Yapay Zekânın Türkiye’deki Lideri CBOT, 1 Milyar Konuşmaya İmza Atacak – Ulusal24.com

Yapay Zekânın Türkiye’deki Lideri CBOT, 1 Milyar Konuşmaya İmza Atacak – Ulusal24.com

Türkiye’nin uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonunda lider yapay zekâ şirketi CBOT, geliştirdiği teknoloji ve imza attığı sanal asistan projeleriyle geçtiğimiz yıl global çapta başarı listelerine girerek alanında 13 önemli ödül kazandı. Türkiye’deki büyük bankalar, sigorta şirketleri, e-ticaret devleri, bakanlıklar ve holdinglerin yapay zekâ temelli müşteri hizmetleri dönüşümüne destek veren CBOT, ülkemizde sürdürdüğü projelerin yanında bu yıl teknoloji ihracatını artırmak üzere yurt dışı pazarlara daha fazla odaklanıyor. CBOT CEO’su Mete Aktaş, “Türk mühendislerinin yetkinlikleriyle global rekabette üst seviyede teknoloji geliştiriyoruz. Bu doğrultuda Türkiye pazarında sektöründe lider kurumların tercihi oluyoruz. Daha önce global arenada ses getiren projeler gerçekleştirdik. 2022’de Türkiye’deki büyümemizi katlarken, EMEA bölgeleri özelinde kurduğumuz güçlü iş ortaklıklarıyla yeni başarı hikayelerine imza atarak yurt dışında daha fazla büyümeyi ve sanal asistanlarımızla 1 milyar konuşmaya imza atmayı hedefliyoruz” dedi.

 

Türkiye’nin uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonunda lider yapay zekâ şirketi CBOT, Türkiye’de ve yurt dışında hem kamu sektöründe hem de özel sektörde önemli projelere imza atmaya devam ediyor. Perakendeden otomotive, bankacılıktan kamuya kadar birçok alanda yapay zekâ tabanlı asistanlarıyla değer yaratan şirket, geçtiğimiz yıl büyümesini sürdürürken geliştirdiği teknoloji, uçtan uca bir müşteri hizmetleri otomasyon platformu olan ürünü CBOT Platform ve imza attığı başarılı projelerle 13 önemli ödülün sahibi oldu. 2021 yılı itibariyle pek çok değerli firma ve kurumu iş ortakları arasına katarak Türkiye’de pazar liderliğini pekiştiren şirket, 2022 yılında farklı dillerde geliştirdiği projeler ile globalde de alanında başarılı pek çok firmayla çalışarak büyüme ivmesini daha da artırmayı hedefliyor.

 

Diyaloğa dayalı yapay zeka pazarı 2030’da 32,6 milyar dolara ulaşacak

Gartner verilerine göre pandemi etkisi altında geçen iki yıl içerisinde pandemi öncesinde 1500 olan sanal asistanlar üzerine çalışan şirket sayısı 2022 itibariyle 2500’ün üzerine çıktı. Gartner verilerine bakıldığında 2023 yılına kadar müşteri hizmetlerinin yüzde 60’dan fazlasının dijital ve self-servis kanallar ile verileceği öngörülüyor. 2021’de dünya genelinde 6,8 milyar dolar olan diyaloğa dayalı yapay zeka pazar büyüklüğünün, 2026’ya kadar 18,4 milyar dolara, 2030’da ise 32,6 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Gartner verileri ayrıca dünya üzerindeki sanal asistanlar üzerine çalışan şirketlerin yalnızca yüzde 5’inin kurumsal seviyedeki projeleri başarıyla hayata geçirebildiğini gösteriyor. Bu doğrultuda global başarı listelerinde önemli bir yere sahip olan CBOT hizmet verdiği kurumlar özelinde bir önceki yıla göre neredeyse yüzde 100’lük bir büyüme ile 2021 yılında 700 milyon mesaj karşıladı. Avrupa ve Orta Doğu’yu hedefine alan yenilikçi şirket, 2022 yılında da çok sayıda farklı dilde hizmet veren sanal asistanlarıyla yurtdışı pazarında büyümeyi hedefliyor.

 

CBOT’un sanal asistanları aynı anda birden fazla dil konuşabiliyor 

CBOT, Türkiye’nin 81 ilinde ve 8 ülkede hizmet veren Getir ve yurtdışındaki diğer iş ortakları ile gerçekleştirdiği iş birliği ile dil skalasını genişletmeye devam ediyor. 2021 yılında, çok sayıda Avrupa dilinde hizmet vermeye başlayan CBOT, bu dillere Rusça, Sırpça ve Arnavutça’yı da ekledi.  Geçen yıl, Türkiye, Orta Doğu ve BDT bölgesinde faaliyet gösteren uluslararası bir asistans şirketi için sunduğu başarılı çok dilli sanal asistan çözümü sayesinde müşteriler, PCR testi ve sağlık sigortası bildirim süreçlerinde CBOT çözümlerinden İngilizce ve Rusça yararlanıyor. Doğu Avrupa’da faaliyet gösteren bir elektrik dağıtım firması için oluşturduğu sanal asistan ile CBOT ayrıca, burada da İngilizce, Sırpça ve Arnavutça olarak müşteri hizmetlerine destek oluyor. 

