OPPO UEFA ile İş Birliğini Duyurdu – Ulusal24.com

OPPO UEFA ile İş Birliğini Duyurdu – Ulusal24.com

OPPO, UEFA ile, arasında UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa, UEFA Futsal Şampiyonlar Ligi Finalleri ve UEFA Gençlik Ligi Finalleri’nin bulunduğu turnuvaları kapsayan iki yıllık ortaklık anlaşması yaptı.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO bugün, önümüzdeki iki sezonu kapsayan birçok turnuvada UEFA ile iş birliği yapacağını duyurdu. Turnuvalar arasında UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa, UEFA Futsal Şampiyonlar Ligi Finalleri ve UEFA Gençlik Ligi Finalleri bulunuyor. 

 

Akıllı telefon devi, UEFA’nın lider futbol turnuvası Şampiyonlar Ligi’ne ortak olan ilk Çinli marka olacak. Bu kapsamda OPPO, sahada ve saha kenarlarında meydana gelen unutulmaz anları öne çıkarmak ve taraftarların 2022-23 ve 2023-24 turnuvalarının ilham veren anlarına tanık olmasına yardımcı olmak için UEFA ile yakın iş birliği içinde çalışacak.

 

UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ‘En İyinin En İyisi / The Best of The Best’ sloganı, OPPO’nun mükemmelliği yakalama kararlılığını vurgulayan ‘İlham Yanı Başında / Inspiration Ahead’ mottosuyla uyum içinde.  

 

OPPO Küresel Pazarlama Başkanı William Liu ortaklıkla ilgili şunları söyledi: “UEFA ile birlikte çalışarak UEFA turnuvaları sırasında futbol taraftarlarına ilham verecek olmaktan heyecan duyuyoruz. OPPO olarak, hayatın zorluklarının üstesinden gelmemize yardımcı olacak inovasyonların gücüne inanıyoruz. UEFA’nın zorluklar karşısında mücadele etme arzusu da eklenince, bu sinerji kusursuz bir iş ortaklığına dönüşüyor.”

 

UEFA Pazarlama Direktörü Guy-Laurent Epstein ise “OPPO’yu dünyanın en büyük futbol kulübü turnuvası UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ve UEFA sponsorları arasında görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Mobil teknolojilerde küresel lider OPPO ile birlikte, dünyanın dört bir yanındaki futbol taraftarlarının birbiriyle iletişim kurmasına ve onlara ilham vermeye yönelik çabalarımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz” dedi. 

 

Ortaklığın bir parçası olarak OPPO, kapsamlı stadyum pano reklamları, UEFA Şampiyonlar Ligi’nin internet sitesi ve sosyal medya hesapları dahil olmak üzere yayınların arka planlarında ve stadyumlarda yer alarak yüksek görünürlük elde edecek. Ayrıca OPPO, futbol taraftarlarına UEFA Şampiyonlar Ligi sezonu süresince saha kenarına inip OPPO akıllı telefonlarıyla önemli anları yakalama fırsatı sunacak. Maçlarda elde edilen ‘İlham Anı / Inspiration Moments’ içerikleri, UEFA’nın web sitesinde yer alacak olan OPPO galerisinde yayınlanacak.

 

Ayrıca OPPO’nun son teknoloji görüntüleme teknolojileri NPU MariSilicon X, Find ve Reno serisi gibi önde gelen akıllı telefon modelleri, kablosuz kulaklıklar, akıllı saat ve yakında duyurulacak IoT ürünleri de UEFA Şampiyonlar Ligi’ni deneyimlemede yeni yollar sunacak ve dünya çapındaki futbol taraftarlarına ilham verecek.

 

Yeni sponsorluk anlaşması, OPPO’nun mevcut spor ortaklıklarını güçlendiriyor ve spor yoluyla tüketicilere ilham vererek etkileşimi artırıyor. Wimbledon ve Roland Garros ile ortaklığının ikinci yılına giren OPPO, Uluslararası Kriket Konseyi’nin (ICC) de küresel bir ortağı. Uluslararası arenada birçok spor markasıyla ortaklıklar geliştiren OPPO, farklı bölge ve kültürlerdeki kullanıcılara ulaşıp küresel tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor – Ulusal24.com

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor – Ulusal24.com

Mikroelektronik, Bosch’un tüm iş alanlarının başarısı için hayati öneme sahip

 

Bosch, 2026’ya kadar 3 milyar Euro yarı iletken işine, IPCEI kapsamındaki Mikroelektronik ve iletişim teknolojilerine yatırım yapacak.
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung: “Mikroelektronik gelecektir.”
Yeni çip geliştirme merkezleri Almanya Reutlingen ve Dresden’de yapım aşamasında.
 

Stuttgart ve Dresden, Almanya – Otomobiller ve e-Bikelardan ev aletlerine ve giyilebilir cihazlara kadar, yarı iletkenler tüm elektronik sistemlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Yarı iletkenler, modern teknoloji dünyasını yönlendiren motorlardır. Bosch, yarı iletkenlerin artan önemini erken fark etti ve kendi yarı iletken işini güçlendirmek için milyarlarca Euro fazla daha yatırım yapacağını duyurdu. 2026 yılına kadar Bosch, mikroelektronik ve iletişim teknolojisine ilişkin IPCEI finansman programının bir parçası olarak yarı iletken işine 3 milyar Euro daha yatırım yapmayı planlıyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung Dresden’deki Bosch Teknoloji Günü 2022’de, “Mikroelektronik gelecektir ve Bosch işinin tüm alanlarının başarısı için hayati öneme sahiptir. Mikroelektronik sayesinde yarının mobilitesi, nesnelerin interneti ve Bosch’un ‘Yaşam için teknoloji’ olarak adlandırdığı teknolojinin ana anahtarına sahibiz.” dedi.

 

Bosch, bu yeni fonun bir parçası olarak 170 milyon Euro’yu aşan bir maliyetle Reutlingen ve Dresden’de iki yeni geliştirme merkezi inşa etmeyi planlıyor. Ayrıca şirket, Dresden’deki yonga plakası fabrikasında ekstra 3.000 metrekarelik temiz oda alanı yaratmak için gelecek yıl 250 milyon Euro daha harcayacak. Hartung, “Müşterilerimizin elde edecekleri faydayı gözeterek yarı iletkenlere yönelik talep için hazırlanıyoruz. Bizim için bu minyatür bileşenler, büyük iş anlamına geliyor.” dedi.

