Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (SDA) sayesinde farklı üreticilerin korumalı araç verilerine erişim

Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (SDA) sayesinde farklı üreticilerin korumalı araç verilerine erişim

Fiat ve Mercedes-Benz araçlarının erişim korumalı araç elektroniği üzerinde aktif teşhis çalışmaları mümkün

 

Bosch, korumalı elektronik sistemlere sahip araçlarda diyagnoz kapsamını genişletiyor ve yeni markaları erişimine dahil ediyor.
 
Güvenli Teşhis Erişimi, yalnızca tek bir kayıt işlemi ile farklı marka ve üreticilerin korumalı araç verilerine erişim sunuyor.
 
Korumalı diyagnoz verilerine erişim, bağımsız servislere rekabet imkânı tanıyor.
 

Günümüzde çok sayıda araç, sürücü destek sistemlerinin kalibrasyonu veya servis bildirimlerinin ayarlanması gibi aktif teşhis görevlerini yerine getirmek için üreticiye özel erişim yetkisi gerektiriyor. Bu durum, bağımsız servisler için çoğunlukla ciddi sorunlar ortaya çıkarıyor. Buna bağlı olarak Bosch standartlaştırılmış bir çözüm geliştirdi: Bosch Güvenli Teşhis Erişimi (Secure Diagnostic Access) veya kısaca SDA, ESI[tronic] arıza tespit yazılımını kullanarak erişim korumalı teşhis içeriklerine erişim imkanı sunuyor. Ağustos 2021’den bu yana, ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi yazılımını kontrol ünitesi diyagnozu için bir lisansla birlikte kullanan atölyeler, Volkswagen grubu tarafından üretilen çeşitli araçların korumalı elektronik sistemlerine SDA aracılığıyla erişebiliyor. Böylece Bosch SDA, VW grubu tarafından üretilen araçlardaki güvenlik seviyesinin gereksinimlerini karşılayarak servis çalışmalarına imkân tanıyor. Bu yılın başlarında gerçekleştirilen ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi ve KTS 250 yazılım güncellemelerinden bu yana, kullanıcılar artık Fiat, Alfa Romeo, Lancia, Abarth, Chrysler, Jeep ve Dodge/RAM araçlarının korumalı araç verilerine erişmek için de SDA’yı kullanabilirler. SDA’nın kapsamı, mevcut Mercedes-Benz araçlarına da erişim sağlamak için Haziran ayında genişletilecek. Ayrıca Bosch, SDA aracılığıyla erişim olanaklarını sürekli olarak genişletmek için farklı araç üreticilerinin geliştirme departmanlarıyla da yakın iş birliği içindedir. 

 

Kişisel Bosch ID ile kolaylıkla SDA kullanımı

Güvenli Teşhis Erişimini kullanmak için servis personelinin, ücretsiz olarak kılavuzluk edilen bir süreç ile bir e-posta adresi ve kendi seçtikleri bir şifreden oluşan kişisel bir Bosch ID oluşturması gerekiyor ve tek bir kayıt yeterli oluyor. Kaydolduktan sonra, SDA aracılığıyla korunan tüm teşhis verilerine erişebilirler.

 

Yalnızca Mercedes-Benz araçlarının korunan verilerine erişim ve ağ tanımlaması için Bosch ID oluşturmanın yanı sıra ek bir işlem adımı gereklidir. Daha sonra, bu araçların da korunan verilerine erişim sağlanır.

 

SDA yardım merkezinde kapsamlı açıklamalar ve ipuçları

ESI[tronic] servis yazılımı aracılığıyla SDA’ya erişmenin temel olarak iki yolu var. Kullanıcılar dilerse, Bosch ID’lerini kullanarak diyagnoz işleminin hemen başında ESI[tronic] içindeki SDA erişimini etkinleştirebilir. Bu yöntem tercih edilmediğinde ise araç teşhis amacıyla bağlandığında, ESI[tronic], ilgili aracın korumalı bir elektronik sistemle donatıldığını gösteren bir açılır pencere açar ve kullanıcıları bilgilendirir. Kullanıcılar ayrıca bir bağlantı aracılığıyla da destek sağlayan SDA yardım merkezine erişebilir. Sık sorulan sorular gibi Güvenli Teşhis Erişimi ile ilgili konuların yanı sıra resim ve videolarla önemli bilgilere ulaşabilirler.

 

Bosch Güvenli Teşhis Erişimi’nin kullanımı için gerekenler, ESI[tronic] 2.0 Çevrimiçi arıza tespit yazılımı ve kontrol ünitesi teşhisi için geçerli bir lisans ve sabit bir internet bağlantısıdır. Ayrıca, KTS 590, KTS 560, KTS 350 veya KTS 250 gibi mevcut Bosch KTS neslinin bir arıza tespit cihazı da gereklidir. Bu, çok markalı servislerin de yeni araç modellerinde aktif teşhis işlemlerini gerçekleştirmesini sağlayarak rekabet etmelerini sağlar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

2021’de ağ yönlendiricilerinde 87 kritik güvenlik açığı keşfedildi

2021’de ağ yönlendiricilerinde 87 kritik güvenlik açığı keşfedildi

Ağ yönlendiricileri (router), evlerde ve işyerlerinde kullanılan cihazların Wi-Fi bağlantılarını sağlama görevini üstleniyor. Kaspersky tarafından yapılan analize göre, 2021’de ağ yönlendiricilerinde 87’si kritik olmak üzere 500’den fazla güvenlik açığı keşfedildi. Güvenlik açığı bulunan yönlendiricilerden kaynaklanan tehditler hem haneleri hem kuruluşları etkiliyor ve e-posta güvenliğinin ötesine geçerek fiziksel ev güvenliğini tehdit ediyor. Buna rağmen kullanıcılar bu cihazların güvenliğini nadiren düşünüyorlar. Yapılan bir araştırmaya göre kullanıcıların yüzde 73’ü yönlendiricilerini yükseltmeyi veya güvenliğini sağlamayı hiç düşünmedi. Bu da bu cihazları günümüzde nesnelerin internetini etkileyen en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. Kaspersky uzmanları, ağ yönlendiricilerinin güvenlik açıklarının hangi tehditlere yol açabileceğini ve kullanıcıların kendilerini nasıl koruyabileceğini masaya yatırdı.

