Yapay Zeka ve Dijital Ürünler İnsana Dost mu, Düşman mı

Yapay Zeka ve Dijital Ürünler İnsana Dost mu, Düşman mı

Yapay zeka tabanlı uygulamalar ve dijital asistanlar günümüz dünyasında hayatın vaz geçilmez bir parçası haline geldi. Uzmanlar, hayatı kolaylaştıran dijital teknolojik ürünlerin dost mu, düşman mı olacağına yine insanın kendisinin onlarla kuracağı ilişkinin karar vereceğini söylüyor. Üsküdar Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Sanal varlıklarla sanal dostluklar kısa vadede bazı sorunlara çözüm olsa da uzun vadede sosyal bir varlık olan insanın dokunmaya, hissetmeye, mimikleri yorumlamaya, bir başka insan tarafından özel hissettirilmeye yani gerçek bir başka insana ihtiyacı var.” dedi.

Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Barış Erdoğan, yapay zeka tabanlı uygulamaların ve dijital asistanların günümüz dünyasında hayatın vaz geçilmez bir parçası haline geldiğini ifade ederek, şu bilgileri verdi:

“Dijital teknolojik ürünler yaşamı kolaylaştıran en iyi dostlarımız olabileceği gibi bireyi, bireyin benliğini tehdit edecek düşmanlarımız da olabilir. Bu tamamen bizim onlarla nasıl ilişki kuracağımızla ilgili.”

Teknolojilerin olumlu yanlarına işaret eden Prof. Dr. Erdoğan, yapay zeka tabanlı uygulamaların ve dijital asistanların günlük işlerin daha hızlı ve verimli bir şekilde yapılmasına yardımcı olabildiğini kaydetti.

Dijital ürünler bilgiye ulaşımı hızlandırdı ve demokratikleştirdi

Prof. Dr. Erdoğan, şöyle devam etti:

“Artık trafikte kimse eskisi gibi harita açıp yol aramıyor. Kendimizi bir GPS’ye emanet ediyoruz. Onun talimatlarına uyarak, en kısa yoldan gitmek istediğimiz yere gidebiliyoruz. Ayrıca bu dijital ürünler bilgiye ulaşmamızı daha önce hiç olmadığı kadar hızlandırdı, demokratikleştirdi. Yabancı dildeki yazıları hatta konuşmaları anında kendi dilimize çevirebiliyoruz. Bir yabancı dili sanki anadili o dil olan bir öğretmenden alır gibi bizimle konuşan, telaffuzumuzu düzelten yapay zekâ uygulamaları var. Örnekleri çoğaltmak mümkün.”

Yapay zeka algoritmalarını yapanlar insanı da yönetiyor 

Yapay zekâ tabanlı uygulamalar ve dijital asistanların belli bir algoritmaya göre işlem yaptığını hatırlatan Prof. Dr. Erdoğan, şunları anlattı:

“Yani bunlar geliştiricilerinin, yöneticilerinin beğeni, zevk, siyasi görüş ya da ekonomik çıkarlarına göre aslında bir karar alıyorlar. Hatta bu yazılımları çoğu zaman erkekler yazdığı için dijital erillik kavramı bile kullanılıyor. Dikkat edin robotların yazılımcıları çoğu zaman erkek, robotların kendisi dişi karakterler. Sonuçta haber akışlarından, alışveriş tavsiyelerine kadar birçok alanda yapay zekâ bizleri yönlendiriyor.  Bu belki bizlerin ilgili olduğumuz bilgilere ve içeriklere daha hızlı erişmemizi sağlıyor, ancak aynı zamanda ‘filtre baloncuğu’ olarak adlandırılan bir fenomene de neden oluyor. Burada bizler yapay zekanın sunduğu, yönlendirdiği inançlarla, fikirlerle ilgili sınırlı bir bilgiye ulaşıyoruz ve tüm dünyayı bunlardan ibaret zannedebiliyoruz. Aynı zamanda dijital asistanların ve diğer yapay zekâ uygulamalarının topladığı büyük miktarda verinin nasıl kullanıldığını, depolandığını tam olarak bilmiyoruz. Burada çok büyük etik problemler var.”

İnsan benzeri tepkiler kullanıcıları cezbediyor

Git gide daha mükemmelleşen yapay zekanın son dönemde popüler olan Sophia gibi insan benzeri tepkiler verdiğini ve kullanıcılarına daha ‘insan’ gibi bir deneyim sunduğunu kaydeden Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Bu da kullanıcıları cezbediyor.  Ancak bu etkileşimlerin genel yaşam deneyimine olan etkisi karmaşık. Özellikle yalnızlık hisseden bireyler için yapay zeka, anlık bir rahatlama hissi sunabiliyor. Fakat uzun vadede, gerçek insan etkileşimlerinin yerini alıp alamayacağı konusunda bazı soru işaretleri var.” dedi.

Yapay zeka ile duygusal bağlantı sosyal becerileri zayıflatabilir

Yapay zeka ile etkileşimlerin uzun vadede sosyal beceriler üzerinde olumsuz bir etkisi olabileceğini göz ardı etmemek gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Eğer bir birey gerçek insan etkileşimlerinden çok yapay zeka ile sohbeti tercih ederse, bu durum sosyal becerilerinin zayıflamasına neden olabilir. Gerçek insanlarla etkileşim, karşılıklı duygusal tepkileri anlama ve empati kurma yeteneğini geliştirir. Yapay zeka ile kurulan ‘duygusal’ bağlantı, gerçek bir insanla kurulan bağlantının derinliğine ve zenginliğine en azından şimdilik ulaşamıyor.”

İnsan yapay zekâ ilişkisi filmlere konu oldu

Prof. Dr. Erdoğan, insan yapay zeka ilişkisi ile ilgili en çarpıcı örneğin Spike Jonze’un uzun metrajlı filmi HER’de kurgulandığını dile getirerek, “Yalnızlık ve yaratıcılık sıkıntısı çeken yazar Theodore’un sadece sesten ibaret Samantha isimli bir yapay zekâ ile başlayan sohbeti zamanla aşka dönüşür. Duygusal açıdan çok tatmin edici bir ilişki yaşar, ta ki Samantha’nın 641 sevgilisi daha olduğunu ve 8 bin 341 kişi ile aynı anda flörtleştiğini itiraf etmesine kadar. Theodore bir anda değersizlik duygusu yaşar, ama Samantha’yı da bırakamaz.” diye anlattı.

