Kaspersky Araştırması, üçüncü parti otomotiv aplikasyonlarının önemli gizlilik riskleri taşıdığını tespit etti

Kaspersky Araştırması, üçüncü parti otomotiv aplikasyonlarının önemli gizlilik riskleri taşıdığını tespit etti

Bağlantılı araçlara yönelik mobil uygulamalar, sürücülerin hayatını kolaylaştıran çeşitli özellikler sunuyor. Ancak bunlar aynı zamanda risk kaynağı da olabiliyor. Kaspersky uzmanları, bağlantılı araçları kontrol etmek için tasarlanmış 69 popüler üçüncü taraf mobil uygulamasını analiz etti ve sürücülerin bunları kullanırken karşılaşabilecekleri tehditleri tanımladı. Neticede uygulamaların yarısından fazlasının (58) araç sahiplerinin kimlik bilgilerini izin almadan kullandığı ortaya çıktı. Bunun da ötesinde başvuruların beşte birinin iletişim bilgileri mevcut değildi ve bu durum sorunları bildirmeyi imkânsız hale getirdi. Bu ve benzeri bulgular, yeni Kaspersky Connected Apps raporunda yayınlandı.

 

Bağlantılı araç aplikasyonları, sürücülerin hayatlarını kolaylaştırmak için çok çeşitli işlevler sunuyor. Örneğin kullanıcıların kapıları kilitlemesine ve açmasına, klima kontrolünü ayarlamasına, motoru çalıştırıp durdurmasına, kısaca araçlarını uzaktan kontrol etmelerine olanak tanıyor. Çoğu otomobil üreticisinin otomobilleri için kendi uygulamaları olsa da üçüncü parti aplikasyon mobil geliştiricileri tarafından tasarlananlar, araç üreticisi tarafından henüz tanıtılmamış benzersiz özellikler de sunabilecekleri için kullanıcılar arasında oldukça popüler.

 

Kaspersky tarafından analiz edilen üçüncü parti aplikasyonlar, bu tarz uygulamalar tarafından kontrol edilen Tesla, Nissan, Renault, Ford ve Volkswagen başta olmak üzere neredeyse tüm büyük araç markalarını kapsıyor. Kaspersky araştırmacıları, bu uygulamaların kullanımının tümüyle güvenli olmadığına dikkat çekiyor.

 

Kaspersky uzmanları, bağlantılı araçlar için tasarlanmış 69 üçüncü parti aplikasyonu inceledi ve sürücülerin bunları kullanırken karşılaşabilecekleri önemli gizlilik risklerini belirledi. Araştırmalar sonucunda uygulamaların yarısından fazlasının (58) kullanıcı hesabı aracılığıyla orijinal otomobil üreticisinin hizmetini kullanırken bunun riskleri hakkında uyarıda bulunmadığı ortaya çıktı. Bazı geliştiriciler, daha güvenilir görünmek için kullanıcı adı ve parola yerine yetkilendirme belirteçleri kullanılmasını öneriyordu. Buradaki önemli kısım ise söz konusu belirtecin ele geçirilmesi durumunda kötü niyetli kişilerin kurbanların kimlik bilgilerine ve araçlarına erişebilme riski bulunuyor. Kullanıcıların, riskin kendilerine ait olduğunun ve yetkilendirme belirteci kullanılmasının güvenliği tam olarak sağlamadığının farkında olması gerekiyor. Buna rağmen geliştiricilerin sadece 19’u bundan bahsediyor.

 

Ayrıca uygulamaların 14’ü geliştiriciyle nasıl iletişime geçileceği veya geri bildirimde bulunulacağı konusunda bilgi içermiyor. Bu da herhangi bir sorunu bildirmeyi veya uygulamanın gizlilik politikası hakkında daha fazla bilgi talep etmeyi imkânsız hale getiriyor. Resmi iletişim bilgilerinin ve sosyal ağ sayfalarının olmaması, bu uygulamaların çoğunun meraklılar tarafından geliştirildiğini ortaya koyuyor. Bu illa kötü bir şey demek değil, ancak bu tür geliştiriciler aracınızın ve verilerinizin güvenliğiyle yeterince ilgilenmemiş olabilirler. 69 uygulamadan 49 tanesi ücretsiz veya demo kullanıma izin veren uygulamalardan oluşuyor ve bunlar Google Play Store üzerinde şimdiye dek 239 bin kez indirilmiş durumda.

 

Kaspersky Ulaşım Güvenliği Başkanı Sergey Zorin şunları söylüyor: “Bağlantılı bir dünyanın faydaları çok fazla. Ancak bunun hala gelişmekte olan bir sektör olduğunu ve belirli riskler taşıdığını belirtmek önemli. Arabanızı uzaktan kontrol etmek için üçüncü parti bir uygulama indirirken, kullanıcılar olası tehditlerin farkında olmalıdır. Bağlı teknolojilere çok sayıda özel bilgi ve kişisel veri emanet ediyoruz. Ne yazık ki tüm geliştiriciler, veri toplama ve depolama söz konusu olduğunda sorumlu bir yaklaşım benimsemiyor ve bu da kullanıcıların kişisel bilgilerini ifşa etmesine neden oluyor. Bu veriler daha sonra karanlık ağda satılabiliyor ve güvenilmez ellere geçebiliyor. Ayrıca siber suçlular yalnızca verilerinizi ve kişisel kimlik bilgilerinizi çalmakla kalmıyor, aynı zamanda aracınıza erişerek fiziksel tehditlere yol açabiliyor. Bu nedenle Kaspersky olarak, uygulama geliştiricileri kullanıcıların korumasını bir öncelik haline getirmeye ve müşterilerini ve kendilerini tehlikeye atmaktan kaçınmak için tedbir almaya çağırıyoruz.”

 

Uygulama geliştiriciler için Kaspersky uzmanları aşağıdaki tavsiyeleri öneriyor:

Uygulamalar temel geliştirme sürecinde kontrol edilmelidir, dağıtımdan önce güvenlik açıkları taranmalıdır. Taşıyıcıların rutin olarak güvenlik denetimi yapılmalı ve üretim altyapılarını kötü amaçlı yazılımdan koruyan, yazılım geliştirme sürecini güvence altına alan çözümler benimsenmelidir. Kamu noktaları aracılığıyla tedarik zinciri saldırılarının son zamanlarda daha sık görülmesi nedeniyle, geliştirme sürecinin dış müdahalelere karşı gelişmiş korunmaya ihtiyacı var.
Kaspersky Hybrid Cloud Security, geliştiricilerin güvenlik ihtiyaçlarını karşılayan bir çözümdür. Docker ve Windows taşıyıcısını korur ve taşıyıcı ana bilgisayar belleğini koruması, taşıyıcılar için görevler, görüntü tarama ve komut dosyası yazılabilir arabirimleriyle bir “kod olarak güvenlik” yaklaşımı sağlar. Böylece, geliştirme süreci etkilenmeden güvenlik görevleri CI/CD ardışık düzenlerine entegre edilebilir.
Kaspersky Mobile SDK, müşteriler için veri korumasının yanı sıra kötü amaçlı yazılım algılama, güvenli bağlantı ve daha fazlasını sağlar.

