Kaspersky, META bölgesindeki en çarpıcı fidye yazılımı saldırı tekniklerini paylaştı

Kaspersky, META bölgesindeki en çarpıcı fidye yazılımı saldırı tekniklerini paylaştı

2022’nin ikinci çeyreğinde fidye yazılımları bilgi güvenliğine yönelik ana tehditlerden biri olmaya devam ediyor. META bölgesi de bundan payını alıyor. Bunun en dikkate değer örneklerinden birini Afrika’nın en büyük perakende zinciri olan Shoprite’a yapılan saldırılar oluşturuyordu. Bölgedeki fidye yazılımlarına dair çarpıcı diğer örnekler arasında LockBit grubu tarafından Sahra altında kalan Afrika bölgesinde gerçekleştirilen saldırılar ve BAE’deki varlıkları hedef alan Cl0p saldırıları yer alıyor.

 

Dahası, Kaspersky uzmanları iç yapıları, reklamları ve saldırılar sırasında kullandıkları yaratıcı teknikler açısından fidye yazılımı gruplarının giderek endüstriyel hale gelişine tanık oluyor. Bu eğilim, bu yılın başlarında Kaspersky tarafından yayınlanan fidye yazılımı trendlerinde de belirtilmişti.

 

Kaspersky Kaspersky Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Maher Yamout, şunları söylüyor: “Fidye yazılımlarının geliştirilmesinde, daha sofistike ve hedefli olmanın yanı sıra kurbanları daha fazla tehdide maruz bırakma yönünde belirgin bir eğilim görüyoruz. Son yıllarda fidye yazılımı grupları, dağınık çetelerden sıyrılıp tam teşekküllü bir endüstrinin ayırt edici özelliklerine sahip işletmelere uzanan uzun bir yol kat etti. Fidye yazılımı saldırılarının daha önce küçük ölçekli saldırganlarda pek rastlamadığımız, zaman alıcı ancak son derece verimli bir şekilde manuel olarak gerçekleştirildiği durumlarla daha fazla karşılaşıyoruz”.

 

Kaspersky Tehdit İstihbaratı ekibi, en yaygın taktikleri, teknikleri ve prosedürleri (TTP’ler) daha iyi anlamak ve analiz etmek için modern fidye yazılımları hakkında kapsamlı bir çalışma hazırladı. Yapılan analizler Conti/Ryuk, Pysa, Clop (TA505), Hive, Lockbit2.0, RagnarLocker, BlackByte ve BlackCat’in faaliyetlerine odaklanıyor. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerde faaliyet gösteren bu gruplar Mart 2021 ile Mart 2022 arasında imalat, yazılım geliştirme ve küçük işletme gibi sektörlerdeki 500’den fazla kuruluşu hedef aldı.

 

Kaspersky uzmanları, bu fidye yazılımı gruplarının MITRE ATT&CK bilgi tabanında açıklanan teknikleri ve taktikleri nasıl kullandığını analiz etti ve siber saldırı zinciri boyunca TTP’ler arasında birçok benzerlik buldu. Şirket ağının veya kurbanın bilgisayarının hedef alınması, kötü amaçlı yazılımların teslimi, keşif, kimlik bilgilerine erişim, gölge kopyaları silme, yedekleri ortadan kaldırma ve son olarak ana hedefe ulaşma olmak üzere fidye yazılımı saldırıları birbirine oldukça benzeyen ve kolayca tahmin edilebilen bir yöntem izliyor.

 

Araştırmacılar saldırılar arasındaki benzerliğin nereden geldiğini şöyle açıklıyor:

Fidye yazılımı gruplarının kendi başlarına kötü amaçlı yazılım dağıtmadıkları, yalnızca veri şifreleme hizmetlerini sağladığı “Hizmet Olarak Fidye Yazılımı” (RaaS) adlı bir olgu giderek yayılıyor. Kötü niyetli dosyaları dağıtan kişiler de bu işi daha kolay yoldan yapmak istedikleri için, erişim sağlarken belli bir şablona uygun teslim yöntemlerini veya otomasyona dayalı araçları kullanıyor.
Bilinen ve benzer araçları yeniden kullanmak saldırganların hayatını kolaylaştırıyor ve saldırı hazırlama süresini azaltıyor.
Ortak TTP’lerin yeniden kullanılması, bilgisayar korsanlığını kolaylaştırıyor. Ancak bu tür teknikleri tespit etmek mümkün olsa da olası tüm tehdit vektörlerine dair önleyici tedbir almak son derece zor.
Kurbanlar güncellemeleri ve yamaları yüklemekte geç kalıyor. Çoğu zaman saldırıya uğrayanları savunmasız kalanlar oluşturuyor. 

Fidye yazılımı TTP’lerinin raporunu Securelist adresinden indirebilirsiniz. 

Kendinizi ve işletmenizi fidye yazılımı saldırılarından korumak için Kaspersky aşağıdaki şu kurallara uymanızı öneriyor:

Uzak masaüstü/yönetim hizmetlerini (RDP, MSSQL vb.) mutlaka gerekli olmadıkça genel ağlara maruz bırakmayın ve bunlar için her zaman güçlü parolalar, iki faktörlü kimlik doğrulama ve güvenlik duvarı kuralları kullanın.
Uzak çalışanlara erişim sağlayan ve ağınızda ağ geçidi görevi gören ticari VPN çözümleri için mevcut yamaları vakit geçirmeden kurun.
Fidye yazılımlarının güvenlik açıklarından yararlanmasını önlemek için kullandığınız tüm cihazlarda yazılımlarınızı her zaman güncel tutun.
Savunma stratejinizi yanal hareketleri ve internete veri sızmasını tespit etmeye odaklayın. Siber suçluların bağlantılarını tespit etmek için giden yöndeki trafiğe özellikle dikkat edin.
Çevrimdışı yedekleme stratejilerine özellikle dikkat edin ve verilerinizi düzenli olarak yedekleyin. Gerektiğinde acil bir durumda yedeklediğiniz verilere hızlı bir şekilde erişebildiğinizden emin olun.
Bilinmeyen kaynaklardan yazılım indirmekten ve korsan yazılım indirip kurmaktan kaçının.
Tedarik zincirinizin ve yönetilen hizmetlerin ortamınıza erişimini değerlendirin ve denetleyin.
Herhangi bir veri hırsızlığı durumunda verilerinizin açığa çıkmasıyla ilgili itibar riski için bir eylem planı hazırlayın.
Saldırganlar nihai hedeflerine ulaşmadan önce, saldırıyı erken aşamada belirlemeye ve durdurmaya yardımcı olan Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert ve Kaspersky Managed Detection and Response hizmetleri gibi çözümleri kullanın.
Kurumsal ortamınızı korumak için çalışanlarınızı eğitin. Kaspersky Automated Security Awareness Platform ile sağlanan özel eğitim kursları size bu konuda yardımcı olabilir.
Açıklardan yararlanma önleme, davranış algılama ve kötü amaçlı eylemleri geri alabilen bir düzeltme motoruyla desteklenen Kaspersky Endpoint Security for Business gibi güvenilir bir uç nokta güvenlik çözümünü tercih edin. KESB ayrıca siber suçlular tarafından kaldırılmasını engelleyebilecek koruma mekanizmalarına da sahiptir.
Tehdit aktörleri tarafından kullanılan gerçek TTP’lerden haberdar olmak için en son Tehdit İstihbaratı bilgilerini kullanın. Kaspersky Tehdit İstihbarat Portalı, yaklaşık 25 yıldır ekibimiz tarafından toplanan siber saldırı verilerini ve öngörülerini sağlayan Kaspersky’nin TI’si için ortak bir erişim noktasıdır. İşletmelerin bu zor zamanlarda daha etkili savunmalar yapmasına yardımcı olmak için Kaspersky, devam eden siber saldırılar ve tehditler hakkında bağımsız, sürekli güncellenen ve küresel kaynaklı bilgilere ücretsiz olarak erişim sağladığını duyurdu. Teklife erişim isteğinde bulunmak için bu adresi kullanabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı

Okurlarına güncel, yalın, teyit edilmiş ve bağımsız içerikler sunan dijital medya servisi Aposto, yeni web ve mobil uygulamaları ile medya deneyimini e-posta yayınlarının ötesine taşıyor. Bilginin üretilme, derlenme ve dolaşma biçimini yeniden düzenleyerek güvenilir, doyurucu ve kullanışlı olmayı önceliklendiren Aposto, dijital medya servisinin yeni ürünlerini 2 Haziran Perşembe günü SALT Galata’da gerçekleştirdiği lansmanla duyurdu.

