iPhone kullanıcılarını yakından ilgilendiren olay: Gizlilik skandalı olabilir – Teknoloji

iPhone kullanıcılarını yakından ilgilendiren olay: Gizlilik skandalı olabilir – Teknoloji

Yapılan bir araştırmaya göre Apple, kullanıcılardan topladığı tüm verileri, kullanıcıların iCloud hesabıyla bağlıyordu. Yani Apple, açıklamalarda “anonimlik” vurgusu yaparken gerçekte aksini uyguluyordu.ÇOK CİDDİ İDDİALAR VARŞirket, kullanıcı gizliliğini ön plana çıkarttı ve bugüne kadar bu konuyla ilgili sayısız reklam yaptı. Ancak paylaşılan son iddialar, Apple’ın kendisiyle çeliştiğini gözler önüne seriyor. Yapılan analizler, App Store’un veri toplama konusundaki kusurlarını ortaya çıkarttı.Apple’ın resmi internet sitesinde paylaşılan “Aygıt Analizi ve Gizlilik” isimli makalesinde, tam olarak şu ifadeleri kullandı:”iPhone Analizi; donanım ve işletim sistemi özellikleri konusunda ayrıntılar, performans istatistikleri ve aygıtlarınızı ve uygulamaları kullanma şekliniz hakkındaki verileri içerebilir. Toplanan bilgilerin hiçbiri kimliğinizin bireysel olarak teşhis edilmesini sağlamaz.”Uygulama geliştirme ve araştırma ekibi Mysk, Apple’ın App Store isimli uygulama mağazası ile ilgili bir araştırma gerçekleştirdi. Yapılan araştırma çok çarpıcı sonuçlar içeriyordu. Çünkü iddialara göre Apple’ın anlattığı ile yaptığı arasında dağlar kadar fark vardı. Öyle ki App Store, topladığı Analiz verilerini “dsId” isimli bir tanımlayıcı ile Apple sunucularına iletiyordu. Webtekno’nun açıkladığı haberde kodlar arasında yer alan “dsId” isimli tanımlayıcı, kullanıcılar için benzersiz kimlikler oluşturuyordu. Buraya kadar her şey normaldi. Kullanıcılar, Apple’ın bahsettiği gibi anonim kimliklere kavuşuyorlardı. Ancak dsId’nin farklı bir özelliği daha vardı. Kod bloğu, kullanıcının iCloud hesabındaki verileri, ismini, e-posta adresini ve diğer bilgilerini birbirlerine bağlıyordu. Yani anonimlik ön planda gösterilen şey olsa da Apple, “anonim” dediği kullanıcılarının kim olduğunu aslında biliyordu.iCLOUD İÇİN OLUŞTURULAN DSLD İLE VERİ TOPLAMAK İÇİN OLUŞTURULAN DSLD AYNIApple, App Store ve diğer hizmetlerden bağımsız olarak, açılmış tüm iCloud hesapları için benzersiz bir kimlik (dsld) oluşturuyor. Mysk tarafından yapılan incelemelerde, iCloud hesapları için oluşturulan benzersiz kimlik ile App Store’dan toplanan verilerin sunuculara aktarılması sırasında kullanılan benzersiz kimliğin de aynı olduğu tespit edildi.

6/6
It is worth noting that the DSID is also sent by other Apple apps for analytics purposes.

You just need to know three things:
1- The App Store sends detailed analytics about you to Apple
2- There’s no way to stop it
3- Analytics data are directly linked to you

— Mysk ???????????????? (@mysk_co) November 21, 2022VERİ AKIŞINI KESMENİN BİR YOLU YOKAraştırma ekibi tarafından yapılan incelemelerde, söz konusu verilerin Apple’a gönderilmesini engelleyecek hiçbir yol olmadığını ifade edildi. Yapılan açıklamada, Apple ile ilgili olarak şu üç hususun bilinmesi gerektiği ifade ediliyor:1.     App Store, sizinle ilgili ayrıntılı analizleri Apple’a gönderir.2.     Bunu durdurmanın hiçbir yolu yoktur.3.     Analizler, kullanıcıların kişisel bilgilerini de içerir.Söz konusu iddialar ilk olarak 4 Kasım’da gündeme gelmiş daha sonra Elliot Libman adlı bir kişi bu iddiaları delil olarak göstererek dava yolunu tutmuştu. 