Kaspersky uzmanları kullanıcılara ise şunları tavsiye ediyor:

Yalnızca Apple App Store, Google Play veya Amazon Appstore gibi resmi mağazalardan uygulama indirilmelidir. Bu pazarlardaki uygulamalar 100 güvenli olmasa da en azından mağaza temsilcileri tarafından kontrol edilirler ve yerinde bir filtreleme sistemi vardır. Yani her uygulama bu mağazalara giremez.
Özellikle erişilebilirlik hizmetlerine erişim gibi yüksek riskli izinler söz konusu olduğunda, bir işleme izin vermeden önce iyice düşünülmelidir. Örneğin bir el feneri uygulamasının ihtiyaç duyduğu tek izin, el feneri işlevine erişim olmalıdır.
Kötü amaçlı uygulamaları ve reklam yazılımlarını tespit etmeye yardımcı olacak güvenilir bir güvenlik çözümü kullanılmalıdır.
İşletim sistemi ve tüm yazılımlar düzenli olarak güncellenmelidir. Birçok güvenlik sorunu, yazılımın güncellenmiş sürümleri yüklenerek çözülebilir.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Dijital ödemeler yeni teknolojilerle büyüme hızını artırıyor

Dijital ödemeler yeni teknolojilerle büyüme hızını artırıyor

Global ödemeler pazarından yüzde 40 pay alan dijital ödemelerin gelecek 4 yılda bu payı yüzde 65’e çıkarması bekleniyor. Taksitli alışveriş, mobil, temassız ödeme ve dijital cüzdan teknolojileri de pazarın büyümesinde en büyük itici güç olacak.

 

Dijital ödemeler pazarı hızla büyümeye devam ediyor. Pazarın 2028 yılına kadar 204,1 milyar dolara ulaşacağı tahmin ediliyor. ReportLinker’ın raporuna göre geçtiğimiz yıl 87,8 milyar dolarlık hacme ulaşan pazarın 2028’e kadar her yıl yüzde 15 büyümesi bekleniyor.

Dijital ödemelerin bu performansı tüm dünyanın nakitsiz toplum olma yolculuğunu da hızlandırıyor. Global danışmanlık şirketi BCG’nin bu yıl haziran ayında gerçekleştirdiği bir araştırma, bu noktada çarpıcı veriler ortaya koyuyor. BCG’nin araştırmasına göre bugün ödemeler pazarından yüzde 40 pay alan dijital ödemeler, 2026 yılında bu payı yüzde 65’e çıkaracak.

E- ticaret harcamaları 8,3 trilyon doları aşacak 

Alışverişin e-ticarete kayışının sürmesi, markaların dijital alanda büyümesi, taksitli alışveriş, mobil, temassız ödemelerin yükselişi ve dijital cüzdan kullanımının yaygınlaşması gibi birçok etken de dijital ödemeler pazarının büyümesinde itici güç olacak. Bulut teknolojileri, uç bilgi işlem, makine öğrenimi, IoT teknolojileri ve 5G teknolojisi de pazarda daha yaygın olarak kullanılarak büyümeyi destekleyecek. 2022 Global Payments Report by Worldpay raporuna göre 2021 yılında küresel e-ticaret harcamaları işlem değeri olarak 5,3 trilyon doları aştı. Bu rakamın 2025 yılına kadar 8,3 trilyon doları aşacağı tahmin ediliyor. 

Geleneksel yöntemler dijital yöntemlere evriliyor

Dijital cüzdanlar 2021’de küresel e-ticaret işlem değerinin yüzde 48,6’sını oluşturdu. Bu oranın 2025 yılında yüzde 52,5’e ulaşması bekleniyor. 

 

2022 Global Payments Report by Worldpay raporu kartlar ve kapıda ödeme gibi geleneksel ödeme yöntemlerinin de dijital yöntemlere evrildiğine dikkat çekiyor. 2025 yılına kadar kartlar ve kapıda ödemenin küresel e-ticaret işlemlerinin 3’te 1’inden daha azını oluşturacağı tahmin ediliyor.  

 

Temassız ve mobilde katlamalı büyüme 

B2B ve B2B2C ödeme sistemlerinde Türkiye’nin öncü şirketi Paynet’in Genel Müdürü Onur Ertürk, temassız ödeme çözümleri ve mobil ödeme teknolojilerinin ödemeler pazarına yön verdiğini söylüyor. Bu iki alanın katlamalı bir büyüme yaşadığını ifade eden Ertürk, “2020’de 10,5 milyar dolar olan global temassız ödeme pazarının 2026 yılına kadar 20,7 milyar dolar olacağı tahmin ediliyor.  Mobil uygulama üzerinden ödeme yapma, linkle güvenli bağlantı üzerinden uzaktan ödeme, QR kod ve mobil cüzdan gibi uygulamalar, şubeye gitmeden kredi kullanımı da tüm işletmeler ve tüketici gruplarında tabana yayılıyor. Yapılan çalışmalara göre mobil ödemeler 2022-2027 yılları arasında her yıl yüzde 22’nin üzerinde büyüme gösterecek. 2021’de 1,8 milyar dolar olan pazar hacminin 2027 yılında 6 milyar dolara ulaşması bekleniyor” diyor. 

 

“Yenilikçi ve esnek çözümlerle büyümenin en büyük destekçisi olacağız”

Paynet olarak pazardaki bu büyümeye yeni teknolojiler ve çözümlerle destek olacaklarını dile getiren Ertürk, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Paynet olarak ödemeler pazarına liderlik ediyoruz. Online alışveriş deneyimini daha kolay, konforlu ve güvenli kılmak için birçok çözümümüz var. Örneğin sunduğumuz Sanal POS çözümü ile fiziksel POS’a ihtiyaç duymadan tüm ödemeler kolayca alınıyor. Tüm banka ve kredi kartları ile uyumlu olan Sanal POS sayesinde, yasal kısıtlar çerçevesinde taksitli satış yapılıyor. Link ile ödeme alma çözümümüz Paylink , ödeme için fiziksel sınırları ortadan kaldırırken güvenli ödemeyi mümkün kılıyor.  Kredi ile ödeme alma, PayKredi, çözümümüzle müşterilerimizin son kullanıcıya yeni ödeme seçenekleri sunabilmesini sağlıyoruz. Yaptığımız özel iş birlikleriyle tüketiciye ödeme anında kredi kullanarak alışverişlerini kesintisiz bir şekilde tamamlama ayrıcalığını sunuyoruz, işletmelerin de enerjilerini tahsilatlarına değil büyümelerine odaklamalarını sağlıyoruz.  Çoklu ödeme çözümümüz de Paynet üye iş yerlerinin, müşterilerine aynı alışverişte birden fazla karttan ödeme seçeneği sunuyor. Paynet Sanal POS, link ile ödeme almayı sağlayan Paylink, Paynet API veya Paynet mobil uygulama ile yapılan alışverişlerde müşterilerin kart bilgileri saklanabiliyor ve müşteriler daha sonra tekrar ödeme bilgilerini girmeden kaydettikleri kartlarıyla tüm satış kanalları üzerinden kolayca alışveriş yapabiliyor. Paynet API ile Paynet’in güçlü teknik altyapısına ulaşmak ve ihtiyaçlara göre özelleştirmek de mümkün. Tüm platformlarla uyumlu esnek bir yapıya sahip olan Paynet API, ödeme ve tahsilat gibi finansal süreçlerin dijitalleştirilmesi ile sorunsuz bir deneyim sunma konusunda geliştiricilerin en büyük yardımcısı konumunda. Paynet üye iş yerleri, Paynet’in tüm ürünlerini Paynet API ile şirketlerinin ihtiyaçlarına göre uyarlayıp müşterilerine sunabiliyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yeni Samsung Galaxy M33 5G ve M23 5G akıllı telefonlar, en güzel karne hediyesi olmaya aday!

