Girişimcilik Merkezi İzmir 2023;ün en başarılı yenilikçi fikirlerini ödüllendirdi

Girişimcilik Merkezi İzmir 2023;ün en başarılı yenilikçi fikirlerini ödüllendirdi

Girişimcilik Merkezi İzmir 2023’ün en başarılı yenilikçi fikirlerini ödüllendirdi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TÜSİAD işbirliği ile hayata geçirdiği Girişimcilik Merkezi İzmir, genç girişimcilerin önünü açmaya devam ediyor. Bu yıl “Bilişim Teknolojileri” temasıyla yapılan programda dereceye giren girişimciler ödüllerini İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in elinden aldı. Tüm projelerin hayata geçmesini dileyen Başkan Soyer, “Bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin TÜSİAD işbirliği ile İzmir’in girişimcilik dönüşümüne yön vermek için hayata geçirdiği Girişimcilik Merkezi İzmir, sektörlere genç girişimciler kazandırmaya devam ediyor. 2021’de Tarımsal Girişimcilik, 2022’de Akıllı ve Sürdürülebilir Ulaşım, bu yıl ise Bilişim Teknolojileri temasıyla yapılan programda kazananlar belli oldu. Hedef Holding ile yürütülen programda, eğitim ve mentorluk sürecini başarıyla tamamlayan 7 ekip, Girişimcilik Merkezi İzmir’de yapılan Demo Day etkinliğinde fikirlerini jüri ile yatırımcılar önünde kamuoyu ile paylaştı.

Soyer: “Verdikleri emekten dolayı kutluyorum”

Programda birinciliği EnzyVerse projesi ile elde eden Beyza Kaynarca ödülünü İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in elinden aldı. İkincilik Emircan Oğuz’un Debi projesinin oldu. Oğuz’un ödülünü Hedef Holding Genel Müdürü Haluk Lap takdim etti. Programda üçüncülük ödülünü Berkan Bostanoğlu’nun Agromechatronics projesi kazandı. Ödülü EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer verdi. Başkan Tunç Soyer, “Her yarışmanın bir kazananı oluyor. Diğer arkadaşlarımızı da verdikleri emek ve bu yolculuktaki kararlıkları nedeniyle bütün kalbimle kutlamak istiyorum. Diliyorum ki ödül alan arkadaşlarımızın projelerinin hayata geçme imkânı olur. Biz İzmir Büyükşehir Belediyesi olarak bu konuda üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız” dedi.

Girişimcilere pek çok destek var

Programa girmeye hak kazanan girişimci ekipler, Girişimcilik Merkezi İzmir tarafından ücretsiz olarak sağlanan hizmetlere erişim imkânına sahip oluyor. Bunlar arasında mentor desteği, birebir danışmanlık, eğitimler ve atölye çalışmaları, girişimcilerin ve projelerin düzenli takibi, Ar-Ge için gerekli donanımların bulunduğu Fabrikasyon Laboratuvarı İzmir’e erişim, program katılımcılarının başarılı iş fikirlerinin kamuoyunda tanıtılması ve girişimcilerin projeleri kapsamında uygun programlara yönlendirme gibi hizmetler yer alıyor.

Geçmiş programlar

Her sene İzmir’in stratejik öncelikleri dikkate alınarak farklı bir temaya yönelik çalışmalar hayata geçirmeyi hedefleyen Girişimcilik Merkezi İzmir’in 2021 yılı teması Tarımsal Girişimcilik olarak belirlendi. 2022 yılı için belirlenen Akıllı ve Sürdürülebilir Ulaşım teması ise Ford Otosan ve WRI Türkiye işbirliğiyle “Şehrini Geliştir” ve İnci Holding işbirliğiyle “Akıllı ve Sürdürülebilir Ulaşım#2” olmak üzere iki farklı program olarak yürütüldü.

Bu yılki Bilişim Teknolojileri programı ile de Afet Yönetimi ve Acil Durum, Akıllı Şehirler, FinTech, Yeşil Mutabakata Uyum (Sürdürülebilirlik) alt sektörlerinde yenilikçi iş fikirlerinin hayata geçirilmesi amaçlandı. 18-40 yaş arası herkesin başvurabildiği programla yenilikçilik teşvik edildi ve kentin sorun alanlarına ilişkin çözümlerin üretilmesi hedeflendi. Programda birincilik için 100 bin TL, ikincilik için 75 bin TL, üçüncülük içinse 50 bin TL ödül belirlendi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

BT ve yazılım sektöründe sürdürülebilirliği kolaylaştıran hizmet modeli: “CTO as Service”

 

 

Müşterilerine ve iş ortaklarına birçok farklı sektörde yazılım ve ürün geliştirme çözümleri üreten, start-up projelerine teknoloji desteği veren PATH, “CTO As a Service” modelinde verdiği hizmetle öne çıkıyor. 

 

2016 yılında kurulan PATH; deneyimleri, uzmanlığı ve geniş servis portföyü ile dünya çapında prestijli müşterilere hizmet veriyor. Sunduğu hizmetleri her geçen gün geliştiren, uzman ve dinamik ekibiyle 100’den fazla farklı çözüm üreten PATH, ‘’Sürekli olarak kaliteli ve inovatif çözümler sunmak” mottosuyla hareket ediyor.

 

CTO As a Service (CAAS) Nedir?

 

PATH’in sunduğu hizmetler arasında öne çıkan “CTO As a Service” modeli; ana vizyon doğrultusunda doğru stratejinin doğru zamanda entegre edilmesi, geliştirme süreçlerinin düzenlenmesi, in-house ya da outsource BT ekiplerinin kaliteli proje çıktıları için yönetimi gibi önemli konularda kritik bir rol üstleniyor. Bazen BT departmanı içindeki bir bölümün görevlerinin üstlenilmesi, bazen de CTO rolünün üstlenilmesi ile ihtiyaca göre hizmet verilen bu model sayesinde teknik vizyon, doğru BT stratejileri ile buluşuyor.  

