Tales of Kenzera: ZAU, EA Originals imzasıyla oyuncularla buluşmaya hazırlanıyor!

Tales of Kenzera: ZAU, EA Originals imzasıyla oyuncularla buluşmaya hazırlanıyor!

Tales of Kenzera: ZAU, EA Originals imzasıyla oyuncularla buluşmaya hazırlanıyor!

 

 

Bantu kültüründen esinlenen mistik diyarlarda geçen metroidvania türündeki yepyeni aksiyon-macera oyunu, içten hikayesiyle oyunculara farklı bir tecrübe yaşatacak

 

 

Electronic Arts ve Surgent Studios, büyük bir kayıptan sonra umudu ve cesareti tekrar bulmayı konu alan, tek oyunculu aksiyon-macera platform oyunu Tales of Kenzera: ZAU’yu duyurdu. Surgent Studios’un kurucusu ve BAFTA adayı aktör Abubakar Salim’in, babasının kaybıyla ve video oyunlarıyla olan derin ortak bağıyla ilgili kişisel yolculuğundan ilham alan Tales of Kenzera: ZAU, ünlü aktörün babasıyla olan ilişkisine metroidvania türü bir aksiyon-macera platform oyunu ile hayat veriyor. 

Abubakar Salim, “Uzun bir süre yolculuğumu kederle iletmenin bir yolunu bulmakta zorlandım. Şimdi bunu Zau’nun Tales of Kenzera: ZAU’daki kayıp, büyüme ve iyileşme hikayesi aracılığıyla yapabilmek çok iyi hissettiriyor.” dedi. “Oyunlar benim için hikayeleri paylaşmanın en güçlü aracı. Beni bu büyülü dünyayla tanıştıran da babamdı. Onu, ilişkimizi ve sevgimizi bu deneyim aracılığıyla onurlandırmanın daha iyi bir yolu olabilir mi? Oyunda emeği geçen tüm ekibe son derece minnettarım ve gurur duyuyorum.”

 

EA Originals etiketi altında yayınlanan ve Abubakar tarafından kurulan ve yönetilen Surgent Studios tarafından geliştirilen Tales of Kenzera: ZAU, oyuncuları, çok sevdiği babasını ölümün pençesinden kurtarma görevinde olan Zau’nun yerine geçmeye davet ediyor. Ölüm Tanrısı Kalunga’nın rehberliğinde ilerleyen Zau, savaşçı şamanın kozmik güçlerinden yararlanarak nefes kesen bir maceraya atılacak.

 

Oyun 23 Nisan 2024’te PlayStation 5, Xbox Series X|S, Nintendo Switch ve PC’de Steam, Epic Games Store ve EA uygulaması aracılığıyla yayınlanacak.

 

EA Partners Genel Müdürü Jeff Gamon, “EA Originals’ın kuruluş ilkesi, ortaya çıkan yeni oyun geliştirme yeteneklerine araç ve destek sağlamak, yaratıcıların cesur ve vizyoner hikaye anlatımlarını oyunseverlere sunmalarına olanak sağlamaktır.” dedi. “Abu’nun aile geçmişinden ve bin yıllık Bantu mitolojisinden gelen dokunaklı vizyonuna duyduğumuz heyecan, bundan birkaç yıl önce Surgent Studios’a olan desteğimizi ve inancımızı daha da artırdı. EA Originals ekibi, Abu’nun gerçekten unutulmaz ve dokunaklı bir deneyimi dünyayla paylaşmasına destek olmaktan büyük gurur duyuyor.”

 

Kenzera’nın güzel ama bir o kadar da tehlikeli topraklarında ortaya çıkan Tales of Kenzera: ZAU, kaos ve düzene dair anlatılmamış bilgilerden, antik şamanların anılarından, kutsal ruhlardan ve büyüleyici yaratıklarla dolu Bantu masallarından ilham alıyor. Oyuncular, savaşta huzursuz ruhları alt edebilmek için Ay Maskesi güçlerini kullanarak zamanı değiştirebilecek veya Güneş Maskesi ile ateşli mızraklar fırlatabilecekler. Tüm görsel efektlerde titizlikle çalışılmış el yapımı animasyonlar etkili olacak. Birçok ödül sahibi besteci Nainita Desai’nin büyüleyici orijinal müziğine dayanan Zau’nun değerli bir ruhsal şifacı olma arayışı, birbirinden farklı ve etkileyici mekanları gerçek hayata taşımaya hazırlanıyor.

 

Tales of Kenzera: ZAU, 23 Nisan 2024’te PlayStation 5, Xbox Series X|S, Nintendo Switch ve PC’de Steam, Epic Games Store ve EA uygulaması aracılığıyla satışa çıkacak. PlayStation 5, Xbox Series X|S ve Epic Games’te %10’luk ön sipariş indirimiyle birlikte 540 TL’den satışa çıkan oyun, Steam ve Nintendo Switch’te 17.99 Dolarlık bir etikete sahip. Ayrıca, ön siparişler birtakım bonuslarla birlikte gelecek ve oyun içinde iki becerinin kilidini açan iki şaman puanı, Kalunga’s Blessing görsel efekt varyasyonu ve Kenzera’nın zengin bilgisini derinlemesine inceleyen Tales of Kenzera: ZAU dijital – yardımcı çizgi romanı Soulshifters’ı içeriyor.

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Samsung ve UNDP, Innovation Campus programı çerçevesinde İnovasyon Merkezinde gençlere rehberlik etti

Samsung ve UNDP, Innovation Campus programı çerçevesinde İnovasyon Merkezinde gençlere rehberlik etti

Samsung ve UNDP, ‘‘Innovation Campus’’ programı çerçevesinde İnovasyon Merkezi’nde gençlere rehberlik etti

 

Samsung Electronics Türkiye ve UNDP Türkiye, Türkiye’nin gençlerini geleceğe hazırlamak ve dijital dönüşümde önemli bir rol oynamalarını sağlamak amacıyla, ‘‘Innovation Campus’’ programı kapsamında Samsung İnovasyon Merkezi’nde özel bir eğitim ve işe hazırlık etkinliği düzenledi. 18-19 Kasım tarihlerinde düzenlenen etkinlikte, Türkiye’nin dört bir yanından seçilen ve yapay zeka eğitimi alan gençler ağırlandı. Etkinlik kapsamında, Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Woo-Sung Lee, katılımcılara ilham veren bir konuşma gerçekleştirdi. Ayrıca, Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi da gençlere tecrübelerini aktardı. 

 

Samsung Electronics Türkiye, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ile iş birliği içinde “Innovation Campus” adlı bir program yürüterek, gençlere yapay zeka, nesnelerin interneti, kodlama ve programlama alanında temel eğitimler sunuyor. Bu iş birliği, gençleri nitelikli iş gücüne katılımlarını   güçlendirecek teknik becerilerle donatarak, eğitimde fırsat eşitliği sağlıyor. Innovation Campus, yapay zeka dersleri ile, gençlerin dijital beceriler kazanarak vizyonlarını geliştirmelerine ve toplumsal sorunlara farklı açılardan yaklaşarak çözüm üretmelerine yardımcı oluyor.