Haber Kaynağı ulusal24.com

Twitter’da mavi tik almak için şartlar yine değişti – Teknoloji

Twitter’da mavi tik almak için şartlar yine değişti – Teknoloji

Twitter ile ilgili dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Kullanım koşullarında bir değişiklik yapan Twitter yönetimi, platformdaki yeni hesaplar ile ilgili önemli bir karar aldı.WebTekno’nun haberine göre; Elon Musk’ın Twitter’ı satın aldıktan sonraki önemli hamlelerinden bir tanesi, doğrulanmış hesap rozetleriyle ilgiliydi. Karara göre tüm Twitter kullanıcıları, doğrulanmış hesap rozeti, yani mavi tik alabilecekti.Bunun için sunulan koşul, aylık 8 dolar ödeyip Twitter Blue abonesi olmaktı. Ancak bu kararın uygulamaya konmasıyla Twitter’da tam anlamıyla kaos çıktı. Zira sahte hesaplar parayı basıp, mavi tik almaya başladı. Alınan yeni kararsa önüne gelen herkesin mavi tik satın alamayacağını gözler önüne seriyor.MAVİ TİK İÇİN 90 GÜN ŞARTITwitter’ın resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya göre Twitter’da yeni bir hesap açıldığında bu hesaba Twitter Blue aboneliği verilmeyecek. Abonelik hakkına erişilmesi için hesap açıldıktan sonra 90 gün geçmesi gerekecek.Ayrıca Twitter yönetimi, bir hesap için 90 günlük sınırdan fazlasını da isteyebilecek. Sahte olduğu düşünülen hesaplar, daha uzun bekleme sürelerine sahip olacaklar.Twitter Blue abonelik sistemi şu an için kapalı. Elon Musk’ın açıklamasına göre kullanıcılar, 29 Kasım’a kadar Twitter Blue abonesi olamayacaklar. 29 Kasım’dan sonra da yalnızca ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Krallık’taki iOS kullanıcıları, Twitter Blue aboneliği satın alabilecek.

—-advertisement—

loading…

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

WhatsApp grup sohbetlerine yeni özellik – Teknoloji

WhatsApp grup sohbetlerine yeni özellik – Teknoloji

Dünya çapında iki milyarın üzerinde kullanıcısı bulunan mesajlaşma uygulaması WhatsApp, yeni özellikler getirmeye devam ediyor.Whatsapp ile ilgili en yeni özellikleri duyuran WABetaInfo, WhatsApp’ın bu günlerde “grup sohbetlerine profil fotoğrafı eklemeyi” denediğini ve bu özelliğin çok yakında telefonlarınıza gelebileceğini duyurdu.WhatsApp’ın, bu özelliği bir süredir iPhone kullanıcıları için iOS’ta test ettiği, ancak şimdi de masaüstü beta sürümünde kullanıma sunduğu belirtildi.BÜYÜK GRUPLAR İÇİN BÜYÜK KOLAYLIKWABetaInfo tarafından yapılan açıklamada, “Grup üyeleri, gruplarına mesaj atarken profil fotoğrafları görünecek. Grup üyesinin profil resmi yoksa veya gizlilik ayarları nedeniyle görünmüyorsa, varsayılan profil simgesi görünecek” ifadelerine yer verdi.Ancak ne yazık ki bu yeni özelliğin tam olarak ne zaman genel kullanıma sunulacağı henüz belli değil, fakat geldiğinde, özellikle büyük gruplarda kullanıcıları birbirinden ayırmayı kolaylaştıracak.100 İLE BAŞLADI 1000’İ AŞTIWhatsApp grup büyüklükleri başlangıçta 100 kişiyle sınırlıyken, 2016’da 256 kişi olarak değiştirildi. Ardından bu yılın başlarında WhatsApp bu sayıyı 512’ye kadar yükseltti.Şimdi WhatsApp, 1024 katılımcıya kadar çıkabilecek maksimum üye sayısını test ediyor. Dolayısıyla profil fotoğrafları, grup sohbetlerini biraz daha kolay hale getirmeye yardımcı olacak.

—-advertisement—

loading…

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Facebook’tan çarpıcı karar: 1 Aralık’tan itibaren kaldırılıyor – Teknoloji

Facebook’tan çarpıcı karar: 1 Aralık’tan itibaren kaldırılıyor – Teknoloji

Meta çatısı altında faaliyet gösteren Facebook, milyarlarca kullanıcısıyla dünyanın en popüler platformlarından biri konumunda.Bu nedenle de birçok yenilik uygulamaya sürekli olarak ekleniyor. Şimdi de dev platformun kullanıcıların profillerinde bazı değişikliklere gideceği ortaya çıktı.BAZI KİŞİSEL BİLGİLER PAYLAŞILMAYACAKSosyal medya uygulamaları hakkındaki paylaşımlarıyla tanınan Matt Navarra ve medya devi Business Insider’ın haberine göre Facebook, kullanıcıların artık profillerinde bazı kişisel bilgileri paylaşmasını istemeyecek. Bu, daha önce görebildiğimiz bilgilerin artık hesaplarda karşımıza çıkmayacağı anlamına geliyor.Webtekno tarafından aktarılan haberle ilgili detaylara göre ABD merkezli platform, kullanıcıların profillerinde yer alan ‘Dini Görüş’ kısmının yanı sıra cinsel yönelimleri belirtmek için kullanılan ‘İlgi duyduklarım’ bölümünü de platformdan kaldırma kararı aldı.Business Insider’a konuşan bir şirket sözcüsü de bu gelişmeyi doğruladı. Bu iki bölümün dışında ‘Siyasi Görüş’ ve ‘Adres’ kısımlarının da artık Facebook profillerinde yer almayacağı, diğer kişisel bilgilerin ise kalmaya devam edeceği belirtildi. Popüler sosyal medya platformu neden bu tarz bir karar aldığını açıklamazken, değişikliklerin 1 Aralık 2022 tarihinden itibaren yürürlüğe gireceğini ekledi.