 

Sorun çözme sürelerini 7,5 kat düşürdü, çağrı karşılama maliyetlerini 5 kat azalttı

Pandeminin devam etmesiyle beraber süregelen dijitalleşme ile 2021 yılında CBOT, 700 milyon gibi rekor sayıda mesajı karşıladı. Yeni yılda bu rakamı 1 milyara çıkarmak istediklerini söyleyen CBOT CEO’su Mete Aktaş, pazardaki durumu şöyle anlatıyor; “Sanal asistanlara en çok rağbeti gösteren kamu, perakende ve bankacılık sektörleri. Pandemi ile hayatımıza giren uzaktan çalışmayla birlikte, özellikle büyük kurumlar tarafında, çalışanlara IT ve İK alanlarında destek olan sanal asistanlara talepte artış gözlemlesek de projelerimizin çok büyük bir kısmı hem yazılı hem de sesli kanallardaki müşteri hizmetlerinin otomasyonunu hedefliyor. Tüm projelere bakıldığında CBOT’un tercih edilme sebeplerinden birkaçını da gerçek verilerle paylaşmak isterim.  Şirketimiz sunmuş olduğu çözümler sayesinde, müşteri sorgularının yüzde 80’e varan oranlarda canlı desteğe aktarılmadan çözülmesini sağladı. Sorun çözme sürelerini 7,5 kat azalttık, 200 saniye ve üzerinde olan canlı desteğe bağlanmak için bekleme sürelerini 15 saniyeye kadar indirdik ve çağrı karşılama maliyetlerini de ortalamada 5 kat düşürdük” dedi.  

 

Global iş birlikleri ve AR-GE ile büyümeyi sürdüreceğiz

Gerçekleştirilen anlaşmayla bir süre önce WhatsApp’ın Türkiye’de ve globalde İşletme Çözüm Sağlayıcısı (BSP) olduklarını da hatırlatan Aktaş, “CBOT ortaya koyduğu bakış açısı ve vizyonla dünyada teknolojiye yön verenler şirketlerle de iş birlikleri kurmayı sürdürüyor. WhatsApp’ın Türkiye’de ve globalde lider İş Çözümü Sağlayıcısı (BSP) olmamız ile 2 milyardan fazla kullanıcı için müşteri hizmetleri ve satışın gerçekleşmesine olanak sağlanırken, sayısız şirket hesap aktivasyonlarını CBOT ile gerçekleştiriyor. Müşteriler aktivasyon sonrasında da CBOT’un canlı destek ekranları ile tüm mesajlarını yönetebiliyorlar. İstedikleri takdirde kullanıma hazır satış ve destek sanal asistanlarını kendi CRM, e-ticaret gibi sistemleri ile entegre bir şekilde devreye alarak 7/24 WhatsApp üzerinden hizmet verebiliyorlar. Bu durum kullanıcılar için uzun bekleme sürelerini kısaltıyor, işletmelerin ise maliyeterini daha iyi yöneterek müşteri hizmetlerini iyileştirmesini sağlıyor. Bu alanda da hem büyük kurumlarda hem de küçük ve orta ölçekli işletmelerde büyüme hedefimiz oldukça yüksek” dedi. 

 

CBOT artık uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonu platformu haline geldi

CBOT Platform’da bulunan ses ve metin yapay zeka modülleri ile artık bütünleşik bir yapı kurgulanabildiğini söyleyen Aktaş, bu entegre otomasyon sisteminin kurumlarda daha verimli ve etkin bir rol oynayacağını belirterek açıklamasını şöyle sürdürüyor: “Kurumların yazılı kanallarına entegre olan sanal asistanlar ve IVR sistemlerine entegre olan sesli asistanlar, çağrı otomasyonu ile hem kullanıcı tarafında işleri çok kolaylaştırıyor hem de şirketin maliyetlerini düşürüyor. Bu bakış açısı ile önemli AR-GE yatırımlarımız sayesinde CBOT artık uçtan uca müşteri hizmetleri otomasyonu platformu haline geldi. CBOT’un bu entegre yapısına devamlı yeni özellik ve teknolojik yetkinlikler eklemeye devam ediyoruz. Çağrı merkezlerinde bulunan yazılı kanallar ve sesli yanıt sistemleri (IVR) de dahil olmak üzere tüm çağrılarda da otomasyon sağlayabiliyoruz. Çağrı merkezine herhangi bir kanaldan ulaşmaya çalışan bir müşteri CBOT’un yapay zeka teknolojisi ile karşılanıyor. Devamında ise canlı bir insan ile konuşurken veya yazışırken yaşanan deneyime benzer şekilde, yapay zeka ile otomatik yanıtlanıp çağrılar sonlandırılabiliyor. Böylece kurumların müşteri hizmetleri operasyonlarında insan+yapay zeka çözümleri konumlandırılarak söz konusu hizmet daha verimli ve etkin hale getiriliyor”.

 

Teknolojisini ve başarısını ödüllerle perçinledi

Birçok başarılı iş geliştiren yapay zekâ şirketi, geçen yılı global ve ulusal 13 ödül ile kapattı. Fast Company En Yenilikçi Şirketler, Fast Company Kadın Kurucular 100, IDC tarafından düzenlenen Geleceğin En İyisi Dijital İnovasyon Ödülü, Fast Company Dijital 100, Yazılım Şirketleri – Yılın Şirketi dalında Silver Stevie, Globee CEO World Awards’da Yılın Startup’ı, Benzinga Fintech Ödüllerinde “En İyi Ürün” finalistliği, 4. CX Türkiye Ödülleri’nde “Büyük Düşünce Ödülü” kategorisinde “En İyi Teknoloji” ve aynı kategoride “Dijital Müşteri Deneyimi” gibi değerli ödülleri kazandı. Ödüllü projelere bakıldığında; pandeminin ilk aylarında Milli Eğitim Bakanlığı ile gerçekleştirilen EBA Asistan projesi dikkat çekti. Bu önemli proje şirkete, İngiltere merkezli CogX tarafından verilen “Devlet için Geliştirilen En İyi Yapay Zekâ Ürünü” ve global bir araştırma şirketi olan Tech Breakthrough tarafından verilen AI Breakthrough Awards’ta “Eğitim için En İyi Yapay Zekâ Tabanlı Çözüm” ödüllerini getirdi.

