Türk Telekom’dan yeni müşterilerine 24 ay sabit fiyat – Ulusal24.com

Türk Telekom’dan yeni müşterilerine 24 ay sabit fiyat – Ulusal24.com

Türk Telekom, yeni bireysel müşterilerine 24 ay sabit fiyat garantisiyle evde internet hizmeti sunuyor. Müşterilerinin değişen ihtiyaçlarına uygun teklifler sunan Türk Telekom, yüksek hızlı interneti kaliteli hizmet anlayışı ile tüm kullanıcılarına ulaştırmayı hedefliyor. 

 

Türkiye’nin fiber gücü Türk Telekom, insan odaklı yaklaşımıyla, müşterilerinin beklentileri ve ihtiyaçlarına yönelik çözümler hayata geçiriyor. Türk Telekom, evde internet kullanan yeni bireysel müşterilerine 24 ay taahhütle sabit fiyat avantajı sunuyor. Tüm Türkiye’de yaygın bayi ve dijital kanalları ile çağrı merkezi sayesinde 7/24 ulaşılabilirlik imkânı sağlıyor. 

 

Türk Telekom Sabit Hizmetler Pazarlama Direktörü Nilay Altan, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Türkiye’nin lider ev interneti sağlayıcısı olarak, ülkemizin internet penetrasyonunu artırmaya yönelik adımlar atmak, internet kullanıcılarını yüksek hızlara ulaştırmak ve kullanıcıların değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmek öncelikli stratejilerimiz arasında yer alıyor. Yüksek hızlı ve limitsiz internet hizmetlerimizi tüm kullanıcılarımıza son teknoloji ile ulaştırma hedefiyle farklı internet teklifleri sunmaya devam edeceğiz.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Efsane Transit elektriklendi – Ulusal24.com

Efsane Transit elektriklendi – Ulusal24.com

Avrupa’nın en güçlü ve Türkiye’nin ilk elektrikli ticari aracı E-Transit, Kocaeli’de hattan indirildi

Avrupa’nın en güçlü elektrikli ticari aracı E-Transit’in üretimi, elektrik enerjisinin tamamını yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan elde eden Kocaeli Fabrikaları’nda başlıyor. Ford Otosan, bu adımla birlikte Ford’un Avrupa’daki elektrikli ticari araç üretim üssü haline geliyor. 

Türkiye otomotiv sanayisinin lider şirketi Ford Otosan, Ford’un Avrupa’daki ilk elektrikli ticari aracı Ford E-Transit’i, Kocaeli fabrikalarında hattan indirdi. Törene, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç, Koç Holding CEO’su Levent Çakıroğlu, Koç Holding Otomotiv Grubu Başkanı Haydar Yenigün, Ford Otosan Genel Müdürü Güven Özyurt ve Ford Otosan çalışanları katıldı.

Ford Otosan, otomotiv sanayisinin dönüşümündeki liderliğini elektrifikasyon sürecine de taşıyor. Daha önce Gölcük Fabrikasında Plug-in Hybrid (PHEV) üretimi için yeni bir seri üretim hattı açan Ford Otosan, burada üretilen Türkiye’nin segmentinde ilk PHEV ticari araçlarıyla uluslararası ödüller elde etmişti.  Geçen yıl Mart ayında açıklanan, elektrikli ve bağlantılı yeni nesil ticari araç projelerine yönelik 10 yıl etki süresine sahip, 2 milyar Euro tutarındaki yatırım planının önemli adımlarından biri ise, E-Transit’in üretimiyle hayata geçiyor. Batarya montajı dahil Türkiye’de üretilen ilk tam elektrikli ticari aracın üretim sorumluluğu ile, Ford Otosan Kocaeli Fabrikaları da Türkiye’nin ilk   elektrikli araç entegre üretim tesisi konumuna ulaştı. Elektrik enerjisinin tamamını yüzde 100 yenilenebilir kaynaklardan elde eden Gölcük fabrikasında üretilen Avrupa’nın en güçlü tam elektrikli ticari aracı E-Transit, bu anlamda Ford Otoan’ın elektrifikasyon yolculuğunda önemli bir kilometre taşı.  

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank: “E-Transit ile tarihi bir ana şahitlik ediyoruz”

Törende yaptığı konuşmada otomotiv sanayisinin Türkiye’nin ihracatı açısından önemine değinen ve otomotivde yeni nesil araçlara doğru yaşanan dönüşümde, Türkiye’nin öncü olması gerektiğini belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank; “Ford Otosan’ın geçen yıl duyurduğu 2 milyar Avroluk yatırımın ve 10 yıllık vizyonunun ilk aşamasındayız. Bugün otomotiv sektöründe hızlı bir dönüşümden bahsediyoruz. 2030’da dünyadaki araçların yüzde 30’u elektrikli ve bağlantılı araçlardan oluşacak. Türkiye otomotiv sanayisindeki üretim gücü ile dünyadaki 14 üretici arasında yer alıyor. Ülkemiz elektrikli araç pazarında aslan payını almaya talip.” dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Ford Otosan’ın bugün ortaya koyduğu E-Transit ile tarihi bir ana şahitlik ediyoruz. Sektörde Türkiye’yi bir adım öne çıkaracak elektrikli Transitlerin hayırlı olmasını diliyorum. Ford Otosan, Türkiye’nin gözbebeği ve Ford Otosan’ın kapasitesini artırması ihracatımızı da artıracak. Yatırımlar artarsa Türkiye kazanacak.”

Ali Y. Koç: “Ford Avrupa’nın ilk elektrikli ticari modeli E-Transit’in ülkemizde, Türk mühendisleri ve işçileri tarafından üretilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarından itibaren adım adım büyüyen sanayileşme hamlelerinin bir neticesidir.”

Türkiye’nin ve Ford Avrupa’nın ilk elektrikli ticari modeli olan ve elektriği yüzde 100 yenilenebilir enerjiden tedarik edilen Gölcük Fabrikası’nda üretilen E-transit’i hattan indirmenin kıvancını yaşadıklarını belirten Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Ford Otosan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Y. Koç ise, “Bugün Koç Topluluğu ve Ford Otosan olarak sadece bizim için gurur verici bir adım atmıyoruz. Türk otomotiv sanayisinin geldiği noktayı; ülkemiz sanayisinin teknoloji, üretim ve insan gücü açısından ulaştığı zirveyi de kutluyoruz. Gururla ifade edebilirim ki; Ford Avrupa’nın ilk elektrikli ticari modeli E-Transit’in ülkemizde, Türk mühendisleri ve işçileri tarafından üretilmesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yıllarından itibaren adım adım büyüyen sanayileşme hamlelerinin bir neticesidir” dedi. 

