Turkcell ve Ericsson 5G şebeke dilimleme otomasyonunu başarılı bir şekilde test etti

Turkcell ve Ericsson 5G şebeke dilimleme otomasyonunu başarılı bir şekilde test etti

Şebeke dilimleme çözümünün başarıyla test edilmesi, Türkiye’deki kurumsal ve bireysel kullanıcıların ihtiyaçlarına yönelik 5G Bağımsız iletişim hizmetleri için Ericsson ve Turkcell iş birliğinde önemli bir kilometre taşıdır.

 Bu başarı ile tek bir cihaz üzerinde birden fazla kullanıcı profili ve uygulamaya hizmet veren şebeke dilimlerinin desteği ticari bir 5G cihazında test edilmiş oldu.  

Ericsson (NASDAQ: ERIC) ve Turkcell (NYSE: TKC; BIST: TCELL), başarılı bir 5G Bağımsız (SA- Standalone)  şebekesi testi (PoC) gerçekleştirerek şebeke dilimleme çözümü oluşturmaya yönelik ortak çalışmalarında önemli bir dönüm noktasına imza attılar. Şirketler birlikte, müşterilerin iletişim ihtiyaçlarını karşılamak için isteğe göre uyarlanmış 5G şebeke dilimlerinin nasıl oluşturulabileceğini, birden fazla dilimin hem kurumsal hem de bireysel kullanıcı profilleriyle tek bir 5G cihazına nasıl hizmet verebileceğini ve  ücretlendirmelerin farklı şebeke dilimleri arasında nasıl farklılaştırılabileceğini gösterdi.

Bu test kapsamında, 5G cihazındaki (cep telefonu gibi) ‘iş’ ve ‘kişisel’ uygulamaların, her biri özel şebeke dilimlerine bağlanan farklı profillerle nasıl ilişkilendirilebileceği gösterildi. Bu yetenek, Turkcell’in uygulama geliştiricileri ile kurumsal ve bireysel  müşterilerinin, 5G ile mümkün olacak farklı kullanım senaryoları için çok daha fazla esnekliğe ve performansa sahip olabileceklerini ve 5G bağımsız şebekesine (5G SA- Standalone) sahip olmanın değerini güçlü bir şekilde kanıtlıyor.

Bu testler, Turkcell’in laboratuvar ortamında konuşlandırılan Turkcell’e ait Merkezi Bulut Altyapısı üzerinde çalışan 5G Çekirdek Şebeke test ortamında  gerçekleştirildi. Bu çalışma kapsamında, Ericsson’un Çift Modlu 5G Çekirdek şebekesi, Dinamik radyo kaynakları bölümleme ve 5G Radio erişim şebekesi dilimleme yetenekleri bulunan Ericsson Radyo Sistemi ürünleri kullanıldı. Şebeke dilimleme Otomasyonu ise Ericsson Orchestrator aracılığıyla sağlandı. Ek olarak dilim özelliklerine göre farklılaştırılmış ücretlendirme modelleri için ise Ericsson 5G Ücretlendirme ürün ve çözümleri kullanıldı. 

Bu konsept ayrıca, tek bir cihazın aynı anda birden fazla şebeke dilimine bağlanmasını sağlayan ve hizmetlerin esnek bir şekilde ayrılmasını ve deneyim kalitesini en üst düzeye çıkarmak için gelişmiş trafik yönlendirmesini sağlayan bir özellik olan Kullanıcı Ekipmanı Rota Seçim Politikası (URSP-UE Route Selecetion Policy) fonksiyonalitesini uygulayan Ericsson Dinamik Şebeke Dilim Seçimi çözümüne de  dayanıyor. Bu demoda piyasada bulunabilen 5G özellikli mobil telefonlar kullanıldı.

Ericsson Orchestrator, Sanal Makine veya Konteyner bazlı şebeke fonksiyonları (VNF’ler ve CNF’ler) dahil olmak üzere hibrit altyapının otomasyonunu sağlayarak, hem telekom sektörü  hem de kurumsal ortamlar için şebeke kaynaklarının yönetimi, konteyner ve sanal şebeke fonksiyonlarının yaşam döngüsü yönetimi ve servis orkestrasyonu yoluyla gelişmiş 5G SA kullanım senaryolarını desteklemektedir.

Ericsson ile yapılan bu test, Turkcell’in Türkiye’deki kurumsal ve bireysel kullanıcıların gelişen iletişim ihtiyaçlarını karşılamak için ülke çapında güçlü bir 5G  bağımsız (5G SA) şebekesi hazırlama yolculuğundaki bir başka önemli adımdır.

Turkcell Şebeke Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Vehbi Çağrı Güngör: “En ileri teknolojilerin uygulanmasında ortaklarımızla iş birliği yapmanın heyecanı ve kararlılığı içindeyiz. Bu test ile sergilenen şebeke dilimleme fonksiyonu, gelecekte yeni 5G hizmet tekliflerine öncülük etmek için potansiyel olarak temel yapı taşı olmaya hazırlanıyor. Ericsson ile gerçekleştirdiğimiz  başarılı 5G şebeke dilimleme testimiz, özelleştirilmiş servis kalitesi ve özel bağlantı gereksinimi duyan kurumların ve bireysel kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamaya bizi bir adım daha yaklaştırdı. 5G şebekelerinde dilimleme fonksiyonlarınınkullanılması , inovasyonu teşvik etme, yeni iş modellerini mümkün kılma ve gelecekteki servis tekliflerinin genel yeteneklerini geliştirme potansiyeline sahiptir.”

Şebeke dilimleme, özellikle kurumsal segmentte birçok fırsat ve olası pazara giriş yolları sunduğundan, iletişim servis sağlayıcıları (CSP-Communication Service Provider) için muazzam bir iş potansiyeline sahiptir. Ericsson, iletişim servis sağlayıcıları için dilimleme etkin gelir değerinin 2025 yılına kadar 45 milyar dolara ulaşacağını tahmin ediyor.

Ericsson Türkiye Genel Müdürü Işıl Yalçın: “Ericsson olarak şebeke dilimlemenin, İletişim Servis Sağlayıcısının geniş bir kullanıcı yelpazesinden gelen talepleri aşan bir şebeke oluşturma ve yönetme konusunda en iyi yanıtı olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle, şebeke dilimleme otomasyonu testini gerçekleştirmek, Turkcell ile uzun süredir devam eden işbirliğimizin doğal bir adımıydı. Şirketin 5G hedeflerini gerçeğe dönüştürmesine ve hem bireyler hem de kurumlar için değer yaratmasına destek olmaya kararlıyız.”

İki şirket birlikte 5G  bağımsız (5G SA) teknolojisini ve 5G bağlantılı otonom mobil robotlar, sensör ağı, özel 5G ağı, gelişmiş mobil geniş bant (eMBB-enhanced Mobile Broadband) ve sabit kablosuz erişim (FWA-Fixed wireless Access) için şebeke dilimleme gibi bireysel ve kurumsal kullanıcılar için birçok önemli kilometre taşının elde edildiği yenilikçi 5G kullanım senaryolarını denemektedir. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kaspersky 2024 yılı endüstriyel siber güvenlik öngörülerini paylaştı!

Kaspersky 2024 yılı endüstriyel siber güvenlik öngörülerini paylaştı!

Kaspersky, 2024 yılı için Endüstriyel Kontrol Sistemleri Siber Acil Durum Müdahale Ekibi (ICS CERT) tahminlerini yayınlayarak önümüzdeki yıl endüstriyel işletmelerin karşılaşacağı temel siber güvenlik zorluklarının özetini derledi. Tahminler fidye yazılımı tehditlerinin sürekliliğine, kozmopolitik hacktivizmin yükselişine, “saldırgan siber güvenliğin” mevcut durumuna, lojistik ve taşımacılık tehditlerindeki dönüştürücü değişimlere dikkat çekiyor.

Kaspersky, 2023 yılına bakıldığında endüstriyel siber güvenlik ortamının gelişmeye devam edeceğini ve birkaç önemli trendin ortaya çıkacağını öngördü. IIoT ve SmartXXX sistemlerinde verimlilik arayışı saldırı yüzeyini genişletirken, enerji iletim fiyatlarındaki artış donanım maliyetlerini artırarak bulut hizmetleri yönünde stratejik bir kaymaya neden oldu. Kamunun endüstriyel süreçlere artan katılımı, yetersiz nitelikli çalışanlar nedeniyle karşılaşılan veri sızıntıları ve sorumlu ifşa için yetersiz uygulamalara dair endişeler de dahil olmak üzere bazı yeni riskleri beraberinde getirdi.

Bu retrospektif analiz, 2024 yılında sanayi kuruluşlarının karşılaşacağı siber güvenlik ortamının anlaşılması için zemin hazırlıyor.

