Havacılıkta Girişimlerin Yeni Merkezi ”İGA Hub” Açılıyor – Ulusal24.com

Havacılıkta Girişimlerin Yeni Merkezi ”İGA Hub” Açılıyor – Ulusal24.com

İTÜ ARI Teknokent ve İGA Güçlerini Birleştirdi:

 

Türkiye’nin dünyaya açılan kapısı, bölgenin en önemli küresel aktarma merkezi olan İGA İstanbul Havalimanı, Türkiye’nin girişimcilik, inovasyon üssü İTÜ ARI Teknokent ile iş birliği yaparak sektörde yenilikçi fikirlerin gelişmesi ve ülke ekonomisine değer oluşturması adına “İGA Hub” girişimcilik programını hayata geçiriyor.

 

İGA Hub girişimcilik programı kapsamında “Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde akıllı havalimanı, robotik, sürdürülebilirlik, dijitalleşme, IoT, güvenlik, mobilite alanlarındaki girişimlerin olgunlaşması için girişim ekosistemi oluşturulacak. Bu odak alanları ile İGA’nın tüm kurumsal gücünü havacılığın tüm bileşenlerini de yanına alarak, havacılıkla etkileşen diğer tüm sektörleri de kapsayacak bütüncül bir şekilde; yolcular, çalışanlar, iş ortakları ve otoriteler için daha kaliteli, hızlı, ekonomik çözümler sağlayacak projelerin desteklenmesi hedeflendi.

“Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yenilikçi proje geliştiren girişimler başta olmak üzere İGA İstanbul Havalimanı çalışanları ve İstanbul Havalimanı ekosistemi içerisindeki tüm paydaşların da yenilikçi ve teknolojik tabanlı iş fikirleri ile İGA Hub girişimcilik programına başvuru yapabilecek.

Altyapı oluşturuldu ve İGA Hub faaliyetlerine başladı…

Havalimanı işletmeciliğinde küresel bir marka olma hedefi olan İGA İstanbul Havalimanı, yenilikçi ve teknolojik girişimlerin “Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği” dikeyinde yükseliş göstermesi adına Türkiye’nin önde gelen teknoparkı, İTÜ ARI Teknokent ile yoğun iş birliği görüşmeleri sonucunda İGA Hub hayata geçti.

Bu doğrultuda girişimlerin eğitim, mentörlük, prototipleme, network, yatırım gibi alanlarda gelişim göstermeleri için İTÜ ARI Teknokent’in dünyada ilk 5’te yer alan Kuluçka Merkezi İTÜ Çekirdek’in deneyiminden faydalanarak, girişimlere destek olunacak. İGA Hub, sektörün kalbinde yer alarak, sektör paydaşlarıyla girişimciler arasında bir köprü olacak. Bu kapsamda ilk çözüm ortağı ise Hasan Kalyoncu Üniversitesi Kalyon Garaj Prototipleme ve Girişimcilik Merkezi oldu.

 

Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanında yenilikçi teknolojik girişimler bekleniyor!

 

Girişimlere 800 bin TL ödül!

 

İGA Hub girişim programına kabul edilen girişimlere ihtiyaç duyacakları tüm desteklerin sunulmasının yanı sıra; girişimciler, İTÜ Çekirdek’in her yıl düzenlediği bölgenin en büyük girişimcilik etkinliği olan Big Bang Start-up Challenge’ta toplam 800 bin TL’lik İGA ödül havuzundan pay alma şansı yakalayacaklar. 

 

İGA CEO’su Kadri Samsunlu’dan girişimcilere çağrı…

 

Günümüzde küresel rekabetteki gücü artırmak amacıyla en stratejik alanlardan birisinin teknoloji olduğunu vurgulayan İGA CEO’su Kadri Samsunlu, bunun en önemli kaynağının da yenilikçi, cesur teknolojiler ve bunu geliştiren start-up’lar olduğunu söyledi. Samsunlu, İGA Hub programında hedeflerinin, Sivil Havacılık ve Havalimanı İşletmeciliği alanında inovatif fikirlerin hayata geçirilmesini ve teknolojik girişimlerin desteklenmesini sağlamak olduğunu kaydetti.  Sivil havacılık odağında inovatif bir çözümü olan girişimcileri İGA’ya ulaşarak girişimini geliştirmeyi hızlandırmaya; İGA’nın gücü ve desteğini arkalarına almaya davet eden Samsunlu sözlerine şöyle devam etti;  “İGA Hub ile küresel bir marka olma yolunda hem Türk ve dünya sivil havacılığına katkı sağlamayı hem de İGA İstanbul Havalimanı’nda geliştirilen bu projelerin havacılık sektörüne olduğu kadar diğer sektörlere de fayda sağlamasını amaçlıyoruz” 

 

Gerçekleştirilecek iş birliği, başarı hikâyelerinin ilk adımı olacak!

 

İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Prof. Dr. Attila Dikbaş, kuluçka merkezleri İTÜ Çekirdek’te bugüne kadar 7 bin 600 girişimciye destek olduklarını; bu girişimlerin 760 milyon TL yatırım aldıklarını ve ekosistemlerinin sadece son iki yılda 5 kat büyüdüğünü belirtti. Dikbaş, “10 yıldır İTÜ Çekirdek, teknolojinin her alanından girişimi destekliyor olsa da belli sektörler özelinde o alanın uzmanı bir paydaşla güç birliği yapmanın, çok daha büyük başarıları beraberinde getirdiğini deneyimleyerek gördük. Bu doğrultuda İGA’nın çağrısı hem havacılık sektörünün gelişmesi hem de teknoloji girişimciliği açısından çok büyük önem taşıyor. Yapılan bu iş birliği, önümüzdeki yıllarda bu alanda uluslararası programlarımız ve diğer dikey alanlarımızda yapacağımız disiplinler arası iş birliklerimizle birçok başarı hikâyesinin doğmasına da katkı sunacak; ‘teknolojiye dayalı milli kalkınma seferberliğinde önemli bir çarpan etki yaratacak” ifadelerini kullandı.

