HUAWEI, yeni nesil son teknoloji ürünlerini tanıttı

HUAWEI, yeni nesil son teknoloji ürünlerini tanıttı

Huawei, tüketici gereksinimlerini karşılamak için her zaman tüketici deneyimlerini yaptıklarının merkezine koyarak, kusursuz bir AI yaşam deneyimi sağlayabilecek güçlü bir ürün ekosistemi kurdu. Huawei stratejini 6 ana alana odaklanıyor: Akıllı telefon inovasyonu, Akıllı telefon harici ürünler, HMS ekosistemi, B2B çözümler, Araba çözümü ve Akıllı Ev çözümü. Huawei’nin yeni tanıttığı cihazlar arasında MateBook D16 ve 16s, Mate Xs 2 nova Y70 ve Y90, MatePad Paper ve FreeBuds Pro 2 var.

 

23 Haziran 2022’de İstanbul’da gerçekleştirilen, Orta Doğu Avrupa, Kuzey Ülkeleri ve Kanada bölgesel lansman etkinliğinde Huawei, şirketin stratejisinin temel odak alanlarını sundu ve yeni katlanabilir akıllı telefon Mate Xs 2, 16 inç dizüstü bilgisayarlar MateBook D16 ve 16s, ilk e-ink ekranlı tablet MatePad Paper, nova akıllı telefon ailesinin yeni üyeleri nova Y70 ve nova Y90 ve ses cihazları ailesine en son eklenen FreeBuds Pro 2 dahil olmak üzere çeşitli son teknoloji ürünlerini duyurdu.

 

Huawei Tüketici Elektroniği Grubu Orta ve Doğu Avrupa, Kuzey Ülkeleri ve Kanada Başkanı Derek Yu yaptığı konuşmada, “Huawei, sürekli yenilik ve dijital dünyayı her kişiye, aileye ve kuruluşa getirmeye kendini adamıştır. Bu nedenle çeşitli kategoriler için yüksek Ar-Ge ve pazarlama yatırımlarına devam ediyoruz. Tüketicilere devrim niteliğinde yenilik sağlamak ve endüstri gelişimine sürekli öncülük etmek istiyoruz” dedi.

 

HUAWEI Mate Xs 2: Huawei’nin en hafif ve en düz katlanabilir akıllı telefonu

Huawei’nin dışa doğru katlanır tasarıma ve ultra hafif, ultra ince gövdeye sahip yepyeni amiral gemisi katlanabilir akıllı telefonu HUAWEI Mate Xs 2, Huawei tarihinde bir kilometre taşını işaret ediyor. Bu lansman itibariyle şirket, iç ve dış ekranlı modeller ve flip telefonlar dahil artık en eksiksiz katlanabilir akıllı telefon portföyüne sahip. Açıldığında, Mate Xs 2’nin ekranı bir ayna kadar düz ve pürüzsüz hale gelerek kullanıcılara hem eğlence hem de iş için mükemmel, daha sürükleyici bir katlanabilir deneyim sunuyor. Akıllı telefon ayrıca HUAWEI XD Optics’i destekleyen 50 MP True-Chroma Kamera gibi diğer amiral gemisi özelliklerle donatıldığı için mobil fotoğrafçılığı yeni zirvelere taşıyor. Yeni cihaz, hareket halindeyken ultra hızlı şarj için 66W HUAWEI SuperCharge ile 4600mAh pile sahip olarak, katlanabilir akıllı telefonlardaki güvenilmez pille ilgili endişeleri de ortadan kaldırıyor.

 

HUAWEI nova Y70 ve nova Y90: Süper Pil, Süper Şarj, Süper Ekran

Etkinlikte Huawei, orta fiyat segmentindeki yeni akıllı telefonları nova Y70 ve nova Y90’ı da tanıttı. nova Y70 güçlü 6000 mAh piliyle kullanıcıları şaşırtacak. nova Y90 ise 40W HUAWEI SuperCharge sayesinde yalnızca 30 dakikada 53’e kadar şarj olacak. Her iki cihaz da, 6,7 inç HUAWEI FullView ekrana ve ultra dar çerçevelere sahip. nova Y90 ve nova Y70 geniş ekranlar sayesinde rahat kullanım ve sürükleyici eğlence deneyimleri sağlıyor. Huawei’nin imza niteliğindeki olağanüstü fotoğrafçılık yetenekleri, şık tasarımı ve geniş depolama alanıyla bir araya gelen cihazlar, rekabetçi fiyatlarla harika yaşam tarzı akıllı telefonları oluşturuyor.

 

HUAWEI MateBook D16 ve 16s: İş, çalışma ve oyun için geleneksel 15,6 inç gövde boyutuna sahip 16 inç dizüstü bilgisayarlar

Uzaktan çalışan, ancak büyük monitörlü geleneksel ofis kurulumunu özleyenler için Huawei’nin dizüstü bilgisayar portföyüne yapılan en son eklemeler hoş bir sürpriz olacak. Şirket, pandemi sonrası iş yerinde daha fazla esneklik arzusuyla birleştiğinde tüketicilerin ekranlarında daha fazla çalışma alanı ihtiyacını fark etti ve 16 inç FullView ekrana sahip yeni bir ürün serisini piyasaya sürdü. HUAWEI MateBook D16 ve 16s, çalışmak için geniş alan sunan ve aynı anda birçok görevi yönetmeyi kolaylaştıran 16 inçlik geniş ekrana sahip. MateBook Serisi, 40W’a kadar TDP değerine sahip 12. Nesil Intel Core H-Serisi işlemci, çift kanallı RAM ve çoklu görev ve karmaşık kullanım senaryolarını verimli bir şekilde işleyen yüksek hızlı SSD ile destekleniyor. Ayrıca, MateBook D16 ve 16s modelleriyle Huawei, cihaz iş birliğini daha da geliştirerek, PC, akıllı telefon ve tablet arasında kolay dosya aktarımına izin vererek çoklu cihaz dosya yönetimi ve AI arama ile cihazlar arası deneyimi daha da akıcı hale getiriyor. Dahası, HUAWEI MateBook D16 ve 16s’in geleneksel 15,6 inç dizüstü bilgisayarlara benzer ağırlığı sayesinde yüksek taşınabilirlik sunarak kullanıcıların hareket halindeyken de üretken olmalarını sağlıyor. Yeni eklenen nümerik klavye ve 1080p kamera ile kullanıcılar, sanki bir masaüstü bilgisayarda çalışmanın rahatlığını yeni MateBook D16 ve 16s dizüstü bilgisayarlar ile yaşayabilecekler.

 

HUAWEI MatePad Paper: Sürükleyici not alma ve yazma için Huawei’nin ilk E-Ink tableti

Huawei, kağıt benzeri bir yüzeyde çalışma deneyimin keyfini çıkarırken istedikleri yerden çalışma özgürlüğüne değer veren kullanıcılar için ilk e-ink tableti MatePad Paper’ı piyasaya sürdü. Taşınabilir olacak şekilde tasarlanan HUAWEI MatePad Paper, ince form faktörünü ve yaklaşık 360 g hafif ağırlığını vurgulayarak kaliteli okumaları avuçlarınızın içine getiriyor. HUAWEI MatePad Paper, kullanıcılara göz dostu ve derinlemesine bir okuma deneyimi sunan 10,3 inç HUAWEI FullView Ekran ile donatıldı. TÜV Rheinland Paper Like Display sertifikasını alan dünyanın ilk e-ink ekran modülüne sahip tablet, benzersiz ekran-kalem kombinasyonuyla, ucu tabletin ekranıyla buluştuğu anda kağıda yazma hissini yaşamanıza ve yazarken hoş bir “hışırtı” sesi duymanıza olanak tanıyor. Bu tanıdık kağıt benzeri his, kullanıcıların kendilerini hızlı bir şekilde yazıya vermelerini sağlıyor.

