Yeni Laptoplar Studio Serisine katılıyor ve Yeni Özelliklere Sahip 3D Tasarımcı Geliyor – Ulusal24.com

Yeni Laptoplar Studio Serisine katılıyor ve Yeni Özelliklere Sahip 3D Tasarımcı Geliyor – Ulusal24.com

Öncü 3D Mekân Tasarımcısı Andrew Averkin NVIDIA Omniverse ve Autodesk 3ds kullanarak çocukluk anılarını paylaşıyor

 

Nisan Studio Driver güncellemesi, arasında Unreal Engine 5’in de bulunduğu en son yaratıcı uygulama güncellemeleri getiriyor. RTX GPU’lar UE geliştiricilerine birçok avantaj sağlıyor:

 

• UE5’in yeni, tamamen dinamik küresel aydınlatma sistemi Lumen için donanım ve yazılım ray tracing.

• Nanite ağlarından source geometry dışa aktarma özelliğini içeren güncellenmiş bir NVIDIA Omniverse connector

• Gerçek zamanlı görseller için UE5 görünüm alanında RTX hızlandırmalı ray tracing ve DLSS

• Aynı teknolojilerle bitmiş üründe daha güzel ray tracing grafikler ve daha yüksek kare hızları.

• Gerçek zamanlı performansa sahip, NVIDIA gerçek zamanlı gürültü gidericiler.

 

Yeni driver ayrıca Maxon Cinema 4D (OpenColorIO adaptasyonu dahil), Chaos Vantage, Omniverse ve daha fazlasına yönelik son güncellemeleri de destekliyor.

 

Lenovo’nun en yeni mobil iş istasyonu ThinkPad P1, Studio Laptop Serisi’ne katılıyor ve yeni RTX A5500 Dizüstü Bilgisayar kadar hem GeForce RTX hem de NVIDIA RTX GPU’larla yapılandırılabiliyor. Yeni Stüdyo Laptop bilgisayarlar, yakın zamanda duyurulan Asus ProArt Studiobook 16, MSI Creator Pro Z16 ve Z17’yi de içeriyor.

 

Andrew Averkin’le Anılara Yolculuk

Son olarak, bu haftanın NVIDIA Studio Sanatçı çalışması bölümünde, NVIDIA’nın önde gelen 3D Mekan Sanatçısı (3D Environment Artist), Ukraynalı Andrew Averkin, nostaljik tasarımlarıyla geçmiş anılarına götürüyor. “When We Were Kids” isimli çalışmasını, RTX GPU ve Omniverse ile RTX hızlandırmalı UE5 gürültü gidericiden yararlanarak yalnızca saniyelere içinde hazırladı. Andrew Averkin şu bilgileri veriyor: “Çocukluğumuzu hatırlıyorum. Bu hikâye görüntülerle doğdu. Görüntüler için üç RTX A6000 GPU ve UE5 gürültü giderici kullandım. Bir görüntünün oluşturma süresinin birkaç saniyeye düşmesi, tamamen sanata odaklanmama yardım ediyor. Objelerin çoğunu Epic marketten temin ettim. Asıl amacım ışıkla, senaryoyla, kompozisyon ve modlarla oynamaktı.”

 

Averkin, “When We Were Kids”i ilk olarak Autodesk 3ds Max’te modelledi. Burada RTX GPU hızlandırmalı görüntü alanı ve RTX hızlandırmalı AI gürültü giderme, devasa dosya boyutuna rağmen akıcı etkileşimi mümkün kıldı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Çınar Karşılama Robotu Teknofest Elemelerini Geçti – Ulusal24.com

Çınar Karşılama Robotu Teknofest Elemelerini Geçti – Ulusal24.com

Teknofest 2022 için hazırlıklarını sürdüren İnegöl Belediyesi Proje Takımları, bu yıl da iddialı. Baykoca Çınar Teknoloji Takımının geliştirdiği Turizm 5.0 odaklı “Çınar Karşılama Robotu” projesi, Teknofest 2022 elemelerini başarı ile geçti.

 

İnegöl Belediyesi, 2020 yılında kurulan Baykoca Proje Takımları ile geçtiğimiz yıl Teknofest’te önemli başarılara imza attı. Birden fazla projenin son aşamalara kaldığı Teknofest 2021’de, İnsanlık Yararına Teknoloji kategorisinde “Drone İle Otonom Kaçak Yapı Tespiti” projesi ile Baykoca Fezakadı Drone Takımı 1’inci olmuştu. Baykoca Proje Takımları, Teknofest 2022 için de iddialı şekilde hazırlıklarını sürdürüyor. Bu yıl da bewnzer bir başarı için hedefe kilitlenen İnegöl Belediyesi Proje Takımlarından, güzel haberler gelmeye başladı.

 

ÇINAR KARŞILAMA ROBOTU ELEMELERİ GEÇTİ

Şubat ayında DOSTUM tesislerinde 3 günlük kamp gerçekleştirerek Teknofest 2022 için yol haritasını belirleyen ve bu doğrultuda çalışmalarını sürdüren Baykoca Proje Takımları, 8 ayrı takım ile 10 proje üzerinde hazırlıklarını sürdürüyor. Proje takımlarından ilk güzel haber geldi. Baykoca Çınar Teknoloji Takımının geliştirdiği Turizm 5.0 odaklı “Çınar Karşılama Robotu” projesinin Teknofest 2022 elemelerini başarı ile geçtiği açıklandı.

 

10 PROJE ÜZERİNDE ÇALIŞMALAR SÜRÜYOR

Öte yandan; Baykoca Gözcü, Baykoca Rehber, Baykoca İleri Dönüşüm, Baykoca Çınar, Baykoca ZİHA, Baykoca Model Uydu, Baykoca Planör Bulmaca, Baykoca Alçak İrtifa Roket, Baykoca Yüksek İrtifa Roket ve Baykoca Sağlıkta Yapay Zeka projeleri ile proje takımlarında görevli ortaokul, lise, üniversite ve üzeri 60 genç, Teknofest 2022 için hazırlıklarını sürdürüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

OPPO Gezegene Yeşil Bir Dokunuşla Katkı Sunuyor – Ulusal24.com

OPPO Gezegene Yeşil Bir Dokunuşla Katkı Sunuyor – Ulusal24.com

OPPO, ürün tasarımından sürdürülebilirlik konularında kamuoyunu bilinçlendirmeye kadar, gezegenimize daha yeşil bir gelecek sunmayı teşvik etmek için teknolojiyi ve marka gücünü kesintisiz kullanıyor.

