Yorglass’tan çalışanlar arasında uçtan uca iletişimi artıran yenilikçi uygulamalar

Yorglass’tan çalışanlar arasında uçtan uca iletişimi artıran yenilikçi uygulamalar

Cama hayat veren Yorglass, çalışan motivasyonu ve bağlılığını artırmak için attığı adımlara sosyal platform Ming ile bir yenisini daha ekledi

Yarım asırdır iş birliği ve dayanışma bilinciyle cama hayat veren güvenilir ve global tedarikçi Yorglass; iş stratejilerini, operasyonlarını ve kültürünü de bu ilkeler ışığında sürdürüyor. Ortak kalkınma kültürünün gücüne duyduğu inanç ve sürdürülebilirlik bakış açısı çerçevesinde açık iletişim kanallarını önemseyen Yorglass, yenilikçi İK uygulamalarını şirketin her katmanına entegre ederken farklı platformlardan da yararlanıyor. Bu kapsamda çalışanların birbirleriyle ve kurumla olan etkileşimini, motivasyonunu ve bağlılığı artırmayı amaçlayan ilk kurum içi start-up programının ürünü olan Ming’i kullanan Yorglass, oyunlaştırmanın dinamiklerinden faydalanarak şirket içi sosyal ortam oluşturuyor.

 

İşe ve emeğe değer veren, tüm fikirlere açık, evrensel kaliteyi temel alan, tüm paydaşların etkileşimde olduğu bir çalışma kültürü benimseyen Yorglass, herkes için gelişimin esas olduğu İK yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Alanında uzmanlaşmış, yeniliğe ve gelişime açık insan değerinin yetiştirilmesini destekleyen Yorglass, çalışanlarının kariyerlerine ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlıyor. Çalışanların birbirleriyle ve kurumla olan etkileşimini artırmayı hedefleyen bir sosyal platform olan Ming uygulamasının hayata geçirilmesi ile Yorglass; çalışanlarının hedeflerini takip edebilme, kaynak tasarrufu sağlama, kurumun dijitalleşmesine katkı sağlama ve farklı şehirlerdeki işletmelerde görev alan çalışanlarının birbirine bağlanması gibi birçok avantaj sağlamış oluyor. Ming Kurucusu ve Yorglass Yönetim Kurulu Üyesi Merve Yorgancılar Işıtmak, birbirinden farklı ama bir kurumun ihtiyaç duyabileceği birçok özelliği bünyesinde barındıran uygulamayı ihtiyaçtan doğan bir kurum içi girişimcilik örneği olarak tanımlıyor.

 

Ming, çalışanlar arasında uçtan uca etkileşim sağlıyor

Yorglass olarak değişen dünyanın dinamiklerine adapte olmak için sadece operasyonel anlamda değil insan kaynakları gibi şirketin temelini oluşturan farklı departmanlarda da yenilikçi perspektifler benimsediklerini söyleyen Merve Yorgancılar Işıtmak; “Sunduğumuz çözümleri müşterilerimize değer katacak şekilde yeniden yapılandırma amacıyla dijitalleşme yolculuğumuza önce insan kaynakları süreçlerinden başladık ve işe alımdan itibaren bütün süreçlerimizi dijitale taşıdık. İK operasyonlarımızı bulut temelli bir insan kaynakları uygulaması olan Success Factor üzerinden yönetmeye başladık. Farklı lokasyonlardaki arkadaşlarımızla ortak hedef kültürünü oluşturabilmek adına dijitalleşme sürecimize üretimde çalışan personelimizi de dahil ettik. Açıkçası kurum içi iletişimin güçlü olduğu şirketlerde ortak hedef mantığının ve kültürünün daha hızlı ve sağlam oluştuğunuzu gördük. Bunun içinse Ming projesini hayata geçirdik. Ortak hedef mantığını esas alan oyunlaştırma tabanlı bu uygulama, her şirkete kendi bütçesine göre market yönetimi imkânı sunuyor ve böylece motivasyon bütçelerinin daha iyi yönetilmesini sağlıyor. Aynı zamanda yeni bordro modülü sayesinde bütün çalışanlar, bordrolarını Ming üzerinden alabildiği için, insan kaynakları operasyonları da kolaylaşıyor. Şöyle ki, uygulama içi aksiyonlardan puan kazandırıyor, kazanılan puanları markette ödüle dönüştürüyor. Kurum içi sosyal bir platform olan Ming, kurum içi iletişimi açık hale getirerek tüm beyaz ve mavi yakalı çalışanlarımızla uçtan uca etkileşim halinde kalmamızı sağlıyor” dedi

 

Çift taraflı iletişim ve ödül sistemiyle aidiyet duygusunu pekiştiriyor

Ming’in şirketin her katmanında karşılık bulabildiğine dikkat çeken Yorgancılar; “Uygulama, e- posta adresi gerektirmiyor ve çalışanlar mail adresleri olmadan sadece telefon numarası ile giriş yapabiliyor. Bu noktada SMS doğrulama sistemi ile güvenliği üst seviyeye taşıdık, sadece kurum içinde aktif çalışanların sisteme erişebilmesini ve bu erişimi de yaptığımız entegrasyonlarla sağladık. Böylelikle hem beyaz hem de mavi yaka çalışanlarla anında iletişim kurabiliyoruz. Çalışanların paylaşım ya da yorum yapma imkânı olduğu için kurum içi iletişim çift yönlü hale geliyor; bu da kurumun çalışanını daha iyi tanımasını ve analiz etmesini sağlıyor. Yorglass’ın ilk kurum içi start-up programının ürünü olan Ming aynı zamanda kurumların sosyal medya hesaplarında daha şeffaf iletişim süreci yürütmelerini de sağlıyor. Çünkü çalışanların uygulama içinde yaptığı yorumlar doğrudan farklı platformlar üzerinden rahatlıkla yayınlanabiliyor. Platform; anketler, duyurular, iş ilanları, doğum günleri ve öneri gibi tüm çalışanları ilgilendiren konuları tek uygulama üzerinden yönetme imkânı sunuyor. Özelleştirilebilen puan ekonomisi sayesinde de çalışan sayısı ve bütçe girilerek kuruma özel sadakat sistemi oluşturuyor, market içeriklerini belirleyerek çalışanlarımızı motive edecek ödülleri eklememizi sağlıyor” diye belirtti.