 

Bilgiyi takip etmenin ve düzenlemenin en iyi yolu olduğuna inandığı e-posta yayınlarıyla 2019’dan bu yana toplamda 1 milyonun üzerinde okura ulaşan Aposto, okurlarına web ve mobil uygulamalar üzerinden yeni bir medya deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Aposto!’nun yeni ürünlerini tanıtmak üzere SALT Galata’da düzenlediği lansmanda basın temsilcileri, yayıncılar, fikir önderleri, akademisyenlerin yanı sıra yeni medya, teknoloji, bilgi, yaratıcılık, girişim ekosistemlerinden katılımcılar yer aldı. Aposto CEO’su Orhun Canca, Aposto’nun yeni bir medya deneyimi sunma yolculuğunu, değişen kimliğini, web ve mobil ürünlerinde kullanıcıları neler beklediğini dinleyicilerle paylaştı.

 

Zihniniz için taze bir başlangıç

Aposto uygulamalarını “zihinler için taze bir başlangıç” olması için tasarladıklarını vurgulayan Orhun Canca, “Bu uygulamaları internetteki gürültü kalabalığından uzakta, e-posta kutularımızda biriken içeriklere bir çözüm olarak geliştirdik. Aynı zamanda gereksiz içerik kalabalığına bir panzehir olarak, yepyeni dünyalara açılan bir kapı olarak hayata geçirdik” dedi. Canca şöyle devam etti: 

 

“E-posta yayınlarını çok sevsek de içeriklerimizin gelen e-posta kalabalığı arasında kaybolduğunu ve arşiv değerini yitirdiklerini görüyoruz. Tam olarak bu sebeple bugün Aposto’yu e-postanın çok daha ötesine taşıyoruz. Aposto dijital gazete ve dergileri tek bir yerden takip edebilmenizi sağlıyor. İnternetin sonsuz gürültüsünden uzakta, içeriklerin tek bir yerde toplandığı bir vaha gibi aslına bakarsanız.” 

 

Medya deneyimini e-postanın ötesine taşıyan Aposto’nun yeni web ve mobil uygulamalarında “Gelen Kutusu“, “Keşfet” ve “Kütüphane” olmak üzere öne çıkan üç özellik var.

Gelen Kutusu: E-posta kutusunu rahatlatmak, uygulamadaki önemli içeriklerin kaybolmasını önlemek için tasarlanan, kullanıcıya özel bir ana ekran. Aposto yayınlarıyla buluşma noktası.
Keşfet: Özenle derlenen haberlere, son dakika gelişmelerine, farklı kategorilerdeki yayınlara, editörlerin hazırladığı koleksiyonlara ve birbirinden değerli podcast’lere en kolay erişim alanı. Yeni dünyalara açılan kapı.
Kütüphane: Hem hatırlamak istenilen yayınları kaydedebilmeyi hem de sonradan okumak istenilenleri saklayabilmeyi sağlayan bir hafıza merkezi. Kişisel bilgi deposu.

 

21. yüzyılın gazete ve dergileri

Aposto, 70’ten fazla yayınını gazete ve dergiler olarak ayırdı. Yayınlarını bu geleneksel formatları yeniden keşfederek bugünün ihtiyaçlarına göre oluşturdu. Aposto gazeteleriyle okurlar gündemi kolayca takip edilebilir, dünyada ve Türkiye’de farklı kategorilerde olup bitenleri anlamlandırarak okuyabilir. Kendi alanında en özgün içeriklere sahip Aposto dergileriyle de pek çok konuda hazırlanan incelemeleri, değerlendirmeleri ve söyleşileri hayatlarına katabilir. Aposto’daki tüm gazeteler ve dergilere mobil ve web bildirimlerini yöneterek abone olmak mümkün.

 

Yayıncıların sesinden: Aposto Radyo

Aposto Radyo, sürekli genişleyen kataloğuyla yayıncılarının hazırladığı en iyi programları ve haber özetlerini bir araya getirerek 100 bini aşkın dinleyiciye, 1.3 milyondan fazla dinlenme sayısına erişti. Aposto Radyo kataloğunda her sabah gündeme dair öne çıkan konuları 10 dakikada aktaran Aposto Altı Otuz’un yanı sıra sektör uzmanlarının yorumlarını, fikir önderlerinin farklı alanlardaki görüşlerini, sinema ve müzik evrenindeki söyleşileri, ilham veren hikâyeleri ve popüler kültür konularını odağına alan 10 podcast program mevcut.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24 Haber Merkezi

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24 Haber Merkezi

Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, dijital gelir akışı elde etmek için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurguladı.

 

Bilgi Teknolojileri alanının, son 15 yıldır öngörülebilir bir ilerleme halinde olduğu görülüyor. Kuruluşlar, kritik iş süreçlerini otomatize etmek için bilinen yazılım tedarikçilerinin paket uygulamalarını kullanıyor.  TÜSİAD ve Deloitte iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye’de Yazılım Ekosisteminin Geleceği” raporuna göre yazılım sektörü, Türkiye’de brüt katma değeri incelenen ilk 5 sektör arasında, yarattığı yüzde 81’lik katma değer oranıyla  4. sırada yer alıyor. Ayrıca yazılım sektörü, ürettiği çıktı ve hizmetlerle incelenen 64 reel sektörden 61’ine direkt katkı sağlayarak Türkiye ekonomisine doğrudan etki ediyor. Bunun sonucunda BT departmanları da çalışmalarının çoğunda bu tür uygulamaları çalıştırmak için gereken altyapıyı oluşturmaya ve yönetmeye ve ayrıca işletme genelinde garantili hizmet seviyeleri sağlamak için gereken becerileri geliştirmeye odaklanıyor. Ancak tüm bunlar artık değişiyor. Mobil cihazlar, bulut bilişim, sosyal medya, Nesnelerin İnterneti ve diğer ezber bozan yeniliklerle birlikte uygulamaların oluşturulma, dağıtılma ve kullanılma biçimleri önemli ölçüde evriliyor.

