Mcdodo’nun hızlı şarj kabloları bu yaza renk katacak!

Mcdodo’nun hızlı şarj kabloları bu yaza renk katacak!

Global mobil aksesuar markası Mcdodo, yeni nesil şarj/data kablolarıyla, 100W hızlı şarjı emsallerine göre çok daha dayanıklı ve estetik bir tasarımla sunuyor. Patentli ‘power off’ (otomatik kapanma) teknolojisinin yaratıcısı olan Mcdodo’nun lightning ve Type C uçlu ve dijital göstergeli yeni kabloları; telefon, tablet, bilgisayar ve daha pek çok elektronik cihazınızı 100W hızla ve ‘güvenli şekilde’ şarj etmenizi sağlıyor.

 

 

Türkiye’nin en hızlı büyüyen mobil aksesuar markası Mcdodo, her yaşa ve zevke hitap eden geniş ürün gamıyla, ihtiyaca uygun teknolojik aksesuarlar üretmeye devam ediyor. Günümüzün dijitalleşen mobil dünyasında, teknolojik aletlerin artık olmazsa olmazımız olduğunun bilinciyle hareket eden Mcdodo; USB-C hub’lar, led ışıklı hızlı şarj kabloları, hızlı GaN şarjlar, bluetooth kulaklıklar ve kablosuz şarjlı araç tutacağı gibi pek çok inovatif ürünün de içinde olduğu 250’nin üzerinde aksesuar seçeneği sunuyor.

 

Hem renkli, hem hızlı!

 

Marka mottosu, ‘sektördeki ihtiyaçlara kısa sürede odaklanarak çözümler geliştirmek’ olan Mcdodo; yeni nesil data kablolarıyla mobil hayatta en büyük ihtiyaç olan hızlı şarjı dijital göstergeli ve en güvenli şekilde sunuyor. Mcdodo’nun patentli ‘power off’ teknolojisinin kullanıldığı renkli silikon tasarımlı data kabloları Type C’den Type C’ye ve Type C’den Lightning’e 2 farklı girişle sunuluyor.

 

Kire ve suya dayanıklı

 

Çevre dostu sıvı silikon malzemesiyle yüksek dayanıklılık ve uzun süreli kullanım avantajı vadeden kablolar, 100W 5A hızlı şarjı; dizüstü bilgisayar, tablet, telefon ve daha pek çok elektronik cihaz için en güvenli şekilde sunuyor. Ayrıca şu geçirmiyor ve kir tutmuyor.

 

En yüksek şarj ve veri senkronizasyonuna sahip olan kablolar, 1G dosyanın 24 saniye içinde aktarılmasını sağlıyor. Ayrıca bükülme, düğümlenme ve deformasyonu engelleyen özel malzeme tasarımıyla da size kolay taşıma ve kullanım imkanı sağlıyor.

 

Ürün gamında araç içi aksesuarlar, kablolar, kılıflar ve koruyucu camlar, şarj adaptörleri, powerbank’ler, şarj kabloları gibi işlevsel ürünleri bulunduran Mcdodo, ayrıca pek çok yenilikçi ve özel tasarımlı inovatif ürünü de meraklılarıyla buluşturuyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

“Akıllı insanların akıllı teknoloji markası” OMIX, ‘Teknolojiyi Mixleyen‘ yeni ürünlerini tanıttı.

“Akıllı insanların akıllı teknoloji markası” OMIX, ‘Teknolojiyi Mixleyen‘ yeni ürünlerini tanıttı.

Omix’in teknoloji şovu sürüyor. Hayatı kolaylaştıran akıllı teknolojileri erişilebilir fiyatlarla tüketici ile buluşturan OMIX, son teknoloji akıllı telefonlarını Türkiye’deki kullanıcılarına sunmaya devam ediyor. 

 

OMIX, “Teknolojiyi Mixle” temalı lansman etkinliğinde merakla beklenen akıllı telefon modelleri X400, X600 ve X700 ile Robot süpürge modelleri MixBot Pro, MixBot Plus ve diğer yeni ekosistem ürünlerini görücüye çıkardı. Akıllı telefonlarıyla adından söz ettirerek yıla başlayan pazarın genç oyuncusu OMIX, üst segment teknoloji ürünlerini erişilebilir fiyatlarla tüketiciye sunarak pazarda fark yaratmaya devam ediyor. Singapurlu teknoloji şirketi son olarak en yeni akıllı telefonları X400, X600 ve X700 ile robot süpürge modelleri MixBot Pro, MixBot Plus ve diğer yeni ekosistem ürünlerini düzenlediği bir lansman etkinliğinde sektörle buluşturdu. 

 

OMIX X400 akıllı performansı tasarım gücü ile buluşturuyor 

“Akıllı insanların akıllı teknoloji markası” mottosuyla yola çıkan OMIX’in “Teknolojiyi Mixle” temalı etkinliğinde sahnenin ilk konuğu olan Omix X400 güçlü performans ve kusursuz kullanıcı deneyimi öne çıkıyor. 6.53 inç, HD+, 1600×720 piksel ekrana sahip Omix X400, ekranıyla akıllı telefon deneyiminizi güçlendirmek için tasarlandı. Modern çizgilere sahip cihaz, şık ve kullanım kolaylığı sağlayan tasarımıyla dikkatlerin üstünüzde olmasını sağlıyor. 3’lü yapay zekaya sahip yüksek çözünürlüklü kamerasıyla üst seviye bir mobil fotoğrafçılık deneyimi sunan X400, daha iyi oyun deneyimi ve daha yüksek performans için dahili 4 GB RAM ve sanal Omix 4 GB VRAM’le toplamda 8GB RAM ile geliyor. Omix X400’ün hızlı şarj özelliğini destekleyen ve kutu içinde yer alan 20W PD’lik şarj aleti kısa sürede yüksek şarj performansıyla X400’ün gücüne güç katıyor. Oyun, çocuk, güvenlik ve daha birçok kişileştirilmiş moda sahip Omix UI özelliği ise cihazın kullanıcı deneyimini daha da iyileştiriyor. 