 

Aynı hedefe doğru ilerleyen kararlı bir ekosistem yaratıyor

Ming’in yarattığı sinerjinin şirket hedeflerine ulaşmada itici bir güç oluşturduğunu ifade eden Yorgancılar, bu sinerjinin kazanımlarını şu şekilde anlattı: “Ming’in bize sağladığı en önemli avantajlardan biri de şirketimizin hedeflerini bu uygulamaya entegre edebilmek. Bu noktada kurum olarak belirlediğimiz hedefler puanlama sistemine dahil ediliyor ve tüm çalışanların aynı hedefe odaklanılması sağlanıyor. Görev bazlı çalışan performans sistemi ile yıl boyunca hem yöneticinin çalışanı hem de çalışanın yöneticisini uzun vadeli ve iş bazında değerlendirmesiyle gerçekçi bir performans verisi ortaya çıkıyor. Üstelik buradan alınan veriler iş süreçlerimizin iyileştirilmesinde önemli bir yol gösterici oluyor. Ming ile servis, yemekhane, iş ayakkabısı gibi çalışanların ihtiyaçları ile ilgili pek çok farklı konuda anketler yaparak satın alma ve iyileştirme kararlarını bu sonuçlara göre alıyoruz. Örneğin, çalışanlarımıza en sevdikleri yemekleri soruyoruz ve çıkan sonuçlar yemekhane listesini planlamada belirleyici oluyor. En önemlisi de gözden kaçabilen konular Ming’de raporlanabildiği için ilgili birimler her türlü konuda hızla aksiyon alabiliyor. Sosyal dayanışma kapsamında ayrıca ilanlar modülü de Ming’i tercih etmemizi sağladı. Bu modül sayesinde çalışanlar, ücretli veya ücretsiz bir şekilde kullanmadıkları eşyaları şirketteki çalışma arkadaşlarına verme ya da satma imkânı elde ediyor.”

 

Sosyal dayanışmayı esas alan ilan modülünün 2020’de İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Yorgancılar; “Bu üzücü olaydan sonra şirket içerisinde çok ciddi bir dayanışma iklimi oluştu ve çalışanlarımız arasında çok fazla ürün alışverişi gerçekleşti. Biz de bunu daha kalıcı ve faydalı hale getirmek amacıyla Ming’e entegre ettik” dedi.

 

“Başarıda da zorluklarda da birlikte ve yan yana olmak önceliğimiz”

Ming başta olmak üzere hayata geçirdikleri tüm uygulamalar ve benimsedikleri tüm yaklaşımların temelinde “insan emeğine verilen kıymetin” yattığını vurgulayan Merve Yorgancılar Işıtmak; “Bu zamana kadar attığımız tüm adımlarda önceliğimiz değer yaratmak ve hayata dokunmak oldu. Yorglass olarak hep birlikte üretmeye, çalışmaya hem ülkemiz hem çevremiz hem de yaşamımız için daha iyisini ortaya koymaya devam ederken, en önemli gücümüz olan çalışanlarımızın her zaman yanında oluyoruz. Bu kapsamda attığımız pek çok adıma ek olarak, 2022 yılının mayıs ayında çalışanlarımızın maaşına yüzde 25, aldığımız son kararla da temmuz ayı ücretlerine yüzde 10’luk bir ara iyileştirme yaptık. Eylül ayı maaşlarına da yüzde 5 oranında zam uygulayacağız. Çalışanlarımıza hem maddi alanda hem de kariyer ve kişisel gelişim alanında desteklerimizi sürdüreceğiz” sözleriyle açıklamasını tamamladı.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Monster Notebook, kanserle mücadele eden çocuklara OncoWear’ın “p-shirt”leriyle destek oluyor!

Monster Notebook, kanserle mücadele eden çocuklara OncoWear’ın “p-shirt”leriyle destek oluyor!

Monster Notebook; onkoloji, hematoloji ve SMA tedavisi gören çocuklar için özel tişörtler tasarlayan OncoWear ile sosyal farkındalık oluşturmayı amaçlayan bir iş birliği başlattı. İş birliği kapsamında, tedavi gören 500 çocuğa ücretsiz sunulacak olan “p-shirt” desteği ile cerrahi işlemler sırasında çocukların daha rahat etmeleri amaçlanıyor.

 

Monster Notebook; onkoloji, hematoloji ve SMA hastalarının tedavileri sırasında hastaların üst kıyafetlerini çıkarmalarına gerek olmadan soluk borusu açma ve port kateter takma işlemini gerçekleştirmeye imkân sağlayan tişörtler üreten OncoWear ile bir iş birliği başlattı. Tedavi gören çocukların port kateter takma işlemi sırasında daha rahat olmalarını sağlamak için özel tasarım tişörtler üreten sosyal girişim markası OncoWear, Monster Notebook desteğiyle Türkiye genelinde kanser ve SMA tedavisi gören 500 çocuğu tasarladığı özel tişörtlerle buluşturuyor. 