 

Pandemi döneminde iş hayatının öngörülemez ve geri dönüşü olmayan değişimiyle birlikte teknolojinin son yıllardaki hızlı yükselişi de ivme kazanarak, günlük hayatımızın vazgeçilmezleri arasındaki yerini sarsılmaz bir şekilde sağlamlaştırmaya devam ediyor. Günümüzde küçükten büyüğe tüm başarılı organizasyonlar da bulundukları pazarlardaki varlıklarını sürdürmek/büyütmek için bu teknolojik değişime hızla ayak uyduruyorlar.

 

Mevcut teknolojilerin sürekli gelişimi, henüz alıştığımız yeni alışkanlıkları hızla eskiterek, bir yenisini önümüze koyarken; firmaların da BT süreçlerinin her zamankinden daha dinamik ve sürdürülebilir yönetimi konusunda verimli sonuçlar alma ihtiyacı artıyor. İşte “CTO As a Service” tam da böyle bir ihtiyaç anında camı kırarak, hızlıca organizasyonların içine su serpecek bir hizmet olarak karşımıza çıkıyor.

 

Murat Kader: “Uyguladığımız Yeni Teknolojiler Firmalara Rekabet Avantajı Sağlıyor.”

 

PATH Product and Software House’un kurucusu Murat Kader bu servis ile ilgili şöyle konuştu: “BT yani bilgi teknolojileri, her zaman şirketlerin kritik departmanlarından biriyken, son yıllarda artan farkındalıkla birlikte hak ettiği önemi de görmeye başladı. CTO As a Service hizmetimizle firmaların ana hedeflerine uygun yazılım ve danışmanlık çözümleri sunarken, markaların  bulundukları pazarda ana işlerine odaklanmalarına imkan sağlıyoruz. Böylece sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurmak, inovasyon, değişen yazılım ihtiyaçları gibi konular artık firmalar için bir fırsat haline dönüşüyor. Biz de bu tabloda, 20 yılı aşkın tecrübemizle müşterilerimizin ana hedefleri doğrultusunda teknik vizyonlarını oluşturuyor, tüm yazılım geliştirme ihtiyaçlarını doğru BT stratejileri ile devreye alıyoruz. Bu süreçte güncel ve çevik kod yazılımı, kaliteli proje çıktıları için markaların ek bir teknik ekibe ihtiyaç duymayacağı şekilde, onların BT departmanları ya da bu departmanların bir birimi şeklinde konumlanarak hizmet üretiyoruz. Yine ihtiyaç ve talep doğrultusunda in-house teknik ekiplere rehberlik edebiliyoruz. Böylelikle inovatif bir yaklaşım ile mevcut ve yeni teknolojileri firmaların DNA’larına işliyoruz.”

 

Neden “CTO As a Service”? / “CAAS” Modelinin Firmalara Sunduğu 6 Avantaj

 

BT Stratejisi

Firmaların iş hedeflerine uygun şekilde geliştirilen BT stratejisi sayesinde bütüncül ve karlı bir operasyon ortaya çıkıyor. Ayrıca, teknolojinin etkin kullanımı için sağlanacak rehberlik hizmetiyle iş operasyonlarının çıktı kalitesi artıyor. Tüm şirket birimlerinin süreçlerinin inovatif bir bakış açısıyla sürdürülmesi sağlanıyor. 

 

Esnek Yaklaşım ve Sürdürülebilirlik

Sürekli gelişen ve değişen teknoloji, şirketlerin ihtiyaçlarına göre adapte ediliyor. Firma büyüklüğünden ve sektörden bağımsız olarak, her organizasyonun dinamik ve ölçeklenebilir bir şekilde yürütülmesi sağlanıyor. Sürdürülebilir yapısı sayesinde hedeflere uygun planların, rekabet halindeki öncelikleri dikkate alınarak dinamik bir yapıyla hayata geçirilmesi birçok kuruluş için başarının anahtarı… 

 

Güvenlik

Tüm işletmelerin Siber Güvenliği sağlamak için veri koruma sistemlerine ihtiyacı bulunuyor. Siber Güvenliği güçlü bir şekilde sağlayan BT çözümleri, ürünleri, stratejileri ve BT altyapı çözümleri CTO As a Service hizmetinin kapsamında yer alıyor. 

 

Bütçe

CTO As a Service modelinde firmalar BT ihtiyaç ve gereksinimlerine göre hizmet alarak, optimum bütçe yapılandırması sağlıyor. Böylelikle işletme ve operasyonel maliyetleri minimuma iniyor, optimum bütçeyle maksimum fayda elde edilebiliyor.

 

Ölçülebilirlik

Ölçümlenebilir yapısı sayesinde BT hedeflerine ulaşma, proje süreçleri, çıktıları gibi birçok konuda verimli, şeffaf ve kolay takip edilebilen iş süreçleri yürütülüyor.

 

Rekabet Avantajı

Firmalara sürdürülebilir rekabet avantajı sağlayacak yeni teknolojilerin uygulanmasını kolaylaştırıyor. Böylelikle marka gücünün artmasına doğrudan katkı sağlıyor. 

Haber Kaynağı ulusal24.com

ChatGPT’ye rakip geliyor: Musk duyurdu! – Teknoloji

ChatGPT’ye rakip geliyor: Musk duyurdu! – Teknoloji

Elon Musk X üzerinden yeni bir projeye daha giriş yaptığını duyurdu.

Yapay zeka konusunda Tesla’nın otonom sürüşleriyle zaten eli güçlü olan Musk, ChatGPT vari yeni bir yapay zeka uygulamasının geliştirme aşamasında olduğunu duyurdu.

DAHA SAMİMİ, DAHA YETENEKLİ

Grok adı verilen yeni yapay zeka uygulaması, ChatGPT’den farklı olarak daha esprili bir dile sahip olacak. Uygulama ayrıca soruları cevaplamakla kalmayıp kullanıcının sorması muhtemel soruları da önererek zamanda tasarruf etmeyi hedefleyecek.

