Avrupalı liderlerden yetenek ekosisteminin gelişimi için işbirliği çağrısı

Avrupalı liderlerden yetenek ekosisteminin gelişimi için işbirliği çağrısı

Huawei, bilişim alanındaki genç yeteneklere destek programlarının paydaşlarını, 9 Aralık’ta Yunanistan’ın başkenti Atina’da düzenlenen Avrupa Yetenek Zirvesi’nde bir araya getirdi. ‘Avrupalı Yetenekler İçin Birlikte Sürdürülebilir Bir Gelecek Yaratmak’ temasıyla düzenlenen zirveye, Avrupa’nın farklı ülkelerinden kamu yöneticileri, uluslararası kuruluşlardan 100 davetli ile 80 üniversite öğrencisi katıldı.

 

Bilişim sektöründe nitelikli çalışan sayısını artırmayı, dijital okuryazarlığı teşvik etmeyi ve sürdürülebilir bir yetenek ekosistemi oluşturmayı amaçlayan zirvenin açılış konuşmasını, Huawei Orta ve Doğu Avrupa ile İskandinavya Bölgesi Başkan Yardımcısı Radoslaw Kedzia yaptı.

 

Kedzia açılış konuşmasında; “Dijital kalkınmanın sürdürülebilir olması, yeni yeteneklerin gelişimine bağlıdır. Bu alanda başarılı olmak için, açık bir yetenek ekosistemi oluşturmamız gerekiyor. Yeni yeteneklerin gelişimine her zaman için büyük önem verdik ve bu konu önceliklerimizden biri olmuştur. Avrupa bölgesinde, son 10 yılda 30 binden fazla bilişim profesyonelinin yetiştirilmesine katkı sağlamış olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. Kedzia, her yıl 100 yeni mezunu profesyonel hayata kazandırmayı amaçlayan Parlayan Yıldız (Bright Star) programını da duyurdu. Huawei önümüzdeki üç yıl içinde, Avrupa üniversitelerinden 600 genç yeteneği, bu program kapsamında işe almayı planlıyor.

 

UNESCO Yaşam Boyu Öğrenme Enstitüsü Direktörü David Atchoarena, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi; “Avrupa’da yetişkinlerin yaklaşık %20’sinin temel dijital becerilerden yoksun olduğu tahmin edilmektedir. Genç yetenekler, sadece yeni teknolojilerin sunduğu fırsatları benimseyerek değil, eski nesillere yardımcı olarak da bu açığın kapatılmasına katkıda bulunabilir. Huawei, bir dizi program aracılığıyla, açık bir yetenek gelişimi ekosistemi inşa etmeyi amaçlıyor. Avrupa’da, Huawei Bilişim Akademisi programına dahil 200’den fazla üniversitede yaklaşık 16 bin öğrenci, mesleki sertifika almaya hak kazandı. Huawei, 2011 yılında Avrupa’da başlattığı Gelecek için Tohumlar programıyla 3.500’den fazla öğrencinin eğitimine katkı sağladı.”

 

Ankara Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Efe konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Huawei Bilişim Akademisi; yapay zeka, büyük veri ve nesnelerin interneti derslerini içeren, ücretsiz bir çevrim içi kendi kendine öğrenme platformudur. Üniversiteler, dünya genelinde birer Bilişim Akademisi haline gelerek, bu zengin içeriği öğrencilerine ve ilgili herkese sunabilir. Akademiye eğitmen olarak kayıt yaptıran öğretim üyeleri ise içerikleri kendi derslerinin bir parçası olarak kullanabilir. Ücretsiz olarak sağlanan bu imkanın, hızla dijitalleşen dünyada ortaya çıkan veri mühendisi açığını kapatmakta önemli bir katkı sunacağına inanıyorum. Bu imkandan faydalanmak üzere, üniversiteleri Huawei Bilişim Akademisi’nin birer paydaşı olmaya, bu zengin içeriği müfredatlarına entegre etmeye davet ediyorum.”

 

Avrupa Parlamentosu Kadın Hakları ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komitesi Başkan Yardımcısı Elissavet Vozemberg ise şunları söyledi; “Kadınlar, özellikle dijital iş gücü alanında yeterince temsil edilmiyor. Kadınların, akademik ve mesleki kariyerlerinde daha iyi yerlere gelmesini engelleyen durumlar söz konusu. Huawei, yeteneklerin eşitliğini savunuyor ve kadınların bilişim sektöründe daha fazla yer almasını teşvik ediyor. Şirket bu amaçla, ‘İnsan Gücü İstihdam Örgütü’ ve ‘Yunanistan Çalışma ve Sosyal İşler Bakanlığı’ iş birliğiyle, Yunanistan’daki 500 kadının temel bilişim eğitimi almasını amaçlayan, ‘Women in Tech’ programını başlatmış bulunuyor.”

