BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

 

 

Müşterilerine ve iş ortaklarına birçok farklı sektörde yazılım ve ürün geliştirme çözümleri üreten, start-up projelerine teknoloji desteği veren PATH, “CTO As a Service” modelinde verdiği hizmetle öne çıkıyor. 

 

2016 yılında kurulan PATH; deneyimleri, uzmanlığı ve geniş servis portföyü ile dünya çapında prestijli müşterilere hizmet veriyor. Sunduğu hizmetleri her geçen gün geliştiren, uzman ve dinamik ekibiyle 100’den fazla farklı çözüm üreten PATH, ‘’Sürekli olarak kaliteli ve inovatif çözümler sunmak” mottosuyla hareket ediyor.

 

CTO As a Service (CAAS) Nedir?

 

PATH’in sunduğu hizmetler arasında öne çıkan “CTO As a Service” modeli; ana vizyon doğrultusunda doğru stratejinin doğru zamanda entegre edilmesi, geliştirme süreçlerinin düzenlenmesi, in-house ya da outsource BT ekiplerinin kaliteli proje çıktıları için yönetimi gibi önemli konularda kritik bir rol üstleniyor. Bazen BT departmanı içindeki bir bölümün görevlerinin üstlenilmesi, bazen de CTO rolünün üstlenilmesi ile ihtiyaca göre hizmet verilen bu model sayesinde teknik vizyon, doğru BT stratejileri ile buluşuyor.  

 

Pandemi döneminde iş hayatının öngörülemez ve geri dönüşü olmayan değişimiyle birlikte teknolojinin son yıllardaki hızlı yükselişi de ivme kazanarak, günlük hayatımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerini sarsılmaz bir şekilde sağlamlaştırmaya devam ediyor. Günümüzde küçükten büyüğe tüm başarılı organizasyonlar da bulundukları pazarlardaki varlıklarını sürdürmek/büyütmek için bu teknolojik değişime hızla ayak uyduruyorlar.

 

Mevcut teknolojilerin sürekli gelişimi, henüz alıştığımız yeni alışkanlıkları hızla eskiterek, bir yenisini önümüze koyarken; firmaların da BT süreçlerinin her zamankinden daha dinamik ve sürdürülebilir yönetimi konusunda verimli sonuçlar alma ihtiyacı artıyor. İşte “CTO As a Service” tam da böyle bir ihtiyaç anında camı kırarak, hızlıca organizasyonların içine su serpecek bir hizmet olarak karşımıza çıkıyor.

 

Murat Kader: “Uyguladığımız Yeni Teknolojiler Firmalara Rekabet Avantajı Sağlıyor.”

 

PATH Product and Software House’un kurucusu Murat Kader bu servis ile ilgili şöyle konuştu: “BT yani bilgi teknolojileri, her zaman şirketlerin kritik departmanlarından biriyken, son yıllarda artan farkındalıkla birlikte hak ettiği önemi de görmeye başladı. CTO As a Service hizmetimizle firmaların ana hedeflerine uygun yazılım ve danışmanlık çözümleri sunarken, markaların  bulundukları pazarda ana işlerine odaklanmalarına imkan sağlıyoruz. Böylece sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurmak, inovasyon, değişen yazılım ihtiyaçları gibi konular artık firmalar için bir fırsat haline dönüşüyor. Biz de bu tabloda, 20 yılı aşkın tecrübemizle müşterilerimizin ana hedefleri doğrultusunda teknik vizyonlarını oluşturuyor, tüm yazılım geliştirme ihtiyaçlarını doğru BT stratejileri ile devreye alıyoruz. Bu süreçte güncel ve çevik kod yazılımı, kaliteli proje çıktıları için markaların ek bir teknik ekibe ihtiyaç duymayacağı şekilde, onların BT departmanları ya da bu departmanların bir birimi şeklinde konumlanarak hizmet üretiyoruz. Yine ihtiyaç ve talep doğrultusunda in-house teknik ekiplere rehberlik edebiliyoruz. Böylelikle inovatif bir yaklaşım ile mevcut ve yeni teknolojileri firmaların DNA’larına işliyoruz.”