 

Gelişmiş yapay zekası ve güçlü performansı ile OMIX X600 

Lansman etkinliğinin öne çıkan akıllı telefonlarından X600, göz alıcı tasarımı ve sonsuz ekranı ile fark yaratıyor. Gelişmiş yapay zekası ve akıllı performansı ile öne çıkan cihaz, profesyonel seviyede oyun deneyimi sunuyor. OMIX X600, 6,78 inçlik FHD+ geniş ekranı, 90 Hz yenileme hızı, 1080×2460 piksel çözünürlüğü ve 20,5:9 ekran oranıyla görsel dünya deneyiminizi üst seviyelere çıkartıyor. 4’lü yapay zekaya sahip kamerasıyla X600, yüksek çözünürlüklü 50MP sensoru ve AI 108MP çekim moduyla yüksek kalitede çekim imkanı sağlıyor. Helio G88 2Ghz 8 çekirdek CPU ve 1Ghz GPU grafik işlemcisinden güç alan X600, HyperEngine Game 2.0 teknolojisi sayesinde tüm zorlu işlemlerinizi ve kapsamlı çalışmalarınızı aynı anda yapmanız mümkün hale geliyor. OMIX X600, gün içinde şarj oranınız düşük seviyelere ulaştığında hayat kurtaran ultra güç tasarruf moduna geçerek kalan şarjınızı günlük kullanıma yetecek şekilde organize ediyor. 

 

 

OMIX X700’ün Ultra Güç Tasarruf Modu ile enerjiniz hiç bitmiyor 

Helio G95 2.05Ghz 8 çekirdek CPU ve Mali-G76 MC4 GPU grafik işlemcisinden güç alan X700, HyperEngine Game teknolojisi sayesinde tüm zorlu işlemlerinizi ve kapsamlı çalışmalarınızı aynı anda yapmanız için geliştirildi. 4’lü yapay zekaya sahip kamerasıyla öne çıkan cihaz, 4K çözünürlükte video kaydı ve 64MP sensörü, AI 108MP çekim moduyla yüksek kalitede çekim imkanını sağlıyor. EIS Elektronik görüntü sabitleme özelliği video çekim esnasında titremelerin önüne geçerek daha net görüntüleri ortaya çıkartıyor. Ön ve arka yüzeyinde darbe ve kırılmalara karşı dayanıklı cam malzemeyle tasarlanan X700, grafit ve beyaz renk seçeneklerine özel mat dokusuyla tutuş hissiyatını kusursuz bir hale getiriyor. Dijital platformlarda 1080p çözünürlükte yüksek kalitede dizi/film izleme olanağı sağlayan DRM L1 sertifikasına sahip X700’ün Ultra Güç Tasarrufu modu kalan şarjınızı günlük kullanıma yetecek şekilde organize ediyor. 

 

Lazer navigasyonlu ve paspaslı iki robot süpürge birden 

Lansmanda yeni akıllı telefonların yanı sıra tanıtılan ekosistem ürünleri arasında MixBot Plus ve MixBot Pro isimleriyle yeni robot süpürgeleri sundukları yenilikçi teknolojilerle öne çıktı. Lazer navigasyonla hızlı ve sorunsuz haritalama yapabilen OMIX robot süpürgelerdeki paspaslama özelliği sayesinde, detaylı temizlik artık mümkün hale geliyor. Her iki cihaz da OMIX’in teknolojiyi çok daha pratik hale getiren ve karmaşayı azaltan MixO platformu sayesinde daha da yüksek performans vadediyor. Yüksek emiş kapasitesi ve akıllı özellikleri sayesinde kullanıcısına tam anlamıyla bir temizlik konforu yaşatan MixBot Plus ve MixBot Pro, insan gücüne ihtiyaç duymadan en zor kirleri bile zorlanmadan ortadan kaldırıyor. MixBot Pro modelinde ise 2.700Pa olarak sunuluyor. 

 

MixO destekli AIOT ailesi yeni ürünlerle genişliyor 

Ekosistem ürünlerinin birbirleriyle konuşabildiği MixO platformu ve Robot süpürgelerin yanında OMIX’in yeni tanıttığı çok işlevli ambiyans lambası MixLight Pro, geniş ve güçlü kapsama alanı ile dikkat çeken MixWi-Fi Plus, su geçirmez özellikli MixWi-Fi Pro, sesle kontrol edilebilen MixPlug, akım koruma özellikli MixSocket Pro, oda sıcaklık sensörüne sahip MixCam Baby Pro, Hepa+ aktif karbon filtreli MixAir Desktop Pro gibi ekosistem ürünlerinin tamamı MixO uygulaması destekli olarak geliyor. Bunların yanı sıra OMIX orijinal aksesuarlarını ve MixBuds ANC Pro, MixPods Pro Bluetooth kulaklıklarını da duyurdu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Doğan Holding ile lider teknoloji üreticisi Karel ortaklık imzalarını attı

Doğan Holding ile lider teknoloji üreticisi Karel ortaklık imzalarını attı

Doğan Holding ile ülkenin önde gelen teknoloji üreticisi şirketlerinden Karel arasında hisse devir işlemleri, resmi işlemlerin sonuçlanmasının ardından gerçekleşti. Karşılıklı atılan imzalarla Doğan Holding, teknoloji şirketi Karel’in 40’ına ortak oldu.

 

Değer odaklı, öncü ve sürdürülebilir bir yatırım holding perspektifi ile yedi farklı sektörde faaliyet gösteren Doğan Holding, katma değerli alanlara odaklanarak hem grup hem de ülke ekonomisi için fayda yaratan, potansiyeli yüksek ve gelecek vaat eden yeni yatırımlarla büyüme devam ediyor. Doğan Holding, Mart sonunda yatırım stratejisi paralelinde Türkiye’nin lider teknoloji üreticisi şirketleri arasında yer alan Karel ile ortaklık anlaşmasına varmış ve hisse devri için resmi işlemleri başlatmıştı.  Yasal süreci tamamlayan Doğan Holding, doğrudan bağlı ortaklığı Öncü Girişim Sermayesi Yatırım Ortaklığı A.Ş. aracılığı ile toplam 842.715.846,24 Türk Lirası bedelle Karel Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 40 oranında hissesine sahip olarak, yatırımlarına bir yenisini daha ekledi.