 

Ağ yönlendiricisi, akıllı bir evin tüm öğelerinin internete eriştiği ve veri alışverişi yaptığı, tüm ev ağının merkezini oluşturan cihazdır. Yönlendiriciye ulaşan saldırganlar, veri paketlerinin iletildiği ağa erişim elde eder. Böylece hassas verileri, özel fotoğrafları veya iş dosyalarını çalmak için bağlı bilgisayarlara kötü amaçlı yazılım yükleyebilirler. Bunlar mağdurda onarılamaz hasara neden olabilir. Saldırgan, virüslü yönlendiriciler aracılığıyla kullanıcıları sık kullanılan e-posta servisleri veya çevrimiçi bankacılık sitelerini taklit eden kimlik avı sayfalarına da yönlendirebilirler. Bu sayfalara girilen herhangi bir veri anında dolandırıcıların eline geçer.

 

2010’dan bu yana yönlendiricilerde bulunan güvenlik açıklarının sayısı giderek artıyor. 2020’de keşfedilen güvenlik açıklarının sayısı 603’e yükseldi ki, bu bir önceki yıla göre yaklaşık 3 kat daha fazla. 2021’de keşfedilen güvenlik açıklarının sayısı 506 ile yine yüksek seviyelerde kaldı. 2021’de keşfedilen tüm güvenlik açıklarından 87’si kritik öneme sahipti. Kritik güvenlik açıkları, bir saldırganın ev veya şirket ağına girebileceği en korumasız boşlukları simgeliyor. Bu tür güvenlik açıkları işi saldırganın kimlik doğrulamasını atlamasına, yönlendiriciye uzak komutlar göndermesine ve hatta onu etkisiz hale getirmesine kadar götürebiliyor. Saldırganlar böylece kişisel fotoğraflarınızı, özel bilgilerinizi, e-postayla gönderilen iş sözleşmelerinizi, virüslü ağ üzerinden iletilen tüm verileri veya dosyaları çalabiliyor.

 

Araştırmacılar, bu tarz güvenlik açıkları hakkında farkındalığı artırsa da yönlendiriciler en güvensiz cihazlardan biri olmaya devam ediyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ürün sağlayıcıların tehditleri ortadan kaldırmak için acele etmemesi. 2021’de keşfedilen kritik güvenlik açıklarının neredeyse üçte biri satıcılardan herhangi bir tepki görmedi, herhangi bir yama veya tavsiye yayınlanmadı. Bu güvenlik açıklarının sadece yüzde 26’sına, üretici şirketinden teknik desteğe yönlendirme tavsiyesi geldi.

 

Saldırganların artan etkinliğinin yanı sıra tüketiciler ve küçük işletmeler, bir tehdidi çok geç olmadan belirleyecek veya anlayacak uzmanlığa veya kaynaklara sahip değil. Örneğin kullanıcıların yüzde 73’ü yönlendiricilerini yükseltmeyi veya güvenliğini sağlamayı hiç düşünmedi. Bu da onu günümüzde nesnelerin internetini etkileyen en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. Bu, yönlendiricilerin veri sızıntısının potansiyel olarak ciddi bir etkiye sahip olabileceği hastane veya kamu binaları gibi hassas ortamlarda kullanıldığı durumlarda özellikle tehlikeli.

 

Kaspersky Rusya Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Başkanı Maria Namestnikova şunları söylüyor: “Teknolojinin hayatımıza girme hızına siber güvenlik ayak uyduramadı. Birçok çalışan son iki yıldır evden çalışıyor. Ancak yönlendiricilerin güvenliği bu süre içinde gelişmedi ve nadiren güncelleniyorlar. Bu nedenle yönlendirici güvenlik açıklarının siber suçlular tarafından kötüye kullanılması riski 2022’de bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Önemli olan bir tehdidi mümkün olduğunca erken önlemektir. Çünkü insanlar bir saldırıyı genellikle çok geç olduğunda, verileri çalındıktan sonra öğreniyor. Bu nedenle bir yönlendirici satın aldığınızda, veri aktarım hızı ve fiyatı kadar ağ güvenliği de önceliğiniz olmalıdır. İncelemeleri okuyun ve üreticinin bildirilen sorunlarla ne kadar hızlı ilgilendiğini not edin. Hassas verileri ve parayı kaybetmemek için geliştirici bir yama yayınladığında yönlendiricinizi güncellemeyi unutmayın.”

 

Ağ yönlendiricilerinin güvenliği hakkındaki raporun tamamı Securelist’ten okunabilir.

 

 

Yönlendiricinin siber suçluların saldırılarından korunması için Kaspersky şunları öneriyor:

Akıllı cihazları ikinci el almak tavsiye edilmeyen bir yöntemdir. Üzerindeki yazılımlar önceki sahipler tarafından, uzaktaki bir saldırgana akıllı ev üzerinde tam kontrol sağlamak için değiştirilmiş olabilir.
Varsayılan şifrenin değiştirilmesi unutulmamalıdır ve kolay tahmin edilemeyecek bir şifre seçilmelidir.
Akıllı cihazların seri numaraları, IP adresleri veya diğer hassas bilgileri sosyal ağlarda paylaşılmamalıdır.
WPA2 şifrelemesi kullanılmalıdır. Bu veri aktarımı için en güvenli protokoldür.
Yönlendirici ayarlarında uzaktan erişim devre dışı bırakılmalıdır. Arada bir kullanılıyorsa sadece kullanılacağı zaman açılmalıdır.
Daha fazla güvenlik için, statik bir IP adresi seçilip DHCP’yi devre dışı bırakabilir ve Wi-Fi ağı bir MAC filtresiyle korunabilir. Bu eylemler, çeşitli ek cihazların yönlendiriciye bağlantısını manuel olarak yapılandırmayı gerektirir. Böylece süreç daha uzun ve daha karmaşık hale gelse de davetsiz misafirin yerel ağa girmesi çok daha zor olacaktır. Keşfedilen yönlendirici güvenlik açıklarıyla ilgili en son bilgiler her zaman kontrol edilmelidir.
Belirli bir uygulamaya veya cihaza karar verdikten sonra, güncellemeler ve güvenlik açıklarının keşfi konusunda düzenli bilgilenildiğinden emin olunmalıdır. Geliştiriciler tarafından yayınlanan tüm güncellemeler zamanında yüklenmelidir.
Ev ağı ve bağlı tüm cihazları korumaya yardımcı olabilecek özel bir güvenlik çözümü kurulmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Doğan Holding ile lider teknoloji üreticisi Karel ortaklık imzalarını attı

Doğan Holding ile lider teknoloji üreticisi Karel ortaklık imzalarını attı

Doğan Holding ile ülkenin önde gelen teknoloji üreticisi şirketlerinden Karel arasında hisse devir işlemleri, resmi işlemlerin sonuçlanmasının ardından gerçekleşti. Karşılıklı atılan imzalarla Doğan Holding, teknoloji şirketi Karel’in 40’ına ortak oldu.