 

 

Dünyada her yıl 22 Nisan’da gezegenimizin korunması konusunda farkındalık yaratmak amacıyla ‘Dünya Günü’ kutlanıyor. Teknolojideki uzmanlığıyla yaşamı iyileştirmeyi hedefleyen, dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO, sürdürülebilirliğe olan uzun vadeli taahhüdüyle, global bir kurumsal vatandaş olma sorumluluğuna öncelik veriyor. OPPO, ürün tasarımından sürdürülebilirlik konularında kamuoyunu bilinçlendirmeye kadar, gezegenimize daha yeşil bir gelecek sunmayı teşvik etmek için teknolojiyi ve marka gücünü kesintisiz kullanıyor.

 

OPPO, ambalajlarında kullandığı plastik miktarını 95 oranında azalttı

Plastik atıklar günümüzde çevre kirliliğinin büyük bir endişe kaynağı olarak öne çıkıyor. Birleşmiş Milletler Çevre Programı verilerine göre her yıl denizlere yaklaşık 11 milyon ton plastik atık bırakılıyor. Düzgün bir şekilde atılmayan plastikler sıklıkla toprağı, suyu kirletiyor ve nihai olarak yediğimiz yiyecekler yoluyla insan vücuduna giriyor. Bu mikroplastikler, sağlığımız için şu anda hakkında çok az şey bildiğimiz gizli tehlikelere neden oluyor.

 

Ambalajında kullanılan plastik miktarını düşürmek için OPPO, uluslararası düzeyde kabul gören ‘3R+1D’ sürdürülebilir ambalaj ilkelerini uygulamayı, ambalaj ağırlığının azaltılması hedefine bağlı kalmayı, geri dönüştürülmüş malzemeleri yeniden kullanmayı ve ambalajlarında geri dönüştürülebilir, biyolojik olarak parçalanabilen malzemeler kullanmayı taahhüt ediyor. Bu yaklaşım sayesinde OPPO, 2019’dan bu yana Avrupa’daki ambalajlarında kullandığı plastik miktarını büyük bir başarıyla 95 oranında azalttı. Şirket, geleneksel plastiklerin yerine biyolojik olarak parçalanabilen polilaktik asit malzemesini kullanmayı tercih ediyor.

 

Bu yılın başlarında piyasaya sürülen OPPO 5G CPE T2 modeli, bir kısmı tüketicilerin kullandığı ürünlerden elde edilen PCR’den (Tüketici Sonrası Geri Dönüştürülmüş Plastikler) üretildi.

 

Find X5 serisi ambalajı 45 oranında geri dönüştürülmüş liften üretildi

Ormanlar, hayatta kalmak için insanlara güven veren birçok doğal kaynağa ev sahipliği yapıyor. Ancak Amazon yağmur ormanları, aşırı ağaç kesimi nedeniyle, son 50 yılda ormanlık alanlarının 17’sini kaybetti. Ağaç kesimi ile orman arazilerinin azaltılması, dünyadaki biyolojik çeşitliliğe doğrudan tehdit oluşturuyor ve aynı zamanda küresel ısınmayı hızlandırıyor.

 

OPPO, ahşap kaynaklı lif tüketimini azaltmak için mümkün olduğunca geri dönüştürülmüş malzemeler kullanıyor. Örneğin, Avrupa’da satışa sunulan OPPO Find X5 serisinin ambalajı yaklaşık 45 oranında geri dönüştürülmüş liften üretildi. Bu malzeme, geri dönüştürülmüş kâğıttan veya şeker kamışı ve bambu gibi diğer organik atıklardan oluşuyor.

 

Pil Sağlığı Motoru pillerin 80’inden fazlasını korumaya yardımcı oluyor

Tüm dünyada meydana gelen elektronik atık hacmi son 5 yılda 21 arttı ve bu kalem en hızlı büyüyen evsel atık kategorisi haline geldi. Buna rağmen elektronik atıkların sadece 17,4’ü geri dönüştürülüyor. Elektronik atıkların çevre üzerinde oluşturduğu uzun vadeli tehdidin bilinciyle OPPO, ürünlerini daha dayanıklı hale getiriyor. Şirket ayrıca, çevreye olumsuz etkisini en aza indirmek için elektronik ürün atıklarına yönelik geri dönüşüm programları oluşturdu.

 

Örneğin, pazara yeni sunulan OPPO Find X5 serisi, OPPO’nun kendi geliştirdiği Pil Sağlığı Motoru teknolojisiyle donatıldı. OPPO’nun 80W SuperVOOC hızlı şarj teknolojisini kullanan bu çözüm, 1.600’e kadar tam şarj döngüsünden sonra bile akıllı telefon pillerinin kendi kapasitelerinin 80’inden fazlasını korumaya yardımcı oluyor. Bu da sektör ortalamasının iki katından fazla bir süreye denk geliyor ve bu teknolojiden güç alan her pilin daha uzun kullanılmasını sağlıyor.

 

OPPO, kullanılmış cep telefonlarının geri dönüşümünü ve yeniden kullanımını teşvik etmek için yerel ve uluslararası pazarlarda takas hizmetleri sunan bir ürün geri dönüşüm sistemi de kurdu. Çin’de bu program aracılığıyla bugüne kadar 1,2 milyondan fazla akıllı telefon geri dönüşüme dahil oldu. Bu, 216 tondan fazla elektronik atığın önüne geçmek anlamına geliyor.

 

OPPO ayrıca sektörel ve sivil toplum kuruluşları ortaklıkları aracılığıyla atık haldeki elektronik ürünlerin geri dönüşümünü teşvik etmeye de yardımcı oluyor. Avrupa’da yerel geri dönüşüm sistemlerine mali destekler sağlayan OPPO, elektronik atıklara yönelik bir geri dönüşüm programını hayata geçirmek için geri dönüşüm kuruluşlarıyla iş ortaklıkları gerçekleştiriyor. OPPO, Avustralya’da ise insanları elektronik atıklarını doğru bir şekilde geri dönüştürmeye ve çöpe giden e-atık miktarını azaltmaya teşvik etmek için Taronga Conservation Society/Taronga Koruma Derneği ile çalışmalar yürütüyor.

 

OPPO ayrıca, cep telefonlarının tüm yaşam döngüsü boyunca çevresel performansını değerlendirmek için Avrupa’nın önde gelen birkaç operatörü tarafından oluşturulmuş Eco Rating etiketleme planına dahil olan ilk akıllı telefon üreticilerinden biri oldu. Programa katılarak sürdürülebilir dönüşüme destek veren OPPO, sektördeki diğer oyuncularla iş birliği içinde çalışıyor. 