 

HUAWEI FreeBuds Pro 2: Dünyanın ilk Yüksek Çözünürlüklü Çift Ses Sistemi TWS

Ses kategorisinde Huawei, tüm müzik ve ses hayranlarını memnun edecek bir cihaz piyasaya sürdü: FreeBuds Pro 2. Yeni kulaklıklar, Çift Ses Sistemi sayesinde elde edilen mükemmel ses kalitesiyle dikkat çekiyor. Gelişmiş dijital frekans geçiş teknolojisine sahip entegre iki dijital-analog dönüştürücü (DAC) çipleri ve dörtlü mıknatıslı dinamik sürücüyü benimseyen HUAWEI FreeBuds Pro 2, LDAC Yüksek Çözünürlüklü kodek ile birleştiğinde cihazın yüksek ve düşük frekansları ayırt etmesine olanak tanıyor. FreeBuds Pro 2, sektördeki en saf ses kalitesini sunuyor. Önceki modele kıyasla 15 daha fazla gürültü azaltma özelliği sağlayabilen endüstrinin ilk Üçlü MIC ANC TWS sistemi ile donatıldı. Belirli senaryolarda, 47dB’e varan gürültü azaltma derinliği elde edilebiliyor. HUAWEI FreeBuds Pro 2 ayrıca ses seviyesindeki değişiklikleri, kulak kanalı yapısındaki farklılıkları ve takma durumundaki değişiklikleri gerçek zamanlı algılayabilen üç dinamik ses dinleme optimizasyon algoritmasıyla donatıldı. Yeni kulakiçi kulaklıklar, herhangi bir akıllı telefon işletim sistemiyle kolay bağlantı sağlayarak tüm günlük senaryolarda mükemmel kullanılabilirlik sayesinde Huawei’nin Sorunsuz AI Yaşam yaklaşımını da destekliyor.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Zyxel’den işletmelere daha iyi kapsama alanı sunan yeni ürün: WiFi 6EAP

Zyxel’den işletmelere daha iyi kapsama alanı sunan yeni ürün: WiFi 6EAP

Yeni WiFi 6E Boost AP’ler, okullar ve kalabalık ortamlarda çalışan işletmeler için geniş kapsama alanına sahip daha hızlı bir WiFi sunuyor.

 

İstanbul, Türkiye, 5 Temmuz 2022 Güvenli, yapay zekâ ve bulut destekli ağ çözümlerinde öncü şirketlerden biri olan Zyxel Networks, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni açılan 6GHz radyo spektrumundan faydalanmalarını sağlayan yeni WiFi 6E Access point (AP) serisini geliştirildiğini açıkladı. 

 

WiFi 6E, ağ trafiğindeki tıkanıklığı çözmek için tüm dünyada en çok başvurulan çözümlerden biri haline gelse de, bu teknolojiyi tüm ağda uygulamak kurumlar için maliyetli olabiliyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler ile okullar gibi kısıtlı bir bütçeyle çalışan kurumlar için ise sıkışık access pointlerinde WiFi 6E AP’leri kullanmak daha uygun maliyetli bir çözüm oluyor. Bununla birlikte, 6GHz’in yüksek frekans yapısı göz önüne alındığında, çoğu WiFi 6E cihazının tipik olarak daha kısa bir menzili bulunuyor ve bu, değişen mesafelerde bağlananlar için parazitli bir kullanıcı deneyimine işaret edebiliyor.

 

Bu sorunu çözmek amacıyla Zyxel tarafından kullanıma sunulacak olan ürünler, işletmelerin ve okulların en az yatırımla WiFi 6E’nin tüm avantajlarından yararlanmalarına yardımcı olan güçlü  kablosuz menzil artışı sağlıyor. Şirketin üç yeni iç mekân AP modeli, mevcut WiFi 5 veya WiFi 6 ağlarından trafiği 6GHz’e boşaltmak isteyenler için her ikisi de BandFlex antenini destekleyen NWA220AX-6E ve WAX620D-6E’yi içeriyor. Serinin üçüncü ürünü olan WAX640S-6E ise parazit sorunlarına kesin bir çözüm sağlayan akıllı  anten teknolojisine sahip birinci sınıf üç bantlı bir model.

 

WiFi 6E’nin tam potansiyeli hizmetinizde: Zyxel 6E Boost

Üç yeni access point (AP), her AP’nin kapsayabileceği menzili en üst düzeye çıkarmak için kaliteli RF filtreleri ve optimize edilmiş bileşenlerle birlikte 6Ghz’de ince ayarlı 4×4 radyo ile donatılacak. Bu durum kullanıcı deneyiminde büyük bir fark ortaya koyuyor ve daha uzak bir mesafeden bağlanan cihazların eşit derecede bağlantı hızları elde edeceği anlamına geliyor. 

 

BandFlex özelliği ile 5GHz veya 6GHz arasında ihtiyacınız olan geçişi yapmak mümkün

WAX620D-6E ve NWA220AX-6E access pointler (AP), 5GHz veya 6GHz’de yapılandırılabilen endüstri lideri bir radyo tasarımı olan BandFlex’le geliyor. Bu, sıkışık alanlardaki WiFi trafiğini yeni açılan 6GHz’e boşaltmak isteyenler veya belirli bir alanda çalışan daha uyumlu istemci cihazları olduğunda şimdilik 5GHz dağıtmayı ve 6GHz’e geçmeyi tercih edenler için daha fazla esneklik sağlıyor. WAX620D-6E ve NWA220AX-6E ayrıca tam teşekküllü bir üç bantlı AP’den daha bütçe dostu bir seçim sunuyor. 

 

Hiçbir parazit olmadan sorunsuz çalışma

Aynı alanda çalışan cihaz ve uygulama sayısı ne kadar fazlaysa, parazit ihtimali de o kadar yüksek olur. Zyxel’in WiFi 6E AP’lerinde, Gelişmiş RF filtresi ve yakındaki 5GHz kanallarından ve 4G/5G mobil ağlardan gelen paraziti en aza indiren Gelişmiş Hücresel Birlikte Varolma (Advanced Cellular Coexistenceile birlikte geldikleri için parazit çok daha az endişe verici olarak değerlendiriliyor. Birinci sınıf bir model olan WAX640S-6E ayrıca bağlantıyı sürekli izleyen ve ortak kanal parazitlerini azaltmak ve WiFi performansını artırmak için anten modellerini uyarlanabilir şekilde ayarlayan akıllı bir anten içeriyor. 

 

Yeni modellere ilişkin bir değerlendirme yapan Zyxel Kıdemli Başkan Yardımcısı Crowley Wu, şunları söyledi: “İşyerlerimizdeki, okullarımızdaki ve kampüslerimizdeki cihazlara ve uygulamalara artan bir bağlılık var ve bu da bizi WiFi özelliklerine her zamankinden daha fazla bağımlı hale getiriyor. İşletmeler ve kamu sektörü kuruluşları, yakınlık veya bağlı kişi sayısından bağımsız olarak yüksek kaliteli, yüksek hızlı bir hizmete ihtiyaç duyuyor. İşte, bu ihtiyaçları karşılamak üzere WiFi ağlarındaki yükü hafifletmek için yeni WiFi 6E AP’lerimizi piyasaya sunuyoruz.” 

 

Üç yeni Access point (AP), bağımsız, denetleyici ve Nebula bulut tabanlı yönetimini destekleyecek ve seçtikleri çözümü çalıştırırken tam esneklik sağlayacak. WAX640S-6E ve WAX620D-6E, bir yıllık Nebula Pro Pack lisansı ile gelirken, NWA220AX-6E ise ücretsiz Base Pack lisansı ile kullanıcılara ulaşacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor

Mikroelektronik, Bosch’un tüm iş alanlarının başarısı için hayati öneme sahip

 

Bosch, 2026’ya kadar 3 milyar Euro yarı iletken işine, IPCEI kapsamındaki Mikroelektronik ve iletişim teknolojilerine yatırım yapacak.
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung: “Mikroelektronik gelecektir.”
Yeni çip geliştirme merkezleri Almanya Reutlingen ve Dresden’de yapım aşamasında.
 

Stuttgart ve Dresden, Almanya – Otomobiller ve e-Bikelardan ev aletlerine ve giyilebilir cihazlara kadar, yarı iletkenler tüm elektronik sistemlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Yarı iletkenler, modern teknoloji dünyasını yönlendiren motorlardır. Bosch, yarı iletkenlerin artan önemini erken fark etti ve kendi yarı iletken işini güçlendirmek için milyarlarca Euro fazla daha yatırım yapacağını duyurdu. 2026 yılına kadar Bosch, mikroelektronik ve iletişim teknolojisine ilişkin IPCEI finansman programının bir parçası olarak yarı iletken işine 3 milyar Euro daha yatırım yapmayı planlıyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung Dresden’deki Bosch Teknoloji Günü 2022’de, “Mikroelektronik gelecektir ve Bosch işinin tüm alanlarının başarısı için hayati öneme sahiptir. Mikroelektronik sayesinde yarının mobilitesi, nesnelerin interneti ve Bosch’un ‘Yaşam için teknoloji’ olarak adlandırdığı teknolojinin ana anahtarına sahibiz.” dedi.

