyonunun sağlanması, sürekli iletişim içinde olması ve akıllı özellikleriyle kendisini uyarlayan bir sistem döngüsü oluşturması kritik bir öneme sahip. Sanayi 4.0 perspektifinde ele alındığında bu döngüyü oluşturmanın temelinde; büyük veri analizi, akıllı sensör teknolojileri, dijital ikiz sistemleri ve robotik teknolojiler yatıyor. Sanayiden üretime kadar hayatın her katmanında karşımıza çıkan dijital dönüşümün sürdürülebilir bir başarıya dönüşmesi içinse üretimin yanı sıra iş yapma modellerinin ve insan kaynağının da bu dijital ekosisteme entegre edilmesi gerekiyor. Üretim ve hizmet sistemlerinde tüm elemanların birbirleriyle bilgi alışverişinde olduğu bir mekanizmanın başarılı bir dönüşüm olarak nitelendirilebileceğinin altını çizen CLPA Türkiye Müdürü Tolga Bizel, dijitalleşmenin yol haritasını anlattı.

 

Siber fiziksel sistemlere dayalı üretimi esas alan Sanayi 4.0, dijital dönüşümü zorunlu kılan bir ekosistem yaratıyor. Akıllı fabrikalar çağı olarak da nitelendirilen bu süreçte, bahsedilen ekosistemin tüm bileşenlerin sensörler aracılığıyla haberleşebilmesi ve kendi yetenekleri doğrultusunda çevreden aldığı bilgiye göre hareket edebilmesi hedefleniyor. Küresel standartlara uygun bir dijital dönüşümden bahsedebilmek içinse konvansiyonel değer zincirinin temelden değişmesi gerekiyor. Siber fiziksel sistemlerin başını çektiği dijital dönüşüm yolculuğunun verimliliğin çok ötesinde bir katma değer sağladığını vurgulayan CLPA (CC-Link Partner Association) Türkiye Müdürü Tolga Bizel, kendi ekonomisini ve etki alanını yaratan fabrikalar için ipuçlarını sıraladı.

 

İlk adım yol haritasının oluşturulması

Dijital dönüşümün ilk adımında kapsamlı bir dijital yol haritası çıkarılması gerektiğini söyleyen Tolga Bizel; “Bugün bir fabrika, dijital ekosisteme dahil olmak istiyorsa öncelikle nerede olduğunu ve nereye varmak istediğini belirlemeli. Bu noktada yapılması gereken; dijital yeteneklerin ortaya konulması, mevcut durumun analiz edilmesi, kilit teknolojilerin doğru belirlenmesi ve güçlü bir yetenek havuzunun oluşturulması. Ardından stratejik hamleler ortaya konularak yeni iş modelleri ve üretim metodolojileri geliştirilebilir. Dijital dönüşümün sürdürülebilir bir başarıya dönüşmesi için üretimin yanı sıra iş yapma modellerinin ve insan kaynağının da bu ekosisteme en doğru şekilde entegre edilmesi gerekiyor. Ayrıca dijital dönüşüme sadece bir bilgi teknolojileri departmanı işi olarak bakılmamalı; operatörden üreticiye, müdürlerden yöneticilere kadar tüm iş gücü bu katmanda kendine yer bulabilmeli” dedi.

 

Sensör yatırımı dijital dönüşümün kalbini oluşturuyor

Tüketici beklentilerini en iyi şekilde yönetebilmek için sensörlere büyük iş düştüğünü belirten Bizel; “Günümüzün akıllı sensörleri, çift yönlü haberleşme ara yüzlerine ve kullanıcı isteğine bağlı yazılım fonksiyonlarına sahip. Bu sayede üretim alanlarına ve makinelere hızlı adapte olabiliyor. Ayrıca otomatik izleme ve yapılandırma gibi özellikleriyle de dikkat çekiyor. Tak-çalıştır mantığıyla kolayca kurulabilen bu sistemler, anlık ve sürekli iletişim imkânı yaratıyor. Olası arızaların önceden tespitini kolaylaştıran ve müdahale etme şansı sunan sensörler, makine performansında da yüksek bir artış sağlıyor. Tüm bu bilgiler ışığında söyleyebiliriz ki firmalar, Sanayi 4.0 ile uyumlu bir dijital dönüşüm mekanizması yaratmak istiyorlarsa mutlaka sensör yatırımı yapmalılar” şeklinde konuştu.