 

Karel, 1986 yılında Tunaoğlu Ailesi tarafından Ankara’da kuruldu. Odağında teknoloji­ olan beş önemli faal­iyet alanında hizmet veren Karel; bulut tabanlı iletişim ve nesnelerin internetini kapsayan telekom çözümleri, savunma sanayi iletişim çözümleri, telekom altyapı projeleri, otomotiv elektroniği ve elektronik kart üretimiyle alanında lider olan bir teknoloji üreticisi firması. Yaklaşık 3 bin 500 çalışanıyla Ar-Ge’den tasarıma, üretimden satış sonrası hizmetlere kadar tüm süreçleri yürüten Karel, dünya standartlarında bir Ar-Ge ve üretim yeteneğine sahip. 

 

Çağlar Göğüş: “Endüstrinin ve iletişimin dijitalleşmesine büyük önem veriyoruz”

 

Doğan Holding CEO’su Çağlar Göğüş yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Teknoloji yatırımları Türkiye için çok önemli bir fırsat. Bu nedenle Türkiye’nin lider teknoloji üreticisi firmaları arasında yer alan, elektronik ve iletişim alanlarında uzman Karel ile ortaklığımızdan büyük heyecan duyuyoruz. Ülkemizde endüstrinin ve iletişimin dijitalleşmesine büyük önem veriyor ve bu konuda öncü konumda olmak istiyoruz. Özellikle yenilenebilir enerji, sanayi, teknoloji ve mobilite alanlarında büyümeyi hedefliyoruz. Geleceğin işlerine yatırım yapıyor, hızlı ve emin adımlarla büyüyoruz.”

 

Yaman Tunaoğlu: “Bu ortaklığın sağlayacağı dinamizm, hem Doğan Holding’e, hem Karel’e hem de ülkemize büyük katma değer yaratacak”

 

Karel Teknik Murahhas Üyesi Yaman Tunaoğlu ise bu ortaklığa ilişkin düşüncelerini şöyle dile getirdi: “Ülkeler değişen dünyada etkin rol almak için teknolojide söz sahibi olma yarışında. Biz ülkemizin bu konudaki potansiyeline hep inandık. Karel olarak kurulduğumuz günden beri, 36 yılda önemli başarılar elde ettik. Bu gurur hem Karel hem de ülkemizin. Bugün teknolojide iletişim, sayısal dönüşüm ve elektronik alanlarında çok önemli global fırsatlar bulunuyor. Doğan Holding ile yaptığımız güç birliği ile bundan sonra da büyümeye ve gelişmeye hızlanarak devam edeceğiz.

 

Önümüzde Karel’in küresel bir değer haline gelmesi ve sürdürülebilir büyüme hedefleri var. Bugün değerli bir müşteri portföyüne sahibiz. Alanımızda lider olmanın getirdiği tecrübe ve bilgi birikiminin yanı sıra, Türkiye’nin en önemli teknoloji Ar-Ge’si ve elektronik üretim tesislerinden birine sahibiz. Gelecek vizyonumuza paralel, bu alanlardaki yatırımlarımıza hızla devam edeceğiz. İletişim, savunma sanayi çözümleri, proje çözümleri ve otomotiv elektroniği alanlarındaki her faaliyet kolumuzu geliştirerek sürdüreceğiz. Bu ortaklığın sağlayacağı dinamizmin hem Doğan Holding’e hem Karel’ e hem de ülkemize büyük katma değer yaratacağını bilerek, gelecek için büyük heyecan duyuyoruz.”  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

HUAWEI MatePad Paper Türkiye’de satışa sunuldu

HUAWEI MatePad Paper Türkiye’de satışa sunuldu

Huawei, MatePad ailesinin en son üyesi olan yeni E Ink tableti HUAWEI MatePad Paper’ı HUAWEI Türkiye Online Mağazası’nda satışa sundu. Karmaşadan uzak bir “kağıttan okuma ve kağıda yazma” deneyimi sunan MatePad Paper, uzun soluklu okuma ve not alma işlevlerini en güncel teknolojiyle birleştiren, akılcı bir tablet seçeneği. 

 

HUAWEI MatePad Paper, göz konforunu öne çıkaran bir okuma deneyimi için, “TÜV Rheinland Paper Like Display” sertifikasına sahip, dünyanın ilk E Ink cihazı olma özelliği taşıyor. Bunun yanı sıra, HUAWEI ikinci nesil M-Pencil’ın tam desteği ile kağıt üzerine mürekkepli kalemle yazma deneyimi de sunan ürün, gelişmiş teknik özellikleriyle verimli bir çalışma asistanı olarak da ideal.   

 

Elektronik mürekkep deneyimi

 

“Kağıttan okuma ve kağıda yazma” deneyimi ile segmenteki diğer ürünlerle kıyaslandığında farklı bir bakış açısı sunan HUAWEI MatePad Paper, tabletten okuma ve yazma işlevlerini son derece konforlu bir hale getiriyor. Yenilikçi tasarımıyla kitap benzeri bir görünüm ve ergonomiye sahip ürün, deri kapaklı tasarımıyla da fark yaratıyor. MatePad serisinin ikonik ve minimalist estetiğini sürdüren MatePad Paper, yaklaşık 360 gramlık ağırlığıyla, herkes için son derece rahat ve kaliteli bir okuma deneyimi vaat ediyor.

 

HUAWEI MatePad Paper, 10,3 inç büyüklüğündeki FullView ekranı ve manuel olarak da ayarlanabilen  ekran yenileme hızıyla, kişiselleştirilebilir bir kullanım seçeneği de sunuyor. Akıllı yenileme desteği ise uygun ışık koşullarına göre, cihazın ekran parklaklığını otomatik olarak optimize ediyor.   