 

Etkinlik sonunda Gelecek için Tohumlar programına katılan öğrencilere ve Bilişim Akademisi programına dahil olan üniversitelerin temsilcilerine ödülleri takdim edildi.

 

Huawei, 15 Kasım – 11 Aralık tarihleri arasında, genç yeteneklerin güncel dijital trendler konusundaki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla, Tech4Good adı altında bir uygulama geliştirme yarışması düzenledi. Avrupa Yetenek Zirvesi programı çerçevesinde, Yunanistan Kalkınma ve Yatırım Bakanı Adonis Georgiadis’in katılımıyla, Tech4Good yarışması katılımcıları için iki günlük bir çalıştay düzenlendi. Georgiadis çalıştayı değerlendirirken, Avrupa’nın farklı ülkelerinden gelen öğrenciler hem üst düzey bir teknik eğitim hem de burs alma imkanı buldular” dedi.  

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Sağlık sektöründe siber güvenlik riski artıyor

Sağlık sektöründe siber güvenlik riski artıyor

Medikal alanda  nesnelerin interneti (IoT) sağlık hizmetlerini daha rahat, verimli ve hasta merkezli hale getirmeye yardımcı oluyor. Ancak IoT sensörlerine sahip birbirine bağlı glikoz monitörleri, insülin pompaları, defibrilatörler gibi cihazlar, sağlık tesislerini hatta hastaları tehlikeye atabilecek korumasız güvenlik açıklarını taşıma riskini taşıyor. 

 

Capterra tarafından sağlık hizmetlerinde çalışan BT uzmanlarına yönelik olarak gerçekleştirilen Medikal IoT Araştırması’na göre, birbirine bağlı tıbbi cihazların giderek daha fazla kullanılmaya başlanması, bu alanda siber saldırıların artmasına neden oluyor. Helpnetsecurity.com’da yayınlanan habere göre, araştırma sonuçları sağlık hizmetlerine yönelik siber saldırıların yüzde 67’sinin hasta verilerini, yüzde 48’inin hasta bakımını etkilediğini ortaya koyuyor. Bu durum, sektörde artan güvenlik risklerinin hasta sonuçları ve mahremiyeti üzerinde ciddi sorunlara yol açtığının da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. 

 

ESET Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban bu gelişmeyi şöyle değerlendirdi: “Akıllı tıbbi cihazlar normal IoT cihazlardan farklıdır. Bu medikal cihazlar dizüstü bilgisayarlarımız veya akıllı telefonlarımız gibi genel amaçlı bilgisayarlar olarak düşünülmemelidir. Hastayı hayatta tutan işlevleri yerine getirdikleri için  son derece güvenilir olacak şekilde tasarlanmışlardır. Buna karşın, son yıllara kadar güvenlikle ilgili gelişmeler bu kategoride ikinci plandaydı. Akıllı tıbbi cihazların bir kısmı, bugün bile, eski arabirimleri ve protokolleri kullanıyorlar. Bir ağ üzerinden müdahaleye karşı korumaya sahip değiller. Bu durum yüksek profilli kişileri bir kenara bırakalım,  insülin pompaları veya glikoz monitörleri uzaktan kontrol edilebilen sıradan insanlar için bile önemli bir risk oluşturuyor.

 

Bu cihazları üreten geliştiriciler, genellikle en son bilgileri kullanarak cihaz yazılımları için hızlıca yamalar yayımlamak yerine belirsizliğe güvenirler ve ürünlerinde bulunan güvenlik açıkları konusunda hemen savunmaya geçme eğilimi gösterirler.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

2023 Yılı Siber Güvenlik Trendleri

2023 Yılı Siber Güvenlik Trendleri

Kişi ve kurumların siber güvenlik gereksinimleri gittikçe artıyor. Böyle bir ortamda siber güvenlik, hızla gelişmekte olan bir alan olarak karşımıza çıkıyor. Saldırı biçimlerini her geçen gün geliştiren hackerlar, teknolojik cihazlarda bulunan hassas bilgileri ele geçirmek için büyük bir çaba gösteriyor. 2023 yılında siber saldırı risklerinin artacağının altını çizen Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, gelecek yılın siber saldırı trendlerini sıralıyor.