 

Program Samsung’un teknoloji konusundaki küresel bilgi birikiminin aktarılmasına aracılık ederken, aynı zamanda gençlerin yetkinlik bazlı gelişimlerini de destekliyor. Küresel eğitim içeriği UNDP SDG AI Lab’in uzmanları ve değerli akademisyenler tarafından gençlerle buluşturuluyor. Genç istihdamına katkı sunan program, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA’lar) yolunda ilerlemeyi destekleyen çözümlerin geliştirilmesini odağına alıyor. Gençler program boyunca geliştirdikleri beceriler ile SKA’lara katkı sağlayacak çözümler üretirken, projelerini UNDP’nin uluslararası bilgi ve deneyiminden öğrenerek hayata geçiriyorlar.

 

Başkonsolos Lee öğrencilere ilham verici bir perspektif sundu

Bu vizyon çerçevesinde, İstanbul Levent’teki Samsung İnovasyon Merkezi’nde, 18-19 Kasım tarihlerinde bir etkinlik gerçekleşti. Etkinlikte çerçevesinde, Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Woo-Sung Lee gençlerle buluştu. Başkonsolos Lee, Kore ve Türkiye arasındaki ikili ilişkiler hakkında değerli bilgiler paylaştı, gençlere ilham verdi. Bu etkinlikte, Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi, Samsung’un teknoloji ve inovasyon alanındaki öncü rolü, gençlerin sektörde nasıl lider olabilecekleri ve gelecek teknoloji trendlerini nasıl şekillendirebilecekleri üzerine konuştu.

 

Etkinlik, 19 Kasım Pazar günü, işe hazırlık eğitimi ile devam etti. Eğitim kapsamında gençler, iş hayatına girişte kariyer planı hazırlama, özgeçmiş yazma, iş görüşmesi teknikleri ve profesyonel ağ kurma gibi önemli konularda yetkinliklerini geliştirdi. Depremden etkilenen gençler başta olmak üzere Türkiye’nin farklı şehirlerinden gençlerin katılımıyla gerçekleşen etkinlik, öğrencilerin kariyer yolculuklarında önemli bir adım oldu.

 

Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi: ‘‘Samsung, gençleri eğitim yoluyla güçlendirerek, herkes için daha iyi bir dünya yaratma vizyonuna katkıda bulunuyor’’

Samsung Electronics Türkiye Başkanı ve CEO’su Philip Choi, ‘‘Samsung, sosyal sorumluluk programlarında eğitimi odağına koyuyor. Gençlerin tam potansiyellerini ortaya çıkarmalarını sağlayarak, pozitif sosyal değişimlere öncülük etmelerine destek oluyor. Bu yaklaşım, genç neslin sadece akademik başarılarına değil, aynı zamanda topluma katkıda bulunan bireyler olarak gelişimlerine de odaklanıyor. ‘Innovation Campus’ ile gençlerimizin hayatlarına pozitif etkiler bırakmayı ve onları geleceğin parlak liderleri olarak görmeyi umuyoruz’’ ifadelerini kullandı.

 

Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Woo-Sung Lee: ‘‘Türkiye, Kore ile birçok benzer kültürel ve tarihsel unsurları paylaşıyor ve muazzam bir potansiyele sahip’’

Kore Cumhuriyeti İstanbul Başkonsolosu Woo-Sung Lee, konuşmasında, ‘‘Kore, kısa zamanda olağanüstü bir büyüme ve ekonomik gelişme elde etti ve son zamanlarda ‘Hallyu’ veya ‘Kore Dalgası’ olarak bilinen yumuşak gücüyle küresel dünyada güçlü bir ülke haline geldi. Türkiye, Kore ile birçok benzer kültürel ve tarihsel unsurları paylaşıyor ve muazzam bir potansiyele sahip. Genç nesil, Türkiye’nin umut vadeden geleceğini temsil ediyor. Bu anlamda Türkiye’nin potansiyelini gerçekleştirmek için kendi alanlarında ellerinden gelenin en iyisini yapmaları bekleniyor. Kore halkı, Kore Savaşı sırasında Türkiye’nin yirmi binden fazla asker göndermiş olmasını derinden takdir ediyor. Kore Savaşı Gazilerinin asil fedakarlığı ve kararlılığı sayesinde Kore, ekonomik refah ve demokrasiye kavuştu’’ cümlelerine yer verdi.

 

Yapay zeka sınıfı için başvurular devam ediyor

“Innovation Campus” kapsamında gençlere sunulan eğitimler, sadece teknik becerilerle sınırlı kalmayıp, onları iş dünyasında başarılı olmaları için gereken yetkinliklerle de donatmayı hedefliyor. Şu anda, programın yeni ve heyecan verici bir bölümü olan yapay zeka sınıfı için başvurular açık durumda. İlgilenen gençler, program hakkında daha fazla bilgi almak ve başvuru yapmak için için Innovation Campus | Samsung Türkiye adresini   ziyaret edebilirler.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kaspersky, Konteyner Ortamları için Özel Güvenlik Çözümü Sunuyor

Kaspersky, Konteyner Ortamları için Özel Güvenlik Çözümü Sunuyor

Kaspersky, konteyner ortamları için tam kapsamlı bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i (KCS) pazara sundu. Ürün, konteyner uygulamalarını geliştirme sürecinden operasyona kadar her aşamada koruma altına alıyor. Kurulumun hemen ardından kullanıma hazır olan ürün düşük maliyetiyle, kolay yaygınlaştırma özelliğiyle ve şirketin BT altyapısına kolay entegre oluşuyla öne çıkıyor. Çözüm, KasperskyHybrid Cloud Security ile birlikte hibrit ve bulut altyapıları için kapsamlı bir güvenlik ekosistemi oluşturuyor.

Konteynerleştirme, geliştiricilerin yüksek profilli uygulamaları daha hızlı bir şekilde hazırlamasına ve yaygınlaştırmasına yardımcı olması sayesinde yazılım geliştirmede giderek popüler bir seçenek haline geldi. Bu teknolojinin en büyük avantajı, adından da anlaşılacağı üzere özerk bir yapıya sahip olmasıdır. Tıpkı denizdeki konteyner gemisine yüklenmiş kargolar gibi geminin kendisinden ayrı duran, ancak gemi içinde hareket edebilen konteynerler, mikro servis adı verilen uygulamaları geliştirmek, sunmak ve yaygınlaştırmak için gereken her şeyi (ikili kod, ilişkili yapılandırılmış dosyalar, kütüphaneler ve bağımlılıklar) bir arada tutar. Bu da konteynerleştirilmiş uygulamaları kolayca taşınabilir, son derece güvenilir ve dağıtık ekipler tarafından çalıştırılabilir hale getirir.

Siber olayların sayısı arttıkça konteyner ortamlarının korunmaya ihtiyacı artıyor. Kaspersky, bu sorunu çözmek için konteyner kullanan veya kullanmayı planlayan işletmeleri korumak üzere tasarladığı, konteynerli ortamlar için özel bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i piyasaya sürdü. Ürün, konteynerli uygulama geliştirmenin tüm aşamaları için güvenlik sağlıyor. Çözüm, geliştirme sürecinin yanı sıra runtime koruması da sunuyor. Örneğin yalnızca güvenilir konteynerlerin başlatılmasını sağlıyor, konteynerlerin içindeki uygulama ve hizmetlerin çalışmasını kontrol ediyor ve trafiği izliyor.