Yeni Samsung Galaxy M33 5G ve M23 5G akıllı telefonlar, en güzel karne hediyesi olmaya aday!

Binlerce öğrencinin bir eğitim-öğretim yılını daha geride bırakmaya hazırlandığı şu günlerde, öğrencilerin karne heyecanına ortak olmak isteyen ailelere Samsung, uygun fiyatlı telefon modelleri ile iyi bir alternatif sunuyor. Samsung’un Ultra Geniş Açılı Kamerası, 5.000 mAh’lik iki güne kadar devam eden bataryası ile yeni Galaxy M33 5G ve M23 5G akıllı telefonları, üstün teknolojileri ile bu yılın en güzel karne hediyesi olacak.

 

Samsung, bir eğitim-öğretim yılının sonuna daha yaklaşırken, öğrencilerin karne heyecanını tamamlayacak bir hediye alternatifi ile hem ailelerin hem de öğrencilerin heyecanına ortak oluyor. Yeni Samsung Galaxy M serisi akıllı telefonlar, ileri teknoloji özellikleri, üst düzey kamerası ve güçlü işlemcisi ile eşsiz bir oyun deneyimi sunarken, gençlerin ve öğrencilerin birçok ihtiyacını tamamlıyor. 

 

120 Hz ekran yenileme hızı ve ‘Game Booster’ özelliği ile sıra dışı bir oyun deneyimi

Yeni Samsung Galaxy M33 5G ve M23 5G akıllı telefonlar, gelişmiş çoklu görev yürütme, uygulamalarda daha hızlı ve kesintisiz kullanım deneyimi sağlarken, RAM Plus ile kullanıcılar, RAM boyutunu kendileri belirleyebiliyor; dilediğinde uygulamaları yüksek hızda kullanabiliyor. Galaxy M33 ve M23 5G’nin 120 Hz ekran yenileme hızı ile ekran geçişleri arasındaki her sahne akıcı ve doğal bir görüntü kalitesinde yansıyor, ayrıca muhteşem bir oyun oynama deneyimi sunuyor. ‘Game Booster’ özelliği ise kullanıcıların oyun oynama şeklini takip ederek cihazın pil ömrünü, sıcaklığını ve hafızasını optimize edebiliyor. Aynı zamanda arka plandaki aktiviteleri ve bildirimleri engelleyerek eşsiz bir oyun deneyimi yaşatıyor.

 

5000 Mah Batarya ile iki güne kadar dayanan pil ömrü 

Samsung Galaxy M33 5G ve M23 5G’nin 6.6’’ FHD+ ekranı ile kullanıcılar canlı, parlak bir ekran deneyimi yaşıyor. Fotoğraf ve videolar için 128GB dahili depolama alanının yanı sıra 1TB’a kadar arttırılabilir microSD kartı desteği ile değerli anları saklamak için bolca alan sunuluyor. 5000 Mah Batarya ile tüm gün ve ötesi (iki güne kadar) dayanan pil ömrü sunan cihaz, 25 W hızlı şarj desteğiyle 30 dakikada 50 şarj seviyesine ulaşıyor. Sesleri eksiksiz ve yüksek seviyede duymayı sağlayan Dolby Atmos Hoparlör, kullanıcıları sahnenin içine çeken sinematik ses kalitesiyle hem oyun oynarken, hem de video izlerken müthiş bir ses deneyimi yaşatıyor.

 

Galaxy M33 5G ile dünyaya 123 derecelik bir açıyla bakın, en ince ayrıntıları dahi görün

Yeni Samsung Galaxy M33 5G’nin insan gözüne benzer bir görüş açısına sahip 5MP’lik Ultra Geniş Açılı Kamerası, dünyayı 123 derecelik bir açıyla görmeyi sağlıyor. Galaxy M33 5G’nin muhteşem 4’lü kamerası yüksek çözünürlüklü (50 MP), her karede en ince ayrıntıları dahi yakalayabiliyor. 123 dereceye kadar geniş açılı çekimler yapmaya imkan sunan (5MP) derinlik kamerası canlı odak efektiyle muhteşem portreler çekmeyi sağlıyor. Galaxy M33 5G’nin 8MP Ön Kamerası ve bulanık arka plan efekti ile kullanıcıları daha çok öne çıkaran çarpıcı selfie’ler çekmeye fırsat sunuyor. Galaxy M33 5G sahip olduğu sekiz çekirdekli işlemci ve 6GB RAM ile çoklu görevlerde ve oyun oynarken ihtiyacınız olan gücü kullanıcılara fazlasıyla sunuyor.

 

Hızlı performans için sekiz çekirdekli güçlü işlemci Samsung Galaxy M23 5G

Yeni Samsung Galaxy M23 5G ise 50 MP yüksek çözünürlüklü ana kameranın yanı sıra 2 MP Macro kamera ve 8 MP Ultra Geniş Açılı kameraya sahip bulunuyor. Cihazın 8 MP ön kamerası kullanıcıların muhteşem selfie’ler çekmesine imkan sunarken, JN1 Piksel Sensörü ise her karede en ince detaylara odaklanmayı ve görmeyi sağlıyor. Sekiz çekirdekli SnapDragon 750G işlemciye sahip yeni Samsung Galaxy M23 5G, 4 + 128 GB RAM desteğiyle kullanıcılara sunuluyor. Kullanıcılar, mavi ve yeşil renk alternatifleri bulunan Samsung Galaxy M33 5G ve M23 5G’ye avantajlı fiyatlarla sahip olabiliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz

Mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz

Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği olan VivaTech’te konuşan Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, “Bir otomobilden daha fazlasını, akıllı bir otomobilden daha fazlasını hedefleyerek, mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz. ‘Togg Akıllı Yaşam’ adını verdiğimiz hizmetlerle bağlantılı bir otomobilden çok daha fazlasını sunuyoruz” dedi.