 

Bosch, bu yeni fonun bir parçası olarak 170 milyon Euro’yu aşan bir maliyetle Reutlingen ve Dresden’de iki yeni geliştirme merkezi inşa etmeyi planlıyor. Ayrıca şirket, Dresden’deki yonga plakası fabrikasında ekstra 3.000 metrekarelik temiz oda alanı yaratmak için gelecek yıl 250 milyon Euro daha harcayacak. Hartung, “Müşterilerimizin elde edecekleri faydayı gözeterek yarı iletkenlere yönelik talep için hazırlanıyoruz. Bizim için bu minyatür bileşenler, büyük iş anlamına geliyor.” dedi.

 

Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak için mikroelektroniğe teşvik

Avrupa Çip Yasası çerçevesinde, Avrupa Birliği ve Alman Federal Hükümeti, Avrupa mikroelektronik sektörü için sağlam bir ekosistem geliştirmek üzere ek finansman sağlıyor. Hedef, 2030’a kadar Avrupa’nın küresel yarı iletken üretimini yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkararak ikiye katlamak. Mikroelektronik ve iletişim teknolojisi üzerine yeni başlatılan IPCEI, öncelikle araştırma ve inovasyonu teşvik etmeyi amaçlıyor. Hartung, “Avrupa, yarı iletken sektöründe kendi güçlü yönlerinden faydalanabilir ve bunu yapmalıdır. Her zamankinden daha fazla olacak şekilde hedef, Avrupa endüstrisinin özel ihtiyaçları için çip üretmek olmalıdır. Bu da sadece nano ölçeğin sadece alt kısmındaki çipler anlamına gelmiyor.” dedi. Örneğin, elektromobilite sektöründe kullanılan elektronik bileşenler, 40 ila 200 nanometre arasında proses boyutları gerektirir. Bosch yonga fabrikaları tam olarak bunun için tasarlanmıştır.

 

Dresden’de 300 milimetre çip üretiminde önemli artış

Mikroelektronik alanındaki bu yeni yatırım, Bosch için yeni inovasyon alanları da açıyor. Hartung, “İnovasyonda lider olmak, en küçük elektronik bileşenler olan yarı iletken çiplerle başlar.” dedi. Bosch’taki yeni inovasyon alanları arasında, bir aracın çevresini otonom sürüş esnasında 360 derecelik taramalarını gerçekleştirmek için kullandığı radar sensörleri gibi çip üzerinde yer alan sistemler bulunuyor. Şirket, şimdi bu tür bileşenleri geliştirerek onları daha küçük, daha akıllı ve daha ucuza üretmeye çalışacak. Bosch ayrıca, özellikle tüketim malları sektörü için kendi mikroelektromekanik sistemlerini (MEMS) daha da değiştirmek için çalışmalar gerçekleştiriyor. Şirket araştırmacılarının şu anda bu teknolojiyi geliştirmek için kullandıkları şeylerden biri, bir akıllı gözlüğün şakak kısmına yerleştirilebilecek kadar küçük olan yeni bir projeksiyon modülüdür. Hartung, “MEMS teknolojisinde pazardaki lider konumumuzu pekiştirmek için MEMS sensörlerimizi 300 milimetrelik yongalar üzerinde de üretmeyi planlıyoruz. Üretim, 2026 yılında başlayacak. Yeni yonga plakası fabrikamız bize üretimi ölçeklendirme fırsatı veriyor. Bu, tam olarak yararlanmayı planladığımız bir avantaj.” dedi.

 

Reutlingen fabrikasının silisyum karbür çiplerine büyük talep

Bosch’un bir diğer odak noktası ise yeni tip yarı iletkenlerin üretimidir. Örneğin Bosch, Reutlingen fabrikasında 2021’in sonundan bu yana seri silisyum karbür (SiC) çipleri üretiyor. Bunlar, çalışma aralıklarını yüzde 6’ya kadar artırmaya yardımcı oldukları elektrikli ve hibrit araçlar için gerekli olan güç elektroniğinde kullanılıyor. Güçlü pazar büyümesinin arkasında, yıllık yüzde 30 veya daha fazla oranlarla SiC çiplerine olan yüksek talep yer alıyor. Bu güç elektroniklerini daha uygun maliyetli ve daha verimli hale getirmek amacıyla Bosch, diğer çip türlerinin kullanımını da araştırıyor. Hartung, “Elektromobilite uygulamaları için galyum nitrür bazlı çiplerin geliştirilmesini de araştırıyoruz. Bu çipler, dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon şarj cihazlarında zaten bulunuyor.” dedi. Araçlarda kullanılmadan önce, daha sağlam hale gelmeleri ve 1.200 volta kadar önemli ölçüde daha yüksek voltajlara dayanabilmeleri gerekecektir. Hartung sözlerine şöyle devam etti: “Bunun gibi zorlukların tümü Bosch mühendisleri için işin bir parçası. Mikroelektroniğe uzun süredir aşina olmamız ve otomobillerle ilgili süreçleri biliyor olmamız bizi güçlü kılıyor.”

 

Bosch, yarı iletken üretimi için kapasiteyi sistematik olarak genişletiyor

Bosch, son birkaç yılda yarı iletken işine birkaç yatırım yaptı. Bunun en iyi örneği, Haziran 2021’de Dresden’de açılan yonga fabrikasıdır. 1 milyar Euro ile şirket tarihindeki en büyük yatırımdır. Reutlingen’deki yarı iletken merkezi de sistematik olarak genişletiliyor: Bosch, şimdi ve 2025 arasında, üretim kapasitesinin genişletilmesi ve mevcut fabrika alanının yeni temiz oda alanına dönüştürülmesi için yaklaşık 400 milyon Euro daha yatırım yapacak. Buna Reutlingen’de ek olarak 3.600 metrekarelik ultramodern temiz oda alanı yaratacak yeni bir uzantının inşası da dahildir. Sonuç olarak, Reutlingen’deki temiz oda alanı, şu anda yaklaşık 35.000 metrekareden 2025’in sonunda 44.000 metrekarenin üzerine çıkacak.

 

Uzmanlık ve uluslararası bir ağ, sürekli başarıyı garanti eder

Bosch, yarı iletkenlerin geliştirilmesi ve üretiminde otomotiv sektörünün lider şirketidir. Bu çipler sadece otomotiv uygulamalarında değil, tüketim malları sektöründe de kullanılmaktadır. Bosch, 60 yılı aşkın süredir bu alanda faaliyet gösteriyor. Örneğin, Reutlingen’deki Bosch yarı iletken fabrikası, son 50 yıldır 150 ve 200 milimetrelik yonga plakalarına dayalı çipler üretiyor. Şirketin Dresden tesisinde, 2021’de 300 milimetrelik yonga plakası bazında çip üretimi başladı. Reutlingen ve Dresden’de üretilen yarı iletkenler arasında uygulamaya özel entegre devreleri (ASIC’ler), mikroelektromekanik sistem (MEMS) sensörleri ve güç yarı iletkenleri yer alıyor. Bosch ayrıca Penang, Malezya’da yarı iletkenler için yeni bir test merkezi kuruyor. 2023’ten itibaren merkez, bitmiş yarı iletken çipleri ve sensörleri test edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Huawei İnovasyon Haftası’nda 5.5G ekosistemi ve enerji verimliliği tartışıldı

Huawei İnovasyon Haftası’nda 5.5G ekosistemi ve enerji verimliliği tartışıldı

Huawei İnovasyon Haftası, bu yıl “Kazan-Kazan” temasıyla, 18-21 Temmuz tarihleri arasında Çin’in Shenzhen kentinde düzenlendi. Küresel mobil operatörler ve bilişim sektörü profesyonellerini bir araya getiren etkinlikte; 5.5G teknolojisi, enerji verimliliği çevreci teknolojilerle kalkınma, dijital dönüşüm ve dijital ekonomide ortak başarı, öne çıkan konular arasındaydı. 

 

Huawei İcra Direktörü ve Mobil Operatörlerden Sorumlu Başkanı Ryan Ding açılış konuşmasında, mevcut bilişim altyapısının enerji verimliliği anlamında iyileştirilmesinin, bilişim endüstrisinin gelişimi için kilit bir rol oynadığını söyledi. Ryan Ding, “Önümüzdeki beş ila on yıl içinde, gitgide artan veri trafiğinin neden olduğu karbon emisyonlarındaki artış, hassasiyetle ele alınması gereken küresel bir sorun haline gelecektir. Enerji verimliliğinin iyileştirilmesi ve yeşil teknolojilerin kullanılması, artan enerji tüketiminin yaratacağı sorunların çözümü için son derece önemlidir” dedi. 