ChatGPT, Ocak 2022’den sonraki verilere ulaşamıyor. Grok’un avantajlarından bir diğeri de burada gizli. Zira Grok, X’e gerçek zamanlı erişerek kendisini sürekli olarak güncelleyecek. Uygulamanın ayrıca diğer yapay zekaların aksine kendisine sorulan kompleks soruları da yanıtlayabileceği vaat ediliyor.

NE ZAMAN ÇIKACAK?

X üzerinden yapılan açıklamada Grok’un hâlâ beta sürümünün erken aşamalarında olduğu ve gelişmesi için zamana ihtiyaç duyulacağı belirtiliyor.

Şu an için uygulamaya erişim yalnızca başvuruda bulunup geliştirici ekip tarafından onaylanan kişilere veriliyor.

Announcing Grok!

Grok is an AI modeled after the Hitchhiker’s Guide to the Galaxy, so intended to answer almost anything and, far harder, even suggest what questions to ask!

Grok is designed to answer questions with a bit of wit and has a rebellious streak, so please don’t use…


— xAI (@xai) November 5, 2023

Haber Kaynağı ulusal24.com

Ericsson Orta Doğu ve Afrika için 5G Çekirdek Mükemmeliyet Merkezi Açıyor

Ericsson Orta Doğu ve Afrika için 5G Çekirdek Mükemmeliyet Merkezi Açıyor

Orta Doğu ve Afrika’da faaliyet gösteren iletişim servis sağlayıcılar için gelişme imkanı sağlayacak olan 5G Çekirdek Mükemmeliyet Merkezi, bölgede 5G hizmetlerinin yaygınlaşmasına ve geleceğe dönük kullanım senaryolarının uygulanmasına destek olacak. 

Mükemmeliyet Merkezi: İnovasyon, iş birliği ve 5G teknolojisinin gelişimine önemli katkılarda bulunacak. 

 

Ericsson, Orta Doğu ve Afrika bölgesinde hizmet verecek bir 5G Çekirdek (5GC) Mükemmeliyet Merkezi açacağını duyurdu. İleri teknolojiler barındıran Mükemmeliyet Merkezi, inovasyon, iş birliği ve 5G teknolojisinin gelişmesinde önemli bir rol oynayacak.

Ericsson, Mükemmeliyet Merkezi’nde 5G teknolojisinin potansiyelini ve gerçek dünya kullanımlarını gösteren interaktif sunumlar aracılığıyla, hem sabit kablosuz erişim ve bulut tabanlı oyunlar gibi hizmetler ile son tüketiciye ulaşacak, hem de medya, eğlence ve kamu güvenliği gibi endüstri çözümlerini sergileyecek.

5G Çekirdek Mükemmeliyet Merkezi, 5G teknolojisinin çok yönlülüğünü göstererek bu teknolojinin pratikte deneyimlenebilmesini sağlayacak. Öne çıkan en çarpıcı özellikleri ise:

Mimari Dehası: Bulut tabanlı şebeke mimarisine odaklanarak 5G şebekelerinin geleceği keşfedilecek. Bu mimari dönüşüme hangi ilkelerin yön verdiği incelenerek bu dönüşümün şebekelere kazandırdığı esneklik ve çeviklik  gözlemlenebilecek. 

5G Operasyonel Kabiliyetlerinin Güçlendirilmesi: Ericsson 5G ürünlerinin kusursuz otomasyon kabiliyeti keşfedilecek. Ericsson’un CaaS tabanlı düzenli güncellemeler ve diğer gelişmiş çözümleriyle iletişim servis sağlayıcılarının operasyonel verimliliğini nasıl artırdığı görülecek.

İşletmeler için Yeni Olanaklar Sunması: Şebeke dilimleme ve 5G şebeke programlama esnekliğinin, iletişim servis sağlayıcıları için yeni gelir kaynakları yaratmadaki rolüne tanıklık edilecek. 5G etkinleştiricilerinin nasıl dinamik hizmet özelleştirmeleri ve esneklik imkanı oluşturduğu gözlemlenebilecek.  

Ericsson Orta Doğu ve Afrika Başkan Yardımcısı ve Bulut Yazılım ve Hizmetleri Başkanı Lucky La Riccia, konuyla ilgili şunları söyledi: “Ericsson 5G Çekirdek Mükemmeliyet Merkezi iş birliği ve inovasyon için elverişli bir ortam sunmakla beraber, demolarla ve tüketici ve kurumlara yönelik pratik kullanım olanaklarıyla 5G’den kazanç elde etme yolunda müşterilerimize destek olacak. Yenilikçi ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi için gereken kaynak ve desteği sağlamaya kararlıyız. Bu bağlamda önemli bir adım olan 5G Çekirdek Mükemmeliyet Merkezi Orta Doğu ve Afrika bölgesi için oldukça faydalı olacağına inanıyoruz.”

Mükemmeliyet Merkezi’nde bulunan 5G Laboratuvarı, gelişmiş bağımsız 5G altyapısı ve yüksek hızlı şebeke ekipmanları ile donatılmıştır. Bu platform, geliştiricileri, sistem entegratörlerini ve endüstri uzmanlarını bir araya getirerek yenilikçi 5G kullanım senaryoları oluştururken, 5G teknolojisinin potansiyelini birlikte keşfetmelerini sağlayacak bir çalışma alanı sunacak. Ayrıca, Ericsson’un fikirleri, piyasaya sürülebilecek ürün ve hizmetlere dönüştürme sözünden hareketle, ticarileştirme ve dağıtım için sıçrama tahtası olacak.

