İşleme Amacı Kalmayan Veriler Olası Bir Veri İhlalinde Ciddi Yaptırımlara Yol Açabiliyor

İşleme Amacı Kalmayan Veriler Olası Bir Veri İhlalinde Ciddi Yaptırımlara Yol Açabiliyor

KURUMLARIN TOPLADIĞI ANCAK

İŞLEME AMACI KALMAYAN KİŞİSEL VERİLERE DİKKAT

 

Günümüzde şirketlerin veri güvenliği hususunda dikkate alması gereken pek çok nokta bulunuyor. Şirketlerden elde ettikleri kişisel verileri güvende tutmak ve korumanın yanısıra bu verilerin işleme amacı kalmadığında da kanuna uygun hareket etmesi bekleniyor. Aksi gibi bir durumun şirketler için ciddi yaptırımlarla sonuçlanabileceğinin altını çizen Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, Siber Güvenlik Farkındalık Ayı’na özel olarak işleme amacı kalmayan verilerin olası bir veri ihlali durumunda kurumları zor durumda bırakacağını belirterek izlenmesi gereken 4 adımı paylaşıyor.

 

Şirketlerin topladıkları veriler ile ilgili her türlü riski ve zorluğu göz önünde bulundurarak hareket etmesi gerekiyor. Kurumların kişisel verileri ne kadar süreyle ve hangi amaçla sakladığını belirlemesi ise kritik önem taşıyor. Saklanan verilerin periyodik olarak gözden geçirilmesi ve işleme amacı kalmayan verilerin silinmesi ya da anonimleştirilmesi gerektiğini ifade eden Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, bu yükümlülük doğrultusunda şirketlerin işleme amacı kalmayan veriler konusunda yapması gerekenleri sıralıyor.

 

İşleme Amacı Kalmayan Verilerle İlgili Uygulanması Gereken 4 Adım!

 

Kişilerin rızası alınarak ve belirli amaçlar için elde edilen verilerin işlenmesi ile ilgili durumların ortadan kalktığı bir ortamda veri sorumlularının işlenen verileri silmesi, yok etmesi veya anonimleştirmesi gerekiyor. Bu yükümlülüğün kanunlara uygun bir şekilde uygulanmadığı durumların şirketler için yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini aktaran Serap Günal hem KOBİ’ler hem de büyük ölçekli şirketlerin işlenmeyen veriler için izlemesi gereken yolu 4 maddede paylaşıyor.

 

1. İşleme amacı kalmayan verileri tespit edin. Periyodik olarak kontrol edilen verilerden hangilerinin işleme amacı kalmadığını tespit etmek şirketlerin dikkat etmesi gereken ilk husus olarak sıralanıyor. Bu nedenle silme işlemi gerçekleşecek kişisel verilerin belirlenmesi önem taşıyor.

 

2. İlgili kullanıcıları tespit edin. İşleme amacı kalmayan verilerin tespit edilmesinden sonraki aşamada tespit edilen veriler için ilgili kullanıcıların da belirlenmesi gerekiyor. Bunun için şirketlere erişim yetki ve kontrol matrisi ya da benzeri bir sistem kullanmaları öneriliyor.

 

3. Erişim yöntemlerini ve yetkilerini tespit edin. İşleme amacı kalmayan verilerin ve kullanıcıların tespitinden sonra ilgili kullanıcıların erişim, geri getirme, tekrar kullanma gibi yetki ve yöntemlerinin kapatılması ve ortadan kaldırılması gerekiyor.

 

4. İşleme amacı kalmayan verileri silin. Son aşamada şirketlerden kişisel veriler kapsamındaki erişim, geri getirme, tekrar kullanma yetki ve yöntemlerinin tamamen ortadan kaldırılması gerçekleşiyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

OPPO, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin En İlham Veren Üç Maçını Seçti

OPPO, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin En İlham Veren Üç Maçını Seçti

OPPO, taraftarların oylarıyla belirlenen UEFA Şampiyonlar Ligi’nin en ilham veren üç maçını açıkladı. Dünyanın her yerinden futbolseverin seçtiği maçlar, ‘Barcelona – Paris Saint-Germain: 6-1’, ‘AC Milan – Liverpool: 3-3’ ve ‘Manchester City – Real Madrid: 4-3’ oldu.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO, taraftarların oylarıyla belirlediği, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin en ilham veren üç maçını açıkladı. EMEA, Amerika ve Asya’dan futbolseverler, üç hafta süren oylama süresince 50 maçtan oluşan listeden En İlham Veren Maçlar için oy kullandı. Futbolseverlerin seçtiği maçlar, Barcelona – Paris Saint-Germain: 6-1 (2016-17 Son 16, İkinci Tur), AC Milan – Liverpool: 3-3 (2004-05, Final) ve Manchester City – Real Madrid: 4-3 (2021-22 Yarı Final, Birinci Tur) oldu.