Modern toplum sanal dostlukları artırdı 

Günümüz toplumunun en önemli sorunlarından birinin yalnızlık olduğunu dile getiren Prof. Dr. Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

“Modern toplumda kitleler halinde yalnızlık yaşıyoruz. Birçok araştırma yalnızlığın hastalıklara, erken ölüme neden olduğunu ortaya koyuyor. Bu nedenle gerçek dünyada sosyalleşemeyen insanlar yakın zamana kadar sanal dünyada arkadaşlar arıyorlardı. Burada da aradığını bulamayan yalnız bireyler şimdi ise bir adım daha öteye giderek sanal dünyada sanal varlıklarla arkadaş olmaya yöneliyorlar. Ancak sanal varlıklarla sanal dostluklar kısa vadede bazı sorunlara çözüm olsa da uzun vadede sosyal bir varlık olan insanın dokunmaya, hissetmeye, mimikleri yorumlamaya, bir başka insan tarafından özel hissedilmeye yani gerçek bir başka insana ihtiyacı var.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Akıllı saat ile temassız ödeme kolaylığı Akbank ve HUAWEI iş birliğiyle Türkiye;de

Akıllı saat ile temassız ödeme kolaylığı Akbank ve HUAWEI iş birliğiyle Türkiye;de

Geleceğin bankacılığı anlayışıyla, birçok inovatif ve teknolojik projeye imza atan Akbank ve HUAWEI, mobil ödeme kategorisinde bir ilke imza atıyor. İki şirketin inovasyon odaklı çalışmasıyla Akbank, HUAWEI akıllı saatler ile ödeme dönemini başlatıyor.

75 yıldır dijital bankacılık teknolojileri alanındaki öncü çalışmalarıyla birçok yeniliği hayata geçiren Akbank, HUAWEI iş birliği ile bir ilke daha imza atıyor. Akbank ve HUAWEI yaygınlaşan temassız ödeme yöntemleri özelinde eşsiz bir alternatif sunuyor. Akbank müşterileri artık, temassız ödemelerini HUAWEI Watch 3 akıllı saatleriyle hızlı ve pratik bir şekilde yapabiliyorlar.

Bu uygulamanın Akbank’ın dijital teknolojilerle hayata değer katma hedefinin bir yansıması olduğunu belirten Akbank Bireysel Bankacılık ve Dijital Çözümler Genel Müdür Yardımcısı Burcu Civelek Yüce, “HUAWEI iş birliğinde giyilebilir teknolojiler ile bankacılık hizmetlerini buluşturuyor ve böylece Türkiye’de yeni bir ilke imza atıyoruz. Artık Akbank Mobil kullanıcıları, HUAWEI akıllı saatlerini POS cihazına dokundurarak ödemelerini gerçekleştirebilecekler. Ayrıca geliştirdiğimiz bu uygulama navigasyon hizmeti, Akbank lokasyonları için rehber gibi farklı özellikleri de beraberinde getiriyor. Böylece kart veya telefon ile temassız ödeme yapmanın yeni ve çok kolay bir alternatifini sunmuş oluyoruz. Hayata hız, verimlilik ve keyif katan yeni bir inovasyonu Akbanklılarla buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Önümüzdeki dönemde de teknoloji kabiliyetimiz, yetkin ekiplerimiz ve güçlü iş birliklerimizle Geleceğin Bankacılığını inşa etmeye devam edeceğiz” dedi.

HUAWEI Türkiye Tüketici Elektroniği Grubu Ülke Müdürü Allen Yao, Akbank ile yaptıkları iş birliğini değerlendirirken, “Akbank ile çalışmaktan ve bu yeni teknolojiyi Akbank kullanıcılarına sunmaktan çok memnunum, akıllı saat ile temassız ödemenin yeni trend olacağına inanıyorum, gelecekte giderek daha fazla akıllı saat bu işlevi destekleyecek. HUAWEI, pazara sürekli olarak daha fazla inovasyon teknolojisi sunmak için ortaklarımızla birlikte çalışacaktır” dedi.

HUAWEI Watch 3 akıllı saatlere yüklenebilen Akbank uygulaması, birden fazla özelliği de beraberinde getiriyor. Watch 3 kullanıcıları ödeme işlevinin yanı sıra, uygulama üzerinden en yakın Akbank ATM ve şubelerini görebiliyor, yol tarifi alabiliyor ve güncel kurları akıllı saatleri üzerinden tek dokunuşla görüntüleyebiliyor. Sektörde eşi olmayan bu özelliklerle akıllı saat ile ödeme devrini başlatan Akbank, müşterilerine kolaylık ve verimlilik sunuyor.

HUAWEI akıllı saat kullanıcısı olmayan Akbank müşterileri ise HUAWEI Online Mağaza’da yeni nesil ödeme platformu Juzdan’ı kullanarak alışverişlerini tek tıkla tamamlayabiliyor. Akbanklılar alışverişlerini tamamlarken, “Juzdan ile Öde” hizmetini kullanarak dilerlerse hesaplarındaki para ile dilerlerse de kredi kullanarak ödemelerini tamamlayabiliyorlar.

Akbank uygulamasının HUAWEI’nin diğer akıllı saatlerine de entegre edilmesi için çalışmalar sürüyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay zeka destekli yerelleştirme, şirketlerin başarılarına yeni bir boyut katıyor

Yapay zeka destekli yerelleştirme, şirketlerin başarılarına yeni bir boyut katıyor

 

Çeviri ve yerelleştirme, benzer görünseler de farklı amaçlara hizmet eden iki farklı unsur. Sözkonusu süreçler, birlikte çalıştığında iş dünyasında verimli sonuçlar elde ediliyor. Bu noktada yapay zeka çeviri aracı DeepL; yerelleştirme sürecini kolaylaştırmak ve hızlandırmak için önemli bir araç olarak kendini geliştiriyor.

Çeviri, metnin bir dilden diğerine aktarılması anlamına geliyor. Yerelleştirmeyse çevirinin de ötesinde; aktarıldığı dilin kültürel, dilbilgisel ve yapısal gereksinimlerine göre uyarlanmasını hedefleyen daha kapsamlı bir süreç olarak tanımlanıyor. Burada çeviri sadece bir adım olarak yer alıyor. Devamında aktarılan metnin yerel gereksinimlere uygun hale getirilmesi; o dilin ve kültürün inceliklerini göz önünde bulundurulması ve bölgedeki insanlara hitap edecek şekilde uyarlanması gerekiyor. Özetle çeviri, daha uzun ve karmaşık olan yerelleştirme sürecinin ayrılmaz bir parçasıdır ve iki kavram birlikte çok iyi çalışır. Özellikle de yapay zeka çevirisi kullanıldığında.  