—-advertisement—

loading…

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İşte dünyada en çok kullanılan 20 şifre – Teknoloji

İşte dünyada en çok kullanılan 20 şifre – Teknoloji

NordPass araştırmasına göre, en yaygın şifre olan “123456”, 2022 içerisinde liderliği “password” şifresine kaptırdı. Ancak “123456” da halen oldukça popüler, sadece ikinci sıraya düştü.NordPass, her yıl yürüttüğü “en yaygın şifre” araştırmasının 2022 sonuçlarını açıkladı. Bu yılki araştırma, dünya çapındaki şifre oluşturma eğilimlerine ve şifre kullanımının cinsiyet ile 30 farklı ülke arasında nasıl farklılık gösterdiğine odaklanıyor. NordPass ilk kez popüler kültür trendlerinin şifre seçimlerimizi nasıl etkilediğini de analiz etti.Aşağıda dünya çapında en çok kullanılan 20 şifreyi bulabilirsiniz.1. password (şifre)
2. 123456
3. 123456789
4. guest
5. qwerty
6. 12345678
7. 111111
8. 12345
9. col123456
10. 123123
11. 1234567
12. 1234
13. 1234567890
14. 000000
15. 555555
16. 666666
17. 123321
18. 654321
19. 7777777
20. 123Farklı ülkeler ve cinsiyetler arasında ortak şifre oluşturma eğilimleri”Password” (şifre) dünya çapında en çok tercih edilen şifre, 4,9 milyondan fazla kez kullanılıyor. “password1,” “Password”, “password123”, “Password1” ve “passw0rd” gibi varyantlar da listenin başında yer alıyor. Örneğin, “password99″ İtalya’da daha popüler ve Portekizli internet kullanıcıları arasında ” fuckingpassword1234″ daha çok kullanılıyor.Şifre oluşturma sırasında yaşanan bıkkınlık, bu yıl internet kullanıcılarının seçimlerini daha çok etkilemiş görünüyor. “fuckyou”, “fuckoff, “fuckyou1” ve benzeri şifreler özellikle Kanada, Avustralya ve Amerika Birleşik Devletleri’nde dikkat çekici bir oranda kullanılmış.Sevgi sözcükleri de yaygın olarak kullanılıyor. “iloveyou” ve bu sözcüğün diğer dillere çevirileri (İspanya’da “teamo”, Almanya’da “ichliebedich” vb.) oldukça yaygın. Ayrıca “sunshine” (güneş ışığı), “princess” (prenses) ve “love” (aşk) şifreleri de yaygın şekilde kullanılıyor.Kullanıcılar şifre belirlerken basitlik peşinde koşuyor. Sayıların, harflerin ve sembollerin klavye üzerindeki kolay kombinasyonları dünya çapındaki çoğu listede yer alıyor. Bu yıl gümüş madalya sahibi olan “123456” şifresi, Brezilya, Kolombiya, Fransa ve Japonya gibi birçok ülkede hala en yaygın şifre. “123456789” şifresi ise Danimarka’da listenin başında yer alıyor. Araştırmaya dahil edilen ülkelerin çoğunda “abc123”, “qwerty”, “1q2w3e”, “a1b2c3” ve benzer varyantlar kullanılıyor.Kullanıcıların şifreye kendi isimlerini eklemeleri, internet kullanıcıları arasında halen yaygın bir uygulama olmaya devam ediyor. Bu yıl, şifre oluştururken dünya çapında en çok kullanılan isimler Daniel, Thomas, Jordan, Michael, Marina ve Jessica oldu. Kullanıcılar ayrıca şifre oluştururken hayvanların (örneğin “monkey -maymun”) veya efsanevi yaratıkların (örneğin “dragon – ejderha”) isimlerini de kullanıyor.Güvenli şifre yönetimi için ipuçlarıŞirketler çevrimiçi hesaplarımızı korumak için güvenlik önlemleri alsa da bunlar yeterli değil: Kullanıcıların da güvenli şifre yönetimi için bazı tedbirler alması gerekiyor. Aşağıda, bunu yapmanıza yardımcı olacak bazı ipuçları bulabilirsiniz:Sahip olduğunuz hesapların farkında olun. Uzmanlar, kullanılmayan çevrimiçi hesapları silmenizi ve aktif olarak kullandığınız tüm hesapların tam sayısını bilmenizi tavsiye ediyor. Böylelikle, şifre yönetiminizdeki boşlukları önleyebilirsiniz.Uzun, benzersiz şifreler oluşturun ve bunları asla yeniden kullanmayın. En sağlam şifreler, rakamların, büyük harflerin, küçük harflerin ve simgelerin karmaşık kombinasyonlarından oluşur. Bir şifreyi asla birden çok hesap için kullanmayın. Zira bir hesabınız kırılırsa aynı şifreyi kullandığınız diğer hesaplarınız da kırılabilir.Bir şifre yöneticisi kullanın. Bu teknolojik çözüm, bir dijital kasaya koyduğunuz şifreleri de ayrıca şifreler ve güvenli şekilde paylaşmanıza izin verir. Birçok siber güvenlik sızıntısı, basit insan hataları nedeniyle gerçekleşir. Örneğin kullanıcılar şifrelerini başkalarının kolayca erişebileceği şekilde kaydeder veya onları Excel gibi şifrelenmemiş uygulamalarda saklar. 

