Huawei Avrupa’daki inovatif çalışmalarını anlattı

Huawei Avrupa’daki inovatif çalışmalarını anlattı

Huawei, 27-28 Eylül tarihleri arasında, Macaristan’da düzenlenen 2022 Avrupa İnovasyon Günü’ne ev sahipliği yaptı. Şirketin bu yıl 10’uncu kez düzenlediği etkinlikte; dijitalleşme, yeşil enerji, biyoçeşitliliğin korunması ve yeni yeteneklerin yetiştirilmesi, öne çıkan konular arasındaydı. 

 

Kamu temsilcileri, endüstri iş ortakları, basın mensupları ve akademik kurumlardan yaklaşık 250 kişinin katıldığı 2022 Avrupa İnovasyon Günü’nün ana teması, “Farklı Bir Avrupa için İnovasyon” olarak belirlendi. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin tarihi mekanlarından Castle Garden Bazaar’da gerçekleştirilen etkinliğe katılanlar, Huawei’in 5G deneyim aracında; lojistik, limanlar ve madencilik gibi birçok farklı sektörde, özel 5G mobil ağlarının kullanımı ile ilgili farklı senaryoları deneyimleme fırsatı da buldu.

 

Huawei Kuzey, Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Kurumsal İlişkiler ve İletişim Başkan Yardımcısı Marco Xu, açılış konuşmasında; “Araştırma ve geliştirmeye sürekli yatırım yaparak, inovasyonun geleceğine öncülük edebileceğimize inanıyoruz. İnovasyon süreci belirsizliklerle dolu olsa da geleceğe giden yolda kesin olan bir şey var ki o da inovasyonun sürdürülebilir geleceğimizi inşa etmek için büyük önem taşıdığı. Daha akıllı, daha yeşil ve sürdürülebilir bir Avrupa yaratmak için iş ortaklarımızla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

 

Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı Péter Szijjártó ise konuşmasında; “Macaristan, son yıllarda büyük Çinli şirketlerin yatırımlarıyla rekabette önemli bir başarı elde etti. Huawei’in Budapeşte’deki Ar-Ge Merkezi ve Avrupa’nın büyüklerinden biri olan lojistik merkezi, ülkemiz için önemli avantajlar sağlıyor. Huawei’in Macaristan’daki yatırımları bizim için bir gurur kaynağı. Şirketin, insanlarımızın yeteneklerine ve eğitim sistemimize duyduğu güvenden mutluluk duyuyoruz. 10 yıl önce imzalanan stratejik işbirliği anlaşması, her iki taraf için de büyük fayda sağladı ve Macaristan hükümeti olarak bu işbirliğini sürdürmeye hazırız” dedi.

 

Daha fazla yeşil enerji 

Macaristan Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı, Macar Batarya Derneği, Planergy Solutions ve Huawei, Macaristan yeşil enerji sektörünün geleceği için birlikte çalışma kararı aldı. Macaristan Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı Enerji Bakan Yardımcısı Márk Alföldy-Boruss, yaptığı değerlendirmede; “Sera gazlarını azaltma yönünde önemli bir ilerleme kaydettik. Enerji arzında dijitalleşmenin gerekliliği her geçen gün artıyor. Bu alanda yenilikçi çözümler ön plana çıkmalı. Tüm bu çözümleri, Macaristan’ın yatırım planlaması kapsamında değerlendiriyoruz” dedi.

 

SolarAPEX, dünyanın en büyük çatı GES  projesinde, Huawei Türkiye ile iş ortaklığına gitti

SolarAPEX yönetim kurulu üyesi Besime Özderici ise Huawei ile devam eden iş ortaklıkları hakkında şunları söyledi: “Daha yeşil bir gezegen inşa etmek ve gelecek nesiller için daha iyi bir gelecek yaratmak üzere, teknolojiden yararlandık. Bu yılın başlarında SolarAPEX, Tosyalı Holding için yapılan dünyanın en büyük çatı güneş enerjisi santrali projesinde, Huawei Türkiye ile iş ortaklığına gitti. Proje, toplam 140 MW kurulu güce sahip olacak ve karbon emisyonlarını yılda 116.525 metrik ton değerinde azaltacak.”

 

5G, daha akıllı bir Avrupa için inovasyonun kapılarını açıyor 

Huawei, Avrupa’daki 5G destekli birçok yenilikçi çözümde de yer alıyor. Huawei ve Nova, 5G, yapay zeka ve drone teknolojilerini kullanarak, yangınların erken tespiti ve anında müdahale için yenilikçi çözümler geliştirmek üzere, Yunanistan girişimi PROBOTEK ile işbirliği gerçekleştirdi. PROBOTEK’in Kurucu Ortağı ve CEO’su George Delaportas, projeyi şu sözlerle değerlendirdi; “Bu pilot proje; sosyal, ekonomik ve çevresel etkileri son derece büyük olan bir sorunun çözümüne odaklanan ortak bir girişimdir.”

 

Huawei, Avusturya’daki tarım alanlarında böcek ilacı kullanımını azaltmak ve verimi artırmak için, 5G tabanlı akıllı bir tarım çözümü geliştirmek üzere, insansız hava aracı şirketi Dronetech ile birlikte çalışıyor. Macaristan’da ise Huawei ve iş ortakları, Avrupa’nın ilk 5G akıllı demiryolu merkezini inşa ediyor.

 

Birleşmiş Milletler İnovasyon Stratejileri ve Dijitalleşme Bölümü (UNIDO) Başkanı Marco Kamiya, etkinlikte yaptığı konuşmada; “Üretim, hizmetler ve dijital ekonomiyi birbirinden ayıran geleneksel sınıflandırma, artık ortadan kalkıyor. Uluslararası kuruluşlar ve hükümetler, yapay zeka ile daha üretken bir dijital dönüşümü desteklemek için özel sektörle birlikte çalışmalıdır. Huawei’e, UNIDO’nun bu alanda önemli bir girişimi olan Küresel İnovasyon Ödülleri organizasyonuna verdiği destek için teşekkür ederiz” dedi.

 

Yeni yeteneklerin geliştirmesi ve biyoçeşitliliğin korunması önem kazanıyor

Huawei ve Macaristan Kamu Hizmetleri Üniversitesi, şirketin bilişim teknolojileri alanındaki eğitim ve kültür odaklı küresel projesi “Gelecek için Tohumlar” programı özelinde ortak bir burs programına imza attı. Gelecek için Tohumlar burs programı kapsamında son iki yılda, 12 Avrupa ülkesinden yaklaşık 1.000 öğrenciye, toplam 5 milyon Avro burs desteği sağlandı.

 

Huawei, Rainforest Connection ve Polonya Bialowieza Ulusal Parkı işbirliği ile gerçekleşen bir TECH4ALL projesi kapsamında, doğanın korunması ile ilgili en son faaliyetlerini de katılımcılarla paylaştı. Bu projede yer alan uzmanlar, orman alanlarına kurulan yapay zeka destekli dinleme mekanizmasıyla, iklim değişikliğinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkilerini araştırıyor.

