Dijital deneme kabini teknolojisi Size&Me kitle fonlaması turuna çıktı – Ulusal24.com

Dijital deneme kabini teknolojisi Size&Me kitle fonlaması turuna çıktı – Ulusal24.com

Online giyim alışverişinde beden uyumsuzlukları nedeniyle gerçekleşen iadeleri minimize etmek için farklı yapay zekâ çözümleri geliştiren yerli teknoloji şirketi Size&Me, paya dayalı kitle fonlaması turuna çıktı. Dijitalleşmenin sınırlarını zorlayan metaverse dünyasına öncülük edecek avatar oluşturma ve giydirme konseptlerini temel alan girişim, 2021 yılında 1 milyon dolar değerleme üzerinden yatırım alarak şirketleşmiş ve yıllık 65 büyüme kaydeden e-ticaret sektörüne hızlı bir giriş yapmıştı. fonbulucu Invest platformunda çıktığı yatırım turunda şirket paylarının 6’sını bireysel ve kurumsal yatırımcılara arz eden Size&Me, 2 milyon 150 bin TL finansmana ulaşarak yüksek teknolojileriyle globalde lider olmayı hedefliyor. 18 Nisan Pazartesi günü saat 10.00’da başlayan turun ilk 10 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara 20 bedelsiz pay veriliyor.

 

Sermayeyi tabana yayma hedefiyle yatırımcı bariyerini 1 TLye düşürerek girişimcilik ve yatırımcılık ekosistemine yepyeni bir boyut kazandıran kitle fonlama platformu fonbulucu, yüksek teknoloji şirketi Size&Meyi yatırımcılarla buluşturdu. Size&Me, pandemi ile birlikte yıllık 65 büyüme kaydeden, 2022 yılını 560 milyar TL üzerinde ciro ile kapatacağı öngörülen e- ticaretin en büyük pasta dilimlerinden biri olan tekstil sektörü için farklı yapay zekâ çözümleri geliştiriyor. Tamamen yerli sermayeyle kurulmuş olan girişim şirketi, kullanıcılarını metaversede mağazası bulunan farklı markaların farklı ürünleri içerisinde doğru bedeni bulmaları ve beden uyumsuzluklu iadeleri minimize etmek adına dijital deneme kabini ve giydirilebilir vücut avatarı teknolojisi sunuyor. 

 

Her şeyin dijitale evirildiği günümüzün farklılaşan ihtiyaçlarına yenilikçi ve global çözümlerle karşılık verme misyonuyla yola çıkan Size&Me, 17 Hazirana kadar devam edecek olan yatırım turunda şirket paylarının 6sını yatırımcılara arz ederek 2 milyon 150 bin TL fona ulaşmaya çalışacak. Size&Meye ortak olmak isteyen bireysel ve kurumsal yatırımcılar; fonbulucu, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK), Takasbank ve e-devlet güvencesiyle  veya mobil uygulama  üzerinden dakikalar içerisinde girişim şirketinden pay hisse alabilecek. Yatırım turunun başlama tarihi olan 18 Nisan Pazartesi günü saat 10.00 itibari ile ilk 10 iş günü içerisinde EFT veya kredi kartı ile yapılan yatırımlarda yatırımcılara 20 bedelsiz pay verilecek.

 

“Ürünümüzle, kâra dayalı ve sürdürülebilir bir değer önerisi sunuyoruz”

Size&Menin deneme kabinlerini günümüz yüksek teknolojisi ve yapay zekâ çözümleriyle birleştirerek hem sürdürülebilir hem de karşılıklı kâra dayanan bir değer önerisi sunduğunu söyleyen Size&Me Co Founder&CEO’su Ataberk Taçar,  Firma müşterileri online alışverişlerde farklı markalarda, farklı koleksiyonlarda ve farklı ürün çeşitlerinde bedenini mağazalara ve deneme kabinlerine gitmeden güvenilir ve doğru bir şekilde öğrenebilirse satın alma eğilimi artıyor. Aynı zamanda doğru bedenle alınan ürünler, iadelerin en büyük sebebi olan beden uyumsuzluğu sebebiyle iade edilmiyor ve  düşen iadeler operasyonel masrafları büyük oranda düşürüyor. Diğer yandan iade sonrası yeni ürün alındığında hızlı gönderim sağlanabilmesi ve stok sorunu yaşanmaması için firmalar tarafından üretilen fazla ürünlerin üretimi esnasında israf edilen doğal kaynakların korunabilmesi dünyamızın geleceği için büyük önem arz ediyor. Zira iade gelen ve gelmeyen ürün arasında 2 katlık bir karbon salınımı farkı bulunuyor. Geliştirmiş olduğumuz sanal deneme kabiniyle, günümüzün en hızlı büyüyen sektörlerden birinin en büyük payının en büyük problemlerini çözüyoruz ve doğal kaynaklarımızı da koruma altına alıyoruz” dedi.

 

Türkiye’de hedeflediğimiz gücün tüm dünyada hâkim olmasını sağlayacağız”

Yatırım turu sonundaki kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerini de aktaran Ataberk Taçar,  fonbulucu gibi kendini hem güvenirliği hem de girişimcilik ve yatırımcılık ekosistemine kazandırdıklarıyla kanıtlamış bir platform üzerinden çıkacağımız kitle fonlaması turunda yatırım almak bize her açıdan hız kazandıracak. Bir Türk şirketi olarak sadece ihtiyacımız olan ateşleyici finansalı değil, aynı zamanda yüzlerce yatırımcımızın bize güvendiğini göstererek çalışmalarımızda daha hızlı iş birliklerine  koşacağız.  2021’in mart ayında 1 milyon dolar değerleme ile ilk yatırımımızı alarak şirketimizi kurup, hızlıca büyütmüştük. Yeni alacağımız yatırımımızla birlikte, kısa vadede halihazırda Türkiye’de süreci devam eden iş birliklerini tamamlamak, elimizde daha büyük bir data havuzuna sahip olmak, sahip olduğumuz rakamlarla daha büyük firmalara daha güçlü şekilde ilerlemek ve Amerika pazarında operasyonlara başlayarak global pazarda hızla büyümek istiyoruz. Bunu yaparken eş zamanlı olarak ekibimize alanında yüksek kabiliyetli yeni ekip arkadaşları dahil edeceğiz. Orta vadede, hem büyüttüğümüz yüksek kabiliyetli kemik ekibimizle hem edindiğimiz iş birliklerinin verdiği marka gücü ile hem de yeni değerlememizin iş birliğine gireceğimiz firmalara vereceği daha yüksek ciddiyet ile global anlaşmalarımızı yapmaya hızla başlamak istiyoruz. Uzun vadede ise kısa vadede Türkiye’de hedeflediğimiz gücün tüm dünyada hâkim olmasını ve elimizdeki çözümleri hem mükemmelleştirmeyi hem de yeni çözümler üreterek tekelleşmeyi hedefliyoruz ” sözlerini kaydetti.

 

Size&Me nasıl çalışır?