 

Değer odaklı, öncü ve sürdürülebilir bir yatırım holding perspektifi ile yedi farklı sektörde faaliyet gösteren Doğan Holding, katma değerli alanlara odaklanarak hem grup hem de ülke ekonomisi için fayda yaratan, potansiyeli yüksek ve gelecek vaat eden yeni yatırımlarla büyüme devam ediyor. Doğan Holding, Mart sonunda yatırım stratejisi paralelinde Türkiye’nin lider teknoloji üreticisi şirketleri arasında yer alan Karel ile ortaklık anlaşmasına varmış ve hisse devri için resmi işlemleri başlatmıştı.  Yasal süreci tamamlayan Doğan Holding, doğrudan bağlı ortaklığı Öncü Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. aracılığı ile toplam 842.715.846,24 Türk Lirası bedelle Karel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 40 oranında hissesine sahip olarak, yatırımlarına bir yenisini daha ekledi.

 

Karel, 1986 yılında Tunaoğlu Ailesi tarafından Ankara’da kuruldu. Odağında teknoloji­ olan beş önemli faal­iyet alanında hizmet veren Karel; bulut tabanlı iletişim ve nesnelerin internetini kapsayan telekom çözümleri, savunma sanayi iletişim çözümleri, telekom altyapı projeleri, otomotiv elektroniği ve elektronik kart üretimiyle alanında lider olan bir teknoloji üreticisi firması. Yaklaşık 3 bin 500 çalışanıyla Ar-Ge’den tasarıma, üretimden satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçleri yürüten Karel, dünya standartlarında bir Ar-Ge ve üretim yeteneğine sahip. 

 

Çağlar Göğüş: “Endüstrinin ve iletişimin dijitalleşmesine büyük önem veriyoruz”

 

Doğan Holding CEO’su Çağlar Göğüş yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Teknoloji yatırımları Türkiye için çok önemli bir fırsat. Bu nedenle Türkiye’nin lider teknoloji üreticisi firmaları arasında yer alan, elektronik ve iletişim alanlarında uzman Karel ile ortaklığımızdan büyük heyecan duyuyoruz. Ülkemizde endüstrinin ve iletişimin dijitalleşmesine büyük önem veriyor ve bu konuda öncü konumda olmak istiyoruz. Özellikle yenilenebilir enerji, sanayi, teknoloji ve mobilite alanlarında büyümeyi hedefliyoruz. Geleceğin işlerine yatırım yapıyor, hızlı ve emin adımlarla büyüyoruz.”

 

Yaman Tunaoğlu: “Bu ortaklığın sağlayacağı dinamizm, hem Doğan Holding’e, hem Karel’e hem de ülkemize büyük katma değer yaratacak”

 

Karel Teknik Murahhas Üyesi Yaman Tunaoğlu ise bu ortaklığa ilişkin düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Ülkeler değişen dünyada etkin rol almak için teknolojide söz sahibi olma yarışında. Biz ülkemizin bu konudaki potansiyeline hep inandık. Karel olarak kurulduğumuz günden beri, 36 yılda önemli başarılar elde ettik. Bu gurur hem Karel hem de ülkemizin. Bugün teknolojide iletişim, sayısal dönüşüm ve elektronik alanlarında çok önemli global fırsatlar bulunuyor. Doğan Holding ile yaptığımız güç birliği ile bundan sonra da büyümeye ve gelişmeye hızlanarak devam edeceğiz.

 

Önümüzde Karel’in küresel bir değer haline gelmesi ve sürdürülebilir büyüme hedefleri var. Bugün değerli bir müşteri portföyüne sahibiz. Alanımızda lider olmanın getirdiği tecrübe ve bilgi birikiminin yanı sıra, Türkiye’nin en önemli teknoloji Ar-Ge’si ve elektronik üretim tesislerinden birine sahibiz. Gelecek vizyonumuza paralel, bu alanlardaki yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz. İletişim, savunma sanayi çözümleri, proje çözümleri ve otomotiv elektroniği alanlarındaki her faaliyet kolumuzu geliştirerek sürdüreceğiz. Bu ortaklığın sağlayacağı dinamizmin hem Doğan Holding’e hem Karel’ e hem de ülkemize büyük katma değer yaratacağını bilerek, gelecek için büyük heyecan duyuyoruz.”  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Güçlü Parola Oluşturma – Online Güvenlik – Teknoloji

Güçlü Parola Oluşturma – Online Güvenlik – Teknoloji

İnterneti kullanırken gereken online güvenlik önlemlerini alıyor muyuz?

1. Dünya Genelinde Ülkelere Göre En Çok Kullanılan Parolalar

ExpressVPN’in araştırmasına göre, dünya genelinde ülkelere göre en çok kullanılan parolaları aşağıdaki infografikten inceleyebilirsiniz:

Dillere göre verilerin işlendiği araştırmada Türkçe konuşanlar arasında en çok kullanılan ilk 10 parola aşağıdadır:

Türkiye’de en çok kullanılan parolanın 123456 olması, güçlü parola kullanımının dünya genelinde uygulanmadığı gibi Türkiye’de de uygulanmadığını gösteriyor.

İngiliz rock grubu Anathema’nın ise yaygın bir şekilde parola olarak kullanılması çok şaşırtıcı.