Yüksek değere sahip kuruluşları hedef alan fidye yazılımları

Fidye yazılımlarının 2024 yılında endüstriyel işletmeler için öncelikli endişe kaynağı olmaya devam edeceği öngörülüyor. Büyük kuruluşlar, özel ürün tedarikçileri ve büyük lojistik şirketleri, potansiyel olarak ciddi ekonomik ve sosyal sonuçlara neden olabilecek artan risklerle karşı karşıya kalıyor. Siber suçluların büyük miktarda fidye ödemesi yapabilecek kuruluşları hedef alarak, üretim ve teslimatta aksamalara neden olması bekleniyor.

Kozmopolitik protesto hacktivizmi

Jeopolitik motivasyona sahip hacktivizmin yoğunlaşacağı ve daha yıkıcı sonuçlar doğuracağı tahmin ediliyor. Ülkelere özgü protesto hareketlerine ek olarak, eko-hacktivizm gibi sosyo-kültürel ve makro-ekonomik gündemler tarafından yönlendirilen kozmopolitik hacktivizm akımının yeni dönemde yükselmesi bekleniyor. Güdülerin bu şekilde çeşitlenmesi daha karmaşık ve zorlu bir tehdit ortamına katkıda bulunabilir.

Daha ince tehditler ve tespit etmede zorluk

Siber tehdit istihbaratı toplamak için “saldırgan siber güvenlik” kullanımının tartışmalı sonuçlar doğuracağı beklentisi hakim. Bu yaklaşım potansiyel tehlikelerin erken işaretlerini ortaya koyarak kurumsal güvenliği artırabilirken, gri ve karanlık bölge arasındaki ince çizgiyi de ihlal edebilir. Ticari ve açık kaynaklı araçlarla donanmış kâr amaçlı siber faaliyetler, daha gizli bir şekilde çalışarak tespit ve soruşturmayı zorlaştırabilir.

Otomasyon ve dijitalleşmedeki zorluklara bağlı olarak lojistik ve taşımacılıkla ilgili tehditlerdeki değişimler

Lojistik ve taşımacılığın hızlı otomasyonu ve dijitalleşmesi, siber ve geleneksel suçların iç içe geçerek yeni zorluklar ortaya çıkarmasına neden oluyor. Buna araç ve mal hırsızlığı, deniz korsanlığı ve kaçakçılık da dâhil. Hedefli olmayan siber saldırılar, özellikle nehir, deniz, kamyon ve özel amaçlı araçlarda fiziksel sonuçlara yol açabilir.

Kaspersky ICS CERT Başkanı Evgeny Goncharov, şunları söylüyor: “Sanayi sektörünün siber güvenliği, hem yeni saldırı türleri hem de eskilerinin daha sofistike versiyonları eşliğinde sürekli bir değişim geçiriyor. Fidye yazılım saldırıları hala büyük bir sorun ve bilgisayar korsanları daha gelişmiş yöntemlerle büyük, karlı şirketleri hedef almakta giderek daha iyi hale geliyor. Sosyal konularla motive olan hacktivistler de daha aktif hale geliyor ve tehditlere farklı bir karmaşa boyutu ekliyor. Taşımacılık ve lojistik sektörü bu değişikliklere karşı özellikle savunmasız kalıyor, çünkü sistemleri giderek daha dijital hale geliyor. Siber ve geleneksel suçların bu birleşimi küresel tedarik zincirleri için ciddi bir tehdittir. Kendimizi korumak için siber güvenliğe öncelik vermeli, fidye ödemekten kaçınmalı ve savunmamızı geliştirmeye devam etmeliyiz.” 

ICS CERT web sitesinde 2024 için ICS tahminlerinin tam listesini bulabilirsiniz.

ICS tahminleri, Kaspersky Security Bulletin (KSB) bölümlerinden biri olan ve siber güvenlik dünyasındaki önemli değişimler hakkında yıllık tahminler ve analitik raporlar dizisi sunan Kaspersky’nin 2024 Dikey Tehdit Tahminleri kapsamında yayınlanıyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Dell Technologies, Yenı̇ Yapay Zekâ Deneyı̇mlerı̇yle Modern İş Gücünü Destekliyor

Dell Technologies, Yenı̇ Yapay Zekâ Deneyı̇mlerı̇yle Modern İş Gücünü Destekliyor

Dell Technologies’in tanıttığı sektörün en geniş yapay zekâ bilgisayarı portföyü, kuruluşların yapay zekâ stratejilerini uygulamalarına ve geleceğe hazırlanmalarına yardımcı oluyor 

Dell Technologies, kuruluşları ve çalışan verimliliğini yapay zekâ çağına taşımak üzere tasarlanmış sektörün en geniş yapay zekâ bilgisayar yelpazesini piyasaya sürüyor. Yeni Latitude dizüstü bilgisayarlar ve Precision mobil iş istasyonları serisiyle Dell, müşterilerine giriş seviyesinden ultra premium PC’lere ve iş istasyonu seçeneklerine kadar sektördeki en geniş AI PC yelpazesini sunuyor. Intel vPro® özellikli Intel Core Ultra işlemcilere sahip Dell ticari bilgisayarlar, yepyeni üretkenlik ve verimlilik seviyeleri sağlıyor. Bu sayede çalışanların elde ettiği avantajların başında şunlar geliyor:

Daha etkili iş birliği yapma: Otomatik çerçeveleme, arka plan bulanıklaştırma ve göz izleme gibi yapay zekâlı video konferans özellikleriyle çalışanlar, NPU aktarımı sayesinde Zoom araması yaparken yüzde 38’e kadar daha az güç tüketiyor.

Hibrit bir çalışma ortamında güvenle çalışma: Dell, güvenlik işlevlerini NPU aracılığıyla cihaza yüklemek için CrowdStrike ve Intel ile birlikte çalışıyor. Bu sayede daha kapsamlı tehdit tespiti sağlayarak müşterilerin kötü amaçlı siteleri ve güvenlik açıklarını bulut tabanlı çözümlere kıyasla daha az gecikmeyle hızlı bir şekilde tespit etmelerine yardımcı oluyor.
Daha hızlı içerik oluşturma: Yapay zekâ işlemlerini CPU, GPU ve NPU arasında dağıtarak kullanıcılar, Stable Diffusion ile beş katı hızda üretken yapay zekâ görüntüleri oluşturabiliyor. 
İş akışının içinde kalma: Yeni cihazlar, Windows 11’deki Copilot ve tek bir düğmeye dokunarak işleri daha kolay ve daha hızlı halletmeyi sağlayan özel bir Copilot tuşu ile birlikte geliyor.

 

 Hibrit çalışma çağı için yapay zekâlı bilgisayarlar 

Sinirsel işlem birimi (NPU) donanımlı yapay zekâ bilgisayar pazarının 2024’te yaklaşık 50 milyon adetten 2027’de 167 milyonun üzerine çıkması ve dünya çapında dağıtılan tüm bilgisayarların yaklaşık yüzde 60’ını oluşturması bekleniyor. Dell ise dünyanın en akıllı, yönetilebilir ve güvenli ticari bilgisayarlarını üreterek bu alanda öne çıkıyor

Dell Technologies Müşteri Çözümleri Grubu Başkanı Sam Burd Dell’in yeni portföyüyle ilgili olarak, “Kuruluşlar için artık bilgisayarlarını güncelleme zamanı. Yapay zekâ bilgisayarları çalışanlara en iyi teknolojiyi sunarak onları geleceğe hazırlıyor. Yapay zekâ iş yükleri sürekli artarken, yapay zekâ için yerel bilgi işlemin gücü bilgisayarlar için oldukça önemli. Dell’in çevre birimleri, yazılım ve hizmetlerden oluşan kapsamlı ekosistemi ile birlikte kuruluşlar çalışanlarına, kuruluşlarını sektörlerinde lider olarak konumlandırmak için ihtiyaç duydukları araçları ve deneyimleri sağlayabiliyor” diyor. 

Moor Insights & Strategy’nin Kurucusu ve CEO’su Patrick Moorhead ise “Yapay zekâlı bilgisayar sadece bir cihaz değil. Zamanın değerli ve inovasyonun önemli olduğu bir dünyada kuruluşlar, bu cihazları daha akıllı, daha verimli bir geleceğe giden yolu açan önemli yatırımlar olarak görüyor. Dell’in avantajı, en başından itibaren ticari portföyünde çok çeşitli yapay zekâ bilgisayarları sunmasıyla başlıyor. Buna uçtan uca ekosistem yetenekleri de eklendiğinde, Dell’in yapay zekânın ilerlemesi ve kurumlar için başarıyı artırma konusundaki kararlılığını görmek oldukça kolay” değerlendirmesinde bulunuyor.