Fast, Accurate ve Meta olmak üzere 3 farklı çözümle çalışan Size&Me ile metaverse’de mağazası bulunan markaların kullanıcıları kamera karşısına geçip verilen sesli direktifler doğrultusunda belirli bir süre bekletiliyor ve bu süre içerisinde teknoloji vücut ölçülerini çıkarıp 3D modelleme ile birleşiyor. Bunun sonucunda kişiye özel dinamik 3 boyutlu bir vücut avatarı elde ediliyor. Size&Me’yi rakiplerinden asıl farklılaştıran nokta ise sunulan vücut avatarı teknolojisinin giydirilebilir olması. Yani siz hangi bedeni almanız gerektiğinden ziyade üzerinizdeki duruşuna göre aynı deneme kabininde olduğu gibi zevkinize uygun bedeni bulabiliyor oluyorsunuz ve iade olasılığınız minimuma indirgenmiş oluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan: “Kamuda dijital dönüşüm büyük bir hızla devam ediyor” – Ulusal24.com

Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan: “Kamuda dijital dönüşüm büyük bir hızla devam ediyor” – Ulusal24.com

“Kamuda Altyapı Dönüşümü” etkinliği, Huawei Türkiye ve IDC Türkiye işbirliği ile 31 Mart’ta  Ankara’da gerçekleştirdi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan; “Dijital teknoloji, tüm endüstrilerin gelişimi için sınırları zorlamaya devam ediyor” dedi. 

 

Huawei Türkiye ve IDC Türkiye tarafından gerçekleştirilen “Kamuda Altyapı Dönüşümü” etkinliği, kamu sektörü ve bilişim profesyonellerini Ankara’da bir araya getirdi. Etkinliğin odak noktasında ise kamu sektörünün dijital dönüşümü vardı. Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan ve IDC Türkiye Araştırma Müdürü Yeşim Öztürk’ün açılış konuşmalarının ardından Huawei’in farklı sektörlerin dijital dönüşümüne katkı sağlamak üzere geliştirdiği yeni ürün ve çözümler, şirketin ilgili yöneticileri tarafından detaylarıyla paylaşıldı.

 

“Teknoloji Önderliğinde Kamu Sektörünün Dönüşümü” başlıklı bir sunum yapan IDC Türkiye Araştırma Müdürü Yeşim Öztürk, kamu sektörünün dönüşümünü hızlandıran faktörlere vurgu yaparken, altyapı dönüşümünün de önemine değindi.

 

James Pan: “Türkiye’nin dijitalleşme notu yükselmeye devam ediyor”

 

James Pan konuşmasının başında; “Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi Raporu’na göre, Türkiye’nin dijitalleşme notu sürekli artıyor. Kamu yetkilileri -Yeni Altyapı- kavramını sıkça gündeme getiriyor. Bu yeni altyapı, sadece sensörleri, el terminallerini, 5G ağlarını, büyük veri merkezlerini ve endüstriyel interneti kapsamıyor. Burada kamu tarafından; riskleri, uyum süreçlerini, akıllı otomasyonu, veri ve analizini ve modern işgücünü kapsayan temel bir strateji oluşturulduğunu görüyoruz” dedi.

 

Türkiye’nin kamu özelindeki dijital stratejisinin, küresel dijitalleşme trendleri ile paralel olarak ilerlediğini ifade eden James Pan, “Birleşmiş Milletler’in paylaştığı araştırma sonuçlarına göre, 2020 yılında dünyadaki ülkelerin 84’ünden fazlası, en az bir e-Devlet mobil uygulaması geliştirdi. Kamu ve kamuya bağlı şirketler de bilgi teknolojilerini kullanarak dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırıyor. ‘Dijital Türkiye’ projesi kapsamında e-Devlet hizmetleri için daha sürdürülebilir bir yapı oluşturmak amacıyla mimari geliştirmeler de devam ediyor. Bilgi teknolojileri, birey odaklı kamu hizmetlerinin gelişimi açısından da son derece değerlidir” dedi.

 

James Pan şöyle devam etti; “Huawei Türkiye olarak bu sene yirminci yılımızı kutluyoruz. Türkiye’nin dijitalleşme sürecinin birebir tanığıyız ve bu sürece sürekli katkıda bulunma fırsatına sahip olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Yirmi yılı aşkın bir süredir Türkiye’de güçlü bir kurumsal varlığa sahip olurken, önemli iş ortaklıklarına da imza attık. Kamu kurumları yetkililerine, Türkiye pazarındaki paydaşlarımıza ve müşterilerimize hem işbirlikleri hem de buradaki deneyim ve büyümemize rehberlik ettikleri için teşekkür ediyoruz.”

 

Yeni ürün ve çözümler Türkiye pazarına sunuldu

Huawei “Flash-to-Flash-to-Anything (F2F2X)” vizyonunu kapsamında ve tüm senaryoların daha hızlı uygulanabilmesi için, tam flash depolamanın kullanılması gerektiğini vurguladı. Huawei ayrıca, üç amiral gemisi depolama ürününü de tanıttı: Mobil Dünya Kongresi 2022’de tanıtılan geniş alan akıllı ağ çözümleri ile birlikte, OceanStor Dorado All-Flash Storage, OceanProtect Backup Storage ve Huawei Full-Stack Data Center çözümü için OceanStor Pacific Storage bu kapsamda tanıtımı gerçekleştirilen ürünler arasındaydı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Dünyanın Önde Gelen Şirketleri Türk Yazılımcıları Tercih Ediyor – Ulusal24.com

Dünyanın Önde Gelen Şirketleri Türk Yazılımcıları Tercih Ediyor – Ulusal24.com

Yaşadığımız ve nimetlerinden faydalandığımız teknolojik çağ bize yetmez oldu ve artık herşeye anında ulaşma arayışları ile yeni bir çağın kapıları aralandı. Teknolojik çağında üzerinde olan yeni bir çağ açıldı. Bir tıkla ulaşabildiğimiz günlük ihtiyaçlarınızdan tutunda sağlık ve kültürel tüm ihtiyaçlarımızı anında karşılar olduk. Evet evet burada bahsedilen şey dijital çağ ve dünyada uluslar arasındaki zaman kavramını minimuma indirdi. Evlerimizde yada iş yerimizde her an dijital sistemlerle sosyal ağlara bağlanıp her alanda ihtiyaçlarımızı karşılayabilmekteyiz.



Her gün sıkça kullandığımız bu sosyal ağların nasıl işlediğine gelirsek bazı kavramları açıklamak gerek. Bizim kimlik ve şifreler ile profil oluşturup giriş sağladığımız bu ağların alt yapısında sayfalarca yazılım yüklü olup bunlarda yine yazılım mühendisleri tarafından yazılmaktadır. Bilgisayarın alfabeside denilen bu terime kısaca değinelim.



Yazılım; elektronik aygıtların belirli bir işi yapmasını sağlayan programların tümüne verilen isimdir. Bir başka deyişle, var olan bir problemi çözmek amacıyla bilgisayar dili kullanılarak oluşturulmuş anlamlı anlatımlar bütünüdür.



Çağımızın en hızlı gelişen ve en çok ihtiyaç duyulan iş alanları arasında Yazılım sektörü yer almaktadır. Bu sebeple de sektörde çalışacak ve yeni yazılımlar geliştirecek yazılım mühendislerine ihtiyaç duyulmaktadır.



Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid’den sonra yaygınlaşan uzaktan çalışma imkanları ile yazılımcılar dünyanın dört bir yanındaki, alanında lider şirketlerde çalışma fırsatı buluyorlar. Bu sebeple yazılım konusunda uzman gençlerimiz de kendilerine yeni imkanlar sunan ülkelere giderek işlerini en iyi şekilde yapmak ve kendilerini geliştirmek imkanlarını buldular.



Bunlardan biri de Türkiye’nin yetiştirdiği önemli yazılımcılardan Ahmet Caner Türkmen’dir. İşini en iyi şekilde yapmak ayrıca bilgilerini ve eğitimini daha ileriye taşımak için gittiği Silikon Vadisi seyahati deneyimlerini bize şu sözler ile aktardı; Ahmet Caner Türkmen ” Silikon vadisi seyahatim sırasında Amerika’nın ileri gelen şirketlerinde çalışan Türklerle sohbet etme şansı yakaladım. Yaptığım bu görüşmelerden edindiğim izlenimlere göre önde gelen şirketlerin Türk yazılımcılardan çok memnun olduğunu gördüm. Özellikle pandemi sonrasında uzaktan çalışan kadroların sayısının artması dolayısıyla, şirket bünyesine dahil edecekleri eleman arayışlarında Türkiye’nin de ilk sıralarda yer aldığını gördüm”



Kendisi de 2017’den beri uzaktan çalışarak, Amerika, İngiltere, Avustralya gibi yazılım devi şirketlerin bulunduğu ülkelere, yazılım danışmanlığı sunan Ahmet Caner Türkmen; “Gelecekte globalleşen dünyada nitelikli yazılımcı ihtiyacını karşılayan ülkelerden biri olması için Türkiye’nin hiç bir engeli yok. Kültürümüzdeki usta çırak ilişkisinin, yazılım sektöründe de uygulanıyor olması, yeni yetişen parlak gençlerin hızla tecrübe kazanmasına olanak sağlıyor” dedi.



Ancak bu alanda köklü düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ahmet Caner Türkmen, gençlerin tam donanımlı bir şekilde yetişmesi için eğitimde teknoloji ve bilişim sistemlerine önem veren bir modelin uygulanması gerektiğini savundu. Şu anda sektörde çalışan insanların da elini taşın altına sokması gerektiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti.  “Yazılım uzmanları, çalıştıkları şirketlerin yapısına göre, 5-7 bin ila 45 bin TL arasında değişen bir maaş skalasına sahip. İşe yeni başlayan gençler 5-7 bin TL, uzman seviyesindeki bir yazılımcı ise 15 -25 bin TL net maaş alıyor. Kıdemli uzman ve yönetici seviyesi 25-35 bin TL’ler, bir IT genel müdürünün maaşı ise iyi bir şirkette 40-45 bin TL’yi geçiyor, hatta ucu açık. Döviz kurlarının artmasıyla birlikte Amerika, İngiltere, Avrupa ülkeleri gibi ülkelerde çalışan yazılımcılar için kazanılan maaşlar ise Türkiye standartlarının çok üzerinde. Bu sebeple yazılımcılar da yurt dışındaki şirketlerde calışma konusunda hevesliler.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Sony Dünyanın En Hafif Kompakt Sabit F4 Geniş Açılı Motorlu Zum G Lens™’ini Piyasaya Sunuyor – Ulusal24.com

Sony Dünyanın En Hafif Kompakt Sabit F4 Geniş Açılı Motorlu Zum G Lens™’ini Piyasaya Sunuyor – Ulusal24.com

Sony E-mount Lens Serisinin en yeni üyesi FE PZ 16-35MM F4 G, full frame içerik üretimi için gelişmiş görüntü kalitesi ve kullanım kolaylığı sağlıyor.

Sony, gelişmiş görüntü kalitesi ve üstün kullanım kolaylığıyla içerik üreticilerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan yeni geniş açılı motorlu zum lensi FE PZ 16-35MM F4 G ile birlikte E-mount lens sayısını 66’yı çıkarıyor.

 

Olağanüstü performans ve kontrol imkânı sunan yeni lens, Sony’nin lens tasarımı alanındaki tüm deneyimini sabit F4 diyafram açıklığına sahip dünyanın en hafif[ii] full-frame geniş açılı motorlu zum lensinde bir araya getiriyor. Bu kompakt lens, içerik üreticilerinin gönlünü kazanacak rafine görüntü kalitesi, ifade kapasitesi ve kontrol özellikleri sunuyor. Aynı zamanda, kompakt fotoğraf makinesi gövdeleri için ideal olan son derece kompakt bir lenste, G Lens’lere özgü işleme performansını çarpıcı AF performansı ve kullanımı kolay motorlu zum ile bir araya getirerek fotoğraf çekimi için de mükemmel bir tercih haline geliyor. 

 

Netleme ve zumlama esnasında görüntü bükülmeden toplam uzaklığının sabit kalması, FE PZ 16-35MM F4 G’yi video bloglardan film prodüksiyonuna, uzaktan çekimden manzara fotoğrafçılığına kadar tüm alternatifler için uygun kılıyor. 

 

Sony Europe Dijital Görüntüleme Ürün Pazarlama Direktörü Yann Salmon Legagneur, konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi: “Kaliteli içerik üretimine yönelik talep, özellikle de çevrimiçi ortamda, büyümeye devam ederken hem fotoğraf hem de video çekimi olanağı veren ‘hibrit’ ürünlere duyulan ihtiyaç artıyor. FE PZ 16-35MM F4 G, dünyanın en hafif sabit F4 geniş açılı motorlu zumu olarak kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak ve yaratıcılıklarının önündeki tüm engelleri kaldırmak için ideal olacak şekilde tasarlandı.”

 

Gelişmiş Görüntü Kalitesi 

FE PZ 16-35MM F4 G, nefes kesen çözünürlük ve muhteşem bokeh efektinin olağanüstü bir bileşimini kompakt bir lens içerisinde sağlıyor. Optik yol, iki AA (gelişmiş asferik) parça, bir standart asferik parça, bir Süper ED (Ekstra düşük Dağıtmalı) ve bir ED cam parça ve bir ED asferik parça içeriyor. Kromatik ve küresel sapma, görüntü alanının tamamında ve 16-35 mm zum aralığında optik performans için eşzamanlı olarak kontrol edilebiliyor. Gelişmiş bir optik tasarımda AA parçalarının kullanımı tüm zum aralığında mükemmel yakın çekim performansı vadediyor; minimum netleme mesafesi 16 mm’de 0,28 metre ve 35 mm’de 0,24 metredir ve maksimum büyütme 0,23xx’tir. Optimize edilen kaplama ise, parlama ve gölgelenmeleri etkin şekilde bastırarak netliği en üst seviyeye taşır. 

 

Dairesel diyafram ve özenle tasarlanmış küresel sapma yönetimi bir araya gelerek atmosferi güçlendiren ve görsel etkiyi maksimum seviyeye taşıyan pürüzsüz, derin bir full frame bokeh’i elde etmeyi sağlar.