2. Güçlü Parola Oluşturma
Siber güvenlik uzmanları her zaman güçlü ve eşsiz parola kullanılması gerektiğini vurgular. Eğer zayıf parola kullanıyorsanız, siber saldırganlar online hesaplarınızın ismini ve parolalarınızı internete sızdırmış bile olabilir.

Bir önceki bölümdeki infografikteki bilgiler aslında Ata Hakçıl’ın internete sızdırılan parolalar ve ilgili web sitelere dayanmaktadır. 123456 veya welcome gibi parolalar kullanıyorsanız, acilen değiştirmenizi öneririz.

Siber saldırganlar bir hesabın parolasını tahmin edemediğinde brute-force adı verilen bir saldırı yöntemine başvururlar. Bu saldırıda bir program aracılığıyla parolanızı tahmin etmeye çalışırlar. Program, parolanızın olası bütün kombinasyonlarını doğru parolayı bulana dek dener. Bir insanın aksine böyle bir program saniyede milyonlarca olası kombinasyonu dener! 123456 veya welcome gibi parolaların kırılması maalesef saniyeler bile sürmez.

Güçlü ve eşsiz bir parola nasıl oluşturabilirsiniz? Güçlü parola nasıl olmalıdır?:

Güçlü bir parola sözlükte bulunabilecek herhangi bir kelimeyi içermez.
Güçlü parolalar karmaşıktır ve anlam ifade etmez.
Güçlü parolalar, ardışık rakam veya harf içermez.
Güçlü parolalar büyük/küçük harf ve semboller içerir.
Güçlü parolalar uzundur. Güçlü bir parola ideal olarak en az 12 karakter olmalıdır.

Güçlü Parola Örnekleri
Türkçe konuşanlar arasında ve dünya genelinde en çok kullanılan parolaların hepsi zayıf parolaya örnektir. Güçlü bir parola nasıldır? İşte 17 karaktere sahip ve kırılması binlerce yıl sürebilecek 10 güçlü parola örneği:

M90jID/eeh+q!bZ[y
yc|{mX41rd?G#XP|}
pd*DV_bV5R!xz$&{W
4>[email protected]:l$m/
|ZP&=NPQ?wwTu9riX
4:RgICp[ai_x*fV,1
/by:ah_/goK-5)XOb
W6#sW58,veTKu&m7z
XI:#mZ(c63}pdH,[email protected]~f92:yqsV|6

3. Online Güvenlik İçin 2FA ve Parola Yöneticisi Kullanımı

Güçlü bir parola sizi brute-force (kaba kuvvet) saldırılarından korur fakat parolanızı bir şekilde ele geçiren bir kişiyi durdurmak için daha fazla önlem almalısınız. Öncelikle güçlü parola oluşturmak için rastgele bir parola oluşturucudan yararlanabilirsiniz.

Güçlü parolaları hatırlamak kolay değildir. Zayıf parolaların yaygın bir şekilde kullanılmasının sebebi hatırlaması kolay olmasıdır. Parolalarınızı kaydetmek için bir parola yöneticisi kullanabilirsiniz. iOS veya Android kullanıyorsanız, bir parola yöneticisine sahipsinizdir fakat üçüncü parti bir uygulama da kullanabilirsiniz.

Güçlü parola oluşturmanın ve parola yöneticisi kullanmanın yanında, parolanızı bir şekilde ele geçiren kişiyi durdurmak için online hesaplarınızda 2 Adımlı Kimlik Doğrulama (2FA) yöntemini kullanmalısınız.

2FA ile online hesabınıza girmeniz için parolanız haricinde başka bir koda ihtiyaç duyulur. Bu kodu SMS, arama veya doğrulama uygulamaları üzerinden alabilirsiniz. Bu kodu seçtiğiniz yöntem ile alabilirsiniz fakat günümüzde en güvenli yollardan biri doğrulama uygulamaları üzerinden bu kodu almaktır. Google veya Microsoft doğrulama uygulamalarını kullanabilirsiniz.
 

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kart bilgilerini korumanın sekiz yolu

Kart bilgilerini korumanın sekiz yolu

Siber suç ekonomisinin yıllık değeri her yıl artarak büyüyor. Siber güvenlik şirketi  ESET yasa dışı yollarla ele geçirilen yaklaşık 24 milyar kullanıcı adı ve parolanın dolaşımda olduğunu paylaştı. 

 

 

Dolandırıcılar kredi kartlarına ait bilgileri hem kullanmak hem de bu bilgileri satmak için kullanıcıları kandırmaya çalışıyorlar. ESET uzmanları artarak büyüyen bu sorun ile ilgili olarak, kullanıcılara kredi kartı bilgilerinin nasıl korunacağına ilişkin önerilerde bulundu.

 

Tetikte olun: İstenmeyen e-postalara hiçbir zaman cevap vermeyin, bu e-postalardaki bağlantılara tıklamayın veya bunların eklerini açmayın. Gizli tuzak içeren kötü amaçlı bir yazılım olabilirler veya sizi bilgilerinizi girmeye teşvik eden ve meşru görünen kimlik avı sayfalarına yönlendirebilirler.
Telefonun diğer ucundaki kişi ikna edici gelse bile telefon üzerinden hiçbir bilginizi vermeyin. Nereden aradıklarını sorun ve ardından teyit amacıyla o kurumu arayın. Ancak teyit için size kendi verdikleri iletişim numarasını da aramayın.
Bir sanal özel ağ kullanmadan halka açık Wi-Fi bağlantılarından internete girmeyin. Girmeniz gerekiyorsa da bu bağlantıları kullanırken kart bilgilerinizi girmenizi gerektiren online alışveriş gibi işlemler yapmayın.
Size bir sonraki ziyaretlerinizde zaman kazandıracak olsa da online alışveriş sitelerinde ve diğer sitelerde kart bilgilerinizi kaydetmeyin. Bu durum, o şirketin verileri ihlal edilirse ya da hesabınız ele geçirilirse kart bilgilerinizin çalınma ihtimalini azaltacaktır.
Tüm dizüstü bilgisayarlarınıza ve (telefon ve tablet vb. gibi) araçlarınıza saygın bir güvenlik sağlayıcısından kimlik avı korumasını da içeren bir antivirüs programını indirin.
Tüm hassas hesaplarınızda iki faktörlü kimlik doğrulamasını kullanın. Bu durum, çalınan/kimlik avı ile ele geçirilen şifrelerle bilgisayar korsanlarının hesaplarınızı kırıp açma ihtimallerini azaltır.
Sadece meşru pazar yerlerinde yer alan (Apple App Store ve Google Play) uygulamaları indirin.
Online alışveriş yapıyorsanız sadece HTTPS kullanan (URL’nin yanındaki tarayıcı adres çubuğunda bir kilit işareti olan) internet sitelerini tercih edin. Bu, verilerin ele geçirilme ihtimalinin daha düşük olduğu anlamına gelir.