 

Endüstriyel haberleşme protokolleri hayati rol üstleniyor

Akıllı sensörlerin elde ettiği veriyi en hızlı şekilde iletmek için bir endüstriyel haberleşme ağına ihtiyaç olduğunu söyleyen Tolga Bizel, sözlerine şöyle devam etti: “Cihazların kendi aralarında ya da bilgisayarlarla iletişim halinde olduğu Sanayi 4.0 evresinde haberleşme protokollerine büyük iş düşüyor. Çünkü fabrikaların kendi kendine organize olabilmesi ve proaktif bir yapı kazanması için bir aracı şart. Biz bunu CLPA ile en hızlı şekilde yapıyoruz. Endüstriyel düzenin yeni çerçevelerini destekleyen, son teknoloji ürünler ve uygulamaların potansiyelini açığa çıkaran kapsamlı bir protokol olan CC-Link IE TSN ise hızı, güvenliği, yüksek bant genişliği ile fark yaratıyor. İşletmelerin süreçlerinin optimize edilerek iyileştirilmesine ve rekabet gücünün artırılmasına katkıda bulunan bu protokol, 10 kat daha hızlı olmasıyla da uçtan uca dijital sinyal bütünlüğünü iyileştiriyor. Dünya standartlarında akıllı üretime adım atmayı hedefleyen şirketler için gerekli alt yapıyı sağlayan CC-Link IE TSN, Zaman Duyarlı Ağ (TSN-Time Sensitive Network) teknolojisinden yararlanan dünyanın ilk endüstriyel açık ağı olmasıyla da benzerlerinden ayrılıyor.” 

 

Dönüşüm için bulut teknolojileri devreye giriyor

Bilginin toplanması ve ilgili birimlere hızlı bir şekilde iletilmesi kadar bu bilgilerin depolanmasının da dijital dönüşümün bir parçası olduğunu vurgulayan Bizel; “Her şeyin kusursuz bir hızda ilerlediği günümüzde fiziksel erişim gerektiren harici veri depolama alanlarının zorluğu aşikâr. Yeni endüstri çağında ise fiziksel değil her yerden erişim sağlayan bulut sistemleri öne çıkıyor ve büyük miktarda veri saklama sürecini kolaylaştırıyor. Zamandan ve mekândan bağımsız erişilebilir olmasının yanı sıra kişiselleştirilebilir hizmet ve esnek üretim anlayışı için gerekli çıktıları sağlıyor. Tüketiciyi anlayan, onun duygularını ve ihtiyaçlarını en az onun kadar iyi bilen bir mekanizma ve dijital dönüşüm için bulut sistemlerine de yatırım yapılması gerekiyor” dedi. 

 

Veri analitiği ile işletmeler performanslarını optimize edebilir

Depolanan ve saklanan verilerin tek başına bir şey ifade etmediğini ve dijital dönüşüm ayağının en önemli adımını oluşturan veri analitiğinin çok kritik olduğunu ifade eden Tolga Bizel: “İşletmelerin performanslarını optimize edebilmesi ancak veri analitiği ile mümkün. Toplanan verilerin uygun alt yapılar ve teknolojiler ile analiz edilmesi ve anlamlı birer bilgiye dönüştürülmesi modern çağın en büyük gücüne dönüşüyor. Buradan elde edilecek bu değerli çıktılar ise iş modellerine uygulanarak hem esnek hem verimli hem de kişiselleştirilebilir üretim anlayışına hayat veriyor. Müşteri eğilimlerini anlamaktan kişinin hangi saatte ne yapmak istediğine kadar birçok konuda yüksek doğrulu bilgiler sunan veri analitiği, dijital dönüşümün en son ama en önemli adımı ve kesinlikle atlanmamalı” diyerek sözlerini tamamladı.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Mcdodo’nun hızlı şarj kabloları bu yaza renk katacak! – Ulusal24.com

