DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi Fintech Komitesi Başkanı İlker Sözdinler Oldu

DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi Fintech Komitesi Başkanı İlker Sözdinler Oldu

 

İnovatif fintech çözümleriyle Türkiye’nin ilk elektronik para şirketlerinden biri olan Birleşik Ödeme’nin CEO’su İlker Sözdinler, DEİK/Dijital Teknolojiler İş Konseyi’nin Fintech Komitesi Başkanı seçildi. Türkiye ekonomisinin dinamiklerini güçlendirmek ve Türkiye’nin gücünü dünyaya taşımak amacıyla faaliyet gösteren DEİK, ülkemizdeki teknoloji ihracatını artırmak üzere kurduğu Dijital Teknolojiler İş Konseyi’nde, 9 farklı komite oluşturdu. 9 komiteden biri olan Fintech Komitesi Başkanlığı görevi ise İlker Sözdinler’e verildi.  

 

Finansal teknolojilerin yurtdışında söz sahibi olması için çalışacak

 

İlker Sözdinler, yeni göreviyle ilgili olarak şunları söyledi: “Uzun yıllardır finansal teknolojiler alanında edindiğim deneyimlerle, kurduğum her yapıyı globalleştirmek üzere çalışmalar yürüttüm. Kurucusu ve CEO’su olduğum Birleşik Ödeme, uluslararası para transferinden, ön ödemeli kart ve dijital cüzdana, offline/online tahsilattan akıllı kasaya, kiosklardan sadakatin bir hizmet altyapısı olarak sunulmasına kadar birçok alanda uzmanlaşmış bir şirket. Bunun yanı sıra yurtiçinde global şirketlerle ve yurtdışında da para transferine yönelik önemli isimlerle çalışan uzman ekibimizin elde ettiği tecrübeyi, ülkemizdeki diğer fintech şirketleri için yol gösterici nitelikte kullanmaya hazırız. Ülkemiz finansal teknolojiler alanında gerek yetişmiş insan kaynağı, gerekse sahip olduğu bilgi birikimi açısından çok özel bir konumda yer alıyor. Bu vesileyle, DEİK gibi güçlü bir kurumun çatısı altında, bu yıl ilk kez kurulan Dijital Teknolojiler İş Konseyi’nin Fintech Komitesi Başkanlığı’nı üstlenerek bu kıymetli teknolojilerin yurtdışına açılması konusunda destek vermenin büyük görev bilinci ile hareket ediyor ve bundan dolayı da büyük heyecan duyuyoruz. Kısa vadeli olarak önemli fuarlarda Türk fintech pavilyonu kurmayı; orta vadeli olarak 2025 yıl sonu itibarıyla sektördeki her 4 fintech oyuncusunun en az birinin uluslararası iş yapar hale gelmesini; uzun vadeli olarak ise 2030 yılı itibarıyla en az 5 fintech şirketinin artan ihracat geliri sayesinde Fortune 500 listesinde yer almasında aktif rol almayı hedefliyoruz. Önümüzdeki dönemde, Türkiye’nin finansal teknolojileri alanında başarılarına katkıda bulunmaya devam edeceğiz.” 

 

İlker Sözdinler Hakkında 

Birleşik Ödeme CEO’su İlker Sözdinler 2005 yılında PennState Üniversitesi’nde Yönetim Bilişim Sistemleri ve İşletme çift anadal yaparak lisans eğitimini tamamladı. Sonrasında kariyerine 2005 yılında NGN’de kurucu ortak olarak devam eden İlker Sözdinler, NGN’de birçok finansal kuruluşa hizmet verdikten sonra, bölgenin büyük yabancı entegratörüne hisselerini satarak büyük bir başarıya imza attı. Bu süreçte 2010’da kurduğu Birleşik Ödeme ile FaaS vizyonunu Türkiye’ye duyurma hedefiyle sektörde yenilikçi bir adım attı. Teknoloji ve inovasyona olan tutkusuyla kurmuş olduğu Birleşik Ödeme ile önemli başarılara imza atan İlker Sözdinler, Ekonomist Dergisi’nin yayınladığı ‘’40 yaş altı en güçlü 40 genç CEO” listesinde yedi yıl üst üste yer aldı. 12 yıldır artan başarıyla finansal teknolojiler alanında çalışan, ilk elektronik para şirketlerinden biri olan Birleşik Ödeme, 2020 yılında Finberg’ten aldığı yatırımın yanı sıra 2021 yılında da Oyak Portföy Girişim Sermayesi Fonları’ndan aldığı yatırım ile hızlı bir şekilde büyümeye devam ediyor. Şirket, İlker Sözdinler’in “bölgenin en büyük fintech şirketi” olma vizyonuyla emin adımlarla ilerlerken; Türkiye’ye ek olarak Azerbaycan, Romanya ve Gürcistan’da faaliyet gösteriyor ve 2023 yılı itibarıyla toplamda 10 ülkede faaliyete geçmeyi hedefliyor. Sözdinler ayrıca, teknoloji alanında girişimlere yatırım yaparak ekosistemin güçlenmesine destek olmayı sürdürüyor ve 2022 yılı itibarıyla DEİK (Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu) çatısı altında yapılanan Dijital Teknolojiler İş Konseyi’nin Fintech Başkanlığı’nı sürdürüyor. 

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Huawei Avrupa’daki inovatif çalışmalarını anlattı

Huawei Avrupa’daki inovatif çalışmalarını anlattı

Huawei, 27-28 Eylül tarihleri arasında, Macaristan’da düzenlenen 2022 Avrupa İnovasyon Günü’ne ev sahipliği yaptı. Şirketin bu yıl 10’uncu kez düzenlediği etkinlikte; dijitalleşme, yeşil enerji, biyoçeşitliliğin korunması ve yeni yeteneklerin yetiştirilmesi, öne çıkan konular arasındaydı. 

 

Kamu temsilcileri, endüstri iş ortakları, basın mensupları ve akademik kurumlardan yaklaşık 250 kişinin katıldığı 2022 Avrupa İnovasyon Günü’nün ana teması, “Farklı Bir Avrupa için İnovasyon” olarak belirlendi. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’nin tarihi mekanlarından Castle Garden Bazaar’da gerçekleştirilen etkinliğe katılanlar, Huawei’in 5G deneyim aracında; lojistik, limanlar ve madencilik gibi birçok farklı sektörde, özel 5G mobil ağlarının kullanımı ile ilgili farklı senaryoları deneyimleme fırsatı da buldu.

 

Huawei Kuzey, Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Kurumsal İlişkiler ve İletişim Başkan Yardımcısı Marco Xu, açılış konuşmasında; “Araştırma ve geliştirmeye sürekli yatırım yaparak, inovasyonun geleceğine öncülük edebileceğimize inanıyoruz. İnovasyon süreci belirsizliklerle dolu olsa da geleceğe giden yolda kesin olan bir şey var ki o da inovasyonun sürdürülebilir geleceğimizi inşa etmek için büyük önem taşıdığı. Daha akıllı, daha yeşil ve sürdürülebilir bir Avrupa yaratmak için iş ortaklarımızla birlikte çalışmayı sürdüreceğiz” dedi.

 

Macaristan Dışişleri ve Ticaret Bakanı Péter Szijjártó ise konuşmasında; “Macaristan, son yıllarda büyük Çinli şirketlerin yatırımlarıyla rekabette önemli bir başarı elde etti. Huawei’in Budapeşte’deki Ar-Ge Merkezi ve Avrupa’nın büyüklerinden biri olan lojistik merkezi, ülkemiz için önemli avantajlar sağlıyor. Huawei’in Macaristan’daki yatırımları bizim için bir gurur kaynağı. Şirketin, insanlarımızın yeteneklerine ve eğitim sistemimize duyduğu güvenden mutluluk duyuyoruz. 10 yıl önce imzalanan stratejik işbirliği anlaşması, her iki taraf için de büyük fayda sağladı ve Macaristan hükümeti olarak bu işbirliğini sürdürmeye hazırız” dedi.

 

Daha fazla yeşil enerji 

Macaristan Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı, Macar Batarya Derneği, Planergy Solutions ve Huawei, Macaristan yeşil enerji sektörünün geleceği için birlikte çalışma kararı aldı. Macaristan Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı Enerji Bakan Yardımcısı Márk Alföldy-Boruss, yaptığı değerlendirmede; “Sera gazlarını azaltma yönünde önemli bir ilerleme kaydettik. Enerji arzında dijitalleşmenin gerekliliği her geçen gün artıyor. Bu alanda yenilikçi çözümler ön plana çıkmalı. Tüm bu çözümleri, Macaristan’ın yatırım planlaması kapsamında değerlendiriyoruz” dedi.