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

OPPO’nun Yeni Find X Serisi Modeli, Snapdragon 8 Gen 2 Mobil Platformuyla Desteklenen İlk Akıllı Telefonlardan Biri Olacak

OPPO’nun Yeni Find X Serisi Modeli, Snapdragon 8 Gen 2 Mobil Platformuyla Desteklenen İlk Akıllı Telefonlardan Biri Olacak

OPPO, Snapdragon Summit 2022’de mobil cihazlarda ışın izlemeye dayalı grafik oluşturma teknolojileri konusunda Qualcomm Technologies ile gerçekleştirdiği iş birliğini duyurdu. OPPO’nun yeni Find X modeli Snapdragon 8 Gen 2 Mobil Platformuyla desteklenen ilk akıllı telefonlardan biri olacak.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO, Snapdragon Summit 2022’de mobil cihazlarda ışın izlemeye dayalı grafik oluşturma teknolojileri konusunda Qualcomm Technologies ile gerçekleştirdiği iş birliğini duyurdu. İki şirket, yeni nesil sürücü geliştirme sürecinin ilk aşamalarından itibaren iş birliğini sürdürüyor. Gösterilen büyük çabalar sonucunda kullanıcılar, amiral gemisi Snapdragon 8 Gen 2 Mobil Platformu piyasaya sürüldüğünde, tam olarak optimize edilmiş donanım tabanlı ışın izleme özelliğini deneyimleyebilecek. Snapdragon Summit’te OPPO, ilk kez bir akıllı telefonda Google Vertex AI Neural Architecture Search (Google NAS) özelliğinin sunulması gibi, Qualcomm Technologies ve Google ile iş birliği sonucunda atılan diğer adımları da katılımcılarla paylaştı. Yeni çözüm, mobil cihazların yapay zeka işlemedeki enerji verimliliğini artırıp gecikmeleri kısaltacak. 

 

Qualcomm Technologies’in uzun vadeli ortağı OPPO, bir sonraki Find X serisi amiral gemisi cihazlarında en yeni Snapdragon 8 Gen 2 Mobil Platformuna yer vereceğini duyurdu. Platform, dünya çapındaki mobil kullanıcıların video, oyun ve bağlantı deneyimlerinde çığır açacak.

 

OPPO Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Baş Ürün Sorumlusu Pete Lau, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “OPPO’nun Qualcomm Technologies ile sürdürdüğü iş birliği yeni bir boyut kazandı. Birlikte, mobil cihazlarda inovatif teknolojilerin geliştirilmesini ve uygulanmasını destekleyen birçok ileri teknolojide araştırmalar yürüttük. OPPO’nun mobil grafik teknolojileri ve yapay zeka alanlarındaki kapsamlı deneyimi ve Snapdragon 8 Gen 2’nin güçlü özelliklerini arkasına alan OPPO ve Qualcomm Technologies iş birliği, mobil ışın izleme teknolojisinde yeni bir çığır açtı ve Google NAS’ı ilk kez akıllı telefonlara sundu. Akıllı telefon deneyimini yeniden tanımlamak ve dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca kullanıcıya daha üstün teknolojiler sunmak üzere, Qualcomm Technologies ile süren iş birliğimizi daha da geliştirmek istiyoruz.”