 

Konforlu bir ofis deneyimi için yenilikçi ekran – kalem kombinasyonu

 

HUAWEI MatePad Paper, sorunsuz bir yazma deneyimi için 4096 basınç seviyesine ve 26ms düşük gecikme süresine sahip, ikinci nesil HUAWEI M-Pencil ile birlikte geliyor. Kalem ve tablet buluştuğunda kağıda yazı yazma hissi yaşatan ses efekti, ürünü benzersiz kılan bir diğer özellik olarak öne çıkıyor. Otomatik Bluetooth bağlantısı, çift tıklama, manyetik şarj gibi teknik özelliklerinin sıra, belgeye açıklama ekleme, el yazısını dijital metne dönüştürme ve bölünmüş ekran notu gibi özellikleri de elektronik mürekkep deneyimini üst düzeye çıkaran özellikler arasında.   

 

Gözünüz yorulduğunda MatePad Paper’a geçin 

 

HUAWEI MatePad Paper, akıllı ofis özellikleri ve Harmony OS’in “Süper Cihaz” özellikleriyle cihazlar arasında da önemli bir geçiş avantajı sağlıyor. Huawei cihazları arasında kesintisiz ara bağlantı sağlayan “Süper Cihaz” özelliği, kullanıcıların PC veya akıllı telefonda bir süre sonra yaşayabilecekleri göz yorgunluğundan kurtulmak için, içeriklerini sorunsuz bir şekilde HUAWEI MatePad Paper’a aktarmalarını ve işlerine burada devam edebilmelerini sağlıyor. Kullanıcılar ayrıca HUAWEI MatePad Paper’ı ikinci bir bilgisayar gibi de kullanabiliyor. MatePad Paper, e-posta veya herhangi bir ek uygulama desteğine ihtiyaç duymadan dosyaların iki cihaz arasında doğrudan sürüklenip bırakılmasına olanak sağlıyor. Güçlü işbirliği işlevleri, cihazlar arasındaki engelleri ortadan kaldırırken, yüksek iş verimliliği de sağlıyor.

 

Tüm işlevler için üstün performans

 

HUAWEI MatePad Paper, güçlü donanımıyla da öne çıkıyor. Cihaz, yüksek performanslı çipiyle gecikme veya takılma problemi olmaksızın sorunsuz bir okuma ve yazma deneyimi sunarken, yüksek pil kapasitesi ile dört haftaya kadar sıra dışı bir bekleme süresi ve yaklaşık 6 günlük kesintisiz kullanım süresi sunuyor. MatePad Paper ayrıca, kullanıcıların veri güvenliğini ve gizliliğini koruyan parmak izi kilidi özelliğine de sahip. İnce gövdesine rağmen ses kalitesiyle de iddialı olan ürün, güçlü çift hoparlörüyle berrak bir ses performansına imza atıyor.  4 GB RAM ve 64 GB dahili belleğe sahip HUAWEI MatePad Paper, siyah renk seçeneği ile HUAWEI online mağazada, 7.999 TL’lik fiyat etiketiyle satışa sunuldu. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türkiye’de 2022’nin İlk Yarısında Siber Saldırılar Yarım Milyonu Aştı

Türkiye’de 2022’nin İlk Yarısında Siber Saldırılar Yarım Milyonu Aştı

TÜRKİYE’DEKİ SİBER SALDIRILAR YAKLAŞIK 2,5 KAT ARTIŞ GÖSTERDİ 

 

Türkiye’de 2022’nin ilk yarısında gerçekleşen kötü amaçlı yazılım saldırıları, geçen yılın ilk yarısına göre ikiye katlandı. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı’ndan elde edilen verilere göre Türkiye’de yılın ilk altı ayında 649.349 adet kötü amaçlı yazılım saldırısı olduğunu aktaran WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, saldırıların saatte 151 adet olarak gerçekleştiğini eklerken yaşanan bu artışla beraber siber güvenliğe daha çok özen gösterilme zamanının geldiğine dikkat çekiyor.

 

Siber saldırıların sayısı ve kapsamı her yıl artışını sürdürüyor. Dünyanın internete entegrasyonu, siber saldırılar için daha elverişli ortam yaratırken saldırıların hedef alanını genişletiyor. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı’nda toplanan verilere göre, Türkiye’de gerçekleşen kötü amaçlı yazılım saldırısı sayısı 2022 Haziran ayı sonu itibarıyla 649.349 ile yarım milyonu aştı. 2021 yılının ilk 6 ayında ise yine WatchGuard Tehdit Laboratuvarı tarafından kötü amaçlı yazılımların sayısı Türkiye özelinde 288.445 olarak açıklanmıştı. Türkiye geneli için 2022 saldırı verisinin, kaydedilen en yüksek siber saldırı sayısı olduğunu belirten WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, dijital bilginin birikmesiyle saldırı tehlikesinin artışına dikkat çekiyor.

 

Her Dakika 3 Siber Saldırı Gerçekleşiyor

 

WatchGuard Tehdit Merkezi’ne UTM cihazı Firebox’lardan gelen veriler ışığında hazırlanan rapora göre, Ocak ve Haziran ayları arasında Türkiye geneli her gün 3.628, her saat 151, her dakika ise 3 kötü amaçlı yazılım saldırısı gerçekleşti. Saldırı türlerinden en çok tercih edilenlerin Gen:Variant ve Exploit olduğunu aktaran Yusuf Evmez siber güvenlik alt yapılarını hedef alan kötü amaçlı yazılım türlerinin her sene çeşitlenerek güçlendiğine dikkat çekiyor.

 

Sıfırıncı Gün Saldırıları 5 Oranında 

 

2022 Haziran ayı sonu itibarıyla 649.349 sayısına ulaşan kötü amaçlı yazılım saldırılarının 5’ini sıfırıncı gün (zero-day) saldırıları oluşturuyor. Oranın az olmasından dolayı göz ardı edilmemesi gerektiğini özellikle vurgulayan WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, henüz şirketler fark etmeden saldırı işlemini gerçekleştirerek arkalarında iz bırakmadıkları için kötü amaçlı yazılım saldırılarının en tehlikelisi olduğunu belirtirken bu saldırılardan korunmak için gelenekselleşmiş yöntemler yerine daha karmaşık ve sağlam güvenlik önlemlerinin tercih edilmesi gerektiğini aktarıyor.