 

Ödüllerinin yanında, 2019 yılında Google’ın dünyadaki ilk 20 RCS (Zenginleştirilmiş Mesaj Servisi) iş ortağından biri olan CBOT, 2020 yılında Gartner tarafından dünyanın önde gelen 16 sanal asistan şirketi arasında gösterildi ve 2021 yılında WhatsApp Business Çözüm Sağlayıcı (Business Solution Provider) oldu.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Vestel, Schneider Electric çözümleri ile geleceğe hazırlanıyor – Ulusal24.com

Vestel, Schneider Electric çözümleri ile geleceğe hazırlanıyor – Ulusal24.com

Vestel City Schneider Electric dijital çözümleri ile önümüzdeki dönem içinde gerçekleştireceği genişlemelere şimdiden hazır hale geldi. 
Schneider Electric EcoStruxure çözüm mimarisi ile fabrika operasyonlarında verimlilik sağlarken, enerji tüketimini de azaltacak.  
EcoStruxure Asset Advisor yazılımı ile fabrikanın performansı sürekli olarak takip edilerek olası arızalar henüz oluşmadan önlenebilecek.  

 

Enerji yönetimi ve otomasyonun dijital dönüşümünde dünya çapında uzman Schneider Electric, Avrupa’nın tek alana kurulu en büyük endüstriyel tesislerinden biri olan Vestel City’i gerçek zamanlı izleme ve kontrol sistemleri ile daha verimli hale getirdi.  

 

Vestel City Schneider Electric Power Monitoring Expert ve Power Scada Expert enerji yönetim yazılımlarının yanısıra, KNX Aydınlatma Otomasyonu ve EcoStruxure Asset Advisor varlık yönetim yazılımları ile önümüzdeki dönemlerde gerçekleştireceği genişlemelere şimdiden hazır hale geldi. Vestel’in bina ve fabrika altyapı yönetimlerini birleştiren projede yeni nesil sensör teknolojileri ve yazılımlar ile donatılmış SM6-36 orta gerilim hücreleri ve akıllı alçak gerilim panoları kullanıldı. 

 

Schneider Electric Türkiye, Orta Asya ve Pakistan Bölgesi Servisler Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Dede yaptığı açıklamada “EcoStruxure mimarimiz ile Vestel Fabrikası operasyonel verimlilik sağlarken, enerji tüketimi de önemli ölçüde azalacak. Asset Advisor varlık yönetim yazılımları sayesinde fabrika performansının gerçek zamanlı ölçümü sağlanacak ve toplanan veriler ileri seviye algoritmalar ile analiz edilerek, olası arızalar henüz meydana gelmeden tespit edilecek ve önleyici aksiyonlar hemen devreye alınacak” şeklinde konuştu.   

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Kaspersky Anketine Katılanların Çoğu Çevrimiçi Öğrenme Konusunda Rahat Hissettiklerini Söylüyor – Ulusal24.com

Kaspersky Anketine Katılanların Çoğu Çevrimiçi Öğrenme Konusunda Rahat Hissettiklerini Söylüyor – Ulusal24.com

Yeni Kaspersky anketi, öğretmenler de dahil olmak üzere yetişkinlerin pandemi sırasında dijital eğitime karşı yaklaşımını ortaya koydu.

 

Verilere göre, Türkiye’den ankete katılanların 47’si pandemi sonrasında çevrimiçi öğrenme tekniğinin devam etmesini istemiyor. 27’si hibrit bir öğrenme biçimini (bazı günler okulda ve bazı günler çevrimiçi) tercih ederken, aynı oranda katılımcı sadece çevrimiçi öğrenmeyi tercih ediyor. Öğretmenlerin de yine 27’si çevrimiçi ders verirken daha rahat olduklarını kabul ediyor.

 

Yine de katılımcıların tamamı, uzaktan eğitimin daha uygun bir öğrenme biçimi olduğu konusunda hemfikir değil. Anket sonuçlarına göre, Türkiye’deki yetişkinlerin yalnızca 10’u ister çevrimiçi öğrenme ister çevrimdışı eğitim süreci olsun, eğitim materyallerinin benzer şekilde ilerlediğinden emin olduğunu söylüyor. Geri kalanı hala çevrimiçi öğrenme sürecinin genel olarak daha az etkili olduğunu, en azından bazı dersler açısından daha kötü olduğunu düşünüyor.

 

Türkiye’deki okulların çoğu çevrimiçi öğrenmenin benimsenmesini sağlamış görünüyor. Katılımcıların dörtte üçünden fazlası (83) programın tamamen uygulandığını belirtirken, yalnızca 17si “kısmen” seçeneğini işaretlemiş. Eğitim sürecinde tanıtılan yeni unsurlar arasında en popüler olanları video sunumları (90) ve dijital testler (76) oldu. Ayrıca 60’ı sohbet altyapılarını kullanırken, etkileşimli oyunlar diğer araçlardan daha az kullanıldı (43).