 

Yakın zamanda UEFA ile iş birliği yaptığını duyuran OPPO, dünyanın dört bir yanından futbol taraftarlarını turnuvanın 67 yıllık tarihindeki en ilham veren maçları oylamaya davet eden En İlham Veren Maçlar kampanyasını başlattı. 50 maçlık listeden seçilerek UEFA Şampiyonlar Ligi’nin en ilham veren üç maçı şunlar oldu:

 

•2016-17 Sezonu Son 16, İkinci Tur: Barcelona – Paris Saint-Germain: 6-1

İlk maçı 4-0’lık yenilgiyle noktalayan Barcelona, ikinci tur maçında Paris Saint-Germain’i 6-1 yenerek tarihi bir geri dönüş yaptı.

 

•2004-05 Sezon Finali: AC Milan – Liverpool: 3-3

Liverpool, ikinci yarıda skoru 3-3’e eşitlemek için altı dakikada 3 gol attı ve AC Milan’ı penaltılarla 3-2 mağlup etti.

 

•2021-22 Sezonu Yarı Final, Birinci Tur: Manchester City – Real Madrid: 4-3

Dünyanın en iyi takımlarından olan rakipler, heyecan verici maçta 7 muhteşem gole imza attı. Çok çekişmeli geçen maçın kazananı Manchester City oldu.

 

OPPO’nun ‘İlham Yanı Başında’ mottosuyla düzenlenen En İlham Veren Maçlar kampanyası, OPPO’nun sporla ilgili uzun soluklu kampanya serisinin en yeni adımını temsil ediyor. Kampanya, en çok ilham veren üç maçla ilgili anılarını paylaşacak ‘yıldız tanıkları’ arayarak UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ruhunu ateşlemeye devam edecek. Bu kapsamda OPPO, taraftarları maçlarla ilgili deneyimlerini anlatmaya ve aldıkları ilhamı tüm dünyadaki futbolseverlerle paylaşmaya davet edecek.

 

UEFA Şampiyonlar Ligi’ni takip edenler, maçların heyecanını OPPO ürünleriyle yaşayabilecek. Bu ürünler arasında OPPO’nun son teknoloji MariSilicon X görüntüleme NPU’suna sahip Find X ve Reno Serisi, OPPO kablosuz kulaklıklar ve IoT ürünleri yer alıyor.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türkiye’de kurumsal hesap bilgilerini çalmayı amaçlayan kötü niyetli spam operasyonu tespit edildi

Türkiye’de kurumsal hesap bilgilerini çalmayı amaçlayan kötü niyetli spam operasyonu tespit edildi

Kaspersky uzmanları, Türkiye’deki kuruluşları hedef alan yeni bir kötü niyetli spam e-posta operasyonu tespit etti. İstenmeyen e-posta mesajlarını gönderenler, fatura kisvesi altında iş iletişimini taklit etmeye çalışıyor ve (.r00) uzantılı sıkıştırılmış WinRAR arşiv ekleri gönderiyorlar. E-postaların amacı tarayıcılarda depolanan, FTP istemcilerinde ve kurbanın bilgisayarındaki e-posta programlarında yer alan kişisel bilgileri ve giriş bilgilerini çalabilen farklı türde kötü amaçlı yazılımları yaymak şeklinde ortaya çıkıyor. Bu spam e-postalar, saldırganların virüslü bilgisayarları uzaktan kontrol etmesine izin veren arka kapılar da içerebiliyor. Bu tür programların yardımıyla siber suçlular, kullanıcıların bilgisi olmadan kötü amaçlarla kullanabilecekleri büyük zombi bilgisayar grupları, yani botnetler oluşturabiliyor.

 

Kaspersky’nin Türkiye’de tespit ettiği bu tür spam e-postaların sayısı Mart ayından bu yana 20 bine ulaştı.

 

Söz konusu spam e-posta saldırısında yayılan kötü amaçlı yazılım Kaspersky tarafından HEUR:Trojan-PSW.MSIL.Stealer.gen, HEUR:Backdoor.MSIL.NanoBot.gen ve HEUR:Backdoor.Win32.Remcos.gen olarak algılanıyor.

 

Saldırı operasyonu hakkında yorum yapan Kaspersky E-posta Tehditlerinden Korunma Grup Müdürü Andrey Kovtun şunları söyledi: “İş yazışmalarını taklit etmek siber suçlular tarafından yaygın olarak kullanılan bir taktiktir. İstenmeyen e-posta gönderenlerin neden sıkıştırılmış WinRAR arşiv dosyası olan (.r00) biçiminde kötü amaçlı yazılımı yaydıklarını bilmiyoruz. Ancak bu teknikle belirli dosya uzantıları için yapılandırılmış otomatik koruma sistemlerini atlamayı umduklarını varsayıyoruz.”

 

Spam saldırılarından korunmak için Kaspersky şunları öneriyor:

 

Gönderenin adresi kontrol edilmelidir. Çoğu spam mesajı anlamsız veya anlamsız görünen e-posta adreslerinden gelir. Örneğin, [email protected] gibi. Fareyle gönderenin adının üzerine gelinerek tam e-posta adresi görülebilir. Bir e-posta adresinin yasal olup olmadığından emin olunamıyorsa, kontrol etmek için bir arama motorunda bakılabilir.
 
