Yapay Zekânın Türkiye’deki Lideri CBOT, 1 Milyar Konuşmaya İmza Atacak – Ulusal24.com

Yapay Zekânın Türkiye’deki Lideri CBOT, 1 Milyar Konuşmaya İmza Atacak – Ulusal24.com

Türkiye’nin uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonunda lider yapay zekâ şirketi CBOT, geliştirdiği teknoloji ve imza attığı sanal asistan projeleriyle geçtiğimiz yıl global çapta başarı listelerine girerek alanında 13 önemli ödül kazandı. Türkiye’deki büyük bankalar, sigorta şirketleri, e-ticaret devleri, bakanlıklar ve holdinglerin yapay zekâ temelli müşteri hizmetleri dönüşümüne destek veren CBOT, ülkemizde sürdürdüğü projelerin yanında bu yıl teknoloji ihracatını artırmak üzere yurt dışı pazarlara daha fazla odaklanıyor. CBOT CEO’su Mete Aktaş, “Türk mühendislerinin yetkinlikleriyle global rekabette üst seviyede teknoloji geliştiriyoruz. Bu doğrultuda Türkiye pazarında sektöründe lider kurumların tercihi oluyoruz. Daha önce global arenada ses getiren projeler gerçekleştirdik. 2022’de Türkiye’deki büyümemizi katlarken, EMEA bölgeleri özelinde kurduğumuz güçlü iş ortaklıklarıyla yeni başarı hikayelerine imza atarak yurt dışında daha fazla büyümeyi ve sanal asistanlarımızla 1 milyar konuşmaya imza atmayı hedefliyoruz” dedi.

 

Türkiye’nin uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonunda lider yapay zekâ şirketi CBOT, Türkiye’de ve yurt dışında hem kamu sektöründe hem de özel sektörde önemli projelere imza atmaya devam ediyor. Perakendeden otomotive, bankacılıktan kamuya kadar birçok alanda yapay zekâ tabanlı asistanlarıyla değer yaratan şirket, geçtiğimiz yıl büyümesini sürdürürken geliştirdiği teknoloji, uçtan uca bir müşteri hizmetleri otomasyon platformu olan ürünü CBOT Platform ve imza attığı başarılı projelerle 13 önemli ödülün sahibi oldu. 2021 yılı itibariyle pek çok değerli firma ve kurumu iş ortakları arasına katarak Türkiye’de pazar liderliğini pekiştiren şirket, 2022 yılında farklı dillerde geliştirdiği projeler ile globalde de alanında başarılı pek çok firmayla çalışarak büyüme ivmesini daha da artırmayı hedefliyor.

 

Diyaloğa dayalı yapay zeka pazarı 2030’da 32,6 milyar dolara ulaşacak

Gartner verilerine göre pandemi etkisi altında geçen iki yıl içerisinde pandemi öncesinde 1500 olan sanal asistanlar üzerine çalışan şirket sayısı 2022 itibariyle 2500’ün üzerine çıktı. Gartner verilerine bakıldığında 2023 yılına kadar müşteri hizmetlerinin yüzde 60’dan fazlasının dijital ve self-servis kanallar ile verileceği öngörülüyor. 2021’de dünya genelinde 6,8 milyar dolar olan diyaloğa dayalı yapay zeka pazar büyüklüğünün, 2026’ya kadar 18,4 milyar dolara, 2030’da ise 32,6 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Gartner verileri ayrıca dünya üzerindeki sanal asistanlar üzerine çalışan şirketlerin yalnızca yüzde 5’inin kurumsal seviyedeki projeleri başarıyla hayata geçirebildiğini gösteriyor. Bu doğrultuda global başarı listelerinde önemli bir yere sahip olan CBOT hizmet verdiği kurumlar özelinde bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 100’lük bir büyüme ile 2021 yılında 700 milyon mesaj karşıladı. Avrupa ve Orta Doğu’yu hedefine alan yenilikçi şirket, 2022 yılında da çok sayıda farklı dilde hizmet veren sanal asistanlarıyla yurtdışı pazarında büyümeyi hedefliyor.