 

Türkiye’de açık ve kullanıcı odaklı bir mobilite ekosistemi oluşturma hedefiyle yola çıkan küresel teknoloji markası Togg’un CEO’su M. Gürcan Karakaş, Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği olan VivaTech’te, mobilite ekosistemindeki dönüşümü ve Togg’un vizyonunu katılımcılarla paylaştı. 15-18 Haziran tarihleri arasında Paris’te düzenlenen etkinliğin “Gelecekte Hareket Etmek: Bir Deneyim Olarak Mobilite” başlıklı oturumuna katılan Karakaş, cep telefonunda yaşanan dönüşümün bugün otomotiv sektöründe yaşandığını belirterek, şunları söyledi:

 

 “Kesintisiz bir mobilite deneyimi sunuyoruz”

“Otomotiv endüstrisi büyük bir hızla mobilite ekosistemine dönüşüyor. Mobilite ekosistemindeki bir akıllı cihaz da, akıllı bir cihaz olarak tasarlanmalıdır. Hedeflediğimiz ve yaptığımız şey bir otomobilden daha fazlası, akıllı bir otomobilden daha fazlası, ekosistemin parçası olan akıllı bir cihaz. ‘Togg Akıllı Yaşam’ adını verdiğimiz hizmetlerle bağlantılı bir otomobilden çok daha fazlasını sunuyoruz. Akıllı cihazımızı tasarlarken, ihtiyaç duyacağı iş modelleriyle beraber o ekosistemi kurmak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Blok zinciri teknolojisi ile geliştirdiğimiz akıllı kontratlar sayesinde alt ekosistemleri birleştirerek entegre mobilite servisleri ve kesintisiz kullanıcı deneyimi sağlıyoruz. Blok zinciri sayesinde dijitalize edilmiş veri ve diğer varlıklar hızlı, güvenli ve çevre dostu biçimde saklanıp transfer edilebiliyor. Dekarbonizasyon, akıllı yaşam, e-cüzdan, akıllı lokasyon, uzaktan güncelleme, akıllı bağlantı hizmetleri sayesinde kesintisiz bir mobilite deneyimi sunarken, yasal düzenlemeler çerçevesinde blok zinciri, techfin ve fintech gibi yeni nesil teknolojilerle güvenli, hızlı ve çevre dostu hizmetler sunmanın yöntemlerini geliştirmeye devam ediyoruz.”

 

 “Mega trendlerin dönüştürdüğü dünyada hızlı, yalın ve çevik şirketler yükseliyor”

Teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak mega trendlerdeki değişimin sektörü kökten dönüştürdüğünün altını çizen Karakaş, şöyle devam etti: “Mega trendler sosyal alanda, teknoloji alanında ve politika oluşturmada etkisini gösteriyor. Kullanıcı beklentileri değişiyor. Akıllı evler, akıllı cihazlar, akıllı telefonlar istediğimiz şeylere istediğimiz an erişmemizi sağlıyor. Çevre duyarlılığımız ve paylaşım ekonomisine yatkınlığımız artıyor. Teknoloji alanında, otomobiller birer akıllı yaşam alanları haline geliyor. Hükümetlerin iklim değişikliğiyle mücadele için verdiği taahhütler, mobilite ekosistemindeki dönüşüme yön veren faktörler arasında öne çıkıyor. Bu dünyada hızlı, yalın, çevik, elektrik-elektronikten, bağlantılı cihazlardan ve akıllı uygulamalardan anlayan şirketlerin yükselmesi kaçınılmaz. En büyük değil, en çevik organizasyonlar gelişiyor. Veri bazlı iş modelleri bu yeni dünyada çok önemli ve müthiş bir potansiyel. 2035’ten itibaren kârlılık havuzunun yüzde 40-50’sinin bu dünyadan geleceği öngörülüyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

HUAWEI MatePad 10.4 Türkiye’de ön siparişe sunuldu

HUAWEI MatePad 10.4 Türkiye’de ön siparişe sunuldu

Huawei, yeni nesil akıllı ofis ve eğitim tableti olan yeni HUAWEI MatePad 10.4’ü Türkiye’de ön satışa sundu. HUAWEI M-Pencil ve çok çeşitli not alma uygulamalarıyla uyumlu olan yeni ve geliştirilmiş HUAWEI MatePad 10.4, birden fazla akıllı özelliğe sahip zengin bir ekosistemi destekleyerek kendisini üretkenlik ve eğitim için en iyi seçim olarak konumlandırıyor.

 

HUAWEI MatePad 10.4, her açıdan geliştirmelerle geliyor. İnce ve taşınabilir olması, minimalizmin güzelliğini bünyesinde barındırırken ergonomi ve teknolojik estetiği bir araya getirerek görünüm ve kullanıcı deneyimi arasında mükemmel bir denge sağlıyor. 10,4 inç, 2K çözünürlüklü HUAWEI FullView Ekran ile donatılan HUAWEI MatePad 10.4, geniş bir içerik yelpazesinde daha iyi görüntü kalitesi sunmak üzere tasarlandı. Ayrıca Harman Kardon tarafından profesyonel ayarlanmış büyük genlikli hoparlörler ile güçlü ve daha derin bas sesleri, tableti gerçek bir bas hoparlörüne dönüştürür. Çevre birimlerine bakıldığında, yeni nesil HUAWEI M-Pencil, yalnızca kurşun kalemle yazma deneyimini yaşatmakla kalmıyor, aynı zamanda akıllı telefonlar ve PC’ler arasında çoklu ekran ve cihazlar arası iş birliğini göstermede güçlü bir araç olarak hizmet ediyor. Akıllı bir ofis ve eğitim tableti olarak HUAWEI MatePad 10.4, kullanıcıların akıllı üretkenliği ve yaratıcılığı daha iyi kullanmalarını sağlayarak yüksek bir öğrenme deneyimi sağlıyor.

 

Sürükleyici bir izleme deneyimi için ultra yüksek çözünürlüklü HUAWEI FullView Ekran

HUAWEI MatePad 10.4, çerçevelerde veya arka kapakta hiçbir anten kırılım noktası içermeyen 84 ekran-gövde oranına sahip HUAWEI FullView ekran, doğal olarak kullanıcının dikkatini ekran içeriğine yönlendiriyor. HUAWEI MatePad 10.4, cihazın daha ince görünmesini sağlayan ve tabletin ele daha iyi oturmasını sağlayan mikro kavisli bir çerçeveye sahip.

 

Deneyimin son derece önemli olduğu bir çağda, HUAWEI MatePad 10.4, grafikleri daha ince ayrıntılarda daha iyi kalitede oluşturan görsel deneyim sunmak için 2K çözünürlüklü bir ekranla donatıldı. Ayrıca, HUAWEI MatePad 10.4, ekranın göz üzerindeki etkisini en aza indirerek kullanıcılar için her yönden göz koruması sağlayan çift TÜV Rheinland Düşük Mavi Işık ve Flicker Free sertifikalarına sahip.

 

Yazılım ve donanım kombinasyonu verimliliği artırıyor

Huawei bir kez daha bir klasiğin üstüne yenilik getiriyor. HUAWEI MatePad 10.4, ikinci nesil HUAWEI M-Pencil ile donatılarak kullanıcılara iş ve öğrenme verimliliğini kapsamlı bir şekilde geliştirmek için daha gerçekçi bir yazma deneyimi sunuyor. HUAWEI MatePad 10.4, HUAWEI FreeScript, Annotate ve Take snippet gibi sistem düzeyinde ekran kalemi özellikleri sunarak el yazısı girişini daha verimli ve kullanışlı hale getiriyor.