 

Ford Otosan’ın son dönemde yaptığı yatırımları hatırlatan Ali Y. Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Bütün bu yatırımlarımızın gayesi ortak: Ülkemizin bugün ve gelecekte küresel ölçekte rekabet edebilme gücünü daha da artırmak. Bu doğrultuda otomotiv ana sanayimizi, giderek gelişen yan sanayi ekosistemimizle birlikte, küresel üretim ağının en önemli ve vazgeçilmez oyuncularından biri haline getirmek.”

 

Ford Otosan’ın, 60 yılı aşkın köklü kurumsal kültürü ve tecrübesiyle, kurulduğu günden bu yana Türkiye’de sanayinin gelişimiyle birlikte anıldığını ifade eden Ali Y. Koç, “Geçmişten bugüne attığımız adımlara baktığımızda, dünyada otomotiv sektörünün gidişatını doğru okumayı başardığımızı memnuniyetle görüyoruz” diye konuştu.

Ali Y. Koç, “Dünyamız, büyük etkileri olan siyasi, ekonomik, toplumsal ve teknolojik değişimlerle, yeni riskler ve fırsatlarla dolu farklı bir geleceğe yol alırken, Türkiye’nin her yönüyle kalkınmasına destek olmak amacıyla, Koç Topluluğu olarak – şartlar ne olursa olsun – gelecekte de ülkemiz için yatırım yapmaya ve katma değer yaratmaya, var gücümüzle devam edeceğiz” dedi. 

Güven Özyurt: “Stratejik adımlarımızın ve bugüne kadarki başarılarımızın bir ürünü”

 

Hızla değişen bir dünyada Ford Otosan’ın esnekliği, yüksek kaliteli üretimi ve verimliliği ile öne çıktığını; üst düzeydeki üretim ve mühendislik çözümleri ile müşteri taleplerini hızlı bir şekilde karşıladığını belirten Ford Otosan Genel Müdürü Güven Özyurt, sözlerini şöyle sürdürdü: 

“Halihazırda Ford’un Avrupa’da sattığı Transit ailesi araçların yüzde 87’sini Kocaeli Fabrikalarımızda üretiyoruz. Ford’un Avrupa’daki ilk elektrikli aracının, adeta Transit’in evi haline gelen Kocaeli’de hattan inmesini, elektrikli araçlar konusundaki stratejik adımlarımızın ve bugüne kadar imza attığımız başarıların bir ürünü olarak görüyoruz. Efsane Ford Transit’in elektriklenmesi, başka dönüşümlerin de kapısını aralıyor. Önümüzdeki seneden itibaren sorumluluk alanımız Ford’un diğer elektrikli modellerinin üretimiyle daha da genişliyor ve Ford Otosan, Ford’un elektrikli ticari araç üretim üssü haline geliyor.”

Avrupa’nın en güçlü tam elektrikli ticari aracı E-Transit, ticarete yön verecek

 

Batarya montajı dahil Ford Otosan tarafından üretilen Avrupa’nın en güçlü tam elektrikli ticari aracı E-Transit, ticaretin geleceğine yön vermeye devam edecek. 50 yılı aşkın sürede 10 milyonun üzerinde üretimle Ford’un Avrupa’daki en uzun ömürlü modeli ve dünyanın en çok tercih edilen ticari aracı haline gelen Ford Transit’in elektrikli versiyonu E-Transit, Ford’un otomotiv sektöründeki elektrik dönüşümüne liderlik etme vizyonunu da ortaya koyuyor. 

Ford E-Transit, güçlü batarya kapasitesi ile ortalama filo kullanıcılarının günlük olarak sürdüklerinden 3 kat daha fazla mesafe kaydedebiliyor. Van, çift kabin van ve kamyonet gibi üç farklı gövde seçeneğiyle sunulacak E-Transit hem AC hem de DC hızlı şarj özelliğine sahip. Böylece AC şarj ile yaklaşık 8,2 saatte yüzde 100 şarj olabilirken 115 kW DC Hızlı şarj özelliği ile de 34 dakika içinde yüzde 15’ten yüzde 80’e kadar şarj gerçekleştirebiliyor.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Casper Excalibur’dan Yarım Asırlık Konsol & Pc İkilemine 5 Adımda Cevap – Ulusal24.com

Casper Excalibur’dan Yarım Asırlık Konsol & Pc İkilemine 5 Adımda Cevap – Ulusal24.com

OYUN KONSOLU YERİNE  OYUN BİLGİSAYARI ALMAK İÇİN 5 NEDEN!

 

 

Ortalığı kasıp kavuran oyunların sürükleyici macerasına katılmak isteyen birçok oyuncu var. Oyuncuların aklında ise tek bir soru bulunuyor; “Konsol mu, oyun bilgisayarı mı?”. Daha iyi bir oyun deneyimi yaşamak isteyenler için yaşanan ikileme hazırladığı rehber ile son veren güç ve performans bilgisayarı Excalibur, oyun bilgisayarı tercih etmek için 5 nedeni sıralıyor.

 

Teknoloji gelişiyor, eğlence anlayışı değişiyor. Oyun oynamak için ekran başına geçenlerin macera dolu anlarında yanlarında olacak platform tercihi ise neredeyse yarım asırlık bir soruyu gün yüzüne çıkarıyor. Oyun oynamayı sevenlerin ikilem yaşanmasına neden olan oyun konsolu ve oyun bilgisayarı seçenekleri, temelde oyun oynanmasını sağlasa da birbirinden çok farklı seçenekler sunuyor. Daha iyi bir oyun deneyimi elde etmek isteyen oyunseverlere rehber olacak ve ikilemlerine son verecek cevap, Türkiye’nin teknoloji markası Casper’ın güç ve performans bilgisayarı Excalibur’dan geliyor. İşte oyun konsolu yerine oyun bilgisayarı almak için Excalibur’un oyunculara sunduğu 5 avantajlı neden.

 

1. Daha iyi performans ve grafik oyun bilgisayarlarında bulunuyor. İyi bir donanımla desteklenen oyun bilgisayarları grafikler söz konusu olduğunda konsollara göre her zaman 1-0 önde. Oyun bilgisayarlarındaki donanımlar, konsollardaki parçalardan çok daha iyi performans gösterebiliyorken, grafikler ve daha iyi görüntü kalitesi için de oyun bilgisayarlarının tercih edilmesini sağlıyor. Güç ve performans bilgisayarı Excalibur da daha üstün oyun performansı ve yüksek kalitede oyun keyfi yaşamak isteyen oyuncuların yüksek FPS değerlerine ulaşması için güçlü donanımlara sahip hem laptop hem de masaüstü oyun bilgisayarlarını sunuyor.

 

2. Daha fazla oyun desteği ile sınırsız oyun keyfine ulaşma imkanı var. Oyun konsolları, sınırlı oyun seçeneğine sahip olurken oyun geliştiricileri için bilgisayarlar çok daha cazip fırsatlar sunabiliyor. Bu nedenle de piyasaya sunulan oyunların büyük bölümünde bilgisayar desteği olurken, konsol desteği sınırlı tutuluyor. İyi bir oyuncu için ise farklı oyunları denemek ve daha fazla oyun seçeneğine sahip olmak kuşkusuz en önemli tercih sebebini oluşturuyor. Bu nedenle oyunlarda da daha iyi bir deneyim ve farklı heyecanlara erişebilmek için oyun bilgisayarlarından destek almak mümkün.

