Şirketlerin yarısından fazlası iş süreçlerinde yapay zeka ve IoT kullanıyor

Şirketlerin yarısından fazlası iş süreçlerinde yapay zeka ve IoT kullanıyor

Yakın zaman önce yapılan bir Kaspersky araştırması, şirketlerin %50’sinden fazlasının altyapılarında Yapay Zeka (AI) ve Nesnelerin İnternetini (IoT) kullandıklarını ortaya koydu. Ayrıca şirketlerin %33’ü bu birbirine bağlı teknolojileri önümüzdeki iki yıl içinde benimsemeyi planlıyor. Orta Doğu, Türkiye ve Afrika (META) bölgesinde katılımcıların %55’i yapay zekâyı uygulamaya koymuş durumda ve %34’ü önümüzdeki dönemde bunu yapmayı planlıyor. Nesnelerin İnterneti ise kuruluşların %44’ünde kullanılıyor ve %45’i bunu ilerde kullanmayı planlıyor. Uzmanlar, işletme sahiplerinin kendilerini güvence altına almak için doğru niteliklere sahip siber güvenlik çözümlerine sahip olmalarını tavsiye ediyor.

Birbirine bağlı teknolojiler, internete ve birbirine bağlı cihazların, sistemlerin ve uygulamaların büyüyen ağını simgeliyor. Bunlar işletmeleri dönüştürerek daha fazla veri toplamalarını ve süreçleri otomatize etmelerini sağlıyor. Ancak bu teknolojiler işletmenin varlıklarını güvence altına alırken ve müşterileri korurken, yeni riskleri ve zorlukları da beraberinde getiriyor.

Kaspersky, şirketlerin birbirine bağlı teknolojilerin getirdiği zorlukların önüne geçmesine yardımcı olmayı amaçlayan ve siber güvenliğin bu yeni döneme nasıl uyum sağlaması gerektiğine ilişkin kritik soruları yanıtlayan “İş dünyasının geleceğini birbirine bağlamak” adlı bir çalışma gerçekleştirdi. Şirket bu amaçla Kuzey Amerika, Latin Amerika, Avrupa, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika, Rusya ve Asya-Pasifik’ten 560 üst düzey BT güvenlik lideriyle anket yaptı.

Bu ankette Kaspersky, katılımcıların aşağıdaki teknolojiler hakkında ne düşündüğünü incelemeye çalıştı:

Yapay Zeka (AI), 
Nesnelerin İnterneti (IoT), 
Artırılmış gerçeklik (AR), Sanal gerçeklik (VR) ve dijital ikizler,
6G ve birleşik bulut ağları,
Merkezi olmayan uygulamaları, blok zinciri akıllı sözleşmelerini ve kullanıcı tarafından yönetilen verileri mümkün kılan Web 3.0,
İşbirliğine dayalı ortamlarda sorunsuz veri paylaşımına olanak tanıyan veri alanları.

Yükselen Teknolojilerin İşletmelere Etkisi

Araştırma, yapay zeka ve IoT’nin şirketlerin sırasıyla %54 ve %51’i tarafından halihazırda kullanıldığını ortaya koydu (META’da bu oranlar %55 ve %44). Her üç şirketten biri iki yıl içinde bu teknolojileri benimsemeyi planlıyor (META’daki şirketlerin %34’ü yapay zeka ve %45’i IoT kullanmayı planlıyor). Veri alanları işletmelerin %32’si tarafından kullanılıyor ve neredeyse yarısı (%49) yakın gelecekte bunları benimsemeyi planlıyor (META için oranlar %34 ve %45).

Birbirine bağlı diğer teknolojiler (dijital ikizler, AR, VR, web 3.0, 6G ve birleşik bulut ağları), ankete katılan her beş şirketten yalnızca biri (%20-21) tarafından kullanılıyor. Ancak katılımcıların %70’inden fazlası bunları yakında iş süreçlerine entegre etmeyi düşünüyor. META bölgesindeki rakamlar da benzer, sadece 6G ve birleşik bulut ağları biraz farklı. Katılımcıların %18’i bunları halihazırda kullanıyor, %80’i ise kullanmayı planlıyor.

Yapay Zeka, IoT ve Diğer Yenilikçi Teknolojilerin Güvenliği

Yapay zeka ve IoT çok yaygınlaştığı için yeni siber saldırı vektörlerine karşı savunmasız kalıyor. Araştırmaya göre kurumların %16-17’si yapay zeka ve IoT’nin korunmasının ‘çok zor’ veya ‘son derece zor’ olduğunu düşünürken (META’da %18 ve %16), yapay zeka kullanıcılarının sadece %8’i ve IoT sahiplerinin %12’si şirketlerinin tamamen korunduğuna inanıyor (META’da %9 ve %14).

Bununla birlikte, sonuçlardan da görüleceği üzere teknolojilerin uygulanması ne kadar az yaygınsa, şirketlerin bunları koruması o kadar zorlaşıyor. Bunun tersi de geçerli. Örneğin en az benimsenen AR/VR ve birleşik bulut ağları, siber savunma açısından korunması en zor teknolojilere karşılık geliyor ve şirketlerin %39-40’ı bunların güvenliğinin sağlanmasının zor olduğunu belirtiyor (META için %37-38).

Kaspersky Kurumsal Ürünler Başkan Yardımcısı Ivan Vassunov, konuya ilişin şunları söylüyor: “Birbirine bağlı teknolojiler muazzam iş fırsatlarını beraberinde getirirken, aynı zamanda ciddi siber tehditlere karşı savunmanın zor olduğu yeni bir dönemi başlatıyor. Toplanan ve iletilen veri miktarının artmasıyla birlikte siber güvenlik önlemlerinin güçlendirilmesi gerekiyor. İşletmeler kritik varlıklarını korumalı, birbirine bağlı ortamın genişlediği bir ortamda müşterilerinde güven oluşturmalı ve birbirine bağlı teknolojinin getirdiği zorluklarla mücadele etmek için yeni çözümleri kullanabilmek amacıyla siber güvenliğe yeterli kaynak ayrılmasını sağlamalıdır. Yapay zeka ve IoT’yi altyapılarına entegre eden işletmelerin, siber tehditleri erken aşamalarda tespit etmek ve etkili savunma sağlamak için bunları Konteyner Güvenliği ve Genişletilmiş Tespit ve Yanıt çözümleriyle koruması gerekiyor.” 

Birbirine bağlı teknolojilerin getireceği değişimin ölçeği göz önüne alındığında, kuruluşların bunları uygulamak ve korumak için uygun stratejiler geliştirmesi gerekiyor. Kaspersky, araştırmanın bulgularına dayanarak kurumların birbirine bağlı teknolojileri korumaya hazır olmalarını sağlamak için dört etkili yol öneriyor:

1. Güvenli tasarım ilkelerini benimseyin. Siber güvenliği yazılım geliştirme yaşam döngüsünün her aşamasına entegre edin. Tasarımdan itibaren güvenli yazılım ve donanım, siber saldırılara karşı dirençli hale gelir ve dijital sistemlerin genel güvenliğine katkıda bulunur. Örneğin KasperskyOS tabanlı Cyber Immune çözümleri, şirketlerin tehdit yüzeyini en aza indirmesine ve siber suçluların başarılı bir saldırı gerçekleştirme kabiliyetini önemli ölçüde azaltmasına olanak tanır.