 

Yapay zekâ destekli otomatik hizmetler 

Dell’in PC’ler için ProSupport Suite aracılığıyla sunduğu yeni kendi kendini iyileştirme özellikleri, kullanıcıların PC çalışma süresini en üst düzeye çıkarmasına ve üretkenliği artırmasına yardımcı oluyor. Dell’in SupportAssist teknolojisine bağlanan kullanıcılar, insan müdahalesi olmadan PC sorunlarını çözmek için telemetri ve yapay zekâdan yararlanabiliyor. IT çalışanları/yöneticileri, filolarında bulunan bilgisayarların mavi ekran hataları, termal sorunlar vb. sorunlarını otomatik olarak düzeltmek için Dell tarafından yazılan komut dosyalarını etkinleştirebiliyor. 

Dell ayrıca GenAI için Dijital Çalışan Deneyimi Hizmetleri sunarak GenAI geliştiricilerine, bilgi işçilerine ve uzman kullanıcılara kendi rollerine göre özelleştirilmiş araçlar ve teknolojiler sağlıyor. Bu hizmetler, kuruluşların GenAI çözümlerini tam olarak benimsemelerine yardımcı olarak bu yenilikçi teknolojiye yaptıkları yatırımların değerini en üst düzeye çıkarıyor.

Kullanıcıların yeni cihazlara ihtiyaç duyması hâlinde Dell’in yönetilen hizmetleri, farklı satıcılı cihazların dağıtımlarını zamanında yapmak için ayrıntılı planlama, tahmin ve tedarik zinciri yönetimi sağlıyor. Bu, kuruluşların filo yenilemelerini programa uygun ve bütçe dâhilinde, cihaz başına öngörülebilir bir maliyetle sürdürebilmelerini sağlıyor.

 

Ürün özellikleri

Dell’in en yeni Latitude portföyünde, dünyanın en iş birlikçi ticari çıkarılabilir cihazı Latitude 7350 Detachable bulunuyor. Bu cihaz profesyonellere, masalarında tam takılı olarak veya hareket hâlindeyken tablet veya dizüstü bilgisayar olarak çalışma esnekliği sunuyor. Zorlu aydınlatma koşullarında yüksek kaliteli görüntü sunmak amacıyla kullanıcıya dönük en iyi 8MP HDR kameraya sahip.

Dell’in yeni mobil ve sabit Precision iş istasyonları, uzman kullanıcıların, geliştiricilerin vb. kullanıcıların performans ihtiyaçlarını karşılıyor. İş istasyonlarında dünya lideri olan Precision, karmaşık yapay zekâ iş yüklerini bilgisayar üzerinde güvenli ve uygun maliyetli bir şekilde çalıştırabiliyor. NVIDIA RTX™ 500 ve 1000 Ada Nesil Dizüstü Bilgisayar GPU’lara sahip Precision mobil iş istasyonları, her yerden çalışmak için yapay zekâ yetenekleri ve kurumsal güvenilirlik sağlıyor. Precision 3280 Kompakt Form Faktörü (CFF – Compact Form Factor) ise hafif yapay zekâ geliştirme ve yaratıcı uygulamalar için tasarlanmış, yerden tasarruf sağlayan yeni bir form faktörü.

Dell’in, kendi sınıfının en akıllısı olan kulaklık portföyü beş adet yeni kulaklıktan oluşuyor. Dell Premier Wireless ANC Headset (WL7024), insan konuşma sinyallerini hem kullanıcıdan hem de kullanıcının karşısındaki taraftan gelen arka plan seslerinden ayıran ve gürültü engelleme düzeyini kullanıcının ortamına göre ayarlayan yapay zekâ tabanlı gürültü önleyici mikrofonlara sahip. Gelişmiş akıllı sensör, kulaklıklardan herhangi biri kaldırıldığında sessize alma/sesi açma, duraklatma/oynatma gibi görevleri akıllıca gerçekleştirirken, sezgisel dokunmatik kontroller ses deneyimini kişiselleştiriyor.

 

Döngüsel ekonomiyi hızlandırmaya devam ediyor

Döngüsel tasarımda öncü olan Dell, bu cihazlarda geri dönüştürülmüş metal ve mineral kullanımını artırdı. Yeni Latitude cihazları, pillerinde geri dönüştürülmüş kobalt kullanılan dünyanın ilk ticari bilgisayarları olarak öne çıkıyor. Concept Luna’dan ilham alan Latitude 7350 Detachable, onarımı kolaylaştıran ve kullanım ömrünü uzatan değiştirilebilir bir ekran paneline sahip, dünyanın bakımı en kolay ticari çıkarılabilir cihazı.

Kuruluşlar, yapay zekâ yeteneklerini optimize etmek için cihazlarını yenilemeyi düşünürken, Dell’in kurtarma ve geri dönüşüm hizmetleri, müşterilerin BT ekipmanlarını uygun şekilde kullanımdan kaldırmalarına yardımcı oluyor. Bu, e-atıkların çöp alanlarından uzaklaştırılmasına yardımcı olarak ürün ve malzemelerin daha uzun süre dolaşımda kalmasını sağlıyor.

Satışa Sunulma Tarihi

Latitude 7350 Detachable 2024 2. çeyrekte satışa sunulacak.
Precision 3280 CFF (Kompakt Form Faktörü) 12 Mart 2024’te satışa sunulacak.
Precision mobil iş istasyonları 12 Mart 2024 tarihinde satışa sunulacak.
Dell Premier Wireless ANC Headset (WL7024), 29 Mart’ta Çin’de, 14 Nisan’da ise dünya çapında satışa sunulacak.
Kendi kendini onarma özelliğine sahip PC’ler için ProSupport Suite, Nisan sonu itibarıyla tüm dünyada kullanımda olacak.
GenAI için Dijital Çalışan Deneyimi Hizmetleri dünya çapında kullanıma sunuldu.
Cihaz yenilemeye yönelik Yönetilen Hizmetler, 15 Mart’tan itibaren ABD ve EMEA’da kullanıma sunulacak.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Xiaomi, AIoT Serisini Yeni Akıllı Yaşam Ürünleriyle Yenilediğini Duyurdu

Xiaomi, AIoT Serisini Yeni Akıllı Yaşam Ürünleriyle Yenilediğini Duyurdu

Küresel teknoloji devi Xiaomi, heyecan verici donanımlarıyla en yeni giyilebilir cihaz serisi Xiaomi Smart Band 8 Pro, Xiaomi Watch S3 ve Xiaomi Watch 2’yi uluslararası kullanıcıların beğenisine sundu. 

Küresel teknoloji devi Xiaomi, en yeni giyilebilir cihaz serisinin küresel lansmanını gerçekleştirdi. Xiaomi 14 Serisi ile birlikte tanıtılan Xiaomi Smart Band 8 Pro, Xiaomi Watch S3 ve Xiaomi Watch 2 gibi heyecan verici giyilebilir cihazlardan oluşan seri, kullanıcıların spor, sağlık ve zinde yaşam tarzlarının her yönüne yönelik deneyimlerini geliştirmeye hazırlanıyor.

Xiaomi Smart Band 8 Pro sporu modayla buluşturuyor

Xiaomi Smart Band 8 Pro iyileştirilmiş kişiselleştirme, profesyonel spor takibi, kapsamlı sağlık durumu takibi ve diğer akıllı özelliklerini günlük kullanımla harmanlayan olağanüstü bir kullanıcı deneyimi sunuyor.

Xiaomi Smart Band 8 Pro, geliştirilmiş 60Hz yenileme hızına ve 336×480 piksel çözünürlüğe sahip 1,74 inç büyüklüğünde yeni AMOLED ekranıyla dikkatleri üzerine topluyor. İnanılmaz derecede ince ve hafif olan akıllı bileklik yalnızca 9,99 mm kalınlığında ve 22,5 g ağırlığında.¹ Gövdesi şık bir metalik çerçeveye sahip olan bileklik, Corning® Gorilla® Glass Victus® ön cam ile korunuyor. 

Cihaz ayrıca, ortam ışığı parlaklığını otomatik olarak ayarlamayı destekleyen bir ışık sensörü içeriyor ve ekranın çeşitli aydınlatma koşullarında kolayca görülebilmesini sağlıyor.