 

3. Oyun bilgisayarları donanım özgürlüğü sunuyor. Oyun bilgisayarlarında, oyunlar için kontrolü daha da kolaylaştırabilecek çeşitli donanımlardan destek almak oyun konsollarına göre daha mümkün. Özellikle oyuncular için geliştirilen oyuncu klavye ve mouse seçenekleri, standart modellerdeki tuş yapılarından çok daha farklı olduğundan oyunlardaki performansın artmasını sağlıyor. Ancak oyun konsolları için böyle bir durum söz konusu değil. Üstelik konsollar için geliştirilen kontrolcülerin oyun bilgisayarlarında da desteklenmesi, oyun bilgisayarını bu alanda da öne çıkarıyor. Türkiye’nin teknoloji markası Casper’ın gücüyle desteklenen Excalibur da özel tasarladığı yeni gaming aksesuarlarıyla hız, tarz ve performansı oyunculara sunuyor.

 

4. Özel dekorasyon ve geliştirme seçeneklerinin çeşitliliği bulunuyor. Oyun bilgisayarlarında masaüstü ya da laptop fark etmeksizin çeşitli geliştirmeler yapmak mümkün. Özellikle masaüstü modellerde RGB aydınlatmalar, donanım yükseltmeleri ve tamiratlar çok daha kolay bir şekilde yapılıyor. Böylece hem eğlenceli bir şekilde yeni modelleri tasarlama fırsatı hem de olası teknik arızalarda daha ekonomik çözümler sunması ile oyun bilgisayarlarını cazip kılıyor.

 

5. Taşınabilirlik ve konfigürasyon oyun bilgisayarlarını öne çıkarıyor. Oyun dünyasında son yıllarda öne çıkan iki önemli nokta bulunuyor. Bunlardan biri her yerde oyun oynayabilme özgürlüğü, diğeri ise oyuncunun tamamen ihtiyaçlarına yönelik kendisine ait bir cihaz oluşturabilmesi. Burada laptop oyun bilgisayarları ve özelleştirilebilen bilgisayarlar konsollardan farkını ortaya koyuyor. Hem masaüstünde hem de dizüstünde oyun dünyasına üstün güç ve performanslı bilgisayarları sunan Casper Excalibur, her yerde performansından ödün vermeden oyun oynamak isteyen kullanıcılar için laptop oyun bilgisayarlarını, oyun oynamayı bir ritüel haline getiren, performansını donanım yükseltmeleri ile hep yukarıya çıkarmak isteyenler için de milyonlarca konfigürasyonu gerçekleştirebilecekleri masaüstü bilgisayarları kullanıcılara ulaştırıyor.

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Yapay Zekânın Türkiye’deki Lideri CBOT, 1 Milyar Konuşmaya İmza Atacak – Ulusal24.com

Yapay Zekânın Türkiye’deki Lideri CBOT, 1 Milyar Konuşmaya İmza Atacak – Ulusal24.com

Türkiye’nin uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonunda lider yapay zekâ şirketi CBOT, geliştirdiği teknoloji ve imza attığı sanal asistan projeleriyle geçtiğimiz yıl global çapta başarı listelerine girerek alanında 13 önemli ödül kazandı. Türkiye’deki büyük bankalar, sigorta şirketleri, e-ticaret devleri, bakanlıklar ve holdinglerin yapay zekâ temelli müşteri hizmetleri dönüşümüne destek veren CBOT, ülkemizde sürdürdüğü projelerin yanında bu yıl teknoloji ihracatını artırmak üzere yurt dışı pazarlara daha fazla odaklanıyor. CBOT CEO’su Mete Aktaş, “Türk mühendislerinin yetkinlikleriyle global rekabette üst seviyede teknoloji geliştiriyoruz. Bu doğrultuda Türkiye pazarında sektöründe lider kurumların tercihi oluyoruz. Daha önce global arenada ses getiren projeler gerçekleştirdik. 2022’de Türkiye’deki büyümemizi katlarken, EMEA bölgeleri özelinde kurduğumuz güçlü iş ortaklıklarıyla yeni başarı hikayelerine imza atarak yurt dışında daha fazla büyümeyi ve sanal asistanlarımızla 1 milyar konuşmaya imza atmayı hedefliyoruz” dedi.

 

Türkiye’nin uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonunda lider yapay zekâ şirketi CBOT, Türkiye’de ve yurt dışında hem kamu sektöründe hem de özel sektörde önemli projelere imza atmaya devam ediyor. Perakendeden otomotive, bankacılıktan kamuya kadar birçok alanda yapay zekâ tabanlı asistanlarıyla değer yaratan şirket, geçtiğimiz yıl büyümesini sürdürürken geliştirdiği teknoloji, uçtan uca bir müşteri hizmetleri otomasyon platformu olan ürünü CBOT Platform ve imza attığı başarılı projelerle 13 önemli ödülün sahibi oldu. 2021 yılı itibariyle pek çok değerli firma ve kurumu iş ortakları arasına katarak Türkiye’de pazar liderliğini pekiştiren şirket, 2022 yılında farklı dillerde geliştirdiği projeler ile globalde de alanında başarılı pek çok firmayla çalışarak büyüme ivmesini daha da artırmayı hedefliyor.

 

Diyaloğa dayalı yapay zeka pazarı 2030’da 32,6 milyar dolara ulaşacak

Gartner verilerine göre pandemi etkisi altında geçen iki yıl içerisinde pandemi öncesinde 1500 olan sanal asistanlar üzerine çalışan şirket sayısı 2022 itibariyle 2500’ün üzerine çıktı. Gartner verilerine bakıldığında 2023 yılına kadar müşteri hizmetlerinin yüzde 60’dan fazlasının dijital ve self-servis kanallar ile verileceği öngörülüyor. 2021’de dünya genelinde 6,8 milyar dolar olan diyaloğa dayalı yapay zeka pazar büyüklüğünün, 2026’ya kadar 18,4 milyar dolara, 2030’da ise 32,6 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Gartner verileri ayrıca dünya üzerindeki sanal asistanlar üzerine çalışan şirketlerin yalnızca yüzde 5’inin kurumsal seviyedeki projeleri başarıyla hayata geçirebildiğini gösteriyor. Bu doğrultuda global başarı listelerinde önemli bir yere sahip olan CBOT hizmet verdiği kurumlar özelinde bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 100’lük bir büyüme ile 2021 yılında 700 milyon mesaj karşıladı. Avrupa ve Orta Doğu’yu hedefine alan yenilikçi şirket, 2022 yılında da çok sayıda farklı dilde hizmet veren sanal asistanlarıyla yurtdışı pazarında büyümeyi hedefliyor.