 

Yüksek Performanslı AF

Bir Alpha lenste ilk kez FE PZ 16-35MM F4 G, Sony’nin orijinal XD (ekstrem dinamik) Doğrusal Motorlarından altısını hem netleme hem de zum için kullanıyor. Bu sistemin tepki hızı, akıcı ve sessiz çalışması kullanıcılara yeni bir yaratıcı özgürlük alanı sağlıyor. Sony’nin amiral gemisi Alpha 1 gövdesiyle saniyede 30 kareye kadar[iii] kesintisiz fotoğraf çekimi yaparken netliği tam olarak korumayı da mümkün hale getiriyor. 

 

Özellikle ağır çekim, 4K ya da 8K film çekimi yaparken netlik kritik önem taşır. FE PZ 16-35MM F4 G, güvenilir şekilde odağı yakalamak ve hızlı hareket eden nesneleri bile akıcı ve sessiz biçimde takip edebilmek üzere α-serisi gövdelerle[iv] uyum içerisinde çalışıyor. Yüksek itiş gücüne sahip XD Doğrusal Motorlar, optimize edilen optik performansı ve duyarlı kontrol özelliği, lensin kompakt boyutlarından ödün vermeden olağanüstü hassas bir AF performansı sunmasını sağlar. 

 

Görüntü kalitesi, motorlu zum ve kullanım özellikleri zorlu film uygulamaları için geliştirildi 

İçerik üreticilerden alınan geri bildirimler ile Sony, FE PZ 16-35MM F4 G’yi özel olarak onların ihtiyaç duydukları geliştirilmiş görüntü kalitesi ve kontrol kapasitesini sunacak şekilde tasarladı. Bu yeni lens, en yüksek kalitede görüntülerin kolayca elde edilebilmesini sağlamak üzere zumlama esnasında odak solumasının yanı sıra odak ve eksen kaymasını da azaltacak en son lens teknolojisine sahiptir. Netleme, zum ve diyafram operasyonları aynı zamanda son derece sessizdir; film çekiminde sorun çıkarabilecek gürültü ve titreşim büyük ölçüde azaltılmıştır.  

 

XD doğrusal motorla çalışan yeni tasarlanmış elektronik motorlu zum sistemiyle FE PZ 16-35MM F4 G, motorlu olmayan, manuel bir zumun sağladığı duyarlılık ve anında tepki yeteneğiyle gelişmiş kontrol olanağı sunar. Değiştirilebilir zum hızlarına sahip bir zum kolu, süper-yavaş sabit hızda çekimi kolaylaştırır. Motorlu zum, bir zum halkasını kullanırken oluşabilecek kamera titremesini en aza indirir ve uyumlu fotoğraf makinesi gövdeleriyle kullanıldığında kullanıcılar zum halkasının yönünü çekim koşullarına uyum sağlayacak şekilde özelleştirebilir. 

 

Bir diğer özellik de uyumlu gövdeler ya da aksesuarlar üzerindeki düğme ve kumandaların zumu uzaktan kontrol edebilmek için kullanılabilmesidir. Tüm bunların yanında Doğrusal Yanıtlı MF, manuel netleme yaparken netleme halkasının ince ayarlara doğrudan ve doğrusal olarak tepki vermesini sağlar ve bir diyafram açıklığı halkası da manuel diyafram açıklığı kontrolünü hızlı, direkt ve kolay hale getirir. 

 

Üstün Mobilite, Kontrol ve Güvenilirlik 

Birinci sınıf tasarım ve teknolojinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bu kompakt ve hafif lens, aynı zamanda eşsiz netleme, zum ve diyafram halkası sağlamak üzere motorlu zumdan yararlanıyor; bu özelliği ise onu mobilite ve tutuş kolaylığı açısından son derece ideal kılıyor. Dünyanın en hafif[v] F4 geniş açılı motorlu zum lensi FE PZ 16-35MM F4 G, yalnızca 353 gram ağırlığında; SEL1635Z’den yaklaşık 30 daha hafif ve φ72mm filtre çapıyla boyutları yalnızca 80,5 mm x 88.1mm’dir.

 

İdeal denge ve tutuş kolaylığı sunmak üzere lensin toplam uzunluğu, netleme ve zumlama esnasında sabit kalıyor. İstikrarlı denge, Gimbal monteli film çekimleri için bu lensi uygun bir seçim haline getiriyor. Netleme halkası, film çekimi esnasında tek parmakla kolayca kontrol edilebiliyor. Yan yana duran netleme ve zum halkaları ise, ekrana bakarken farkı kolayca hissedip ikisini birbirinden ayırt edilebilmek için basamaklandırılmıştır. 

 

Toza ve neme karşı dayanıklı bir tasarıma[vi] sahip olan lensin ön parçasında dış mekân kullanımında temiz ve güvenilir kalmasını sağlayan flor kaplama da bulunur.

 

FE PZ 16-35MM F4 G, diyafram halkasının yanlışlıkla [A] ve F4 – F22 ayarları arasında hareket etmesini engellemek için devreye alınabilen Diyafram Kilidi Anahtarı ve rahat kontrol için özelleştirilebilen odak sabitleme düğmesi ile etkileyici özelliklere sahiptir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

İnternette güvenli dosya paylaşımı için 7 ipucu

İnternette güvenli dosya paylaşımı için 7 ipucu

Hayatlarımız giderek daha fazla dijital dünyada yaşanıyor. Bu durum birçok faydayı beraberinde getirirken bizi aynı zamanda veri hırsızlığı tehdidine de maruz bırakıyor. Hassas, kişisel, tıbbi veya finansal bilgiler kötü adamların eline geçtiğinde dolandırıcılık ve şantaj için kullanılabilir. Dijital güvenlik şirketi ESET internette dosya paylaşımı yaparken dikkat edilmesi gerekenler ile ilgili önerilerini paylaştı. 

Dosya paylaşımı için akla pek çok seçenek geliyor. İnsanlar genellikle e-posta eklerinin hassas dosyaları göndermenin en iyi yolu olduğunu düşünür. Ancak birçok sağlayıcının, alıcıya ulaştığında bir mesajı mutlaka güvenli hale getirmediğini unuturlar. USB flash sürücüleri veya diğer çıkarılabilir depolama ortamları çevrimiçi aktarımlar için uygun değildir. Potansiyel dezavantajlarla birlikte gelirler. Dosya Aktarım Protokolü (FTP) dosya paylaşımı için özel olarak üretilmiştir  ancak yerleşik şifrelemeden yoksundur. P2P, belirli dosyaları paylaşmak için işe yarayabilir ancak diğer önlemlerin yokluğunda hassas belgeleri paylaşmak için genellikle en iyi seçenek değildir. 

Büyük dosyaları güvenli bir şekilde paylaşmak için 7 ipucu

Uçtan uca şifrelenmiş bulut tabanlı dosya depolama, özellikle yukarıdaki çözümlerin başarısız olduğu durumlarda çoğu kişi için uygun bir çözümdür. Doğru önlemleri alırsanız, dosyalarınızın kilit altında tutulduğu güvenli bir bulut depolama tesisi sağlayabilir. Daha sonra zaman sınırlı bir indirme bağlantısı sağlayarak belirli kullanıcıları bunları görüntülemeye davet edebilirsiniz. Bu, kullanım sırasında dosyaları güncelleyebileceğiniz ve herkesin aynı kopyayı görüntüleyebileceği anlamına geldiği için önemlidir.  Bununla birlikte, tüm çözümler eşit şekilde üretilmemiştir ve en ciddi güvenlik, gizlilik ve kullanıcı deneyimi endişelerini azaltmak için atmanız gereken ek adımlar olabilir. 