 

HUAWEI Akıllı Klavye, Bluetooth bağlantısını destekleyerek ofis çalışanlarına ve öğrencilere, iki elle daha uzun süre yazarken bile rahat ve hızlı yanıt veren bir yazma deneyimi sunmak için 1,3 mm tuş hareketi özelliğine sahip. Yeni kombinasyon kısa yol tuşu işlevleri, daha hızlı bir işlem deneyimi sağlayarak karmaşık belgelerin işlenmesi gibi çeşitli durumları kolaylaştırıyor. HUAWEI MatePad 10.4 ayrıca fare noktasını tamamen optimize ederek imleç noktasının ilgili imleç moduna sahip olmasını, fare imlecini üzerine getirerek belirli bir uygulamanın içeriğini ön izlemesini ve fareyi tıklayarak uygun kontrolü gerçekleştirmesini sağlar.

 

Daha verimli ve kullanışlı ofis deneyimi oluşturmak için HUAWEI MatePad 10.4, Çoklu Pencere ve Uygulama Çoklayıcı işlevlerine de sahip. Çoklu Pencere, tablet yatay moddayken uygulamaları tam ekran kullanmak için Uygulama Çoklayıcının yatay modu desteklemeyen çoğu uygulamayı ele aldığı 4 adede kadar farklı uygulama penceresini aynı anda açarak işlemi kolaylaştırır.

 

Sınırsız tüm senaryo etkileşimi daha akıllı anlar yaratır

Akıllı ofis ailesinin bir üyesi olarak HUAWEI MatePad 10.4, diğer Huawei cihazlarına sorunsuz bir şekilde bağlanabilir. Akıllı telefonla iş birliği, kullanıcıların akıllı telefonları ve tabletleri sürükleyip bırakarak ve akıllı telefonları kontrol etmek için tableti kullanarak verimliliği artırmak için ekran, klavye ve ekran kalemi gibi donanım avantajlarıyla akıllı telefonlar ve tabletler arasında dosya aktarmalarına olanak tanır. PC ile iş birliği, kullanıcıların iki cihaz arasında içeriği özgürce sürüklemesine, tabletin klavyesini ve faresini paylaşmasına ve aynı zamanda iş ve çalışmada daha yüksek verimlilik için Ayna Modu, Genişletme Modu ve İş Birliği Modunu etkinleştirmesine olanak tanır.

 

Toplantılar ve çevrimiçi dersler için tasarlanmış net ve güçlü ses

HUAWEI MatePad 10.4, ofiste ve ders çalışırken verimli olurken aynı zamanda video konferanslar, çevrimiçi dersler ve görsel-işitsel eğlence gibi farklı senaryolarda kullanıcıların rahat bir teknolojik deneyim elde etmelerine yardımcı olmak için iyi bir ses deneyimine sahip. HUAWEI MatePad 10.4, dört kanallı, dört hoparlörlü bir ses sisteminin yanı sıra Harman Kardon tarafından profesyonel ayar ile tüm kullanıcılar için mükemmel bir dinleme deneyimi sağlayan kompakt bir tasarımla geliyor.

 

HUAWEI MatePad 10.4 ayrıca üç mikrofonu ve Huawei’nin kendi geliştirdiği gürültü engelleme teknolojisini benimseyen mükemmel ses alma ve gürültü azaltma özelliklerine sahip. Bu algoritmalar, sesleri ve gürültüyü gerçek zamanlı olarak ayırt edebilir ve en iyi deneyim için ses filtrelemesi yapabilir. Bunlar, kullanıcıların duymak istedikleri seslere konsantre olmalarını sağlayarak daha etkili iletişim sağlar.

 

Ultra hafif ve ince tasarıma rağmen HUAWEI MatePad 10.4 tam performansla çalışabilir. Devasa 7.250 mAh pili 28 güne kadar beklemede kalabilir ve 12 saate kadar kesintisiz yerel 1080p HD video oynatabilir. Ayrıca, HUAWEI MatePad 10.4, 22,5 W HUAWEI SuperCharge’ı destekler ve sıfırdan tam şarj için yalnızca 2,5 saat gerekir.

 

4 GB RAM’e sahip HUAWEI MatePad 10.4, 64 ve 128 GB depolama alanı seçenekleriyle, 64 GB versiyon yanında FreeBuds SE hediyesi dahil 3.287 TL ve 128 GB versiyon yanında akıllı klavyesiyle birlikte 5.499 TL fiyatlarıyla HUAWEI Online Mağaza üzerinde satışa sunuluyor. 128 GB model ile birlikte HUAWEI Sound Joy hoparlör de hediye ediliyor; ayrıca ön siparişe özel sepette 150 TL indirim de sunuluyor. MatePad 10.4 64GB alımında ise 6 aylık Blu TV üyeliği ve App Gallery kupon fırsatları tüketicileri bekliyor. HUAWEI MatePad 10.4 ile birlikte sunulan daha birçok farklı kampanya fırsatı için HUAWEI Online Mağaza sayfasını inceleyebilirsiniz.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

OPPO, Ericsson ve Qualcomm ile İş Birliği Yaptı

OPPO, Ericsson ve Qualcomm ile İş Birliği Yaptı

OPPO, Android 12 işletim sistemine sahip cihazlara, dünya çapındaki ağ operatörlerinin kullanımına uygun olarak geliştirilen 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü sunma konusunda Ericsson ve Qualcomm Technologies ile sektörde devrim yaratacak bir iş birliğine imza attı.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO, Ericsson ve Qualcomm Technologies ile iş birliği yaparak 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü başarıyla test ettiğini duyurdu. Dünya çapındaki ağ operatörleri tarafından uygulanabilecek özellikte tasarlanan çözüm, 5G kurumsal ağ dilimleme kullanımını hayata geçirme konusunda atılan önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. OPPO, Ericsson ve Qualcomm, 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü yakın zaman önce OPPO’nun 5G İletişim Laboratuvarında sergilemişti. OPPO, çekirdek ağ, kablosuz ağ ve çip modülü arasında bağlantı sağlamak için Ericsson ve Qualcomm Technologies ile yakın çalışmalar yürütmüştü.

 

OPPO Taşıyıcı Ürünler Birimi Kıdemli Direktörü Xia Yang, “5G kurumsal ağ dilimleme, 5G ile farklılaştırılmış uygulamaları gerçekleştirmenin anahtarıdır. Şirketin ‘İnsanlık için Teknoloji, Dünya için İyilik’ misyonundan yola çıkan OPPO, 5G kurumsal ağ dilimleme teknolojisinin ticarileştirilmesini hızlandırmak için teknoloji ekosistemi genelindeki inovasyonlardan ve güçlü iş birliklerinden yararlanacak. Ortaklarımızla birlikte, OPPO kullanıcılarının, özelleştirilmiş 5G bağlantı deneyiminin keyfini çıkaran ilk kullanıcılar olmasını sağlayacağız” dedi. 