 

Başvuru ve Detaylı Bilgi

 

İGA, küresel rekabetteki gücü artırmanın en stratejik alanlarından birisinin teknoloji olduğuna; bunun en önemli kaynağının da “yenilikçi, cesur teknolojiler ve bunu geliştiren girişimler” ile artırılabileceğine inanmaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan: “Kamuda dijital dönüşüm büyük bir hızla devam ediyor” – Ulusal24.com

Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan: “Kamuda dijital dönüşüm büyük bir hızla devam ediyor” – Ulusal24.com

“Kamuda Altyapı Dönüşümü” etkinliği, Huawei Türkiye ve IDC Türkiye işbirliği ile 31 Mart’ta  Ankara’da gerçekleştirdi. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan; “Dijital teknoloji, tüm endüstrilerin gelişimi için sınırları zorlamaya devam ediyor” dedi. 

 

Huawei Türkiye ve IDC Türkiye tarafından gerçekleştirilen “Kamuda Altyapı Dönüşümü” etkinliği, kamu sektörü ve bilişim profesyonellerini Ankara’da bir araya getirdi. Etkinliğin odak noktasında ise kamu sektörünün dijital dönüşümü vardı. Huawei Türkiye Kurumsal İş Grubu Ülke Müdürü James Pan ve IDC Türkiye Araştırma Müdürü Yeşim Öztürk’ün açılış konuşmalarının ardından Huawei’in farklı sektörlerin dijital dönüşümüne katkı sağlamak üzere geliştirdiği yeni ürün ve çözümler, şirketin ilgili yöneticileri tarafından detaylarıyla paylaşıldı.

 

“Teknoloji Önderliğinde Kamu Sektörünün Dönüşümü” başlıklı bir sunum yapan IDC Türkiye Araştırma Müdürü Yeşim Öztürk, kamu sektörünün dönüşümünü hızlandıran faktörlere vurgu yaparken, altyapı dönüşümünün de önemine değindi.

 

James Pan: “Türkiye’nin dijitalleşme notu yükselmeye devam ediyor”

 

James Pan konuşmasının başında; “Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD) tarafından hazırlanan Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi Raporu’na göre, Türkiye’nin dijitalleşme notu sürekli artıyor. Kamu yetkilileri -Yeni Altyapı- kavramını sıkça gündeme getiriyor. Bu yeni altyapı, sadece sensörleri, el terminallerini, 5G ağlarını, büyük veri merkezlerini ve endüstriyel interneti kapsamıyor. Burada kamu tarafından; riskleri, uyum süreçlerini, akıllı otomasyonu, veri ve analizini ve modern işgücünü kapsayan temel bir strateji oluşturulduğunu görüyoruz” dedi.

 

Türkiye’nin kamu özelindeki dijital stratejisinin, küresel dijitalleşme trendleri ile paralel olarak ilerlediğini ifade eden James Pan, “Birleşmiş Milletler’in paylaştığı araştırma sonuçlarına göre, 2020 yılında dünyadaki ülkelerin 84’ünden fazlası, en az bir e-Devlet mobil uygulaması geliştirdi. Kamu ve kamuya bağlı şirketler de bilgi teknolojilerini kullanarak dijital dönüşüm süreçlerini hızlandırıyor. ‘Dijital Türkiye’ projesi kapsamında e-Devlet hizmetleri için daha sürdürülebilir bir yapı oluşturmak amacıyla mimari geliştirmeler de devam ediyor. Bilgi teknolojileri, birey odaklı kamu hizmetlerinin gelişimi açısından da son derece değerlidir” dedi.

 

James Pan şöyle devam etti; “Huawei Türkiye olarak bu sene yirminci yılımızı kutluyoruz. Türkiye’nin dijitalleşme sürecinin birebir tanığıyız ve bu sürece sürekli katkıda bulunma fırsatına sahip olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Yirmi yılı aşkın bir süredir Türkiye’de güçlü bir kurumsal varlığa sahip olurken, önemli iş ortaklıklarına da imza attık. Kamu kurumları yetkililerine, Türkiye pazarındaki paydaşlarımıza ve müşterilerimize hem işbirlikleri hem de buradaki deneyim ve büyümemize rehberlik ettikleri için teşekkür ediyoruz.”

 

Yeni ürün ve çözümler Türkiye pazarına sunuldu

Huawei “Flash-to-Flash-to-Anything (F2F2X)” vizyonunu kapsamında ve tüm senaryoların daha hızlı uygulanabilmesi için, tam flash depolamanın kullanılması gerektiğini vurguladı. Huawei ayrıca, üç amiral gemisi depolama ürününü de tanıttı: Mobil Dünya Kongresi 2022’de tanıtılan geniş alan akıllı ağ çözümleri ile birlikte, OceanStor Dorado All-Flash Storage, OceanProtect Backup Storage ve Huawei Full-Stack Data Center çözümü için OceanStor Pacific Storage bu kapsamda tanıtımı gerçekleştirilen ürünler arasındaydı.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Dünyanın Önde Gelen Şirketleri Türk Yazılımcıları Tercih Ediyor – Ulusal24.com

Dünyanın Önde Gelen Şirketleri Türk Yazılımcıları Tercih Ediyor – Ulusal24.com

Yaşadığımız ve nimetlerinden faydalandığımız teknolojik çağ bize yetmez oldu ve artık herşeye anında ulaşma arayışları ile yeni bir çağın kapıları aralandı. Teknolojik çağında üzerinde olan yeni bir çağ açıldı. Bir tıkla ulaşabildiğimiz günlük ihtiyaçlarınızdan tutunda sağlık ve kültürel tüm ihtiyaçlarımızı anında karşılar olduk. Evet evet burada bahsedilen şey dijital çağ ve dünyada uluslar arasındaki zaman kavramını minimuma indirdi. Evlerimizde yada iş yerimizde her an dijital sistemlerle sosyal ağlara bağlanıp her alanda ihtiyaçlarımızı karşılayabilmekteyiz.