Kaspersky Container Security’de üç ana bileşen yer alıyor: 

‘KCS tarayıcı’, ‘KCS aracısı’ ve ‘KCS sunucusu’ yönetimi:

KCS tarayıcısı, yapılandırma dosyalarını yanlış yapılandırmalara karşı kontrol ediyor, imajları güvenlik açıkları, kötü amaçlı yazılımlar, hassas veriler için tarıyor ve bunları imaj kayıt defteri ve CI / CD platformları içindeki güvence politikalarına uygunluk açısından kontrol ediyor. 
KCS ajanı, konteynerdeki uygulamaya yönelik çeşitli saldırılara karşı koruma sağlıyor, kümelerdeki konteyner ve ağ etkileşimlerini izliyor ve tüm sistemi güvenlik standartlarına uygunluk açısından kontrol ediyor. 
Yönetici KCS sunucusu, tarayıcıdan ve aracıdan alınan verileri topluyor, müşterilerin verileri görselleştirmesine ve raporlar oluşturmasına olanak tanıyor ve diğer güvenlik çözümleriyle (ör. Kaspersky’nin KUMA’sı gibi SIEM’ler) entegre oluyor.

Kaspersky Container Security, DevSecOps organizasyon çerçevesine, CI/CD pipeline süreçlerine ve altyapısına kolayca entegre oluyor. Ayrıca hem gelişmiş DevSecOps süreçlerine sahip, hem de bunları yeni uygulamaya başlayan şirketler için DevOps korumasını güçlendirebiliyor. Çözüm ayrıca tüm aşamalardaki güvenlik ve uyumluluk kontrollerinin otomasyonu sayesinde uygulamanın piyasaya sürülmesi için öngörülebilir teslim tarihlerinin belirlenmesine olanak tanır.

Kaspersky Bulut ve Ağ Güvenliği Ürün Grubu Başkanı Timofey Titkov, şunları söylüyor: “Konteynerleştirme yeni normale karışık geliyor. Ancak buna dair riskler geleneksel uç nokta veya sanal makine güvenlik çözümleri tarafından kapsanmıyor. Konteyner ortamları özel güvenlik çözümleri gerektiriyor. Bu nedenle, en savunmasız alan olan runtime dahil olmak üzere yaşam döngüsü boyunca konteyner uygulamalarını koruyan bir çözüm olan Kaspersky Container Security’i (KCS) piyasaya sürüyoruz. KCS, müşterilerimizin geliştirmenin her aşamasında güvenliğin sağlandığı DevSecOps sürecini oluşturmalarına yardımcı oluyor. Bu lansman, Kaspersky’nin temel hedeflerinden biri olan müşterilerimizin her tür dijital varlığına kapsamlı koruma sağlama yolunda önemli bir adım. Bu ürünü müşterilerimizle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz.” 

Kaspersky Container Security hakkında daha fazla bilgiyi bu bağlantıda bulabilirsiniz.

Kaspersky hakkında

Kaspersky, 1997 yılında kurulmuş küresel bir siber güvenlik ve dijital gizlilik şirketidir. Kaspersky’nin derin tehdit istihbaratı ve güvenlik uzmanlığı, dünya genelinde işletmeleri, kritik altyapıları, hükümetleri ve tüketicileri korumak için sürekli olarak yenilikçi çözümlere ve hizmetlere dönüşmektedir. Şirketin kapsamlı güvenlik portföyü, gelişmiş ve gelişen dijital tehditlerle mücadele etmek için önde gelen uç nokta koruması, özel güvenlik ürünleri ve hizmetleri ile Siber Bağışıklık çözümlerini içeriyor. 400 milyondan fazla kullanıcı Kaspersky teknolojileri tarafından korunmaktadır ve şirket 220.000’den fazla kurumsal müşterinin kendileri için en önemli olanı korumalarına yardımcı oluyoruz. kaspersky.com adresinden daha fazla bilgi edinin.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

MediaMarkt Gamezone Alanlarında Oyunseverleri Son Teknolojiyle Buluşturuyor

MediaMarkt Gamezone Alanlarında Oyunseverleri Son Teknolojiyle Buluşturuyor

MediaMarkt, 2017 yılında Türkiye’de bir ilk olarak mağazalarında kurduğu Gamezone alanlarında tüm oyunseverleri son teknolojiyle bir araya getiriyor. Bugün itibariyle 89 mağazasında Gamezone alanı bulunan MediaMarkt, Türkiye’de bir ilke imza atarak sunduğu bu farklı deneyimi daha da yaygınlaştırmayı hedefliyor.

 

Geniş ürün yelpazesiyle teknolojiseverlere konforlu alışverişin keyfini sunan, Türkiye’nin en geniş satış alanına sahip elektronik perakendecisi MediaMarkt, 89 mağazasındaki özel Gamezone alanlarında, oyunseverlerin son çıkan oyun konsollarını, aksesuarları, yazılımları ve oyunları deneyimleyebilecekleri eşsiz bir ‘Gaming’ ortamı sunuyor. 

 

MediaMarkt’ın Gamezone alanları, PlayStation, Xbox, Nintendo Switch gibi son teknoloji oyun konsolları, en yeni oyunlar ve klasikler dahil geniş bir oyun kütüphanesi, kumandalar, kulaklıklar, klavyeler, mouselar gibi çeşitli oyun aksesuarları, uzman personel tarafından sunulan oyun konsolu, oyun ve aksesuar tavsiyeleri gibi profesyonel danışmanlık hizmeti ve turnuvalar, lansmanlar ve özel etkinlikler gibi heyecan verici oyun etkinlikleri sunarak oyunseverler için eksiksiz bir deneyim vaat ediyor.

 

MediaMarkt’ın Gamezone alanları, aynı zamanda oyunseverler için bir buluşma noktası olarak öne çıkıyor. Gamezonelarda oyun tutkunları hem favori oyunlarını satın almayı düşündükleri ekipmanlarla deneyimleyebiliyor hem de diğer oyunseverlerle bu deneyimlerini paylaşabiliyor. 

 

MediaMarkt Türkiye Operasyondan Sorumlu İcra Kurulu Üyesi (COO) Hulusi Acar, konuyla ilgili, ‘‘MediaMarkt olarak deneyimi sektörümüzün ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz ve bu deneyimi farklı bir şekilde tanımlıyoruz. Deneyim, bizim için ürünlerin satışından öte, müşterilerimize sunulan bütüncül bir değer olarak konumlanıyor. Uzmanlığımız, geniş ürün yelpazemiz ve ürünleri deneyimletebilme kabiliyetimizle müşterilerimizin en büyük yardımcısı ve destekçisiyiz. Tüketicilere, mağazalarımızda ve tüm dijital platformlarda en iyi ‘Alışveriş Deneyimini’ yaşatmak için çalışıyoruz. Türkiye’de 89 mağazamızda hizmet veren Gamezone alanlarımıza tüm gamerları davet ediyoruz’’ ifadelerini kullandı. 

 

Türkiye’de bir ilke imza attığı Gamezone’lar ile deneyim alanında liderliğini sürdüren MediaMarkt, oyunseverlerin teknoloji ve eğlence dünyasında daha fazla keyif alabilmeleri için Gamezone alanlarını geliştirmeye ve yenilikçi ürünleri sunmaya devam ediyor. Bu alanlar, oyunseverlere oyunları daha derinlemesine deneyimleme şansı sunarak her yaş grubundan oyuncuyu cezbediyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

HONOR Çinde HONOR V Purse;ü Tanıttı

HONOR Çinde HONOR V Purse;ü Tanıttı

Teknolojik yeniliklere öncülük eden HONOR, Çin’in Şanghay kentinde HONOR V Purse’ün lansmanını gerçekleştirdi. Son derece ince ve şık bir tasarıma sahip olan telefon, katlandığında sadece 8,6 mm, açıldığında ise 4,3 mm boyutlarıyla en ince katlanabilir akıllı telefon olarak yeni bir rekora imza atıyor.