 

Ericsson, Packet Core Çözümleri Başkanı Monica Zethzon, şunları söyledi: “5G ağ dilimleme, kurumların ağ güvenliği, güvenilirlik ve esneklikle ilgili ihtiyaçlarını daha iyi karşılamaları için güçlü bir çözüm sunuyor. OPPO ve Qualcomm ile iş birliği içinde Ericsson’un çift modlu 5G Core ve 5G RAN Dilimleme yeteneklerine dayanarak geliştirilen çözüm, bulut servis sağlayıcılarının kurumlara daha özelleştirilmiş 5G hizmetleri sunmaları için destek olacak.” 

 

Qualcomm Technologies Ürün Yönetimi Başkan Yardımcısı Sunil Patil, “Ticari 5G kurumsal ağ dilimlemenin sunulması, 5G SA ile sunulan vaatlerin yerine getirilmesinde önemli bir adıma işaret ediyor. Bu teknolojinin ticarileştirilmesi, 5G yeteneklerinin, uygulamaların ihtiyaçlarına göre özelleştirmesine imkan tanıyacak olan 5G ağ araçlarını sunacak” dedi.

 

Fiziksel bir ağı birden çok uçtan uca sanal ağa bölen 5G ağ dilimleme, belirli ihtiyaçlara ve kullanım senaryolarına uygun bağımsız ve özelleştirilmiş ağ kaynakları sunuyor ve böylece daha esnek ve etkili 5G ağları sağlamak için daha çok 5G kaynağı kullanımına imkan tanıyor. Şirketler bundan sonra ticari kullanıma sunmak amacıyla ekosistem, cihaz ve ağ ile ilgili ayrıntıları tamamlamak üzere çalışmalarını hızlandıracak. 

 

OPPO, birkaç yıldır ağ operatörleriyle ve diğer iş ortaklarıyla 5G ağ dilimleme konusunda Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Bundan önce İngiltere’deki Coventry Üniversitesi’nde ilk 5G SA ağını kurmak için Vodafone ve Ericsson ile iş birliği yapan OPPO, burada ilk 5G SA ağ dilimleme teknolojisini sergiledi. OPPO ayrıca, 5G terminal dilimlemeyi test etmek için China Mobile ile de çalışmalar yürüttü. OPPO, kurumsal ortaklara ve son kullanıcılara daha güvenli ve esnek 5G iletişimi sunacak olan 5G kurumsal ağ dilimleme teknolojisinin kullanıma alınmasını teşvik etmek için, iş ortağı küresel operatörlerle çalışmaya devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Anker’den Sporcuları Sevindirecek Yeni Ürün: Soundcore Sport X10

Anker’den Sporcuları Sevindirecek Yeni Ürün: Soundcore Sport X10

Akıllı yaşam teknolojilerine öncü yaklaşımlar geliştiren Anker, ürün gamını genişletmeye devam ediyor. Sunduğu akıllı çözümlerle hayatı kolaylaştıran Anker, kullanıcılarının beklentilerini aşmayı başardığı Soundcore kategori markasına bir yeni ürün daha ekliyor. 210 dereceye kadar dönebilen formuyla ve yeni özellikleriyle spor yaparken rahatlık sunacak yeni kulaklık Soundcore Sport X10 TWS Bluetooth 5.2 Kulaklık çok yakında Türkiye’de satışa sunulacak. 

 

 

Geliştirdiği son teknoloji ürünlerle kullanıcılarını memnun etmeyi başaran Anker, Soundcore kategori markasıyla son trendlerden yararlanarak ses kalitesinden ödün vermeyen ürünleri piyasaya sunmaya devam ediyor. Telefon görüşmesi yaparken, müzik dinlerken ya da spor yaparken kullanıcılarının üstün teknolojiden ve kusursuz ses kalitesinden yararlanmasını isteyen Anker, şimdi de yeni kulaklığıyla beklentileri aşmaya devam ediyor. IPX7 tere ve suya dayanıklı yeni kulak içi kulaklık Soundcore Sport X10 TWS Bluetooth 5.2 Kulaklık, yenilikçi tasarımı ve üstün konforuyla kullanıcılarla buluşmaya hazırlanıyor. Hibrit Aktif Gürültü Engelleme Özelliği, 32 saate varan çalma süresi, Hibrit ANC modu ve Nefes Eğitimi Uygulaması gibi yenilikçi özellikleriyle  Soundcore Sport X10 TWS Bluetooth 5.2 Kulaklık, çok yakında Türkiye’de satışa sunuluyor. 

 

Antrenmanlar artık daha verimli

10 mm dinamik bas yükselten sürücüsü sayesinde antrenman yaparken yüksek basların keyfinin çıkarılmasını sağlayan Soundcore Sport X10, 210 dereceye kadar dönebilen formuyla rahatlıktan da ödün vermiyor. Ter ve suya karşı geliştirilmiş SweatGuard teknolojisi sayesinde çok katmanlı su geçirmez kaplamaya sahip kulaklık, 32 saate kadar çalma süresi sunuyor. Kırmızı, siyah ve beyaz renk seçenekleriyle piyasaya sunulacak 6 mikrofona sahip kulaklık, arama gürültüsü azaltma ve rüzgar geçirmez özelliklere sahip. Hibrit Gürültü Engelleme Özelliği ve ANC moduna da sahip kulaklık; tek bir şarjla 8 saat, 10 dakika şarjla 2 saat çalma süresi vadediyor. Diğer kulaklıklardan farklı olarak Soundcore Sport X10 Nefes Eğitimi Uygulamasına da sahip. Soundcore uygulaması üzerinden kullanıcılar antrenman aşamasına uygun olarak (öncesinde ya da sonrasında) farklı nefes egzersizi seçenekleri arasında tercih yapabiliyor. Isınma, Rahatlama, Baskı Azaltma, Özel Mod ve Zamanlayıcı gibi modların olduğu Nefes Eğitimi Uygulaması, antrenmanları daha etkili ve keyifli hale getirecek. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kullanıcılar Kişisel Verilerini Koruyan Markalara Güveniyor

Kullanıcılar Kişisel Verilerini Koruyan Markalara Güveniyor

MARKA İTİBARI KİŞİSEL VERİLERİ KORUMAKLA BAŞLIYOR

 

Yapılan araştırmalara göre günümüzde marka itibarını sağlamlaştırmak kullanıcıların kişisel verilerini korumaktan geçiyor. Öyle ki kullanıcıların 73’ü kişisel veri güvenliğinin markanın hırsları için ihlal edileceğini düşünüyor. Markaların müşteri sadakati ve güvene dayalı itibarlarını korumaları gerektiğini hatırlatan Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, şirketlerin kişisel verileri korumanın uygulanabilir 3 yoluna dikkat çekiyor.