 

Kaspersky Çevrimiçi Çocuk Güvenliği Departmanı Başkanı Andrey Sideenko, şunları söyledi: “Pandemi sırasında uzaktan öğrenme süreci ilgili herkes açısından stresli geçti. Bu süreçte yetişkinler de yeni formata uyum sağlamaya çalıştıklarından her zaman çocuklarının hayatlarını basitleştirmeye yardımcı olacak doğru kararları veremediler. Çeşitli dijital araçları kullanarak uzaktan öğrenme ve yeni öğretim tekniklerinde ustalaşmak zorunda kaldılar. Bu zorlu zamanlarda öğretmenlerin rolü daha da belirleyici hale geldi.”

 

Çocukların çevrimiçi öğrenmelerinin pek çok yararı olsa da riskleri de mevcut. Bu nedenle Kaspersky, Kaspersky Safe Kids çözümünü sunuyor. Bu çözüm ebeveynlerin çocuklarının internette ne kadar zaman geçirdiğini tam olarak bilmesini sağlıyor ve onları uygunsuz içerikten koruyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Zyxel’den küçük işletmelere ve ev kullanıcılarına Nebula destekli yeni GS1915 Serisi – Ulusal24.com

Zyxel’den küçük işletmelere ve ev kullanıcılarına Nebula destekli yeni GS1915 Serisi – Ulusal24.com

Zyxel’in yeni GS1915 serisi; küçük işletmeler ile ev kullanıcılarına ölçeklenebilir ve düşük maliyetli bir çözüm sunarak, ağ yönetimi zorluklarını basitleştiriyor, merkezileştiriyor ve kontrol altına alınmasını sağlıyor.

Güvenli ve bulut destekli ağ çözümleri lideri Zyxel Networks, kompakt ve uygun fiyatlı bulut tabanlı GS1915 serisi, 8 port’lu PoE ve PoE olmayan switch’lerini piyasaya sürdü. Nebula ekosistemine yapılan bu son ekleme sayesinde işletmeler; Nebula mobil uygulaması aracılığıyla dakikalar içinde gelişmiş ağ bağlantısı, güvenlik ve sorunsuz çoklu cihaz yönetiminin tüm avantajlarına kavuşuyor. 

 

Zahmetsiz kurulumu ve kullanım kolaylığı sayesinde GS1915, küçük işletmeler ve ev kullanıcılarına özel bir BT ekibine ihtiyaç duymadan ağ performanslarını iyileştirme avantajı kazandırıyor.

 

Çevik ağlar, kolayca yönetilir

Startup’lar, küçük işletmeler ve ev kullanıcıları, Zyxel Network’ün “Just Connect” çözümlerine yapılan en son eklemeden yararlanabiliyor. Nebula ekosisteminin en son üyesi olan GS1915, Nebula mobil uygulaması aracılığıyla basit, hızlı kurulum süreci ve kullanım kolaylığı dahil olmak üzere müşteri ihtiyaçları gözetilerek geliştirilmiş bir çözüm olarak dikkat çekiyor. Uygulama sayesinde kullanıcılar platforma yeni cihazlar ekleyebiliyor, ağ durumuna genel bakışı kontrol edebiliyor, ağlarını uzaktan kontrol edebiliyor ve yetkisiz istemcileri her yerde ve her zaman engelleyebiliyor.

 

Tüm Nebula özellikli yüksek performanslı ürünlerle uyumlu olan GS1915 serisi, kullanıcılar için oldukça etkili ve düşük maliyetli bir seçenek sunuyor. Bireysel kullanıcılar, gerçek zamanlı ağ bilgilerine erişerek, switch’lerini, kablosuz access point’lerini, güvenlik duvarlarını ve 5G/LTE mobil yönlendiricilerini merkezi ve uzaktan yöneterek birleşik ve basit bir ağ deneyiminin keyfini sürüyor.

 

Günlük işleri kolaylaştırıyor

Hızlı, istikrarlı ve güvenli bağlantılara sahip olmayı; geniş bütçelere ve özel BT ekiplerine sahip büyük işletmelerin lüksü olmaktan çıkarmayı hedeflediklerini söyleyen VP of Zyxel’s Networking Business Unit Crowley Wu’ya göre; Switch ve Nebula portföyünün genişletilmesi, Zyxel’in küçük işletmelere ve bireysel tüketicilere olan bağlılığının bir işareti. Kullanıcıların bu sayede, hazır olduklarında donanım değiştirmeden ağlarını ölçeklendirmeleri ve buluta geçiş yapmaları mümkün olduğunu söyleyen Crowley Wu, “bazı stresleri ortadan kaldırarak ve ağ bağlantısını daha basit hale getirerek kullanıcılar, ihtiyaç duydukları ve en iyi yaptıkları şeye, yani işlerini yürütmeye odaklanabiliyor.” dedi.

 

Yeni PoE modeli GS1915-8EP, tam 8 port’lu PoE+ ile birlikte geliyor ve evlerde ve küçük işletmelerde birden fazla AP ve kamera kurmak için ideal olan 60W güç bütçesini destekliyor. Nebula Uygulaması ile uzaktayken bile, normal olmayan bir kamerayı kapatıp açarak yönetmek veya sıfırlamak kolay hale geliyor.

 

GS1915 serisi switchler’inin ön panellerindeki sezgisel LED göstergeler kullanıcıların, switch durumunu anında kontrol etmelerini kolaylaştırıyor. Fansız tasarlanan switch’ler sessiz çalışıyor ve fan seslerini bozmadan her türlü çalışma ortamına mükemmel şekilde uyum sağlıyor.