 

SolarAPEX, dünyanın en büyük çatı GES  projesinde, Huawei Türkiye ile iş ortaklığına gitti

SolarAPEX yönetim kurulu üyesi Besime Özderici ise Huawei ile devam eden iş ortaklıkları hakkında şunları söyledi: “Daha yeşil bir gezegen inşa etmek ve gelecek nesiller için daha iyi bir gelecek yaratmak üzere, teknolojiden yararlandık. Bu yılın başlarında SolarAPEX, Tosyalı Holding için yapılan dünyanın en büyük çatı güneş enerjisi santrali projesinde, Huawei Türkiye ile iş ortaklığına gitti. Proje, toplam 140 MW kurulu güce sahip olacak ve karbon emisyonlarını yılda 116.525 metrik ton değerinde azaltacak.”

 

5G, daha akıllı bir Avrupa için inovasyonun kapılarını açıyor 

Huawei, Avrupa’daki 5G destekli birçok yenilikçi çözümde de yer alıyor. Huawei ve Nova, 5G, yapay zeka ve drone teknolojilerini kullanarak, yangınların erken tespiti ve anında müdahale için yenilikçi çözümler geliştirmek üzere, Yunanistan girişimi PROBOTEK ile işbirliği gerçekleştirdi. PROBOTEK’in Kurucu Ortağı ve CEO’su George Delaportas, projeyi şu sözlerle değerlendirdi; “Bu pilot proje; sosyal, ekonomik ve çevresel etkileri son derece büyük olan bir sorunun çözümüne odaklanan ortak bir girişimdir.”

 

Huawei, Avusturya’daki tarım alanlarında böcek ilacı kullanımını azaltmak ve verimi artırmak için, 5G tabanlı akıllı bir tarım çözümü geliştirmek üzere, insansız hava aracı şirketi Dronetech ile birlikte çalışıyor. Macaristan’da ise Huawei ve iş ortakları, Avrupa’nın ilk 5G akıllı demiryolu merkezini inşa ediyor.

 

Birleşmiş Milletler İnovasyon Stratejileri ve Dijitalleşme Bölümü (UNIDO) Başkanı Marco Kamiya, etkinlikte yaptığı konuşmada; “Üretim, hizmetler ve dijital ekonomiyi birbirinden ayıran geleneksel sınıflandırma, artık ortadan kalkıyor. Uluslararası kuruluşlar ve hükümetler, yapay zeka ile daha üretken bir dijital dönüşümü desteklemek için özel sektörle birlikte çalışmalıdır. Huawei’e, UNIDO’nun bu alanda önemli bir girişimi olan Küresel İnovasyon Ödülleri organizasyonuna verdiği destek için teşekkür ederiz” dedi.

 

Yeni yeteneklerin geliştirmesi ve biyoçeşitliliğin korunması önem kazanıyor

Huawei ve Macaristan Kamu Hizmetleri Üniversitesi, şirketin bilişim teknolojileri alanındaki eğitim ve kültür odaklı küresel projesi “Gelecek için Tohumlar” programı özelinde ortak bir burs programına imza attı. Gelecek için Tohumlar burs programı kapsamında son iki yılda, 12 Avrupa ülkesinden yaklaşık 1.000 öğrenciye, toplam 5 milyon Avro burs desteği sağlandı.

 

Huawei, Rainforest Connection ve Polonya Bialowieza Ulusal Parkı işbirliği ile gerçekleşen bir TECH4ALL projesi kapsamında, doğanın korunması ile ilgili en son faaliyetlerini de katılımcılarla paylaştı. Bu projede yer alan uzmanlar, orman alanlarına kurulan yapay zeka destekli dinleme mekanizmasıyla, iklim değişikliğinin biyolojik çeşitlilik üzerindeki etkilerini araştırıyor.

 

Macaristan Kamu Hizmetleri Üniversitesi Rektörü Dr. Gergely Deli, üniversitenin Huawei ile birlikte çalıştığı bir başka sürdürülebilirlik projesini de paylaştı. Bu proje, taşkınların önlenmesi için Tuna havzasının korunan alanlarında su yönetimi araştırmalarını, treylerlere monte edilmiş akıllı bir PV çözümü kullanarak destekliyor. Dr. Gergely Deli konuyla ilgili olarak, “Değer yaratan bu işbirliği, iş dünyasından bir kurumun, akademik bir kurumu nasıl destekleyebileceğinin ve modern teknolojinin çevre koruma araştırmalarındaki sürdürülebilir rolünün önemli bir örneğidir” dedi.

 

Huawei Avrupa Tedarik Merkezi’nde yenilikçi 5G çözümleri

Huawei’in Çin dışında dünya genelinde bu alandaki en büyük tesisi olan Avrupa Tedarik Merkezi (ESC), 2009 yılından bu yana faaliyet gösteriyor. Macaristan’ın başkenti Budapeşte’ye yakın bir konumda yer alan ve toplam 2.000 kişinin çalıştığı merkezde, dijital dönüşümün tamamlanmasıyla birlikte, 5G teknolojisi özelinde de önemli gelişmeler yaşanıyor. Bu dönüşümle birlikte, tedarik merkezinin lojistik ve üretim işlevlerini desteklemek üzere; sürücüsüz araçlar ve artırılmış gerçekliğe dayalı otomatik çözümleri içeren, bir dizi 5G tabanlı Endüstri 4.0 çözümü kullanıma sunuldu.

 

Dönüşüm sürecinde, lojistik ve üretim süreçlerinin verimliliği önemli ölçüde artarken, özel 5G ağları sayesinde, iş ve veri güvenliğinde de büyük bir ilerleme gözleniyor. Tesis, kendi çekirdek ağına ve bulut yapısına benzer bir yerel uç bilgi işlem sistemine sahip. Bu sistem ve 5G teknolojisi sayesinde, veri aktarımı büyük ölçüde hızlanırken, gecikme süresi de yok denecek kadar azalıyor. Lojistik departmanında faaliyet gösteren ve 5G ağı üzerinden sunucuya bağlanan sürücüsüz araçlar sayesinde, tesisteki malzeme taşıma süreci; varıştan depolamaya, bileşenlerin toplanmasına ve montaj noktalarına taşınmasına kadar, tamamen otomatik olarak işliyor. Tesiste ayrıca; bakım, çalışan eğitimi, yüksek hassasiyetli operasyonlar ve uzaktan teknik yardım için, Artırılmış Gerçeklik (AR) teknolojisi kullanılıyor.  

 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Bosch Rexroth, Elmo Motion Control’ü satın alıyor

Bosch Rexroth, Elmo Motion Control’ü satın alıyor

Satın alma, Bosch Rexroth’un fabrika otomasyon faaliyetlerini daha da güçlendirecek

 

Elmo’nun üst düzey hareket kontrolleri ve servo sürücüleri, Bosch Rexroth portföyünü tamamlıyor.
Elmo teknolojileri, genel ve mobil otomasyon, robotik ve yarı iletken endüstrisinde otomasyon için elektrik kabinsiz sürücü sistemleri sağlıyor.
 

Bosch Rexroth, fabrika otomasyon işinin genişlemesine yatırım yaptı ve merkezi Petah Tikva, İsrail’de bulunan hareket kontrol uzmanı Elmo Motion Control Ltd’yi satın almayı kabul etti. Elmo, endüstriyel otomasyon için elektrikli üst düzey servo sürücüler ve hareket kontrolleri geliştiriyor ve üretiyor. Şirketin yaklaşık 330 çalışanı bulunuyor. Yüksek performanslı, yerden fazlasıyla tasarruf sağlayan ve hassas sürücüler, ctrlX AUTOMATION otomasyon platformundaki Bosch Rexroth ürün portföyünü tamamlıyor. Bosch ve Elmo, 4 Eylül 2022 günü bu satın alma işlemiyle ilgili bir anlaşma imzaladı. Satın alma fiyatı açıklanmayacak. İşlem, anti-tröst onaylarına tabidir.

 

Fabrikalarda verimliliği artıran ve kaynakları koruyan akıllı otomasyon ve Endüstri 4.0 çözümlerine sürekli artan talep var. Bosch Rexroth Otomasyon ve Elektrifikasyon Çözümleri İş Birimi Başkanı Thomas Fechner, “Fabrika otomasyonu, Bosch Rexroth’ta net bir şekilde odaklanılan bir konudur. Portföyümüzü hem ctrlX AUTOMATION gibi yenilikçi ürünlerin geliştirilmesi yoluyla hem de Elmo gibi uygun satın almalar yoluyla organik olarak güçlendiriyoruz.” dedi.  