 

Ağ Güvenlik Saldırıları Hackerlerin Gündeminden Düşmüyor

 

Teknolojik entegrasyon süreci sonrası şirketler verilerini ağlarda tutmayı tercih ederken hackerler ağlarda bulunan verileri elde etmek için fırsat kollamaya devam ediyor. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı verilerine göre Türkiye’de bu yılın ilk 6 ayında 4.551 adet ağ güvenlik saldırısı gerçekleşti. WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, geçen sene bu sayının 31.613 olmasına dikkat çekerken, sonuçlarda iyileşme olduğunu ancak güvenlik tehlikesinin sürdüğünü belirtiyor. Ağ güvenlik saldırı türleri arasında en çok “FILE Invalid XML version-2” olduğunu ekleyen Evmez, siber suçluların ağ güvenlik şifrelerini çözmeyi hedefleyerek veriler için tehdit oluşturmaya devam ettiğini vurguluyor.

 

Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama Çözümleri Güvenlik için Elzem 

 

Türkiye’de 2022 verileriyle her gün 25, her saat 1 ağ güvenlik saldırısı gerçekleşiyor. WatchGuard Türkiye Yunanistan Satış Mühendisi Alper Onarangil, ağ güvenlik saldırılarında Dark Web üzerinden şifre veri tabanlarına kolay ulaşılmasının nedenini zayıf şifre oluşturulması olarak belirtiyor. Karmaşık ve güvenli olması için üzerinde düşünülmüş şifrelerin tercih edilmesi, şirketler ve bireysel kullanıcılar için güvenliğin ilk adımı sayılıyor. Çok faktörlü kimlik doğrulama çözümleri sayesinde oluşabilecek riskleri düşük seviyeye çekmenin önemini belirten Onarangil, AuthPoint kimlik doğrulama çözümlerinin, saldırıya uğrayan verilerin Dark Web üzerinden satışa sunulması halinde hızlı uyarı sisteminin devreye girdiğini ve hesapların güvende tutulması için faydalı olduğunu hatırlatıyor.

 

WatchGuard’ın Türkiye özelinde yılın ilk 6 ayı için gerçekleştirdiği araştırma raporundaki bulgular, WatchGuard Threat Lab’ın araştırma çabalarını desteklemek için verileri paylaşmayı seçen aktif WatchGuard cihazlarından alınan anonim Firebox Feed verilerine dayanmaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Samsung’dan Metaverse’e özel yeni sanal oyun alanı: “Space Tycoon”

Samsung’dan Metaverse’e özel yeni sanal oyun alanı: “Space Tycoon”

Samsung, küresel metaverse platformu Roblox üzerinde oluşturduğu yeni sanal oyun alanı Samsung Space Tycoon’u resmen tanıttı.

 

Samsung’un Metaverse’deki yeni sanal oyun alanı Space Tycoon, kullanıcıların Samsung ürünlerini uzay karakterleriyle birlikte kullanarak, yeni bir deneyim yaşamalarını amaçlıyor. Space Tycoon, tasarım ve işlevsellik özelliklerini “tycoon” tipi kurumsal simülasyonlardan alarak, kullanıcıların kendi oyunlarını geliştirebilecekleri ve oynayabilecekleri sanal bir oyun alanı olarak konumlanıyor. 

 

Samsung bu platformu, Z kuşağı kullanıcılarının kendi Samsung ürünlerini oluşturabilmelerini ve kullanabilmelerini sağlayan entegre bir metaverse deneyimi sunmak amacıyla geliştirdi. Samsung, böylece Z kuşağı kullanıcılarının, markayı deneyimlemelerini ve birbirleriyle etkileşim kurmalarını amaçlıyor. Samsung Uzay İstasyonu’nda yer alan Space Tycoon, çeşitli kaynakların bulunduğu Madencilik Bölgesi, oyun öğelerinin bulunduğu mağaza ve ürünlerin üretildiği bir laboratuvar olmak üzere üç özel sanal oyun alanından oluşuyor.

 

Samsung Space Tycoon’da hayal gücü ve yaratcılığın sınırı yok

Kullanıcılar Space Tycoon üzerinde, çıkardıkları kaynakları kullanarak Galaxy telefonlar, çeşitli TV ve ev aletleri olmak üzere birçok Samsung ürününü tasarlayarak, oyun öğeleri satın alabiliyor veya geliştirebiliyor. Kullanıcılar, gerçek hayattaki ürünlerle oyuna başladıktan sonra yaratıcılıklarını kullanarak, ürünleri oyunda kullanabilecekleri aletlere dönüştürebiliyor. Örneğin, katlanabilir Galaxy Z Flip akıllı telefon, bir çantaya ya da bir scooter’a dönüşürken, yaratıcılıklarını zorlayan kullanıcılar Jet Bot elektrikli süpürgeyi bir hoverboard’a, The Sero lifestyle ekranı tek kişilik bir helikoptere çevirebiliyor. Mevcut mağazada 20’nin üzerinde Samsung ürünü bulunuyor ve satın alınan ürünlerin renkleri, oyunda atlanan seviyeye bağlı olarak rastgele değişebiliyor. Yeni ürün serileri de mağazada düzenli olarak güncelleniyor.

 

14 dilde hizmet veriyor, kullanıcılar birbirleriyle etkileşim kurabiliyor

Space Tycoon, Korece, İngilizce, Çince ve İspanyolca dahil aynı anda 14 dilde hizmet sunuyor. Kullanıcıların birbirleriyle etkileşime geçebildiği, kreasyonlarını paylaşabileceği ve özel partilere katılabilecekleri ek özelliklerin ise ileride kullanıma açılması planlanıyor. Samsung ayrıca #YouMake kampanyası kapsamında, Samsung ürünlerinin renklendirilmesi ve oyunda kullanılabilmesine yönelik olarak Samsung.com web sitesi üzerinde özel çevrimiçi etkinlikler de düzenlemeyi planlıyor.