 

2021 yılında kurulan OncoWear, her iki yakadan koltuk altına kadar açılabilme özelliğiyle port kateter takma işlemi uygulanan kişilerin konfor ihtiyacını karşılamak amacıyla “p-shirt” adını verdiği özel tişörtler tasarlıyor. Yüzde 100 pamuk dokusu ile yumuşak ve sağlıklı bir yapıya sahip olan tişörtler, ihtiyaç sahibi çocuklara ücretsiz olarak ulaştırılarak sosyal farkındalık oluşturması hedefleniyor.  

 

OncoWear’ın Kurucusu ve CEO’su Çağla Acar konuyla ilgili yaptığı açıklamada “OncoWear; kanser, hematoloji, SMA gibi hastalıklarla mücadele eden çocukların tıbbi bakımları ve tedavileri yapılırken kullanılan kateter, soluk borusu, port gibi hayati cihazlara çocukların huzuru ve mahremiyeti bozulmadan ulaşılmasını sağlayan özel tasarım tişörtleri çocuklarla buluşturan bir sosyal girişim.  Tedavileri süresince evlatlarının uyurken daha huzurlu, hastanede daha mutlu, hareket ederken canları yanmasın ve bir an evvel sağlıklarına kavuşsun diyen ailelere ve sağlık çalışanlarına, o mücadelede yalnız olmadıklarını hassasiyetle gösteren bir gönül birlikteliği. Fikrini gerçek yaşamdan alan ve oğlum Mirhan’ın anısını arkadaşlarının gülücükleriyle de yaşatan girişimimize destekleri için Monster Notebook’a çok teşekkür ediyorum. Bu vesile ile birlikte hayatlara dokunmanın mutluluğu ve huzurunun da daha çok destekçiye ve sayelerinde daha çok ihtiyaç sahibi çocuğa yayılmasını temenni ediyorum” dedi.

 

Monster Notebook Kurucusu ve CEO’su İlhan Yılmaz ise “Monster Notebook olarak, OncoWear’ın kanser ve SMA tedavisi gören çocukların rahatlığını önceleyerek başlattığı sosyal girişimi çok değerli buluyoruz. Özel tişörtleri sayesinde, tedavi altındaki çocukların soluk boruları nedeniyle kıyafet değişiminde yaşadığı zorluklar minimuma indiriliyor. Ayrıca tişörtlerin altındaki port kateterine ulaşmak isteyen doktorlar, hemşireler ve refakatçilerin de gerçekleştirecekleri tıbbi işlemleri daha kolay yapmalarına olanak sağlıyor. Bu şekilde birden çok alanda fayda sağlayan bu basit ve etkili çözümünün hem aileler hem sağlık görevlileri hem de çocuklar için anlamlı bir değer ürettiğine inanıyoruz. Çocukların hayatına dokunmamıza fırsat sunduğu için Monster Notebook adına OncoWear’a teşekkür ediyorum. Bu projenin bir parçası olmak bizim için büyük bir mutluluk” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Snapchat, çalışanlarının yüzde 20’sini işten çıkarma kararı aldı – Teknoloji

Snapchat, çalışanlarının yüzde 20’sini işten çıkarma kararı aldı – Teknoloji

Pek çok sektör gibi teknoloji sektörü de son dönemde finansal olarak zorlu bir dönemden geçiyor. Teknoloji ve internet dünyasındaki bu düşüşten sosyal medya şirketleri de nasibini alıyor. En popüler sosyal medya uygulamalarından biri olan Snapchat, çalışan sayısını yüzde 20 azaltma kararı aldığını duyurdu.Snap Üst Yöneticisi Evan Spiegel, şirket çalışanlarına gönderdiği notta, düşük gelir artışı nedeniyle önemli kayıplardan kaçınmak için şirketin maliyetlerinin azaltılması gerektiğini vurguladı.Spiegel, “Önemli sermaye rezervleri oluşturmuş ve diğer alanlardaki harcamaları azaltarak ekibimizin boyutunu küçültmekten kaçınmak için yoğun çaba sarf etmiş olsak da daha düşük gelir artışımızın sonuçlarıyla yüzleşmeli ve pazar ortamına uyum sağlamalıyız.” ifadesini kullandı.Gelir artışını yeniden hızlandırmaya yönelik çalışmalarına devam edeceklerini belirten Spiegel, Snap’in her ortamda uzun vadeli başarısının sağlanması gerektiğini belirtti.Spiegel, büyüme, gelir artışı ve artırılmış gerçeklik olmak üzere 3 stratejik önceliğe odaklanmayı artırmak için yeniden yapılanmaya gittiklerine işaret ederek, bu alanlara doğrudan katkıda bulunmayan projelerin durdurulacağını veya yatırımların önemli ölçüde azaltılacağını aktardı.Snap üst yöneticisi Spiegel, çalışan sayısını da yüzde 20 oranında azaltma gibi “zor bir karar” aldıklarını bildirdi.ABD basınında yer alan haberlerde ise Snap’in maliyetlerini düşürmeye yönelik aldığı kararların şirketin tahmini 500 milyon dolarlık tasarruf sağlamasına yardımcı olacağı kaydedildi.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Snapchat, çalışanlarının yüzde 20’sini işten çıkarma kararı aldı – Teknoloji – Ulusal24.com

Snapchat, çalışanlarının yüzde 20’sini işten çıkarma kararı aldı – Teknoloji – Ulusal24.com