Aciliyet duygusu yaratan mesajlara karşı dikkatli olunmalıdır. Spam gönderenler genellikle sosyal mühendislik hileleri kullanır ve aciliyet duygusu yaratarak baskı uygulamaya çalışır. Örneğin konu satırı, harekete geçmeye zorlamak için “acil” veya “acil işlem gerekli” gibi kelimeler içerebilir.
 
Personele temel siber güvenlik hijyeni eğitimi verilmelidir. Ayrıca kimlik avı e-postalarını gerçek olanlardan nasıl ayırt edeceklerini bildiklerinden emin olmak için simüle edilmiş bir kimlik avı saldırısı uygulanmalıdır.
 
Kimlik avı e-postası yoluyla bulaşma olasılığını azaltmak için Kaspersky Endpoint Security for Business gibi kimlik avına karşı koruma özelliklerine sahip, uç noktaları posta sunucularını koruyan bir koruma çözümü kullanılmalıdır.
 
İstenmeyen mesajları otomatik olarak filtreleyen Kaspersky Secure Mail Gateway gibi güvenilir bir güvenlik çözümüne başvurulmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türkiye’de kurumsal hesap bilgilerini çalmayı amaçlayan kötü niyetli spam operasyonu tespit edildi – Ulusal24.com

Türkiye’de kurumsal hesap bilgilerini çalmayı amaçlayan kötü niyetli spam operasyonu tespit edildi – Ulusal24.com

Kaspersky uzmanları, Türkiye’deki kuruluşları hedef alan yeni bir kötü niyetli spam e-posta operasyonu tespit etti. İstenmeyen e-posta mesajlarını gönderenler, fatura kisvesi altında iş iletişimini taklit etmeye çalışıyor ve (.r00) uzantılı sıkıştırılmış WinRAR arşiv ekleri gönderiyorlar. E-postaların amacı tarayıcılarda depolanan, FTP istemcilerinde ve kurbanın bilgisayarındaki e-posta programlarında yer alan kişisel bilgileri ve giriş bilgilerini çalabilen farklı türde kötü amaçlı yazılımları yaymak şeklinde ortaya çıkıyor. Bu spam e-postalar, saldırganların virüslü bilgisayarları uzaktan kontrol etmesine izin veren arka kapılar da içerebiliyor. Bu tür programların yardımıyla siber suçlular, kullanıcıların bilgisi olmadan kötü amaçlarla kullanabilecekleri büyük zombi bilgisayar grupları, yani botnetler oluşturabiliyor.

 

Kaspersky’nin Türkiye’de tespit ettiği bu tür spam e-postaların sayısı Mart ayından bu yana 20 bine ulaştı.

 

Söz konusu spam e-posta saldırısında yayılan kötü amaçlı yazılım Kaspersky tarafından HEUR:Trojan-PSW.MSIL.Stealer.gen, HEUR:Backdoor.MSIL.NanoBot.gen ve HEUR:Backdoor.Win32.Remcos.gen olarak algılanıyor.

 

Saldırı operasyonu hakkında yorum yapan Kaspersky E-posta Tehditlerinden Korunma Grup Müdürü Andrey Kovtun şunları söyledi: “İş yazışmalarını taklit etmek siber suçlular tarafından yaygın olarak kullanılan bir taktiktir. İstenmeyen e-posta gönderenlerin neden sıkıştırılmış WinRAR arşiv dosyası olan (.r00) biçiminde kötü amaçlı yazılımı yaydıklarını bilmiyoruz. Ancak bu teknikle belirli dosya uzantıları için yapılandırılmış otomatik koruma sistemlerini atlamayı umduklarını varsayıyoruz.”

 

Spam saldırılarından korunmak için Kaspersky şunları öneriyor:

 

Gönderenin adresi kontrol edilmelidir. Çoğu spam mesajı anlamsız veya anlamsız görünen e-posta adreslerinden gelir. Örneğin, [email protected] gibi. Fareyle gönderenin adının üzerine gelinerek tam e-posta adresi görülebilir. Bir e-posta adresinin yasal olup olmadığından emin olunamıyorsa, kontrol etmek için bir arama motorunda bakılabilir.
 
Aciliyet duygusu yaratan mesajlara karşı dikkatli olunmalıdır. Spam gönderenler genellikle sosyal mühendislik hileleri kullanır ve aciliyet duygusu yaratarak baskı uygulamaya çalışır. Örneğin konu satırı, harekete geçmeye zorlamak için “acil” veya “acil işlem gerekli” gibi kelimeler içerebilir.
 
Personele temel siber güvenlik hijyeni eğitimi verilmelidir. Ayrıca kimlik avı e-postalarını gerçek olanlardan nasıl ayırt edeceklerini bildiklerinden emin olmak için simüle edilmiş bir kimlik avı saldırısı uygulanmalıdır.
 
Kimlik avı e-postası yoluyla bulaşma olasılığını azaltmak için Kaspersky Endpoint Security for Business gibi kimlik avına karşı koruma özelliklerine sahip, uç noktaları posta sunucularını koruyan bir koruma çözümü kullanılmalıdır.
 
