HONOR Çinde HONOR V Purse;ü Tanıttı

HONOR Çinde HONOR V Purse;ü Tanıttı

Teknolojik yeniliklere öncülük eden HONOR, Çin’in Şanghay kentinde HONOR V Purse’ün lansmanını gerçekleştirdi. Son derece ince ve şık bir tasarıma sahip olan telefon, katlandığında sadece 8,6 mm, açıldığında ise 4,3 mm boyutlarıyla en ince katlanabilir akıllı telefon olarak yeni bir rekora imza atıyor.

HONOR, bu yıl IFA’da HONOR V Purse konsept telefonunu duyurduktan sonra ilk kez konsept bir çalışmayı hayat geçiriyor. Moda ve teknolojinin buluşmasını temsil eden HONOR V Purse, “telefondan çantaya” konseptini yansıtırken yeni bir teknoloji kategorisini tanımlayarak modayı takip eden tüketiciler için şık bir seçenek sunuyor. 

MAGIC V Purse ile elde ettikleri başarıyı aktaran HONOR CEO’su George Zhao, “Günümüz tüketicileri modaya uygun, dijital yaşam tarzları oluşturmaya odaklanmış durumda. Bu ihtiyaçları karşılamak için HONOR, akıllı telefon sektöründe sonraki adımı tanımlıyor ve en son yenilikleri şık bir tasarımla kusursuz bir şekilde birleştiren HONOR V Purse’ü piyasaya sürüyor. En son yaşam tarzı trendlerine ayak uydurmak için sürekli olarak cesur yeni form faktörlerini keşfetme taahhüdümüzün bir kanıtı olan HONOR V Purse, bugün piyasadaki hiçbir şeye benzemeyen yeni nesil podyumlara layık akıllı ürünlere ilham verecek” açıklamalarında bulundu.

 

Dünyanın En İnce Katlanabilir Telefonu

 Katlanabilir telefonları ile dikkatleri üzerine çeken HONOR, katlandığında sadece 8,6 mm, açıldığında ise 4,3 mm ölçülerine sahip HONOR V Purse ile katşanabilir akıllı telefon inceliğinde yeni bir rekora imza atıyor. Sadece 214g ağırlığındaki yeni çanta telefon, hafifliği ve çok yönlülüğü sayesinde geleneksel katlanabilir telefon ağırlığı olmadan büyük ekranın keyfini yaşatıyor. 

Katlanılabilir telefon kategorisinde her zaman yeni atılımları hedefleyen HONOR, içerisinde 1,2 mm kalınlığında süper yaylar ve 1,73 mm çapında minyatür dişlilerin bulunduğu HONOR’un tescilli çeliğinden oluşan yeni katlama mekanizmasıyla inanılmaz bir sağlamlık sunuyor.

Yeni HONOR V Purse, her zaman açık ekran (AOD) tasarımı sayesinde kullanıcıların tercih ettiği çanta tasarımını sorunsuz bir şekilde kişiselleştirmesine olanak sağlıyor. HONOR V Purse’un menteşesine klipslenen değiştirilebilir kayış ve zincir seçenekleri, cihazın sıradan bir çantada olduğu gibi zahmetsizce omzunuza takmanıza veya elinizde taşımanıza imkan tanıyor.

 

Kişiselleştirilebilir Fotoğraf Stüdyosu

 Ana kamera için 50MP IMX800 sensöre sahip olan HONOR V Purse, muhteşem portre çekimleri yapmanıza yardımcı olmak için dolgu ışığı olarak ikiye katlanabiliyor ve selfie çekerken görebileceğiniz dijital bir vizör olarak kullanılabiliyor. İkisi bir arada 12MP ultra geniş ve makro kamera, ana kamerayı güçlendirerek nefes kesici manzara çekimlerine imkân sağlıyor. Büyük bir partiyi kolayca barındırabilecek geniş grup çekimlerinin yanı sıra çıplak gözle fark edilmeyen ayrıntıları ortaya çıkaran aşırı yakın çekim imkânı ile nefes kesici görüntülerin yakalanmasını olanak tanıyor.

HONOR Image Engine teknolojisi ile geliştirilmiş olan HONOR V Purse, farklı portre stillerini yeniden şekillendiren 0,6x, 0,8x, 1x ve 1,3x dijital zoom desteğini sunuyor. Özel portre çekimleri için 1x ve 2x yakınlaştırma arasında geçiş yapma seçeneğine sahip özel portre modu ile kullanıcılarının en eşsiz anlarına dokunuyor. 

HONOR V Purse üzerindeki AI Ten Rengi Algoritması, ciltteki parlaklığı akıllı bir şekilde artırırken aynı zamanda bokeh efektleri oluşturmak için arka plandaki ışık noktalarını bulanıklaştırarak her zaman ve her yerde stüdyo kalitesinde portreler çekmenize yardımcı oluyor.

 

7,71 İnç Kusursuz Görüntü Kalitesi

 HONOR V Purse, son teknoloji ile donatılan 7,71 inç 2K esnek OLED ekranı sayesinde 1.600 nitlik yüksek ekran parlaklığını destekliyor. Yansımayı azaltmak için daha fazla ışığın geçmesine izin veren yansıma önleyici kaplama ile birleştiğinde, güneş ışığı altında ekran canlılığını koruyor.

 Algoritmik optimizasyonlar HONOR V Purse’ün ekranının iki nit kadar loş olmasını sağlayarak gece geç saatlerde yapılan okumaların zihniniz için olduğu kadar gözleriniz için de rahatlatıcı olmasını sağlıyor. HONOR V Purse, zararlı ekran titreşimini neredeyse tamamen ortadan kaldıran 2.160Hz PWM Karartma ve uzun süreli akıllı telefon kullanımının neden olduğu göz yorgunluğunu en aza indiriyor.

Dinamik Karartma ve Sirkadiyen Gece Ekranı ile birlikte kullanıcıların sevdiği HONOR göz koruma özelliklerinin tamamını destekleyen cihaz, uyku kalitesini artırmak için ekranlara geç bakmanın melatonin salgılanması üzerindeki etkisini azaltıyor.

Görüntülenen tüm nesnelerin parlaklığını artıran Süper Dinamik Canlı Ekran Teknolojisine sahip olan HONOR V Purse, grafik işleme kalitesi sayesinde görüntüleri, videoları ve animasyonsuz kullanıcı arayüzü için daha fazla görsel doğruluk sağlıyor. 

HONOR, yüksek ekran dayanıklılığı için katmanlı bir ekran koruma sistemi tasarlayan HONOR, HONOR V Purse’ü günlük aşınma ve yıpranmaya dayanmas adına en son teknolojik donanım ile güçlendirdi. Ekran ve menteşesi 200.000 açma ve kapamaya dayanacak şekilde test edilerek güçlü donanımını kanıtlıyor.

Bir dizi şok ve aşınma direnci değerlendirmesinden geçen HONOR V Purse, güvenilirliği ile tanınan dünyanın önde gelen test, gözetim ve belgelendirme şirketi SGS’den hem genel ünite için 5 yıldızlı düşmeye karşı dayanıklılık hem de ekran için 5 yıldızlı darbeye karşı dayanıklılık sertifikası alan ilk dışa katlanan telefon olma özelliğini taşıyor.