 

Macaristan Kamu Hizmetleri Üniversitesi Rektörü Dr. Gergely Deli, üniversitenin Huawei ile birlikte çalıştığı bir başka sürdürülebilirlik projesini de paylaştı. Bu proje, taşkınların önlenmesi için Tuna havzasının korunan alanlarında su yönetimi araştırmalarını, treylerlere monte edilmiş akıllı bir PV çözümü kullanarak destekliyor. Dr. Gergely Deli konuyla ilgili olarak, “Değer yaratan bu işbirliği, iş dünyasından bir kurumun, akademik bir kurumu nasıl destekleyebileceğinin ve modern teknolojinin çevre koruma araştırmalarındaki sürdürülebilir rolünün önemli bir örneğidir” dedi.

 

Huawei Avrupa Tedarik Merkezi’nde yenilikçi 5G çözümleri

Huawei’in Çin dışında dünya genelinde bu alandaki en büyük tesisi olan Avrupa Tedarik Merkezi (ESC), 2009 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye yakın bir konumda yer alan ve toplam 2.000 kişinin çalıştığı merkezde, dijital dönüşümün tamamlanmasıyla birlikte, 5G teknolojisi özelinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu dönüşümle birlikte, tedarik merkezinin lojistik ve üretim işlevlerini desteklemek üzere; sürücüsüz araçlar ve artırılmış gerçekliğe dayalı otomatik çözümleri içeren, bir dizi 5G tabanlı Endüstri 4.0 çözümü kullanıma sunuldu.

 

Dönüşüm sürecinde, lojistik ve üretim süreçlerinin verimliliği önemli ölçüde artarken, özel 5G ağları sayesinde, iş ve veri güvenliğinde de büyük bir ilerleme gözleniyor. Tesis, kendi çekirdek ağına ve bulut yapısına benzer bir yerel uç bilgi işlem sistemine sahip. Bu sistem ve 5G teknolojisi sayesinde, veri aktarımı büyük ölçüde hızlanırken, gecikme süresi de yok denecek kadar azalıyor. Lojistik departmanında faaliyet gösteren ve 5G ağı üzerinden sunucuya bağlanan sürücüsüz araçlar sayesinde, tesisteki malzeme taşıma süreci; varıştan depolamaya, bileşenlerin toplanmasına ve montaj noktalarına taşınmasına kadar, tamamen otomatik olarak işliyor. Tesiste ayrıca; bakım, çalışan eğitimi, yüksek hassasiyetli operasyonlar ve uzaktan teknik yardım için, Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojisi kullanılıyor.  

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Microsoft’un girişimcilik programı GrowthX Accelerator’ın 3. dönemi başladı

Microsoft’un girişimcilik programı GrowthX Accelerator’ın 3. dönemi başladı

Microsoft for Startups tarafından düzenlenen Growth Accelerator programının 3. dönemi, aralarında Türkiye’den de 2 şirketin bulunduğu 12 start-up’ın katılımıyla başladı. Program kapsamında inovatif girişimcilerin doğru teknolojileri kullanarak Orta Doğu’da faaliyet gösteren B2B start-up’larını büyütmeleri, ölçeklendirmeleri ve pozitif etki yaratmaları hedefleniyor. 

 

Microsoft for Startups Orta Doğu, GrowthX Accelerator programının 3. döneminin başladığını duyurdu. Microsoft ile Abu Dhabi Yatırım Ofisi’nin (ADIO) iş birliği içinde geliştirdiği Growth Accelerator programı, büyüme sürecindeki B2B start-up’ların deneyim kazanmalarına destek olan eşsiz fırsatlar sunuyor. 2021’de başlayan çevrimiçi program kapsamında bugüne dek 36 start-up mezun olurken; girişimciler inovatif fikirlerini hayata geçirerek faaliyet gösterdikleri bölgelerde pozitif etki yaratmayı başardılar. Yeni başlayan 3. dönem Kasım 2022’de sona erecek. 

 

GrowthX Accelerator’ın 3. dönemi kapsamında aralarında Türkiye’den de 2 farklı şirketin yer aldığı 12 start-up enterprise satışı, teknik yeterlilik, yatırım toplamaya hazır bulunma ve müşteri etkileşimi taktikleri gibi konularda online eğitim alacak. Start-up’ların isimleri ve faaliyet alanları şöyle sıralanıyor:

 

Fortyguard (Birleşik Arap Emirlikleri), veri takip modelini kullanarak sıcaklığın şehirler üzerindeki etkisini ölçen bir start-up.
Ilmversity (Pakistan), maliyet avantajı sunan, one-stop bir EdTech SaaS platformu.
Klickit (Mısır), eğitim kurumları için kişiye özel ödeme ve ücret çözümleri geliştiriyor.
MonSpark (Türkiye), web sayfaları için izleme çözümleri sunan bulut tabanlı bir platform.
Pisano (Birleşik Arap Emirlikleri), müşteri şikayetlerini takip ederek çözüm geliştiren bir deneyim yönetme platformu.
Poilabs (Türkiye), inovatif teknolojileri kullanarak işitme engelli bireyler için erişilebilir alanlar yaratıyor.
Raabtaa (Pakistan), gerçek zamanlı bir iş birliği ve müşteri etkileşimi yaratma platformu.
Supercommerce (Suudi Arabistan), teknoloji ekiplerinin e-ticaret yapmasını mümkün kılan bir platform.
Vita Virtues (Birleşik Arap Emirlikleri), sigorta şirketleri ve broker’lar için dönüştürücü dijital çözümler sunuyorlar.
Xina AI (Ürdün), dünyanın ilk Arapça Chatbot’u ve interaktif ses asistanını (IVA) geliştirdiler.
Edraak Systems (Pakistan), endüstriyel üreti akışlarında optimizasyonu sağlama konusunda uzman bir start-up.
Pay Caps (UAE), tüccarların tüm ödeme işlerini tek noktadan yürüten bir ödeme çözümleri sistemi sunuyorlar.

 

GrowthX Accelerator’ın 3. döneminde Türkiye’den de 2 farklı start-up görmekten gurur duyduklarını ifade eden Microsoft Türkiye Pazarlama ve Operasyonlardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Münir Kundakçı, “GrowthX Accelerator eğitim programına katılan start-up’lar sektörün uzman isimlerinin tecrübelerinden faydalandıkları gibi aynı zamanda bunları kendi şirketlerini ölçeklemek ve çözüm üretmek için nasıl kullanacaklarını da öğreniyorlar. 360 derece güçlenen start-up’lar hem bölgesel ekosistemlerine hem de dijital ekonomiye katkı sağlıyor” dedi. 

 

Microsoft for Startups GrowthX Accelerator programı ile ilgili daha geniş bilgi almak için https://www.microsoft.com/MEA/startups/growthxaccelerator/ linkini ziyaret edebilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı

Aposto yeni web ve mobil uygulamalarını tanıttı

Okurlarına güncel, yalın, teyit edilmiş ve bağımsız içerikler sunan dijital medya servisi Aposto, yeni web ve mobil uygulamaları ile medya deneyimini e-posta yayınlarının ötesine taşıyor. Bilginin üretilme, derlenme ve dolaşma biçimini yeniden düzenleyerek güvenilir, doyurucu ve kullanışlı olmayı önceliklendiren Aposto, dijital medya servisinin yeni ürünlerini 2 Haziran Perşembe günü SALT Galata’da gerçekleştirdiği lansmanla duyurdu.