İstenmeyen mesajları otomatik olarak filtreleyen Kaspersky Secure Mail Gateway gibi güvenilir bir güvenlik çözümüne başvurulmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

İnternet Trafiğinin Yüzde 50’sini Oluşturan Kötü Amaçlı Botlara Karşı 5 Öneri – Ulusal24.com

İnternet Trafiğinin Yüzde 50’sini Oluşturan Kötü Amaçlı Botlara Karşı 5 Öneri – Ulusal24.com

KÖTÜ NİYETLİ BOTLARA KARŞI WAF KULLANIMI ŞİRKETLER İÇİN ÖNEM ARZ EDİYOR!

İnternet trafiğinin yarısından fazlası botlardan oluşuyor ve kuruluşların 89’u web uygulamalarına yönelik siber saldırılarla karşı karşıya kalıyor. Dijital etkileşim araçları, botlar da dahil olmak üzere bir dizi karmaşık siber saldırının artan tehditlerine maruz kalıyor. Şirketlerin web uygulamalarının ve online hizmetlerinin kötü amaçlı bot saldırıları ile tehlike altında olduğunu dile getiren Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, şirketlerin web uygulamaları ve online hizmetlerini korumaları için 5 önerisini paylaşıyor.

 

Web siteleri ve mobil uygulamalar, işletmeler için en büyük gelir kaynakları arasında yer alıyor. Dijital etkileşim araçları, botlar da dahil olmak üzere bir dizi karmaşık siber saldırının artan tehditlerine maruz kalıyor. Araştırmalara göre web trafiğinin 50’den fazlasını oluşturan botlarla birlikte kuruluşların 89’u web uygulamalarına yönelik siber saldırılara uğruyor. Botların belirli bir yüzdesi iş süreçlerini ve görevlerini otomatikleştirmek için kullanılırken, diğerleri hesap devralma, içerik sızdırma, ödeme sahtekarlığı ve hizmet reddi saldırıları dahil olmak üzere kötü amaçlar için tasarlanıyor. Şirketlerin web uygulamalarının ve online hizmetlerinin kötü amaçlı bot saldırıları ile tehlike altında olduğunu dile getiren Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, şirketlerin web uygulamaları ve online hizmetlerini korumaları için 5 öneride bulunuyor.

 

Kötü Amaçlı Botlara Karşı WAF En Etkili Çözüm Yöntemleri Arasında Yer Alıyor

 

Belli standartları olmayan, birçok fonksiyonu aynı anda gerçekleştiren robot yazılımlara bot deniliyor. İnternet trafiğinin yarısından fazlasını da iyi ve kötü amaçlı olmak üzere bu botlar oluşturuyor. Özellikle kötü amaçlar taşıyan botların birçok sektör içerisinde zararlı çalışmalar gerçekleştirdiğini aktaran Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun’a göre, gelişmiş, yeni nesil botlar, geleneksel güvenlik kontrollerinden kaçabilir ve uygulama sahipleri tarafından fark edilmeyebilir ancak WAF çözümü, tipik olarak temel bot azaltma özelliklerine sahip ve IP’lere veya cihaz parmak izine dayalı olarak botları engelleyebilir. Kötü amaçlı bot saldırılarına karşı WAF desteğinin etkili olacağını dile getiren Tursun sıraladığı 5 önerisiyle güvenliğinizi nasıl artırabileceğinizi de sıralıyor.

 

1. Çok özellikli güvenlik çözümlerini tercih edin. Bir siber güvenlik çözümü tercih ederken saldırıların neredeyse tamamını ele alabilecek bir çözüm olduğundan emin olun. Mümkün olduğu kadar birçok tehdidi kapsama özellikleri sağlayan bir çözüm kullanmaya dikkat edin. Altyapınızda farklı tehditleri ele almak için birden fazla siber güvenlik çözümü kullanmanın pratik olmayacağını ve çeşitli yazılımların kullanımının maliyetli olabileceğini de unutmayın.

 

2. Ağ trafiğinizi izleyin. Bilgisayarınız, ağınız ve online varlıklarınızda neler olup bittiğinin farkında olmanız sağlam siber güvenliğe sahip olmanız anlamına geliyor. Bu nedenle, altyapınızın geri kalanıyla sorunsuz çalışan ve sağlam izleme işlevleriyle birlikte gelen bir güvenlik çözümü seçmeniz gerekiyor. 

 

3. Sağlam bot yönetimi gerçekleştirin. Siber güvenlik savunmalarını yenme girişimlerinin çoğu botlar tarafından otomatik olarak yapılıyor. İnternet trafiğinin yarısından fazlasını oluşturarak ağlara, cihazlara veya online hesaplara girmeye çalışan kötü amaçlı botlara karşı seçtiğiniz siber güvenlik çözümünün hız sınırlama, imza algılama, kara liste, reCAPTCH gibi bot aktivitesini algılayabilen ve herhangi bir hasar oluşturmadan önce bunları durdurabilen temel anti-bot işlevlerine sahip olması gerekiyor.