 

Silikon-karbon Pil: Maraton Koşucusu

 HONOR V Purse’e yerleştirilen iki silikon-karbon pil, her an çeşitli yaşam tarzlarına ayak uydurmak için toplam 4.500mAh’lik uzun ve dayanıklı pil kapasitesi sağlıyor.

HONOR tarafından sektöre kazandırılan düşük voltajlı şarj toplama teknolojisini entegre eden Silikon-karbon hücreler, geleneksel grafit tabanlı pil sistemlerine kıyasla %360 daha fazla şarj sağlıyor. HONOR V Purse’ün düşük voltajlarda güvenilir bir şekilde çalışmasını sağlamak için yeniden tasarlanan devre ve yeni bir deşarj sistemi ile bataryasını güçlendiriyor.

HONOR’un kendi geliştirdiği pil optimizasyon çözümü ile HONOR V Purse, 7,71 inç 2K ekran açıkken 8,7 saate kadar video oynatma veya 10,6 saate kadar sürekli makale okuma veya 16 saate kadar çevrimiçi müzik çalma imkânı sunuyor.

 

MagicOS 7.2 ile Kişiselleştirilmiş Deneyim

 Yeni AOD tasarımları, HONOR Notes, YOYO Suggestions, MagicRing, yeni güvenlik özellikleri ve daha fazlasını içeren yepyeni MagicOS 7.2, günlük kullanıcı deneyimini iyileştirmek için tasarlanmış çok sayıda akıllı ve çok cihazlı bağlantı özelliğini beraberinde getiriyor.

Veri güvenliğinizi korumak için tasarlanan Parallel Space, işle ilgili hassas uygulamaları ve verileri kişisel dosyalarınızdan ve fotoğraflarınızdan kolayca ve güvenli bir şekilde ayırmanıza yardımcı oluyor.  Katlanabilir form faktöründen tam olarak yararlanan MagicOS 7.2, hem ana profili hem de Paralel Alan’ı aynı anda iki ayrı pencerede görüntüleme seçeneğini kullanıcılarına sunuyor.

 

Erişilebilirlik

Geleceğin yeni “HIT” çantası HONOR V Purse, dünyanın en ince ve en hafif çanta telefonu olması ile birlikte birinci sınıf görseller, pil ömrü ve akıllı deneyimler sunarken kullanıcıların kendini ifade etmesi için sonsuz olanaklar tanıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Resmen açıklandı: İşte Türkiye’nin yeni alan adı! – Teknoloji

Resmen açıklandı: İşte Türkiye’nin yeni alan adı! – Teknoloji





Türkiye, “.tr” uzantılı alan adlarına bir yenisi daha ekliyor. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir internet yönetmeliğiyle birlikte alan alanlarında “.tr” döneminin başlayacağı ifade edildi. Peki “gov.tr” ve “com.tr” gibi uzantılara ne olacak?

Türkiye’nin yeni internet alan adı olan “http://a.tr” tanıtıldı. TRABİS (TR Ağ Bilgi Sistemi) tarafından yönetilecek olan bu uzantı türü, web sitelerinin ve online hizmetlerin artık daha kolay ve kısa adreslerle erişilmesini sağlayacak.

Shiftdelete.net’ten Ömer Dursun’un haberine göre, şu anda Türkiye için sağlanan uzantı “com.tr” şeklinde. Ancak yeni alan adıyla “.tr” uzantısı kullanılabilecek. Örneğin, “http://fatih.tr” gibi kısa ve özel alan adları internet dünyasındaki yerini alacak.

ÜCRETSİZ TAHSİS YAPILACAK

TRABİS tarafından sağlanacak alan adları arasında “a.gov.tr”, “a.edu.tr”, “a.tsk.tr”, “a.bel.tr”, “a.pol.tr”, “a.k12.tr” bulunuyor. Bu alan adlarından “.tr”ye ücretsiz tahsis yapılacak.

Yeni “.tr” uzantısının 13 Eylül tarihinden itibaren test sürecine girdiği belirtildi, ancak ilk süreçte bireysel ve kurumsal olarak tahsis yapmak mümkün değil. Testlerinin tamamlanmasından sonra, “com.tr” uzantılı sitelerin ise “a.tr” sistemine geçişleri sağlanacak.

Konuyla ilgili konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fati̇h Sayan, yeni alan adının Türkiye’nin dijital dönüşümünde önemli bir rol oynayacağını söyledi. Ayrıca ülkemizin küresel çapta rekabet gücünün artırılmasını sağlayacağını ifade etti.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay Zekâda Akademik Dürüstlük ve Etik: Bilgi Üretiminde Yeni Paradigmalar

Yapay Zekâda Akademik Dürüstlük ve Etik: Bilgi Üretiminde Yeni Paradigmalar

Günümüzdeki teknolojik ilerlemeler, bilgi üretiminde yeni boyutlar açıyor. Yapay zekâ akademik etik ve dürüstlük kavramlarını yeniden tanımlanmasını gerektiriyor. Yapay zekâ teknolojisinin akademik alanı; insan etiği, kaynak atıfları, bilgi üretimi, veri manipülasyonu ve intihal gibi etik boyutları içermekte. Yapay zekâ, büyük veri analizi ve tahmin etme yetenekleri sayesinde bilgi üretiminde çığır açıcı bir rol oynamakta. Bununla birlikte, bu etki nedeniyle ortaya çıkan yeni sorumluluklar ve ahlaki zorluklar göz ardı edilmemelidir. Veri madenciliği ve yapay zekâ tabanlı makine öğrenimi, araştırmaların hızını artırabilir, ancak bu tekniklerin sonuçlarının nasıl elde edildiği ve ne kadar güvenilir olduğu hala sorgulanmaya açık.

Akademinin hizmetindeki yapay zekânın sınırları nerede başlar, nerede biter?

Akademik dünyada güvenilir bilgi üretiminde akademik dürüstlük çok önemlidir. Akademik çalışmalara hizmet eden yapay zekâ, özetleme, çeviri ve metin üretimi gibi alanlarda büyük faydalar sağlayabilir. Bununla birlikte, yapay zekânın ürettiği içeriklerin orijinal olup olmadığı ve kaynak atıflarının doğru olup olmadığı gibi konular etik bir çerçevede ele alınmalıdır. Bu noktada, insanlar ve algoritmalar arasındaki sınırlar net bir şekilde çizilmelidir ve yapay zekânın ahlaki standartlara uyması kullanıcılar tarafından garanti edilmelidir.

 

Yapay zekâ ve intihal tartışmaları

Akademik dünyada intihal, etik standartlara aykırı olarak kabul edilir. İntihal, yapay zekânın hızlı metin üretme yetenekleri nedeniyle artabilir. Sonuç olarak, yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklerin özgünlüğü ve kaynaklarının doğru bir şekilde belirtilmesi gerekir. Bu, algoritmaların etik değerleri içselleştirmesini gerektirir ve akademik dürüstlüğü güvence altına alır.

Öğrenci verilerin gizliliği nasıl ele alınmalı?

