TÜRKİYE’NİN İLK BLOCKCHAIN- METAVERSE EXPO FUARI İSTANBUL’DA

TÜRKİYE’NİN İLK BLOCKCHAIN- METAVERSE EXPO FUARI İSTANBUL’DA

Blockchain teknolojileri fuarı Türkiye’de ilk kez İstanbul Fuar Merkezi’nde 04 -07 Temmuz 2024’de yapılacak. Dünyanın sektördeki tüm paydaşları bu fuarda İstanbul’da ilk kez buluşacak. Sektör adına benzersiz bir etkinliğe ev sahipliği yapacak olan “Blockchain Expo World”; Metaverse, Cryptocurrency, NFT, WEB 3.0, Web 2, Mining, DAO, DeFi, GameFi alanlarındaki tüm paydaşları bir araya getirerek, alanında dünyaca ünlü isimleri de konuşmacı olarak ağırlayacak.

Türkiye’de hızla gelişen sektör

Dünyayı saran kripto para gelişmeleri binlerce yeni ticaret alanı ve onlarca marka yarattı. Bu kapsamda Türkiye bu değişime ışık hızıyla adapte olarak kripto varlık borsa hacminde Dünya’da 4. Avrupa’da ise 1. sıraya yerleşti. “Blockchain Expo World” bu alanda hizmet veren ulusal ve uluslararası tüm markaları organizasyonda buluşturacak.

Metaverse Evreninde Sektörün İlk Fuar ve Konferansı

“Blockchain Expo World” eş zamanlı olarak Metaverse evreninde de yer alarak dünyada bir ilke imza atacak. “Tek fuar, iki farklı evren” anlayışı ile fuara dijital ortamda katılmak isteyen ziyaretçiler için fuar eş zamanlı olarak bir Metaverse evreninde de ziyarete açılacak. Bu yönüyle “Blockchain Expo World”, dünyada ve Türkiye’de bir ilki gerçekleştirecek. Dünyanın her yerinden isteyen ziyaretçiler fuarı Metaverse evreninde sanal olarak ziyaret edebilecek.

Start-Up’lar Rahatlıkla Projelerini Tanıtabilecek

‘’ Blockchain Expo World ‘’ sadece büyük firmaları değil, Start-Up’larıda düşünerek her bütçeye uygun hazır paketler hazırlayarak her firmanın katılmasına olanak sağladı. Bu şekilde Start-Up projelerini rahatlıkla tanıtabilecekler.

NFT ilanı 20 USD

Özel tasarlanmış NFT sergi alanı ile 1800 adet NFT eseri sergilenecek. Sadece 20 Usd ile NFT sanatçıları eserlerini tanıtma fırsatı bulacaklar.

Ödüllü Yarışmalar ( Hackathon – Ideathon – Trading )

Fuarın heyecan verici bir diğer etkinliği de Trading, Hackathon ve Ideathon yarışmaları olacak. Bu üç ayrı yarışma, blokchain teknolojisi ve kripto para dünyasındaki en yetenekli beyinleri ve en yaratıcı fikirleri ödüllendirecek bir platform olacak.

Bu yarışmalarla birlikte, fuarda 4 gün boyunca süren bu etkinlikler, genç yeteneklerin potansiyellerini ortaya çıkarırken aynı zamanda blockchain ekosisteminin büyümesine de katkı sağlayacak

 

Blockchain Expo World İstanbul Fuar Merkezi’nde

2 ayrı salonda toplam 12 bin 107 m² alanda yapılacak fuara İstanbul Fuar Merkezi (İFM) ev sahipliği yapacak. Kripto Varlık Borsaları, Kripto Para ve Blok Zincir Çözüm Sağlayıcıları, Metaverse Teknolojisi Geliştiren Şirketler, Kripto Varlık Madenciliği Faaliyetindeki Şirketler, Teknolojisi ile Oyun Geliştiren Yazılım Şirketleri, Fan Token Altyapı Sağlayıcıları, Geleneksel Finans Şirketleri, Web 3.0, Web 2, Yazılım Geliştiricileri, NFT Pazar Yerleri ve koleksiyon yaratıcıları başta olmak üzere katılımcıların İstanbul’da büyük bir buluşması sağlanacak.

Stant ve Sponsorluk Başvuruları Başladı

Kısa bir süre indirim yapılan ‘’ Blockchain Expo World ‘’ başvurular başladı. Yerinizi ayırtmak için geç kalmayınız. Detaylı bilgi için www.blockchainexpoworld.com

 

 

Turkey’s First Blockchain-Metaverse Expo Fair to be Held in Istanbul

The Blockchain technologies fair will be held in Istanbul for the first time at the Istanbul Fair Center from July 4-7, 2024. All stakeholders in the sector will meet in Istanbul for the first time at this fair. The “Blockchain Expo World” will host all stakeholders in the Metaverse, Cryptocurrency, NFT, WEB 3.0, Web 2, Mining, DAO, DeFi, GameFi fields, and will also host world-renowned names in the field.

The Blockchain Technology Sector is Rapidly Developing in Turkey

The cryptocurrency developments that have swept the world have created thousands of new trading areas and dozens of brands in Turkey. In this context, Turkey has adapted to this change at the speed of light and ranked 4th in the world and 1st in Europe in terms of cryptocurrency exchange volume. “Blockchain Expo World” fair will bring together all national and international brands that serve in this field.

The First Blockchain Expo and Conference in the Metaverse

“Blockchain Expo World” will simultaneously take place in the Metaverse, making it a world first. With the concept of “one fair, two different worlds”, the fair will be opened to visitors who want to participate in the fair digitally in a Metaverse universe. In this regard, “Blockchain Expo World” will make a first in the world and Turkey. Visitors from all over the world can visit the fair in the Metaverse universe virtually.

Start-Ups Can Easily Promote Their Projects

“Blockchain Expo World” is not only for large companies, but also for start-ups. The fair offers a variety of packages to suit all budgets, so that everyone can participate. This way, start-ups can easily promote their projects.

NFT Listing $20

A special NFT exhibition area will be set up with 1800 NFT pieces on display. NFT artists will have the opportunity to promote their work for just $20.

Award-Winning Competitions (Hackathon, Ideathon, Trading)

Another exciting event at the fair will be the Trading, Hackathon and Ideathon competitions. These three separate competitions will be a platform to reward the most talented minds and the most creative ideas in the blockchain technology and cryptocurrency world.

Together with these competitions, these events that will take place for 4 days at the fair will contribute to the growth of the blockchain ecosystem while also revealing the potential of young talents.

Blockchain Expo World to be Held at Istanbul Fair Center

The Istanbul Fair Center (IFC) will host the Blockchain Expo World, which will be held in two halls in a total area of 12,107 square meters. The fair will bring together participants from all over the world, including cryptocurrency exchanges, cryptocurrency and blockchain solution providers, metaverse technology development companies, cryptocurrency mining companies, software companies that develop games with technology, fan token infrastructure providers, traditional financial companies, web 3.0, web 2, software developers, NFT marketplaces and collectors.