 

Satın alma işlemi, Elmo’nun yenilikçi gücünü ve dinamiklerini Bosch Rexroth’un fabrika otomasyon uzmanlığıyla birleştirecek. Bosch’un amacı, Elmo’nun en gelişmiş hareket ve servo kontrol ürünlerini geliştirme ve üretme yeteneklerini artırmak. Elmo’nun yerel yönetimiyle ve mevcut personeli elinde tutmasıyla bir İsrail kuruluşu olarak kalması planlanıyor.   

 

Bosch Rexroth geleceğin fabrikasını sadece zeminler, tavanlar ve duvarlar sabit ve geri kalan her şey esnek olarak görüyor. Şirket sürekli olarak bu konsepte tam olarak uyan çözümler sunuyor. Bosch Rexroth, Elmo’nun akıllı, oldukça kompakt ve sağlam sürücülerini ekleyerek portföyünü ideal bir şekilde tamamlıyor. Fechner, “Elmo’nun teknolojisi, akıllı telefon boyutundaki sürücüleri robotlara veya otonom taşıma araçlarına entegre etmemizi sağlıyor. Elmo teknolojileri böylece otonom ulaşım araçları, hizmet robotları veya makinelerdeki elektrik kabinsiz sürücü sistemleri düzenlemeleri gibi özel teknolojik zorluklar ortaya çıkaran yeni uygulama alanları açıyor. Burada Elmo ürünleri, güçlü yanlarını öncelikle hareket performansları, kompaktlıkları, enerji verimliliği ve yüksek dinamiklerle birleştirilmiş hassasiyetleri aracılığıyla gösteriyor.” dedi. 

 

Elmo Motion Control’ün kurucusu ve sahibi Haim Monhait, “Elmo ekibinin, teknolojimizin ve müşterilerimizin artık geleceğe daha net ve daha umut verici bir yola sahip olmasından çok memnunum. Elmo, Bosch Rexroth’a yalnızca ürünlerimizin birbirini iyi bir şekilde tamamlaması nedeniyle değil, aynı zamanda şirketin ikna edici büyüme hedefleri ile fabrika otomasyonunda müşteri odaklı bir yaklaşım izlemesi nedeniyle katılıyor. Elmo, müşterilerimizin yararına makine performansını iyileştirmek için yenilikçi, akıllı ve lider hareket kontrol çözümleri yaratmaya devam edecek.” dedi.

 

Elmo Motion Control, teknolojik olarak gelişmiş, ancak kompakt servo sürücüler ve hareket kontrolünde uzmandır. Bu elektrikli servo sürücüler ve hareket denetleyicileri son derece akıllıdır ve tamamen onaylı fonksiyonel güvenlik sağlar. Ürünler özellikle yarı iletken, elektronik imalat, elektrik endüstrisi, robotik, medikal, otomatik yönlendirmeli araçlar (AGV), otomatik depolama ve paketleme ve gıda endüstrisi segmentlerine uygundur. Elmo, 1988 yılında İsrail’in Tel Aviv yakınlarındaki Petah Tikva’da özel bir şirket olarak kuruldu. Ana lokasyona ek olarak, şirketin Polonya’da bir montaj tesisi bulunuyor.

 

Fabrika otomasyonuna yapılan yatırımlar

Bosch Rexroth, 2022 ilkbaharında Kassow Robots’un çoğunluk hissesini devralmıştı. Yaklaşık 25 çalışanı bulunan Danimarkalı şirket, endüstriyel üretimde birçok farklı şekilde kullanılabilen işbirlikçi robotlar (cobotlar) üretiyor. Cobotlar, yüksek taşıma kapasitesi ve menzile sahip ve en dar alanlarda kullanılabiliyorlar: Kassow Robots’un yedi aksla donatılan bir cobotu, bir kol gibi köşelere ulaşabilir ve böylece piyasada rakipsiz bir esneklik sunar.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Kaspersky, META bölgesindeki en çarpıcı fidye yazılımı saldırı tekniklerini paylaştı

Kaspersky, META bölgesindeki en çarpıcı fidye yazılımı saldırı tekniklerini paylaştı

2022’nin ikinci çeyreğinde fidye yazılımları bilgi güvenliğine yönelik ana tehditlerden biri olmaya devam ediyor. META bölgesi de bundan payını alıyor. Bunun en dikkate değer örneklerinden birini Afrika’nın en büyük perakende zinciri olan Shoprite’a yapılan saldırılar oluşturuyordu. Bölgedeki fidye yazılımlarına dair çarpıcı diğer örnekler arasında LockBit grubu tarafından Sahra altında kalan Afrika bölgesinde gerçekleştirilen saldırılar ve BAE’deki varlıkları hedef alan Cl0p saldırıları yer alıyor.

 

Dahası, Kaspersky uzmanları iç yapıları, reklamları ve saldırılar sırasında kullandıkları yaratıcı teknikler açısından fidye yazılımı gruplarının giderek endüstriyel hale gelişine tanık oluyor. Bu eğilim, bu yılın başlarında Kaspersky tarafından yayınlanan fidye yazılımı trendlerinde de belirtilmişti.

 

Kaspersky Kaspersky Kıdemli Güvenlik Araştırmacısı Maher Yamout, şunları söylüyor: “Fidye yazılımlarının geliştirilmesinde, daha sofistike ve hedefli olmanın yanı sıra kurbanları daha fazla tehdide maruz bırakma yönünde belirgin bir eğilim görüyoruz. Son yıllarda fidye yazılımı grupları, dağınık çetelerden sıyrılıp tam teşekküllü bir endüstrinin ayırt edici özelliklerine sahip işletmelere uzanan uzun bir yol kat etti. Fidye yazılımı saldırılarının daha önce küçük ölçekli saldırganlarda pek rastlamadığımız, zaman alıcı ancak son derece verimli bir şekilde manuel olarak gerçekleştirildiği durumlarla daha fazla karşılaşıyoruz”.

 

Kaspersky Tehdit İstihbaratı ekibi, en yaygın taktikleri, teknikleri ve prosedürleri (TTP’ler) daha iyi anlamak ve analiz etmek için modern fidye yazılımları hakkında kapsamlı bir çalışma hazırladı. Yapılan analizler Conti/Ryuk, Pysa, Clop (TA505), Hive, Lockbit2.0, RagnarLocker, BlackByte ve BlackCat’in faaliyetlerine odaklanıyor. Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere, Almanya ve diğer ülkelerde faaliyet gösteren bu gruplar Mart 2021 ile Mart 2022 arasında imalat, yazılım geliştirme ve küçük işletme gibi sektörlerdeki 500’den fazla kuruluşu hedef aldı.

 

Kaspersky uzmanları, bu fidye yazılımı gruplarının MITRE ATT&CK bilgi tabanında açıklanan teknikleri ve taktikleri nasıl kullandığını analiz etti ve siber saldırı zinciri boyunca TTP’ler arasında birçok benzerlik buldu. Şirket ağının veya kurbanın bilgisayarının hedef alınması, kötü amaçlı yazılımların teslimi, keşif, kimlik bilgilerine erişim, gölge kopyaları silme, yedekleri ortadan kaldırma ve son olarak ana hedefe ulaşma olmak üzere fidye yazılımı saldırıları birbirine oldukça benzeyen ve kolayca tahmin edilebilen bir yöntem izliyor.

 

Araştırmacılar saldırılar arasındaki benzerliğin nereden geldiğini şöyle açıklıyor:

Fidye yazılımı gruplarının kendi başlarına kötü amaçlı yazılım dağıtmadıkları, yalnızca veri şifreleme hizmetlerini sağladığı “Hizmet Olarak Fidye Yazılımı” (RaaS) adlı bir olgu giderek yayılıyor. Kötü niyetli dosyaları dağıtan kişiler de bu işi daha kolay yoldan yapmak istedikleri için, erişim sağlarken belli bir şablona uygun teslim yöntemlerini veya otomasyona dayalı araçları kullanıyor.
Bilinen ve benzer araçları yeniden kullanmak saldırganların hayatını kolaylaştırıyor ve saldırı hazırlama süresini azaltıyor.
Ortak TTP’lerin yeniden kullanılması, bilgisayar korsanlığını kolaylaştırıyor. Ancak bu tür teknikleri tespit etmek mümkün olsa da olası tüm tehdit vektörlerine dair önleyici tedbir almak son derece zor.
Kurbanlar güncellemeleri ve yamaları yüklemekte geç kalıyor. Çoğu zaman saldırıya uğrayanları savunmasız kalanlar oluşturuyor. 