 

Yaşanan teknolojik gelişmeler göz önünde bulundurulduğunda hackerlar, saldırı şekillerini de aynı doğrultuda geliştirerek kişi ve kurumların topladıkları verileri hedef alıyor. Siber saldırganlar kendileri için önemli bir kazanç kapısı yaratsa da kullanıcı ve şirketlerin nezdinde bu durum önemli verilerin kaybı, kimlik hırsızlığı, operasyonel aksama, ticari sırların açığa çıkması anlamına geliyor. Özellikle şirketlerin müşterilerinin güvenini kaybederek itibar kaybı yaşamalarına sebep oluyor. Kişi ve kurumların güvenliklerini sağlamaları için ilk olarak siber güvenlik farkındalıklarını geliştirmeleri gerektiğini ifade eden Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, 2023 yılında herkesin bilmesi gereken en yaygın 5 siber riski paylaşıyor.

 

Siber Güvenlik Farkındalığı Şirketler İçin Gereklilik Haline Geliyor!

 

Siber güvenlik tehditleri her geçen gün daha yaygın hale gelirken, işletmeler ve şirketler güvenlik protokollerini güçlendirmek için önemli çabalar sarf ediyor. Öyle ki, çalışanlarına siber güvenlik farkındalığı eğitimi veren işletmelerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Buna rağmen kuruluş ve şirketlerdeki çalışanların 95’inden fazlasının, kimlik avı e-postalarından ve diğer siber dolandırıcılık tehditlerinden hala habersiz olduğunu aktaran Serap Günal, 2023 yılında herkesin bilmesi gereken en yaygın 5 siber saldırı çeşidini sıralıyor.

 

1. Mobil cihazlara yönelik saldırılar. Günümüzde neredeyse herkes, çok sayıda değerli veriyi depolamak için kullanılan mobil cihazlara sahip. Ayrıca kullanıcılar mobil cihazlar sayesinde bankacılık işlemlerini, alışverişlerini ve çeşitli rezervasyonlarını online bir şekilde kolaylıkla gerçekleştirebiliyor. Bu nedenle kullanıcıların kredi kartı bilgileri başta olmak üzere diğer pek çok bilgisine erişmek isteyen hackerlar, saldırılarında mobil cihazları hedef alıyor. Mobil cihazlara yönelik saldırılar kötü amaçlı yazılımlar, SMS dolandırıcılığı sayesinde gerçekleşebiliyor. 2023 yılında da en yaygın siber saldırıların başında yer alacağı düşünülen bu saldırı türüne karşı kullanıcıların dikkatli olması gerekiyor.

 

2. Kimlik avı saldırıları. 2023 yılında kimlik avı saldırıları önemli bir güvenlik riski olmaya devam ediyor. Coğrafi hedefli kimlik avı tehditleri ise giderek yaygın hale geliyor. Bu saldırı türünde hackerlar, belirledikleri bir grup insana odaklanıyor ve sistemlerinin olabildiğinde inandırıcı olması için çaba gösteriyor. Öyle ki kullanıcıların güvenini kazanmak için en bilinen markaların isimlerini, çalışanların sesini ve şirket terminolojisini kullanıyorlar. Bu nedenle geleneksel kimlik avı saldırılarına göre tespiti daha zor oluyor. Önümüzdeki yıllarda bu tür saldırıların daha geniş çapta yayılacağı öngörülüyor.

 

3. Tedarik zinciri saldırıları. Kuruluşların tedarik zincirleriyle olan güvene dayalı ilişkileri nedeniyle, tedarik zinciri saldırıları hackerlar arasında giderek daha yaygın hale geliyor. Hackerlar, büyük ölçekli şirketlerin sistemlerine tedarikçileri aracılığıyla sızabiliyor. Böylece hassas bilgileri ele geçiren hackerlar, verileri üçüncü şahıslarla paylaşarak kendileri için ciddi bir kazanç elde ediyor. 2023 yılında tedarik zinciri saldırılarında ciddi bir artış yaşanacağa benziyor.