2. İşgücünüzü eğitin ve becerilerini artırın. Siber farkındalığa sahip bir kültür oluşturmak, çalışanların bilgi edinmesini ve bunları uygulamaya koymasını sağlayan kapsamlı bir strateji gerektirir. Kaspersky Expert eğitimi InfoSec uzmanlarınızın becerilerini geliştirebilir ve şirketinizi saldırılara karşı koruyabilir.

3. Siber güvenlik çözümlerinizi yükseltin ve Kaspersky Extended Detection and Response (XDR) gibi merkezi ve otomatik platformları kullanın. Şirketler birbirine bağlı teknolojileri benimsedikçe, birden fazla kaynaktan telemetri toplayıp ilişkilendirmelerine ve etkili tehdit tespiti ve hızlı otomatik yanıt sağlamalarına olanak tanıyan daha gelişmiş özelliklere sahip siber güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyarlar.

Birçok yapay zeka çözümü konteynerler üzerine inşa edildiğinden, bunların entegre edildikleri altyapıyı Kaspersky Container Security gibi şirketlerin geliştirme aşamasından operasyona kadar uygulama yaşam döngüsünün her aşamasında güvenlik sorunlarını tespit etmesine olanak tanıyan siber güvenlik ürünleriyle güvence altına almak önemlidir.

4. Regülasyonlara uyun. Siber güvenlik uygulamalarınızın değişen standartları ve yasal gereklilikleri karşılamasını sağlayarak yasal sorunlardan veya itibar kaybından kaçınmak için yasal düzenlemelere uyun.

Birbirine bağlı teknolojilere ilişkin ek bulguları içeren raporun tamamına bu bağlantıdan ulaşabilirsiniz. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türkiye’nin sosyal medya kullanım süresi belli oldu – Teknoloji

Türkiye’nin sosyal medya kullanım süresi belli oldu – Teknoloji





Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanım süresi dünyada 2 saat 23 dakika iken, Türkiye’de 2 saat 44 dakika olduğunu açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Sosyal medya kullanım süresi dünyada 2 saat 23 dakika iken, Türkiye’de 2 saat 44 dakika” dedi.

Bilgiye erişim konusunda sıkıntı çekilmeyen bir çağda yaşandığını vurgulayan Uraloğlu, insanlığın hiç olmadığı kadar manipülasyona ve dezenformasyona açık hale geldiğini dile getirdi.

“HAYATIMIZIN BAŞROLÜNDE İNTERNET BAĞLANTISI BULUNAN MOBİL CİHAZLAR VAR”

İnternetin, özellikle son 25 yılda alışkanlıkları, zorunlulukları değiştirip dönüştürdüğünü belirten Uraloğlu, “Hayatımızın baş rolünde internet bağlantısı bulunan mobil cihazlar var. Bireysel kullanıcılar açısından riskleri ve tehditleri bünyesinde barındıran bu yeni dönem, kamunun 7 gün 24 saat kesintisiz internet verebildiği sistemlerle hayatımıza değer kattı” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLARIMIZI, GENÇLERİMİZİ İNTERNET DÜNYASINDA YALNIZ BIRAKMAYIN”

Son birkaç yıldır internetin, ihtiyaç doğduğunda kullanılan bir yol, bir araç olmaktan çıktığına dikkati çeken Uraloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İnternetin yeni bir kültürel mekan, gerçeklik, özgürlük alanı ve ekonomik bir pazar olarak ortaya çıkması, küresel değerlerin, alışkanlıkların değişmesini de sağladı. Zamanının büyük kısmını internette geçiren gençlerimizin ‘değerlerini’ artık sadece ailesi ya da çevresindeki insanlar belirlemiyor maalesef sosyal medya ağları aracılığıyla internet, kültürü belirliyor. Bu nedenle bir ebeveynin, kendi çocuğunun evin dışında, nerede, kiminle olduğunu bilmesi gerekiyorsa, dijital dünyada da çocukların kontrolsüz bırakılması, tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Tüm anne babalara sesleniyorum, çocuklarımızı, gençlerimizi başıboş ve uçsuz bucaksız bir ortam olan internet dünyasında yalnız bırakmayın. Farklı koruma ve güvenlik yöntemleriyle onları dijital alemin kötülüklerinden uzak tutun. İnterneti güvenli şekilde kullanmanın yollarını öğrenmek ve uygulamak hepimizin sorumluluğunda.”

GÜNLÜK İNTERNET KULLANIM SÜRESİ 6 SAAT 57 DAKİKA

Uraloğlu, günlük internet kullanım süresinin, dünyada 6 saat 40 dakika iken Türkiye’de bu rakamın 6 saat 57 dakika, yani yaklaşık 7 saat olduğunu söyledi.

“VATANDAŞLARIMIZI DİJİTAL DÜNYADA GÜVENDE TUTMANIN YOLLARI HAKKINDA BİLİNÇLENDİRMEK İSTİYORUZ”

Sosyal medya kullanım süresinin ise dünyada 2 saat 23 dakika iken, Türkiye’de 2 saat 44 dakika olduğuna, yani yaklaşık 3 saati bulduğuna işaret eden Uraloğlu, “Dolayısıyla bu alan asla boş bırakılmaması ve ciddiyetle ele alınması gereken bir konu. Bakanlık olarak Güvenli İnternet Günü vesilesiyle vatandaşlarımızı dijital dünyada güvende tutmanın yolları konusunda bilinçlendirmek istiyoruz” dedi.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Casper;dan 2024 yılında damga vuracak 5 teknoloji trendi

Casper;dan 2024 yılında damga vuracak 5 teknoloji trendi

Yeni teknolojilere her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Hem günlük hayatta hem de kurumsal dünyada hayatımızı derinden etkileyen bu teknolojiler, ezberleri bozuyor. Türkiye’nin teknoloji markası Casper, 2024 yılı ve sonrasında teknoloji dünyasını önemli ölçüde etkileyecek 5 trendi sıralıyor.

Yapay zeka teknolojisinin ilerlemesinden yüksek hızlı internetin kullanılmasına, çevre dostu teknolojilerden kuantum bilgisayarların geliştirilmesine kadar yaşanan birçok gelişme kullanıcıların teknoloji kullanım alışkanlıklarını değiştiriyor. Türkiye’nin teknoloji markası Casper, güçlü donanımların şık tasarımlarla buluştuğu Excalibur, Casper Nirvana ve Casper VIA alt markalarıyla, 2024 yılında da tüketicilerin teknoloji tercihlerinde yerini alıyor. Casper, 2024 yılı ve sonrasında teknoloji dünyasını bekleyen 5 trendi paylaştı.

1. Üretken yapay zeka daha önce görülmemiş çalışmalara imza atacak. Araştırmalar, yapay zekanın 2025 yılına kadar tüm verilerin yüzde 10’unu oluşturacağını ve bu alanda 2024’te büyük bir büyüme beklendiğini öngörüyor. Birçok sektör ve işletme de daha verimli, daha optimize çalışmak için yapay zeka uygulamalarını iş süreçlerine nasıl dahil edebilecekleri üzerine çalışıyor. Microsoft’un yeni yapay zeka (AI) platformu Windows Copilot, dünyanın dört bir yanındaki bilgileri tutarlı bir şekilde bir araya getirerek akıcı, samimi ve güçlü argümanlarla desteklenebilen bir çıktı haline dönüştürebiliyor. Casper da, Microsoft ile yaptığı iş birliği kapsamında tüm Windows 11 ön-yüklü bilgisayarlarında Windows Copilot uygulamasını kullanıcılarıyla buluşturuyor.