 

Zyxel Networks ayrıca 10G fiber switch XS1930-12F’nin yakında piyasaya sürüleceğini duyurdu. Switch ve Nebula portföyüne yapılan bu son ekleme, müşterilere ölçeklendirme planlarında, bulut geçişlerinde ve hibrit çalışma dünyasında gezinmede daha da fazla esneklik sağlayacak.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Mitsubishi Electric Öğretme Gerektirmeyen Robot Sistemi Teknolojisi Geliştirdi – Ulusal24.com

Mitsubishi Electric Öğretme Gerektirmeyen Robot Sistemi Teknolojisi Geliştirdi – Ulusal24.com

Robotlar; uzman veri girişi olmadan insanlar kadar hızlı çalışacak şekilde, kolayca ve otomatik olarak programlanıyor

 

Mitsubishi Electric, robotların uzmanlar tarafından öğretilmesine gerek olmadan sıralama ve düzenleme gibi görevleri insanlar kadar hızlı gerçekleştirmesini sağlamak için öğretme gerektirmeyen bir robot sistemi teknolojisi geliştirdiğini açıkladı. Sistem, operatörlerin iş görevlerini başlatmak için sesli talimatlar vermelerine ve ardından robot hareketlerini gerektiği gibi ayarlamalarına olanak tanıyan yüksek hassasiyetli konuşma tanıma dahil Mitsubishi Electric’in Maisart®1 AI teknolojilerini içeriyor. Bu teknolojinin, ürünlerin sık sık değişmesinden dolayı şimdiye kadar robotların tanıtılmasının zor olduğu gıda işleme fabrikaları gibi tesislerde uygulanması bekleniyor. Mitsubishi Electric, performans geliştirmeleri ve kapsamlı doğrulamaların ardından bu teknolojiyi 2023 yılı veya sonrasında piyasaya sürmeyi hedefliyor. 

 

Ürün Özellikleri 

1)    Operatörden gelen basit komutlara göre kendi kendine programlanan/ayarlanan robot hareketleri  

Robot hareketleri, uzman olmayan bir operatör tarafından sesle veya bir cihaz menüsü aracılığıyla iletilen basit komutlara kendi kendine programlanır ve kendi kendine ayarlanır.
Tescilli ses tanıma yapay zekâsı, endüstriyel robot üreticileri için bir ilk olarak gürültülü ortamlarda bile sesli talimatları doğru bir şekilde tanır.2 
Sensörler, operatörün beklenen sonuçları görselleştirmesine olanak tanıyan simülasyonlar için artırılmış gerçeklik (AR) teknolojisiyle işlenen çalışma alanıyla ilgili 3D bilgileri (görüntüler ve mesafeler) algılar. 
Programlama ve ayarlamalar, geleneksel sistemlere göre yalnızca onda bir veya daha az zaman gerektirir.3 

2  Endüstriyel robot üreticileri tarafından uygulanan komut sistemlerine ilişkin Mitsubishi Electric tarafından yapılan araştırmaya göre (28 Şubat 2022 itibariyle) 

3  Kurum bünyesinde yapılan karşılaştırmalara göre 

 

Sesli veya menüden verilen talimatlara yanıt veren sistem, üç boyutlu sensörle çalışma ortamını taradıktan sonra robot hareketlerini otomatik olarak programlıyor. Hareketlerde ince ayarlamalar, operatörün diğer komutlarıyla kolaylıkla yapılabiliyor. Mitsubishi Electric’in gürültü düzeyi yüksek fabrikalarda bile son derece hassas olan benzersiz ses tanıma yapay zekâsı, endüstriyel robot üreticileri tarafından sunulan kullanıcı arayüzleri arasında sesli komutla çalışan ilk kullanıcı arayüzü olarak dikkat çekiyor. Örneğin; bir gıda işleme fabrikasında uzman olmayan bir çalışan, “Üç parça tavuğu, yemek kutusunun ilk bölümüne yerleştir” gibi bir komutla robota talimat verebiliyor. Yapay zekâ, sesli talimatın net olmaması halinde bile ima edilen anlamı anlayabiliyor. Örneğin; “Biraz daha sağa” komutunda gerekli olan hareket mesafesini belirleyebiliyor. Alternatif olarak, menülere sahip bir tablet yardımıyla komutlar verilebiliyor veya “nerede”, “ne” ve “kaç adet” gibi kategoriler seçilerek basit programlar oluşturulabiliyor. 

 

Tablet yardımıyla komutların istenilen sonuçları verdiğinin teyit edilebilmesi amacıyla stereografik AR simülasyonları da görüntülenebiliyor. Daha fazla rahatlık için sistem ayrıca, endüstride bir ilk olan özel bir işaretleyici gerektirmeden bir AR sanal alanında bir robotun ideal konumlandırılmasını da önerebiliyor.4  

 

Sistem, engellerden kaçınma dahil robot hareketlerinin kendi kendine programlanması sayesinde simülatör ve/veya gerçek ekipmanlar kullanılarak ortam bilgilerinin toplanması, veri girişi ve işlemlerin onaylanması için gereken iş yükünü azaltıyor. Sonuç olarak, bu kümülatif süreçleri geleneksel yöntemlerin yalnızca onda biri kadar veya daha az sürede tamamlayabiliyor. Bu avantajlar sayesinde sistemin sık ürün değişim aralığı sebebiyle robotların sık sık değiştirilmesini gerektiren gıda işleme fabrikaları gibi hâlihazırda robotlara uygun olmayan üretim hatlarının otomasyon sürecini desteklemesi bekleniyor. 