 

Dijital gelir akışı elde etmek, daha akıllı ürünler geliştirmek ve müşterilerin beklentisi olan iyileştirilmiş deneyimleri sunmak için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurgulayan Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, konuya dair yaptığı değerlendirmede “Otomasyon için büyük kurumsal uygulamaları çalıştırmanın yanı sıra şirketlerin; ürünlerini, hizmetlerini ve dünyayla yakın ilişki kurma biçimlerini dönüştürecek tüketiciye yönelik mobil uygulamaları ve gömülü yazılımları sürekli olarak geliştirmeleri gerekiyor. Ancak tüm bunlar, eş zamanlı olarak maliyetleri düşürüp eski uygulamaların ve üzerinde çalıştıkları altyapının performansını iyileştirirken yapılmalı. Yenilik yapmak ve optimize etmek hedefine ulaşmanın tek yolu, BT hizmetlerini sunmak için kullandığımız teknolojiyi dönüştürmek. Bu da BT’deki insan kaynağının ve finansal kaynakların, sürekli değişen mobil deneyimler, daha iyi veri analitiği ve ürün ve hizmetlerle ilgili daha derin inovasyon gibi daha dönüşümsel yönleri olanaklı hâle getirmeye yardımcı olan diğer yatırımlara kaydırılabilmesi için, eski otomasyon yazılım paketlerini çalıştırmak üzere gereken maliyet ve eforu azaltmakla başlıyor” ifadelerini kullandı.

 

Lumassi ayrıca, BT yöneticileri tarafından atılması gereken adımlara da dikkat çekti.

 

BT yöneticileri için bir ikilem 

Modernizasyon ve hız ihtiyacı arasındaki gerilim, kuruluşlar için zaman zaman zorlayıcı olabiliyor. Her iki cephede de başarılı olmak için BT yöneticileri, kurum içi ve kurum dışı altyapı yatırımlarını yeniden değerlendirmek, personel ve beceri eğitiminde değişikliklere gitmek, farklı departmanlarla daha yakın ilişkiler kurmak ve Hizmet Olarak BT modeli konusundaki kararlılığı artırmak gibi işletme genelinde önemli bir dönüşümden geçmeleri gerektiğinin farkındalar. Bu yeni alanda yöneticilerin birçoğu mümkün olduğunca etkili bir şekilde yol alabilmek için rehberliğe ihtiyaç duyuyor.

 

Modern bir veri merkezi altyapı ile başlar 

Sıklıkla çatışan bu BT önceliklerinin desteklenmesine yönelik atılması gereken ilk adım, BT’nin üzerine kurulduğu altyapı bileşenlerini modernize etmek ve dahası, modern bir veri merkezi hâline gelmek. Geçmişte BT departmanları altyapılarını oluşturur ve uygulamalarını satın alırdı, ancak bugün bu modeli giderek tersine çevirmeye çalışıyorlar. Temel iş uygulamalarını hızla oluşturup çalıştırabilecekleri ve aynı zamanda yeni nesil uygulamaları dağıtmak için bir platform sağlayabilecekleri basit, dağıtımı kolay altyapı platformları satın almak istiyorlar.

 

Yakınsanmış bir altyapı her ikisine birden olanak tanıyor. Hepsi bir arada depolama, bilgi işlem ve ağ platformları, altyapıyı bileşen bazında kurma ve geliştirmeye yönelik geleneksel BT sürecini basitleştiriyor, hızlandırıyor ve kökten dönüştürüyor. Donanım ve yazılım bileşenlerini ayrı ayrı tedarik etme, dağıtma, yapılandırma ve yönetme konusunda harcanan zaman ve oluşan maliyeti azaltıp BT yatırımları için değer elde etme süresini hızlandırıyor. Buna ilaveten, yakınsanmış sistemlerin flash, yazılım tanımlı ve bulut özellikli sistemler gibi üçüncü parti bir platforma hazır teknolojiler üzerine kurulması önem arz ediyor.

 

Her şeyi otomatik hâle getirin edin

Veri merkezi altyapısını modernize etmek için bir plan oluşturulduktan sonraki adım, artık her şeyi otomatik hâle getirmek. Öngörülebilir, tekrarlanabilir bir adım olarak yapılan herhangi bir manuel işlemin, BT yığınının tamamında yönetim ve orkestrasyon araçları aracılığıyla bertaraf edilmesi gerekiyor. Tam otomasyon, günümüzde BT sunumunda tek ve en dönüştürücü değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Tam otomasyon süreçlerinin devreye girmesiyle de tam ölçekli bir BT dönüşümü için ilerleme sağlanıyor. Bilgi teknolojileri hizmetleri, birtakım CIO önceliklerini destekleyen iyi yönetilen bir hibrit bulut deneyimi sunmak üzere donanım ve yazılım yaklaşımları kullanılarak modernleştirilebiliyor ve otomatik hâle getirilebiliyor olsa da bilgi teknolojileriyle, iş çıktıları elde edilmesini sağlayan insanların ve süreçlerin sürekli olarak dönüştürülmesi gerekiyor.

 

Hızlandırılmış dijitalleştirme, Türkiye’de veri merkezi pazarının önemli bir itici gücü

 

TÜBİSAD’ın “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2021” raporuna göre Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2019, 2020 ve 2021 yılları için beş üzerinden sırasıyla 2,94, 3,03 ve 3,24 olarak hesaplandı. Veriler, 2021 yılında dijital dönüşümün ivme kazandığını ortaya koyuyor. Türkiye’de KOBİ’lerin dijital dönüşüme katılımıyla veri merkezlerine olan ihtiyaç daha da artacak. BT altyapısı hemen hemen tüm sektörlerde öncelik hâline gelmiş durumda. Buna paralel olarak ResearchAndMarkets.com tarafından hazırlanan “Türkiye Veri Merkezi Pazarı – Yatırım Analizi ve Büyüme Fırsatları 2021-2026” raporu, Türkiye veri merkezi pazarının 2026 yılına kadar 902,7 milyon dolarlık yatırımla 2021-2026 arasında 5,24 oranında büyüyeceğini gösteriyor. Kuruluşlar ve işletmeler dijital dönüşüm programlarında ilerleme kaydettikçe sunucu odasında yürütülen operasyonlardan, yönetilen hizmetler (managed services), sunucu barındırma ve hibrit altyapı gibi veri merkezi hizmetlerine geçiş ihtiyacı artıyor.

 

Tüm bunlar, hızlı dijitalleşme ve pazar fırsatları sayesinde işletmelerin ve BT ekiplerinin dönüşüm sürecinde nereye doğru gittiğinin küçük bir kesitini ortaya koyuyor. Veri merkezi teknolojisiyle ilişkili paradigmalar hızla değişmeye devam edecek ve bu değişimlerle birlikte yeni beceriler, araçlar ve kaynaklar devreye girecek. Yaratıcılıkta ve inovasyonda bir son nokta olmadığı için dönüşümde de bir bitiş noktası yok, ancak bir başlangıç noktası var. Ki bu da modern veri merkezine doğru bir yolculukla başlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

ESET Tehdit Raporunu Yayınladı – Ulusal24 Haber Merkezi

ESET Tehdit Raporunu Yayınladı – Ulusal24 Haber Merkezi

Siber güvenlik şirketi ESET, 2022 Birinci Dönem Tehdit Raporu’nu yayımladı. ESET Tehdit Raporu’nda, ESET araştırmacılarının analiz ettiği Ukrayna’da devam eden savaşla bağlantılı çeşitli siber saldırılara yer veriliyor. Industroyer kötü amaçlı yazılımının yeniden ortaya çıkmasına da değiniliyor.