 

 

Tüm banka ve kart hesaplarınıza dikkat etmek de iyi bir yöntem. Herhangi bir şüpheli işlem tespit ederseniz bu durumu hemen banka/kart hizmet sağlayıcınızın dolandırıcılık ekibine bildirin. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Apple’a dava: Milyonlarca iPhone kullanıcısı tazminat kazanabilir! – Teknoloji

Apple’a dava: Milyonlarca iPhone kullanıcısı tazminat kazanabilir! – Teknoloji

Yeni modellerin satışlarını artırmak için eski modelleri kasıtlı olarak yavaşlattığı belirtilen teknoloji devi Apple, bir kez daha ‘iPhone’ları yavaşlatma’ suçlaması ile karşı karşıya. Apple’a İngiltere’de toplu dava açıldı.

Tüketici avukatı Justin Gutmann’ın İngiltere’de yaşayan milyonlarca iphone kullanıcısı adına açtığı davada şirketin yaklaşık 800 milyon sterlin ödemesi talep ediliyor.

KULLANICILAR NE KADAR TAZMİNAT ALABİLECEK?
Hürriyet’te yer alan habere göre, ülkede 25 milyon iPhone kullanıcısı bulunuyor. Davanın kazanılması halinde söz konusu durumdan mustarip kişilerin yüzlerce sterlin tazminat kazanabileceği iddia edildi.

LİSTEDE HANGİ MODELLER VAR?
İngiltere’de açılan davada Apple’ın bu kararından etkilenen modellerin listesi de yer verildi. iPhone 6, 6 Plus, 6S, 6S Plus, SE, 7, 7 Plus, 8, 8 Plus ve X modelleri Apple’ın kasıtlı yavaşlatma politikasıda yer alan telefonlar arasında.

Bu kapsamda bir de internet sitesi kuruldu. Sitede bu modellere sahip olan kişilerin Apple’a karşı önerilen toplu davaya otomatik olarak dahil olabilecekleri bilgisine yer verildi.

‘The Phone Claim’ isimli sitede dava ile ilgili tüketicilere bilgi veriliyor.

APPLE’DAN AÇIKLAMA
Apple’dan konu ile ilgili yapılan açıklamada ise müşterilerinin yeni modelleri satın alması için kullanıcı deneyimini bozmanın söz konusu olmadığının altı çizildi.

Açıklamada “Amacımız her zaman müşterilerimizin sevdiği ürünler yaratmak olmuştur ve iPhone’ların mümkün olduğunca uzun süre dayanmasını sağlamak bunun önemli bir parçasıdır” denildi.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türkiye’de 2022’nin İlk Yarısında Siber Saldırılar Yarım Milyonu Aştı

Türkiye’de 2022’nin İlk Yarısında Siber Saldırılar Yarım Milyonu Aştı

TÜRKİYE’DEKİ SİBER SALDIRILAR YAKLAŞIK 2,5 KAT ARTIŞ GÖSTERDİ 

 

Türkiye’de 2022’nin ilk yarısında gerçekleşen kötü amaçlı yazılım saldırıları, geçen yılın ilk yarısına göre ikiye katlandı. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı’ndan elde edilen verilere göre Türkiye’de yılın ilk altı ayında 649.349 adet kötü amaçlı yazılım saldırısı olduğunu aktaran WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, saldırıların saatte 151 adet olarak gerçekleştiğini eklerken yaşanan bu artışla beraber siber güvenliğe daha çok özen gösterilme zamanının geldiğine dikkat çekiyor.

 

Siber saldırıların sayısı ve kapsamı her yıl artışını sürdürüyor. Dünyanın internete entegrasyonu, siber saldırılar için daha elverişli ortam yaratırken saldırıların hedef alanını genişletiyor. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı’nda toplanan verilere göre, Türkiye’de gerçekleşen kötü amaçlı yazılım saldırısı sayısı 2022 Haziran ayı sonu itibarıyla 649.349 ile yarım milyonu aştı. 2021 yılının ilk 6 ayında ise yine WatchGuard Tehdit Laboratuvarı tarafından kötü amaçlı yazılımların sayısı Türkiye özelinde 288.445 olarak açıklanmıştı. Türkiye geneli için 2022 saldırı verisinin, kaydedilen en yüksek siber saldırı sayısı olduğunu belirten WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, dijital bilginin birikmesiyle saldırı tehlikesinin artışına dikkat çekiyor.

 

Her Dakika 3 Siber Saldırı Gerçekleşiyor

 

WatchGuard Tehdit Merkezi’ne UTM cihazı Firebox’lardan gelen veriler ışığında hazırlanan rapora göre, Ocak ve Haziran ayları arasında Türkiye geneli her gün 3.628, her saat 151, her dakika ise 3 kötü amaçlı yazılım saldırısı gerçekleşti. Saldırı türlerinden en çok tercih edilenlerin Gen:Variant ve Exploit olduğunu aktaran Yusuf Evmez siber güvenlik alt yapılarını hedef alan kötü amaçlı yazılım türlerinin her sene çeşitlenerek güçlendiğine dikkat çekiyor.

 

Sıfırıncı Gün Saldırıları 5 Oranında 

 

2022 Haziran ayı sonu itibarıyla 649.349 sayısına ulaşan kötü amaçlı yazılım saldırılarının 5’ini sıfırıncı gün (zero-day) saldırıları oluşturuyor. Oranın az olmasından dolayı göz ardı edilmemesi gerektiğini özellikle vurgulayan WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, henüz şirketler fark etmeden saldırı işlemini gerçekleştirerek arkalarında iz bırakmadıkları için kötü amaçlı yazılım saldırılarının en tehlikelisi olduğunu belirtirken bu saldırılardan korunmak için gelenekselleşmiş yöntemler yerine daha karmaşık ve sağlam güvenlik önlemlerinin tercih edilmesi gerektiğini aktarıyor.