Pek çok sektör gibi teknoloji sektörü de son dönemde finansal olarak zorlu bir dönemden geçiyor. Teknoloji ve internet dünyasındaki bu düşüşten sosyal medya şirketleri de nasibini alıyor. En popüler sosyal medya uygulamalarından biri olan Snapchat, çalışan sayısını yüzde 20 azaltma kararı aldığını duyurdu.Snap Üst Yöneticisi Evan Spiegel, şirket çalışanlarına gönderdiği notta, düşük gelir artışı nedeniyle önemli kayıplardan kaçınmak için şirketin maliyetlerinin azaltılması gerektiğini vurguladı.Spiegel, “Önemli sermaye rezervleri oluşturmuş ve diğer alanlardaki harcamaları azaltarak ekibimizin boyutunu küçültmekten kaçınmak için yoğun çaba sarf etmiş olsak da daha düşük gelir artışımızın sonuçlarıyla yüzleşmeli ve pazar ortamına uyum sağlamalıyız.” ifadesini kullandı.Gelir artışını yeniden hızlandırmaya yönelik çalışmalarına devam edeceklerini belirten Spiegel, Snap’in her ortamda uzun vadeli başarısının sağlanması gerektiğini belirtti.Spiegel, büyüme, gelir artışı ve artırılmış gerçeklik olmak üzere 3 stratejik önceliğe odaklanmayı artırmak için yeniden yapılanmaya gittiklerine işaret ederek, bu alanlara doğrudan katkıda bulunmayan projelerin durdurulacağını veya yatırımların önemli ölçüde azaltılacağını aktardı.Snap üst yöneticisi Spiegel, çalışan sayısını da yüzde 20 oranında azaltma gibi “zor bir karar” aldıklarını bildirdi.ABD basınında yer alan haberlerde ise Snap’in maliyetlerini düşürmeye yönelik aldığı kararların şirketin tahmini 500 milyon dolarlık tasarruf sağlamasına yardımcı olacağı kaydedildi.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Monster Notebook, kanserle mücadele eden çocuklara OncoWear’ın “p-shirt”leriyle destek oluyor! – Ulusal24.com

Monster Notebook, kanserle mücadele eden çocuklara OncoWear’ın “p-shirt”leriyle destek oluyor! – Ulusal24.com

Monster Notebook; onkoloji, hematoloji ve SMA tedavisi gören çocuklar için özel tişörtler tasarlayan OncoWear ile sosyal farkındalık oluşturmayı amaçlayan bir iş birliği başlattı. İş birliği kapsamında, tedavi gören 500 çocuğa ücretsiz sunulacak olan “p-shirt” desteği ile cerrahi işlemler sırasında çocukların daha rahat etmeleri amaçlanıyor.

 

Monster Notebook; onkoloji, hematoloji ve SMA hastalarının tedavileri sırasında hastaların üst kıyafetlerini çıkarmalarına gerek olmadan soluk borusu açma ve port kateter takma işlemini gerçekleştirmeye imkân sağlayan tişörtler üreten OncoWear ile bir iş birliği başlattı. Tedavi gören çocukların port kateter takma işlemi sırasında daha rahat olmalarını sağlamak için özel tasarım tişörtler üreten sosyal girişim markası OncoWear, Monster Notebook desteğiyle Türkiye genelinde kanser ve SMA tedavisi gören 500 çocuğu tasarladığı özel tişörtlerle buluşturuyor. 

 

2021 yılında kurulan OncoWear, her iki yakadan koltuk altına kadar açılabilme özelliğiyle port kateter takma işlemi uygulanan kişilerin konfor ihtiyacını karşılamak amacıyla “p-shirt” adını verdiği özel tişörtler tasarlıyor. Yüzde 100 pamuk dokusu ile yumuşak ve sağlıklı bir yapıya sahip olan tişörtler, ihtiyaç sahibi çocuklara ücretsiz olarak ulaştırılarak sosyal farkındalık oluşturması hedefleniyor.  

 

OncoWear’ın Kurucusu ve CEO’su Çağla Acar konuyla ilgili yaptığı açıklamada “OncoWear; kanser, hematoloji, SMA gibi hastalıklarla mücadele eden çocukların tıbbi bakımları ve tedavileri yapılırken kullanılan kateter, soluk borusu, port gibi hayati cihazlara çocukların huzuru ve mahremiyeti bozulmadan ulaşılmasını sağlayan özel tasarım tişörtleri çocuklarla buluşturan bir sosyal girişim.  Tedavileri süresince evlatlarının uyurken daha huzurlu, hastanede daha mutlu, hareket ederken canları yanmasın ve bir an evvel sağlıklarına kavuşsun diyen ailelere ve sağlık çalışanlarına, o mücadelede yalnız olmadıklarını hassasiyetle gösteren bir gönül birlikteliği. Fikrini gerçek yaşamdan alan ve oğlum Mirhan’ın anısını arkadaşlarının gülücükleriyle de yaşatan girişimimize destekleri için Monster Notebook’a çok teşekkür ediyorum. Bu vesile ile birlikte hayatlara dokunmanın mutluluğu ve huzurunun da daha çok destekçiye ve sayelerinde daha çok ihtiyaç sahibi çocuğa yayılmasını temenni ediyorum” dedi.