 

ESET araştırmacılarının tespitlerine göre savaş, Ukrayna’yı destekleyen insanlardan faydalanmaya çalışan kimlik avı ve dolandırıcılık kampanyaları akınına neden oldu. Bu saldırılar, işgalin başlamasından hemen sonra tespit edildi. Mart ve Nisan 2022’de Emotet operatörleri çalışmalarını hızlandırıp zararlı yazılım içeren Microsoft Word belgeleri kullanarak büyük istenmeyen e-posta kampanyaları başlattı ve 2021’in birinci döneminde Emotet algılamalarının 113 kat artmasına neden oldu. Emotet kampanyaları, 2022’nin birinci döneminde E-posta tehditleri kategorisine yansıdı. Bu kategori 37 büyüme gösterdi.

 

Rusya’nın Ukrayna’yı  işgalinden kısa bir süre önce ESET telemetrisi, Uzak Masaüstü Protokolü (RDP) saldırılarında keskin bir düşüş kaydetti. Bu saldırılardaki düşüş, iki yıllık sürekli artışın ardından geldi. Bu değişimin Ukrayna’daki savaşla ilgili olabileceği düşünülüyor. Ancak bu düşüşte bile, 2022’nin ikinci döneminde görülen RDP saldırılarının neredeyse 60’ı Rusya’dan kaynaklandı.

 

Savaşın bir başka etkisi ise geçmişte fidye yazılımı tehditleri Rusya’da bulunan hedeflerden kaçınma eğilimindeyken, bu dönemde ESET telemetrisine göre Rusya’nın en çok hedef alınan ülke olduğunu ortaya koyması oldu. ESET araştırmacıları, Ukrayna ulusal selamı “Slava Ukraini!”nin (Şan olsun Ukrayna’ya!) kullanıldığı kilit ekranı varyantlarını algıladı. Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinden bu yana amatör fidye yazılımı ve dosyaları silmeyi hedefleyen yazılımların sayısında artış oldu. Yazarları genellikle savaşan taraflardan birine destek sözü vererek saldırıları kişisel bir intikam davası olarak ortaya koyuyor.

 

Savaş zamanında bile istismar devam ediyor 

Savaş aynı zamanda istenmeyen e-posta ve kimlik avı tehditleri açısından da dikkat çekici bir şekilde istismar edildi. 24 Şubat’taki işgalden hemen sonra, dolandırıcılar, hayali hayır kurumlarını ve bağış toplayıcıları yem olarak kullanarak Ukrayna’yı desteklemeye çalışan insanlardan yararlanmaya başladı. O gün, ESET telemetrisinin istenmeyen e-posta algılamalarında büyük bir artış görüldü. 

 

Zararlı yazılımlar istenmeyen e-postalar yayılmaya devam ediyor 

ESET telemetrisi, Rusya/Ukrayna savaşıyla ilgisi olmayan birçok başka tehdit de gördü. ESET Kıdemli Araştırma Yetkilisi Roman Kováč, bu durumu şöyle açıklıyor: “Öncelikle istenmeyen e-posta yoluyla yayılan kötü amaçlı bir yazılım olan Emotet’in, geçen yılki ortadan kaldırma girişiminden sonra geri döndüğünü ve telemetrimizde yeniden görülmeye başladığını doğrulayabiliriz.” Emotet operatörleri, D1’de birçok istenmeyen e-posta kampanyası düzenledi ve Emotet algılamaları yüz kattan fazla arttı. Ancak Tehdit Raporu’nda da belirttiği üzere Microsoft’un Office programlarında varsayılan olarak internetten makroları devre dışı bırakma hamlesi göz önüne alındığında, kötü amaçlı makrolara dayanan kampanyalar son bulabilir. Değişikliğin ardından, Emotet operatörleri diğer uzlaşma vektörlerini çok daha küçük kurban örnekleri üzerinde test etmeye başladı.

 

ESET 2022 D1 Tehdit Raporu ayrıca en önemli araştırma bulgularını gözden geçirerek ESET Research’ün şunları ortaya çıkardığını belirtiyor: Çekirdek sürücüsü güvenlik açıklarının kötüye kullanımı; Yüksek etkili UEFI güvenlik açıkları; Android ve iOS cihazları hedefleyen kripto para kötü amaçlı yazılımları; DazzleSpy macOS kötü amaçlı yazılımını dağıtan henüz ilişkilendirilmemiş bir kampanya; ve Mustang Panda, Donot Team, Winnti Group ve TA410 APT grubunun kampanyaları.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Huawei, yeni nesil MateBook D16 ile geleneksel masaüstü bilgisayarlara meydan okuyor

Huawei, yeni nesil MateBook D16 ile geleneksel masaüstü bilgisayarlara meydan okuyor

Son iki yıldır çoğumuz evde bir ofis alanı düzenleme, çalışma alışkanlıklarımızı ve günlük rutinlerimizi tamamen değiştirme göreviyle karşı karşıyaydık. Evden çalışmanın birçok faydası olmasına rağmen, ofiste sahip olduğumuzdan daha düşük ve yetersiz teknik ekipman, uzaktan çalışanlar arasında yaygın bir sorun olmaya devam ediyor. Bununla birlikte, Akıllı Ofis cihazları endüstrisi büyümeye devam ederken, Huawei yeni cihazları ile bu sorunlara kalıcı çözümler üretiyor.

 

Birkaç ay boyunca evden çalıştıktan sonra, kısıtlamalar hafiflemeye başlayınca birçok şirket hibrit düzenlemeyi uygulamaya karar verdi ve yalnızca birkaç işyeri tamamen ofislerden çalışmaya geri dönmeyi seçti. Bununla birlikte, teknik düzenlemelerin yüksek puan aldığı bir dizi faktörden kaynaklanan uzaktan çalışmak hala insanların endişe duyduğu bir yöntem. Evlerimiz, ailemizle birlikte dinlenebileceğimiz ve kaliteli zaman geçirebileceğimiz özel bir alanı yansıtacak şekilde tasarlandı. Bu nedenle, evden çalışma konusundaki endişelerimizin zayıf internet bağlantısı, yetersiz teknoloji ve yazılım etrafında şekillenmesine şaşmamalı ve tüm bunlar tüm hayatı olumsuz etkiliyor. Ancak Huawei’de, bu sorunları nasıl adapte edebileceğimize, bu sorunları nasıl yönetebileceğimize ve işe yarayan çözümler yaratmak için yenilikçi düşüncemizi nasıl uygulayabileceğimize odaklanmayı tercih ediyoruz.

 

Bulduğumuz şey, uzaktan çalışmayı kolaylaştıracak çözümler ararken geleneksel “masaüstü kurulumuna” meydan okumamız gerektiğiydi. Evimiz, masalarımızdan neredeyse hiç kalkmadan monitörümüze baktığımız bir ofise dönüştürülmemeli. Bizi sınırlayacak değil, motive edecek ve ilham verecek teknolojiye ihtiyacımız var. Yeni Huawei çözümleriyle, çalışma şeklimizde devrim yaratmaya yardımcı olmaya ve elimizden gelenin en iyisini sunabileceğimiz yeni bir iş yeri sunmaya hazırız.

 

Sonsuz yenilik arayışındaki Huawei dizüstü bilgisayarlar

Ar-Ge’den ürünlerin fiili üretimine kadar teknolojinin gelişiminin her yönüyle ilgili zengin geçmişinden ve bilgisinden yararlanan Huawei, 2016 yılında ilk MateBook dizüstü bilgisayarını tanıttı ve kısa süre sonra üç seri daha doğdu: MateBook D, MateBook E, ve MateBook X. Huawei’nin dizüstü bilgisayar sektörüne getirdiği yenilikler, örneğin HUAWEI FullView ekranı olmak üzere, sayısız özellikte bulunabilir.