 

4. loT güvenlik açığı. İşletmeler ve kullanıcılar sürekli olarak Nesnelerin İnterneti (IoT) cihazlarını günlük yaşamlarına entegre ediyor. Bu durum hackerların kullanıcıları ağına düşürmesi için daha fazla fırsat yaratıyor. IoT cihazları bilgisayarlar veya akıllı telefonlar gibi olmasalar da internete bağlı oldukları için veri gönderip alabiliyor. Ancak siber tehditlere karşı korunmak için uygun yerleşik güvenlik mekanizmalarından yoksun olduklarından, bu cihazlar tüketiciler için önemli güvenlik riskleri sunuyor. DDoS saldırıları gibi oldukça kritik siber saldırıların hedefi haline geliyor. Bu nedenle IoT, 2023’te dikkat edilmesi gereken önemli siber güvenlik konularından biri olarak karşımıza çıkıyor.

 

5. Sağlık sektörüne yönelik saldırılar. Son zamanlarda hackerlar, sağlık sektörünü yoğun bir şekilde hedef alarak birçok kişi ve işletmeyi hesap verebilirlik ve gizlilik sorunları nedeniyle riske atıyor.  Müşteriler ve hastalar hakkındaki hassas bilgiler siber suçlular için önemli bir hedef olmaya devam ediyor. 2023 yılında da en yaygın siber tehditlerinin arasında sağlık sektörüne yönelik saldırılar yer alıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Lenovo’dan yeni yılda sevdiklerinize üstün teknolojiyi armağan edin Lenovo Tab P11

Lenovo’dan yeni yılda sevdiklerinize üstün teknolojiyi armağan edin Lenovo Tab P11

Teknoloji devi Lenovo, Lenovo Tab P11 ile yeni yılda sevdiklerinize armağan edebileceğiniz yüksek performanslı, kullanışlı ve şık bir tablet seçeneği sunuyor. Lenovo Tab P11, 11 inç IPS ekranı ve çarpıcı 2K çözünürlüğüyle tabletle izleme keyfini doruğa çıkarıyor. Film izlerken ya da müzik dinlerken Dolby Atmos® teknolojisiyle dört hoparlöründen çıkan ses adeta etrafınızı sarıyor. Tab P11 tablet, isteğe bağlı klavyesiyle evden çalışanların ve eğitim görenlerin gittikleri her yerde tam kapasiteyle çalışmalarına olanak sağlıyor. 

 

Yılbaşı gecesinde sevdiklerinizi şık, kullanışlı ve akıllı teknolojileri barındıran bir armağanla, keyifle kullanabilecekleri bir Lenovo Tab P11 tablet ile sevindirebilirsiniz. Dünyanın ve Türkiye’nin lider teknoloji şirketlerinden Lenovo’nun, Tab P11 tableti aynı zamanda isteğe bağlı ultra ince klavyesi sayesinde benzersiz bir dizüstü bilgisayar performansı sunuyor. Tab P11 ayrıca MicroSD kart girişi ile 256 GB’a kadar genişletilen depolama alanında sevdiğiniz tüm uygulamalara ve oyunlara yer açıyor. 

 

Yüksek performans ve güçlü ses

Lenovo Tab P11 oyun oynarken veya internette gezinirken sağladığı yüksek performans avantajının yanı sıra 2,0GHz’e kadar ana frekansa sahip Qualcomm® Snapdragon™ 662 Sekiz Çekirdekli işlemci ile en sevdiğiniz oyunları oynarken daha az gecikme yaşatıyor. Lenovo Tab P11 tablet, ön yüzünde yer alan ve Dolby Atmos® teknolojisiyle güçlenen dört hoparlörü sayesinde, en sevdiğiniz şarkıları, sesli kitapları ve dizileri sürükleyici bir deneyime dönüştürüyor. 

 

Birinci sınıf tablet deneyimi

Lenovo Tab P11, Lenovo Precision Pen 2 gibi yenilikçi seçenekleriyle hareket halindeyken bile kesintisiz her işinizi profesyonelce tamamlamanıza yardımcı oluyor. Tab P11 tablet, üretkenlik odaklı tasarımı, kişiselleştirilmiş kullanıcı arayüzü, isteğe bağlı klavyesi ve Lenovo Precision Pen 2 tablet kalemiyle öğrencilerin de ödevlerinde veya ders çalışırken birinci sınıf bir tablet deneyimi yaşamalarını sağlıyor. Tablet P11, yerleşik Trackpad’i ve kısayol tuşlarıyla, dokunma hissinden ödün vermeden hızlı ve doğru yazma olanağı sunuyor. 4.096 basınç seviyesine, eğim algılama özelliğine ve tek seferlik şarjla 200 saat kullanım süresine sahip bir tablet olarak işinizin yarım kalmasına izin vermiyor. Lenovo, Legion, Yoga ve ThinkPad gibi üstün teknoloji ile üretilmiş dizüstü ürünleriyle daha akıllı teknolojiler sunmaya devam ederken, Lenovo Tab P11 ile tablette teknolojiyi en üst seviyeye taşıyor. 