Stand and Sponsorship Applications Started

Applications for the “Blockchain Expo World” have started. Don’t miss your chance to reserve your place. For more information, please visit www.blockchainexpoworld.com.

Haber Kaynağı ulusal24.com

 Siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektör 

 Siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektör 

HACKERLERİN HEDEF TAHTASINDAKİ 4 SEKTÖR

Pandemi sonrası dünyaya uyum sağlamaya çalışan sektörler, dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandırarak uzaktan çalışmaya olan bağlılıklarını artırdı. Bu süreçte bulut tabanlı hizmetlerden daha büyük ölçekte yararlanan şirketler, beraberinde gelen yeni zorluklar ve risklerle karşılaşmaya devam ediyor. Yeni komplikasyonlar göz önüne alındığında bazı sektörlerin daha fazla tehdit altında olduğunu ifade eden Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektörü sıralıyor.

Geçtiğimiz birkaç yıl içinde dijital dönüşüm çalışmalarını hızlandıran şirketler, uzaktan çalışma modelini benimseyerek bulut tabanlı hizmetlerden daha fazla yararlanmaya başladı. Yaşanan hızlı değişim ve gelecekle ilgili süregelen belirsizlikler sonucu güvenlik zafiyeti yaşayan bazı sektörler, tehdit temelli, şirket içi ve dış etkenli saldırılara karşı kötü niyetli aktörlerin yeni hedeflemesine açık hale geliyor. Birçok şirket için, artan karşılıklı bağlantı ve küresel tedarik zincirlerine olan bağımlılık, henüz ele alınmamış ek güvenlik açıkları yaratıyor. Bitdefender Antivirüs Türkiye distribütörü Laykon Bilişim’in Operasyon Direktörü Alev Akkoyunlu, ‘’Dijital dönüşümün getirdiği yeni komplikasyonlar göz önüne alındığında bazı sektörler siber saldırılara daha açık hale geliyor.’’ açıklamasında bulunarak siber güvenliğe öncelik vermesi gereken 4 sektörü sıralıyor.

1. Sağlık: Siber Tehditler için Öncelikli Hedef

Hastaneler, klinikler ve diğer sağlık hizmeti sağlayıcıları hasta verilerini, tıbbi kayıtları ve diğer kritik bilgileri yönetmek için genellikle birbirine bağlı sistemlere güveniyor. Sağlık sektörü hizmetleri kolaylaştırma çabası ve pandeminin yarattığı küresel etki nedeniyle dijital girişimlerde, tele-sağlık hizmetlerinde ve IoT cihazlarının kullanımında artışa yönelerek çarpıcı bir dijital dönüşüm yaşadı. Ancak yaşanan gelişmeler saldırı düzeyinin daha da artmasına neden olarak, kesinti süresini ya da veri kaybını göze alamayan kuruluşlardan para sızdırmak isteyen siber suçluların güvenlik açıklarından yararlanmak için sağlık sektörünün birincil hedef haline geldiği bir ortam yarattı. 2016’dan 2021’e kadar yıllık saldırılar iki katına çıktı ve PHI (özel sağlık bilgileri) riski 11 kat arttı. Hasta bakımı ve tıbbi hizmetlere erişim genişlerken, yeni dijital sistemlerin güvensiz bir şekilde entegre edilmesi de uyumsuzluk sorunları yaratarak yeni güvenlik açıklarına yol açabiliyor. 

2. Finans: Yüksek Riskliler ve Hassas Bilgiler

Bankalar, yatırım firmaları ve diğer finans kuruluşları, büyük ölçüde işledikleri veriler, hassas finansal varlıkların korunmasıyla ilgili riskler ve çok sayıda finansal işlemi kolaylaştırmaları nedeniyle, siber güvenlik olaylarından kaynaklanabilecek çok çeşitli riskler, tehditler ve regülasyonlarla mücadele etmek zorunda kalıyor. Yüksek profilli bankaların dahil olduğu piyasa gelişmeleri, operasyonları durdurabilen ve finansal sistemlerde hasara yol açabilen fidye yazılımı saldırıları için daha riskli bir ortam yaratıyor. Ayrıca iş e-postalarının ele geçirilmesi (BEC) saldırılarına da çok fazla maruz kalan sektör, genellikle siber suçluların yöneticileri veya diğer yüksek rütbeli kişileri taklit ederek çalışanları para transferi yapmaları veya hassas bilgileri ifşa etmeleri için kandırmalarını içeriyor.

3. SaaS ve Yazılım: Dijital İnovasyon ve Siber Riskte Ön Cephe

Yazılım tedarik zinciri olarak dijital inovasyonun ön saflarında yer alan SaaS ve yazılım endüstrisi, siber suçluların ve devlet destekli saldırganların hedefinde yer alıyor. SaaS ve yazılım şirketlerinin risk altında olmasının bir diğer sebebi ise, bulut tabanlı hizmetler ve yapay zeka uygulamaları gibi genellikle yeni teknolojileri ilk benimseyen sektör olmasından kaynaklanıyor. İnovasyon dürtüsü ile hareket eden sektör, rekabet avantajı ve gelişmiş hizmetlere erişim sağlarken, henüz iyi anlaşılamamış yeni tehditlere ve güvenlik açıklarına da maruz kalabiliyor. Büyük oranda yeni katılımcı ve startupa sahip sektör, siber güvenlik çözümleri için yetkin personel açığı yaşarken, kaynak kısıtlamaları ve azalan bütçelerle karşılaşabiliyor. 

4. Üretim: Dijital Dönüşüm ve Ortaya Çıkan Riskler

Üretim sektörü şu anda büyük ölçüde dijital dönüşüm ve bulut tabanlı hizmet, ürün ve sistemlerin benimsenmesi yoluyla tedarik zinciri ve üretim süreçlerini modernize ediyor. Ancak, yeni dijital genişleme sürecinde olan üretim sektörü, sağlık hizmetlerinde görüldüğü gibi siber güvenlik ve risk yönetimine dikkat etmediği takdirde, bir şirketin güvenlik duruşunu azaltan ve onları siber saldırılara, güvenlik açıklarına ve kazara meydana gelen olaylara karşı daha duyarlı hale getiren yüksek miktarda risk de taşıyabiliyor.

Üretim, yalnızca finansal kazanç elde etmek isteyen kötü niyetli saldırganlar için bir hedef değil, aynı zamanda kritik altyapıyı bozmayı ve fikri mülkiyeti çalmayı amaçlayan ulus-devlet düşmanları tarafından da saldırıya uğrayabiliyor. 2021’den 2022’ye kadar üretim tesislerine yönelik saldırılar %100’ün üzerinde olarak kaydedilirken, fidye yazılımı saldırganları ise %92 oranında artış gösteriyor. Son zamanlarda birçok sektörde siber güvenliğin güçlendirilmesine yönelik çalışmalar göz önüne alındığında üretime gösterilen ilgi daha sağlam siber güvenlik önlemleri gerektirebiliyor. Bu da sektörün siber güvenliğe çok daha fazla yatırım yapması gerektiği anlamına geliyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Netflix şifre paylaşmayı resmen durdurdu – Teknoloji

Netflix şifre paylaşmayı resmen durdurdu – Teknoloji





Dijital film ve dizi izleme platformu Netflix, rakiplerinin artması ve yeni abone çekmek için dünya genelinde şifre paylaşmayı yasakladı. Öncelikle bazı ülkelerde test edilen bu uygulama artık Türkiye dahil olmak üzere tüm dünyada uygulanmaya başlandı.