 

CBOT’un sanal asistanları aynı anda birden fazla dil konuşabiliyor 

CBOT, Türkiye’nin 81 ilinde ve 8 ülkede hizmet veren Getir ve yurtdışındaki diğer iş ortakları ile gerçekleştirdiği iş birliği ile dil skalasını genişletmeye devam ediyor. 2021 yılında, çok sayıda Avrupa dilinde hizmet vermeye başlayan CBOT, bu dillere Rusça, Sırpça ve Arnavutça’yı da ekledi.  Geçen yıl, Türkiye, Orta Doğu ve BDT bölgesinde faaliyet gösteren uluslararası bir asistans şirketi için sunduğu başarılı çok dilli sanal asistan çözümü sayesinde müşteriler, PCR testi ve sağlık sigortası bildirim süreçlerinde CBOT çözümlerinden İngilizce ve Rusça yararlanıyor. Doğu Avrupa’da faaliyet gösteren bir elektrik dağıtım firması için oluşturduğu sanal asistan ile CBOT ayrıca, burada da İngilizce, Sırpça ve Arnavutça olarak müşteri hizmetlerine destek oluyor. 

 

Sorun çözme sürelerini 7,5 kat düşürdü, çağrı karşılama maliyetlerini 5 kat azalttı

Pandeminin devam etmesiyle beraber süregelen dijitalleşme ile 2021 yılında CBOT, 700 milyon gibi rekor sayıda mesajı karşıladı. Yeni yılda bu rakamı 1 milyara çıkarmak istediklerini söyleyen CBOT CEO’su Mete Aktaş, pazardaki durumu şöyle anlatıyor; “Sanal asistanlara en çok rağbeti gösteren kamu, perakende ve bankacılık sektörleri. Pandemi ile hayatımıza giren uzaktan çalışmayla birlikte, özellikle büyük kurumlar tarafında, çalışanlara IT ve İK alanlarında destek olan sanal asistanlara talepte artış gözlemlesek de projelerimizin çok büyük bir kısmı hem yazılı hem de sesli kanallardaki müşteri hizmetlerinin otomasyonunu hedefliyor. Tüm projelere bakıldığında CBOT’un tercih edilme sebeplerinden birkaçını da gerçek verilerle paylaşmak isterim.  Şirketimiz sunmuş olduğu çözümler sayesinde, müşteri sorgularının yüzde 80’e varan oranlarda canlı desteğe aktarılmadan çözülmesini sağladı. Sorun çözme sürelerini 7,5 kat azalttık, 200 saniye ve üzerinde olan canlı desteğe bağlanmak için bekleme sürelerini 15 saniyeye kadar indirdik ve çağrı karşılama maliyetlerini de ortalamada 5 kat düşürdük” dedi.  

 

Global iş birlikleri ve AR-GE ile büyümeyi sürdüreceğiz

Gerçekleştirilen anlaşmayla bir süre önce WhatsApp’ın Türkiye’de ve globalde İşletme Çözüm Sağlayıcısı (BSP) olduklarını da hatırlatan Aktaş, “CBOT ortaya koyduğu bakış açısı ve vizyonla dünyada teknolojiye yön verenler şirketlerle de iş birlikleri kurmayı sürdürüyor. WhatsApp’ın Türkiye’de ve globalde lider İş Çözümü Sağlayıcısı (BSP) olmamız ile 2 milyardan fazla kullanıcı için müşteri hizmetleri ve satışın gerçekleşmesine olanak sağlanırken, sayısız şirket hesap aktivasyonlarını CBOT ile gerçekleştiriyor. Müşteriler aktivasyon sonrasında da CBOT’un canlı destek ekranları ile tüm mesajlarını yönetebiliyorlar. İstedikleri takdirde kullanıma hazır satış ve destek sanal asistanlarını kendi CRM, e-ticaret gibi sistemleri ile entegre bir şekilde devreye alarak 7/24 WhatsApp üzerinden hizmet verebiliyorlar. Bu durum kullanıcılar için uzun bekleme sürelerini kısaltıyor, işletmelerin ise maliyeterini daha iyi yöneterek müşteri hizmetlerini iyileştirmesini sağlıyor. Bu alanda da hem büyük kurumlarda hem de küçük ve orta ölçekli işletmelerde büyüme hedefimiz oldukça yüksek” dedi. 