 

Eşsiz bir çevrimiçi izleme 

Tab P11, 11 inç IPS ekranı ve çarpıcı 2K çözünürlüğüyle benzersiz bir izleme deneyimi sunarken, İnce çerçevesiyle 85 ekran/görüntü oranıyla fark yaratıyor. En sevdiğiniz dizileri HD kalitede izlemenize olanak sağlayan Tab P11 aynı zamanda TÜV Rheinland düşük mavi ışık sertifikalı olan ekranıyla gözlerinizi koruyor. LCD ekrandaki 400 nit parlaklık sayesinde güneşli günlerde bile izleme zevkinize gölge düşürmüyor. Alüminyum alaşımlı ve yenilikçi çift renk kaplamalı tasarımıyla Tab P11 şık bir tasarımla üstün teknolojiyi buluşturuyor. 

 

Çocuklara zengin bir içerikle güvenli bir dünya 

Tab P11 çocuklar için ayrı bir kullanıcı hesabı oluşturma imkânı da sunuyor. Lenovo tablet modelleri ile sunulan Google Kids Space ile çocuğunuzun yaratıcılığına ve gelişimine yardımcı olacak uygulamalar ve yüzlerce ücretsiz e-kitaba erişim sağlanabiliyor. Öğretmenler tarafından onaylanan 10.000’den fazla uygulama ve oyun ile çocuklar için güvenli bir çevrimiçi alan yaratıyor. Tüm bunlara ilave olarak Tab P11 tabletin yüksek çözünürlüklü 8 MP kamerası, arka plandaki her şeyi gizleyen arka plan bulanıklığı özelliğiyle kristal netliğinde görüntülü görüşmeler yapmanızı sağlarken evden eğitim görmeyi ve çalışmayı da kolaylaştırıyor. 

 

Lenovo Tab P11 tam şarjla 15 saat boyunca kesintisiz çalışmasına olanak sağlarken, Google Play Store’daki bir milyondan fazla uygulama arasından dilediğiniz her uygulama tabletinize indirebiliyor. Üstelik Lenovo Android tablet modelleri ile sunulan Google Play Protect, cihazınızı virüslerden koruyor ve verilerinizi güvende tutuyor. 

 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Samsung uyardı: Android’de kritik güvenlik açığı – Teknoloji

Samsung uyardı: Android’de kritik güvenlik açığı – Teknoloji

Samsung kullanıcılarını etkileyebilecek yeni bir güvenlik açığını bulduğunu duyurdu.Bir güvenlik sertifikasının internete sızdırdığı kötü amaçlı yazılımın yayılması büyük risk oluşturuyor. Bu güvenlik açığının Samsung ve LG telefon kullanıcılarını etkilemesi bekleniyor. DÜZELTMELER İÇİN ÇALIŞIYORMediaTek işlemcileri kullanan telefonlarda keşfedilen açığı Google mühendisi Lukasz Siewierski açıkladı. ArsTechnica gibi teknoloji haber sitelerinin açıkladığı güvenlik açığı potansiyel olarak kullanıcıları tehdit ediyor.Siewierski, Samsung ve LG kullanıcılarının başta olmak üzere bu kötü amaçlı yazılımdan etkilenebileceğinin altını çizdi. Sızdırılan Android sertifikası, akıllı telefonlara kötü amaçlı yazılım yüklemek için kullanılabiliyor. Sertifikanın oturum açma anahtarını kullanarak Android cihaza ve işlemcisinin üst düzey izinlerine erişebilir. Ayrıca kötü amaçlı yazılımın çeşitli yollardan bulaşabileceği aktarıldı. Samsung bu güvenlik açığının farkında ve bunun için güncellemeler hazırladı. Kullanıcıların bu güvenlik açığıyla karşılaşmaması için 2016 yılından beri ‘çalışmalar’ yapılıyor. 