 

Bilgiyi takip etmenin ve düzenlemenin en iyi yolu olduğuna inandığı e-posta yayınlarıyla 2019’dan bu yana toplamda 1 milyonun üzerinde okura ulaşan Aposto, okurlarına web ve mobil uygulamalar üzerinden yeni bir medya deneyimi yaşatmaya hazırlanıyor. Aposto!’nun yeni ürünlerini tanıtmak üzere SALT Galata’da düzenlediği lansmanda basın temsilcileri, yayıncılar, fikir önderleri, akademisyenlerin yanı sıra yeni medya, teknoloji, bilgi, yaratıcılık, girişim ekosistemlerinden katılımcılar yer aldı. Aposto CEO’su Orhun Canca, Aposto’nun yeni bir medya deneyimi sunma yolculuğunu, değişen kimliğini, web ve mobil ürünlerinde kullanıcıları neler beklediğini dinleyicilerle paylaştı.

 

Zihniniz için taze bir başlangıç

Aposto uygulamalarını “zihinler için taze bir başlangıç” olması için tasarladıklarını vurgulayan Orhun Canca, “Bu uygulamaları internetteki gürültü kalabalığından uzakta, e-posta kutularımızda biriken içeriklere bir çözüm olarak geliştirdik. Aynı zamanda gereksiz içerik kalabalığına bir panzehir olarak, yepyeni dünyalara açılan bir kapı olarak hayata geçirdik” dedi. Canca şöyle devam etti: 

 

“E-posta yayınlarını çok sevsek de içeriklerimizin gelen e-posta kalabalığı arasında kaybolduğunu ve arşiv değerini yitirdiklerini görüyoruz. Tam olarak bu sebeple bugün Aposto’yu e-postanın çok daha ötesine taşıyoruz. Aposto dijital gazete ve dergileri tek bir yerden takip edebilmenizi sağlıyor. İnternetin sonsuz gürültüsünden uzakta, içeriklerin tek bir yerde toplandığı bir vaha gibi aslına bakarsanız.” 

 

Medya deneyimini e-postanın ötesine taşıyan Aposto’nun yeni web ve mobil uygulamalarında “Gelen Kutusu“, “Keşfet” ve “Kütüphane” olmak üzere öne çıkan üç özellik var.

Gelen Kutusu: E-posta kutusunu rahatlatmak, uygulamadaki önemli içeriklerin kaybolmasını önlemek için tasarlanan, kullanıcıya özel bir ana ekran. Aposto yayınlarıyla buluşma noktası.
Keşfet: Özenle derlenen haberlere, son dakika gelişmelerine, farklı kategorilerdeki yayınlara, editörlerin hazırladığı koleksiyonlara ve birbirinden değerli podcast’lere en kolay erişim alanı. Yeni dünyalara açılan kapı.
Kütüphane: Hem hatırlamak istenilen yayınları kaydedebilmeyi hem de sonradan okumak istenilenleri saklayabilmeyi sağlayan bir hafıza merkezi. Kişisel bilgi deposu.

 

21. yüzyılın gazete ve dergileri

Aposto, 70’ten fazla yayınını gazete ve dergiler olarak ayırdı. Yayınlarını bu geleneksel formatları yeniden keşfederek bugünün ihtiyaçlarına göre oluşturdu. Aposto gazeteleriyle okurlar gündemi kolayca takip edilebilir, dünyada ve Türkiye’de farklı kategorilerde olup bitenleri anlamlandırarak okuyabilir. Kendi alanında en özgün içeriklere sahip Aposto dergileriyle de pek çok konuda hazırlanan incelemeleri, değerlendirmeleri ve söyleşileri hayatlarına katabilir. Aposto’daki tüm gazeteler ve dergilere mobil ve web bildirimlerini yöneterek abone olmak mümkün.

 

Yayıncıların sesinden: Aposto Radyo

Aposto Radyo, sürekli genişleyen kataloğuyla yayıncılarının hazırladığı en iyi programları ve haber özetlerini bir araya getirerek 100 bini aşkın dinleyiciye, 1.3 milyondan fazla dinlenme sayısına erişti. Aposto Radyo kataloğunda her sabah gündeme dair öne çıkan konuları 10 dakikada aktaran Aposto Altı Otuz’un yanı sıra sektör uzmanlarının yorumlarını, fikir önderlerinin farklı alanlardaki görüşlerini, sinema ve müzik evrenindeki söyleşileri, ilham veren hikâyeleri ve popüler kültür konularını odağına alan 10 podcast program mevcut.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24 Haber Merkezi

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24 Haber Merkezi

Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, dijital gelir akışı elde etmek için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurguladı.

 

Bilgi Teknolojileri alanının, son 15 yıldır öngörülebilir bir ilerleme halinde olduğu görülüyor. Kuruluşlar, kritik iş süreçlerini otomatize etmek için bilinen yazılım tedarikçilerinin paket uygulamalarını kullanıyor.  TÜSİAD ve Deloitte iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye’de Yazılım Ekosisteminin Geleceği” raporuna göre yazılım sektörü, Türkiye’de brüt katma değeri incelenen ilk 5 sektör arasında, yarattığı yüzde 81’lik katma değer oranıyla  4. sırada yer alıyor. Ayrıca yazılım sektörü, ürettiği çıktı ve hizmetlerle incelenen 64 reel sektörden 61’ine direkt katkı sağlayarak Türkiye ekonomisine doğrudan etki ediyor. Bunun sonucunda BT departmanları da çalışmalarının çoğunda bu tür uygulamaları çalıştırmak için gereken altyapıyı oluşturmaya ve yönetmeye ve ayrıca işletme genelinde garantili hizmet seviyeleri sağlamak için gereken becerileri geliştirmeye odaklanıyor. Ancak tüm bunlar artık değişiyor. Mobil cihazlar, bulut bilişim, sosyal medya, Nesnelerin İnterneti ve diğer ezber bozan yeniliklerle birlikte uygulamaların oluşturulma, dağıtılma ve kullanılma biçimleri önemli ölçüde evriliyor.

 

Dijital gelir akışı elde etmek, daha akıllı ürünler geliştirmek ve müşterilerin beklentisi olan iyileştirilmiş deneyimleri sunmak için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurgulayan Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, konuya dair yaptığı değerlendirmede “Otomasyon için büyük kurumsal uygulamaları çalıştırmanın yanı sıra şirketlerin; ürünlerini, hizmetlerini ve dünyayla yakın ilişki kurma biçimlerini dönüştürecek tüketiciye yönelik mobil uygulamaları ve gömülü yazılımları sürekli olarak geliştirmeleri gerekiyor. Ancak tüm bunlar, eş zamanlı olarak maliyetleri düşürüp eski uygulamaların ve üzerinde çalıştıkları altyapının performansını iyileştirirken yapılmalı. Yenilik yapmak ve optimize etmek hedefine ulaşmanın tek yolu, BT hizmetlerini sunmak için kullandığımız teknolojiyi dönüştürmek. Bu da BT’deki insan kaynağının ve finansal kaynakların, sürekli değişen mobil deneyimler, daha iyi veri analitiği ve ürün ve hizmetlerle ilgili daha derin inovasyon gibi daha dönüşümsel yönleri olanaklı hâle getirmeye yardımcı olan diğer yatırımlara kaydırılabilmesi için, eski otomasyon yazılım paketlerini çalıştırmak üzere gereken maliyet ve eforu azaltmakla başlıyor” ifadelerini kullandı.