Fidye yazılımı TTP’lerinin raporunu Securelist adresinden indirebilirsiniz. 

Kendinizi ve işletmenizi fidye yazılımı saldırılarından korumak için Kaspersky aşağıdaki şu kurallara uymanızı öneriyor:

Uzak masaüstü/yönetim hizmetlerini (RDP, MSSQL vb.) mutlaka gerekli olmadıkça genel ağlara maruz bırakmayın ve bunlar için her zaman güçlü parolalar, iki faktörlü kimlik doğrulama ve güvenlik duvarı kuralları kullanın.
Uzak çalışanlara erişim sağlayan ve ağınızda ağ geçidi görevi gören ticari VPN çözümleri için mevcut yamaları vakit geçirmeden kurun.
Fidye yazılımlarının güvenlik açıklarından yararlanmasını önlemek için kullandığınız tüm cihazlarda yazılımlarınızı her zaman güncel tutun.
Savunma stratejinizi yanal hareketleri ve internete veri sızmasını tespit etmeye odaklayın. Siber suçluların bağlantılarını tespit etmek için giden yöndeki trafiğe özellikle dikkat edin.
Çevrimdışı yedekleme stratejilerine özellikle dikkat edin ve verilerinizi düzenli olarak yedekleyin. Gerektiğinde acil bir durumda yedeklediğiniz verilere hızlı bir şekilde erişebildiğinizden emin olun.
Bilinmeyen kaynaklardan yazılım indirmekten ve korsan yazılım indirip kurmaktan kaçının.
Tedarik zincirinizin ve yönetilen hizmetlerin ortamınıza erişimini değerlendirin ve denetleyin.
Herhangi bir veri hırsızlığı durumunda verilerinizin açığa çıkmasıyla ilgili itibar riski için bir eylem planı hazırlayın.
Saldırganlar nihai hedeflerine ulaşmadan önce, saldırıyı erken aşamada belirlemeye ve durdurmaya yardımcı olan Kaspersky Endpoint Detection and Response Expert ve Kaspersky Managed Detection and Response hizmetleri gibi çözümleri kullanın.
Kurumsal ortamınızı korumak için çalışanlarınızı eğitin. Kaspersky Automated Security Awareness Platform ile sağlanan özel eğitim kursları size bu konuda yardımcı olabilir.
Açıklardan yararlanma önleme, davranış algılama ve kötü amaçlı eylemleri geri alabilen bir düzeltme motoruyla desteklenen Kaspersky Endpoint Security for Business gibi güvenilir bir uç nokta güvenlik çözümünü tercih edin. KESB ayrıca siber suçlular tarafından kaldırılmasını engelleyebilecek koruma mekanizmalarına da sahiptir.
Tehdit aktörleri tarafından kullanılan gerçek TTP’lerden haberdar olmak için en son Tehdit İstihbaratı bilgilerini kullanın. Kaspersky Tehdit İstihbarat Portalı, yaklaşık 25 yıldır ekibimiz tarafından toplanan siber saldırı verilerini ve öngörülerini sağlayan Kaspersky’nin TI’si için ortak bir erişim noktasıdır. İşletmelerin bu zor zamanlarda daha etkili savunmalar yapmasına yardımcı olmak için Kaspersky, devam eden siber saldırılar ve tehditler hakkında bağımsız, sürekli güncellenen ve küresel kaynaklı bilgilere ücretsiz olarak erişim sağladığını duyurdu. Teklife erişim isteğinde bulunmak için bu adresi kullanabilirsiniz.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

İnegöl’de Teknoloji Festivaline 61 İlden Mucitler Katıldı

İnegöl’de Teknoloji Festivaline 61 İlden Mucitler Katıldı

Mobilya’nın ana vatanı İnegöl’de 3’üncü Ulusal Teknoloji Festivali 61 ilden 1500 yarışmacının katılımı ile başladı… Yarının mucitleri, teknoloji mühendisleri gençler 4 gün sürecek olan 3. İnegöl Ulusal Teknoloji Festivali’nde kendi geliştirdikleri teknoloji ürünlerini sergileme ve çeşitli yarışmalara katılma fırsatı buldu.

 

İnegöl Belediyesi’nin düzenlediği ve yerel yönetimler düzeyinde konsepti ile bir ilk olan “Ulusal Teknoloji Festivali” 3. kez start aldı. Teknolojinin kalbinin attığı festivalde aynı zamanda kariyer söyleşileri ve konserler de yer alıyor. 61 ilden 1500 yarışmacının katıldığı 3. İnegöl Ulusal Teknoloji Festivali, adeta mini bir Teknofest havasında gerçekleşiyor. İnegöl Teknoloji Festivalinin açılış kurdelesini İnegöl Belediye Başkanı Alper Taban, AK Parti Bursa Milletvekilleri Vildan Yılmaz Gürel ve Zafer Işık ile İnegöl Kaymakamı Eren Arslan birlikte kestiler…

 

İnegöl Teknoloji Festivali’nde 10 ayrı kategoride olmak üzere; Drone, Robot, Mini Roket, Model Uçak, Crawler, Eğitim Teknolojileri, Çevre ve Atık Yönetimi Teknolojileri, Hizmet Uygulamaları Teknolojileri, Turizm Teknolojileri ve Kağıt Uçak yarışmaları düzenlenecek. Ülkemizin yerli ve milli teknoloji hamlesi doğrultusunda organize edilen festivalde 125 bin TL ödül dağıtılacak aynı zamanda festival sahnesinde ilk gün Semicenk gençleri coştururken sırasıyla Resul Aydemir, Erdem Kınay ve İkilem İnegöllü gençlerle buluşacak.

 

3. İnegöl Ulusal Teknoloji Festivalinin ilk günü stant etkinlikleri, robot yarışmaları ve eğitim teknolojileri yarışmalarıyla başladı. İnegöl ve Bursa protokolünün katılım gösterdiği 3. İnegöl Ulusal Teknoloji Festivali açılışı video ve robot gösterileri ile başladı. İnegöl’de çok yetenekli gençler olduğuna dikkat çeken Başkan Taban, “Biliyorsunuz milli ve yerli teknoloji kavramını Sayın Cumhurbaşkanımız bizim gündemimize soktu. Bu manada şehrimizde çok yetenekli gençlerimiz olduğunu görüyoruz. Bu gençlerimiz bizlere ilham kaynağı oldu. Onlar için fırsat ve imkanlar verdiğimiz neler yapabileceklerini görüyoruz” dedi.

 

GENÇLERE 125 BİN TL ÖDÜL DAĞITILACAK

Festival kapsamında yapılacak yarışmalarda gençlere toplamda 125 bin TL ödül dağıtılacağını da ifade eden Başkan Taban, şöyle devam etti: “Pandemi sürecinde etkinliklerimize ara vermek durumunda kalmıştık. Ama 2019’da başladığımız ve bugün 3’üncüsünü gerçekleştirdiğimiz festivalimizi 4 gün boyunca hep birlikte takip edeceğiz. 61 vilayetten 5 bin dolayında yarışma başvurusu yapıldı ve burada 1500 civarında yarışmacı bulunuyor.”

 

“İnegöl sanayisiyle, tarımıyla, turizmiyle kendisinden söz ettirirken, bugün artık teknoloji festivalleri icra eder hale dönüşüyoruz. Bunların her biri bir gayret ve çabadır. Ben emeği geçen arkadaşlarımıza, yarışmalara katılan gençlerimize, eğitimcilerimize teşekkür ediyorum”

 

GENÇLERİMİZE GÜVENİYOR VE DESTEKLİYORUZ

AK Parti Bursa Milletvekili Vildan Yılmaz Gürel, törende gençlere hitaben bir konuşma yaptı. Milletvekili Gürel, “Belediyeler düzeyinde henüz bir emsali olmayan ancak şehrimizde 3’üncüsü gerçekleştirilen Ulusal Teknoloji Festivalinde göreceklerimiz, günümüzden ziyade geleceğimizden esintiler. Gençler siz; yeni Biruni’ler, yeni Ali Kuşçu’lar, yeni Cezeri’ler, yeni Selçuk Bayraktar’lar olacaksınız. Hepinize güveniyor ve destekliyoruz. Yılmadan, yorulmadan gayret etmeye, ülkemizi ait olduğu yere, zirveye çıkarmak için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz” dedi.