 

Neden “CTO As a Service”? / “CAAS” Modelinin Firmalara Sunduğu 6 Avantaj

 

BT Stratejisi

Firmaların iş hedeflerine uygun şekilde geliştirilen BT stratejisi sayesinde bütüncül ve karlı bir operasyon ortaya çıkıyor. Ayrıca, teknolojinin etkin kullanımı için sağlanacak rehberlik hizmetiyle iş operasyonlarının çıktı kalitesi artıyor. Tüm şirket birimlerinin süreçlerinin inovatif bir bakış açısıyla sürdürülmesi sağlanıyor. 

 

Esnek Yaklaşım ve Sürdürülebilirlik

Sürekli gelişen ve değişen teknoloji, şirketlerin ihtiyaçlarına göre adapte ediliyor. Firma büyüklüğünden ve sektörden bağımsız olarak, her organizasyonun dinamik ve ölçeklenebilir bir şekilde yürütülmesi sağlanıyor. Sürdürülebilir yapısı sayesinde hedeflere uygun planların, rekabet halindeki öncelikleri dikkate alınarak dinamik bir yapıyla hayata geçirilmesi birçok kuruluş için başarının anahtarı… 

 

Güvenlik

Tüm işletmelerin Siber Güvenliği sağlamak için veri koruma sistemlerine ihtiyacı bulunuyor. Siber Güvenliği güçlü bir şekilde sağlayan BT çözümleri, ürünleri, stratejileri ve BT altyapı çözümleri CTO As a Service hizmetinin kapsamında yer alıyor. 

 

Bütçe

CTO As a Service modelinde firmalar BT ihtiyaç ve gereksinimlerine göre hizmet alarak, optimum bütçe yapılandırması sağlıyor. Böylelikle işletme ve operasyonel maliyetleri minimuma iniyor, optimum bütçeyle maksimum fayda elde edilebiliyor.

 

Ölçülebilirlik

Ölçümlenebilir yapısı sayesinde BT hedeflerine ulaşma, proje süreçleri, çıktıları gibi birçok konuda verimli, şeffaf ve kolay takip edilebilen iş süreçleri yürütülüyor.

 

Rekabet Avantajı

Firmalara sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayacak yeni teknolojilerin uygulanmasını kolaylaştırıyor. Böylelikle marka gücünün artmasına doğrudan katkı sağlıyor. 

Haber Kaynağı ulusal24.com

Sağlık sektöründe siber güvenlik riski artıyor

Sağlık sektöründe siber güvenlik riski artıyor

Medikal alanda  nesnelerin interneti (IoT) sağlık hizmetlerini daha rahat, verimli ve hasta merkezli hale getirmeye yardımcı oluyor. Ancak IoT sensörlerine sahip birbirine bağlı glikoz monitörleri, insülin pompaları, defibrilatörler gibi cihazlar, sağlık tesislerini hatta hastaları tehlikeye atabilecek korumasız güvenlik açıklarını taşıma riskini taşıyor. 

 

Capterra tarafından sağlık hizmetlerinde çalışan BT uzmanlarına yönelik olarak gerçekleştirilen Medikal IoT Araştırması’na göre, birbirine bağlı tıbbi cihazların giderek daha fazla kullanılmaya başlanması, bu alanda siber saldırıların artmasına neden oluyor. Helpnetsecurity.com’da yayınlanan habere göre, araştırma sonuçları sağlık hizmetlerine yönelik siber saldırıların yüzde 67’sinin hasta verilerini, yüzde 48’inin hasta bakımını etkilediğini ortaya koyuyor. Bu durum, sektörde artan güvenlik risklerinin hasta sonuçları ve mahremiyeti üzerinde ciddi sorunlara yol açtığının da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. 

 

ESET Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban bu gelişmeyi şöyle değerlendirdi: “Akıllı tıbbi cihazlar normal IoT cihazlardan farklıdır. Bu medikal cihazlar dizüstü bilgisayarlarımız veya akıllı telefonlarımız gibi genel amaçlı bilgisayarlar olarak düşünülmemelidir. Hastayı hayatta tutan işlevleri yerine getirdikleri için  son derece güvenilir olacak şekilde tasarlanmışlardır. Buna karşın, son yıllara kadar güvenlikle ilgili gelişmeler bu kategoride ikinci plandaydı. Akıllı tıbbi cihazların bir kısmı, bugün bile, eski arabirimleri ve protokolleri kullanıyorlar. Bir ağ üzerinden müdahaleye karşı korumaya sahip değiller. Bu durum yüksek profilli kişileri bir kenara bırakalım,  insülin pompaları veya glikoz monitörleri uzaktan kontrol edilebilen sıradan insanlar için bile önemli bir risk oluşturuyor.