 

4 AR sanal alanlara sahip robot modellerine ilişkin Mitsubishi Electric tarafından yapılan araştırmaya göre (28 Şubat 2022 itibariyle)

 

 

2)     Teknolojiyle optimize edilen hareketler, robotların görevleri insanlar kadar hızlı yapmasını sağlıyor  

–    Kendi kendine programlama sistemi, iş görevlerini insanlar kadar hızlı yapmak için engellerden kaçınma dahil robot hareketlerini yöneten komutlar üretiyor. (Ürünü en az 2 saniyede kavrıyor.5) 

–    Sistem, robot kollarının açılma ve kapanma sürelerini ayarlayıp optimize ederek kayıp zamanı azaltıyor.  

–    Robotun kolunda bulunan kameradan gelen görsel bilgileri kullanan sistem, örneğin robotun yeri veya yerleştirilecek ürün değiştiğinde hareketleri otomatik olarak düzeltiyor.   

 

5 Bir ürünü kavrayarak yerine yerleştirmek için gereken süre  

 

Geleneksel olarak, bir robotun çalışma hızını artırmak, istenen yörüngeleri gerçekleştirmek için zaman gerektirir çünkü operatörün en iyi koşulları belirlemek için bir simülatör ve/veya gerçek robot kullanması gerekir. Mitsubishi Electric, etraftaki engelleri ve robot performansına ilişkin bilgileri kullanarak robot hareketlerini optimize etmek için bir yörünge oluşturma teknolojisi geliştirdi. Şirket ayrıca, robot tarafından uygulanabilecek izin verilen kuvvet aralığı içinde mümkün olan en kısa kol hareket süresini elde etmek için otomatik olarak bir hız modeli oluşturan bir hızlanma/yavaşlama-optimizasyon teknolojisi geliştirdi. Her iki teknoloji de robotun hareketlerini ayarlamak için gereken sürenin kısaltılmasına yardımcı oluyor.

 

El açma/kapama zamanlamasının optimize edilmesi de çalışma süresinin azaltılmasına yardımcı olur. Geleneksel olarak, bu tür ayarlamalar simülasyonlar kullanılarak ve robot çalıştırılarak manuel olarak gerçekleştirilir. Yeni teknoloji bununla birlikte, bu zamanlamayı elin ve kavranacak nesnenin özelliklerine göre otomatik olarak ayarlıyor ve optimize ediyor, böylece uzun manuel ayarlamaları ortadan kaldırırken iş verimliliğini de artırıyor.

 

Ek olarak, kavrama-tanıma yapay zekâsı ve sistemin üzerine sabitlenmiş üç boyutlu bir sensör, kavrama için en iyi konumu hızla belirliyor ve böylece boşa harcanan zamanı azaltıyor. Ayrıca robot eline takılan bir kameradan alınan görsel bilgiler, robotun veya hedef nesnenin konumu değiştiğinde robotun hareketini kendi kendine düzeltmesine olanak tanıyor. Mitsubishi Electric’in yeni teknolojisi, robotik kol ve el hareketlerini optimize ederek robotların insanlar kadar hızlı çalışmasına, yani bir öğeyi kavramak ve belirlenmiş bir yere yerleştirmek için en az 2 saniyede tamamlamasına imkân veriyor.

 

Diğer Özellikler 

Çevresel bilgilerin entegre sistem yönetimi  

Sistem, özel işlevler ekleme sürecini basitleştirmek için Robot İşletim Sistemi (ROS) yazılım platformunu destekliyor. Ayrıca Mitsubishi Electric; Edgecross, ROS ve tüm sistem hakkındaki bilgileri merkezi olarak yönetmek için bir ROS-Edgecross6 bağlantı fonksiyonu geliştirdi. Edgecross bağlantısı ve farklı tedarikçi çözümleriyle çalışabilirlik sayesinde, tüm üretim hatlarının izleme ve analiz süreçlerini kolaylaştırırken üretkenlik ve kaliteye katkıda bulunuyor.

 

6 Fabrika Otomasyon ve IT’yi birleştiren sınır bilişim için Japonya merkezli açık yazılım platformu 

 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Twitter resmen açıkladı: Paylaşım düzenleme butonu geliyor – Teknoloji – Ulusal24.com

Twitter resmen açıkladı: Paylaşım düzenleme butonu geliyor – Teknoloji – Ulusal24.com

Sosyal medya platformu Twitter, milyonlarca kullanıcının merakla beklediği  düzenleme butonu üzerinde çalıştığını duyurdu.

Twitter, konuyla ilgili yaptığı yeni paylaşımlar yaptı. Özellikle ilgili kısa bir video paylaşan Twitter, “Not: Şaka yapmıyorduk” dedi.

Ayrıca, Twitter, mesajında şu ifadelere yer verdi:
“Şimdi herkes soruyor… Evet, geçen yıldan beri bir düzenleme özelliği üzerinde çalışıyoruz! Hayır, fikri bir anketten almadık. Neyin işe yaradığını, nelerin yaramadığını ve nelerin mümkün olduğunu öğrenmek için önümüzdeki aylarda Twitter Blue laboratuvarlarında testleri başlatıyoruz.”
 

Twitter beklenen özelliğini resmen açıkladı!

— Aykırı (@aykiricomtr) April 6, 2022

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

ESET sizi iş yaparken de oyun oynarken de koruyor – Ulusal24.com

ESET sizi iş yaparken de oyun oynarken de koruyor – Ulusal24.com

ESET teknolojisini hem  iş hem de ev uygulamalarında giderek daha fazla kullanılan ARM destekli cihazlar için geliştirdi.

 

Siber güvenlikte dünya lideri ESET, en son teknolojisini bireysel kullanıcılarına doğru genişletti.  Yeni ESET Smart Security Premium, ESET Internet Security ve ESET NOD32 Antivirüs bireysel ürünler ARM destekli cihazlarda Windows için hazır.