Her gün sıkça kullandığımız bu sosyal ağların nasıl işlediğine gelirsek bazı kavramları açıklamak gerek. Bizim kimlik ve şifreler ile profil oluşturup giriş sağladığımız bu ağların alt yapısında sayfalarca yazılım yüklü olup bunlarda yine yazılım mühendisleri tarafından yazılmaktadır. Bilgisayarın alfabeside denilen bu terime kısaca değinelim.



Yazılım; elektronik aygıtların belirli bir işi yapmasını sağlayan programların tümüne verilen isimdir. Bir başka deyişle, var olan bir problemi çözmek amacıyla bilgisayar dili kullanılarak oluşturulmuş anlamlı anlatımlar bütünüdür.



Çağımızın en hızlı gelişen ve en çok ihtiyaç duyulan iş alanları arasında Yazılım sektörü yer almaktadır. Bu sebeple de sektörde çalışacak ve yeni yazılımlar geliştirecek yazılım mühendislerine ihtiyaç duyulmaktadır.



Tüm dünyayı etkisi altına alan Covid’den sonra yaygınlaşan uzaktan çalışma imkanları ile yazılımcılar dünyanın dört bir yanındaki, alanında lider şirketlerde çalışma fırsatı buluyorlar. Bu sebeple yazılım konusunda uzman gençlerimiz de kendilerine yeni imkanlar sunan ülkelere giderek işlerini en iyi şekilde yapmak ve kendilerini geliştirmek imkanlarını buldular.



Bunlardan biri de Türkiye’nin yetiştirdiği önemli yazılımcılardan Ahmet Caner Türkmen’dir. İşini en iyi şekilde yapmak ayrıca bilgilerini ve eğitimini daha ileriye taşımak için gittiği Silikon Vadisi seyahati deneyimlerini bize şu sözler ile aktardı; Ahmet Caner Türkmen ” Silikon vadisi seyahatim sırasında Amerika’nın ileri gelen şirketlerinde çalışan Türklerle sohbet etme şansı yakaladım. Yaptığım bu görüşmelerden edindiğim izlenimlere göre önde gelen şirketlerin Türk yazılımcılardan çok memnun olduğunu gördüm. Özellikle pandemi sonrasında uzaktan çalışan kadroların sayısının artması dolayısıyla, şirket bünyesine dahil edecekleri eleman arayışlarında Türkiye’nin de ilk sıralarda yer aldığını gördüm”



Kendisi de 2017’den beri uzaktan çalışarak, Amerika, İngiltere, Avustralya gibi yazılım devi şirketlerin bulunduğu ülkelere, yazılım danışmanlığı sunan Ahmet Caner Türkmen; “Gelecekte globalleşen dünyada nitelikli yazılımcı ihtiyacını karşılayan ülkelerden biri olması için Türkiye’nin hiç bir engeli yok. Kültürümüzdeki usta çırak ilişkisinin, yazılım sektöründe de uygulanıyor olması, yeni yetişen parlak gençlerin hızla tecrübe kazanmasına olanak sağlıyor” dedi.



Ancak bu alanda köklü düzenlemelere de ihtiyaç olduğunu vurgulayan Ahmet Caner Türkmen, gençlerin tam donanımlı bir şekilde yetişmesi için eğitimde teknoloji ve bilişim sistemlerine önem veren bir modelin uygulanması gerektiğini savundu. Şu anda sektörde çalışan insanların da elini taşın altına sokması gerektiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti.  “Yazılım uzmanları, çalıştıkları şirketlerin yapısına göre, 5-7 bin ila 45 bin TL arasında değişen bir maaş skalasına sahip. İşe yeni başlayan gençler 5-7 bin TL, uzman seviyesindeki bir yazılımcı ise 15 -25 bin TL net maaş alıyor. Kıdemli uzman ve yönetici seviyesi 25-35 bin TL’ler, bir IT genel müdürünün maaşı ise iyi bir şirkette 40-45 bin TL’yi geçiyor, hatta ucu açık. Döviz kurlarının artmasıyla birlikte Amerika, İngiltere, Avrupa ülkeleri gibi ülkelerde çalışan yazılımcılar için kazanılan maaşlar ise Türkiye standartlarının çok üzerinde. Bu sebeple yazılımcılar da yurt dışındaki şirketlerde calışma konusunda hevesliler.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Dell,Yemeksepeti Nar platformuna katıldı – Ulusal24.com

Dell,Yemeksepeti Nar platformuna katıldı – Ulusal24.com

Yemeksepeti, iş ortağı restoranlara verimlilik ve kârlılık sunan Nar projesi için uluslararası çapta öncü teknoloji şirketi Dell ile iş birliği gerçekleştirdi. Bu anlaşmayla Yemeksepeti’nin 60 bine yakın iş ortağı restoran, Nar platformu üzerinden Dell’in yenilikçi ürünlerine indirimli ve özel avantajlı şekilde sahip olabilecek.

 

Türkiye’nin hızlı ticaret platformu Yemeksepeti, iş ortağı restoranların dijitalleşmeleri ve işlerini büyütmeleri için yenilikçi çözümler sunmaya devam ediyor. Bu kapsamda geliştirilen Nar projesi ile Yemeksepeti iş ortakları, Türkiye’nin öncü markalarından indirim ve özel avantajlı fiyat fırsatlarından yararlanıyor. Böylece Yemeksepeti, 60 bine yakın iş ortağı restorana gıda, temizlik, akaryakıt ve mutfak malzemesi gibi ürün ve hizmetlerden indirimli olarak faydalanma fırsatı sunuyor. 