 

Ağ Güvenlik Saldırıları Hackerlerin Gündeminden Düşmüyor

 

Teknolojik entegrasyon süreci sonrası şirketler verilerini ağlarda tutmayı tercih ederken hackerler ağlarda bulunan verileri elde etmek için fırsat kollamaya devam ediyor. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı verilerine göre Türkiye’de bu yılın ilk 6 ayında 4.551 adet ağ güvenlik saldırısı gerçekleşti. WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, geçen sene bu sayının 31.613 olmasına dikkat çekerken, sonuçlarda iyileşme olduğunu ancak güvenlik tehlikesinin sürdüğünü belirtiyor. Ağ güvenlik saldırı türleri arasında en çok “FILE Invalid XML version-2” olduğunu ekleyen Evmez, siber suçluların ağ güvenlik şifrelerini çözmeyi hedefleyerek veriler için tehdit oluşturmaya devam ettiğini vurguluyor.

 

Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama Çözümleri Güvenlik için Elzem 

 

Türkiye’de 2022 verileriyle her gün 25, her saat 1 ağ güvenlik saldırısı gerçekleşiyor. WatchGuard Türkiye Yunanistan Satış Mühendisi Alper Onarangil, ağ güvenlik saldırılarında Dark Web üzerinden şifre veri tabanlarına kolay ulaşılmasının nedenini zayıf şifre oluşturulması olarak belirtiyor. Karmaşık ve güvenli olması için üzerinde düşünülmüş şifrelerin tercih edilmesi, şirketler ve bireysel kullanıcılar için güvenliğin ilk adımı sayılıyor. Çok faktörlü kimlik doğrulama çözümleri sayesinde oluşabilecek riskleri düşük seviyeye çekmenin önemini belirten Onarangil, AuthPoint kimlik doğrulama çözümlerinin, saldırıya uğrayan verilerin Dark Web üzerinden satışa sunulması halinde hızlı uyarı sisteminin devreye girdiğini ve hesapların güvende tutulması için faydalı olduğunu hatırlatıyor.

 

WatchGuard’ın Türkiye özelinde yılın ilk 6 ayı için gerçekleştirdiği araştırma raporundaki bulgular, WatchGuard Threat Lab’ın araştırma çabalarını desteklemek için verileri paylaşmayı seçen aktif WatchGuard cihazlarından alınan anonim Firebox Feed verilerine dayanmaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor

Mikroelektronik, Bosch’un tüm iş alanlarının başarısı için hayati öneme sahip

 

Bosch, 2026’ya kadar 3 milyar Euro yarı iletken işine, IPCEI kapsamındaki Mikroelektronik ve iletişim teknolojilerine yatırım yapacak.
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung: “Mikroelektronik gelecektir.”
Yeni çip geliştirme merkezleri Almanya Reutlingen ve Dresden’de yapım aşamasında.
 

Stuttgart ve Dresden, Almanya – Otomobiller ve e-Bikelardan ev aletlerine ve giyilebilir cihazlara kadar, yarı iletkenler tüm elektronik sistemlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Yarı iletkenler, modern teknoloji dünyasını yönlendiren motorlardır. Bosch, yarı iletkenlerin artan önemini erken fark etti ve kendi yarı iletken işini güçlendirmek için milyarlarca Euro fazla daha yatırım yapacağını duyurdu. 2026 yılına kadar Bosch, mikroelektronik ve iletişim teknolojisine ilişkin IPCEI finansman programının bir parçası olarak yarı iletken işine 3 milyar Euro daha yatırım yapmayı planlıyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung Dresden’deki Bosch Teknoloji Günü 2022’de, “Mikroelektronik gelecektir ve Bosch işinin tüm alanlarının başarısı için hayati öneme sahiptir. Mikroelektronik sayesinde yarının mobilitesi, nesnelerin interneti ve Bosch’un ‘Yaşam için teknoloji’ olarak adlandırdığı teknolojinin ana anahtarına sahibiz.” dedi.

 

Bosch, bu yeni fonun bir parçası olarak 170 milyon Euro’yu aşan bir maliyetle Reutlingen ve Dresden’de iki yeni geliştirme merkezi inşa etmeyi planlıyor. Ayrıca şirket, Dresden’deki yonga plakası fabrikasında ekstra 3.000 metrekarelik temiz oda alanı yaratmak için gelecek yıl 250 milyon Euro daha harcayacak. Hartung, “Müşterilerimizin elde edecekleri faydayı gözeterek yarı iletkenlere yönelik talep için hazırlanıyoruz. Bizim için bu minyatür bileşenler, büyük iş anlamına geliyor.” dedi.

 

Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak için mikroelektroniğe teşvik

Avrupa Çip Yasası çerçevesinde, Avrupa Birliği ve Alman Federal Hükümeti, Avrupa mikroelektronik sektörü için sağlam bir ekosistem geliştirmek üzere ek finansman sağlıyor. Hedef, 2030’a kadar Avrupa’nın küresel yarı iletken üretimini yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkararak ikiye katlamak. Mikroelektronik ve iletişim teknolojisi üzerine yeni başlatılan IPCEI, öncelikle araştırma ve inovasyonu teşvik etmeyi amaçlıyor. Hartung, “Avrupa, yarı iletken sektöründe kendi güçlü yönlerinden faydalanabilir ve bunu yapmalıdır. Her zamankinden daha fazla olacak şekilde hedef, Avrupa endüstrisinin özel ihtiyaçları için çip üretmek olmalıdır. Bu da sadece nano ölçeğin sadece alt kısmındaki çipler anlamına gelmiyor.” dedi. Örneğin, elektromobilite sektöründe kullanılan elektronik bileşenler, 40 ila 200 nanometre arasında proses boyutları gerektirir. Bosch yonga fabrikaları tam olarak bunun için tasarlanmıştır.