Kullanımı kolay ve son derece şık olan Xiaomi Smart Band 8 Pro’nun, gövdesinin her iki tarafında kayışın hızla çıkarılabilmesine olanak tanıyan mekanizmalar bulunuyor. Kullanıcıların akıllı bilekliğin görümünü kendi zevklerine göre kişiselleştirebilmeleri için çeşitli kayış malzemeleri içeriyor. Bilekliğin siyah ve gümüş olmak üzere iki renk seçeneği bulunuyor.² Bireysel tercihlere hitap etmek için Xiaomi Smart Band 8 Pro, kullanıcıların deneyimine eğlenceli bir dokunuş katan oyun temalı seçenekler dahil olmak üzere 200’den fazla saat yüzü seçeneği sunuyor.³

Xiaomi Smart Band 8 Pro ayrıca, aralarından seçim yapılabilen 150’den fazla spor modundan oluşan kapsamlı seçeneklerle spor aktivitelerinin profesyonel düzeyde takibine olanak tanıyor. Çeşitli egzersiz seçeneklerine ve bireysel tercihlere hitap ediyor. Koşu meraklıları için akıllı koşu işlevi, kullanıcıların koşmadan önce istedikleri koşu hızını ayarlamalarını ve hız hatırlatıcıları ile yolda planladıkları şekilde ilerlemelerini sağlıyor. Cihaz ayrıca 10 farklı koşu parkuru sunarak egzersizler sırasında bilimsel ve sezgisel koşu rehberliği sunuyor. Ayrıca, yerleşik 3D egzersiz animasyonu, egzersizden önce ısınma ve esneme için net görsel rehberlik sağlayarak yaklaşan antrenmana daha iyi hazırlanılmasına olanak tanıyor.⁴

Akıllı bileklik sağlık izleme işlevleri de içeriyor. Yeni 4 kanallı kalp atış hızı izleme modülü ile güncellenen ileri teknoloji, gün boyunca kalp atış hızını sürekli olarak izlemek ve sağlık verilerini gerçek zamanlı olarak kaydetmek için birden fazla sensör kullanıyor.⁵

Xiaomi Smart Band 8 Pro, selefine kıyasla %23 daha uzun güç ömrü sağlayan 289mAh pil barındırıyor. Normal kullanımda 14 güne kadar dayanabiliyor, önceki nesle kıyasla 2 gün daha fazla dayanıyor ve sık sık şarj etmeden uzun süreli kullanım imkanı tanıyor.⁶ Akıllı bileklik dahili GNSS konumlandırma özelliğiyle kullanıcıların telefonları olmasa bile konumları hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyor. 5ATM sertifikalı Xiaomi Smart Band 8 Pro, Alexa sesli asistan ve “cep telefonunu bul” özelliği gibi çok çeşitli kullanışlı araçlar içeriyor ve kullanıcıların günlük yaşamlarına kolaylık katıyor.

Tarzınızı konuşturun: Xiaomi Watch S3

Klasik saat tasarımına sahip Xiaomi Watch S3, kullanıcıların hem moda hem de pratik ihtiyaçlarını karşılayabilen çok işlevli bir akıllı saat olarak öne çıkıyor.

Büyük yuvarlak 1,43 inç AMOLED ekrana ve hafif alüminyum alaşımlı çerçeveye sahip Xiaomi Watch S3, klasik saatlerin tasarımlarını yansıtıyor. Xiaomi Watch S3, değiştirilebilir çerçeveler ve kayışlarla kullanıcılara yeni bir kişiselleştirme düzeyi sunuyor. Kullanıcılar çerçeveyi çevirerek yerine oturtabiliyor ve ana ekranda söz konusu çerçeveye özel benzersiz bir kadran görüntüleyebiliyor.⁷ Saat ayrıca portre otomatik tuşlama özelliğiyle kullanıcıların portre fotoğraflarına bilgi verilerini yerleştirerek 180’den fazla ücretsiz saat kadranına ek olarak benzersiz bir kişisel saat kadranı oluşturmalarını sağlıyor.⁸ 

Xiaomi Watch S3, daha hızlı bağlantılar ve daha iyi bilgi senkronizasyonu sağlayan güçlü yeni Xiaomi HyperOS sistemi sayesinde üstün performans ve gelişmiş bir kullanıcı deneyimi sunuyor. 15 güne kadar dayanabilen ultra uzun pil ömrüne sahip olan saat, kullanıcıları hareket halinde tutuyor. Ayrıca hızlı şarj oluyor ve yalnızca 5 dakikalık şarjla iki güne kadar kullanım sunuyor.⁹ Kullanıcılar, Xiaomi Watch S3’te Xiaomi’nin bir ilk olma özelliğini taşıyan bir başka işlevi de kullanabiliyor. Bu işlev, kullanıcıların tek elle kişiselleştirilmiş işlemler yapabilmesini sağlıyor. Kullanıcılar, bileklerini çeşitli şekillerde çevirerek aramaları reddetme, hava durumunu kontrol etme veya fotoğraf çekme gibi işlemleri yapabiliyor.¹⁰

Spor takibi söz konusu olduğunda Xiaomi Watch S3, kullanıcılara aralarından seçim yapabilecekleri 150’den fazla spor modu sunuyor. Yeni kış sporları modları ilk kez Xiaomi Watch S3’ün global versiyonunda kullanıma sunuluyor. Kullanıcılar, hassas konumlandırma sağlayan L1+L5 çift bantlı GNSS sayesinde gelişmiş anten alım performansı ve gelişmiş konumlandırma doğruluğu ile kayak modunu en iyi şekilde deneyimleyebiliyor. Cihaz ayrıca, ister zinde kalmayı ister yağ yakmayı hedeflesinler, farklı seviyelerdeki koşucuların performanslarını optimize etmelerine yardımcı olan 10 farklı koşu parkuru içeriyor.

Akıllı saat, kalp atış hızını önceki nesil cihazlardan daha doğru bir şekilde ölçen 12 kanallı bir kalp atış hızı izleme modülü sayesinde gelişmiş sağlık izleme özellikleri de sunuyor.⁵ Cihaz ayrıca bir uyku hayvanı işlevi de içeriyor. Eğlenceli bir ek özellik olarak, saat yedi gün üst üste takıldıktan sonra, 7 günlük uyku düzenine dayalı olarak kullanıcının uyku durumunu en iyi şekilde temsil eden bir “Uyku Hayvanı” oluşturuyor.

Her kullanımda daha akıllı: Xiaomi Watch 2

Xiaomi’nin en yeni AIoT serisinin bir parçası olan Xiaomi Watch 2, kapsamlı işlevselliği ve şık tasarımıyla kullanıcılara sıra dışı bir deneyim sunuyor.

Google Wear OS ile donatılan Xiaomi Watch 2, kullanıcılara sorunsuz ve istikrarlı bir akıllı saat deneyimi sunuyor. En sık kullanılan 5 uygulamayı içeren cihaz, kullanıcılara aralarından seçim yapabilecekleri geniş bir uygulama yelpazesi sunarak 200’den fazla üçüncü taraf uygulamasını da destekliyor. Xiaomi Watch 2, hızlı ve verimli performans sağlamak için gücünü Snapdragon® W5+Gen 1 Wearable platformundan alıyor. Çift çekirdekli mimari, yüksek performanslı ve düşük güç tüketimli otonom geçiş sağlıyor. 495mAh pil ve geniş 32G depolama alanı ile normal kullanımda 65 saate kadar pil ömrü sunuyor⁶.

Xiaomi Watch 2, şık ve sofistike tasarımı ve 1,43 inç AMOLED ekranı ve alüminyum alaşımlı orta çerçevesiyle öne çıkıyor. Yaklaşık 37g ağırlığındaki bu akıllı saat, spor aktiviteleri sırasında veya uyurken rahatça takılabiliyor. Akıllı saat, siyah veya gümüş kayış seçenekleriyle sunuluyor ve görünümünüzü tamamlamak için çeşitli kutu dışı malzeme seçenekleri sunuyor.

İlk kez uzaktan kamera kumanda işlevine sahip olan Xiaomi Watch 2, kullanıcıların fotoğraf çekmek ve video kaydetmek için mobil kameralarını doğrudan bileklerinde önizlemelerine olanak tanıyor.¹¹ Bu pratik özellik özellikle fotoğraf meraklıları için oldukça kullanışlı bir özellik olarak dikkat çekiyor.

Xiaomi Watch 2, yeni kış sporları modları da dahil olmak üzere 160’ın üzerinde spor modunu destekliyor. Kayakla kayarken her mesafeyi ve ortalama hızı kaydedebiliyor ve hatta kullanıcının kayak pistlerinin haritasını çıkarabiliyor. Çift bantlı L1+L5 GNSS, kullanıcıların karda veya diğer zorlu ortamlarda konumlarını doğru bir şekilde belirlemelerine yardımcı oluyor. Xiaomi, Strava ile yaptığı ortaklığın ardından Xiaomi Watch 2 için Suunto ile iş birliği yaparak çalışmalarını genişletti. Bu, kullanıcıların spor ve uyku verilerini Mi Fitness ile uygulamalar arasında kolayca senkronize etmelerini sağlayarak Xiaomi Watch 2’yi kullanırken kesintisiz veri kaydı yapılmasına olanak tanıyor.

