NASA: “Mars’tan alınan örnekler yaşamanın olabileceğini gösteriyor.” – Teknoloji

NASA: “Mars’tan alınan örnekler yaşamanın olabileceğini gösteriyor.” – Teknoloji

2024 YILINDA MARS’TA 2 ÖRNEK TOPLANDI

NASA, Kızıl Gezegen’de yer alan Jezero Krateri’nin bir zamanlar ‘potansiyel olarak yaşanabilir bir sürdürülebilir ortam’ olduğunu ortaya çıkardığını açıkladı. Söz konusu haber, gezginin bu hafta başlarında ‘Montdenier’ ve ‘Montagnac’ adlı iki kaya örneği toplama görevini başarıyla gerçekleştirmesini takip ediyor.

Buna göre alınan örnekler, onların eski lav akıntılarından oluştuğunu gösteren bazaltik bir bileşime sahip.

YERALTI SUYUNUN UZUN SÜREDİR MEVCUT OLDUĞU TESPİT EDİLDİ

Çekirdek numuneleri sağlayan ve ekibin ilk örnek toplama girişiminde hedeflediği kayada gördükleri değişiklik seviyesi, yeraltı suyunun uzun süredir mevcut olduğunu gösteriyor.

Perseverance , 6 ve 8 Eylül’de kaya örneklerini topladı ve ekip o zamandan beri onları 385 milyon kilometre öteden analiz ediyor.

NASA Genel Merkezi’nden Mitch Schulte konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Bu örnekler, Dünya’da gelecekteki laboratuvar analizleri için yüksek değere sahip. Bir gün, bu kayanın minerallerinin temsil ettiği çevresel koşulların sırasını ve zamanlamasını çözebiliriz. Bu, Mars’taki sıvı suyun tarihi ve kararlılığıyla ilgili büyük soruyu yanıtlamaya yardımcı olacak” dedi.

Bununla birlikte araştırmacılar kaya örneklerinde, yeraltı suyu buharlaştığında oluşmuş olabilecek tuzlar olduğunu belirledi. 

NASA, “Bu ilk iki kaya çekirdeğindeki tuz mineralleri, antik Mars suyunun küçük kabarcıklarını da hapsetmiş olabilir. Bu mineraller, Mars’ın eski iklimi ve yaşanabilirliği hakkında ipuçları sunan mikroskobik zaman kapsülleri olarak hizmet edebilir. Tuz mineralleri antik yaşamın izlerini koruma yetenekleriyle Dünya’da iyi bilinmektedir” açıklamasını yaptı.

“MİKROSKOBİK YAŞAM İÇİN YETERLİ ZAMANDIR SU BULUNUYOR”

Diğer taraftan bilim insanları, yeraltı suyunun bir zamanlar Jezero’nun içinde akan sudan kaynaklandığını veya göl kuruduktan çok sonra kayaların arasından geçmiş olabileceğini varsaydıklarını duyurdu.

Ancak kayaları değiştiren suyun on binlerce mi yoksa milyonlarca yıldır mı var olduğu belirsiz. NASA, suyun geçmişte bölgeyi mikroskobik yaşama daha elverişli hale getirecek kadar uzun süre orada olduğunun kesin olduğunu belirtti.

ÖRNEKLER HANGİ YÖNTEMLE İNCELENECEK

Öte yandan, Perseverance, Mars’ta geçirdiği süre boyunca dolduracağı 43 titanyum numune tüpünü taşıyor. Örnekler, gelecekte NASA ve Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) toplaması için Kızıl Gezegen’de bırakılacak.

Şu anda NASA ve ESA, 2026’da Dünya’dan ayrılacak ve 2028’de Mars’a ulaşacak iki uzay görevi daha başlatmayı planlıyor. İlki, Perseverance’a gidecek, doldurulmuş örnek tüplerini alacak ve onları bir ‘Mars çıkış aracına’  yerleştirecek. Bu roket, Mars yüzeyinden fırlatılan ilk nesne olma sürecinde patlayacak ve kabı Mars yörüngesine yerleştirecek, yani esasen uzayda yüzecek.