 

CBOT’un sanal asistanları aynı anda birden fazla dil konuşabiliyor 

CBOT, Türkiye’nin 81 ilinde ve 8 ülkede hizmet veren Getir ve yurtdışındaki diğer iş ortakları ile gerçekleştirdiği iş birliği ile dil skalasını genişletmeye devam ediyor. 2021 yılında, çok sayıda Avrupa dilinde hizmet vermeye başlayan CBOT, bu dillere Rusça, Sırpça ve Arnavutça’yı da ekledi.  Geçen yıl, Türkiye, Orta Doğu ve BDT bölgesinde faaliyet gösteren uluslararası bir asistans şirketi için sunduğu başarılı çok dilli sanal asistan çözümü sayesinde müşteriler, PCR testi ve sağlık sigortası bildirim süreçlerinde CBOT çözümlerinden İngilizce ve Rusça yararlanıyor. Doğu Avrupa’da faaliyet gösteren bir elektrik dağıtım firması için oluşturduğu sanal asistan ile CBOT ayrıca, burada da İngilizce, Sırpça ve Arnavutça olarak müşteri hizmetlerine destek oluyor. 

 

Sorun çözme sürelerini 7,5 kat düşürdü, çağrı karşılama maliyetlerini 5 kat azalttı

Pandeminin devam etmesiyle beraber süregelen dijitalleşme ile 2021 yılında CBOT, 700 milyon gibi rekor sayıda mesajı karşıladı. Yeni yılda bu rakamı 1 milyara çıkarmak istediklerini söyleyen CBOT CEO’su Mete Aktaş, pazardaki durumu şöyle anlatıyor; “Sanal asistanlara en çok rağbeti gösteren kamu, perakende ve bankacılık sektörleri. Pandemi ile hayatımıza giren uzaktan çalışmayla birlikte, özellikle büyük kurumlar tarafında, çalışanlara IT ve İK alanlarında destek olan sanal asistanlara talepte artış gözlemlesek de projelerimizin çok büyük bir kısmı hem yazılı hem de sesli kanallardaki müşteri hizmetlerinin otomasyonunu hedefliyor. Tüm projelere bakıldığında CBOT’un tercih edilme sebeplerinden birkaçını da gerçek verilerle paylaşmak isterim.  Şirketimiz sunmuş olduğu çözümler sayesinde, müşteri sorgularının yüzde 80’e varan oranlarda canlı desteğe aktarılmadan çözülmesini sağladı. Sorun çözme sürelerini 7,5 kat azalttık, 200 saniye ve üzerinde olan canlı desteğe bağlanmak için bekleme sürelerini 15 saniyeye kadar indirdik ve çağrı karşılama maliyetlerini de ortalamada 5 kat düşürdük” dedi.  

 

Global iş birlikleri ve AR-GE ile büyümeyi sürdüreceğiz

Gerçekleştirilen anlaşmayla bir süre önce WhatsApp’ın Türkiye’de ve globalde İşletme Çözüm Sağlayıcısı (BSP) olduklarını da hatırlatan Aktaş, “CBOT ortaya koyduğu bakış açısı ve vizyonla dünyada teknolojiye yön verenler şirketlerle de iş birlikleri kurmayı sürdürüyor. WhatsApp’ın Türkiye’de ve globalde lider İş Çözümü Sağlayıcısı (BSP) olmamız ile 2 milyardan fazla kullanıcı için müşteri hizmetleri ve satışın gerçekleşmesine olanak sağlanırken, sayısız şirket hesap aktivasyonlarını CBOT ile gerçekleştiriyor. Müşteriler aktivasyon sonrasında da CBOT’un canlı destek ekranları ile tüm mesajlarını yönetebiliyorlar. İstedikleri takdirde kullanıma hazır satış ve destek sanal asistanlarını kendi CRM, e-ticaret gibi sistemleri ile entegre bir şekilde devreye alarak 7/24 WhatsApp üzerinden hizmet verebiliyorlar. Bu durum kullanıcılar için uzun bekleme sürelerini kısaltıyor, işletmelerin ise maliyeterini daha iyi yöneterek müşteri hizmetlerini iyileştirmesini sağlıyor. Bu alanda da hem büyük kurumlarda hem de küçük ve orta ölçekli işletmelerde büyüme hedefimiz oldukça yüksek” dedi. 

 

CBOT artık uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonu platformu haline geldi

CBOT Platform’da bulunan ses ve metin yapay zeka modülleri ile artık bütünleşik bir yapı kurgulanabildiğini söyleyen Aktaş, bu entegre otomasyon sisteminin kurumlarda daha verimli ve etkin bir rol oynayacağını belirterek açıklamasını şöyle sürdürüyor: “Kurumların yazılı kanallarına entegre olan sanal asistanlar ve IVR sistemlerine entegre olan sesli asistanlar, çağrı otomasyonu ile hem kullanıcı tarafında işleri çok kolaylaştırıyor hem de şirketin maliyetlerini düşürüyor. Bu bakış açısı ile önemli AR-GE yatırımlarımız sayesinde CBOT artık uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonu platformu haline geldi. CBOT’un bu entegre yapısına devamlı yeni özellik ve teknolojik yetkinlikler eklemeye devam ediyoruz. Çağrı merkezlerinde bulunan yazılı kanallar ve sesli yanıt sistemleri (IVR) de dahil olmak üzere tüm çağrılarda da otomasyon sağlayabiliyoruz. Çağrı merkezine herhangi bir kanaldan ulaşmaya çalışan bir müşteri CBOT’un yapay zeka teknolojisi ile karşılanıyor. Devamında ise canlı bir insan ile konuşurken veya yazışırken yaşanan deneyime benzer şekilde, yapay zeka ile otomatik yanıtlanıp çağrılar sonlandırılabiliyor. Böylece kurumların müşteri hizmetleri operasyonlarında insan+yapay zeka çözümleri konumlandırılarak söz konusu hizmet daha verimli ve etkin hale getiriliyor”.

 

Teknolojisini ve başarısını ödüllerle perçinledi

Birçok başarılı iş geliştiren yapay zekâ şirketi, geçen yılı global ve ulusal 13 ödül ile kapattı. Fast Company En Yenilikçi Şirketler, Fast Company Kadın Kurucular 100, IDC tarafından düzenlenen Geleceğin En İyisi Dijital İnovasyon Ödülü, Fast Company Dijital 100, Yazılım Şirketleri – Yılın Şirketi dalında Silver Stevie, Globee CEO World Awards’da Yılın Startup’ı, Benzinga Fintech Ödüllerinde “En İyi Ürün” finalistliği, 4. CX Türkiye Ödülleri’nde “Büyük Düşünce Ödülü” kategorisinde “En İyi Teknoloji” ve aynı kategoride “Dijital Müşteri Deneyimi” gibi değerli ödülleri kazandı. Ödüllü projelere bakıldığında; pandeminin ilk aylarında Milli Eğitim Bakanlığı ile gerçekleştirilen EBA Asistan projesi dikkat çekti. Bu önemli proje şirkete, İngiltere merkezli CogX tarafından verilen “Devlet için Geliştirilen En İyi Yapay Zekâ Ürünü” ve global bir araştırma şirketi olan Tech Breakthrough tarafından verilen AI Breakthrough Awards’ta “Eğitim için En İyi Yapay Zekâ Tabanlı Çözüm” ödüllerini getirdi.