Mcdodo’nun hızlı şarj kabloları bu yaza renk katacak! – Ulusal24.com

Global mobil aksesuar markası Mcdodo, yeni nesil şarj/data kablolarıyla, 100W hızlı şarjı emsallerine göre çok daha dayanıklı ve estetik bir tasarımla sunuyor. Patentli ‘power off’ (otomatik kapanma) teknolojisinin yaratıcısı olan Mcdodo’nun lightning ve Type C uçlu ve dijital göstergeli yeni kabloları; telefon, tablet, bilgisayar ve daha pek çok elektronik cihazınızı 100W hızla ve ‘güvenli şekilde’ şarj etmenizi sağlıyor.

 

 

Türkiye’nin en hızlı büyüyen mobil aksesuar markası Mcdodo, her yaşa ve zevke hitap eden geniş ürün gamıyla, ihtiyaca uygun teknolojik aksesuarlar üretmeye devam ediyor. Günümüzün dijitalleşen mobil dünyasında, teknolojik aletlerin artık olmazsa olmazımız olduğunun bilinciyle hareket eden Mcdodo; USB-C hub’lar, led ışıklı hızlı şarj kabloları, hızlı GaN şarjlar, bluetooth kulaklıklar ve kablosuz şarjlı araç tutacağı gibi pek çok inovatif ürünün de içinde olduğu 250’nin üzerinde aksesuar seçeneği sunuyor.

 

Hem renkli, hem hızlı!

 

Marka mottosu, ‘sektördeki ihtiyaçlara kısa sürede odaklanarak çözümler geliştirmek’ olan Mcdodo; yeni nesil data kablolarıyla mobil hayatta en büyük ihtiyaç olan hızlı şarjı dijital göstergeli ve en güvenli şekilde sunuyor. Mcdodo’nun patentli ‘power off’ teknolojisinin kullanıldığı renkli silikon tasarımlı data kabloları Type C’den Type C’ye ve Type C’den Lightning’e 2 farklı girişle sunuluyor.

 

Kire ve suya dayanıklı

 

Çevre dostu sıvı silikon malzemesiyle yüksek dayanıklılık ve uzun süreli kullanım avantajı vadeden kablolar, 100W 5A hızlı şarjı; dizüstü bilgisayar, tablet, telefon ve daha pek çok elektronik cihaz için en güvenli şekilde sunuyor. Ayrıca şu geçirmiyor ve kir tutmuyor.

 

En yüksek şarj ve veri senkronizasyonuna sahip olan kablolar, 1G dosyanın 24 saniye içinde aktarılmasını sağlıyor. Ayrıca bükülme, düğümlenme ve deformasyonu engelleyen özel malzeme tasarımıyla da size kolay taşıma ve kullanım imkanı sağlıyor.

 

Ürün gamında araç içi aksesuarlar, kablolar, kılıflar ve koruyucu camlar, şarj adaptörleri, powerbank’ler, şarj kabloları gibi işlevsel ürünleri bulunduran Mcdodo, ayrıca pek çok yenilikçi ve özel tasarımlı inovatif ürünü de meraklılarıyla buluşturuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Ericsson’dan Kurumsal Hizmetlerin Daha Hızlı Sunulabilmesine Olanak Tanıyan Yeni 5G Çözümü: Yerel Paket Ağ Geçidi – Ulusal24.com

Ericsson’dan Kurumsal Hizmetlerin Daha Hızlı Sunulabilmesine Olanak Tanıyan Yeni 5G Çözümü: Yerel Paket Ağ Geçidi – Ulusal24.com

Ericsson, entegrasyona hazır “Yerel Paket Ağ Geçidi” (Local Packet Gateway) adlı yeni çözümüyle 5G’nin uç noktalarda yeni kullanım alanlarına imkan sağlayarak, iletişim servis sağlayıcılarının kurumsal hizmetleri daha kolay ve daha hızlı sunabilmelerine olanak tanıyor.
Ericsson’ın yeni çözümü, şirket içinde bulunan ve uç noktalardaki uygulamalar için tasarlanmış ve optimize edilmiş çift modlu veri trafiği sağlıyor.
Yeni Ericsson Yerel Paket Ağ Geçidi, iletişim servis sağlayıcılarına altyapı kurulumu için daha düşük maliyet ve uç noktalar için son derece optimize edilmiş bir yaşam döngüsü sunuyor.