 

Dizüstü bilgisayar tasarımındaki yenilikler

Çalışanlar ofisteyken, birçok görevi aynı anda yönetmeyi kolaylaştıran ve geniş çalışma alanı sağlayan geniş bir monitöre sahip olmaya alışkınlar. Evde, çoğumuzun masada monitör eklemek için yeterli alanı yok veya sadece ek bir cihaza yatırım yapmak istemiyoruz. Bununla birlikte, çoğumuz haftanın bazı günlerinde veya çoğu gününde evden çalışmaya devam edeceğinden, geleneksel bir masaüstü kurulumundan ziyade daha büyük ekranlı bir dizüstü bilgisayara geçmek mantıklı gelebilir. Tüketiciler arasında ortaya çıkan bu yeni ihtiyacı fark eden Huawei, 16 inç FullView ekrana sahip yeni bir ürün gamı hazırladı.

 

Huawei, akıllı telefon ve tablet geliştirme konusundaki tecrübesi ve teknik uzmanlığı ile dizüstü bilgisayarlar için tam ekran tasarımlarında lider haline geldi. Yalnızca üç ince çerçeveli ekranlarla dolu bir sektörde Huawei, dört tarafı da ince çerçevelere sahip ekranlarla çıtayı yükseltiyor. Bu tasarım o zamandan beri MateBook DNA’sının bir parçası haline geldi ve MateBook’ların rakip cihazlara göre sahip olduğu en önemli avantajlardan biri oldu.

 

Karşınızda MateBook D16: 16 inç geniş ekrana sahip yüksek performanslı hafif dizüstü bilgisayar

MateBook ailesine en son eklenen, 12. Nesil Intel Core işlemci tarafından desteklenen 16 inç HUAWEI MateBook D 16’dır. HUAWEI MateBook D16’nın piyasaya sürülmesi aynı zamanda MateBook ailesini geniş ekran, yüksek performanslı yeni üye olarak daha da zenginleştirirken, markayla eş anlamlı hale gelen estetik, yenilik ve akıllı deneyimleri bünyesinde barındıran serinin imza öğelerini taşıyor.

 

HUAWEI MateBook D16, MateBook D Serisinin ince çerçeve tasarımını devralıyor. Bu, ekranda daha geniş bir çalışma alanı sağlayarak kullanıcıların daha büyük ve daha uzun bir ekran alanıyla tabloları, verileri ve belgeleri daha kolay görüntülemesine olanak tanıyor. Huawei, diğer üreticilerin tipik olarak yalnızca 15,6 inçlik ekran yerleştirebildiği bir kasaya 16 inçlik büyük bir ekran yerleştirmeyi başardı. Bu da ekranın görünür alanını genişletirken gövdenin küçük kalmasını sağlıyor. 12. Nesil Intel işlemciden gücünü alan MateBook D16, Huawei MateBook serisinde ilk kez yer verilen numerik tuş takımı ve 1080p AI kamera gibi önemli özelliklere de sahip.

 

Daha esnek çalışma modellerine geçerken, evin bir ölçüde yeni ofisimiz olacağı gerçeğine alışmamız gerekiyor. Evdeki çalışma alanımızı tam üretkenliğimizi ve odaklanmamızı kolaylaştıracak ama aynı zamanda yaşam alanımızı kısıtlamayacak şekilde düzenlemek bizim görevimiz. Neyse ki teknoloji, geleneksel ofis düzeninin yerini başarıyla alan yenilikçi cihazlarla yardımımıza koşarken, aynı zamanda bize nerede çalışmayı seçtiğimiz konusunda daha fazla esneklik vererek yaratıcılık için geniş alan bırakıyor.

 

Yeni HUAWEI MateBook D16, 23 Haziran 2022’de piyasaya sürülecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Doğru dijital ebeveynlik için yedi öneri

Doğru dijital ebeveynlik için yedi öneri

Pandemi kaynaklı karantinalar hayatımıza girdikten sonra çocuklar hiç beklemedikleri bir şekilde arkadaşlarından ayrı kaldılar. Uzaktan eğitim tüm çocukların hayatını değiştirdi. Dizüstü bilgisayarlar günlük bir ihtiyaç haline geldi. Dersler, ödevler ve eğlence birkaç metrekare ile sınırlı olduğu için ekran başında geçirilen zaman küçük bir soruna dönüştü. Ebeveynler için bu hem bir nimet hem de bir kabustu.

 

Siber güvenlik şirketi ESET, anne babaların çevrimiçi ortamda çocuklarının güvende kalmasına nasıl yardımcı olabileceklerini inceledi. Ebeveynlere önerilerde bulundu.  

 

Birkaç yıl öncesine kadar tehlikeler  daha çok sokaktaydı. Artık güvende olmak sanal ortamları da kapsıyor. Çocukların ne okuduklarını, ne izlediklerini, kiminle konuştuklarını takip etmeliyiz.  Bununla birlikte, çocuklar, günümüz yetişkinlerinden  daha farklı bilgi ve  becerilerle büyüyorlar. Yetişkinlerin çocuklara yol gösterici olabilmeleri için çocukları daha iyi anlamaları, dijital okuryazarlıklarını geliştirmeleri  gerekiyor. 

 

Ebeveynlerin çocuklarının nasıl zaman geçirdiklerini, nasıl çalıştıklarını bilmesi; kullandıkları teknolojileri öğrenmesi iyi bir başlangıç olabilir. ESET uzmanları diğer önerileri şöyle sıraladı: 

 

Çocuğunuza, özellikle interneti ilk kullanmaya başladığında, göz kulak olun. Bundan hoşlanmayabilirler ama kendi güvenlikleri için onlara göz kulak olmanız gerekiyor. Biraz daha büyüdüklerinde, bazı sınırları gevşetmeyi veya yavaş yavaş onlara biraz daha özgürlük vermeyi düşünün. 
Çocuğunuzun kullandığı uygulamaları ve oyunları öğrenin. Bilgi edinmek için kullanabilecekleri web sitelerini gösterin. 
Çocuklarınızla oyun oynamaya zaman ayırın, böylece ne yaptıklarını görebilir ve birlikte bir aktivite yapmış olursunuz. 
Çocuklarınız için sanal dünyada da  bir tür “rol model” olun. 
Çocuklarınıza sadece sosyal medyayı kullanamayacaklarını söylemeyin; bu onları siteleri  gizlice kullanmaya itebilir. Bunun yerine, çocukların bunları neden ve nasıl kullandıklarını anlamaya çalışın ve riskleri onlara açıklayın. Kullandıkları sosyal medya platformlarında  hesaplar oluşturun. 
Çocuklarınıza  kızmayın: Bir şeyi anlamalarını istiyorsanız, onu açıklayın. Önemli olan , çocuklarınızla iyi bir ilişki kurmak ve iletişim hatlarını açık tutmaktır. Teknolojiyi sorumlu bir şekilde kullanmalarını ve çevrimiçi ortamda güvende olmalarını sağlamak, işbirliğine dayalı bir görevdir. İnternet erişimlerini ve alışkanlıklarını her yerde ve 7/24 kontrol edemeyebilirsiniz, bu nedenle onları doğru bilgilerle donatmak ve özgürce soru sorabilecekleri bir ortam oluşturmak daha iyidir. 
Onları dinleyin ve tavsiyelerde bulunun. Onların çevrimiçi olarak karşı karşıya kaldıkları en yaygın tehditlerin farkında olduklarından emin olun. Siber zorbalık, dolandırıcılık ve sanal dünyada gizlenen diğer tehlikeler hakkında bilgi verin.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor

Santa Farma İlaç şirketi ile Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) tarafından; ‘’Sağlığın Dönüştüren Kadınları” projesi kapsamında, üniversitelerde ve meslek yüksekokullarında Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik ve Bilişim Teknolojileri bölümlerinin son sınıflarında okuyan veya yeni mezun olmuş 100 genç kadına, ücretsiz Pazarlama ve Satış Teknolojileri, İş Analistliği ve Gamification (Oyunlaştırma) eğitimleri verilecek.  