 

Ödüllerinin yanında, 2019 yılında Google’ın dünyadaki ilk 20 RCS (Zenginleştirilmiş Mesaj Servisi) iş ortağından biri olan CBOT, 2020 yılında Gartner tarafından dünyanın önde gelen 16 sanal asistan şirketi arasında gösterildi ve 2021 yılında WhatsApp Business Çözüm Sağlayıcı (Business Solution Provider) oldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Vestel, Schneider Electric çözümleri ile geleceğe hazırlanıyor – Ulusal24.com

Vestel, Schneider Electric çözümleri ile geleceğe hazırlanıyor – Ulusal24.com

Vestel City Schneider Electric dijital çözümleri ile önümüzdeki dönem içinde gerçekleştireceği genişlemelere şimdiden hazır hale geldi. 
Schneider Electric EcoStruxure çözüm mimarisi ile fabrika operasyonlarında verimlilik sağlarken, enerji tüketimini de azaltacak.  
EcoStruxure Asset Advisor yazılımı ile fabrikanın performansı sürekli olarak takip edilerek olası arızalar henüz oluşmadan önlenebilecek.  

 

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde dünya çapında uzman Schneider Electric, Avrupa’nın tek alana kurulu en büyük endüstriyel tesislerinden biri olan Vestel City’i gerçek zamanlı izleme ve kontrol sistemleri ile daha verimli hale getirdi.  

 

Vestel City Schneider Electric Power Monitoring Expert ve Power Scada Expert enerji yönetim yazılımlarının yanısıra, KNX Aydınlatma Otomasyonu ve EcoStruxure Asset Advisor varlık yönetim yazılımları ile önümüzdeki dönemlerde gerçekleştireceği genişlemelere şimdiden hazır hale geldi. Vestel’in bina ve fabrika altyapı yönetimlerini birleştiren projede yeni nesil sensör teknolojileri ve yazılımlar ile donatılmış SM6-36 orta gerilim hücreleri ve akıllı alçak gerilim panoları kullanıldı. 

 

Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölgesi Servisler Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Dede yaptığı açıklamada “EcoStruxure mimarimiz ile Vestel Fabrikası operasyonel verimlilik sağlarken, enerji tüketimi de önemli ölçüde azalacak. Asset Advisor varlık yönetim yazılımları sayesinde fabrika performansının gerçek zamanlı ölçümü sağlanacak ve toplanan veriler ileri seviye algoritmalar ile analiz edilerek, olası arızalar henüz meydana gelmeden tespit edilecek ve önleyici aksiyonlar hemen devreye alınacak” şeklinde konuştu.   

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

ESET sizi iş yaparken de oyun oynarken de koruyor – Ulusal24.com

ESET sizi iş yaparken de oyun oynarken de koruyor – Ulusal24.com

ESET teknolojisini hem  iş hem de ev uygulamalarında giderek daha fazla kullanılan ARM destekli cihazlar için geliştirdi.

 

Siber güvenlikte dünya lideri ESET, en son teknolojisini bireysel kullanıcılarına doğru genişletti.  Yeni ESET Smart Security Premium, ESET Internet Security ve ESET NOD32 Antivirüs bireysel ürünler ARM destekli cihazlarda Windows için hazır.

 

Çok katmanlı koruma yaklaşımı sayesinde, ESET Smart Security Premium, ESET Internet Security ve ARM tabanlı Windows için  ESET NOD32 Antivirus ürünleri bir dizi önleme ve algılama teknolojisi sunuyor.  ESET’in  ARM64 beta ürünlerini evlerinde test eden kullanıcıların geri bildirimleri, tavsiyeleri ve kullanıcı deneyimleri ile ESET teknolojisi birleşerek ürünler geliştirildi.

ESET’in ödüllü Windows tabanlı ürünleri gibi, ARM64 sürümü de daha önce hiç görülmemiş tehdit türlerine karşı ek bir proaktif koruma katmanı sağlayan ve kötü amaçlı yazılımın eylemini gerçekleştirme şansına sahip olmadan önce kullanıcıları koruyan ESET LiveGuard’ı içeriyor. Bir diğer özellik, gelişmiş güvenlik ve daha da kullanıcı dostu bir deneyim için tamamen yeniden tasarlanan Password Manager’ın eklenmesi.

 Bu önemli geliştirmelerin altında mobil güvenlik yönetimi için tasarlanmış ESET Home platformu yer alıyor. Platform, kullanıcıların lisans eklemesine, yönetmesine ve aile ve arkadaşlarıyla paylaşmasına ve bir web portalı üzerinden Hırsızlığa Karşı Koruma, Ebeveyn Kontrolü ve Parola Yöneticisi’ni yönetmesine olanak tanıyor.  ESET Home, mobil merkezli “her zaman açık ” cihazları korumaya hazır.

 
 Çoğumuzun ev/hibrit çalışma ortamını deneyimlemesiyle, ESET teknolojileri artık mobil olan kullanıcıların ve onların bilgi işlem ihtiyaçlarının talep ettiği ekstra korumayı daha iyi yansıtıyor. İster birden fazla genel ve özel ağ arasında hareket edin, ister ev ağınızı ziyaret eden cihazları yönetin,  ESET’in yeni ürünleri “Her Zaman Açık” cihazların aslında “her zaman” savunmasız olma riski taşıdığını biliyor.  Riskler, uzaktan çalışanları hedef alan tehditlerin büyük ölçüde arttığını gösteren önemli bir araştırma ile de destekleniyor. ESET tarafından yapılan müşteri araştırması, hanelerin genellikle herkes için BT güvenliğini gözeten tek bir kişiye sahip olduğunu, bu ev yöneticisinin elinin altında kullanımı kolay güvenlik yönetimi sağlayan bir çözüme sahip olmasının değerini yansıtıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Fidye Yazılımı Kurbanlarının 83’ü Verilerine Yeniden Erişim İçin Fidye Ödüyor – Ulusal24.com

Fidye Yazılımı Kurbanlarının 83’ü Verilerine Yeniden Erişim İçin Fidye Ödüyor – Ulusal24.com

FİDYE YAZILIM SALDIRILARINA ÖDEME YAPMAMAK İÇİN 4 NEDEN! 

