Logitech;in sol el kullanımına uygun mouse çeşitleri artıyor

Logitech;in sol el kullanımına uygun mouse çeşitleri artıyor

Farklı ihtiyaçlara yönelik ürünler tasarlama konusunda uzmanlaşan Logitech, sol elini kullananlara uygun ürün çeşitlerini artırıyor. Logitech, Uluslararası Solaklar Günü’ne özel olarak, solak kullanıcıların rahatlıkla kullanabileceği mouse modellerini listeledi.  

Sol elini kullananlar için farkındalık oluşturmak adına her yıl 13 Ağustos günü Uluslararası Solaklar Günü kutlanıyor. Logitech’in kullanıcılarına fayda sağlamak üzere yıllardır kapsayıcılık yaklaşımıyla ele aldığı, Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarıyla desteklediği sol el kullanımına uygun ürün gamı hem renkleniyor hem de büyümeye devam ediyor. 

Signature M650 Mouse ile Kişiselleştirilmiş bir deneyim

Logitech’in tüm kullanıcılarını düşünerek, küçük-orta ve büyük eli olan kullanıcılar için farklı boyutlarda tasarladığı Signature M650, solak kullanıcılara hitap eden modeliyle de kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyor. Signature M650 mouse, grafit, beyaz ve pudra pembe renk seçenekleriyle kullanıcıların beğenisine sunuluyor. 

POP Mouse ile masalar renkleniyor

Logitech POP Mouse, lila, bej, sarı renk seçenekleriyle çalışma ortamını neşelendirirken yumuşak hatlarıyla iki ele de kolayca uyum sağlayıp, gün boyunca rahat bir kullanım sağlıyor. 

Pebble M350, hem renkli hem işlevsel mouse

Pebble M350 çalışma ortamını minimalist, renkli ve sessiz hale getirmeye olanak tanıyor. İki elle kullanıma uygun pürüzsüz tasarımı ve pudra pembe, uzay mavisi, bej, beyaz, grafit renk seçenekleriyle de dikkat çekiyor. 

M240 Sessiz Kablosuz Mouse  daha fazla odaklanma sağlıyor                      

Verimliliği ve üretkenliği artıran ürünleriyle kullanıcıların her ortamda rahatça çalışmasını sağlayan Logitech, iki elle kullanılabilen M240 Sessiz Kablosuz Mouse ile tıklama sesini ve dikkat dağıtıcı unsurları ortadan kaldırıyor.

M171 Kablosuz Mouse bulunduğu ortamı canlandırıyor        

 M171 Kablosuz Mouse; yenilenen beyaz, pudra pembe ve açık mavi renkleriyle iki elle kullanıma olanak sağlıyor. Bir çantada taşınabilecek kadar kompakt olan mouse, pürüzsüz kullanım ve kolayca bağlantı fırsatı sunuyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Deepfake videolarının sayısı her yıl %900 oranında artıyor!

Deepfake videolarının sayısı her yıl %900 oranında artıyor!

Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) göre çevrimiçi deepfake videoların sayısı her yıl %900 oranında artıyor. Taciz, intikam ve kripto dolandırıcılığı ile ilgili raporlarla birlikte birçok önemli deepfake dolandırıcılık vakası haber manşetlerine çıktı. Kaspersky araştırmacıları, kullanıcıların dikkat etmesi gereken ve deepfake kullanan ilk üç dolandırıcılık planına ışık tutuyor. 

Yapay sinir ağlarının, derin öğrenmenin ve dolayısıyla deepfake aldatma tekniklerinin kullanımı, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların yüzlerini veya vücutlarını dijital olarak değiştirmeye, böylece herhangi birinin başka biri gibi göründüğü gerçekçi görüntü, video ve ses materyallerini üretmeye olanak sağlıyor. Bu manipüle edilmiş video ve görüntüler sıklıkla yanlış bilgi yaymak ve diğer kötü niyetli amaçlarla kullanılıyor.

