Siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektör 

 Siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektör 

HACKERLERİN HEDEF TAHTASINDAKİ 4 SEKTÖR

Pandemi sonrası dünyaya uyum sağlamaya çalışan sektörler, dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak uzaktan çalışmaya olan bağlılıklarını artırdı. Bu süreçte bulut tabanlı hizmetlerden daha büyük ölçekte yararlanan şirketler, beraberinde gelen yeni zorluklar ve risklerle karşılaşmaya devam ediyor. Yeni komplikasyonlar göz önüne alındığında bazı sektörlerin daha fazla tehdit altında olduğunu ifade eden Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektörü sıralıyor.

Geçtiğimiz birkaç yıl içinde dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandıran şirketler, uzaktan çalışma modelini benimseyerek bulut tabanlı hizmetlerden daha fazla yararlanmaya başladı. Yaşanan hızlı değişim ve gelecekle ilgili süregelen belirsizlikler sonucu güvenlik zafiyeti yaşayan bazı sektörler, tehdit temelli, şirket içi ve dış etkenli saldırılara karşı kötü niyetli aktörlerin yeni hedeflemesine açık hale geliyor. Birçok şirket için, artan karşılıklı bağlantı ve küresel tedarik zincirlerine olan bağımlılık, henüz ele alınmamış ek güvenlik açıkları yaratıyor. Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, ‘’Dijital dönüşümün getirdiği yeni komplikasyonlar göz önüne alındığında bazı sektörler siber saldırılara daha açık hale geliyor.’’ açıklamasında bulunarak siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektörü sıralıyor.

1. Sağlık: Siber Tehditler için Öncelikli Hedef

Hastaneler, klinikler ve diğer sağlık hizmeti sağlayıcıları hasta verilerini, tıbbi kayıtları ve diğer kritik bilgileri yönetmek için genellikle birbirine bağlı sistemlere güveniyor. Sağlık sektörü hizmetleri kolaylaştırma çabası ve pandeminin yarattığı küresel etki nedeniyle dijital girişimlerde, tele-sağlık hizmetlerinde ve IoT cihazlarının kullanımında artışa yönelerek çarpıcı bir dijital dönüşüm yaşadı. Ancak yaşanan gelişmeler saldırı düzeyinin daha da artmasına neden olarak, kesinti süresini ya da veri kaybını göze alamayan kuruluşlardan para sızdırmak isteyen siber suçluların güvenlik açıklarından yararlanmak için sağlık sektörünün birincil hedef haline geldiği bir ortam yarattı. 2016’dan 2021’e kadar yıllık saldırılar iki katına çıktı ve PHI (özel sağlık bilgileri) riski 11 kat arttı. Hasta bakımı ve tıbbi hizmetlere erişim genişlerken, yeni dijital sistemlerin güvensiz bir şekilde entegre edilmesi de uyumsuzluk sorunları yaratarak yeni güvenlik açıklarına yol açabiliyor. 

2. Finans: Yüksek Riskliler ve Hassas Bilgiler

Bankalar, yatırım firmaları ve diğer finans kuruluşları, büyük ölçüde işledikleri veriler, hassas finansal varlıkların korunmasıyla ilgili riskler ve çok sayıda finansal işlemi kolaylaştırmaları nedeniyle, siber güvenlik olaylarından kaynaklanabilecek çok çeşitli riskler, tehditler ve regülasyonlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Yüksek profilli bankaların dahil olduğu piyasa gelişmeleri, operasyonları durdurabilen ve finansal sistemlerde hasara yol açabilen fidye yazılımı saldırıları için daha riskli bir ortam yaratıyor. Ayrıca iş e-postalarının ele geçirilmesi (BEC) saldırılarına da çok fazla maruz kalan sektör, genellikle siber suçluların yöneticileri veya diğer yüksek rütbeli kişileri taklit ederek çalışanları para transferi yapmaları veya hassas bilgileri ifşa etmeleri için kandırmalarını içeriyor.