Netflix’in şifre paylaşımını yasaklama hamlesi, beklenmedik bir şekilde büyük bir etki yarattı ve platforma çok sayıda yeni abone kazandırdı. Mart ayından bu yana, şirket 5.9 milyon yeni üye kazanırken, Haziran ayını 238 milyonun üzerinde abone sayısıyla tamamladı.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Havacılık ve savunma sanayindeki uygulamalarımızla IDEF 23 fuarı nda dikkat çekeceğiz

Havacılık ve savunma sanayindeki uygulamalarımızla IDEF 23 fuarı nda dikkat çekeceğiz

Bu yıl IDEF’23 Fuarı’na kapsamlı hazırlandıklarını belirten Baycan Elektrik Genel Müdürü Engin Yılmaz, “IDEF’2023 Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda uygulamalarımızı ve üretim proseslerimizi tanıtacağız. Türkiye’nin en büyük Savunma Sanayi ve Güvenlik Fuarı’nda yeni; özellikle yurtdışında faaliyet gösteren Havacılık ve Savunma Sanayi firmaları ile tanışmayı ve somut projeler geliştirmeyi planlıyoruz. Mevcutta TÜSAŞ, TEI, Aselsan ve Roketsan gibi Savunma Sanayi’nin önde gelen firmaları ile çalışıyoruz. İlerleyen dönemde Havacılık ve Savunma Sanayisinde yalnızca milli projelerde değil uluslararası paydaşlarla iş birliği yönünde ilerleyeceğiz. Hedefimiz kısa sürede Havacılık ve Savunma Sanayinin kablo donanım sektöründe tercih edilen tedarikçi partner firması olmak.” dedi.

IDEF’23 16’ncı Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 25-28 Temmuz 2023 tarihlerinde İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde kapılarını ziyaretçilerine açacak. T.C. Milli Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde gerçekleştirilecek fuara katılacak olan Baycan Elektrik; çalışmalarını, uygulamalarını ve yeniliklerini ziyaretçileri ile paylaşacak.

56 YILDIR MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNDEN ÖDÜN VERMEDEN ÇALIŞIYORUZ

IDEF’23 Fuarı’nın Havacılık ve Savunma Sanayinin son teknolojileri ve projelerini dünya ile buluşturacak olan bir fuar. Baycan Elektrik olarak bu organizasyonun ve sektörün bir parçası olmanın gurur kaynağı olduğunu ifade eden Genel Müdür Engin Yılmaz, firmanın Erdoğan Kılıç tarafından 1967 yılında temellerinin atıldığını ve İstanbul’da 20 kişilik bir atölyede Arçelik’e sertifikalı bir tedarikçi olarak çalışmalarına başladığı bilgisini verdi. Yılmaz, “Kurulduğumuz günden bu zamana kadar Baycan Elektrik olarak müşteri memnuniyetinden ödün vermedik. Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan 7.500 metrekarelik tesisimizde kablo donanımı, deneyimli AR-GE ve ÜR-GE ekibimizle tasarım desteği, prototip üretimi, elektrik, elektronik ve plastik parçaların montajı ve test süreçlerini kesintisiz bir şekilde gerçekleştiriyoruz.  Şirketimizin öncelikli değerleri arasında %100 müşteri memnuniyeti bulunuyor” dedi. 

IDEF’23 FUARI’NA HAZIRIZ, ONAYLI HAVACILIK VE SAVUNMA SANAYİ TEDARİKÇİSİ OLARAK SEKTÖRDE YERİMİZİ ALDIK

“Savunma Sanayii sektörünün bileşenlerinin buluşacağı fuarda Baycan Elektrik olarak çalışmalarımızı ziyaretçilerimize ve misafirlerimize daha yakından tanıtma ve anlatma imkânı bulacağız” diyen Yılmaz, “Türkiye’ye katma değer sağlayan ve yatırımlarımızla ülkemiz ekonomisine değer katan Baycan Elektrik olarak tüm çalışma arkadaşlarımızı ve ortaklarımızı standımıza bekliyoruz” ifadesini kullandı. Kuruluşundan bu yana Beyaz Eşya ve Otomotiv sektörleri için üretim yapan firmanın yönetim kurulu başkanı Hakan Kılıç’ın vizyonunda Havacılık ve Savunma Sanayi sektöründe yer alması için çalışmalarına yaklaşık 3 yıl önce başladıkları bilgisini veren Baycan Elektrik’in Genel Müdürü Yılmaz, “Bu süreçteki ilk yatırımlarımızdan biri şirketimizde gerekli tüm eğitimlerini tamamlamış olan bir Certified IPC Trainer (Sertifikalı IPC Eğitmeni) yetiştirmek oldu. Eğitmenimiz şimdiye kadar 50 personelimizin Certified IPC Specialist (Sertifikalı IPC Uzmanı) eğitimlerini verdi. Daha sonra AS 9100 ve IPC gereklilikleri kapsamında oluşturulmuş toplamda 500 metrekarelik Havacılık ve Savunma Sanayi tesisimizin yatırımları tamamlandı ve tesis güvenlik belgesi alındı. AS 9100 sertifikamız ile Millî Savunma Bakanlığı tarafından onaylı Havacılık ve Savunma Sanayi tedarikçisi olarak sektörde yerimizi aldık. Türkiye’de 50 yılın üstünde Beyaz Eşya ve Otomotiv sektörlerinde kablo donanımı tecrübesi ile Havacılık ve Savunma Sanayi atılımı gerçekleştiren ilk firma olduğumuzu söyleyebiliriz.’’ ifadelerini kullandı.

HAVACILIK VE SAVUNMA SANAYİNİN TERCİH EDİLEN PARTNERİ OLACAĞIZ

Hedeflerinin kısa sürede Havacılık ve Savunma Sanayi’nin kablo donanım sektöründe tercih edilen tedarikçi partner firması olmak olduğunu söyleyen Engin Yılmaz son olarak şöyle konuştu: ‘’Sektörün standartlarını, gerekliliklerini ve gelişmelerini yakından takip ediyoruz. Beyaz Eşya ve Otomotiv sektörleri için üretimlerimizde sağladığımız Yalın Üretim, Ergonomi ve Metod Zaman Ölçümü (MTM) uygulamalarımızdan edindiğimiz deneyimleri Havacılık ve Savunma Sanayideki projelerimiz ile bütünleştirdik. Dijitalleşme kapsamında Endüstri 4.0 modelini temel alan bir işletme olarak makine parkurumuzda bulunan tüm cihazların akıllı donanımlara sahip olması yönünde projelerimiz devam ediyor. Güçlü yönetim ve organizasyonel yapımız; kurumsal kimliğimiz Havacılık ve Savunma Sanayinin standartları ile birebir uyuşuyor. 