Hisar Okulları Bilişim Stratejileri Merkezi Koordinatörü Dilara Vardar: “Üstün Öğrenen Programımız kapsamında işbirliği yaptığımız Coursera’nın araştırmasına göre; 2025 yılına kadar dijitalleşme, veri ve yapay zekâ alanlarındaki gelişmelerin 97 milyona yakın yeni iş yaratacak. Ayrıca mevcut 85 milyon işin de değişeceği tahmin ediliyor. Yapay Zekâ akademik dürüstlük bağlamında da tartışılıyor. Akademik dürüstlük ve yapay zekâ etiği, sadece akademik içerik üretmekle sınırlı değil. Yapay zekâ çerçevesi iyi çizilmezse; öğrencileri değerlendirmek, eğitim materyalleri yapmak ve araştırma yapmak gibi alanlarda etik sorunlara neden olabilir. Geçtiğimiz günlerde[1]  Science ve Nature gibi dergilerin ChatGPT ile yazılan makaleleri yasaklaması bu endişeye bir örnek. Ayrıca etik tartışmalar, eğitimde kullanılan algoritmaların adil olup olmadığı ve öğrenci verilerinin gizliliği ve güvenliği gibi konulardan da kaynaklanabilir. Hisar Okulları Bilişim Stratejileri Merkezi olarak apay zekânın eğitim dünyasına i etkisi ve bu kapsamda okulların atacağı adımları belirlemek adına çalışmalarımızı yürütüyoruz.   “Açık Kaynak” yaklaşımımız doğrultusunda Bilişim Stratejileri Merkezi’nin yayınlamış olduğu e-bültenden tüm eğitimcilerin yararlanacağına inanıyoruz”.

 

Yapay Zekâ ve Meslekler

Yapay zekâ, birçok farklı sektörde ve meslekte büyük etkiler yaratmış ve yaratmaya devam etmektedir.

 Yapay zekânın etkileyeceği bazı meslekler şu şekilde sıralanabilir:

Sağlık Sektörü:

Tıp alanında yapay zekâ, teşhis, tedavi ve hasta bakım süreçlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Radyoloji, patoloji gibi görüntüleme alanlarındaki verilerin analizi, hastalık teşhislerinin doğruluğunu artırmada yardımcı olabilir.

Hukuk:

Mahkeme kararlarının incelenmesi ve hukuki belgelerin analizi gibi işlemlerde yapay zeka kullanılır. Büyük miktarda veri ve metin işlerken özellikle etkilidir.

Üretim ve Endüstri:

Üretim süreçlerini daha verimli hale getirmek, hataları önceden tahmin etmek ve optimize etmek için yapay zekâ kullanılır. Yapay zekâ, robotik sistemlerle birlikte üretim hatlarını yönetiyor.

Finans:

Yapay zekâ, finansal analiz, risk yönetimi, otomatik ticaret gibi alanlarda kullanılır. Büyük veri analiziyle piyasa trendlerini tahmin etmek ve yatırım kararları almak için kullanılabilir.

Eğitim:

Yapay zekâ, öğretmenlere yardımcı olmak için kullanılır ve öğrenci performansını takip eder. Adaptif öğrenme sistemleri, öğrenci başarısını artırabilir.

Ulaşım:

 Lojistik, trafik yönetimi ve otonom araçlar için yapay zekâ kullanılmaktadır. Araçlar, trafik durumunu analiz edebilir ve sürücüsüz taşıma sistemleri oluşturabilir.

Pazarlama:

Hedef kitle davranışlarını analiz ederek yapay zekâ kullanarak pazarlama stratejileri oluşturur. Ayrıca kişiselleştirilmiş içerik ve tavsiyeler sunmak için kullanılabilir.

 

Yapay zekânın gelişimiyle birlikte ortaya çıkabilecek meslekleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Veri Mahremiyeti Danışmanı: Yapay zekâ sistemleri çok sayıda veri kullandığından, veri güvenliği ve mahremiyeti önemlidir. Bu meslek, verilerin mahremiyet ve güvenlik risklerini yönetmek için danışmanlık sağlar.

Yapay Zekâ Güvenlik Uzmanı: Yapay zekâ sistemlerinin siber güvenliği son derece önemlidir. Yapay Zekâ Güvenlik Uzmanları, sistemleri siber saldırılardan koruyabilir ve güvenlik açıklarını tespit edebilir.

Yapay Zekâ Çevirmeni: Çeşitli dillerde çalışan yapay zekâ sistemleri, iletişim kurmak için yapay zekâ çevirmenleri gerektirebilir. Bu meslek, çeşitli dillerde çalışan yapay zekâ sistemlerini geliştirmek ve veri akışını yönetmekle ilgilenir.

Yapay Zekâ Tasarım Psikologu: İnsanlarla etkileşim kurmak için yapay zekâ sistemlerinin kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak çok önemlidir. Bu uzmanlar, yapay zekâ sistemlerini insanların duygusal tepkileriyle daha iyi uyumlu hale getirmek için çalışabilir.

Yapay Zekâ İşbirliği Uzmanı:

İnsanlar ve yapay zekâ sistemleri arasındaki etkili işbirliğini sağlamak için uzmanlara ihtiyaç olabilir. Bu uzmanlar, insan-robot etkileşimini geliştirmek, işbirliği protokolleri tasarlamak ve sistemler arası uyumu sağlamak için çalışabilir.

Yapay zekânın akademi alanında da meslekler alanında da çok fazla değişim yapacağından hemfikiriz. Önemli olan kişilerin bu değişiklere uyum sağlayıp kendini adapte edebilmesidir. Hayatımızı oldukça kolaylaştıracak fakat bizden de bir şeyler götürecek bu alanda bilgi sahibi olmak günümüz insanın görevlerinden biri haline gelmiştir. Bundan dolayı yapay zekâ konusunda gelişmeleri takip etmeli ve bu alanda da yetkinlik kazanabilecek hale gelmeliyiz.

 

Hisar Okulları’nın eğitim modeli bilim, mühendislik, sanat ve tasarım alanlarını kapsıyor

Hisar Okulları kurulduğu ilk günden bu yana, dünya ile rekabet edebilen öğrenciler yetiştirmek üzere; bilim, mühendislik, sanat, tasarım gibi farklı alanların ilişkilendirildiği bir eğitim modeli ve akademik program sunuyor. Okul; en küçük yaşlarından başlayarak, her düzeydeki öğrenciler için ilgi alanları doğrultusunda deney ve gözlem odaklı bilgi ve beceri edinme fırsatları yaratıyor. Bu becerilerle donanmış öğrenciler yaşam yolculuklarına, sorun belirleme, çözüm üretme ve bu çözümleri sebatla uygulamaya koyma tecrübesiyle başlıyorlar. 1591 öğrencisi olan okulun mezunları, Türkiye ve dünyanın önde gelen eğitim kurumları ve kuruluşlarında eğitim ve çalışma hayatlarına devam ederken, içinde bulunduğu toplumun ilerlemesine de katkı veriyor. www.hisarschool.k12.tr/

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Tüpraş Ventures;dan Robotik Teknolojilere İlk Yatırım

Tüpraş Ventures;dan Robotik Teknolojilere İlk Yatırım

Tüpraş’ın girişim sermayesi şirketi Tüpraş Ventures, Tüpraş’ın sürdürülebilir rafinaj iş alanını emniyet ve operasyonel mükemmeliyet odağında destekleyecek yenilikçi adımlar atıyor. Bu kapsamda robotik teknolojiler alanında faaliyet gösteren AISField girişimine yatırım yapan Tüpraş Ventures, dijitalleşme alanındaki yenilikçi robotik ürün portföyünün genişletilmesi, ürün ve hizmetlerin yurt içi ve yurt dışı müşteri ve yatırımcılara tanıtımı faaliyetlerinde girişime katkı sağlayacak.  AISField’in robotik çözümlerinden olan, içinde ürün varken de tank taban bakımı yapabilen ATEX sertifikalı robot Tüpraş rafineri sahalarında kullanılmaya başlandı.  