Uçtan uca şifrelemeyi (E2EE) seçin: Sırlarınız kaynakta karıştırıldığı ve hedeflenen varış noktasında şifresi çözüldüğü (ve depolanırken şifreli kaldığı) için, E2EE cihazdan cihaza veri alışverişi için idealdir. Bu sayede hem dururken hem de aktarım sırasında şifreleme yapılabilir ve sağlayıcı siber suçlular tarafından hedef alınsa bile verileriniz açığa çıkmaz. E2EE bulut dosya paylaşım sağlayıcılarının yanı sıra, dosyalar üzerinde boyut sınırları olmasına rağmen E2EE e-posta hizmetleri de mevcuttur.
Güvenlik ve gizlilik odaklı bir sağlayıcı seçin. Piyasada çok sayıda alternatif var. Seçeceğiniz sağlayıcının size uygun olduğundan emin olmak için önceden biraz araştırma yapmanız önemlidir. Gizlilik politikalarını okuyun ve verilerinizin nasıl güvence altına alındığını anlayın. 
Erişim kontrollerini unutmayın: Güvenliği daha da artırmak, dosyaların meraklı gözlerden korunmasını sağlamak amacıyla güçlü ve benzersiz kimlik bilgileriyle parola korumalı olduğundan emin olun. Kimlik avı ve diğer saldırılara karşı daha fazla hesap koruması için iki faktörlü kimlik doğrulamayı (2FA) açın. Bağlantıya sahip olanların dosyalarınıza erişebilmesi için bir paylaşım bağlantısı kurun.
Zaman sınırlı bağlantılar: Alıcıya gönderdiğiniz indirme bağlantıları için bir son kullanma süresi belirleyerek dosyalarınıza yetkisiz erişim riskini en aza indirebilirsiniz. Bazı sağlayıcılar, daha fazla koruma için dosyaları uzaktan silmenize veya indirildikten sonra erişimi iptal etmenize de olanak tanıyabilir.
Halka açık Wi-Fi’de VPN kullanın: Mümkünse, potansiyel olarak güvensiz bir halka açık Wi-Fi ağında oturum açtığınızda hassas hesaplara erişmeyin. Bunu yapmak zorundaysanız, herhangi bir trafiği karıştırmak için güvenilir bir VPN kullandığınızdan emin olun.
Büyük dosya boyutu desteği: Verileri hızlı ve kolay bir şekilde gönderebileceğinizden emin olmak için kısa listenizdeki bulut dosya paylaşım sağlayıcılarının boyut sınırlarını kontrol edin.
Güvenlik yazılımı kullanın: Dosya paylaşım sitelerine gelen bağlantılara (yasal görünseler bile) dikkatli davranmanız gerektiğini söylemeye gerek yok. Güvenlik yazılımı, bu tür bağlantıları veya indirilen dosyaları kötü amaçlı yazılımlara karşı tarayacak ve kendi makinenizi iletişimi ele geçirmek veya gizlice dinlemek için tasarlanmış saldırılara karşı güvende tutacaktır.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türkiye’nin sosyal medya kullanım süresi belli oldu – Teknoloji

Türkiye’nin sosyal medya kullanım süresi belli oldu – Teknoloji





Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, sosyal medya kullanım süresi dünyada 2 saat 23 dakika iken, Türkiye’de 2 saat 44 dakika olduğunu açıkladı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Sosyal medya kullanım süresi dünyada 2 saat 23 dakika iken, Türkiye’de 2 saat 44 dakika” dedi.

Bilgiye erişim konusunda sıkıntı çekilmeyen bir çağda yaşandığını vurgulayan Uraloğlu, insanlığın hiç olmadığı kadar manipülasyona ve dezenformasyona açık hale geldiğini dile getirdi.

“HAYATIMIZIN BAŞROLÜNDE İNTERNET BAĞLANTISI BULUNAN MOBİL CİHAZLAR VAR”

İnternetin, özellikle son 25 yılda alışkanlıkları, zorunlulukları değiştirip dönüştürdüğünü belirten Uraloğlu, “Hayatımızın baş rolünde internet bağlantısı bulunan mobil cihazlar var. Bireysel kullanıcılar açısından riskleri ve tehditleri bünyesinde barındıran bu yeni dönem, kamunun 7 gün 24 saat kesintisiz internet verebildiği sistemlerle hayatımıza değer kattı” ifadelerini kullandı.

“ÇOCUKLARIMIZI, GENÇLERİMİZİ İNTERNET DÜNYASINDA YALNIZ BIRAKMAYIN”

Son birkaç yıldır internetin, ihtiyaç doğduğunda kullanılan bir yol, bir araç olmaktan çıktığına dikkati çeken Uraloğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

“İnternetin yeni bir kültürel mekan, gerçeklik, özgürlük alanı ve ekonomik bir pazar olarak ortaya çıkması, küresel değerlerin, alışkanlıkların değişmesini de sağladı. Zamanının büyük kısmını internette geçiren gençlerimizin ‘değerlerini’ artık sadece ailesi ya da çevresindeki insanlar belirlemiyor maalesef sosyal medya ağları aracılığıyla internet, kültürü belirliyor. Bu nedenle bir ebeveynin, kendi çocuğunun evin dışında, nerede, kiminle olduğunu bilmesi gerekiyorsa, dijital dünyada da çocukların kontrolsüz bırakılması, tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Tüm anne babalara sesleniyorum, çocuklarımızı, gençlerimizi başıboş ve uçsuz bucaksız bir ortam olan internet dünyasında yalnız bırakmayın. Farklı koruma ve güvenlik yöntemleriyle onları dijital alemin kötülüklerinden uzak tutun. İnterneti güvenli şekilde kullanmanın yollarını öğrenmek ve uygulamak hepimizin sorumluluğunda.”

GÜNLÜK İNTERNET KULLANIM SÜRESİ 6 SAAT 57 DAKİKA

Uraloğlu, günlük internet kullanım süresinin, dünyada 6 saat 40 dakika iken Türkiye’de bu rakamın 6 saat 57 dakika, yani yaklaşık 7 saat olduğunu söyledi.