 

Huawei Ağ Sistemleri Çözümleri Satış Pazarlama Grubu Başkanı Peng Song, etkinlik kapsamında gerçekleştirilen “Mobil Ağ Sistemleri Bulut Dönüşüm” panelinde, Huawei’in mobil operatör bulut sistemlerinin dönüşümü özelindeki planlarını aktardı. Peng Song şunları söyledi: “Telekomünikasyon endüstrisi bulut dönüşümünde kritik bir aşamaya geçti. Bu da birçok yeni fırsat ve zorluğu beraberinde getiriyor. Mobil operatörlerin 15’inin, 2023 yılının sonuna kadar, yüz milyarlarca dolarlık bir pazar genişliği sağlayacak, kapsamlı bir bulut stratejisi geliştirmesi ve bu stratejiyi hayata geçirmesi bekleniyor.”

 

Huawei Ağ Sistemleri Çözümleri Pazarlama Direktörü Dr. Philip Song ise yaptığı değerlendirmede; “Endüstrinin büyük oyuncuları olarak, birden fazla alanda inovasyon ve işbirliği için birlikte çalışmak, fikir birliği oluşturmak durumundayız. Bilişim sektöründe sıfır karbon hedefine ulaşmak ve daha gelişmiş bir küresel bilgi teknolojileri sektörünü yaratmak için, yenilikçi bir enerji verimliliği standardı oluşturmalıyız” dedi.

 

5.5G dönemi yaklaşıyor

 

Huawei, 2020’deki 11. Küresel Mobil Geniş Bant Forumu’nda ilk kez 5.5G teknolojisinden söz etmişti. Şirket, Nisan ayında gerçekleştirilen Huawei Küresel Analist Zirvesi’nde ise F5.5G (Sabit 5.5G) teknolojisinin getirilerini katılımcılarla paylaşmıştı. Bu dönemden itibaren sektör, bu alandaki yeni fikirlere ve yeni uygulamaların gelişimine tanıklık etti. Sanayi alanında da dijital dönüşüm büyük bir hız kazandı. Yapay zekanın kurumsal üretim süreçlerine tamamen entegre olması ile 5.5G’nin daha fazla öne çıkması ve nesnelerin interneti pazarının büyümesi bekleniyor. Makineler ve insanlar arasındaki işbirliğinin, özellikle karmaşık senaryolar söz konusu olduğunda daha fazla artması da yine beklentiler arasında. 

 

Huawei Yönetim Kurulu İcra Direktörü ve Bilişim Altyapısı Yönetim Kurulu Başkanı David Wang konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “2025’e baktığımızda, ağ servis gereksinimlerinin çeşitliliği ve büyüklüğü büyük ve yeni pazar potansiyeli yaratacak. Bu fırsatları mobil operatörler ve sektördeki iş ortaklarımızla değerlendirmek ve 5.5G’nin önünü açmaya yardımcı olacak yenilikleri keşfetmek için buradayız. Dijital teknolojilerdeki yeni gelişmelerin, gerçek zamanlı, ilgi çekici ve daha sürükleyici bir deneyimi desteklemesi ve kademeli olarak dünya çapında 10 Gbps’lik bir ağ deneyimini sunabilir hale getirmesi gerekiyor” dedi. 

 

Etkinlikte söz alan diğer konuşmacılar, ağ işletme ve bakım verimliliği, genel ağ verimliliği ve enerji ekipmanı verimliliğini ölçen tüm senaryolarda, kapsamlı bir endeks sistemine ihtiyaç duyulduğu konusunda ortak görüş bildirdi. Enerji tasarrufu ve dijital ekonominin gelişimine yönelik çalışmaların koordine edilmesi ve yeni bir bilişim altyapısının oluşturulmasına yönelik gereksinimler de etkinlikte ele alınan diğer konular arasındaydı.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Haber Kaynağı ulusal24.com

Yorglass’tan çalışanlar arasında uçtan uca iletişimi artıran yenilikçi uygulamalar

Yorglass’tan çalışanlar arasında uçtan uca iletişimi artıran yenilikçi uygulamalar

Cama hayat veren Yorglass, çalışan motivasyonu ve bağlılığını artırmak için attığı adımlara sosyal platform Ming ile bir yenisini daha ekledi

Yarım asırdır iş birliği ve dayanışma bilinciyle cama hayat veren güvenilir ve global tedarikçi Yorglass; iş stratejilerini, operasyonlarını ve kültürünü de bu ilkeler ışığında sürdürüyor. Ortak kalkınma kültürünün gücüne duyduğu inanç ve sürdürülebilirlik bakış açısı çerçevesinde açık iletişim kanallarını önemseyen Yorglass, yenilikçi İK uygulamalarını şirketin her katmanına entegre ederken farklı platformlardan da yararlanıyor. Bu kapsamda çalışanların birbirleriyle ve kurumla olan etkileşimini, motivasyonunu ve bağlılığı artırmayı amaçlayan ilk kurum içi start-up programının ürünü olan Ming’i kullanan Yorglass, oyunlaştırmanın dinamiklerinden faydalanarak şirket içi sosyal ortam oluşturuyor.

 

İşe ve emeğe değer veren, tüm fikirlere açık, evrensel kaliteyi temel alan, tüm paydaşların etkileşimde olduğu bir çalışma kültürü benimseyen Yorglass, herkes için gelişimin esas olduğu İK yaklaşımıyla dikkat çekiyor. Alanında uzmanlaşmış, yeniliğe ve gelişime açık insan değerinin yetiştirilmesini destekleyen Yorglass, çalışanlarının kariyerlerine ve kişisel gelişimlerine de katkı sağlıyor. Çalışanların birbirleriyle ve kurumla olan etkileşimini artırmayı hedefleyen bir sosyal platform olan Ming uygulamasının hayata geçirilmesi ile Yorglass; çalışanlarının hedeflerini takip edebilme, kaynak tasarrufu sağlama, kurumun dijitalleşmesine katkı sağlama ve farklı şehirlerdeki işletmelerde görev alan çalışanlarının birbirine bağlanması gibi birçok avantaj sağlamış oluyor. Ming Kurucusu ve Yorglass Yönetim Kurulu Üyesi Merve Yorgancılar Işıtmak, birbirinden farklı ama bir kurumun ihtiyaç duyabileceği birçok özelliği bünyesinde barındıran uygulamayı ihtiyaçtan doğan bir kurum içi girişimcilik örneği olarak tanımlıyor.

 

Ming, çalışanlar arasında uçtan uca etkileşim sağlıyor

Yorglass olarak değişen dünyanın dinamiklerine adapte olmak için sadece operasyonel anlamda değil insan kaynakları gibi şirketin temelini oluşturan farklı departmanlarda da yenilikçi perspektifler benimsediklerini söyleyen Merve Yorgancılar Işıtmak; “Sunduğumuz çözümleri müşterilerimize değer katacak şekilde yeniden yapılandırma amacıyla dijitalleşme yolculuğumuza önce insan kaynakları süreçlerinden başladık ve işe alımdan itibaren bütün süreçlerimizi dijitale taşıdık. İK operasyonlarımızı bulut temelli bir insan kaynakları uygulaması olan Success Factor üzerinden yönetmeye başladık. Farklı lokasyonlardaki arkadaşlarımızla ortak hedef kültürünü oluşturabilmek adına dijitalleşme sürecimize üretimde çalışan personelimizi de dahil ettik. Açıkçası kurum içi iletişimin güçlü olduğu şirketlerde ortak hedef mantığının ve kültürünün daha hızlı ve sağlam oluştuğunuzu gördük. Bunun içinse Ming projesini hayata geçirdik. Ortak hedef mantığını esas alan oyunlaştırma tabanlı bu uygulama, her şirkete kendi bütçesine göre market yönetimi imkânı sunuyor ve böylece motivasyon bütçelerinin daha iyi yönetilmesini sağlıyor. Aynı zamanda yeni bordro modülü sayesinde bütün çalışanlar, bordrolarını Ming üzerinden alabildiği için, insan kaynakları operasyonları da kolaylaşıyor. Şöyle ki, uygulama içi aksiyonlardan puan kazandırıyor, kazanılan puanları markette ödüle dönüştürüyor. Kurum içi sosyal bir platform olan Ming, kurum içi iletişimi açık hale getirerek tüm beyaz ve mavi yakalı çalışanlarımızla uçtan uca etkileşim halinde kalmamızı sağlıyor” dedi

 