Xiaomi Watch 2, geliştirilen 12 kanallı kalp atış hızı izleme modülü ile gelişmiş ve son derece doğru sağlık izleme deneyimi sunuyor.⁵ İyileştirilen uyku izleme algoritması, kapsamlı analiz ve sağlıkla ilgili daha doğru veriler için kandaki oksijen ve nefes verilerini entegre ediyor. Ayrıca, Mi Fitness uygulaması ilgi çekici Uyku Hayvanları özelliğini de sunuyor. Saati yedi gün üst üste taktıktan sonra, 7 günlük uyku düzenine göre kullanıcının uyku durumunu en iyi şekilde temsil eden bir “Uyku Hayvanı” oluşturuyor.

Ürün bulunabilirliği

25 Şubat ve 3 Mart tarihleri arasında ilk satışa özel Xiaomi Smart Band 8 Pro 2199 TL, Xiaomi Watch S3 ise 4999 TL tavsiye edilen son kullanıcı fiyatıyla raflarda yerini alırken Xiaomi Watch 2 yakında Türkiye’deki kullanıcılarıyla buluşacak. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEOsu TM Roh

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEOsu TM Roh

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEO’su TM Roh, mobil teknoloji ve yapay zekanın parlak geleceğine dair düşüncelerini dile getirdiği bir yazı paylaştı. TM Roh, kariyerindeki en büyük başarı olarak gördüğü Galaxy S24 Serisi ile, yapay zekanın bu yüzyılın en etkileyici teknolojisi olduğuna olan inancını vurguluyor. Samsung Galaxy’nin yapay zekayı telefonlara entegre ederek mobil deneyimlerde yeni bir dönemi başlattığını belirten TM Roh yazısında, bu teknolojinin günlük yaşamı nasıl daha iyi bir hale getirebileceği ve topluma nasıl ilham kaynağı olabileceği üzerinde duruyor.

Samsung Electronics Mobil Dünya Başkanı ve CEO’su TM Roh, kaleme aldığı son blog yazısında Galaxy S24 Serisi’nin kullanıcılar tarafından ne kadar benimsendiğini ve aldıkları olumlu geri dönüşlerden duyduğu memnuniyeti ifade ediyor. TM Roh’un yazısının geri kalanı ise şöyle:

‘‘Kariyerimin en değerli başarısı Galaxy S24 Serisi’ni geliştirmek oldu. Bir mühendis olarak birçok olağanüstü inovasyona tanık olsam da yüzyılın en dönüştürücü teknolojisinin yapay zeka olduğunu düşünüyorum. Böylesine sarsıcı bir potansiyele sahip gelişmenin bir parçası olma şansını çok az mühendis yakalayabilir. Bu gelişme, sadece Samsung’a ve mobil sektöre değil, tüm insanlığa büyük bir değişim fırsatı sunuyor.

Telefonlara yapay zekanın entegre edilmesi başlı başına bir devrim niteliği taşıyor. Bu adım, mobil deneyimler için yeni bir çağa işaret ediyor ve Samsung Galaxy bu çağa öncülük ediyor. Mobil cihazlar yapay zekaya erişimde birinci erişim noktası olacak. Geniş ve kapsamlı ürün portföyümüz, inovasyon mirasımız ve açık iş birliği anlayışımız sayesinde Samsung Galaxy, bu teknolojinin dünyaya yayılmasını hızlandırmak adına muhteşem bir konuma sahip. Mobil yapay zekaya erişimi kolaylaştırıp herkese yeni imkanlar sunacağız.

Yeni İmkanlar Sunmak 

Mobil yapay zekada çığır açan deneyimlere öncülük ederken, bu yeni ve heyecan verici teknolojinin yaşamımızı nasıl iyileştirebileceği ve toplumun geleceğine nasıl ilham verebileceği konusunda çok düşündük. Büyük bir özen ve dikkatle hayata geçirdiğimiz Galaxy AI insanların iletişimde bariyerleri aşmasına, günlük görevleri zahmetsizce yerine getirmesine ve çok daha fazla fazlasını başarmasına yardımcı oluyor.

Galaxy S24 Serisi’nin lansmanından bugüne kadar, Galaxy AI özelliklerini günlük yaşamlarına dahil eden kullanıcılarımızdan harika geri dönüşler aldık. En çok memnuniyetle karşılanan yapay zeka yeteneklerinden biri, arama yapmak için olağanüstü bir araç olan, Google  iş birliğiyle geliştirilen Circle to Search özelliği oldu. Canlı Çeviri, Chat Asistanı gibi dil bariyerlerini ortadan kaldırmaya yönelik sunduğumuz iletişim araçlarımız da birçok kişinin hayalini gerçeğe dönüştürdü. Kullanıcılar ayrıca, ProVisual Engine ile desteklenen yaratıcılık araçlarıyla donatılmış Foto Asistanı’nı da çok sevdi.

Daha önce de belirttiğimiz gibi, bu sadece başlangıç. Galaxy S24 Serisi üzerinde çalışırken, hayata geçirmek istediğimiz birçok fikir ve konsept geliştirdik. Samsung, mobil yapay zeka deneyimlerini hiç durmadan güçlendirip zenginleştirdikçe, Galaxy kullanıcıları da zaman içinde bu fikirlerden ve konseptlerden güç alan daha fazla Galaxy AI özelliğinin keyfini çıkaracak

Bunların yanında, Galaxy AI için akıllı telefonların ötesine geçen adımlar atmayı da planlıyoruz. Galaxy AI platformunu farklı hizmetler ve çeşitli cihaz kategorileri için optimize ediyoruz.  Seçkin Galaxy giyilebilir cihazları yakında, dijital sağlık hizmetlerini daha da geliştirmek üzere yapay zekadan destek alacak ve genişletilmiş akıllı sağlık deneyimlerinde yepyeni bir dönemin kapılarını açacak. Samsung, daha fazla sektör lideri yapay zeka ortağıyla iş birliği yaparak Galaxy AI deneyimlerini kategoriler bazında geliştirmeye ve yaygınlaştırmaya devam edecek.

Bir Sonraki Büyük Gelişme SİZSİNİZ

Geçtiğimiz yıl boyunca sürekli olarak, kullanıcıların ne istediğini, neye ihtiyaç duyduğunu ve küçük bir yardımla neler başarabileceğini kendimize sorduk. Bu sorular, yapay zekayla kullanıcıların hayatını nasıl değiştirebileceğimizi hayal etmemizi sağlayan ilk yapay zekalı telefonumuz Galaxy S24 Serisi’ne ilham verdi. Galaxy S24, mobil yapay zeka standartlarını belirleyen ve gelişmekte olan yapay zekalı telefon kategorisini tanımlayan geleceğin telefonu oldu.

Tabii ki göz önünde bulundurmamız gereken bazı zorluklar ve sorumluluklarımız da var. Eğitimdeki yapay zeka modelleri hala belirsizliğini koruyor ve fikri mülkiyet hakları konusundaki tartışmalar devam ediyor. Kullanıcıların yeni yeteneklerden güvenle yararlanabilmesi için şirketlerin yapay zeka deneyimlerini dikkatle tanımlaması ve bu konuda açık iş birlikleri yapması büyük önem taşıyor. 

Yoğun veriye dayalı mobil deneyimlerin yaşandığı bu yeni dönemde, güvenlik ve gizlilik standartlarını iyileştirmek de önemli. Cihaz üzerinden ve bulut ortamından sağlanan yapay zeka yeteneklerini birleştiren hibrit bir yaklaşım benimsememizin nedenlerinden biri de burada kendini gösteriyor. Bu yaklaşım, sorunsuz kullanım deneyimi sağlamanın yanı sıra, kullanıcıların bazı özellikleri tamamen cihaz üzerinde çalışacak şekilde sınırlandırmasına ve verilerinin nasıl kullanılacağı konusunda daha fazla kontrol sahibi olmasına imkan veriyor. Kullanıcılara şeffaflık ve seçenek özgürlüğü sunarak, Galaxy cihazlarının güvenliğini ve kullanıcı gizliliğini iyileştirme konusundaki kararlılığımızı sürdüreceğiz.

Artık, yeni mobil yapay zeka çağında telefonların neler yapabileceği değil kullanıcıların doğru araçlarla neleri başarabileceği söz konusu. Galaxy S24 Serisi de bu araçlar arasında yer alıyor ve bunlarla neleri başaracağınızı görmek için sabırsızlanıyorum. Neyin mümkün, faydalı ve anlamlı olduğuna siz karar vereceksiniz. Mobil deneyimlerin bir sonraki safhasını biz değil siz Samsung Galaxy kullanıcıları şekillendirecek.’’

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Spam e-postalar bu sefer savaş silahı olarak kullanıldı

Spam e-postalar bu sefer savaş silahı olarak kullanıldı

Dijital güvenlik şirketi ESET, ana dağıtım yöntemi olarak spam e-postaları kullanan bir dezenformasyon -psikolojik operasyon (PSYOPs) kampanyası olan Texonto Operasyonu’nu ortaya çıkardı. Rusya’ya bağlı tehdit aktörleri, iki dalga halinde gönderilen mesajlarla Ukrayna vatandaşlarını etkilemeye ve onları Rusya’nın savaşı kazandığına inandırmaya çalıştı. İlk dalga Kasım 2023’te, ikincisi ise Aralık 2023’ün sonunda gerçekleşti. 