 

Yeni iş birliği anlaşması ile platforma dahil olan Dell ise Yemeksepeti iş ortaklarının teknoloji yatırımlarını güçlendirecek. Nar hizmeti ile Yemeksepeti’nin iş ortağı ağındaki restoranlar, bu seçkin markaların ürün ve hizmetlerinden özel avantajlarla yararlanacak. 

 

Yemeksepeti Portakal uygulaması üzerinden giriş yapılabilen Nar hizmeti ile Yemeksepeti iş ortakları verimlilik, tasarruf ve maliyet yönetimi avantajı kazanırken, Nar projesine katılan markalar da iş hacmini genişletiyor ve yeni müşterilere ulaşıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

HUAWEI’nin en genç telefonu nova 9 SE satışa sunuldu – Ulusal24.com

HUAWEI’nin en genç telefonu nova 9 SE satışa sunuldu – Ulusal24.com

Huawei, genç nesil için amiral gemisi özelliklerindeki yeni HUAWEI nova 9 SE’yi  satışa sundu. Cihaz, yenilikçi özellikler ve modaya uygun tasarım öğeleriyle ön plana çıkıyor. HUAWEI nova 9 SE, güçlü kamera sistemi ve entegre videografi özellikleri sayesinde yeni ilhamları ateşleyecek ve hayatlarındaki anları kaydederken kullanıcılar için yeni olanaklar yaratacak.

 

HUAWEI nova 9 SE, gençlerin dinamik yaşam hızına ayak uyduracak ve onlar için önemli şeylerin merkezinde kalmalarına yardımcı olacak. Ayrıca göz alıcı tasarımı, güçlü kamerası ve güvenilir performansı sayesinde yaratıcılıklarını geliştirmeye teşvik edecek.

 

108 MP kamera ile fotoğrafçılık deneyimini yeni bir düzeye taşıyın

Huawei nova Serisi tarihinde ilk kez nova 9 SE, 108 MP Yüksek Çözünürlüklü kameraya sahip. Günümüzde kullanıcılar hayatlarının her anını belgeliyor, bu nedenle akıllı telefonda güçlü bir kamera şart. Daha yüksek mega piksel sayısı, fotoğraf yakınlaştırılsa bile kameranın daha fazla ayrıntıyı net bir şekilde yakalamasını sağlıyor. Ayrıca mükemmel ışık hassasiyeti sağlayarak çok iyi görüntü kalitesi ve daha da iyi düşük ışık performansı sağlıyor. Daha kötü ışık koşulları için nova 9 SE, karanlık ortamlarda fotoğraf çekebilen ve parlaklıklarını artırabilen gelişmiş çoklu çerçeve gürültü azaltma teknolojisine sahip bir Süper Gece Çekimi moduna sahip.

 

Gençler artık birer video yaratıcısı olmak istiyorlar. İster YouTube için bir vlog isterse kısa bir TikTok olsun, yeni, yaratıcı formatları deniyorlar ve akıllı telefonun kamerasının bunlara ayak uydurmasını bekliyorlar. Amatör ve profesyonel vlogger’lar, görünümü arka kameradan ön kameraya sorunsuz bir şekilde geçirmenize ve çekimlerinizi tek bir dosya olarak kaydetmenize olanak tanıyan Sürekli Ön/Arka Kaydı takdir edecekler. Dahası, İkili Görünüm özelliği sayesinde, gözünüzün önünde olup biteni ve buna tepkinizi yakalamak için aynı anda her iki perspektiften de çekim yapabilirsiniz.

 

Huawei nova 9 SE, olağanüstü bir video içeriği oluşturma işini önemli ölçüde hızlandırabilen, kullanımı kolay düzenleme aracı Petal Clip uygulamasına da sahip. Uygulama, video oluşturma için özel efektler, çıkartmalar, ses efektleri, yazı tipleri ve diğer malzemeler dahil olmak üzere çok çeşitli video düzenleme özellikleri sunuyor. Düzenleme sürecini hızlı ve eğlenceli hale getirerek ortaya çıkan videonun sosyal medya kullanıcılarının dikkatini çekmesini sağlıyor.

 

Güçlü pil ve SuperCharge işlevi

Uzun ömürlü pil sayesinde hiçbir yeni gönderi, video veya mesajı kaçırmazsınız. Gençler için bağlantıda kalmak çok önemli olduğundan, nova 9 SE, telefonu sadece 15 dakikada yüzde 60, 36 dakikada ise yüzde 100 şarj olmasını sağlayan 66W Süper Şarj sayesinde hızlı şarjlı pil rahatlığı sunuyor. Çözüm, yalnızca hızlı değil, aynı zamanda güvenli şarj sağladığını kanıtlayan TÜV Rheinland Güvenli Hızlı Şarj Sertifikası aldı. Arkadaşlarınızla oyun oynamak istediğinizde veya önemli bir anda pilin bitmesi konusunda endişelenmenize gerek yok. Telefonunuza her durumda güvenebilirsiniz.

 

Her ayrıntıda güzellik

Gençler, aksesuarlarını kişisel tarzlarıyla eşleştirmeyi severler, bu da onlara kişiliklerini dünyaya gösterme şansı verir. Huawei nova 9 SE, oyun oynarken veya video izlerken ekran tepkisinin hızlı olmasını sağlayan 90 Hz yenileme hızına sahip 6,78 inç ekranıyla etkileyicidir. Ek olarak, 270Hz dokunmatik örnekleme hızı, genel deneyimi süper pürüzsüz ve akıcı hale getirir. Ekran, P3 renk gamını destekler ve kullanıcıyı, özellikle film veya doğa belgeseli izlerken keyif veren, inanılmaz renklerin enginliğine kaptırır.