Çift taraflı iletişim ve ödül sistemiyle aidiyet duygusunu pekiştiriyor

Ming’in şirketin her katmanında karşılık bulabildiğine dikkat çeken Yorgancılar; “Uygulama, e- posta adresi gerektirmiyor ve çalışanlar mail adresleri olmadan sadece telefon numarası ile giriş yapabiliyor. Bu noktada SMS doğrulama sistemi ile güvenliği üst seviyeye taşıdık, sadece kurum içinde aktif çalışanların sisteme erişebilmesini ve bu erişimi de yaptığımız entegrasyonlarla sağladık. Böylelikle hem beyaz hem de mavi yaka çalışanlarla anında iletişim kurabiliyoruz. Çalışanların paylaşım ya da yorum yapma imkânı olduğu için kurum içi iletişim çift yönlü hale geliyor; bu da kurumun çalışanını daha iyi tanımasını ve analiz etmesini sağlıyor. Yorglass’ın ilk kurum içi start-up programının ürünü olan Ming aynı zamanda kurumların sosyal medya hesaplarında daha şeffaf iletişim süreci yürütmelerini de sağlıyor. Çünkü çalışanların uygulama içinde yaptığı yorumlar doğrudan farklı platformlar üzerinden rahatlıkla yayınlanabiliyor. Platform; anketler, duyurular, iş ilanları, doğum günleri ve öneri gibi tüm çalışanları ilgilendiren konuları tek uygulama üzerinden yönetme imkânı sunuyor. Özelleştirilebilen puan ekonomisi sayesinde de çalışan sayısı ve bütçe girilerek kuruma özel sadakat sistemi oluşturuyor, market içeriklerini belirleyerek çalışanlarımızı motive edecek ödülleri eklememizi sağlıyor” diye belirtti.

 

Aynı hedefe doğru ilerleyen kararlı bir ekosistem yaratıyor

Ming’in yarattığı sinerjinin şirket hedeflerine ulaşmada itici bir güç oluşturduğunu ifade eden Yorgancılar, bu sinerjinin kazanımlarını şu şekilde anlattı: “Ming’in bize sağladığı en önemli avantajlardan biri de şirketimizin hedeflerini bu uygulamaya entegre edebilmek. Bu noktada kurum olarak belirlediğimiz hedefler puanlama sistemine dahil ediliyor ve tüm çalışanların aynı hedefe odaklanılması sağlanıyor. Görev bazlı çalışan performans sistemi ile yıl boyunca hem yöneticinin çalışanı hem de çalışanın yöneticisini uzun vadeli ve iş bazında değerlendirmesiyle gerçekçi bir performans verisi ortaya çıkıyor. Üstelik buradan alınan veriler iş süreçlerimizin iyileştirilmesinde önemli bir yol gösterici oluyor. Ming ile servis, yemekhane, iş ayakkabısı gibi çalışanların ihtiyaçları ile ilgili pek çok farklı konuda anketler yaparak satın alma ve iyileştirme kararlarını bu sonuçlara göre alıyoruz. Örneğin, çalışanlarımıza en sevdikleri yemekleri soruyoruz ve çıkan sonuçlar yemekhane listesini planlamada belirleyici oluyor. En önemlisi de gözden kaçabilen konular Ming’de raporlanabildiği için ilgili birimler her türlü konuda hızla aksiyon alabiliyor. Sosyal dayanışma kapsamında ayrıca ilanlar modülü de Ming’i tercih etmemizi sağladı. Bu modül sayesinde çalışanlar, ücretli veya ücretsiz bir şekilde kullanmadıkları eşyaları şirketteki çalışma arkadaşlarına verme ya da satma imkânı elde ediyor.”

 

Sosyal dayanışmayı esas alan ilan modülünün 2020’de İzmir’de meydana gelen deprem sonrasında ortaya çıktığını sözlerine ekleyen Yorgancılar; “Bu üzücü olaydan sonra şirket içerisinde çok ciddi bir dayanışma iklimi oluştu ve çalışanlarımız arasında çok fazla ürün alışverişi gerçekleşti. Biz de bunu daha kalıcı ve faydalı hale getirmek amacıyla Ming’e entegre ettik” dedi.

 

“Başarıda da zorluklarda da birlikte ve yan yana olmak önceliğimiz”

Ming başta olmak üzere hayata geçirdikleri tüm uygulamalar ve benimsedikleri tüm yaklaşımların temelinde “insan emeğine verilen kıymetin” yattığını vurgulayan Merve Yorgancılar Işıtmak; “Bu zamana kadar attığımız tüm adımlarda önceliğimiz değer yaratmak ve hayata dokunmak oldu. Yorglass olarak hep birlikte üretmeye, çalışmaya hem ülkemiz hem çevremiz hem de yaşamımız için daha iyisini ortaya koymaya devam ederken, en önemli gücümüz olan çalışanlarımızın her zaman yanında oluyoruz. Bu kapsamda attığımız pek çok adıma ek olarak, 2022 yılının mayıs ayında çalışanlarımızın maaşına yüzde 25, aldığımız son kararla da temmuz ayı ücretlerine yüzde 10’luk bir ara iyileştirme yaptık. Eylül ayı maaşlarına da yüzde 5 oranında zam uygulayacağız. Çalışanlarımıza hem maddi alanda hem de kariyer ve kişisel gelişim alanında desteklerimizi sürdüreceğiz” sözleriyle açıklamasını tamamladı.

Haber Kaynağı ulusal24.com

Cognitiwe, temiz teknoloji sektöründeki en iyi 25 girişimci arasında – Ulusal24.com

Cognitiwe, temiz teknoloji sektöründeki en iyi 25 girişimci arasında – Ulusal24.com

Büyüme hedefleri doğrultusunda yeni teknolojiler ve yabancı start-uplarla çalışmaya açık olan Nordik ülkelerine odaklanan Cognitiwe, bu yıl 11.si düzenlenecek olan Nordic Cleantech Open yarışmasında ilk 25 girişimci arasına seçildi. Yarışmanın finalleri Ekim ayı sonunda Norveç’in başkenti Oslo’da gerçekleştirilecek. 

 

Öngörüye dayalı görsel yapay zeka platformu Cognitiwe, daha sürdürülebilir bir gelecek inşa etme hedefiyle 11 yıldır girişimcileri, yatırımcıları, sektörü ve hükümetleri ortak bir inovasyon zemini oluşturmak için bir araya getirren Nordic Cleantech Open yarışmasında, temiz teknoloji sektörüne getirdiği yenilikçi bakış açısıyla 25 finalist arasına seçildi. 

 

Atık ve geri dönüşüm yönetiminin temiz teknoloji sektöründeki payının giderek arttığının altını çizen Cognitiwe Kurucu Ortağı Attila Algan “Yarışmaya katılan girişimcilerin neredeyse yüzde 20’sinin temiz teknolojiye odaklandığını gördük. Enerji üretimi ve verimliliği üzerine odaklanan girişimler ise giderek azalıyor” dedi. 

 

Yarışmanın, finansmana ihtiyaç duyan girişimler ile iklim değişikliğine dayanıklılığını artıracak yatırımlara odaklanan sermayedarları bir araya getirmeyi hedeflediğinin de altını çizen Algan “Perakende ve üretim sektöründeki müşterilerimize,  görsel veri işleyerek öngörülü analiz yapan ve sorunlar oluşmadan önlemeyi hedefleyen ürünlerimizle hizmet veriyoruz. Dünyada ilk kez süpermarketlerdeki taze sebze-meyvelerin anlık takibini sağlayarak, gerçek zamanlı içgörü ve tahminleriyle sürdürülebilirliği ve verimliliği artıran Cognitiwe Perakende Çözümümüz de jürinin dikkatini çekmeyi başardı” dedi. 

 

11. Nordic  Cleantech Open yarışmasına Nordik ve Baltık ülkelerinden 137 start-up başvurdu. 50 kişilik uluslararası bir jüri tarafından seçilen 25 girişim, 20-21 Eylül’de İsveç’te jüri sunumlarını gerçekleştirilecek. Finale çıkan 10 girişimin arasından kazanan şirketler ise 25-26 Ekim’de Oslo’da düzenlenecek finallerde açıklanacak. 

Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Huawei İnovasyon Haftası’nda 5.5G ekosistemi ve enerji verimliliği tartışıldı – Ulusal24.com

Huawei İnovasyon Haftası’nda 5.5G ekosistemi ve enerji verimliliği tartışıldı – Ulusal24.com

Huawei İnovasyon Haftası, bu yıl “Kazan-Kazan” temasıyla, 18-21 Temmuz tarihleri arasında Çin’in Shenzhen kentinde düzenlendi. Küresel mobil operatörler ve bilişim sektörü profesyonellerini bir araya getiren etkinlikte; 5.5G teknolojisi, enerji verimliliği çevreci teknolojilerle kalkınma, dijital dönüşüm ve dijital ekonomide ortak başarı, öne çıkan konular arasındaydı. 