 

Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak için mikroelektroniğe teşvik

Avrupa Çip Yasası çerçevesinde, Avrupa Birliği ve Alman Federal Hükümeti, Avrupa mikroelektronik sektörü için sağlam bir ekosistem geliştirmek üzere ek finansman sağlıyor. Hedef, 2030’a kadar Avrupa’nın küresel yarı iletken üretimini yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkararak ikiye katlamak. Mikroelektronik ve iletişim teknolojisi üzerine yeni başlatılan IPCEI, öncelikle araştırma ve inovasyonu teşvik etmeyi amaçlıyor. Hartung, “Avrupa, yarı iletken sektöründe kendi güçlü yönlerinden faydalanabilir ve bunu yapmalıdır. Her zamankinden daha fazla olacak şekilde hedef, Avrupa endüstrisinin özel ihtiyaçları için çip üretmek olmalıdır. Bu da sadece nano ölçeğin sadece alt kısmındaki çipler anlamına gelmiyor.” dedi. Örneğin, elektromobilite sektöründe kullanılan elektronik bileşenler, 40 ila 200 nanometre arasında proses boyutları gerektirir. Bosch yonga fabrikaları tam olarak bunun için tasarlanmıştır.

 

Dresden’de 300 milimetre çip üretiminde önemli artış

Mikroelektronik alanındaki bu yeni yatırım, Bosch için yeni inovasyon alanları da açıyor. Hartung, “İnovasyonda lider olmak, en küçük elektronik bileşenler olan yarı iletken çiplerle başlar.” dedi. Bosch’taki yeni inovasyon alanları arasında, bir aracın çevresini otonom sürüş esnasında 360 derecelik taramalarını gerçekleştirmek için kullandığı radar sensörleri gibi çip üzerinde yer alan sistemler bulunuyor. Şirket, şimdi bu tür bileşenleri geliştirerek onları daha küçük, daha akıllı ve daha ucuza üretmeye çalışacak. Bosch ayrıca, özellikle tüketim malları sektörü için kendi mikroelektromekanik sistemlerini (MEMS) daha da değiştirmek için çalışmalar gerçekleştiriyor. Şirket araştırmacılarının şu anda bu teknolojiyi geliştirmek için kullandıkları şeylerden biri, bir akıllı gözlüğün şakak kısmına yerleştirilebilecek kadar küçük olan yeni bir projeksiyon modülüdür. Hartung, “MEMS teknolojisinde pazardaki lider konumumuzu pekiştirmek için MEMS sensörlerimizi 300 milimetrelik yongalar üzerinde de üretmeyi planlıyoruz. Üretim, 2026 yılında başlayacak. Yeni yonga plakası fabrikamız bize üretimi ölçeklendirme fırsatı veriyor. Bu, tam olarak yararlanmayı planladığımız bir avantaj.” dedi.

 

Reutlingen fabrikasının silisyum karbür çiplerine büyük talep

Bosch’un bir diğer odak noktası ise yeni tip yarı iletkenlerin üretimidir. Örneğin Bosch, Reutlingen fabrikasında 2021’in sonundan bu yana seri silisyum karbür (SiC) çipleri üretiyor. Bunlar, çalışma aralıklarını yüzde 6’ya kadar artırmaya yardımcı oldukları elektrikli ve hibrit araçlar için gerekli olan güç elektroniğinde kullanılıyor. Güçlü pazar büyümesinin arkasında, yıllık yüzde 30 veya daha fazla oranlarla SiC çiplerine olan yüksek talep yer alıyor. Bu güç elektroniklerini daha uygun maliyetli ve daha verimli hale getirmek amacıyla Bosch, diğer çip türlerinin kullanımını da araştırıyor. Hartung, “Elektromobilite uygulamaları için galyum nitrür bazlı çiplerin geliştirilmesini de araştırıyoruz. Bu çipler, dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon şarj cihazlarında zaten bulunuyor.” dedi. Araçlarda kullanılmadan önce, daha sağlam hale gelmeleri ve 1.200 volta kadar önemli ölçüde daha yüksek voltajlara dayanabilmeleri gerekecektir. Hartung sözlerine şöyle devam etti: “Bunun gibi zorlukların tümü Bosch mühendisleri için işin bir parçası. Mikroelektroniğe uzun süredir aşina olmamız ve otomobillerle ilgili süreçleri biliyor olmamız bizi güçlü kılıyor.”

 

Bosch, yarı iletken üretimi için kapasiteyi sistematik olarak genişletiyor

Bosch, son birkaç yılda yarı iletken işine birkaç yatırım yaptı. Bunun en iyi örneği, Haziran 2021’de Dresden’de açılan yonga fabrikasıdır. 1 milyar Euro ile şirket tarihindeki en büyük yatırımdır. Reutlingen’deki yarı iletken merkezi de sistematik olarak genişletiliyor: Bosch, şimdi ve 2025 arasında, üretim kapasitesinin genişletilmesi ve mevcut fabrika alanının yeni temiz oda alanına dönüştürülmesi için yaklaşık 400 milyon Euro daha yatırım yapacak. Buna Reutlingen’de ek olarak 3.600 metrekarelik ultramodern temiz oda alanı yaratacak yeni bir uzantının inşası da dahildir. Sonuç olarak, Reutlingen’deki temiz oda alanı, şu anda yaklaşık 35.000 metrekareden 2025’in sonunda 44.000 metrekarenin üzerine çıkacak.

 

Uzmanlık ve uluslararası bir ağ, sürekli başarıyı garanti eder

Bosch, yarı iletkenlerin geliştirilmesi ve üretiminde otomotiv sektörünün lider şirketidir. Bu çipler sadece otomotiv uygulamalarında değil, tüketim malları sektöründe de kullanılmaktadır. Bosch, 60 yılı aşkın süredir bu alanda faaliyet gösteriyor. Örneğin, Reutlingen’deki Bosch yarı iletken fabrikası, son 50 yıldır 150 ve 200 milimetrelik yonga plakalarına dayalı çipler üretiyor. Şirketin Dresden tesisinde, 2021’de 300 milimetrelik yonga plakası bazında çip üretimi başladı. Reutlingen ve Dresden’de üretilen yarı iletkenler arasında uygulamaya özel entegre devreleri (ASIC’ler), mikroelektromekanik sistem (MEMS) sensörleri ve güç yarı iletkenleri yer alıyor. Bosch ayrıca Penang, Malezya’da yarı iletkenler için yeni bir test merkezi kuruyor. 2023’ten itibaren merkez, bitmiş yarı iletken çipleri ve sensörleri test edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Türkiye’de 2022’nin İlk Yarısında Siber Saldırılar Yarım Milyonu Aştı – Ulusal24.com

Türkiye’de 2022’nin İlk Yarısında Siber Saldırılar Yarım Milyonu Aştı – Ulusal24.com

TÜRKİYE’DEKİ SİBER SALDIRILAR YAKLAŞIK 2,5 KAT ARTIŞ GÖSTERDİ 

 

Türkiye’de 2022’nin ilk yarısında gerçekleşen kötü amaçlı yazılım saldırıları, geçen yılın ilk yarısına göre ikiye katlandı. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı’ndan elde edilen verilere göre Türkiye’de yılın ilk altı ayında 649.349 adet kötü amaçlı yazılım saldırısı olduğunu aktaran WatchGuard Türkiye ve Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, saldırıların saatte 151 adet olarak gerçekleştiğini eklerken yaşanan bu artışla beraber siber güvenliğe daha çok özen gösterilme zamanının geldiğine dikkat çekiyor.