2. Yeni ekran teknolojileri bilinen tüm kuralları yıkacak. 1967 yılından itibaren her yıl Amerika’da düzenlenen, tüketici elektroniği üzerine en son teknolojik yeniliklerin yer aldığı Uluslararası Tüketici Elektroniği Fuarı (CES), bu yıl da büyük bir ilgi gördü. Geleceği şekillendiren ürünlerin tanıtıldığı fuarda, ekran kullanımını iyileştiren heyecan verici teknolojiler yer aldı. Görüntü kalitesini artıran ve dekorasyon alanında da kullanılabilen şeffaf televizyon, göz sağlığını olumsuz etkileyen mavi ışığı %61’e kadar filtreleyebilen ekran teknolojileri, taşınabilir ve katlanabilir monitor fuarda ön plana çıktı. Seyir zevkini doruklara taşıyacak olan yeni ekran teknolojileri, sürükleyici kullanıcı deneyimi yaşatmanın yanı sıra fütüristik bir tasarım sunuyor.

3. Güçlü performansa ve aynı zamanda şık tasarımlara sahip bilgisayarlar tercih edilecek. Günlük kullanım, uzaktan çalışma, online eğitimler ya da oyun oynamak için bilgisayarlara olan ihtiyaç artıyor. 2024 yılı ve sonrasında bu ihtiyacın daha yüksek bir performansa evrilmesi bekleniyor. Özellikle bir oyun bilgisayarının sağladığı performans kriterleri ve yoğun grafik özellikleri, donanım gerektiren iş alanlarında da profesyoneller tarafından tercih ediliyor. Kullanıcıların hem iş hem de eğlence için donanımsal açıdan güçlü masaüstü bilgisayarlara ya da mobilleşmenin verdiği konforla güçlü laptoplara olan ilgisi artacak. Gelecek yıllarda tüketici tercihlerini her ne kadar güçlü performansa sahip bilgisayarlar belirleyecek olsa da kullanıcılar, cihazlarında şık bir tasarım da talep edecek.

4. Çevre dostu teknolojilerin pazar payı artış göstercek. Ülkeler ve şirketler, net sıfır emisyon taahhütlerini yerine getirmek için çalışmalarına devam ederken çevre dostu teknolojiler, 2024 yılında da ilgi odağı olmaya devam edecek.  İnsanlar da bireysel olarak, çevre üzerindeki etkilerini en aza indirmek ve karbon emisyon oranlarını düşürmek için teknolojiden daha fazla yararlanacak. Fosil yakıt tüketimini azaltmak için üretilen elektrikli arabalar, bisikletler, scooterlar ve toplu taşıma araçları üzerine teknolojik geliştirmeler devam edecek ve pazar payları artacak. Teknoloji dünyası ise altyapı ve hizmetlerin, enerji tüketiminin ve karbon emisyonlarının azaltılmasına öncelik verdiği yeşil bulut bilişim ve sürdürülebilir uygulamalarını daha fazla benimseyecek.

5. Kuantum bilgisayarlar, yeni evrenlerin keşfedilmesinde önemli bir rol oynayacak. Kuantum bilgisayarlar, verileri depolamak ve hesaplamalar gerçekleştirmek için kuantum fiziğinin özelliklerini kullanan makinelerdir. Bilim adamları ve mühendisler, geleneksel klasik bilgisayarların çözmesinin imkansız olduğu bazı sorunların çözümlerinin, kuantum bilgisayarlar ile kolay olacağını öngörüyor. Enerjinin ve malzemenin atom ve atom altı seviyelerindeki davranışını açıklayabilen kuantum bilgisayarlar, bu sayede kuantum sistemlerin öğrenilmesine, modellenmesine ve şekillendirilmesine yardımcı olacak. Bu kabiliyet, fizik anlayışını geliştirerek bilgisayar çipleri, iletişim cihazları, enerji teknolojileri, bilimsel araçlar, sensörler, saatler ve materyaller gibi kuantum mekaniğinin rol oynadığı tüm cihazların tasarımlarını etkileyecek.

 

Casper Hakkında:

Türkiye’nin teknoloji alanında dünyadaki en önemli temsilcilerinden ve Türkiye’de dijital dönüşüme yön veren lider markalarından Casper, 1991 yılında faaliyetlerine başladı. 34.500 metrekare kapalı alan üzerine kurulu, Avrupa ve Orta Doğu’nun en büyük bilgisayar üretim tesislerinden birine sahip olan Casper, bilgisayar ve telefon başta olmak üzere tüm ürünlerinin tasarım ve ARGE süreçlerini kendi mühendisleri ile yürütüyor. Üretim tesisinde yıllık en az 1 milyon bilgisayar ve 500.000 telefon üretim kapasitesi mevcut. Uluslararası beğeni kazanan tasarım, malzeme ve renk seçimlerini tasarım ekibi ile yürüten Casper, Türkiye’de tüketiciye özel üretim yapma becerisi olan tek bilgisayar üreticisi olarak kullanıcılara yüzlerce çeşit konfigürasyon imkânı sunuyor. 

Global çapta kalite ve teknolojiye sahip ürünlerini, geniş hizmet ağı ve yerel üretim avantajlarıyla birleştiren Casper; VIA, Nirvana ve Excalibur markalarıyla akıllı telefondan tablete, dizüstü bilgisayardan mini PC’lere kadar uzanan geniş ürün gamı, yerli üretim ile Türkiye’nin dijital dönüşümüne öncülük ediyor. Türkiye’nin tek teknoloji tabanlı ödülü olan Tech Brands Turkey’i üst üste 4 kez kazanan Casper, halk jürisi ile belirlenen Türkiye’nin bütünleşik pazarlama ödülü The ONE Awards’da da teknoloji üreticisi kategorisinde yılın en itibarlı markası ödülünün de sahibi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Mükemmel dijital temizlik için Kaspersky den 5 ipucu

Mükemmel dijital temizlik için Kaspersky den 5 ipucu

Yeni bir yıla hazırlanırken dijital izlerinizi temizlemenin tam zamanı geldi. Bu temizlik size sadece yeni bir yıl için “taze” bir başlangıç sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda daha verimli olmanıza da olanak tanıyacak. İşte Kaspersky uzmanlarından dijital hijyeninizi artırmak için ipuçları:

Gereksiz dosyaları silin

Oldukça basit adım. Ancak, artık ihtiyacınız olmayan dosyaları silmek şaşırtıcı derecede uzun zaman alabilir. Özellikle binlerce dosyanız varsa ve göz korkutucu olsa da, günde 20 ila 50 dosya silerek başlamak iyi bir fikir olabilir. Masaüstünüzü artık ihtiyaç duymadığınız tüm kısayollardan ve klasörlerden temizleyin. Bunu bilgisayarınızın performansını artıracak ve size daha düzenli hale getirecek bir taktik olarak görün. İnternet’te gezinirken maalesef birçok gereksiz dosya biriktiği için bir sonraki adım, bu dosyaları indirme klasöründen kaldırmak olabilir. Bir İnternet güvenlik uygulamasının performans sekmesi (örneğin, Kaspersky tarafından sunulan bir uygulama gibi) sayesinde işletim sisteminizin daha derin katmanlarında depolanan büyük dosyaları, yinelenen dosyaları ve geçici dosyaları kontrol etmenize yardımcı olabilir. Gereksiz dosyaları kaldırmayı bitirdikten sonra “geri dönüşüm kutusunu” boşaltmayı unutmayın.