Zorlu operasyona dahil olan üçüncü ve son uzay aracı ise numune kabının yanında manevra yapacak, onu alacak ve Dünya’ya geri uçuracak. Dünya atmosferine başarılı bir şekilde yeniden girmesini sağlarsa, 2031’de Utah’taki bir askeri eğitim sahasında yere düşecek ve bu da Mars örneklerinin 10 yıl daha çalışılamayacağı anlamına geliyor.

İşte o görüntüler:

371 milyon km uzağımızdaki Mars’ta Jezero Krateri’nde çekilen görüntüleri paylaşan NASA: “Alınan iki örnek, Kızıl Gezegen’in yaşanabilir olduğunu gösteriyor.”


— Aykırı (@aykiricomtr) January 13, 2024

Haber Kaynağı ulusal24.com

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding’in Dijital Dönüşüm Programı kapsamında hayata geçirdiği uygulamalar, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) düzenlediği “Lighthouses Live” etkinliğinde en iyi örnekler arasında gösterildi. 

 

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu “Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), küresel çaptaki lider üretim tesislerinde uygulanan teknolojilerin ve bu teknolojilerin sağladığı faydaların anlatıldığı “Lighthouses Live” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Çevrim içi gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2016 yılında başlatılan Dijital Dönüşüm Programı’na ilişkin Topluluk vizyonunu ve bu kapsamda üretim tesislerinde yaygınlaştırılan teknolojik uygulamaları katılımcılarla paylaştı. Global Lighthouse Network üyelerinin en ilham verici dönüşüm örneklerini anlattığı etkinlikte Foxconn, Siemens, Henkel, Schneider Electric, Johnson & Johnson ve CATT şirketlerinin üst düzey yöneticileri de konuşmacı olarak yer aldı.

 

WEF, McKinsey ile 2018 yılında başlattığı iş birliği kapsamında Sanayi 4.0 alanında dünya lideri olan üretim tesislerini belirleyerek, bu tesisleri “Global Lighthouse Network” adını verdiği küresel ağa dâhil ediyor. Küresel ağ, sürdürülebilirliği inovasyonun merkezinde tutan üretim merkezlerini belirlemenin yanı sıra, ileri teknolojilere yatırımı özendirmeyi ve bu teknolojilerin başka şirketler tarafından benimsenmesine yardımcı olmayı da hedefliyor. Arçelik’in Romanya Çamaşır Makinesi Fabrikası, Eskişehir Buzdolabı Fabrikası ve Ford Otosan’ın Kocaeli Fabrikası, Global Lighthouse Network’teki 132 fabrika arasında yer alıyor. 

 

Teknolojilerin yaygınlaştırılması sürecinde işletme verimliliği ve performans artışı sağlayan uygulamalara odaklandıklarını söyleyen Levent Çakıroğlu, bu uygulamaların Koç Topluluğu’nun stratejik hedefleri arasında yer alan kurumsal dayanıklılık, çeviklik ve sürdürülebilir büyümeye de hizmet ettiğinin altını çizdi. Çakıroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Koç Topluluğu olarak küresel bir vizyonla işlerimizi yönetirken, rekabetçiliğimizi artırmaya, teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmeye odaklanıyoruz. Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz. Çünkü dijital dönüşüm hızlı adaptasyon ve aksiyon gerektiriyor.”

 

Dijital dönüşüm sürecinde paydaşlarla iş birliğinin önemine vurgu yapan Çakıroğlu, “Bu yolculukta sahip olduğumuz teknolojik altyapıyı paydaşlarımıza sunarak, onların dijital yetkinliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Arçelik, Türkiye’nin üretim teknolojileri alanındaki ilk Ar-Ge Merkezi olan Atölye 4.0’da farklı teknoloji sağlayıcılar, start-up’lar, akademik kurumlar, KOBİ’ler ve tedarikçilerle çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan Ford Otosan ve Arçelik, dijitalleşmeyi tüm ekosistemine yaygınlaştırmak için tedarikçilerinin dijital dönüşümünü destekliyor” ifadelerini kullandı. Mobil otomasyon sistemlerinin yanı sıra yapay zekâ tabanlı enerji yönetimi ve kalite kontrol sistemlerinin teknoloji üssü olan fabrikalarında hızla yaygınlaştırdıklarına dikkat çeken Çakıroğlu, üretim hatlarının ve teçhizatlarının dijital ikizlerinin oluşturulması sayesinde üretim sürelerinde azalma ve verimlilik artışı sağladıklarını söyledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com