 

Ancak, nova 9 SE’nin arkası da aynı derecede etkileyici. Parlak kavisli camdan üretilen kapak kristal berraklığında bir dokuya sahip. Telefon, herkesin estetiğini tatmin etmek için üç renk seçeneğiyle sunuluyor: Kristal, İnci Beyazı ve Siyah. Güzel renkleri, büyük ekranı ve hafif gövdesi ile nova 9 SE, yaşam tarzınıza kullanışlı ve şık bir katkı olacak.

 

Hayatın tadını çıkarmak için bir akıllı telefon

İster vlog çekme ister fotoğrafçılık veya oyun oynamayı seviyor olun, nova 9 SE, yaratıcı potansiyelinizi ortaya çıkarmanız için sizi teşvik etmek için tasarlandı. İhtiyacınız olan tüm üstün özellikleri sağlayarak bunları pürüzsüz bir ekrana sahip güzel, parlak bir kasayla sunuyor.

 

HUAWEI nova 9 SE, siyah, kristal ve inci beyazı renk seçenekleri ve 6.999 TL fiyatıyla HUAWEI Online Mağaza üzerinden satışa sunuldu. Siparişe özel sepette ek 450 TL indirimin yanında, akıllı telefonu satin alan kullanıcılara hediye olarak HUAWEI Band 6 ile birlikte 6 aylık Blu TV üyeliği veriliyor. Ayrıca kullanıcılar 12 aylık ekran kırılma garantisini 50 indirimle satın alabiliyor. Ürünü satin aldıktan sonra deneyimlerini site yorumlarında paylaşan kullanıcılar ayrıca HUAWEI FreeBuds 3 kazanma şansı da yakalıyorlar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Xiaomi, Redmi Note Serisini en son 5G modeliyle güçlendiriyor – Ulusal24.com

Xiaomi, Redmi Note Serisini en son 5G modeliyle güçlendiriyor – Ulusal24.com

Xiaomi, popüler Redmi Note 11 serisini daha fazla 5G gücüyle tamamlayan ve çok yakında Türkiye’de de satılacak Redmi Note 11 Pro+ 5G modelinin global lansmanını gerçekleştirdi. 

 

Redmi Note 11 Pro+ 5G ile beklentileri aşan bir performans gösteren Xiaomi, Redmi Note serisini bir adım daha ileriye taşıyor. 120W Xiaomi HyperCharge ve ultra net 108MP kamera özellikleriyle donatılan Redmi Note 11 Pro+ 5G, olağanüstü performansı son derece uygun bir fiyata sunarak segmentinde yeni bir standart belirliyor.

 

Redmi Note 11 Pro+ 5G: Kendi serisinin en üstün modeli

120W kablosuz şarj desteğine sahip ilk Redmi akıllı telefon olan Redmi Note 11 Pro+ 5G’nin 4.500mAh pili, yalnızca 15 dakika içinde 100 şarj düzeyine ulaşıyor. Işık hızında şarj için sektör lideri çift şarj pompası özelliğiyle üretilen cihaz, TÜV Rheinland’ın Güvenli Hızlı Şarj Sistemi sertifikasının yanı sıra 40’ın üzerinde güvenlik özelliğiyle şarj güvenliği ve kararlılığı da sunuyor.

 

Amiral gemisi kamera deneyimi için çıtayı yükselten Redmi Note 11 Pro+ 5G, 8MP ultra geniş ve 2MP telemakro kamerayla tamamlanan 108MP ana kameraya sahip. Ana kamera, Samsung HM2 sensörü ve çift yerel ISO sayesinde düşük ışık koşullarında dahi her anın yüksek çözünürlükle ve gerçeğe yakın ayrıntılarla yakalanmasına olanak tanıyor. Cihaz ayrıca, 120Hz yenileme hızı ve 360Hz dokunmatik örnekleme hızına sahip 6,67 inç FHD+ AMOLED Nokta Ekran ile birlikte geliyor ve ekranda gezinmeyi bir zevk haline getiriyor.

 

Gücünü sekiz çekirdekli MediaTek Dimensity 920 işlemciden alan Redmi Note 11 Pro+ 5G, enerji tasarrufu sağlayan 6 nm teknolojisi sayesinde mobil performansı yepyeni bir düzeye taşıyor.

 

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Samsung’dan geliştirilmiş özellikleri ve şık tasarımıyla yeni M8 akıllı monitör serisi – Ulusal24.com

Samsung’dan geliştirilmiş özellikleri ve şık tasarımıyla yeni M8 akıllı monitör serisi – Ulusal24.com

Samsung, daha geliştirilmiş özellikleri ve şık tasarımıyla yeni M8 akıllı monitör serisini tanıttı. Kullanıcıların hayatını kolaylaştıran ödüllü teknolojilerin yanı sıra ‘SlimFit’ kamera özelliğine sahip ve ikonik ince tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken yeni M8 akıllı monitör, dört farklı modern renk seçeneğiyle müşterilere sunuluyor.

 

Samsung, 32 inç boyutta, UHD çözünürlüğe sahip, çok amaçlı yeni M8 akıllı monitör serisini tanıttı. Yeni M8 akıllı monitör serisi Warm White, Sunset Pink, Daylight Blue ve Spring Green olmak üzere dört farklı renk seçeneği ile müşterileri bekliyor.