2. E-posta ve mesajlaşma uygulamalarınızı temizleyin

Günümüz dünyasında hemen hemen herkes e-postalara boğuluyor. İlk adım olarak, hiçbir zaman okuma fırsatı bulamadığınız tüm bülten aboneliklerinden çıkma gibi temel şeylere odaklanabilirsiniz. Bir diğer ‘kolay’ görev de aylar veya yıllar öncesine ait okunmamış mesajlardan kurtulmak olacaktır. Eğer henüz bu mailleri okumadıysanız, muhtemelen hiçbir zaman okumayacaksınız demek oluyor. Sürücünüzü düzenlemenin harika bir yolu da eski mesaj sohbetlerini silmek. Eğer işinizle ilgili değillerse veya kişisel yaşamınızda önemli değillerse, onlardan kurtulun. Tabii ki spam klasörünü temizlemeyi unutmayın. Çoğu e-posta programı bunu otomatik olarak yapar, ancak belirli bir süre veya boyut eşiği aşıldıktan sonra bu mümkün oluyor. Haftada bir kez burayı kontrol edin ve spam mesajlarını silin. Bu aynı zamanda spam klasörüne yanlışlıkla girmiş herhangi önemli mesaj olup olmadığını kontrol etmek için de harika bir yol olabilir. Ayrıca, e-posta mesajlarından abonelikten çıkarken, giriş bilgilerinizi girmek gerekiyorsa, tarayıcınızdaki URL’nin isteğinizle örtüştüğünden emin olun. Bu, olası bir phishing saldırısının bilgilerinizi çalmasını önlemek için de yardımcı olabilir.

3. Kullanılmayan uygulamaları kaldırın

Akıllı telefonunuzda veya dizüstü bilgisayarınızda, muhtemelen uzun süredir kullanmadığınız uygulamalar bulunuyor. Özellikle akıllı telefon tarafında, cihazınızı aldığınızdan beri belki hiç açmadığınız uygulamalar olabilir. Bu uygulamalar depolama alanını ve belleği işgal ederek güncellenmemiş olduklarında güvenlik riski oluşturabiliyor. Her gün bir kullanılmayan uygulamayı silerek işe başlayın. Kısa sürede cihazınız, boşa çıkan depolama alanı sayesinde daha “taze” bir hale gelecek. Ayrıca, bazı uygulamaların dosyalarınıza ve/veya cihaz konumunuza sahip oldukları izin seviyesine şaşıracaksınız.

4. Gereksiz bildirimleri kapatın

Günümüz dünyasında karşı karşıya kaldığımız bir diğer zorluk ise aldığımız dijital bildirim sayısı denilebilir. Bir fitness uygulamasından veya doğum günü hatırlatıcısından gelen bildirimlerle işler hızla kontrolden çıkabilir. Tüm bildirimleri devre dışı bırakmaya da karar verebilirsiniz, ancak bu, en başta onları alma amacını ortadan kaldırabilir. Bunun yerine, bildirimleri kötüye kullanan uygulamaları belirleyin ve bunları devre dışı bırakın. Unutmayın birçok cihaz, bir toplantıya katılırken veya belirli bir göreve odaklanmanız gerektiğinde geçici olarak bildirimleri devre dışı bırakmanıza izin veren bir odak modu sunuyor. 

5. Şifrelerinizi kontrol edin

Bu muhtemelen insanların en çok korktuğu şeylerden biri. Çok az kişi iyi parola yönetimi uygulamalarına uyuyor ve genellikle tüm dijital hesapları için aynı parolayı kullanmayı seçiyor. Ancak şimdi bu kötü alışkanlığı bırakma ve Kaspersky Password Manager gibi bir araç kullanmaya başlama zamanı geldi. Bu uygulama hangi parolalarınızın güvenli olmayabileceğini gösterir ve rastgele karakterler kullanarak güvenli ve benzersiz parolalar oluşturmanıza yardımcı oluyor. Parolaları şifrelenmiş biçimde saklayarak tüm cihazlarınızda otomatik olarak senkronize ediyor.

Kaspersky Global Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Güvenlik Araştırmacısı Mert Değirmenci ‘Dijitalleşmiş ve bağlantılı bir dünyada, dijital cihazların düzenli kullanıcıları çevrimiçi güvenliklerini artırmak ve sistem sağlıklarını korumak için her zaman siber hijyenlerini özen göstermelidir. Siber hijyenin temel prensibi, günlük rutinin bir parçası haline gelmesidir. Kaspersky Premium gibi güvenilir bir güvenlik çözümü kullanmak ve bilgi teknolojileri etrafında iyi alışkanlıklar edinmeye çalışmak, sizi korunmuş ve üretken tutmaya yardımcı olacaktır’” diyor. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İlk Türk astronot Alper Gezeravcı – Teknoloji

İlk Türk astronot Alper Gezeravcı – Teknoloji

Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı’nın da üyesi olduğu Ax-3 misyonu, SpaceX Dragon uzay aracıyla NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’ndeki Fırlatma Kompleksi 39A’dan Türkiye saatiyle 00.49’da Uluslararası Uzay İstasyonu’na başarılı bir şekilde fırlatıldı.

ALPER GEZERAVCI’YA ÜÇ ASTRONOT DAHA EŞLİK EDİYOR

Axiom Space’in, “Ax-3” görevinde Alper Gezeravcı’ya ABD’den Michael Lopez-Alegria, İtalyan Hava Kuvvetlerinden Pilot Walter Villadei ve İsveç’ten Marcus Wandt eşlik ediyor.

Anlık Dragon kapsülünün içinden gelen görüntülerde Alper Gezeravcı’nın camdan dışarıya baktığı ve elinde kalem çevirdiği görülüyor.

FIRLATMA ÖNCESİ NELER YAŞANDI

SpaceX, Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı’nın da üyesi olduğu Ax-3 misyonunun bugünkü uçuşuna ilişkin tüm sistemlerin iyi durumda ve hava durumunun da uygun olduğunu bildirdi. Dün son kontrollerinin tamamlanması için uçuşu bugüne ertelenen Ax-3 misyonuyla ilgili fırlatmayı gerçekleştirecek SpaceX firmasından açıklama yapıldı. SpaceX’in sosyal medya hesabı X’ten yapılan paylaşımda, “Ax-3’ün bugünkü fırlatması için tüm sistemler iyi durumda gözüküyor. Fırlatma için hedef ABD doğu saatiyle 16:49 (TSİ 00:49) ve havanın uygunluğu yüzde 80” ifadeleri kullanıldı.

Astronotlar fırlatmadan önce aileleriyle vedalaştı.

KAPSÜLDEN İLK FOTOĞRAF

Alper Gezeravcı ve 3 astronot uzay aracına gitti. Alper Gezeravcı cam kenarında yer aldı.