 

CBOT artık uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonu platformu haline geldi

CBOT Platform’da bulunan ses ve metin yapay zeka modülleri ile artık bütünleşik bir yapı kurgulanabildiğini söyleyen Aktaş, bu entegre otomasyon sisteminin kurumlarda daha verimli ve etkin bir rol oynayacağını belirterek açıklamasını şöyle sürdürüyor: “Kurumların yazılı kanallarına entegre olan sanal asistanlar ve IVR sistemlerine entegre olan sesli asistanlar, çağrı otomasyonu ile hem kullanıcı tarafında işleri çok kolaylaştırıyor hem de şirketin maliyetlerini düşürüyor. Bu bakış açısı ile önemli AR-GE yatırımlarımız sayesinde CBOT artık uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonu platformu haline geldi. CBOT’un bu entegre yapısına devamlı yeni özellik ve teknolojik yetkinlikler eklemeye devam ediyoruz. Çağrı merkezlerinde bulunan yazılı kanallar ve sesli yanıt sistemleri (IVR) de dahil olmak üzere tüm çağrılarda da otomasyon sağlayabiliyoruz. Çağrı merkezine herhangi bir kanaldan ulaşmaya çalışan bir müşteri CBOT’un yapay zeka teknolojisi ile karşılanıyor. Devamında ise canlı bir insan ile konuşurken veya yazışırken yaşanan deneyime benzer şekilde, yapay zeka ile otomatik yanıtlanıp çağrılar sonlandırılabiliyor. Böylece kurumların müşteri hizmetleri operasyonlarında insan+yapay zeka çözümleri konumlandırılarak söz konusu hizmet daha verimli ve etkin hale getiriliyor”.

 

Teknolojisini ve başarısını ödüllerle perçinledi

Birçok başarılı iş geliştiren yapay zekâ şirketi, geçen yılı global ve ulusal 13 ödül ile kapattı. Fast Company En Yenilikçi Şirketler, Fast Company Kadın Kurucular 100, IDC tarafından düzenlenen Geleceğin En İyisi Dijital İnovasyon Ödülü, Fast Company Dijital 100, Yazılım Şirketleri – Yılın Şirketi dalında Silver Stevie, Globee CEO World Awards’da Yılın Startup’ı, Benzinga Fintech Ödüllerinde “En İyi Ürün” finalistliği, 4. CX Türkiye Ödülleri’nde “Büyük Düşünce Ödülü” kategorisinde “En İyi Teknoloji” ve aynı kategoride “Dijital Müşteri Deneyimi” gibi değerli ödülleri kazandı. Ödüllü projelere bakıldığında; pandeminin ilk aylarında Milli Eğitim Bakanlığı ile gerçekleştirilen EBA Asistan projesi dikkat çekti. Bu önemli proje şirkete, İngiltere merkezli CogX tarafından verilen “Devlet için Geliştirilen En İyi Yapay Zekâ Ürünü” ve global bir araştırma şirketi olan Tech Breakthrough tarafından verilen AI Breakthrough Awards’ta “Eğitim için En İyi Yapay Zekâ Tabanlı Çözüm” ödüllerini getirdi.

 

Ödüllerinin yanında, 2019 yılında Google’ın dünyadaki ilk 20 RCS (Zenginleştirilmiş Mesaj Servisi) iş ortağından biri olan CBOT, 2020 yılında Gartner tarafından dünyanın önde gelen 16 sanal asistan şirketi arasında gösterildi ve 2021 yılında WhatsApp Business Çözüm Sağlayıcı (Business Solution Provider) oldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

En büyük hissedarı olmuştu: Elon Musk, Twitter’a getireceği ilk özelliği kullanıcılara sordu – Teknoloji – Ulusal24.com

En büyük hissedarı olmuştu: Elon Musk, Twitter’a getireceği ilk özelliği kullanıcılara sordu – Teknoloji – Ulusal24.com

Tesla ve Space X’in CEO’su Elon Musk, Twitter hisselerinin yüzde 9,2’lik bölümünü satın alarak şirketin en büyük hissedarı haline geldi.

Elon Musk, hissedar olmasının ardından Twitter’da ilginç bir anket başlattı. Elon Musk kullanıcılara bir düzenleme butonu isteyip istemediklerini sordu.

2.5 milyona yakın kullanıcı tarafından oylanan anketin yüzde 74’lük kısmı evet cevabını verdi.