 Tüpraş, Stratejik Dönüşüm Planı kapsamındaki dört iş kolundan sürdürülebilir rafinaj alanına yönelik dijitalleşme ve robotik uygulamalarını devreye almaya devam ediyor. Tüpraş’ın girişim sermayesi şirketi Tüpraş Ventures, enerji sektöründeki dijital dönüşümü hızlandıracak teknolojilerle ana şirketi Tüpraş’ı destekliyor. 

Enerji sektöründe stratejik iş birlikleri oluşturma ve dijitalleşmeye destek olma amacıyla gelecek vaat eden başarılı girişimleri destekleyen Tüpraş Ventures, robotik teknolojiler alanındaki ilk yatırımını robotik muayene ve veri yönetimi alanında faaliyet gösteren, Ankara’da yerleşik girişim şirketi AISField ile gerçekleştirdi. 

Tüpraş’ın yenilikçi robotik ürün portföyünün genişletilmesi amacıyla yatırım yapan Tüpraş Ventures, önümüzdeki dönemde bu alanda yeni yatırımlar yapacağı iş ortaklıklarına odaklanmayı sürdürecek. 

AISField; tahribatsız muayene alanında robotik teknolojiler, otomasyon ve ileri yazılım çözümlerine odaklanıyor. Şirket, geliştirdiği robotik teknolojiler ve yazılımlar ile enerji üretim tesisleri ve santralleri, depolama tesisleri, petrol, akaryakıt, doğalgaz, savunma gibi çeşitli endüstriyel sektörlerde tahribatsız muayene çözümleri ve sistemleri ile hizmet veriyor. 

Rafinaj sahasında depolama tanklarında içi doluyken de taban muayenesi yapılabiliyor.

Tüpraş’ın müşteri kuruluş olarak yer aldığı TÜBİTAK Siparişe Dayalı Ar-Ge Projeleri için KOBİ Destekleme programı altında yürütülen Ar-Ge projesiyle geliştirilen RUVI OilDiver robotu, akaryakıt tanklarının içi doluyken de taban kontrolünü ve bakımını sağlıyor.

RUVI Diver sualtı dronu, rafineri ve yakıt depolama başta olmak üzere endüstriyel tesislerin su tanklarına görsel ve ultrasonik muayene yapabiliyor. I-Cleaner robotu, su tanklarında kirlilik olması durumunda tank temizleme operasyonunu başarıyla yerine getiriyor. 

ATEX sertifikalı ilk robot Tüpraş rafineri sahalarında

Çalışma ortamında yüksek emniyetin yanı sıra yüzde 95 oranında zaman tasarrufu gerçekleştiren robot, aynı zamanda Avrupa Birliği çatısı altında oluşturulmuş, öncelikle insan sağlığını ve güvenliğini koruma amacı taşıyan, uluslararası ATEX sertifikasına sahip dünyadaki sayılı uygulamalardan biri olma özelliği taşıyor. 

Tüpraş sahalarında ilk uygulamaları gerçekleştirilen RUVI OilDiver robotu, tank devre dışı edilmeden kontrol ettiği için yarattığı zaman ve maliyet tasarrufunun yanında; çalışanların tankın içerisine girmesine gerek bırakmadığı için de iş sağlığı ve güvenliği anlamında katkı sunuyor. Geleneksel yöntemlerde olduğu gibi hidrokarbon temizliği yapılmadığı için, atık oluşturma ve atıkların bertaraf edilmesi de ortadan kaldırılıyor, böylece çevresel şartlar da korunmuş oluyor. Ürünün saha testleri ve ilk hizmetleri Tüpraş sahasında başarıyla gerçekleştirildi. 

Tüpraş İnovasyon, Yatırımlar ve Planlamadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Levent Zağra şunları ifade etti: “Tüpraş olarak emniyet yaklaşımımızı destekleyen teknolojilerden en üst düzeyde faydalanarak çalışma arkadaşlarımızın riskli ortamlara girmelerine gerek kalmadan, güvenli bir iş ortamı hazırlamak en temel iş hedefimiz. Bu doğrultuda; rafinerilerimizde tehlikeli, zorlu muayene ve bakım çalışmalarını robotik teknolojiler sayesinde daha emniyetli, hızlı ve detaylı şekilde gerçekleştiriyoruz.

 

Rafinerilerde depolama tanklarının periyodik kontrolleri; tahliye, temizlik, muayene, tamir, boya gibi adımlar sebebiyle zaman ve emek gerektiren bir süreç. Tüpraş OilDiver projesi kapsamında Tüpraş ekiplerinin de yer aldığı multidisipliner çalışma grubunun desteğiyle Türkiye’de ilk kez uzaktan pilot kontrollü olarak depolama tankları operasyondayken taban muayenesi yapabilen robotik teknoloji geliştirildi. Türkiye’de ilk niteliği taşıyan bu robotik sistemin kullanılması ile dolu tanklara muayene yapılabiliyor ve problemler erkenden tespit edilebiliyor.”

 

Tüpraş OilDiver projesi sayesinde tahliye ve temizlik aşamalarına gerek kalmadığını, böylece muayene süresinde ve maliyetinde önemli avantajlar sağlandığını belirten Zağra: “Bu teknoloji depolama tankı devredeyken insansız kapalı alan çalışmasına imkân veriyor. Çevre ve insan sağlığı riskini minimuma indirmesiyle de ayrı bir öneme sahip. Ayrıca, gerçekleştirilen iş birliği ve yatırımın girişimcilik ekosistemi için de önemli bir örnek olacağına inanıyoruz. Girişim-kurum iş birliği projesi olarak başlayan süreçte ortaya çıkan ürün ile operasyonel süreçlerimizi iyileştirme ve stratejik dönüşüm hedeflerimizi desteklemenin yanında, robotik alandaki gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakalayacağız” dedi.

Tüpraş Ventures

 2022 yılı sonunda kurulan Tüpraş Ventures, Tüpraş’ın stratejik planı kapsamında odaklandığı sürdürülebilir rafinaj, biyoyakıtlar, sıfır karbonlu elektrik ve yeşil hidrojen başta olmak üzere karbon yönetimi, akıllı bilişim teknolojileri, Endüstri 4.0, enerji verimliliği, çevre, geri dönüşüm ve atık yönetimi alanlarında yurt içi ve yurt dışı teknoloji girişimlerine yatırımlarına başladı.