 

OPPO, sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklıklar kuruyor

Yalnızca kendi teknolojisini kullanarak çevre ve sürdürülebilirlik sorunlarına çözümler sunmakla kalmayan OPPO, bu sorunların aşılmasına yardımcı olmak için dünyanın her yerinden insanları bir araya getiren sivil toplum kuruluşlarıyla ortaklık kuruyor. Şirket, 2021 yılında İtalya’nın 5 şehrinde plastik atık toplama faaliyetleri düzenlemek için, yerel bir sivil toplum kuruluşu olan Free Plastic Odv Onlus ile ortaklık başlattı. Program kapsamında, 1.000’den fazla gönüllünün yardımıyla, 10 tonun üzerinde plastik atık geri dönüştürüldü.

 

Avustralya’da ise şirket, Great Barrier Reef’in karşı karşıya olduğu çevresel krizle ilgili farkındalığı artırmak ve halkı bu yönde harekete geçmek için Reef Restoration Foundation (RRF) ile ortaklık kurarak Artırılmış Gerçeklik uygulamasını kullanıma sundu. OPPO yine 2021 yılında, bu fonun 2026 yılına kadar Great Barrier Reef’de 1.000.000 yeni mercan üretme misyonunu gerçekleştirmesine yardımcı olmak için, 52.000 doların üzerinde bağış yaptı.

 

OPPO nesli tükenmekte olan hayvanların renk çeşitliliğini koruyor

Dünyadaki doğal alanların ve biyolojik çeşitliliğin korunması, göz ardı edilemeyecek kadar büyük bir konu… Şu anda yok olma tehdidi altında olan 1 milyona yakın tür bulunuyor ve OPPO, bu türlerin doğaya kattığı renk çeşitliliğini ve güzelliği korumaya yardımcı olmak için teknolojiyi kullanıyor. OPPO’nun National Geographic ile yürüttüğü Tehlike Altındaki Renkler projesi, üst üste ikinci kez, nesli tükenmekte olan ve risk altındaki hayvanların ilgi çekici görüntülerini kullanarak gezegenin biyolojik çeşitliliğini korumak için daha fazla insana ilham veriyor. Kampanya aynı zamanda kâr amacı gütmeyen National Geographic Society’nin vahşi yaşamı koruma çabalarına yönelik destekler de sunuyor.  

 

Dünyayı korumak hepimizin ortak sorumluluğu… OPPO, teknolojik yeniliklerle ve herkesin katılacağı ortak hareketle dünyanın doğal alanlarının korunmasına yardımcı olabileceğimize karşı inancını koruyor ve daha yeşil bir gelecek için çalışmaya devam ediyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Depolama yenilemesi için 5 ipucu! – Ulusal24.com

Depolama yenilemesi için 5 ipucu! – Ulusal24.com

Telefonlarımızı ve dizüstü bilgisayarlarımızı düzenli olarak yenilemekten evdeki WiFi’mızı tekrar değerlendirmeye kadar, teknoloji yenilemeleri günlük hayatımızın önemli bir parçası oldu. Ne var ki piyasada mevcut olanın en yenisini ararken bunları genellikle içgüdüsel olarak, fazla düşünmeden yapıyoruz. Üstelik bir iş ortamında da durum çok farklı değil. Donanımın özellikleri ve türü, karar vermede genellikle ilk öncelikli husus. Ancak bir kuruluşun veri merkezindeki depolama sistemlerinin yenilenmesi gerektiğinde karar vericiler, çoğu zaman değişime dirençle karşılaşabiliyor. Oysa verinin artık yeni sermaye olmasıyla depolama donanımları, kuruluşların hızla değişen bir iş ortamında başarılı olmalarında kritik öneme sahip. Bir depolama sisteminin yenilemesinin başarısını etkileyebilecek birçok faktör bulunduğunu  söyleyen Dell Technologies Satış Öncesi Kıdemli Yöneticisi Emin Çalıklı, her CIO’yu yakından ilgilendiren depolama yenilemesi için beş kritik ipucu paylaştı.

 

 

1. Mevcut engelleri belirleyin 

Son dönemde yapılan bir Forrester araştırmasında, karar vericilerin 83’ü verileri ayrıştırma, analiz etme ve sonuçlara göre hareket etme konusunda; “Yüksek depolama maliyetleri, Optimize edilmemiş veri ambarı, eski BT altyapısı ve ihtiyaçlarını karşılamak için fazla sayıda manuel süreçler” gibi engeller olduğunu bildirdi. Dolayısıyla başlıca engellerinizi bilmek, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlara en uygun depolama platformunu belirlemenize ve tasarlamanıza yardımcı olacaktır.

 

2. Mevcut depolama teknolojinizi en üst düzeye çıkarın

BT yöneticilerinin dikkate alması gereken bir diğer önemli konu da mevcut donanımlarının optimize edilip edilmediğidir. Kuruluşların, mevcut depolama sistemlerini yıl boyunca en yüksek performans için optimize edilmiş ve yapılandırılmış hâlde tutmalarına yardımcı olmak için sürekli analiz sağlayabilecek çözümlerden yararlanmaları gerekiyor. Sistemlerin en yüksek verimlilik sağlayacak şekilde kurulmaması sebebi ile boşta duran ve yeterince kullanılmayan bir depolama sistemi ile karşı karşıya kalıyoruz.

 

3. Doğru yöntem ve iş modelini belirleyin

Genel bulut ve şirket içi bulut bölgede geniş çapta kabul görürken bazı verilerin, oluşturulduğu ve tüketildiği yere yakın yerlerde tutulmasının daha iyi olabileceğini dikkate almak önemlidir. Bu hem uçta hem de veri merkezinde geçerlidir. Depolama yöntemini değerlendirirken güvenlik de önemli bir etkendir. Verilere erişime izin verilirken ne kadar denetim gereklidir ve ne kadar risk alınabilir? Mutlaka belirlenmelidir. Maliyet, uygun çözümü seçerken göz önünde bulundurulması gereken bir diğer husus olup bulut benzeri bir deneyim için hem geleneksel depolama ürünleri hem de veri depolama hizmetleri sunan bir teknoloji sağlayıcısı belirlemek yararlı olacaktır.

 

4. Verileriniz inovasyona uygunluğundan emin olun

Forrester araştırmasına göre Orta Doğu’daki veri karar vericilerinin 70’i, analiz etmek ve kullanmak için geçen süreye kıyasla verileri daha hızlı bir şekilde topluyor. Teknolojiyi yenilemek, veriye dayalı iş sonuçlarına ulaşmanın yalnızca ilk adımıdır. Yeni depolama çözümlerini devreye almak, iş yüklerinin ve verilerin ilk seferde doğru ve verimli şekilde kategorize anlamına gelir. Veri taşıma hizmetlerini kullanmak daha fazla denetim, güvenlik ve değer sağlar. Bu hizmetler, sorunsuz bir geçişi planlamak ve yürütmek için uzmanlardan yararlanılarak süreci basitleştirmenin ve hızlandırmanın en iyi  yoludur.