 

Siber saldırıların sayısı ve kapsamı her yıl artışını sürdürüyor. Dünyanın internete entegrasyonu, siber saldırılar için daha elverişli ortam yaratırken saldırıların hedef alanını genişletiyor. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı’nda toplanan verilere göre, Türkiye’de gerçekleşen kötü amaçlı yazılım saldırısı sayısı 2022 Haziran ayı sonu itibarıyla 649.349 ile yarım milyonu aştı. 2021 yılının ilk 6 ayında ise yine WatchGuard Tehdit Laboratuvarı tarafından kötü amaçlı yazılımların sayısı Türkiye özelinde 288.445 olarak açıklanmıştı. Türkiye geneli için 2022 saldırı verisinin, kaydedilen en yüksek siber saldırı sayısı olduğunu belirten WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, dijital bilginin birikmesiyle saldırı tehlikesinin artışına dikkat çekiyor.

 

Her Dakika 3 Siber Saldırı Gerçekleşiyor

 

WatchGuard Tehdit Merkezi’ne UTM cihazı Firebox’lardan gelen veriler ışığında hazırlanan rapora göre, Ocak ve Haziran ayları arasında Türkiye geneli her gün 3.628, her saat 151, her dakika ise 3 kötü amaçlı yazılım saldırısı gerçekleşti. Saldırı türlerinden en çok tercih edilenlerin Gen:Variant ve Exploit olduğunu aktaran Yusuf Evmez siber güvenlik alt yapılarını hedef alan kötü amaçlı yazılım türlerinin her sene çeşitlenerek güçlendiğine dikkat çekiyor.

 

Sıfırıncı Gün Saldırıları 5 Oranında 

 

2022 Haziran ayı sonu itibarıyla 649.349 sayısına ulaşan kötü amaçlı yazılım saldırılarının 5’ini sıfırıncı gün (zero-day) saldırıları oluşturuyor. Oranın az olmasından dolayı göz ardı edilmemesi gerektiğini özellikle vurgulayan WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, henüz şirketler fark etmeden saldırı işlemini gerçekleştirerek arkalarında iz bırakmadıkları için kötü amaçlı yazılım saldırılarının en tehlikelisi olduğunu belirtirken bu saldırılardan korunmak için gelenekselleşmiş yöntemler yerine daha karmaşık ve sağlam güvenlik önlemlerinin tercih edilmesi gerektiğini aktarıyor.

 

Ağ Güvenlik Saldırıları Hackerlerin Gündeminden Düşmüyor

 

Teknolojik entegrasyon süreci sonrası şirketler verilerini ağlarda tutmayı tercih ederken hackerler ağlarda bulunan verileri elde etmek için fırsat kollamaya devam ediyor. WatchGuard Tehdit Laboratuvarı verilerine göre Türkiye’de bu yılın ilk 6 ayında 4.551 adet ağ güvenlik saldırısı gerçekleşti. WatchGuard Türkiye Yunanistan Ülke Müdürü Yusuf Evmez, geçen sene bu sayının 31.613 olmasına dikkat çekerken, sonuçlarda iyileşme olduğunu ancak güvenlik tehlikesinin sürdüğünü belirtiyor. Ağ güvenlik saldırı türleri arasında en çok “FILE Invalid XML version-2” olduğunu ekleyen Evmez, siber suçluların ağ güvenlik şifrelerini çözmeyi hedefleyerek veriler için tehdit oluşturmaya devam ettiğini vurguluyor.

 

Çok Faktörlü Kimlik Doğrulama Çözümleri Güvenlik için Elzem 

 

Türkiye’de 2022 verileriyle her gün 25, her saat 1 ağ güvenlik saldırısı gerçekleşiyor. WatchGuard Türkiye Yunanistan Satış Mühendisi Alper Onarangil, ağ güvenlik saldırılarında Dark Web üzerinden şifre veri tabanlarına kolay ulaşılmasının nedenini zayıf şifre oluşturulması olarak belirtiyor. Karmaşık ve güvenli olması için üzerinde düşünülmüş şifrelerin tercih edilmesi, şirketler ve bireysel kullanıcılar için güvenliğin ilk adımı sayılıyor. Çok faktörlü kimlik doğrulama çözümleri sayesinde oluşabilecek riskleri düşük seviyeye çekmenin önemini belirten Onarangil, AuthPoint kimlik doğrulama çözümlerinin, saldırıya uğrayan verilerin Dark Web üzerinden satışa sunulması halinde hızlı uyarı sisteminin devreye girdiğini ve hesapların güvende tutulması için faydalı olduğunu hatırlatıyor.

 

WatchGuard’ın Türkiye özelinde yılın ilk 6 ayı için gerçekleştirdiği araştırma raporundaki bulgular, WatchGuard Threat Lab’ın araştırma çabalarını desteklemek için verileri paylaşmayı seçen aktif WatchGuard cihazlarından alınan anonim Firebox Feed verilerine dayanmaktadır.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Kart bilgilerini korumanın sekiz yolu – Ulusal24.com

Kart bilgilerini korumanın sekiz yolu – Ulusal24.com

Siber suç ekonomisinin yıllık değeri her yıl artarak büyüyor. Siber güvenlik şirketi  ESET yasa dışı yollarla ele geçirilen yaklaşık 24 milyar kullanıcı adı ve parolanın dolaşımda olduğunu paylaştı. 

 

 

Dolandırıcılar kredi kartlarına ait bilgileri hem kullanmak hem de bu bilgileri satmak için kullanıcıları kandırmaya çalışıyorlar. ESET uzmanları artarak büyüyen bu sorun ile ilgili olarak, kullanıcılara kredi kartı bilgilerinin nasıl korunacağına ilişkin önerilerde bulundu.