“VATANDAŞLARIMIZI DİJİTAL DÜNYADA GÜVENDE TUTMANIN YOLLARI HAKKINDA BİLİNÇLENDİRMEK İSTİYORUZ”

Sosyal medya kullanım süresinin ise dünyada 2 saat 23 dakika iken, Türkiye’de 2 saat 44 dakika olduğuna, yani yaklaşık 3 saati bulduğuna işaret eden Uraloğlu, “Dolayısıyla bu alan asla boş bırakılmaması ve ciddiyetle ele alınması gereken bir konu. Bakanlık olarak Güvenli İnternet Günü vesilesiyle vatandaşlarımızı dijital dünyada güvende tutmanın yolları konusunda bilinçlendirmek istiyoruz” dedi.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

2023;te siber güvenliğe en çok sigorta sektörü ihtiyaç duydu

2023;te siber güvenliğe en çok sigorta sektörü ihtiyaç duydu

Bilişim güvenliği alanındaki profesyonel ürün ve çözümleri ile çözüm ortaklarına satış ve destek veren teknoloji şirketi Laykon Bilişim, 10 yılı aşkın süredir Bitdefender, Narbulut, Watchguard, CoSoSys, Berqnet ve Logalarm markalarıyla sektöre değer katıyor. Şirket ve bireylerdeki teknoloji kullanım oranlarındaki artışın, tüm sektörlerde siber güvenlik ürünleri satışlarında yükselişe sebep olduğunu dile getiren Laykon Bilişim Genel Müdürü Barbaros Akkoyunlu, siber güvenlik sektörüne dair 2023 değerlendirmelerini ve 2024 öngörülerini paylaşıyor. 

 Bilişim sektöründe 10 yılı aşkın uzman ve deneyimli kadrosuyla sektörde faaliyet gösteren Laykon Bilişim, çözüm ortakları ve siber güvenlik sektörü için 2023 yılı değerlendirmelerini sundu. Bu yıl çeşitli sektörler arasında özellikle sigorta şirketleri ile yoğun iş birlikteliklerinin olduğunu dile getiren Laykon Bilişim Genel Müdürü Barbaros Akkoyunlu, “Şirket ve bireylerdeki teknoloji kullanım oranlarındaki artış sebebiyle, sigorta firmaları tarafında siber güvenlik poliçelerinin satışı arttı. Bu konuda Bitdefender Antivirüs’ün Türkiye distribütörü olarak Türkiye’deki sigorta şirketleriyle yoğun iş birlikteliğine sahip marka olduğumuzu söyleyebiliriz. Dijital dünyanın iş yapış şekillerinin içine bu denli girdiği bir zamanda tüm sektörler için güvenlik çözümleri temel ihtiyaç haline geldi. Sigorta sektörünün yanı sıra ayakkabı imalatından, mali müşavire, doktordan, hastaneye, fabrikaya, bankaya, sigortacıya kadar her kurum için güvenlik çözümleri zorunluluk haline gelerek vazgeçilmez bir unsur oldu.” dedi.

IoT Cihazlara Yönelik Güvenlik İhtiyacında Artış Var

Otomotiv, elektrikli araçlar, akıllı TV ve giyilebilir teknolojiler sayesinde gerçekleşen IoT güvenlik çözümlerindeki artışı aktaran Barbaros Akkoyunlu, IoT güvenlik çözümlerinin, EDR ötesinde XDR teknolojilerine olan yönelimleri artırdığını açıkladı. Sektördeki diğer çözümlere artan yönelimlerden bahseden Akkoyunlu, “Antivirüs Endpoint çözümleri 2023 için yine olmazsa olmaz güvenlik katmanlarından biri oldu. Ancak burada yoğunluğun artık standart endpoint çözümlerinden ise EDR/XDR modüllerine yönelişin arttığını gözlemliyoruz. Bunun yanı sıra kişisel hatalar, halen en büyük açık olarak şirketlerde büyük veri kaybına neden oluyor. Bu nedenle 2023 yılında şirketlerin DLP çözümlerine yönelimi arttı. 2020 yılından bu yana distribütörü olduğumuz CoSoSys ile 2024 yılında bu yatırımların şirket tarafında artacağını düşünüyoruz. Biz de bundan dolayı kendi şirketimizde ekip ve sözleşmelerimizi güçlendirme yoluna gittik.” dedi.

Pandemi dönemi sürecinden sonra hibrit çalışma düzeni birçok şirket için kalıcı hale geldi. Bu dönemde yatırım maliyetlerinin artışıyla birlikte BYOD kullanımlarının arttığını dile getiren Barbaros Akkoyunlu, “MDM ihtiyacını da tetikleyen bu durum, uzak bağlantı ve RDP kullanımlarıyla oluşan güvenlik açıklarının kapatılmasını mutlak ihtiyaç haline getirdi. Aynı zamanda da Firewall alımlarında ciddi oranda artış yaşandı.” açıklamasında bulundu.

“Siber Güvenlik Dünyasının Can Kurtaranı Bu Yıl da Bulut Yedekleme Çözümleri Oldu”

Siber güvenlik, iş sürekliliği ve bulut çözümleri alanında kullanıcılarına yeni teknolojiler sunduklarını ifade eden Barbaros Akkoyunlu, “Siber güvenlik dünyasının can kurtaranı bu yıl da bulut yedekleme çözümleri oldu. Biz de Laykon Bilişim olarak Narbulut yedekleme çözümleri ile şirketlere iş sürekliliği alanında katkı sağlıyoruz. Özellikle deprem bölgesindeki birçok şirket Narbulut sayesinde tekrardan verilerine ulaşıp ticaret hayatları için önemli olan veri kaynaklarına ulaşarak sorunlarını kısa sürede çözebildiler. Deprem zamanında duran ticari hayatla birlikte sıkıntı yaşayan şirketlere bu çözümü sağlayabilmek bizim için büyük bir sevinç kaynağı oldu.” dedi.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Bıtdefender mobile securıty androıd için en iyi güvenlik yazılımı seçildi

Bıtdefender mobile securıty androıd için en iyi güvenlik yazılımı seçildi

BITDEFENDER MOBILE SECURITY

ANDROID İÇİN EN İYİ GÜVENLİK YAZILIMI SEÇİLDİ 

 

2023’ÜN EN İYİ ANDROİD ANTİVİRÜS UYGULAMASI 

BITDEFENDER MOBILE SECURITY OLDU

 

Dünyanın en çok kullanılan mobil işletim sistemi Android, bankacılık işlemlerinden eğlenceli oyunlar oynamaya kadar hayatın her alanında yer ediniyor. 2023’ün sonunda 3,6 milyar insanın Android işletim sistemi kullanması beklenirken, bu durumdan faydalanmak isteyen birçok kötü amaçlı kişiler bulunuyor. Birleşik Krallık’ın en çok ziyaret edilen teknoloji sitesi Techradar uzmanlarının incelemeri sonucu 2023’ün en iyi mobil antivirüs çözümü seçilen Bitdefender Mobile Security, üstün korumasıyla rakiplerinden ayrılan çözümler sunuyor.

 

Günlük yaşamın ayrılmaz bir parçası olan akıllı telefon ve tabletler, kullanıcılara birçok alanda çeşitlilik ve erişilebilirlik sağlıyor. Kişisel bilgiler, kredi kartı ve bankacılık işlemleri gibi hassas verileri barındıran bu cihazlar, kötü amaçlı kişiler tarafından da çeşitli saldırılara maruz kalabiliyor. 2023’ün sonunda 3,6 milyar insanın Android tabanlı cihaz sahibi olacağı göz önünde bulundurulduğunda, dünya nüfusunun yaklaşık yarısı ciddi tehlikelere karşı hedef haline geliyor. Birleşik Krallık’ın en çok ziyaret edilen teknoloji sitesi Techradar uzmanları tarafından en iyi mobil antivirüs çözümü seçilen Bitdefender Mobile Security, cihaz performansını etkilemeden siber tehditlere karşı otomatik koruma sağlıyor. Kötü amaçlı yazılımları algılama, kötü amaçları yazılımlara karşı koruma, performans ve bataryayı verimli kullanma gibi kategorilerdeki tüm testleri başarıyla geçen Bitdefender Mobile Security, tüm bu işlemleri kullanıcıyı rahatsız etmeden gerçekleştirerek rakiplerinin önüne geçiyor.