 

Lumassi ayrıca, BT yöneticileri tarafından atılması gereken adımlara da dikkat çekti.

 

BT yöneticileri için bir ikilem 

Modernizasyon ve hız ihtiyacı arasındaki gerilim, kuruluşlar için zaman zaman zorlayıcı olabiliyor. Her iki cephede de başarılı olmak için BT yöneticileri, kurum içi ve kurum dışı altyapı yatırımlarını yeniden değerlendirmek, personel ve beceri eğitiminde değişikliklere gitmek, farklı departmanlarla daha yakın ilişkiler kurmak ve Hizmet Olarak BT modeli konusundaki kararlılığı artırmak gibi işletme genelinde önemli bir dönüşümden geçmeleri gerektiğinin farkındalar. Bu yeni alanda yöneticilerin birçoğu mümkün olduğunca etkili bir şekilde yol alabilmek için rehberliğe ihtiyaç duyuyor.

 

Modern bir veri merkezi altyapı ile başlar 

Sıklıkla çatışan bu BT önceliklerinin desteklenmesine yönelik atılması gereken ilk adım, BT’nin üzerine kurulduğu altyapı bileşenlerini modernize etmek ve dahası, modern bir veri merkezi hâline gelmek. Geçmişte BT departmanları altyapılarını oluşturur ve uygulamalarını satın alırdı, ancak bugün bu modeli giderek tersine çevirmeye çalışıyorlar. Temel iş uygulamalarını hızla oluşturup çalıştırabilecekleri ve aynı zamanda yeni nesil uygulamaları dağıtmak için bir platform sağlayabilecekleri basit, dağıtımı kolay altyapı platformları satın almak istiyorlar.

 

Yakınsanmış bir altyapı her ikisine birden olanak tanıyor. Hepsi bir arada depolama, bilgi işlem ve ağ platformları, altyapıyı bileşen bazında kurma ve geliştirmeye yönelik geleneksel BT sürecini basitleştiriyor, hızlandırıyor ve kökten dönüştürüyor. Donanım ve yazılım bileşenlerini ayrı ayrı tedarik etme, dağıtma, yapılandırma ve yönetme konusunda harcanan zaman ve oluşan maliyeti azaltıp BT yatırımları için değer elde etme süresini hızlandırıyor. Buna ilaveten, yakınsanmış sistemlerin flash, yazılım tanımlı ve bulut özellikli sistemler gibi üçüncü parti bir platforma hazır teknolojiler üzerine kurulması önem arz ediyor.

 

Her şeyi otomatik hâle getirin edin

Veri merkezi altyapısını modernize etmek için bir plan oluşturulduktan sonraki adım, artık her şeyi otomatik hâle getirmek. Öngörülebilir, tekrarlanabilir bir adım olarak yapılan herhangi bir manuel işlemin, BT yığınının tamamında yönetim ve orkestrasyon araçları aracılığıyla bertaraf edilmesi gerekiyor. Tam otomasyon, günümüzde BT sunumunda tek ve en dönüştürücü değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Tam otomasyon süreçlerinin devreye girmesiyle de tam ölçekli bir BT dönüşümü için ilerleme sağlanıyor. Bilgi teknolojileri hizmetleri, birtakım CIO önceliklerini destekleyen iyi yönetilen bir hibrit bulut deneyimi sunmak üzere donanım ve yazılım yaklaşımları kullanılarak modernleştirilebiliyor ve otomatik hâle getirilebiliyor olsa da bilgi teknolojileriyle, iş çıktıları elde edilmesini sağlayan insanların ve süreçlerin sürekli olarak dönüştürülmesi gerekiyor.

 

Hızlandırılmış dijitalleştirme, Türkiye’de veri merkezi pazarının önemli bir itici gücü

 

TÜBİSAD’ın “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2021” raporuna göre Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2019, 2020 ve 2021 yılları için beş üzerinden sırasıyla 2,94, 3,03 ve 3,24 olarak hesaplandı. Veriler, 2021 yılında dijital dönüşümün ivme kazandığını ortaya koyuyor. Türkiye’de KOBİ’lerin dijital dönüşüme katılımıyla veri merkezlerine olan ihtiyaç daha da artacak. BT altyapısı hemen hemen tüm sektörlerde öncelik hâline gelmiş durumda. Buna paralel olarak ResearchAndMarkets.com tarafından hazırlanan “Türkiye Veri Merkezi Pazarı – Yatırım Analizi ve Büyüme Fırsatları 2021-2026” raporu, Türkiye veri merkezi pazarının 2026 yılına kadar 902,7 milyon dolarlık yatırımla 2021-2026 arasında 5,24 oranında büyüyeceğini gösteriyor. Kuruluşlar ve işletmeler dijital dönüşüm programlarında ilerleme kaydettikçe sunucu odasında yürütülen operasyonlardan, yönetilen hizmetler (managed services), sunucu barındırma ve hibrit altyapı gibi veri merkezi hizmetlerine geçiş ihtiyacı artıyor.

 

Tüm bunlar, hızlı dijitalleşme ve pazar fırsatları sayesinde işletmelerin ve BT ekiplerinin dönüşüm sürecinde nereye doğru gittiğinin küçük bir kesitini ortaya koyuyor. Veri merkezi teknolojisiyle ilişkili paradigmalar hızla değişmeye devam edecek ve bu değişimlerle birlikte yeni beceriler, araçlar ve kaynaklar devreye girecek. Yaratıcılıkta ve inovasyonda bir son nokta olmadığı için dönüşümde de bir bitiş noktası yok, ancak bir başlangıç noktası var. Ki bu da modern veri merkezine doğru bir yolculukla başlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Monster Notebook’tan Dallas çıkarması! – Ulusal24 Haber Merkezi

Monster Notebook’tan Dallas çıkarması! – Ulusal24 Haber Merkezi

Monster Notebook’un başarısı Intel Vision 2022’de dünyaya örnek gösterildi!

 

Intel’in teknoloji dünyasındaki yenilikleri ve yapay zekâ trendlerini tanıttığı Intel Vision 2022, tüm dünyadan teknoloji şirketlerinin katılımıyla ABD’nin Teksas eyaletinde, Dallas şehrinde gerçekleşti. Etkinlikte, Monster Notebook’un başarı hikayesi, küresel teknoloji ekosistemine örnek gösterildi.

 

Dünyanın önde gelen teknoloji liderlerinin, yapay zekâ şirketlerinin, yatırımcıların ve basının katıldığı Intel Vision 2022’de geleceğe yön verecek teknolojiler, yapay zekâ trendleri, dijital ürünler ve inovatif çözümler konuşuldu. 10-11 Mayıs’ta Teksas, Dallas’ta ve eş zamanlı olarak online ortamda, Intel On etkinlik serisinin sonuncusu olarak gerçekleşen etkinlikte, Monster Notebook’un Türkiye pazarına yön veren sıra dışı uygulamaları ve şirketin küresel bir marka olma yolundaki büyüme hikayesi, tüm dünyadan sektör paydaşlarına örnek gösterildi. 