3. SaaS ve Yazılım: Dijital İnovasyon ve Siber Riskte Ön Cephe

Yazılım tedarik zinciri olarak dijital inovasyonun ön saflarında yer alan SaaS ve yazılım endüstrisi, siber suçluların ve devlet destekli saldırganların hedefinde yer alıyor. SaaS ve yazılım şirketlerinin risk altında olmasının bir diğer sebebi ise, bulut tabanlı hizmetler ve yapay zeka uygulamaları gibi genellikle yeni teknolojileri ilk benimseyen sektör olmasından kaynaklanıyor. İnovasyon dürtüsü ile hareket eden sektör, rekabet avantajı ve gelişmiş hizmetlere erişim sağlarken, henüz iyi anlaşılamamış yeni tehditlere ve güvenlik açıklarına da maruz kalabiliyor. Büyük oranda yeni katılımcı ve startupa sahip sektör, siber güvenlik çözümleri için yetkin personel açığı yaşarken, kaynak kısıtlamaları ve azalan bütçelerle karşılaşabiliyor. 

4. Üretim: Dijital Dönüşüm ve Ortaya Çıkan Riskler

Üretim sektörü şu anda büyük ölçüde dijital dönüşüm ve bulut tabanlı hizmet, ürün ve sistemlerin benimsenmesi yoluyla tedarik zinciri ve üretim süreçlerini modernize ediyor. Ancak, yeni dijital genişleme sürecinde olan üretim sektörü, sağlık hizmetlerinde görüldüğü gibi siber güvenlik ve risk yönetimine dikkat etmediği takdirde, bir şirketin güvenlik duruşunu azaltan ve onları siber saldırılara, güvenlik açıklarına ve kazara meydana gelen olaylara karşı daha duyarlı hale getiren yüksek miktarda risk de taşıyabiliyor.

Üretim, yalnızca finansal kazanç elde etmek isteyen kötü niyetli saldırganlar için bir hedef değil, aynı zamanda kritik altyapıyı bozmayı ve fikri mülkiyeti çalmayı amaçlayan ulus-devlet düşmanları tarafından da saldırıya uğrayabiliyor. 2021’den 2022’ye kadar üretim tesislerine yönelik saldırılar %100’ün üzerinde olarak kaydedilirken, fidye yazılımı saldırganları ise %92 oranında artış gösteriyor. Son zamanlarda birçok sektörde siber güvenliğin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar göz önüne alındığında üretime gösterilen ilgi daha sağlam siber güvenlik önlemleri gerektirebiliyor. Bu da sektörün siber güvenliğe çok daha fazla yatırım yapması gerektiği anlamına geliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Ericsson yeni üç bant, üç sektör 5G radyo ile sürdürülebilirlikte çıtayı yükseltti

Ericsson yeni üç bant, üç sektör 5G radyo ile sürdürülebilirlikte çıtayı yükseltti

Dokuz radyonun yaptığı işi tek başına yapabilen yeni üç bant, üç sektör 5G radyosu geliştiren Ericsson, şebeke sürdürülebilirliğinde bir kez daha çıtayı yükseğe taşıdı. Üç bant tek sektör radyolara kıyasla yüzde 40 oranında daha az enerji tüketen Radyo 6646’nun alüminyum gövde ağırlığını da yüzde 60 azaltarak, sahadaki ayak izini küçültüyor.

 

Yeni radyo, Ericsson’un üç sektör ürünlerinin çoklu bant operasyon kabiliyetini daha da genişleterek, 900, 800 ve 700MHz frekans bantlarını tek ve kompakt bir 2G ve 5G uyumlu radyoda bir araya getiriyor. İletişim hizmet sağlayıcıların (CSP) sürdürülebilir çözümlere yönelik ihtiyaçlarının giderek artığı bu dönemde, Radyo 6646’nın düşük bant spektrum kabiliyeti hem 5G kapsama alanını hem de orta bant (3,5GHz) performansını enerji verimliliği yüksek bir şekilde artıracak.

 

Enerji tüketiminde yüzde 40’lık bir azalma, yıllık bazda elektrikli bir otomobili 40 kez şarj etmeye eşdeğer bir enerji tasarrufu sağlamak anlamına geliyor. Dahası, yeni üç bant, üç sektör 5G radyonun ağırlığının yüzde 60 azaltılmış olması da CSP’lerin kurulum maliyetlerini, kule kiralarını ve karbon ayak izlerini en düşük seviyeye indirmelerine yardımcı olacak. Tek bant yapılarda ise sadece Radyo 6646, dokuz radyonun işini tek başına yerine getirecek.