 

Monster Notebook Kurucusu ve CEO’su İlhan Yılmaz ise “Monster Notebook olarak, OncoWear’ın kanser ve SMA tedavisi gören çocukların rahatlığını önceleyerek başlattığı sosyal girişimi çok değerli buluyoruz. Özel tişörtleri sayesinde, tedavi altındaki çocukların soluk boruları nedeniyle kıyafet değişiminde yaşadığı zorluklar minimuma indiriliyor. Ayrıca tişörtlerin altındaki port kateterine ulaşmak isteyen doktorlar, hemşireler ve refakatçilerin de gerçekleştirecekleri tıbbi işlemleri daha kolay yapmalarına olanak sağlıyor. Bu şekilde birden çok alanda fayda sağlayan bu basit ve etkili çözümünün hem aileler hem sağlık görevlileri hem de çocuklar için anlamlı bir değer ürettiğine inanıyoruz. Çocukların hayatına dokunmamıza fırsat sunduğu için Monster Notebook adına OncoWear’a teşekkür ediyorum. Bu projenin bir parçası olmak bizim için büyük bir mutluluk” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor – Ulusal24.com

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor – Ulusal24.com

Mikroelektronik, Bosch’un tüm iş alanlarının başarısı için hayati öneme sahip

 

Bosch, 2026’ya kadar 3 milyar Euro yarı iletken işine, IPCEI kapsamındaki Mikroelektronik ve iletişim teknolojilerine yatırım yapacak.
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung: “Mikroelektronik gelecektir.”
Yeni çip geliştirme merkezleri Almanya Reutlingen ve Dresden’de yapım aşamasında.
 

Stuttgart ve Dresden, Almanya – Otomobiller ve e-Bikelardan ev aletlerine ve giyilebilir cihazlara kadar, yarı iletkenler tüm elektronik sistemlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Yarı iletkenler, modern teknoloji dünyasını yönlendiren motorlardır. Bosch, yarı iletkenlerin artan önemini erken fark etti ve kendi yarı iletken işini güçlendirmek için milyarlarca Euro fazla daha yatırım yapacağını duyurdu. 2026 yılına kadar Bosch, mikroelektronik ve iletişim teknolojisine ilişkin IPCEI finansman programının bir parçası olarak yarı iletken işine 3 milyar Euro daha yatırım yapmayı planlıyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung Dresden’deki Bosch Teknoloji Günü 2022’de, “Mikroelektronik gelecektir ve Bosch işinin tüm alanlarının başarısı için hayati öneme sahiptir. Mikroelektronik sayesinde yarının mobilitesi, nesnelerin interneti ve Bosch’un ‘Yaşam için teknoloji’ olarak adlandırdığı teknolojinin ana anahtarına sahibiz.” dedi.

 

Bosch, bu yeni fonun bir parçası olarak 170 milyon Euro’yu aşan bir maliyetle Reutlingen ve Dresden’de iki yeni geliştirme merkezi inşa etmeyi planlıyor. Ayrıca şirket, Dresden’deki yonga plakası fabrikasında ekstra 3.000 metrekarelik temiz oda alanı yaratmak için gelecek yıl 250 milyon Euro daha harcayacak. Hartung, “Müşterilerimizin elde edecekleri faydayı gözeterek yarı iletkenlere yönelik talep için hazırlanıyoruz. Bizim için bu minyatür bileşenler, büyük iş anlamına geliyor.” dedi.

 

Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak için mikroelektroniğe teşvik

Avrupa Çip Yasası çerçevesinde, Avrupa Birliği ve Alman Federal Hükümeti, Avrupa mikroelektronik sektörü için sağlam bir ekosistem geliştirmek üzere ek finansman sağlıyor. Hedef, 2030’a kadar Avrupa’nın küresel yarı iletken üretimini yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkararak ikiye katlamak. Mikroelektronik ve iletişim teknolojisi üzerine yeni başlatılan IPCEI, öncelikle araştırma ve inovasyonu teşvik etmeyi amaçlıyor. Hartung, “Avrupa, yarı iletken sektöründe kendi güçlü yönlerinden faydalanabilir ve bunu yapmalıdır. Her zamankinden daha fazla olacak şekilde hedef, Avrupa endüstrisinin özel ihtiyaçları için çip üretmek olmalıdır. Bu da sadece nano ölçeğin sadece alt kısmındaki çipler anlamına gelmiyor.” dedi. Örneğin, elektromobilite sektöründe kullanılan elektronik bileşenler, 40 ila 200 nanometre arasında proses boyutları gerektirir. Bosch yonga fabrikaları tam olarak bunun için tasarlanmıştır.

 

Dresden’de 300 milimetre çip üretiminde önemli artış

Mikroelektronik alanındaki bu yeni yatırım, Bosch için yeni inovasyon alanları da açıyor. Hartung, “İnovasyonda lider olmak, en küçük elektronik bileşenler olan yarı iletken çiplerle başlar.” dedi. Bosch’taki yeni inovasyon alanları arasında, bir aracın çevresini otonom sürüş esnasında 360 derecelik taramalarını gerçekleştirmek için kullandığı radar sensörleri gibi çip üzerinde yer alan sistemler bulunuyor. Şirket, şimdi bu tür bileşenleri geliştirerek onları daha küçük, daha akıllı ve daha ucuza üretmeye çalışacak. Bosch ayrıca, özellikle tüketim malları sektörü için kendi mikroelektromekanik sistemlerini (MEMS) daha da değiştirmek için çalışmalar gerçekleştiriyor. Şirket araştırmacılarının şu anda bu teknolojiyi geliştirmek için kullandıkları şeylerden biri, bir akıllı gözlüğün şakak kısmına yerleştirilebilecek kadar küçük olan yeni bir projeksiyon modülüdür. Hartung, “MEMS teknolojisinde pazardaki lider konumumuzu pekiştirmek için MEMS sensörlerimizi 300 milimetrelik yongalar üzerinde de üretmeyi planlıyoruz. Üretim, 2026 yılında başlayacak. Yeni yonga plakası fabrikamız bize üretimi ölçeklendirme fırsatı veriyor. Bu, tam olarak yararlanmayı planladığımız bir avantaj.” dedi.