SPACEX’TEN AÇIKLAMALAR

SpaceX’ten yapılan açıklamaya göre Gezeravcı’nın da üyesi olduğu Ax-3 misyonunun, SpaceX Dragon uzay aracıyla NASA’nın Florida’daki Kennedy Uzay Merkezi’ndeki Fırlatma Kompleksi 39A’dan Uluslararası Uzay İstasyonu’na (ISS) 18 Ocak’ı 19 Ocak’a bağlayan gece TSİ 00:49’de fırlatılması planlanıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, sosyal medya hesabından, Uluslararası Uzay İstasyonu’nda görev yapacak Türkiye’nin ilk uzay yolcusu Alper Gezeravcı’ya ilişkin tanıtım videosu paylaşımında bulundu. Bakan Kacır, ‘Gurur Duy Türkiye’ etiketiyle yaptığı paylaşımda, “Haydi Türkiye, bu gece 00.49’da herkes ekran başına” ifadelerini kullandı.

ERDOĞAN’DAN İLK İNSANLI UZAY PROGRAMINA MESAJI

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ax-3 misyonunda yer alarak tarihe geçen ilk Türk astronot Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğu ile ilgili video mesaj yayınladı. Tarihi bir ana tanıklık edildiğini ifade eden Erdoğan, yeni bir başlangıç yapıldığını söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğu ile birlikte Milli Uzay Programı hedeflerinden birini daha gerçekleştirdiklerini söyledi.

FALCON 9 ROKETİ 

Falcon 9’un pisteki ilk görüntülerinden

SpacesX’in astoronot kıyafetiyle birlikte paylaştığı Alper Gezeravcı’nın fotoğrafı:

ALPER GEZERAVCI KİMDİR?

İlk Türk uzay yolcusu Alper Gezeravcı, 1979’da Mersin’in Silifke ilçesinde doğdu. Babasının mesleği nedeniyle büyürken Türkiye’nin farklı illerinde yaşadı.


Axiom Space’in internet sitesinde yer alan bilgiye göre Gezeravcı, İstanbul Hava Harp Okulu’nda Elektronik Mühendisliği alanında lisans eğitimini tamamladı. Ayrıca Wright-Patterson Hava Kuvvetleri Üssü’ndeki Hava Kuvvetleri Teknoloji Enstitüsü’nde yüksek lisans yaptı.

ALPER GEZERAVCI UZAY YOLCULUĞUNA ÇIKARKEN YURTTAN KARELER

Türkiye’nin ilk uzay yolculuğu nedeniyle Başkent Ankara’nın simgelerinden Atakule, kırmızı-beyaz renklerle ışıklandırıldı.

Bir Fenerbahçe taraftarı, SpaceX’in Florida’daki merkezinde Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’nın uzay yolculuğunu takip ediyor.

Yurdun dört bir yanından vatandaşlar fırlatmayı takip etti. 

KALEM ÇEVİRDİ

Alper Gezeravcı, yerçekimin azalmaya başlamasıyla Dragon kapsülü içerisinde kalemi çıkararak yerçekimini test etti.

Kaynaklar: NTV, Hürriyet, Aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

EY Küresel Siber Güvenlik Liderliği İçgörüleri araştırması yayımlandı

EY Küresel Siber Güvenlik Liderliği İçgörüleri araştırması yayımlandı

EY Küresel Siber Güvenlik Liderliği İçgörüleri araştırmasının sonuçları açıklandı. Araştırmaya göre; kuruluşlar her geçen gün siber güvenlik alanına yönelik yatırımlarını artırıyor ve siber savunma sistemlerini güçlendiriyor. Ancak araştırma siber saldırganların ileri teknolojilerden yararlandıkça, saldırı çeşitliliğinin yoğunlaştığını ve siber saldırı sayısında son beş yılda yaklaşık %75 artış olduğunu gösteriyor.

Uluslararası danışmanlık şirketi EY (Ernst & Young), Küresel Siber Güvenlik Liderliği İçgörüleri araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Araştırmaya göre, artan siber saldırı tehditlerine karşı bu alanda yapılan düzenli yatırımlara rağmen, bilgi güvenliği liderleri (CISO’lar) ve üst düzey yöneticilerden sadece beşte biri, yaklaşımlarının bugünün ve yarının zorluklarına karşı etkili olduğunu düşünüyor.

Araştırma; kuruluşların yılda ortalama 44 önemli siber vakayla karşı karşıya kaldığını ve bilinen siber saldırı sayısının son beş yılda yaklaşık %75 arttığını gösteriyor. Kuruluşların dörtte üçünün bir vakayı tespit etmesi ve müdahale etmesi ortalama 6 ay veya daha uzun sürüyor. Fidye yazılımı saldırılarının şirketlere maliyetleri 2021’de 20 milyar ABD dolarıyken, 2031 yılına kadar 265 milyar ABD doları seviyesine ulaşacağı öngörülüyor.

Siber güvenliği benimsemek şirketleri hem koruyor hem de değer yaratıyor

EY araştırmasına göre; en etkili siber güvenliğe sahip şirketler daha düşük performans gösterenlere göre daha az siber vakayla karşılaşıyor. Vakaları tespit etme ve yanıt verme konusunda da daha hızlı aksiyon alıyorlar. Ayrıca, günümüz siber güvenlik yaklaşımlarından memnun olma (%51’e karşı %36) ve yarının tehditlerine karşı kendilerini hazırlıklı hissetme olasılıkları daha yüksek (%53’e karşı %41). Bunun yanı sıra şirketlerin etkili bir siber güvenlik yaklaşımını benimsemesi, kuruluşlara koruma sağlarken aynı zamanda değer katıyor. Pazar fırsatlarına yanıt verme becerileri, dönüşüm ve inovasyon hızları önemli ölçüde yükseliyor.

Siber güvenlik için bütünsel bir teknoloji stratejisi geliştirilmesi gerekiyor

Araştırma sonuçlarına göre; 2010 ile 2022 yılları arasında siber güvenlik alanına 1,3 trilyon ABD doları yatırım yapıldı ve bu yatırım yıllık olarak %16,6 oranında arttı. Siber güvenlik araçları ve uygulamaları karmaşıklık, hız ve etkililik bakımından gelişti. Ancak ironik olarak etkili siber güvenliğe yönelik en büyük tehdidi de güvenlik önlemlerinin ölçeği ve karmaşıklığı oluşturuyor. Çünkü teknoloji ortamınızda ne kadar dağınıklık varsa, sinyalleri almak ve sorunlara hızla çözüm bulmak da o kadar zor oluyor. Karmaşıklığı azaltan en etkili yöntem ise donanım otomasyonu. Bu doğrultuda, şirketlerde teknolojiyi tek bir platformda birleştirmek entegrasyonu kolaylaştırıyor ve ilgili ekiplerin siber vakaları daha verimli bir şekilde tespit etmesine yardımcı oluyor.