 

Küresel çapta ses getiren ve etkileri halen devam eden Cambridge Analytica skandalı birçok şeyi değiştirmeye devam ediyor. Özellikle skandal sonrası kişisel verilerin korunmasına gösterilen önem, kullanıcıların marka tercihlerine de yön vermeye başladı. Morning Consult’un 2022 Güven Araştırması’na göre kullanıcıların 94,1’lik ezici çoğunluğu, kişisel verilerinin izinsiz paylaşılması durumunda markayı kullanmayı bırakacağını belirtiyor. Verilerin bilinçli ve yasal bir şekilde kullanılmasının kullanıcı güvenini kazanarak marka itibarını sağlamlaştıran bir unsur olarak öne çıktığını vurgulayan Siberasist Genel Müdürü Serap Günal, kullanıcı ve marka arasındaki güven ilişkisinin veri güvenliğiyle sağlandığının altını çiziyor.

 

Bilinçli Kullanıcılar Bilinçli Markaları Tercih Ediyor

 

Veri sızıntılarının ve yasa dışı kullanımların artması birçok kullanıcının kişisel verilerinin korunması özelinde endişelenmesine neden oluyor. 2022 Güven Araştırması’nda kullanıcıların 73’ü kişisel verilerini kapsayan gizlilik politikasının marka çıkarı için ihlal edileceğini düşünüyor. Kişisel verilerin korunması yasal çerçevede belirtilse de gizlilik politikalarındaki açıklar istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Gizlilik politikaları düzgün işlese bile kimi zaman da hackerlerin saldırıları ciddi tehdit yaratabiliyor. Gizlilik politikası güncel, şeffaf olan ve siber suçluların saldırılarına karşı güvenlik önlemleri alan markaların kullanıcılar tarafından ilgi gördüğüne dikkat çeken Serap Günal’a göre markalar, verinin büyüklüğüne ya da çalışılan kişilerin önemine bakmaksızın kişisel verileri koruma konusunda düzenli çaba göstererek kullanıcı güvenini kazanabiliyor. Bu konuda her etkileşimin önemli olduğunu hatırlatan Günal, kişisel verilerin korunması ve marka itibarının zedelenmemesi için her zaman gerekli ve kolay uygulanabilen 3 önemli öneriyi sıralıyor.

 

1. Gizlilik politikanızda şeffaf olun. Güvenilir bir marka olduğunu aktarabilmek ve bu güven itibarını da müşterilere hissettirebilmek için en uygulanabilir yol, kişisel verileri korurken şeffaflığa önem vermek.

 

2. KVKK uygulamasında profesyonel destek alın. Yasal sınırlarla belirlenmiş kişisel verilerin güvenliğinin nasıl uygulanacağını bilmek yeterli olmayabilir. İşin profesyonellerinden konuyla ilgili destek almak markalara karşılaşacakları sorunlar mücadelede ve kişisel verileri hem idari hem de teknik boyutlar çerçevesinde korumak konusunda ciddi destek sağlayacaktır.

 

3. Kullanıcıları düzenli olarak bilgilendirin. Gizlilik politikalarının değişmesi ve kullanıcıların bilgilendirilmemesi, kullanıcı güvenini kırarken marka itibarını zedeliyor. Kullanıcılarla gizlilik politikaları konusunda düzenli olarak iletişimde kalmak güven sağlama konusunda katkı sağlayacaktır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Digivega, Metaverse’ün Türkiye’deki ilk otomotiv dijital stüdyosunu kurdu.

Digivega, Metaverse’ün Türkiye’deki ilk otomotiv dijital stüdyosunu kurdu.

2017 yılından bu yana yaptığı teknoloji yatırımlarıyla sektörün önde gelen kuruluşları arasında yer alan Digivega, Ford’un teknolojideki öncü yaklaşımını bir adım öteye taşıdı.

 

Digivega, Ford’un “geleceği bugünden yaşa” söylemiyle otomobil sektöründe bir “ilk”e imza atarak, Ford Dijital Stüdyo’yu metaverse’le hayata geçirdi.  

 

Stüdyoyu ziyaret edenler bu sayede Ford modellerini bulundukları yerde inceleme fırsatını buluyorlar…

 

Digivega’nın proje geliştirme, arazi kiralama, yapı inşası, 3d uyarlama ve uygulamaları ile NFT üretimleriyle tam hizmet verdiği Ford Dijital Stüdyo’da birinci katından en üst katına kadar etkileşim, oyun ve interaktivite yer alıyor.

 

Stüdyo’nun giriş katını ziyaret edenleri, Avrupa’nın en güçlü elektrikli ticari aracı E-Transit ve ikonik Ford Mustang’den ilham alan elektrikli SUV Mustang Mach E karşılıyor. Araçların üzerine tıklayarak detaylı bilgilerin yer aldığı web sitesine ulaşılabilen ziyaretçiler, araç yanındaki QR Kodları telefonlarına taratarak, araçların AR versiyonlarını inceleyebiliyorlar.

 

Ford Dijital Stüdyo’yu ziyaret edenler ise; Ford Tourneo Courier, Ford Kuga ve Ford Puma modellerini detaylı olarak inceleme imkanına sahip oluyorlar.

 

AVATAR PERSONEL İLE İLETİŞİM İMKANI

 

Digivega’nın konumlandırdığı gerçek personeller, avatarlarıyla her gün saat 12:00-22:00 saatleri arasında çevrimiçi olarak hazır bulunarak müşteri ve ziyaretçilerle iletişim kuruyorlar.

 

Ford Dijital Stüdyo Metaverse’ün birinci katında ise çeşitli konsept alanları yer alıyor. Ford araçların performanslarını deneyimleme imkanı sunan “Ford Performans Köşesi”, E-Transit ve Ford şarj istasyonunun bulunduğu hologramlı etkileşim alanı “Ford E Köşesi” bunlardan bazıları. Ford Dijital Stüdyo Metaverse’in en üst katında ise etkinlikler için bir alan bulunuyor.

 

Decentraland’de yer alan Ford Dijital Stüdyo Metaverse, tamamı Digivega tarafından kiralanan ve tasarlanan 6 parsellik bir alanı kaplıyor. Decentraland’e giriş yapan ziyaretçilerin Ford Dijital Stüdyo Metaverse gitmek için “goto 33.140” yazmaları yeterli oluyor.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

2021’de ağ yönlendiricilerinde 87 kritik güvenlik açığı keşfedildi

2021’de ağ yönlendiricilerinde 87 kritik güvenlik açığı keşfedildi

Ağ yönlendiricileri (router), evlerde ve işyerlerinde kullanılan cihazların Wi-Fi bağlantılarını sağlama görevini üstleniyor. Kaspersky tarafından yapılan analize göre, 2021’de ağ yönlendiricilerinde 87’si kritik olmak üzere 500’den fazla güvenlik açığı keşfedildi. Güvenlik açığı bulunan yönlendiricilerden kaynaklanan tehditler hem haneleri hem kuruluşları etkiliyor ve e-posta güvenliğinin ötesine geçerek fiziksel ev güvenliğini tehdit ediyor. Buna rağmen kullanıcılar bu cihazların güvenliğini nadiren düşünüyorlar. Yapılan bir araştırmaya göre kullanıcıların yüzde 73’ü yönlendiricilerini yükseltmeyi veya güvenliğini sağlamayı hiç düşünmedi. Bu da bu cihazları günümüzde nesnelerin internetini etkileyen en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. Kaspersky uzmanları, ağ yönlendiricilerinin güvenlik açıklarının hangi tehditlere yol açabileceğini ve kullanıcıların kendilerini nasıl koruyabileceğini masaya yatırdı.