 

Haziran ayında başlayacak proje, Teknolojide Kadın Derneği tarafından verilecek üç eğitim sınıfından ve Santa Farma İlaç Şirketi yöneticilerinin vereceği mentorluk desteğinden oluşacaktır. 1 yıl içinde tamamlanacak eğitim programı sonunda, eğitime katılanlara dijital sertifika verilecek ve ayrıca sağlık sektöründe staj ve istihdamda öncelik imkanı tanınacak. 

 

 “İLAÇ SEKTÖRÜNDE DAHA ÇOK VE DAHA DONANIMLI YÖNETİCİ KADIN”

 Santa Farma İlaç Şirketi, İnsan Kaynakları Direktörü Sema Yetkiner, “Küreselleşme, iklim ve demografik değişimler, teknolojik gelişme ve dijital dönüşüm tüm ülkelerin sosyo ekonomik alt yapılarını etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu değişim ve dönüşümden iş dünyası da payını almakta ve bugüne kadar doğru bilinen ezberler geçerliliğini yitirmektedir. İş dünyasının ve eğitim kurumlarının hızını sürekli arttıran teknolojik gelişime ve dijital dönüşüme ayak uydurmaları giderek zorlaşmaktadır. Ayrıca pandeminin iş dünyasında dijitalleşmeyi ve otomasyonu hızlandırdığı net bir şekilde görülmüştür. İş dünyası çevik kalarak sürekliliğini korumak için dijital teknolojinin tüm imkanlarını kullanmak zorunda kalmıştır. Sonuçta tüm ülkelerde ciddi boyutlara varan beceri açığı ortaya çıkmaya başlamıştır. Ve bu beceri açığı, şirketlerin ve ekonomilerin büyüme potansiyelini de etkileyen mega trend haline gelmiştir. Dolayısı ile alınan temel mesleki eğitimin yanında, iş başında ve yaşam boyu öğrenme gerekliliği, iş hayatının gündeminde önemli bir yere oturmuştur.  

 

Bu ciddi oluşum karşısında, toplumların, tüm eğitim kurumlarının, işveren ve işçi kuruluşları ile akademik kuruluşların birlikte ve koordineli olarak çalışmaları gerektiği ortaya çıkmış ve sosyal taraflarca ortak payda olarak kabul edilmiştir. İş dünyasındaki bu gibi eğilimler kadın çalışanları biraz daha fazla etkilemektedir. İşte tüm bu değişimleri yakından izleyip değerlendiren Santa Farma, kendi bünyesinde müdür ve üstü kadın yönetici oranını 50 ‘ye çıkarmayı başarmış ve bu konuda öncülük yapmayı bir toplumsal sorumluluk projesi olarak benimsemiştir. Bu ve benzeri projelerle, ülkemizde ve ilaç sektöründe kadın istihdamının ve kadın yönetici oranının yükselmesine katkıda bulunmayı amaçladığımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz ‘’dedi.

 

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, “Teknoloji, her sektörde olduğu gibi hayatımızda büyük yer kaplayan sağlık sektöründe de ön plana çıkıyor. Özellikle pandemi ile birlikte online sağlık hizmetleri müşteri gereksinimi tarafında var olan ihtiyacı gözler önüne serdi ve bu alandaki çalışmaların yapay zeka ve makine öğrenimi teknikleri ile daha da ileriye taşınması gerektiğini tüm dünyaya gösterdi. TÜİK Sağlık Harcamaları İstatistiklerine göre 2020 yılında sağlık harcamaları 24,3 arttı. Bu durum ile sağlık hizmeti sağlayıcılarının neredeyse 80’inin önümüzdeki on yıl içinde sağlık BT’sine yatırımlarını artırması bekleniyor. İnternet ağına bağlı akıllı ilk yardım sistemleri ile sağlık hizmetleri artık robotik alana kayıyor. IoMT cihazları gibi uzaktan hasta izleme teknolojileri, Oculus Rift ve HTC Vive’ın da kullanıma sunulmasıyla tıp eğitimi alanında sanal gerçeklikte ön plana çıkıyor. Özellikle sağlık bilişim pazarının büyümeye devam edecek olması, bizleri bu alandaki nitelikli uzman insan kaynağını yetiştirmeye yönlendiriyor. Bu sebeple sağlıkta lider kurumlardan Santa Farma İlaç, Teknolojide Kadın Derneği ile iş birliği yaparak sağlık alanını kariyer olarak seçecek 100 kadının teknoloji alanında uzmanlaşması ve güçlenmesi için Sağlığın Dönüştüren Kadınları projesini düzenliyor. Birlikte sağlıkta lider kadınları teknoloji bilgisi ile güçlendirecek ve yetiştireceğiz. Teknoloji üreten insan çeşitliliğini artırmak için başlattığımız bu projenin özellikle gittikçe gelişen sağlık sektöründe kadının gelişimine, istihdamına ve bu sayede de Türkiye ekonomisine güçlü katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Kariyerini teknoloji ile bir adım ileriye taşımak isteyenleri, sağlık sektöründe de kariyer fırsatı yakalamak isteyenleri ücretsiz vereceğimiz bu eğitimlere davet ediyoruz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

realme 8, Gerçek Oyun Performansı için Rekabetçi Fiyatıyla Türkiye’de

realme 8, Gerçek Oyun Performansı için Rekabetçi Fiyatıyla Türkiye’de

realme daha önce 8 ailesinin üyesi, 8 Pro ile Türkiye pazarına giriş yaptı. Şimdi ise 8 Serisi üyelerinden realme 8 ile yoluna devam ediyor. realme 8, göz alıcı arka kapak tasarımı, unutulmaz fotoğraflar çekmene yardımcı olacak kamerası ve oyunlarda yüksek performans sergileyen MediaTek Helio G95 Oyun İşlemcisi ile 4.999 TL fiyat etiketiyle tüm genç kullanıcılara aradıkları deneyimi sunmaya hazırlanıyor.

 

Dünyanın en hızlı büyüyen akıllı telefon markası realme, şık tasarımlar, üstün özellikler ve uygun fiyatları bir araya getiren akıllı telefonlarına bir yenisini daha ekliyor. Göz alıcı parlak arka kapak logo tasarımı ile dikkatleri üzerine çeken realme 8, stilini telefonuna da yansıtmak isteyen kullanıcıları kendine hayran bırakacak. Siber Gümüş ve Siber Siyah renk seçenekleriyle gelen realme 8, 6 GB RAM 128 GB depolama alanı, oyunlarda yüksek performans vermek için tasarlanmış işlemcisi ve benzersiz modlar ile hayal gücünü fotoğraflarına taşıyacak kamerası ile realme 8, bir akıllı telefondan bekleyebileceğin her şeye sahip.