 

Monster Notebook ve Intel stratejik ortaklığıyla gerçekleştirilen Gizli Dahiler Projesi’nin (The Hidden Genius Project) tanıtımında konuşma yapan Intel Gaming, Yaratıcılık ve Esports Departmanı Genel Müdürü Marcus Kennedy’nin sahneye elinde Monster Notebook marka dizüstü bilgisayarla çıkması dikkat çekti. Kennedy konuşmasında, geleceğe yön verecek olan yapay zekâ teknolojisini geliştirmek ve bu alanda gençlerin iş gücünü desteklemek için oluşturulan projeye Monster Notebook’un yüksek performanslı bilgisayarlarıyla verdiği destekten bahsetti. Konuşmanın ardından devam eden etkinliğin kapalı oturumunda Monster Notebook Strateji ve Genişlemeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cem Çerçioğlu, Intel’in globaldeki paydaşlarına Monster Notebook’un kullanıcı deneyimi odağıyla geliştirdiği yeni nesil teknoloji çözümlerini tanıttı.  

 

Canavar’ın başarısı global çapta ses getiriyor

Konuyla ilgili açıklamada bulunan Monster Notebook Strateji ve Genişlemeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cem Çerçioğlu, “Monster Notebook olarak, her geçen sene daha da gelişen dijital oyun dünyasında her seviyeden oyuncunun en iyi oyun deneyimini yaşayabilmesi için son teknoloji donanım konfigürasyonlarını geliştiriyor, kullanıcılarımıza yüksek görüntü kalitesi, kesintisiz oynanabilirlik ve uzun süreli performans vaat ediyoruz. Sadece oyun uygulamalarını değil; mimarlık, grafik tasarımı, video içerik üretimi, savunma sanayi gibi alanlarda kullanılan ve yüksek performans gerektiren tüm programların kusursuz çalıştığı bilgisayarlarımız, bu alanlardaki profesyoneller tarafından da tercih ediliyor. Şu an Türkiye’nin oyun bilgisayarı denilince akla gelen ilk markasıyız. Geçtiğimiz senenin en çok tercih edilen oyun bilgisayarı markası seçildik. Belki bundan daha da önemlisi, IPSOS tarafından düzenli aralıklarla gerçekleştirilen pazar araştırmalarında sadece oyun bilgisayarı kategorisinde değil, Türkiye’deki bilgisayar markaları arasında kullanıcı memnuniyeti en yüksek marka seçiliyoruz. Türkiye’de kazandığımız bu başarıyı global arenaya taşımak için tüm gücümüzle çalışıyor, Monster Notebook olarak Türkiye’den çıkan küresel bir marka olma yolunda emin adımlarla yürüyoruz. Ne mutlu bize ki Canavar’ın Türkiye oyun ve teknoloji ekosistemine yön veren başarıları artık global çapta da ses getiriyor. Intel ile kurduğumuz, senelerdir güçlenerek devam eden stratejik ortaklığımızın bu başarıdaki katkısı paha biçilemez. Monster’ın ilham verici marka başarısının tüm dünyadan teknoloji üreticilerinin bulunduğu Intel Vision’da takdir edilmesi tüm Monster Notebook ailesi adına gurur verici” dedi. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor

Santa Farma İlaç şirketi ile Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) tarafından; ‘’Sağlığın Dönüştüren Kadınları” projesi kapsamında, üniversitelerde ve meslek yüksekokullarında Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik ve Bilişim Teknolojileri bölümlerinin son sınıflarında okuyan veya yeni mezun olmuş 100 genç kadına, ücretsiz Pazarlama ve Satış Teknolojileri, İş Analistliği ve Gamification (Oyunlaştırma) eğitimleri verilecek.  

 

Haziran ayında başlayacak proje, Teknolojide Kadın Derneği tarafından verilecek üç eğitim sınıfından ve Santa Farma İlaç Şirketi yöneticilerinin vereceği mentorluk desteğinden oluşacaktır. 1 yıl içinde tamamlanacak eğitim programı sonunda, eğitime katılanlara dijital sertifika verilecek ve ayrıca sağlık sektöründe staj ve istihdamda öncelik imkanı tanınacak. 

 

 “İLAÇ SEKTÖRÜNDE DAHA ÇOK VE DAHA DONANIMLI YÖNETİCİ KADIN”

 Santa Farma İlaç Şirketi, İnsan Kaynakları Direktörü Sema Yetkiner, “Küreselleşme, iklim ve demografik değişimler, teknolojik gelişme ve dijital dönüşüm tüm ülkelerin sosyo ekonomik alt yapılarını etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu değişim ve dönüşümden iş dünyası da payını almakta ve bugüne kadar doğru bilinen ezberler geçerliliğini yitirmektedir. İş dünyasının ve eğitim kurumlarının hızını sürekli arttıran teknolojik gelişime ve dijital dönüşüme ayak uydurmaları giderek zorlaşmaktadır. Ayrıca pandeminin iş dünyasında dijitalleşmeyi ve otomasyonu hızlandırdığı net bir şekilde görülmüştür. İş dünyası çevik kalarak sürekliliğini korumak için dijital teknolojinin tüm imkanlarını kullanmak zorunda kalmıştır. Sonuçta tüm ülkelerde ciddi boyutlara varan beceri açığı ortaya çıkmaya başlamıştır. Ve bu beceri açığı, şirketlerin ve ekonomilerin büyüme potansiyelini de etkileyen mega trend haline gelmiştir. Dolayısı ile alınan temel mesleki eğitimin yanında, iş başında ve yaşam boyu öğrenme gerekliliği, iş hayatının gündeminde önemli bir yere oturmuştur.  

 

Bu ciddi oluşum karşısında, toplumların, tüm eğitim kurumlarının, işveren ve işçi kuruluşları ile akademik kuruluşların birlikte ve koordineli olarak çalışmaları gerektiği ortaya çıkmış ve sosyal taraflarca ortak payda olarak kabul edilmiştir. İş dünyasındaki bu gibi eğilimler kadın çalışanları biraz daha fazla etkilemektedir. İşte tüm bu değişimleri yakından izleyip değerlendiren Santa Farma, kendi bünyesinde müdür ve üstü kadın yönetici oranını 50 ‘ye çıkarmayı başarmış ve bu konuda öncülük yapmayı bir toplumsal sorumluluk projesi olarak benimsemiştir. Bu ve benzeri projelerle, ülkemizde ve ilaç sektöründe kadın istihdamının ve kadın yönetici oranının yükselmesine katkıda bulunmayı amaçladığımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz ‘’dedi.