TÜSAŞ, TEI, ASELSAN VE ROKETSAN İLE ÇALIŞIYORUZ

Mevcutta TÜSAŞ, TEI, Aselsan ve Roketsan gibi Savunma Sanayinin önde gelen firmaları ile çalışıyoruz. Çalıştığımız projelerin birçoğu bu kuruluşlar ve Baycan Elektrik arasında ticari iş birlikleri ile sonuçlanıyor. Firmaların koaksiyel kablo, semi-rigid kablolar, askeri standartlara ait konnektör ve terminaller, elektrik ve elektronik teçhizatlar içeren tüm projelerine yanıt vermekteyiz. İlerleyen dönemde Havacılık ve Savunma Sanayide yalnızca milli projelerde değil uluslararası paydaşlarla da iş birliği yönünde ilerleyeceğiz.” 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Enerjisa Enerji, işlemlerini daha hızlı ve kolay hale getirebilmek için mobil uygulamasını yeniledi

Enerjisa Enerji, işlemlerini daha hızlı ve kolay hale getirebilmek için mobil uygulamasını yeniledi

İnsan ve teknolojiyi odağına alarak daha akıllı ve yeşil bir dünyaya katkı sunmak için projeler üreten Türkiye’nin lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi Enerjisa Enerji, müşterilerinin hayatlarına dokunmaya devam ediyor. Enerjisa Enerji, müşteri hizmet kanallarından olan Enerjisa Mobil uygulaması ve Enerjisa Online Hizmetler Merkezinin tasarım ve altyapısını tamamen yenileyerek müşterilerinin hizmetine yeniden sundu.  Bu sayede online işlemlerin çok daha hızlı ve kolay hale gelmesi ile aktif kullanıcı sayısının iki katına çıkması hedefleniyor.

Türkiye’nin lider elektrik dağıtım, perakende satış ve müşteri çözümleri şirketi olan Enerjisa Enerji, dijital dönüşüm ve teknoloji yatırımı konusunda da sektöre örnek uygulamalar geliştirmeye devam ediyor. Enerjisa Enerji’nin 3 milyonun üzerinde indirilme sektördeki rekoru elinde bulunduran mobil uygulamasını titizlikle çalışarak yeni uygulama geliştirirken, online işlemlerin gerçekleştirilebildiği websitesini de yeni yüzüyle müşterilerinin kullanımına sunuyor. Enerjisa Enerji müşterileri yeni abonelik, abonelik iptali dahil tüm elektrik işlemlerini, Online Hizmetler Merkezi ve uygulama mağazalarından ücretsiz olarak indirilebilen Enerjisa Mobil üzerinden tamamlayabiliyor.

Online Hizmetler Merkezi ve Enerjisa Mobil uygulaması ile Enerjisa Enerji müşterileri zamandan tasarruf ederek diledikleri zaman diledikleri yerden birçok işlemi gerçekleştirebiliyor. Bu uygulama kullanıcılara tek tıkla üye olabilme, abonelikten fatura ödemeye randevudan başvuruya kadar tüm işlemlerini kolaylıkla tamamlayabilme olanağı sunuyor. 

 

Yenilenen uygulama ve Online Hizmetler Merkezi yeni özellikleri de beraberinde getiriyor. 

Enerjisa müşterileri yeni uygulama ve Online Hizmetler Merkezi aracılığıyla artık anlık elektrik kesintisini bölgesindeki ilgili dağıtım şirketine iletmek üzere ön başvuruda bulunabilecek ve ilgili dağıtım şirketi tarafından yayınlanan planlı kesintileri uygulama üzerinden kolayca takip edebilecek. Abonelik ve tahliye işlemi yaptırmak isteyen müşteriler, yenilenen Enerjisa Mobil ve Online Hizmetler Merkezi’nde bu işlemlerini eski uygulamaya kıyasla yüzde 45 daha hızlı gerçekleştirerek sadece birkaç dakika içinde tamamlayabilecek.Türkiye’nin enerji dönüşümüne öncülük eden Enerjisa, yenilenen dijital kanalları ile müşterilerinin enerji tüketimlerini takip etmelerine de imkan sağlıyor. Müşteriler yenilenen bu kanallar ile fatura bildirimlerini faturalar oluştuğu anda alabilecek; elektrik tüketimlerini grafikler üzerinden inceleyebilecek ve yaşadıkları bölgedeki kullanıcılarla kendi tüketimlerini karşılaştırabilecek. Yenilenen  uygulama ve Online Hizmetler Merkezi aracılığıyla sadece birkaç dakika içinde başvuru oluşturulup sonucu takip edilebilecek. Ayrıca müşterilerin profillerini kişiselleştirebilme ve sözleşme hesap numarası ile yakınlarının faturasını ödeyebilme özellikleri de hizmete sunuluyor. 

Yenilenen dijital kanalları ile ilgili görüşlerini aktaran Enerjisa Perakende Satış Şirketleri Genel Müdürü Ersin Esentürk, “Enerjisa Enerji olarak 14 ilde 22 milyondan fazla kullanıcıyla Türkiye’nin yüzde 25’ine hizmet veriyoruz ve son 10 yılda yaptığımız teknoloji yatırımları sayesinde bugün sektörde öncü konumdayız. Online Hizmetler Merkezi ve Enerjisa Mobil uygulaması ile abonelik yaptırma ve abonelik iptali hizmetlerini dijital ortama taşıyarak, zaman ve kaynakların kullanımı noktasında önemli bir tasarruf sağladık. Ayrıca müşterilerimiz hizmetlerimize yönelik talep ve geri bildirimlerini de online olarak bizimle paylaşabiliyorlar. En önemlisi, müşterilerimiz fiziki kanalları ziyaret etmeden evlerinin konforunda fatura inceleme, ödeme işlemleri, abonelik işlemleri ve diğer taleplerinin yanı sıra ilgili dağıtım şirketi tarafından yayınlanan planlı kesintilerin takibini de kolayca online kanallarımızdan gerçekleştirebiliyor.

Müşteri geribildirimlerinden yola çıkarak büyük özveriyle yazılım sürecini tamamladığımız, tamamen bugünün dünyasına, trendlerine uygun olarak uzman ekiplerle tasarladığımız Online Hizmetler Merkezi ve Enerjisa Mobil uygulamasını müşterilerimizin hizmetine Haziran 2023 tarihinde sunduk. Enerjisa Mobil, her gün gelişen yapısıyla, daha fazla işlem için hizmet vermeye devam ediyor. Müşterilerimizin uçtan uca kusursuz bir deneyim yaşamalarını sağlayarak memnuniyetlerini daha da artıracağımıza ve kullanıcı sayısını iki katına çıkaracağımıza inanıyoruz.” dedi.