 

Donanımla hızlandırılan ışın izleme deneyimini mobil oyunlara sunmak için OPPO ile çalışmaktan heyecan duyduklarını belirten Qualcomm Technologies Ürün Yönetiminden Sorumlu Başkan Yardımcısı Ziad Asghar ise, “Qualcomm Technologies ile OPPO’nun bu alanda sürdürdüğü iş birliği, oyun geliştiricilerin masaüstü cihazlar kalitesindeki ışın izleme teknolojilerinin tüm avantajlarından yararlanmasına imkan tanıyor. Bu çözüm, mobil cihazlardaki oyun deneyiminde bir sonraki seviyenin kilidini açmak için en yüksek görsel gerçekliğe uygunluk, gerçeğe yakın gölgeler, kavisli yüzeylerde ışık yansımaları ve küresel aydınlatma efektleri sunuyor. Tüm bunlar, kullanılabilir kare hızlarında gerçek zamanlı olarak sağlanıyor. İş birliği, tüm render işini kapsadığından bu gelişme mobil oyun ekosistemini geleceğe taşıyan çok önemli bir adımı teşkil ediyor. Birinci sınıf Snapdragon platformlarıyla desteklenen mobil cihazlara yenilik getirme olanaklarını daha fazla keşfetmek için OPPO ile iş birliğimizi genişletmeyi hedefliyoruz” dedi.

 

OPPO ve Qualcomm Technologies, temel teknoloji optimizasyonlarıyla mobil grafik işlemlerinde ve yapay zekada çığır açıyor

Mobil cihazlarda açık kaynaklı bir ışın izleme çözümü sunan ilk akıllı telefon üreticisi OPPO, yeni nesil Snapdragon 8 Gen 2 Mobil Platformuna özgü yazılım optimizasyonları yapmak için Qualcomm Technologies ile iş birliği yaptı. Bu optimizasyonlar sayesinde, OPPO’nun ışın izleme teknolojisi, mobil cihazlardaki karmaşık ve yüklü oyun sahnelerinde uygulanabilecek. Snapdragon Summit 2022’ye katılan ziyaretçiler, söz konusu ışın izleme teknolojisini canlı oyun demolarında deneyimleme fırsatı da buldu. Böylece OPPO, Snapdragon Summit’te amiral gemisi Snapdragon 8 Gen 2 Mobil Platformuyla çalışan cihazlarda bu teknolojiyi gösteren tek akıllı telefon üreticisi oldu.

 

En iyi mobil oyunlar, Snapdragon 8 Gen 2 Mobil Platform tarafından desteklenen bir cihazda çoklu ışın izleme özelliği devredeyken, en yüksek görsel kaliteyi sunmak için yumuşak gölgeler ve yansımalar gibi efektleri saniyede 60 kare sabit hızda sunabiliyor. Önceki nesil yazılımla karşılaştırıldığında, ışın izleme teknolojisinde grafik oluşturma verimliliği 5 kat artarken CPU’daki iş yükü 90 azaldı. Bu gelişmeler, mobil oyun sektörünün ışın izleme efektleri sunmak için yazılım simülasyonu kullanma bağımlılığından kurtulmasını sağlayarak mobil cihazlardaki karmaşık ve yüklü oyun sahnelerine gelişmiş ve ultra gerçekçi bir aydınlatma kazandırıyor.

 

OPPO, ışın izleme teknolojisini mobil cihazlarda yazılım aracılığıyla geliştiren ilk akıllı telefon üreticisiydi. Şirket, 2020’den itibaren oyun geliştiricileri ve oyun motoru geliştirme platformlarını, OPPO tarafından pazara sunulan mobil cihazlarda ilk açık kaynaklı ışın izleme çözümü olan PhysRay SDK çatısı altında bir araya getirerek açık bir ekosistem oluşturdu. Geliştiricilerin çeşitli ihtiyaçlarını daha iyi karşılamak adına OPPO, farklı donanım ve yazılım yapılandırmaları arasında gelişmiş uyumluluk sağlamak için PhysRay motorunu optimize etti. Açık kaynaklı, kullanışlı, uyarlanabilir ve dengeli ışın izleme çözümü, mobil cihazlarda ışın izleme çözümünü hayata geçirirken donanım ve yazılım arasında önemli bir köprü görevi görüyor.

 

Mobil ışın izleme teknolojisinde gerçekleştirdiği iş birliğinin yanında OPPO, gelecekte sunulacak mobil cihazların yapay zeka yeteneklerini geliştirmek için Qualcomm Technologies ve Google ile ortak çalışmalar sürdürüyor. Bu kapsamda OPPO, donanım gücünü ilk kez Google NAS’a başarıyla entegre etti. OPPO’nun uygulaması, belirli çip özelliklerine dayalı yapay zeka algoritmalarında yapılan optimizasyonlar sayesinde, hedef tespiti algoritmasının harcadığı güçte 27’lik bir düşüş ve bilgi işlem gecikmesinde 40’lık bir azalma kaydetti. Bu gelişmeler, yapay zeka modellerinin daha kısa sürede daha fazla enerji verimliliğiyle çalışmasını ve donanım dostu bir çizgide öğrenmesini sağlayacak.