—-advertisement—

loading…

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Gizli kameralarda yeni yöntem: “Evlerde kullanılan prizlerin içine gizli kamera yerleştirildi” – Teknoloji

Gizli kameralarda yeni yöntem: “Evlerde kullanılan prizlerin içine gizli kamera yerleştirildi” – Teknoloji

Kamera teknolojilerinin gelişmesiyle boyutları küçülen, her türlü eşyanın içerisine yerleştirilebilen gizli kameralar kişilerin özel hayatına yönelik tehdit oluşturuyor.İnternetten çok kolay erişilebilen kalem, çakmak, rozet görünümündeki gizli kameraların son dönemde televizyon dizilerine de konu olan bir diğer kullanım alanı prizler olarak dikkat çekiyor. “PRİZ İÇERİSİNDE KÜÇÜK BİR KAMERA”Sosyal medyada ise bir kullanıcı, priz içerisine yerleştirilmiş ve küçük bir noktada yer alan kameranın kurulumunu aşama aşama kaydetti.İlk olarak, dışarıdan bakıldığında normal bir priz gibi gözükürken arkasında yer alan kısmına görüntüyü aktarmak için küçük bir düzeneğin yerleştirildiği görüldü. Daha sonra, kurulumu gerçekleştirdikten sonra telefona indirilmiş bir uygulama ile gizli bir görüntüyü uzaktan izleme imkanını elde etti. Ancak, bu yöntem bazıları açısından güvenlik önlemi olarak görülse de şantaj ve başka amaçlar için kullanımı açısından tehlike oluşturabileceği düşünülüyor.

Priz içine gizlenmiş gizli kameralar artık internetten satılıyor. Standart priz görünümüne sahip kameranın elektriğe bağlı olması sürekli çekim yapabilmesine imkan sağlıyor. FETÖ birçok siyasetçinin evine benzer tertibatlar kurmuştu.

— Aykırı (@aykiricomtr) December 4, 2022

—-advertisement—

loading…

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

‘Uçak modu’ devri sona eriyor

‘Uçak modu’ devri sona eriyor

Avrupa Komisyonu, Avrupa Birliği (AB) ülkelerindeki uçuşlarda uçak modu uygulamasını sonlandırmaya hazırlanıyor. Komisyon, üye devletlerin 5G frekans bantlarını uçaklar için kullanılabilir hale getirmeleri için son tarihi 30 Haziran 2023 olarak açıkladı.

Bu tarihten itibaren artık yolcular, uçuş sırasında telefonlarının tüm özelliklerini kullanabilecek. AB ülkeleri arasında seyahat edenler aramaların yanı sıra müzik ve video akışı sağlayan veri ağırlıklı uygulamalara kullanabilecek.

Diğer taraftan, AB Komisyonu, 2008’den beri uçaklar için belirli frekans bantlarını ayırdı ve bazı hizmetlerin havada internet erişimi sunmasına izin verdi. Ancak bu hizmet, uçak ile yerdeki bir uydunun bağlanmasını gerektiğinden yavaştı.

FİLMLER BİRKAÇ DAKİKADA İNECEK 

Avrupa Komisyonu’nun bildirdiğine göre yeni sistem, 100 Mbps’nin üzerinde olabilen 5G tarafından sağlanan çok daha yüksek indirme hızlarından yararlanabilecek ve bir filmin sadece birkaç dakika içinde indirilmesini sağlayacak.

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Huawei’den kırsal bölgelerde yaşayan 120 milyon kişiye bağlantı desteği

Huawei’den kırsal bölgelerde yaşayan 120 milyon kişiye bağlantı desteği

Huawei ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU), 2025 yılına kadar 80’den fazla ülkede kırsal bölgeye sabit ve mobil ağ bağlantısı ulaştırılmasını sağlayacak, küresel bir taahhüde imza attı. Dünya genelinde yaklaşık 120 milyon kişiyi kapsayacak, ‘Partner2Connect’ anlaşması, Huawei Yönetim Kurulu Başkanı Liang Hua tarafından açıklandı. 

 

Huawei, dünya genelinde kırsal alanlara ağ erişimi sağlayacak küresel bir iş ortaklığına imza attı. ‘Partner2Connect’ anlaşması; Huawei, ITU, Birleşmiş Milletler yetkilileri ve farklı ülkelerden bakanların katılımıyla, 23 Kasım’da Çin’in Şenzen kentinde gerçekleştirilen, ‘2022 Sürdürülebilirlik Forumu’nda duyuruldu.