Yapay zeka çevirisi anında sonuç veren otomatik bir makine öğrenimi sürecidir. Hızları ve doğrulukları sayesinde, yapay zeka çeviri araçları yerelleştirme sürecine çok iyi uyum sağlar ve hatta iş akışlarını kolaylaştırmak ve verimliliği artırmak için kullanılabilir. 

İş dünyasında yapay zeka destekli yerelleştirme 

Yerelleştirme günümüzde iş dünyasının en önemli ögelerinden biri haline geldi. Bu sayede küresel kuruluşlar, hedef kitleleriyle kendi ana dillerinde buluşabiliyor ve onların kültürel tercihlerine uygun ürün ve hizmetler sunabiliyor. Bağımsız araştırma şirketi CSA Research’ün yayınladığı sonuçlara göre online alışveriş yapanların yüzde 76’sı, kendi ana dillerinde bilgi içeren ürünleri satın almayı tercih ediyor. Aynı araştırmaya göre bu grubun yüzde 75’i de müşteri hizmetlerinin kendi dillerinde olmasının tekrar alışveriş yapma olasılıklarını yükselttiğini söylüyor.[1] 

Dolayısıyla hem yeni pazarlara ulaşmak isteyen, hem de müşteri memnuniyetini artırmakla ilgilenen kuruluşlar için yerelleştirme; müşterileriyle en rahat oldukları yerde, kendi ana dillerinde buluşmasını sağlıyor. Bu konuda DeepL, kullandığı yapay zeka ve makine öğrenme yetenekleriyle yerelleştirme  süreçlerinde destek sunuyor.

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Anker yeni evli çiftlere eufy Clean Mach V1 Ultra ile  mutluluğun anahtarını veriyor

Anker yeni evli çiftlere eufy Clean Mach V1 Ultra ile  mutluluğun anahtarını veriyor

 

Yeni ve gelişmiş teknolojilerle kullanıcılarının yaşamlarının her anına konfor ve değer katan Anker, evlilik hazırlığı yapan çiftlerin de en büyük yardımcısı olmaya devam ediyor. Düğün sezonunun en hareketli olduğu bu yaz günlerinde, hayatlarının en önemli adımını atmaya hazırlanan çiftlerin çeyiz alışverişlerinde yanlarında olan Anker, eufy Clean Mach V1 Ultra Moplu Buharlı Şarjlı Dikey Süpürge ile temizliği keyfe dönüştürüyor.

 Yüksek emiş gücüne sahip eufy Clean Mach V1 Ultra, temizliği kolaylaştırarak çiftlerin ev işleri ile ilgili olarak sorun yaşamasının önüne geçmeyi vadediyor. 

 

Yenilikçi tasarımıyla fark yaratıyor

 

Endüstride İlk TÜV Rheinland Sertifikası’na sahip süpürge eufy Clean Mach V1 Ultra, sadece 20 saniyede buhar üreterek mikropları ve kurumuş lekeleri zorlanmadan temizliyor. Yenilikçi tasarımıyla fark yaratan eufy Clean Mach V1 Ultra’nın vakum ve mop sistemi özelliğiyle süpürme ve silme işleminin aynı anda yapılabilmesine imkân tanıyarak çiftlerin temizliğe ayırması gereken süreyi daha da kısaltıyor. Islak ve kuru lekeleri tek seferde, hızla temizleyebilen eufy Clean Mach V1 Ultra, Türkçe sesli asistan özelliğiyle de rakiplerinden ayrılarak fark yaratıyor. 

 

Zamandan ve güçten tasarruf fırsatı

 

Kablosuz süpürge tasarımı sayesinde zamandan ve güçten tasarruf ederek derinlemesine temizlik sağlayan eufy Clean Mach V1 Ultra, çiftler için temizliği yorucu bir zorunluluk olmaktan çıkarıyor. Tasarımıyla tek elle kullanım kolaylığı sunan süpürge, işleri zorlanmadan yapmanızı sağlıyor. Yaygın mikrop ve kokuların %99,9’unu yok eden Eco-Clean Ozone teknolojisinin, evcil hayvanlar ve çocuklar için son derece güvenli olması da eufy Clean Mach V1 Ultra’nın yeni evlenecek çiftler tarafından tercih edilmesinin en önemli nedenlerinden biri. Akıllı yaşam teknolojilerine öncü yaklaşımlar geliştiren Anker, eufy Clean Mach V1 Ultra ile yeni evlenecek çiftler için evlerin konforunu artırırken, onlara mutluluğun anahtarını sunuyor.

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Getir, üç ülkeden daha çekileceğini duyurdu! – Teknoloji

Getir, üç ülkeden daha çekileceğini duyurdu! – Teknoloji





Getir, bugün yaptığı yeni açıklamayla birlikte İtalya, İspanya ve Portekiz’deki faaliyetlerini durdurma kararı aldığını duyurdu. Bu ülkelerdeki operasyonlarını düzenli bir şekilde çekileceğini belirten şirket, finansman turunu da tamamladığını bildirdi.

COVID-19 salgını sırasında ultra hızlı market teslimat girişimleri büyük bir popülerlik kazanmış olsa da, tüketicilerin mağazalardan alışverişe olan güçlü dönüşü ile bu sektöre bir darbe vuruldu.

Şirket, İngiltere, ABD, Almanya, Hollanda ve Türkiye gibi ülkelerdeki faaliyetlerine devam ederek, gelirlerinin %96’sını bu pazarlardan elde etmeyi hedefliyor.

Bir ay önce, İspanya’nın en büyük işçi sendikası, Getir’in İspanya’daki faaliyetlerini durdurduğunu ve tüm işgücünü işten çıkardığını açıklamıştı. Ancak Getir, işten çıkarmalarla ilgili detaylar vermedi.

Şirketin yaptığı açıklamada, İtalya, İspanya ve Portekiz’den çekilmenin, finansal kaynakları operasyonel karlılık ve sürdürülebilir büyüme fırsatları daha güçlü olduğu mevcut pazarlara odaklanmak için kullanılacağı ifade edildi.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Mobil Uygulamalarla Yenilikçi Pazarlama Stratejileri

Mobil Uygulamalarla Yenilikçi Pazarlama Stratejileri

Günümüzde, mobil uygulama oluşturma ve entegrasyonunun gücü giderek önem kazanıyor. Digital Exchange, markalara, işletmelere ve müşterilere küresel anlamda 360° hizmet sunarak mobil dünyada başarılı olmanın kapılarını aralıyor.