 

Sessiz Koruma, Üstün Performans

 

Bireysel ve kurumsal kullanıcılar için ödüllü antivirüs ve siber güvenlik çözümleri sunan Bitdefender Mobile Security, Birleşik Krallık’ın en çok ziyaret edilen teknoloji sitesi Techradar uzmanları tarafından en iyi mobil antivirüs çözümü seçildi. Android tabanlı akıllı telefonları ve tabletleri kötü amaçlı saldırılardan, virüslerden ve yazılımlardan koruyan Bitdefender Mobile Security, kullanıcı dostu ara yüzüyle kullanıcılarına pratik kullanım ve etkin koruma sağlıyor. Zararlı yazılım ve saldırılara karşı arka planda sessizce çalışan Bitdefender Mobile Security, kullanıcıyı rahatsız etmeden bilgilendiriyor. Bu sayede kullanıcılar, günlük işlerine ara vermeden dijital dünyada güvenli bir şekilde işlemlerini gerçekleştirebiliyor.

 

“Tehditleri Otomatik Olarak Önleyen, Etkili Bir Güç”

 

Mobil antivirüs programlarının kişileri kötü amaçlı yazımlardan koruduğunu ve cihaz performansını artırdığını belirten Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, “Dijital çağın en çok kullanılan cihazları olan akıllı telefon ve tabletler, artık sadece bir iletişim aracı değil, kişisel ve bankacılık gibi hassas bilgileri barındıran özel cihazlardır. Bu bilgilere erişmek için yöntem ve taktiklerini sürekli olarak geliştiren siber saldırganlar, çevrimiçi ortamlar yoluyla ya da zararlı uygulamalarla android kullanıcılarını tehdit etmeye devam ediyor. Bu tür tehlikelere karşı cihaz performansını etkilemeden tam koruma sağlayan Bitdefender Mobile Security, kullanıcı dostu arayüzüyle etkili bir güvenlik sunuyor. Verimli batarya kullanım özelliğine sahip Bitdefender Mobile Security, cihaz kullanımına olumsuz bir etkisi bulunmadan arka planda sessiz bir şekilde çalışarak tehditleri otomatik bir şekilde önlüyor.” ifadelerini kullandı.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu;nun Üçüncüsü Tamamlandı

Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu;nun Üçüncüsü Tamamlandı

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Huawei Türkiye’nin, bilişim alanında yetenekli yazılımcıların eğitimine yönelik birlikte yürüttüğü bir proje olan Huawei Türkiye Ar-Ge Kodlama Maratonu’nun üçüncüsü tamamlandı. ‘Bulut Bilişim’ kategorisinde gerçekleşen yarışmada dereceye giren üç takıma ödülleri Ankara’daki BTK Başkanlığı’nda düzenlenen törende takdim edildi.  

 

BTK iş birliği ile 25 Ağustos’ta başlayan Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu, 13 Ekim’de Ankara’da düzenlenen kapanış töreniyle sona erdi. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu, Huawei Türkiye Ar-Ge’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zhu Yongsheng ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnsan Kaynakları ve Eğitim Daire Başkanı Mustafa Ermiş’in katıldığı kapanış töreninde, maratonu başarıyla tamamlayan katılımcılar ödüllendirildi. Ödül törenine 350’den fazla öğrenci ve bilişim profesyoneli katıldı. 

 

Bulut Bilişim kategorisinde gerçekleşen yarışmada, Pyckle Rick takımından Deniz Özcan, Emre Düzgün ve Barkın Sağan birinci, Efsane Milan Kadrosu takımından Muharrem Onur Alan, Sarp Dora Yönden ve Şevval Ensarioğlu ikinci ve Mind Benders takımından Alperen Çelik, Ergün Deniz Buyruk ve Onur Malcı üçüncü olarak ipi göğüsleyen yarışmacılar arasında yer aldılar.

 

Törende bir konuşma yapan Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanı Ömer Abdullah Karagözoğlu; “Ülkemizi ve gençlerimizi geleceğin dijital dünyasına hazırlamak hedefiyle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu olarak var gücümüzle çalışıyoruz. Gençlerimiz teknolojiyi sadece tüketen değil, aynı zamanda üreten de bireyler olarak Türkiye’nin geleceğini şekillendirecekler. Yerli ve milli üretimin değerini ve gücünü kavrayan, bilim ve teknolojiye önem vermekten kaçınmayan bir gençlik, ülkemizi uluslararası arenada daha da ileriye taşıyacak. Bu vesileyle, Huawei Türkiye ve BTK Akademi iş birliğiyle üçüncü kez gerçekleştirdiğimiz Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu’na katılan ve ödül alan gençlerimizi tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyorum. Bu tarz yarışmaların gençlerimizin zihninde yeni ufuklar açmasını, ilham olabilmesini temenni ediyorum” dedi. 

 

Huawei Türkiye AR-GE’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Zhu Yongsheng ise yaptığı konuşmada; “BTK iş birliğiyle son 3 yıldır düzenlediğimiz Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu, bilişim yeteneklerini yetiştirmeye yönelik sürekli çalışmalarımızın en değerli uygulamasıdır. BTK ile birlikte, Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu final etabını ilk kez fiziki olarak sahaya taşımaktan ve harika bir yarışma atmosferi yaratmaktan büyük onur duyuyoruz. Proje ekibinin hazırladığı ana konuların ‘Birleşmiş Milletler Sürdürülebilirlik Hedefleri’ amaçlı olması da her proje çıktısının bir kat daha değerli olmasını sağlıyor. Bu kapsamda finalistlerimiz, Huawei Bulut Bilişim hizmetlerini deneyimleme ve uygulama fırsatı yakalarken, aynı zamanda sosyal sorumluluk bilinci, küresel sorunlara yakından bakma ve çözüm üretme bilincini de kazandılar. Zorlu etapları başarıyla geçerek finale ulaşan tüm yetenekleri tebrik ediyorum” dedi. 

 

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Mustafa Ermiş ise konuşmasında; “Gençlerimizi geleceğin dijital dünyasına hazırlamak amacıyla, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında 9 farklı kategoride 125 bin dakikadan oluşan 234 başlıktaki eğitimimizle, ülkemizin dört bir yanındaki gençlerimize ulaşmaya gayret ediyoruz. Bulut bilişim ve yapay zeka teknolojileri günümüzde hızla gelişen ve hayatımızın her alanına nüfuz eden teknolojiler. Hem Huawei Türkiye ile üç yıldır gerçekleştirdiğimiz Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu hem de Bulut Bilişim ve Yapay Zeka Zirvesi ile bu teknolojilerin uygulama alanları, potansiyeli ve geleceği hakkında farkındalık oluşturmak niyetindeyiz. Bu alanlarda yapılan her çalışmanın ülkemizin gelişimine de önemli bir katkı sağlıyor olmasından da ayrıca mutluyuz” dedi. 