 

5. Güvenli geri dönüşüme öncelik verin 

BT karar vericilerinin 72’si, BT güvenliği ve risk gereksinimlerini karşıladıklarından emin olmak için dışarıdan yardım almaya ihtiyaç duyduklarını söylüyor. BT yöneticilerinin herhangi bir altyapıyı yenilemek ve tekrar düzenlemek veya emekliye ayırmayı istediklerinde, yaşam döngülerinin sonunda varlıkların güvenli ve tutarlı bir şekilde yönetilmesine yardımcı olabilecek bir teknoloji ortağı olması gerekiyor. Varlıkları verimli bir şekilde yönetmek oldukça önemli husustur. Öncelik her zaman yeniden kullanım olmalı, yeniden kullanım gibi bir seçenek olmadığında ise güvenli geri dönüşüm olmalıdır.

 Her adımda destek alın

Teknoloji yenilemesi için atılacak adımlarda hata payının en aza indirilmesi için profesyonel destek alınması gerektiğine de dikkat çeken Emin Çalıklı, “Herhangi bir teknoloji yenilemesinin amacı, güvenliği sürdürmek, müşterilere ve iş gücüne karşı oluşabilecek ve iş operasyonlarında meydana gelebilecek kesintileri en aza indirmek ve gelecekteki iş ihtiyaçlarını karşılamak üzere gelişmek ve dönüşmektir. Dell Technologies Services, bir kuruluşun depolama varlıklarının planlanmasından kullanım dışına alınmasına kadarki süreçte en iyi uygulamaları sunmak için yenilik yapmaya devam ediyor. Depolama ihtiyaçları geliştikçe ve arttıkça, mevcut ve gelecekteki ihtiyaçlara en uygun olanı sağlamak için depolama platformlarını yenilemek bir zorunluluktur. Bu çok fazla planlama, test etme ve koordinasyon gerektiren önemli bir süreçtir. Aynı zamanda performansı artırmak, maliyetleri düşürmek ve platformun geleceğe hazır olmasını sağlamak için de büyük bir fırsattır” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Cisco’dan Şirketlerin Sürdürülebilirlik Hedeflerini Destekleyecek BT Ödeme Çözümü: Cisco Green Pay – Ulusal24.com

Cisco’dan Şirketlerin Sürdürülebilirlik Hedeflerini Destekleyecek BT Ödeme Çözümü: Cisco Green Pay – Ulusal24.com

Cisco, müşterilerin çevreyle ilgili hedeflerine ulaşması için sürdürülebilir bir BT stratejisi oluşturmalarını kolaylaştıracak ödeme modeli Green Pay’i tanıttı. Yeni çözüm, beş yıl için öngörülebilir ödeme planlarıyla ve başlangıçta yüzde 5’lik ekipman teşviği ile müşterilerin sürdürülebilirliğe yönelik ihtiyaçlarını karşılarken, döngüsel ekonomiye girmelerini de sağlayacak. 

 

Cisco sürdürülebilir teknolojilerinin döngüsel kullanımını destekleyen, Cisco Green Pay adlı ödeme çözümünün piyasaya sunulduğunu duyurdu. Bu çözüm, müşterilerin döngüsel ekonomiye girmelerine olanak verecek ve sürdürülebilirlik hedeflerini karşılamalarına yardımcı olacak. Süre sonunda ürün Cisco tarafından ücretsiz olarak geri alınacak.

 

Cisco EMEAR Başkanı Wendy Mars yeni çözümle ilgili şunları söyledi: “Çevresel, sosyal ve kurumsal sorumluluk yalnızca işimizdeki uygulamalarda ve ürünlerimizde yerleşik olmakla kalmıyor bunlar aynı zamanda müşterilerimiz için bir öncelik niteliği taşıyor. Cisco’nun bu yeni ödeme çözümü, müşterilerimize daha az kaynak tüketen güvenilir BT çözümleri sunuyor ve en son inovasyonlardan yararlanmalarını sağlıyor.” 

 

Cisco Green Pay, Cisco donanımı için yüzde 5 teşvik, beş yıl için öngörülebilir ödemeler ve ücretsiz ürün iadeleri sunuyor. Ekipman iade edildiğinde müşteriye döngüsel ekonomiye girdiğini doğrulayan bir sertifika veriliyor. Diğer özellikler arasında ise şunlar bulunuyor:

 

Green Meraki®, Cisco IoT portföyü, akıllı binalar ve Hizmet Sağlayıcı (SP) altyapısı gibi Cisco’nun sürdürülebilir teknolojileri için geçerli.
Müşteriler Cisco yazılımları ve hizmetlerini de pakete dahil edebiliyorlar.
Süre sonunda müşteriler ekipmanı iade ediyorlar veya bir yıl daha uzatma seçeneğine sahip oluyorlar. 
Çözüm şu anda; Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Hollanda, Norveç, Polonya, Portekiz, İspanya, İsveç, İsviçre, Türkiye, Birleşik Krallık dahil Avrupa ve Orta Doğu’daki belirli bazı ülkelerde sağlanıyor.  
Bu çözüm, Cisco’nun döngüsel ekonomiye geçişe yönelik diğer sürdürülebilirlik çalışmalarını (Environmental Sustainability Specialization and Takeback Incentive ortaklığı duyurusu ve Send IT Back uygulaması gibi) tamamlıyor.
Çözüm aynı şekilde, Cisco’nun 100 ürün iadesi taahhüdünü hızlandırıyor ve Cisco’nun 2040’a kadar net sıfır olma hedefini destekliyor. 

 

Ellen McArthur Foundation’a göre, döngüsel ekonomi tek başına, yenilenebilir enerjiye geçişle çözülemeyecek küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 45’ini önlemeye katkıda bulunabilir. Döngüsellik, Avrupa’nın yeni sürdürülebilir büyüme gündeminin temel yapı taşlarından biri ve EMEA ülkelerindeki BT departmanları için çevresel sürdürülebilirlik çok önemli hale geliyor. 2022 Mart ayında Canalys araştırmasına katılan 311 kanal ortağından, EMEA bölgesinde yer alan her 4 katılımcıdan 1’i çevresel sürdürülebilirliğin müşterilerin teklif taleplerinden üçte birinden fazlasında yer aldığını bildirdi. Bu noktada, Cisco Green Pay, müşterilerin teknolojilerin sürdürülebilirliğiyle ilgili artan endişelerini gidermelerine olanak sağlayacak. 

 

Cisco Capital EMEA Satış Lideri Guido Kessler ise bu çözümle ilgili şunları söyledi: “Cisco Green Pay, atığı en aza indiren döngüsel bir ödeme modeli sunarak müşterilerin sürdürülebilir bir BT stratejisi oluşturmalarını ve çevresel, sosyal ve yönetişim hedeflerine ulaşmalarını kolaylaştırıyor. Bu ödeme çözümüyle Cisco, müşterilerin daha fazla öngörülebilirlik ve sürdürülebilirlik ihtiyacını karşılayabilir.”  