 

Reutlingen fabrikasının silisyum karbür çiplerine büyük talep

Bosch’un bir diğer odak noktası ise yeni tip yarı iletkenlerin üretimidir. Örneğin Bosch, Reutlingen fabrikasında 2021’in sonundan bu yana seri silisyum karbür (SiC) çipleri üretiyor. Bunlar, çalışma aralıklarını yüzde 6’ya kadar artırmaya yardımcı oldukları elektrikli ve hibrit araçlar için gerekli olan güç elektroniğinde kullanılıyor. Güçlü pazar büyümesinin arkasında, yıllık yüzde 30 veya daha fazla oranlarla SiC çiplerine olan yüksek talep yer alıyor. Bu güç elektroniklerini daha uygun maliyetli ve daha verimli hale getirmek amacıyla Bosch, diğer çip türlerinin kullanımını da araştırıyor. Hartung, “Elektromobilite uygulamaları için galyum nitrür bazlı çiplerin geliştirilmesini de araştırıyoruz. Bu çipler, dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon şarj cihazlarında zaten bulunuyor.” dedi. Araçlarda kullanılmadan önce, daha sağlam hale gelmeleri ve 1.200 volta kadar önemli ölçüde daha yüksek voltajlara dayanabilmeleri gerekecektir. Hartung sözlerine şöyle devam etti: “Bunun gibi zorlukların tümü Bosch mühendisleri için işin bir parçası. Mikroelektroniğe uzun süredir aşina olmamız ve otomobillerle ilgili süreçleri biliyor olmamız bizi güçlü kılıyor.”

 

Bosch, yarı iletken üretimi için kapasiteyi sistematik olarak genişletiyor

Bosch, son birkaç yılda yarı iletken işine birkaç yatırım yaptı. Bunun en iyi örneği, Haziran 2021’de Dresden’de açılan yonga fabrikasıdır. 1 milyar Euro ile şirket tarihindeki en büyük yatırımdır. Reutlingen’deki yarı iletken merkezi de sistematik olarak genişletiliyor: Bosch, şimdi ve 2025 arasında, üretim kapasitesinin genişletilmesi ve mevcut fabrika alanının yeni temiz oda alanına dönüştürülmesi için yaklaşık 400 milyon Euro daha yatırım yapacak. Buna Reutlingen’de ek olarak 3.600 metrekarelik ultramodern temiz oda alanı yaratacak yeni bir uzantının inşası da dahildir. Sonuç olarak, Reutlingen’deki temiz oda alanı, şu anda yaklaşık 35.000 metrekareden 2025’in sonunda 44.000 metrekarenin üzerine çıkacak.

 

Uzmanlık ve uluslararası bir ağ, sürekli başarıyı garanti eder

Bosch, yarı iletkenlerin geliştirilmesi ve üretiminde otomotiv sektörünün lider şirketidir. Bu çipler sadece otomotiv uygulamalarında değil, tüketim malları sektöründe de kullanılmaktadır. Bosch, 60 yılı aşkın süredir bu alanda faaliyet gösteriyor. Örneğin, Reutlingen’deki Bosch yarı iletken fabrikası, son 50 yıldır 150 ve 200 milimetrelik yonga plakalarına dayalı çipler üretiyor. Şirketin Dresden tesisinde, 2021’de 300 milimetrelik yonga plakası bazında çip üretimi başladı. Reutlingen ve Dresden’de üretilen yarı iletkenler arasında uygulamaya özel entegre devreleri (ASIC’ler), mikroelektromekanik sistem (MEMS) sensörleri ve güç yarı iletkenleri yer alıyor. Bosch ayrıca Penang, Malezya’da yarı iletkenler için yeni bir test merkezi kuruyor. 2023’ten itibaren merkez, bitmiş yarı iletken çipleri ve sensörleri test edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Samsung’un taşınabilir ekran ve eğlence cihazı ‘The Freestyle’ın batarya hediyeli kampanyası 31 Temmuz’a kadar devam ediyor! – Ulusal24.com

Samsung’un taşınabilir ekran ve eğlence cihazı ‘The Freestyle’ın batarya hediyeli kampanyası 31 Temmuz’a kadar devam ediyor! – Ulusal24.com

Samsung’un video ve ses içeriğini gittikleri her yere götürmek isteyen kullanıcılara üst düzey görüntü, ses ve eğlence performansı sunan yeni taşınabilir ekran ve eğlence cihazı ‘The Freestyle’ yazın keyfini her an, dilediğiniz her yerde çıkarmaya çağırıyor. Yaz mevsiminin enerjisini açık hava dahil her yere taşıyan cihaz, sıcak yaz gecelerinde sinema, parti ve eğlence organizasyonlarının vazgeçilmezi oluyor.

 

Sadece 830 gram ağırlığındaki yeni taşınabilir ekran ve eğlence cihazı The Freestyle’ın fiyat avantajı ve BIX marka taşınabilir batarya hediyeli kampanyası kullanıcılardan gelen yoğun ilgi sonucunda 31 Temmuz’a kadar uzatıldı. Samsung Online Mağaza (shop.samsung.com/tr), Hepsiburada, Amazon, Teknosa.com ve MediaMarkt.com’da geçerli olan kampanya ile ‘The Freestyle’a sahip olmak isteyen müşterilere bir adet Freestyle için BIX marka 30.000 mAh güç kapasiteli taşınabilir bir batarya hediye ediliyor. 