 

Telefonica Spain RAN Teknolojisi ve Destek Müdürü Vicente Abad, şu değerlendirmede bulundu: “Ericsson’un yeni Radyo 6646 ürünü ekonomik ve sürdürülebilir olduğu gibi, 5G kapsama alanını maliyet yönünden çok uygun bir şekilde genişletmek için son derece kompakt ve esnek bir çözüm sunuyor. Ayak izi ve enerji tüketimi yönünden sunduğu avantajlarla 5G’nin gelişiminde büyük rol oynayacağını düşünüyor, İspanya’da ilk uygulamayı gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz.”

 

Ericsson Ağ Ürünleri Başkanı David Hammarwall, şunları kaydetti: “Yeni, enerji tasarruflu radyomuz, spektrum kabiliyetiyle, kurulum kolaylığı sağlayan formu bir araya getirmesi sebebiyle benzersiz. Bu inovasyon sayesinde Avrupa’dan başlamak üzere, 5G daha hızlı ve yalın bir kurulum ile kapsamını genişletecek. Mobil Telekomünikasyon Operatörleri,  Bağımsız 5G (5G Standalone) hizmetlerini son kullanıcıya, endüstrilere ve kritik önem taşıyan iletişim hizmetlerine yönelik yeni uygulamalar sunarak genişletebilecekler. 

 

Radyo 6646 dıştan içe geniş alan erişimini, çatılar ve kuleler gibi dış mekanlardan ofisler, bodrumlar, mağazalar ve evler gibi iç mekanlara doğru genişletecek. Ayrıca, bu teknoloji sayesinde orta bant TDD (what does TDD stand for ??)’nin Taşıyıcı Birleştirme (Carrier Aggregation) ve Bağımsız 5G ile bir araya getirilmesiyle 5G ağlarının kapasitesi artacak.

 

Yeni radyo ürünü, Bağımsız 5G açılımının önemli spektrumlarından biri olan 700MHz bandını destekliyor ve düşük bantların performansını aşıp orta bant TDD’ye ulaşmasını sağlıyor.  Üç düşük bant sayesinde Radyo 6646, Nesnelerin İnterneti (IoT)  dahil olmak üzere, 2G’den 5G’ye kadar tüm mobil iletişim jenerasyonlarında iç mekan ve dış mekan kapsama alanlarını genişletecek. Çok geniş bir yelpazedeki cihazlar tarafından desteklenen bu frekanslar, 5G hizmetlerinin büyümesini önemli ölçüde hızlandırma fırsatı sunuyor.

 

Radyo 6646, 2021 yılında dünya genelinde piyasaya sürülen çift bant üç sektör Radyo 6626’nın devamı niteliğinde. Ericsson ayrıca bu senenin başlarında, karbon? ayak izinde sıfır ya da minimum bir artışla kayda değer enerji tasarrufu ve 10 kata kadar kapasite artırımı sunan 7 yeni 5G RAN çözümü geliştirdiğini açıklamıştı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Ericsson yeni üç bant, üç sektör 5G radyo ile sürdürülebilirlikte çıtayı yükseltti – Ulusal24.com

Ericsson yeni üç bant, üç sektör 5G radyo ile sürdürülebilirlikte çıtayı yükseltti – Ulusal24.com

Dokuz radyonun yaptığı işi tek başına yapabilen yeni üç bant, üç sektör 5G radyosu geliştiren Ericsson, şebeke sürdürülebilirliğinde bir kez daha çıtayı yükseğe taşıdı. Üç bant tek sektör radyolara kıyasla yüzde 40 oranında daha az enerji tüketen Radyo 6646’nun alüminyum gövde ağırlığını da yüzde 60 azaltarak, sahadaki ayak izini küçültüyor.