 

Jinsoo Kim: “Z kuşağına, daha önce hiç deneyimlemedikleri yeni bir sanal oyun alanı sunuyoruz”

Samsung Electronics Kurumsal Tasarım Merkezi Başkan Yardımcısı Jinsoo Kim, şunları söyledi: “Space Tycoon, kullanıcılarımızın sanal dünyanın sınırsız olanaklarını deneyimleyebileceği bir oyun alanı olarak tasarlandı. Z kuşağı kullanıcılarımıza, Samsung ürünlerini daha önce hiç deneyimlemedikleri şekilde kullanacakları yeni bir sanal oyun alanı sunmak istedik. Hem mevcut hem de gelecekteki kullanıcılarımız için daha anlamlı ve eğlenceli dijital deneyimler sunabilecek içerikler üretmeye ve geliştirmeye devam edeceğiz.”

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Huawei İnovasyon Haftası’nda 5.5G ekosistemi ve enerji verimliliği tartışıldı

Huawei İnovasyon Haftası’nda 5.5G ekosistemi ve enerji verimliliği tartışıldı

Huawei İnovasyon Haftası, bu yıl “Kazan-Kazan” temasıyla, 18-21 Temmuz tarihleri arasında Çin’in Shenzhen kentinde düzenlendi. Küresel mobil operatörler ve bilişim sektörü profesyonellerini bir araya getiren etkinlikte; 5.5G teknolojisi, enerji verimliliği çevreci teknolojilerle kalkınma, dijital dönüşüm ve dijital ekonomide ortak başarı, öne çıkan konular arasındaydı. 

 

Huawei İcra Direktörü ve Mobil Operatörlerden Sorumlu Başkanı Ryan Ding açılış konuşmasında, mevcut bilişim altyapısının enerji verimliliği anlamında iyileştirilmesinin, bilişim endüstrisinin gelişimi için kilit bir rol oynadığını söyledi. Ryan Ding, “Önümüzdeki beş ila on yıl içinde, gitgide artan veri trafiğinin neden olduğu karbon emisyonlarındaki artış, hassasiyetle ele alınması gereken küresel bir sorun haline gelecektir. Enerji verimliliğinin iyileştirilmesi ve yeşil teknolojilerin kullanılması, artan enerji tüketiminin yaratacağı sorunların çözümü için son derece önemlidir” dedi. 

 

Huawei Ağ Sistemleri Çözümleri Satış Pazarlama Grubu Başkanı Peng Song, etkinlik kapsamında gerçekleştirilen “Mobil Ağ Sistemleri Bulut Dönüşüm” panelinde, Huawei’in mobil operatör bulut sistemlerinin dönüşümü özelindeki planlarını aktardı. Peng Song şunları söyledi: “Telekomünikasyon endüstrisi bulut dönüşümünde kritik bir aşamaya geçti. Bu da birçok yeni fırsat ve zorluğu beraberinde getiriyor. Mobil operatörlerin 15’inin, 2023 yılının sonuna kadar, yüz milyarlarca dolarlık bir pazar genişliği sağlayacak, kapsamlı bir bulut stratejisi geliştirmesi ve bu stratejiyi hayata geçirmesi bekleniyor.”

 

Huawei Ağ Sistemleri Çözümleri Pazarlama Direktörü Dr. Philip Song ise yaptığı değerlendirmede; “Endüstrinin büyük oyuncuları olarak, birden fazla alanda inovasyon ve işbirliği için birlikte çalışmak, fikir birliği oluşturmak durumundayız. Bilişim sektöründe sıfır karbon hedefine ulaşmak ve daha gelişmiş bir küresel bilgi teknolojileri sektörünü yaratmak için, yenilikçi bir enerji verimliliği standardı oluşturmalıyız” dedi.

 

5.5G dönemi yaklaşıyor

 

Huawei, 2020’deki 11. Küresel Mobil Geniş Bant Forumu’nda ilk kez 5.5G teknolojisinden söz etmişti. Şirket, Nisan ayında gerçekleştirilen Huawei Küresel Analist Zirvesi’nde ise F5.5G (Sabit 5.5G) teknolojisinin getirilerini katılımcılarla paylaşmıştı. Bu dönemden itibaren sektör, bu alandaki yeni fikirlere ve yeni uygulamaların gelişimine tanıklık etti. Sanayi alanında da dijital dönüşüm büyük bir hız kazandı. Yapay zekanın kurumsal üretim süreçlerine tamamen entegre olması ile 5.5G’nin daha fazla öne çıkması ve nesnelerin interneti pazarının büyümesi bekleniyor. Makineler ve insanlar arasındaki işbirliğinin, özellikle karmaşık senaryolar söz konusu olduğunda daha fazla artması da yine beklentiler arasında. 

 

Huawei Yönetim Kurulu İcra Direktörü ve Bilişim Altyapısı Yönetim Kurulu Başkanı David Wang konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “2025’e baktığımızda, ağ servis gereksinimlerinin çeşitliliği ve büyüklüğü büyük ve yeni pazar potansiyeli yaratacak. Bu fırsatları mobil operatörler ve sektördeki iş ortaklarımızla değerlendirmek ve 5.5G’nin önünü açmaya yardımcı olacak yenilikleri keşfetmek için buradayız. Dijital teknolojilerdeki yeni gelişmelerin, gerçek zamanlı, ilgi çekici ve daha sürükleyici bir deneyimi desteklemesi ve kademeli olarak dünya çapında 10 Gbps’lik bir ağ deneyimini sunabilir hale getirmesi gerekiyor” dedi. 