 

Cisco sürdürülebilir, döngüsel ve kapsayıcı bir geleceği desteklemeye yönelik taahhüdü için çalışmaya devam ediyor. İşte Cisco’nun bu yönde attığı adımlar: 

2021’de Cisco, 2025’e kadar tüm küresel Kapsam 1 ve Kapsam 2 emisyonlarında net sıfıra ulaşma ara hedefiyle 2040’a kadar (ürün kullanımı, operasyonları ve tedarik zinciri dahil) tüm Kapsam 1, Kapsam 2 ve Kapsam 3 emisyonlarında net sıfır hedefi koydu.

Ocak 2018’de Dünya Ekonomik Forumu’nda Cisco CEO’su Chuck Robbins ve diğer 8 teknoloji sektörü yöneticisi Capital Equipment Pledge’i imzaladılar. Bu anlaşmada Cisco istek üzerine yüzde 100 ürün iadesinin müşteriler için ücretsiz olacağını taahhüt etti. Cisco Green Pay, iade edilen ve yeniden üretilen ürün sayısını artırmaya yardımcı olmak için, satın alma yerine döngüsel BT’yi teşvik eden bir ticari modelle birlikte bu hedefi hızlandırmaya yardımcı oluyor.
2025 mali yılı itibariyle, yeni Cisco ürünleri ve ambalajlarının hepsinde Döngüsel Tasarım İlkeleri yer alacak.
Product Takeback and Reuse Programı, Cisco donanımı sahiplerinin kullanım süresi sona erdiğinde donanım ürünlerini ücretsiz olarak iade etmelerine olanak sağlıyor. İade edilenlerin yüzde 99,9’u yeniden kullanılıyor ve geri dönüştürülüyor; böylece ekipman bilinçli bir şekilde elden çıkarılmış oluyor.
2021 mali yılında Cisco, Send IT Back uygulamasını genişleterek araçlarını, kullanım ömrü sona erdiğinde ürün iadesini kolaylaştıracak şekilde geliştirdi. Uygulama şu anda dünya çapında diğer pazarlarda da erişimi genişletme planlarıyla birlikte, ABD, Birleşik Krallık ve AB’deki Android ve iOS kullanıcıları tarafından kullanılabilir durumda. 
Cisco’nun sertifikalı yenilenmiş ürün segmenti Cisco Refresh, şirketin hammadde bağlılığını azalttı ve geçtiğimiz yıl 2,5 milyon pound (yaklaşık 1.133.980 kg) üzerinde donanımın çöpe gitmesini önledi. Program, Cisco’nun sürdürülebilirlik hedeflerinin karşılanmasına yardımcı oluyor ve çeşitli katma değerli yaşam döngüsü çözümleriyle sürdürülebilirlik taahhütlerini göstermek için somut yollar arayışında olan müşteriler için yarar sağlıyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

2022 Yılı, realme için Güçlü Başladı! – Ulusal24.com

2022 Yılı, realme için Güçlü Başladı! – Ulusal24.com

Dünyanın en hızlı büyüyen akıllı telefon markası realme, belirlediği stratejilerle, küresel olarak GT Serisi satışlarını geçen yıla kıyasla 550 oranında artırdı.

 

GT 2 Serisi ve GT Neo Serisi, büyümenin önemli destekçileri!

 

MWC 2022’de dünya çapında lansmanı yapılan realme GT 2 Serisi, teknoloji hayranları ve medyadan büyük ilgi gördü. Cihaz, kullanıcılara birinci sınıf bir mobil deneyim sunmak için modern teknolojilere sahip olup, kullanıcılar tarafından heyecanla karşılanmaktadır. Başka bir deyişle, GT 2 Serisi, Qualcomm’un en yeni ve en hızlı işlemcisi, Snapdragon 8 Gen 1, dünyanın ilk 2K AMOLED düz ekranı ve dünyanın ilk biyopolimer arka kapak tasarımı ile realme’nin şimdiye kadarki en özel amiral gemisidir. Sadece teknoloji takipçileri tarafından değil, aynı zamanda Digital Trends, XDA, WIRED ve gibi teknoloji alanında öncü olan medya kuruluşları tarafından “MWC’nin En İyisi” ödülüyle onaylanmıştır. Bu büyüme aynı zamanda realme GT NEO Serisi, özellikle de yeni piyasaya sürülen realme GT NEO 3 ile güçlü bir şekilde destekleniyor. realme GT NEO 3, performansı artıran ve daha fazla güç tasarrufu sağlayan MediaTek Dimensity 8100 CPU ile donatılmış olup, aynı zamanda 150W UltraDart şarj teknolojisine sahiptir. Dünyanın en hızlı şarj kapasitesine sahip ve 120Hz pürüzsüz ekran ve şık ekran da en büyük tamamlayıcılarındandır.

 

realme GT 2 Serisi, Avrupa’da binlerce müşteriyi mağaza önünde sıraya dizdi 

 

realme, en hızlı büyüyen akıllı telefon markası olmakla beraber, gelecek hedefleri arasında teknolojiyi modern kültürlerle harmanlamayı en büyük amaçlarından birisi haline getirmiştir. Teknoloji ve yaşam standartları arasındaki dengeyi sağlamak ve daha da farklı bir boyuta taşımak amacıyla yürüttüğü çalışmalar GT 2 Serisi ile karşılık bulmaktadır. Serinin daha yakından tanınması için Almanya, Hollanda, Fransa, İspanya, İtalya, Polonya dahil olmak üzere, Avrupa’daki altı ülke ve 13 şehirde pop-up mağazalar açılmıştır. 16.000’den fazla takipçi, cihazları ilk satın alanlar arasında olmak için Avrupa genelinde mağazaların önünde sıraya girdi. Satın alım öncesi GT 2 Serisi’ni deneyimleme şansına sahip olan kullanıcılar, GT 2 ve GT 2 Pro’yu tüm detaylarıyla gözlemlemiştir. realme GT 2 Pro, tasarımı ve malzeme kalitesiyle üst düzey akıllı telefon pazarına yeni bir soluk getirip, realme’nin güçlü oyuncularından birisi haline gelmiştir.