Musk’ın anketine yanıt veren Twitter CEO’su Parag Agrawal, anketin sonuçlarının önemli olacağını tweetledi, “lütfen dikkatli oy verin” dedi.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Elon Musk piyasaları sarstı: Twitter’ın en büyük hissedarı oldu! – Teknoloji – Ulusal24.com

Elon Musk piyasaları sarstı: Twitter’ın en büyük hissedarı oldu! – Teknoloji – Ulusal24.com

Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk’ın Twitter’ın önemli ortaklarından birisi haline geldi. Elon Musk Twitter’ın yüzde 9.2’sini satın aldı.

Hisselerin sayısı, Twitter kurucusu ve sosyal medya platformunda yüzde 2.25 hisseye sahip olan şirketin eski CEO’su Jack Dorsey’den dört kat daha fazla. Twitter’ın Cuma günkü kapanış fiyatına göre Musk’ın hisselerinin toplamı 2,89 milyar dolar değerinde.

Geçtiğimiz ay attığı bir tweet’te Musk, yeni bir sosyal medya platformu oluşturmayı “ciddi bir şekilde düşündüğünü” söylemişti. Twitter’i aktif şekilde kullanan Musk’ın platformda 80 milyondan fazla takipçisi bulunuyor.

ANKET YAPMIŞTI
50 yaşındaki ünlü milyarder geçen ay Twitter’da 80 milyondan fazla takipçisine şirketin ifade özgürlüğü ilkelerine uyup uymadığını sormuştu. Takipçilerin yüzde 70’den fazlası hayır demesinin ardından Musk, yeni bir platforma ihtiyaç olup olmadığını sormuş ve kendi platformunu kurmayı ciddi olarak düşündüğünü söylemişti.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Havacılıkta Girişimlerin Yeni Merkezi ”İGA Hub” Açılıyor – Ulusal24.com

Havacılıkta Girişimlerin Yeni Merkezi ”İGA Hub” Açılıyor – Ulusal24.com

İTÜ ARI Teknokent ve İGA Güçlerini Birleştirdi:

 

Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı, bölgenin en önemli küresel aktarma merkezi olan İGA İstanbul Havalimanı, Türkiye’nin girişimcilik, inovasyon üssü İTÜ ARI Teknokent ile iş birliği yaparak sektörde yenilikçi fikirlerin gelişmesi ve ülke ekonomisine değer oluşturması adına “İGA Hub” girişimcilik programını hayata geçiriyor.

 

İGA Hub girişimcilik programı kapsamında “Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde akıllı havalimanı, robotik, sürdürülebilirlik, dijitalleşme, IoT, güvenlik, mobilite alanlarındaki girişimlerin olgunlaşması için girişim ekosistemi oluşturulacak. Bu odak alanları ile İGA’nın tüm kurumsal gücünü havacılığın tüm bileşenlerini de yanına alarak, havacılıkla etkileşen diğer tüm sektörleri de kapsayacak bütüncül bir şekilde; yolcular, çalışanlar, iş ortakları ve otoriteler için daha kaliteli, hızlı, ekonomik çözümler sağlayacak projelerin desteklenmesi hedeflendi.

“Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yenilikçi proje geliştiren girişimler başta olmak üzere İGA İstanbul Havalimanı çalışanları ve İstanbul Havalimanı ekosistemi içerisindeki tüm paydaşların da yenilikçi ve teknolojik tabanlı iş fikirleri ile İGA Hub girişimcilik programına başvuru yapabilecek.

Altyapı oluşturuldu ve İGA Hub faaliyetlerine başladı…

Havalimanı işletmeciliğinde küresel bir marka olma hedefi olan İGA İstanbul Havalimanı, yenilikçi ve teknolojik girişimlerin “Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yükseliş göstermesi adına Türkiye’nin önde gelen teknoparkı, İTÜ ARI Teknokent ile yoğun iş birliği görüşmeleri sonucunda İGA Hub hayata geçti.

Bu doğrultuda girişimlerin eğitim, mentörlük, prototipleme, network, yatırım gibi alanlarda gelişim göstermeleri için İTÜ ARI Teknokent’in dünyada ilk 5’te yer alan Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek’in deneyiminden faydalanarak, girişimlere destek olunacak. İGA Hub, sektörün kalbinde yer alarak, sektör paydaşlarıyla girişimciler arasında bir köprü olacak. Bu kapsamda ilk çözüm ortağı ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi Kalyon Garaj Prototipleme ve Girişimcilik Merkezi oldu.