 

Tetikte olun: İstenmeyen e-postalara hiçbir zaman cevap vermeyin, bu e-postalardaki bağlantılara tıklamayın veya bunların eklerini açmayın. Gizli tuzak içeren kötü amaçlı bir yazılım olabilirler veya sizi bilgilerinizi girmeye teşvik eden ve meşru görünen kimlik avı sayfalarına yönlendirebilirler.
Telefonun diğer ucundaki kişi ikna edici gelse bile telefon üzerinden hiçbir bilginizi vermeyin. Nereden aradıklarını sorun ve ardından teyit amacıyla o kurumu arayın. Ancak teyit için size kendi verdikleri iletişim numarasını da aramayın.
Bir sanal özel ağ kullanmadan halka açık Wi-Fi bağlantılarından internete girmeyin. Girmeniz gerekiyorsa da bu bağlantıları kullanırken kart bilgilerinizi girmenizi gerektiren online alışveriş gibi işlemler yapmayın.
Size bir sonraki ziyaretlerinizde zaman kazandıracak olsa da online alışveriş sitelerinde ve diğer sitelerde kart bilgilerinizi kaydetmeyin. Bu durum, o şirketin verileri ihlal edilirse ya da hesabınız ele geçirilirse kart bilgilerinizin çalınma ihtimalini azaltacaktır.
Tüm dizüstü bilgisayarlarınıza ve (telefon ve tablet vb. gibi) araçlarınıza saygın bir güvenlik sağlayıcısından kimlik avı korumasını da içeren bir antivirüs programını indirin.
Tüm hassas hesaplarınızda iki faktörlü kimlik doğrulamasını kullanın. Bu durum, çalınan/kimlik avı ile ele geçirilen şifrelerle bilgisayar korsanlarının hesaplarınızı kırıp açma ihtimallerini azaltır.
Sadece meşru pazar yerlerinde yer alan (Apple App Store ve Google Play) uygulamaları indirin.
Online alışveriş yapıyorsanız sadece HTTPS kullanan (URL’nin yanındaki tarayıcı adres çubuğunda bir kilit işareti olan) internet sitelerini tercih edin. Bu, verilerin ele geçirilme ihtimalinin daha düşük olduğu anlamına gelir.

 

 

Tüm banka ve kart hesaplarınıza dikkat etmek de iyi bir yöntem. Herhangi bir şüpheli işlem tespit ederseniz bu durumu hemen banka/kart hizmet sağlayıcınızın dolandırıcılık ekibine bildirin. 

 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Zyxel’den işletmelere daha iyi kapsama alanı sunan yeni ürün: WiFi 6EAP – Ulusal24.com

Zyxel’den işletmelere daha iyi kapsama alanı sunan yeni ürün: WiFi 6EAP – Ulusal24.com

Yeni WiFi 6E Boost AP’ler, okullar ve kalabalık ortamlarda çalışan işletmeler için geniş kapsama alanına sahip daha hızlı bir WiFi sunuyor.

 

İstanbul, Türkiye, 5 Temmuz 2022 Güvenli, yapay zekâ ve bulut destekli ağ çözümlerinde öncü şirketlerden biri olan Zyxel Networks, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni açılan 6GHz radyo spektrumundan faydalanmalarını sağlayan yeni WiFi 6E Access point (AP) serisini geliştirildiğini açıkladı. 

 

WiFi 6E, ağ trafiğindeki tıkanıklığı çözmek için tüm dünyada en çok başvurulan çözümlerden biri haline gelse de, bu teknolojiyi tüm ağda uygulamak kurumlar için maliyetli olabiliyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler ile okullar gibi kısıtlı bir bütçeyle çalışan kurumlar için ise sıkışık access pointlerinde WiFi 6E AP’leri kullanmak daha uygun maliyetli bir çözüm oluyor. Bununla birlikte, 6GHz’in yüksek frekans yapısı göz önüne alındığında, çoğu WiFi 6E cihazının tipik olarak daha kısa bir menzili bulunuyor ve bu, değişen mesafelerde bağlananlar için parazitli bir kullanıcı deneyimine işaret edebiliyor.

 

Bu sorunu çözmek amacıyla Zyxel tarafından kullanıma sunulacak olan ürünler, işletmelerin ve okulların en az yatırımla WiFi 6E’nin tüm avantajlarından yararlanmalarına yardımcı olan güçlü  kablosuz menzil artışı sağlıyor. Şirketin üç yeni iç mekân AP modeli, mevcut WiFi 5 veya WiFi 6 ağlarından trafiği 6GHz’e boşaltmak isteyenler için her ikisi de BandFlex antenini destekleyen NWA220AX-6E ve WAX620D-6E’yi içeriyor. Serinin üçüncü ürünü olan WAX640S-6E ise parazit sorunlarına kesin bir çözüm sağlayan akıllı  anten teknolojisine sahip birinci sınıf üç bantlı bir model.

 

WiFi 6E’nin tam potansiyeli hizmetinizde: Zyxel 6E Boost

Üç yeni access point (AP), her AP’nin kapsayabileceği menzili en üst düzeye çıkarmak için kaliteli RF filtreleri ve optimize edilmiş bileşenlerle birlikte 6Ghz’de ince ayarlı 4×4 radyo ile donatılacak. Bu durum kullanıcı deneyiminde büyük bir fark ortaya koyuyor ve daha uzak bir mesafeden bağlanan cihazların eşit derecede bağlantı hızları elde edeceği anlamına geliyor. 

 

BandFlex özelliği ile 5GHz veya 6GHz arasında ihtiyacınız olan geçişi yapmak mümkün

WAX620D-6E ve NWA220AX-6E access pointler (AP), 5GHz veya 6GHz’de yapılandırılabilen endüstri lideri bir radyo tasarımı olan BandFlex’le geliyor. Bu, sıkışık alanlardaki WiFi trafiğini yeni açılan 6GHz’e boşaltmak isteyenler veya belirli bir alanda çalışan daha uyumlu istemci cihazları olduğunda şimdilik 5GHz dağıtmayı ve 6GHz’e geçmeyi tercih edenler için daha fazla esneklik sağlıyor. WAX620D-6E ve NWA220AX-6E ayrıca tam teşekküllü bir üç bantlı AP’den daha bütçe dostu bir seçim sunuyor. 

 

Hiçbir parazit olmadan sorunsuz çalışma

Aynı alanda çalışan cihaz ve uygulama sayısı ne kadar fazlaysa, parazit ihtimali de o kadar yüksek olur. Zyxel’in WiFi 6E AP’lerinde, Gelişmiş RF filtresi ve yakındaki 5GHz kanallarından ve 4G/5G mobil ağlardan gelen paraziti en aza indiren Gelişmiş Hücresel Birlikte Varolma (Advanced Cellular Coexistenceile birlikte geldikleri için parazit çok daha az endişe verici olarak değerlendiriliyor. Birinci sınıf bir model olan WAX640S-6E ayrıca bağlantıyı sürekli izleyen ve ortak kanal parazitlerini azaltmak ve WiFi performansını artırmak için anten modellerini uyarlanabilir şekilde ayarlayan akıllı bir anten içeriyor. 