 

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, “Teknoloji, her sektörde olduğu gibi hayatımızda büyük yer kaplayan sağlık sektöründe de ön plana çıkıyor. Özellikle pandemi ile birlikte online sağlık hizmetleri müşteri gereksinimi tarafında var olan ihtiyacı gözler önüne serdi ve bu alandaki çalışmaların yapay zeka ve makine öğrenimi teknikleri ile daha da ileriye taşınması gerektiğini tüm dünyaya gösterdi. TÜİK Sağlık Harcamaları İstatistiklerine göre 2020 yılında sağlık harcamaları 24,3 arttı. Bu durum ile sağlık hizmeti sağlayıcılarının neredeyse 80’inin önümüzdeki on yıl içinde sağlık BT’sine yatırımlarını artırması bekleniyor. İnternet ağına bağlı akıllı ilk yardım sistemleri ile sağlık hizmetleri artık robotik alana kayıyor. IoMT cihazları gibi uzaktan hasta izleme teknolojileri, Oculus Rift ve HTC Vive’ın da kullanıma sunulmasıyla tıp eğitimi alanında sanal gerçeklikte ön plana çıkıyor. Özellikle sağlık bilişim pazarının büyümeye devam edecek olması, bizleri bu alandaki nitelikli uzman insan kaynağını yetiştirmeye yönlendiriyor. Bu sebeple sağlıkta lider kurumlardan Santa Farma İlaç, Teknolojide Kadın Derneği ile iş birliği yaparak sağlık alanını kariyer olarak seçecek 100 kadının teknoloji alanında uzmanlaşması ve güçlenmesi için Sağlığın Dönüştüren Kadınları projesini düzenliyor. Birlikte sağlıkta lider kadınları teknoloji bilgisi ile güçlendirecek ve yetiştireceğiz. Teknoloji üreten insan çeşitliliğini artırmak için başlattığımız bu projenin özellikle gittikçe gelişen sağlık sektöründe kadının gelişimine, istihdamına ve bu sayede de Türkiye ekonomisine güçlü katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Kariyerini teknoloji ile bir adım ileriye taşımak isteyenleri, sağlık sektöründe de kariyer fırsatı yakalamak isteyenleri ücretsiz vereceğimiz bu eğitimlere davet ediyoruz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Teknoloji tutkunlarına müjde: Monster Notebook Avrupa Yakası Deneyim Mağazası ve Teknik Servis Merkezi açıldı!

Teknoloji tutkunlarına müjde: Monster Notebook Avrupa Yakası Deneyim Mağazası ve Teknik Servis Merkezi açıldı!

Oyun dünyasının canavarı Monster Notebook’un yeni açılımları, teknoloji sektöründe rekabeti artıracak!

 

Kullanıcılarına yüksek performanslı oyun deneyimi sunan Monster Notebook’un, İstanbul Avrupa Yakası’ndaki yeni Deneyim Mağazası ve Teknik Servis Merkezi 9 Haziran 2022 itibarıyla kapılarını teknoloji ve oyun tutkunlarına açtı. Sektör paydaşlarının ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirilen açılış etkinliğinde Monster Notebook ekosistemindeki yenilikler paylaşıldı. 

 

Monster Notebook Avrupa Yakası Deneyim Mağazası ve Teknik Servis Merkezi, 9 Haziran’da İstanbul Küçükçekmece’de faaliyetlerine başladı. Teknoloji sektörü paydaşlarının ve basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirilen açılış etkinliğinde, Monster Notebook dizüstü bilgisayarlardaki ve PUSAT marka aksesuarlardaki son gelişmeler paylaşıldı.

 

“Kişiselleştirilmiş deneyim sunuyoruz”

Konuşmasında markanın kullanıcı deneyimi ekseninde yürüttüğü uygulamalara değinen Monster Notebook Kurucusu ve CEO’su İlhan Yılmaz, “Kullanıcılarıyla ömür boyu birliktelik hedefleyen ve gücünü kullanıcılarıyla birebir temasta olmaktan alan bir marka olarak, teknoloji tutkunları neredeyse orada olmaya gayret ediyoruz. İstanbul Kadıköy’deki, Ankara’daki ve İzmir’deki deneyim mağazalarımızla, dijital mağazamızla ve diğer dijital kanallar aracılığı ile Türkiye’nin dört bir yanındaki müşterilerimize hizmet veriyoruz. Avrupa’ya Avrupa’nın en büyük deneyim mağazası olarak faaliyet gösteren Berlin showroom’umuzla ve dijital kanallarımızla, Kıbrıs’a Lefkoşa’daki mağazamızla ve Orta Doğu coğrafyasına Dubai’deki ofisimiz aracılığıyla hizmet veriyoruz. Teknoloji meraklılarının mağazalarımıza gelerek ürünlerimizi yerinde, diledikleri oyunla veya programla birebir test etmelerini, deneyimlerini uzman ekiplerimizle konuşarak kendileri için en uygun konfigürasyonları belirleyebilmelerini çok önemsiyoruz. Bu nedenle kullanıcılarımıza kişiselleştirilmiş bir deneyim sunuyoruz. Ayrıca, Monster Notebook kullanıcılarına herhangi bir bakım veya onarım durumunda maksimum 3 iş günü ile sınırlandırdığımız bir sürede, üstün kalitede teknik servis hizmeti veriyoruz. Şu an teknik servislerimizde ortalama hizmet süresi 1,8 gün. Ayrıca, Monster Notebook sahipleri Ömür Boyu Bakım Garanti’miz kapsamında her sene 6 ayda bir bilgisayarlarını teknik servislerimize getirerek veya ücretsiz kargo ile göndererek, bilgisayarlarının bakımını yaptırıyor. 

 

Monster Notebook olarak kullanıcılarımızın ihtiyaç ve beklentilerini yakından takip ediyor, beklenti ve talepleri en iyi şekilde karşılamak için sürekli geliştirmelerde bulunuyoruz. Bir süredir Avrupa yakasındaki kullanıcılarımıza yönelik yeni bir Deneyim Mağazası ve Teknik Servis Merkezi için gerek sosyal medya platformları üzerinden gerekse birebir görüşmelerimizde talepler almaktaydık. İstanbul’daki kullanıcılarımızın yüzde 60’ının Avrupa Yakası’nda yaşadığı gerçeğini de göz önünde bulundurarak, teknoloji tutkunlarına sağladığımız ayrıcalıkları Avrupa Yakası’ndaki kullanıcılarımıza daha yakından sunabilmek için bu yeni merkezimizi devreye aldık. E5 Karayolu üzerinde Beşyol Metrobüs durağı yakınındaki lokasyonuyla kolayca ulaşılabilir olmasını planladığımız bu yeni merkezimizde, deneyim alanlarının ve teknik servisin yanı sıra senede 50 bin laptop üretme kapasitesiyle üretim merkezi de bulunuyor” dedi.

 

“Monster ekosistemi maksimum üretkenlik hedefleyen tüm kullanıcılar tarafından tercih ediliyor”

Monster Notebook’un pazardaki konumu ve gelecek dönem hedefleri hakkında bilgi veren Yılmaz, “Gerek kullanıcı deneyimini önceleyen uygulamalarımız sayesinde gerekse dünyayı oyun aracılığıyla daha iyi, daha yaşanılabilir bir yere dönüştürmek tutkusuyla hayata geçirdiğimiz projeler ve inisiyatifler sayesinde oyuncuların göz bebeği olduk. Şu an Türkiye’nin oyun bilgisayarı denilince akla gelen ilk markasıyız. Belki bundan daha da önemlisi, çeşitli pazar araştırmalarına göre ülkemizde sadece oyun bilgisayarı alanında değil, tüm bilgisayar markaları arasında kullanıcı memnuniyet skoru en yüksek markayız. Kullanıcılarımızın oyun deneyimini bütün yönleriyle ele alıyor, oyuna dair bütün alanları kapsayan yatırımlar yapıyoruz. 