 

Etkinlikte söz alan diğer konuşmacılar, ağ işletme ve bakım verimliliği, genel ağ verimliliği ve enerji ekipmanı verimliliğini ölçen tüm senaryolarda, kapsamlı bir endeks sistemine ihtiyaç duyulduğu konusunda ortak görüş bildirdi. Enerji tasarrufu ve dijital ekonominin gelişimine yönelik çalışmaların koordine edilmesi ve yeni bir bilişim altyapısının oluşturulmasına yönelik gereksinimler de etkinlikte ele alınan diğer konular arasındaydı.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yorglass’tan çalışanlar arasında uçtan uca iletişimi artıran yenilikçi uygulamalar

Yorglass’tan çalışanlar arasında uçtan uca iletişimi artıran yenilikçi uygulamalar

Cama hayat veren Yorglass, çalışan motivasyonu ve bağlılığını artırmak için attığı adımlara sosyal platform Ming ile bir yenisini daha ekledi

Yarım asırdır iş birliği ve dayanışma bilinciyle cama hayat veren güvenilir ve global tedarikçi Yorglass; iş stratejilerini, operasyonlarını ve kültürünü de bu ilkeler ışığında sürdürüyor. Ortak kalkınma kültürünün gücüne duyduğu inanç ve sürdürülebilirlik bakış açısı çerçevesinde açık iletişim kanallarını önemseyen Yorglass, yenilikçi İK uygulamalarını şirketin her katmanına entegre ederken farklı platformlardan da yararlanıyor. Bu kapsamda çalışanların birbirleriyle ve kurumla olan etkileşimini, motivasyonunu ve bağlılığı artırmayı amaçlayan ilk kurum içi start-up programının ürünü olan Ming’i kullanan Yorglass, oyunlaştırmanın dinamiklerinden faydalanarak şirket içi sosyal ortam oluşturuyor.

 

İşe ve emeğe değer veren, tüm fikirlere açık, evrensel kaliteyi temel alan, tüm paydaşların etkileşimde olduğu bir çalışma kültürü benimseyen Yorglass, herkes için gelişimin esas olduğu İK yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Alanında uzmanlaşmış, yeniliğe ve gelişime açık insan değerinin yetiştirilmesini destekleyen Yorglass, çalışanlarının kariyerlerine ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlıyor. Çalışanların birbirleriyle ve kurumla olan etkileşimini artırmayı hedefleyen bir sosyal platform olan Ming uygulamasının hayata geçirilmesi ile Yorglass; çalışanlarının hedeflerini takip edebilme, kaynak tasarrufu sağlama, kurumun dijitalleşmesine katkı sağlama ve farklı şehirlerdeki işletmelerde görev alan çalışanlarının birbirine bağlanması gibi birçok avantaj sağlamış oluyor. Ming Kurucusu ve Yorglass Yönetim Kurulu Üyesi Merve Yorgancılar Işıtmak, birbirinden farklı ama bir kurumun ihtiyaç duyabileceği birçok özelliği bünyesinde barındıran uygulamayı ihtiyaçtan doğan bir kurum içi girişimcilik örneği olarak tanımlıyor.

 

Ming, çalışanlar arasında uçtan uca etkileşim sağlıyor

Yorglass olarak değişen dünyanın dinamiklerine adapte olmak için sadece operasyonel anlamda değil insan kaynakları gibi şirketin temelini oluşturan farklı departmanlarda da yenilikçi perspektifler benimsediklerini söyleyen Merve Yorgancılar Işıtmak; “Sunduğumuz çözümleri müşterilerimize değer katacak şekilde yeniden yapılandırma amacıyla dijitalleşme yolculuğumuza önce insan kaynakları süreçlerinden başladık ve işe alımdan itibaren bütün süreçlerimizi dijitale taşıdık. İK operasyonlarımızı bulut temelli bir insan kaynakları uygulaması olan Success Factor üzerinden yönetmeye başladık. Farklı lokasyonlardaki arkadaşlarımızla ortak hedef kültürünü oluşturabilmek adına dijitalleşme sürecimize üretimde çalışan personelimizi de dahil ettik. Açıkçası kurum içi iletişimin güçlü olduğu şirketlerde ortak hedef mantığının ve kültürünün daha hızlı ve sağlam oluştuğunuzu gördük. Bunun içinse Ming projesini hayata geçirdik. Ortak hedef mantığını esas alan oyunlaştırma tabanlı bu uygulama, her şirkete kendi bütçesine göre market yönetimi imkânı sunuyor ve böylece motivasyon bütçelerinin daha iyi yönetilmesini sağlıyor. Aynı zamanda yeni bordro modülü sayesinde bütün çalışanlar, bordrolarını Ming üzerinden alabildiği için, insan kaynakları operasyonları da kolaylaşıyor. Şöyle ki, uygulama içi aksiyonlardan puan kazandırıyor, kazanılan puanları markette ödüle dönüştürüyor. Kurum içi sosyal bir platform olan Ming, kurum içi iletişimi açık hale getirerek tüm beyaz ve mavi yakalı çalışanlarımızla uçtan uca etkileşim halinde kalmamızı sağlıyor” dedi

 

Çift taraflı iletişim ve ödül sistemiyle aidiyet duygusunu pekiştiriyor

Ming’in şirketin her katmanında karşılık bulabildiğine dikkat çeken Yorgancılar; “Uygulama, e- posta adresi gerektirmiyor ve çalışanlar mail adresleri olmadan sadece telefon numarası ile giriş yapabiliyor. Bu noktada SMS doğrulama sistemi ile güvenliği üst seviyeye taşıdık, sadece kurum içinde aktif çalışanların sisteme erişebilmesini ve bu erişimi de yaptığımız entegrasyonlarla sağladık. Böylelikle hem beyaz hem de mavi yaka çalışanlarla anında iletişim kurabiliyoruz. Çalışanların paylaşım ya da yorum yapma imkânı olduğu için kurum içi iletişim çift yönlü hale geliyor; bu da kurumun çalışanını daha iyi tanımasını ve analiz etmesini sağlıyor. Yorglass’ın ilk kurum içi start-up programının ürünü olan Ming aynı zamanda kurumların sosyal medya hesaplarında daha şeffaf iletişim süreci yürütmelerini de sağlıyor. Çünkü çalışanların uygulama içinde yaptığı yorumlar doğrudan farklı platformlar üzerinden rahatlıkla yayınlanabiliyor. Platform; anketler, duyurular, iş ilanları, doğum günleri ve öneri gibi tüm çalışanları ilgilendiren konuları tek uygulama üzerinden yönetme imkânı sunuyor. Özelleştirilebilen puan ekonomisi sayesinde de çalışan sayısı ve bütçe girilerek kuruma özel sadakat sistemi oluşturuyor, market içeriklerini belirleyerek çalışanlarımızı motive edecek ödülleri eklememizi sağlıyor” diye belirtti.