 

Arka Kapak Tasarımı ile Dikkatleri Topla

Cesur ve göz alıcı tasarımlarını her segmentten akıllı telefonlarında kullanarak tüm kullanıcılarla buluşturmayı amaçlayan realme, realme 8’de de göz alıcı bir arka kapak tasarımı kullanarak günlük teknoloji ile modayı aynı noktada buluşturuyor. realme’nin kullanıcıları harekete geçirmeyi amaçlayan sloganı ‘Cesaret Et’, arka kapakta yer alan parlak bant üzerinde konumlanarak gençleri yeni deneyimleri keşfetmeye davet ediyor. Işığın farklı açılarda kırılmasıyla her yönden farklı bir renk gösterisi ile kendini her ortamda belli eden realme 8, kullanıcıları yalnızca performansıyla değil görünümüyle de etkilemeye hazırlanıyor. İki farklı renkte satışa sunulan realme 8’in göz alıcı gümüş rengi tasarımının yanında şık bir siyah tasarım seçeneği de bulunuyor. Ayrıca 177 g ağırlığı ve 8mm’den az kalınlığı ile realme 8, hem şık hem de kullanımı kolay tasarımı ile dikkat çekiyor.

 

Farklı Kamera Modları ile Çevreni Yeniden Keşfet

Artık sosyal medyan senin hayal gücünle şekillenecek. realme 8’in üstün kamerası ve birbirinden etkileyici fotoğraflar çekmene yardımcı olacak kamera modları ile benzersiz görüntüler yakalayabileceksin. 64MP dörtlü ana kamera sistemi ve 16MP ekran için ön kamerası sayesinde realme 8 adeta gerçek gibi canlı ve net görüntüler çekmeni sağlıyor. 119° ultra geniş açılı lens ile nefes kesici güzellikle manzara fotoğrafları çekerken makro lens ile ise 4 cm mesafeden mikro dünyanın ilgi çekici detaylarını keşfetmek mümkün. Siyah Beyaz Portre Lensi ise yeni renk filtresi sistemi ile retro bir dokunuşa sahip portreler çekmene yardımcı oluyor. Tilt-shift Modu, Yeni Yıldızlı Hava Modu ve Trend Portre Modları ise realme 8’inle çok beğenilecek benzersiz fotoğraflar çekmeni sağlıyor. 

 

Bambaşka Bir Oyun Deneyimine Hazır Ol

realme 8, gücünü oyuncular için özel olarak tasarlanmış MediaTek Helio G95 işlemciden ve 6 GB büyüklüğündeki RAM’den alıyor. 12nm işleme ile üretilmiş bu işlemci, iki adet 2.05Ghz Cortex-A76 ve altı adet 2Ghz Cortex-A55 çekirdek ile donatılmıştır ve bu sayede hem verimli hem güçlü bir performans sergiliyor. Grafik bağdaştırıcısı olarak da 900MHz Mali-G76 GPU kullanan realme 8, oyun severlere akıllı telefonlarında sorunsuz ve akıcı bir oyun deneyimi sunuyor. Ayrıca Bakır Sıvı Soğutma Sistemi telefonu verimli bir şekilde soğutarak oyun keyfin ne kadar uzun sürerse sürsün performans kaybı yaşamadan devam etmeni sağlıyor. 30W Dart Hızlı Şarj destekli 5000 mAh büyüklüğündeki pil kesintisiz 10 saat oyun oynamana, 98 saat çevrimiçi müzik dinlemene ve 23 saat boyunca internetten video izlemene olanak sağlıyor. 

 

Oyun severlerin ve telefonlarında sık sık bir şeyler izleyenlerin realme 8’de dikkatlerini çekecek bir diğer detay ise 6,4” Super AMOLED ekran. 90.8 ekran-gövde oranıyla sınırsız bir deneyim sunan realme 8, 180Hz dokunma örnekleme hızı sayesinde özellikle oyun oynarken hızlı tepkiler vererek rakiplerinin önüne geçmene yardımcı oluyor. 2400×1080 FHD+ çözünürlüğe ve 1000 nits maksimum parlaklığa sahip ekran, en güneşli havalarda dahi kusursuz netlikte, canlı bir görüntü sunuyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Veri İhlalleri Yüzde 14 Artış Gösterdi

Veri İhlalleri Yüzde 14 Artış Gösterdi

VERİ İHLALLERİNİ EN AZ ZARARLA ATLATMAK İÇİN 4 ADIM

 

2022’nin ilk çeyreğinde açıklanan veri ihlallerinin sayısı geçen yılın ilk çeyreğine kıyasla 14 artış gösterdi. Bu oranda bir artışın tüm internet kullanıcılarının tehdit altında olduğunun bir göstergesi olduğunu söyleyen Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kullanıcıların verilerini kötüye kullanımdan korumaları için olası veri ihlalleri ardından uygulamaları gereken 4 adımı paylaşıyor.

 

Kimlik Hırsızlığı Kaynak Merkezi’nin (ITRC) son raporuna göre 2022’nin ilk çeyreğinde kamuya açıklanan veri ihlallerinin sayısı, 2021’in aynı dönemine göre 14 artış gösterdi. Yaşanan artış, siber saldırganların ilerleyen dönemlerde de bireylerin gizliliklerini ve maddi varlıklarını tehdit etmeye devam edeceğini gösteriyor. Tüm internet kullanıcılarının bir veri ihlali kurbanı olabilecekleri konusunda bilinçlenmesi gerektiğini söyleyen Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, teknolojik gelişmelerin faydalı getirilerinin yanında saldırıların kalitesini de geliştirmeye olanak sağladığını vurguluyor.

 

Tüm Kullanıcılar Doğrudan veya Dolaylı Olarak Veri İhlali Riskiyle Karşı Karşıya

 

Teknolojideki hızlı gelişmeler ve yenilikler küresel çapta milyonlarca kişinin çevrimiçi ortamda var olduğu bir dünya düzeni yarattı. Yeni düzende internet, kullanıcılara birçok rahatlık ve kolaylık sağlasa da özellikle kişisel veriler için ciddi risk oluşturuyor. Kimlik Hırsızlığı Kaynak Merkezi’nin (ITRC) son raporunda açıklanan 2022’nin ilk çeyreğinde gerçekleşen veri ihlallerinin bir önceki yıla kıyasla 14 artış gösterdiği bilgisi, gelişen teknolojilerin saldırganların da tekniklerini geliştirmesine olanak sağladığının bir kanıtı niteliği taşıyor. İnternete olan erişimin her geçen gün artmasının, siber suçların artışında büyük rol oynadığını belirten Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kullanıcıların verilerini kötüye kullanımdan korumaları için olası veri ihlalleri ardından uygulanması gereken 4 adımı paylaşıyor.

 

1. Risk düzeyini tespit edin. Bir siber saldırıya uğradığını farkeden kullanıcıların öncelikle ne tür verilerin güvenliğinin ihlal edildiğini tespit etmeleri gerekiyor. Bu tespit işlemi, saldırının resmi olarak onaylanması sonrası gerçekleştirilebilir. Siber suçlular, son dönemlerde sıklıkla veri ihlali yaşayan kuruluşlar adına saldırılar gerçekleştiriyor. Bu tür saldırılarda adı geçen kuruluşun resmi web sitesine gidilerek durum detaylıca araştırılmalı.