 

Dresden’de 300 milimetre çip üretiminde önemli artış

Mikroelektronik alanındaki bu yeni yatırım, Bosch için yeni inovasyon alanları da açıyor. Hartung, “İnovasyonda lider olmak, en küçük elektronik bileşenler olan yarı iletken çiplerle başlar.” dedi. Bosch’taki yeni inovasyon alanları arasında, bir aracın çevresini otonom sürüş esnasında 360 derecelik taramalarını gerçekleştirmek için kullandığı radar sensörleri gibi çip üzerinde yer alan sistemler bulunuyor. Şirket, şimdi bu tür bileşenleri geliştirerek onları daha küçük, daha akıllı ve daha ucuza üretmeye çalışacak. Bosch ayrıca, özellikle tüketim malları sektörü için kendi mikroelektromekanik sistemlerini (MEMS) daha da değiştirmek için çalışmalar gerçekleştiriyor. Şirket araştırmacılarının şu anda bu teknolojiyi geliştirmek için kullandıkları şeylerden biri, bir akıllı gözlüğün şakak kısmına yerleştirilebilecek kadar küçük olan yeni bir projeksiyon modülüdür. Hartung, “MEMS teknolojisinde pazardaki lider konumumuzu pekiştirmek için MEMS sensörlerimizi 300 milimetrelik yongalar üzerinde de üretmeyi planlıyoruz. Üretim, 2026 yılında başlayacak. Yeni yonga plakası fabrikamız bize üretimi ölçeklendirme fırsatı veriyor. Bu, tam olarak yararlanmayı planladığımız bir avantaj.” dedi.

 

Reutlingen fabrikasının silisyum karbür çiplerine büyük talep

Bosch’un bir diğer odak noktası ise yeni tip yarı iletkenlerin üretimidir. Örneğin Bosch, Reutlingen fabrikasında 2021’in sonundan bu yana seri silisyum karbür (SiC) çipleri üretiyor. Bunlar, çalışma aralıklarını yüzde 6’ya kadar artırmaya yardımcı oldukları elektrikli ve hibrit araçlar için gerekli olan güç elektroniğinde kullanılıyor. Güçlü pazar büyümesinin arkasında, yıllık yüzde 30 veya daha fazla oranlarla SiC çiplerine olan yüksek talep yer alıyor. Bu güç elektroniklerini daha uygun maliyetli ve daha verimli hale getirmek amacıyla Bosch, diğer çip türlerinin kullanımını da araştırıyor. Hartung, “Elektromobilite uygulamaları için galyum nitrür bazlı çiplerin geliştirilmesini de araştırıyoruz. Bu çipler, dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon şarj cihazlarında zaten bulunuyor.” dedi. Araçlarda kullanılmadan önce, daha sağlam hale gelmeleri ve 1.200 volta kadar önemli ölçüde daha yüksek voltajlara dayanabilmeleri gerekecektir. Hartung sözlerine şöyle devam etti: “Bunun gibi zorlukların tümü Bosch mühendisleri için işin bir parçası. Mikroelektroniğe uzun süredir aşina olmamız ve otomobillerle ilgili süreçleri biliyor olmamız bizi güçlü kılıyor.”

 

Bosch, yarı iletken üretimi için kapasiteyi sistematik olarak genişletiyor

Bosch, son birkaç yılda yarı iletken işine birkaç yatırım yaptı. Bunun en iyi örneği, Haziran 2021’de Dresden’de açılan yonga fabrikasıdır. 1 milyar Euro ile şirket tarihindeki en büyük yatırımdır. Reutlingen’deki yarı iletken merkezi de sistematik olarak genişletiliyor: Bosch, şimdi ve 2025 arasında, üretim kapasitesinin genişletilmesi ve mevcut fabrika alanının yeni temiz oda alanına dönüştürülmesi için yaklaşık 400 milyon Euro daha yatırım yapacak. Buna Reutlingen’de ek olarak 3.600 metrekarelik ultramodern temiz oda alanı yaratacak yeni bir uzantının inşası da dahildir. Sonuç olarak, Reutlingen’deki temiz oda alanı, şu anda yaklaşık 35.000 metrekareden 2025’in sonunda 44.000 metrekarenin üzerine çıkacak.

 

Uzmanlık ve uluslararası bir ağ, sürekli başarıyı garanti eder

Bosch, yarı iletkenlerin geliştirilmesi ve üretiminde otomotiv sektörünün lider şirketidir. Bu çipler sadece otomotiv uygulamalarında değil, tüketim malları sektöründe de kullanılmaktadır. Bosch, 60 yılı aşkın süredir bu alanda faaliyet gösteriyor. Örneğin, Reutlingen’deki Bosch yarı iletken fabrikası, son 50 yıldır 150 ve 200 milimetrelik yonga plakalarına dayalı çipler üretiyor. Şirketin Dresden tesisinde, 2021’de 300 milimetrelik yonga plakası bazında çip üretimi başladı. Reutlingen ve Dresden’de üretilen yarı iletkenler arasında uygulamaya özel entegre devreleri (ASIC’ler), mikroelektromekanik sistem (MEMS) sensörleri ve güç yarı iletkenleri yer alıyor. Bosch ayrıca Penang, Malezya’da yarı iletkenler için yeni bir test merkezi kuruyor. 2023’ten itibaren merkez, bitmiş yarı iletken çipleri ve sensörleri test edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

OPPO UEFA ile İş Birliğini Duyurdu

OPPO UEFA ile İş Birliğini Duyurdu

OPPO, UEFA ile, arasında UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa, UEFA Futsal Şampiyonlar Ligi Finalleri ve UEFA Gençlik Ligi Finalleri’nin bulunduğu turnuvaları kapsayan iki yıllık ortaklık anlaşması yaptı.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO bugün, önümüzdeki iki sezonu kapsayan birçok turnuvada UEFA ile iş birliği yapacağını duyurdu. Turnuvalar arasında UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa, UEFA Futsal Şampiyonlar Ligi Finalleri ve UEFA Gençlik Ligi Finalleri bulunuyor. 

 

Akıllı telefon devi, UEFA’nın lider futbol turnuvası Şampiyonlar Ligi’ne ortak olan ilk Çinli marka olacak. Bu kapsamda OPPO, sahada ve saha kenarlarında meydana gelen unutulmaz anları öne çıkarmak ve taraftarların 2022-23 ve 2023-24 turnuvalarının ilham veren anlarına tanık olmasına yardımcı olmak için UEFA ile yakın iş birliği içinde çalışacak.