E-postaların içeriği, Rus propagandasının bilindik temaları olan doğalgaz kesintileri, ilaç ve gıda kıtlığı ile ilgiliydi. ESET ayrıca Ekim 2023’te Ukraynalı savunma şirketini hedef alan bir kimlik avı kampanyası ve Kasım 2023’te standart görünümlü sahte Microsoft oturum açma sayfaları kullanan AB ajansını hedef alan bir kampanya tespit etti. Her ikisinin de amacı Microsoft Office 365 hesaplarının kimlik bilgilerini çalmaktı. ESET araştırması PSYOP’larda ve oltalama operasyonlarında kullanılan ağ altyapısındaki benzerlikler nedeniyle yüksek olasılıkla bunların bağlantılı olduğu üzerinde duruyor.

ESET araştırmacısı Matthieu Faou şu açıklamada bulundu:”Ukrayna’daki savaşın başlamasından bu yana, Sandworm gibi Rusya’ya bağlı gruplar, siliciler kullanarak Ukrayna’nın BT altyapısını bozmakla meşguldü. Son aylarda, özellikle kötü şöhretli Gamaredon grubu tarafından gerçekleştirilen siber casusluk operasyonlarında bir artış gözlemledik. Texonto Operasyonu, savaşı etkilemeye yönelik teknolojilerin bir başka kullanımını gösteriyor. Casusluk, bilgi operasyonları ve sahte ilaç mesajlarının garip karışımı bize sadece, bazı üyeleri Aralık 2023’te ABD Adalet Bakanlığı tarafından bir iddianameye konu olan, Rusya’ya bağlı tanınmış bir siber casusluk grubu olan Callisto’yu hatırlatabilir. Callisto, yaygın bulut sağlayıcılarını taklit etmek üzere tasarlanmış spearphishing web siteleri aracılığıyla hükümet yetkililerini, düşünce kuruluşlarındaki personeli ve orduyla ilgili kuruluşları hedef almaktadır. Grup ayrıca 2019 Birleşik Krallık genel seçimlerinin hemen öncesinde bir belge sızıntısı gibi dezenformasyon operasyonları yürütmüştür. Son olarak, eski ağ altyapısını kullanarak sahte ilaç alan adları oluşturuyor. 

Texonto Operasyonu ile Callisto operasyonları arasında birkaç üst düzey benzerlik noktası olsa da herhangi bir teknik örtüşme bulamadık ve şu anda Texonto Operasyonu’nu belirli bir tehdit aktörüne atfetmiyoruz. Bununla birlikte, TTP’ler, hedefleme ve mesajların yayılması göz önüne alındığında, operasyonu yüksek güvenle Rusya ile uyumlu bir gruba atfediyoruz.”

Saldırganlar tarafından işletilen ve PSYOPs e-postalarını göndermek için kullanılan bir e-posta sunucusu, iki hafta sonra tipik Kanada eczane spam’lerini göndermek için yeniden kullanıldı. Bu yasadışı iş kategorisi Rus siber suç topluluğu içinde uzun süredir çok popüler. Yapılan birkaç incelemede, Texonto Operasyonu’nun bir parçası olan ve hapis cezasını çekmekteyken 16 Şubat 2024 tarihinde ölen  tanınmış Rus muhalefet lideri Alexei Navalny gibi Rusya’nın iç konularıyla ilgili alan adları da ortaya çıktı. Bu da Texonto Operasyonu’nun muhtemelen Rus muhalifleri hedef alan spearphishing ya da bilgi operasyonlarını içerdiği anlamına geliyor.

İlk dalga dezenformasyon e-postalarının amacı Ukraynalıların zihinlerine şüphe tohumları ekmekti; örneğin bir e-postada “Bu kış doğalgaz kesintileri olabilir” deniyor. Sağlık Bakanlığı’ndan geldiği iddia edilen diğer e-postalarda ise ilaç sıkıntısından bahsediliyor. Bu dalgada herhangi bir kötü niyetli bağlantı veya kötü amaçlı yazılım yok gibi görünüyor, sadece dezenformasyon var. Ukrayna Tarım Politikası ve Gıda Bakanlığı gibi görünen bir alan adı, mevcut olmayan ilaçların şifalı bitkilerle değiştirilmesini tavsiye ediyor. Bakanlıktan “gelen” bir başka e-postada ise canlı bir güvercin ve pişmiş bir güvercin fotoğrafıyla “güvercin risotto” yenmesi öneriliyor. Bu belgeler, okuyucuları kızdırmak ve morallerini bozmak amacıyla kasıtlı olarak oluşturulmuştur. Genel olarak, bu sahte mesajlar yaygın Rus propaganda temalarıyla uyumludur. Ukrayna halkını Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ilaç, gıda ve ısınma imkanlarının olmayacağına inandırmaya çalışıyorlar.

İlk dalgadan yaklaşık bir ay sonra ESET, sadece Ukraynalıları değil, diğer Avrupa ülkelerindeki insanları da hedef alan ikinci bir PSYOPs e-posta kampanyası tespit etti. Hedefler, Ukrayna hükümetinden bir İtalyan ayakkabı üreticisine kadar uzanan rastgele bir yelpazede yer alıyor. ESET telemetrisine göre, bu dalgada birkaç yüz kişi e-posta aldı. İkinci dalga daha karanlık mesajlar içeriyor ve saldırganlar insanlara askeri konuşlanmadan kaçınmak için bir bacak ya da kollarını kesmelerini öneriyor. Genel olarak, savaş zamanındaki PSYOP’ların tüm özelliklerine sahip.

ESET ürünleri ve araştırmaları uzun yıllardır Ukrayna BT altyapısını koruyor. Şubat 2022’de Rus işgalinin başlamasından bu yana ESET Araştırma, Rusya’ya bağlı gruplar tarafından başlatılan önemli sayıda saldırıyı önledi ve araştırdı.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Casper En Yeni Üst Segment Ürünlerini “Casper Tech Vision Day” Etkinliğinde Tanıttı

Casper En Yeni Üst Segment Ürünlerini “Casper Tech Vision Day” Etkinliğinde Tanıttı

Türkiye’nin 33 yıldır önde gelen teknoloji markası Casper, 20 Şubat tarihinde gerçekleştirdiği “Casper Tech Vision Day” etkinliğinde en yeni ürünlerini tanıtarak, 2024 yılı hedeflerini açıkladı. 3 alt markası olan Excalibur, Casper Nirvana ve Casper VIA ile teknoloji sektörüne yön veren Casper, 2024 yılında 15 yeni üst segment ürünü tüketiciyle buluşturacak. Küresel teknoloji ve yerli üretimi bir araya getirerek, sektördeki öncü rolünü koruyan Casper’ın gelecek vizyonunun yansıtıldığı “Casper Tech Vision Day” etkinliğinde, Excalibur G911, Casper Nirvana Z100 ve Casper VIA X40 ürünleri tanıtıldı. 

Türkiye’nin yerli teknoloji markası olarak 33 yıldır sektöre öncülük eden Casper, 20 Şubat Salı günü yoğun bir katılımla “Casper Tech Vision Day” etkinliğini gerçekleştirdi. 3 alt markasıyla hem bireysel hem de kurumsal alanda çözümler sunarak, sektörün liderlerinden biri olan Casper, etkinlikte Excalibur, Casper Nirvana ve Casper VIA ailelerinin en yeni üyelerini tanıttı. 

“33 Yıldır Türkiye’nin Öncü Teknolojisi Markasıyız”

Casper Tech Vision Day etkinliğinde ana konuşmacı olarak yer alan Casper Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Feray Karaman, konuşmasına Casper’da geçen 23 yıllık kariyer yolculuğundan bahsederek başladı. Uzun yıllardır çalıştıkları global iş ortaklarıyla olan güçlü bağları ile küresel pazarla etkileşim içinde kalarak, iş süreçlerini bu doğrultuda planladıklarını açıklayan Feray Karaman, hem kişiye özel üretim hem de seri üretim avantajlarının Casper’ı sektörde   istisnai hibrid bir model olarak öne çıkardığını açıkladı. Karaman, “Casper, 33 senedir bilgisayar teknolojileri gibi global bir alanda, global know-how ile yerel işgücü ve üretimini birleştirerek dünya çapında istisnai bir örnek oluşturuyor. Her sene üzerine koyarak geliştirdiğimiz ürünler, global trendlerin üzerine Türk tüketicisinin beğenileri göz önünde bulundurularak özelleştiriliyor. 3 alt markamız olan Excalibur, Casper Nirvana ve Casper VIA ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ediyoruz.” açıklamasında bulundu. 