 

GELECEK ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK

İnegöl Kaymakamı Eren Arslan ise “Burada olmak, bir belediyenin böyle vizyoner bir projesinin içinde olmak benim içinde bir gurur vesilesi. Ülkemizde son yıllarda teknoloji alanında milli ve yerli üretime yapılan yatırımların sonuçlarını her alanda görüyoruz. Bunu gençlerimiz fırsat verildiğinde her alanda ispat ettiler bugüne kadar. Burada da ülkemizin dört bir yanından bu heyecanı hisseden, çalışan, gayret gösteren gençlerimiz burada. Sizleri hem bu güzel etkinlikte ağırlamaktan İnegöl’ümüzde misafir etmekten büyük mutluluk duyuyorum” ifadelerinde bulundu.

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24 Haber Merkezi

Modern Veri Merkezinin Yükselişi – Ulusal24 Haber Merkezi

Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, dijital gelir akışı elde etmek için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurguladı.

 

Bilgi Teknolojileri alanının, son 15 yıldır öngörülebilir bir ilerleme halinde olduğu görülüyor. Kuruluşlar, kritik iş süreçlerini otomatize etmek için bilinen yazılım tedarikçilerinin paket uygulamalarını kullanıyor.  TÜSİAD ve Deloitte iş birliğiyle hazırlanan “Türkiye’de Yazılım Ekosisteminin Geleceği” raporuna göre yazılım sektörü, Türkiye’de brüt katma değeri incelenen ilk 5 sektör arasında, yarattığı yüzde 81’lik katma değer oranıyla  4. sırada yer alıyor. Ayrıca yazılım sektörü, ürettiği çıktı ve hizmetlerle incelenen 64 reel sektörden 61’ine direkt katkı sağlayarak Türkiye ekonomisine doğrudan etki ediyor. Bunun sonucunda BT departmanları da çalışmalarının çoğunda bu tür uygulamaları çalıştırmak için gereken altyapıyı oluşturmaya ve yönetmeye ve ayrıca işletme genelinde garantili hizmet seviyeleri sağlamak için gereken becerileri geliştirmeye odaklanıyor. Ancak tüm bunlar artık değişiyor. Mobil cihazlar, bulut bilişim, sosyal medya, Nesnelerin İnterneti ve diğer ezber bozan yeniliklerle birlikte uygulamaların oluşturulma, dağıtılma ve kullanılma biçimleri önemli ölçüde evriliyor.

 

Dijital gelir akışı elde etmek, daha akıllı ürünler geliştirmek ve müşterilerin beklentisi olan iyileştirilmiş deneyimleri sunmak için şirketlerin BT departmanları da dâhil olmak üzere önemli bir dönüşümden geçmesi gerektiğini vurgulayan Dell Technologies MERAT Hizmetler Satış Başkan Yardımcısı Lorenzo Lumassi, konuya dair yaptığı değerlendirmede “Otomasyon için büyük kurumsal uygulamaları çalıştırmanın yanı sıra şirketlerin; ürünlerini, hizmetlerini ve dünyayla yakın ilişki kurma biçimlerini dönüştürecek tüketiciye yönelik mobil uygulamaları ve gömülü yazılımları sürekli olarak geliştirmeleri gerekiyor. Ancak tüm bunlar, eş zamanlı olarak maliyetleri düşürüp eski uygulamaların ve üzerinde çalıştıkları altyapının performansını iyileştirirken yapılmalı. Yenilik yapmak ve optimize etmek hedefine ulaşmanın tek yolu, BT hizmetlerini sunmak için kullandığımız teknolojiyi dönüştürmek. Bu da BT’deki insan kaynağının ve finansal kaynakların, sürekli değişen mobil deneyimler, daha iyi veri analitiği ve ürün ve hizmetlerle ilgili daha derin inovasyon gibi daha dönüşümsel yönleri olanaklı hâle getirmeye yardımcı olan diğer yatırımlara kaydırılabilmesi için, eski otomasyon yazılım paketlerini çalıştırmak üzere gereken maliyet ve eforu azaltmakla başlıyor” ifadelerini kullandı.

 

Lumassi ayrıca, BT yöneticileri tarafından atılması gereken adımlara da dikkat çekti.

 

BT yöneticileri için bir ikilem 

Modernizasyon ve hız ihtiyacı arasındaki gerilim, kuruluşlar için zaman zaman zorlayıcı olabiliyor. Her iki cephede de başarılı olmak için BT yöneticileri, kurum içi ve kurum dışı altyapı yatırımlarını yeniden değerlendirmek, personel ve beceri eğitiminde değişikliklere gitmek, farklı departmanlarla daha yakın ilişkiler kurmak ve Hizmet Olarak BT modeli konusundaki kararlılığı artırmak gibi işletme genelinde önemli bir dönüşümden geçmeleri gerektiğinin farkındalar. Bu yeni alanda yöneticilerin birçoğu mümkün olduğunca etkili bir şekilde yol alabilmek için rehberliğe ihtiyaç duyuyor.

 

Modern bir veri merkezi altyapı ile başlar 

Sıklıkla çatışan bu BT önceliklerinin desteklenmesine yönelik atılması gereken ilk adım, BT’nin üzerine kurulduğu altyapı bileşenlerini modernize etmek ve dahası, modern bir veri merkezi hâline gelmek. Geçmişte BT departmanları altyapılarını oluşturur ve uygulamalarını satın alırdı, ancak bugün bu modeli giderek tersine çevirmeye çalışıyorlar. Temel iş uygulamalarını hızla oluşturup çalıştırabilecekleri ve aynı zamanda yeni nesil uygulamaları dağıtmak için bir platform sağlayabilecekleri basit, dağıtımı kolay altyapı platformları satın almak istiyorlar.

 

Yakınsanmış bir altyapı her ikisine birden olanak tanıyor. Hepsi bir arada depolama, bilgi işlem ve ağ platformları, altyapıyı bileşen bazında kurma ve geliştirmeye yönelik geleneksel BT sürecini basitleştiriyor, hızlandırıyor ve kökten dönüştürüyor. Donanım ve yazılım bileşenlerini ayrı ayrı tedarik etme, dağıtma, yapılandırma ve yönetme konusunda harcanan zaman ve oluşan maliyeti azaltıp BT yatırımları için değer elde etme süresini hızlandırıyor. Buna ilaveten, yakınsanmış sistemlerin flash, yazılım tanımlı ve bulut özellikli sistemler gibi üçüncü parti bir platforma hazır teknolojiler üzerine kurulması önem arz ediyor.

 

Her şeyi otomatik hâle getirin edin

Veri merkezi altyapısını modernize etmek için bir plan oluşturulduktan sonraki adım, artık her şeyi otomatik hâle getirmek. Öngörülebilir, tekrarlanabilir bir adım olarak yapılan herhangi bir manuel işlemin, BT yığınının tamamında yönetim ve orkestrasyon araçları aracılığıyla bertaraf edilmesi gerekiyor. Tam otomasyon, günümüzde BT sunumunda tek ve en dönüştürücü değişiklik olarak karşımıza çıkıyor. Tam otomasyon süreçlerinin devreye girmesiyle de tam ölçekli bir BT dönüşümü için ilerleme sağlanıyor. Bilgi teknolojileri hizmetleri, birtakım CIO önceliklerini destekleyen iyi yönetilen bir hibrit bulut deneyimi sunmak üzere donanım ve yazılım yaklaşımları kullanılarak modernleştirilebiliyor ve otomatik hâle getirilebiliyor olsa da bilgi teknolojileriyle, iş çıktıları elde edilmesini sağlayan insanların ve süreçlerin sürekli olarak dönüştürülmesi gerekiyor.

 

Hızlandırılmış dijitalleştirme, Türkiye’de veri merkezi pazarının önemli bir itici gücü

 

TÜBİSAD’ın “Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2021” raporuna göre Türkiye’nin Dijital Dönüşüm Endeksi 2019, 2020 ve 2021 yılları için beş üzerinden sırasıyla 2,94, 3,03 ve 3,24 olarak hesaplandı. Veriler, 2021 yılında dijital dönüşümün ivme kazandığını ortaya koyuyor. Türkiye’de KOBİ’lerin dijital dönüşüme katılımıyla veri merkezlerine olan ihtiyaç daha da artacak. BT altyapısı hemen hemen tüm sektörlerde öncelik hâline gelmiş durumda. Buna paralel olarak ResearchAndMarkets.com tarafından hazırlanan “Türkiye Veri Merkezi Pazarı – Yatırım Analizi ve Büyüme Fırsatları 2021-2026” raporu, Türkiye veri merkezi pazarının 2026 yılına kadar 902,7 milyon dolarlık yatırımla 2021-2026 arasında 5,24 oranında büyüyeceğini gösteriyor. Kuruluşlar ve işletmeler dijital dönüşüm programlarında ilerleme kaydettikçe sunucu odasında yürütülen operasyonlardan, yönetilen hizmetler (managed services), sunucu barındırma ve hibrit altyapı gibi veri merkezi hizmetlerine geçiş ihtiyacı artıyor.