 

Dünyanın ilk 150 °ultra geniş kamerasıyla her detay gözler önünde

 

realme GT 2 Pro, dünyanın ilk 150° ultra geniş kamerasıyla kullanıcılarına dar alanlarda bile fotoğraf çekmeyi çok kolay hale getirmektedir. Ayrıca, çevre için sürdürülebilirlik odaklı sırt tasarımı ile GT Serisi’nin modaya uygun görünümlü yüzü olan GT 2 Pro, 10.000 saatin üzerinde renk testinden titizlikle geçmiştir. Buna ek olarak realme, hem dayanıklılık hem de estetik açıdan çekicilik sağlayan biyopolimer adı verilen yenilenebilir kaynaklardan elde edilen bir malzeme keşfetti. Bu nedenle, GT 2 Serisi, cam veya metal malzemelere kıyasla üretimden kaynaklanan karbon emisyonlarını 35,5 azaltarak, tüm arka paneli için biyopolimer kullanan dünyanın ilk akıllı telefonudur. Telefonun ambalajında kullanılan plastik yüzdesi de 21,7’den 0,3’e düşürülerek cihazın karbon ayak izi düşürüldü.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Yapay zekâ müşteri hizmetlerini ele mi geçiriyor? – Ulusal24.com

Yapay zekâ müşteri hizmetlerini ele mi geçiriyor? – Ulusal24.com

CRM’in dijital yakalı uzmanı, müşteri taleplerine çözüm yaratıyor

 

Dijitalleşmenin ve yapay zekanın toplumsal yaşamımızda yaygınlaşmasıyla, insan ve teknoloji iş birliğini hedefleyen bir toplum modeli olan Toplum 5.0 uygulamalarını iş ve günlük hayatta daha fazla görüyoruz. Artık sonuna geldiğimiz pandemi ile yaşanan kapanma ve insanların her şeyi online olarak gerçekleştirme eğilimi tüm dünyayı hızla dijitalleştirerek Toplum 5.0 modeline birkaç adım daha yaklaştırdı. Tüketici davranışlarına yansıyan değişikliklerle birlikte hız, kalite ve hizmet standardı üst seviyelere taşınırken, maliyetlerin de düşük olmasına artık daha fazla dikkat ediliyor.

 

Müşterinin problemini “insan-gücü” tek başına çözmeye yetişemiyor

 

Satış, satın alma gibi süreçler ne kadar baş döndürücü bir hıza ulaşmış olsa da müşteri hizmetleri yönetimi alanında; müşterinin derdini tam olarak anlayabilmek ve problemi bütünüyle kavrayarak kalıcı çözüm yaratabilmek hala başlı başına sorun olmaya devam ediyor. Özellikle müşteri deneyimini yönetmek ve bu süreçte yaşanan problemlerin çözüme ulaşması yönünde ilgili aşamaların, doğru kurgulanmış sistemler ve senaryolarla yürütülmesi, ayrıca sürekli güncellenmesi gerekiyor. Bu noktada, insanın yapay zekayla birlikte yönettiği, süreç temelli müşteri hizmetleri sistemleri yüksek müşteri deneyimi skorları yaratıyor.

 

Finans, sigorta, e-ticaret, telekom, enerji, perakende, otomotiv, havayolları, lojistik, imalat, kamu yönetimi gibi farklı sektörlerde faaliyet gösteren 400’ü aşkın lider kurumda, 150 binden fazla çalışan tarafından kullanılan Next4biz CRM’in Ar-Ge ekibi, tam bu bakış açısıyla bir ilke imza atarak süreç temelli müşteri hizmetleri yönetimi modülüne yapay zekâ destekli özellikler ekledi.

 

Yapay zekâ ile müşteri hizmetlerine ne katıyor?

 

Next4biz CRM yazılımı, tüm iletişim kanallarından bütünleşik ve eş zamanlı olarak müşteri bildirimlerini topluyor ve bu bildirimlerin konularına göre kategorize edilerek süreçlerle uçtan uca çözümlenmesini sağlıyor. Ve işte tam da bu noktada yapay zekâ ve insan işbirliği karşımıza çıkıyor. Derin öğrenme teknolojisiyle geliştirilmiş Next4biz yapay zeka modülü, kullanıcıların davranışlarını izleyerek müşteri bildirimlerinin konularını ve kategorilerini adım adım kendisi belirlemeye başlıyor. Kullanıcı deneyiminden aldığı verilerle kendini sürekli eğiten yapay zeka, kategorizasyon için insan desteği ihtiyacını zaman içinde tamamen ortadan kaldırıyor. Next4biz’in yapay zekâsı kategori önermeleriyle kalmayarak; iş kurallarıyla inisiyatif alıyor, hatta belli konulardaki bildirimleri kendi çözerek kapatıyor. Çözemediği bildirimleri ise iş akışları başlatarak ilgili birimlere yönlendiriyor ve takip ediyor.

 

CRM’in dijital yakalı uzmanı müşteri bildirimlerini anlayarak çözüyor

 

Next4biz CRM, müşteri hizmetlerinin gizli kahramanı olarak problemlerin çözüm sürecini kısaltıyor, insani hataların önüne geçiyor ve bildirimleri adım adım izleyerek sonuca ulaşmasını sağlıyor. CRM’in dijital yakalı uzmanı Next4biz yapay zekâsı, kullanıcıları ve müşterileri e-posta ve SMS ile bilgilendirerek bildirimlerde gecikme olması halinde bildirimin çözüm sorumluluğunu bir üst yöneticiye eskale ediyor. Böylece hiçbir müşteri sorunu çözümsüz kalmadığı gibi dakikada on binlerce bildirim çözümlenmiş oluyor.

 

Next4biz Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Platin, müşteri hizmetleri modülüne entegre ettikleri yapay zekâ ile ilgili şunları söyledi, “Next4biz’in CRM’in dijital yakalı uzmanı olarak adlandırdığımız yapay zekâ modülünü uygulamaya aldığımız kurumlarda, doğru kategori belirleme oranı ilk 6 aylık öğrenme dönemi sonrasında yüzde 90’ın üzerine çıkıyor. Yapay zekânın otomatik çözümleme oranı ise tüm bildirimlerin yaklaşık yüzde 30’una kadar ulaşıyor. Özetle, hayatın her yerine entegre olan yapay zekâ, müşteri hizmetlerinde de kendini göstermeye başladı. Yapay zeka, sanattan ekonomiye, pazarlamadan eğitime kadar her alanda insanın işini kolaylaştıran ve verimliliği yükselten bir yazılım teknolojisi. Next4biz olarak yapay zeka uygulamalarını platformumuzdaki konumunu sürekli güçlendirerek CRM ve BPM alanlarında önemli çalışmalara imza atmaya devam edeceğiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Samsung’un en yenilikçi TV aksesuarları ile tarzınızı evinize yansıtmak çok kolay! – Ulusal24.com

Samsung’un en yenilikçi TV aksesuarları ile tarzınızı evinize yansıtmak çok kolay! – Ulusal24.com

Günümüzde en küçük ürünler dahi kullanıcıların yaşam tarzındaki en büyük değişikliklerin önünü açabiliyor. Peki, siz de yalnızca bir aksesuar ile televizyonunuzun özelliklerini artırabileceğinizi, TV deneyiminizde önemli değişiklikler yapabileceğinizi biliyor muydunuz? Teknoloji devi Samsung, kullanıcıların hayatını kolaylaştıracak ve ekran deneyimini artıracak, kullanımı kolay ve pratik, en iyi aksesuarlarını derlediği bir liste oluşturarak, kullanıcılara tarzlarını yansıtmanın ve büyük değişimler yaratmanın bir yolunu sunuyor.