Finansal dolandırıcılık

Deepfake’ler, suçluların kurbanları tuzağa çekmek amacıyla ünlüleri taklit etmek için geliştirdikleri görüntülerin kullanıldığı sosyal mühendislik tekniklerine konu olabiliyor. Örneğin Elon Musk’ın şüpheli bir kripto para yatırım planından yüksek getiri vaat eden yapay olarak oluşturulmuş bir videosu, geçen yıl hızla yayılarak kullanıcıların para kaybetmelerine neden oldu. Dolandırıcılar bunun gibi sahte videolar yaratmak için ünlülerin görüntülerini kullanıyor, eski videoları bir araya getiriyor ve sosyal medya platformlarında canlı yayınlar başlatarak kendilerine gönderilen herhangi bir kripto para ödemesini iki katına çıkarma sözü veriyor.

Pornografik deepfake

Deepfake’lerin bir başka kullanım alanı da bireyin mahremiyetini ihlal etmek. Deepfake videolar, bir kişinin yüzünün pornografik bir video üzerine yerleştirilmesiyle oluşturulabiliyor ve büyük zarara ve sıkıntıya neden olabiliyor. Bir vakada, bazı ünlülerin yüzlerinin müstehcen sahnelerdeki pornografik aktrislerin vücutlarına bindirildiği deepfake videolarının internette yayıldığı ortaya çıktı. Sonuç olarak, bu tür vakalarda saldırı mağdurlarının itibarları zedeleniyor ve hakları ihlal ediliyor.

İşe dair riskler

Çoğu zaman deepfake’ler şirket yöneticilerinden haraç alma, şantaj ve endüstriyel casusluk gibi suçlar için işletmeleri hedef almak üzere kullanılıyor. Örneğin, siber suçlular bir ses deepfake’i kullanarak BAE’deki bir banka müdürünü kandırmayı ve 35 milyon dolar çalmayı başarmıştı. Söz konusu vakada ikna edici bir deepfake oluşturmak için patronunun sesinin sadece küçük bir kaydının ele geçirilmesi yeterliydi. Bir başka vakada, dolandırıcılar en büyük kripto para platformu Binance’i kandırmaya çalıştı. Binance yöneticisi, hiç katılmadığı bir Zoom toplantısı hakkında “Teşekkür ederim!” mesajları almaya başladığında şaşırdı. Saldırganlar, yöneticinin herkese açık görüntüleriyle bir deepfake oluşturmayı ve bunu çevrimiçi bir toplantıda yönetici adına konuşarak uygulamayı başardılar.

FBI, insan kaynakları yöneticilerini uyarıyor!

Genel olarak, deepfake’leri kullanan dolandırıcıların amaçları arasında dezenformasyon ve kamuoyunu manipüle etme, şantaj ve casusluk yer alıyor. Bir FBI uyarısına göre, insan kaynakları yöneticileri uzaktan çalışmak için başvuran adaylar tarafından deepfake kullanımı konusunda zaten tetikte bekliyor. Binance vakasında, saldırganlar deepfake oluşturmak için internetten gerçek kişilerin görüntüleri kullandılar ve hatta bu kişilerin fotoğraflarını özgeçmişlere eklediler. İnsan kaynakları yöneticilerini bu şekilde kandırmayı başarırlarsa ve sonrasında bir teklif alırlarsa, devamında işveren verilerini çalabiliyorlar.

Deepfake’ler büyük bir bütçe gerektiren ve sayıları giderek artan pahalı bir dolandırıcılık türü olmaya devam ediyor. Kaspersky tarafından daha önce yapılan bir araştırma, darknet üzerindeki deepfake’lerin maliyetini ortaya koyuyor. Sıradan bir kullanıcı internette bir yazılım bulur ve bir deepfake yapmaya çalışırsa, sonuç gerçekçi olmayacak ve sahtekarlık bariz oluyor. Çok az insan düşük kaliteli bir deepfake’e inanıyor. Yüz ifadesindeki gecikmeleri veya çene şeklindeki bulanıklığı hemen fark edebiliyor.

Bu nedenle, siber suçlular bir saldırıya hazırlanırken büyük miktarda veriye ihtiyaç duyuyor. Taklit etmek istedikleri kişinin fotoğrafları, videoları ve sesleri gibi. Farklı açılar, ışık parlaklığı, yüz ifadeleri, hepsi nihai kalitede büyük rol oynuyor. Sonucun gerçekçi olması için güncel bir bilgisayarın gücü ve yazılımı gerekiyor. Tüm bunlar büyük miktarda kaynak gerektiriyor ve bu kaynağa yalnızca az sayıda siber suçlu erişebiliyor. Bu nedenle deepfake sağlayabileceği tehlikelere rağmen hala son derece nadir bir tehdit olmaya devam ediyor ve yalnızca az sayıda alıcı bunu karşılayabiliyor. Netice olarak bir dakikalık bir “deepfake’in fiyatı 20 bin ABD dolarından başlıyor.