Siber riskte öne çıkan alanlar; Bulut, IoT ve tedarik zincirleri

Ankete katılan dört kişiden üçü, bulut ve IoT (nesnelerin interneti) konularını önümüzdeki beş yıldaki en büyük teknoloji başlıkları olarak gördüğünü belirtiyor. Araştırmaya göre; bulut teknolojisinin benimsenmesiyle siber saldırı alanları da katlanarak arttı. Değişimin hızı ise artmaya devam ediyor ve şirketler buna ayak uydurmaya çalışıyor. Bu hızlı değişimler, bulut arayüzleri ve ortamı etrafında yeterli analiz ve planlama yapılmadan bulut ve IoT sistemlerine geçiş yapıldığında, şirketleri veri kaybına, ihlallerine ve kesintilerine maruz bırakma potansiyeline sahiptir. Bu riskleri önlemek ve zorlukların üstesinden gelmek için şirketlerin otomasyon teknolojisinden faydalanması gerekiyor. En etkili siber güvenliğe sahip şirketlerin CISO’larının yarısı, kuruluşlarının siber güvenlik yaklaşımlarında bulut düzenlemesini ve otomasyonunu kullandığını belirtiyor.

Araştırmada öne çıkan bir diğer risk faktörü; tedarik zincirleri. Artık tüm kuruluşlar, tedarik zincirlerindeki işletmelere ayrılmaz bir şekilde ve dijital olarak bağlı. Son beş yılda tehdit aktörlerinin en zayıf halka olarak gördükleri tedarik zincirlerini hedef aldığı görünüyor. Bu sebeple CISO’ların, yalnızca bir defaya mahsus değil düzenli olarak kuruluşlarının tedarik zincirlerini kontrol altında tutması gerekiyor. Ayrıca tedarik zincirindeki tüm siber saldırı alanlarının tespit edilebilmesi için operasyon direktörleri (COO’lar) ve diğer operasyon liderleriyle iş birliği içinde olunması kritik önem taşıyor.

CISO’lar yönetim masasında

CISO rolü daha önceden öncelikli olarak operasyonel ve teknik alanı ilgilendirirken, belli bir olgunluğa erişmiş organizasyonlarda artık siber güvenlik başlı başına bir departman olarak faaliyet gösteriyor ve üst yönetim katında da söz sahibi oluyor. EY araştırması, giderek daha fazla öne çıkan rolleri sayesinde, CISO’ların günümüzün yüksek riskli ortamında gerekli kaynakları güvence altına alma konusunda genel olarak başarılı olduklarını ortaya koyuyor. 

EY Türkiye Siber Güvenlik Hizmetleri Lideri ve Danışmanlık Bölümü Şirket Ortağı Ateş Sünbül, ilgili araştırma sonucunda çıkan temel eylem konularını şu şekilde değerlendirdi; 

“EY Küresel Siber Güvenlik Liderliği İçgörüleri araştırması, üst düzey liderlerin mevcut ve beklenen bir dizi tehditle mücadele ettiğine dair çarpıcı bulgular ortaya koyuyor. Ancak şirketler; teknolojilerinde basitliği ve bütünsel bakış açısını göz önünde bulundurarak siber riskleri minimuma indirebilirler. Bununla birlikte, siber güvenliğin yalnızca varlıkların korunmasıyla ilgili olmadığını unutmamak gerekir. İyi uygulandığında kurum çapında inovasyonu ve katma değeri destekleyip hızlandırabilir. Dolayısıyla siber güvenliğin organizasyonun ve işletim modelinin her parçasına entegre edilmesi, fonksiyonun değer yaratan bir itici güce dönüşmesini sağlayabilir. Belli bir olgunluk seviyesindeki kuruluşlar, personelin siber güvenlik alanında düzenli eğitim almasını sağlayarak, en yeni otomasyon ve önleyici araçlardan yararlanarak daha etkili bir siber güvenlik sistemi elde edebilirler.”

EY araştırmasıyla ilgili olarak detaylara EY web sitesi üzerinden ulaşılabilir.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Google, Türkiye’de en çok aratılanları derledi – Teknoloji

Google, Türkiye’de en çok aratılanları derledi – Teknoloji

Google, 2023’te dünya genelinde en çok aratılan kişileri, kelimeleri ve merak edilen konuları belirleyerek dikkat çekici bir rapor yayınladı. Bu rapora göre, Türkiye’den gelen aramalar da özel bir yer tuttu. Google’ın verilerine göre, Türkiye’de en yoğun arama yapılan günlerin başında 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketi ve mayıs ayındaki cumhurbaşkanlığı seçimleri yer aldı. Bu olaylar, Türk internet kullanıcılarının en fazla ilgi gösterdiği konular arasında öne çıktı. Türkiye’nin bu önemli olaylarla ilgili nabzını tutmak isteyenler, Google üzerinden geniş kapsamlı bilgilere ulaşma amacıyla yoğun aramalar gerçekleştirdi.

Toplam 12 kategoride yapılan listelemeye göre Türkiye’den 2023 yılında en çok merak edilenler şu şekilde sıralandı:

‘KİŞİLER’

10 kişilik listede Mayıs ayında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olan üç isim damgasını vurdu. Buna göre Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Sinan Oğan en çok aratılan isim oldu. 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski lideri ve Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu dördüncü, cumhurbaşkanlığı adaylığından oy pusulaları basıldıktan sonra çekilen Memleket Partisi Genel başkanı Muharrem İnce beşinci sırada yer aldı.

Kara para aklama ve yolsuzluk dahil birçok suçtan gözaltına alınan sosyal medya fenomeni Dilan Polat’ın ikinci olduğu listede Galatasaray futbol takımının forvet oyuncusu Dazet Wilfried Armel Zaha üçüncü sırada yer aldı. 

Listenin kalan beş ismi sırasıyla İtalyan futbolcu Zaniolo, Arjantinli futbolcu Icardi, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve Brezilyalı futbolcu Tete oldu.

“NEREDE”

Türkiye’den 2023 yılında Google’da yapılan araştırmalarda “Nerede” soru sözcüğü en çok depremle ilgili arama yapılırken kullanıldı. “Deprem nerede oldu” sorusu listenin başını çekerken, “Elbistan nerede” sorusu ikinci sırada yer aldı. “Fas nerede” sorusu da Kuzey Afrika ülkesinde yaşanan deprem felaketinin ardından öne çıktı.

İsrail- Hamas savaşı, bölge coğrafyasını daha iyi anlama ihtiyacını ortaya çıkarırken, sonuçlar arama motoru kullanımına yansıdı.  Buna göre listede “Gazze nerede” üçüncü, “Mescid-i Aksa nerede” altıncı, “Kudüs nerede” sekizinci sırada yer aldı.

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleri için sandık başına giden Türkiye’de beşinci en çok aratılan soru “Nerede oy kullanacağım” oldu.

Türkiye ayrıca “Teknofest nerede”, “Akbelen nerede” ve “Gökçeada nerede” sorularıyla sıklıkla arama yaptı.

HAYATINI KAYBEDENLER

Türkiye’de 2023 yılında yaşamını yitiren ünlüler Google’da en çok aratılan isimler sıralamasında özel bir kategori olarak öne çıktı.

Çektiği yemek videolarıyla sosyal medyada tanınan bir isim haline gelen 20 yaşındaki Taha Duymaz, listenin ilk başında yer aldı. Duymaz, 6 Şubat’ta meydana gelen Kahramanmaraş depremlerinde Hatay’da enkaz altında kalarak yaşamını yitirmişti.

İkinci sırayı geçtiğimiz haftalarda yaşamını yitiren televizyon programcısı ve tiyatro oyuncusu Metin Uca aldı.