 

Yapılan son araştırmalar, fidye yazılım saldırıları ile karşı karşıya kalan kullanıcıların kendi başlarına verilerini kurtarabilecek yeterli donanıma sahip olmadıklarını gösteriyor. 2021 Fidye Yazılımı Durumu Anketi ve Raporu araştırmasına göre, fidye yazılım saldırısına uğrayan kullanıcıların 83’ü saldırganlara fidye ödeyerek verilerini geri kazanmanın yollarını arıyor. Özellikle fidye ödemekten başka bir seçeneklerinin olmadığını dile getiren katılımcıların 90’ının fidye yazılım saldırıları için özel bir bütçe ayırdığına dikkat çeken Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, kullanıcılar için endişe yaratan fidye yazılım saldırılarına neden ödeme yapılmaması gerektiğini 4 adımda paylaşıyor.

 

Günümüzde gittikçe yaygınlaşan fidye yazılım saldırıları önemli güvenlik sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Fidye yazılım saldırıları, bulaştığı sistemlerdeki tüm dosyaları şifreleyerek kullanıcının erişimini engelliyor. Saldırganlar özel olarak geliştirdikleri fidye yazılım virüsü ile genellikle bilgisayar içerisine bir not bırakıyor ve kullanıcıların dosyalarına yeniden erişim sağlayabilmeleri için fidye talebinde bulunuyor. 2021 yılında gerçekleştirilen global bir fidye yazılımı araştırmasına göre, fidye yazılım saldırısına uğrayan kullanıcıların 83’ü saldırganlara fidye ödeyerek verilerini geri kazanmanın alternatif yollarını arıyor. Özellikle kullanıcıların verileri elde etmek adına kolay bir yol olduğunu düşündükleri için fidye ödemeyi kabul ettiklerinin altını çizen Tursun, fidye yazılım saldırılarına karşı ödeme yapmanın verileri geri getirmede kesin ve yasal bir çözüm olmadığının altını çiziyor.

 

Fidye Ödemesi Yapmak Tek Çözüm Yolu Mu?

 

Kişisel verileri ele geçirip büyük kazanç elde etmek isteyen fidye yazılım saldırganları, kullanıcıların verilerini ele geçirip şifreleyerek erişimlerini engelliyor. Fidye yazılımlarının şifrelediği dosyaları kurtaran çeşitli güvenlik araçları mevcut ancak saldırganlar, uygulamalarını sürekli geliştiriyor ve şifre kırma araçları bir süre sonra işe yaramıyor. Araştırma verileri gösteriyor ki fidye yazılım kurbanlarının çoğu uygun veri yedekleri olmadığı için ya da ödeme yapmamaya kıyasla daha ucuz ve daha az riskli bir seçenek olarak gördükleri için fidye ödemeyi tercih ediyor. Kullanıcılar için önemli olan fidye yazılım saldırısından kurtularak verilere en kısa sürede geri kavuşmak oluyor. Saldırganların tek çözüm yolu olarak sunduğu ödeme fidye ödemesi ise Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun’a göre tek çözüm yolu ödeme yapmak değil ve kullanıcıların fidye yazılım saldırılarına ödeme yapmamak için 4 önemli sebebi bulunuyor.

 

1. Fidye ödemesi sonrası verilere erişeceğinizin garantisi yok. Fidye yazılımı kurbanlarının çoğu, saldırgana talep edilen fidye miktarını öderlerse verilerine ve sistemlerine yeniden erişebileceklerini varsayıyor. Kullanıcıların yalnızca şifre çözme anahtarının çalışmadığını veya verilerin zaten kullanılamaz olduğunu keşfetmek için fidye ödediği çok sayıda örnek saldırı karşımıza çıkıyor. Fidye yazılım saldırganları verileri kullanıcıya her zaman tamamen teslim etmiyor.

 

2. Fidye ödemesi yalnızca daha fazla saldırıyı teşvik eder. Kullanıcılar, bir saldırıdan kurtulmak için ya da yerinde veri yedekleri olmadığı için fidye talebini kabul ediyor ve yalnızca operasyonel kesintileri, şifrelenmiş veri ve sistemlerin kilidini açma çabasını önlemek için ödemeyi yapıyor. Nedeni ne olursa olsun bir saldırgana ödeme yapmak iyi bir fikir değil çünkü bu durum yalnızca daha fazla saldırı yapabilmesi için maddi kaynak oluşturmasına destek oluyor.

3. Fidye ödemeleri daha gelişmiş saldırıları destekliyor. Çoğu tehdit aktörünün kullandığı fidye yazılımı araçları yıllar içinde çok fazla değişim göstermiyor ancak bazıları, gasp kampanyalarında çok karmaşık ve kötü amaçlı yazılımlar kullanmaya başladı. Fidye yazılım kurbanlarının ödemeleri sayesinde saldırganlar yazılımlarını geliştirerek saldırılarını daha karmaşık bir hale getirebiliyor.

 

4. Saldırganlar çalınan verilerinizi halen sızdırabilir veya satabilir. Fidye yazılım saldırıları son yıllarda nispeten yaygın hale geldi. Fidye saldırılarında ödeme yapmayı kabul etmek ve gerçekleştirmek kullanıcıları tamamen tehlikeden korumuyor. Saldırganlar verileri yedekleme ya da yeniden ele geçirme, sızdırma gücünü her zaman ellerinde bulunduruyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Havacılıkta Girişimlerin Yeni Merkezi ”İGA Hub” Açılıyor – Ulusal24.com

Havacılıkta Girişimlerin Yeni Merkezi ”İGA Hub” Açılıyor – Ulusal24.com

İTÜ ARI Teknokent ve İGA Güçlerini Birleştirdi:

 

Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı, bölgenin en önemli küresel aktarma merkezi olan İGA İstanbul Havalimanı, Türkiye’nin girişimcilik, inovasyon üssü İTÜ ARI Teknokent ile iş birliği yaparak sektörde yenilikçi fikirlerin gelişmesi ve ülke ekonomisine değer oluşturması adına “İGA Hub” girişimcilik programını hayata geçiriyor.

 

İGA Hub girişimcilik programı kapsamında “Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde akıllı havalimanı, robotik, sürdürülebilirlik, dijitalleşme, IoT, güvenlik, mobilite alanlarındaki girişimlerin olgunlaşması için girişim ekosistemi oluşturulacak. Bu odak alanları ile İGA’nın tüm kurumsal gücünü havacılığın tüm bileşenlerini de yanına alarak, havacılıkla etkileşen diğer tüm sektörleri de kapsayacak bütüncül bir şekilde; yolcular, çalışanlar, iş ortakları ve otoriteler için daha kaliteli, hızlı, ekonomik çözümler sağlayacak projelerin desteklenmesi hedeflendi.

“Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yenilikçi proje geliştiren girişimler başta olmak üzere İGA İstanbul Havalimanı çalışanları ve İstanbul Havalimanı ekosistemi içerisindeki tüm paydaşların da yenilikçi ve teknolojik tabanlı iş fikirleri ile İGA Hub girişimcilik programına başvuru yapabilecek.