 

Bu cihazları üreten geliştiriciler, genellikle en son bilgileri kullanarak cihaz yazılımları için hızlıca yamalar yayımlamak yerine belirsizliğe güvenirler ve ürünlerinde bulunan güvenlik açıkları konusunda hemen savunmaya geçme eğilimi gösterirler.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İklimlendirme Sektöründe Tedarik Zinciri Risk Altında – Ulusal24.com

İklimlendirme Sektöründe Tedarik Zinciri Risk Altında – Ulusal24.com

Küresel piyasalar, koronavirüs salgınının oluşturmuş olduğu olumsuz koşullardan çıkarken, Rusya-Ukrayna savaşıyla birlikte yeniden zora giren küresel tedarik zinciri birçok sektörde olduğu gibi iklimlendirme sektöründe de riskleri artırdı.

 

İklimlendirme Sektörü Küresel Tedarik Zinciri Risklerini Nasıl Yönetiyor?

Firmaların Satınalma Faaliyetlerinde Hangi Stratejiler Ön Plana Çıkıyor?

 

Fortes Mühendislik A.Ş İcra Kurulu Üyesi ve Satınalma Direktörü   Sn.Yasin Özcan Çelebi, iklimlendirme sektöründeki tedarik sorunları ve satınalma stratejileri hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

 

Doğru Planlama Modülü Riski En Aza İndirebilir 

İklimlendirme sektöründe pandemi süreciyle birlikte tedarik zincirinde büyük aksamalar yaşandığını dile getiren Fortes Mühendislik Satınalma Direktörü Yasin Özcan Çelebi, şunları ifade etti: 

 

“Tedarik zincirindeki aksamaların ana kaynağı, arzın yeteri kadar oluşmamasıdır. Üretimin sekteye uğraması sonrasında üretim miktarlarının düşmesi, iş gücünün azalması gibi sorunlar hem arz tarafında hem de lojistik tarafında ciddi sorunları da beraberinde getirdi. 

 

Tedarik zincirindeki bu sorunlar üretim ve lojistik maliyetlerinin artmasına neden oldu. Tedarik zincirinde aksamalarda özellikle son 2 yılda yükselen bir grafikle karşı karşıyayız. Tedarik zincirinde var olan sıkıntılar, Rusya – Ukrayna savaşıyla birlikte tırmanışa geçti. Başta Demir Çelik sektörü olmak üzere tüm emtia fiyatlarındaki ciddi artışlar, döviz kurunun Türkiye’de yükselmesiyle beraber tüm dünyada enflasyon artışına ve küresel anlamda bir sorun haline geldi. 

 

Tüm bu küresel ekonomik ortamda iklimlendirme sektörü,  yan sanayi ve parça tedariği konularında sıkıntılar yaşıyor. Bu aşamada en doğru çözüm; doğru talep tahminlerinde bulunmak ve planlamayı doğru yapmaktır. Satınalma faaliyetlerinde en önemli nokta doğru bir planlama modülü oluşturabilmektir.” dedi.

 

2022 Zor Bir Yıl Olacak 

Yükselen fiyatlarla birlikte 2022 yılının, ürün tedarik riskleri açısından zor bir yıl olacağının altını çizen Fortes Mühendislik Satınalma Direktörü Yasin Özcan Çelebi, 

 

“Talep edilen ürüne istenilen fiyat karşılığının verilmesine rağmen tedarik edilememe riskinin yaşanacağı bir yıl olacağını tahmin ediyoruz. Bu durumun hem ısıtma hem soğutma sektöründe de geçerli olacağını öngörüyoruz.  Özellikle cihaz gruplarında, uzak doğu Çin tarafında üretimlerin aksaması, demir çelik sektöründe Ukrayna, Rusya savaşına bağlı daha da artan fiyatlar tedarik zincirindeki belirsizlikleri tetikliyor. 