Online Hizmetler Merkezi ve Enerjisa Mobil uygulamasının yenilenen yüzü ile kampanyalardan ve yeniliklerden haberdar olmak isteyen kullanıcılar, bu bilgileri ve fatura bilgilendirmelerini almak için uygulama bildirimlerini açık bırakabilir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İşletmeler için kullanımı kolay, bulut tabanlı güvenlik çözümü

İşletmeler için kullanımı kolay, bulut tabanlı güvenlik çözümü

Siber güvenlik alanında küresel lider olan ESET, birleştirilmiş siber güvenlik platformu olan ESET PROTECT’te önemli bir geliştirmenin kullanıma sunulduğunu duyurdu. Geliştirmeler, dünya çapında işletmelerin karşılaştığı ve ileride karşılaşabileceği dijital güvenlik sorunlarına yönelik olarak tasarlandı. 

 ESET bütünleşik güvenlik açığı ve yama yönetimini ESET PROTECT Platformuna eklemek için BT, OT ve ICS kritik altyapı siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri olan OPSWAT ile ortaklık yaptı. Mevcut ESET PROTECT platformuna ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi eklendi. Platform, sürekli değişen tehdit ortamına ayak uydurmakta ve sistemlerinin doğru şekilde yamalanmasını sağlamakta güçlük çeken küçük ve orta ölçekli işletmeleri (KOBİ) daha iyi koruyabilmek için yepyeni bir katman olan ESET PROTECT Elite ile tamamlandı. 

Kuruluşlar temel olarak ESET PROTECT Bulut konsol yönetimiyle çalışırken, güvenlik tehditlerini kolayca değerlendirebilir ve tüm ağdaki yamaları yöneterek en son sıfır gün güvenlik açıklarının zamanında tespit edilmesini ve düzeltilmesini sağlayabilir. Otomatik tarama ve çok çeşitli filtreleme seçenekleri, kuruluşlar için çok önemli olan güvenlik sorunlarını hızlıca belirlemelerine ve bunlara odaklanmalarına imkan tanır. Otomatik ve manuel yamalama seçenekleri sayesinde, işletmeler uç noktalarının en son güvenlik yamalarıyla zamanında güncellendiğinden emin olabilir.

 

ESET KOBİ ve MSP Birimi Başkan Yardımcısı Michal Jankech şunları söyledi; KOBİ’ler kullanımı kolay olan ve kendilerini güvende tutacak bir çözüm istiyor. ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetiminin kişiselleştirilebilir yama uygulamaları, tüm büyüklüklerdeki işletmelerin uç noktalarının etkin ve hızlı yamalanmasını sağlayacak şekilde onlara esneklik ve kontrol imkanı tanıyor. Böylece işletmeler, saldırı riskini en aza indirgeyebilir, giderek daha sıkı hale gelen siber güvenlik sigortası veya düzenleyici gerekliliklere uyum sağlayabilir ve çeşitli ISO sertifikaları için gereken standartları karşılayabilirler.” 

ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi, Adobe Acrobat, Mozilla Firefox ve Zoom Client gibi binlerce popüler uygulamayı 35.000’den fazla yaygın güvenlik açığı ve açığa çıkma (CVE) için tarar. Bu otomatik tarama işlemleri, tamamen kişiselleştirilebilir güvenlik açığını hariç tutma ayarları kullanılarak planlanabilir. Güvenlik açıkları, açığa çıkma skoruna, önem derecesine ve zaman içindeki skoruna göre filtrelenebilir ve önceliklendirilebilir. ESET PROTECT Platformu’nun bulut tabanlı konsolu sayesinde işletmeler, en hassas yazılım ve etkilenen hizmetler hakkında rapor oluşturabilir. Çok dilli destek sunar ve BT altyapısı üzerinde çok fazla alan kaplamaz.

ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi, yama adı, uygulamanın sürümü, CVE, yama önem derecesi/önemi ve etkilenen uygulamalarla birlikte sürekli gelişen bir yama envanteri sağlar. İşletmeler anında güncellemeleri başlatabilir ve özelleştirilebilir seçenekler aracılığıyla veya bir yama tanımlandığında manüel olarak yama uygulamaya başlayabilir. İş akışında kesintiyi önlemek için riskli varlıklara öncelik vererek ve diğerlerini yoğun iş temposu olmayan saatlerde planlayarak yama işlemini daha da basit hale getirebilirler. İşletmeler, tüm ağlarında tam görünürlük sağlarken yine de belli bir alana odaklanarak Güvenlik Açığı ve Yama Yönetiminin çoklu kiralama özelliğinden faydalanabilir. 

         

ESET’in birleştirilmiş siber güvenlik platfomu ESET PROTECT, merkezileştirilmiş görünürlük, yönetim ve istatistikler sunan tek bölmeli bir bulut konsoludur. Sektör lideri olan ESET PROTECT Platformu ile işletme, ayrıca yönetilen güvenlik ve profesyonel hizmetleri ile tehdit istihbaratı sayesinde dengeli bir ihlal önleme, tespit ve yanıt becerisine sahip olur. Basit, modüler, adapte edilebilir ve sürekli kendini yenileyen bir yapısı vardır. ESET PROTECT Elite’in piyasaya sürülmesiyle, tüm büyüklükteki işletmeler için beş adet ESET PROTECT Platform abonelik seçeneği bulunuyor:

 

ESET PROTECT Entry – uç nokta koruması, sunucu güvenliği ve ESET PROTECT Bulut konsolunu içeren rekabetçi fiyatlara sahip başlangıç seviyesi bir çözümdür. 
ESET PROTECT Advanced – gelişmiş tehdit savunma teknolojisi ve tam disk şifreleme ile birinci sınıf uç nokta koruması sağlar. 
ESET PROTECT Complete – siber riskleri en aza indirmek için yeni ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi özelliğini, bulut uygulama korumasını ve posta güvenliğini içerir. 
Yeni ESET PROTECT Elite – artırılmış görünürlük ve azaltılmış siber riskler, ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi, ESET’in yerel genişletilmiş algılama ve yanıt (XDR) yeteneği ve ayrıca güçlü çok faktörlü kimlik doğrulama sağlar. 
ESET PROTECT MDR – eksiksiz siber risk yönetimi, güçlü tehdit avı ve arama sırasında birinci sınıf ESET uzmanlığı sağlayan kurumsal düzeyde bir çözümdür. ESET PROTECT MDR, tüm ESET PROTECT Elite özellikleriyle ESET’in yönetilen güvenlik ve profesyonel hizmetlerini bir araya getirir. 

 

Jankech açıklamalarına  şöyle devam etti; “Siber saldırıların sık sık değişmesi ve sektörün sürekli daha karmaşık hale gelmesiyle, işletmelere sunduğumuz çözümler de onların değişen ihtiyaçlarını karşılayacak ve dönüşen bir tehdit ortamına uyum sağlayacak şekilde değişim gösteriyor. Tüm büyüklükteki işletmeler, kötü adamların bir adım önünde olmak için güvenlik açıklarını hızlıca tespit etmek ve bunlara yama uygulamak konusunda her geçen gün daha da zorlanıyor. ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi ürünümüzün piyasaya çıkmasıyla birlikte, işletmeler için hem iş aksamalarının hem de maliyetlerin minimumda tutulmasına yardımcı olarak hızlı bir şekilde düzeltmeye giden bir yol sağlayacağız.” 