Kuzey Amerika ve Avrupa öncelikli olmak üzere geniş bir coğrafyada stratejik odak alanlarına yatırım yapan Tüpraş Ventures, girişimlere teknolojilerini deneme ve ölçeklendirme fırsatı sunarken Tüpraş’ın sektör tecrübesi ve bilgi birikimini de aktarıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İş Sürekliliğini Tehdit Eden 5 Zayıf Halka

İş Sürekliliğini Tehdit Eden 5 Zayıf Halka

Şirketlerin iş sürekliliğini en çok engelleyen tehditler arasında doğal afetler, veri sahtekarlığı ve hırsızlığı ile siber saldırılar başı çekiyor. Dijital alt yapılarında birçok zayıf halkanın bulunduğu şirketlerin iş sürekliliği konusunda pozitif ilerleme kaydedemediği görülüyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronise göre, iş sürekliliğini sağlamak isteyen şirketlerin dijital altyapılarındaki 5 zayıf halkaya dikkat etmesi gerekiyor.

 

Sektörüne, büyüklüğüne, çalışan sayısına veya niteliğine bakılmaksızın her şirket iş sürekliliğini aksatacak tehditlere maruz kalıyor. Şirketlerin iş sürekliliğini en çok aksatan tehditler arasında ise doğal afetler, veri sahtekarlığı ve hırsızlığı ile siber saldırılar başı çekiyor. Siber koruma alanında küresel bir lider olan Acronis, iş sürekliliğini aksatan ve göz ardı edilen 5 zayıf halkayı sıralıyor.

 

1. Sorunsuz geçmişe güvenmek: Öngörülemeyen ancak gerçekleşmesi olası tehditler için hazırlıkların yapılmaması, eğitimli çalışanların bulundurulmaması ve sıradan tehditlerin göz ardı edilmesi ile birlikte şirketler, sorunsuz geçmişlerine güvenerek hareket ediyor. Ancak bu tutum, karşılaşılan ilk olumsuz durumla birlikte iş sürekliliğinde aksamalara neden olabiliyor.
 

2. Tehdit ve risklerin doğru değerlendirilmemesi: Şirketler en önemli dijital varlıklarını belirlemeli ve bunlar için ek önlemler almalıdır. Müşteri verileri ve finansal veriler gibi en çok korunması gereken ve kaybedildiğinde işleyişin tamamen durmasına neden olabilecek veriler şirketler için oldukça önemlidir. Bankacılık, finansal hizmetler, üretim, BT servis sağlayıcıları, havayolları, hastaneler, kamu hizmetleri gibi bazı endüstriler bu konuya daha fazla dikkat etmelidir.

 

3. Çalışanların iş sürekliliği konusunda eğitilmemesi: İş sürekliliğinde, doğrudan ve dolaylı olarak ilgili olanların yetkinliği oldukça önemlidir. Eğitimsiz tek bir personelin, zincirdeki en zayıf halka olacağı unutulmamalıdır. İş sürekliliğini, tüm kuruluşta olağan bir işin parçası gibi yerleştirmeye odaklanılmalıdır. Bu göz ardı edildiğinde ve işler ters gittiğinde kurum için daha maliyetli olabilir.

 

4. İş sürekliliği planlarının nadiren uygulanması: Şirketlerde iş sürekliliği planının öncelikli olmaması ve günlük işlemlerin daha önemli görülmesi yaşanan sorunların ana nedenlerini oluşturuyor. İş sürekliliği testleri, egzersiz yapmakla aynıdır. Sistematik olarak test uygulayan kuruluşlar, planlardaki veya diğer düzenlemelerdeki zayıflıkları görerek müdahale edebilirler. Tekrarlanan düzenli testler, operasyonel mükemmellik seviyesine ulaşmak için önemli bir adımdır.

 

5. İş sürekliliği planına üçüncü taraf hizmetlerin dahil edilmemesi: İş sürekliliği planları ve düzenlemelerinde yapılan hatalardan biri de satıcılar veya tedarikçilerin planlamaya dahil edilmemesi. Üçüncü taraf hizmetlerin herhangi bir kesintisi zincirleme bir etkiye neden olacağı için şirketinizde de aksamalara neden olabilir.

 

Acronis Hakkında

 Acronis, modern dijital dünyanın güvenlik, erişilebilirlik, gizlilik, özgünlük ve güvenlik (SAPAS) zorluklarını çözen entegre, otomatik siber koruma sağlamak için veri koruma ve siber güvenliği birleştirir. Hizmet sağlayıcıların ve BT profesyonellerinin taleplerine uygun esnek dağıtım modelleri ile Acronis, yapay zeka ile güçlendirilmiş yeni nesil antivirüs, yedekleme, felaket kurtarma ve uç nokta koruma çözümleri ile veriler, uygulamalar ve sistemler için üstün siber koruma sağlar. En son makine zekası ve blok zinciri tabanlı kimlik doğrulama teknolojileri ile desteklenen gelişmiş kötü amaçlı yazılımdan koruma ile Acronis, buluttan hibrit ve şirket içi ortama kadar her şeyi düşük ve öngörülebilir bir maliyetle korur.

 

Acronis, Singapur’da kurulmuş bir İsviçre şirketidir. Yirmi yıllık yenilikçiliğini kutlayan Acronis’in 45 lokasyonda 2.000’den fazla çalışanı bulunmaktadır. Acronis Cyber Protect çözümü 150’den fazla ülkede 26 dilde mevcuttur ve 18.000 servis sağlayıcı tarafından 750.000’den fazla işletmeyi korumak için kullanılmaktadır.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Dikkat çeken karar: iPhone’un bu modeli ülkede satışa sunulması yasaklandı! – Teknoloji

Dikkat çeken karar: iPhone’un bu modeli ülkede satışa sunulması yasaklandı! – Teknoloji





Fransa’da iPhone 12 ile ilgili dikkat çeken bir karar alındı. Dijitalleşme ve Telekomünikasyondan Sorumlu Bakanı Barrot, X sosyal medya platformu üzerinden yaptığı açıklamada, ABD merkezli teknoloji devi Apple’ın güncelleme getirene kadar iPhone 12 model telefonun Fransa’da satışının durdurulduğunu duyurdu.

Bakan Barrot, bu yasağın uygulanabilmesi için Ulusal Frekans Ajansı (ANFR) yetkililerini göreve çağırdı. 

ANFR’nin yaptığı açıklamaya göre, 141 farklı telefon modeli üzerinde yapılan kontrollerde iPhone 12’nin Avrupa’da izin verilen radyasyon miktarını aştığı belirlendi. Avrupa’da bir telefonun, cebinde veya elde tutulduğunda, 4W/kg radyasyon miktarına sahip olması gerekmektedir. ANFR, iPhone 12 model telefonun 5,74 W/kg radyasyon miktarına sahip olduğunu tespit etti.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

iPhone 15 ve daha fazlası: Apple Wonderlust etkinliğinde neler tanıtacak? – Teknoloji

iPhone 15 ve daha fazlası: Apple Wonderlust etkinliğinde neler tanıtacak? – Teknoloji

Apple’ın sonbahar iPhone etkinliği olan “Wonderlust” yaklaşıyor. Bu etkinlikte, Apple’ın dört yeni iPhone modeli ve birkaç Apple Watch modelini tanıtması bekleniyor. Özellikle, Apple’ın yeni AB düzenlemelerine uyum sağlamak amacıyla şarj bağlantı noktalarını değiştirmesi nedeniyle USB-C’nin ön plana çıkması bekleniyor.