 

Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanında yenilikçi teknolojik girişimler bekleniyor!

 

Girişimlere 800 bin TL ödül!

 

İGA Hub girişim programına kabul edilen girişimlere ihtiyaç duyacakları tüm desteklerin sunulmasının yanı sıra; girişimciler, İTÜ Çekirdek’in her yıl düzenlediği bölgenin en büyük girişimcilik etkinliği olan Big Bang Start-up Challenge’ta toplam 800 bin TL’lik İGA ödül havuzundan pay alma şansı yakalayacaklar. 

 

İGA CEO’su Kadri Samsunlu’dan girişimcilere çağrı…

 

Günümüzde küresel rekabetteki gücü artırmak amacıyla en stratejik alanlardan birisinin teknoloji olduğunu vurgulayan İGA CEO’su Kadri Samsunlu, bunun en önemli kaynağının da yenilikçi, cesur teknolojiler ve bunu geliştiren start-up’lar olduğunu söyledi. Samsunlu, İGA Hub programında hedeflerinin, Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanında inovatif fikirlerin hayata geçirilmesini ve teknolojik girişimlerin desteklenmesini sağlamak olduğunu kaydetti.  Sivil havacılık odağında inovatif bir çözümü olan girişimcileri İGA’ya ulaşarak girişimini geliştirmeyi hızlandırmaya; İGA’nın gücü ve desteğini arkalarına almaya davet eden Samsunlu sözlerine şöyle devam etti;  “İGA Hub ile küresel bir marka olma yolunda hem Türk ve dünya sivil havacılığına katkı sağlamayı hem de İGA İstanbul Havalimanı’nda geliştirilen bu projelerin havacılık sektörüne olduğu kadar diğer sektörlere de fayda sağlamasını amaçlıyoruz” 

 

Gerçekleştirilecek iş birliği, başarı hikâyelerinin ilk adımı olacak!

 

İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş, kuluçka merkezleri İTÜ Çekirdek’te bugüne kadar 7 bin 600 girişimciye destek olduklarını; bu girişimlerin 760 milyon TL yatırım aldıklarını ve ekosistemlerinin sadece son iki yılda 5 kat büyüdüğünü belirtti. Dikbaş, “10 yıldır İTÜ Çekirdek, teknolojinin her alanından girişimi destekliyor olsa da belli sektörler özelinde o alanın uzmanı bir paydaşla güç birliği yapmanın, çok daha büyük başarıları beraberinde getirdiğini deneyimleyerek gördük. Bu doğrultuda İGA’nın çağrısı hem havacılık sektörünün gelişmesi hem de teknoloji girişimciliği açısından çok büyük önem taşıyor. Yapılan bu iş birliği, önümüzdeki yıllarda bu alanda uluslararası programlarımız ve diğer dikey alanlarımızda yapacağımız disiplinler arası iş birliklerimizle birçok başarı hikâyesinin doğmasına da katkı sunacak; ‘teknolojiye dayalı milli kalkınma seferberliğinde önemli bir çarpan etki yaratacak” ifadelerini kullandı.

 

Başvuru ve Detaylı Bilgi

 

İGA, küresel rekabetteki gücü artırmanın en stratejik alanlarından birisinin teknoloji olduğuna; bunun en önemli kaynağının da “yenilikçi, cesur teknolojiler ve bunu geliştiren girişimler” ile artırılabileceğine inanmaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Samsung, benzersiz ve bağlantılı teknolojileri bir araya getiren yeni ‘Neo QLED 8K’ ekran serisini tanıttı – Ulusal24.com

Samsung, benzersiz ve bağlantılı teknolojileri bir araya getiren yeni ‘Neo QLED 8K’ ekran serisini tanıttı – Ulusal24.com

Teknoloji devi Samsung, ‘Unbox & Discover’ etkinliğinde, benzersiz bağlantılı teknolojileri ve üst düzey görüntü kalitesiyle yeni bir çağın başlangıcını temsil eden ‘2022 Neo QLED 8K’ ekran serisini tüm dünyada ilk kez tanıttı. Şirket, ayrıca 2022 ürün serisi sound bar’lar ve aksesuarlar ile sürdürülebilirlik girişimleri hakkında da bilgi verdi.