 

Tüm bunlar, hızlı dijitalleşme ve pazar fırsatları sayesinde işletmelerin ve BT ekiplerinin dönüşüm sürecinde nereye doğru gittiğinin küçük bir kesitini ortaya koyuyor. Veri merkezi teknolojisiyle ilişkili paradigmalar hızla değişmeye devam edecek ve bu değişimlerle birlikte yeni beceriler, araçlar ve kaynaklar devreye girecek. Yaratıcılıkta ve inovasyonda bir son nokta olmadığı için dönüşümde de bir bitiş noktası yok, ancak bir başlangıç noktası var. Ki bu da modern veri merkezine doğru bir yolculukla başlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor

Santa Farma İlaç şirketi ile Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) tarafından; ‘’Sağlığın Dönüştüren Kadınları” projesi kapsamında, üniversitelerde ve meslek yüksekokullarında Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik ve Bilişim Teknolojileri bölümlerinin son sınıflarında okuyan veya yeni mezun olmuş 100 genç kadına, ücretsiz Pazarlama ve Satış Teknolojileri, İş Analistliği ve Gamification (Oyunlaştırma) eğitimleri verilecek.  

 

Haziran ayında başlayacak proje, Teknolojide Kadın Derneği tarafından verilecek üç eğitim sınıfından ve Santa Farma İlaç Şirketi yöneticilerinin vereceği mentorluk desteğinden oluşacaktır. 1 yıl içinde tamamlanacak eğitim programı sonunda, eğitime katılanlara dijital sertifika verilecek ve ayrıca sağlık sektöründe staj ve istihdamda öncelik imkanı tanınacak. 

 

 “İLAÇ SEKTÖRÜNDE DAHA ÇOK VE DAHA DONANIMLI YÖNETİCİ KADIN”

 Santa Farma İlaç Şirketi, İnsan Kaynakları Direktörü Sema Yetkiner, “Küreselleşme, iklim ve demografik değişimler, teknolojik gelişme ve dijital dönüşüm tüm ülkelerin sosyo ekonomik alt yapılarını etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu değişim ve dönüşümden iş dünyası da payını almakta ve bugüne kadar doğru bilinen ezberler geçerliliğini yitirmektedir. İş dünyasının ve eğitim kurumlarının hızını sürekli arttıran teknolojik gelişime ve dijital dönüşüme ayak uydurmaları giderek zorlaşmaktadır. Ayrıca pandeminin iş dünyasında dijitalleşmeyi ve otomasyonu hızlandırdığı net bir şekilde görülmüştür. İş dünyası çevik kalarak sürekliliğini korumak için dijital teknolojinin tüm imkanlarını kullanmak zorunda kalmıştır. Sonuçta tüm ülkelerde ciddi boyutlara varan beceri açığı ortaya çıkmaya başlamıştır. Ve bu beceri açığı, şirketlerin ve ekonomilerin büyüme potansiyelini de etkileyen mega trend haline gelmiştir. Dolayısı ile alınan temel mesleki eğitimin yanında, iş başında ve yaşam boyu öğrenme gerekliliği, iş hayatının gündeminde önemli bir yere oturmuştur.  

 

Bu ciddi oluşum karşısında, toplumların, tüm eğitim kurumlarının, işveren ve işçi kuruluşları ile akademik kuruluşların birlikte ve koordineli olarak çalışmaları gerektiği ortaya çıkmış ve sosyal taraflarca ortak payda olarak kabul edilmiştir. İş dünyasındaki bu gibi eğilimler kadın çalışanları biraz daha fazla etkilemektedir. İşte tüm bu değişimleri yakından izleyip değerlendiren Santa Farma, kendi bünyesinde müdür ve üstü kadın yönetici oranını 50 ‘ye çıkarmayı başarmış ve bu konuda öncülük yapmayı bir toplumsal sorumluluk projesi olarak benimsemiştir. Bu ve benzeri projelerle, ülkemizde ve ilaç sektöründe kadın istihdamının ve kadın yönetici oranının yükselmesine katkıda bulunmayı amaçladığımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz ‘’dedi.

 

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, “Teknoloji, her sektörde olduğu gibi hayatımızda büyük yer kaplayan sağlık sektöründe de ön plana çıkıyor. Özellikle pandemi ile birlikte online sağlık hizmetleri müşteri gereksinimi tarafında var olan ihtiyacı gözler önüne serdi ve bu alandaki çalışmaların yapay zeka ve makine öğrenimi teknikleri ile daha da ileriye taşınması gerektiğini tüm dünyaya gösterdi. TÜİK Sağlık Harcamaları İstatistiklerine göre 2020 yılında sağlık harcamaları 24,3 arttı. Bu durum ile sağlık hizmeti sağlayıcılarının neredeyse 80’inin önümüzdeki on yıl içinde sağlık BT’sine yatırımlarını artırması bekleniyor. İnternet ağına bağlı akıllı ilk yardım sistemleri ile sağlık hizmetleri artık robotik alana kayıyor. IoMT cihazları gibi uzaktan hasta izleme teknolojileri, Oculus Rift ve HTC Vive’ın da kullanıma sunulmasıyla tıp eğitimi alanında sanal gerçeklikte ön plana çıkıyor. Özellikle sağlık bilişim pazarının büyümeye devam edecek olması, bizleri bu alandaki nitelikli uzman insan kaynağını yetiştirmeye yönlendiriyor. Bu sebeple sağlıkta lider kurumlardan Santa Farma İlaç, Teknolojide Kadın Derneği ile iş birliği yaparak sağlık alanını kariyer olarak seçecek 100 kadının teknoloji alanında uzmanlaşması ve güçlenmesi için Sağlığın Dönüştüren Kadınları projesini düzenliyor. Birlikte sağlıkta lider kadınları teknoloji bilgisi ile güçlendirecek ve yetiştireceğiz. Teknoloji üreten insan çeşitliliğini artırmak için başlattığımız bu projenin özellikle gittikçe gelişen sağlık sektöründe kadının gelişimine, istihdamına ve bu sayede de Türkiye ekonomisine güçlü katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Kariyerini teknoloji ile bir adım ileriye taşımak isteyenleri, sağlık sektöründe de kariyer fırsatı yakalamak isteyenleri ücretsiz vereceğimiz bu eğitimlere davet ediyoruz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

HUAWEI Watch FIT 2 Serisi HUAWEI Online Mağaza’da ön satışa sunuldu

HUAWEI Watch FIT 2 Serisi HUAWEI Online Mağaza’da ön satışa sunuldu

HUAWEI WATCH FIT 2, yeni nesil için akıllı saati yeniden tanımlıyor. HUAWEI Tüketici Elektroniği Grubu, ikonik WATCH FIT Serisi’nin en son üyesi olan yeni HUAWEI WATCH FIT 2’yi Türkiye’de ön satışa açtı.

 

İlk olarak 2020’de piyasaya sürülen seri, bir dizi animasyonlu fitness kursları, egzersiz modları ve bilimsel sağlık izleme özellikleri aracılığıyla kullanıcıları yeni egzersiz türlerini keşfetmeye teşvik ediyor. Hafiflik hissi ve şık tasarımıyla akıllı saatin yeni bir çağını başlatarak, kullanıcılara kullanışlı olduğu kadar şık da olan bir cihazla zindeliklerini artırmaları için fırsatlar sundu.

 

HUAWEI WATCH FIT 2 Serisi, kusursuz biçim ve olağanüstü işlevin mükemmel kombinasyonunu yepyeni bir düzeye taşıyor. Teknoloji ve modayı bir arada seven tüketiciler için özel tasarlanan bu saat, geliştirilmiş tasarımı ve sağlık deneyimi ile giriş seviyesi mükemmel bir akıllı saat.

 

1,74 inç yuvarlatılmış dikdörtgen ekranıyla, daha da etkileşimli, sezgisel bir deneyim için yeni satranç tahtası arayüz tasarımıyla orijinal HUAWEI WATCH FIT’in arayüz tasarımını devralıyor. Önceki modellerden farklı olarak HUAWEI WATCH FIT 2 bir hoparlörle birlikte geliyor ve kullanıcıların akıllı telefonlarını ellerine bile almadan Bluetooth üzerinden telefonla konuşmalarını kolaylaştırıyor.