Ericsson Orta Doğu ve Afrika Operasyon Destek Sistemleri, Çekirdek Şebeke ve Bulut Çözümleri Başkanı Said Zantout, şunları söyledi: “Ericsson 5G Çekirdek Mükemmeliyet Merkezi, bu etkileşim çağında 5G uygulamalarını geliştirmek ve test etmek için iş ortaklarımız ve müşterilerimizle iş birliği yapmamızı sağlayacak.  5G Laboratuvarı’ndan çıkacak yenilikçi çözümleri sabırsızlıkla bekliyoruz. Bu çözümlerin bölge genelinde inovasyonu teşvik edeceğine hiç kuşkumuz yok.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kaspersky, Konteyner Ortamları için Özel Güvenlik Çözümü Sunuyor

Kaspersky, Konteyner Ortamları için Özel Güvenlik Çözümü Sunuyor

Kaspersky, konteyner ortamları için tam kapsamlı bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i (KCS) pazara sundu. Ürün, konteyner uygulamalarını geliştirme sürecinden operasyona kadar her aşamada koruma altına alıyor. Kurulumun hemen ardından kullanıma hazır olan ürün düşük maliyetiyle, kolay yaygınlaştırma özelliğiyle ve şirketin BT altyapısına kolay entegre oluşuyla öne çıkıyor. Çözüm, KasperskyHybrid Cloud Security ile birlikte hibrit ve bulut altyapıları için kapsamlı bir güvenlik ekosistemi oluşturuyor.

Konteynerleştirme, geliştiricilerin yüksek profilli uygulamaları daha hızlı bir şekilde hazırlamasına ve yaygınlaştırmasına yardımcı olması sayesinde yazılım geliştirmede giderek popüler bir seçenek haline geldi. Bu teknolojinin en büyük avantajı, adından da anlaşılacağı üzere özerk bir yapıya sahip olmasıdır. Tıpkı denizdeki konteyner gemisine yüklenmiş kargolar gibi geminin kendisinden ayrı duran, ancak gemi içinde hareket edebilen konteynerler, mikro servis adı verilen uygulamaları geliştirmek, sunmak ve yaygınlaştırmak için gereken her şeyi (ikili kod, ilişkili yapılandırılmış dosyalar, kütüphaneler ve bağımlılıklar) bir arada tutar. Bu da konteynerleştirilmiş uygulamaları kolayca taşınabilir, son derece güvenilir ve dağıtık ekipler tarafından çalıştırılabilir hale getirir.

Siber olayların sayısı arttıkça konteyner ortamlarının korunmaya ihtiyacı artıyor. Kaspersky, bu sorunu çözmek için konteyner kullanan veya kullanmayı planlayan işletmeleri korumak üzere tasarladığı, konteynerli ortamlar için özel bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i piyasaya sürdü. Ürün, konteynerli uygulama geliştirmenin tüm aşamaları için güvenlik sağlıyor. Çözüm, geliştirme sürecinin yanı sıra runtime koruması da sunuyor. Örneğin yalnızca güvenilir konteynerlerin başlatılmasını sağlıyor, konteynerlerin içindeki uygulama ve hizmetlerin çalışmasını kontrol ediyor ve trafiği izliyor.

Kaspersky Container Security’de üç ana bileşen yer alıyor: 

‘KCS tarayıcı’, ‘KCS aracısı’ ve ‘KCS sunucusu’ yönetimi:

KCS tarayıcısı, yapılandırma dosyalarını yanlış yapılandırmalara karşı kontrol ediyor, imajları güvenlik açıkları, kötü amaçlı yazılımlar, hassas veriler için tarıyor ve bunları imaj kayıt defteri ve CI / CD platformları içindeki güvence politikalarına uygunluk açısından kontrol ediyor. 
KCS ajanı, konteynerdeki uygulamaya yönelik çeşitli saldırılara karşı koruma sağlıyor, kümelerdeki konteyner ve ağ etkileşimlerini izliyor ve tüm sistemi güvenlik standartlarına uygunluk açısından kontrol ediyor. 
Yönetici KCS sunucusu, tarayıcıdan ve aracıdan alınan verileri topluyor, müşterilerin verileri görselleştirmesine ve raporlar oluşturmasına olanak tanıyor ve diğer güvenlik çözümleriyle (ör. Kaspersky’nin KUMA’sı gibi SIEM’ler) entegre oluyor.

Kaspersky Container Security, DevSecOps organizasyon çerçevesine, CI/CD pipeline süreçlerine ve altyapısına kolayca entegre oluyor. Ayrıca hem gelişmiş DevSecOps süreçlerine sahip, hem de bunları yeni uygulamaya başlayan şirketler için DevOps korumasını güçlendirebiliyor. Çözüm ayrıca tüm aşamalardaki güvenlik ve uyumluluk kontrollerinin otomasyonu sayesinde uygulamanın piyasaya sürülmesi için öngörülebilir teslim tarihlerinin belirlenmesine olanak tanır.

Kaspersky Bulut ve Ağ Güvenliği Ürün Grubu Başkanı Timofey Titkov, şunları söylüyor: “Konteynerleştirme yeni normale karışık geliyor. Ancak buna dair riskler geleneksel uç nokta veya sanal makine güvenlik çözümleri tarafından kapsanmıyor. Konteyner ortamları özel güvenlik çözümleri gerektiriyor. Bu nedenle, en savunmasız alan olan runtime dahil olmak üzere yaşam döngüsü boyunca konteyner uygulamalarını koruyan bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i (KCS) piyasaya sürüyoruz. KCS, müşterilerimizin geliştirmenin her aşamasında güvenliğin sağlandığı DevSecOps sürecini oluşturmalarına yardımcı oluyor. Bu lansman, Kaspersky’nin temel hedeflerinden biri olan müşterilerimizin her tür dijital varlığına kapsamlı koruma sağlama yolunda önemli bir adım. Bu ürünü müşterilerimizle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” 

Kaspersky Container Security hakkında daha fazla bilgiyi bu bağlantıda bulabilirsiniz.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve şirket 220.000’den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyoruz. kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding;in Dijital Dönüşüm Uygulamaları Dünya Ekonomik Forumu Tarafından En İyi Örnekler Arasında Gösterildi

Koç Holding’in Dijital Dönüşüm Programı kapsamında hayata geçirdiği uygulamalar, Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) düzenlediği “Lighthouses Live” etkinliğinde en iyi örnekler arasında gösterildi. 

 

Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu “Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz” ifadelerini kullandı.