HONOR, bu yıl IFA’da HONOR V Purse konsept telefonunu duyurduktan sonra ilk kez konsept bir çalışmayı hayat geçiriyor. Moda ve teknolojinin buluşmasını temsil eden HONOR V Purse, “telefondan çantaya” konseptini yansıtırken yeni bir teknoloji kategorisini tanımlayarak modayı takip eden tüketiciler için şık bir seçenek sunuyor. 

MAGIC V Purse ile elde ettikleri başarıyı aktaran HONOR CEO’su George Zhao, “Günümüz tüketicileri modaya uygun, dijital yaşam tarzları oluşturmaya odaklanmış durumda. Bu ihtiyaçları karşılamak için HONOR, akıllı telefon sektöründe sonraki adımı tanımlıyor ve en son yenilikleri şık bir tasarımla kusursuz bir şekilde birleştiren HONOR V Purse’ü piyasaya sürüyor. En son yaşam tarzı trendlerine ayak uydurmak için sürekli olarak cesur yeni form faktörlerini keşfetme taahhüdümüzün bir kanıtı olan HONOR V Purse, bugün piyasadaki hiçbir şeye benzemeyen yeni nesil podyumlara layık akıllı ürünlere ilham verecek” açıklamalarında bulundu.

 

Dünyanın En İnce Katlanabilir Telefonu

 Katlanabilir telefonları ile dikkatleri üzerine çeken HONOR, katlandığında sadece 8,6 mm, açıldığında ise 4,3 mm ölçülerine sahip HONOR V Purse ile katşanabilir akıllı telefon inceliğinde yeni bir rekora imza atıyor. Sadece 214g ağırlığındaki yeni çanta telefon, hafifliği ve çok yönlülüğü sayesinde geleneksel katlanabilir telefon ağırlığı olmadan büyük ekranın keyfini yaşatıyor. 

Katlanılabilir telefon kategorisinde her zaman yeni atılımları hedefleyen HONOR, içerisinde 1,2 mm kalınlığında süper yaylar ve 1,73 mm çapında minyatür dişlilerin bulunduğu HONOR’un tescilli çeliğinden oluşan yeni katlama mekanizmasıyla inanılmaz bir sağlamlık sunuyor.

Yeni HONOR V Purse, her zaman açık ekran (AOD) tasarımı sayesinde kullanıcıların tercih ettiği çanta tasarımını sorunsuz bir şekilde kişiselleştirmesine olanak sağlıyor. HONOR V Purse’un menteşesine klipslenen değiştirilebilir kayış ve zincir seçenekleri, cihazın sıradan bir çantada olduğu gibi zahmetsizce omzunuza takmanıza veya elinizde taşımanıza imkan tanıyor.

 

Kişiselleştirilebilir Fotoğraf Stüdyosu

 Ana kamera için 50MP IMX800 sensöre sahip olan HONOR V Purse, muhteşem portre çekimleri yapmanıza yardımcı olmak için dolgu ışığı olarak ikiye katlanabiliyor ve selfie çekerken görebileceğiniz dijital bir vizör olarak kullanılabiliyor. İkisi bir arada 12MP ultra geniş ve makro kamera, ana kamerayı güçlendirerek nefes kesici manzara çekimlerine imkân sağlıyor. Büyük bir partiyi kolayca barındırabilecek geniş grup çekimlerinin yanı sıra çıplak gözle fark edilmeyen ayrıntıları ortaya çıkaran aşırı yakın çekim imkânı ile nefes kesici görüntülerin yakalanmasını olanak tanıyor.

HONOR Image Engine teknolojisi ile geliştirilmiş olan HONOR V Purse, farklı portre stillerini yeniden şekillendiren 0,6x, 0,8x, 1x ve 1,3x dijital zoom desteğini sunuyor. Özel portre çekimleri için 1x ve 2x yakınlaştırma arasında geçiş yapma seçeneğine sahip özel portre modu ile kullanıcılarının en eşsiz anlarına dokunuyor. 

HONOR V Purse üzerindeki AI Ten Rengi Algoritması, ciltteki parlaklığı akıllı bir şekilde artırırken aynı zamanda bokeh efektleri oluşturmak için arka plandaki ışık noktalarını bulanıklaştırarak her zaman ve her yerde stüdyo kalitesinde portreler çekmenize yardımcı oluyor.

 

7,71 İnç Kusursuz Görüntü Kalitesi

 HONOR V Purse, son teknoloji ile donatılan 7,71 inç 2K esnek OLED ekranı sayesinde 1.600 nitlik yüksek ekran parlaklığını destekliyor. Yansımayı azaltmak için daha fazla ışığın geçmesine izin veren yansıma önleyici kaplama ile birleştiğinde, güneş ışığı altında ekran canlılığını koruyor.

 Algoritmik optimizasyonlar HONOR V Purse’ün ekranının iki nit kadar loş olmasını sağlayarak gece geç saatlerde yapılan okumaların zihniniz için olduğu kadar gözleriniz için de rahatlatıcı olmasını sağlıyor. HONOR V Purse, zararlı ekran titreşimini neredeyse tamamen ortadan kaldıran 2.160Hz PWM Karartma ve uzun süreli akıllı telefon kullanımının neden olduğu göz yorgunluğunu en aza indiriyor.

Dinamik Karartma ve Sirkadiyen Gece Ekranı ile birlikte kullanıcıların sevdiği HONOR göz koruma özelliklerinin tamamını destekleyen cihaz, uyku kalitesini artırmak için ekranlara geç bakmanın melatonin salgılanması üzerindeki etkisini azaltıyor.

Görüntülenen tüm nesnelerin parlaklığını artıran Süper Dinamik Canlı Ekran Teknolojisine sahip olan HONOR V Purse, grafik işleme kalitesi sayesinde görüntüleri, videoları ve animasyonsuz kullanıcı arayüzü için daha fazla görsel doğruluk sağlıyor. 

HONOR, yüksek ekran dayanıklılığı için katmanlı bir ekran koruma sistemi tasarlayan HONOR, HONOR V Purse’ü günlük aşınma ve yıpranmaya dayanmas adına en son teknolojik donanım ile güçlendirdi. Ekran ve menteşesi 200.000 açma ve kapamaya dayanacak şekilde test edilerek güçlü donanımını kanıtlıyor.

Bir dizi şok ve aşınma direnci değerlendirmesinden geçen HONOR V Purse, güvenilirliği ile tanınan dünyanın önde gelen test, gözetim ve belgelendirme şirketi SGS’den hem genel ünite için 5 yıldızlı düşmeye karşı dayanıklılık hem de ekran için 5 yıldızlı darbeye karşı dayanıklılık sertifikası alan ilk dışa katlanan telefon olma özelliğini taşıyor.

 

Silikon-karbon Pil: Maraton Koşucusu

 HONOR V Purse’e yerleştirilen iki silikon-karbon pil, her an çeşitli yaşam tarzlarına ayak uydurmak için toplam 4.500mAh’lik uzun ve dayanıklı pil kapasitesi sağlıyor.