 

Yeni modellere ilişkin bir değerlendirme yapan Zyxel Kıdemli Başkan Yardımcısı Crowley Wu, şunları söyledi: “İşyerlerimizdeki, okullarımızdaki ve kampüslerimizdeki cihazlara ve uygulamalara artan bir bağlılık var ve bu da bizi WiFi özelliklerine her zamankinden daha fazla bağımlı hale getiriyor. İşletmeler ve kamu sektörü kuruluşları, yakınlık veya bağlı kişi sayısından bağımsız olarak yüksek kaliteli, yüksek hızlı bir hizmete ihtiyaç duyuyor. İşte, bu ihtiyaçları karşılamak üzere WiFi ağlarındaki yükü hafifletmek için yeni WiFi 6E AP’lerimizi piyasaya sunuyoruz.” 

 

Üç yeni Access point (AP), bağımsız, denetleyici ve Nebula bulut tabanlı yönetimini destekleyecek ve seçtikleri çözümü çalıştırırken tam esneklik sağlayacak. WAX640S-6E ve WAX620D-6E, bir yıllık Nebula Pro Pack lisansı ile gelirken, NWA220AX-6E ise ücretsiz Base Pack lisansı ile kullanıcılara ulaşacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

OPPO, Cloud Native Computing Foundation’a Altın Üye Olarak Katıldı – Ulusal24.com

OPPO, Cloud Native Computing Foundation’a Altın Üye Olarak Katıldı – Ulusal24.com

Cloud Native Computing Foundation topluluğuna katılan OPPO, bulutta yerel depolama projesi CubeFS’in de bu topluluğun kuluçka merkezine dahil edildiğini duyurdu.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO bugün, bulut tabanlı yazılımların sürdürülebilir ekosistemlerini oluşturan The Cloud Native Computing Foundation’a (CNCF) Altın Üye olarak katıldığını duyurdu. Bu adımla OPPO’nun CubeFS projesi, CNCF kuluçka merkezine koordineli olarak dahil edilecek. CubeFS, POSIX ve S3 ile uyumlu arabirimler sağlayan, bulutta yerel depolama sunan bir platform olarak öne çıkıyor; depolama ile bilgi işlemi birbirinden ayırmaya yardımcı oluyor. Herhangi bir zamanda, istenen kaynakları mevcut depolamayla veya işlem kapasitesiyle eşleştirme konusunda tam esneklik sağlıyor.

 

OPPO Yapay Zeka ve Veri Mühendisliği Sistemlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Haifeng Liu, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: “2020 yılının Ekim ayından itibaren OPPO, CubeFS’in ana destekçisi ve hizmet sağlayıcısı oldu. Bunun bir sonucu olarak, bulutta yerel bilgi işlem ekosisteminin geliştirilmesinde giderek daha fazla rol aldı. Şimdi ise CNCF’nin altın üyesi olarak, bulutta yerel bilgi işlem topluluğuna inovasyonları devam ettirecek kaynaklar ve destekler sunmaya devam edecek. Dünya çapında, farklı alanlarda uzmanlaşmış yetenekli geliştiricilerle çalışmayı heyecanla bekliyoruz.”

 

Cloud Native Computing Foundation CTO’su Chris Aniszczyk ise konuyla ilgili şunları belirtti: “OPPO, CubeFS’i uygulanabilir olgunlukta bir CNCF kuluçka projesi haline getirmeyi başardı. Bu adımla, online uygulamalar, veri tabanıyla ilgili hizmetler ve Kubernetes’in yönettiği makine öğrenimi işlemlerinde kullanılacak temel depolama altyapısı etkinleştirilecek. OPPO’nun bulutta yerel bilgi işlem ekosistemine daha fazla katkıda bulunmaya gösterdiği ilgiden mutluluk duyuyoruz ve birlikte çalışmayı heyecanla bekliyoruz.”

 

Sağlıklı ve sürdürülebilir bir teknoloji ekosistemi oluşturmayı amaçlayan OPPO, CubeFS projesinin kuluçka merkezine dahil edilmesiyle hem bu projedeki çalışmalarını sürdürecek hem de CubeFS’in tamamlanması için topluluk üyeleriyle iş birliği yapacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Trugo, Türkiye’yi uçtan uca şarj cihazlarıyla donatacak – Ulusal24.com

Trugo, Türkiye’yi uçtan uca şarj cihazlarıyla donatacak – Ulusal24.com

Togg, Trugo ile şarj ağı işletmeci lisansını aldı

 

Türkiye’de uçtan uca yüksek performanslı şarj cihazı kurma hedefiyle yola çıkan Togg, Trugo markasıyla Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na (EPDK) yaptığı başvuru sonucu şarj ağı işletmeci lisansını aldı. Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, sektörde lisanslı bir oyuncu olmak için gerekli tüm adımları attıklarını belirterek, “EPDK’dan şarj ağı işletmeci lisansımızı aldık. ‘Trugo’ markamızla 81 ilde 180 kWs üzeri cihazlarla tüm elektrikli araç kullanıcılarına kesintisiz bir deneyim sunacağız. Hedefimize giden yolda geri sayım başladı. Homologasyon sürecinin tamamlanmasının ardından 2023 yılı mart ayında ilk akıllı cihazımız C-SUV pazara çıkacak” dedi.

 

Türkiye’nin mobilite alanında hizmet veren küresel teknoloji markası Togg, Trugo ile 81 ilde 600’ün üzerinde lokasyonda 1000 yüksek performanslı şarj cihazı (DC) kurma hedefiyle çıktığı yolda şarj ağı işletmeci lisansını da aldı. EPDK’nın yayınladığı “Şarj Hizmeti Yönetmeliği” kapsamında yaptığı lisans başvurusu kabul edilen Togg, ‘Trugo’ markasıyla sektöre yüksek performans, hızlı kurulum ve geniş kapsam ağıyla giriyor. Trugo’nun şarj cihazlarıyla ortalama bir bataryanın doluluk oranı 25 dakika içinde yüzde 80’e ulaşabilecek. Elektrikli araç kullanıcılarının şarj istasyonu bulma kaygılarını ortadan kaldırmayı amaçlayan Trugo, trafik yoğunluğu yüksek güzergahlarda 25, az yoğunlukta bölgelerde 50 kilometrede bir şarj cihazlarıyla yer alacak. Her bir cihaz üzerinde iki soket yer aldığı için 2000 soketle hizmet verecek olan Trugo, trafiğin yoğun olduğu noktalarda da istasyon sayısını artıracak. Türkiye’deki tüm elektrikli araç kullanıcılarına açık olacak cihazlarda yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynağı sertifikalı hizmet sağlanacak.