 

Çok katmanlı koruma yaklaşımı sayesinde, ESET Smart Security Premium, ESET Internet Security ve ARM tabanlı Windows için  ESET NOD32 Antivirus ürünleri bir dizi önleme ve algılama teknolojisi sunuyor.  ESET’in  ARM64 beta ürünlerini evlerinde test eden kullanıcıların geri bildirimleri, tavsiyeleri ve kullanıcı deneyimleri ile ESET teknolojisi birleşerek ürünler geliştirildi.

ESET’in ödüllü Windows tabanlı ürünleri gibi, ARM64 sürümü de daha önce hiç görülmemiş tehdit türlerine karşı ek bir proaktif koruma katmanı sağlayan ve kötü amaçlı yazılımın eylemini gerçekleştirme şansına sahip olmadan önce kullanıcıları koruyan ESET LiveGuard’ı içeriyor. Bir diğer özellik, gelişmiş güvenlik ve daha da kullanıcı dostu bir deneyim için tamamen yeniden tasarlanan Password Manager’ın eklenmesi.

 Bu önemli geliştirmelerin altında mobil güvenlik yönetimi için tasarlanmış ESET Home platformu yer alıyor. Platform, kullanıcıların lisans eklemesine, yönetmesine ve aile ve arkadaşlarıyla paylaşmasına ve bir web portalı üzerinden Hırsızlığa Karşı Koruma, Ebeveyn Kontrolü ve Parola Yöneticisi’ni yönetmesine olanak tanıyor.  ESET Home, mobil merkezli “her zaman açık ” cihazları korumaya hazır.

 
 Çoğumuzun ev/hibrit çalışma ortamını deneyimlemesiyle, ESET teknolojileri artık mobil olan kullanıcıların ve onların bilgi işlem ihtiyaçlarının talep ettiği ekstra korumayı daha iyi yansıtıyor. İster birden fazla genel ve özel ağ arasında hareket edin, ister ev ağınızı ziyaret eden cihazları yönetin,  ESET’in yeni ürünleri “Her Zaman Açık” cihazların aslında “her zaman” savunmasız olma riski taşıdığını biliyor.  Riskler, uzaktan çalışanları hedef alan tehditlerin büyük ölçüde arttığını gösteren önemli bir araştırma ile de destekleniyor. ESET tarafından yapılan müşteri araştırması, hanelerin genellikle herkes için BT güvenliğini gözeten tek bir kişiye sahip olduğunu, bu ev yöneticisinin elinin altında kullanımı kolay güvenlik yönetimi sağlayan bir çözüme sahip olmasının değerini yansıtıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Fidye Yazılımı Kurbanlarının 83’ü Verilerine Yeniden Erişim İçin Fidye Ödüyor – Ulusal24.com

Fidye Yazılımı Kurbanlarının 83’ü Verilerine Yeniden Erişim İçin Fidye Ödüyor – Ulusal24.com

FİDYE YAZILIM SALDIRILARINA ÖDEME YAPMAMAK İÇİN 4 NEDEN! 

 

Yapılan son araştırmalar, fidye yazılım saldırıları ile karşı karşıya kalan kullanıcıların kendi başlarına verilerini kurtarabilecek yeterli donanıma sahip olmadıklarını gösteriyor. 2021 Fidye Yazılımı Durumu Anketi ve Raporu araştırmasına göre, fidye yazılım saldırısına uğrayan kullanıcıların 83’ü saldırganlara fidye ödeyerek verilerini geri kazanmanın yollarını arıyor. Özellikle fidye ödemekten başka bir seçeneklerinin olmadığını dile getiren katılımcıların 90’ının fidye yazılım saldırıları için özel bir bütçe ayırdığına dikkat çeken Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun, kullanıcılar için endişe yaratan fidye yazılım saldırılarına neden ödeme yapılmaması gerektiğini 4 adımda paylaşıyor.

 

Günümüzde gittikçe yaygınlaşan fidye yazılım saldırıları önemli güvenlik sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Fidye yazılım saldırıları, bulaştığı sistemlerdeki tüm dosyaları şifreleyerek kullanıcının erişimini engelliyor. Saldırganlar özel olarak geliştirdikleri fidye yazılım virüsü ile genellikle bilgisayar içerisine bir not bırakıyor ve kullanıcıların dosyalarına yeniden erişim sağlayabilmeleri için fidye talebinde bulunuyor. 2021 yılında gerçekleştirilen global bir fidye yazılımı araştırmasına göre, fidye yazılım saldırısına uğrayan kullanıcıların 83’ü saldırganlara fidye ödeyerek verilerini geri kazanmanın alternatif yollarını arıyor. Özellikle kullanıcıların verileri elde etmek adına kolay bir yol olduğunu düşündükleri için fidye ödemeyi kabul ettiklerinin altını çizen Tursun, fidye yazılım saldırılarına karşı ödeme yapmanın verileri geri getirmede kesin ve yasal bir çözüm olmadığının altını çiziyor.

 

Fidye Ödemesi Yapmak Tek Çözüm Yolu Mu?