 

Huawei İcra Direktörü ve Mobil Operatörlerden Sorumlu Başkanı Ryan Ding açılış konuşmasında, mevcut bilişim altyapısının enerji verimliliği anlamında iyileştirilmesinin, bilişim endüstrisinin gelişimi için kilit bir rol oynadığını söyledi. Ryan Ding, “Önümüzdeki beş ila on yıl içinde, gitgide artan veri trafiğinin neden olduğu karbon emisyonlarındaki artış, hassasiyetle ele alınması gereken küresel bir sorun haline gelecektir. Enerji verimliliğinin iyileştirilmesi ve yeşil teknolojilerin kullanılması, artan enerji tüketiminin yaratacağı sorunların çözümü için son derece önemlidir” dedi. 

 

Huawei Ağ Sistemleri Çözümleri Satış Pazarlama Grubu Başkanı Peng Song, etkinlik kapsamında gerçekleştirilen “Mobil Ağ Sistemleri Bulut Dönüşüm” panelinde, Huawei’in mobil operatör bulut sistemlerinin dönüşümü özelindeki planlarını aktardı. Peng Song şunları söyledi: “Telekomünikasyon endüstrisi bulut dönüşümünde kritik bir aşamaya geçti. Bu da birçok yeni fırsat ve zorluğu beraberinde getiriyor. Mobil operatörlerin 15’inin, 2023 yılının sonuna kadar, yüz milyarlarca dolarlık bir pazar genişliği sağlayacak, kapsamlı bir bulut stratejisi geliştirmesi ve bu stratejiyi hayata geçirmesi bekleniyor.”

 

Huawei Ağ Sistemleri Çözümleri Pazarlama Direktörü Dr. Philip Song ise yaptığı değerlendirmede; “Endüstrinin büyük oyuncuları olarak, birden fazla alanda inovasyon ve işbirliği için birlikte çalışmak, fikir birliği oluşturmak durumundayız. Bilişim sektöründe sıfır karbon hedefine ulaşmak ve daha gelişmiş bir küresel bilgi teknolojileri sektörünü yaratmak için, yenilikçi bir enerji verimliliği standardı oluşturmalıyız” dedi.

 

5.5G dönemi yaklaşıyor

 

Huawei, 2020’deki 11. Küresel Mobil Geniş Bant Forumu’nda ilk kez 5.5G teknolojisinden söz etmişti. Şirket, Nisan ayında gerçekleştirilen Huawei Küresel Analist Zirvesi’nde ise F5.5G (Sabit 5.5G) teknolojisinin getirilerini katılımcılarla paylaşmıştı. Bu dönemden itibaren sektör, bu alandaki yeni fikirlere ve yeni uygulamaların gelişimine tanıklık etti. Sanayi alanında da dijital dönüşüm büyük bir hız kazandı. Yapay zekanın kurumsal üretim süreçlerine tamamen entegre olması ile 5.5G’nin daha fazla öne çıkması ve nesnelerin interneti pazarının büyümesi bekleniyor. Makineler ve insanlar arasındaki işbirliğinin, özellikle karmaşık senaryolar söz konusu olduğunda daha fazla artması da yine beklentiler arasında. 

 

Huawei Yönetim Kurulu İcra Direktörü ve Bilişim Altyapısı Yönetim Kurulu Başkanı David Wang konuyla ilgili yaptığı değerlendirmede; “2025’e baktığımızda, ağ servis gereksinimlerinin çeşitliliği ve büyüklüğü büyük ve yeni pazar potansiyeli yaratacak. Bu fırsatları mobil operatörler ve sektördeki iş ortaklarımızla değerlendirmek ve 5.5G’nin önünü açmaya yardımcı olacak yenilikleri keşfetmek için buradayız. Dijital teknolojilerdeki yeni gelişmelerin, gerçek zamanlı, ilgi çekici ve daha sürükleyici bir deneyimi desteklemesi ve kademeli olarak dünya çapında 10 Gbps’lik bir ağ deneyimini sunabilir hale getirmesi gerekiyor” dedi. 

 

Etkinlikte söz alan diğer konuşmacılar, ağ işletme ve bakım verimliliği, genel ağ verimliliği ve enerji ekipmanı verimliliğini ölçen tüm senaryolarda, kapsamlı bir endeks sistemine ihtiyaç duyulduğu konusunda ortak görüş bildirdi. Enerji tasarrufu ve dijital ekonominin gelişimine yönelik çalışmaların koordine edilmesi ve yeni bir bilişim altyapısının oluşturulmasına yönelik gereksinimler de etkinlikte ele alınan diğer konular arasındaydı.  

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor – Ulusal24.com

Yarı iletkenlerle “Yaşam için teknoloji”: Bosch, çip işine milyarlarca Euro daha yatırım yapıyor – Ulusal24.com

Mikroelektronik, Bosch’un tüm iş alanlarının başarısı için hayati öneme sahip

 

Bosch, 2026’ya kadar 3 milyar Euro yarı iletken işine, IPCEI kapsamındaki Mikroelektronik ve iletişim teknolojilerine yatırım yapacak.
Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung: “Mikroelektronik gelecektir.”
Yeni çip geliştirme merkezleri Almanya Reutlingen ve Dresden’de yapım aşamasında.
 

Stuttgart ve Dresden, Almanya – Otomobiller ve e-Bikelardan ev aletlerine ve giyilebilir cihazlara kadar, yarı iletkenler tüm elektronik sistemlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Yarı iletkenler, modern teknoloji dünyasını yönlendiren motorlardır. Bosch, yarı iletkenlerin artan önemini erken fark etti ve kendi yarı iletken işini güçlendirmek için milyarlarca Euro fazla daha yatırım yapacağını duyurdu. 2026 yılına kadar Bosch, mikroelektronik ve iletişim teknolojisine ilişkin IPCEI finansman programının bir parçası olarak yarı iletken işine 3 milyar Euro daha yatırım yapmayı planlıyor. Bosch Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Stefan Hartung Dresden’deki Bosch Teknoloji Günü 2022’de, “Mikroelektronik gelecektir ve Bosch işinin tüm alanlarının başarısı için hayati öneme sahiptir. Mikroelektronik sayesinde yarının mobilitesi, nesnelerin interneti ve Bosch’un ‘Yaşam için teknoloji’ olarak adlandırdığı teknolojinin ana anahtarına sahibiz.” dedi.

 

Bosch, bu yeni fonun bir parçası olarak 170 milyon Euro’yu aşan bir maliyetle Reutlingen ve Dresden’de iki yeni geliştirme merkezi inşa etmeyi planlıyor. Ayrıca şirket, Dresden’deki yonga plakası fabrikasında ekstra 3.000 metrekarelik temiz oda alanı yaratmak için gelecek yıl 250 milyon Euro daha harcayacak. Hartung, “Müşterilerimizin elde edecekleri faydayı gözeterek yarı iletkenlere yönelik talep için hazırlanıyoruz. Bizim için bu minyatür bileşenler, büyük iş anlamına geliyor.” dedi.

 

Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak için mikroelektroniğe teşvik

Avrupa Çip Yasası çerçevesinde, Avrupa Birliği ve Alman Federal Hükümeti, Avrupa mikroelektronik sektörü için sağlam bir ekosistem geliştirmek üzere ek finansman sağlıyor. Hedef, 2030’a kadar Avrupa’nın küresel yarı iletken üretimini yüzde 10’dan yüzde 20’ye çıkararak ikiye katlamak. Mikroelektronik ve iletişim teknolojisi üzerine yeni başlatılan IPCEI, öncelikle araştırma ve inovasyonu teşvik etmeyi amaçlıyor. Hartung, “Avrupa, yarı iletken sektöründe kendi güçlü yönlerinden faydalanabilir ve bunu yapmalıdır. Her zamankinden daha fazla olacak şekilde hedef, Avrupa endüstrisinin özel ihtiyaçları için çip üretmek olmalıdır. Bu da sadece nano ölçeğin sadece alt kısmındaki çipler anlamına gelmiyor.” dedi. Örneğin, elektromobilite sektöründe kullanılan elektronik bileşenler, 40 ila 200 nanometre arasında proses boyutları gerektirir. Bosch yonga fabrikaları tam olarak bunun için tasarlanmıştır.