 

“1000 cihazla 2 bin soket kullanıma sunulacak”

Togg CEO’su M. Gürcan Karakaş, Türkiye’de ihtiyaç duyulan şarj altyapısı için kurdukları Togg Akıllı ve Hızlı Şarj Çözümleri A.Ş.’nin, ‘Trugo’ markasıyla 81 ilde 180 kWs üzeri cihazlarla tüm elektrikli araç kullanıcılarına kesintisiz bir deneyim sunacağını belirterek, şunları söyledi: “Ülkemizde uçtan uca elektrikli araçlarla seyahat etmeyi mümkün kılacak hızlı şarj istasyonları kurma hedefimiz doğrultusunda EPDK’ya yaptığımız başvuru sonuçlandı. Sektörün lisanslı oyuncuları arasında yer almaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Bu regülasyonun Türkiye’nin şarj altyapısının gelişimi için çok kıymetli bir mihenk taşı olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki yıl ortasına kadar 81 ilimizde 600’ün üzerinde noktada, toplam 2 bin soketi olan 1000 adet hızlı şarj cihazının kurulumunu yapacağız. Bu öncü pozisyonumuzu önümüzdeki yıllarda yapacağımız yatırımlarla da sürdürmeye kararlıyız. Hedefimize giden yolda geri sayım başladı. Homologasyon sürecinin tamamlanmasının ardından 2023 yılının ilk çeyreğinde ilk akıllı cihazımız C-SUV pazara çıkacak.” 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor – Ulusal24.com

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor – Ulusal24.com

Santa Farma İlaç şirketi ile Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) tarafından; ‘’Sağlığın Dönüştüren Kadınları” projesi kapsamında, üniversitelerde ve meslek yüksekokullarında Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik ve Bilişim Teknolojileri bölümlerinin son sınıflarında okuyan veya yeni mezun olmuş 100 genç kadına, ücretsiz Pazarlama ve Satış Teknolojileri, İş Analistliği ve Gamification (Oyunlaştırma) eğitimleri verilecek.  

 

Haziran ayında başlayacak proje, Teknolojide Kadın Derneği tarafından verilecek üç eğitim sınıfından ve Santa Farma İlaç Şirketi yöneticilerinin vereceği mentorluk desteğinden oluşacaktır. 1 yıl içinde tamamlanacak eğitim programı sonunda, eğitime katılanlara dijital sertifika verilecek ve ayrıca sağlık sektöründe staj ve istihdamda öncelik imkanı tanınacak. 

 

 “İLAÇ SEKTÖRÜNDE DAHA ÇOK VE DAHA DONANIMLI YÖNETİCİ KADIN”

 Santa Farma İlaç Şirketi, İnsan Kaynakları Direktörü Sema Yetkiner, “Küreselleşme, iklim ve demografik değişimler, teknolojik gelişme ve dijital dönüşüm tüm ülkelerin sosyo ekonomik alt yapılarını etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu değişim ve dönüşümden iş dünyası da payını almakta ve bugüne kadar doğru bilinen ezberler geçerliliğini yitirmektedir. İş dünyasının ve eğitim kurumlarının hızını sürekli arttıran teknolojik gelişime ve dijital dönüşüme ayak uydurmaları giderek zorlaşmaktadır. Ayrıca pandeminin iş dünyasında dijitalleşmeyi ve otomasyonu hızlandırdığı net bir şekilde görülmüştür. İş dünyası çevik kalarak sürekliliğini korumak için dijital teknolojinin tüm imkanlarını kullanmak zorunda kalmıştır. Sonuçta tüm ülkelerde ciddi boyutlara varan beceri açığı ortaya çıkmaya başlamıştır. Ve bu beceri açığı, şirketlerin ve ekonomilerin büyüme potansiyelini de etkileyen mega trend haline gelmiştir. Dolayısı ile alınan temel mesleki eğitimin yanında, iş başında ve yaşam boyu öğrenme gerekliliği, iş hayatının gündeminde önemli bir yere oturmuştur.  

 

Bu ciddi oluşum karşısında, toplumların, tüm eğitim kurumlarının, işveren ve işçi kuruluşları ile akademik kuruluşların birlikte ve koordineli olarak çalışmaları gerektiği ortaya çıkmış ve sosyal taraflarca ortak payda olarak kabul edilmiştir. İş dünyasındaki bu gibi eğilimler kadın çalışanları biraz daha fazla etkilemektedir. İşte tüm bu değişimleri yakından izleyip değerlendiren Santa Farma, kendi bünyesinde müdür ve üstü kadın yönetici oranını 50 ‘ye çıkarmayı başarmış ve bu konuda öncülük yapmayı bir toplumsal sorumluluk projesi olarak benimsemiştir. Bu ve benzeri projelerle, ülkemizde ve ilaç sektöründe kadın istihdamının ve kadın yönetici oranının yükselmesine katkıda bulunmayı amaçladığımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz ‘’dedi.

 

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, “Teknoloji, her sektörde olduğu gibi hayatımızda büyük yer kaplayan sağlık sektöründe de ön plana çıkıyor. Özellikle pandemi ile birlikte online sağlık hizmetleri müşteri gereksinimi tarafında var olan ihtiyacı gözler önüne serdi ve bu alandaki çalışmaların yapay zeka ve makine öğrenimi teknikleri ile daha da ileriye taşınması gerektiğini tüm dünyaya gösterdi. TÜİK Sağlık Harcamaları İstatistiklerine göre 2020 yılında sağlık harcamaları 24,3 arttı. Bu durum ile sağlık hizmeti sağlayıcılarının neredeyse 80’inin önümüzdeki on yıl içinde sağlık BT’sine yatırımlarını artırması bekleniyor. İnternet ağına bağlı akıllı ilk yardım sistemleri ile sağlık hizmetleri artık robotik alana kayıyor. IoMT cihazları gibi uzaktan hasta izleme teknolojileri, Oculus Rift ve HTC Vive’ın da kullanıma sunulmasıyla tıp eğitimi alanında sanal gerçeklikte ön plana çıkıyor. Özellikle sağlık bilişim pazarının büyümeye devam edecek olması, bizleri bu alandaki nitelikli uzman insan kaynağını yetiştirmeye yönlendiriyor. Bu sebeple sağlıkta lider kurumlardan Santa Farma İlaç, Teknolojide Kadın Derneği ile iş birliği yaparak sağlık alanını kariyer olarak seçecek 100 kadının teknoloji alanında uzmanlaşması ve güçlenmesi için Sağlığın Dönüştüren Kadınları projesini düzenliyor. Birlikte sağlıkta lider kadınları teknoloji bilgisi ile güçlendirecek ve yetiştireceğiz. Teknoloji üreten insan çeşitliliğini artırmak için başlattığımız bu projenin özellikle gittikçe gelişen sağlık sektöründe kadının gelişimine, istihdamına ve bu sayede de Türkiye ekonomisine güçlü katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Kariyerini teknoloji ile bir adım ileriye taşımak isteyenleri, sağlık sektöründe de kariyer fırsatı yakalamak isteyenleri ücretsiz vereceğimiz bu eğitimlere davet ediyoruz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