 

Samsung’un İlk kez 2020’nin Kasım ayında piyasaya sürdüğü Akıllı Monitör serisi, kullanıcılarının ev ortamındaki işlevsellik ve eğlence ihtiyaçlarını karşılamak üzere dünyanın ‘hepsi bir arada’ özellikli ilk monitörlerini kullanıcılara sunuyor. Yeni M8 akıllı monitör serisi, geleneksel bir monitör olmanın ötesine geçerek, Wi-Fi bağlantısı üzerinden, herhangi bir bilgisayar veya TV bağlantısına ihtiyaç duymaksızın kullanıcıların Netflix, Amazon Prime Video, Disney+ and Apple TV gibi OTT hizmetlerini kullanabilmesini sağlıyor

 

Ultra şık ve etkileyici tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken yeni M8 akıllı monitör serisi, hem alan hem de çalışma açısından önemli bir verimlilik sunuyor. Üstelik, yeni M8 akıllı monitör serisi, 11.4mm kalınlığıyla, önceki modellerden artık dörtte üç oranında daha ince. Sofistike ve düz tasarımıyla M8’in sıcak beyaz renk üzerinde çeşitlenen renk seçenekleri, kullanıcıların kişisel tercihlerine uygun olarak, her mekana kolayca uyum sağlıyor. M8 akıllı monitörün sunduğu ekran teknolojileri ise, Tüketici Teknolojileri Derneği (CTA) tarafından gerçekleştirilen CES İnovasyon Ödülleri’nde ödüle layık görüldü.

 

Tek bir ara yüz sayesinde tüm uygulamalar verimli bir şekilde kullanılabiliyor 

Yeni M8 akıllı monitör, Samsung Smart Hub uygulaması üzerinden çeşitli Bluetooth cihazlarına bağlanarak bilgisayar kullanımı gerektirmeden, kusursuz bir evden çalışma ortamı sağlıyor. ‘Workspace’ kullanıcı ara yüzü ise tek bir ekranda çalışmak için gereken tüm hizmetleri aynı anda sunuyor. Ayrıca, kullanıcıların bir Windows veya Mac PC’ye kablosuz olarak bağlanmasına ya da akıllı telefondan ekrana içerik yansıtmalarına olanak sağlıyor. Kullanıcıların, Samsung DeX, Apple AirPlay 2 ve Microsoft 365  bulut hizmeti gibi çeşitli uygulamaları verimli bir şekilde kullanmasına yardımcı oluyor.  

 

Tüm bunların yanında yeni M8 akıllı monitör, mıknatıslı ve takılıp çıkarılabilir bir ‘SlimFit’ kameraya da sahip. Bu kamera, monitöre yapışarak kullanıcıların masasının üstünde kablo kalabalığı oluşturmuyor ve yer kaplamıyor. SlimFit kamera ayrıca ‘yüz takibi’ ve ‘otomatik yakınlaştırma’ gibi özellikleriyle, ekranda görünen insan yüzünü algılayarak, otomatik olarak yüze yakınlaştırma yapabiliyor. Kısacası, bir kullanıcı konuşurken onu yakalayıp ve takip ederek, sunumlar veya canlı yayınlar için mükemmel bir deneyim yaşatıyor. Ayrıca ‘Google Duo’ gibi görüntülü sohbet uygulamalarını destekleyen M8 akıllı monitör, kullanıcıların SlimFit kamerayı evde veya işyerinde kullanarak, uzaktan çalışmasına veya görüntülü arama yapmasına olanak tanıyor.

 

Tek bir ekranda tüm IoT cihazlarını kolayca izleme ve kontrol etme imkanı

M8 akıllı monitör, ayrıca kullanıcıların tüm cihazlarını kablosuz olarak bağlayabilecekleri ‘SmartThings Hub’ adlı Nesnelerin İnterneti (IoT) merkezine de sahip. Samsung SmartThings uygulaması, ışık anahtarı ve elektrik gücü dahil olmak üzere M8’e bağlı diğer cihazlar tarafından sağlanan tüm bilgileri yansıtabiliyor. Uygulamanın sezgisel kontrol paneli üzerinden kullanıcıların diğer IoT cihazlarını evin her yerinde kolayca izlemelerini sağlıyor.

 

Yüksek hassasiyete saihp ‘Uzak Alan Sesi’ mikrofonu ile donatılmış asistan, sesli komutları kullanarak Bixby ve Amazon Alexa gibi cihazları da denetleyebiliyor. Bu mikrofon, sanal asistan Bixby etkinleştirildiğinde, monitörün ekranı kapalı durumdayken dahi konuşma bilgilerini ekrana yansıtabilen ‘Her Zaman Açık Ses’ işlevine de sahip bulunuyor.

 

Uyarlanabilir görüntü teknolojisi ile kullanıcılara büyük konfor sunuyor 

Yeni M8 akıllı monitör, ‘Uyarlanabilir görüntü teknolojisi’ sayesinde ekran parlaklığını ve renk sıcaklığını otomatik olarak ayarlanabiliyor. Böylece, kullanıcıya daha fazla konfor sunuluyor. M8 ayrıca yüksekliği ayarlanabilir stant (HAS) ile eğim kazanabilme özelliğine de sahip. Bu sayede kullanıcılar, bir proje üzerinde çalışırken, akşamları film izlerken ya da ders çalışırken monitörlerini istedikleri pozisyonda kullanabiliyor.

 

Samsung Electronics Görsel Ekran Bölümü Başkan Yardımcısı ve Tasarım Ekibi Başkanı Kyounghoon Kim, yeni M8 akıllı monitöre ilişkin “Tüm kullanıcıların yaşam tarzına ve tercihlerine hitap edebilecek bir ürün geliştirmeyi hedefledik. M8’in dört farklı renkten oluşan renk paleti, ‘Doğal Renk Tonları’ temasından ilham alıyor. Bu renkler, parlak güneşli bir günde masmavi gökyüzünü, içinde dinlendiğimiz yemyeşil bir ormanı ya da güneşlendiğimizde yüzümüze vuran günbatımını çağrıştırıyor” dedi.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Sony Dünyanın En Hafif Kompakt Sabit F4 Geniş Açılı Motorlu Zum G Lens™’ini Piyasaya Sunuyor – Ulusal24.com

Sony Dünyanın En Hafif Kompakt Sabit F4 Geniş Açılı Motorlu Zum G Lens™’ini Piyasaya Sunuyor – Ulusal24.com

Sony E-mount Lens Serisinin en yeni üyesi FE PZ 16-35MM F4 G, full frame içerik üretimi için gelişmiş görüntü kalitesi ve kullanım kolaylığı sağlıyor.