 

Bundan dolayı doğru planlamalarla oluşturulmuş satın alma stratejileri, böylesine bir belirsizliğin olduğu bir ortamda hayati bir önem arz ediyor.  Her sektörün tedarik sorunu yaşadığı bir ortamda en doğru planlamayı yapan, doğru zamanda satın alma faaliyetlerini gerçekleştiren, stok yönetimini en doğru şekilde yöneten firmalar ön plana çıkacaktır. Doğru planlamaları gerçekleştiren firmalar tedarik sorunlarıyla başa çıkabilecek duruma gelecekler ve bunun yansımalarını sahada, hem satış hem de karlılık anlamında elde edeceklerdir. 

 

Fortes Mühendislik olarak planlama modülünü, satın alma departmanımız bünyesinde Enterprise Resource Planning(ERP) sistemlerinin desteği ile kurguluyoruz. Bu sayede tüm iş süreçlerimizi tek bir veri tabanında bütünleşmiş şekilde yönetiyoruz.   

 

Planlama modülünde; Satış bütçesini referans alarak, stok yönetiminin etkin bir şekilde yönetiyor, depolardaki minimum ve maksimum stok miktarları belirlenerek bu doğrultuda stratejiler üretiyoruz. Emniyet stok miktarlarını oluşturarak önemli ürünlerle ilgili gerekli analizleri ve talep tahminlerini de yaparak satış bütçesine uygun bir şekilde tedarik planlamamızı yürütüyoruz.” dedi.

 

Satınalma Faaliyetlerinde Mühendislik Bakış Açısı

Fortes Grup şirketlerinin satınalma stratejileri oluştururken mühendislik bakış açısıyla satınalma yönetiminin yapıldığına dikkat çeken Fortes Mühendislik Satınalma Direktörü Yasin Özcan Çelebi, şöyle konuştu: 

 

“Fortes Grup olarak en önemli ayırt edici özelliğimiz, mühendislik bakış açısıyla, mühendislik hesaplarıyla ürünün kalitesinden, ürün miktarına, ürünün planlamasından, tedarik zinciri lojistik planlamasına kadar olan tüm süreçlerimizi hızlı ve doğru analizlerle IT destekli ve iş zekâsı yazılımları da kullanarak yönetiyor olmamızdır. 

 

Satınalma süreçlerimizi yönetirken; tedarikçi performans değerlendirmelerini, ürün sevk miktar uygunluğu, ürün performansını, fiyat karşılaştırılmasını, sürekliliği, şirketin kurumsal hafızasında olan paydaşlarımızla ilgili tüm toplantıları, gelişmeleri, görüşmeleri,  kaydediliyor ve bu doğrultuda strateji ve satın alma konularına yön veriyoruz.” dedi.

 

Rasyonel Veri Analizi Yapılıyor 

Fortes Grup şirketlerinin satınalma faaliyetlerinde nasıl bir yol izlendiği konusunda detaylı bilgiler paylaşan Sn. Çelebi, şu şekilde konuştu: 

 

“Fortes Grup, satınalma faaliyetlerinde öncelikle optimum kalitede ürünle ilgili kendi sürecimizi Ar-Ge departmanımız aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Talep edilen ürünle ilgili teknik şartname ve istenilen kalite doğrultusunda Fortes Grup bünyesindeki teknik birim analiz çalışmalarını gerçekleştiriyor. Bununla ilgili gerekli saha kontrolleri yapılarak teknik sürecin tamamlanmasından sonra, satınalma birimimize ilgili ürün kapsamında geri dönüş sağlayarak süreci nihayete erdirir. 

 

Bunun üzerine satınalma departmanımız ilgili firmayı onaylı tedarikçi listesine eklemek için firmanın ticari çalışmaları, referansları, ürün referansı, firmanın sahadaki marka geçerliliği gibi konuları analiz ederek, tedarikçi listesi ön değerlendirme formundan sonra onay tedarikçi listesine alıyor.  

 

IT destekli bilgisayar programları ve iş zekası uygulamaları ile tek noktadan tüm verilerimizi analiz ederek; optimum kalitede, doğru miktarda, doğru zamanda, doğru fiyatla, doğru kaynaktan satınalma fonksiyonlarımızı icra ediyoruz. Rasyonel bir şekilde sayısal değerlere göre karar verip, sayısal değerler çerçevesinde talep tahmin yöntemlerimizi oluşturuyoruz.” diye ifade etti. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com