 

Günümüz dijital çağında, mobil cihazlar giderek hayatın vazgeçilmez bir parçası haline geliyor. Mobil cihazlar, tüketicilerin ihtiyaçlarını anında karşılamak ve hayatlarını kolaylaştırmak için büyük bir potansiyel sunuyor. Sadece haberleşme aracı olmanın ötesinde, akıllı telefonlar ve tabletler, alışverişten eğlenceye, bilgi edinmeden sosyal medya paylaşımlarına kadar birçok işlevi tek bir cihazda birleştirerek, işletmelerin de iş stratejilerini ve pazarlama yöntemlerini dönüştürmelerinde etkili oluyor. Günümüz tüketicileri, ürün ve hizmetlere dair bilgilere anında erişmek ve satın alma işlemlerini kolaylıkla gerçekleştirmek istiyorlar. Mobil cihazların yaygın kullanımı, mobil uygulamaların tüketicilere daha hızlı ve kişiselleştirilmiş bir deneyim sunmalarına imkân tanıyor. İşletmeler, mobil uygulamalar aracılığıyla müşteri sadakatini artırabiliyor, etkili pazarlama stratejileri uygulayabiliyor ve rekabet avantajı elde edebiliyorlar. Bu noktada, mobil uygulama oluşturma ve entegrasyonunun gücü devreye giriyor. Digital Exchange, dijital pazarlama ve teknoloji alanında öncü bir ajans olarak, markalara, işletmelere ve müşterilere küresel anlamda 360° hizmet sunarak mobil dünyada başarılı olmanın kapılarını aralıyor.

 

Markaların dijital dünyadaki varlıkları mobil uygulamalar ile güçleniyor

 

Mobil uygulamalar, işletmelerin müşterileriyle çok daha yakın bir ilişki kurmalarını ve kişiselleştirilmiş, özelleştirilmiş bir deneyim sunmalarını sağlıyor. Bu sayede, markaların müşteri memnuniyetini ve bağlılığını artırarak uzun vadeli, güçlü müşteri ilişkileri oluşturmalarına yardımcı oluyor. Özellikle müşterilerin ihtiyaçlarına uygun bir mobil deneyim sunan markalar, kullanıcı dostu arayüzleri ve hızlı işlem süreçleriyle müşterilerin kolaylıkla aradıkları ürünlere ve hizmetlere ulaşmasını sağlıyor. Müşteri sadakatini artırmada etkili bir rol üstlenen mobil uygulamalar, kullanıcıların kesintisiz bir şekilde işletmenin ürün ve hizmetlerine erişebilmelerini mümkün kılıyor. Müşterilerin ihtiyaçlarını göz önünde bulunduran Digital Exchange, özelleştirilmiş, kullanıcı dostu, yüksek performanslı ve güvenli mobil uygulama çözümleriyle markaların mobil dünyadaki varlıklarını güçlendiriyor.

Neredeyse her sektörde kullanılabilen mobil uygulamalar, e-ticaret, perakende, finans, seyahat, sağlık, eğlence ve daha pek çok sektörde markaların müşterilerine daha iyi bir deneyim sunmalarını sağlıyor. İşletmelerin rakiplerinden bir adım öne geçmelerinde etkili olan mobil uygulamalar, müşterilere daha hızlı ve etkili bir hizmet sunulmasını sağlayarak tercih edilebilirliği artırıyor. Digital Exchange’in uzman ekibi, farklı sektörlerdeki markalara özel çözümler sunarak, müşterilerinin ihtiyaçlarına en uygun ve etkili mobil uygulamaların oluşturulmasını sağlıyor. Başarılı bir mobil uygulamanın anahtar özellikleri arasında, kullanıcı dostu arayüz, performans ve hız, güvenlik ve entegrasyon yer alıyor. Kullanıcı dostu arayüz, kullanıcıların istedikleri bilgilere veya ürünlere hızlıca erişmelerini sağlarken yüksek performans ve hız, hızlı yanıt süreleriyle kullanıcı memnuniyetini artırıyor. Müşteri verilerinin güvenliğini en üst düzeyde tutarak kullanıcıların kişisel bilgilerinin ve işlem geçmişlerinin koruma altına alınması ve uygulamanın mevcut sistemlerle entegre edilerek müşteri verilerinin senkronizasyonunu ve yönetimini kolaylaştırması, başarılı bir mobil uygulamanın anahtar noktaları olarak karşımıza çıkıyor.

 

Emrah Pamuk: “Markalar, kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak müşteri sadakatini artırmanın yollarını arıyor”

 

İhracata yönelik hedef pazarlarda marka tanınırlığını artırmada, web ve mobil uyumlu uygulamalar ürünlerin profesyonel bir şekilde sergilenmesini sağlıyor. Digital Exchange’in Responsive tasarımları sayesinde, ziyaretçiler hangi cihazdan bağlanırsa bağlansın, içerikleri düzgün bir şekilde görüntüleyebiliyorlar. Ayrıca, ziyaretçileri kendi dillerinde karşılayarak, markalar hedef kitlelerinin 

önündeki bariyerleri kaldırabiliyorlar. Markaların ihracat yapmayı hedefledikleri ülkeler için SEO uyumlu uygulama içerikleri oluşturan Digital Exchange, aynı zamanda, kaliteli ve hızlı altyapı ile ziyaretçileri sıkmadan ve dikkatlerini kaybetmeden ürünler hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlıyor. Digital Exchange’in uzman ekibinin geliştirdiği, iOS ve Android platformlarında çalışacak native veya web tabanlı mobil uygulamalar ile markalar müşterilerinin mobil deneyimi en üst düzeyde tutabiliyorlar.