“Bazen itibar riskleri çok ciddi sonuçlar doğurabilir”

Kaspersky’de Kıdemli Güvenlik Uzmanı Dmitry Anikin, şunları söylüyor: “Deepfake’in işletmeler için oluşturduğu en ciddi tehditlerden biri her zaman kurumsal verilerin çalınması değildir. Bazen itibar riskleri çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Yöneticinizin (görünüşe göre) hassas konularda kutuplaştırıcı açıklamalar yaptığı bir videonun yayınlandığını düşünün. Şirket için bu durum hisse fiyatlarında hızlı bir düşüşe yol açabilir. Ancak, böyle bir tehdidin riskleri son derece yüksek olmasına rağmen, deepfake oluşturmanın maliyeti ve çok az saldırganın yüksek kaliteli bir deepfake oluşturabilmesi nedeniyle bu şekilde saldırıya uğrama şansınız son derece düşüktür. Bu konuda yapabileceğiniz şey, deepfake videoların temel özelliklerinin farkında olmak ve size gelen sesli mesaj ve videolara şüpheyle yaklaşmaktır. Ayrıca, çalışanlarınızın deepfake’in ne olduğunu ve nasıl fark edebileceklerini anladıklarından emin olun. Örneğin sarsıntılı hareket, cilt tonunda kaymalar, garip göz kırpma veya hiç göz kırpmama gibi işaretler belirleyici olacaktır.”

Darknet kaynaklarının sürekli olarak izlenmesi, deepfake endüstrisi hakkında değerli bilgiler sağlayarak araştırmacıların bu alandaki tehdit aktörlerinin en son eğilimlerini ve faaliyetlerini takip etmelerine olanak sağlıyor. Araştırmacılar darknet’i izleyerek deepfake’lerin oluşturulması ve dağıtımı için kullanılan yeni araçları, hizmetleri ve pazar yerlerini ortaya çıkarabiliyor. Bu tür bir izleme, deepfake araştırmasının kritik bir bileşenini oluşturuyor ve gelişen tehdit ortamına ilişkin anlayışımızı geliştirmemize yardımcı oluyor. Kaspersky Dijital Ayak İzi İstihbaratı hizmeti, müşterilerinin deepfake ile ilgili tehditler söz konusu olduğunda bir adım önde olmalarına yardımcı olmak için bu tür bir izleme içeriyor.

Kaspersky Daily’de deepfake endüstrisi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Kaspersky, deepfake’lerle ilgili tehditlerden korunmak için şunları öneriyor:

Kuruluşunuzdaki siber güvenlik uygulamalarını kontrol edin- yalnızca yazılım açısından değil, gelişmiş BT becerileri açısından da. Mevcut tehdit ortamının önüne geçmek için Kaspersky Threat Intelligence kullanın. 
Kurumsal “insan güvenlik duvarını” güçlendirin. Çalışanlarınızın deepfake’in ne olduğunu, nasıl çalıştıklarını ve oluşturabilecekleri zorlukları anladığından emin olun. Çalışanlara bir deepfake’i nasıl tespit edeceklerini öğretmek için sürekli farkındalık ve eğitim çalışmaları yapın. Kaspersky Automated Security Awareness Platform, çalışanların en yeni tehditler konusunda güncel kalmasına yardımcı olur ve dijital okuryazarlık seviyelerini artırır.
Kaliteli haber kaynaklarına başvurun. Cehalet ve bilgi eksikliği deepfake’lerin yaygınlaşmasında önemli bir etken olmaya devam etmektedir. 
‘Güven ama doğrula’ gibi sağlam protokolleri devreye alın. Sesli mesaj ve videolara şüpheyle yaklaşmak insanların asla kandırılmayacağını garanti etmez, ancak yaygın tuzakların çoğundan kaçınmaya yardımcı olabilir. 
Deepfake kurbanı olmamak için videoların dikkat edilmesi gereken temel özelliklerinin farkında olun. Sarsıntılı hareket, bir kareden diğerine ışıkta kaymalar, cilt tonunda değişimler, garip göz kırpmalar veya hiç göz kırpmama, konuşmayla uyum sağlamayan dudaklar, görüntüdeki dijital yapaylıklar, kasıtlı olarak düşük kalitede kodlanmış ve zayıf aydınlatmaya sahip videolar gibi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay Zekanın e-Ticaretteki rolü artıyor