 

Samsung, ‘Unbox & Discover’ etkinliğinde ilk kez tanıttığı ‘2022 Neo QLED 8K’ son teknoloji ekran serisiyle televizyonun yaşamlarımızdaki rolünü yeniden tanımlıyor. Bu yılın ürün ve özellikleri, eğlence, bağlantı, iş ve daha fazlasının tek bir merkezden yönetilebildiği ekran kavramını yeni bir boyuta taşıyor.

 

Televizyonların günlük yaşantımızdaki önemini ve kullanım alanlarını odağına alan Samsung, ‘2022 Neo QLED 8K’ ekran serisini “Ekranlar her yerde, herkes için” vizyonu çerçevesinde geliştirdi. Bu vizyon doğrultusunda her duruma ve yaşam tarzına uygun bir ekran sunmayı amaçlayan Samsung, ayrıntılı kişiselleştirme özellikleri ile sorunsuz bağlantı sunan cihazlar geliştiriyor. 

 

Yeni Neo QLED 8K: “En iyinin de daha iyisi”

Samsung, 2022 model Neo QLED 8K ekran serisini, geniş ekran deneyimini başka bir boyuta taşımak için yeni özelliklerle harmanladı. 2022 Neo QLED 8K ekranın ana bileşeni yeni 8K Nöral Quantum İşlemci olurken, en yeni özelliklere sahip bu işlemci, kaynağı ne olursa olsun optimum görüntüleme için her bir içeriğin özelliklerini ve görüntü kalitesini analiz eden 20 bağımsız yapay zeka ağına sahip.

 

8K Nöral Quantum İşlemci aynı zamanda, ‘Gerçek Derinlik Arttırıcısı’ adı verilen yeni bir teknolojiyi de destekliyor. Bu teknoloji ekranı tarayarak, arka planı işlenmeden sabit tutarken, nesneyi geliştirerek nesnenin arka planla olan kontrastını en üst düzeye çıkarıyor. İnsan gözünün gerçek hayatta görüntüleri algılama biçimine benzer şekilde çalışan bu teknoloji, bu sayede ekrandaki nesneyi arka plan üzerinde öne çıkarabiliyor.

 

Güçlü Quantum Mini LED’lerle birlikte çalışan bu işlemci, hassas ve kontrollü bir aydınlatma sunarken parlak olması gereken alanlar parlak kalıyor, onları çevreleyen karanlık alanlar ise karanlık kalabiliyor. Bu da ‘Nesneye Uyarlanabilen Işık Kontrolü’ adı verilen bir özellik sayesinde oluyor. Örnek vermek gerekirse, bu özellik sayesinde bir dolunay sahnesi, gecenin siyah rengiyle karşıtlık oluşturarak daha parlak ve gerçekçi görünebiliyor.

Samsung’un yepyeni 2022 QLED ekran serisi, ayrıca renk konusunda küresel uzmanlığıyla bilinen, Pantone Eşleştirme Sisteminin (PMS) yaratıcısı Pantone’dan dünyanın ilk ‘Pantone Onaylı’ sertifikasını aldı. Buna göre serideki modeller, yeni 110 cilt tonunun yanı sıra Pantone’un yönergelerinde bulunan 2.000’den fazla rengi orijinal olarak yeniden üretebiliyor. Bu parlak renkler kullanıcıların ekranına yansırken, yeni ‘EyeComfort’ Modu sayesinde kullanıcıların hem göz sağlığı hem de izleme konforuna katkı sunuluyor. Bu özellik, daha rahat bir izleme deneyimini optimize etmek amacıyla gün batımı/gün doğumu bilgileriyle ortamın aydınlık seviyesine bağlı olarak ekranın parlaklığını ve renk sıcaklığını otomatik olarak ayarlayabilen yapay zeka teknolojisi kullanıyor.

 

 

Sürükleyici ‘Dolby Atmos’ ses teknolojisi ve akıllı özellikler

Neo QLED 8K’nin sahip olduğu ‘8K Nöral Kuantum İşlemci’, yapay zekâ özellikleri sayesinde ekranda görünen nesneleri gerçek zamanlı analiz edebiliyor. ‘Uyarlanabilir Ses’ özelliği ise ekrandaki hareketi izleyerek sesle eşleştirebilmesini ve hoparlörler arasında otomatik geçiş yapılabilmesini sağlıyor.