 

Huawei Yönetim Kurulu Başkanı Liang Hua açılış konuşmasında, dijital çağda istikrarlı bir ağ erişiminin temel bir gereklilik olduğunu vurguladı. Hua şöyle devam etti; “Bu proje, birçok kişinin, güvenilir bir ağ erişimi ile hayatlarına değer katmasını sağlayacaktır. Bulut bilişim ve yapay zeka gibi dijital teknolojilerle sunulacak bağlantı desteği, herkesin dijital dünyanın imkanlarından faydalanmasına yardımcı olacaktır. Böylelikle dünya üzerinde daha fazla insanın, daha fazla bilgiye ve yeni iş imkanlarına kavuşması mümkün olacak, bu da sosyal ve ekonomik kalkınmayı teşvik edecektir.”

 

ITU Genel Sekreter Yardımcısı Malcolm Johnson, forumun açılış konuşmasında şunları söyledi; “Sadece bağlantı imkanı sunmanın yeterli olmadığı açık. Ağ erişimi, uygun fiyatlarla ve yerel dil desteğiyle sunulmalı. Huawei’ye, Partner2Connect (P2C) dijital iş ortaklığıyla kırsal bölgelerdeki ağ erişimine verdiği destek için teşekkür ederiz.”

 

Birleşmiş Milletler Çin Koordinatörü Siddharth Chatterjee ise konuşmasında şu ifadelere yer verdi; “Küresel nüfusun üçte birini yeterince kapsamayan dijitalleşme sürecini, tüm dünyada daha yaygın hale getirmek için; kamu kurumları, özel sektör temsilcileri, akademik kurumlar ve sivil toplum örgütleri birlikte çalışmalıdır. Yeni iş fırsatları yaratmak, finansal dengeyi sağlamak, yeşil dönüşümü teşvik etmek ve dünyamızın refah seviyesini artırmak için birlikte çalışmalı ve teknolojinin imkanlarından faydalanmalıyız.”

 

Huawei, kırsal bölgelerde geniş bant ağ erişimi sağlayan RuralStar serisi çözümleriyle, 70’ten fazla ülkede, 60 milyondan fazla insana halihazırda ağ erişimi sağladı. Örneğin Afrika’da, 250 bin kilometreden fazla optik fiber kurulumuyla, 30 milyon hanenin yüksek hızlı geniş bant internete erişmesi sağlandı.  

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

iPhone kullanıcılarını yakından ilgilendiren olay: Gizlilik skandalı olabilir – Teknoloji

iPhone kullanıcılarını yakından ilgilendiren olay: Gizlilik skandalı olabilir – Teknoloji

Yapılan bir araştırmaya göre Apple, kullanıcılardan topladığı tüm verileri, kullanıcıların iCloud hesabıyla bağlıyordu. Yani Apple, açıklamalarda “anonimlik” vurgusu yaparken gerçekte aksini uyguluyordu.ÇOK CİDDİ İDDİALAR VARŞirket, kullanıcı gizliliğini ön plana çıkarttı ve bugüne kadar bu konuyla ilgili sayısız reklam yaptı. Ancak paylaşılan son iddialar, Apple’ın kendisiyle çeliştiğini gözler önüne seriyor. Yapılan analizler, App Store’un veri toplama konusundaki kusurlarını ortaya çıkarttı.Apple’ın resmi internet sitesinde paylaşılan “Aygıt Analizi ve Gizlilik” isimli makalesinde, tam olarak şu ifadeleri kullandı:”iPhone Analizi; donanım ve işletim sistemi özellikleri konusunda ayrıntılar, performans istatistikleri ve aygıtlarınızı ve uygulamaları kullanma şekliniz hakkındaki verileri içerebilir. Toplanan bilgilerin hiçbiri kimliğinizin bireysel olarak teşhis edilmesini sağlamaz.”Uygulama geliştirme ve araştırma ekibi Mysk, Apple’ın App Store isimli uygulama mağazası ile ilgili bir araştırma gerçekleştirdi. Yapılan araştırma çok çarpıcı sonuçlar içeriyordu. Çünkü iddialara göre Apple’ın anlattığı ile yaptığı arasında dağlar kadar fark vardı. Öyle ki App Store, topladığı Analiz verilerini “dsId” isimli bir tanımlayıcı ile Apple sunucularına iletiyordu. Webtekno’nun açıkladığı haberde kodlar arasında yer alan “dsId” isimli tanımlayıcı, kullanıcılar için benzersiz kimlikler oluşturuyordu. Buraya kadar her şey normaldi. Kullanıcılar, Apple’ın bahsettiği gibi anonim kimliklere kavuşuyorlardı. Ancak dsId’nin farklı bir özelliği daha vardı. Kod bloğu, kullanıcının iCloud hesabındaki verileri, ismini, e-posta adresini ve diğer bilgilerini birbirlerine bağlıyordu. Yani anonimlik ön planda gösterilen şey olsa da Apple, “anonim” dediği kullanıcılarının kim olduğunu aslında biliyordu.iCLOUD İÇİN OLUŞTURULAN DSLD İLE VERİ TOPLAMAK İÇİN OLUŞTURULAN DSLD AYNIApple, App Store ve diğer hizmetlerden bağımsız olarak, açılmış tüm iCloud hesapları için benzersiz bir kimlik (dsld) oluşturuyor. Mysk tarafından yapılan incelemelerde, iCloud hesapları için oluşturulan benzersiz kimlik ile App Store’dan toplanan verilerin sunuculara aktarılması sırasında kullanılan benzersiz kimliğin de aynı olduğu tespit edildi.