 

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), küresel çaptaki lider üretim tesislerinde uygulanan teknolojilerin ve bu teknolojilerin sağladığı faydaların anlatıldığı “Lighthouses Live” etkinliğine ev sahipliği yaptı. Çevrim içi gerçekleştirilen etkinlikte konuşan Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, 2016 yılında başlatılan Dijital Dönüşüm Programı’na ilişkin Topluluk vizyonunu ve bu kapsamda üretim tesislerinde yaygınlaştırılan teknolojik uygulamaları katılımcılarla paylaştı. Global Lighthouse Network üyelerinin en ilham verici dönüşüm örneklerini anlattığı etkinlikte Foxconn, Siemens, Henkel, Schneider Electric, Johnson & Johnson ve CATT şirketlerinin üst düzey yöneticileri de konuşmacı olarak yer aldı.

 

WEF, McKinsey ile 2018 yılında başlattığı iş birliği kapsamında Sanayi 4.0 alanında dünya lideri olan üretim tesislerini belirleyerek, bu tesisleri “Global Lighthouse Network” adını verdiği küresel ağa dâhil ediyor. Küresel ağ, sürdürülebilirliği inovasyonun merkezinde tutan üretim merkezlerini belirlemenin yanı sıra, ileri teknolojilere yatırımı özendirmeyi ve bu teknolojilerin başka şirketler tarafından benimsenmesine yardımcı olmayı da hedefliyor. Arçelik’in Romanya Çamaşır Makinesi Fabrikası, Eskişehir Buzdolabı Fabrikası ve Ford Otosan’ın Kocaeli Fabrikası, Global Lighthouse Network’teki 132 fabrika arasında yer alıyor. 

 

Teknolojilerin yaygınlaştırılması sürecinde işletme verimliliği ve performans artışı sağlayan uygulamalara odaklandıklarını söyleyen Levent Çakıroğlu, bu uygulamaların Koç Topluluğu’nun stratejik hedefleri arasında yer alan kurumsal dayanıklılık, çeviklik ve sürdürülebilir büyümeye de hizmet ettiğinin altını çizdi. Çakıroğlu sözlerine şöyle devam etti: “Koç Topluluğu olarak küresel bir vizyonla işlerimizi yönetirken, rekabetçiliğimizi artırmaya, teknoloji ve inovasyon kabiliyetlerimizi geliştirmeye odaklanıyoruz. Dijital dönüşümü, kültürel dönüşüm programımızın temel unsurlarından biri olarak görüyor; dönüşümün merkezine çalışma arkadaşlarımızı konumlandırıyoruz. Bu kapsamda hiyerarşinin en aza indirgendiği ve ekiplerin çok yakın çalıştığı çevik çalışma modelini benimsiyoruz. Çünkü dijital dönüşüm hızlı adaptasyon ve aksiyon gerektiriyor.”

 

Dijital dönüşüm sürecinde paydaşlarla iş birliğinin önemine vurgu yapan Çakıroğlu, “Bu yolculukta sahip olduğumuz teknolojik altyapıyı paydaşlarımıza sunarak, onların dijital yetkinliklerini geliştirmeyi hedefliyoruz. Arçelik, Türkiye’nin üretim teknolojileri alanındaki ilk Ar-Ge Merkezi olan Atölye 4.0’da farklı teknoloji sağlayıcılar, start-up’lar, akademik kurumlar, KOBİ’ler ve tedarikçilerle çalışmalarını sürdürüyor. Öte yandan Ford Otosan ve Arçelik, dijitalleşmeyi tüm ekosistemine yaygınlaştırmak için tedarikçilerinin dijital dönüşümünü destekliyor” ifadelerini kullandı. Mobil otomasyon sistemlerinin yanı sıra yapay zekâ tabanlı enerji yönetimi ve kalite kontrol sistemlerinin teknoloji üssü olan fabrikalarında hızla yaygınlaştırdıklarına dikkat çeken Çakıroğlu, üretim hatlarının ve teçhizatlarının dijital ikizlerinin oluşturulması sayesinde üretim sürelerinde azalma ve verimlilik artışı sağladıklarını söyledi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

10 kentilyon dolar değerinde göktaşına ilk uzay aracı fırlatıldı – Teknoloji

10 kentilyon dolar değerinde göktaşına ilk uzay aracı fırlatıldı – Teknoloji





Mevcut programa göre araç, Elon Musk’ın uzay firması SpaceX’e ait Falcon Heavy roketiyle ABD’nin Florida eyaletindeki Kennedy Uzay Merkezi’nden fırlatılacak.

NASA’nın YouTube kanalında canlı yayımlanacak fırlatmanın Türkiye saatiyle 17.19’da başlaması bekleniyor.

Uzmanlar, Mars ile Jüpiter arasındaki asteroit kuşağında bulunan ve yaklaşık 200 kilometre genişliğinde olan göktaşının M tipi asteroitlerin en büyüğü olduğunu ifade ediyor.

Psyche adı verilen asteroit, bilinen en değerli asteroitlerden biridir ve diğer silikat kayaçlardan ziyade demir ve nikel gibi kıymetli madenlerden oluşmaktadır. Bu sebeple, göktaşının yaklaşık %60’ının metal olduğu tahmin edilmektedir.

Bazı bilim insanları, Psyche’nin tam 10 kentilyon dolar değerinde olduğunu öne sürmüştü. Fakat, göktaşının beklenen değerine sahip olmayabileceği ihtimali hala tartışma konusudur. Örneğin, ABD’deki Purdue ve Brown üniversitelerinden araştırmacılar, asteroitteki demir yoğunluğunun tahmin edilenden daha az olabileceğini ve dolayısıyla değerinin de daha düşük olabileceğini savunmaktadır.

Bu gizemi çözmek için uzay aracının Psyche adlı göktaşına yakından incelemelerde bulunması gerekmektedir. Psyche’nin çapı yaklaşık 225 kilometredir ve yüzey alanı yaklaşık 165,800 kilometrekare olarak bilinmektedir.