 

Mutlulukla ifade edebilirim ki oyun bilgisayarı segmentinde elde ettiğimiz başarılar ve özellikle satış sonrası hizmetler alanındaki gücümüz sayesinde, tüm kullanıcıların güvenini kazandık. Bugün artık Monster ekosisteminin sunduğu pürüzsüz deneyim, yalnızca oyuncular tarafından değil maksimum üretkenlik hedefleyen tüm kullanıcılar tarafından tercih ediliyor. Bir kullanıcının ihtiyacı olan tüm donanım bileşenlerini sağlayan ürün portföyümüzü önümüzdeki süreçte daha da zenginleştirmeyi hedefliyoruz” dedi.

 

Monster Masters CS:GO turnuvasının finali 11 Haziran Cumartesi günü Avrupa Yakası Deneyim Mağazası’nda! 

Canavar’ın Avrupa Yakası’ndaki yeni evi, ödüllü oyun etkinliklerine de ev sahipliği yapacak. Bu etkinliklerden ilki Monster Masters CS:GO turnuvasının final etkinliği 11 Haziran Cumartesi günü saat 12.00’de sevilen oyun yayıncısı Mete Özbey “Easter GamersTV”nin katılımıyla gerçekleşecek. Etkinlikle ilgili detaylı bilgiye ulaşmak için Monster Notebook’un web sitesini veya sosyal medya kanallarını ziyaret edebilirsiniz. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Veri İhlalleri Yüzde 14 Artış Gösterdi

Veri İhlalleri Yüzde 14 Artış Gösterdi

VERİ İHLALLERİNİ EN AZ ZARARLA ATLATMAK İÇİN 4 ADIM

 

2022’nin ilk çeyreğinde açıklanan veri ihlallerinin sayısı geçen yılın ilk çeyreğine kıyasla 14 artış gösterdi. Bu oranda bir artışın tüm internet kullanıcılarının tehdit altında olduğunun bir göstergesi olduğunu söyleyen Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kullanıcıların verilerini kötüye kullanımdan korumaları için olası veri ihlalleri ardından uygulamaları gereken 4 adımı paylaşıyor.

 

Kimlik Hırsızlığı Kaynak Merkezi’nin (ITRC) son raporuna göre 2022’nin ilk çeyreğinde kamuya açıklanan veri ihlallerinin sayısı, 2021’in aynı dönemine göre 14 artış gösterdi. Yaşanan artış, siber saldırganların ilerleyen dönemlerde de bireylerin gizliliklerini ve maddi varlıklarını tehdit etmeye devam edeceğini gösteriyor. Tüm internet kullanıcılarının bir veri ihlali kurbanı olabilecekleri konusunda bilinçlenmesi gerektiğini söyleyen Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, teknolojik gelişmelerin faydalı getirilerinin yanında saldırıların kalitesini de geliştirmeye olanak sağladığını vurguluyor.

 

Tüm Kullanıcılar Doğrudan veya Dolaylı Olarak Veri İhlali Riskiyle Karşı Karşıya

 

Teknolojideki hızlı gelişmeler ve yenilikler küresel çapta milyonlarca kişinin çevrimiçi ortamda var olduğu bir dünya düzeni yarattı. Yeni düzende internet, kullanıcılara birçok rahatlık ve kolaylık sağlasa da özellikle kişisel veriler için ciddi risk oluşturuyor. Kimlik Hırsızlığı Kaynak Merkezi’nin (ITRC) son raporunda açıklanan 2022’nin ilk çeyreğinde gerçekleşen veri ihlallerinin bir önceki yıla kıyasla 14 artış gösterdiği bilgisi, gelişen teknolojilerin saldırganların da tekniklerini geliştirmesine olanak sağladığının bir kanıtı niteliği taşıyor. İnternete olan erişimin her geçen gün artmasının, siber suçların artışında büyük rol oynadığını belirten Laykon Bilişim Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, kullanıcıların verilerini kötüye kullanımdan korumaları için olası veri ihlalleri ardından uygulanması gereken 4 adımı paylaşıyor.

 

1. Risk düzeyini tespit edin. Bir siber saldırıya uğradığını farkeden kullanıcıların öncelikle ne tür verilerin güvenliğinin ihlal edildiğini tespit etmeleri gerekiyor. Bu tespit işlemi, saldırının resmi olarak onaylanması sonrası gerçekleştirilebilir. Siber suçlular, son dönemlerde sıklıkla veri ihlali yaşayan kuruluşlar adına saldırılar gerçekleştiriyor. Bu tür saldırılarda adı geçen kuruluşun resmi web sitesine gidilerek durum detaylıca araştırılmalı.

 

2. Parolaları hızlıca sıfırlayın. Güvenliği ihlal edilen tüm hesapların ve bu hesap ile aynı oturum açma bilgilerini paylaşan diğer hesapların parolalarını hemen sıfırlayın. Siber saldırıya uğramayı beklemeden tüm hesaplarda çift faktörlü kimlik doğrulamayı etkinleştirmek ciddi önem taşıyor. eri ihlallerinin ardından yaşanabilecek siber saldırılara karşı şifre sıfırlamayla birlikte mutlaka 2FA özelliğini aktif hale getirin. Bugün kullanılan çoğu uygulamada var olan bir özellik ve büyük ölçüde zarar görmenizi engelleyen bir yöntem

 

3. Tehlikedeki bilgilerinizi kontrol edin. Siber saldırıya uğradıktan sonra risk altında olduğu tespit edilen bilgilerin türüne bağlı olarak tıbbi kayıtlar, finansal hesaplar, çevrimiçi platformlar kontrol edilmeli. Siber saldırganlar, kredi kartı bilgileri ya da sosyal güvenlik numarası gibi kritik verileri ele geçirirse kredi başvuruları ya da maddi dolandırıcılıklara maruz kalınabilir. Dolayısıyla tüm veriler yakından takip edilmeli. Çoğumuz artık dijital platformlar üzerinden para harcamayı alışkanlık haline getirdik ve kredi kartı bilgilerimizi sürekli girmek yerine uygulamalar içinde saklayabiliyoruz. İnternet ortamında kredi kartınız yerine sanal kredi kartı kullanmayı alışkanlık haline getirerek, limitinizi risk sınırınızın altında tutun.

 

4. Ödüllü güvenlik çözümlerinden yararlanın. Verilerin tehdit altında olup olmadığına bakılmaksızın kötü niyetli saldırılara, sahte web sitelerine ve dolandırıcılara karşı koruma ve önceden tehdit imkanı sağlayabilmek için Bitdefender Antivirüs gibi ödüllü bir güvenlik çözümünden yararlanın. Hassas ve güvenli olmayan web sitelerine giriş yaparken VPN kullanımına ve ortak alanlarda kullanılan Wi-Fi ağlarına zorunda kalmadıkça katılmamaya olabildiğince özen gösterin.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz

Mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz

Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği olan VivaTech’te konuşan Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, “Bir otomobilden daha fazlasını, akıllı bir otomobilden daha fazlasını hedefleyerek, mobilite ekosisteminin parçası olan akıllı bir cihaz tasarlıyoruz. ‘Togg Akıllı Yaşam’ adını verdiğimiz hizmetlerle bağlantılı bir otomobilden çok daha fazlasını sunuyoruz” dedi.