Yapay Zekanın e-Ticaretteki rolü artıyor

Üçüncü taraf tanımlama bilgilerinin kaldırılmasıyla girilecek yeni dönemde, Avrupa ve Türkiye’de hızla büyüyen e-ticaret sektörünün liderlerinden Hepsiburada, yapay zekayı süreçlerine nasıl entegre ettiğini açıklıyor

Avrupa’da e-ticaret pazarı gelirinin önemli ölçüde artarak 2025’de 939 milyar doların üzerine çıkması bekleniyor. Statista, Avrupa’daki e-ticaret gelirinin 2027 yılına kadar bir trilyonu aşacağını tahmin ediyor. Türkiye’de de benzer bir eğilim gözleniyor, 2022 yılında ülkemizde e-ticaret hacmi bir önceki yıla göre yüzde 109’luk artışla 800,7 milyar TL olarak gerçekleşti. 2022 yılında sipariş adetleri yüzde 43 artış ile 3 milyar 347 milyon adetten 4 milyar 787 milyon adede yükselirken, e-ticaretin genel ticarete oranı 2022 yılında yüzde 5 artarak yüzde 18,6 olarak gerçekleşti.

Pazardaki büyüme rakamlarının yanı sıra sektörü ilgilendiren önemli gelişmeler de yaşanıyor. Özellikle üçüncü taraf tanımlama bilgilerinin kaldırılmasıyla girilecek yeni döneme hazırlık ve yapay zeka araçlarının aktif kullanımı e-ticaret sektörü oyuncularını yeni planlar yapmaya teşvik ediyor. Sektörün liderlerinden Hepsiburada’nın Pazarlama Direktörü Alper Boyer, bu alanlardaki gelişmeleri nasıl takip ettiklerini ve neler yaptıklarını şöyle özetliyor: “Yalnızca en esnek ve hızlı hareket eden markalar tanımlama bilgilerinin kaldırılmasıyla ortaya çıkacak fırsatları görecek ve bu fırsatlardan tam olarak yararlanabilecek. Hepsiburada olarak çalışmalarımıza başladık ve yaklaşık 2-3 yıldır tanımlama bilgilerinin kullanılmadığı dijital pazarlama süreçlerine hazırlanıyoruz. Tahmin veya modelleme çalışmaları için verileri analiz etmenin en doğru yollarını bulmaya yatırım yaptık. Hepsiburada olarak veri odaklı performans pazarlama yönetiminin bu yılki ana strateji odağımızı oluşturduğunu söyleyebiliriz.” 

E-Ticarette yapay zeka artık bir zorunluluk haline geldi

Performans pazarlamasının tamamen verileri yorumlama becerisiyle ilgili olduğunu belirten Alper Boyer, yalnızca yapay zekanın harekete geçirilebilir içgörüler oluşturmak için bu beceriye sahip olduğunu belirtti. Boyer, “Şu anda teknoloji departmanlarımız hem süreç yönetiminde hem de sitedeki bazı bileşenlerde farklı yapay zeka tabanlı uygulamaları kullanıyor. Pazarlama alanında, geçtiğimiz yıl görsel içerik üretimi için yapay zeka tabanlı çözümler kullanmaya başladık ve makine öğrenimi algoritmaları yardımıyla segmentasyon ve puanlama modelleri üzerinde testlere başlamayı hedefliyoruz. Ana hedefimiz daha fazla mikro segment oluşturmak ve bu segmentlere en uygun ürün gruplarını sunarak daha yüksek performans elde etmek. Yapay zeka bunun en temel unsuru” dedi.