 

The Freestyle projeksiyon cihazların stoklarla sınırlı kampanyası 31 Temmuz gecesi saat 23:59’a kadar shop.samsung ve yetkili çevrimiçi satış kanallarının yanı sıra MediaMarkt, Teknosa, Hepsiburada ve Amazon gibi online alışveriş platformlarında da geçerli.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

OPPO, Cloud Native Computing Foundation’a Altın Üye Olarak Katıldı – Ulusal24.com

OPPO, Cloud Native Computing Foundation’a Altın Üye Olarak Katıldı – Ulusal24.com

Cloud Native Computing Foundation topluluğuna katılan OPPO, bulutta yerel depolama projesi CubeFS’in de bu topluluğun kuluçka merkezine dahil edildiğini duyurdu.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO bugün, bulut tabanlı yazılımların sürdürülebilir ekosistemlerini oluşturan The Cloud Native Computing Foundation’a (CNCF) Altın Üye olarak katıldığını duyurdu. Bu adımla OPPO’nun CubeFS projesi, CNCF kuluçka merkezine koordineli olarak dahil edilecek. CubeFS, POSIX ve S3 ile uyumlu arabirimler sağlayan, bulutta yerel depolama sunan bir platform olarak öne çıkıyor; depolama ile bilgi işlemi birbirinden ayırmaya yardımcı oluyor. Herhangi bir zamanda, istenen kaynakları mevcut depolamayla veya işlem kapasitesiyle eşleştirme konusunda tam esneklik sağlıyor.

 

OPPO Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Sistemlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Haifeng Liu, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “2020 yılının Ekim ayından itibaren OPPO, CubeFS’in ana destekçisi ve hizmet sağlayıcısı oldu. Bunun bir sonucu olarak, bulutta yerel bilgi işlem ekosisteminin geliştirilmesinde giderek daha fazla rol aldı. Şimdi ise CNCF’nin altın üyesi olarak, bulutta yerel bilgi işlem topluluğuna inovasyonları devam ettirecek kaynaklar ve destekler sunmaya devam edecek. Dünya çapında, farklı alanlarda uzmanlaşmış yetenekli geliştiricilerle çalışmayı heyecanla bekliyoruz.”

 

Cloud Native Computing Foundation CTO’su Chris Aniszczyk ise konuyla ilgili şunları belirtti: “OPPO, CubeFS’i uygulanabilir olgunlukta bir CNCF kuluçka projesi haline getirmeyi başardı. Bu adımla, online uygulamalar, veri tabanıyla ilgili hizmetler ve Kubernetes’in yönettiği makine öğrenimi işlemlerinde kullanılacak temel depolama altyapısı etkinleştirilecek. OPPO’nun bulutta yerel bilgi işlem ekosistemine daha fazla katkıda bulunmaya gösterdiği ilgiden mutluluk duyuyoruz ve birlikte çalışmayı heyecanla bekliyoruz.”

 

Sağlıklı ve sürdürülebilir bir teknoloji ekosistemi oluşturmayı amaçlayan OPPO, CubeFS projesinin kuluçka merkezine dahil edilmesiyle hem bu projedeki çalışmalarını sürdürecek hem de CubeFS’in tamamlanması için topluluk üyeleriyle iş birliği yapacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Teknopark İstanbul’dan yeşil dönüşüm odaklı fikirlere 450.000 TL’ye kadar hibe desteği – Ulusal24.com

Teknopark İstanbul’dan yeşil dönüşüm odaklı fikirlere 450.000 TL’ye kadar hibe desteği – Ulusal24.com

Teknopark İstanbul kuluçka merkezi Cube Incubation, TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Destek Programı’nın uygulayıcı kuruluşu olarak yürüttüğü BİGG Cube Incubation Programı kapsamında yeşil dönüşüm fikri olan girişimci adaylarına başvuru çağrısı yaptı. 450 bin TL hibe desteği sağlanacak projeler için ön başvurular 29 Temmuz 2022 Cuma gününe kadar alınacak.

 

Teknopark İstanbul kuluçka merkezi Cube Incubation; yeşil büyüme ve yeşil dönüşüm odaklı yenilikçi iş fikirlerini hayata geçirmek isteyen girişimci adayları TÜBİTAK’ın verdiği 450 bin TL’lik hibe desteğinden yararlanmaya davet etti. TÜBİTAK 1512 Girişimcilik Destek Programı’nın uygulayıcı kuruluşu olan Cube Incubation’un BİGG Cube Incubation Programı’ndan tüm üniversitelerin ön lisans, lisans, yüksek lisans veya doktora programlarına kayıtlı öğrencileri ya da mezunları programa başvuru yapabilirler.

 

Teknopark İstanbul sanayinin yeşil dönüşümüne katkı sağlayanları destekliyor

Cube Incubation’un faaliyete geçtiği günden bu yana girişimcilik ekosisteminin ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretiğini belirten Teknopark İstanbul Genel Müdürü Bilal Topçu, “Girişimcilere sağladığı altyapı ve sunduğu destekler kapsamında Türkiye’nin en nitelikli kuluçka merkezlerinden biri olan Cube Incubation; BİGG Yeşil Büyüme programı ile Türkiye ekonomisi ve sanayisinin yeşil dönüşümüne katkı sağlayacak iş fikirlerini bekliyor. BİGG Yeşil Büyüme programı kapsamında girişimciler; açık ve kapalı ofisler ve toplantı alanları, seminer ve etkinlik alanları, kütüphane, ıslak/kuru laboratuvarlar, temiz odalar, montaj atölyesi ve sunucu odasından yararlanabilecekleri gibi Teknopark İstanbul Teknoloji Transfer Ofisi (connectto) aracılığıyla da patent desteği alabilecekler” dedi.