 

Samsung’un yeni amiral gemisi Neo QLED 8K modeli QN900B’deki tüm sesler, yeni üst kanal hoparlörleriyle ‘Nesne Takipli Profesyonel Ses’ özellikli Dolby Atmos özelliğine sahip 90W’luk 6.2.4 kanal ses sistemine bağlanıyor. Bu teknoloji, ‘Konuşma Takipli Ses’ özelliği sayesinde seslerin tanınması için uygulanırken, ses efektleri ve sesler ekrandaki hareketi gerçek zamanlı olarak takip edebiliyor.

 

Yeni Neo QLED 4K ve 8K TV’lere Kablosuz Dolby Atmos özelliğini ekleyen Samsung, bu sayede HDMI kabloları ile uğraşmadan, kusursuz ses kalitesinin keyfini çıkarmaya imkan sunuyor. Kablosuz Dolby Atmos özelliği, Samsung’un daha estetik bir görünümle, sürükleyici bir ses deneyimi sunmak için tasarladığı en yeni 2022 Ultra İnce Soundbar’ında da kullanılabiliyor.

 

İçerik, oyun, egzersiz ve daha fazlası tek bir merkezde 

Samsung 2022 ürün serisi, mümkün olan en kusursuz deneyimi sunmak amacıyla yeni ve daha akıllı özellikler ile donatılırken, kullanıcı ara yüzüyle destekleniyor. Böylece Samsung TV ve ekranlar, içerik izlemek, diğer cihazları ekran üzerinden kullanmak, oyun oynamak, egzersiz yapmak ve daha fazlası için tek bir merkez haline geliyor.

 

Yeni Smart Hub: Samsung, Tizen tarafından desteklenen yeni kullanıcı arayüzü Smart Hub’ı bu yıl ilk kez tanıttı. Yepyeni Samsung Smart Hub, akıllı cihaz deneyiminin tüm özelliklerini, son derece kolay bir gezintiye olanak sağlayan tek bir ana ekranda topluyor. Sorunsuz bir kullanıcı deneyimi için özellikler, ayarlar ve içerik; ‘Medya’ ve ‘Ambiyans’ olarak iki kategoride, tek bir sekme üzerinde sınıflandırılıyor.

Medya: Medya ekranı, isteğe bağlı video, akış hizmetleri gibi eğlence tercihlerini bir araya getirebiliyor. Tüm platformlar ve hizmetler için akıllı önerilerde bulunmak üzere makine öğrenimi üzerinden kullanıcıların tercihlerini kendiliğinden öğreniyor.

Ambiyans özelliği ise ekranın görüntüsünü evin dekorasyonuna uygun hale getirmek, göz alıcı sanat eserleriyle evinize şıklık katmak için kullanılabiliyor, tüm evlere estetik kazandırıyor. 

 

SmartThings sayesinde diğer ev cihazlarını tek bir noktadan kolayca denetleyin

Bağlantılı deneyimin en önemli bileşenlerinden biri de Samsung’un SmartThings uygulaması. SmartThings sayesinde kullanıcılar ekranını, diğer ev cihazlarını tek bir noktadan kolayca denetleyebileceği bir merkez haline getirebiliyor. Samsung TV’lerde bulunan bu özellik, kullanıcıların cihazları bir bakışta bulabilmelerini, görüntülemelerini ve kontrol edebilmelerini sağlamak üzere geniş ekranın avantajlarını bir arada sunuyor.

 

Samsung’dan Nifty Gateway iş birliğiyle ‘NFT Platform’

Samsung’un son olarak 2022’de sunduğu bir diğer yenilik de alanında öncü Nifty Gateway ile ortak olan NFT Platformu oldu. 2022 Neo QLED ve QLED’lerde ‘Ambiyans’ modu, sanat eseri koleksiyonu yapmanın ve ekrana yansıtmanın yeni bir yolu olarak kullanılabiliyor. Ayrıca Samsung, NFT ve dijital sanatı keşfetmek ve sergilemek üzere tek istasyonlu bir NFT platformuna da erişim sunacak.