Bilim insanları, Psyche’nin bir zamanlar genç bir gezegen benzeri yapıya sahip olduğunu ve daha sonra yeni oluşan Güneş’in etrafında dönmeye başladığını düşünmektedir.

 

BİLİNEN EN PAHALI GÖKTAŞI

Uzay aracının Temmuz 2029’da Psyche adlı göktaşına ulaşması ve bir ay içinde araştırmalarına başlaması planlanmaktadır.

Aracın birincil görevleri, iki yıllık bir süre boyunca Psyche’nin görüntülerini kaydetmek, yüzey haritasını çıkarmak ve göktaşının oluşumunda rol oynayan kimyasal süreçleri keşfetmektir. Bu inceleme, Dünya dahil olmak üzere tüm karasal gezegenlerin iç yapılarının nasıl oluştuğuna dair önemli bilgiler sunabilir.

Uzay aracının ikincil bir görevi de olacak. Bu görev kapsamında, NASA’nın Derin Uzay Optik İletişimi sistemi test edilecektir. Bu sistem, Ay’ın yörüngesinin ötesinde yüksek bant genişliğine sahip iletişimi sağlayan lazerleri içermektedir. Bu teknoloji, derin uzay görevlerinde elde edilen verilerin Dünya’ya daha hızlı bir şekilde iletilmesini hedeflemektedir. Bu sistem, Psyche misyonunun ilk iki yılında test edilecektir.

NASA’nın Güney Kaliforniya’daki Jet İtki Laboratuvarı’ndan görev alan Henry Stone, “Ekip, uzay aracını türünün tek örneği olan bir asteroide yönlendireceği yolculuğa hazırlamak için sürekli bir çaba içerisinde” dedi. Tüm uzay aracı sistemleri, bilimsel araçlar ve yazılımlar entegre edilerek kapsamlı bir şekilde test edildi. Fırlatmayı ve önemlisi, misyonun hedeflerine ulaşmasını heyecanla bekliyoruz.” şeklinde konuştu.

 

GÖKTAŞI MADENCİLİĞİ YAPILACAK MI?

16 Psyche’nin değeri, uzay madenciliği konusunda hayaller kuranlar için oldukça çarpıcıdır. Bu göktaşı, tüm Dünya ekonomisinden daha fazla bir değere sahiptir.

Ayrıca, uzay görevlerinde kullanılmak üzere gerekli olan maddelerin uzaydan elde edilmesi fikri, bilim insanlarının uzun süredir üzerinde çalıştığı bir konudur.

Ancak mevcut görev, asteroitte maden çıkarma işlemlerini içermemektedir. NASA’ya göre, Psyche’nin amacı, asteroitler ve karasal gezegenlerin oluşumu hakkında daha fazla bilgi edinmektir. Bu bağlamda görevin asıl başlangıç tarihi 2022 olarak belirlenmişti ancak NASA, fırlatmayı bir yıl ertelemişti.

Planlanan fırlatma öncelikle 12 Ekim 2023’te gerçekleşecekti, ancak hava koşulları nedeniyle bir kez daha ertelenerek bugüne alındı.

 

Independent Türkçe


Haber Kaynağı ulusal24.com

Schaeffler ve Zorlu Enerji;den Rüzgâr Enerjisinde Stratejik Ortaklık

Schaeffler ve Zorlu Enerji;den Rüzgâr Enerjisinde Stratejik Ortaklık

Enerji sektörünün öncü firmaları arasında yer alan ve Türkiye’deki elektrik üretiminin %100’ünü yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlayan Zorlu Enerji, rüzgâr türbinlerindeki major ekipmanların atölye seviyesi bakım hizmetleri ve bu alandaki yenilikçi çözümlerin geliştirmek için önemli bir iş birliğini hayata geçiriyor. 

 

Rüzgar türbinlerinde kullanılan gearbox, ana yatak gibi kritik ekipanların rulmanlarının tasarım ve üretimini yapan, Rüzgar Enerji sektöründe lider konumda olan Almanya merkezli teknoloji şirketi Schaeffler’le Türkiye’deki rüzgâr türbini bakım hizmetleri ve çözümlerini geliştirecek stratejik bir ortaklık anlaşması imzalayan Zorlu Enerji; yapılan ortaklık kapsamında Denizli’de rüzgâr türbini bileşenlerinin komple onarım ve revizyonunun yapılmasını sağlayacak “Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi”’ni kurdu. 

 

Dişli kutusu ve ana şaft rulmanlarının değiştirilmesi dahil olmak üzere rüzgâr türbini bileşenlerinin komple bakımınının yapıldığı Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi, ilk etapta Zorlu Enerji’nin rüzgâr enerji portföyüne hizmet vermek amacıyla hayata geçirildi. Sonraki aşamada kritik bakım ve revizyon hizmetlerini bölgedeki diğer rüzgâr santrali operatörlerine de yaygınlaştırmayı planlayan Zorlu Enerji, rüzgâr enerjisi üretiminin sürdürülebilirliğinin sağlanması yönünde bu nalaşmayla önemli bir adım atıyor. Türkiye genelinde endüstri alanında kapsamlı bir ürün yelpazesi sunan Schaeffler ve Türkiye’nin yenilenebilir enerji sektörünün lider oyuncularından Zorlu Enerji, bu stratejik iş birliğiyle ülke içindeki rüzgâr enerjisi üretiminin verimliliğini, sürdürülebilirliğini ve güvenilirliğini artırmayı hedefliyor. 

 

Rüzgâr türbini bakımında devrim yaratan ortaklık

Schaeffler Türkiye CEO’su Yusuf Bulut, “Güvene ve ortak hedeflere dayalı ortaklıklar kurmaya kesinlikle inanıyoruz” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Zorlu Enerji ile olan iş birliğimiz, rüzgar enerjisi sektöründe teknik yeterliliği artırma ve sürdürülebilirliği teşvik etme konusundaki kararlılığımızı yansıtıyor. Rüzgâr türbini bakımında devrim yaratan bu ortaklığın en önemli unsuru, ilk adım olarak Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezi’nin Denizli’de kurulmasıdır.”