 

Kendiliğinden dönebilen duvar aparatı ve stant sayesinde TV’niz ister yatay ister dikey olsun

Samsung’un Neo QLED veya The Frame TV modellerinde yer alan mobil uygulamalardaki dikey videoları görmüş olabilirsiniz. İşte bu videoları dilediğiniz zaman dikey olarak izlemek mümkün. Samsung’un kendiliğinden dönebilen duvar aparatı ve standı sayesinde tüm videoları orijinal haliyle izlemek çok basit. Bu aparat sayesinde ekranı yatay moddan dikey moda otomatik olarak döndürmek için uzaktan kumandada yer alan döndürme tuşuna basmak yeterli oluyor. Bu sayede kullanıcılar, farklı içerikleri daha rahat izlemenin yanı sıra, dikey modda yansıtma ve yayınlama özelliklerinden de faydalanabiliyor.

 

 ‘Full Motion’ ince duvar aparatıyla ekranınıza dilediğiniz gibi eğim verin

Televizyonların duvara yalnızca tek bir aparatla sabitlenebildiği günler çoktan geride kaldı. Artık en sevilen program, dizi gibi içerikleri herhangi bir pozisyon veya açıdan görüntülemek için ekranı esnek bir şekilde yukarı, aşağı, sola veya sağa eğmek yeterli oluyor. Samsung’un ‘Full Motion’ ince duvar aparatı tüm bu görevleri yerine getirmeyi sağlarken, duvarla ekran arasında yakın temas sağlayarak, çok daha rahat ve sürükleyici bir izleme deneyimi sunuyor.

 

 ‘One Connect’ kutu ile dağınıklığa neden olan TV kablolarını toplayın 

Evde veya işyerinde dağınıklık oluşturan TV kablolarını derleyip toplamayı başardığımızda zaten TV odasının iç dekorasyonunun önemli bir kısmı hallolmuş oluyor. Samsung’un, ‘One Connect’ ve ‘Slim One Connect’ kablo kutusu sayesinde herhangi bir oturma odasını sade, şık ve derli toplu bir hale getirmek çok basit. Bu aksesuar sayesinde dikkat dağıtıcı kablo dağınıklığı hem hızla düzenlenebiliyor ve ortadan kalkıyor hem de evde işlevsel ve güzel görünen bir alan oluşturulabiliyor.

 

 Kişiselleştirilebilir çerçevelerle TV’nizi sanat eserine dönüştürün 

Samsung’un kişiselleştirilebilir TV çerçeve aksesuarı, sanat eserlerini doğrudan duvarda sergilemeye imkan sunuyor. Kullanıcılar, sade, şık ve modern bir görünüm için Beyaz, Tik Ağacı ve Kahverengi renk seçenekleriyle sunulan ‘Modern Düz Çerçeve’yi tercih edilebiliyor. Slim Fit Duvar Aparatı ile birlikte kullanılan bu aksesuar, evin tüm odalarına sorunsuz uyum sağlayarak, TV ile duvar arasındaki boşluğu en aza indiriyor.

 

Samsung, televizyonunu duvara monte ederek kullanmak istemeyen kullanıcılara da ‘Zemin Standı’ ile tarzlarını ifade etmenin yeni bir alternatifini sunuyor. Küçük alanlarda bile kurulumu kolay olan Zemin Standı, evlere sanatsal zarafet getiren mükemmel bir aksesuar olarak öne çıkıyor.

 

‘The Sero Tekerlekler’ ile seyyar eğlence her yerde 

Samsung’un eşi benzeri olmayan ve dönebilir özelliğe sahip The Sero ürünü, tekerlek aparatı ile artık daha da esnek. Hem içeriklerin yönünü hem de TV’nin konumunu değiştirmek isteyen kullanıcılar için ‘The Sero Tekerlekler’, en doğru seçim olabilir. Bu aksesuar sayesinde kullanıcılar, TV’lerini bir odadan diğerine özgürce taşıyabiliyor, The Sero’yu her zaman ve her yerde iç mekanla uyumlu bir şekilde kullanabiliyor.

 

 Taşınabilir ekran ve eğlence cihazı ‘The Freestyle’ ile kişisel tarzınızı yansıtın 

Taşınabilir bir ekran, bluetooth hoparlör ve ortam ışığı… Samsung’un sadece 830 gram ağırlığındaki eğlenceyi her yere taşıyan cihazı The Freestyle, bu görevlerin tamamını etkili bir biçimde başarıyor. The Freestyle’ın zarif beyaz tasarımına Blossom Pink, Forest Green ve Coyote Beige renk seçeneklerine sahip renkli kauçuk kaplama aparatıyla renk katmak da mümkün. Kullanıcılar, The Freestyle’ı kamp ortamında ya da bir çatı partisine giderken kullanmak istediğinde, cihazı şık ve kompakt bir çanta içinde rahatlıkla taşıyabiliyor.

 

 The Serif sayesinde mekanı yeniden keşfedin 

Samsung’un yenilikçi ev aksesuarı The Serif, “I” harfini andıran pratik tasarımıyla herhangi bir odanın vazgeçilmez aksesuarı olabilir. The Serif’in çerçevesinin üst kısmında bulunan düz yüzeyi raf olarak kullanarak herkes The Serif’i kendi zevk ve tercihlerine göre dekore edebiliyor. Evinin dekorasyonuna farklılık katmak ve tarzlarını yansıtmak isteyen kullanıcılar, el yapımı veya özel üretim ürünleri bu rafın üzerinde sergileyebiliyor. The Serif ile kullanıcılar, hem odalarının görünümünü dilediği gibi iyileştirebiliyor hem de misafirlerinin dikkatini tarzlarıyla çekebiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Vodafone Paydaş Çalıştayı Düzenledi – Ulusal24.com

Vodafone Paydaş Çalıştayı Düzenledi – Ulusal24.com

VODAFONE “ÇEVRESEL, SOSYAL, YÖNETİŞİM” FAALİYETLERİNİ PAYDAŞLARIYLA ŞEKİLLENDİRİYOR 

 

Vodafone Türkiye, “Çevresel, Sosyal, Yönetişim” (ÇSY) performansını paydaşlarına aktarmak ve faaliyetlerine yönelik görüşlerini almak üzere Paydaş Çalıştayı düzenledi. Çalıştaya sivil toplum kuruluşları, kamu temsilcileri, akademisyenler, medya mensupları, Vodafone çalışanları, tedarikçileri ve iş ortaklarından oluşan 27 kişilik bir paydaş grubu katıldı. Vodafone’un sürdürülebilir iş stratejisini oluşturan “Amaç Odaklı Vodafone” yaklaşımının da aktarıldığı çalıştayda, Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre değer alanlarında paydaşlardan görüşleri alındı. 