 

‘Gelecekte İlham’ mottosuyla OPPO, mobil cihazlara daha yenilikçi teknolojiler sunmak için Qualcomm Technologies ile çalışıyor

OPPO ve Qualcomm Technologies’in iş birliğiyle sunulan ışın izleme teknolojisi ve yapay zeka alanındaki gelişmeler, iki şirketin uzun zamandır devam eden iş birliğinin bir parçasını oluşturuyor. Snapdragon’un amiral gemisi mobil platformları, dünya çapında daha fazla kullanıcıya 5G mobil deneyimi yaşatan birçok OPPO akıllı telefonunda kullanıldı. 2022’de tüketicilerle buluşan ve gücünü Snapdragon 8 Gen 1’den alan ilk akıllı telefonlardan biri olan OPPO Find X5 Pro amiral gemisi, bağlantı, yapay zeka, oyun, video, ses ve güvenlik alanlarında benzeri görülmemiş deneyimler sundu. Daha önce OPPO, Find X3 Serisi ve Reno6 Serisi’nin de dahil olduğu birçok akıllı telefonda Snapdragon 5G mobil platformlarına yer verdi.

 

‘Geleceğe İlham’ mottosuyla OPPO, mobil cihazlarda sunduğu gelişmiş teknolojilerle dünya çapındaki kullanıcılara daha üstün deneyimler yaşatmak için Qualcomm Technologies gibi sektör liderleriyle iş birlikleri yapmaya devam edecek.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

iPhone X Ara Yüzünün Artıları ve Eksileri Neler? – Mobil – U24

iPhone X Ara Yüzünün Artıları ve Eksileri Neler? – Mobil – U24

Apple, iPhone X modeli ile birlikte sunmuş olduğu farklı tasarım sayesinde yepyeni bir kullanıcı deneyimini de beraberinde getirmiş durumda. Ana ekran tuşunun olmaması ile çıkıntılı ve çerçeveli bir ön yüzeye sahip olan tasarım iOS kullanıcılarının ara yüzde alışmış oldukları gezinme ritüelini baştan aşağı değiştiriyor.

Kullanıcılar bundan sonra ana ekran tuşunun yerine ekranın alt tarafından yukarı doğru sürükleme hareketi yapmak zorunda ya da yakı zamanda kullandığı uygulamalara erişebilmek için ekrana basılı tutmak zorunda. Alternatif olarak da uygulamalar arasında ileri ya da gitmek için ana göstergenin yer aldığı alt tarafta sağ ya da sola kaydırma ile hızlı bir geçiş mümkün. Çıkıntının sağ ya da sol tarafından aşağı çekerek de kontrol ve bildirim merkezlerine erişilebilir. Kilit anahtarına basarak ise Siri aktif hale getiriliyor.

Kısacası, örneğin iPhone 7 ya da 7 Plus kullanıcıları, 8 ya da 8 Plus modeline geçtiğinde yabancılık çekmeyecek ancak yine de iPhone X yepyeni bir deneyim sunacak desek yanlış olmayacaktır. İşte iPhone X ara yüzünün bütün artı ve eksileri!

Ekran alanı

Tahmin edeceğiniz gibi iPhone X’in yeni çerçeve tasarımı ve görüntü oranı, gerçek görüntülenebilir ekran boyutu konusunda iPhone 8 ve 8 Plus modellerine nazaran daha farklı durumda. iPhone X 5.85 inç, iPhone 8 4.7 inç, iPhone 8 Plus ise 5.5 inç boyutunda ekrana sahip. Apple, iPhone X modelinin 8’e göre ekstra olarak % 20 oranında dikey alan sunuyor. Bir diğer yandan ekran alanı aslında 8 Plus’ın sahip olduğundan biraz daha küçük. Elbette bunda kasa çıkıntısı ve görüntü oranının payı büyük.

Video izleme

iPhone X yakın zamandaki yeni film ve dizilerin de çekildiği popüler hale gelmiş olan 2:1 Univisium görüntü oranına sahip durumda. Teknik olarak bahsedersek bu oran 1125 x 2436 piksel çözünürlüğünde. Apple da uygulama geliştiricilerine deneyime katkıda bulunmadığı sürece çıkıntıyı göz önünde bulundurmalarını ve durum çubuğu alanına girmemelerini tavsiye ediyor.

Kafalarda soru işareti yaratan şey ise pek çok film ve dizinin 2:1 oran ile değil, diğer standartlara göre kaydediliyor oluşu. Hatta söz konusu durum YouTube videoları için de geçerli. Yani iPhone X de dahil olmak üzere pek çok amiral gemisi standart videoları kırpıyor, genişletiyor ya da sinemaskop hale getirmek zorunda kalıyor. Apple bu durumla başa çıkabilmek için videoları sinemaskop şeklinde gösteriyor ancak ekrana çift tıklanırsa video bütün ekranı kaplayabilecek hale geliyor. Bu görüntünün çıkıntının altına da gelmesi anlamına geliyor. iPhone 8 modellerinde ise çıkıntı sorunu olmadığı için izleme deneyimine etki eden herhangi bir şey yok.