Derin öğrenme ile kampanyalara çeviklik katın

Rekabetçi sektörde zirvede yer alabilmek için iş ortaklarını da yeni gelişmelere uyum sağlayabilenler arasından seçmek gerektiğine değinen Boyer, “Genel olarak, dijital ticaretin sürekli değişen dünyasında, öne çıkmanın en önemli unsuru çeviklik. Değişen ortama göre yeni çözümler sunan iş ortaklarının bu çevikteki rolü ise çok büyük. Derin Öğrenme destekli çözümleriyle performans kampanyalarımıza ekstra çeviklik katan RTB House gibi iş ortaklarıyla birlikte çalışmak, ileriye dönük stratejimizin ayrılmaz bir parçası. Yol arkadaşlarınızı dikkatle seçin ve markanızın e-ticaretin heyecan verici geleceğine yolculuğunda size en iyi şekilde yardımcı olabilecek şirketleri tercih edin” diyerek sözlerini tamamladı.

2022 yılında Hepsiburada, toplam satış hacmini yüzde 81’lik büyüme ile 47,3 milyar liraya çıkarmayı başardı. Şirket, 2022 sonunda yüzde 8 artışla 12,2 milyon aktif müşteriye ulaştı. Müşteri başına düşen sipariş sıklığı ise 2022 yıl sonu itibarıyla yüzde 39,1 artarak 6,6’ya yükseldi. Böylece 2022 yılında sipariş sayısı yüzde 50 büyümeyle 80,4 milyona ulaştı. Efsane Kasım’da 2022 yılının geri kalan 11 ayının günlük ortalama satış hacminin yaklaşık 2,6 kat fazlası satış hacmi elde edildi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Sağlık sektöründe siber güvenlik riski artıyor

Sağlık sektöründe siber güvenlik riski artıyor

Medikal alanda  nesnelerin interneti (IoT) sağlık hizmetlerini daha rahat, verimli ve hasta merkezli hale getirmeye yardımcı oluyor. Ancak IoT sensörlerine sahip birbirine bağlı glikoz monitörleri, insülin pompaları, defibrilatörler gibi cihazlar, sağlık tesislerini hatta hastaları tehlikeye atabilecek korumasız güvenlik açıklarını taşıma riskini taşıyor. 

 

Capterra tarafından sağlık hizmetlerinde çalışan BT uzmanlarına yönelik olarak gerçekleştirilen Medikal IoT Araştırması’na göre, birbirine bağlı tıbbi cihazların giderek daha fazla kullanılmaya başlanması, bu alanda siber saldırıların artmasına neden oluyor. Helpnetsecurity.com’da yayınlanan habere göre, araştırma sonuçları sağlık hizmetlerine yönelik siber saldırıların yüzde 67’sinin hasta verilerini, yüzde 48’inin hasta bakımını etkilediğini ortaya koyuyor. Bu durum, sektörde artan güvenlik risklerinin hasta sonuçları ve mahremiyeti üzerinde ciddi sorunlara yol açtığının da bir göstergesi olarak değerlendiriliyor. 

 

ESET Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban bu gelişmeyi şöyle değerlendirdi: “Akıllı tıbbi cihazlar normal IoT cihazlardan farklıdır. Bu medikal cihazlar dizüstü bilgisayarlarımız veya akıllı telefonlarımız gibi genel amaçlı bilgisayarlar olarak düşünülmemelidir. Hastayı hayatta tutan işlevleri yerine getirdikleri için  son derece güvenilir olacak şekilde tasarlanmışlardır. Buna karşın, son yıllara kadar güvenlikle ilgili gelişmeler bu kategoride ikinci plandaydı. Akıllı tıbbi cihazların bir kısmı, bugün bile, eski arabirimleri ve protokolleri kullanıyorlar. Bir ağ üzerinden müdahaleye karşı korumaya sahip değiller. Bu durum yüksek profilli kişileri bir kenara bırakalım,  insülin pompaları veya glikoz monitörleri uzaktan kontrol edilebilen sıradan insanlar için bile önemli bir risk oluşturuyor.

 

Bu cihazları üreten geliştiriciler, genellikle en son bilgileri kullanarak cihaz yazılımları için hızlıca yamalar yayımlamak yerine belirsizliğe güvenirler ve ürünlerinde bulunan güvenlik açıkları konusunda hemen savunmaya geçme eğilimi gösterirler.”

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com