2024’te 15 Yeni Ürün Modeli Sunacak, AR-GE Yatırımlarını 2 kat Artıracak

Son 2 senedir, piyasaya sundukları ‘Yeni Nesil Casper Ürünleri’ stratejisine devam ettiklerini ve bu sene bu ivmeyi daha premium ürünlere çekerek büyümelerini devam ettireceklerini açıklayan Karaman, “2024’te sektördeki dinamiklere ve müşteri beklentilerindeki değişime bağlı olarak, yeniliklerimizi sürdüreceğiz. Yapay zeka teknolojisiyle hız kazanan sektörümüzde, bu gelişmelerle uyumlu yeni ürünlerimiz ve hayata geçireceğimiz çalışmalarımızla, bu yıl yüzde 40 büyüme hedefliyoruz. Bu yönde, ürün gamımızı daha premium line’a çekmek, oyun ve performans bilgisayarlarımızı artırarak uzun ömürlü kullanım performanslarını desteklemek adına gereken araştırma, geliştirme çalışmaları için de AR-GE yatırımlarımızı 2 kat artıracağız. Tüm bu çalışmaların sonucunda 15 yeni üst segment ürünü Türk tüketicisinin karşısına çıkaracağız. En büyük odak noktalarımızdan biri tüketici deneyimini iyileştirmek üzerine. Bilgisayarlarımızda NPU’nun entegre olmasıyla birlikte, yapay zekanın daha optimize ve akıcı bir deneyim sağlamasını hedefliyoruz. 2024 sonunda cihazlarımızın %30’unun yapay zeka destekli olacağını, 2025’te bu rakamın NPU’ların devreye girmesi ile %70’lere çıkacağını öngörüyoruz.” dedi.

Türkiye’nin Tüketiciye Özel Üretim Yapma Becerisi Olan Bilgisayar Üreticisi

Türkiye’de tüketiciye özel üretim yapma becerisi olan bilgisayar üreticisi olarak, kullanıcılarına binlerce tasarım seçeneği arasından dilediğince konfigürasyon yapabilme imkanı tanıdıklarını dile getiren Feray Karaman, “Üretim gücümüzle, ürün tutkumuzu birleştirerek tüketiciye ihtiyaçları olan teknolojinin en iyisini sağlamayı ilke edindik. Her gün 500’den fazla çalışanımızla iş planlarımızı bu yönde güncelliyoruz. AR-GE yatırımlarımızı artırarak, servis operasyonlarımızın odağına koşulsuz müşteri memnuniyetini alıp, kalite değerlerimizi günden güne yükselttik ve yükseltmeye devam edeceğiz. Son teknolojiye ve kaliteye verdiğimiz önemle, 8 şehirdeki 9 noktamızda, 1 saatte hizmet garantisi vererek fark yaratıyoruz. Yenilediğimiz servis operasyonumuzla müşteri memnuniyet oranlarımızı sektör ortalamasının çok üzerine çıkardığımızı söyleyebiliriz.” açıklamasında bulundu.

Yüksek Performans, Yenilikçi Teknoloji: VIA X40

VIA ailesinin yeni üyesi Casper VIA X40 ile yüksek performansın ve yenilikçi teknolojinin geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacaklarını belirten Karaman, “VIA ailesinin X serisi extra performans, extra güç anlamına geliyor. Casper’a özel 3D glass tasarımı sayesinde Casper VIA X40, pürüzsüz görünümü tamamlayan ince metalik çerçeveleriyle premium bir görüntü sunuyor. 6.67’’ FHD+ AMOLED ekranıyla dizi/film, video izlerken ve oyun oynarken daha canlı ve daha parlak görüntüler sunarak alınan keyfi artırıyor. Arcsoft yapay zeka yazılımı ile güçlendirilmiş 24MP ön kamera canlı, parlak ve net özçekimler çekilmesini sağlarken, 50MP+5MP+2MP arka kamerası ile de yüksek çözünürlükte canlı ve kaliteli fotoğraflar çekilebiliyor. 3 farklı renk, 3 farklı şık tasarım sunduğumuz Casper VIA X40’ın bu renkleri “Gece Siyahı, Gece Mavisi ve Casper’a özel Casper VIA Beyazı.” diyerek sözlerine son verdi.

Yeni Ürünleriyle Sektörde Standartları Yeniden Belirleyecek

Türk toplumuna 33 yıldır hizmet vermenin kazandırdığı tecrübe ve öngörüyle kullanıcıların ihtiyaçlarını iyi bir şekilde analiz ettiklerini ifade eden Casper PC Satın Alma ve Tedarik Zinciri Müdürü Yunuscan Fakılı, “Casper olarak yüzde yüz yerli AR-GE çalışmalarımız ile ürettiğimiz Casper Nirvana Z100 ve Excalibur G911 ürünlerimizle kurumsal ve oyun bilgisayarı alanında sektörde yeni standartlar belirleyeceğiz.” ifadelerini kullandı. 

“Casper Nirvana Z100, Ürettiğimiz En Hafif ve En İnce Dizüstü Bilgisayarı”

Satışa sundukları Nirvana ailesinin en yeni üyesi Casper Nirvana Z100 dizüstü bilgisayar modeli ile iş profesyonellerinin tüm beklentilerini karşılayacaklarını belirten Yunuscan Fakılı, “Casper Nirvana Z100, firmamızın bugüne kadar ürettiği en hafif ve en ince dizüstü bilgisayarı. 14.9 mm inceliğe ve %89 ekran gövde oranına sahip olan Casper Nirvana Z100, yalnızca 1,25 kilogram hafifliğiyle gün içerisinde dizüstü bilgisayarını yanından ayırmayan iş profesyonelleri için yüksek bir mobilite sağlıyor. Canlı görseller sunmanın yanı sıra opsiyon olarak eklenen OLED dokunmatik ekran, ‘Anti-Damage’ cam ekranı ile hem dayanıklı hem de şık bir tasarım sunuyor. Casper Nirvana Z100, içerisindeki 50 Whr bataryasının sağladığı minimum 12 saatlik pil ömrü ile kullanıcılarına uzun bir kullanımı alışkanlık haline getirecek. Batarya, Type-C hızlı şarj özelliğindeki Nirvana Z100 adaptörü ile tam kapasiteye sadece 2 saatte ulaşırken, sadece yarım saat şarj ile yaklaşık 4 saatlik kullanım imkanı tanıyacak.” dedi.

Intel’in en güçlü 14. Nesil HX İşlemcisiyle Yenilenen Excalibur G911

Excalibur G911’in Intel’in en güçlü 14. Nesil HX işlemcisiyle yenilendiğini ifade eden Fakılı, “Hem oyunlar hem de profesyonel kullanımlar için üstün performans sağlayan Excalibur G911, core gamerler, mimarlar, mühendisler, yazılımcılar gibi profesyonel kesime ve öğrencilere hitap ediyor. Performans/oyuncu dizüstü bilgisayarlarını diğer standart dizüstü bilgisayarlardan ayıran birçok teknoloji mevcut olsa da işlemci ve ekran kartı büyük önem taşıyor. Excalibur G911, dünyanın mobil plaformda en yüksek performansına sahip işlemci ekran kartlarıyla donatıldı. G911’i, Nvidia’nın Ada Lovelace mimarisine sahip RTX4000 ekran kartlarından en güçlü, en üst seviye modellerinden RTX4070 8GB ve RTX4090 16GB ile donattık. Nvidia’nın yenilenmiş teknolojisi DLSS 3.5 yani deep learning süper sampling teknolojisi ile eski teknolojide olan ekrandaki her bir pikselin sadece ışın izleme metoduyla değil, günümüz yeni teknolojisi yapay zeka ile yapılması sonucunda oyuncular için daha efektif ve daha sürükleyici, profesyoneller içinse daha verimli ve üretken bir kullanım vadediyor. Bir diğer performans bileşenimiz ise Intel işlemci. Excalibur G911, Intel’in RaptorLake refresh mimarisindeki 24 çekirdekli Core i9 14900HX işlemcisi ile üretildi. HX işlemciler, standart H işlemcilere göre daha yüksek TDP değeri ile birlikte %50’ye varan daha fazla performans sağlıyor. Excalibur G911’i gamerların hem odaklanabileceği hem de en fazla zevk alabileceği optimal ekran boyutu olan 16” ekran boyutunda tasarladık. Yanı sıra Excalibur G911, 240 Hz yenileme hızı ile en zorlu oyunlarda dahi yüksek FPS değeriyle, oyun tutkunlarına oyun deneyiminin hazzını sonuna kadar yaşatıyor.   Excalibur G911 ile kullanıcıları Türkiye’de ilk kez maksimum performans sağlayan Intel Wifi 7 teknolojisi ile buluşturuyoruz.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Mercedes 250 bin aracını geri çağırma kararı aldı – Teknoloji

Mercedes 250 bin aracını geri çağırma kararı aldı – Teknoloji

Alman otomobil devi Mercedes-Benz’in, potansiyel yangın riski sebebiyle dünya genelinde yaklaşık 250 bin aracını geri çağıracağı açıkladı.