 

Dresden’de 300 milimetre çip üretiminde önemli artış

Mikroelektronik alanındaki bu yeni yatırım, Bosch için yeni inovasyon alanları da açıyor. Hartung, “İnovasyonda lider olmak, en küçük elektronik bileşenler olan yarı iletken çiplerle başlar.” dedi. Bosch’taki yeni inovasyon alanları arasında, bir aracın çevresini otonom sürüş esnasında 360 derecelik taramalarını gerçekleştirmek için kullandığı radar sensörleri gibi çip üzerinde yer alan sistemler bulunuyor. Şirket, şimdi bu tür bileşenleri geliştirerek onları daha küçük, daha akıllı ve daha ucuza üretmeye çalışacak. Bosch ayrıca, özellikle tüketim malları sektörü için kendi mikroelektromekanik sistemlerini (MEMS) daha da değiştirmek için çalışmalar gerçekleştiriyor. Şirket araştırmacılarının şu anda bu teknolojiyi geliştirmek için kullandıkları şeylerden biri, bir akıllı gözlüğün şakak kısmına yerleştirilebilecek kadar küçük olan yeni bir projeksiyon modülüdür. Hartung, “MEMS teknolojisinde pazardaki lider konumumuzu pekiştirmek için MEMS sensörlerimizi 300 milimetrelik yongalar üzerinde de üretmeyi planlıyoruz. Üretim, 2026 yılında başlayacak. Yeni yonga plakası fabrikamız bize üretimi ölçeklendirme fırsatı veriyor. Bu, tam olarak yararlanmayı planladığımız bir avantaj.” dedi.

 

Reutlingen fabrikasının silisyum karbür çiplerine büyük talep

Bosch’un bir diğer odak noktası ise yeni tip yarı iletkenlerin üretimidir. Örneğin Bosch, Reutlingen fabrikasında 2021’in sonundan bu yana seri silisyum karbür (SiC) çipleri üretiyor. Bunlar, çalışma aralıklarını yüzde 6’ya kadar artırmaya yardımcı oldukları elektrikli ve hibrit araçlar için gerekli olan güç elektroniğinde kullanılıyor. Güçlü pazar büyümesinin arkasında, yıllık yüzde 30 veya daha fazla oranlarla SiC çiplerine olan yüksek talep yer alıyor. Bu güç elektroniklerini daha uygun maliyetli ve daha verimli hale getirmek amacıyla Bosch, diğer çip türlerinin kullanımını da araştırıyor. Hartung, “Elektromobilite uygulamaları için galyum nitrür bazlı çiplerin geliştirilmesini de araştırıyoruz. Bu çipler, dizüstü bilgisayar ve akıllı telefon şarj cihazlarında zaten bulunuyor.” dedi. Araçlarda kullanılmadan önce, daha sağlam hale gelmeleri ve 1.200 volta kadar önemli ölçüde daha yüksek voltajlara dayanabilmeleri gerekecektir. Hartung sözlerine şöyle devam etti: “Bunun gibi zorlukların tümü Bosch mühendisleri için işin bir parçası. Mikroelektroniğe uzun süredir aşina olmamız ve otomobillerle ilgili süreçleri biliyor olmamız bizi güçlü kılıyor.”

 

Bosch, yarı iletken üretimi için kapasiteyi sistematik olarak genişletiyor

Bosch, son birkaç yılda yarı iletken işine birkaç yatırım yaptı. Bunun en iyi örneği, Haziran 2021’de Dresden’de açılan yonga fabrikasıdır. 1 milyar Euro ile şirket tarihindeki en büyük yatırımdır. Reutlingen’deki yarı iletken merkezi de sistematik olarak genişletiliyor: Bosch, şimdi ve 2025 arasında, üretim kapasitesinin genişletilmesi ve mevcut fabrika alanının yeni temiz oda alanına dönüştürülmesi için yaklaşık 400 milyon Euro daha yatırım yapacak. Buna Reutlingen’de ek olarak 3.600 metrekarelik ultramodern temiz oda alanı yaratacak yeni bir uzantının inşası da dahildir. Sonuç olarak, Reutlingen’deki temiz oda alanı, şu anda yaklaşık 35.000 metrekareden 2025’in sonunda 44.000 metrekarenin üzerine çıkacak.

 

Uzmanlık ve uluslararası bir ağ, sürekli başarıyı garanti eder

Bosch, yarı iletkenlerin geliştirilmesi ve üretiminde otomotiv sektörünün lider şirketidir. Bu çipler sadece otomotiv uygulamalarında değil, tüketim malları sektöründe de kullanılmaktadır. Bosch, 60 yılı aşkın süredir bu alanda faaliyet gösteriyor. Örneğin, Reutlingen’deki Bosch yarı iletken fabrikası, son 50 yıldır 150 ve 200 milimetrelik yonga plakalarına dayalı çipler üretiyor. Şirketin Dresden tesisinde, 2021’de 300 milimetrelik yonga plakası bazında çip üretimi başladı. Reutlingen ve Dresden’de üretilen yarı iletkenler arasında uygulamaya özel entegre devreleri (ASIC’ler), mikroelektromekanik sistem (MEMS) sensörleri ve güç yarı iletkenleri yer alıyor. Bosch ayrıca Penang, Malezya’da yarı iletkenler için yeni bir test merkezi kuruyor. 2023’ten itibaren merkez, bitmiş yarı iletken çipleri ve sensörleri test edecek.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Zyxel’den işletmelere daha iyi kapsama alanı sunan yeni ürün: WiFi 6EAP – Ulusal24.com

Zyxel’den işletmelere daha iyi kapsama alanı sunan yeni ürün: WiFi 6EAP – Ulusal24.com

Yeni WiFi 6E Boost AP’ler, okullar ve kalabalık ortamlarda çalışan işletmeler için geniş kapsama alanına sahip daha hızlı bir WiFi sunuyor.

 

İstanbul, Türkiye, 5 Temmuz 2022 Güvenli, yapay zekâ ve bulut destekli ağ çözümlerinde öncü şirketlerden biri olan Zyxel Networks, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni açılan 6GHz radyo spektrumundan faydalanmalarını sağlayan yeni WiFi 6E Access point (AP) serisini geliştirildiğini açıkladı. 

 

WiFi 6E, ağ trafiğindeki tıkanıklığı çözmek için tüm dünyada en çok başvurulan çözümlerden biri haline gelse de, bu teknolojiyi tüm ağda uygulamak kurumlar için maliyetli olabiliyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler ile okullar gibi kısıtlı bir bütçeyle çalışan kurumlar için ise sıkışık access pointlerinde WiFi 6E AP’leri kullanmak daha uygun maliyetli bir çözüm oluyor. Bununla birlikte, 6GHz’in yüksek frekans yapısı göz önüne alındığında, çoğu WiFi 6E cihazının tipik olarak daha kısa bir menzili bulunuyor ve bu, değişen mesafelerde bağlananlar için parazitli bir kullanıcı deneyimine işaret edebiliyor.

 

Bu sorunu çözmek amacıyla Zyxel tarafından kullanıma sunulacak olan ürünler, işletmelerin ve okulların en az yatırımla WiFi 6E’nin tüm avantajlarından yararlanmalarına yardımcı olan güçlü  kablosuz menzil artışı sağlıyor. Şirketin üç yeni iç mekân AP modeli, mevcut WiFi 5 veya WiFi 6 ağlarından trafiği 6GHz’e boşaltmak isteyenler için her ikisi de BandFlex antenini destekleyen NWA220AX-6E ve WAX620D-6E’yi içeriyor. Serinin üçüncü ürünü olan WAX640S-6E ise parazit sorunlarına kesin bir çözüm sağlayan akıllı  anten teknolojisine sahip birinci sınıf üç bantlı bir model.

 

WiFi 6E’nin tam potansiyeli hizmetinizde: Zyxel 6E Boost

Üç yeni access point (AP), her AP’nin kapsayabileceği menzili en üst düzeye çıkarmak için kaliteli RF filtreleri ve optimize edilmiş bileşenlerle birlikte 6Ghz’de ince ayarlı 4×4 radyo ile donatılacak. Bu durum kullanıcı deneyiminde büyük bir fark ortaya koyuyor ve daha uzak bir mesafeden bağlanan cihazların eşit derecede bağlantı hızları elde edeceği anlamına geliyor. 

 

BandFlex özelliği ile 5GHz veya 6GHz arasında ihtiyacınız olan geçişi yapmak mümkün

WAX620D-6E ve NWA220AX-6E access pointler (AP), 5GHz veya 6GHz’de yapılandırılabilen endüstri lideri bir radyo tasarımı olan BandFlex’le geliyor. Bu, sıkışık alanlardaki WiFi trafiğini yeni açılan 6GHz’e boşaltmak isteyenler veya belirli bir alanda çalışan daha uyumlu istemci cihazları olduğunda şimdilik 5GHz dağıtmayı ve 6GHz’e geçmeyi tercih edenler için daha fazla esneklik sağlıyor. WAX620D-6E ve NWA220AX-6E ayrıca tam teşekküllü bir üç bantlı AP’den daha bütçe dostu bir seçim sunuyor. 