HONOR tarafından sektöre kazandırılan düşük voltajlı şarj toplama teknolojisini entegre eden Silikon-karbon hücreler, geleneksel grafit tabanlı pil sistemlerine kıyasla %360 daha fazla şarj sağlıyor. HONOR V Purse’ün düşük voltajlarda güvenilir bir şekilde çalışmasını sağlamak için yeniden tasarlanan devre ve yeni bir deşarj sistemi ile bataryasını güçlendiriyor.

HONOR’un kendi geliştirdiği pil optimizasyon çözümü ile HONOR V Purse, 7,71 inç 2K ekran açıkken 8,7 saate kadar video oynatma veya 10,6 saate kadar sürekli makale okuma veya 16 saate kadar çevrimiçi müzik çalma imkânı sunuyor.

 

MagicOS 7.2 ile Kişiselleştirilmiş Deneyim

 Yeni AOD tasarımları, HONOR Notes, YOYO Suggestions, MagicRing, yeni güvenlik özellikleri ve daha fazlasını içeren yepyeni MagicOS 7.2, günlük kullanıcı deneyimini iyileştirmek için tasarlanmış çok sayıda akıllı ve çok cihazlı bağlantı özelliğini beraberinde getiriyor.

Veri güvenliğinizi korumak için tasarlanan Parallel Space, işle ilgili hassas uygulamaları ve verileri kişisel dosyalarınızdan ve fotoğraflarınızdan kolayca ve güvenli bir şekilde ayırmanıza yardımcı oluyor.  Katlanabilir form faktöründen tam olarak yararlanan MagicOS 7.2, hem ana profili hem de Paralel Alan’ı aynı anda iki ayrı pencerede görüntüleme seçeneğini kullanıcılarına sunuyor.

 

Erişilebilirlik

Geleceğin yeni “HIT” çantası HONOR V Purse, dünyanın en ince ve en hafif çanta telefonu olması ile birlikte birinci sınıf görseller, pil ömrü ve akıllı deneyimler sunarken kullanıcıların kendini ifade etmesi için sonsuz olanaklar tanıyor.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Resmen açıklandı: İşte Türkiye’nin yeni alan adı! – Teknoloji

Resmen açıklandı: İşte Türkiye’nin yeni alan adı! – Teknoloji





Türkiye, “.tr” uzantılı alan adlarına bir yenisi daha ekliyor. Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir internet yönetmeliğiyle birlikte alan alanlarında “.tr” döneminin başlayacağı ifade edildi. Peki “gov.tr” ve “com.tr” gibi uzantılara ne olacak?

Türkiye’nin yeni internet alan adı olan “http://a.tr” tanıtıldı. TRABİS (TR Ağ Bilgi Sistemi) tarafından yönetilecek olan bu uzantı türü, web sitelerinin ve online hizmetlerin artık daha kolay ve kısa adreslerle erişilmesini sağlayacak.

Shiftdelete.net’ten Ömer Dursun’un haberine göre, şu anda Türkiye için sağlanan uzantı “com.tr” şeklinde. Ancak yeni alan adıyla “.tr” uzantısı kullanılabilecek. Örneğin, “http://fatih.tr” gibi kısa ve özel alan adları internet dünyasındaki yerini alacak.

ÜCRETSİZ TAHSİS YAPILACAK

TRABİS tarafından sağlanacak alan adları arasında “a.gov.tr”, “a.edu.tr”, “a.tsk.tr”, “a.bel.tr”, “a.pol.tr”, “a.k12.tr” bulunuyor. Bu alan adlarından “.tr”ye ücretsiz tahsis yapılacak.

Yeni “.tr” uzantısının 13 Eylül tarihinden itibaren test sürecine girdiği belirtildi, ancak ilk süreçte bireysel ve kurumsal olarak tahsis yapmak mümkün değil. Testlerinin tamamlanmasından sonra, “com.tr” uzantılı sitelerin ise “a.tr” sistemine geçişleri sağlanacak.

Konuyla ilgili konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakan Yardımcısı Ömer Fati̇h Sayan, yeni alan adının Türkiye’nin dijital dönüşümünde önemli bir rol oynayacağını söyledi. Ayrıca ülkemizin küresel çapta rekabet gücünün artırılmasını sağlayacağını ifade etti.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yapay Zekâda Akademik Dürüstlük ve Etik: Bilgi Üretiminde Yeni Paradigmalar

Yapay Zekâda Akademik Dürüstlük ve Etik: Bilgi Üretiminde Yeni Paradigmalar

Günümüzdeki teknolojik ilerlemeler, bilgi üretiminde yeni boyutlar açıyor. Yapay zekâ akademik etik ve dürüstlük kavramlarını yeniden tanımlanmasını gerektiriyor. Yapay zekâ teknolojisinin akademik alanı; insan etiği, kaynak atıfları, bilgi üretimi, veri manipülasyonu ve intihal gibi etik boyutları içermekte. Yapay zekâ, büyük veri analizi ve tahmin etme yetenekleri sayesinde bilgi üretiminde çığır açıcı bir rol oynamakta. Bununla birlikte, bu etki nedeniyle ortaya çıkan yeni sorumluluklar ve ahlaki zorluklar göz ardı edilmemelidir. Veri madenciliği ve yapay zekâ tabanlı makine öğrenimi, araştırmaların hızını artırabilir, ancak bu tekniklerin sonuçlarının nasıl elde edildiği ve ne kadar güvenilir olduğu hala sorgulanmaya açık.

Akademinin hizmetindeki yapay zekânın sınırları nerede başlar, nerede biter?

Akademik dünyada güvenilir bilgi üretiminde akademik dürüstlük çok önemlidir. Akademik çalışmalara hizmet eden yapay zekâ, özetleme, çeviri ve metin üretimi gibi alanlarda büyük faydalar sağlayabilir. Bununla birlikte, yapay zekânın ürettiği içeriklerin orijinal olup olmadığı ve kaynak atıflarının doğru olup olmadığı gibi konular etik bir çerçevede ele alınmalıdır. Bu noktada, insanlar ve algoritmalar arasındaki sınırlar net bir şekilde çizilmelidir ve yapay zekânın ahlaki standartlara uyması kullanıcılar tarafından garanti edilmelidir.

 

Yapay zekâ ve intihal tartışmaları

Akademik dünyada intihal, etik standartlara aykırı olarak kabul edilir. İntihal, yapay zekânın hızlı metin üretme yetenekleri nedeniyle artabilir. Sonuç olarak, yapay zekâ tarafından oluşturulan içeriklerin özgünlüğü ve kaynaklarının doğru bir şekilde belirtilmesi gerekir. Bu, algoritmaların etik değerleri içselleştirmesini gerektirir ve akademik dürüstlüğü güvence altına alır.

Öğrenci verilerin gizliliği nasıl ele alınmalı?