Mahsar-Fuat-Özkan üçlüsünden sanatçı Özkan Uğur en çok aratılan üçüncü isim olurken, tiyatro oyuncusu Seda Fettahoğlu dördüncü, eski CHP lideri Deniz Baykal beşinci, Anadolu rock müziğinin öncü isimlerinden Erkin Koray altıncı, halk müziği sanatçısı Burhan Çaçan yedinci, oyuncu Merve Kayaalp sekizinci, Friends dizinin oyuncularından Amerikalı aktör Matthew Perry dokuzuncu ve gazeteci- yazar mehmet barlas onuncu sırada yer aldı.

“NASIL”

Nasıl sorusuna Google’da yanıt bulmak isteyenler en çok teravih ve bayram namazlarının nasıl kılındığını sorguladı. 

“Deprem nasıl oluşur” sorusu üçüncü sırada yer alırken, cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili olarak “Seçim nasıl ikinci tura kalır” , “Nasıl oy kullanılır” ve “Sandık görevlisi nasıl olunur” sorularına yanıt arandı.

Yazım kuralları için de Google’ın sıklıkla başvurulduğu görüldü. “Basınç ölçer”, “uyur gezer” ve “anadil” nasıl yazılığı en çok sorgulanan kelimeler oldu.

Bunların haricinde “Vergisiz telefon nasıl alınır” sorusu da en çok merak edilen sorular listesinde onuncu sıraya yerleşti.

“NE ZAMAN”

En çok sorgulanan bir diğer soru da “Ne zaman” oldu. Bu soru kategorisinde “Meteor yağmuru ne zaman” sorusu başı çekerken, bunu seçimle ilgili “Seçim ne zaman”, “İkinci tur ne zaman” ve “Seçim sonuçları ne zaman açıklanacak” soruları takip etti.

“Borsa ve üniversiteler ne zaman açılacak”, “Seyyanen zam ne zaman yatacak” “Diziler ne zaman başlayacak”, “İstanbul depremi ne zaman yaşanacak” ve “Doğal gaz ne zaman bedava olacak” soruları da listeye girecek kadar çok aratldı.

“DİZİLER”

Dizilerin ne zaman başlayacağını merak edenler kadar dizilerle ilgili bilgi almak isteyenler de Google’ı sıklıkla kullandı. 

Google’ın 2023’te Google’da en çok aratılan dizilerde başı Yalı Çapkını çekti, ikinci sırada ise Wednesday yer aldı.

Kızılcık Şerbeti, Aile, Hudutsuz Sevda, Şahmaran, Yabani, The Last of Us , Kirli Sepet, Ruhun Duymaz da sıklıkla aratılan diziler oldu.

“TARİFLER”

Tarifler kategorisinde sırayla iki geleneksel tatlı aşure, güllacı Akai Bowl tarifi takip etti. krem karamel, lalanga, topik, yağlama, kalpli kurabiye, ev baklavası ve şiveydiz tarifi de sıklıkla aratıldı.

“NE GİYİLİR”

Türkiye’den Google’ı kullananlar en çok iş görüşmesinde, ilkbaharda, umrede, aile tanışmasında, 16 derecede, konserde, imam nikahında, solaryuma girerken, lisenin ilk günü ve siyah gömlek altına ne giyilir sorularına yanıt bulmaya çalıştı.

“PLAKALAR”

Araç plakalarında en çok 88, 50, 23, 25, 21, 08, 17, 46, 31 ve 16 plakaları sorgulandı.

63 Nerenin Plakası? 63 Plaka Kodu Nerenin, Hangi Şehre Ait?

“BURÇLAR”

Türkiye’de aramalarda öne çıkan kategorilerden birinin burçlar olması göze çarptı. Buna göre “en sevilmeyen burçlar”, “en üzgün burçlar”, “en tatlı burçlar”, “toprak grubu burçları”, “sabit burçlar,” “inatçı burçlar”, aurası yüksek burçlar” ile “hava” ve “ateş” grubu burçları aratıldı.

“HİSSEDİYORUM”

Türkiye’den aratılan dikkat çekici bu son kategori de en çok sırasıyla “Sürekli başım dönüyor gibi hissediyorum”, “Sürekli yorgun hissediyorum”, “Sürekli tuvaletim varmış gibi hissediyorum”, “Karında kalp atışı hissediyorum”, “Sürekli aç hissediyorum”, “Neden deprem oluyor gibi hissediyorum”, “Kendimi çok yalnız hissediyorum”, “Hasta olacak gibi hissediyorum”, “Kendimi halsiz hissediyorum” ve “Kendimi değersiz hissediyorum” sorularına yanıt arandı.

Kaynaklar: DW Türkçe, Aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Akıllı cihazları güvence altına almanın 10 yolu

Akıllı cihazları güvence altına almanın 10 yolu

Yeni yıl yaklaşırken hepimiz arkadaşlarımızdan ve ailemizden gelebilecek hediyeleri   dört gözle bekliyoruz. Bu da giderek artan bir şekilde, büyük gün geldiğinde hediyelerin teknolojiyle dolu olacağı anlamına geliyor. Bu bir dizüstü bilgisayardan; akıllı telefona ya da saate kadar her şey olabilir. Akıllı cihazlar taşıdıkları risklerle beraber geliyorlar. Siber güvenlik şirketi ESET akıllı cihazları güvence altına almanın 10 yolunu paylaştı. 

Hepimiz akıllı cihazların yaygın kullanıcılarıyız. Avrupalıların yarısından fazlası bugün internete bağlı bir TV kullanıyor, dörtte biri (%26) akıllı saat ve diğer giyilebilir cihazları kullanıyor ve beşte biri (%20) internete bağlı oyun cihazlarının hayranı. 

Yeni bir cihazın paketini açmak büyük bir gülümseme yaratabilir ancak cihaz ve içindeki veriler düzgün bir şekilde güvence altına alınmazsa işlerin hızla tersine dönme olasılığı var. 

Riskler neler?

Maruz kaldığınız risk düzeyi, yeni yılda aldığınız cihazın türüne bağlı olarak değişir. Ancak çevrimiçi hesaplarınızı, kişisel ve finansal verilerinizi tehlikeye atabilecek bazı yaygın ve genel sorunlar olduğunu da unutmayın:

Ürün, yamalanmamış aygıt yazılımı içerirse bu, bilgisayar korsanlarının çeşitli hedeflere ulaşmak için saldırılardaki güvenlik açıklarından yararlanmasını sağlayabilir.
Ürünün varsayılan fabrika parolasını tahmin etmek ya da kırmak kolaydır. Ürün, kullanıcının parolayı hemen güncellemesini talep etmez. Bu durum, saldırganların nispeten az bir çabayla ürünü uzaktan ele geçirmesine olanak sağlayabilir. 
Varsayılan olarak iki faktörlü kimlik doğrulama (2FA) etkin değildir, bu da bilgisayar korsanlarının cihazı ele geçirmesini kolaylaştırabilir.
Cihaz kilidi henüz etkin değilken cihazın kaybolması veya çalınması durumunda risk oluşturabilir.
Gizlilik ayarlarının kutudan çıktığı haliyle yeterince güvenli olmaması, kişisel verilerinizi reklamcılarla veya potansiyel kötü niyetli varlıklarla aşırı paylaşmanıza yol açabilir. Bu durum özellikle çocuklar için bir oyuncak söz konusuysa endişe vericidir.
Video ve ses kayıtları gibi belirli ayarlar varsayılan olarak etkinleştirilir ve çocuğunuzun gizliliğini riske atabilir.
Hesap oluşturma ve oturum açma sürecinde şifreleme yoktur, bu da kullanıcı adlarını ve parolaları açığa çıkarabilir.
Cihaz eşleştirmesi (yani başka bir akıllı oyuncak veya uygulama ile) kimlik doğrulama gerekmeden Bluetooth üzerinden yapılabilir. Bu, menzil içindeki herhangi birinin oyuncağa bağlanarak rahatsız edici veya üzücü içerik yayımlamasına veya çocuğunuza manipülatif mesajlar göndermesine olanak sağlayabilir.
Cihaz coğrafi konumu otomatik olarak paylaşarak ailenizi potansiyel olarak fiziksel tehlikeye veya hırsızlık riskine sokabilir.
Cihazda herhangi bir güvenlik yazılımı bulunmuyorsa bu da veri çalabilecek veya cihazı kilitleyebilecek internet kaynaklı tehditlere daha açık olduğu anlamına gelir.

Kötü niyetli bilgisayar korsanları, zayıf satıcı tasarımından ve en iyi güvenlik uygulamalarına gösterilen sınırlı ilgiden yararlanarak cihazlarınızı ele geçirmek ve üzerlerinde depolanan verilere erişmek için bir dizi saldırı gerçekleştirebilir. Bu, çevrimiçi bankacılık işlemlerinize müdahale ve hesaplarınızdan bazılarına erişimi de içerebilir.  Cihazın kendisi uzaktan kontrol edilebilir ve DDoS, tıklama sahtekarlığı ve kimlik avı kampanyaları dahil olmak üzere başkalarına saldırılar başlatmak üzere tasarlanmış, güvenliği ihlal edilmiş cihazlardan oluşan bir botnet’e dahil edilebilir. Tehdit aktörleri ayrıca cihazınızı fidye yazılımıyla kilitlemek ve yeniden erişim sağlamanız için bir ücret talep etmek isteyebilir. Ya da cihaz ekranını reklamlarla doldurarak neredeyse kullanılamaz hale getiren reklam yazılımları indirebilirler. Bu arada, sınırlı gizlilik korumaları, siz veya aileniz hakkındaki verilerin reklamcılar ve diğer taraflarla paylaşılmasına yol açabilir.

Cihazlarınızı güvence altına almanın 10 yolu

Varsayılanlardan kurtulun ve bunun yerine her aygıtı kurulum sırasında güçlü, uzun ve benzersiz bir parola ile güvence altına alın.
Seçenek olan her yerde, daha fazla oturum açma güvenliği için 2FA’yı açın.
Cihazınıza uygulama indirirken yalnızca yasal uygulama mağazalarını ziyaret edin.
Cihazları asla jailbreak yapmayın çünkü bu onları bir dizi güvenlik riskine maruz bırakabilir.
Tüm yazılım ve işletim sistemlerinin güncel ve en son sürümde olduğundan emin olun. Ve mümkünse otomatik güncellemeleri açın.
Diğer cihazlarla yetkisiz eşleştirmeyi önlemek için cihaz ayarlarını değiştirin.
Varsa uzaktan yönetimi ve Evrensel Tak ve Çalıştır’ı (UPnP) devre dışı bırakın ve cihazın kayıtlı olduğundan ve güncellemeleri aldığından emin olun.
Fidye yazılımı veya diğer tehditlere karşı cihazlarınızdaki verileri yedekleyin.
Saldırganların en hassas bilgilerinize ulaşamaması için tüm akıllı ev cihazlarını ayrı bir Wi-Fi ağında tutun.
Mümkün olan her cihaza saygın bir satıcıdan güvenlik yazılımı yükleyin.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Alanya’da Starlink uyduları görüntülendi – Teknoloji

Alanya’da Starlink uyduları görüntülendi – Teknoloji





Elon Musk’un sahibi olduğu SpaceX’in dünyanın her yerine yüksek hızda internet sağlamak için uzaya gönderdiği Starlink uyduları Türkiye’nin üzerinden geçti.

Akşam saatlerinde sıra sıra hareket eden ışıkları görenler kısa süreli şaşkınlık yaşadı.

Starlink uydularının zincir şeklindeki geçişi Antalya Alanya’da bir vatandaş tarafından kayıt altına alındı. Video sırasında vatandaşın Starlink uyduları için yaptığı yorumlar dikkat çekti.

STARLİNK NEDİR?

Starlink, Amerikan uzay taşımacılığı şirketi SpaceX tarafından tüm dünyaya kesintisiz ve yüksek hızlı internet sağlamak amacıyla hayata geçirilen bir projedir.

Proje kapsamında geçtiğimiz yıllarda binden fazla Starlink uydusu dünya yörüngesine oturtuldu.

Yer istasyonları ile birlikte çalışacak ve seri olarak üretilen binlerce küçük uydudan oluşan Starlink aracılığıyla internete bağlanmak isteyenler, üyelik yaptırdıktan sonra firmanın özel olarak geliştirdiği çanak antenleri sayesinde uydularla bağlantı kurarak internete erişebiliyor.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Taahhütü bitenler dikkat! Yüzde 300 zam gelebilir – Teknoloji

Taahhütü bitenler dikkat! Yüzde 300 zam gelebilir – Teknoloji





İnternet fiyatları cep yakmaya devam ediyor. İki yıllık ya da 18 aylık internet taahhüt süresi bitenler ise yüksek fiyat şokuyla karşılaşıyor.

35 Mbps hızında internet fiyatları en az 349 TL’ye çıkarken bir sonraki yıl fatura 410 TL’ye çıkacak. 100 Mbps internet için ise indirimli fiyatla 485 lirayı gözden çıkarmak gerekiyor.

1000 Mbps’ye kadar olan internetin taahhütsüz bedeli ise 1400 TL’ye kadar çıkıyor.

Hanehalkı Bütçe Araştırması’nın 2022 yılı sonuçlarına göre Türkiye genelinde hanehalklarının tüketim amaçlı yaptığı harcamalar içinde haberleşme yüzde 3.1 oranında pay alıyor. Bu oran ile haberleşme harcamaları sağlık ve eğitim harcamalarını geride bırakıyor. Yapılan hesaplamalara göre Türkiye’de haberleşmeye yılda hane başına ortalama 5 bin 500 TL civarında bütçe ayrılıyor.

83 BİN ŞİKÂYET

Cumhuriyet’in haberine göre Şikâyetvar sitesinde sadece ev internetindeki fiyat artışları hakkında 6 bin civarı, ev internetiyle ilgili tüm sorunları için ise 83 binden fazla şikâyet var. Şikâyetlerin çoğu ise taahhüt dönemi bitiminde uygulanan yüzde 300’ü aşan fiyat artışlarıyla ilgili oluyor.

Bir kullanıcının yazdığı şikâyette dile getirdiği “Ev interneti için bedeli yüzde 300’ü aşan bir zam uygulandı. Yeni kullanıcılara daha uygun tarifeler sunulurken biz eski kullanıcılara uygulanan bu akıl almaz zam uygulaması hiç adil değil” isyanı ise dikkat çekti.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com