6/6
It is worth noting that the DSID is also sent by other Apple apps for analytics purposes.

You just need to know three things:
1- The App Store sends detailed analytics about you to Apple
2- There’s no way to stop it
3- Analytics data are directly linked to you

— Mysk ???????????????? (@mysk_co) November 21, 2022VERİ AKIŞINI KESMENİN BİR YOLU YOKAraştırma ekibi tarafından yapılan incelemelerde, söz konusu verilerin Apple’a gönderilmesini engelleyecek hiçbir yol olmadığını ifade edildi. Yapılan açıklamada, Apple ile ilgili olarak şu üç hususun bilinmesi gerektiği ifade ediliyor:1.     App Store, sizinle ilgili ayrıntılı analizleri Apple’a gönderir.2.     Bunu durdurmanın hiçbir yolu yoktur.3.     Analizler, kullanıcıların kişisel bilgilerini de içerir.Söz konusu iddialar ilk olarak 4 Kasım’da gündeme gelmiş daha sonra Elliot Libman adlı bir kişi bu iddiaları delil olarak göstererek dava yolunu tutmuştu. 

Haber Kaynağı ulusal24.com

Twitter’da mavi tik almak için şartlar yine değişti – Teknoloji

Twitter’da mavi tik almak için şartlar yine değişti – Teknoloji

Twitter ile ilgili dikkat çeken bir gelişme yaşandı. Kullanım koşullarında bir değişiklik yapan Twitter yönetimi, platformdaki yeni hesaplar ile ilgili önemli bir karar aldı.WebTekno’nun haberine göre; Elon Musk’ın Twitter’ı satın aldıktan sonraki önemli hamlelerinden bir tanesi, doğrulanmış hesap rozetleriyle ilgiliydi. Karara göre tüm Twitter kullanıcıları, doğrulanmış hesap rozeti, yani mavi tik alabilecekti.Bunun için sunulan koşul, aylık 8 dolar ödeyip Twitter Blue abonesi olmaktı. Ancak bu kararın uygulamaya konmasıyla Twitter’da tam anlamıyla kaos çıktı. Zira sahte hesaplar parayı basıp, mavi tik almaya başladı. Alınan yeni kararsa önüne gelen herkesin mavi tik satın alamayacağını gözler önüne seriyor.MAVİ TİK İÇİN 90 GÜN ŞARTITwitter’ın resmi internet sitesinde yer alan açıklamaya göre Twitter’da yeni bir hesap açıldığında bu hesaba Twitter Blue aboneliği verilmeyecek. Abonelik hakkına erişilmesi için hesap açıldıktan sonra 90 gün geçmesi gerekecek.Ayrıca Twitter yönetimi, bir hesap için 90 günlük sınırdan fazlasını da isteyebilecek. Sahte olduğu düşünülen hesaplar, daha uzun bekleme sürelerine sahip olacaklar.Twitter Blue abonelik sistemi şu an için kapalı. Elon Musk’ın açıklamasına göre kullanıcılar, 29 Kasım’a kadar Twitter Blue abonesi olamayacaklar. 29 Kasım’dan sonra da yalnızca ABD, Kanada, Avustralya, Yeni Zelanda ve Birleşik Krallık’taki iOS kullanıcıları, Twitter Blue aboneliği satın alabilecek.

—-advertisement—

loading…

Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com