İPHONE 15 VE İPHONE 15 PRO

Etkinlikte duyurulması beklenen iPhone modelleri arasında iPhone 15, iPhone 15 Plus, iPhone 15 Pro ve iPhone 15 Pro Max bulunuyor. Ayrıca, Apple’ın Pro Max modelini “iPhone 15 Ultra” olarak yeniden markalayabileceği konusunda bazı raporlar bulunsa da, bu konuda kesin bir bilgi henüz yok.

EKRAN BOYUTLARI DEĞİŞMİYOR

Ekran boyutları konusunda bir değişiklik beklenmiyor. iPhone 15 ve 15 Pro için 6,1 inç ekranlar, iPhone 15 Plus ve iPhone 15 Pro Max için ise 6,7 inç ekranlar korunacak gibi görünüyor. Ayrıca, Pro modelinde bulunan 120Hz değişken yenileme hızına sahip ekranlar, yine en üst düzey modellerde yer almaya devam edecek.

TİTANYUM ÇERÇEVELER SAHİP OLACAK

iPhone 15 Pro ve Pro Max’in titanyum kasayla geleceği söyleniyor. Bu materyal yükseltmesi, yeni Pro serisinin daha sağlam, hafif ve lüks bir his sunacağı anlamına geliyor.

EYLEM DÜĞMESİ SESSİZE ALMAKLA KALMAYACAK

Etkinlikte ayrıca iPhone 15 Pro serisinde bir Eylem Düğmesi’nin olabileceği söyleniyor. Bu özelleştirilebilir düğme, profesyonel seviye iPhone’ların sessiz modunu kontrol etmek gibi çeşitli işlevlere sahip olacak gibi görünüyor.

PERİSKOP LENS

Kamera alanında da geliştirmeler bekleniyor. Özellikle, iPhone 15 Pro Max (veya Ultra) modelinde yeni bir periskop lensin kullanılması planlanıyor. Bu lens, 5x ila 6x optik yakınlaştırma sunarak kullanıcılara daha fazla esneklik sağlayacak.

USB-C’YE GEÇİŞ YAPILIYOR

Apple’ın yeni cihazlarda USB-C’ye geçiş yapması bekleniyor, bu da daha fazla uyumluluk sağlayacak.

AIRPODS

Apple’ın Lightning’den uzaklaşıp USB-C’ye doğru ilerlemesi muhtemelen bu etkinlikteki tek kulaklık yükseltmesi olacağından, AirPods beklentilerinizi kontrol altında tutmak isteyebilirsiniz.

Şirketin mevcut AirPods modellerinin “yeni” versiyonlarını piyasaya süreceği ve tek farkın Lightning yerine USB-C kullanan şarj kutuları olacağı bildiriliyor.

AirPods serisinde ileride yapılacağı söylenen değişiklikler arasında vücut sıcaklığı sensörleri, işitme engelli kişiler için bir kulaklık geliştirdiği kaydedildi.

Ancak bu özelliğe sahip AirPods cihazların etkinlikte tanıtılması beklenmiyor

APPLE WATCH S9 İŞLEMCİYLE ÇIKACAK

Apple Watch Series 9’un birincil donanım değişikliği, yeni bir S9 çipini içerecek gibi görünüyor, bu da daha iyi performans ve pil ömrü sağlayacak.

WATCHOS 10 GÜNCELLEMESİ

Bu arada watchOS 10, cihazın 2015’teki lansmanından bu yana tartışmasız en önemli güncellemesi olduğu kaydedildi.

Yeni yazılım Apple Watch’un temel kontrol şemasını değiştiriyor: Yan düğme artık (son uygulamalar veya dock yerine) Kontrol Merkezi’ni etkinleştiriyor ve saatin dijital düğmesini saat kadranından çevirerek özelleştirilebilir bir göz atılabilir widgetlar arasında gezinebiliyorsunuz.

APPLE’IN LANSMAN TARİHİ NE ZAMAN?

Apple, yeni cihazlarını tanıtacağı “Wonderlust” etkinliğini 12 Eylül Salı günü saat 20.00’da  gerçekleştirecek.

Haber Kaynağı ulusal24.com

iPhone 15 serisinin kamera özellikleri ortaya çıktı! – Teknoloji

iPhone 15 serisinin kamera özellikleri ortaya çıktı! – Teknoloji





Yaklaşmakta olan iPhone 15 serisinin lansmanıyla ilgili sızdırılan bilgilere göre, 12 Eylül tarihinde tanıtılacak olan bu yeni iPhone serisi, USB-C’ye geçiş yapacak ve önemli kamera yükseltmeleri sunacak gibi görünüyor.

iPhone 15 serisinin kamera özellikleri nedir? iPhone 15 Pro’nun kamera özellikleri nedir? İşte iPhone 15 serisinin kamera özellikleri hakkında ortaya çıkan bilgiler…

iPHONE 15 VE IPHONE 15 PLUS’IN KAMERA ÖZELLİKLERİ NEDİR?

Bu modeller, 48MP ana kameraya sahip olacaklar, ancak bu 48MP sensörün mevcut iPhone 14 Pro serisindekilerden farklı olduğu söyleniyor. Yeni bir Sony sensörü, daha iyi düşük ışık performansı ve daha hızlı okuma sağlayacak.

Ana kamera: 48MP, f/1.6

Ultravide: 12MP, f/2.4

iPHONE 15 PRO’NUN KAMERA ÖZELLİKLERİ NEDİR?

iPhone 15 Pro, 48MP ana kamerayı koruyacak ancak yeni ve daha gelişmiş bir ultra geniş kameraya sahip olacak. Telefoto kamerasında da iyileştirmeler bekleniyor.

Ana kamera: 48MP, f/1.8, Sony IMX803 1/1.3″

Telefoto: 12.7MP, f/2.8

Geniş Açı: 13.4MP, f/2.2

iPHONE 15 PRO MAX’İN KAMERA ÖZELLİKLERİ NEDİR?

Pro Max, aynı ana ve ultra geniş kameralara sahip olacak, ancak özel bir periskop yakınlaştırma lensine sahip olacak. Bu periskop lensiyle 5x ila 10x arası bir yakınlaştırma yapılabileceği iddia ediliyor.

Ana kamera: 48MP, f/1.8, Sony IMX803 1/1.3″

Telefoto: 12.7MP, f/2.8, 85mm periskop lens, 1/1.9″

Geniş Açı: 13.4MP, f/2.2

Bu yeni periskop lensinin, f/2.8 diyafram açıklığına ve 1/1.9″ sensöre sahip 85mm eşdeğer bir lense sahip olduğu belirtiliyor. Bu, yakınlaştırma oranını 4x civarına çıkarırken, daha fazla yakınlaştırma için dijital zoom kullanılacağı tahmin ediliyor.