 

Projesi olanlar iş birliği ağlarından faydalanabilecek, mentorluk desteği alacak

Teknopark İstanbul, İstanbul Ticaret Üniversitesi ve Yeditepe Üniversitesi iş birliğinde yürütülecek olan proje ile yeşil ekonomiye dönüşüm dahilinde iş fikri olan girişimcilere; mentorluk, iş birliği ağlarından faydalandırma, iş planı hazırlama gibi destekler verilmesi hedefleniyor. Yenilik odaklı, ticari değeri doğrulanmış ürün ve hizmetlere dönüştürülebilecek iş fikirleri; İklim Değişikliği, Çevre ve Biyoçeşitlilik, Temiz ve Döngüsel Ekonomi, Temiz, Erişilebilir ve Güvenli Enerji Arzı, Yeşil ve Sürdürülebilir Tarım ile Sürdürülebilir Akıllı Ulaşım konularını içeriyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Doğan Holding ile lider teknoloji üreticisi Karel ortaklık imzalarını attı – Ulusal24.com

Doğan Holding ile lider teknoloji üreticisi Karel ortaklık imzalarını attı – Ulusal24.com

Doğan Holding ile ülkenin önde gelen teknoloji üreticisi şirketlerinden Karel arasında hisse devir işlemleri, resmi işlemlerin sonuçlanmasının ardından gerçekleşti. Karşılıklı atılan imzalarla Doğan Holding, teknoloji şirketi Karel’in 40’ına ortak oldu.

 

Değer odaklı, öncü ve sürdürülebilir bir yatırım holding perspektifi ile yedi farklı sektörde faaliyet gösteren Doğan Holding, katma değerli alanlara odaklanarak hem grup hem de ülke ekonomisi için fayda yaratan, potansiyeli yüksek ve gelecek vaat eden yeni yatırımlarla büyüme devam ediyor. Doğan Holding, Mart sonunda yatırım stratejisi paralelinde Türkiye’nin lider teknoloji üreticisi şirketleri arasında yer alan Karel ile ortaklık anlaşmasına varmış ve hisse devri için resmi işlemleri başlatmıştı.  Yasal süreci tamamlayan Doğan Holding, doğrudan bağlı ortaklığı Öncü Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. aracılığı ile toplam 842.715.846,24 Türk Lirası bedelle Karel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 40 oranında hissesine sahip olarak, yatırımlarına bir yenisini daha ekledi.

 

Karel, 1986 yılında Tunaoğlu Ailesi tarafından Ankara’da kuruldu. Odağında teknoloji­ olan beş önemli faal­iyet alanında hizmet veren Karel; bulut tabanlı iletişim ve nesnelerin internetini kapsayan telekom çözümleri, savunma sanayi iletişim çözümleri, telekom altyapı projeleri, otomotiv elektroniği ve elektronik kart üretimiyle alanında lider olan bir teknoloji üreticisi firması. Yaklaşık 3 bin 500 çalışanıyla Ar-Ge’den tasarıma, üretimden satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçleri yürüten Karel, dünya standartlarında bir Ar-Ge ve üretim yeteneğine sahip. 

 

Çağlar Göğüş: “Endüstrinin ve iletişimin dijitalleşmesine büyük önem veriyoruz”

 

Doğan Holding CEO’su Çağlar Göğüş yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Teknoloji yatırımları Türkiye için çok önemli bir fırsat. Bu nedenle Türkiye’nin lider teknoloji üreticisi firmaları arasında yer alan, elektronik ve iletişim alanlarında uzman Karel ile ortaklığımızdan büyük heyecan duyuyoruz. Ülkemizde endüstrinin ve iletişimin dijitalleşmesine büyük önem veriyor ve bu konuda öncü konumda olmak istiyoruz. Özellikle yenilenebilir enerji, sanayi, teknoloji ve mobilite alanlarında büyümeyi hedefliyoruz. Geleceğin işlerine yatırım yapıyor, hızlı ve emin adımlarla büyüyoruz.”

 

Yaman Tunaoğlu: “Bu ortaklığın sağlayacağı dinamizm, hem Doğan Holding’e, hem Karel’e hem de ülkemize büyük katma değer yaratacak”

 

Karel Teknik Murahhas Üyesi Yaman Tunaoğlu ise bu ortaklığa ilişkin düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Ülkeler değişen dünyada etkin rol almak için teknolojide söz sahibi olma yarışında. Biz ülkemizin bu konudaki potansiyeline hep inandık. Karel olarak kurulduğumuz günden beri, 36 yılda önemli başarılar elde ettik. Bu gurur hem Karel hem de ülkemizin. Bugün teknolojide iletişim, sayısal dönüşüm ve elektronik alanlarında çok önemli global fırsatlar bulunuyor. Doğan Holding ile yaptığımız güç birliği ile bundan sonra da büyümeye ve gelişmeye hızlanarak devam edeceğiz.

 

Önümüzde Karel’in küresel bir değer haline gelmesi ve sürdürülebilir büyüme hedefleri var. Bugün değerli bir müşteri portföyüne sahibiz. Alanımızda lider olmanın getirdiği tecrübe ve bilgi birikiminin yanı sıra, Türkiye’nin en önemli teknoloji Ar-Ge’si ve elektronik üretim tesislerinden birine sahibiz. Gelecek vizyonumuza paralel, bu alanlardaki yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz. İletişim, savunma sanayi çözümleri, proje çözümleri ve otomotiv elektroniği alanlarındaki her faaliyet kolumuzu geliştirerek sürdüreceğiz. Bu ortaklığın sağlayacağı dinamizmin hem Doğan Holding’e hem Karel’ e hem de ülkemize büyük katma değer yaratacağını bilerek, gelecek için büyük heyecan duyuyoruz.”  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com