 

Aynı hedefe doğru ilerleyen kararlı bir ekosistem yaratıyor

Ming’in yarattığı sinerjinin şirket hedeflerine ulaşmada itici bir güç oluşturduğunu ifade eden Yorgancılar, bu sinerjinin kazanımlarını şu şekilde anlattı: “Ming’in bize sağladığı en önemli avantajlardan biri de şirketimizin hedeflerini bu uygulamaya entegre edebilmek. Bu noktada kurum olarak belirlediğimiz hedefler puanlama sistemine dahil ediliyor ve tüm çalışanların aynı hedefe odaklanılması sağlanıyor. Görev bazlı çalışan performans sistemi ile yıl boyunca hem yöneticinin çalışanı hem de çalışanın yöneticisini uzun vadeli ve iş bazında değerlendirmesiyle gerçekçi bir performans verisi ortaya çıkıyor. Üstelik buradan alınan veriler iş süreçlerimizin iyileştirilmesinde önemli bir yol gösterici oluyor. Ming ile servis, yemekhane, iş ayakkabısı gibi çalışanların ihtiyaçları ile ilgili pek çok farklı konuda anketler yaparak satın alma ve iyileştirme kararlarını bu sonuçlara göre alıyoruz. Örneğin, çalışanlarımıza en sevdikleri yemekleri soruyoruz ve çıkan sonuçlar yemekhane listesini planlamada belirleyici oluyor. En önemlisi de gözden kaçabilen konular Ming’de raporlanabildiği için ilgili birimler her türlü konuda hızla aksiyon alabiliyor. Sosyal dayanışma kapsamında ayrıca ilanlar modülü de Ming’i tercih etmemizi sağladı. Bu modül sayesinde çalışanlar, ücretli veya ücretsiz bir şekilde kullanmadıkları eşyaları şirketteki çalışma arkadaşlarına verme ya da satma imkânı elde ediyor.”

 

Sosyal dayanışmayı esas alan ilan modülünün 2020’de İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Yorgancılar; “Bu üzücü olaydan sonra şirket içerisinde çok ciddi bir dayanışma iklimi oluştu ve çalışanlarımız arasında çok fazla ürün alışverişi gerçekleşti. Biz de bunu daha kalıcı ve faydalı hale getirmek amacıyla Ming’e entegre ettik” dedi.

 

“Başarıda da zorluklarda da birlikte ve yan yana olmak önceliğimiz”

Ming başta olmak üzere hayata geçirdikleri tüm uygulamalar ve benimsedikleri tüm yaklaşımların temelinde “insan emeğine verilen kıymetin” yattığını vurgulayan Merve Yorgancılar Işıtmak; “Bu zamana kadar attığımız tüm adımlarda önceliğimiz değer yaratmak ve hayata dokunmak oldu. Yorglass olarak hep birlikte üretmeye, çalışmaya hem ülkemiz hem çevremiz hem de yaşamımız için daha iyisini ortaya koymaya devam ederken, en önemli gücümüz olan çalışanlarımızın her zaman yanında oluyoruz. Bu kapsamda attığımız pek çok adıma ek olarak, 2022 yılının mayıs ayında çalışanlarımızın maaşına yüzde 25, aldığımız son kararla da temmuz ayı ücretlerine yüzde 10’luk bir ara iyileştirme yaptık. Eylül ayı maaşlarına da yüzde 5 oranında zam uygulayacağız. Çalışanlarımıza hem maddi alanda hem de kariyer ve kişisel gelişim alanında desteklerimizi sürdüreceğiz” sözleriyle açıklamasını tamamladı.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Türk Telekom yerli eSIM yeni nesil akıllı telefonlara hazır

Türk Telekom yerli eSIM yeni nesil akıllı telefonlara hazır

Türk Telekom, mobil dünyada çığır açan eSIM teknolojisini bu yeniliği destekleyen ve yeni çıkan tüm akıllı cep telefonlarında kullanıma sunuyor. Türk Telekom müşterileri, yüzde yüz yerli teknolojiyle üretilen eSIM hizmetinden numaralarını değiştirmeden ve ek ücret ödemeden yararlanabiliyor. 

 

Türkiye’nin lider bilgi ve iletişim teknolojileri şirketi Türk Telekomyeni nesil teknolojilerin geliştirilmesi için çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Türk Telekom, bireysel ve kurumsal kullanıcıların faydalanabildiği eSIM teknolojisini, bu yeniliği destekleyen ve yeni çıkan tüm akıllı cep telefonlarında kullanıma sunuyor.  

 

Yüzde yüz yerli teknoloji

Türk Telekom, akıllı telefonlardan giyilebilir teknolojilere, otomotiv endüstrisinden internete bağlı daha birçok ürüne kadar geniş bir alanda kolayca kullanılabilecek eSIM’ı yüzde yüz yerli teknolojiyle üretiyor.  Türk Telekom altyapısıyla, Türkiye’de kurulan sunucularla entegrasyonu tamamlanan eSIM teknolojisiyle, fiziksel bir müdahale gerekmeden operatör profili oluşturulabiliyor. 

 

Çevre dostu bir dijital deneyim

Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun SIM teknolojilerini destekleyen sistemlerin kurulumu ve cihazlarda kullanımı kapsamındaki kurul kararlarına uygun olarak, tamamen yerli ve milli olarak üretilen eSIM teknolojisi, kullanıcılara dijital bir deneyim sunuyor. Dijital yapısı nedeniyle kaybolma ya da çalınma riskleri taşımayan ve fiziksel bir SIM karta ihtiyaç olmadığı için kart değişimi gereksinimini ortadan kaldıran eSIM, aynı zamanda çevre dostu olma özelliği de taşıyor. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com