Digital Exchange’in CEO’su Emrah Pamuk, “Mobil cihazların hayatımızdaki önemi ve etkisi gün geçtikçe artıyor. Mobil dünyanın hızla gelişmesi, işletmelerin de dijital stratejilerini ve pazarlama yöntemlerini değiştirmelerine olanak tanıyor. Markalar, müşterileriyle daha yakın bir ilişki kurarak ve kişiselleştirilmiş deneyimler sunarak müşteri sadakatini artırmanın yollarını arıyor. Mobil uygulama oluşturma ve entegrasyonunda öncü bir rol oynayarak, markalar için mobil dünyada başarılı olmanın kapılarını aralıyoruz. Digital Exchange olarak, müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun, kullanıcı dostu, yüksek performanslı ve güvenli mobil uygulamalar ile onların dijital çağdaki varlıklarını güçlendiriyoruz. Uzman ekibimiz, farklı sektörlerdeki markalara özel çözümler sunarak, müşterilerimizin mobil dünyada bir adım öne çıkmasını sağlıyor. Mobil cihazların vazgeçilmez bir parçası olduğu bu dijital çağda, işletmelerin mobil uygulamalarla güçlenmesine yardımcı olmaktan gurur duyuyoruz.” dedi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Görme Engellilerin Hayatında Yapay Zeka İle Fark Yaratan Genç: Zülal Tannur

Görme Engellilerin Hayatında Yapay Zeka İle Fark Yaratan Genç: Zülal Tannur

Sabancı Vakfı 14. Sezon Fark Yaratanı Zülal Tannur, geliştirdiği yapay zeka temelli uygulama ile görme engellilerin hayata katılımını kolaylaştırıyor. Kendisi de görme engelli bir genç olan Tannur’un 2022 yılında geliştirdiği ‘From Your Eyes’ isimli mobil uygulama, görme engellilerin yapay zeka ve insan iş birliğiyle nitelikli ve hızlı betimleme almalarını sağlıyor. 

 Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın 14. Sezonunda Fark Yaratan seçilen Zülal Tannur, yapay zeka ve teknoloji alanındaki dikkat çeken çalışmalarıyla görme engelliler için fark yaratmayı sürdürüyor. Tannur’un görme engelliler için geliştirdiği uygulama, yapay zekanın eğitilerek, kullanıcılara daha iyi ve hızlı bir betimleme hizmeti sunmasını sağlıyor. Bugüne kadar iki bine yakın kullanıcı ile gönüllüye ulaşan uygulamada, görme engelliler için sekiz bini aşkın görsel betimleniyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yüzde 5 görme oranına sahip bir bebek olarak dünyaya gelen Zülal Tannur’un hikayesi, ailesinin Zülal’e daha iyi bir sağlık hizmeti sunabilmek için İstanbul’a taşınmasıyla başladı. Nesneleri önce kartlar üzerindeki görsellerden öğrenmeye başlayan Zülal, objelerin gerçeklerini gördüğünde onların ne olduğunu anlayabilmek üzere ailesinin yardımıyla kendini eğitmeye, görmeyi öğrenmeye başladı. Erken yaşta teknolojiyle buluşan Zülal, 4.5 yaşında bilgisayar kullanmaya başladı. 

Ortaokul ve lisede birçok proje yürüten Zülal, görme engellilere yönelik kurulmuş sosyal girişim olan WeWalk’ta kullanıcı deneyimi sorumlusu olarak görev aldı, yine görme engelliler için geliştirilmiş Seeing AI uygulamasının da Türkiye’ye entegrasyonu sürecinde destek oldu. 2020’de Microsoft’un Engelleri Aşan Kadın Lideri seçildi. Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde öğrenci olan Zülal Tannur, edindiği tüm tecrübeleri bir araya getirerek görme engelliler için yapay zeka ve insanın iş birliğinde betimlemeler sunan bir platform oluşturdu. 2022 yılında ‘From Your Eyes’ adını verdiği mobil uygulamada görme engellilerin istedikleri görselleri uygulamaya yükleyerek önce yapay zeka aracılığıyla bir betimleme almaları, bunu yetersiz bulmaları durumunda da uygulama içinde betimleyici olarak tanımlanan gönüllülere görselin iletilmesiyle daha detaylı bir betimleme sunulmasını sağlanıyor. Gönüllüler tarafından sunulan betimlemelerle yapay zekanın eğitilerek güçlendirilmesi ve zaman içerisinde kullanıcılara daha iyi bir hizmet sunması hedefleniyor. 

From Your Eyes uygulamasında görme engelli kullanıcı tarafından uygulamaya yüklenen görsele From Your yapay zekası ve GPT entegrasyonuyla yedi saniye içerisinde betimleme yapılıyor. Aynı görsel, betimleyici gönüllüye iletildiğinde de ortalama iki dakika içerisinde dönüş alınıyor. Uygulamayı kullanan görme engelli ve betimleyici sayısının artmasıyla yapay zekanın eğitilmesi ve daha doğru betimlemeler paylaşması ile gönüllüden gelecek dönüş süresinin kısaltılması hedefleniyor. Örneğin alışverişe giden bir görme engelli aldığı ürünün içeriğini görebilmek için ürünün fotoğrafını çekerek uygulamaya yüklüyor ve yapay zeka bu fotoğrafta neler olduğunu saniyeler içerisinde kullanıcıya işitsel olarak betimliyor. Bu betimlemeyi yeterli bulmayan görme engelli kullanıcı isterse uygulamada gönüllü olarak yer alan betimleyici kişilerden destek isteyebiliyor. Gönüllü betimleyicilere gelen bildirimle gönüllüler bu görseli daha detaylı betimliyor.

Zülal Tannur’un görme engelliler için geliştirdiği uygulama ile dünya çapında fark yarattığını vurgulayan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Hayatlarımızın her alanına daha fazla etki etmeye devam eden teknoloji, günümüzde en zor gözüken veya görmezden gelinen problemlerin çözümünde rol oynuyor ve insanların hayatlarını kolaylaştırıyor. Yapay zeka teknolojilerinin gelişimiyle birlikte, şimdi bu süreç çok farklı bir alana evrildi. Kendisi de görme engelli bir genç olan Zülal Tannur, yapay zeka teknolojilerini kullanarak, var olan betimleme uygulamalarını bir adım daha ileri taşıdı ve yapay zeka ile insanı bir araya getiren yeni bir yaklaşımla görme engellilere umut oldu. Zülal ve ekibinin geliştirdiği yapay zeka temelli ‘From Your Eyes’ uygulaması, yirmi yedi farklı ülkede kullanıcılara ulaşmayı başardı ve bugüne kadar iki bine yakın kullanıcı ile gönüllüye ulaşarak sekiz bin görselin betimlenmesini sağladı. Böylesi önemli bir başarıya imza atan sevgili Zülal’ı gönülden tebrik ediyorum. Sabancı Vakfı olarak, kendisine ve görme engellilerin hayata katılımını kolaylaştıracak bu projeye destek vermekten ötürü büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı, 2009 yılından bu yana Türkiye’de toplumsal gelişmeye katkıda bulunan bireylerin ve kurumların yarattıkları olağanüstü etkileri görünür kılmak ve topluma ilham vermek amacıyla gerçekleştiriliyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Görme Engellilerin Hayatında Yapay Zeka İle Fark Yaratan Genç: Zülal Tannur

Görme Engellilerin Hayatında Yapay Zeka İle Fark Yaratan Genç: Zülal Tannur

Sabancı Vakfı 14. Sezon Fark Yaratanı Zülal Tannur, geliştirdiği yapay zeka temelli uygulama ile görme engellilerin hayata katılımını kolaylaştırıyor. Kendisi de görme engelli bir genç olan Tannur’un 2022 yılında geliştirdiği ‘From Your Eyes’ isimli mobil uygulama, görme engellilerin yapay zeka ve insan iş birliğiyle nitelikli ve hızlı betimleme almalarını sağlıyor. 

 Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın 14. Sezonunda Fark Yaratan seçilen Zülal Tannur, yapay zeka ve teknoloji alanındaki dikkat çeken çalışmalarıyla görme engelliler için fark yaratmayı sürdürüyor. Tannur’un görme engelliler için geliştirdiği uygulama, yapay zekanın eğitilerek, kullanıcılara daha iyi ve hızlı bir betimleme hizmeti sunmasını sağlıyor. Bugüne kadar iki bine yakın kullanıcı ile gönüllüye ulaşan uygulamada, görme engelliler için sekiz bini aşkın görsel betimleniyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde yüzde 5 görme oranına sahip bir bebek olarak dünyaya gelen Zülal Tannur’un hikayesi, ailesinin Zülal’e daha iyi bir sağlık hizmeti sunabilmek için İstanbul’a taşınmasıyla başladı. Nesneleri önce kartlar üzerindeki görsellerden öğrenmeye başlayan Zülal, objelerin gerçeklerini gördüğünde onların ne olduğunu anlayabilmek üzere ailesinin yardımıyla kendini eğitmeye, görmeyi öğrenmeye başladı. Erken yaşta teknolojiyle buluşan Zülal, 4.5 yaşında bilgisayar kullanmaya başladı. 

Ortaokul ve lisede birçok proje yürüten Zülal, görme engellilere yönelik kurulmuş sosyal girişim olan WeWalk’ta kullanıcı deneyimi sorumlusu olarak görev aldı, yine görme engelliler için geliştirilmiş Seeing AI uygulamasının da Türkiye’ye entegrasyonu sürecinde destek oldu. 2020’de Microsoft’un Engelleri Aşan Kadın Lideri seçildi. Boğaziçi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünde öğrenci olan Zülal Tannur, edindiği tüm tecrübeleri bir araya getirerek görme engelliler için yapay zeka ve insanın iş birliğinde betimlemeler sunan bir platform oluşturdu. 2022 yılında ‘From Your Eyes’ adını verdiği mobil uygulamada görme engellilerin istedikleri görselleri uygulamaya yükleyerek önce yapay zeka aracılığıyla bir betimleme almaları, bunu yetersiz bulmaları durumunda da uygulama içinde betimleyici olarak tanımlanan gönüllülere görselin iletilmesiyle daha detaylı bir betimleme sunulmasını sağlanıyor. Gönüllüler tarafından sunulan betimlemelerle yapay zekanın eğitilerek güçlendirilmesi ve zaman içerisinde kullanıcılara daha iyi bir hizmet sunması hedefleniyor. 

From Your Eyes uygulamasında görme engelli kullanıcı tarafından uygulamaya yüklenen görsele From Your yapay zekası ve GPT entegrasyonuyla yedi saniye içerisinde betimleme yapılıyor. Aynı görsel, betimleyici gönüllüye iletildiğinde de ortalama iki dakika içerisinde dönüş alınıyor. Uygulamayı kullanan görme engelli ve betimleyici sayısının artmasıyla yapay zekanın eğitilmesi ve daha doğru betimlemeler paylaşması ile gönüllüden gelecek dönüş süresinin kısaltılması hedefleniyor. Örneğin alışverişe giden bir görme engelli aldığı ürünün içeriğini görebilmek için ürünün fotoğrafını çekerek uygulamaya yüklüyor ve yapay zeka bu fotoğrafta neler olduğunu saniyeler içerisinde kullanıcıya işitsel olarak betimliyor. Bu betimlemeyi yeterli bulmayan görme engelli kullanıcı isterse uygulamada gönüllü olarak yer alan betimleyici kişilerden destek isteyebiliyor. Gönüllü betimleyicilere gelen bildirimle gönüllüler bu görseli daha detaylı betimliyor.

Zülal Tannur’un görme engelliler için geliştirdiği uygulama ile dünya çapında fark yarattığını vurgulayan Sabancı Vakfı Genel Müdürü Nevgül Bilsel Safkan, “Hayatlarımızın her alanına daha fazla etki etmeye devam eden teknoloji, günümüzde en zor gözüken veya görmezden gelinen problemlerin çözümünde rol oynuyor ve insanların hayatlarını kolaylaştırıyor. Yapay zeka teknolojilerinin gelişimiyle birlikte, şimdi bu süreç çok farklı bir alana evrildi. Kendisi de görme engelli bir genç olan Zülal Tannur, yapay zeka teknolojilerini kullanarak, var olan betimleme uygulamalarını bir adım daha ileri taşıdı ve yapay zeka ile insanı bir araya getiren yeni bir yaklaşımla görme engellilere umut oldu. Zülal ve ekibinin geliştirdiği yapay zeka temelli ‘From Your Eyes’ uygulaması, yirmi yedi farklı ülkede kullanıcılara ulaşmayı başardı ve bugüne kadar iki bine yakın kullanıcı ile gönüllüye ulaşarak sekiz bin görselin betimlenmesini sağladı. Böylesi önemli bir başarıya imza atan sevgili Zülal’ı gönülden tebrik ediyorum. Sabancı Vakfı olarak, kendisine ve görme engellilerin hayata katılımını kolaylaştıracak bu projeye destek vermekten ötürü büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı, 2009 yılından bu yana Türkiye’de toplumsal gelişmeye katkıda bulunan bireylerin ve kurumların yarattıkları olağanüstü etkileri görünür kılmak ve topluma ilham vermek amacıyla gerçekleştiriliyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yüksek enflasyon oyun satışlarını etkilemeye devam ediyor – Teknoloji

Yüksek enflasyon oyun satışlarını etkilemeye devam ediyor – Teknoloji





Türkiye’de birçok oyun firmasının yetkili satıcısı olan oyunfor.com 2023 yılının enflasyon verilerini paylaştı.