 

Hiçbir parazit olmadan sorunsuz çalışma

Aynı alanda çalışan cihaz ve uygulama sayısı ne kadar fazlaysa, parazit ihtimali de o kadar yüksek olur. Zyxel’in WiFi 6E AP’lerinde, Gelişmiş RF filtresi ve yakındaki 5GHz kanallarından ve 4G/5G mobil ağlardan gelen paraziti en aza indiren Gelişmiş Hücresel Birlikte Varolma (Advanced Cellular Coexistenceile birlikte geldikleri için parazit çok daha az endişe verici olarak değerlendiriliyor. Birinci sınıf bir model olan WAX640S-6E ayrıca bağlantıyı sürekli izleyen ve ortak kanal parazitlerini azaltmak ve WiFi performansını artırmak için anten modellerini uyarlanabilir şekilde ayarlayan akıllı bir anten içeriyor. 

 

Yeni modellere ilişkin bir değerlendirme yapan Zyxel Kıdemli Başkan Yardımcısı Crowley Wu, şunları söyledi: “İşyerlerimizdeki, okullarımızdaki ve kampüslerimizdeki cihazlara ve uygulamalara artan bir bağlılık var ve bu da bizi WiFi özelliklerine her zamankinden daha fazla bağımlı hale getiriyor. İşletmeler ve kamu sektörü kuruluşları, yakınlık veya bağlı kişi sayısından bağımsız olarak yüksek kaliteli, yüksek hızlı bir hizmete ihtiyaç duyuyor. İşte, bu ihtiyaçları karşılamak üzere WiFi ağlarındaki yükü hafifletmek için yeni WiFi 6E AP’lerimizi piyasaya sunuyoruz.” 

 

Üç yeni Access point (AP), bağımsız, denetleyici ve Nebula bulut tabanlı yönetimini destekleyecek ve seçtikleri çözümü çalıştırırken tam esneklik sağlayacak. WAX640S-6E ve WAX620D-6E, bir yıllık Nebula Pro Pack lisansı ile gelirken, NWA220AX-6E ise ücretsiz Base Pack lisansı ile kullanıcılara ulaşacak. 

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor – Ulusal24.com

Santa Farma İlaç ve Teknolojide Kadın Derneği 100 Kadını Geleceğe Hazırlıyor – Ulusal24.com

Santa Farma İlaç şirketi ile Teknolojide Kadın Derneği (Wtech) tarafından; ‘’Sağlığın Dönüştüren Kadınları” projesi kapsamında, üniversitelerde ve meslek yüksekokullarında Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Matematik ve Bilişim Teknolojileri bölümlerinin son sınıflarında okuyan veya yeni mezun olmuş 100 genç kadına, ücretsiz Pazarlama ve Satış Teknolojileri, İş Analistliği ve Gamification (Oyunlaştırma) eğitimleri verilecek.  

 

Haziran ayında başlayacak proje, Teknolojide Kadın Derneği tarafından verilecek üç eğitim sınıfından ve Santa Farma İlaç Şirketi yöneticilerinin vereceği mentorluk desteğinden oluşacaktır. 1 yıl içinde tamamlanacak eğitim programı sonunda, eğitime katılanlara dijital sertifika verilecek ve ayrıca sağlık sektöründe staj ve istihdamda öncelik imkanı tanınacak. 

 

 “İLAÇ SEKTÖRÜNDE DAHA ÇOK VE DAHA DONANIMLI YÖNETİCİ KADIN”

 Santa Farma İlaç Şirketi, İnsan Kaynakları Direktörü Sema Yetkiner, “Küreselleşme, iklim ve demografik değişimler, teknolojik gelişme ve dijital dönüşüm tüm ülkelerin sosyo ekonomik alt yapılarını etkilemekte ve değiştirmektedir. Bu değişim ve dönüşümden iş dünyası da payını almakta ve bugüne kadar doğru bilinen ezberler geçerliliğini yitirmektedir. İş dünyasının ve eğitim kurumlarının hızını sürekli arttıran teknolojik gelişime ve dijital dönüşüme ayak uydurmaları giderek zorlaşmaktadır. Ayrıca pandeminin iş dünyasında dijitalleşmeyi ve otomasyonu hızlandırdığı net bir şekilde görülmüştür. İş dünyası çevik kalarak sürekliliğini korumak için dijital teknolojinin tüm imkanlarını kullanmak zorunda kalmıştır. Sonuçta tüm ülkelerde ciddi boyutlara varan beceri açığı ortaya çıkmaya başlamıştır. Ve bu beceri açığı, şirketlerin ve ekonomilerin büyüme potansiyelini de etkileyen mega trend haline gelmiştir. Dolayısı ile alınan temel mesleki eğitimin yanında, iş başında ve yaşam boyu öğrenme gerekliliği, iş hayatının gündeminde önemli bir yere oturmuştur.  

 

Bu ciddi oluşum karşısında, toplumların, tüm eğitim kurumlarının, işveren ve işçi kuruluşları ile akademik kuruluşların birlikte ve koordineli olarak çalışmaları gerektiği ortaya çıkmış ve sosyal taraflarca ortak payda olarak kabul edilmiştir. İş dünyasındaki bu gibi eğilimler kadın çalışanları biraz daha fazla etkilemektedir. İşte tüm bu değişimleri yakından izleyip değerlendiren Santa Farma, kendi bünyesinde müdür ve üstü kadın yönetici oranını 50 ‘ye çıkarmayı başarmış ve bu konuda öncülük yapmayı bir toplumsal sorumluluk projesi olarak benimsemiştir. Bu ve benzeri projelerle, ülkemizde ve ilaç sektöründe kadın istihdamının ve kadın yönetici oranının yükselmesine katkıda bulunmayı amaçladığımızı kamuoyuna duyurmak istiyoruz ‘’dedi.

 

Teknolojide Kadın Derneği Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Zehra Öney, “Teknoloji, her sektörde olduğu gibi hayatımızda büyük yer kaplayan sağlık sektöründe de ön plana çıkıyor. Özellikle pandemi ile birlikte online sağlık hizmetleri müşteri gereksinimi tarafında var olan ihtiyacı gözler önüne serdi ve bu alandaki çalışmaların yapay zeka ve makine öğrenimi teknikleri ile daha da ileriye taşınması gerektiğini tüm dünyaya gösterdi. TÜİK Sağlık Harcamaları İstatistiklerine göre 2020 yılında sağlık harcamaları 24,3 arttı. Bu durum ile sağlık hizmeti sağlayıcılarının neredeyse 80’inin önümüzdeki on yıl içinde sağlık BT’sine yatırımlarını artırması bekleniyor. İnternet ağına bağlı akıllı ilk yardım sistemleri ile sağlık hizmetleri artık robotik alana kayıyor. IoMT cihazları gibi uzaktan hasta izleme teknolojileri, Oculus Rift ve HTC Vive’ın da kullanıma sunulmasıyla tıp eğitimi alanında sanal gerçeklikte ön plana çıkıyor. Özellikle sağlık bilişim pazarının büyümeye devam edecek olması, bizleri bu alandaki nitelikli uzman insan kaynağını yetiştirmeye yönlendiriyor. Bu sebeple sağlıkta lider kurumlardan Santa Farma İlaç, Teknolojide Kadın Derneği ile iş birliği yaparak sağlık alanını kariyer olarak seçecek 100 kadının teknoloji alanında uzmanlaşması ve güçlenmesi için Sağlığın Dönüştüren Kadınları projesini düzenliyor. Birlikte sağlıkta lider kadınları teknoloji bilgisi ile güçlendirecek ve yetiştireceğiz. Teknoloji üreten insan çeşitliliğini artırmak için başlattığımız bu projenin özellikle gittikçe gelişen sağlık sektöründe kadının gelişimine, istihdamına ve bu sayede de Türkiye ekonomisine güçlü katkı sağlayacağını düşünüyoruz. Kariyerini teknoloji ile bir adım ileriye taşımak isteyenleri, sağlık sektöründe de kariyer fırsatı yakalamak isteyenleri ücretsiz vereceğimiz bu eğitimlere davet ediyoruz.” dedi.

Kaynak: (BHA) – Beyaz Haber Ajansı

Haber Kaynağı www.sektorel.com.tr

Continue Reading

Haber Kaynağı www.ulusal24.com