 

Türkiye’de açık ve kullanıcı odaklı bir mobilite ekosistemi oluşturma hedefiyle yola çıkan küresel teknoloji markası Togg’un CEO’su M. Gürcan Karakaş, Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği olan VivaTech’te, mobilite ekosistemindeki dönüşümü ve Togg’un vizyonunu katılımcılarla paylaştı. 15-18 Haziran tarihleri arasında Paris’te düzenlenen etkinliğin “Gelecekte Hareket Etmek: Bir Deneyim Olarak Mobilite” başlıklı oturumuna katılan Karakaş, cep telefonunda yaşanan dönüşümün bugün otomotiv sektöründe yaşandığını belirterek, şunları söyledi:

 

 “Kesintisiz bir mobilite deneyimi sunuyoruz”

“Otomotiv endüstrisi büyük bir hızla mobilite ekosistemine dönüşüyor. Mobilite ekosistemindeki bir akıllı cihaz da, akıllı bir cihaz olarak tasarlanmalıdır. Hedeflediğimiz ve yaptığımız şey bir otomobilden daha fazlası, akıllı bir otomobilden daha fazlası, ekosistemin parçası olan akıllı bir cihaz. ‘Togg Akıllı Yaşam’ adını verdiğimiz hizmetlerle bağlantılı bir otomobilden çok daha fazlasını sunuyoruz. Akıllı cihazımızı tasarlarken, ihtiyaç duyacağı iş modelleriyle beraber o ekosistemi kurmak için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Blok zinciri teknolojisi ile geliştirdiğimiz akıllı kontratlar sayesinde alt ekosistemleri birleştirerek entegre mobilite servisleri ve kesintisiz kullanıcı deneyimi sağlıyoruz. Blok zinciri sayesinde dijitalize edilmiş veri ve diğer varlıklar hızlı, güvenli ve çevre dostu biçimde saklanıp transfer edilebiliyor. Dekarbonizasyon, akıllı yaşam, e-cüzdan, akıllı lokasyon, uzaktan güncelleme, akıllı bağlantı hizmetleri sayesinde kesintisiz bir mobilite deneyimi sunarken, yasal düzenlemeler çerçevesinde blok zinciri, techfin ve fintech gibi yeni nesil teknolojilerle güvenli, hızlı ve çevre dostu hizmetler sunmanın yöntemlerini geliştirmeye devam ediyoruz.”

 

 “Mega trendlerin dönüştürdüğü dünyada hızlı, yalın ve çevik şirketler yükseliyor”

Teknolojik gelişmelerin bir sonucu olarak mega trendlerdeki değişimin sektörü kökten dönüştürdüğünün altını çizen Karakaş, şöyle devam etti: “Mega trendler sosyal alanda, teknoloji alanında ve politika oluşturmada etkisini gösteriyor. Kullanıcı beklentileri değişiyor. Akıllı evler, akıllı cihazlar, akıllı telefonlar istediğimiz şeylere istediğimiz an erişmemizi sağlıyor. Çevre duyarlılığımız ve paylaşım ekonomisine yatkınlığımız artıyor. Teknoloji alanında, otomobiller birer akıllı yaşam alanları haline geliyor. Hükümetlerin iklim değişikliğiyle mücadele için verdiği taahhütler, mobilite ekosistemindeki dönüşüme yön veren faktörler arasında öne çıkıyor. Bu dünyada hızlı, yalın, çevik, elektrik-elektronikten, bağlantılı cihazlardan ve akıllı uygulamalardan anlayan şirketlerin yükselmesi kaçınılmaz. En büyük değil, en çevik organizasyonlar gelişiyor. Veri bazlı iş modelleri bu yeni dünyada çok önemli ve müthiş bir potansiyel. 2035’ten itibaren kârlılık havuzunun yüzde 40-50’sinin bu dünyadan geleceği öngörülüyor.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Identify Partner Programı KYC Pazarını Büyütecek

Identify Partner Programı KYC Pazarını Büyütecek

Dijital müşteri davranışları, sektörlerdeki etkisini artırdıkça bankacılık, finans, sigorta, telekomünikasyon sektörleri başta olmak üzere Uzaktan Kimlik Doğrulama (KYC) pazarı da gelişimini sürdürüyor. Avrupa’da ve ülkemizde KYC denilince akla ilk gelen çözüm sağlayıcı olan Identify, yeni başlattığı “Identify Partner Programı” ile kabul gören ileri teknolojisini Türkiye pazarında daha güçlü ve yaygın biçimde konumlandırmayı hedefliyor.

 

Dijital müşteri kavramı dünyada olduğu gibi ülkemizde de iş dünyasının gündeminde yer almayı sürdürüyor. Dijital müşteriler ise yakın geçmişe kadar, genel olarak e-ticaret ve bu  alanda yapılan satın alma işlemleri odağında ön plana çıkıyordu. Özellikle son birkaç yıldır yüksek hızda artan dijitalleşme, pandeminin olumlu sayılabilecek tek etkisi olan dijitalleşmeye yaptığı doping etkisi ile artık çok sayıda tüketici dijital müşteri olma özelliğini kazanıyor. Bu kişiler evlerinden dahi dışarı çıkmadan arzu ettikleri markaların müşteri ekosistemlerine güvenle dahil olabiliyorlar. 

 

Burada hem müşteriler hem kurumlar için en kritik konu ise sistemlere dahil olan kişilerin ve devamındaki işlemlerin herhangi bir dolandırıcılık konusuyla ilişkilendirilmemesi oluyor. İşte burada konu Uzaktan Kimlik Doğrulama’ya ve KYC’nin önemine geliyor. Avrupa’daki ve dünyadaki standartları ilgili bölgelerdeki regülasyon kurumlarınca belirlenen KYC, aslında siber güvenlik gibi çok hassas bir alanı temsil ediyor.

 

Identify verimli iş ortaklıklarını Avrupa’ya da taşımayı hedefliyor

KYC konusunda Avrupa’da sağladığı başarıyı Türkiye’ye taşıyan lider KYC teknolojileri şirketi Identify’ın Türkiye Genel Müdürü Ali Haydar Ünsal yaptığı açıklamada “Hiper dijitalleşme ve bilinçli biçimde şekillenen regülasyon sayesinde KYC pazarı Türkiye’de hızla büyümesini sürdürüyor. Identify hem Türk hem de Alman mühendis ve analistlerden oluşan ekibiyle ortaya koyduğu güçlü ARGE sayesinde geliştirdiği çözümle sektörün standartlarını tanımlıyor. Biz teknolojiyi her daim geliştirmeye ve ileri taşımaya devam ediyoruz. Öte yandan, pazarın sağlıklı biçimde büyümesi için de önemli bir misyon üstleniyoruz. Bu doğrultuda başlattığımız Identify Partner Programı ile güçlü ve güvenilir teknoloji sağlayıcılarıyla iş ortaklıkları geliştirmek hedefindeyiz. Kurumsal seviyede başarılı performansa sahip şirketlerle Türkiye’de başlatacağımız ve verimli olacak iş birliklerini de gelecek dönemlerde Avrupa’ya da taşımayı hedefliyoruz” dedi.

 

Global olarak yayınlanan raporlara bakıldığında, uzaktan kimlik doğrulama pazarının 2026 yılına kadar 18,6 milyar doları aşarak yüzde 16,6 oranında büyümesi bekleniyor. Aynı raporlarda ayrıca, 2021 yılında 1,1 milyar olan uzaktan kimlik doğrulama işlemlerinin sayısının 2026’da 3 katına çıkarak 3,8 milyara yükseleceği işaret ediliyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com