 

4. Yapay zeka desteklerinin işlevliğine dikkat edin. Yapay zeka, siber tehdit tespiti ve önlenmesinin etkinliğini artırmak için önemli ölçüde gelişim gösterse de aldatıcı pazarlama unsurlarına dikkat edin. Özellikle uygulamaların, web sitelerinin ve API uç noktalarının ve kullanıcılarının davranışsal profillerini oluşturma durumu söz konusu olduğunda, aldığınız AI destekli çözümün işe yaradığını tespit etmek için önce siber güvenlik uzmanlarının teknik incelemelerini veya yorumlarını gözden geçirin.

 

5. Tam yönetim ve desteğe sahip olun. Son olarak, tam yönetim ve destek ile sağlanan güvenlik çözümlerini tercih edin. Gelişmiş işlevlere sahip bir siber güvenlik sistemini yönetmek için destek almayı unutmayın. Sistemi kullanırken nasıl çalıştığını öğrenebilirsiniz, ancak işinizi veya dijital varlıklarınızı güvence altına almaya çalışırken yolunuzu değiştirmeye çalışmayın. Ayrıca, düşündüğünüz çözümün destek ekibinin güvenilirliği ve yeterliliği hakkında bilgi alın. Daha sonra destek sorunlarıyla karşılaşmayacağınızdan emin olun.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Gücünü AMD Ryzen™ 7000 Serisi İşlemcilerden Alan Acer Aspire 3, Performans ve Üretkenliği Bir Araya Getiriyor

Gücünü AMD Ryzen™ 7000 Serisi İşlemcilerden Alan Acer Aspire 3, Performans ve Üretkenliği Bir Araya Getiriyor

Benzersiz ürün çeşitliliğiyle her ihtiyaca uygun özelliklerle optimize edilen Acer Aspire serisinin öne çıkan modellerinden Aspire 3 (A315-24P), üretkenlikten vazgeçemeyen kullanıcılar için fiyat performans ürünü olarak dikkat çekiyor.

Sahip olduğu AMD Ryzen™ 7000 serisi işlemci ailesinden AMD Ryzen™ 5 (Aspire 3 A315-24P-R8KA) ve AMD Ryzen™ 3 (Aspire 3 A315-24P-R23K) işlemci seçenekleriyle gücüne güç katan Aspire 3, çeşitli görevleri eşzamanlı yürütebilme potansiyeliyle daimi işlevselliğe imkan tanıyor. Kullanım kolaylığıyla öne çıkan aile dostu Acer Aspire 3, kullanıcıların performansını sekteye uğratmadan üretkenliklerini artırmalarını sağlıyor.

Maksimum Performans Üretkenliği Kucaklıyor   

Gücünü AMD Ryzen™ 5 7520U ve AMD Ryzen™ 3 7320U işlemcilerden alan iki Aspire 3 modeli de verimli bir iş, çalışma ve oyun deneyimi için ideal cihazlar olma özelliğini taşıyor. Acer Aspire 3, sahip olduğu çoklu görev kapasitesiyle kullanıcıların performans beklentilerini maksimum düzeyde karşılıyor. 8 GB DDR5 bellek ve 256 GB PCIe SSD sayesinde güçlü işlem gücünün hissedildiği Aspire 3, medya içeriklerinin ve çalışma dosyalarının yedeklenmesi için de yeterli bir alan sağlıyor. USB Type-C ile hızlı bir şekilde şarj edilebilen cihaz, tüm bu harikaları yaratırken fan yüzey alanındaki yüzde 78’lik artışı ve yüzde 17 ek termal kapasitesiyle yüksek işlem gücüne karşı gelişmiş sıcaklık kontrolünü mümkün kılarak, düşük ısınma ortamını sağlıyor ve kullanım deneyimini zirveye taşıyor. 

Vazgeçilmez Tasarımıyla Ailenizin Yeni Gözdesi 

Acer Aspire 3, son derece şık metal kaplamalı tasarımıyla hayatınıza şık bir dokunuş sağlarken 18,9 mm ince tasarımı ve 1,78 kg ağırlığı ile evde mobil olmanın keyfini kullanıcılarla buluşturuyor. Öğrenciler de dahil olmak üzere evin her üyesine yüksek seviye performans ve üretkenlik sağlama amacıyla raflardaki yerini alan Aspire 3, 1080p FHD ekranı ile net ve gerçekçi görüntüleri elde etmeyi kolaylaştırıyor. Büyük ekranlara kolayca adapte edilebilir HDMI 2.1 bağlantı noktası aracılığıyla hayatınızın olmazsa olmazı aile film gecelerinin de en büyük destekçisi oluyor. Aspire 3 aynı zamanda Acer BlueLightShield™ teknolojisiyle donatılan ekranının sağladığı renk tonu ve parlaklık optimizasyonu özelliği ile mavi ışık maruziyetini minimize ediyor.  