 

Yeni radyo, Ericsson’un üç sektör ürünlerinin çoklu bant operasyon kabiliyetini daha da genişleterek, 900, 800 ve 700MHz frekans bantlarını tek ve kompakt bir 2G ve 5G uyumlu radyoda bir araya getiriyor. İletişim hizmet sağlayıcıların (CSP) sürdürülebilir çözümlere yönelik ihtiyaçlarının giderek artığı bu dönemde, Radyo 6646’nın düşük bant spektrum kabiliyeti hem 5G kapsama alanını hem de orta bant (3,5GHz) performansını enerji verimliliği yüksek bir şekilde artıracak.

 

Enerji tüketiminde yüzde 40’lık bir azalma, yıllık bazda elektrikli bir otomobili 40 kez şarj etmeye eşdeğer bir enerji tasarrufu sağlamak anlamına geliyor. Dahası, yeni üç bant, üç sektör 5G radyonun ağırlığının yüzde 60 azaltılmış olması da CSP’lerin kurulum maliyetlerini, kule kiralarını ve karbon ayak izlerini en düşük seviyeye indirmelerine yardımcı olacak. Tek bant yapılarda ise sadece Radyo 6646, dokuz radyonun işini tek başına yerine getirecek.

 

Telefonica Spain RAN Teknolojisi ve Destek Müdürü Vicente Abad, şu değerlendirmede bulundu: “Ericsson’un yeni Radyo 6646 ürünü ekonomik ve sürdürülebilir olduğu gibi, 5G kapsama alanını maliyet yönünden çok uygun bir şekilde genişletmek için son derece kompakt ve esnek bir çözüm sunuyor. Ayak izi ve enerji tüketimi yönünden sunduğu avantajlarla 5G’nin gelişiminde büyük rol oynayacağını düşünüyor, İspanya’da ilk uygulamayı gerçekleştirmek için sabırsızlanıyoruz.”

 

Ericsson Ağ Ürünleri Başkanı David Hammarwall, şunları kaydetti: “Yeni, enerji tasarruflu radyomuz, spektrum kabiliyetiyle, kurulum kolaylığı sağlayan formu bir araya getirmesi sebebiyle benzersiz. Bu inovasyon sayesinde Avrupa’dan başlamak üzere, 5G daha hızlı ve yalın bir kurulum ile kapsamını genişletecek. Mobil Telekomünikasyon Operatörleri,  Bağımsız 5G (5G Standalone) hizmetlerini son kullanıcıya, endüstrilere ve kritik önem taşıyan iletişim hizmetlerine yönelik yeni uygulamalar sunarak genişletebilecekler. 

 

Radyo 6646 dıştan içe geniş alan erişimini, çatılar ve kuleler gibi dış mekanlardan ofisler, bodrumlar, mağazalar ve evler gibi iç mekanlara doğru genişletecek. Ayrıca, bu teknoloji sayesinde orta bant TDD (what does TDD stand for ??)’nin Taşıyıcı Birleştirme (Carrier Aggregation) ve Bağımsız 5G ile bir araya getirilmesiyle 5G ağlarının kapasitesi artacak.

 

Yeni radyo ürünü, Bağımsız 5G açılımının önemli spektrumlarından biri olan 700MHz bandını destekliyor ve düşük bantların performansını aşıp orta bant TDD’ye ulaşmasını sağlıyor.  Üç düşük bant sayesinde Radyo 6646, Nesnelerin İnterneti (IoT)  dahil olmak üzere, 2G’den 5G’ye kadar tüm mobil iletişim jenerasyonlarında iç mekan ve dış mekan kapsama alanlarını genişletecek. Çok geniş bir yelpazedeki cihazlar tarafından desteklenen bu frekanslar, 5G hizmetlerinin büyümesini önemli ölçüde hızlandırma fırsatı sunuyor.

 

Radyo 6646, 2021 yılında dünya genelinde piyasaya sürülen çift bant üç sektör Radyo 6626’nın devamı niteliğinde. Ericsson ayrıca bu senenin başlarında, karbon? ayak izinde sıfır ya da minimum bir artışla kayda değer enerji tasarrufu ve 10 kata kadar kapasite artırımı sunan 7 yeni 5G RAN çözümü geliştirdiğini açıklamıştı.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com