 

2. Parolaları hızlıca sıfırlayın. Güvenliği ihlal edilen tüm hesapların ve bu hesap ile aynı oturum açma bilgilerini paylaşan diğer hesapların parolalarını hemen sıfırlayın. Siber saldırıya uğramayı beklemeden tüm hesaplarda çift faktörlü kimlik doğrulamayı etkinleştirmek ciddi önem taşıyor. eri ihlallerinin ardından yaşanabilecek siber saldırılara karşı şifre sıfırlamayla birlikte mutlaka 2FA özelliğini aktif hale getirin. Bugün kullanılan çoğu uygulamada var olan bir özellik ve büyük ölçüde zarar görmenizi engelleyen bir yöntem

 

3. Tehlikedeki bilgilerinizi kontrol edin. Siber saldırıya uğradıktan sonra risk altında olduğu tespit edilen bilgilerin türüne bağlı olarak tıbbi kayıtlar, finansal hesaplar, çevrimiçi platformlar kontrol edilmeli. Siber saldırganlar, kredi kartı bilgileri ya da sosyal güvenlik numarası gibi kritik verileri ele geçirirse kredi başvuruları ya da maddi dolandırıcılıklara maruz kalınabilir. Dolayısıyla tüm veriler yakından takip edilmeli. Çoğumuz artık dijital platformlar üzerinden para harcamayı alışkanlık haline getirdik ve kredi kartı bilgilerimizi sürekli girmek yerine uygulamalar içinde saklayabiliyoruz. İnternet ortamında kredi kartınız yerine sanal kredi kartı kullanmayı alışkanlık haline getirerek, limitinizi risk sınırınızın altında tutun.

 

4. Ödüllü güvenlik çözümlerinden yararlanın. Verilerin tehdit altında olup olmadığına bakılmaksızın kötü niyetli saldırılara, sahte web sitelerine ve dolandırıcılara karşı koruma ve önceden tehdit imkanı sağlayabilmek için Bitdefender Antivirüs gibi ödüllü bir güvenlik çözümünden yararlanın. Hassas ve güvenli olmayan web sitelerine giriş yaparken VPN kullanımına ve ortak alanlarda kullanılan Wi-Fi ağlarına zorunda kalmadıkça katılmamaya olabildiğince özen gösterin.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Vodafone Business, Sanayinin Dijital Dönüşümü İçin Türkiye’nin İlk 5G Standalone (SA) Özelleştirilmiş Mobil Şebekesini Kurdu

Vodafone Business, Sanayinin Dijital Dönüşümü İçin Türkiye’nin İlk 5G Standalone (SA) Özelleştirilmiş Mobil Şebekesini Kurdu

Özelleştirilmiş Mobil Şebeke konusunda öncü olan Vodafone Business, WIN Eurasia fuarında 5G Arena’ya ana sponsor oldu. Vodafone Business sponsorluk kapsamında Nokia’nın 5G Standalone (SA) altyapısı ile çalışan Türkiye’nin ilk Özelleştirilmiş Mobil Şebeke (MPN) kurulumunu tamamlayarak sanayinin kullanımına sundu.

 

İşletmelerin dijitalleşmesine liderlik etme vizyonuyla faaliyet gösteren Vodafone Business, 8-11 Haziran tarihleri arasında İstanbul Fuar Merkezi’nde düzenlenen WIN Eurasia fuarında 5G Arena’nın ana sponsoru oldu. Sanayinin dijitalleşmesine destek olmayı amaçlayan Vodafone Business, Nokia tarafından geliştirilen SA (Standalone) 5G Özelleştirilmiş Mobil Şebeke (MPN)’nin kurulumunu tamamlayarak 15’ten fazla endüstriyel kullanım alanının gerçekleştirilmesine destek verdi. Türkiye’de ilk kez bir Standalone 5G MPN şebekesi hem endüstriyle hem de ilgililerle buluşturularak bir ilke imza atılmış oldu.

 

WIN Eurasia fuarında bulunan 5G Arena çatısı altında 30’dan fazla yerli ve yabancı firma bir araya gelerek birçok farklı endüstriyel kullanım alanlarını ziyaretçilerle buluşturdu. Bu kullanım alanları, önceki fuarlardan farklı olarak test 5G sinyali üzerinden Türkiye’de ilk kez kullanılacak Standalone 5G şebekesi ile gerçekleştirilmiş oldu. 

 

Türkiye’deki ilk 5G Özelleştirilmiş Mobil Şebeke teknolojisini de gerçekleştiren Vodafone Business, bu fuarla birlikte ilk kez Standalone 5G şebekesini de MPN teknolojisiyle birleştirmiş oldu. Türkiye’de ve birçok farklı ülkede sıkça kullanılan Non-Standalone (NSA) 5G şebekeleri, 4.5G teknolojisinin çekirdek şebekesini kullanmaya devam ediyor. Bu da geçiş sürecini hızlandırırken, 5G’nin getirebileceği tüm teknolojik gelişmeleri desteklemeyebiliyor. Bu bağlamda Standalone 5G şebekeleri; gerçek 5G çekirdek şebekesini kullanarak çok daha düşük gecikme süreleri, tamamıyla sanallaştırılmış ve buluta özgü bir yapı, uçtan uca ağ dilimlemesi ve çeşitli API’lar sayesinde gerçek bir otomasyona sahip olabiliyor. 

 

Vodafone’un 5G teknolojilerinin geliştirilmesine küresel boyutta bir katkı verdiğini belirten Vodafone Türkiye CEO’su Engin Aksoy konuyla ilgili şunları söyledi: “Vodafone olarak, dünya çapında 5G teknolojisinin gelişiminde kritik rol oynuyoruz. 5G, dijital servislerin ve Nesnelerin İnterneti’nin (IoT), akıllı fabrikaları daha esnek ve daha üretken hale getireceği Sanayi 4.0 yolunda önemli bir kilometre taşı olacak. Biz de 50’yi aşkın ülkede 100 milyondan fazla nesneye hayat vererek dünyanın en büyük IoT hizmet sağlayıcısı konumunda bulunan Vodafone Grubu’ndan aldığımız güçle, tam bu noktada devreye giriyoruz. Uçtan uca dijitalleşme sağlayan çözümlerimizle işletmelerimizin yanındayız. Amacımız Sanayi 4.0 devrimini yapabilmek için ülkemizin ihtiyacı olan dijital sıçramayı güç birliği ile gerçekleştirebilmek. Bu kapsamda, ülkemizde Sanayi 4.0’ın gelişmesine büyük katkı sağlayacak olan WIN Eurasia fuarında Türkiye’nin ilk 5G Standalone Özelleştirilmiş Mobil Şebeke (MPN) kurulumunu gerçekleştirmiş olmaktan mutluluk duyuyoruz.”

 

Nokia’nın Vodafone Global’den Sorumlu Başkanı Mangesh Kulkarni ise şu açıklamalarda bulundu: “Gelişmiş 5G Standalone (SA) mimarimizi sunmak için Vodafone Business ile ortaklık kurmaktan mutluluk duyuyoruz. Bu önemli iş birliği, geniş bir endüstri yelpazesinde dijital dönüşümü yönlendirecek ve çeşitli endüstriyel kullanım durumlarını desteklemek amacıyla otomasyonu mümkün kılacak. Nokia’nın 5G Standalone (SA) mimarisi, Vodafone’un 5G spektrum varlıklarının kullanımını etkin bir şekilde artıran, kendi sınıfının en iyisi hızlarla güvenilir bir bağlantı sağlıyor. Verimliliği ve operasyonel etkinliği artırırken, premium bağlantıya yönelik artan talepleri destekliyor. Ayrıca, Nokia’nın yaklaşımının piyasadaki önemli yenilikleri yönlendirmeye nasıl devam ettiği hususunun da altını çiziyor. Vodafone Türkiye ile bu önemli projede yakın iş birliği içinde çalıştığımız için mutluyuz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com