OPSWAT İş Geliştirme Başkan Yardımcısı Chad Loeven ortaklıkları hakkında şunları söyledi: “ESET ile gerçekleştirdiğimiz uzun vadeli ortaklığımızın bu yeni adımında çok heyecanlıyız. ESET, KOBİ pazarında en iyi güvenlik uygulamalarını sağlama konusunda tutarlı bir liderlik sergiledi. Uç nokta teknolojimiz, kurumsal iş ortaklarımız aracılığıyla dünya çapında 150 milyondan fazla uç noktanın korunmasına yardımcı oluyor.  KOBİ pazarında teknolojimizi geliştirebilmek için ESET mükemmel bir ortak.” 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Spotify: “Türk halk müziği dinlenmeleri yüzde 260’ın üzerinde arttı.” – Teknoloji

Spotify: “Türk halk müziği dinlenmeleri yüzde 260’ın üzerinde arttı.” – Teknoloji





Dijital müzik platformu Spotify, Türkiye’deki kullanıcıların dinledikleri şarkıları inceledi. Üyelerinin tercih ettiği şarkılar Spotify, Türk halk müziğine gösterilen ilgilinin yüzde 260 oranında arttığını açıkladı.

EN ÇOK NEŞET ERTAŞ DİNLENDİ

2018’den 2022 yılına kadar en çok dinlenen halk müziği sanatçısı Neşet Ertaş oldu. Neşet Ertaş’ı Selda Bağcan takip ederken, en çok dinlenen üçüncü halk müziği sanatçısı ise Musa Eroğlu oldu.

EN ÇOK DİNLENEN ŞARKILAR: ‘MİHRİBAN’, ‘SÖYLE SUNAM’, ‘YOLCU’

En çok dinlenen Türk Halk müziği parçaları içinde ise Musa Eroğlu’ndan “Mihriban”ı sırasıyla Nurettin Rençber’den “Söyle Sunam” ve Neşet Ertaş’tan “Yolcu” takip etti.

Konuyla ilgili açıklama yapan Spotify Güney ve Doğu Avrupa Müzik Direktörü Melanie Parejo, şu ifadeleri kullandı:

“Son yıllarda hem Türk halk müziğinin hem de halk müziği severlerin değişimini yakından takip ediyoruz ve yüzyıllar boyunca çok çeşitli duyguların ifade şekli olan bu müzik türünün hiç eskimediği de aşikar. Halk müziğinin yepyeni yorumlamalarla özellikle Z kuşağının ilgisini çektiği de yadsınamaz bir gerçek. Türk Halk müziğinin, Gaye Su Akyol gibi sanatçıların deneysel sound’ların katkısıyla Anadolu ve psych rock’ı yeniden canlandırması veya Emir Can İğrek’in folk-pop parçası Ali Cabbar’da gördüğümüz gibi farklı türlerin kaynaşmasının etkisiyle bir evrim geçirdiğine de şahit oluyoruz. Melike Şahin’den Diva Yorgun ve Hey! Douglas’tan Leylim Leylim gibi çok sevilen parçaların yorumlamaları da türün yükselişe geçmesine katkıda bulunuyor.”

INSTAGRAM PAYLAŞIMLARINDA DA NEŞET ERTAŞ BİRİNCİ

Tele1’in haberine göre, spotify kullanıcıları tarafından Instagram’da en çok paylaşılan ilk üç halk müziği parçasının hepsi Neşet Ertaş’a ait. Bunlar, “Yalan Dünya,” “Neredesin Sen” ve “Sen Benimsin Ben Senin”.

Kullanıcıların gün içinde halk müziğini en çok dinlediği saatin ise 18.00 olduğu açıklandı.

2018 ile 2022 yılları arasında Karadeniz müziğine ait dinlenme oranında yüzde 230’un üzerinde yükseliş yaşanırken özellikle “kara” ve “karadeniz” anahtar kelimeleriyle yapılan aramalar, platformda yapılan en sık aramalarda üst sıralarda yer aldı. Türün en çok dinlenenleri ise sırasıyla Kazım Koyuncu, Volkan Konak ve Fuat Saka oldu.

Platformda kullanıcılar tarafından oluşturulan çalma listelerine en sık eklenen şarkıların başında Musa Eroğlu’ndan “Mihriban” gelirken, Ender Balkır’ın “Ruhumda Sızı”sı ikinci, Cengiz Özkan’ın “Bir Ay Doğar” türküsü ise üçüncü oldu.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Togg, Avrupa;nın en büyük teknoloji etkinliği VivaTech;te start-up;larla buluştu

Togg, Avrupa;nın en büyük teknoloji etkinliği VivaTech;te start-up;larla buluştu

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği VivaTech’te bir kez daha start-up ekosistemiyle bir araya geldi. VivaTech’te konuşan Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, sürdürülebilir mobilite ekosisteminde start-up’ların geliştirdiği inovatif teknolojilerin kritik rol oynadığını belirtti.

Erişilebilir ve kullanıcı odaklı bir mobilite ekosistemi oluşturmak hedefiyle yola çıkan küresel teknoloji markası Togg, geçen yıl ilk kez katıldığı Avrupa’nın en büyük startup ve teknoloji etkinliği VivaTech’te bu yıl da yerini aldı. Etkinlik kapsamında “Mobility and Innovation Park by Togg” ve “Discovery Stage by Togg” alanlarında katılımcılarla bir araya gelen Togg, start-up’ların mobiliteye dair inovatif ürün ve hizmetlerini diğer katılımcılarla paylaşmasına destek oldu.

 

“Yeni mobilite çözümleri geliştirmek için start-up’larla iş birliklerimizi sürdüreceğiz”

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, VivaTech’te düzenlenen “Mobilite Önemlidir: Şehirler nasıl daha yeşil ve akıllı hale getirilir?” başlıklı panelde yaptığı konuşmada, “Dünyanın sürdürülebilirliğe ihtiyacı var. Kullanıcılar da bunu bekliyor ama aynı zamanda işletmelerin rekabet gücü için de sürdürülebilirlik gerekli” dedi. Togg’un “doğuştan sürdürülebilir” bir marka olduğunun altını çizen Karakaş, şunları söyledi: 

“Otomotiv endüstrisi hızla dönüşüyor. Mobilite ekosisteminde kesintisiz bir kullanıcı deneyimi sağlamak için akıllı mobilite cihazlarının dijital çözümler ve temiz enerji çözümleriyle entegre olduğu kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyaç duyuluyor. Biz sürdürülebilirlik yolculuğumuzda yeni teknolojiler geliştirirken, start-up’larla güçlü iş birlikleri yapıyor ve bu iş birliklerini çok önemsiyoruz çünkü mobilite ekosisteminde start-up’ların geliştirdiği inovatif teknolojiler kritik rol oynuyor. Kullanıcılara konforlu bir mobilite deneyimi yaşatacak akıllı enerji çözümleri, akıllı şehirlerde akıllı yaşam çözümleri ve yeni mobilite hizmetleri konusunda start-up’larla iş birliklerimizi artırarak sürdürmeye kararlıyız.”