Hisar Okulları Bilişim Stratejileri Merkezi Koordinatörü Dilara Vardar: “Üstün Öğrenen Programımız kapsamında işbirliği yaptığımız Coursera’nın araştırmasına göre; 2025 yılına kadar dijitalleşme, veri ve yapay zekâ alanlarındaki gelişmelerin 97 milyona yakın yeni iş yaratacak. Ayrıca mevcut 85 milyon işin de değişeceği tahmin ediliyor. Yapay Zekâ akademik dürüstlük bağlamında da tartışılıyor. Akademik dürüstlük ve yapay zekâ etiği, sadece akademik içerik üretmekle sınırlı değil. Yapay zekâ çerçevesi iyi çizilmezse; öğrencileri değerlendirmek, eğitim materyalleri yapmak ve araştırma yapmak gibi alanlarda etik sorunlara neden olabilir. Geçtiğimiz günlerde[1]  Science ve Nature gibi dergilerin ChatGPT ile yazılan makaleleri yasaklaması bu endişeye bir örnek. Ayrıca etik tartışmalar, eğitimde kullanılan algoritmaların adil olup olmadığı ve öğrenci verilerinin gizliliği ve güvenliği gibi konulardan da kaynaklanabilir. Hisar Okulları Bilişim Stratejileri Merkezi olarak apay zekânın eğitim dünyasına i etkisi ve bu kapsamda okulların atacağı adımları belirlemek adına çalışmalarımızı yürütüyoruz.   “Açık Kaynak” yaklaşımımız doğrultusunda Bilişim Stratejileri Merkezi’nin yayınlamış olduğu e-bültenden tüm eğitimcilerin yararlanacağına inanıyoruz”.

 

Yapay Zekâ ve Meslekler

Yapay zekâ, birçok farklı sektörde ve meslekte büyük etkiler yaratmış ve yaratmaya devam etmektedir.

 Yapay zekânın etkileyeceği bazı meslekler şu şekilde sıralanabilir:

Sağlık Sektörü:

Tıp alanında yapay zekâ, teşhis, tedavi ve hasta bakım süreçlerinde kullanılmaya başlanmıştır. Radyoloji, patoloji gibi görüntüleme alanlarındaki verilerin analizi, hastalık teşhislerinin doğruluğunu artırmada yardımcı olabilir.

Hukuk:

Mahkeme kararlarının incelenmesi ve hukuki belgelerin analizi gibi işlemlerde yapay zeka kullanılır. Büyük miktarda veri ve metin işlerken özellikle etkilidir.

Üretim ve Endüstri:

Üretim süreçlerini daha verimli hale getirmek, hataları önceden tahmin etmek ve optimize etmek için yapay zekâ kullanılır. Yapay zekâ, robotik sistemlerle birlikte üretim hatlarını yönetiyor.

Finans:

Yapay zekâ, finansal analiz, risk yönetimi, otomatik ticaret gibi alanlarda kullanılır. Büyük veri analiziyle piyasa trendlerini tahmin etmek ve yatırım kararları almak için kullanılabilir.

Eğitim:

Yapay zekâ, öğretmenlere yardımcı olmak için kullanılır ve öğrenci performansını takip eder. Adaptif öğrenme sistemleri, öğrenci başarısını artırabilir.

Ulaşım:

 Lojistik, trafik yönetimi ve otonom araçlar için yapay zekâ kullanılmaktadır. Araçlar, trafik durumunu analiz edebilir ve sürücüsüz taşıma sistemleri oluşturabilir.

Pazarlama:

Hedef kitle davranışlarını analiz ederek yapay zekâ kullanarak pazarlama stratejileri oluşturur. Ayrıca kişiselleştirilmiş içerik ve tavsiyeler sunmak için kullanılabilir.

 

Yapay zekânın gelişimiyle birlikte ortaya çıkabilecek meslekleri ise şöyle sıralayabiliriz:

Veri Mahremiyeti Danışmanı: Yapay zekâ sistemleri çok sayıda veri kullandığından, veri güvenliği ve mahremiyeti önemlidir. Bu meslek, verilerin mahremiyet ve güvenlik risklerini yönetmek için danışmanlık sağlar.

Yapay Zekâ Güvenlik Uzmanı: Yapay zekâ sistemlerinin siber güvenliği son derece önemlidir. Yapay Zekâ Güvenlik Uzmanları, sistemleri siber saldırılardan koruyabilir ve güvenlik açıklarını tespit edebilir.

Yapay Zekâ Çevirmeni: Çeşitli dillerde çalışan yapay zekâ sistemleri, iletişim kurmak için yapay zekâ çevirmenleri gerektirebilir. Bu meslek, çeşitli dillerde çalışan yapay zekâ sistemlerini geliştirmek ve veri akışını yönetmekle ilgilenir.

Yapay Zekâ Tasarım Psikologu: İnsanlarla etkileşim kurmak için yapay zekâ sistemlerinin kullanıcı deneyimini en üst düzeye çıkarmak çok önemlidir. Bu uzmanlar, yapay zekâ sistemlerini insanların duygusal tepkileriyle daha iyi uyumlu hale getirmek için çalışabilir.

Yapay Zekâ İşbirliği Uzmanı:

İnsanlar ve yapay zekâ sistemleri arasındaki etkili işbirliğini sağlamak için uzmanlara ihtiyaç olabilir. Bu uzmanlar, insan-robot etkileşimini geliştirmek, işbirliği protokolleri tasarlamak ve sistemler arası uyumu sağlamak için çalışabilir.

Yapay zekânın akademi alanında da meslekler alanında da çok fazla değişim yapacağından hemfikiriz. Önemli olan kişilerin bu değişiklere uyum sağlayıp kendini adapte edebilmesidir. Hayatımızı oldukça kolaylaştıracak fakat bizden de bir şeyler götürecek bu alanda bilgi sahibi olmak günümüz insanın görevlerinden biri haline gelmiştir. Bundan dolayı yapay zekâ konusunda gelişmeleri takip etmeli ve bu alanda da yetkinlik kazanabilecek hale gelmeliyiz.

 

Hisar Okulları’nın eğitim modeli bilim, mühendislik, sanat ve tasarım alanlarını kapsıyor

Hisar Okulları kurulduğu ilk günden bu yana, dünya ile rekabet edebilen öğrenciler yetiştirmek üzere; bilim, mühendislik, sanat, tasarım gibi farklı alanların ilişkilendirildiği bir eğitim modeli ve akademik program sunuyor. Okul; en küçük yaşlarından başlayarak, her düzeydeki öğrenciler için ilgi alanları doğrultusunda deney ve gözlem odaklı bilgi ve beceri edinme fırsatları yaratıyor. Bu becerilerle donanmış öğrenciler yaşam yolculuklarına, sorun belirleme, çözüm üretme ve bu çözümleri sebatla uygulamaya koyma tecrübesiyle başlıyorlar. 1591 öğrencisi olan okulun mezunları, Türkiye ve dünyanın önde gelen eğitim kurumları ve kuruluşlarında eğitim ve çalışma hayatlarına devam ederken, içinde bulunduğu toplumun ilerlemesine de katkı veriyor. www.hisarschool.k12.tr/

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Tüpraş Ventures;dan Robotik Teknolojilere İlk Yatırım

Tüpraş Ventures;dan Robotik Teknolojilere İlk Yatırım

Tüpraş’ın girişim sermayesi şirketi Tüpraş Ventures, Tüpraş’ın sürdürülebilir rafinaj iş alanını emniyet ve operasyonel mükemmeliyet odağında destekleyecek yenilikçi adımlar atıyor. Bu kapsamda robotik teknolojiler alanında faaliyet gösteren AISField girişimine yatırım yapan Tüpraş Ventures, dijitalleşme alanındaki yenilikçi robotik ürün portföyünün genişletilmesi, ürün ve hizmetlerin yurt içi ve yurt dışı müşteri ve yatırımcılara tanıtımı faaliyetlerinde girişime katkı sağlayacak.  AISField’in robotik çözümlerinden olan, içinde ürün varken de tank taban bakımı yapabilen ATEX sertifikalı robot Tüpraş rafineri sahalarında kullanılmaya başlandı.  