realme 8, Gerçek Oyun Performansı için Rekabetçi Fiyatıyla Türkiye’de – Ulusal24.com

realme 8, Gerçek Oyun Performansı için Rekabetçi Fiyatıyla Türkiye’de – Ulusal24.com

realme daha önce 8 ailesinin üyesi, 8 Pro ile Türkiye pazarına giriş yaptı. Şimdi ise 8 Serisi üyelerinden realme 8 ile yoluna devam ediyor. realme 8, göz alıcı arka kapak tasarımı, unutulmaz fotoğraflar çekmene yardımcı olacak kamerası ve oyunlarda yüksek performans sergileyen MediaTek Helio G95 Oyun İşlemcisi ile 4.999 TL fiyat etiketiyle tüm genç kullanıcılara aradıkları deneyimi sunmaya hazırlanıyor.

 

Dünyanın en hızlı büyüyen akıllı telefon markası realme, şık tasarımlar, üstün özellikler ve uygun fiyatları bir araya getiren akıllı telefonlarına bir yenisini daha ekliyor. Göz alıcı parlak arka kapak logo tasarımı ile dikkatleri üzerine çeken realme 8, stilini telefonuna da yansıtmak isteyen kullanıcıları kendine hayran bırakacak. Siber Gümüş ve Siber Siyah renk seçenekleriyle gelen realme 8, 6 GB RAM 128 GB depolama alanı, oyunlarda yüksek performans vermek için tasarlanmış işlemcisi ve benzersiz modlar ile hayal gücünü fotoğraflarına taşıyacak kamerası ile realme 8, bir akıllı telefondan bekleyebileceğin her şeye sahip.

 

Arka Kapak Tasarımı ile Dikkatleri Topla

Cesur ve göz alıcı tasarımlarını her segmentten akıllı telefonlarında kullanarak tüm kullanıcılarla buluşturmayı amaçlayan realme, realme 8’de de göz alıcı bir arka kapak tasarımı kullanarak günlük teknoloji ile modayı aynı noktada buluşturuyor. realme’nin kullanıcıları harekete geçirmeyi amaçlayan sloganı ‘Cesaret Et’, arka kapakta yer alan parlak bant üzerinde konumlanarak gençleri yeni deneyimleri keşfetmeye davet ediyor. Işığın farklı açılarda kırılmasıyla her yönden farklı bir renk gösterisi ile kendini her ortamda belli eden realme 8, kullanıcıları yalnızca performansıyla değil görünümüyle de etkilemeye hazırlanıyor. İki farklı renkte satışa sunulan realme 8’in göz alıcı gümüş rengi tasarımının yanında şık bir siyah tasarım seçeneği de bulunuyor. Ayrıca 177 g ağırlığı ve 8mm’den az kalınlığı ile realme 8, hem şık hem de kullanımı kolay tasarımı ile dikkat çekiyor.

 

Farklı Kamera Modları ile Çevreni Yeniden Keşfet

Artık sosyal medyan senin hayal gücünle şekillenecek. realme 8’in üstün kamerası ve birbirinden etkileyici fotoğraflar çekmene yardımcı olacak kamera modları ile benzersiz görüntüler yakalayabileceksin. 64MP dörtlü ana kamera sistemi ve 16MP ekran için ön kamerası sayesinde realme 8 adeta gerçek gibi canlı ve net görüntüler çekmeni sağlıyor. 119° ultra geniş açılı lens ile nefes kesici güzellikle manzara fotoğrafları çekerken makro lens ile ise 4 cm mesafeden mikro dünyanın ilgi çekici detaylarını keşfetmek mümkün. Siyah Beyaz Portre Lensi ise yeni renk filtresi sistemi ile retro bir dokunuşa sahip portreler çekmene yardımcı oluyor. Tilt-shift Modu, Yeni Yıldızlı Hava Modu ve Trend Portre Modları ise realme 8’inle çok beğenilecek benzersiz fotoğraflar çekmeni sağlıyor. 

 

Bambaşka Bir Oyun Deneyimine Hazır Ol

realme 8, gücünü oyuncular için özel olarak tasarlanmış MediaTek Helio G95 işlemciden ve 6 GB büyüklüğündeki RAM’den alıyor. 12nm işleme ile üretilmiş bu işlemci, iki adet 2.05Ghz Cortex-A76 ve altı adet 2Ghz Cortex-A55 çekirdek ile donatılmıştır ve bu sayede hem verimli hem güçlü bir performans sergiliyor. Grafik bağdaştırıcısı olarak da 900MHz Mali-G76 GPU kullanan realme 8, oyun severlere akıllı telefonlarında sorunsuz ve akıcı bir oyun deneyimi sunuyor. Ayrıca Bakır Sıvı Soğutma Sistemi telefonu verimli bir şekilde soğutarak oyun keyfin ne kadar uzun sürerse sürsün performans kaybı yaşamadan devam etmeni sağlıyor. 30W Dart Hızlı Şarj destekli 5000 mAh büyüklüğündeki pil kesintisiz 10 saat oyun oynamana, 98 saat çevrimiçi müzik dinlemene ve 23 saat boyunca internetten video izlemene olanak sağlıyor. 

 

Oyun severlerin ve telefonlarında sık sık bir şeyler izleyenlerin realme 8’de dikkatlerini çekecek bir diğer detay ise 6,4” Super AMOLED ekran. 90.8 ekran-gövde oranıyla sınırsız bir deneyim sunan realme 8, 180Hz dokunma örnekleme hızı sayesinde özellikle oyun oynarken hızlı tepkiler vererek rakiplerinin önüne geçmene yardımcı oluyor. 2400×1080 FHD+ çözünürlüğe ve 1000 nits maksimum parlaklığa sahip ekran, en güneşli havalarda dahi kusursuz netlikte, canlı bir görüntü sunuyor. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Siber güvenlikte en zayıf halka insan – Ulusal24.com

Siber güvenlikte en zayıf halka insan – Ulusal24.com

Araştırmalar, 2021’de analiz edilen veri ihlallerinin yüzde 82’sinde bir “insan faktörü” olduğunu gösteriyor. Saldırıların birinci hedefinin çalışanlar olduğu, modern siber tehditlerin yadsınamaz bir gerçeği. Siber güvenlik şirketi ESET, siber güvenlik eğitimlerinin neden önemli olduğunun altını çizdi. Neler yapılması gerektiğini paylaştı. 