Apple’ın periskopu sadece Pro Max modeline özgü bir özellik olarak sunabileceği iddia ediliyor, çünkü bu lens, daha büyük bir kamera modülü gerektiriyor. Apple’ın gelecekteki iPhone modellerinde daha büyük ekranlar kullanmayı düşündüğü de söyleniyor, bu da her iki modele de periskop lensi eklenmesine olanak tanıyabilir.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kingston Digital, Harici SSD Serisini Genişletti

Kingston Digital, Harici SSD Serisini Genişletti

Bellek ürünleri ve teknoloji çözümleri alanında dünya lideri Kingston Technology Company’nin flash bellek iştiraki Kingston Digital, küçük ve çok şık bir dosya yedekleme çözümü olan XS1000 Harici SSD’yi duyurdu. XS1000, Kingston’ın harici SSD ürün portföyü XS2000’e yeni üye olarak katıldı. Her iki sürücü de cep boyutunda taşınabilirlik sağlamak için son derece kompakt bir yapıdalar ve 29 gramın altında olmalarıyla dikkat çekiyorlar.

Kingston XS1000, 1.050MB/s1’ye varan okuma hızı ve 2TB2’ye ulaşan geniş kapasitesi ile sayısız fotoğraf, video ve dosyayı saklamak için yeterli alan sağlıyor. Sürücü, USB-C®3 – USB-A kablosuyla birlikte geliyor ve eski cihazlarla sorunsuz bağlantı için geriye dönük uyumluluğa sahip bulunuyor. Bir anahtarlık kadar küçük olan XS1000, kolay dosya yedeklemelerinin güvenli yapılmasına imkan veriyor ve önemli belgelerin, değerli anıların ve medya dosyalarının sürekli erişimini garanti altına alıyor.

Kingston SSD İşletme Müdürü Keith Schimmenti, “Müşterilerimiz kullanışlı, hızlı ve güvenilir veri saklama alanına uygun bir fiyattan ulaşmak istiyor. Ürün serimize XS1000’in ilave edilmesiyle daha fazla seçenek aramalarına gerek kalmadı. Bu sürücüyü, standart bir SSD’nin yalnızca yarısı boyutunda, şık ve kompakt bir şekilde tasarladık. Bu özellik benzersiz bir taşınabilirlik sağlıyor ve ürün piyasada kolaylık ve birinci sınıf performansı aynı anda arayanlar için en iyi seçim olarak öne çıkıyor” diyor.

1 TB ve 2 TB versiyonları bulunan XS1000, beş yıl sınırlı garanti ile piyasaya sürüldü. 

 

XS1000 Harici SSD Özellikleri ve Spesifikasyonları:

Üstün taşınabilirlik: Kompakt yapıda olan ve ağırlığı 29 gramın altında olan bu şık, siyah SSD avuç içine sığıyor. 
Güvenilir dosya yedekleme: Her şeyi yanınızda götürebilirsiniz. Belgelerinizi, büyük fotoğraflarınızı ve videolarınızı kesintisiz olarak aktarıp saklayabilirsiniz.
Daha fazla depolama alanı: Dijital kütüphanenizi değerli anılarınızı saklamak için 2TB2’ye kadar genişletebilirsiniz.
USB 3.2 Gen 2 desteği: Eski cihazlarla sorunsuz bağlantı sağlayan USB 3.2 Gen 1 ile geriye dönük uyumluluk özelliği sayesinde 1.050MB/s1’ye kadar okuma hızlarına ulaşabilirsiniz.
Arayüz: USB 3.2 Gen 2
Hız1: 1.050MB/sn’ye kadar okuma, 1.000MB/sn’ye kadar yazma
NAND: 3D
Kapasite2: 1TB, 2TB
Boyutları: 69,54 x 32,58 x 13,5 mm
Ağırlık: 28.7g
Gövde Malzemesi: Metal + Plastik
Çalışma sıcaklığı: 0°C~40°C
Depolama sıcaklığı: -20°C~85°C
Garanti/Destek4: Sınırlı 5 yıl garanti
Şunlarla uyumludur5: Windows® 11, 10, macOS® (v.10.15.x +), Linux (v. 4.4.x +), Chrome OS™, Android™, iOS/iPadOS® (v.13+)

 

Uyumluluk Tablosu

 

USB 3.2 Gen 2

Windows® 11

 

Windows® 10

 

macOS (v. 10.15.x +)

 

Linux (v. 4.4.x +)

 

Chrome OS™

 

Android™

 

iOS/iPadOS® (v.13+)

 

 

XS1000 External SSD

Parça Numarası

Kapasite

SXS1000/1000G

1TB 

SXS1000/2000G

2TB

 

1 Dahili testlere dayanır. Hız, ana bilgisayar donanımı, yazılım ve kullanıma bağlı olarak değişebilir. Optimum hızlar için USB 3.2 Gen 2 ana cihaz gerekir.

2 Flash depolama cihazında listelenen kapasitenin bir kısmı biçimlendirme ve diğer fonksiyonlar için kullanılır, bu nedenle veri depolamada kullanılamaz. Bu nedenle veri depolama için gerçek kullanılabilir kapasite, ürünlerde listelenenden daha azdır. Daha fazla bilgi için Kingston’ın Flash Bellek Kılavuzu’na bakabilirsiniz.

3 USB Type-C® ve USB-C®, USB Implementers Forum’un tescilli ticari markalarıdır.

4 Sınırlı garanti, Kingston SSD Manager kullanılarak bulunabilen 5 yıl ya da “SSD Life Remaining” (Kalan SSD Ömrü) baz alınarak verilmiştir. Yeni kullanılmamış bir ürün 100 aşınma göstergesi değeri gösterirken, program silme döngülerinin dayanıklılık sınırına ulaşan bir ürün 1 aşınma göstergesi değeri gösterir. Ayrıntılar için Kingston.com/wa adresine bakabilirsiniz.

5 Windows, macOS, Linux, Chrome OS, iOS/iPadOS ve Android cihazlarla uyumluluğu değişebilir ve büyük ölçüde ana bilgisayar yazılımına/donanımına bağlıdır (özellikler için ana bilgisayar üreticisinin destek sitesine bakılmalıdır). Android/iOS/iPadOS cihazlar için ek bir OTG kablosu (Kingston tarafından sağlanmamaktadır) gerekebilir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

IAA Mobility 2023: Bosch, yazılım tanımlı araca yönelik çözümleri ve teknolojisiyle büyüyor

IAA Mobility 2023: Bosch, yazılım tanımlı araca yönelik çözümleri ve teknolojisiyle büyüyor

Dr. Stefan Hartung: “Bosch yazılım ve donanım konusunda bilgili ve yazılım tanımlı aracı gerçeğe dönüştürmek için yeni teknolojiler kullanıyor.”
Araç bilgisayarları: Bosch, satışların 2025’e kadar milyarlara ulaşmasını bekliyor.
İş geliştirme: Mobilite iş sektöründeki satışların 2023 yılında yüzde 10 oranında artması bekleniyor.
Markus Heyn: “Yazılım, kolaylığı ve sürdürülebilirliği daha da artırmanın anahtarı.”
Elektromobilite: Bosch, 2026 yılında 6 milyar Euro’luk satış hedefine ulaşma yolunda ilerliyor.