 

Ericsson, iletişim servis sağlayıcıların yüksek veri bant genişliği ve düşük gecikmeli kullanım durumlarını desteklemek için geliştirdiği Ericsson Yerel Paket Ağ Geçidi (Local Packet Gateway) çözümünü piyasaya sundu. Ericsson’ın hibrit özel ağ segmentlerinde ve şebekenin uç noktalarında yenilikçi fırsatların önünü açan çözümü; donanım, hizmet olarak kapsayıcılar (CaaS), yazılım ve yaşam döngüsü yönetimi gibi uç bilişim uygulamalarının dağıtımını ve yönetimini kolaylaştırıyor.

 

Optimize edilmiş buluta özel veri trafiği ve hizmet işlevleri, uç noktalarda yeni 5G kullanım alanlarını mümkün kılıyor. Yeni kullanım alanları için hızlı hizmete sunma süresi sağlayan entegre yaşam döngüsü yönetimi sayesinde tek sunuculu düşük ayak izine sahip kompakt bir dağıtım olanağı tanıyor.

 

Ericsson Local Packet Gateway çözümü, çift modlu 5G Core veri trafiğini ve şebeke bölümlemeyi uç noktalara getirerek, iletişim servis sağlayıcılarının ana şebekesindeki veri trafiğinin dağıtımından yerel uygulamalara yönlendirilmesine kadar, hem mobil geniş bant hem de kurumsal kullanım alanlarını mümkün kılıyor. Yeni çözümün kurumsal kullanım alanları olarak ise spor etkinliği uygulamaları, sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) uygulamaları, fabrika kalite denetimleri gibi alanlar öne çıkıyor. 

 

Orange Group CTO’su ve Orange Innovation Networks Kıdemli Başkan Yardımcısı Laurent Leboucher konuyla ilgili: “Orange olarak, dünyanın dört bir yanında ihtiyaçlara ve kullanımlara uyum sağlayan şebekeler geliştirmeye devam ediyoruz. Kurumsal müşterilerimizin ihtiyaçlarına göre ilk seçenek Orange’ın genel şebekesinde sanal bir özel ağ oluşturmak. İkinci çözüm ise Orange’ın şebekesinde paylaşılan ekipmanlara, kritik akışlar ve verilere yönelik müşterilerin tesislerinde bulunan özel ekipmanlara dayalı özel bir hibrit şebeke oluşturmak. Yerel Paket Ağ Geçidi dahil olmak üzere, Ericsson’ın bağımsız 5G Core çözümü, bu kurumsal müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamamıza yardımcı oluyor” dedi.

 

Ericsson Packet Core Çözümleri Başkanı Monica Zethzon, “Yerel Paket Ağ Geçidi çözümüyle ölçeklendirmeyi kolaylaştıran entegre bir yaşam döngüsü yönetimi kullandık. Uç noktalarda devreye alınması kolay, güçlü ve küçültülmüş bir veri trafiği çözümü sağlayarak iletişim servis sağlayıcılarının kurumsal pazara hitap etmelerini kolaylaştıran önemli bir adım daha attık” diye ekledi.

 

AnalysysMason Araştırma Direktörü Caroline Chappell, “İletişim servis sağlayıcıları, 5G şebekelerini devreye alma ve ağ dilimleri sunma konusunda esneklik istiyor. Bu nedenle, müşteri tesislerinde kurulumu ve yönetimi hem hızlı hem de kolay olan bir çözüme ihtiyaç duyuyorlar. Ericsson Yerel Paket Ağ Geçidi, yerleşik yaşam döngüsü yönetimi ve kurumsal uç noktalar için optimize edilmiş bir form faktörü dahil olmak üzere, önceden entegre edilmiş cihaz tabanlı çözümüyle hem yönetim açısından hem de hizmetlerin pazara daha hızlı sunulmasını sağlayacak yeni kurumsal kullanım alanları sunuyor” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com