 

ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban işletmelerin en büyük siber güvenlik endişelerini içeren konuları kapsamlı bir şekilde incelediklerini,  bu konuları ele alan bir siber güvenlik eğitimini ücretsiz olarak sunduklarını paylaştı. 

 

Siber güvenlikle ilgili bir özdeyiş güvenlik zincirindeki en zayıf halkanın insanlar olduğunu söyler. Tehdit aktörlerinin çalışanları istismar etmeye yönelik rekabeti arttıkça bu sözün doğruluğu daha da artıyor. Ancak bu zayıf halkayı, aşılması zor bir ilk savunma hattına dönüştürmek de mümkün. Burada kilit nokta etkili bir güvenlik farkındalığı eğitim programı sunmaktır.

 

Eğitim neden önemli?

Ciddi bir güvenlik ihlali, nedeni ne olursa olsun, finansal ve itibari açıdan önemli zararlara yol açabilir. Yakın zamanda yapılan bir araştırma, böyle bir ihlale maruz kalan işletmelerin yüzde 20’sinin sonuç olarak neredeyse iflas ettiğini gösteriyor. Bir diğer araştırma ise bir veri ihlalinin günümüzdeki ortalama maliyetinin 4,2 milyon ABD dolarının da üstünde çıkarak en yüksek seviyelere ulaştığını öne sürüyor.

 

Güvenlik farkındalığı eğitimi nedir?

Güvenlik farkındalığı eğitimi, doğru kararlar alabilmeleri için çalışanların elini güçlendirmeye yönelik bir dizi konu ve tekniğin ele alınmasını gerektiren biçimlendirilmiş bir süreçtir. Bu kapsamda söz konusu eğitim, bir güvenlik tasarımına sahip kurum kültürü oluşturmak isteyen kurumlar için temel bir yapıtaşı olarak görülebilir.

 

Güvenlik farkındalığı eğitimi neden gerekli?

Herhangi bir eğitim programında olduğu gibi güvenlik farkındalığı eğitimlerinde de bireylerin daha iyi birer çalışana dönüşmeleri için becerilerinin geliştirilmesi fikri güdülür. Çalışanların güvenlik farkındalıklarını geliştirmek, potansiyel güvenlik ihlali riskini de azaltacaktır. Kurumsal kullanıcılar, çalıştıkları herhangi bir kurumun tam merkezinde yer alırlar. Dolayısıyla onların bilgileri ele geçirilirse kurumların bilgileri de ele geçirilebilir. Benzer şekilde, bu kişilerin hassas veriler ile BT sistemlerine erişebiliyor olması, şirketi de olumsuz etkileyebilecek kazaların riskini arttırmaktadır. 

 

Çeşitli eğilimler, güvenlik farkındalığı eğitimine duyulan acil ihtiyacın önemini ortaya koymaktadır:

 

Parolalar: Değişmeyen kimlik bilgileri, bilgisayar sistemleri kadar uzun bir geçmişe sahip. Güvenlik uzmanlarının yıllardır uyarmasına rağmen kimlik bilgileri, kullanıcı kimlik doğrulaması için kullanılan en popüler yöntem olmaya devam ediyor. Nedeni basit; insanlar bu bilgileri nasıl kullanacağını içgüdüsel olarak biliyor. Bu ise, bu bilgilerin bilgisayar korsanları için büyük birer hedef haline gelmesi sorununu ortaya çıkarıyor. Bir çalışanın kişisel bilgilerini paylaşması için kandırılması ya da bu bilgilerin tahmin edilmesi tam ağ erişimi için genelde başka bir şeye gerek bırakmıyor. Yapılan bir tahmine göre Amerika’da çalışanların yarısından fazlası, parolalarını bir kağıda yazıyor. Zayıf parola uygulamaları, bilgisayar korsanları için açık birer kapıdır. Çalışanların hatırlaması gereken kimlik bilgilerinin sayısı arttıkça kötü kullanım ihtimalleri de artmaktadır.

 

Sosyal mühendislik: İnsanlar sosyal yaratıklardır. Sosyal olmamız da bizleri kolay ikna edilebilen kolay hedefler haline getirmektedir. Bize anlatılan hikayelere ve o hikayeleri bize anlatanlara inanmak isteriz. Sosyal mühendisliğin işe yarama sebebi işe şudur; tehdit aktörleri kurbanlarının isteklerini yerine getirmelerini sağlamak için zaman baskısı ve birini taklit etme gibi sahtekarlık tekniklerini kullanmaktadır. Bir oltalama e-postası, SMS ile kimlik avı olarak da bilinen oltalama kısa mesajları ya da sesli kimlik avı olarak da bilinen telefon aramaları, sahtekarlık tekniklerinin en bilinen örnekleri olsa da iş e-postalarının ele geçirilmesine (BEC) yönelik saldırılar ve diğer sahtekarlıklar da yaygındır.

 

Siber suç ekonomisi: Bu tehdit aktörleri günümüzde karmaşık ve sofistike ağlarda yer alan karanlık web sitelerini kullanmaktadır. Bu karanlık ağ sitelerinde ise, çok korunaklı barındırma hizmetlerinden fidye yazılımına kadar her türlü veri ve hizmetin alım satımını yapmaktadırlar. Bu ağın değeri trilyonlarla ifade edilmektedir. Siber suç sektörünün bu şekilde “meslekleşmesi” de doğal olarak tehdit aktörlerinin, yatırım getirisinin en yüksek olduğu yerlere odaklanmasına neden olmuştur. Çoğu durumda bu, hem kurumsal çalışan hem de tüketici olarak kullanıcıların hedef alınması anlamına gelmektedir.  

 

Hibrit çalışma: Evden çalışan kişilerin, oltalama bağlantılarına tıklama ve iş cihazlarını kişisel amaçlar için kullanma gibi riskli davranışlar sergileme ihtimallerinin daha yüksek olduğu düşünülmektedir. Bu açıdan hibrit çalışmanın yeni bir dönem olarak ortaya çıkması, saldırganların kurumsal kullanıcıları en zayıf oldukları anda hedeflemelerine yol açmıştır. Dahası evdeki bağlantılar ve bilgisayarlar da ofistekilere kıyasla daha az korumaya sahip olabilmektedir.

 

ESET’ten ücretsiz siber güvenlik eğitimi 

ESET Türkiye Ürün ve Pazarlama Müdürü Can Erginkurban işletmelere destek olabilmek için ücretsiz bir siber güvenlik eğitimi hazırladıklarını söyledi. Türkçe olarak hazırlanan eğitime  eset adresinden formu dolduran herkes kolaylıkla erişebiliyor. Eğitim kapsamında altı başlıkta, işletmeler için en büyük endişe konuları basit ama  kapsamlı bir şekilde ele alınıyor. 

Haber Kaynağı www.ulusal24.com