 

Fitness animasyonu ve sesli antrenör, daha sürükleyici bir ses deneyimi için geliştirilirken, kalp atış hızından kandaki oksijene ve uykuya kadar her şeyi izleyen bir dizi sağlık işlevi, kullanıcıların tüm gün, her gün sağlıklarını zahmetsizce takip etmelerine yardımcı oluyor.

 

Her tarza uygun şık tasarım

HUAWEI WATCH FIT 2 ilhamını, her şeyden önce kişiselleştirmeyi önemseyen mevcut neslin gençlerinden alıyor. Bu nedenle cihaz çeşitli renk seçenekleri ve şık saat yüzleri sunarak, böylece kullanıcıların kendilerine uyacak şekilde kolayca kişiselleştirebilmelerini sağlıyor. Cihaz aynı zamanda tek sekmeli saat kadranını da destekleyerek kullanıcıların akıllı telefonlarından akıllı saatlerine basit bir dokunuşla görüntü aktarmalarına olanak tanıyor.

 

HUAWEI WATCH FIT 2’nin her sürümü benzersiz bir renk seçeneğiyle gelir. Kullanıcılar, tümü çeşitli renk ve tarzlarda yumuşak ve rahat silikondan, zarif deriden veya modaya uygun Milanese kayıştan oluşan kayışları seçebilirler. Bas-çıkar tasarım, kayışları sorunsuz bir şekilde çıkarmalarını sağlar, böylece kullanıcılar kayışlarını ruh hallerine veya kıyafetlerine göre kolayca değiştirebilirler.

 

Tasarım her zamankinden daha zarif, bilekte tüy kadar hafif ve rahattır. 1,74 inç ekran, zengin ve canlı renkler sağlayan 336 PPI ve 336 x 480 piksel çözünürlüğü ile önceki modellere göre yüzde 18,6 daha büyük; böylece bir bakışta her ayrıntıyı almak kolay. Ekran ayrıca HUAWEI’nin kullanıcıların zahmetsizce ve sezgisel olarak yakınlaştırma ve uzaklaştırma yapmalarını sağlayan yeni satranç tahtası tasarımına sahip.

 

Günlük akıllı yaşamı geliştirmek için bir akıllı saat

HUAWEI WATCH FIT 2 artık mikrofona ek olarak bir hoparlörle birlikte geliyor. Aramalar, Bluetooth aracılığıyla kullanıcıların akıllı telefonlarından akıllı saatlerine aktarılabilir, böylece nerede olurlarsa olsunlar hareket halindeyken sohbet edebilirler. Ayrıca sevdiklerinizi aramayı kolaylaştırmak için HUAWEI Sağlık Uygulamasına sık kullanılan kişileri de ekleyebilirler. Kullanıcılar bir aramayı cevaplayamazlarsa, arayan kişiye tek bir dokunuşla özelleştirilmiş bir mesaj gönderebilirler.

 

Çift bantlı, beş sistemli GNSS, hareket lokasyonunun doğruluğunu arttırdığı için koşucular için de harika bir haber. Spor Sahası modu, kilometreyi ve hızı daha hassas bir şekilde takip ederken, yeni Rota İçe Aktarma ve Dışa Aktarma işlevi, kullanıcıların HUAWEI Sağlık uygulaması aracılığıyla rotalarını akıllı saate aktarmalarına olanak tanır. Kullanıcılar ayrıca rotalarını arkadaşlarıyla paylaşabilir ve onları katılmaya davet ederek eğlenceli veya daha rekabetçi bir şekilde koşmalarına yardımcı olabilir.

 

Sağlıklı Yaşam Yönetiminde hayati önem taşıyan maddelerin tespiti için teknoloji

HUAWEI WATCH FIT 2, akıllı yaşamın yanı sıra, egzersiz yönetimini ve sağlık izlemeyi kolaylaştırmak için HUAWEI Sağlık uygulaması da dahil olmak üzere yeni özellikler de sunuyor.

 

HUAWEI Sağlık uygulaması, sağlıklı bir yaşam tarzını teşvik etmenin bir dizi başka yoluna da sahip. Kullanıcılar, günlük adımlar, su içme, egzersizler ve daha fazlasını içeren benzersiz bir sağlıklı yaşam planı oluşturmak için, onlara her gün hatırlattığı, kullanıcıların sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürme konusunda kendilerini iyi hissetmelerini sağlamak için olumlu geri bildirimler sunan Sağlıklı Yaşam Yönetimini kullanabilir. Kullanıcıların gün boyunca aktif kalmayı hatırlamalarına yardımcı olmak için sesli ve animasyonlu bir hareket hatırlatıcısı bile var.

 

Akıllı saat ayrıca, kullanıcıların nabzını ve kan oksijen doygunluğunu (SpO2) doğru bir şekilde ölçen HUAWEI’nin yükseltilmiş HUAWEI TruSeen 5.0 kalp atış hızı izleme teknolojisi ile bir dizi sağlık verilerini de izler. Akıllı saat, her gece uykusunun farklı aşamalarını analiz edebilir ve bir dizi farklı uyku problemini tanımlayabilir ve çözümler sunabilir.

 

Diğer sağlık özellikleri arasında, her zaman hazırlıklı kalabilmeleri için kullanıcının kalp atış hızını, cilt sıcaklığını ve solunum hızını değerlendiren ve adet dönemini doğru bir şekilde tahmin eden ve önceden hatırlatan adet döngüsü yönetimi yer alır. HUAWEI WATCH FIT 2 ayrıca stresi yönetmeye yardımcı olur ve kullanıcılara bunalmaya başladıklarında yavaşlamalarını ve nefes almalarını hatırlatır.

 

Gelişmiş sağlık yönetimi, kullanıcıların hem fiziksel hem de zihinsel sağlıklarının zirvesinde kalmasına yardımcı olurken, sezgisel arayüz, akıllı telefon benzeri özellikler ve ara bağlantı, onu bileğinizden hiç çıkarmamanız için temel akıllı kişisel asistan haline getirir.

 

Egzersizlerinizden en iyi şekilde yararlanmanız için yepyeni egzersiz modları

Şık tasarımı, geniş ekranı ve kolay özelleştirilebilirliği ile HUAWEI WATCH FIT 2, muazzam bir estetik çekiciliğe sahiptir. Ama aynı zamanda sunacağı çok daha fazla şey vardır: Geliştirilmiş egzersiz deneyimi, ister deneyimli bir maraton koşucusu olsun, ister spora yeni başlayan biri olsun, fitness ile ilgilenen herkes için idealdir.

 

Sabah 6’da koşu, havuzda yüzme veya işe bisikletle gidip gelme fark etmeksizin herkesin en sevdiği egzersiz yöntemleri vardır ve kullanıcılar, kondisyonlarını kendi ihtiyaçlarına ve hedeflerine göre uyarlamalarını sağlayan bir akıllı saat ister.

 

HUAWEI WATCH FIT 2, kullanıcıların her zaman, her yerde çalışmasına yardımcı olmak için özel olarak tasarlanmış akıllı özelliklerle donatılmıştır; koşu ve bisikletten ağırlık çalışmasına, dansa, top oyunlarına, kış sporlarına ve daha fazlasına kadar her şey için 97 egzersiz modu vardır. Ayrıca, 7 seçili mod için, ısınma ve soğuma dahil olmak üzere izlemesi kolay sesli talimatlar ve gösteriler sunan yerleşik bir animasyonlu fitness antrenörü de var.

 

Koşucular özellikle HUAWEI WATCH FIT 2’ye bayılacaklar. HUAWEI’nin bir kullanıcının boyunu, yaşını, kilosunu, kondisyonunu ve koşu deneyimini profesyonel düzeyde bir antrenman planı oluşturmak için analiz eden Koşu Yeteneği Endeksi’ne (RAI) sahiptir. Veriler daha sonra otomatik olarak analiz edilir ve kullanıcının ilerlemesine göre eğitim önerileri ayarlanır; böylece sürekli olarak gelişir ve hedeflerine doğru etkin bir şekilde çalışırlar.