 

“Temiz enerji” için öncü adımlar

Karakaş, döngüsel ekonomiden ürünlerin geri dönüşümüne kadar pek çok konuda çalışma yürüttüklerini de belirterek, “Farasis Energy ortaklığında kurduğumuz Siro Silk Road Temiz Enerji Depolama Teknolojileri, ‘Temiz enerji depolama çözümlerini yaygınlaştırarak dünyayı yaşanabilir kılma’ vizyonuyla hareket ediyor. Aynı zamanda yüzde yüzüne sahip olduğumuz Trugo markamızla yenilenebilir kaynaklardan elde edilen enerjiyi kullanarak şarj hizmeti sunuyoruz. 2030 yılında karbon nötr olma hedefimiz var” dedi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay Zeka Teknolojileriyle Veri Yönetişimi Stratejinizi Birleştirin

Yapay Zeka Teknolojileriyle Veri Yönetişimi Stratejinizi Birleştirin

Doğuş Teknoloji, IBM Türkiye ve Penta Teknoloji iş birliği ile veri analitiği ve yapay zeka teknolojilerinin işletmeler için önemine dikkat çekmek amacıyla “Data Storm: Veri ile Çağı Yakalayın” etkinliğini düzenledi. Farklı sektörlerden çok sayıda şirket temsilcisinin ilgi gösterdiği etkinlikte, günümüzün hızlı ve veri odaklı dünyasında rekabette öne çıkmak için yapay zeka çözümlerini etkin bir şekilde kullanmanın gerekliliğine vurgu yapıldı.

Günümüzün hızlı ve veri odaklı iş dünyasında rekabet avantajı elde etmek, sezgisel anlayışın ötesindeki becerileri gerektiriyor. Sürdürülebilir başarı ve sektörde öncü olabilmek için yapay zeka çözümlerinin kullanımıyla verinin gücünü etkin bir şekilde değerlendirmek gerekiyor. İş dünyasında rekabette güçlü kabul edilen tüm kurumların bir veri yönetimi ve dijitalleşme stratejisine sahip oldukları biliniyor.

Doğuş Teknoloji ev sahipliğinde IBM Türkiye ve Penta Teknoloji iş birliği ile gerçekleştirilen “Data Storm: Veri ile Çağı Yakalayın” etkinliğinde yapay zeka teknolojileriyle veri yönetişimi stratejilerini birleştirerek; veri kalitesini artırmak, güvenilirlik sağlamak ve stratejik kararları desteklemenin önemine değinildi. Ayrıca, işletmelerin rekabette öne çıkması, müşterileriyle güçlü bağlar kurması ve işlerinin potansiyelini tam anlamıyla ortaya çıkarması için yapay zeka teknolojilerinin kritik rolüne vurgu yapıldı. 

İş Hedeflerini Destekleyen Bir Veri Stratejisi Belirlenmeli

Etkinlik gündemi kapsamında değerlendirmelerde bulunan Doğuş Teknoloji Veriden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Özcan Çavuş, kurumların iş stratejilerine uygun, iş hedeflerini destekleyen bir veri stratejisine ve veriden değer elde edebilecek çalışmalara ihtiyaç olduğunu vurguladı.  Kişisel verilerin güvenliği ve yaşam döngüsü içinde uçtan uca yönetim için idari ve teknik düzenlemelerin gerekliliğine vurgu yapan Çavuş, müşteri ve çalışanların özelinde veri güvenliğini sağlamanın ve itibar kaybı yaşamamak adına uyum süreçleri odağında aksiyon almanın önemine de değindi. 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Deepfake videolarının sayısı her yıl %900 oranında artıyor!

Deepfake videolarının sayısı her yıl %900 oranında artıyor!

Dünya Ekonomik Forumu’na (WEF) göre çevrimiçi deepfake videoların sayısı her yıl %900 oranında artıyor. Taciz, intikam ve kripto dolandırıcılığı ile ilgili raporlarla birlikte birçok önemli deepfake dolandırıcılık vakası haber manşetlerine çıktı. Kaspersky araştırmacıları, kullanıcıların dikkat etmesi gereken ve deepfake kullanan ilk üç dolandırıcılık planına ışık tutuyor. 

Yapay sinir ağlarının, derin öğrenmenin ve dolayısıyla deepfake aldatma tekniklerinin kullanımı, dünyanın dört bir yanındaki kullanıcıların yüzlerini veya vücutlarını dijital olarak değiştirmeye, böylece herhangi birinin başka biri gibi göründüğü gerçekçi görüntü, video ve ses materyallerini üretmeye olanak sağlıyor. Bu manipüle edilmiş video ve görüntüler sıklıkla yanlış bilgi yaymak ve diğer kötü niyetli amaçlarla kullanılıyor.

Finansal dolandırıcılık

Deepfake’ler, suçluların kurbanları tuzağa çekmek amacıyla ünlüleri taklit etmek için geliştirdikleri görüntülerin kullanıldığı sosyal mühendislik tekniklerine konu olabiliyor. Örneğin Elon Musk’ın şüpheli bir kripto para yatırım planından yüksek getiri vaat eden yapay olarak oluşturulmuş bir videosu, geçen yıl hızla yayılarak kullanıcıların para kaybetmelerine neden oldu. Dolandırıcılar bunun gibi sahte videolar yaratmak için ünlülerin görüntülerini kullanıyor, eski videoları bir araya getiriyor ve sosyal medya platformlarında canlı yayınlar başlatarak kendilerine gönderilen herhangi bir kripto para ödemesini iki katına çıkarma sözü veriyor.

Pornografik deepfake

Deepfake’lerin bir başka kullanım alanı da bireyin mahremiyetini ihlal etmek. Deepfake videolar, bir kişinin yüzünün pornografik bir video üzerine yerleştirilmesiyle oluşturulabiliyor ve büyük zarara ve sıkıntıya neden olabiliyor. Bir vakada, bazı ünlülerin yüzlerinin müstehcen sahnelerdeki pornografik aktrislerin vücutlarına bindirildiği deepfake videolarının internette yayıldığı ortaya çıktı. Sonuç olarak, bu tür vakalarda saldırı mağdurlarının itibarları zedeleniyor ve hakları ihlal ediliyor.

İşe dair riskler

Çoğu zaman deepfake’ler şirket yöneticilerinden haraç alma, şantaj ve endüstriyel casusluk gibi suçlar için işletmeleri hedef almak üzere kullanılıyor. Örneğin, siber suçlular bir ses deepfake’i kullanarak BAE’deki bir banka müdürünü kandırmayı ve 35 milyon dolar çalmayı başarmıştı. Söz konusu vakada ikna edici bir deepfake oluşturmak için patronunun sesinin sadece küçük bir kaydının ele geçirilmesi yeterliydi. Bir başka vakada, dolandırıcılar en büyük kripto para platformu Binance’i kandırmaya çalıştı. Binance yöneticisi, hiç katılmadığı bir Zoom toplantısı hakkında “Teşekkür ederim!” mesajları almaya başladığında şaşırdı. Saldırganlar, yöneticinin herkese açık görüntüleriyle bir deepfake oluşturmayı ve bunu çevrimiçi bir toplantıda yönetici adına konuşarak uygulamayı başardılar.