Okuma ve internette gezinme

Okuma ve internette gezinme konuları da yeni görüntü oranıyla birlikte gelen iPhone X, V30 ve Galaxy S8 gibi modellerde de dikkat çekiyor. 16:9 oranına göre daha geniş bir dikey alan sunulduğu da aşikar. iPhone X, benzer bir ekran alanına sahip olsa da iPhone 8 Plus’a göre bir sayfayı daha fazla gösterebiliyor. iPhone 8 sahipleri de aynı miktarda içerik okumak için daha fazla kaydırma yapmak zorunda.

Uygulamalar

Daha önce de belirttiğimiz üzere Apple bütün geliştiricilerin uygulama geliştirirken çıkıntıyı hesaba katmasını söylüyor. Gerekmediği sürece durum çubuğu alanına girilmemesine özen gösterilmesi gerektiğinin altını çizen firma pek çok uygulamanın 5.85 inç olan ekran köşegeninde gerçek görüntü alanı kısıtlama uyguluyor denebilir. Bunlara ek olarak alt kısımda yer alacak olan ana ekran çubuğu göstergesi ve yuvarlatılmış ekran köşelerindeki marjinlere dikkat etmek geliştiricileri epey uğraştıracak gibi görünüyor.

Yatay mod

iPhone X yatay modu daha büyük bir sorun gibi görünüyor. Safari, sitelerin arka planına bağlı olarak kenarlarda beyaz çubuklar gösteriyor ve modelin dikey alanı aslında iPhone 8 ile aynı durumda. Geliştiriciler bu hususta Apple’ın kulaklarını gerçekten çınlatacak gibi görünüyor.

Sonuç

Galaxy S8 ya da Galaxy V30 gibi amiral gemisi modellerinin yaşamış olduğu benzer zorlukları iPhone X de yaşayacak gibi görünüyor. Hatta X’in çıkıntısı nedeni ile işi daha da zor diyebiliriz. Essential Phone da benzer bir çıkıntıya sahip olduğu için iPhone X ve Essential Phone benzer bir kader yaşayacak. iPhone X için iyi şekilde tasarlanmış uygulamalar olmadığı sürece kullanıcı deneyimi ve memnuniyetinde bazı sıkıntılar baş gösterebilir. iPhone X kullanıcı ara yüzünün ne kadar beğenileceği de gerçek hayattaki deneyimler sonrasında ortaya çıkacak.

Haber Kaynağı ulusal24.com

İşte Basit Ama Faydalı iOS 11 Özelliği! – Mobil – Ulusal24

İşte Basit Ama Faydalı iOS 11 Özelliği! – Mobil – Ulusal24

Çıktığı ilk günden bu yana hem getirdiği yeni özellikler hem de bazı sorunları nedeni ile teknoloji gündemini sık sık meşgul eden iOS 11’in yeni basit ancak çok işlevsel bir özelliği ortaya çıktı. Bakalım bu özellik nasıl çalışıyor.

iOS 11’den mesaj susturma özelliği!

Kabul etmek gerekirse daha önce WhatsApp ve Messenger gibi pek çok farklı mesajlaşma uygulaması “Uyarıları Susturma” özelliğini kullanıma sunmuştu. Ancak dahili şebeke mesajları üzerinde söz konusu özelliği kullanıma sunan ilk işletim sistemi iOS oldu.

Genellikle o yoğun ve stresli ortamdan kaçmak için kullandığımız başlıca yollardan bir tanesi olan “Uyarıları Susturma” özelliği basit olmasına rağmen son derece işlevsel. Zira iOS 11 işletim sistemi ile birlikte gerek bireysel gerek grup sohbetleri olsun bütün mesaj dizinleri için bildirimleri kapatmak mümkün. Yapılacak tek şey ise işlem yapmak istenen sohbet dizinini sola kaydırmak ve “Uyarıları Gizler” butonuna tıklamak.

Özellikle can sıkıcı reklam ya da operatör mesajları için birebir çözüm olacak olan bu özellik, tahminen Android’den önce ilk kez iOS kullanıcıları için sunuluyor. Bu nedenle de artık iOS kullanıcılarını istenmeyen kaynaklardan gönderilen mesajlar bir daha rahatsız edemeyecek. Bu özelliğin pek çok kullanıcı için ilaç gibi olacağını söylemek mümkün.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Facebook, ‘Beğen’ Butonunu Kaldırıyor! – Gündem – Ulusal24

Facebook, ‘Beğen’ Butonunu Kaldırıyor! – Gündem – Ulusal24

Facebook, 6 Şubat’tan itibaren beğen butonu kaldırılıyor. Bu tarihten
itibaren, 3. parti yazılım geliştiricileri Facebook’un “beğen” (like)
butonu yerine kendi geliştirecekleri butonlar ile uygulamalar üzerinden
Facebook Pages sayfasına yönlendirme yapacağını açıkladı.