Sony, gelişmiş görüntü kalitesi ve üstün kullanım kolaylığıyla içerik üreticilerinin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan yeni geniş açılı motorlu zum lensi FE PZ 16-35MM F4 G ile birlikte E-mount lens sayısını 66’yı çıkarıyor.

 

Olağanüstü performans ve kontrol imkânı sunan yeni lens, Sony’nin lens tasarımı alanındaki tüm deneyimini sabit F4 diyafram açıklığına sahip dünyanın en hafif[ii] full-frame geniş açılı motorlu zum lensinde bir araya getiriyor. Bu kompakt lens, içerik üreticilerinin gönlünü kazanacak rafine görüntü kalitesi, ifade kapasitesi ve kontrol özellikleri sunuyor. Aynı zamanda, kompakt fotoğraf makinesi gövdeleri için ideal olan son derece kompakt bir lenste, G Lens’lere özgü işleme performansını çarpıcı AF performansı ve kullanımı kolay motorlu zum ile bir araya getirerek fotoğraf çekimi için de mükemmel bir tercih haline geliyor. 

 

Netleme ve zumlama esnasında görüntü bükülmeden toplam uzaklığının sabit kalması, FE PZ 16-35MM F4 G’yi video bloglardan film prodüksiyonuna, uzaktan çekimden manzara fotoğrafçılığına kadar tüm alternatifler için uygun kılıyor. 

 

Sony Europe Dijital Görüntüleme Ürün Pazarlama Direktörü Yann Salmon Legagneur, konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi: “Kaliteli içerik üretimine yönelik talep, özellikle de çevrimiçi ortamda, büyümeye devam ederken hem fotoğraf hem de video çekimi olanağı veren ‘hibrit’ ürünlere duyulan ihtiyaç artıyor. FE PZ 16-35MM F4 G, dünyanın en hafif sabit F4 geniş açılı motorlu zumu olarak kullanıcıların ihtiyaçlarını karşılamak ve yaratıcılıklarının önündeki tüm engelleri kaldırmak için ideal olacak şekilde tasarlandı.”

 

Gelişmiş Görüntü Kalitesi 

FE PZ 16-35MM F4 G, nefes kesen çözünürlük ve muhteşem bokeh efektinin olağanüstü bir bileşimini kompakt bir lens içerisinde sağlıyor. Optik yol, iki AA (gelişmiş asferik) parça, bir standart asferik parça, bir Süper ED (Ekstra düşük Dağıtmalı) ve bir ED cam parça ve bir ED asferik parça içeriyor. Kromatik ve küresel sapma, görüntü alanının tamamında ve 16-35 mm zum aralığında optik performans için eşzamanlı olarak kontrol edilebiliyor. Gelişmiş bir optik tasarımda AA parçalarının kullanımı tüm zum aralığında mükemmel yakın çekim performansı vadediyor; minimum netleme mesafesi 16 mm’de 0,28 metre ve 35 mm’de 0,24 metredir ve maksimum büyütme 0,23xx’tir. Optimize edilen kaplama ise, parlama ve gölgelenmeleri etkin şekilde bastırarak netliği en üst seviyeye taşır. 

 

Dairesel diyafram ve özenle tasarlanmış küresel sapma yönetimi bir araya gelerek atmosferi güçlendiren ve görsel etkiyi maksimum seviyeye taşıyan pürüzsüz, derin bir full frame bokeh’i elde etmeyi sağlar.

 

Yüksek Performanslı AF

Bir Alpha lenste ilk kez FE PZ 16-35MM F4 G, Sony’nin orijinal XD (ekstrem dinamik) Doğrusal Motorlarından altısını hem netleme hem de zum için kullanıyor. Bu sistemin tepki hızı, akıcı ve sessiz çalışması kullanıcılara yeni bir yaratıcı özgürlük alanı sağlıyor. Sony’nin amiral gemisi Alpha 1 gövdesiyle saniyede 30 kareye kadar[iii] kesintisiz fotoğraf çekimi yaparken netliği tam olarak korumayı da mümkün hale getiriyor. 

 

Özellikle ağır çekim, 4K ya da 8K film çekimi yaparken netlik kritik önem taşır. FE PZ 16-35MM F4 G, güvenilir şekilde odağı yakalamak ve hızlı hareket eden nesneleri bile akıcı ve sessiz biçimde takip edebilmek üzere α-serisi gövdelerle[iv] uyum içerisinde çalışıyor. Yüksek itiş gücüne sahip XD Doğrusal Motorlar, optimize edilen optik performansı ve duyarlı kontrol özelliği, lensin kompakt boyutlarından ödün vermeden olağanüstü hassas bir AF performansı sunmasını sağlar. 

 

Görüntü kalitesi, motorlu zum ve kullanım özellikleri zorlu film uygulamaları için geliştirildi 

İçerik üreticilerden alınan geri bildirimler ile Sony, FE PZ 16-35MM F4 G’yi özel olarak onların ihtiyaç duydukları geliştirilmiş görüntü kalitesi ve kontrol kapasitesini sunacak şekilde tasarladı. Bu yeni lens, en yüksek kalitede görüntülerin kolayca elde edilebilmesini sağlamak üzere zumlama esnasında odak solumasının yanı sıra odak ve eksen kaymasını da azaltacak en son lens teknolojisine sahiptir. Netleme, zum ve diyafram operasyonları aynı zamanda son derece sessizdir; film çekiminde sorun çıkarabilecek gürültü ve titreşim büyük ölçüde azaltılmıştır.  