Fiyat ve Bulunabilirlik

Acer Aspire 3 (A315-24P) 9.499 TL’den başlayan fiyatıyla satışta. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İnsanlık Mars’ın ötesine erişecek! – Ulusal24 Haber Merkezi

İnsanlık Mars’ın ötesine erişecek! – Ulusal24 Haber Merkezi

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), kurulduğu 1950’li yıllardan bu yana uzay araştırmaları konusunda dünyanın önde gelen ajanslarından biri oldu. 1969’da Ay’a ilk inişi gerçekleştiren ve daha sonra Mars’a insansız araç gönderen NASA, şimdi gözünü Jüpiter’e çevirdi.

NASA, 11 Nisan Perşembe günü, yeni insansız uzay sondasını ve görevini tanıttı. Europa Clipper adı verilen projede amaç, “yaşanabilir dünyalar keşfetmek için bilgi toplamak” olarak açıklandı.

Adını Güneş sisteminin en büyük gezegeni Jüpiter’in buzlarla kaplı uydusu Europa’dan alan uzay sondası, 5 milyar dolara (162 milyar TL) mal oldu. 

Europa Clipper, bu yılın Ekim ayında ABD’nin Florida eyaletinde bulunan Kennedy Uzay Merkezi’nden uzaya fırlatılacak ve 6 yıl sürecek bir yolculuğun ardından, 2030 Nisan’ında Jüpiter’in yörüngesine yerleşecek.

Europa, Jüpiter’in 80 uydusundan biridir ve buzdan kaplı bir dış kabuğa sahip olsa da çoğunlukla oksijenden oluşan ince bir atmosfere sahiptir. 

Ay’dan biraz küçük olan Europa’nın buz kaplı kabuğunun altında, 19-25 kilometre derinlikte bir okyanus olduğu tahmin edilmektedir. Bu sebeplerle, yaşama elverişli olduğu düşünülen Europa, NASA tarafından yakından gözlemlenecek ve buz kabuğunun altındaki okyanusta yaşam formları aranacak.

Yeni projenin arkasındaki ekibe göre, Europa Clipper sondası bize Samanyolu’nda yeni yaşam formları bulma konusunda umut vaat ediyor.

Ekipte yer alan Bob Pappalardo, AFP’ye yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

“NASA’nın anlamak istediği temel sorulardan biri, ‘Evrende yalnız mıyız?’ sorusu. Eğer bir gün Europa gibi bir yerde gerçekten yaşama dair izler bulursak kendi güneş sistemimizde bile iki yaşam örneği olduğunu söyleyebiliriz: Dünya ve Europa. Bu, yaşamın evrende ne kadar yaygın olabileceğini anlamak açısından çok büyük bir gelişme olur.”

Ayrıca, Washington Üniversitesi ve Freie Universität Berlin tarafından yakın zamanda yapılan bir araştırma, NASA’nın yeni aracının, Europa’da bulunan buz kütlelerini en küçük biyolojik izleri bulmak için tek tek analiz edebildiğini ortaya koydu.

NASA’nın diğer projeleri arasında, Ay’a yapılacak seyahatlerin her yıl yapılmasını sağlayacak yepyeni bir ‘ay arabası’ üretmek de yer alıyor. Ayrıca, Mars’a astronot göndermek için de çalışmalar devam ediyor.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İnsan dışkısı uçaklara yakıt olacak

İnsan dışkısı uçaklara yakıt olacak

Birleşik Krallık (BK) merkezli biyoyakıt şirketi Firefly, insan dışkısını uçak yakıtına dönüştürmeye hazırlanıyor.

BK’nin Essex bölgesine kurulacak rafineri, 2028’de Londra’daki havalimanlarına hizmet vermek üzere ticari amaçlı SAF tedarikine başlayabilecek. Fakat Firefly’ın ürettiği SAF, hâlâ yasal denetim sürecinden geçiyor. 

Biyoyakıt şirketi ürünlerinin, jet yakıtından “kimyasal açıdan ayırt edilemediğini” öne sürüyor. Firefly CEO’su James Hygate “Kanalizasyon atıklarını jet yakıtına dönüştürüyoruz. Bundan daha havalı pek bir şey düşünemiyorum” diyor. 

Düşük maliyetli havayolu şirketi Wizz, Firefly’ın atık bazlı yakıtından gelecek 15 yıl için 525 bin tona kadar sipariş vererek yatırım yaptığını açıkladı.

SAF üretmenin çeşitli yolları olsa da bunların çoğu normal jet yakıtı kerosenden çok daha pahalı ve kullanılmış yemeklik yağ gibi atık hammaddelerin tedariki sınırlı. Firefly Baş İşletme Görevlisi Paul Hilditch, kanalizasyon atığından dönüştürülen SAF’in daha ucuza ve daha çok miktarda üretileceğini iddia ediyor. 

Wizz Air’ın çevresel, sosyal ve kurumsal yönetim sorumlusu Yvonne Moynihan şöyle diyor:

SAF, filo yenileme ve operasyonel verimlilikle birlikte, havacılıktan kaynaklanan karbon salımlarının azaltılmasında kritik rol oynuyor.

Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği’ne göre SAF, 2050’de net sıfır karbondioksit salımına ulaşmak için havacılığın azaltması gereken emisyonların yaklaşık yüzde 65’inin azaltılmasını sağlayabilir. Uluslararası Enerji Ajansı, küresel çaptaki enerji kaynaklı karbon salımlarının yüzde 2’sini havacılığın oluşturduğunu ve bu oranın diğer taşımacılık sektörlerinden daha hızlı arttığını belirtiyor.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Instagram’dan istismara önlem – Teknoloji

Instagram’dan istismara önlem – Teknoloji

Sosyal medya şirketi blogunda yaptığı açıklamayla bu özellikleri, cinsel dolandırıcılık ve görsel istismara karşı olma amaçlı şekilde, özellikle suç işleyenlerin gençlerle iletişime geçmesini zorlaştırmaya yönelik test ettiğini duyurdu.

Instagram’a göre dolandırıcılar sıklıkla direkt mesaj yöntemiyle kişilerden müstehcen görüntüler istiyor. Bununla başa çıkabilmek için Instagram yakın zamanda direkt mesajlardaki çıplak fotoğrafları otomatik olarak bulanıklaştıracak bir çıplaklık koruması özelliğini denemeye başlayacak.

Blog gönderisinde şöyle deniyor: “Bu özellik yalnızca insanları DM’lerinde istenmeyen çıplaklık görmekten korumak için değil, aynı zamanda insanları kandırarak karşılığında kendi görüntülerini göndermelerini sağlamak için çıplak görüntüler gönderebilecek dolandırıcılardan korumak için de tasarlandı.”

Özellik tüm dünyadaki 18 yaş altı kullanıcılar için varsayılan olarak açılacak. Yetişkin kullanıcılar ise bu özellik aktifleştirmelerini öneren bir bildirimle karşılaşacak. Çıplaklık içeren görüntüler, bir uyarıyla birlikte bulanık olarak gösterilecek ve kullanıcılar istedikleri takdirde gerçek halini de görebilecekler. Bununla birlikte uyarıda görseli gönderen kişiyi engelleme ve sohbeti bildirme seçenekleri de yer alacak.

Çıplaklık içeren görüntüler gönderenler için de “hassas fotoğrafları” gönderirken dikkatli olmalarını hatırlatacak bir mesaj gösterilecek. Bununla birlikte fotoğrafları gönderdikten sonra fikrini değiştiren kullanıcılar için de gönderimi geri alma seçeneği olduğu hatırlatılacak. Her ne kadar Instagram’ın sahibi olan Meta, Facebook ve WhatsApp uygulamalarının da sahibi olsa da, bu özellik diğer platformlarda sunulmayacak.

Bu özellik dışında Instagram, cinsel şantaj uygulaması potansiyel görünen hesapları tespit edecek bir teknoloji üzerinde de çalıştığını duyurdu. Belirlenen bu hesapların, 18 yaş altı bir profile girdiğinde mesaj gönderme butonunun görüntülenmesi engellenecek.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yeni Intel Core Ultra – Ulusal24 Haber Merkezi

Yeni Intel Core Ultra – Ulusal24 Haber Merkezi

Acer, yeni Swift Go 14 ile ince ve hafif bir dizüstü bilgisayar tasarımını geniş iş hacmi ve benzersiz bir kullanım deneyimi sunan yapay zeka desteğiyle buluşturuyor.

Öğrencilerin, profesyonellerin ve içerik üreticilerinin kişiselleştirilmiş kullanım deneyimlerine katkı sağlamak ve ihtiyaç duydukları işlem performansını sağlamak üzere satışa sunulan Acer Swift Go 14 (SFG14-72), gücünü Intel® Core™ Ultra 7 işlemciden alıyor. Cihaz ayrıca, Intel Arc grafik işleme birimi (GPU) ve entegre sinir işleme birimi (NPU) Intel AI Boost özellikleri sayesinde yapay zeka iş yükleri için etkili bilgi işlem yetenekleri sağlayarak kullanıcı deneyimini daha sürükleyici bir hale getiriyor. Cihazın yapay zeka destekli yetenekleri arasında video konferans ve özelleştirme araçları için Acer PurifiedVoice™ ve Acer PurifiedView™ gibi bir dizi seçenek bulunuyor. Öte yandan Windows 11’de yer alan Microsoft Copilot uygulaması da dizüstü bilgisayarda görevlerin ve iş akışlarının tamamlanmasını kolaylaştırıyor.

Yeni Nesil Hız: Intel Core Ultra 7 ile Kesintisiz İşlem Gücü 

Intel Core Ultra 7 155H işlemci ile donatılmış olan ve Intel Evo Edition platformunu destekleyen Acer Swift Go 14, özel bir yapay zeka motoru olarak görev yapan Intel AI Boost ve yerleşik Intel Arc GPU sayesinde performans optimizasyonu, oyun veya içerik oluşturma için sürükleyici deneyimler sunuyor. Olağanüstü güç verimliliği ile yapay zeka destekli kaynakların da kilidini açan cihaz, anında uyanma, hızlı şarj ve 13 saatlik pil ömrü gibi gelişmiş performans ihtiyaçlarına cevap verebiliyor. Intel Unison ile Windows 11 işletim sistemli olarak gelen dizüstü bilgisayar, tek bir ekranda dosya aktarımı, arama, mesajlaşma ve cihaz yönetimi için sorunsuz bir entegre deneyim oluşturmaya ilişkin Android veya iOS cihazlarla da eşleştirilebiliyor.