 

Ağ yönlendiricisi, akıllı bir evin tüm öğelerinin internete eriştiği ve veri alışverişi yaptığı, tüm ev ağının merkezini oluşturan cihazdır. Yönlendiriciye ulaşan saldırganlar, veri paketlerinin iletildiği ağa erişim elde eder. Böylece hassas verileri, özel fotoğrafları veya iş dosyalarını çalmak için bağlı bilgisayarlara kötü amaçlı yazılım yükleyebilirler. Bunlar mağdurda onarılamaz hasara neden olabilir. Saldırgan, virüslü yönlendiriciler aracılığıyla kullanıcıları sık kullanılan e-posta servisleri veya çevrimiçi bankacılık sitelerini taklit eden kimlik avı sayfalarına da yönlendirebilirler. Bu sayfalara girilen herhangi bir veri anında dolandırıcıların eline geçer.

 

2010’dan bu yana yönlendiricilerde bulunan güvenlik açıklarının sayısı giderek artıyor. 2020’de keşfedilen güvenlik açıklarının sayısı 603’e yükseldi ki, bu bir önceki yıla göre yaklaşık 3 kat daha fazla. 2021’de keşfedilen güvenlik açıklarının sayısı 506 ile yine yüksek seviyelerde kaldı. 2021’de keşfedilen tüm güvenlik açıklarından 87’si kritik öneme sahipti. Kritik güvenlik açıkları, bir saldırganın ev veya şirket ağına girebileceği en korumasız boşlukları simgeliyor. Bu tür güvenlik açıkları işi saldırganın kimlik doğrulamasını atlamasına, yönlendiriciye uzak komutlar göndermesine ve hatta onu etkisiz hale getirmesine kadar götürebiliyor. Saldırganlar böylece kişisel fotoğraflarınızı, özel bilgilerinizi, e-postayla gönderilen iş sözleşmelerinizi, virüslü ağ üzerinden iletilen tüm verileri veya dosyaları çalabiliyor.

 

Araştırmacılar, bu tarz güvenlik açıkları hakkında farkındalığı artırsa da yönlendiriciler en güvensiz cihazlardan biri olmaya devam ediyor. Bunun en önemli nedenlerinden biri, ürün sağlayıcıların tehditleri ortadan kaldırmak için acele etmemesi. 2021’de keşfedilen kritik güvenlik açıklarının neredeyse üçte biri satıcılardan herhangi bir tepki görmedi, herhangi bir yama veya tavsiye yayınlanmadı. Bu güvenlik açıklarının sadece yüzde 26’sına, üretici şirketinden teknik desteğe yönlendirme tavsiyesi geldi.

 

Saldırganların artan etkinliğinin yanı sıra tüketiciler ve küçük işletmeler, bir tehdidi çok geç olmadan belirleyecek veya anlayacak uzmanlığa veya kaynaklara sahip değil. Örneğin kullanıcıların yüzde 73’ü yönlendiricilerini yükseltmeyi veya güvenliğini sağlamayı hiç düşünmedi. Bu da onu günümüzde nesnelerin internetini etkileyen en büyük tehditlerden biri haline getiriyor. Bu, yönlendiricilerin veri sızıntısının potansiyel olarak ciddi bir etkiye sahip olabileceği hastane veya kamu binaları gibi hassas ortamlarda kullanıldığı durumlarda özellikle tehlikeli.

 

Kaspersky Rusya Küresel Araştırma ve Analiz Ekibi (GReAT) Başkanı Maria Namestnikova şunları söylüyor: “Teknolojinin hayatımıza girme hızına siber güvenlik ayak uyduramadı. Birçok çalışan son iki yıldır evden çalışıyor. Ancak yönlendiricilerin güvenliği bu süre içinde gelişmedi ve nadiren güncelleniyorlar. Bu nedenle yönlendirici güvenlik açıklarının siber suçlular tarafından kötüye kullanılması riski 2022’de bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Önemli olan bir tehdidi mümkün olduğunca erken önlemektir. Çünkü insanlar bir saldırıyı genellikle çok geç olduğunda, verileri çalındıktan sonra öğreniyor. Bu nedenle bir yönlendirici satın aldığınızda, veri aktarım hızı ve fiyatı kadar ağ güvenliği de önceliğiniz olmalıdır. İncelemeleri okuyun ve üreticinin bildirilen sorunlarla ne kadar hızlı ilgilendiğini not edin. Hassas verileri ve parayı kaybetmemek için geliştirici bir yama yayınladığında yönlendiricinizi güncellemeyi unutmayın.”

 

Ağ yönlendiricilerinin güvenliği hakkındaki raporun tamamı Securelist’ten okunabilir.

 

 

Yönlendiricinin siber suçluların saldırılarından korunması için Kaspersky şunları öneriyor:

Akıllı cihazları ikinci el almak tavsiye edilmeyen bir yöntemdir. Üzerindeki yazılımlar önceki sahipler tarafından, uzaktaki bir saldırgana akıllı ev üzerinde tam kontrol sağlamak için değiştirilmiş olabilir.
Varsayılan şifrenin değiştirilmesi unutulmamalıdır ve kolay tahmin edilemeyecek bir şifre seçilmelidir.
Akıllı cihazların seri numaraları, IP adresleri veya diğer hassas bilgileri sosyal ağlarda paylaşılmamalıdır.
WPA2 şifrelemesi kullanılmalıdır. Bu veri aktarımı için en güvenli protokoldür.
Yönlendirici ayarlarında uzaktan erişim devre dışı bırakılmalıdır. Arada bir kullanılıyorsa sadece kullanılacağı zaman açılmalıdır.
Daha fazla güvenlik için, statik bir IP adresi seçilip DHCP’yi devre dışı bırakabilir ve Wi-Fi ağı bir MAC filtresiyle korunabilir. Bu eylemler, çeşitli ek cihazların yönlendiriciye bağlantısını manuel olarak yapılandırmayı gerektirir. Böylece süreç daha uzun ve daha karmaşık hale gelse de davetsiz misafirin yerel ağa girmesi çok daha zor olacaktır. Keşfedilen yönlendirici güvenlik açıklarıyla ilgili en son bilgiler her zaman kontrol edilmelidir.
Belirli bir uygulamaya veya cihaza karar verdikten sonra, güncellemeler ve güvenlik açıklarının keşfi konusunda düzenli bilgilenildiğinden emin olunmalıdır. Geliştiriciler tarafından yayınlanan tüm güncellemeler zamanında yüklenmelidir.
Ev ağı ve bağlı tüm cihazları korumaya yardımcı olabilecek özel bir güvenlik çözümü kurulmalıdır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com