Altyapı oluşturuldu ve İGA Hub faaliyetlerine başladı…

Havalimanı işletmeciliğinde küresel bir marka olma hedefi olan İGA İstanbul Havalimanı, yenilikçi ve teknolojik girişimlerin “Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yükseliş göstermesi adına Türkiye’nin önde gelen teknoparkı, İTÜ ARI Teknokent ile yoğun iş birliği görüşmeleri sonucunda İGA Hub hayata geçti.

Bu doğrultuda girişimlerin eğitim, mentörlük, prototipleme, network, yatırım gibi alanlarda gelişim göstermeleri için İTÜ ARI Teknokent’in dünyada ilk 5’te yer alan Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek’in deneyiminden faydalanarak, girişimlere destek olunacak. İGA Hub, sektörün kalbinde yer alarak, sektör paydaşlarıyla girişimciler arasında bir köprü olacak. Bu kapsamda ilk çözüm ortağı ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi Kalyon Garaj Prototipleme ve Girişimcilik Merkezi oldu.

 

Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanında yenilikçi teknolojik girişimler bekleniyor!

 

Girişimlere 800 bin TL ödül!

 

İGA Hub girişim programına kabul edilen girişimlere ihtiyaç duyacakları tüm desteklerin sunulmasının yanı sıra; girişimciler, İTÜ Çekirdek’in her yıl düzenlediği bölgenin en büyük girişimcilik etkinliği olan Big Bang Start-up Challenge’ta toplam 800 bin TL’lik İGA ödül havuzundan pay alma şansı yakalayacaklar. 

 

İGA CEO’su Kadri Samsunlu’dan girişimcilere çağrı…

 

Günümüzde küresel rekabetteki gücü artırmak amacıyla en stratejik alanlardan birisinin teknoloji olduğunu vurgulayan İGA CEO’su Kadri Samsunlu, bunun en önemli kaynağının da yenilikçi, cesur teknolojiler ve bunu geliştiren start-up’lar olduğunu söyledi. Samsunlu, İGA Hub programında hedeflerinin, Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanında inovatif fikirlerin hayata geçirilmesini ve teknolojik girişimlerin desteklenmesini sağlamak olduğunu kaydetti.  Sivil havacılık odağında inovatif bir çözümü olan girişimcileri İGA’ya ulaşarak girişimini geliştirmeyi hızlandırmaya; İGA’nın gücü ve desteğini arkalarına almaya davet eden Samsunlu sözlerine şöyle devam etti;  “İGA Hub ile küresel bir marka olma yolunda hem Türk ve dünya sivil havacılığına katkı sağlamayı hem de İGA İstanbul Havalimanı’nda geliştirilen bu projelerin havacılık sektörüne olduğu kadar diğer sektörlere de fayda sağlamasını amaçlıyoruz” 

 

Gerçekleştirilecek iş birliği, başarı hikâyelerinin ilk adımı olacak!

 

İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş, kuluçka merkezleri İTÜ Çekirdek’te bugüne kadar 7 bin 600 girişimciye destek olduklarını; bu girişimlerin 760 milyon TL yatırım aldıklarını ve ekosistemlerinin sadece son iki yılda 5 kat büyüdüğünü belirtti. Dikbaş, “10 yıldır İTÜ Çekirdek, teknolojinin her alanından girişimi destekliyor olsa da belli sektörler özelinde o alanın uzmanı bir paydaşla güç birliği yapmanın, çok daha büyük başarıları beraberinde getirdiğini deneyimleyerek gördük. Bu doğrultuda İGA’nın çağrısı hem havacılık sektörünün gelişmesi hem de teknoloji girişimciliği açısından çok büyük önem taşıyor. Yapılan bu iş birliği, önümüzdeki yıllarda bu alanda uluslararası programlarımız ve diğer dikey alanlarımızda yapacağımız disiplinler arası iş birliklerimizle birçok başarı hikâyesinin doğmasına da katkı sunacak; ‘teknolojiye dayalı milli kalkınma seferberliğinde önemli bir çarpan etki yaratacak” ifadelerini kullandı.

 

Başvuru ve Detaylı Bilgi

 

İGA, küresel rekabetteki gücü artırmanın en stratejik alanlarından birisinin teknoloji olduğuna; bunun en önemli kaynağının da “yenilikçi, cesur teknolojiler ve bunu geliştiren girişimler” ile artırılabileceğine inanmaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan: “Kamuda dijital dönüşüm büyük bir hızla devam ediyor” – Ulusal24.com

Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan: “Kamuda dijital dönüşüm büyük bir hızla devam ediyor” – Ulusal24.com

“Kamuda Altyapı Dönüşümü” etkinliği, Huawei Türkiye ve IDC Türkiye işbirliği ile 31 Mart’ta  Ankara’da gerçekleştirdi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan; “Dijital teknoloji, tüm endüstrilerin gelişimi için sınırları zorlamaya devam ediyor” dedi. 

 

Huawei Türkiye ve IDC Türkiye tarafından gerçekleştirilen “Kamuda Altyapı Dönüşümü” etkinliği, kamu sektörü ve bilişim profesyonellerini Ankara’da bir araya getirdi. Etkinliğin odak noktasında ise kamu sektörünün dijital dönüşümü vardı. Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan ve IDC Türkiye Araştırma Müdürü Yeşim Öztürk’ün açılış konuşmalarının ardından Huawei’in farklı sektörlerin dijital dönüşümüne katkı sağlamak üzere geliştirdiği yeni ürün ve çözümler, şirketin ilgili yöneticileri tarafından detaylarıyla paylaşıldı.

 

“Teknoloji Önderliğinde Kamu Sektörünün Dönüşümü” başlıklı bir sunum yapan IDC Türkiye Araştırma Müdürü Yeşim Öztürk, kamu sektörünün dönüşümünü hızlandıran faktörlere vurgu yaparken, altyapı dönüşümünün de önemine değindi.

 

James Pan: “Türkiye’nin dijitalleşme notu yükselmeye devam ediyor”

 

James Pan konuşmasının başında; “Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi Raporu’na göre, Türkiye’nin dijitalleşme notu sürekli artıyor. Kamu yetkilileri -Yeni Altyapı- kavramını sıkça gündeme getiriyor. Bu yeni altyapı, sadece sensörleri, el terminallerini, 5G ağlarını, büyük veri merkezlerini ve endüstriyel interneti kapsamıyor. Burada kamu tarafından; riskleri, uyum süreçlerini, akıllı otomasyonu, veri ve analizini ve modern işgücünü kapsayan temel bir strateji oluşturulduğunu görüyoruz” dedi.

 

Türkiye’nin kamu özelindeki dijital stratejisinin, küresel dijitalleşme trendleri ile paralel olarak ilerlediğini ifade eden James Pan, “Birleşmiş Milletler’in paylaştığı araştırma sonuçlarına göre, 2020 yılında dünyadaki ülkelerin 84’ünden fazlası, en az bir e-Devlet mobil uygulaması geliştirdi. Kamu ve kamuya bağlı şirketler de bilgi teknolojilerini kullanarak dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırıyor. ‘Dijital Türkiye’ projesi kapsamında e-Devlet hizmetleri için daha sürdürülebilir bir yapı oluşturmak amacıyla mimari geliştirmeler de devam ediyor. Bilgi teknolojileri, birey odaklı kamu hizmetlerinin gelişimi açısından da son derece değerlidir” dedi.