Yenilikçi Yapay Zeka Özellikleriyle Zenginleştirilmiş Kullanıcı Deneyimi

Acer Swift Go 14’ün 1440p QHD web kamerası, cihazın sunduğu yapay zeka destekli teknolojilerle bir araya gelerek özellikle video konferanslar sırasında kullanıcıların en çok ihtiyaç duyduğu özellikleri kullanıma sunuyor. Acer PurifiedVoice teknolojisi istenmeyen arka plan gürültüleri ortadan kaldırılırken, Acer PurifiedView ile ise arka plan bulanıklaştırma, otomatik çerçeveleme ve bakış düzeltme özellikleriyle ekranda istenilen iyi görüntülerin elde edilmesi sağlanıyor. Cihazda kamera veya mikrofon kullanımı algılandığında, kendiliğinden açılan yeni Acer QuickPanel sayesinde video konferans çözümlerinin hızlı ve kolay bir şekilde yapılandırılması da sağlanıyor. Buna ek olarak, yeni Acer AlterView, iki boyutlu (2D) görüntüleri birden fazla açıdan görüntülenebilen üç boyutlu (3D) efektlere sahip animasyonlu duvar kağıtlarına dönüştürmek için yapay zeka tarafından oluşturulan derinlik haritalarını kullanıyor. Üstelik de tüm bunları daha düşük güç tüketimi ile gerçekleştiren Swift Go 14, içerik üreticilerinin yayın kalitesini artırırken video konferansların daha iyi sonuç vermesini de sağlıyor. 

Windows’ta yer alan Copilot uygulaması çalışma, oluşturma ve oyun oynama süreçlerine yardımcı olma amacıyla yapay zekanın eşsiz potansiyelinden yararlanıyor. Görevleri hızlandırmak, sorunları azaltmak ve zamandan tasarruf etmek için tasarlanan Copilot, kişiselleştirilmiş yanıtlar, yeni fikirler ve görev yardımı da sağlayabiliyor. Copilot; Paint, Ekran Alıntısı Aracı, Fotoğraflar ve benzeri uygulamalarda sunulan diğer heyecan verici yapay zeka özelliklerinin yanı sıra bir web sayfasının özetlenmesine, e-posta oluşturulmasına, bilgisayar ayarlarının değiştirilmesine veya bir görüntü oluşturulmasına yardımcı olabiliyor.

Hafif ve İnce Tasarım OLED Ekranla Buluşuyor 

Şık, hafif ve güçlü Acer Swift Go, sürekli hareket halinde olan ve mobil deneyimini çok yönlü özelliklerle güçlendirmeye odaklanan dinamik kullanıcılar için ideal bir dizüstü bilgisayar olarak öne çıkıyor. 1,32 kg ağırlığında ve 14,9 mm kalınlığındaki alüminyum kasası çantada veya elde taşımayı kolaylaştırıyor. Okyanusa bağlı geri dönüştürülmüş plastikten üretilen ve önceki nesillere kıyasla yüzde 44 daha fazla alan sağlayan çevre dostu OceanGlass™ dokunmatik yüzey, kullanıcıların daha geniş bir kaydırma alanının keyfini çıkarmasını sağlıyor.

Kullanıcılar 14 inç dizüstü bilgisayarda film izlerken veya proje oluştururken yüzde 100 DCI-P3 renk gamıyla, VESA Display HDR™ True Black 500 sertifikası ve 90 Hz yenileme hızına sahip 2,8K çözünürlüklü (2880×1800) OLED panel ekran ile canlı görüntüler ve renkler elde ediyor. 

Tek Tuşla Yapay Zeka Özelliklerine Erişim ve Güncelleme: AcerSense

Dizüstü bilgisayar üzerinde ayrıca, cihazın performansı, bakım ve kişiselleştirme deneyimleri gibi seçenekleri sorunsuz bir şekilde yönetebilmek için tek bir AcerSense tuşu ile erişilebilen bir arayüz mevcut. Bu uygulama üzerinde yer alan Acer AI Zone sekmesi, kullanıcıların cihazın yapay zeka özelliklerini görüntüleyebiliyor ve var olan güncellemeleri hızlıca alabiliyor. Swift Go 14, toplam 4 adet USB bağlantı noktası ve bir adet HDMI çıkışı sunarken kablosuz ağ bağlantısı için Intel Wi-Fi 6E kablosuz ağ ve yüksek kaliteli ses bağlantısı için Intel Bluetooth LE Audio teknolojilerini içeriyor.

Fiyat ve bulunabilirlik

Acer Swift Go 14 (SFG14-72) Türkiye’de 39.999 TL’lik satış fiyatıyla Vatan Bilgisayar’da satışa sunuldu.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com