 

Türkiye’nin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone, paydaş ekosistemine yönelik iletişim çalışmalarına devam ediyor. Vodafone, farklı paydaşların beklenti, ihtiyaç ve önceliklerini dinlemek ve paydaşları ile uzun vadeli etkin ilişki kurmak üzere düzenlediği Paydaş Çalıştaylarına bir yenisini daha ekledi. Vodafone’un amaç odaklı çalışmalarının aktarıldığı ve geleceğe yönelik hedefleri hakkında paydaş görüşlerinin alındığı çalıştaya sivil toplum kuruluşları, kamu temsilcileri, akademisyenler, medya mensupları, tedarikçiler, iş ortakları ve Vodafone çalışanlarından oluşan 27 kişilik bir paydaş grubu katıldı. 

 

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel, şunları söyledi:

 

“Şirketlerin uzun vadede var olabilmesini sağlayacak ana etmenlerden biri paydaşlarıyla olan ilişkileri. Sürdürülebilir başarı için, tüm paydaşları kapsayan, ortak değer yaratan politikalar izlenmesi gerekiyor. Vodafone olarak, paydaşlarımızın geri bildirimlerini almayı, beklentilerini dinlemeyi ve bu beklentileri karşılayacak aksiyonlar gerçekleştirmeyi önemsiyoruz. Amaç odaklı vizyonumuz doğrultusunda Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre alanlarında paydaşlarımız için değer yaratmaya odaklanıyoruz. Bu süreçte çoğulcu bakış açısı ile çok paydaşlı hareket etmenin ve birlikte çözüm geliştirmenin önemine inanıyoruz. Bu düşüncelerle düzenlediğimiz Paydaş Çalıştayı ile bir kez daha paydaşlarımıza Çevresel, Sosyal, Yönetişim performansımızı aktardık ve faaliyetlerimize yönelik görüşlerini aldık. Çalıştayımıza katılan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyoruz. Vodafone olarak, önümüzdeki dönemde de paydaşlarımızla birlikte kapsayıcı ve bütüncül bir bakış açısı geliştirmeye devam edeceğiz.”

 

Paydaş görüşleri ÇSY raporuna girdi sağlayacak

 

Vodafone Türkiye Paydaş Çalıştayı’nda 6 moderatörün yönetiminde 2 saat boyunca paydaş beklentileri ve çözüm önerileri tartışıldı. Çalıştayda dijital dönüşüm, dijital uçurumun kapatılması, kadın istihdamı ve kadınların ekonomiye katılımı, genç istihdamı ve gençlerin iyi olma halleri, bireysel ve kurumsal müşterilerin karbon salımı kaynaklı çevresel etkilerini azaltarak iklim krizi ile mücadele, elektronik atıkların toplanması ve yeniden kazanımı gibi konularda paydaşlar fikir geliştirdiler. Çalıştayın çıktıları Vodafone’un bir sonraki Çevresel, Sosyal, Yönetişim Raporu’na girdi sağlarken, aynı zamanda yıl boyunca paydaş beklentilerini ne yönde karşılaması gerektiğine dair Vodafone’a yol gösterecek. 

 

Amaç odaklı Vodafone

 

Vodafone, tüm dünyada “amaç odaklı şirket olma” hedefiyle faaliyetlerini sürdürüyor. Amacı daha iyi bir gelecek için insanları birbirine bağlamak olan Vodafone, Dijital Toplum, Kapsayıcılık ve Çevre olarak belirlediği odak alanlarında paydaşları için değer yaratıyor. Buna göre, teknolojinin gücünü kullanarak toplumun dijitalleşmesi için çalışıyor, herkes için kapsayıcı olma ve toplumda kimseyi geride bırakmadan çalışma anlayışını benimsiyor, çevresel sürdürülebilirliğe odaklanarak gezegenimizi korumaya yönelik çalışmalar yürütüyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Türk Telekom’un ‘Kitaplara Ses’i engelleri kaldırıyor – Ulusal24.com

Türk Telekom’un ‘Kitaplara Ses’i engelleri kaldırıyor – Ulusal24.com

Türk Telekom’un görme engelliler için hayata geçirdiği Türkiye’nin ilk telefonda sesli kitap hizmeti Telefon Kütüphanesi’nin içeriği Kitaplara Ses uygulaması ile zenginleşiyor. Kitaplara Ses uygulaması ile 40 bini aşkın gönüllü, kitapların görme engellilere ulaşan sesi oldu. Uygulama üzerinden seslendirilen eserler 43 bin 500 saate ve farklı türlerde 755 bin sayfa kitaba ulaştı.  

 

Türk Telekom, insan odaklı yaklaşımı ve herkes için erişilebilir iletişim anlayışı ile görme engellilere yönelik çalışmalarını sürdürüyor. Türk Telekom’un görme engellilerin daha fazla sesli kitaba ulaşmasını sağlamak amacıyla başlattığı sesli kitap hizmeti Telefon Kütüphanesi kapsamında hayata geçirdiği Kitaplara Ses uygulamasına gönüllülerin desteği artıyor. 

 

40 bini aşkın gönüllü, 43 bin saat kitap okudu

 

17 Nisan Kitap Hediye Günü dolayısıyla paylaşılan verilere göre; uygulama üzerinden bugüne kadar 40 bini aşkın gönüllü, 43 bin 500 saatte toplamda 755 bin sayfa kitap seslendirdi. Gönüllüler, Türk Telekom’un, Boğaziçi Üniversitesi GETEM (Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Laboratuvarı) iş birliği ile hizmete sunduğu Kitaplara Ses uygulaması sayesinde hikâye, roman, tarih, psikoloji, kişisel gelişim gibi pek çok türde kitaba ses vererek görme engelli kitapseverlerin daha zengin bir arşive erişmesini sağladı.

 

Telefon Kütüphanesi ve GETEM e-Kütüphanesi’ne gönüllü katkıda bulunarak görme engellilerin daha çok kitaba ve bilgiye ulaşmasını sağlamak isteyen herkes, Türk Telekom’un geliştirdiği Kitaplara Ses uygulamasını telefonlarına ücretsiz indirerek kolayca kitap seslendirebiliyor. Görme engelliler ise Türk Telekom Telefon Kütüphanesi üzerinden gönüllülerin seslendirdiği binlerce kitaba ulaşarak diledikleri kitabı dinleyebiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com