Almanya Federal Motorlu Taşıtlar Dairesine göre, Mercedes-Benz, potansiyel yangın riskine karşı ihtiyati tedbir olarak 37 bini Almanya’da olmak üzere dünya çapında yaklaşık 250 bin aracını geri çağırma kararı aldı.

GERİ ÇAĞRILACAK MODELLER AÇIKLANDI
Geri çağırmadan, Mercedes’in 2023 yılı üretimi AMG GT, C-Serisi, CLE, E-Serisi, EQE, EQS, GLC, S-Serisi ve SL modelleri etkilenecek.

Alman haber ajansı DPA’nın haberine göre ise Mercedes-Benz, ihtiyati tedbir olarak söz konusu yangın riskinden etkilenen araçların belirli parçalarını ücretsiz değiştirecek.

Planlanan değişim, ekipmana bağlı olarak 2 ila 5,5 saat sürecek.

Kaynak: sozcu.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Dijital adli bilişim gerçeği nasıl ortaya çıkarıyor?

Dijital adli bilişim gerçeği nasıl ortaya çıkarıyor?

Teknolojinin hayatımızın çeşitli yönleriyle giderek daha fazla iç içe geçmesiyle birlikte, dijital adli bilişimin farklı alanlardaki önemi daha da artıyor. Teknoloji geliştikçe, faaliyetlerini gizlemek ya da izlerini kaybettirmek isteyen kötü niyetli aktörler tarafından kullanılan yöntem ve teknikler de gelişiyor. Dijital adli bilişimin bu değişikliklere uyum sağlamaya devam etmesi ve siber tehditlerin önüne geçmek ve nihayetinde dijital sistemlerin güvenliğini sağlamaya yardımcı olmak için yenilikçi yaklaşımlar kullanması gerekiyor. 

Dijital güvenlik şirketi ESET, olay yerinin boyutlandırılmasından ipuçlarının aranmasına ve verilerin anlatacağı hikayenin bir araya getirilmesine kadar dijital adli bilişim süreçlerini inceledi. 

Dijital kanıtları ortaya çıkarma, analiz etme ve yorumlama sanatı, özellikle çeşitli dolandırıcılık ve siber suçlar, vergi kaçakçılığı, takip, çocuk istismarı, fikri mülkiyet hırsızlığı ve hatta terörizmle ilgili soruşturmalarda önemli bir büyüme gösteriyor. Dijital adli bilişim teknikleri kuruluşların veri ihlallerinin kapsamını ve etkisini anlamalarına ve bu olaylardan daha fazla zarar görmelerini önlemeye yardımcı oluyor. Dijital adli bilişim; suç soruşturmaları, olaylara müdahale, boşanma ve diğer yasal işlemler, çalışanların suiistimal soruşturmaları, terörle mücadele çabaları, dolandırıcılık tespiti ve veri kurtarma dahil olmak üzere çeşitli bağlamlarda bir rol oynuyor.  ESET uzmanları dijital adli bilişim araştırmacılarının dijital suç mahallini tam olarak nasıl boyutlandırdıklarını, ipuçlarını nasıl aradıklarını ve verilerin anlatması gereken hikayeyi nasıl bir araya getirdiklerini inceledi.

 

Kanıtların toplanması

Bu adım, dijital kanıt kaynaklarının belirlenmesi ve toplanmasının yanı sıra olayla bağlantılı olabilecek bilgilerin tam kopyalarının oluşturulmasını içerir. Orijinal verileri değiştirmekten kaçınmak; uygun araç ve cihazların yardımıyla bit-bit kopyalarını oluşturmak önemlidir. Analistler daha sonra silinmiş dosyaları veya gizli disk bölümlerini kurtarabilir ve sonuçta diske eşit boyutta bir görüntü oluşturabilir. Tarih, saat ve zaman dilimi ile etiketlenen örnekler, onları dış etkenlerden koruyan ve bozulmayı ya da kasıtlı kurcalamayı önleyen kaplarda izole edilmelidir. Cihazların ve elektronik bileşenlerinin fiziksel durumunu belgeleyen fotoğraflar ve notlar genellikle ek bağlam sağlamaya ve kanıtların hangi koşullar altında toplandığını anlamaya yardımcı olur. 

Veri koruma

Başarılı bir analizin temellerini atmak için toplanan bilgiler zarar görmekten ve tahrif edilmekten korunmalıdır. Analistlerin, analizin daha sonra üzerinde yapılacağı verilerin adli görüntülerini (veya tam kopyalarını veya replikalarını) oluşturmaları gerekir. Bu aşama, numunenin yeri ve tarihinin yanı sıra onunla tam olarak kimin etkileşime girdiğini belgeleyen titiz bir kayıt olan “gözetim zinciri” etrafında döner. Analistler, soruşturma için yararlı olabilecek dosyaları kesin olarak tanımlamak için hash tekniklerini kullanır. Hash’ler aracılığıyla dosyalara benzersiz tanımlayıcılar atayarak, kanıtın gerçekliğinin izlenmesine ve doğrulanmasına yardımcı olan dijital bir ayak izi oluştururlar. 

Analiz

Araştırmacılar olay veya suç hakkında anlamlı içgörüler ve sonuçlar çıkarmak için toplanan kanıtları incelerken özel donanım ve yazılımların devreye girdiği yer burasıdır. Analistler, son derece dinamik olan dijital adli tıp alanında etkin kalabilmek için gelişen teknolojileri ve siber tehditleri yakından takip etmelidir. Zaman çizelgelerinin ve erişim günlüklerinin incelenmesi bu aşamada yaygın bir uygulamadır. Bu, olayların yeniden yapılandırılmasına, eylem dizilerinin oluşturulmasına ve kötü niyetli faaliyetlerin göstergesi olabilecek anormalliklerin belirlenmesine yardımcı olur.

Dokümantasyon

Bu aşamadan önce tespit edilen tüm eylemler, eserler, anormallikler ve her türlü model mümkün olduğunca ayrıntılı bir şekilde belgelenmelidir. Aslında, dokümantasyon başka bir adli bilişim uzmanının analizi tekrarlayabileceği kadar ayrıntılı olmalıdır. Araştırma boyunca kullanılan yöntem ve araçların belgelenmesi şeffaflık ve tekrarlanabilirlik açısından çok önemlidir. Başkalarının sonuçları doğrulamasına ve izlenen prosedürleri anlamasına olanak tanır. Uzmanlar, özellikle beklenmedik zorluklarla karşılaştıklarında, kararlarının arkasındaki nedenleri de belgelemelidir. Bu, soruşturma sırasında alınan önlemlerin gerekçelendirilmesine yardımcı olur.

Raporlama

Tipik bir dijital adli bilişim raporu dava hakkında arka plan bilgisi sağlar. Araştırmanın kapsamını, hedefleri ve sınırlamaları ile birlikte tanımlar. Kullanılan yöntem ve teknikleri açıklar. Dijital kanıtların elde edilmesi ve korunması sürecini detaylandırır.

Keşfedilen eserler, zaman çizelgeleri ve modeller de dahil olmak üzere analiz sonuçlarını sunar ve bulguları ve bunların araştırmanın hedefleri açısından önemini özetler.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yayıncı Metehan Meşe’nin, araç markaları hakkında yaptığı yorum – Teknoloji

Yayıncı Metehan Meşe’nin, araç markaları hakkında yaptığı yorum – Teknoloji

Sosyal medyada “6ilerimetehan” ismiyle otomobil al-sat içerikleri üreten Metehan Meşe, çektiği araç markaları hakkında yaptığı yorum videosu dikkat çekti.

Kayda aldığı videoda araç markalarını tek kelimeyle anlat konseptini uygulayan Meşe, alt segmnetten üst segmnete kadar birçok otomobil hakkında yorumda bulundu.

Fiat otomobillerin ucuz olduğunu söyleyen yayıncı, Renaultların plastik olduğunu söylerken Mercedes ve Pourche işin kaliteli ve lüks ifadelerini kullandı.

Meşe yorumlarına devam ederken BMW sahiplerine “Sanayi” derken Wolswagen kullanıcılarına ise “Aşiret” diyerek göndermede bulunmayı ihmal etmedi.

Yayıncı ayrıca ülkemizde birçok siyasi tarafından da büyük ilgi gören lüks otomobillerden olan Audi için “Makam” ifadesini kullandı.

İşte o görüntüler:

Metehan Meşe’nin, araç markaları hakkında yaptığı yorum:

Honda dandik,

Renault plastik,

Cherry teneke,

Volkswagen aşiret…


— Aykırı (@aykiricomtr) February 16, 2024

Kaynak: aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com