FBI, insan kaynakları yöneticilerini uyarıyor!

Genel olarak, deepfake’leri kullanan dolandırıcıların amaçları arasında dezenformasyon ve kamuoyunu manipüle etme, şantaj ve casusluk yer alıyor. Bir FBI uyarısına göre, insan kaynakları yöneticileri uzaktan çalışmak için başvuran adaylar tarafından deepfake kullanımı konusunda zaten tetikte bekliyor. Binance vakasında, saldırganlar deepfake oluşturmak için internetten gerçek kişilerin görüntüleri kullandılar ve hatta bu kişilerin fotoğraflarını özgeçmişlere eklediler. İnsan kaynakları yöneticilerini bu şekilde kandırmayı başarırlarsa ve sonrasında bir teklif alırlarsa, devamında işveren verilerini çalabiliyorlar.

Deepfake’ler büyük bir bütçe gerektiren ve sayıları giderek artan pahalı bir dolandırıcılık türü olmaya devam ediyor. Kaspersky tarafından daha önce yapılan bir araştırma, darknet üzerindeki deepfake’lerin maliyetini ortaya koyuyor. Sıradan bir kullanıcı internette bir yazılım bulur ve bir deepfake yapmaya çalışırsa, sonuç gerçekçi olmayacak ve sahtekarlık bariz oluyor. Çok az insan düşük kaliteli bir deepfake’e inanıyor. Yüz ifadesindeki gecikmeleri veya çene şeklindeki bulanıklığı hemen fark edebiliyor.

Bu nedenle, siber suçlular bir saldırıya hazırlanırken büyük miktarda veriye ihtiyaç duyuyor. Taklit etmek istedikleri kişinin fotoğrafları, videoları ve sesleri gibi. Farklı açılar, ışık parlaklığı, yüz ifadeleri, hepsi nihai kalitede büyük rol oynuyor. Sonucun gerçekçi olması için güncel bir bilgisayarın gücü ve yazılımı gerekiyor. Tüm bunlar büyük miktarda kaynak gerektiriyor ve bu kaynağa yalnızca az sayıda siber suçlu erişebiliyor. Bu nedenle deepfake sağlayabileceği tehlikelere rağmen hala son derece nadir bir tehdit olmaya devam ediyor ve yalnızca az sayıda alıcı bunu karşılayabiliyor. Netice olarak bir dakikalık bir “deepfake’in fiyatı 20 bin ABD dolarından başlıyor.

“Bazen itibar riskleri çok ciddi sonuçlar doğurabilir”

Kaspersky’de Kıdemli Güvenlik Uzmanı Dmitry Anikin, şunları söylüyor: “Deepfake’in işletmeler için oluşturduğu en ciddi tehditlerden biri her zaman kurumsal verilerin çalınması değildir. Bazen itibar riskleri çok ciddi sonuçlar doğurabilir. Yöneticinizin (görünüşe göre) hassas konularda kutuplaştırıcı açıklamalar yaptığı bir videonun yayınlandığını düşünün. Şirket için bu durum hisse fiyatlarında hızlı bir düşüşe yol açabilir. Ancak, böyle bir tehdidin riskleri son derece yüksek olmasına rağmen, deepfake oluşturmanın maliyeti ve çok az saldırganın yüksek kaliteli bir deepfake oluşturabilmesi nedeniyle bu şekilde saldırıya uğrama şansınız son derece düşüktür. Bu konuda yapabileceğiniz şey, deepfake videoların temel özelliklerinin farkında olmak ve size gelen sesli mesaj ve videolara şüpheyle yaklaşmaktır. Ayrıca, çalışanlarınızın deepfake’in ne olduğunu ve nasıl fark edebileceklerini anladıklarından emin olun. Örneğin sarsıntılı hareket, cilt tonunda kaymalar, garip göz kırpma veya hiç göz kırpmama gibi işaretler belirleyici olacaktır.”

Darknet kaynaklarının sürekli olarak izlenmesi, deepfake endüstrisi hakkında değerli bilgiler sağlayarak araştırmacıların bu alandaki tehdit aktörlerinin en son eğilimlerini ve faaliyetlerini takip etmelerine olanak sağlıyor. Araştırmacılar darknet’i izleyerek deepfake’lerin oluşturulması ve dağıtımı için kullanılan yeni araçları, hizmetleri ve pazar yerlerini ortaya çıkarabiliyor. Bu tür bir izleme, deepfake araştırmasının kritik bir bileşenini oluşturuyor ve gelişen tehdit ortamına ilişkin anlayışımızı geliştirmemize yardımcı oluyor. Kaspersky Dijital Ayak İzi İstihbaratı hizmeti, müşterilerinin deepfake ile ilgili tehditler söz konusu olduğunda bir adım önde olmalarına yardımcı olmak için bu tür bir izleme içeriyor.

Kaspersky Daily’de deepfake endüstrisi hakkında daha fazla bilgi edinebilirsiniz.

Kaspersky, deepfake’lerle ilgili tehditlerden korunmak için şunları öneriyor:

Kuruluşunuzdaki siber güvenlik uygulamalarını kontrol edin- yalnızca yazılım açısından değil, gelişmiş BT becerileri açısından da. Mevcut tehdit ortamının önüne geçmek için Kaspersky Threat Intelligence kullanın. 
Kurumsal “insan güvenlik duvarını” güçlendirin. Çalışanlarınızın deepfake’in ne olduğunu, nasıl çalıştıklarını ve oluşturabilecekleri zorlukları anladığından emin olun. Çalışanlara bir deepfake’i nasıl tespit edeceklerini öğretmek için sürekli farkındalık ve eğitim çalışmaları yapın. Kaspersky Automated Security Awareness Platform, çalışanların en yeni tehditler konusunda güncel kalmasına yardımcı olur ve dijital okuryazarlık seviyelerini artırır.
Kaliteli haber kaynaklarına başvurun. Cehalet ve bilgi eksikliği deepfake’lerin yaygınlaşmasında önemli bir etken olmaya devam etmektedir. 
‘Güven ama doğrula’ gibi sağlam protokolleri devreye alın. Sesli mesaj ve videolara şüpheyle yaklaşmak insanların asla kandırılmayacağını garanti etmez, ancak yaygın tuzakların çoğundan kaçınmaya yardımcı olabilir. 
Deepfake kurbanı olmamak için videoların dikkat edilmesi gereken temel özelliklerinin farkında olun. Sarsıntılı hareket, bir kareden diğerine ışıkta kaymalar, cilt tonunda değişimler, garip göz kırpmalar veya hiç göz kırpmama, konuşmayla uyum sağlamayan dudaklar, görüntüdeki dijital yapaylıklar, kasıtlı olarak düşük kalitede kodlanmış ve zayıf aydınlatmaya sahip videolar gibi.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com