 

James Pan şöyle devam etti; “Huawei Türkiye olarak bu sene yirminci yılımızı kutluyoruz. Türkiye’nin dijitalleşme sürecinin birebir tanığıyız ve bu sürece sürekli katkıda bulunma fırsatına sahip olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Yirmi yılı aşkın bir süredir Türkiye’de güçlü bir kurumsal varlığa sahip olurken, önemli iş ortaklıklarına da imza attık. Kamu kurumları yetkililerine, Türkiye pazarındaki paydaşlarımıza ve müşterilerimize hem işbirlikleri hem de buradaki deneyim ve büyümemize rehberlik ettikleri için teşekkür ediyoruz.”

 

Yeni ürün ve çözümler Türkiye pazarına sunuldu

Huawei “Flash-to-Flash-to-Anything (F2F2X)” vizyonunu kapsamında ve tüm senaryoların daha hızlı uygulanabilmesi için, tam flash depolamanın kullanılması gerektiğini vurguladı. Huawei ayrıca, üç amiral gemisi depolama ürününü de tanıttı: Mobil Dünya Kongresi 2022’de tanıtılan geniş alan akıllı ağ çözümleri ile birlikte, OceanStor Dorado All-Flash Storage, OceanProtect Backup Storage ve Huawei Full-Stack Data Center çözümü için OceanStor Pacific Storage bu kapsamda tanıtımı gerçekleştirilen ürünler arasındaydı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Dünyanın Önde Gelen Şirketleri Türk Yazılımcıları Tercih Ediyor – Ulusal24.com

Dünyanın Önde Gelen Şirketleri Türk Yazılımcıları Tercih Ediyor – Ulusal24.com

Yaşadığımız ve nimetlerinden faydalandığımız teknolojik çağ bize yetmez oldu ve artık herşeye anında ulaşma arayışları ile yeni bir çağın kapıları aralandı. Teknolojik çağında üzerinde olan yeni bir çağ açıldı. Bir tıkla ulaşabildiğimiz günlük ihtiyaçlarınızdan tutunda sağlık ve kültürel tüm ihtiyaçlarımızı anında karşılar olduk. Evet evet burada bahsedilen şey dijital çağ ve dünyada uluslar arasındaki zaman kavramını minimuma indirdi. Evlerimizde yada iş yerimizde her an dijital sistemlerle sosyal ağlara bağlanıp her alanda ihtiyaçlarımızı karşılayabilmekteyiz.



Her gün sıkça kullandığımız bu sosyal ağların nasıl işlediğine gelirsek bazı kavramları açıklamak gerek. Bizim kimlik ve şifreler ile profil oluşturup giriş sağladığımız bu ağların alt yapısında sayfalarca yazılım yüklü olup bunlarda yine yazılım mühendisleri tarafından yazılmaktadır. Bilgisayarın alfabeside denilen bu terime kısaca değinelim.



Yazılım; elektronik aygıtların belirli bir işi yapmasını sağlayan programların tümüne verilen isimdir. Bir başka deyişle, var olan bir problemi çözmek amacıyla bilgisayar dili kullanılarak oluşturulmuş anlamlı anlatımlar bütünüdür.



Çağımızın en hızlı gelişen ve en çok ihtiyaç duyulan iş alanları arasında Yazılım sektörü yer almaktadır. Bu sebeple de sektörde çalışacak ve yeni yazılımlar geliştirecek yazılım mühendislerine ihtiyaç duyulmaktadır.



Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid’den sonra yaygınlaşan uzaktan çalışma imkanları ile yazılımcılar dünyanın dört bir yanındaki, alanında lider şirketlerde çalışma fırsatı buluyorlar. Bu sebeple yazılım konusunda uzman gençlerimiz de kendilerine yeni imkanlar sunan ülkelere giderek işlerini en iyi şekilde yapmak ve kendilerini geliştirmek imkanlarını buldular.



Bunlardan biri de Türkiye’nin yetiştirdiği önemli yazılımcılardan Ahmet Caner Türkmen’dir. İşini en iyi şekilde yapmak ayrıca bilgilerini ve eğitimini daha ileriye taşımak için gittiği Silikon Vadisi seyahati deneyimlerini bize şu sözler ile aktardı; Ahmet Caner Türkmen ” Silikon vadisi seyahatim sırasında Amerika’nın ileri gelen şirketlerinde çalışan Türklerle sohbet etme şansı yakaladım. Yaptığım bu görüşmelerden edindiğim izlenimlere göre önde gelen şirketlerin Türk yazılımcılardan çok memnun olduğunu gördüm. Özellikle pandemi sonrasında uzaktan çalışan kadroların sayısının artması dolayısıyla, şirket bünyesine dahil edecekleri eleman arayışlarında Türkiye’nin de ilk sıralarda yer aldığını gördüm”



Kendisi de 2017’den beri uzaktan çalışarak, Amerika, İngiltere, Avustralya gibi yazılım devi şirketlerin bulunduğu ülkelere, yazılım danışmanlığı sunan Ahmet Caner Türkmen; “Gelecekte globalleşen dünyada nitelikli yazılımcı ihtiyacını karşılayan ülkelerden biri olması için Türkiye’nin hiç bir engeli yok. Kültürümüzdeki usta çırak ilişkisinin, yazılım sektöründe de uygulanıyor olması, yeni yetişen parlak gençlerin hızla tecrübe kazanmasına olanak sağlıyor” dedi.



Ancak bu alanda köklü düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ahmet Caner Türkmen, gençlerin tam donanımlı bir şekilde yetişmesi için eğitimde teknoloji ve bilişim sistemlerine önem veren bir modelin uygulanması gerektiğini savundu. Şu anda sektörde çalışan insanların da elini taşın altına sokması gerektiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti.  “Yazılım uzmanları, çalıştıkları şirketlerin yapısına göre, 5-7 bin ila 45 bin TL arasında değişen bir maaş skalasına sahip. İşe yeni başlayan gençler 5-7 bin TL, uzman seviyesindeki bir yazılımcı ise 15 -25 bin TL net maaş alıyor. Kıdemli uzman ve yönetici seviyesi 25-35 bin TL’ler, bir IT genel müdürünün maaşı ise iyi bir şirkette 40-45 bin TL’yi geçiyor, hatta ucu açık. Döviz kurlarının artmasıyla birlikte Amerika, İngiltere, Avrupa ülkeleri gibi ülkelerde çalışan yazılımcılar için kazanılan maaşlar ise Türkiye standartlarının çok üzerinde. Bu sebeple yazılımcılar da yurt dışındaki şirketlerde calışma konusunda hevesliler.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com