Facebook’ta 6 Şubat 2018’den itibaren, üçüncü taraf geliştiricilerin iOS ve
Android uygulamalarına yerleştirilen “Beğen” düğmesi artık
çalışmayacak. Bu tarihten itibaren, 3. parti yazılım geliştiricileri
Facebook’un like butonu yerine kendi geliştirecekleri butonlar ile uygulamalar
üzerinden Facebook Pages sayfasına yönlendirme yapabilecek.

Geliştiriciler, Facebook Sayfalarına bağlanan uygulamalarındaki kendi
düğmelerini oluşturmayı seçebilirler. Bir Facebook sözcüsü, “İnsanlar
Facebook’un uygulamasını veya mobil sitesini geliştiricinin sayfasına açmak
veya beğenmek için bu düğmelere dokunabilirler” dedi.

Facebook’un “Beğen” düğmesinin mobil uygulamalar arasında ne
ölçüde yaygınlaştığı ve şirketin bu öneriyi reddetme kararı belirsiz.

Facebook’tan yayınlanan bir e-postada “Geliştirici topluluğumuza en
iyi nasıl hizmet verebileceğimizi sürekli değerlendiriyoruz. Bu çabayı
desteklemek için, kaynaklarımızın geliştiriciler için en değerli özümleri
oluşturmaya ve geliştirmeye odaklanmış olduğundan emin olmak için ürün
tekliflerimizi inceledik. Sonuç olarak, bazı ürünler geliştirici topluluğumuz
için yeni ürünler üretmemiz için gün batımını gerçekleştirecek” dedi.

Haber Kaynağı www.Ulusal24.com

Facebook, ‘Beğen’ Butonunu Kaldırıyor! – Gündem – Ulusal24 yazısı ilk önce Ulusal24 Haber Merkezi üzerinde ortaya çıktı.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Buyrun size en havalı Drone! – Drone – Ulusal24

Buyrun size en havalı Drone! – Drone – Ulusal24

Drone uçurmaktan keyif almayan birini henüz biz tanımıyoruz. Beraber düşünelim, sırt çantamızda optimal boylarda taşıdığımız, istediğimiz her yere bizimle gelen, kullanımı ve uçurması çok kolay olan ve en güzeli ise muhteşem fotoğraflar ve videolarla günümüzü keyiflendiriyor… Etkilendiniz, değil mi? Üstelik drone uçurmak son zamanların en trend hobisi diyebiliriz.

 

Peki tüm bu özelliklere sahip dronumuz kimdir?

Tabi ki Drone 720X. Kullanım kolaylığı olan,herkesin öğrenebilmesi için tasarlanmış yeni bir türdür.

 

Şimdi de nasıl çalıştırdığımızı konuşalım.

Biraz şaşırabilirsiniz.Çünkü yapmanız gereken sadece  uygulamayı yüklemek.Ve kullanım  kılavuzunda gösterilen QR kodunu okutun işte hepsi bu kadar!

Bu işlemi bitirdikten sonra, bataryayı takmalısınız, dronunuzu bağlayın ve yüklenen uygulamayı başlatın.Uçmak için 10 saniyeden daha kısa bir süreniz var.Artık başlayabilirsiniz !

Sadece 85 gram ağırlığında olan dronun uçurması da çok kolaydır. Yapılan kontrol çalışmaları mükememl sezgisel sonuçlar verdiğini söylüyor. Doğal ve keyifli bir uçurma fırsatı size sunuyor. Kontrol etmeniz çok kolay hareketler ise oldukça akıcı ilerliyor. Ayrıca, 720X tek tuşla eve dönüş yolunu buluyor!

Dronumuzu uçurmaya başladığımıza göre sıra artık yerleşik kameramızı kullanmakta. Hayallerimizdeki mükemmel fotoğraf ve videoları çekmek çok kolay. İnanamayağınız açılardan çektiğiniz videolar ve havalı selfielerle arkadaşlarınızı kıskandırmanız pek mümkün!

Fiyatını merak ettiniz değil mi? (Güncellenmeye devam ediyor.)

Tüm bu özelliklere sahip dronu artık hepimiz merak ediyoruz. 1500 ₺ civarında olacağını tahmin etmiştik.Oysaki sadece 535 ₺! Kalite fiyat performansı oldukça iyi.

Resmi sitesinde ürünü inceleyebilirsiniz.

 

Sonuç olarak;

Yeni bir hobi edinebilir, birbirinden güzel fotoğraflar videolara sahip olabilirsiniz.Drone deneyimi olmayan kullanıcılarımız için eğlence başlasın!

Haber Kaynağı ulusal24.com