 

XD doğrusal motorla çalışan yeni tasarlanmış elektronik motorlu zum sistemiyle FE PZ 16-35MM F4 G, motorlu olmayan, manuel bir zumun sağladığı duyarlılık ve anında tepki yeteneğiyle gelişmiş kontrol olanağı sunar. Değiştirilebilir zum hızlarına sahip bir zum kolu, süper-yavaş sabit hızda çekimi kolaylaştırır. Motorlu zum, bir zum halkasını kullanırken oluşabilecek kamera titremesini en aza indirir ve uyumlu fotoğraf makinesi gövdeleriyle kullanıldığında kullanıcılar zum halkasının yönünü çekim koşullarına uyum sağlayacak şekilde özelleştirebilir. 

 

Bir diğer özellik de uyumlu gövdeler ya da aksesuarlar üzerindeki düğme ve kumandaların zumu uzaktan kontrol edebilmek için kullanılabilmesidir. Tüm bunların yanında Doğrusal Yanıtlı MF, manuel netleme yaparken netleme halkasının ince ayarlara doğrudan ve doğrusal olarak tepki vermesini sağlar ve bir diyafram açıklığı halkası da manuel diyafram açıklığı kontrolünü hızlı, direkt ve kolay hale getirir. 

 

Üstün Mobilite, Kontrol ve Güvenilirlik 

Birinci sınıf tasarım ve teknolojinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan bu kompakt ve hafif lens, aynı zamanda eşsiz netleme, zum ve diyafram halkası sağlamak üzere motorlu zumdan yararlanıyor; bu özelliği ise onu mobilite ve tutuş kolaylığı açısından son derece ideal kılıyor. Dünyanın en hafif[v] F4 geniş açılı motorlu zum lensi FE PZ 16-35MM F4 G, yalnızca 353 gram ağırlığında; SEL1635Z’den yaklaşık 30 daha hafif ve φ72mm filtre çapıyla boyutları yalnızca 80,5 mm x 88.1mm’dir.

 

İdeal denge ve tutuş kolaylığı sunmak üzere lensin toplam uzunluğu, netleme ve zumlama esnasında sabit kalıyor. İstikrarlı denge, Gimbal monteli film çekimleri için bu lensi uygun bir seçim haline getiriyor. Netleme halkası, film çekimi esnasında tek parmakla kolayca kontrol edilebiliyor. Yan yana duran netleme ve zum halkaları ise, ekrana bakarken farkı kolayca hissedip ikisini birbirinden ayırt edilebilmek için basamaklandırılmıştır. 

 

Toza ve neme karşı dayanıklı bir tasarıma[vi] sahip olan lensin ön parçasında dış mekân kullanımında temiz ve güvenilir kalmasını sağlayan flor kaplama da bulunur.

 

FE PZ 16-35MM F4 G, diyafram halkasının yanlışlıkla [A] ve F4 – F22 ayarları arasında hareket etmesini engellemek için devreye alınabilen Diyafram Kilidi Anahtarı ve rahat kontrol için özelleştirilebilen odak sabitleme düğmesi ile etkileyici özelliklere sahiptir. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Elektronik sertifika sayısı 6 milyonu geçti – Ulusal24.com

Elektronik sertifika sayısı 6 milyonu geçti – Ulusal24.com

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından açıklanan 2021 yılı dördüncü çeyrek verilerine göre, e-imza sayısı 5 milyon 458 bin 156’ya, mobil imza sayısı ise 767 bin 370’e ulaştı. Toplamda 6 milyon 225 bin 526 elektronik sertifika oluşturuldu. 

BTK, 2021 yılının son çeyreğine ilişkin Pazar Verileri Raporu’nu yayımladı. Üretilen elektronik imza sayısı 5 milyon 458 bin 156’ya yükseldi. Mobil imza sayısı ise 767 bin 370’e ulaştı. Toplamda 6 milyon 225 bin 526 elektronik sertifika oluşturuldu. 2021 yılının üçüncü çeyreğine oranla e-imza sertifika sayısında yüzde 4,5 artış, mobil imza sertifika sayısında ise yüzde 3,5 yükseliş gerçekleşti. Toplam üretilen sertifika sayısı ise bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 4,4 arttı.

 

Mobil imza 2021 ilk çeyreğe oranla yüzde 8 arttı

 

2021 yılının ilk çeyreğinde 4 milyon 788 bin 496 olan e-imza sertifika sayısı, yılın son çeyreğinde yüzde 13,98 artışla 5 milyon 458 bin 156’ya ulaştı. 2021 yılının birinci çeyreğinde 706 bin 198 olan mobil imza sayısı ise dördüncü çeyrekte yüzde 8,66 artış ile 767 bin 370’e ulaştı. Toplam üretilen sertifika sayısı ise yılın son çeyreğinde ilk çeyreğine kıyasla yüzde 13,30 yükseldi ve 5 milyon 494 bin 694’ten 6 milyon 225 bin 526’ya ulaştı.

 

İmza süreçlerine çağ atlatan yenilik

 

Türkiye’nin ilk elektronik sertifika hizmet sağlayıcısı E-GÜVEN, iş ve işlemler dijital ortamlara taşınırken imza süreçlerini de dijitale taşıdı. Elektronik ve mobil imza konusunda ürettiği çözümlere bir yenisini ekleyen E-GÜVEN, Eczacıbaşı Bilişim ile birlikte Paperzero platformunu hayata geçirdi. Dijital platform hakkında bilgi veren E-GÜVEN Genel Müdürü İlker Türkoğlu, “E-imza ve mobil imza alanında yaklaşık 20 yıllık tecrübemizin son ürünü Paperzero, süreçleri tamamen dijitalleştirerek kağıt tüketimini sıfırlayan ve karbon ayak izini 5 bin kata kadar azaltan doğa dostu bir çözüm. Yüzde 100 yasal geçerli alt yapısı ile Paperzero bireyleri lokasyon bağımsız imzalama ve onaylama avantajıyla buluşturuyor. Mobil uygulaması da bulunan ürünümüz ile imza işlemleri 10 saniye gibi kısa bir sürede ve hiçbir ağaca zarar vermeden tamamlanıyor.” dedi.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com