Stuttgart ve Münih, Almanya- Yazılım, mobilitenin geleceğinin temel taşı. Bosch’un merkezi araç bilgisayarlarından bulut çözümlerine ve yarı iletkenlere kadar tüm alanlarda yazılım tanımlı araç için sunduğu çözümleri ve teknolojiyi başka hiçbir şirket karşılayamaz. Burada Bosch, sadece otomotiv yazılımındaki değil, aynı zamanda bunun için gerekli donanımdaki gücünden de faydalanıyor ve şimdiden araç bilgisayarlarında güçlü bir büyüme kaydediyor. Şirket, 2026 yılında sadece sürücü destek ve bilgilendirici eğlence bilgisayarlarından 3 milyar Euro’luk satış bekliyor. Genel olarak Bosch için ortam değişken ve zorlu olmaya devam etse de ticari gelişmeler olumlu yönde ilerliyor.  

Mobilite iş sektöründe, kur etkilerinin arındırılmasının ardından satışların 2023 yılında yüzde 10 oranında artması bekleniyor. Bu büyüme, fiyat etkilerinin yanı sıra belirgin hacim artışlarını da içeriyor. Münih’teki IAA Mobility 2023’te yaptığı konuşmada Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung, “Bosch yazılım konusunda çok bilgili ve bunu mobilitenin geleceğini şekillendirmek için kullanıyor. Teknolojimiz, yazılım tanımlı aracı gerçeğe dönüştürecek ve yollara çıkmasına yardımcı olacak.” dedi.

Hartung sözlerine şöyle devam etti: “Mobilitenin yazılım tanımlı geleceğinde, hayati önem taşıyacak olan yalnızca donanım değil, aynı zamanda çeşitli kaynaklardan gelen yazılımların etkileşimidir.” Bosch, kendisini mobilite için bir yazılım şirketi olarak konumlandırırken, aynı zamanda donanım uzmanlığını da her zamankinden daha fazla geliştiriyor. Bu çabanın bir parçası olarak şirket, 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren Mobilite iş sektörünü yeniden düzenliyor. Bu, bölümler arası iş birliğini güçlendirecek. Bosch, yalnızca mobilite operasyonlarında 38.000 yazılım geliştirici istihdam ediyor. Bu sayı, otomotiv sektöründeki diğer tüm şirketlerden daha fazladır.

Bosch yazılımları, mobiliteyi daha güvenli ve sürdürülebilir hale getiriyor

Yazılım tanımlı araçlar yeni, merkezi bir BT ve elektronik mimari gerektiriyor. Bosch, bu mimariyi geliştiren ve otomotiv elektroniği ile bulut arasındaki etkileşimi nasıl kontrol edeceğini bilen birkaç şirketten biri. Şirket, farklı üreticiler tarafından üretilen yongalar üzerinde çalışan donanımdan bağımsız bir yazılım sunuyor. Bunun bir sonucu da sürücü desteği ve otonom sürüş sistemleri için özel ara yazılımdır; bu yazılım, aynı zamanda yazılım ve donanımın ayrılmasına da yardımcı olur. Yazılımın tasarım ve geliştirmenin başlangıç noktası olduğu araçlar sürücülere kişiselleştirilmiş, dijital bir sürüş deneyimi sunabilir. Sürücü destek gibi alanlarda yeni işlevler, yazılım güncellemeleri yoluyla araca kablosuz olarak eklenebiliyor. Yönetim Kurulu Üyesi ve Mobilite İş Sektörü Başkanı Dr. Markus Heyn, “Akıllı cihazlarımızda sürekli güncellemelere alıştık. Otomobiller de, herhangi bir makyaj veya model değişikliğinden bağımsız olarak istedikleri zaman yeni işlevleri alabilmelidir. Bosch’un otomotiv yazılımına yönelik çözümleri sayesinde otomobiller daha fazlasını yapabilecek. Çünkü yazılım, kolaylığı ve sürdürülebilirliği daha da artırmanın anahtarıdır.” dedi. Örneğin elektrikli otomobillerde yazılım, ağa bağlı enerji ve termal yönetimini kolaylaştırarak batarya şarj süresini yüzde 20’ye kadar azaltıyor.

Elektromobilite işi Bosch için iyi yönde gelişiyor. Şirket, 2026 yılında 6 milyar Euro’luk satış elde etme yolunda ilerliyor. Bosch, geçen yıl bile elektrikli otomobiller için bileşen üretimini yaklaşık yüzde 50 oranında artırmayı başardı. Sadece elektrikli motor üretimi 2023 yılında iki katına çıkacak. Bosch yazılımı, otomatik batarya geri dönüşüm sistemlerinde olduğu gibi, geniş kapsamlı elektromobilite sektöründe de kilit bir rol oynamaktadır. Yazılım yalnızca bataryaların kaynağını ve durumunu belirlemekle kalmıyor, aynı zamanda kullanıcıları işlem adımları boyunca yönlendirerek batarya paketlerinin hızlı ve güvenli bir şekilde sökülmesini de sağlıyor.

Her türlü donanımdan bağımsız yeni kontrol konsepti

Donanım ve yazılım mühendisliği birbirinden ayrılmaya başlasa da karşılıklı olarak birbirlerine fayda sağlıyor. Bu durum özellikle yeni nesil ESP gibi modern kaza koruma sistemlerinde açıkça görülüyor. Buradaki en önemli inovasyon yeni bir kontrol konsepti olarak karşımıza çıkıyor: Vehicle Dynamics Control 2.0. Bu yazılım sadece fren sistemine değil, elektrikli güç aktarım çözümlerine ve elektrikli direksiyon sistemine de müdahale edebiliyor. Bu da daha az kontra viraj yöntemi, daha kısa fren mesafesi ve dolayısıyla sürücüler için daha fazla güvenlik anlamına geliyor. Yeni kontrol sisteminin merkezi bir araç bilgisayarına veya ESP kontrol ünitesine entegre edilebilmesi ve gelecekte ayrı bir yazılım paketi olarak sunulacak olması otomobil üreticileri için büyük bir avantaj olarak ortaya çıkıyor. Bu; frenleri, direksiyonu, güç aktarma çözümlerini ve şasiyi merkezi olarak kontrol ederek araç hareketinin tüm yönlerini koordine eden yazılım çözümü olan araç hareket yönetiminin bir parçası olacak.

Tüm değer zinciri boyunca Bosch endüstriyel teknolojisi

Ancak Bosch yazılımının değiştireceği tek şey sürüş değil, aynı zamanda araçların üretim şekli. Örneğin şirket, bir takip ve izleme çözümü yardımıyla otomotiv tedarik zincirlerini güvence altına alıyor. Bu çözüm, nakliye kasalarının konumunu ve durumunu gerçek zamanlı olarak kaydederek şeffaf ve güvenli bir takip sağlıyor. Endüstri 4.0 yazılımı Nexeed, batarya hücresi fabrikalarındaki hurda oranlarının mevcut yüzde 10 ila 15 seviyesinden önemli ölçüde azaltılmasına yardımcı oluyor. Buna ek olarak Bosch, otomotiv üretimindeki anormallikleri ve hataları erken bir aşamada tespit etmek için yapay zekayı (AI) kullanabiliyor ve böylece üretim maliyetlerini azaltabiliyor. Bosch halihazırda kendi tesislerinin 50’sinde bu tür bir yapay zeka yazılımı kullanıyor. Bosch’un Bursa’daki Güç Aktarma Çözümleri  tesisinde yazılım, üretim maliyetlerinin önemli ölçüde azaltılmasına yardımcı oldu.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com