 

Huawei Türkiye Ar-Ge Kodlama Maratonu’na, Bulut Bilişim kategorisinde toplam 928 aday başvurdu. Adaylar, BTK Akademi web sitesi üzerinden çevrimiçi eğitimlerini tamamladı. Başvuranlar arasından 200 aday, beş gün boyunca Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi tarafından geliştirilen Talent Interview online sınav sistemi üzerinden, Bulut Bilişim, Yapay Zeka, Büyük Veri, CI/CD ve CodeArts alanlarında yapılan ön eleme sınavına girdi. Ön eleme sınavının ardından 30 aday, maratonun büyük finaline kalmaya hak kazandı. Üç kişilik takımların yarıştığı maratonda 10 takım, projelerini 96 saat içinde hazırlayarak jüriye sundular. En yüksek dereceyi alan ilk üç takım, Huawei Matebook D16 bilgisayar ödülünün sahibi oldu. Ayrıca, Maraton’u tamamlayan ancak dereceye giremeyen adaylara, Huawei akıllı saat hediye edildi.

 

Huawei Ar-Ge Kodlama Maratonu kapanış töreni kapsamında, ‘Yapay Zeka ve Bulut Bilişim Zirvesi’ de düzenlendi. Moderatörlüğünü BTK Teknik İşletme Daire Başkanı Orhan Koca’nın yapığı panelde, Gazi Üniversitesi Yapay Zeka Merkezi Direktörü Prof. Dr. Şeref Sağıroğlu, Yapay Zeka Politikaları Derneği Başkanı Zafer Küçükşabanoğlu, Logo Yazılım Yazılım Mimarisi Dönüşüm Direktörü Kamil Yıldırgan ve Huawei Türkiye Ar-Ge Merkezi Direktörü Boran Demirciler konuşmacı olarak yer alan isimler arasındaydı. ‘Yapay Zeka ve Bulut Bilişim Zirvesi’ katılımcıları arasında yapılan çekilişle, kazanan iki kişiye Huawei akıllı saat hediye edildi. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İş Sürekliliğini Tehdit Eden 5 Zayıf Halka

İş Sürekliliğini Tehdit Eden 5 Zayıf Halka

Şirketlerin iş sürekliliğini en çok engelleyen tehditler arasında doğal afetler, veri sahtekarlığı ve hırsızlığı ile siber saldırılar başı çekiyor. Dijital alt yapılarında birçok zayıf halkanın bulunduğu şirketlerin iş sürekliliği konusunda pozitif ilerleme kaydedemediği görülüyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronise göre, iş sürekliliğini sağlamak isteyen şirketlerin dijital altyapılarındaki 5 zayıf halkaya dikkat etmesi gerekiyor.

 

Sektörüne, büyüklüğüne, çalışan sayısına veya niteliğine bakılmaksızın her şirket iş sürekliliğini aksatacak tehditlere maruz kalıyor. Şirketlerin iş sürekliliğini en çok aksatan tehditler arasında ise doğal afetler, veri sahtekarlığı ve hırsızlığı ile siber saldırılar başı çekiyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, iş sürekliliğini aksatan ve göz ardı edilen 5 zayıf halkayı sıralıyor.

 

1. Sorunsuz geçmişe güvenmek: Öngörülemeyen ancak gerçekleşmesi olası tehditler için hazırlıkların yapılmaması, eğitimli çalışanların bulundurulmaması ve sıradan tehditlerin göz ardı edilmesi ile birlikte şirketler, sorunsuz geçmişlerine güvenerek hareket ediyor. Ancak bu tutum, karşılaşılan ilk olumsuz durumla birlikte iş sürekliliğinde aksamalara neden olabiliyor.
 

2. Tehdit ve risklerin doğru değerlendirilmemesi: Şirketler en önemli dijital varlıklarını belirlemeli ve bunlar için ek önlemler almalıdır. Müşteri verileri ve finansal veriler gibi en çok korunması gereken ve kaybedildiğinde işleyişin tamamen durmasına neden olabilecek veriler şirketler için oldukça önemlidir. Bankacılık, finansal hizmetler, üretim, BT servis sağlayıcıları, havayolları, hastaneler, kamu hizmetleri gibi bazı endüstriler bu konuya daha fazla dikkat etmelidir.

 

3. Çalışanların iş sürekliliği konusunda eğitilmemesi: İş sürekliliğinde, doğrudan ve dolaylı olarak ilgili olanların yetkinliği oldukça önemlidir. Eğitimsiz tek bir personelin, zincirdeki en zayıf halka olacağı unutulmamalıdır. İş sürekliliğini, tüm kuruluşta olağan bir işin parçası gibi yerleştirmeye odaklanılmalıdır. Bu göz ardı edildiğinde ve işler ters gittiğinde kurum için daha maliyetli olabilir.

 

4. İş sürekliliği planlarının nadiren uygulanması: Şirketlerde iş sürekliliği planının öncelikli olmaması ve günlük işlemlerin daha önemli görülmesi yaşanan sorunların ana nedenlerini oluşturuyor. İş sürekliliği testleri, egzersiz yapmakla aynıdır. Sistematik olarak test uygulayan kuruluşlar, planlardaki veya diğer düzenlemelerdeki zayıflıkları görerek müdahale edebilirler. Tekrarlanan düzenli testler, operasyonel mükemmellik seviyesine ulaşmak için önemli bir adımdır.

 

5. İş sürekliliği planına üçüncü taraf hizmetlerin dahil edilmemesi: İş sürekliliği planları ve düzenlemelerinde yapılan hatalardan biri de satıcılar veya tedarikçilerin planlamaya dahil edilmemesi. Üçüncü taraf hizmetlerin herhangi bir kesintisi zincirleme bir etkiye neden olacağı için şirketinizde de aksamalara neden olabilir.

 

Acronis Hakkında

 Acronis, modern dijital dünyanın güvenlik, erişilebilirlik, gizlilik, özgünlük ve güvenlik (SAPAS) zorluklarını çözen entegre, otomatik siber koruma sağlamak için veri koruma ve siber güvenliği birleştirir. Hizmet sağlayıcıların ve BT profesyonellerinin taleplerine uygun esnek dağıtım modelleri ile Acronis, yapay zeka ile güçlendirilmiş yeni nesil antivirüs, yedekleme, felaket kurtarma ve uç nokta koruma çözümleri ile veriler, uygulamalar ve sistemler için üstün siber koruma sağlar. En son makine zekası ve blok zinciri tabanlı kimlik doğrulama teknolojileri ile desteklenen gelişmiş kötü amaçlı yazılımdan koruma ile Acronis, buluttan hibrit ve şirket içi ortama kadar her şeyi düşük ve öngörülebilir bir maliyetle korur.

 

Acronis, Singapur’da kurulmuş bir İsviçre şirketidir. Yirmi yıllık yenilikçiliğini kutlayan Acronis’in 45 lokasyonda 2.000’den fazla çalışanı bulunmaktadır. Acronis Cyber Protect çözümü 150’den fazla ülkede 26 dilde mevcuttur ve 18.000 servis sağlayıcı tarafından 750.000’den fazla işletmeyi korumak için kullanılmaktadır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com