 

Denizli’de kurulan Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezinde rüzgâr türbini bileşenlerinin komple bakımı yapılıyor

 

Enerji sektöründe büyük bir dönüşüm yaşandığını, bu dönüşümün merkezinde de yenilenebilir enerji olduğunu belirten Zorlu Enerji Yatırımlar, İşletme ve Bakımdan Sorumlu Genel Müdürü Ali Kındap şunları ifade etti: “Türkiye’deki elektrik üretimimiz yüzde 100’ü yenilenebilir kaynaklardan geliyor. Sektörümüzde rüzgâr enerjisine yatırım yapan ilk şirketlerden biriyiz, bu alandaki yatırımlarımıza 2008 yılında başladık. Türkiye’de rüzgâr türbini bakım hizmetleri ve çözümlerini geliştirmek için Schaeffler ile yaptığımız anlaşmayı çok önemli buluyoruz. Bu iş birliği sonucunda kurulan Zorlu Onarım ve Yenileme Merkezimizde, rüzgâr türbini bileşenlerinin fabrika seviyesi bakımını yapmaya başladık. Bu sayede, sektörümüzde yerli kaynak kullanımını artırmayı ve istihdam konusunda da fırsat yaratmayı amaçlıyoruz. Bugün Türkiye’de 4 bin civarında rüzgâr türbini bulunuyor. Önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji yatırımları kapsamında rüzgâr enerjisine ciddi anlamda yatırım yapılması bekleniyor. Bu anlamda sahalarda türbinlerin kritik ekipmanlarının tamir ve bakımlarını kendi kurduğumuz atölyede, tümüyle yerli kaynak ile yapabilecek konuma gelmek bize gurur veriyor. Schaeffler ile yaptığımız bu anlaşma ile tesisimizi dünya ölçeğinde hizmet veren bir konuma ulaştırmaktan memnuniyet duyuyoruz.”

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

MediaMarkt Gamezone Alanlarında Oyunseverleri Son Teknolojiyle Buluşturuyor

MediaMarkt Gamezone Alanlarında Oyunseverleri Son Teknolojiyle Buluşturuyor

MediaMarkt, 2017 yılında Türkiye’de bir ilk olarak mağazalarında kurduğu Gamezone alanlarında tüm oyunseverleri son teknolojiyle bir araya getiriyor. Bugün itibariyle 89 mağazasında Gamezone alanı bulunan MediaMarkt, Türkiye’de bir ilke imza atarak sunduğu bu farklı deneyimi daha da yaygınlaştırmayı hedefliyor.

 

Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan, Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, 89 mağazasındaki özel Gamezone alanlarında, oyunseverlerin son çıkan oyun konsollarını, aksesuarları, yazılımları ve oyunları deneyimleyebilecekleri eşsiz bir ‘Gaming’ ortamı sunuyor. 

 

MediaMarkt’ın Gamezone alanları, PlayStation, Xbox, Nintendo Switch gibi son teknoloji oyun konsolları, en yeni oyunlar ve klasikler dahil geniş bir oyun kütüphanesi, kumandalar, kulaklıklar, klavyeler, mouselar gibi çeşitli oyun aksesuarları, uzman personel tarafından sunulan oyun konsolu, oyun ve aksesuar tavsiyeleri gibi profesyonel danışmanlık hizmeti ve turnuvalar, lansmanlar ve özel etkinlikler gibi heyecan verici oyun etkinlikleri sunarak oyunseverler için eksiksiz bir deneyim vaat ediyor.

 

MediaMarkt’ın Gamezone alanları, aynı zamanda oyunseverler için bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor. Gamezonelarda oyun tutkunları hem favori oyunlarını satın almayı düşündükleri ekipmanlarla deneyimleyebiliyor hem de diğer oyunseverlerle bu deneyimlerini paylaşabiliyor. 

 

MediaMarkt Türkiye Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (COO) Hulusi Acar, konuyla ilgili, ‘‘MediaMarkt olarak deneyimi sektörümüzün ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz ve bu deneyimi farklı bir şekilde tanımlıyoruz. Deneyim, bizim için ürünlerin satışından öte, müşterilerimize sunulan bütüncül bir değer olarak konumlanıyor. Uzmanlığımız, geniş ürün yelpazemiz ve ürünleri deneyimletebilme kabiliyetimizle müşterilerimizin en büyük yardımcısı ve destekçisiyiz. Tüketicilere, mağazalarımızda ve tüm dijital platformlarda en iyi ‘Alışveriş Deneyimini’ yaşatmak için çalışıyoruz. Türkiye’de 89 mağazamızda hizmet veren Gamezone alanlarımıza tüm gamerları davet ediyoruz’’ ifadelerini kullandı. 

 

Türkiye’de bir ilke imza attığı Gamezone’lar ile deneyim alanında liderliğini sürdüren MediaMarkt, oyunseverlerin teknoloji ve eğlence dünyasında daha fazla keyif alabilmeleri için Gamezone alanlarını geliştirmeye ve yenilikçi ürünleri sunmaya devam ediyor. Bu alanlar, oyunseverlere oyunları daha derinlemesine deneyimleme şansı sunarak her yaş grubundan oyuncuyu cezbediyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Ege Üniversitesinin Teknoloji Takımları TEKNOFEST-İzmir;e Damga Vuracak

Ege Üniversitesinin Teknoloji Takımları TEKNOFEST-İzmir;e Damga Vuracak

Ege Üniversitesinin bilim ve teknoloji takımları, Milli Teknoloji Hamlesi kapsamında düzenlenecek olan dünyanın en büyük havacılık, uzay ve teknoloji festivalinin İzmir etabına yönelik hazırlıklarını tamamladı.  Savunma teknolojileri alanında farkındalık oluşturarak ulusal ve uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarılarla adından söz ettiren Ege Üniversitesi Savunma Teknolojileri Topluluğu (SAVTEK), 27 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında İzmir’de gerçekleştirilecek TEKNOFEST 2023’e hazır. Topluluk Başkanı Ersin Karabulut, TEKNOFEST projelerini bu sefer ev sahipliği yaptıkları şehirde sergileyecekleri için ayrı bir heyecan duyduklarını söyledi.