 

HUAWEI FIT 2 Siyah ve Pembe Altın versiyonları 2.299 TL, beyaz deri kayışlı versiyon 2.699 TL ve gümüş metal kayışlı versiyon 2.999 TL fiyatla HUAWEI Online Mağaza üzerinden ön satışa sunuluyor. 17 Haziran itibariyle teslimatına başlanacak ürünlerde aynı zamanda sepette 300 TL indirim uygulanıyor. Tüketiciler ayrıca vade farksız 4 taksit imkanından da yararlanabiliyorlar.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Casper Operasyonel İş Yeri Süreçlerine Dijital Hizmet Çözümleri Sunuyor

Casper Operasyonel İş Yeri Süreçlerine Dijital Hizmet Çözümleri Sunuyor

İŞ YOĞUNLUĞUNU ETKİLİ YÖNETMEK CASPER’IN HİZMET ÇÖZÜMLERİYLE MÜMKÜN

 

Rutin iş operasyonlarına dahil etmek üzere teknolojik uyum fırsatları arayan sektör sayısı artıyor. Hayatın her alanı dijitalleşirken, işletmeler çalışma alışkanlıklarına teknolojik yardımcılar arıyor. Türkiye’nin teknoloji markası Casper da hastaneler, bankalar kafe ve restoranlar gibi iş yönetim süreci yoğun olan sektörler için geliştirdiği hizmet çözümleriyle iş takibinde kolaylık sağlamayı ve verimliliği artırmayı hedefliyor.

 

Teknoloji dünyası farklı sorunlara yeni çözümler üretmek için rekabet ediyor. Kafe restoran gibi küçük ve orta büyüklükte olan işletmelerin yanı sıra hastane, banka gibi kurumsallaşmış büyük şirketleri içinde barındıran hizmet sektörleri de çalışma hayatının teknolojiyle entegrasyonundan etkileniyor. İş hayatında beklenmedik anlarda oluşabilen sorunlara yanıt verme ihtiyacı mobil olmayı gerektirirken, iş takibinin doğru ve verimli bir şekilde yapılması da hem çalışanlar hem işverenler için önemini koruyor. Oluşan dijital altyapı ihtiyacını yüksek performanslı ürünleriyle karşılamayı amaçlayan Casper da Türkiye’nin dijital dönüşümüne desteğini farklı işletmelerin farklı ihtiyaçlarına yönelik geliştirdiği kurumsal çözümlerle sağlıyor.

 

Teknolojik Asistan İhtiyacı Hastane Koridorlarından Banka Gişelerine Kadar Uzanıyor

Kelimenin tam anlamıyla iş takibinin hayati olduğu sağlık sektöründe, dijital asistanlar ön plana çıkıyor. Sağlık çalışanları hastanelerde tedavi gören hastaların tüm verilerine tabletler ve akıllı telefonlar yoluyla ulaşabilirken yeni veri girişi de yapabiliyor. Bu teknolojik uyum hasta verilerinin sorunsuz kaydını ve takibini sağlıyor. Bankacılık sektöründe de sıcak satış yapmak üzere saha görevinde olan banka personelinin ihtiyacı başta olmak üzere gişe personelinden satış birimine kadar iletişimi ve iş takibini kolaylaştıran tablet ve bilgisayarlar da artık sektörün vazgeçilmezi olarak görülüyor. Müşterileri yoğun kafe ve restoranlarda ise dijital çözümler, bu işletmelerin misafirlerine hizmet sağlarken iş operasyonlarının aksamaması konusunda destek sağlıyor.

 

Her Sektörün İhtiyacına Uygun Çözümler Sunuluyor

Hızlı servis ağı, sınırsız konfigürasyon seçeneği ve kolay entegre sistemleri ile Casper farklı sektörlerin tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçlü ve yerli teknolojik çözümlerini sunuyor. İş hayatında faaliyetlerin devamlılığı için gerekli olan dijital altyapı ve çözümlere sahip Casper, laptop, tablet, masaüstü bilgisayar ve sunucu gibi ürünleriyle farklı sektörlerin tüm ihtiyaçlarına karşılık verebiliyor. Sağlık sektöründen bankacılığa, kafe ve restoranları kapsayan hizmet sektörüne kadar operasyonel ihtiyaçlar için hizmet çözümleri geliştiren Casper, işletmelere verimliliğini artırarak iş takip yükünü azaltma imkanı sağlıyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

OPPO, Ericsson ve Qualcomm ile İş Birliği Yaptı

OPPO, Ericsson ve Qualcomm ile İş Birliği Yaptı

OPPO, Android 12 işletim sistemine sahip cihazlara, dünya çapındaki ağ operatörlerinin kullanımına uygun olarak geliştirilen 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü sunma konusunda Ericsson ve Qualcomm Technologies ile sektörde devrim yaratacak bir iş birliğine imza attı.

 

Dünyanın önde gelen lider akıllı ürün markası OPPO, Ericsson ve Qualcomm Technologies ile iş birliği yaparak 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü başarıyla test ettiğini duyurdu. Dünya çapındaki ağ operatörleri tarafından uygulanabilecek özellikte tasarlanan çözüm, 5G kurumsal ağ dilimleme kullanımını hayata geçirme konusunda atılan önemli bir adım olarak dikkat çekiyor. OPPO, Ericsson ve Qualcomm, 5G kurumsal ağ dilimleme çözümünü yakın zaman önce OPPO’nun 5G İletişim Laboratuvarında sergilemişti. OPPO, çekirdek ağ, kablosuz ağ ve çip modülü arasında bağlantı sağlamak için Ericsson ve Qualcomm Technologies ile yakın çalışmalar yürütmüştü.

 

OPPO Taşıyıcı Ürünler Birimi Kıdemli Direktörü Xia Yang, “5G kurumsal ağ dilimleme, 5G ile farklılaştırılmış uygulamaları gerçekleştirmenin anahtarıdır. Şirketin ‘İnsanlık için Teknoloji, Dünya için İyilik’ misyonundan yola çıkan OPPO, 5G kurumsal ağ dilimleme teknolojisinin ticarileştirilmesini hızlandırmak için teknoloji ekosistemi genelindeki inovasyonlardan ve güçlü iş birliklerinden yararlanacak. Ortaklarımızla birlikte, OPPO kullanıcılarının, özelleştirilmiş 5G bağlantı deneyiminin keyfini çıkaran ilk kullanıcılar olmasını sağlayacağız” dedi. 

 

Ericsson, Packet Core Çözümleri Başkanı Monica Zethzon, şunları söyledi: “5G ağ dilimleme, kurumların ağ güvenliği, güvenilirlik ve esneklikle ilgili ihtiyaçlarını daha iyi karşılamaları için güçlü bir çözüm sunuyor. OPPO ve Qualcomm ile iş birliği içinde Ericsson’un çift modlu 5G Core ve 5G RAN Dilimleme yeteneklerine dayanarak geliştirilen çözüm, bulut servis sağlayıcılarının kurumlara daha özelleştirilmiş 5G hizmetleri sunmaları için destek olacak.” 

 

Qualcomm Technologies Ürün Yönetimi Başkan Yardımcısı Sunil Patil, “Ticari 5G kurumsal ağ dilimlemenin sunulması, 5G SA ile sunulan vaatlerin yerine getirilmesinde önemli bir adıma işaret ediyor. Bu teknolojinin ticarileştirilmesi, 5G yeteneklerinin, uygulamaların ihtiyaçlarına göre özelleştirmesine imkan tanıyacak olan 5G ağ araçlarını sunacak” dedi.

 

Fiziksel bir ağı birden çok uçtan uca sanal ağa bölen 5G ağ dilimleme, belirli ihtiyaçlara ve kullanım senaryolarına uygun bağımsız ve özelleştirilmiş ağ kaynakları sunuyor ve böylece daha esnek ve etkili 5G ağları sağlamak için daha çok 5G kaynağı kullanımına imkan tanıyor. Şirketler bundan sonra ticari kullanıma sunmak amacıyla ekosistem, cihaz ve ağ ile ilgili ayrıntıları tamamlamak üzere çalışmalarını hızlandıracak. 

 

OPPO, birkaç yıldır ağ operatörleriyle ve diğer iş ortaklarıyla 5G ağ dilimleme konusunda Ar-Ge çalışmaları yürütüyor. Bundan önce İngiltere’deki Coventry Üniversitesi’nde ilk 5G SA ağını kurmak için Vodafone ve Ericsson ile iş birliği yapan OPPO, burada ilk 5G SA ağ dilimleme teknolojisini sergiledi. OPPO ayrıca, 5G terminal dilimlemeyi test etmek için China Mobile ile de çalışmalar yürüttü. OPPO, kurumsal ortaklara ve son kullanıcılara daha güvenli ve esnek 5G iletişimi sunacak olan 5G kurumsal ağ dilimleme teknolojisinin kullanıma alınmasını teşvik etmek için, iş ortağı küresel operatörlerle çalışmaya devam edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com