Enflasyonun oyunlardaki etkilerini açıklayan firmanın paylaştığı bilgilere göre 2023 Mayıs ayında oyun alışverişlerindeki düşüş devam etti. 

2023 Nisan ayına göre yüzde 6’lık bir gerileme yaşanırken, 2022 yılı Mayıs ayına göre de yüzde 2’lik bir düşüş gözlemlendi. 2022 yılı ile beraber artışa geçen oyun alışverişleri 2023 Ocak ayında artış trendini korurken, 2023 Şubat ayında enflasyonla birlikte yaşanan negatif yöndeki ivme oyun alışverişlerini olumsuz yönde etkilemeye başlamıştı.

Mayıs ayında oyuncuların en çok ilgi gösterdiği oyun CS:GO oldu. Son iki yıldır, ilk defa en çok oynanan oyunlarda mobil oyunlardan sadece üç oyun yer alabildi ve mayıs ayı mobil oyunların en düşük satış yaptığı ay oldu.

EN ÇOK OYUN İÇİ SATIŞI YAPILAN OYUNLAR

1.      CS:GO

2.      Valorant

3.      Call of Duty: Warzone 2.0

4.      League of Legends

5.      Tom Clancy’s Rainbow Six: Siege

6.      PUBG Mobile

7.      Knight Online

8.      Metin 2

9.      Garena Free Fire

10.    Roblox


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Doğru Hazırlanmış ve Zamanında Yayınlanmış Videolar ile Satışlarınızı Arttırın

Doğru Hazırlanmış ve Zamanında Yayınlanmış Videolar ile Satışlarınızı Arttırın

Video pazarlama bir ürün ve hizmetin satışını yüzde 73 oranında artırma gücüyle her geçen gün daha fazla tercih edilirken, altın kurallara uyanlar başarıyı yakalayabiliyor. Digital Exchange’in uzman Marketing Ekibi markalara “Ürünü belirleyin, Influencer’ı seçin ve doğru mecrada videoyu yayınlayın” derken, Digital Exchange’in CEO’su Emrah Pamuk “Video marketing yapmak sizi Google aramalarında 53 kat daha fazla görünür kılar. Video marketing’in kalitesi günümüzde en iyi kamerayı, montajı, sesi, efekti kullanmak ile olmuyor, en iyi sonucu almakla ölçümleniyor” dedi.

 

Pazarlama ekiplerinin üretmekten çok keyif aldığı, gerçekleştirirken büyük emek harcadığı; markaya ve Influencer’a kazandırdığı ciro ile itibarı da hayli yüksek olan video marketing, her geçen gün yükselişini sürdürüyor. Diğer pazarlama yöntemleri arasında sağladığı görsel avantajlar, tüketicinin ürünü ve hizmeti bire bir kullanma deneyimine en yakın yöntemi barındırması ve günümüzün teknolojik olanaklarıyla video yöntemi, marketing pazarında zirvede bulunuyor. 2005 yılında sosyal medyanın küreselleşmeye başladığı dönemde önce müzik klipleriyle, sonra TV/dizi içerikleriyle yaşamımıza giren ve 2010’larda Influencer’ların hakimiyetiyle büyük bir pazara dönüşen video marketing dev bir ekonomi yarattı. Son verilere göre dünyada 2 milyar 600 milyon, Türkiye’de ise 58 milyon üyesi bulunan gezgenin en büyük video sosyal medya ağı YouTube’a dünya genelinde 60 saniyede 400 izleme saatlik video yükleniyor. Son dönemde ise bu videoların büyük çoğunluğu Influencer marketing çalışmalarından oluşuyor. Farklı araştırmalara göre videoların yüzde 90’ı en az bir kez tamamen izleniyor. İlk 5 saniyeyi izleyenlerin oranı ise tüm videoyu izleyenlerden çok daha fazla. Aynı zamanda video marketing faaliyetlerini izlemek, Türkiye’de günde 8 saati aşan internet kullanımıyla birlikte en çok gerçekleşen eylemler arasında bulunuyor. Tüketiciler bir ürün almadan önce mutlaka 2 Influencer marketing videosunu izliyor. Bu bilgiler ışığında markalara video pazarlamada başarıyı getiren yöntemleri sıralayan Digital Exchange’in uzman marketing ekibi, “Video marketing ile önemli kazançlar sağlamak mümkün. Ama bunu yaparken mutlaka video üretiminde altın kurallara uymak gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Doğru Ürün ve Doğru Marketing Formülü

Video içerik üretiminde ilk etabın hangi ürünün ve hizmetin video marketing’in yapılacağına karar verilmesi olduğunu ifade eden Digital Exchange Ekibi, “Markalar tüm ürünlerinin ve hizmetlerinin videoya uygun olduğu düşüncesine sahiptir. Burada önemli olan profesyonel ekipleri, markaları doğru yönlendirmesidir. Örneğin bir tatil grubunun marketing faaliyetlerinin mutlaka video yöntemiyle gerçekleşmesi gerekir. Çünkü konaklanacak odanın kalitesi, sağladığı avantajlar, tesisin havuz, deniz, spa, masaj, dinlenme, yiyecek alanları, doğa vurgusu ancak video marketing yapılarak anlatılabilir. Bu açıdan bakınca yaklaşan turizm sezonu ile birlikte Influencer video marketing yapan konaklama ve turizm şirketlerinin sezona iyi başladığını söyleyebiliriz” denildi. Başta Instagram ve YouTube’da gezi ile seyahat alanında uzman Influencer’lar olduğunu belirten Digital Exchange ekibi, şöyle konuştu:

“İster yaz, ister kış, isterse de sağlık turizmi olsun. Sosyal medyada her biri bu alanlarda uzmanlaşan ve tamamen hedef kitlenin takip ettiği Influencar’lar yer alıyor. Markalar Influencer marketing yaparken ‘en çok kimin takipçisi var’ yanılgısına düşerler. Oysaki burada Influencer’ı tanımak, hangi alanda çalıştığını bilmek gerekir. Sağlık turizmi alanındaki uzman Influener’a deniz-güneş-kum turizmi yaptırmak, önemli bir bütçe harcayıp hedef kitleyi es geçmek anlamına gelebilir. Bu nedenle Influencer’ları tanıyan profesyonel marketing ekipleriyle birlikte faaliyetler gerçekleştirilmelidir.”