 

Kişisel verileri ele geçirip büyük kazanç elde etmek isteyen fidye yazılım saldırganları, kullanıcıların verilerini ele geçirip şifreleyerek erişimlerini engelliyor. Fidye yazılımlarının şifrelediği dosyaları kurtaran çeşitli güvenlik araçları mevcut ancak saldırganlar, uygulamalarını sürekli geliştiriyor ve şifre kırma araçları bir süre sonra işe yaramıyor. Araştırma verileri gösteriyor ki fidye yazılım kurbanlarının çoğu uygun veri yedekleri olmadığı için ya da ödeme yapmamaya kıyasla daha ucuz ve daha az riskli bir seçenek olarak gördükleri için fidye ödemeyi tercih ediyor. Kullanıcılar için önemli olan fidye yazılım saldırısından kurtularak verilere en kısa sürede geri kavuşmak oluyor. Saldırganların tek çözüm yolu olarak sunduğu ödeme fidye ödemesi ise Komtera Teknoloji Satış Direktörü Gürsel Tursun’a göre tek çözüm yolu ödeme yapmak değil ve kullanıcıların fidye yazılım saldırılarına ödeme yapmamak için 4 önemli sebebi bulunuyor.

 

1. Fidye ödemesi sonrası verilere erişeceğinizin garantisi yok. Fidye yazılımı kurbanlarının çoğu, saldırgana talep edilen fidye miktarını öderlerse verilerine ve sistemlerine yeniden erişebileceklerini varsayıyor. Kullanıcıların yalnızca şifre çözme anahtarının çalışmadığını veya verilerin zaten kullanılamaz olduğunu keşfetmek için fidye ödediği çok sayıda örnek saldırı karşımıza çıkıyor. Fidye yazılım saldırganları verileri kullanıcıya her zaman tamamen teslim etmiyor.

 

2. Fidye ödemesi yalnızca daha fazla saldırıyı teşvik eder. Kullanıcılar, bir saldırıdan kurtulmak için ya da yerinde veri yedekleri olmadığı için fidye talebini kabul ediyor ve yalnızca operasyonel kesintileri, şifrelenmiş veri ve sistemlerin kilidini açma çabasını önlemek için ödemeyi yapıyor. Nedeni ne olursa olsun bir saldırgana ödeme yapmak iyi bir fikir değil çünkü bu durum yalnızca daha fazla saldırı yapabilmesi için maddi kaynak oluşturmasına destek oluyor.

3. Fidye ödemeleri daha gelişmiş saldırıları destekliyor. Çoğu tehdit aktörünün kullandığı fidye yazılımı araçları yıllar içinde çok fazla değişim göstermiyor ancak bazıları, gasp kampanyalarında çok karmaşık ve kötü amaçlı yazılımlar kullanmaya başladı. Fidye yazılım kurbanlarının ödemeleri sayesinde saldırganlar yazılımlarını geliştirerek saldırılarını daha karmaşık bir hale getirebiliyor.

 

4. Saldırganlar çalınan verilerinizi halen sızdırabilir veya satabilir. Fidye yazılım saldırıları son yıllarda nispeten yaygın hale geldi. Fidye saldırılarında ödeme yapmayı kabul etmek ve gerçekleştirmek kullanıcıları tamamen tehlikeden korumuyor. Saldırganlar verileri yedekleme ya da yeniden ele geçirme, sızdırma gücünü her zaman ellerinde bulunduruyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

İlgili

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

En büyük hissedarı olmuştu: Elon Musk, Twitter’a getireceği ilk özelliği kullanıcılara sordu – Teknoloji – Ulusal24.com

En büyük hissedarı olmuştu: Elon Musk, Twitter’a getireceği ilk özelliği kullanıcılara sordu – Teknoloji – Ulusal24.com

Tesla ve Space X’in CEO’su Elon Musk, Twitter hisselerinin yüzde 9,2’lik bölümünü satın alarak şirketin en büyük hissedarı haline geldi.

Elon Musk, hissedar olmasının ardından Twitter’da ilginç bir anket başlattı. Elon Musk kullanıcılara bir düzenleme butonu isteyip istemediklerini sordu.

2.5 milyona yakın kullanıcı tarafından oylanan anketin yüzde 74’lük kısmı evet cevabını verdi.

Musk’ın anketine yanıt veren Twitter CEO’su Parag Agrawal, anketin sonuçlarının önemli olacağını tweetledi, “lütfen dikkatli oy verin” dedi.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Elon Musk piyasaları sarstı: Twitter’ın en büyük hissedarı oldu! – Teknoloji – Ulusal24.com

Elon Musk piyasaları sarstı: Twitter’ın en büyük hissedarı oldu! – Teknoloji – Ulusal24.com

Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk’ın Twitter’ın önemli ortaklarından birisi haline geldi. Elon Musk Twitter’ın yüzde 9.2’sini satın aldı.

Hisselerin sayısı, Twitter kurucusu ve sosyal medya platformunda yüzde 2.25 hisseye sahip olan şirketin eski CEO’su Jack Dorsey’den dört kat daha fazla. Twitter’ın Cuma günkü kapanış fiyatına göre Musk’ın hisselerinin toplamı 2,89 milyar dolar değerinde.

Geçtiğimiz ay attığı bir tweet’te Musk, yeni bir sosyal medya platformu oluşturmayı “ciddi bir şekilde düşündüğünü” söylemişti. Twitter’i aktif şekilde kullanan Musk’ın platformda 80 milyondan fazla takipçisi bulunuyor.

ANKET YAPMIŞTI
50 yaşındaki ünlü milyarder geçen ay Twitter’da 80 milyondan fazla takipçisine şirketin ifade özgürlüğü ilkelerine uyup uymadığını sormuştu. Takipçilerin yüzde 70’den fazlası hayır demesinin ardından Musk, yeni bir platforma ihtiyaç olup olmadığını sormuş ve kendi platformunu kurmayı ciddi olarak düşündüğünü söylemişti.

Haber Kaynağı www.ulusal24.com