Ege SAVTEK’in kuruluşundan itibaren önemli başarılara imza attığını dile getiren Ersin Karabulut, “2019 yılında kurulan topluluğumuzun en büyük amacı Ege Üniversitesini ulusal ve uluslararası arenada milli teknoloji ve yerli üretim alanında öne çıkartmaktır. Üniversitemizde proje yarışmaları kültürünü sağlamak ve bu alanda üniversitemizi temsil etmek amaçlı girdiğimiz bu yolda Rektör Hocamız Sayın Prof. Dr. Necdet Budak’ın destekleri bizler için paha biçilmezdi. ‘Bugünün değil yarının teknolojisini hayal ediyoruz’ mottosuyla çıktığımız serüvenimizde 2019 yılında TEKNOFEST Roket Yarışması ve Savunma Sanayi Başkanlığının yürüttüğü 019 Roboik İKA (İnsanız Kara Aracı) Yarışması’na katılım sağlayarak başladık. Kazanmış olduğumuz başarılarımız sayesinde kendimize daha da güvendik ve diğer yarışma kategorilerine de başvuru sağladık. Bu zamana kadar inancımızın tam olduğu bu yolda azim ve gayretimizi hiç eksik etmeyip toplam 13 TEKNOFEST takımımızla dereceler elde ettik” diye konuştu.

“Ödüllerimiz motivasyon kaynağımız oldu”

Elde ettikleri başarılarla birlikte motivasyonlarının da arttığını ifade eden Karabulut, “Kuruluş yılında yakaladığımız başarıların ardından milli teknoloji alanında motivasyonumuz daha çok arttı. Ege ROV takımı olarak TEKNOFEST İnsanız Su Altı Sistemleri Yarışmasında 3 büyük mansiyon ödüllerinden biri olan ‘En İyi Takım Ruhu’ ödülünü kazandık. Bu ödül, topluluğumuzun ilk ödülü oldu ve bizleri bu serüvende daha da motive etti. İlerleyen zamanlarda topluluğumuz üniversitemizde büyük ilgi gördü ve daha fazla öğrenci arkadaşımıza ulaşmış olduk. Bu sayede takım başvurularımızın sayısı çok fazla artmaya başladı ve büyük bir aile olduk. Büyüyen ailemizin güçlü takım kadrosu olan ana takımda 84 kişilik as kadro ve onlara projelerinde yardım eden 200’e yakın arkadaş ile güçlerimizi birleştirdik ve 2023 yılı TEKNOFEST İstanbul ve Ankara’da takımlarımız olan: Ege Robotaksi, Ege ROV, Ege Roket, Ege İHA, Ege İKA, Ege Helikopter, Gökçen Jet Motor, Ege Sağlıkta Yapay Zeka, Ege Biyoteknoloji, Ege Savaşan İHA, Ege Robotik, Ege Ulaşımda Yapay Zeka, Ege Elektronik Haberleşme takımları ile üniversitemizi ve topluluğumuzu temsil etmenin haklı gururunu yaşadık” dedi.

“İstanbul TEKNOFEST’te Türkiye ikinciliği”

Bu yıl yaşadıkları TEKNOFEST serüvenini anlatan Karabulut, “İlk rotamız 2023 TEKNOFEST İstanbul oldu. Tüm ekibimiz uykusuz geceler geçirerek hazırladıkları projeleri sundu ve bu yoğun çalışmalarımız ve emeğimiz meyvelerini vermeye başladı. Birçok projemiz finalist olarak yollarına devam etti. Standımıza olan yoğun ilgi özellikle çocukların projelerimize ellerini sürdüklerinde o gözlerinde olan parıltı bizi çok duygulandırdı. İlk yarışma senesinde olmasına rağmen Gökçen Jet Motor Takımımız ‘Türkiye İkinciliği ve En İyi Sunum Ödülü’ ödüllerini alarak bize çifte mutluluk yaşattı. Takım arkadaşlarımızın ödüllerimizi teknolojide rol modelimiz olan Selçuk Bayraktar’ın elinden almaları beni ve takım arkadaşlarımı fazlaca mutlu etti. Standımızın YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Rektör Hocamız Prof. Dr. Necdet Budak ve birçok üniversite rektörü tarafından ziyaret edilmesi akademik boyutta da beğeni toplamamız ve onların bizlere olan destekleri en büyük motivasyonlarımızdan biri oldu.  Bir sonraki durağımız olan Ankara’da da tüm ekibimizle yer aldık. Her gittiğimiz yerde yoğun ilgi görmek ve projelerimizin değer görmesi en büyük motivasyonumuz oldu. TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Hasan Mandal ve bizi Ankara’da yalnız bırakmayan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar gibi değerli hocalarımızın standımızı ziyaret etmesi ve Türkiye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır’la projelerimiz hakkında yaptığımız konuşmada düşüncelerini paylaşması beni ve tüm takım arkadaşlarımı gururlandırdı” dedi.

“İzmir bizim için ayrı bir heyecan”

İzmirli teknoloji severlerin huzuruna çıkacakları için ayrı bir heyecan yaşadıklarını ifade eden Ersin Karabulut, “Bu yıl TEKNOFEST 2023’ün son rotası olan ev sahipliğini yaptığımız şehrimiz İzmir’de yine tüm ekip arkadaşlarım ile projelerimizi sergileyeceğiz. Benim için bu seferki TEKNOFEST her zamankinden biraz daha özel ve heyecanlı. Bu sefer ev sahipliği yaptığımız şehrimizde halkımız ile buluşacağız. Tüm ekip kadromuz ve projelerimiz ile 27 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında Çiğli Havalimanı’nda tüm halkımızı standımıza (G blok 42 numara) bekliyoruz. Ayakları yere basmayan festivalde ayaklarınızı yerden kesmek için sizleri bekliyoruz” diye konuştu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com