 

Çevreci adımlarla sürdürülebilirlik her zaman odak noktası

Samsung, ürünlerinin üretim ve kullanım süreçlerinin dünyayı ve çevreyi ne şekilde etkilediğini göz önünde bulunduruyor, çevresel ayak izini azaltmanın ve daha iyi bir gelecek inşa etmenin yollarını arıyor. Şirket bunun için birtakım önlemler alırken, teknolojiyi de kullanıyor.
 

Çevreci Ambalajlar: Üretim esnasında zımba teli kullanımını devre dışı bırakan Samsung, çevreye duyarlı ambalaj yaklaşımı sayesinde 90 daha az mürekkep kullanıyor. Böylece hem atıkların azalmasına hem de geri dönüşüm merkezlerine katkıda bulunuyor.

SolarCell Kumanda: SolarCell uzaktan kumanda ürününü, yeni özelliklerle iyileştiren Samsung, artık uzaktan kumandaların tamamen pilsiz çalışmasına imkan sunuyor, kumandalar Wi-Fi yönlendiriciler tarafından yayılan yedek enerjiden güç alarak 2.4GHz Radyo Frekansı Toplama teknolojisiyle şarj edilebiliyor. Böylece SolarCell kumandalar, 2020 modellere kıyasla 88 daha verimli hale geliyor.

Geri dönüştürülmüş malzemeler: Samsung’un 2022 TV ve monitörlerinde, dijital ürünler ve uzaktan kumandalarında geri dönüştürülmüş reçine kullanılıyor. Özellikle yüksek çözünürlüklü monitörlerde, kıyı bölgelerinde tehlikeli atık haline gelmeden önce geri kazanılan ‘okyanusa bağlı plastikten’ geri dönüştürülmüş reçine kullanılıyor.

‘Carbon Trust’ sertifikası: Carbon Trust’ın ‘CO2 Azaltımı’ sertifikasını alan Samsung Neo QLED 8K/4K TV’ler, Neo QLED serisinde karbon ayak izinin giderek azaldığını bir defa daha kanıtladı.

 

Aksesuarlar sayesinde artık daha fazla kişiselleştirme mümkün

TV’ler söz konusu olduğunda her tüketicinin kendine has zevki ve ihtiyaçları olabiliyor. Bu nedenle Samsung, 2022 model TV’lerde yepyeni aksesuarlarla TV deneyimini daha konforlu hale getiriyor. Ekranını duvara monte etmek isteyenler için ‘Slim Fit Duvar’ montajı, izleyiciler nerede oturursa otursun mükemmel açının yakalanabilmesi için yukarı, aşağı ve yana döndürme özelliği sunarken, televizyonun duvara en yakından sabitlenmesini sağlıyor. Televizyon standının tercih edilmesi halinde ise ‘Stüdyo Standı’, Neo QLED 8K’yı sanatsal bir biçimde yerleştirmenin özgün ve zarif bir yolunu sunuyor. Yeni aksesuar sayesinde Neo QLED TV deneyimini, ister yatay ister dikey yaşamaya imkan sunan The Sero’nun manevra yetenekleri Neo QLED 8K için de kullanılabilir hale geliyor. ‘Otomatik Döndürme’, mobil deneyimleri büyük ekrana, portre sanatını tam ekrana taşırken, ‘Çoklu Ekran’ deneyimlerini yeni ekran yerleşimlerine getiriyor. 

 

Samsung Başkan Yardımcısı, Cihaz Deneyimi Bölümü Başkanı ve CEO’su Jong-Hee(JH) Han, yeni Neo QLED 8K ekran serisiyle ilgili şunları söyledi: “Kullanıcıların, ürünlerimizin tüm avantajlarından zahmetsizce faydalanmasını sağlayan kusursuz bir kullanıcı deneyimi sunmaya odaklanıyoruz. 2022 Neo QLED 8K ekran serisi de tüketicilerimizin ihtiyaçlarını karşılamak ve tutkularını desteklemek amacıyla tasarlandı. Sunduğumuz yenilikler de onların deneyimleri üzerinden şekillendi. Yeni Neo QLED 8K, evin merkezine yerleşerek gerçekten de yeni deneyimlerin kapısını aralayacak güçte bir cihaz.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com