 

UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ‘En İyinin En İyisi / The Best of The Best’ sloganı, OPPO’nun mükemmelliği yakalama kararlılığını vurgulayan ‘İlham Yanı Başında / Inspiration Ahead’ mottosuyla uyum içinde.  

 

OPPO Küresel Pazarlama Başkanı William Liu ortaklıkla ilgili şunları söyledi: “UEFA ile birlikte çalışarak UEFA turnuvaları sırasında futbol taraftarlarına ilham verecek olmaktan heyecan duyuyoruz. OPPO olarak, hayatın zorluklarının üstesinden gelmemize yardımcı olacak inovasyonların gücüne inanıyoruz. UEFA’nın zorluklar karşısında mücadele etme arzusu da eklenince, bu sinerji kusursuz bir iş ortaklığına dönüşüyor.”

 

UEFA Pazarlama Direktörü Guy-Laurent Epstein ise “OPPO’yu dünyanın en büyük futbol kulübü turnuvası UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ve UEFA sponsorları arasında görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Mobil teknolojilerde küresel lider OPPO ile birlikte, dünyanın dört bir yanındaki futbol taraftarlarının birbiriyle iletişim kurmasına ve onlara ilham vermeye yönelik çabalarımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi. 

 

Ortaklığın bir parçası olarak OPPO, kapsamlı stadyum pano reklamları, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin internet sitesi ve sosyal medya hesapları dahil olmak üzere yayınların arka planlarında ve stadyumlarda yer alarak yüksek görünürlük elde edecek. Ayrıca OPPO, futbol taraftarlarına UEFA Şampiyonlar Ligi sezonu süresince saha kenarına inip OPPO akıllı telefonlarıyla önemli anları yakalama fırsatı sunacak. Maçlarda elde edilen ‘İlham Anı / Inspiration Moments’ içerikleri, UEFA’nın web sitesinde yer alacak olan OPPO galerisinde yayınlanacak.

 

Ayrıca OPPO’nun son teknoloji görüntüleme teknolojileri NPU MariSilicon X, Find ve Reno serisi gibi önde gelen akıllı telefon modelleri, kablosuz kulaklıklar, akıllı saat ve yakında duyurulacak IoT ürünleri de UEFA Şampiyonlar Ligi’ni deneyimlemede yeni yollar sunacak ve dünya çapındaki futbol taraftarlarına ilham verecek.

 

Yeni sponsorluk anlaşması, OPPO’nun mevcut spor ortaklıklarını güçlendiriyor ve spor yoluyla tüketicilere ilham vererek etkileşimi artırıyor. Wimbledon ve Roland Garros ile ortaklığının ikinci yılına giren OPPO, Uluslararası Kriket Konseyi’nin (ICC) de küresel bir ortağı. Uluslararası arenada birçok spor markasıyla ortaklıklar geliştiren OPPO, farklı bölge ve kültürlerdeki kullanıcılara ulaşıp küresel tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türk Telekom Selfy’den gençlere bol GB’lı tarifeler

Türk Telekom Selfy’den gençlere bol GB’lı tarifeler

Türk Telekom, gençler için yaz aylarına özel ‘Selfy Yeni Festival Tarifeleri’ni hayata geçiriyor. Türk Telekom’un gençlik markası Selfy ile yeni faturalı hat sahibi Türk Telekom müşterileri, 82 TL’den başlayan avantajlı fiyatlarla 20 GB’a kadar internet fırsatından yararlanabilirken, hediye GB kazanabiliyorlar. 

 

Var olduğu her alanda herkesi değerli hissettirmeyi misyon edinen Türk Telekom, gençlik markası Selfy ile ‘Selfy Yeni Festival Tarifeleri’ni hayata geçirdi. Gençler için yaz aylarına özel bol GB hediyeli tarifleri kapsayan kampanyalardan yeni hat sahibi olan, numara taşıyan ve faturasız hattan geçiş yapan Türk Telekom Selfy müşterileri 12 ay boyunca Türk Telekom’da kalma sözü vererek yararlanabiliyorlar. 

 

Selfy’de bol GB festivali 

 

‘Selfy Yeni Festival Tarifeleri’ kampanyası ile yeni Türk Telekom Selfy müşterileri, tüm tarifeler içerisinde 750 dakika ve 500 SMS’e sahip olacaklar.

 

Kampanya kapsamında, Selfy’li yeni Türk Telekom müşterileri ‘Selfy Yeni Festival 5’ tarifesiyle ayda 82 TL’ye 750 dakika, 500 SMS ve 5 GB cepten internetin yanı sıra ilk ay 10 GB hediye cepten internet kazanıyorlar. Ayrıca Selfy’lilere 5 GB Sil Süpür’den ve 5 GB sosyal medyada geçerli hediye cepten internet veriliyor. 

 

Selfy’li yeni Türk Telekom müşterileri ‘Selfy Yeni Festival 10’ tarifesiyle ayda 105 TL’ye 750 dakika, 500 SMS ve 10 GB cepten internet ile birlikte ilk ay 10 GB hediye cepten internet fırsatından yararlanıyorlar. Ayrıca ‘Selfy Yeni Festival 10’ tarifesindeki müşteriler, Sil Süpür’den 10 GB ve sosyal medyada geçerli 10 GB hediye cepten internete sahip oluyor.

 

‘Selfy Yeni Festival 20+’ tarifesine yeni gelen Türk Telekom müşterileri ise ayda 125 TL’ye 750 dakika, 500 SMS ve 20 GB cepten internet ile beraber ilk ay 20 GB hediye cepten internet kazanıyor. Kampanya kapsamında Türk Telekom, ‘Selfy Yeni Festival 20+’ tarifesine gelen gençlere 20 GB Sil Süpür’den ve 20 GB sosyal medyada geçerli hediye cepten internet veriyor. Selfy’li gençler 2023 yılı sonuna kadar ‘Selfy Yeni Festival Tarifeleri’ kampanyalarından faydalanabiliyorlar.

 

Kampanya kapsamında sosyal medya için verilen hediye GB’lar; Twitter, Youtube, Instagram ve Facebook’ta geçerli oluyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com