 Tüpraş, Stratejik Dönüşüm Planı kapsamındaki dört iş kolundan sürdürülebilir rafinaj alanına yönelik dijitalleşme ve robotik uygulamalarını devreye almaya devam ediyor. Tüpraş’ın girişim sermayesi şirketi Tüpraş Ventures, enerji sektöründeki dijital dönüşümü hızlandıracak teknolojilerle ana şirketi Tüpraş’ı destekliyor. 

Enerji sektöründe stratejik iş birlikleri oluşturma ve dijitalleşmeye destek olma amacıyla gelecek vaat eden başarılı girişimleri destekleyen Tüpraş Ventures, robotik teknolojiler alanındaki ilk yatırımını robotik muayene ve veri yönetimi alanında faaliyet gösteren, Ankara’da yerleşik girişim şirketi AISField ile gerçekleştirdi. 

Tüpraş’ın yenilikçi robotik ürün portföyünün genişletilmesi amacıyla yatırım yapan Tüpraş Ventures, önümüzdeki dönemde bu alanda yeni yatırımlar yapacağı iş ortaklıklarına odaklanmayı sürdürecek. 

AISField; tahribatsız muayene alanında robotik teknolojiler, otomasyon ve ileri yazılım çözümlerine odaklanıyor. Şirket, geliştirdiği robotik teknolojiler ve yazılımlar ile enerji üretim tesisleri ve santralleri, depolama tesisleri, petrol, akaryakıt, doğalgaz, savunma gibi çeşitli endüstriyel sektörlerde tahribatsız muayene çözümleri ve sistemleri ile hizmet veriyor. 

Rafinaj sahasında depolama tanklarında içi doluyken de taban muayenesi yapılabiliyor.

Tüpraş’ın müşteri kuruluş olarak yer aldığı TÜBİTAK Siparişe Dayalı Ar-Ge Projeleri için KOBİ Destekleme programı altında yürütülen Ar-Ge projesiyle geliştirilen RUVI OilDiver robotu, akaryakıt tanklarının içi doluyken de taban kontrolünü ve bakımını sağlıyor.

RUVI Diver sualtı dronu, rafineri ve yakıt depolama başta olmak üzere endüstriyel tesislerin su tanklarına görsel ve ultrasonik muayene yapabiliyor. I-Cleaner robotu, su tanklarında kirlilik olması durumunda tank temizleme operasyonunu başarıyla yerine getiriyor. 

ATEX sertifikalı ilk robot Tüpraş rafineri sahalarında

Çalışma ortamında yüksek emniyetin yanı sıra yüzde 95 oranında zaman tasarrufu gerçekleştiren robot, aynı zamanda Avrupa Birliği çatısı altında oluşturulmuş, öncelikle insan sağlığını ve güvenliğini koruma amacı taşıyan, uluslararası ATEX sertifikasına sahip dünyadaki sayılı uygulamalardan biri olma özelliği taşıyor. 

Tüpraş sahalarında ilk uygulamaları gerçekleştirilen RUVI OilDiver robotu, tank devre dışı edilmeden kontrol ettiği için yarattığı zaman ve maliyet tasarrufunun yanında; çalışanların tankın içerisine girmesine gerek bırakmadığı için de iş sağlığı ve güvenliği anlamında katkı sunuyor. Geleneksel yöntemlerde olduğu gibi hidrokarbon temizliği yapılmadığı için, atık oluşturma ve atıkların bertaraf edilmesi de ortadan kaldırılıyor, böylece çevresel şartlar da korunmuş oluyor. Ürünün saha testleri ve ilk hizmetleri Tüpraş sahasında başarıyla gerçekleştirildi. 

Tüpraş İnovasyon, Yatırımlar ve Planlamadan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Levent Zağra şunları ifade etti: “Tüpraş olarak emniyet yaklaşımımızı destekleyen teknolojilerden en üst düzeyde faydalanarak çalışma arkadaşlarımızın riskli ortamlara girmelerine gerek kalmadan, güvenli bir iş ortamı hazırlamak en temel iş hedefimiz. Bu doğrultuda; rafinerilerimizde tehlikeli, zorlu muayene ve bakım çalışmalarını robotik teknolojiler sayesinde daha emniyetli, hızlı ve detaylı şekilde gerçekleştiriyoruz.

 

Rafinerilerde depolama tanklarının periyodik kontrolleri; tahliye, temizlik, muayene, tamir, boya gibi adımlar sebebiyle zaman ve emek gerektiren bir süreç. Tüpraş OilDiver projesi kapsamında Tüpraş ekiplerinin de yer aldığı multidisipliner çalışma grubunun desteğiyle Türkiye’de ilk kez uzaktan pilot kontrollü olarak depolama tankları operasyondayken taban muayenesi yapabilen robotik teknoloji geliştirildi. Türkiye’de ilk niteliği taşıyan bu robotik sistemin kullanılması ile dolu tanklara muayene yapılabiliyor ve problemler erkenden tespit edilebiliyor.”

 

Tüpraş OilDiver projesi sayesinde tahliye ve temizlik aşamalarına gerek kalmadığını, böylece muayene süresinde ve maliyetinde önemli avantajlar sağlandığını belirten Zağra: “Bu teknoloji depolama tankı devredeyken insansız kapalı alan çalışmasına imkân veriyor. Çevre ve insan sağlığı riskini minimuma indirmesiyle de ayrı bir öneme sahip. Ayrıca, gerçekleştirilen iş birliği ve yatırımın girişimcilik ekosistemi için de önemli bir örnek olacağına inanıyoruz. Girişim-kurum iş birliği projesi olarak başlayan süreçte ortaya çıkan ürün ile operasyonel süreçlerimizi iyileştirme ve stratejik dönüşüm hedeflerimizi desteklemenin yanında, robotik alandaki gelişmeleri yakından takip etme fırsatı yakalayacağız” dedi.

Tüpraş Ventures

 2022 yılı sonunda kurulan Tüpraş Ventures, Tüpraş’ın stratejik planı kapsamında odaklandığı sürdürülebilir rafinaj, biyoyakıtlar, sıfır karbonlu elektrik ve yeşil hidrojen başta olmak üzere karbon yönetimi, akıllı bilişim teknolojileri, Endüstri 4.0, enerji verimliliği, çevre, geri dönüşüm ve atık yönetimi alanlarında yurt içi ve yurt dışı teknoloji girişimlerine yatırımlarına başladı.

Kuzey Amerika ve Avrupa öncelikli olmak üzere geniş bir coğrafyada stratejik odak alanlarına yatırım yapan Tüpraş Ventures, girişimlere teknolojilerini deneme ve ölçeklendirme fırsatı sunarken Tüpraş’ın sektör tecrübesi ve bilgi birikimini de aktarıyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kingston Digital, Harici SSD Serisini Genişletti

Kingston Digital, Harici SSD Serisini Genişletti

Bellek ürünleri ve teknoloji çözümleri alanında dünya lideri Kingston Technology Company’nin flash bellek iştiraki Kingston Digital, küçük ve çok şık bir dosya yedekleme çözümü olan XS1000 Harici SSD’yi duyurdu. XS1000, Kingston’ın harici SSD ürün portföyü XS2000’e yeni üye olarak katıldı. Her iki sürücü de cep boyutunda taşınabilirlik sağlamak için son derece kompakt bir yapıdalar ve 29 gramın altında olmalarıyla dikkat çekiyorlar.