Geçmişe Dair Rapor Yöntemi Uygulanmalı

Video marketing’de başarı için bir başka yöntemin Influencer’ın paylaşım geçmişini ve başarısını bilmek olduğunu ifade eden Digital Exchange Marketing ekibi, şu ifadeleri kullandı:

“Bir gıda, kozmetik ya da elektronik ürünü tanıtmak isteyen marka, video marketinge de karar kıldıktan sonra geriye hangi Influencer ile çalışacağı geliyor. Bugün Influencer’ların tamamı video marketing alanında faaliyet gösteriyor olsa da kaçının video marketing alanında uzman olduğu ve markaya geri dönüşünün ciro ile itibar artışı yolunda bulunduğunu bilmek gerekiyor. Onun için Influencer’ın önceden yaptığı işler konusunda bir doküman, bir arşiv bulunması gerekir. Birçok Influencer’de böyle bir belge ve kanıt bulamazsınız. Onlar takipçi sayıları ve alacakları ücretleri markaya sunar. Burada önemli olan o Influencer’ın yaptığı video marketing’in nasıl bir sonuç elde ettiğine dair Performans Pazarlaması Raporu’dur. 

Video kaç kere izlenmiş?
İzleyenler videonun ilk 30, 60 ve 90 saniyesinde ne kadar seyretmeye devam etmiş?
Video hakkında izleyiciler tarafından kaç sosyal medya paylaşımı yapılmış?
Video yayındayken ve sonrasında kaç tüketici, videoda verilen markanın internet satış sitesine girmiş ya da Pazar yerine ulaşmış?
Influencer tüketiciye videodan sonra alışveriş yapıp yapmadıklarını bir anketle sormuş ve ne yanıt almış?
Videonun yayını sonrasında en yakın rakip nasıl bir aksiyon almış?

Elde bu verileri bulunmayan Influencer ya da onun ajansı ile çalışmak markaya zaman, itibar ve para kaybına neden olabilir. Video marketing yaparken mutlaka Performans Pazarlaması Raporu’nun da istenmesi gerekir.”

Yayınlanan Mecralar İyi Seçilmeli

Video marketing için sadece YouTube’un düşünülmemesi gerektiğini ifade eden Digital Exchange Marketing Ekibi, şu ifadeleri kullandı: 

“Bugün birçok sosyal medya kanalında video marketing en çok takip edilen içerikler arasında yer alıyor. 

İçeriğin özelliği: Kullanılan efektler, ses ve video programları
Kimin sunduğu yani Influencer’ın kimliği
Hangi ürün ve hizmeti tanıttığı
Tüketicinin ürünü ve hizmeti kullandığı zaman yaşayacağı deneyime en yakın deneyimi elde etmesi

Tüm bu unsurlar video marketing için önemlidir. Yayınlanan mecra da ayrıca önem taşır. YouTube’da dakikalar süren bir video içeriğe imza atabilirsiniz. Büyük bir oteli başta sona gezebilirsiniz. Tiktok’ta ise daha kısa ve ilk saniyeden itibaren ürünün, markanın logosunun olduğu, satış alanının belirtildiği içerik yapmak gerekir. Twitter’da yoğun gündem arasında tüketicinin ilgisini çekecek görselliğe daha önem veren bir video marketing tercih edilebilir. Instagram’da Reels’de yine başta kozmetik, gıda ve tekstil olmak üzere çok izlenen kategorilere yönelik video içerikler yapılabilir. LinkedIn her ne kadar bir iş sosyal medya platformu olsa da buradaki Influencer’lar üzerinden takipçi kitlesine uygun aynı zamanda başta tatiller olmak üzere özel gün ve zamanlarda yapılacak aktiviteleri, beyaz-mavi yakalı kişilerin gidebileceği aktiviteleri anlatan video marketing faaliyetleri gerçekleştirilebilir.”

Günde 2.5 Saat Video İzliyoruz

Dünyada video pazarlamanın giderek arttığını belirten Digital Exchange’in CEO’su Emrah Pamuk, “YouTube baz alındığında izleyicilerin yüzde 50’si Influencer marketing videolarına yorum yapıyor, yüzde 45’lik bir bölüm de satın alma eğilimini gösteriyor” dedi. Bu oranların Twitter, Facebook, Instagram, TikTok, LinkedIn gibi sosyal medya platformlarında da video marketing’in yükselişiyle arttığını kaydeden Pamuk, “Salgın döneminde dünyada video izleme oranı 2 katına çıktı ve yaklaşık 2.5 saati buldu. Dolayısıyla video marketing de yükseliş kaydetti. Bu alışkanlık internetten alışverişin yükselmesiyle birlikte de sürüyor. Tüketici önce videoları izliyor, sonra o ürünü alıyor ya da o sağlık kuruluşuna, otele, tamirciye gidiyor. Dolayısıyla alışveriş yapılan her alana ilişkin ayrı bir video marketing yöntemi ile dili oluştu. Bunu da en iyi profesyonel ajanslar biliyor. Video marketing’in kalitesi günümüzde en iyi kamerayı, montajı, sesi, efekti kullanmak ile olmuyor, en iyi sonucu almakla ölçümleniyor” dedi. 

Daha Fazla Görünürlük İçin Profesyonel Yöntemler

Video pazarlama ile bir ürün ve hizmetin 10 daha fazla görünürlük sağladığını aktaran Emrah Pamuk, “Sitenize özel videolar eklemek sadece pazarlamada başarılı olmasını sağlamaz, aynı zamanda Google aramalarında 53 kata kadar daha fazla görünür olmasını da beraberinde getirir” bilgisini paylaştı.” 

Bugün video üretiminin internet sitesi ve Pazar yeri yönetimiyle de doğrudan ilgili olduğunu belirten Digital Exchange CEO’su Emrah Pamuk, “Tüm pazarlama faaliyetleri birbiriyle tam uyumlu olduğu zaman başarının yakalanmaması için hiçbir sorun kalmaz. Video marketing’i internet satış sitenizin her sayfasında uygularsanız, tüketicinin sitede kalma ve alışveriş oranı artar” dedi. Pamuk, “Bir ürünü satın alacak müşterinin yüzde 73’ü o ürüne ilişkin video görünce alışveriş yapmaktan yana tercih koyuyor. Bu da video pazarlamanın önemini gösteriyor. İlk beş saniye kuralı nedeniyle de hemen markanın görselinin olduğu, ne anlatıldığının dile getirildiği, satış sitesine yönlendirmenin yapıldığı videoları tercih etmek gerekiyor” dedi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com