Kingston XS1000, 1.050MB/s1’ye varan okuma hızı ve 2TB2’ye ulaşan geniş kapasitesi ile sayısız fotoğraf, video ve dosyayı saklamak için yeterli alan sağlıyor. Sürücü, USB-C®3 – USB-A kablosuyla birlikte geliyor ve eski cihazlarla sorunsuz bağlantı için geriye dönük uyumluluğa sahip bulunuyor. Bir anahtarlık kadar küçük olan XS1000, kolay dosya yedeklemelerinin güvenli yapılmasına imkan veriyor ve önemli belgelerin, değerli anıların ve medya dosyalarının sürekli erişimini garanti altına alıyor.

Kingston SSD İşletme Müdürü Keith Schimmenti, “Müşterilerimiz kullanışlı, hızlı ve güvenilir veri saklama alanına uygun bir fiyattan ulaşmak istiyor. Ürün serimize XS1000’in ilave edilmesiyle daha fazla seçenek aramalarına gerek kalmadı. Bu sürücüyü, standart bir SSD’nin yalnızca yarısı boyutunda, şık ve kompakt bir şekilde tasarladık. Bu özellik benzersiz bir taşınabilirlik sağlıyor ve ürün piyasada kolaylık ve birinci sınıf performansı aynı anda arayanlar için en iyi seçim olarak öne çıkıyor” diyor.

1 TB ve 2 TB versiyonları bulunan XS1000, beş yıl sınırlı garanti ile piyasaya sürüldü. 

 

XS1000 Harici SSD Özellikleri ve Spesifikasyonları:

Üstün taşınabilirlik: Kompakt yapıda olan ve ağırlığı 29 gramın altında olan bu şık, siyah SSD avuç içine sığıyor. 
Güvenilir dosya yedekleme: Her şeyi yanınızda götürebilirsiniz. Belgelerinizi, büyük fotoğraflarınızı ve videolarınızı kesintisiz olarak aktarıp saklayabilirsiniz.
Daha fazla depolama alanı: Dijital kütüphanenizi değerli anılarınızı saklamak için 2TB2’ye kadar genişletebilirsiniz.
USB 3.2 Gen 2 desteği: Eski cihazlarla sorunsuz bağlantı sağlayan USB 3.2 Gen 1 ile geriye dönük uyumluluk özelliği sayesinde 1.050MB/s1’ye kadar okuma hızlarına ulaşabilirsiniz.
Arayüz: USB 3.2 Gen 2
Hız1: 1.050MB/sn’ye kadar okuma, 1.000MB/sn’ye kadar yazma
NAND: 3D
Kapasite2: 1TB, 2TB
Boyutları: 69,54 x 32,58 x 13,5 mm
Ağırlık: 28.7g
Gövde Malzemesi: Metal + Plastik
Çalışma sıcaklığı: 0°C~40°C
Depolama sıcaklığı: -20°C~85°C
Garanti/Destek4: Sınırlı 5 yıl garanti
Şunlarla uyumludur5: Windows® 11, 10, macOS® (v.10.15.x +), Linux (v. 4.4.x +), Chrome OS™, Android™, iOS/iPadOS® (v.13+)

 

Uyumluluk Tablosu

 

USB 3.2 Gen 2

Windows® 11

 

Windows® 10

 

macOS (v. 10.15.x +)

 

Linux (v. 4.4.x +)

 

Chrome OS™

 

Android™

 

iOS/iPadOS® (v.13+)

 

 

XS1000 External SSD

Parça Numarası

Kapasite

SXS1000/1000G

1TB 

SXS1000/2000G

2TB

 

1 Dahili testlere dayanır. Hız, ana bilgisayar donanımı, yazılım ve kullanıma bağlı olarak değişebilir. Optimum hızlar için USB 3.2 Gen 2 ana cihaz gerekir.

2 Flash depolama cihazında listelenen kapasitenin bir kısmı biçimlendirme ve diğer fonksiyonlar için kullanılır, bu nedenle veri depolamada kullanılamaz. Bu nedenle veri depolama için gerçek kullanılabilir kapasite, ürünlerde listelenenden daha azdır. Daha fazla bilgi için Kingston’ın Flash Bellek Kılavuzu’na bakabilirsiniz.

3 USB Type-C® ve USB-C®, USB Implementers Forum’un tescilli ticari markalarıdır.

4 Sınırlı garanti, Kingston SSD Manager kullanılarak bulunabilen 5 yıl ya da “SSD Life Remaining” (Kalan SSD Ömrü) baz alınarak verilmiştir. Yeni kullanılmamış bir ürün 100 aşınma göstergesi değeri gösterirken, program silme döngülerinin dayanıklılık sınırına ulaşan bir ürün 1 aşınma göstergesi değeri gösterir. Ayrıntılar için Kingston.com/wa adresine bakabilirsiniz.

5 Windows, macOS, Linux, Chrome OS, iOS/iPadOS ve Android cihazlarla uyumluluğu değişebilir ve büyük ölçüde ana bilgisayar yazılımına/donanımına bağlıdır (özellikler için ana bilgisayar üreticisinin destek sitesine bakılmalıdır). Android/iOS/iPadOS cihazlar için ek bir OTG kablosu (Kingston tarafından sağlanmamaktadır) gerekebilir.

 

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

iPhone’ların Lightning şarj kablosu artık tarih oluyor: Apple yeni telefonlarında USB-C’ye geçiyor – Teknoloji

iPhone’ların Lightning şarj kablosu artık tarih oluyor: Apple yeni telefonlarında USB-C’ye geçiyor – Teknoloji





Apple’ın yeni iPhone’larında Lightning yerine USB-C girişi kullanma olasılığına kesin gözüyle bakılıyor. Avrupa Birliği, Eylül 2021’de kabul ettiği bir yasayla üreticilere Aralık 2024’e kadar USB-C’ye geçme zorunluluğu getirmişti.

Apple, bu yasayı tüketiciye zarar vereceği gerekçesiyle eleştirmişti, ancak şimdi verilen sürenin dolmasına bir yıldan fazla bir süre kala USB-C’ye geçmesi bekleniyor. Apple’ın iPad ve MacBook gibi diğer ürünleri yıllardır USB-C ile şarj olurken, iPhone’larda bu değişiklik henüz yapılmamıştı.

Uzmanlar, Apple’ın Avrupa Birliği için farklı, dünya genelinde ise farklı bir telefon üretmek istemeyeceğini ve bu nedenle tüm cihazlar için USB-C’ye geçeceğini düşünüyorlar.

Yeni iPhone 15 ve 15 Pro cihazlarının özellikleri, önümüzdeki hafta düzenlenecek yıllık Apple sonbahar etkinliğinde tanıtılacak. USB-C’ye geçiş, tüketicilere tüm cihazlar için tek bir kablo kullanma ve daha yüksek veri transfer hızları sunma imkanı sağlayacak.

Avrupa Birliği’nin kuralı, “küçük ve orta boyutlu taşınabilir elektronik cihazları” kapsıyor ve bunlar arasında cep telefonları, tabletler, e-kitap okuyucuları, fareler, klavyeler, GPS cihazları, kulaklıklar, dijital kameralar, elde oynanan oyun konsolları ve taşınabilir hoparlörler gibi ürünler bulunuyor.


Haber Kaynağı www.aykiri.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com